27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 Mayıs 1954 CUMHURÎYET DÜNYA HÂDİSELERI I f Kraliçe Elizabeth 173 giinlük seyahatini bugün tamamlıyor Ingıltere Kraliçesi Ikinci Elizabeth, 173 gundenberi devam etmekte olan dünva seyahatini bugün tamamladı. Kraliyet yatı Britannia, İnailiz sahillerine geldiei z=.man 80.500 kilometrelik sey?h3t de sona ermiş olacaktır. îkinci Elizabeth 23 kasım 1953 te tsyyare ilç Londradan aynlmıştı. O tanhter.beri Kralice HPmi. tren, otemobil ile sevphat etmistir. Yarin da iki t^rihi taşıt vîsıtası kullanması beklenivor ve e5asen program da buna ?ö^e hazHpnmıs . îkmci El:zabeth yann, ecdadıTi'n bRsken+p crıtmek için kullandığı tariM sand?!a binecek, bununla Londra nbt'nrna yanpsacakhr. Bur?nsn da sn'anevî ath araba Ikinoi El;zab«th ile kocasmı ssraya kadar götürecektir. Kr=1icp ile kocasmın, resmî karfilama töıc>:nin gavet kısa tutulrr.j=:r<ı iftpdikleri sövleniyor. Onlara hsk verilivor. Cünkü her ikisi dp ve bilhassa Kraliçe son derece yorcun. Bütün sevshat boyunca îkinci Eli'ibcth'in sıhhî durumu ile vakındnn m?«sul olan doktor Dereck S»vk enHi«c etmekte ve Kraliçenin iüratle dinlenme devresine girme«ini istemektedir. Yirın, saraya döndükten sonra •n'aneve uyularak balkona çıkılaİngiltere Kraliçesinin son resmi: Cebelitarıkta cak. Buckingham önünde toplanruk, Malta ve nihayet Cebelitank .. | Her şeyden önce, Londra hükıimış halk selâmlanacak ve sonra da Bu seyahatten Ingilterenin te meti böyle bir rur tertib etmekle, bu istirahat devresi başlıyacaktır. min ettiği fayda nedir? Britanya împaratorluğu dıye bır Kraliçenin kolav kolay bu uzun seyahatin vorgunluğunu çıkaramıyacagı da anlaşılıyor. * * * Bütün bu 80,500 kilometrelik' §eyahat boyunca îngiltere Kraliçesi bilhassa «sadeliği» ile kendini göstermlştir. Bunu belirtmek için bazı mukayeseler de yapıyorlar: Birinci Elizabet (Büyük Elizabeth) devrinde Kraliçe, etrafında yüzlerce bendesi ile birlikte "=eyahste çıkar. öyle dolaşırdı. Ikinci Eüzabeth'in yanmda ise iki refqkatcisi vardı. Bunlsrdan biri Amiral Lord Mounbarten'in kızı Lady Pamella, diğeri de Lady Egertondur Bilhassa Lady Egerton ile Kraliçenin zevk hususunda pek cok anlastıklan görülüvor. Hpr ikİM de rr.usikiyi, ata binmeyi, plâstik sanatlan seviyorlar! * * * Bu uzun yolculuğu sırasında İngiltere Kraliçesi 12 memleketi t»ezmis, resmî törenlerde bulunmuş. rnadalyalar, unvanlar dağıtmış, nutuklar söylenmiştir. Bermuda. Jamayika. Tonga ada!an, Yeni Zelanda, Avustralya. Coco adaları, Seylan, Uganda, Tobf~Z « 0 0 0 0 I 9 < Geiecek senenin tarihi şîmdırfen yazıldı mı?.. Yazan: Arnold Toynbee Medeniyet tehlikede... Bu tikir pek yeni ve garib bir şev ajnı zamanda... Halbuki biz eskiden medeniveti altm kadar iyi ve yuvamız kadar emin zannederdik ] Dedelerimiz, bize bu medeniyeti kazandırmak için çok çalı?tılar, bu doğru. fakat ortada hic bir tehlike nörunmedijj için bir gün onu kavbedeceğimizi as!a düsünmemiş*ik. İki rlünya harbi eecirdiğ'niz hal^ç medenıyetm tehlikeye dü?müs olj rrası insaru hayrette bırakr^or. Yçni bir harbin yak!a^t'7'nı hisse~!iyoıuz ve âlimlerin dedık'e'ine b > =kıbrsa bu haıb atnm harbı olacaktır Yani harblerin sonun"usu .. ! Bütün Hünyanın mahvolm=*ı insana imkânsız eibi «o'i'nr. F^'fpt tarib. bize bunun cibi dh? virmi me^eniyetin rr?ziye kansfÇi"! crs terivor. Ac=ba bizim ın<'J»ni,T,»: miz de rr^hvolan diğerl^rine mi bcnziyor? Bu eurıiin herkosi teH=a düfüren hâdiseleri. me'en"'o*in son günlerinı yaşadığına bir isaret mi? .. ) İKTİBASLAR ( 1 I Yeniden başlarken... Yazan: Ahmed Hidayet Reel hamamı, içıne kSmOr doHurup 4epo hsline eetırmışlfr. Na=:l olmuş, bu der.sirlıgı kırnler yapmış bilmiyoruz. Yalnız o hamamî aH bir hatıramız var.. Vektıle D?rulfuııunda estetik prrfe=örü oİ3n şİTidiki İstanbul malietvekili H^mdullaiı Suphi Tanrıö'er ağabsyimiî ve o devirde İstarbul'rl'ki Fran^ız elçisinin sanatsever eşi Madrm Bompsrdla b;rlilît5 o hamamı gszdiğim z sıreda «*uv2rİ3rdek: bir daha yarat'lmssı im'rânE'.z rerık renk. çiçek ç;?îk çınıîîrm karş:s:nda bir rr.üddet hayran h=>Tan bakökaln', =onra da Tirk saıiitırun bu mertebe yuksekliğır.den djyduğulerın verdıkleri müideler eetırdik z k ki Kasım Gulek biraderimiz, muz sevıncden gzle'im:zin ysjarleri hayıriar dk'iliklerden, kölülük nisin bilmem. .'ıilâ "mursksbe» dcn m35ina rr.ini olîmam:ftık. vcva Mr.u=hzeo den < * Keşki ğlamamızı bugunj sakla» «mucade'e» den bshseriiyor? saymışız. * * * Pazar akşamı B:ğ=zda bir dcstun Matbuatm kuvveti evinde radya dinliyorduk. Sıra B^.zı okuyucularım, bu satırlara \ cŞclıirde bu haftsn ya şelmişti. İsleıden iistündür. Mayıs ayı da ya ?oz gezdi ırken belki de: tar.bul Telefon müdürü yeni otokın tsuhimızde Tuık m'Mpt'nin t^ Şe;> hlsrin kerarr.eti kendilerinrmtik şebîkeîerin aç'.lmssı dolayısilihi bakımır.dan K.yrîHir. Bütün rlen msnkul! le uzun bir nutuk cekiyordu. Tam bir husumeti cih^.nK karşı hayat D«"ce'<!er ama, mefeleyi ortaya o an!a ev «?hbi bir yere telefon hakkını savunmaya gırişen kahppzpfeci olmadık' eörej etmesi ic;b ett J,;::ı hstırUdı. Ahır?man Anadolunypn avahlinma ha , : t m d a pek kalmıyaca 1 t o h m e t a zeye yapvtı, numareları çe\irdi. reketi o büyuk msann 19 mayısta ] j Bir dsha bır daha. rurtuk devam Sp.msuna ayak basmasile b Milletler t « ettiği müddetçe amelr>e;i B tekrar I kilâtmın kültürel ve sosval mevzu ettı. İmkânı yok, ışlem:; crdu. Ma14 mayıs 1950 de Tıirk milletı ken larla u l ' 3 " n Fuesi son defs bir ralum Bo;^zi'"i de of?mai:3e çevridi iradcsi'.e meşru ve demokratik b ü len şebekei'?rden n e ş r e t m i ? . B u r a p o r a bih'di. Kendl hükumetine ida.cyi tesüm etmedi; t U n m e m ] e ketlerdeki umumi efkâr kendime ;öyls düşündüm: mı7 uzerinde gazeteler. yeni propagan Acaba. hatlar gene oHuğu giVe nihayet 2 mayıs 1954 te, de da vasıtalar: ^'mler, radyo ve tebi kalsayd: da, T e u f o n müdürü esmokrat idare birinciden daha ezici levızyon ya; ^ ndan kat kat fazdair bir ve daha parlak bir zafer kazanma la tesir yapm ... a devam •*" rl»r 1 ki hnyraiı bonıadığırıa c'iskur verseydi, daha iyi değil miydı mı? mı*. | di? Evet, mayıs, tabiatin uyandığı, Gene bu raporda okuvoruz: Bü j * * * insan ruhunun acılıp tastı6ı, neşe tun dünyada 732T çünlük Aynı gece Taksim mevdanından ve secvmclerin hududları astgı Dir | n e s r e r i l i y o r ı bunknn tia:nın yoaydır. Azız vurdumuza getirecegi kunu ?17 milyon nü^haya b^liğ 0 pcçıyorc'uk. Kenardski bendin üsiyilikler, sağlayacağı başarılar bol luyornıuş. Yeryüzünde günlük 33 tünden uskiyeleT şanl şard sulâr akıtıyor.. projektorler yeşıl, kırmıolsun! zı. mavi ısıklarile bu suları efsane* * * leştiriyordu' Bir cennet, bır periler Sükun ihtiyacı dıvarı mT.^arası. Önumuz'îe gıden Büyük Mıüet Meclısı onuncu iki hissızın mükâlemesine kulak devre ictımalarına bugün başlıvor.. verdim: Yarın, öbürgün de yeni kabine zete.M olmıy..tı 53 memleket vfrmış Eve gidince hemen ihtiyat EU kurulup demokrat idsre gcçen dev ve bun'.ann nüfu^ sayısı da 38 mil almalı.. ya';n muhskkak musluklar re esnasında esaslarını tasariayıp yonu buluyormuş.. ger>e bemboştur! temeMerini attığı işleri tamamlamaEvet, gazeteler. gbzle ve b»yinie ğa gırışecek.. birlıkte tefekkür hassa ve kabilıye Arjantinli Gonzales Grand Yurdumuzun hali malum . hangı i tine hitab ettikleri k>z hic şüphe • Prbr'yi kazandı sahaya göz çevırseniz bir takım ek i ^ hr.lk efkârın.n tefekkülunde nü Boıdeaux 13 (SHA) Arjantinh siklıkler, aksakhklar var. riemok fuzları daha uitünc'ür. Çunkü filmi, rat idare birinci dort yıllık tecrübe televizyonu ancaK bir defa seyre Jo?e Froılan Gorüales, Bordeaux bir Grand Prıx otomobıl yarışını. idare devresmde elde ettiîi rüsuh ve mü der, radyo yaymlarıru ancak İtalyan marese ile daha dıkkstli ve daha defa dmlersiniz.. dikhstiniz, 0 anda ettiği iki buç ık litrelik temkinh olarak çalışmak yolunı tesadüfen başsa bir törafa kayarsa «Ferrario si ile birinci olarak oikonunun ruhunu, esasını derhal tinniştir. tutacak herhalde.. kaybederîinız. Filmi bir daha gidip Gene birer «Ferrarin idare etmek Köylünün, isçınin kalkınd:nlmaSÖrmek köbüse de, televizyon ve te olan Fransız Robert Manzcrn ve sına devam olunması, tarım ve en, , dfeırideki gelişmenin hızlandınl i r 3 d >'° y»y»l«»u arzunuz dahılınde Mourire Trintisnat sırasîle ikinci seyretmek ve ve U'unru eelmiflerdir. mas.. kara, deniz, hava ulasımının ? ımkânı yoktur. Halbuki eazeteler302.312 kilonetrelik yarışta Jos» ıslahı. mali muvazenenin sağlanma d e k i "aberleri ve mtkaleleri tekrar Froilan Gonzales. 3.05 55 gibi kötii si, hayat pahahhğından en fazla okuyup on ann ü « r i n i a bir derece yapmıştır. mustarib olan zümreye daha fazla » " v « saatlerce duşunebıJose Froüan Gonzale?'in süratJ yardım meseîesi herhalde iç siyaortalama olaralc saatte 97.262 kilosete aıd programmin başlıca mad( metredir. delerıni teşkil edecek. Dı« siyasete ' ^ a r °™u* . b l r . Hindi gibi çapraşık bır problem b l r imparatorluğun hâlâ mevcud olduğunu göstermek istemiş, bu imparatorluğun artık cozülmekte oldu ğunu söyliyer.ierin belki fıkir değistirebileceklerini düşünmüştür. İkinci Elizabeth, seyahatin başarı ile sona ermesini sağlamakla, Kraliyet turu etrafında propagandamn genis olmssına imkân vermiştır. Uç buudlu re~kli filmler hazırlanmıs, uzun nçşriyat yapılmış ve yapılmaktadır. Leylekler Avrupaya niçin her sene daha az sayıda gelmeğe başladılar? >»0 t B O Ü * t t 0 " 9 EYLÜLDE Butiıa <U.MJ> bir «vc »hib Danimarkahlar endişe içindedirler. Memlekete her mevsim gelmekte olan leyleklerın sayısı azalıyormuş... Bir Danimarka darbımescli. leyleklerin küçük çocukları getirdiğinden bahseder' Tam şu sırada Danimarkada dojumlarda da szalma j olması nazarı dıkkati çekmiş, kirusi için alay. kimisi için de endişe mevzu olmuştur. Diyorlar ki: 1895 senesinde ilk defa resmi şekilde leylek sayımı yapılmıştı. O tarihte. me*sımınde memlekete 2000 çift leyleğin geldiği. yuva kurduğu tesbıt olunmuştu. 1953 yüı ilkbaharındda yapılan sayım ise gos terivor .<i, yalnız 170 çift Uylek gel miş, yuva yapmıştu. Leylek buhranı ya'nız Danimarkayı alâkad^r eden bır mpsele değil. Belçikala. fcvectr, İsvicrede de aynı racsric cüiün konusu halinde. Belçıkal'lrnn vprr>iUWı i=tatistiklere göre, leylekler her mevsim daha az sayıda geliyor. İsveçe ise geçen sene mevsimde yalnız iki çift leylek gitmis, yuva yapmış, İsviçrede ise bu rakam bire düşüyor! * * * hün adamları, leylek buhranını bir nevi «uğursuzluk» telâkki etmiyorlar, bu kadar ileri gitmiyorlar fakat onlar meseleyi dikkatle incelemekte, bu leylek buhranma ne gibi sebeblerin yol açtığını arajtırmaktadırlar. En kuvvetli ihtimal ju: Bu memleketlerin ve bilhassa İskandinavyanın iklimi seneler geçtikçe rutubetli olmaktadır. Leyleklerin rutubetli • "l^den hoşlanmadıkları göriilmüştür. Bunlar yavrularını büyütmek icin sıcak î ve rutubetsiz memleketler anyorlar, Danimarkadan, İrveçten kaçıyorlar. Yapılan istatistiklere göre, leylekler son zamanlarda Balkanlara ve yazı sıcak olan memleketlere göç etmeyi tercih etmektedirler. Balkan memleketlerinde levlek yuvalarının çoğaldığı görülmüş! * * * Batı Avrupa memleketleri ve bil 16 hassa Danimarka ile Holanda, iklimdeki rutubefi izale icin bir şeyler yapamıyorlar, fakat buna rağrre be<=e"iyeti geriletir men, gelmekte ol?n levlckle'i kaYedikule tren kazası mesullerinin Fakat acsba böyle bir felâketin çırmamak. bunları. rutubete rağduruşması b'zim de başımıza BFİeceğini düş'imen, geiecek mavsımler de cezbeYedıkuledckı trcn kaza=mın Tifsulltrl nün üzülmeye sebeb var mı? Bu debilmok için çareler duşünüyor. nlarak 2. Ağır Ceza mnhker.ı^çın* veri dq Yunan ve Roma İmparatnrluktedbirler alıyorlar. lr.n Mrhmed Bgyrak. Necdet Ç?Jatay. lannın dü^ne'inin anonnal, sırf Danimarka ile HolanHa da. Iry Hjseyın Ç^kır ^e Ssm^eddin InceStarı kötıi tppa^ı'.fer neticesi vuku hulleklerin yavru yapmak için her nın durusır^sına dun de devam edü mus bir hâdise olup olmam's'm mevsim eeldiklerı damlara, baca mistir. h=&lı. Yani şaved medeniyetlerin Sanık avukatları. ıteıi ilıbar Işarett* J^man zaman çökmesi muk^dder^e. lara e?ki tekerlekler yerl<«t'":lirdı. nın yerlnde olniadığını M; îamnfcıda d = Leylekler de oraya Belir, calı çırpı bir memur buîunmadığını blldirerek tahiat Vanunian bunu icab et+î»ikoyar. yavrulardı! Şimdi Dpnimarvor«a. basım'za eeîecekleri sofukbu husu=un te«bitıni istemif'.erd'.r. kad? daha modern tedbirlcr üzerin • Duruçır.n. hâd'«e gıımi kullaııılan k a n ! ' l ' k l a bpklCTPiıiz serekt'r. de duruluyor, leyleğin rahatını te • telçraf bsndının tetkıki lç:n baçka gune I ]VTo,lP,ef t ? r i h Ht=blannı k a n « b l r a k l l m l 5 t ı r min için hazırhklar yapılıyor. trd.5 lm ız zaman Yun.n ve F o m ~ " ~ ^ me'Vnivetlerinin basına selen hîlelerinin bu sevvnhatten vazgeçecek d's e n 'n bir sürii benzerine rasthBatı Avrupa memleketlerinde ve | yoruz. Bur'i"kü mpdenivetin harr\İskand'navyada. rutubet bılhassa leri tahmin edıliyor. •, • , , , P o 1 J 1 1 , ¥ T I ^°İ0''" üzerıne kurduîumnz Yunan son elli sene içinde artmış! Bunun Danımarkalılar, Holandahlar (HaVP Poma medpni'etl°ri de keniisebebleri tam olarak kestirilemiyor. cıbaba) leyleğin konduğu evlere ]«.;Tideı evvel eelen bafka bir meYalnız bu böyle devam ettiği tak zürrıyet ve devlet getırdığıne ha dpnıvptin k=ıhntılsrından do&mu>;veyahud bu j tu. Bu e«ki medenivet dirde yaz aylarmda Afrıkadan Av kikaten inanıyorlar hskkmda rupaya gelmekte olan leylek kafi umidı oldurmek ıstemıvorlar. I nnlsr dq ppk az m?lum3t edinmişlerdi. hattâ Yuna"''l?r haleflerini h'" tan'mıvorlardı bile... Uzakrio&unun tarihirrie de buna benzer hâdiselerle ksrşılaşıvomzT^ki Cin İmparstorlu&u da roi'âddan b'nlerrp sene evr'el kunılmus. sonra vakti gelınce göçmüş git Aynt zamanda, Inciite'e hükumct;. KraliçeFİr.i bu uzun sevahate çıkarmakla, onu bu uzak müstemlekc tonr?'<l»r'nq veya I"?i'i7 r"il!e*îer camiası iiyesi memleketle'e çrenH°rnek1e. oralan ile meveıH b?elarını rruhafaza edecpiini. bunlan kopTmıyacaömı efistermek is•emistir Abadan, Süvevs, Kenva. Uganda hâdiseleri ile Büyuk Bitanya tacma karşı sars'îm"; olmas:nı rr.'ihtPmel sSHükleri itimadı yeniden kuvvetlendirmek arzusu akl'rnv.a da bu 80.500 kilnrrtrel'k seyahatin I Ö!en medenivetlerdpn r tertib edilmesinde mühim rol oy ilk seleni Yun^n ve Rnma me 'enivtidır Roma Imparat"r!i'"unıi" 1 namıştır gerilemesı ve dü«mesi... Ar=ba rre Simdi Kralicc Elızabpth, Wind de"ivetimizi bekleyen akıbet bu sor jatosuna çekilecek. 'lınlcnmçk mu? fırsatını bulacsktır. Bu arada sej Roma Imparatorluğunun vıkılıyahat intibalarını d ı taz^Vmek fjr= ' şını şoyle bir gozden gecirdi*imiz satını ele Keçirmiş olacaktır. i zaman bunu yaratan ce=id!i seDünya turu kazasız eeçmiştir. beblerin mevcudiveti Hphal dıkkaFakat Kraliçe. Mao Mao'ların ka timizi cekivor. Bir defa havat st=nrıştırdıkları Kenvaya ujramadan dardı çok düsmüstü. Bueün de oygeçmiştir. Genc Kralı tahttan indi 1° bir teh!''ke i'e kar=ı kar='vavız rilmiş olan Ueanda'ya üeldiğinde Msnpvî ceohec'en d? bir düsme v?r de Ikinci Elizabeth'in tehdid mek dı. Zihinler islemez olmuş, insanhıblan aldiğı söylenmiştir. Cebeli brda mantık dive bir şey kalm^ıve hareket] erde dp bir tarıkta ise, bütün îspanvollar bo j m i * t l jaltılmış, Krsliçe bundan sonra sevive alçalması vardı. Ynni bq>Akdenizin ağzmı kapayan kayaya barl'Js dönüyordu insanbr .. Mihavet bu muazzam medenivet büçıkmıştır. yük bir çatırtıvçla çöktüğü zaman Bütün bu hâdiseler ihtiyar Im maddi zararından cok ma»<»v? 7=1paratorluğun genc Kraliçesine Bri rarı beşerivete tesir etti. Zira cetanya tacına bağlı bütün toprak halet, zulüm, batıl itikadlar ve kalarda huzur ve sükun bulunmadı nunsuzluk gaüb cıkmıştı. ğını, sömürgecilik idarcsine karşı î'te bir medeniyetin çökmesinde yer yer cerevanlarm genişlediğini de korkulacak en fazla taraf budur. de gösterrrnştir. Msıf'dî d'isneden zivsde ahlâkî düş Bu sütunlar bir müddettenberi çıkamadı. bazı zaruri ve sıhhî sebebler yuzunden.. Şu anda. bir mayıs günu değerli okuyuculanmla tckrar başbaşa verip sohbet edebılmek fırsat ve saadetine kavuçmanın sonsuz sevinci içindeyim.. Bu mazhariyetm mayıs gürlcrinden birine, onuncu Büyük Millet Meclisinin ılkö toplantısına tesadüf etmesini usjur "ayıyorum. Senelerin aylırm, eünlerin. ferd lerın olduğu kadar insan topluluklarının mukadHer^tı bskınrr.rian b'.zan iyilikl°re. b?zan skfii'klere sshne oHuk'?n şüphesi^dir. F^kat bir tskım cünlerin, avların. sena ötesinden bsrisir.den çekilen veya durmadan smirlerini şahlandır?cak :r tahriklere maruz kalan I n«e. bir te??kkül, ssğlarn hükümler vererek ivj neticeler doğure=k mesai sarfflcbilir mi? Hayır.. O hsk!™. cr;ümüz'eki dev/e çahşmalan sırasında muhalefete de düşen muhim bir vazıfe var. ?lı!let ia'es:nin son defaki tec»''' J en ibret alarsk artık «huzursuzlukı. cerrniyetsizlik» teraBelerıni bırskmak, iktidarm faalıjeüni insaf vc riddiyetle kontrol eylemke!. Yanhşhk ve aksakhklara tesaduf olu ' nursa hunlaı ı da delıllerı ve esikaları.e öT{aya k^msk.. fakat ne ya muhamre umumi efkar menşurunun zerrelerıni teşkil eden ferdler çok bağhdır. Ne dersiniz, adeta böbürlenir gi ; bi bir vaziyet aldık galiba., oUbillr»lnu. 10 DÖyELİ EV BİRDEN S Haıınıu kndar tuıdjn tltnlar bu kurty» d> firarltr. YAPIveKREDİ i BANKASI : A DESCHIENS KAN (CZANtLfROI RtCETtSll U T l l t » ZAAFİVET HALLERİNDE KANSIZLIKve .mımııeınoııııuıııı' KUVVET ŞURUBUNU alınız. Fakat madalyorum bir de ters tarafı var.. Çok defa umumi efkâgelince.. dünyanın şu anda, karşısında Kore harbınden öncekı rın basını yendiği vakidir: Hususi günlerden daha büyuk ve tehiikeli maksadlar güderek umumi efkân Buna benzer yirmi medeniyet ! bır buhranm arifesınde bulunduğu gerçekten gayn hedeflere sürükledaba sayabılirim. Oiün gnmülmüş 1 mek istiyen gazetelerle halk kutlena şüphe yok.. medenivetlenn iiz»rine kurulsn j sinin düşüncelerine ayna olmadıkHaricî politikamızcla de\letimizi medpnivetimizin, bilha^sa batı me | ları ergeç meydana çıkar.. Sansation diğer devletlerle hoş geçindirmek, d°nivetinin de eerileme devrine yaratmak, daima heyecanh haber?ozlerine inanıl'.r kuvvetli mütteler vermek kaprısine kapılan gazefikler, dostlar sağlamak. milletlerfVıimüzde bu kadar çok misal teler ise saman alevi gibi ilk hamtpşebbüslere vprkon. ni"in bizlpr de onlann vap arası alanda barışcı lede parlaılar, lâkin kısa bir müdmuvaffakıye*leini tıkUrı kats'an tekrarlıyalım. Bir önayak olmak det sonra da sonuverirler.. başka , . , 4 tarihci sıfatile ben. bu medenivpt bssaran seleflerinin yo'.unda, .yurü, ; memleketlerde bu , . . , , • .. . , ,. . ., boyledır, bızde n • • , •, , 1 1 . ı lerin çökmelerinin en belliba=lı ?e vecegı ve yeni helırecpk vszi'etler 1 1 olanlar ıçın I brbinin harbler olduğuna inanı muvacehesinde yni etdbirler alaca de. Ikinci fasıleden vaktile Fransanm en fazla satılan • ğı muhakkaktır. yorum. eazetesi cPsris Soir» ın akıbetini Görülüyor ki, ikinci devre demok bır nümune olarak gbsterebilirim. 1| C'ik°n medenivetlenn herısınin m?vzular Birinci kategoride ise bizden mi ! S"n sunlerinde harb'erin korkula rat idarenin uğraşacağı c?k derecede arttığı bir hakikattir. belki de birinci devre zamanında | £ . U e r ^ 1 , , ^ ^ a m a > ^an veremem Eski medeniyetlerde harbin önüne kinden daha çetindir Insanlar. en gecmek icin küçük ülkeleri ortadan küçük konular üzerinde bile ancak kaldırmak çaresine ba=vurulur. Bü sükun içerisinde kafa ve kol calışŞundÜan, bundan yük ve kuvvetli memleket, küçük tırabildikleri takdirde onlan en uySultanahmeddeki Mimar Sinanın gun tarzda hal ve idsre etmek imlerin kudretini beBtaraf eder, onu Mütemadiysn tanınmış eserlerinden o güzelım Arfca.fi Sa S. Sü 3 te kânına k?vu=urlar. i ssğ tarafta büyük bir fabrikamn avlusuna girmeye başladılar. Bir ' katran kokusu bu fabrikamn, A' merikadan buraya parça parça getirilip kurulmuş uç asfalt fabrikaI Barney Gross'u görmek istiyorum. I Polis kendini takib etmesini işaI ret etti. Kapalı, küçük bir kama' raya girdiler ki duvarlan ve altı ' üstü ses almıyacak sekilde inşa e' dilmis olduğundan râhatça konuşabildiler. | Hubert, paltosunun düğmelerini I çözüp hüviyetini isbat eden vesikayı gösterdi. Polis kâğıda çabucak baktıktan sonra: Pekâli doktor, dedi. Görmek istediğiniz çocuğun adı ne idi? Barney Gross! Polis bir fiş çekmesl çekti ve aramaya başlamasile bulması bir oldu, Işte buldum doktor! dedi. Klevland'lı Barney Gross! Kartonu fiş çekmecesinden çıksrdı ve Hubert'e verdi. O değil mi? Kartonun üst köşesine bir de fotoğraf iğnelenmişti. Sert tabiatli bir adam olduğu resminden de anlaşılıyorduDört köşe bir çene, alabrus saçlar, birbirine yakm küçük kara gözler. Çocuğu hiç görmemiş olmasına rağmen: Evet, odur! dedl. Polis elüıe fişi alarak: Bakalım durumu nedir? diyerek odanm bir duvarmı işgal eden büyük bir tabloya baktı. Bugün kamyonda çalışmıyor. Stok mağazasında. levazımda. Isterseniz buraya çağ'ravım. ...Yok, eger mumkunst bea çahştığı yere gider görürürm. Polis k?şlarını çattı. Anlamadım Buraya gelirse ne olur? Herhalde bir şey olur ki oraya gitmeyi istiyonım. (Gülerek) isterseniz şimdi önünüzde kumandana telefon edip müsaade alayım. Size doğrudan doğruya emir versin! Sonra birdenbre alnma vurarak: Aptal gibi unuttum. Dunın, size yazılı emri göstereyim. Cebmden. Hılton'un Hubert'e Thuls'de her istedığı yere girebileceği hakkmda verdiği kâğıdı çıkaıdı, polise gösterdi. Polis kâğıdı aldı. Evire çevire muayene etti ve sonra Hubert'e iade ederek: Tamam. Nereye isterseniz gidebilirsiniz. Barney Gross'u S3 numaralı mağazada bulabilirsiniz. Buraya epeyce uzaktır. Yollar da biraz kanşıktır ama dışan çıkmağa meebur olmadan gidebilirsiniz. Hangarlan birbirlerine bağlayan kapab gecidler var. Oradsn geçeceksiniz. Dedikten sonra hayli kanşık ol?n yolu Hubert'e bütün tafsilâtile izsh etti ve sonunda: Cantm yolunuzu kaybederseniz, diliniz yok mu? Sorarsinır vesselâm.. Diye sözünü bitirdi. Hubert teşekkür ederek ayrıldı. Evvelâ ziyaretçik. balan duran garajdan geçf dar araba parke edılmişti. uzun bir koridora geçü ve polisten 1 araJn kaOradan iı,prisinde üzerlerinde amelelerm çabştığı iki üç yiiz cip arabasınm bulunduğu muazzam bir hangara geldi. Hangarın buyuklüğüne nazaran içerisinin harareti tahammül edilecek kadar mülâyimdı. Orada gene kapalı bir yolla içinde yüzlerce kamyonun tam bir intizamla dizilmiş olduğu bir hangara geldi. Burada önüne birdenbire entuşeli nazarlarla kendine bakan zayıf bir adamla karşılaştı. Hubert: S3 mağazasına gidiyonım. Acaba günun bınnde oraya varabilecek miyim? Diye lâtife etti. Istedigin kadar çene çal heraşerım Een kos d:n!eımşiTn. İstedığin kadar kös Jinle! Bara da vız gelir... . Beriki bu söze içerledi. Bana bak! Sen galiba adresl değiştirmek istiyorsun! Yanhş kapı çalma sakın! Ben yanhş kapı çalnum Adresi değiştırecek ben miyim. sen Diye mukabele ederken herifin savurduğu yumruğu karşıladıktan sonra ayağındaki çizmentn bumile herifin bacağının kemiğine bır tekme attı. Adam bağırarak geri çekilirken bir de çenesine dehşetli bir yumruk yedi ve vanındakl kamyonun ön çamurluğumtn üstü CUMHURİYETİn Macera Romaju: Ir.sanın olduğundan daha kalın kafah görünmesine hacet yok. Bdyle hareket, durumu düfeltmez. Aramızda bir anlaşma icab ediyorsa ben hazınm. Duıdu ve Hubert'in gözlenne dik dık baktı. Burada her şeye burnunu sokanları sevmezler. Heie Washingtınıuları hiç. Eğer bizden memnun doğilseler, gelsinîer bizim yerimize onlar çahşsmlar. Bu sözü söyledikten sonra avucınun içinde duran çakmağa baktı, ve ilâve etti: Tabiî, bunları sizin için söylerr"crum. Hubert gavet safivane bir tebessumle mukabele etti: Tuhaf şey, çok tuhaf jey! Siz, bugün beni bu suretle ikaz eden ikinci adamsımzDinlendi ve devam etti: Hazır burada iken sizden bir jey rica edeceğim. Ikinci muhabeTC bnlüğünde onbaşı Pan Şowpr adı.ıdaki çocuğu nerede bulabili kan yürüsün diye ayak parmaklanm muttasıl oynatıyordu. Gok kapalı kli. Hiç yıldız görünmüyordu Şüphesiz gene kar yağacaktı. Bir de bu olursa hayat busbütvm felâket halmi alabilirdi. Hubert'in aradığı herif Barmağ Gross ye 1200 lira haftalıMa ve bır kere adında sivil bir serseri imiş. Thuledaha tecdid edebilmek kaydile altı Türkçesi: B F. aylık bir mukavele ile gelmiş. Acaba polise gelip çatışmayı haber I Teğmenin yüzü kıpırdamadı. Ysvermekle hakikaten samimi mi havaş yavaş cevab verdi: rcket etmişti. Yoksa o da donan Nerede olduğunu size soyledulabm içinde mi idi? yeyim mı? Ağzına bir sakız attı. Hubert sabırsızhkla; Nerede? dıye sordu. Morgda. T Bir ağır kamyon kafilesi A caddesine çıkıyordu. Lâmbalarınm ışığmdan arkalarındaki «one geçmek yasaktır» levhasını okudu, ve arkaîarından 25 kilometre süratle arabasını dürmeye başladı. Arabanın kaloriferi açık olmasına rağmen içerdeki hararet sıfırın altında 10 dereceden fazla değildi. Bu da direksiyonda hareketsiz duran bir kimsenin tam faaliyetine kifayet edecek bir sıcakhk sayılamazdı. Bilhassa eller çok müteessir oluyordu. Eldıvenler kâfi derecede kahn dcğıldi. Çünkü fazla kalın olursa e! hareketine ve manevraya mâni ohjyordu. Iccççı isi muflonlu j çızmelerrler snğuk adpmakılh giKim bilir? Belki de, numarasını almışlarsa o taraftan eelecek tehlikeyi önlemek için hâdisej'i gidip polise haber vermeyi birisi kendisine tavsiye etmişti. Herhalde bütün bu noktalan aydınlatabilmek için Hubert herifi bulup kendisine şöyle bir kaç sual sormak istiyordu. Derken kar yağmaya ve arabanın ön camını kaplamaya başladı' Hubert, öndeki silme koüarını çaI lıştırdı. Onlar da bir, iki defa gidip geld)kten sonra ksrin tesirile hareketten kaldılar. Ne çare? Başa gelen çekilir. Hubert'in akhndan hep şunlar geciyordu: Jimmy Bcllows ve Dedecker. Thule emnivet teşkilâtının iki mühim siması. îki çok mühim siması ki birbirinden bir saat kadar fasıla ile Hubert'e ayağını tetik a'masmı ıhtar etmişltrdi.. Birincısı tamamen hasmane tavırla; rim? jriyordu. Hubert, ayaklanna bıraz , sından biri olduğunu anîadı. Tekrar i arabasını hareket ettirdi ve önü açılmış olan yolda sürat verdi. Araba ilerledikçe binalar seyrekleşiyordu. Bilhassa iskân mıntakasmdan uzaklaşıyordu. Depolar, am barlar, mağazalar, bir levhadan aradığı yere geldiğini anladı. Sol ! tarafta pınl pınl aydınlatılmış muazzam hangarlar vardı. Pistin üze; rine ddnerken Thule şehrinin 315 metre yükseklığindeki radyo ku1 da sinirlılik yaratıp bir ıhtıyatsız lesini ve üzerindekı döner büyük • hk yapmalarma yani oyunlarında feneri gdrdü. • açık vermelerıne çalışmak e n doğru ' Oklar ve gayet muntazam sinyoldu. yaller'seyrüseferi tanzim ediyordu. Birdenbire fren yaptı Önündeki Ustünde «Ziyaretçiler» yazılı bir kamyon durmuştu. I kapı önünde durdu ve klâkson çalOnun hâlâ zihnini işgal eden şey ' dı. Kapı açıldı. Cibi sürgülü kapıBellows ve Dedecker'in düşmanlar nın içine soktu. Büyük kanadlar arasmda sayılıp sayılamıyacağı me arabanin arkasmdan tekrar kapanj selesi idi. Bu hususta kat'i bir şey dı. Önünde başka bir kapı açıldı. ' diyemiyordu. Bu iki adam az çok Tulum giyrr.iş bir adam ileri gel• mevki farkı ile beraber buranın mesini işaret etti ve arabayı parke emniyet sisteminde mühim iki edeceği yeri gösterdi. mevki işgal ettiklerinden kendı | Girdiği yerdeki dehşetli makine, mesuliyet bölgelerinde Hubert ' seslerinden sersem bir halde arabauluorta müdahaleler yapmasma dan indi: motör gürültüleri, klâkicerlemeleıı pek tabiî sayılabilirdi. son sesleri, düdükler insanı çileden Bu berbad işde ne kadar karan çıkaracak kadar şamata yapıyorlarlık noktalar ve ne kadar az ışık dı. Maskesini ve eldivenlerini çıvardı. kardı ve kendisine yaklaşmakta Kamyon tekrar hareket edince olan askeri polis memuruna bağıHubert gordu ki kamyon kaiilesi rarak: ikincisi hafif bir sempati ile. Ne olursa olsun. Hubert'in kendı üzerine dıkkati çekmiş olduğu muhakkaktı. Belki de Thule'ye gelir gelmez hiç tanımadığı bir kadın olan Betty Donovan ile alâkalanmış olmasından dolayı, ama artık bundan sonra ricat etmek mümkün değildi. Ne pehasına olursa olsun ileri atılmak ve isin içine nüfuz etmek lâzımdı. Hubert bundan dolayı Bellows ile Dedecker'in üstü | örtülü tehdidlerine meydan okurcasına cevab vermişti. Mademki: kendısi mostralık olmuştu. Düşman larının her hareketine aynı şekil ve çiddette mukabele ederek onlar ne yıkıldı. İ$ı tamamdı. (Arkası varj
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle