19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Şayam Dikkat Bir Mülâkat J Londrada bile arsalar İstanbuldaki kadar pahalı değildir! Mimar Crombie'ye göre şehri soysuzlaşmaktan kurtarmak için projeleri sıkı kontroldan geçirmek lâzım Ingilkz şehircilik mütehassısmuı ] asma köprü, metro, trafik problemleri, turistik imkânlar, jece j kondu derdi, şehrin gelismesi, mimari aksaklıklar hakkında Cumhuriyet'e beyanatı İlk gaze'e okumağa başladığım tamandan hatırlanm. İstanbulun yol, asma koprü. metro problemleri, mimarî aksaklıkları munakaşası bir türlü bıtmez. Sistemsız ve plânsiz çalışmamız yuzunden 2 0 2 5 senede bu mevzuda pek az başan kaydettık. Evvelkı sabah saat 6.30 da Park Otelde dünyaca tanınmı» İngıhz şehircilik mutehassısı yükgek mımar Prof Sir Patrick Abercrombıe ile İstanbuld» bir tur yapmak ve değerli nkirlennl dinlemek üzere buluştuğum anda, içimde bır huzur vardı . Hepimizin sevdiği fehırde musbet hamlelere gırişıldığini gormenin sevmci... Zaten Sir Patrick Crombie de Prof Gokay tarafından Belediyenın çahşmaları hakkında bır rapor hazırlamak üzere iki haftadanberi memleketimizde bulunuyordu. Ken dısi evvelki sabah saat 9.30 da uçakla merr.leketımızden ayrılmadan evvel, şehrimizin muhtelif dâvaları hakkında sorduğumuz suallere er.teresan cevablar verdi. Görüşmemiz, şehri otomobille dolaşüğımız anda yapıldığı için tatbik! finemi de haizdi .. Hemen ilâve edelim ki. bu mevzuda fikirlerini naklettiğimiz zat yalnız dünyaca tanmrruş bir mımar olmakla kalma\ıp, aynı zamanda Tarıhî Londrajı Guzel'eştirme Komisyonunun başkanıdır. İşte hızmetlerınden dolayıdır ki, geçen sene Churchıll'e tevdı edılen «sir» unvanı kendısıne «enelerce evvel venlmiştir. Sir Abercrombie 1938, 1951, 1954 te olmak üzere Türkıyeve üç defa geldıği için memleketimizı iyi tanımaktadır. Bu yüzden birer şehircilik ve belediyecilik dersı olan fıkirleri bır kat daha önem kazanmaktadır. Şehirden Röportajlar Törkiyetıin ilk operet san'atkârile komısma 3T nci tanat yılını kutladığımız, ilk Türk operet sanatkân Cemal Sahir, Macaristanda Konservatuan bitırip İstanbula dondükten sonraki hayatırıi anlatmağa şdyle devam ettı: Bir yaz mevsimıydi l erah smemasında «İstanbul Opereti» çalışıyordu. Bu, alaturka bir operetti. Orkestra, tDarüttalimi Musikıı »anatkârlanndan mürekkebdi. Mutahibzadenin e«erleri ojTiaruyordu. Benim «sesli» bir genc olduğumu duymuşlar. Heyete beni de dahll ettıler. On dokuz yaşmdaydım o zamanlar... İlk eser (İstanbul Efendisi» idl. Bunda tenor rolünü oynayan Faık Bey farkı okuyamıyordu. Rejısor Ahmed Fehım Efendi, temsıle üç gün kala provayı durdurdu: | t Olmuyor, olmuyor! Bu rol j için başka biri lâzım'» dıye bağırdı. Sonra biz« döndü: «Bu kadar gencsiniz; bu içi basaracak kımse yok mu içinixda?» Derhal atıldım. Beni prova »ttll*r. fSifl Çelebi. rolfl bende kaldı. (O, h»14 Sâfl Çelebi rolünde . Bu ciyfeleşmış tanat muhitinde geleceğe aid ne güzel tasavvurları var? «Zühre» pıyesmde gördüğü niyaiar gibi .. Lâle devrıni canlandıracak bir eser hazırhyormuş: «Bir devrin âfetı» Baş roîde tanınmif bir se« sanatkân . ) j • ı ' | ı j | İngiliz şehircilik mutehassısı Abercrombie (sajdaki) Teknik t'niversite Şehircilik profesörü Ahmed Kemal Santnrla birlikte lu, büyük mall fedakârlıklarda bulunup, »istemli bir «ekilde bir an ev\el lstimlâkler yapmak ve yeni yollar açmaktır. Yalnız funu da söyhyeyim ki, arazi ve gayrimenkuller günden güne pahalandığına gore, işe bir an evvel baslamak lâzımdır. Tetkıklerım esnasında Beyoğlu cihetmde arsanın metre karesinm 400 500 lıraya kadar yukseldiğını müşahede etbm. Londranm en muteber semtlerınde bıle arazi bu kadar pahalı değildir. Dikkatimi çeken başka bu noktaya da temas edeyim: Tıkanıklığı hafıfletmek için bazı eksik tedbırler almışsınız. Meselâ tek taraflı trafığe tahsıs ettiğiniz Beyoğlu caddesinde aksi istikamette tramvay işletilmesi hiç doğru değildir. ay işletilmesi hiç doğru değildir. Bugün hiç o'mazsa şehrin kalabaLk ve zengin semtlerinde tramvayi kaldırmanın zamam gelmiftir. Bülün bunlardan başka. nıuvakkat tedbir olarak kdprünün ikl ucundakı tıkanıkhğın gidenlmesi de şarrtır » * Arazlnin pahalı olması yü7Ünden sehnn harice doğru genıslemesini doğru buluyor musunuz"'ı t Bir dereceye kadar faydalıdır. Fakat çok genislemesi de zararhdır. Halkm gelip gitme^i zorlaşır ve şehir genişledikçe herkes başıboş hareket etmeee b?slar Berı şehir dışmdaki evlerin bir kısmının Tİânsız ve usulsüz inşa edildığıni gdrdüm Bence şehirde on binlerce boş arsa varken, mütemadiyen harice doğru genışlemek doğru değildir Bu. esas şehrin merkezinin bakımsız kalması ve gayretleun dağılması neticesini dogurabilir Bir de şehir dışmdaki fabrıkaların mütemadiyen yer değıştirmesine sebeb olur » Aksi tesadüfe bpkm ki tam bu sirada surlann dibindeki teneke mahpllesinin önünden geçmiş ve l modem (!) bir eecekondu mahallesine gelmiştik. İrgıliz mimar: f Surların dibindeki seyler ve bu barakalar nedır?» dedı. « Gecekondular... Yani evsiz vatandaşlann insa etmeçe mecbur kaldıkları kulübeler.» dedım. Sir Abercrombie acı hakikate rağmen buralarda insan oturabıkfeqıne bır turlü ınanamıyordu! Yalnız: « Vatandasları buralardan kurtarmalı, hem de bu mezbelıklesi ortadan kaldırmah!» demekl* Iktif» etti! Mevzuu hemen dejijtirmegt mee bur kaldım: € Gorüyorum ki İstanbulu çok iyi tanıyorsunuz . Asma köprünun nerede yapılmasuu muvafık bulursunuz?» « Asma koprü kaçımlmaz bir zarurettır. Asma koprü öyle bir sahada ınşa edilmelidir ki, şehrin tabiî güzellığini bozmasın ve iki ucu trafik tıkanıklığı hasıl olan yerlere isabet etmes'n. Ben şahsan Haydarpaşa Sarayburnu arasını mahzurlu bulurum Fikrimce en muvafık yer. Ortaköv Beylerbeyi veya Besiktaş Üsküdar çibi şehrin merkezine yakın bölgelerdir Köpü Boğazm çok da yuknnsmc'a olursa, beklenen faydayı sajlamaz Sözlerime ilâve edeyim ki köprürün ikz karHe^i savılabMecek olsn metro İstanbulluların iş'.ni pek koavlastıracakbr.» Bir aralık Sir Abererombie"ye dedim ki: t Sizce, ddrt taraftan istılâ eden zevksiz bınalardan İstanbulu kurtarmak için ne yapmahdır?» t Bu hususta dünyanın her tarafında ıkı noktai nazar çarpışmaktadır Mudahalecilerın ve mimaride serbesti taraftarlannm fı **• ^ Eir Patrick Abercromble'ye tordum: c İstanbulu bu seferki ziyaretinızdp ne değışıklik gordünüz? istanbul bugün, modem bir sehir manzarası arzediyor mu?» Hafıfçe tebessum ederek cevab verdr « Siz bugün içinde bulunduğunuz ıçm şehirdeki musbet değışiklikleri bizim kadar göremezsıniz Bılha»sa bu seferki ziyaretımde İstanbulu çok değısmiş buldum. Meselâ bazı semtlere gayet geniş an a yollar yapılmış, şehir ağaçlandınlmıs. bır çok apartımanlar. binalar, parklar ir=? edilmış Bdhassa Taksim Habiye arası ve Radyoevinm bulunduŞu 2 numaralı saha pek güzellesmış Ayrıca Adliye Sarayı. Hılton Otelı tamamİEnmak üzere; onümuz» deki sene'erde modern bınaları» yukseleceği bir semtte Belediye Saıavının temeli atılmış. Vali ve BeleHiye Reısirizin de çok enerjık ve bılgılı olduğunu görmek beni büîbutun ümıdlendirdi İstanbulun idcal bir sehir haline ge!me yolunu tuttujunu size tereddüdsüz sdjlıycbılirım » Değerh miTia<a dedım ki: « Bu mslalyonun musbet taraf; Bizim bır çok müşkülîerimiz var, sizdcn ıkı taraflı tenkid beklıvoruz . Meselâ şehrin trafik durumjnı nas1 çare bulabılirız''» » Istanlulda hakıkaten muazz?m bir tsfık pob'eni mevcud. Londrada da aynı derde çare aranm Haiır. Bıırun veg t ne cı'.ar yo I 'kirleri. Ben şahsan İngıltere ve Türkiye gibı memleketlerde njudahaleye taraftanm. Bılhassa eski şchirleri imar ederken, mımariye çok dikkat etmek ve projeleri sıkı kontrollardan geçirmek lâzımdır. Aksi takdirde şehir soysuzlaşır Eski şehirlerin bir hususiyeti de tarihî âbideleridir. Bunlan çok iyi muhafaza etmek lâzımdır. Ben muhteşem Sultanahmed ve Ayasofya âbideîerinin altındakı o yolsuz jve son derece iptidaî mahalleleri jgorünce çok üzüldüm. Buraları muhakkak ıslah ediniz. Belediyec:hkte esas plânlı ve bilgilı hdreket etmektir.» « Ya İstanbulun turistik imkc'nlan • i' Hilton gibi iyi oteller lâzım Bir de turistin bur?rla ne görrnek' ten hoşlanacağını hesaba katm | Meselâ surlar tur.stler icın pek enteresandır Fakat ziyarete gidince hepsi üzüntu t^uyarlar Aynı sey Cankurtaran semM icin de variddir. Bir de kendinızı daha iyi tanıtma kanlar oldu; bizim ıual hallacınkl gibi araya kaynadı!) A»ın partlcilik yOzunden bu mem I bütün gayretini harcamasını hangı sız şartsız «Hygiene» kaldelerir» v« *** kaauniaruıa taalluk eden haL:Tİ leket çok zarar görmüştür, vatan mantık kabul eder. Bır ara, lâf, tanınmış sanatklrlarduşunerek vermış olduğu nasihit^ ^ ^ daslar çok ıstırab çekmişlerdir. dan açılda. Cemal Sahir: leri bır araya topîamış ve onları Mesrutiyetin ilânından bu yana taİki kitab Muammer Karaca benden yetatlı bır uslüb, açık bır türkçe i'.« rihimiz incelenecek olursa ana parBır akşam genc piyes muharrir nakil ve tefsir etmiş. Sade ramatışmiştir, dedi; onu orta oyunundan, ti «İttihad ve Terakki» nin karşı ve mütercimlenmizden Leylâ ErduKavuklu Alirin yanmdan aldım .. zanda, bavramda değil, her zaman sına çıkan «Ahrar», «Halâskâran». ran ile bır aile sofrası ba;mda buBöz gezdirilıp ondan faydalanila Deme Ailahasen? «Hürriyet ve Itillf», «Sulh ve Se l u ş m u s t u k S a n a t v e e debiyat âle bilır. Vallahi ve bıllâhl . Hem, billr lâmet» ve CumhuriyetinJUmndar. m i m i z d e k i h^reketler ve cereyanmisıniz, o donjuanlıgı, hattâ kız ka*** sonra kurulan «Serbest Fırka» nm çırmayı bile benden öğrenmistir! iktidarla mücadelelerf sıralannda lara^ld hasbihalimize bütün masaKonservatuara aid (Cemal Sahıri on s«n» evvel tanı hiç hoşa gitmiyecek hâdiseler cere nın etrafmdakiVr alâka göstermisler. dinlivorlardı Levlâ Erduran bir madığıma esef edeceğım gelıyor!) van etmiştir. hava raporu aralık mensub olduğu yayınevimn Hâzım Körmükçü benım operetleGeçer.lerde tstanbul KonservnNe var ki o çarpı=malar. kacınıl n e şrıvatile münevverle» imizin hic rimde, benım karşımda oynamıştır. Hüseyın Kemalle, Kemal Tozemle ması imkânsız bir idman ve tecru îlnılerımediklerirden sikâvet etti. tuannın Türk musıkisi şubesıd» turnelerde dolaşmışızdır. Bu sah be devresinin tatsız cilveleri olmak g u Serzeneşinde belki yüzde mu müthiş bir kasırga çıkmışü: Piyala beraber halk'mızı demokratik S yyen bir nisbct^e baklı ıdi. Gaze sacılar fırtma$ı! nede efendi olarak gorulenler hep havata hazırlavan birer merhale tecü^ âleminde kı^k yılı a^mış buMesud Cenıl. Sadi Işılay, İzzedbizim yanımızdan yetişmışlerdır. te=kil etmıslerdır i lunan fa3İiye*im bana o bahtivar dın Ökte gibi boylu boslu üstadIrma Toto'yu, Şevkiye May'ı ben Demokrat Parti kurulduktan «on zumre ar?sında yer aİTiak şerefini lar bu rüzgânn sadmesine mi da| meydanı çıkardım. ra gerçekten o derslerden ibret verdi mi, bPmivorum. Kendi ken | yanamad:lar, yoksa uğultusuna .nı | Affedersınız, en yakışıkh sah almdığı anlaşılmış ve muhaiefet an | dıme o tereddüdü nedense ypn«bilne sanatkânrr.ızın kadın macera cak me?nı yollardan vürüverek ik mek cesaretini gösterdim ve LeylS I sınırlendıler, nedir, ansum çekilip ı gittıler. Bünyece onlardan çelıralan oİ3» gerek. Sahir Bey tıdarı ele gecİTnek gayesini güt Hanıma şu cevabı verdim: Evet, Türk münevverlerinln sı z görünen İcra Heyeti Reisi dokHem de sayılamıyacak kadar çok müş ve nihavet 1950 de emeline nesriyatınızla alakadar olmamalsn tor Nevzad Atlık tek basına o aramus . kavuşmuştur. fora nasıl karjı koysun . Elindekl Bir füa, diy« anlarh; Wr t«m1950 lle 1954 ırannda cereyan e ihtimal blr kabahattlr. Lâkln, slz değneji nota aehpasınm fixatia« b»» de aynı şekllde miinevverlere b!gâ•il iirasında kulisler» pollslerin den hâdiseler hecİTiizin pÖTİerl rakıp: dolduğunu gordük. Perde kapanır önünde geçtiSi ve 1954 »ecimleri ne kalıvorsunuz . Öyle neşriy»t ev Ne haliniz varsa görünf lerı v?r ki gündelik bir gaz?tenin kapanmaz yakapaça Pobs Mudür nasıl bir hukme vpnlnak irab edeDedi ve arkadaşlan g.bi istlfayı lugüne götüruldum. Müdur Omer ceöini açık bır sekılde gösterdiSi baştanaşğı brr ilân sahifesini kapbasmakta tereddüd etmedi. Bakbk Bey ates pusküruyordu: için onlar üzerinde tekrar durmıya hyan rekiâm yapmak fedakârlığı arkadan bir pojrraz başladı, NuH Sahir Bey, Sahir Bey! İkinci cağım. Yalnız 1954 secimleri ortaya na katlandı&ı halde münevvere Halıl Hocanın poyrazı her hafta nümune kabilinden tek kitab gönbir Ejubîü Sabri oldunuz başımıza! mühim bir mesele cıksrmış bulumeriıum Şengele rahmet okutacak nuyor; fu sırada Meclis ve Hüku dermeyi lüzumsuz görüyorlar.. Çekmecesini açtı, elime bir fotoğLeylâ Erdursn ltlraı etmediğlne bir monotonlukla haftalarca devam met mahfilleriie bütün Tflrk umuBir persembe günü, muazzam bir raf tutuşturdu: göre. dışandan tatmin olunmuş gi etö durdu. « Bunu bize hemen iade edi ml efkân o noktaya parmsk bas bi görünüyordu sma, gönlünden de kalabalık önunde sahneye çıktım. O da olmadı, son konserde rüzmıs duruyor: Ertesi gün gazeteler yabıız benden niz'» cevabımın yerinde olduğunu ka g?r gülünün T'ine ypni bir sürprı Memur partill ve parücl olabl bullendi ml, orasını Tann bilir. Fotoğrafı mı? Diy« Sâfi Çelebi bahsediyorlardı; «Gerek tavn etvazile karsıla;tık. Hefik Fersan üslir mi? ril«, gerek tesıle dun akşamki ese gibi sordum. Kendlsine iözleTİmin sırf bir ya tadın lodosu patlayıverdi. rin muTaifakıyeti Cemal Wmli Bu mevzu, llmt cepheden eefidli sak savma gayestni takib etmedi Fotoğraftakl gtnc kın... Beni Sade rahleden rahleye devrobna gencdedir.ı çıldırasıy» Mven, jrük»«k aıleye şekilde ve uzunuzadıva tahlil ve ğinl ispat lçjn U M eserlerlnin do yuründen heveslerl kaçmış sar.atBir «y «onra, İstanbul Operetintn mensub bu kııla birktç defa bulus münakasa edilebilir Türlü memle ğtısunu haber reren mealekdasla kârl«r değil, yava» yavas kendilenmızm zahmetlerini boçuna kat> rinl poyraıa ahştırmı» »eyirci'er birind sınıi artisti oldum. Musa muştum. Fakat, üç dört gündür ketlerdeki vsk^lardan, • daki hukuk mütehassıslannın mü lanılmış bir yoreunluk halinden de sıkıldılar, ter Içinde kaldılar. hibzadenin bütün eserlerinde tenor görmüyordum. İnanmadılar. Erakurt^rmağa derhal şitab ediyorum. Mevsim de bu «uretle kapandı. rolünü oynadım. Bu arada (Paçir niyet Müdürlüğünde bir hafta rru talealarmdan, kaza rnakamlannın BİTİnci eser, Tarık Bugranin < iki Orada bu çeşidli rüzgârlan estiiçtihadlanndan misaller getirilerek ta» isimli bir Macar operetmi «Bül safır edildim Temsıllere polis neuyku arasında. » baîhğı altmda sıbül» ismile adapte ettım ve sazla zaretinde gittim, geldım. Nihavet lehinde aleyhinde fikir ileri sürüle ralanmi} küçuk hikâyeleri . Tank ren, boralan yaratan on plân^a bilir. gdrünenler değildir, kulis arksıoynattım. Buna, mümkün merte {,enc kızı bır akrabasınm evinde Hukumetin proemmında en 8 Bugra, bundan be? sene evvel «Yu ra gizlenmiş tecrübeli bir mes'ekbe, Franz Lehar'ın musıkisini de bulmasmlar mı? Hem de tentürdinemli bir konu olarak ele ahnmı» nus Nadi mükafatı» serisinden ilk daşımiz. eski bir gazetecidir, dıyorkatmıştım . Fakat sazla operet o yod içmiş vaziyette... olan bu davann teferrustı hakkın hiklye müsabakası esnasında ker.. lar. Doğru mu bilmiyorum. lamazdı tabiî . Bir gün... Yıl 3921 . *** da henüz Büvük Millet Mechsi aza dini ttöstermi? bir gençtir. MüsteT Arkadaşianmı İstanbul Operctmden Yalnız dıledığim bir şey van TaCemal Sahır, bir muddet İzmlr lannm ve icra heyeti erkânının ne imzasile jöhret bıılup asıl adı ualdım; Şehzadebaşmda Ertuğrul de kalmış, eski Izmir vahsı Osman düsündükîerini de bilmiyoruz. nutulan Fransıı edıbi Pierre Loti, til devresinden faydalamlarak İsMuhsinin işlettıği ı<Ertuğrul» sıne Sabn Adal ona İncıraltında çadır mektebde iken edebiyat hocasmdan tanbul Konservatuannın Türk m > Fakat oakli selım» in emrettiği blr defa sıfır almıs., derler. Tank sıkısı kolunu çe$idll hava cereyanmasını kıralayarak modem bir kurdurup kamp hayatı yaşatmış. kıvsekle sc'tum 1 eylul 1921 de «Sa (Herkes ocağiha mcır dıkecek de muhakkak kı şudur: Memur partici Bugra da o müsabakada «Oglumuz» larmdan kurtarmak ve bu olmak şöyle dursun partilı dahi o hikayesile birinci değil, ikmci geldl metli müessesey* totikrarlı ve '"Mhir Opereti» ismile ilk garb opere ğıl a') lamamahdır. Tabi! bunun lcinde ama, pek az sonr3 Babıâli piyasası zamh bir şekil ywıi!ek!. Toksa tinin temellerini attım İlk eser 51 İzmir Fuanna Iştirak eden muvafakat partistnin dahil olduğu na profesyone! bir muharrir ola maazalJah. bir gOa korT"mç blr tay«Grof Rinaldo» idi Bunu «Çardaş Macarlar, bir akşam gazinoda bu nu aynca zikre lüzum yok. rak kendini kabul ettirmekt» ge fun baş gösterlr Tt çü I temel üsFurstin». «Grifin Marıça», «Şen yük bir ziyafet verdJer . Davetliİdare ve emnlvet amirlerlnden clkmedi. O zamandanberi de dur t'irMe durrn te«kHStı yerle beraDul», »İstanbul Gülü» Operetleri le»arasuıda bende vardım Sanatım tutun da en küçük evrak vt kayıd mıdın hiklye, roman. fakra y»n ber eder, silip söpflrür, g5turür. takib etti. ve muvaffaknetlerim üzerinde u kâtiblerine vanncava kadar her yor. röportajlar yapıyor .. SEZII operete alışan İstanbul zun konusmalar yapıldı. Mace hanjri bir memurun muayyen blr Yaşar Kemal nasıl tnblatın •• halkı, orkestrah opereti yadagamış ralar: «Büyuk sanatkârın şere tarafı tutması, dairelerde i | erba. rüitıq «, hayatm emsalsiz blr tat Gene kralan hüışa teşvflt eden U iki kadın yakalandı 1 olacak . fıne » dıye epey k.ideh kaldırdılar. bının faydasına veva zararma ce1 vlreiri is» Tank Buğra da insan ŞlJÎMe ohırsn C»h!de öıgün »* GflMavi Eozleri irileşti: Ziyafet sonu gazinodan çıktığımız reyanlar vücude gelmesi gibi kötü | ruhunun usta bir tahlllelçldlr. O l»r lslmll İkl kadın. genc kıı ve gena Bılâkis . Peştemalını bellne zaman, dışarıda şakır şakır yağmur bir yol »cılmasını kabil değil onle , on flç hlklyede beçerl kuvvet ve e. lt kadınları fuh** tejv\>. ettikleri irdiatlle 7. AsV.y* C«za mthkemesin* [sokan esnaf, Çardaş Fuısîını' seyre yağdığını görduk Herkes bir tak vemez sor«:uz »ikâvetlere sebebi i zaaflan n kaç on üç eesidlnl llf lif verllmtjtlr. | koşuyordu. Boyacı çırağı bıle, a si çağırtıyor. geçıp gıanordu. Ga yet verir Hele belediye ve millet ettikten sonra tek İnsan beyniiin C&hlde. Tnahkemedekl tfsdesinde, pe\akkabı parlatırken ıslıkla Çardaş zinodan son çıkan bır Macar, sa vekili seçımlerı gibi olağanüstü dev menşurundan geçirip Bnflmüze renk lUlerin baskın günü •»<!• bulduklan ksdmların GUlerln arkadaıı olduğunu. tan parçalar çalıyordu Bır yağ çak altında büzülmüs. huzunlü goz relerde durum büsbütün naziklesir. renk yaprak seriyor. bır çay tlyafetl dolayıtil* kpartınuuıda ikinci eser, dostumuz dl^ tabibi göru!dukl«rinl ıByleınlftir. murlu gece, Unkapanında perde lerle yağmura baktığımı görünce Eğer vapılacak kanunla memurlar, ordu ve zabıta mensublan sınıfla Profesör Suad İsmail Gürkanmdır: Mahkemc. baskır. gÜJiü trd* oUa k*leri sımstkı kapalı, kafesh hir evde yanıma sokuldud'nlınn tetblü İçin Enmlyvt Müdürpıyanoyla Çardaş ı dınledığımi u Büyuk sanatkâr. hususi araba | rma sokulmayıp reylerini izharda Sağlık Öğüdü Veren Hâdiseler. devam edeceklerse, bırakalım ancak Gözlerımizl ve kulaklanmın a lüfüne muzckkar* yaxılma«uu kanr nutamıyorum. nızı bekhyorsunuz her halde venni*. duruınuyi b**k* guna bır»ko zaman kücuk hücrede dört duvar \ sırlarca doğuya dikmişiz ve vermi miftır. Ya bugunkü operetlerimizin Diye sordu. arasmda kanaatlerini belli etmek siz Son yıllarda lse onlan hep baKabataç iskelesind« blr kaza hali? Sazlı, davullu. zurnalı operetMavı gozlcrı ışıl ışıldı fjısaüna naıl olsunlsr. fâkat politi tıya çevirmiş bulunuyoruz. İfrat 1 Dün Mbah Şehlı HaUnrı tjletmesin» ler Filmlerimizde gobek, operetle Turani taışaşak keletı kultür kanın faal sahasında kat'iyyen rol kötü olduğu kadar, tefrıt de fena nıd 'Ç&rdak. »rab» vapunı Kibata? 1»rımizde gobek. komedi sahnemızde kdspont1 dedı. oynamasmhr Mukavele ile huku \ &T Onun Için Profesör Suad îs kelnln* yınıpn» manevran yap«rk€9 bagUı bulvınan cKızkuleıl» srtbm v&puorta oyunu . (Bir yerli fılm pro Macarca bir kü/ür mü' metin emrınde olan bir kimserın o maıl bir doktor ihtisası ile Peygam runa hafifç* yulunıjtır. Bu çarpısma» düktörünün dairesi^deyiz. Tam bu Peştede bır cennyetin adı muessesenin bsşmda bulunanlan J berin, kendisine inanan ve inana da cKızkulesl» nln kapa{ınd» uiak bb sırada. bitîşık odadf.n bir telefcn ' Turan Cemiyetı şark küituı ya alaşağı eünek için elinden gelen • cak olan insan kalabahğınm kayıdIsesi.. Bir vakitlerin me c hur orta jyımı» Muazzam Macar parlamenlOyuncularından «Zenne Necdet» in to binasında bu cemiyete de yer | sesi değil m.ı'' BuCTurıünclen ve hat verilmıştır j tâ yarınındân emın bır ton var bu Ona M.car do=t!an: «Ne duruseste ) jyorsun, gıt Pesteye. dıyor'armıs; CDerehn alahırkab^a düsme I Turani tarşaşak sana olünceye kasinde h a ^ mı suclu, sar.atkâr mı. ! dar bskar!» tiyptro s?hibi m" 1 (Aksılik . Odamıza gırenler çıMerdıvcnl?ri ınerkcn, Cemsl Sshıri düjunüyor, Er^urumlu Emjıahı duvar gibi oluyorumnızı tavsiye ederim.* Tutam jâr elin<Ifn tutam Abercrombie'yi uğurlfrken ne Çıkam rf?J'ara d"ğlara jduşünüyorum biliyor musunuz"* Ols>m blr yare'i h;ılbül Inşaallah onun raDoru daha evvel 5 Ineın brıjîari ba^lara mcmleketirrve je'°n h*z\ müt HP sısların raporlarınm â'nbe'ıne uqrarraz . (*) İ'k vazı evve'kı günku sayıMc'hı K?GİX nı.îda çıkmıştır. Alaylı bir eda ile Tekrar başlıvahm mı aslanım? Yok tesekkıir ederirn.. sahiden sen tat c ız bir kızsm! Çirkm bir kufur ettikten sonra bağıı^ı . F'?"ki dikkat et. ehnde sılâhı var pıs h?rifin! F i f H dısarıdarı cçvab verdi SilAh olun^a atcş olur. Hubert k'za baktı ve heıifin ns clem"k is'ediâim an'adı Yok yosmam Sen benımle kalacaksm. Bu sozü söylerken «esinde zavallı bir kutub fahı^esmı ürkutecek kadar otorite se'llnordu Kız dondu kaldı Gözler: cuku^ast:. i Dışrrıdski a\ ^k sesleri tekrar sıklaştı tekrar konusmaîar oldu. Sonra Fronki ses'endi' Delikten rıkman için Sana bes. dakika müsaads. Çıkmazsan sana bır elbombası atanm. Hesabm tamam olur Kız bafladı bağırmsğa: Franki çıldırdın mı? Bomba starsan ben parça parça orurum. Ben çıkavım da sonra.. Franki.. rica ederim. Franki cevab verdl" Hav patlavasm! Senin gibi bir sumük'u icin isin beıbad olmasına •nüsaade mi edeyim'' Srvvorum.. Hubert hemen yeHnı deği";tirdi ve •atakla kanmın aras'n'Uki bolme• " arka<='nı Havanarak bekledi. | Franki başladı.. (Arkan rar) Röportajı yapan: Reşad Enit ı*J Memur masası ve parti tasası Yazan: Ahmed Hidayel Reei Turkçesi: B F Dı\c Habeıt'i kıç tarafa doğru sevkettı ve kıc kam^ralarınır> bul'>r^Iu'Tu k:sm'n kapısını açarak yol F"='eıdi Hııbert girdi. adam da ark'>;ındar, eirip kapıvı kapadı ve e'.e'ctrik fenerini yaktı. FU^i bikalırn tosunum Tâ dip te «olIski kapı. Bırlıkte oraya kadar gitti Kapıyı açtı ve: Gir iceri. unutma bir saat soıııa çehp seni alacağım, dedi. Hubert cevab vermedi .Bir hafif IE'I: k^ngrayı ayHınlatuorJu, İçeri gi'dı Kapınm arkasmdan kapandığ n; ve av^ık seslerme nazaran kılpvuzun dn uzaklastığını anlaaı. Komaradd sıkıcı bir sıcaklık vardı. B ; r karvola üzerine uzanmış pem be ı:ijamalı bir kadm yatıyorclu. Kı<;ık bır sesle Boniur sejı' dedi ve Hubert'in kımıldam?Jığını görünce: Ayol ne cekliyorsun? Soyunlana' Ben mi seni soyacağım.. deli mi ne? Bu kadar paraya bu kadar boyal. Doğruldu ve yatağm kenarına oturdu, ayaklarını sallandırdı Sivah kıvırcık saçlan kısa kesilmiştı. Hubert: Yaar demek dava bu imiş.. bir senel ev' diye düşündü Bır aralık bundan şüphelenmisti de Kız sabırsızlandı.. Ha desene! Dondun mu yahu? Herhalde derhal bir karar vermek lâzımdı ve tabiî bu karar, kızın düşündüğü şekilde olmıyacaktı. Evet şekprin . dondum soğuktan. Cacım bir şey istemiyor. Kız alaya başladı.. Ayol canlı bir adama da benzivorsun ama.. bari şu sırtındakileri çıkar da suratını görelim. Merak etmt! Hastalanmazsın. Burası sıcak. Hernpn yataktan atladı Yalınayak petrol sobasma kadar giciip biraz kıstı Soba o kamaranın on mislini ısıtacak kadar kuv^etli ıdı Hubert maskesıni ve başhğını çıkardı, Kız gemiei fenerini alıp Hu berfin yüzünü aydmlattı ve ıslık bir ses bağırdı: Ne var yahu? Ne olujor? çalarak . Hubert hemen tabancasını kıza Ne güzel adammışsın be' dedikten sonra lârrbayı masaınn ı'ıs çevirdı ve parmağmı duc'aklarma tüne bırakıp geldi. iki elini Hu götüıerek susmasıru ışaret ettı. Kız üıktu.. Ses: bert'iı boynuna sararak: Ne var"1 Ne oluvoı? diye tck Havatım çok ho=uma eittin jani vallahi numara ypnnvorum. rarladı. Hubert seslendi: Hubçrt elile yavasça k'zı 'tti Bu şey vok, yanhslıkla duğ Yorulma sekerim ben bunun İÇİT gelmedim buraya. meye dayanmışım . Sahı mi Dmah? Yorulmu? vüzünde birdenbire korku ifadesi belirdi ve hemen ge | Demek kı kızın adı Dinah imis. Hubert silâhım salladı. Kız Huri çekildi. bert'e baktı ve hafıf sesle: Neden geldin öyle i«e? Eğer bu herıfiere karsı tek ol BPZI sevler ösrenmeee geldim, dedikten «onra tabancasım çekti. masaydın sana güvenebıliıdim a n " Devam ettibu kp'Hr k'lobî'lıÇa ka>sı bir adam .. Şimdi kimseye bir şey söy ne yapailir? Onun içm onların tara lersen seni gebertirim. Binaen^leyh fına Aldanıvorsun kız! Ben onlardön ve beni t'nl?' Csn'na acıyorsan soracağım şeylere doğru dürüst dan kuvvetliyim. cevab verirsin! Pekâlâ.. benim »celpm vok' Kızın ödü koptu.. geri geri yata Beklerim.. gdster bakalım kuvveğına kadar gıtti, oturdu ve Hubert tini! farkına varmadan elini uzatıp duKapı birdenbire siddetle açıldı ve Aardaki bir düğmeye bastı. Kuvvetlı ırkasına vurdu Kılavuzluk e»miş bir alarm çıngırağı sesi işitildi. Hu olan herifm sesi ışıtıHı.. bert kızın bu hareketi yapacağını Çık bakalım oradan . eller yu düşünmediğinden dolayı kendın*" l'*ta. avnı zamanda unutmayın! küfretti. Böyle bir »larm tertibatı ^îenim silâhın tetiği çok çabuk gıolacağını bile talımin etmemisti. dıklanir. Hemen knpıya fırladı. Kız gülerek1 Dı«arıda kısa bir konu;ma oldu Sürgü yokiur . yakalandın ku Gelenler herhalde iki kişiden ek7um sıcan gibi kapana düştiin Bir sik değıldi Hubeıt. ıkı elini bacakdsha da böyle sersemlik yapmayı lannın arasına ^okmıı«i avaklarır bğrenır'in. sallavarak kendısını seyreden kızDısarıdan kosusmalar duyuldu ve bakıyorda SEYAHÂTI Hareket tarihi: 14 HAZÎRAN 1954 TÜRKİYE TURİZM KURUMUNDAN: 1) Sejahatia gorduğu fevkalâde rağbet neticesinde lüks daıre ve kamaralar. ıkincüer %'e turistik mevki'n kadın kısm: tamamile doİTiuştur. Birinci mevki ile turist'k rpevkiin erkek kısmında kalan mahdud yerlerin peşin ve altı taksitle satışma devam edılmektedir. 2) Vızelerın ve bllhassa Amerikan vizesinin ahnması uzun stirdüğünden satışlara geminin hareketınden 10 gün önce son verilecektır. 3) Sevahate istirak etmek isteyip de henüz yerlerini ayırtmarnıs olanlara acele etrrelerını tavsij e ederız 4) Yerlerım ayırtp da hesablarmı kapatmamıs veva pa saport, vız« veyahud taksit muamelelerini tamamlamamış olanlarm yerlerı 31 mayıs aksamından sonra ba$kalarma satılacaicUr. 9> Kurum, bu ilân tarihinden itıbaren gecikmelerden hiç bir mes'ullyet kabul etmez Peyler ve bilet paraları gecikme n bebile iade edilmez TÜRKÎYE TURİZM KURUMU Bevoğlu. Istıklâl Caddesi 186/2 Telefon: 4 9 8 4 2 N
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle