18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 Mart 1934 i Merakh « I Reslmler öğretmen ve Öğrenci Köşesi I Maarifte proğram Yazan: Eski Bir Öğretmen Dostum bir profesör B. M. Meclisinde maatif bütçesi jnüzakere edüirken bulunmu}. O, anlatb. Milletvekilieri, karar abnışlar, beşer dakika konuşuyorlarmış. (Bunu pek aklrm abnadı. Mılletten top lanılan paralann nerelere, ne şekilde sarfedilmesini murakabenin en canh cereyan edeceği butçe müzakerelerınde konuşanlan karara bağlayıp dsıkika ile hududlamak doğru olur mu, bilmem Çunku konuşanlar, mılletvekillerıdır. Yani ' mılletin avukatlan; onun adına haklanmızı korumak, vazifeleri olan vatandaşlanmız. Her ne ise!) I Profesör Sadrı Maksudî, söz almış. I Belki bu kürsüye »on çıkiji olaca ' Otuz yıldır, bu program hlkâyeslni dınleriz. Ben, doğrusu, bundan ümidi kesmişimdir. Program, her halde bizım mizacımıza uymıyan bir şey ki, yapar, yapar, bozarız Bozduktan veya busbutun attık'an sonra yapmanın ne kıymetı olur. Şu klâsıklerin tercumesi işine ba km Pekâlâ, programı da vardı ve adam gibi yürüyordu da. Netıce? Malum!.. Türk klâsiklerini basacağız, dedıler. Hangi Turk bundan 9 memnun olmaz Bekledik. Fakat on dan da bir sahife obun, goremedık. Ne yazık ki, lâfının ruzgârı, doğru dürust işliyen bir teşebbüsün canına okudu. Ama zavallı Türk aydını, ne Türkünü. ne yabancısını bulup okuyamaz oldu..İşte program!. Ele alınroadan, evvelce ne olup bitmış, araştırılmadan isted.ğiniz kadar proçram yapınız. Hiç biı fsyddsı yoktur. Açık ıfade edeyim ki, bu bir parti, hattâ rejım meselesi değıldır. Kım gehrse gelsin, kim giderse gitsın, netıce aynıdır. Aynıdır Çunkü kendimizi bır t?kım fık:rlere ve prentiplere uyacak surette yetiştırmedığımız içın kendımizden sonrakıleri | de bu yolda yetişüremıyoıuz. Her halde bu hususta da terbıyeye kendi nefıslerimizden başlamamız icab ed.yor. Dercengievvel kendimizden gayrısmi beğenmemek hastalığımızı tedavi e:tırmehyiz Tecessüslerimızi olmuş ve yapılmışlara yoneltmetlıkçe kendımızle k'mı mukayese edebuırız? Bılmiyoruz. Fec.i, bılmediğimizi de bilmıyoruz. Malum a, eskiden bilmemeziığin bu türkıune cehli murekkeb. derleıHi Yani farkında olmayışın koyueu. Edebiyat Fakültesine >eni bir Fransız profcsörii geliyor Fransadaki Caen Edebıyat Fakültesi pro fesörlerınden G H Bornectıue, İstanbul Edebiyat Fakültesi profesorluğune taym ed'lmiş olup kendısı nısan ayı başlarmda şehrimıze gelecektir Prof. G. H. Borneoque, Alphonse Daudet, P Verlaine uzer ndekı çalışmalarile tema yüz etmiştir. Sergio Pcrticaroli gelijor Tanmmış ttalyan piyanistı Sergio Pertıcaroli bu hafta içinde şehr'mue gelecek ve Kontıya'nın tertiblemış oIHuğu tek resıtalıni 18 mart perşembe gunu saat 21,15 te [ Saray sinemasında verecektir17 yaşında iken Romadakı Santa Cecıha konservatuarından hocası ! M. S;lvo?tr 'nin piyano kurslanna devam ederek mezun olan Perticaroli, daha genç yaştan konsertıstler arasma katılarak, kendıne hâs va^ıflarüe brynelmılel artistler safında yer almakta gecıkmemistir. 1950 vıhnda Cenova beynelmılel konkurunda birind mükâfatı almış, 19î2 de BoVano bevnelmilel müsabakasında büyük diploma ve dört ANA KATİ Çevtr«n: MAZHAB KDKT İngilterede Çank Moda Oldu Londrada cçarık stili» kadın kunduraları çok beğenilmektedir. Londranın tanınmış kunduracılanndan Rayne, Türkiyede gördüğü çarıkları kendıne model edınmiş ve yukarı daki resimde görülen kadın kunduralarını ha zırlamıstır. AHın «ırmalarla da »uslenmia olan bu yeni çarıkların ilkbaharda çok rağbet kazanacağı anlaşılmaktadır. «Cumhuriyet» in Edebi Tefrikası:14 RIN AŞK İLÂHES1 . Bu ilk Şurada maarif meseleleri her cephesile enıııe boyuna ınceienmiş, üç dört komısyonda mesyıldır kimjeve verilmiven Busoni legın yetışkın adamlan bulunmuş, birinci mııkâfatını kazanmıştır 1952 ve 1953 yıüarında Italyanın her bır komısyon kendi mevzuunÇevlreır Vahdet GÜLTEKIN Yazan: Annem&rl* SEL1NKO da bır rapor hazırlamıj, onlar da bellibaşh muhtelif sehirlerinde 40 bırleştırihp bir «Maarif plânı» tankonser ve meşhur «Srala Hı Mılazım edılmişti. Program ve müzano» da yakm zamanda seri konser kereler, koca bir kıtab halınde neşler vermistir Pivanist. bilhassa redılmıştir. 1939 dan sonraki yedı Beethoven'in 5 inci nivano konserYok diyenlere kesin olarak söylive sekiz sene zarfmda da tatbik edilyim kı, Türkiyede ve şu anda bir tosu (1953 te Torıno ve Floransamiştir. İlk öğretim dâvası, teknık «maarif programı» vardır Hattâ dı daki kon<erlerde). Brahms'ın Haenve meslekî öğretim işleri, kültür şına çıkmak istenıldikçe kendini del'ın bir thsme'i üzerine variyasve müze işleri, hattâ neşriyat me kabule zorlavan bir program ve vonlar», Bartok'un Op 14 ;üiti, seleleri, üç sınıflı ilk okulların kal bilhassa Plân Komisyonunun rapo Liszt ve Bach'in eserleri üzerinde dınlıp bej sınıflılann kurul,ması ve ru ?örülme^'e ve ıncelenmeye değer. temayüz etmiştir. başka hususlann hepsi orada var Dıışünülmüş tedbirler, hattâ öğret Şohir korosunun vannlci Ironsçri «Yo, hiç,» dedi. Sonra: «Ek dır. Albay konufmamınn tona erdigi heyecanbydı... Değilse blle, bana men savılarındaki gerçeğe uygunKonservatuann tertibledği pasik o!ma, paketi aldım,» diyerek bi ; hsaj eder gibi idl JCalktım. Pa öyle geldi. luklar havret edüecek şekilde isa zar konserlerinden olnıak üz*>re 1 Affedersin «na hiç haberim dudaklarını saçlarımda gezdirdi. keti göstererek: tÇamafirlarla pa«Düğün gayet »essiı »adasız obetlıdir. Ne olsa aMdan, şövle boyle yann »aat 11 de Taksim Belediye tayı.ı» dedim, «Kendisin* verebillr caktı, bizden ve Buonaparte'lardan «Albay Lefabre bir de pusula yol yok!. 15 sene gecti Elbette burlar da es çazınosunda Muhıddin Sadak ida,misiniz?» lamıj bana. Sırf paketi senin habajka kimse bulunmıyacaktı. AnKıymetli bir ilim adamı olan bu kımistır. Kım ve ne eskimivor ki?' resinde S p hir Korosu tarafından tNe münasebet!» dedl. tBuo nemle Marie, tabil, günlerce didi tınn için gönderdığıni yazıyordu .. hukukçu profesörle yaptığım bu Fakat asıl doğru ve millî hareke'. veriWek konserde avrıca Rasid naparto artık burada değil kl. An nip durdular, pastalar yaptılar, 5e Beni dıvanıharbe vermelerıni iste konuşmadan bajka turlüsunü saonu ahp kimin ve kımlerin yap Abed kendi bestesıni koroda idare tibeı civannda Fort Carre'ye götür kerlemeler yaptılar. Düğüne bir dım ama, bu hakkı bana ;ok goryın Sadri Maksudi'den de bekle tığına bakmadan hükümlerini in edecek, koronun bazı parçalannda düler.» gün kala da, anneme bir hüzun düler.» meyinız. Eğer «O kıtabı okudunuz celemek, dikkatle gozden gecırmek, GuHen Tunceli. Hulki Saner, YılBunu hiç beklemlyorc'um. Demek öktü. İ} bozuluverecekmij gibi «Divanıharb mı?» dedin. «tyi mu?» diye rastgelirseniz tecrube eskimiş yerlerini abp venı hukum dız Daîdelen solistlik yapacaklar•lıp götürmüjlerdi v» b«n onu bu gelıyordu ona. Hep öyledir laten: kl vermedıler.» ıçüitkendisine sorunuz. «Okudum!» ler kovmak; devamı faydalı gorü dır. Bu konserde avnca piyanist lamıyaeaktım! Bır toplanö, bir eğlenti mi var, «Neden? Verselerdi işin doğ derse, ne bileyım, aklımla vicda lenlerıni bırakıp gercekleştırmeye Haluk Tarcan, Beethoven'in Mi tPeki ama. yanında yedek ça üzerine bır tndijedır çöker. Halmaşır bulunması lâzıın,» diye ayak rusunu daha yüksek makamlara nımdan bajka bır şeyım kalmadı çahşmak! İşte tek ve çıkar yol bu Majör Op. 109 sonatı ve Chopin'in uki her ieferınde mükemmel oldiredim. anlatmak imkânmı bulurdum. Car ama, makbule geçtıği takdirde on dur. Devam, boyle sağlanır. No. 3 Scherzo'sunu çalacakür. muştur. Albayın yüzü gözlerimln Srflnde not denen o eşeğe, yani Harbi>e Ian da kendisıne bağışlarım. VeBoyle yapılmadığı takdirde kim Konservatuar öeTpnri kon«erl Karar verildl: O gec« hepimiı Bakanına verdıfım plânları anla rilen eonekleri, sarfedılen gayretle se, arzu ve emniyetle devlet ışüıfltti, geldi. Gözlerimdekl yajlan Konservatuar Ceüncü Bgrenci erkenden yatacak, Juli* d* yıka tırdım. Hiç olmazsa bu plânlardan ri, alman kararları, gerçekleştfri de çalışmaz. Vazıfeli olanlar «be konseri bugün saat 15 te Dram Tiiüdim, yenlleri bofandı. bız haberleri olurdu. Halbuki . > Biraz len hareketlerı, ne pohtıka dışın nim arkamdan gelecekler bunlan , «Paketi gönderm** mlsinlz o nacakü. Baîkaiarıa» rusbetl» yatrosunHa verüecek ve Saim AkJik yıkanın», çünkü babam 1leri oteye çekılerek, başuıı elierınin a da, ne de politıka ıçındeki profe bozduktan sonra ne diye kendimi Ba, albayun?» çıl, Özen Veîiroğlu, Mu«a Albuk tBana baksana, kuçükhanım,» fikirli bir adamdı. Annero de hâlâ rasına aldı. «Halbuki jundi plân sorlerimız bile bılmez ve bılmerlen yorayım?» der ve işi oluruna bıra rek, Ara Kınacr'an. Le\'lâ Erman, dedl, «îşim yok da, kendin» na babamızı töresine girmemii içın ne j yazıhanenin gözünde konuşurlarsa program olmuş ne o kır. Mıllet ve devlet hayatında bun Tina Milvu, Gülâv Ueurata, Sel•ılıa general payesi verilmi| bir âzımsa yapıyor. Onun için, he larım bir dan daha zararlı bir ruh hâli yok ma Sertesen iştirak edeceklerdır. •erseriye çamaşır göndermeklc u j men her ay yıkanıyoruz. Çamaşır tozlanıyor, Carnot da hududlarımı lacak, olmatnış ne olacak?!. tur. O zaman ış'er, kopmsdan yüzı mudafaa gibi tehlıkeli bir oyuna raşacağım, öyle mi?» Maarif pıogramından once «Ni ruyemeviz; mıllî vicdanın hazinehkta kocaman bır tahta banyo var, Müzikli konferans zâmı Âlem» meselelerıle uğraşan sme duşünceler, tasarılar, emeller Hıçkıra hıçkıra ağlamağa bajla babam mahsus yaptırmıştı. O gece devam edcbıldığı içm memnun.» istanbul Kültur ve Spor Derne «Şımdi ne yapacaksın?» diye lan programa sokmak lâzım. Koca birikemez. Cemiyet hayaü, günlük dım, 0 gene enfiye çektL Adama annem »uya da bıraz yasemın lâği yann sabah 11 de Beyoğlu Askılh öfkelenmiş gibiydl. Zıya Paşa, kabrın purnur olsun, bir yaşamadan ibaret kalır. Proğvantası damlattı, Julie kendınl sordum. malımesçiddeki Fakirleri Koruma «Bırak ağlamayı!» dedl. beytin, ram, düşünülen bir istıkbali, hale rahmetli Madam Pompadour gibi «Serbest bıraktılar beni,» de her devrimize uyan şu cemiyeti salonunda Röne Kohen «Hayır,» diye içimi çektim. rahmetle anılmana kıfayet edecek getirmek demektir Hale şuuru bu tarafından verüecek plâklı bir kon örmeğe başladı. di, «aleyhıme bır şey bulamadılar. Masasmdan kalktı, geldı karjım» mertebede olanlar. ıstikbale nasıl ferans tertiblemiştir. Yatük ama, ne Julie uyuyabildi, çunkü. Fakat Bakanlıktakı efen sıhhattedır: dikildi: Onlar ki verir lâf ile diinyaya hâkım olabilirler? ne ben. Bunun üzerine, başladık düer benden boşlanmıyorlar. Hu «Bırak ağlamayı diyorum la«Makinp» .îO nci temsiiine ırfrb'or nizâmât onun yeni evina daır konuşmaya. dudun kımbılir hangi ücra köşesina'» dive gürledi, Cevad Fehmi BaçBin türlü teseyyüb bulunur haŞehrin dışında, fakat arabayla ne yollayacaklar ve.. » «Hayır» diye tekrar hıçkırkutun Şehır Komedi nelerindc bizim evden yarım saat kadar anSozunü keaerek: tYağmur yağıdım. Tiyatrosunda 7 hafcak çekiyor. yor,» dedim. Sayın Sadri Maksudî, gucenmeSonra gözerimi silerek başımı kal tadanberi oynanmakYüzüme iri iri damlalar düşmeye sın. Bu beyti şahsi bır tenkıd kasBırdenbire, susup kulak kabartdınp yüzüne doğru baktım. Bana ta olan «Makine» ık: Sokaktan biri ıslıkla: »Le jour başlamıştı. dıle zıkrettmış değilim. Hepımiz gayet yakın duruyordu ve merhaadlı komedisi, 15 mart pazartesi Yağmurdan bahsedişime sajmi} boyleyiz. metle karışık bir şaşkmhk içinJe de gloire est arriv«!» (Şanh gün akşamından itibaren 8 inci haftasıgibi: «Zarar yok,» dedi. bulundu&u da belliydi. Bunun öıe geldi!) teranesini çalıyordu. Program işine gelince; program, na girecek ve 17 mart çarşamba geSonra, başlarmdan atmak istedik ancak devam alışkanhğı Ankara 12 (T.HA.) Maarif cesi 50 ncı defa oynanışını ıdrak Kalkıp yatağımda oturdum. Birlne, tekrar hıçkıra hıçkıra ağlamaolanlar Bakanhğı köy ilkokullan inşaatına edecektir. ğa basladım. zim Marsilya marşının ıkuıci mıs lerı bır generale neler yaptıklarını için bir kıymettır. Bızde işlerın bu yıl butçesmde ayırdığı 15 milyon «Susr» diye haykırdı. «Sus! raı idi bu. Sonra Napoleone'un anlattı. «yazboz» kaıdesi tatbikatı olma liralık tahsisatla başlayacaktır. Bacaklanmı topladım, kaputa daDokümanter filmler gösterisl Bize gelırken Peki, madem basıma belâ kesile parolası duyuldu. sından gayn bır mukadderi obmuş 1950 yılına kadar inşa edilmış tstanbul Fransız kül ceksın. madem... Her neyse, pake hep, ta uzaktan, ıslıkla bu parola ha sıkı sıkı sarıldım. Gok gurledi, mudur? Yüzlerce yetkılı, bılgılı, koy ılkokullaıınin muhtelif inşaat tür merkezinin Takbir at kışnedi. tı birıyle yollanm Fort Carre'ye, yı verirdi. tecrübeli maarıfcinin (ki bunlaryıkılmış gonderdiğıra adam da benim namı «Benim at,» dedi. «Bahçeıün dan pek mühım şahsıyetler bugün noksanlıklan yüzimden Yataktan fırladım, perdeyi yanp olması munasebetıle ginşilen tami simdeki Fransız Kon ma komutandan rica eder, Buo camı kaldırdım, pencereden dıjarı parmaklığına bağladım.» solosluğunda cuma Hakkın rahmetine ka\u«muştur ve rat faalıyeti bu yıl bitmiştir. naparte denen o adama verirler. sarktım. Zıfırî karanlık bır geceyYağmur sıklaşTiıştı Şimşek çakpazardan başka her maarif teşkilâtının ehemmiyetli Memnun oldun mu »imdi?» 1954 yıh ılkokul inşaat mevsımi di; »ıcak ve rutubetlı. boğucu bir tı ve müthış, yakmdan bır gok gu yer'erinde o türlü adamlarımızın gün saat 18,30 da tertiblediği arolacak ve ihtiyaçları tesbıt edilen Cözlerimden yajlar aka aka gü hava vardı. Fırtına çıkacaktı. rültusü geldi. At telâşlı telâşlı kıjtistik ve teknik dokümanter filmler kı | tetinde olanlar azalmıştır) Bır vılâvetlerde 'nşaata başlanacak'ır. lümsedim. nedi Napoleone hayvana bağırdı. haftalık sersının önumüzdeki 1520 Dudaklanmı büzerek ıslık çalaraya gelip yaptığı proeram. elbetBelırtildığme gore, özel idarelerın Tam çıkıyorJum. akhma geldi: dım. Kızlardan ıslık çalmasını biTepemızden bır oencere açıldı. te bir «Hıc» değıldı. Mükemmel mi bu vıl bütçeleımde koy ilkokullan mart haftası programında «Hususî Teşekkür etm^miştim. Tersyüzune en pek azdır, ben bu nadir kızEtienne: «Kım var orada?» diye ıdı? Şüphesiz kı: inşaatı için tahsıs etmış oldukları Çelikler», «Bir Lokomotifin Dodöndum. Albay paketa şüpheli şüp lardan biriyim ama, bendekı bu seslendi. ödenekler de geçniş yı'lara nısbetîe ğuşu». »De fiîs en aigulles» (dehelı bakıyordu. Hayır!. I Ben Napoleone'ye: «Gel ıçeri giAllah vergısıni beğenmıyorlar, ıs\oizde elli bir fazlahk kaydedilmiş miryollannın elektriklendiribnesi) Alçak sesle: »Çok teşekkür ederelım,» diye fısıldadım. «Fena ıslaFakat eksj[k yerleri tamamlana tır. adlı filmler gösterilecektir. "ık çalmamı ayıbhyorlar. rim, albayım,» dedim. bılir, zsman aşımı ile bugun gerBen ıslıkla: «Şanlı gün...» diye nacağız.» Fotoğrafcılar ve Sinemacılsr Başını kaldınp baktı, hafifçe ökEtienne: «Kım o?» diye haykır çekleşmiyecek yerleri duzeltilebüirbaşladım. türerek boğazmı açü: sergisi di. Bunlar yapılmadı. Yüzde yüz uAşağıdaki: «Geldi!» diye tamam dı. «Din{p, Clary vatandaj,» dedi. BeyoSlundaki Amerikan Habernutuldu ve yuzde beş yüz bir köSonra Suzanne'ın sesi duyuldu: «Mahrem olarak iki şey soyliyece ladı. ler merkezinde bugün saat 15 te bir «Kapa pencereyi, Etienne! Ka şeye atıldı. Eminim ki, bugunkü Evin duvarına yakın duran bir ğim sana. Birincisi, bu Jacobin geNeworleans. 12 (a.a.) Pıtts t'Fotografçüar ve Sinemacılar SerBakanımız bile boş zamamnda o karaltı kıpırdadı, çakıl döşeli bah pa da gel yanıma. korkuyorum!» neralinin kafasını uçurmıyacakHr. Etienne: a Bahçede biri var,» de Mecelleyi dikkat gözile şöyle bir burgh ünıversitesı profesörlerinden gisi açılacakür. Ikincisi. Buonaparte ailesine men çe yoluna doğru yürüdü. > Selmi ANDAK Pencereyi indirmeği unuttum, di «Gıdeyım, bakayım ne ıstiyor > okumuş değildir. Okumuşsa özür Dr. Jonas Salk. çocuk felcınin her sub biri François Clarv'nin kızına Napoleone, pencerenin altına doğ dilerim ve kendisinden çok kendi üç nevuıi onleyici bır aşı buldulâvık değildir Hadi güle güle.» terliklerimi giymeyi unuttum, üzemi tebrik ederim. Kaç kere yazdım. ' ğunu açıklamıştır. Doktor, şımPolette bir müddet benimle bera rime bir şeyi almayı, arkamda ge ru gitti: «Benim, Mösyö Clary. ben Gene yazayım; şu dört yıl içinde diye kadar 5000 kişıyi aşıladığmı başka bir şey bel geldı Gene saçmasapan şeyler eelik entarimden memleketimıze beş altı mühim A bıldırmıştır. söy'eyip durdu Pembe ıpekli isti bulunmadığını unuttum, hulâsa Napoleone.B dedi. Bir şimşek daha çaktı Şimşeğin merikalı nvarif uzmam geldi Hani yormuş ,içi gorünen cinsınden. Ma ayıbı falan unuttum! Deli gibi Çocuk felcine karşı kanda tam raporları? Ancak hoşa giden bir iki dan Tallien ten rensı ıpek çorab merdıvenden aşağı fırladım, kapıyı aydınhğında Napoleone'nın narin bir muafıyet pevda eden aşı. gelesi yayınlandı. Nerede dışe dokunurgivormu'j. Pasta Napoleone'nin pek açtım, çıplak ayaklarıma çakıltaş vucudunu gordum Sonra tekrar zıcek ay icınde 500 000 çocuğa tatb;k firî karanlık oldu. gok gurledi ve lan? Işık, sınıfta sağdan mı gelmeli edıleccktır. hoşuna eidecekmiş .içinde badem ları soğuk soğuk geldi. at yulannı tartakladı. Şımdi yağ ımiş, soldan mı? Bunu ve benzervarmı; Badem sever miymişim Sonra burnumda binnin dudaklerini, artık Türk maarifinde bilmiben? Sahiden Juue'nin kendine lan dolaştı. Öyle karanlıktı ki! mur bardaktan boşanırcasma yayen kalmamışür. Fakat Gazi Eğiğıyordu. AMERİKAN EŞYASI kösk alacak kadar parası var mı? Karanlıkta da insan öpeceği yeri Etienne gene pencereden, yağmu tim Enstitusü özel eğitim bölumünmıs'> O ipekli kumaşa dair Eti bir türlü bulamıyor. Giyim eşyaları, kürkler, run gürültüsü arasında sesini du de köy enstitüleri için: enne'le ne zaman konuşacakmışım soba ve çeşidli ev eşyası. Uzaktan uzağa bir gökgürültüsü yurabibnek için: «Kim?» diye ba Doğru ve pratık. iyi bir şey ve kuma=ı almnğa mağazaraya ne geldi. 14 mart 954 pazar sünü sağırdı. yapmışsınız. Onu da yıkıyorsunuz? laman gıtsinmış? at 1016 arası. Bebek, ABeni göğsüne doğru çekti ve kuNapoleone de: «General BuonaDiyen Amerikah profesörün fiO anlatıp duruyordu ama, berıfı Pasa korusu No. 110 1 lağıma: «Üşümüyor musun, caris parte,» diye bağırarak cevab verdi. kirlerını kim işıtti. bu fikirleri kime nim pek dmledığim yoktu. Albayın sima (sevdiceğim)?» diye fısıldadı. Arkası var işittirıldı? bir sözü başımın içinde durmadan «Yalnız ayaklanm üşüyor,» çmlıyordu: PKOF NtMBUS'UN MACEB ALABlı «Buonaparte'lara mensub biri dedim. «Terliğim yok ayağımda.» O zaman, beni kaldırdı, kapınuı Fıançois Clary'nin kızına lâyık deönündeki basamaklara kadar havağıldır » Eve geldiğim zaman öğrendim ki da götürdü. Oraya oturduk, kaJulie ayak diremışti: Duğünu geri putunu omuzlanmdan a;ağı örttü. «Ne zaman geldin?» diye »orkalmıyordu. Beraber bahçede oturduk, peçetelerin üzerine işlediği, dum. «Geldim ama, kalmıyacagım, gayet süslü B markalarma ben de gideceğim,» dedi yarduıı eftim. Göğsüne yaslandım, tlniforması Marsilya, Fructidor sonu yanağımı daladı. Öyle mesuddura (Eylul ortalan.) Julie düğün gecesini nasıl geçir ki! «Çok mu î«kUn?» diyt ıor> di, bllmiyorum. Yılnıı, bıldığim dum. bir | a j n r : Bir g«o* oact müthıa DESİRE ğuu, bej dakikayı aşarsa mazur görülmesini mukaddeme olarak ıfade ettıkten »onra «Maarıfte programsızlık» tan haklı olarak şıkâyet etmış. Profesör arkadaşîmı dikkatle dınledım. Aramızda hcmen otuz seneye yakın bır hukuk olduğu ıçın Duna dayanarak şoyle dedim Iki gözüm, 1939 da toplanan ılk Maarif Şurası tutanakiarı bir kıtab halınde çıkmıştır. Hiç elıne gecıp şöyle bır karıjtırdın mı? Elcevab: Hayır!. Maznunların suçu işıemiş olduklarma kana'at getlrmiyen. fakat halk efkârına karsı gelrneyı de goze alamıyan hâkimler, bu vazıyete sovle bir çare buîduıar: Sa nıklar. mahkum edılmedıler. fak?t sprbest oe bırakılraadılar Bir sene daha tahkıkat v3p>',rrıas'na karar v n l dı. Bu karar bile haksızdı. Fakat Sa\cı, hukrnu beğenmiverek ıtiraz ettı. Bunun uzerıne Aras cınayet mahkemesı, karı kocanm suclu o'duğunu kabul ederek Fran sua'nın sağ ehrvn kesılmesine ve sooa ile oldürulmesme karısının da yakılmasına karar verdi. Burnumda dudakları dolaştı. Karanlıkta insan öpeceği yeri bir tiirlii bulamıyor. Göğsüne yaslandım üniforması yanağîmî daladı Bundan baska Fransua'ya i^kenca d« •dllecektl. Cellâd, zavallı ile epey ugrastı. Fakat Fransua: «Ben masumum...» diyor, dönmuyordu. Bu vaziyet karşııında idam hükmünü verine getırmekten b?ska yapacak »ey kalmıyordu. Hükmün infazı, 19 kasıma bırakıldı. Kadm hâmile olduğundan, cocuğunu doğurduktan sonra yakılacaktı. i 1 Fransua'nm idamında hemen bütün 5*hlr halkı bu f lundu. Papaz. son dakıkada cürmünü itiraf etmesini soy« ledı. Fakat o: cHayır, dedi, Allahtan, bütün günahlarunı affetmesini dilerim. Fakat annemın ölümünde hic günahım yok... Beni ne şekılde ö'dürurseniz oldurunuz. ben masumum,.. Allah büdıği gibi yapsın.» y Köy ilkokulları inşaafına 15 milyon lira tahsls edildi 53 Çocuk fe!cinin aşısı bulundu Fransua, bu sözlerl 0 kadar derln blr lmanla haykırmıstı ki. dört aydanberi olümünü bekîiyen halkta btrder.bire bır tereddud hâsıl oldu. Artık herkes, bıçarenin günahsız olduğuna inanmıstı. Bunun üzerme: tAdamcağızı kurtarın... Masumdur... Günahı yoktur» sesleri i=itildi. Herkes ağlıyordu. Fakat, is, isten geçmişti. Son bir darbe, Fransua'nın kemiklerini kırmış. onu ölüm haline getirmışti. Son nefesini vermeden cellâda: «Masum ölüyorum... Senin kabahatin yok...» dediği işitildi. Parcalanan cesedı orada hazırlanan Eteşe atıldı. Her gey bitmisti. (Arkasi var) Türkiyede ncşri hakkı ya/nn' "^* Amerikan ve modern stilize Eşya Müzayedesi " * ^ 14 mart 1954 pazar gunü saat 10 da Bomonti. Samanyolu sokak Isık Apt. No. 31.5 (Bomonti tramvay durağmda Amerikan Moni^omerv st'hnde 5 parçadan ibaret salon takımı, 11 parcedan ibaret stilize hârika yemek oda takımı, Holıvud stihnde Bahu koltuklar, Samson oyun masası. sandalyelerıle beraber maun ağac. çav masaları, bakara ve murono kris'ahnien avızeler, Phılco markalı hârika buz dolabı. otomatık moble, havagazi ocak ve fırını; camasır makinesı; örtü takımı; emsalsiz bordo renkte moket hahlar. krıstal takımları, 12 kişilik komple sofra takımı, kataloge tablolar Chinenda' stilınde salon masası; biblolar; etaierler vs. vs Almadığıma yanmam Görmediğime yanarım P O R T A K A L îstiklâl caddesi OÜvo pasajı No. 7911. Tel: 45459 LÂLE FİLM ftafik Halid Karay'ın NİLGÜK Filmini tamamlamıştır. TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞ Dernefindea: 27 mart 954 cumartesi günü »aat 10 da Bursada Belediye salonunda yapılaeak senelik genel kunıl toplantısına sayın üyelerin tejrifleri riea olunur. İDARE HEYETÎ GÜNDEM: 1 Genel kurulun acılması. 2 Yoklama, 3 Genel kurulu idare etmek Ü7".t n , >>?;;*.<.,"> or ikinci baskan, iki kâtib seçilmesi, 4 Yonetlm kurulu v* murakıblarm raporlannın okunması, 5 Raporlar hakkında müzakere ve yönetim kurulunun ibrası. 6 1954 yüı bütçesinln tetkiki ve kabulü, 7 Dernekierin mevrll probl«ml«ri hakkınd» müzaker«. 8 DelegeleHn r * 7*kurulunun teklifl«ri.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle