Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET Khruşçefin isıtıini duyıııtca hop oturdıı, hop kalktı,, Yazan: Marshall Mac Duffie St Sehir= "Karşımdaki Ruslardatt biri =haberleri Sovyet Rusyada Çok Mfibim Bi? Ro&orîaj »"•••V.V.'.VAVAV.V.•• ıV/ıVıV.VıV.V.V/ı Pazartesi Konuşmaları Khruşçefin Sovyetler Birhğinde| «Ha müsaadeyi mi merak eBakırköy ve Eyiibde \ukua gelen yükselişi ve nüfuzunun artışı bana diyorsunuz? Kremlirı'e, Khruşçefe kazakır ölümle neticelendi bir telgraf gondeımiştım de..» dibir fıkir aşıladı. Kendi kcndıme, Bir şahin uçurdum beyaz demirden «Onunla eski tanışıklıktan ıstifade yıverdım Dun jehrin muhtelif semtlerinde, Gagası demir, kuyruğu demir, kurKarş;mdaki Ruslardan birisi, bu ederek tekrar Sovyetler Birliğıne demirden taşıt kazalan olmuş, bunlardan ikigidip, ne olup ne bittiğıni bızzat isrni duyar duymaz. gözleri faltaşı sı olümle neticelennoıştir. görmeğe çalışmaktan ne kaybede gıbi açılmış bir halde, duyduğuna Ölüme sebebiyet veren hâdise Güzel kuş. deli kus, demir kuş rim'*» dıye duşundüm İlk anlarda ınanamaz bir eda ile «Khruşçef mı Bakırkoyde ceı'ayan eunıştir. 66. Tepeden tımağa bulut, yüdız bu bana tatbik kabıhyeti olmıyan | dediniz?» diye tekrarlaya tekrar| Tümen tanksavar taburunda er İliklerfne kadar yıldınm bir fıkir gıbi göründu. Ruslar ka laya hop oturdu hop kalktı. Mehmed Çıfra, idaresındeki askerî Sapına kadar insan kesilmiş. Eylulun 13 ünde gazeteler Khnış pılarını sadece komunistlere veja plâkalı kamyonla asker naklederkomünizme meyyal olanlara açıyor çefin vaktıle Stalin'in, sonra da ken, Yenimahallede İstasyon civarı lar gibi gorünuyorlardı Bu durura \ kısa bir müddet için Malenkov'un Fırın sokak 19 numarada oturan 4 Bir şahin nçnrdum beyaz demirden ise. tabiatile beni kapıdışarı bırakı ! ışgal etnuş olduğu Komünist Par yaşındaki Aylâ Ay admdakı çocuTâ... dünyanın ötekj ucnndan yordu. Bununla beraber ben Sov tisi Merkez Komıtesi Genel Sekre ğa çaparak ölümüne sebebiyet veryetlere karşı daima durüst hareket | terlisine tayin edildiği haberini ya miştir Suçlu şoför yakalanarak tah Gelmlş bizim Ye^ilköye konmnş Açmi) sonuna kadaı bulut kokan etmiştım Memleketlerini ziyaretım yınladılar kikata başlanmıştır. Eylulün 18 inde Washıngton'a gikanadlannı csnasında sık sık tenkidlerde bulun Diğer taşıt kazalan hafif yaralanmuştum. Fakat bunu daima yiızle derek Sovyet Eiçiliginden vizemi malarla neticelenmiş, sebebiyet ve SermU eimen* rine karşı yapmış, hıç bir zaman aldım Vizemi verirken bana kendi renler hakkında tahkikata başlan Alıp sırtma ncur»cak btel vakıalara istinad etmeden kötu ni tercümanımı beraber götürmeme mıştır. Yıldızlara «iiriine siirune yetle konuşmamıştım. Üstelık & musaade edilmpdığini. buna karsıu Evübde de, Topkapı Gümüşsu* * * sıralarda Rusların yabancıların hk istedisim gibi fotograf çekmek yunda Nedim Göçere ald Bakır fab memleketlerini zıyaretleri hakkın te ve not almakta serbest olduğu rikasınm 4423 plâkalı şoförü NaBir şahin «çnrdnm beyaa detnlrden daki görüş ve kararlanruıı değış mu söylediler. fizin idaresindeki açık kamyon üs Çelikten kasl&n ne (tiizel ;atilmıs mekte olduğu kanaatınde idım. Washington'da iken hükumetteki tünde bulunan fabrika işçılerinden Tam altı saat durmadan ' Bu düşüncelerle yaptığım araştır dostlarımla müstakbel ziyaretim hak Mehmed Gerçek başından uçan şap ma neticesinde sekiz dolara Mosko kmda görüşmeler yaptım Içlerin kayı almak için hareket halindeki Canım canına yiireğim yüreğine Viyana seflremizin yaptıgı moıayık Sarayburnu vaya haylı uzun bir telgraf göndere den biri, Dış tşleri Bakanlığının kamyondan atlamı?, ağır surette Ç kanşmış şaşmam. Uçak alamnda lnsnın İ İ lar. Bunlar arasmda bir çift kadın bileceğimi oğrJndim. Muteakıben Müstesar vekıllerinderı bir dostum başından yaralanmıştır. Yaralı ko Güzel kuş, deli ku?. demir kuş ni açan bayan memurlar v». Bere ayağını dizlere kadar gösteren afiş bir dostumun hazırladığım telgraf «Elindeki bu vize ile Sovvetler ma halinde kaldınldığı Gureba has Ben demir kesilmi^im, ket versin onlar düralitteı değil! her yerde karşmıza çıkıyor. Ayakmetnini nısçaya tercüme etmesini Birliğinde emniyet içinde seyahai tanesinde ölmüş olduğundan tahki Demir kuş olmuş. Hepsi birbirinden güzel hatunlar. lann yanıbajrnda 1 mayıs bayramı sağladım ve geçen ılkbaharda kısa edebileceein muhakkak1» dedi kata başlanmıştır. Keramet K. L. M. in seviml şefin afişleri. Büyütülmüs bir insan KaBeraber ısırmışız Iştahla ca Nikita S. Khruşçef, Kremlin, «Yalnız işin hakikatini de gözden de mi, yokta çoğumuzun devlet labalığı fotografını Mavili tunıncıılu portakah tam ortadan Moskova» adresli isteğimi telgraf kaçırmamalısın. Senı kendi makmemuru, veya gazeteci oluıumuz ikiye bölen bir çlft el. Afi| panoTürkiye MilH Gentlik Teşkilâtı Damlamış dudaklanmızın kenarın da mı bilmem, gümrük işltri beş haneye tevdi ettim. Bu telgrafta ay sadlarına hizmet uğrunda kullanları arasında kadın ayaklarile bu Yönetim Kurulu çalışmalan dan nen îöyle yazmıştım: «1946 da mağa çalışacaklar tcab ettiği takdakika bile sürmeden kendinizi o eller adeta yanşa çıkmışlar. MüTurklye Mlllî Genclik Teskilitı G«. Zamanın balı UNNRA Heyetı Başkanı sıfatile zı dirde son derece pervasız harekettobüste buluyoruz. İlk gözüne car kellef bir otelin kapısı önünde dunel YBnetlm Kurulu toplantılan tona yaret etmiş olduğum Ukrayna ile ten kaçınmıyacaklar. İcab ettiği ermi}, C. H P. lstanbul gencUk koU«. Kabuklaruu Tunaya atmışız mavi pan jey simsiyah damlı bir ev. İki ruyoruz. Salonda altmıs, yetmi» Beyaz Rusyayı tekrar ziyaret et takdirde senin eski bir komünist rının tegkilâu ginr.e hakkındakı tale. portakal ın tan« kara yazı tahtasuu, althrı bir yaşlannda iki bayan. Elli sene evmek istiyorum. 1946 danberi vuku olduğtmu iddia ederek »eni dönek bl, usule uygun gürulmcdtjlnden mu. Çekirdeklerini Akdenlze evin iki duvan üstüne; uckrı da velki bir resimden dışarı fırlamışbulmuş olan değışiklıkleri bizzat likle itham edecekler yahud bir ca ztkere açılmadan rerldedllır.lj, bundan Diinya gözfi İle bakmışız dünyanuza yirmi, oruz metre yukarıda ttrbiri lar. Bu yaştaki bayanlara seyahalisonra slyul partüer fencllk kolla. müşahede etmek ve diğer bölgelerı sus olduğunu Ueri sürecekler. Çekrının muracaat tarzlan da bir uaule ne değmek üzere yapınin tcpesine miz boyunca durmadan rastlayaca* * * de görmek arzusundayım. Kendi lerin William Ostis'e yaptıklannı bajlanınıştır. geçirin. Dam dediğin kırmız; gök ğız. Bir otobüs dolusu turist kalaba tercümammı beraber getirmeme unutma!» Yonetim Kurulu, 29 mayııta toplana. Güzel kuş, demir kuş, deli kus, dediğin mavi olur ama, böyle zifîrl lığınm hiç olmazsa onda yedisini bu cak olan Mllll Tesanud BlrUJl kongre. müsaadenizi rica ederim.» Bu düşündürücü ihtann tesiri »ine Turkiyt MU1I Gencllk Teskllatım bak en büyük şairlerden birisi ne karanhk kara damlar Rörünte bir yaşta bayanlar kuruyorlar. akıl ba» Telgrafı gönderdikten sonra haf altında 11 ekimde tayyare ile Hel temsilen Dr. Clhad Abaoglu, Sevlm güzel söylemiş: tnsan oğullan b'r çok ölçüler değişiyor. Sonra Viya ta değil yaştadır derler ama kulak talar geçti. ilkbahar yaza kalbol sinki'ye hareket ettim, 14 ekimde Duydal, tsmail Zarakolu, Bahlr Ersoy tek vücudün çeşidli parçalandır. na şehrine uzayıp giden asfaltbaş asma, akıl daha çok yaşta ve galıba ve Husameddin Canözturkten mütejek. Eğer bu parçalardan her hansi tir du (ben seyahatimi yaz tatllinde de Moskovaya vasıl oldum. lıyor. Bizim atlann dördü ladar yaşlı bayanlarda, onlar habire dolakil bır heyetln gıtmcclnl de kararlajtır. yaparun dıye ummuştum) fakat bir tanesl iyi işlemezse, vücudün öteki atlarla çekilen bir kaç köylü ara ııyorlar!... Daha ilk hamlede Khruşçefin a mıjtır. türlu bekledığım cevab gelmedı ve ban. Tekerlekleri lâstikli... Alanı Genel Yönetta Kurulu, Kıbrıı v« ıı. parçalan da bozulurmuş. dmın dahi sihirli bir tesiri olduğuKumpanyamızı Viyana »efırimiz ben gelmiyen cevabı duşünmemeğe Bir dünya tasarla ki demir kuş, Viyanaya bağlayan yolun İki ktmnu farkettim. Cebirade rusça olarak nırdışı Turklerl üzerlnde önemle dur. davet etmiş. Kendimize çekidüzen mu} ve aynı zamanda 19 Mayıa Genclık başladım Eylul ayı gelip çattığı zahuviyetimi belirten ve şu cümlele Bayramı ve gosterılerinin genclık teş. kafası gövdesinden aynlmış da ne rında ortahalli evler. Şehre yaklaşverip gidiyoruz. Viyanadaki sefaret man Moskovaya telgraf gönderdiğiri ihtiva eden bir kâğıd vardı: «Vi kllfttı taradndan orgaı.lze edllmeslnı kafanın kılı kıpırdamış, ne de göv tıkça afişler başlıyor. Afişler ostbinamız kendi malımızmış. Güzel mi bile unutmuştum. gele her yere asılmamış. A>TII azem bana memleketinizi tekrar zı arzu etmekte olduğunu bîldîrmiş, bu denin ruhu duymu». bir yapı. Dört beş katlı ama ne yaIşte bu durumda, birdenbire, ya yaret müsaad?si verllmesi için Ko yolda temtslar yapacağını açıklamıjtır fişlere derlitoplu panolar ayırmışİ^te böyle demir kuş. Bütün üzık kl katlannın çoğu bomboş. Bu bancı şıveli birisinden, damdan dü münist Partisi Merkez Komitesi Yııçoslavya ve Danhnarkadan midimiz sende toplanmış; dünyamıger gibi, esrar dolu bir telefon ha Genel Sekreteri Nikita Sergeyeviç öğrenciler geliyor nn iki vakasını ancak sen bir araberi geliverdi: «Mr. MacDuffie Sov Khruşçefe çekmi1; oHuğum telT. M. T. Federasyonu Turızm Müdtlr. ya getirebılirsin. Dünyamızm ne yetler Birlığine gitmek ister mısi grafa cevaben S. S C B. hükume luğunun davethsı olarak Yugoslavyanın kadar güzel, ne kadar büyük, ve niz?» Bir an için tanımadığım mu ti, tarafından verilmiştır» Bırleşik Ljbljana Fen ve Coğrafya Fakultelerl. ne kadar hepimize yetecek bir dünhatabımın ne detnek tstediginî an Amerikadan avnlmazdan e\rvel biz ^ıle mensub 26 kişılık bır oğreftBITıafl. ya olduğunu ancak ser.in sırtına layamadım. Sonra aylarca evvel zat yazıp tercüme ettirmiş olduğurn lesi, bugun Sımplon ekspresı ile ş^hn. binip uçanlai a&yhyebilirley/Büf ük göndermiş olduğum telgrafı hatır bu cümle. ihtiyacım oldukça, hâ ıpıze gelecektir. ' Misaflr kafıle, T. M T T. Turlzm kuş, demir kuş, sen bizim gbkyüladım ve adeta kekeliyerek: «Ee.. rikalar Ş&ratü. Ayrıca Sovvet Tu Mudurluğünun hazırladığı program^e. züne saunmiî aklımız, fikrBSiz, taevet. ama ben aylarca evvel Rus rizm Dairesi memurlan da bana teğınce Istınbıılda 3 gun kaldımaiı sarlavabilme gücümüz olmuşsun. yaya gitmek istemiştim!» diyebıl fevkaiâde itibarlı kimselere hâs bir sonra Ankaraya gtderek tetklkler ya. sen insanlardan insanlara taze tapacaktır Bugunku programa gore, dım Muhatabım: şekilde muamele ettiler. Moskova Topkapı Sarayı ve tarlhl âbideler gez. ze havadisler, çiçekler, ilâcUr taşıcivarında sereserbest dolaşmama, dl'ilecekfr dıkça dünyamız daha çabuk düze oBenim adım Petrov» dedi. Minsk, Kiev, Zaporojve ve KharDlğer taraftan, hafta ortalarına doğ. lecek. Uçaklan; onların hızını, ra«Yarın sizi görmeğe gelebilir mikov'u zivaret ederek keyfimin is ru Danlmarkndan Guzel Sanatlar Aka. hatlığını, büytiklügünü savaşlara yim?» demlsıne mensub 130 klşıllk diğer bir foto?raf çekmeme mü talebe grupu şehrnn.zde buiunaoktır. borcluyuz diyenlerin dillerini yabaErtesi sabah saat onda görüşe i ni arılar soksun. Uçak, karmakansaade ettiler. Hattâ, Moskovadan bileceğımizi söyledim. Londrada bastınlan yeni şık, altı üstüne gelmiş savaş yıllaŞubelerinin elll beşlnclsl Minsk'e 20 saatlik sevahatim esnaErtesi sabah Petrov yanında Oliparalar geldi nnın değil, durulmus, dinlenmiş smda, askerî personelle lebaleb dofirenko isminde birisi olduğu halde Londra darbhanelerlnde Merke? Ban. sulh vılbrının kıı«udur Rugıini''n lu bir trende beni refakatsiz bırakgeldi. Anlaşıldığına göre her ikisi kaaı namına bastınlan 15 ton ağırlı. medenivetini ille de savaşlara borc tılar. ğındakı 100 rmlycn kâğıd lira, konti. de Sovyet elçilığinde ikinci kâtıo Dıtilâlin yıldönümü münasebe nant sefemoen donen Denlzcüık Ban. hıyuz diye tepinenler, sahıcı bir yani yüksekçe sayılan memurlarkasının Ri?e çilepl İle llmanımıza ge. savaş alanına götürmeli, bombaladan imişler ve sırf Sovyetler Bır ,tile Kızıl meydanda muazzam ge tırilmlştır rın altına sahvermeli ve: ld liğini mutasavver ziyaretim hakkın , ? «smi yapılırken ben şeref triParalar bugün gemiden tahllyı edl. Hadi bakalım. su savaş muda gorüşmek üzere VVashington'dan ' bünune davet edildım. Bu şerefe lerek Mtıkez Bınkası kasalarına ya. n a i l ola d ziği altında bir şevler doktür de ıstırılmii olacaktır kalkıp New York'a gelmışlermiş. i n » I " Amerikalılar sefıntifade edelim. demeli. EtrafınHa kan Buıün hlzmete glrdi Dış piyasalardan tiftiklerimize Acayib bır zıyarettı bu. Çok geç "»*• ataşelerimiz ve sefirin şahsî gövdeyi götürürken, bakalım bu ba meden seyahatim için vızemin ha | davetlilerinden ibaretti. (Bu imtitaleb fazla Tiftık Istlh^al bdlgelerlnde kırkım bayiğit neler döktürecek. zır oduğu aşıkârlaştı. Buna rağmen V™ e l d e edemiyen 20 kadar Amemuhatabalanm neden memleketleri I rika. Ingiltere ve Avustralya sefa ışlerl devam etmektedlr. Ankara ve **• Poiaalı men;eü senenin İlk mahsulu ni zıyaret etmek istediğimi ve asıl ret müntesibi geçid resmını Kızıl tıft.k pıyasamıza gelmlş ve 850 kuruşPek yakında açılacak şubeler: K. L. M. in dört motörlü Prenses muhimmi müsaadeyi nasıl elde meydandan pek uzak olmıyan otel tdn satılrmştır Dıjer taraftan allvre muhimmi el tiftık Batışları hararetll bir sekllde Vilhelmina'sı Viyana üstünde sıiedebildiğımi anlamağa çalışıyorlar odamdan seyrettiler.) ÎSTANBULDA devam etmektedlr. Yerli fabrlkalar da zülürken başımı pencereye dayave kendileri için bir muamma olan i Her gittığım yerde Khruşçefin nü rr.ub&yaalara girmış bulunmaktadır. Kocamustafapaşa, Firözaga, Kuledibi, Büyukada, mış bunları düjünüyordum. Ucubu suallerin cevabmı elde edinciye. fuzundan istifade etmekle ebraber Alâkacîarların ifadeierlne göre, bu Slrkeci, BosUncı, Kızıltoprak, Şa^kınbakkal kadar vizeden bahsetmiyerek beni daha henüz kendisile gorüşmek fır rene piyasa \nıkiek açılmıştır Buna bucağı gözükmiven koca şehri ^3z •nbeleri sebeb dış piya*alardan mallarımıza kırparcasına arkada bıraktık. Viovalamağa çalışıyorlardı. Nihayet satmı bulamamıştım NewYorktan kirşı loleblerm artmasıdır. yana uçak alanı tatsız tutsuz bir dayanamayıp nasıl olup müsaade aynlmazdan evvel kendi^ine bir DİĞER VÎLÂYETLERDE Bu arada, Rıı«yanın Avurturya plyatemin ettiğimi adeta paldır külddr telgraf daha çekmiş ve görüşmek sa^ındin çekilmi? olması piyaaamuda yer. Salaş bir binada gümrük jafası. Alanın dolaylarında bina doistediğimi bildirmiştim. Moskovaya alâka uyandırmıjtır. Manlsa, Diyarbakır, Lfllebnrgaı, soruverdiler. Ben de alelâde küntüleri. Geçen harb buralara yer hâdiseden bahseder gıbi: Arfcasi Sa 6 Sü 3 de Ankarada Tıldırımbeyazıd şnbelerl yer pençesini takmış, tuttuğunu j MAYIS 10 RAMAZAN 7 kopartmış. Alandaki salaş binanın j iğreti olduğu belli. Her yanı düra | % lit. Şu düralit de yok mu, h«r der j ( L İ N Î İ l K Ö M Ü R Ü ) de deva mubarek; ressamlara tabsahiblerinin emrindedir. Fabrikatör ve diâer ılıtiyac lo, gümrükçülere salon, otobüslere V 1 4 4? 12 10 16.05 19.15 21 02 2 47 TELEFÖN 47472 karoseri. Yakında nikel, gümuş pa I ~ 1 9 34 4 56 831 12 00 1 48 7.33 ralar da düralit üstune basılırsa | Dünkü taşıt kazaları MAVi PORTAKAL Yazan: Bedri Rahmi Eyüboğlu Dostlar bacağını kırdım AHi bin metrede gök>üzünde Masmavi bir portakal ısırdım. ben şeytanra Kan General sfcerlerimiz, mütevazıdırlar; onun için adını soylemiyeceğim. Emekli bir generalimiz, yedind defa Kan bankasına kan vermiş. Yedi defa kan verecek kadar sağlam bir asker, neye emekli olur, onu da anlamak jüç y«... Geçellm. Bu haberl galetede okuyunca blr kere daha anladım, Türk ordusunun kudreti nereden geliyor? Bizi biz eden bn ruh halidir. En modern, en yeni sllâhlan kullanacak insanların içlerinde bu sevgi olmazsa o ileri ve mükcmmel vasıtalara can veren feyktt kaynak kurumuş demekür. Idrâk, yüksek bir duygu ile beraber olduğu lamandır ki, iradeler. hedeflerine, oraya buraya sapmadan vanrlar. Yeni hamlelere imkân verecek; her dunımda, her güçluğe karp koyacak; gencde, Ihtiyarda vatan sevgisini meydana çıkaracak, bn duygudur. Atatürk, bütün kahramanlığın» re cesaretine rağmen kan görmeğe tahammul edemezdi. Hayvan üğlanmasını hiç se\mezdL O derece mücadeleci bir askerde bu kan tiksintisi ne kadar medenl bir mana taşır? Fakat bikcydl kl kendi kanı vatan ugrunda yaralanmış bir siUh arkadaşının «er veya subaybayatını kurtaracaktır, ona veya onlara varhğının bzünü vermekten çekinmezdi. Kaburga kemikleri kınkken veya sert böbrek »ancılan çekerken vazife başından ayrılmıyacak kadar rnhunda kudret ve mukavemet bulan Atatürk, kanını vermede bir an tereddüd etmezdü Kan görmeğe tahanımül etmlyenin kan vermesine sebeb, bu generallmize yedl defa kan verdlren sebebin aynıdrr. Yaşama kudreti üstU» insinlar, yaşatma aımsu kovvetll olanlardır. Özveri, bundan doğar. kompozisyonn bombof odalardan faydalanmak nlçin mümkün olmasın? Viyanadaki sefiremiz meslekdaş çıktı. Resim yapıyor, mozaik yapıyor, fresk yapıyor. Duva.lar eski İstanbula aid frenk gravürlerile dolu. Gönül bu resimler arasında bir kaç yerli imza da arıyor. Sefaret salonlanna ressamlanmızın mem leket köşelerinden yaptıklan resimBazan radyoda kahramanlık saatleri serpmek büvük bir lüka sayılerini dinlerim. Zevkle, heyecanla lır mı? Sefirelerimiz arasında resim meraklılarınin artmasını bekleme dinlerim. Görürüm ki, lkincl Viyana bozgunundan sonra yavaş yamiz lâzım. ş gerilejip daralan hududlanSefiremiz Viyana Akademlsi tamızda müdafaaya geçmlş ve mttlebelerinden. Akademiyi berabfr dafaası asırlar sürmüş Türk ordusu, geziyoruz. Ne yazık ki paskalya takahramanlık destanları yarata yatili Akademinin bir çok atölvelerini rata tstiklâl Mücadelesine kadar battal etmiş. Bizim Akademinin ir. Bu kahramanlardan isfandört misli bir yapı. Tatil olduğu halde çalışan atölyeler var. Viyana lerini bildiklerimiz ne kadar sz? Akndemisinde çok güzel bir gele Fakat adı bilinmiyenler ne kadar nek eski mezunlara istedikleri za çoktur? Böyle özverici duygu Içinman Akademide çalışma fırsatı ve en basit vasıtalarla. bazan büsbütüa riyor. Eski talebeler arasında halle.i vatıtasız, vatan korumayı bilmiş invakitleri yerinde olmıyanbr Aka sanlann evlâdlarına yalnız kendi demide mükellef bir atölyede iste mllleti değil, bütün Insanlık hünnet eder. Nitekim ediyor. dıkleri gibi çalışıyorlar. Akademinin mozaik profesörü ile tanıştık. Son savaşta esir düşmış, yaralanmış, rahat yürüyemlyor. Kocaman bir mozaik pano siparvi almış, çahşıyor. Eski bir talebesi de yardım ediyor. Yerlı taşlardan faydalanarak mozafkler yapıyorlar. MezarcılardaH, yapı işçılerinden artık renkli ta^ar topluyorlar, böylelikle işi ucuza malediyorlarm'ş. Türkiyede çalışan hemşerilerinden duymuş: Korede son nümunelerlnl veren Türk kahramanlığı, bir kaplanın yırtıcılığı değildir. Vazife almış vatandaşlann, memleketlerlnden nzakta, fakat millletlerinin ve bütün dünyanın gözleri önünde o va7İfeyi yerlne getirmek Içln yaptıklan şuurlu bir harekettir. Onlar içia sadece kendilerine verilen çarpısma emri vardır. Başka mülâhaza zihinlerinde yer turmamışur. Bunu boyle anlamamak; ters görüş, tera anlayıştır. İşl usule ve teferrüata Sizin memlekette dünyanın en boğup bu kahramanlık hareketila güzel renkli taslan var. Niçin on bütün cihan efkârında kazandığımıa lardan faydalanmıyorsunuz? şerefi ve iti ban gölgelemek kimDiye soruyor. Verecek cevab bu den sadır olursa olsun yanlıştır. lamıyorum. Gravür atölyesine giDemokrat Türkiyenin demokrat riyoruz. Kırk beş yaşlannda bir ordusu. atalarının kahraman duyzat beyaz gömleğini giymiş, gravur gularile bugünün hiir rejimlni idtezgâhını düz?ltiyor. Sefiremiz bu raklerinde muvazenelemiş asker zatuı elini sıkıyor, halini hatınnı baslann elindedir. Müspet bllim ve soruyor. Beni tarutıyor. Aynlır teknik, bu orduya yetiştirilecek gen« subayın tamamlayıcı cephesidir. ken: Bu zat, gravfir atölyesinin e Rnh, aynı ruhtur. Viyanalara gidermektar hademesidir. Ben ne öğren ken de, Viyanalardan dönerken de dimse ondan öğrendim. Uzun za değlşmiyen rnh.. Vaöın Içln, Isriklâl için fedakârlıldar yaratan rnh... man aynı atölyede çalıştığı için Bn ordunun emeklisi böyle seve segravür tekniğini o kadar güzel kavve kanını verirse vazifelisinln bileramıj ki hayret edersiniz, diyor. rek ve istiyerek canım vereceğine Bir bu adamcağızm haline bakıcandan emin olablliriz. yorum, bir de aklıma bizim Akademideki emektar Kâzım Ağa geliyor. Dört çocuklu kırk lıra maajlı emektar hadememiz... 55 YAPI ve KRED1 BANKASI ANTALYA ŞUBESİ SATILIK YATAK ODASI MilletveklU Hjeb'us mu? yazan: Nurullah Kunter İki kişilik bes parça yatak oda takımı satılıktır. Arzu edenlerin her fün l l c kadar 83129 numaraya telefon etmeleri rica o lunur. m K ÖMÜ R YAPI ve KRED1 BANKASI Geri peşimden şeldiler. Scr \ da Cabbar üstüne çekti onları. tîen kurtuldum. Cabbann ne yüzunü gordüm. ne bir şey Cabbar aelir onların h^kkından Her neyse, biz buradan eitmeliyiz Çck üstumüze dnşt'iler. Şu Alı Safa Bev yok mu' Bu ışler hep onun başının altından çıkıvor.» Bır hafta daha yattı Dağn etek!p'nden iki güne bir bir müsadem? =;esi gehyordu Mem°dm yarası yavaş yavaş iyıleçyordu. XXXI CUMMURİVET'İD EDEBI rU'RlKASl MEMED jğamız gibi yok. Biz onu elin kasabasında öyJe sersefil kor muyuz"' Ama ve lâkin .. bır tek tohum bile ! kaldırmadık topraktan. Yok! Yok! tan ne çıkar? Gelecek yıl. inşallah Allah bıze verir, biz de ağamıza A&anz gibi var mı bizim' O gâvuı Ince Memed tedirgin etti gül ağamızı köyden \ğamız ona kor mu bunu? Insallar gelecek vıl bir ekin olur, o zaman hepsı de Ağamızın olsun Biz aç kalahm Ağamızın olsun Anladın mı? Ağamızın olsun Dikenhduzünde beş köy var. Ağamıza kurban olsun beşi de. .» «Dıkenlidüzü. Dıkenhdüzü oldu olalı böyle ekin olmadı onda Ne yalan •soylersiııi71> Düpedüz, bız hak mak tanımayız densene. Bız Ağaya bı^ zırnık bile vermeyız densene > I i Köylüler: «Aaah!> diyorlar, «bkim gö|zümii7 cık?m. Ağamız elin kasaba| larında öyle sürünsffn de biz ona hakkını vermiyelim, olur mu bu? Ağamıza can kurban. Ince Memed gfbersın.» Hüru sevinçten uçuyordu. Bütün yaz yeldıği, ç e n e çaldığı boşa gitmemiştı Hiç bir köylü Abdi Ağa. ya bir zırnık vermemişti. Vermiyordu. Hünı ak saçlannı kınalamıştı. Başından, yazmasını atmiş, yerine, genc kızların düğünde bajTamda baeladığı al yeşil ipeklil.;ı bağlamış , tı. Fistanı da ipektendi Boğazma üç tane altın di takmıştı Genc kız lığınd ı taktığı boncukları da çıkard: sandıöınrlan. Taktı Belinc ipekh Trnblus kuşak bağladı Yüzü hep kuluyordu Evden eve turküler sovluyordu «Hurü toy oldun dediler. Açık saçık türküler Türküleri duyan her genc kız kızan aval yüzüne baktılar durdular. ilk olarak Topal Ali konustu. Topal Alinin böyle konuşmasına cüm le âlem şaştı: «Bizim ağamıza canımız feda. O eşkiya. bir kanş boylu Ince Memed de kim oluyormuş! Kim cluyormuş da biz onun dediğini yapacağız Topraktan bir tane bile kaldırsaydık Ağamıza verirdik. O în r AMERİKADA NELER GÖRDÜM?.. Reisicumhurumuzun zevcesi saym Reşide Bayarın Amerika »eyahati ıntıbalarını bu ay çıkan RESİMLİ HAYAT Güz seldi Dikenlidüzünün insan ları askla şevkle çalışıyorlar Bu •sin, alıyordu karşısma: «Dua edın Ince Memedime yıl toprağın verimi de ıyı Başaklar Yatın kalkın dua edin Anladmız dolu dolu Afır. mı? Dua edin ışte. O olmasaydı Hürü ana bir rüzgâr gibi DikenAbdı Ağa tepenızde karakuş aibi Iirinzi.mil dolanıyor Bir Hilım valım dönerdi Çok şükür köyde yok Bir gibi Habire konuşuyor tüftediyor tane bile vermiveeeksiniz Abdi A «Ey koyluler, AbrJi Ağa köye ğaya. Vermıyeceksiniz Taş attı da ge'.emiyor Gelemediğine göre de kolu mu voruldu? Yan gelip yatısız malın üçte ikisini ona vermıye yor kasabada.» ceksinız Venrsenız eşeklık etmiş Adamlar düşünüyorlar. başlannı olursunuz Eşeklığın buyüâünü salhyorlar, şapkalarını çıkaıp başBu yıl ekin ivi olmadı riersinız Oylarını kaşıyorlar. le değil mi' Olmadı. Hıç olmadı «Sonu neye varacak bunun Bız aeımızdan olecek değılız Tabiî olecek değıhz Olmadı Yok Canı bakalım?» diyorlardı. «Sonu neye mızı mı alacaksın? Yok işte Yok varacak bakalım?» Hisarl bitti. mahsul evlere çecrmm Ekinleı yandı Kavruldu kildı, Alıdı Ağaya kimse bir tane işte » buğr^av bile vermedi Topal Alı ve Dpğirmen oluktan otekı koye. o Aeanın ötekj kâhyaları köyun içınradan dtekine gidip eelivordu. Yol de dort donuvorlardı Hangı köylüda kendi kendine soylenıyordu Bir ye gıttılerse: doğen süren. bir ekin biçen görme «Ağamıza canımız kurban. A ce Memed iti de kim oluyormus. Bu yıl kıtlık gitti. Biz hepimiz aeımızdan ölmesek çok iyi... Beni sorarsanız, ben ağamın kâhyasıyım. Yazan: YAŞAR REMAl Ben de aç kalacağım. Bir tek tohum bile alsaydık topraktan, onu yordu. da Ağamıza verirdik.» Köylülerin hakkını vermediğini Topal durdu, gözlerini koyun ıQduyan Abdi küplere bindi. Siyarüsü gibi birblrlerine sokulrnu| setçiye gitti. Çok dokunaklı bir tel kalabalığın üstünde gezdlrdi. | daha yazdırdı Ankaraya. Ağlaya tSöyleyln» dedi, «topraktan ' ağlaya söyledi derdini. Ondan sonra düştü kasabanm ıçine... Kim bir tek tane bile 11 ldırsaydık, gül ' gördüse olanı biteni anlattı. Kay Ağamıza vermez miydik?» MECMÜASINDA OKUYUNtJZ. Türk .necmuacılığmm hakiki bir şaheseri olan Resimli Hayat'ın bu sayısı sızi bir ay meşgul edecek kadar dolgundur. SOUIBB & SONS İLAÇLARI YENi Imakama gitti. Jandarma kumandaKalabalık usuldan kımıldadı, dill nına gitti. Ağladı sızladı. Kayma çözüldü: kam, jandarma kumandanı kövlü «Verirdlk.ı lerin bu hareketlerine çok kr/ılar. Topal: Değirmenoluğa jandarma üstüne cCammızı istese...» jandarma gönderdiler. Jandarmalar Kalabalık: köylüleri sıkışbrdılar. Hürü anayı tVerirdik.bır dama hapsettiler. Hürü ana ve 1 köylülerin ağzından bır kelime bile Topal: , çıkmıyordu Beş koca köy çoluk ço «Inee Memed k8ye gelirse .» j cuk dilsiz kesilmişti «Gelemez.» ı Iş o kerteye geldi ki bucak müI durü Dikenlidüzüne gelmek zorun «Öldürürük...> da kaldı. Ne yaptı, ne söylediyse kımse konuşmadı Bos eözlerle aval A.O. NUM ARALARIMIZ 36801 36802 36803 36804 36805