19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
rr 8 Şulıat 1954 AVRUPA MEKTUBLARI u sene karakışm şiddeti, Istanbul halkını da, Belediyesini de bir hayli zarara soktu. Asfalt yollanmııın fcerbad blr hale gelmesi de bu zaBizimkine, mahalle demeğe dilim tabloyu satın alacaklannı da söy rarlar arasındadır. Yeni yapdanKopenhag Kopenhag aarın sıcak alâkaya, bu temız, pırıl pıvarmıvor. Mahalle dedığınin yolu lediler. rıl rengârenk buroya bakıyorum. lar da dahil olmak üzere, asfalt dan şehrın ana caddelennden en ortada, evleri de yolun her ıki yaUçaklan kaldırmadım. Ayda yıl yollar delik deşik oldu. Arada sıbuyuğü olan Vesterbrogade'ye çık kalbün gıpta ve hasetle burkulunrna sıraJanmış olmalı. Bizım yoda bir hıç elimi sürmedığim bir rada hava biraı yumuşayıp da cadtığımız ânı hıç unutamıyacağım.. yor, Açaba daha ne kadar böyle iun yalnız bir tarafında evler ve akonuyu iyi kötü resnün bır kena deleri kaplayan kerpiçleşmis. çaSonraları, butün İskandinav seya bır turizm bürosunun rüyası ıle partımanlar dizilıdir. Öteki yanı nna olsun ışleyebümıştim. Uçaklar murlu kar ve buzlar eriyince zahatimız müddetince arkadaşımla yaşıyacağız? Tophaneden başlar, Beşiktaşa vahâlâ resımde duruyorlar ama, re valh asfalt yollanmızuı da yer j e r ' Kasablar ha>van sahiblerile rana kadar beş, on yerinden kopar, Kopenhag'm o geceki gorunüşünü *** sım de yülardır yerinde sayıyor. eridiği görülüj or. hatırlavıp durduk ve bu eşsız man Dostum Karabuda. Kopenhag'm tenıasa geçerek bımlann dağılır, yayılır, bazan tahta kuıube *** Cuma eünü Yenicamiin arkasuıo.ur, bazan odun deposu, bazan iszaravı bır daha ne Oslo, ne Stock Joğusunda denız kenarında mr sakatatçılarla alısvcrislerini Pembe Vinç gıbı, rengıne, biçi dan geçerken yolun üstundeki askele, bır kaç yerde de cami ve saholm, ne de Edımburg'da goreme pansıyon bulmuş, doğruca oraya önleınek için istihsal böls;emine kanım kaynadığı halde bu falt kaplamanın hemen hemen taray olac=ğı tutar. Bundan on beş, dik. Kopenhag'a tevekkeli kuzeytn şıttık Merkezden bır hayli uzsklerine arîamlar gönderdiler turlü fırça ucuna getıremedığım mamile yok olduğunu gördum. Nayirmi sene evvel tam bızim evın Pansi dememişler.. Gardan çıktığı ta olmasından bıraz işkıllendım. konuları duşündüm Bunlar ara kil vasıtalan sulu çamur dolu çnonunde bir de kuçük plâj vardı. Her mi2 zaraan gece saat ona yaklaş Fakat sabah kalkrnca önümdeki Sakatatcı toptanci kasab rekasında, geçen yaz Nazılli Basma kurlann üstünden zıplavıp sıçrakış lodosun bir kaç tanesini komaktaydı Fakat uzun muddet de manzaranın sürprızi ile çok sevın beti devam etmektedir. Halkın iyı Fabrikasında görduğum bır sahne yarak, yajaların üstüne zifosıar künden kazıdığı sslaş kulubeleri, vam eden grup aydınbğı ile hava aım. Çamlık büyük bir parkın ve ucuz ete rağbeti karşısmaa. top derme çatma tahtalarla onarılır. çavardı; kozanın iphk olmak ıçın saçaıak geçi> orlardı. Istanbulun Bnrak alacakaranlıktı Bütun cad içmde uzanan halı gıbı gayet ba tancı kasab'ar da fiat'arda indirme bucak deli dolu renklerle boyanırbaşına gelenler. İnsanı bu kadar en yeni asfaltlanmış caddesi olan deler ışık ve renge boğulmuş Ha kımh çimenler; parkın önünde de yapmak zorunda kalmışlardır. Et dı. Pıâjın muşterilerinm çoğu çosaran guzel, bu kadar sevindıren Istiklâl Caddesindeki yan sokakreketh, canlı, neşelı bir kalabalık nız.. Kuçuk plâjı, bahçesındeki dun kasablarHa 360 380, sakatat cuklardı. Yaşlı başh kimseler sanbır manzaraya az rastlamr am. lann acızlarında da asfaltlar erişıkır şıkır parlıyan vitrinler, lo kahvaltı teraslan, kameriyeleri. cılaıda ise 300340 arasında satıl dalla açıhr, biraz ileride denize gigel de bunun resmını yap bakalım mis altındaki parke taşlan öbek mışür. Kasabların fiatlan daha da rerlerdi. Bır mevsim baktım ki plâkanta ve gazmo teraslan arasında dik çatısı, geruş çiçekli pencerelerı Çok düşundüm, çok uğraştım. Bı: bbek meydana çıkmıçtır. Dolmacıvıl cıvıl kaynaşmakta.Büyük ıle Madam Petersen'ın pansıyonu mHırecek.eri tahmin edılmektedir. jın kulübelerini lodoa kökünden tearpa boyu yurütemedım. Bu kobahre stadınm köşesindekî asfaltra Belediyenm sakatstalar şirketi mızlemiş. modern binaların bütün çatılann) mükemmel bır vülâ ıdı Bol sütlü, nunun hakkından gelse gelse sı üstünde bir kac metrelik bir parve katlarını kaplayan ışıklı haber tereyağh, peynır ve şekerlı yulai r.e sağladığı kolaylık karşısında. nema gelır diyerek işm ıçinden ça kopmuş. havli geniş bir çukur Geri kalanma da belediye izin ver toptancı ka'ablar, sskatatcılann ler, muharnk rengârenk reklâmlar haşlaması ıle sabah kahvaltımızı. çıkmak kolay. Ressamın renkler peyda olmus. Kar ve don devam halk lehine îecellı eden eavretlerini meyınce pencerelerırruzden bırini gdzumuzun önünde donüp duru terasta, denizin obur tarahnda seve bıçımlerle başaramıyacağı konu ettikçe ki edeceği anlaşüıyor bürenkler, kımıldamalar, cıvıl cıvıl brşa çıkartmsk üzere veni bir teryor. Bardaklara dolan bıralar, fok çılen İsveç ve Malmö sahilleruıe yoktur, yeter ki bır ressam bunu tün asfalt yollarımız, bonıbardunan »ibe başvurmuslardır. Bildirildığine seslerls doldurup taşıran plâ] tariavhyan balıkçılar, dalgalar üstun karşı, yaptık Bıraz sonra da, gu göre toptancı kasablardc>n bır kaçhe karıştı. Arsası yıllarca unutuliş edmsin. Bır omür boyu bu ko edilmiş, delik deşik bir savaş *ade ınıp ÇLkan gemıler, alaca Ko neş ıyıce yukselince, nuya kancayı taksm. Yeter kı res hasına dhnerek, nulyonlarca lira kendimızi kışi dün istihsal bölgelerine hareket mu; eski bir caket gibi deniz kepenhag semasmda Walt Dısney şe Baltık sulanna bıraktık... sam daha makıneleri doğru dürüs sarfile asfaltlanmış yollan, kimbietmiştir. Bunlar, sürü sahibleri ile narına serili ksldı. ridlenni hatırlatan bır renk ve ışık Daha sonra burayı bir hırdavatçj incelemeden makineler tepeden lir ne kadar para sarfederek baştan doğrudan doğruya temasa geçerek *** çağlayanında parlayıp sonüyorlar. tırnağa başka kalıplara kıya asajh tamir ermek icab edec?k'ir. eüenrdeki malhrı satın almağa ve tuttu. Çoğu denizden çıkarıimış çaKopenhag'ı sizlere tarif edip taVesterbrogade, yanında Tiroh fetlere burunmesınler Yani hıç sakatatcılarla hayvan alım satımı palar, zincirler, paslı saçlar, dubaŞayed gelecek kış da şiddetli orutmadan önce biraz geçmışınden olmazsa vapurlar, trenler gıbi bır Iursa tamir edilen asfsl'lann yeEoodhus meydaru, denız kenarlayspmalanna mani olmaya çalışacak lar plâj arsasını yıllarca pas renbahsetmeli... Parlamento onündekaç nesıl ressamın dnünde doğru rinde gene jeller esecek, caddele» nna kadar bu eğlenceh ternaşanın lardır. Diğer bir kısım toptancı ka gine boyadılar. Derken bu pas rendurust poz versinler Bakalım o za rimİ7 camurlu çukurlarile dal'ih rürüp gitmesile şekillenip ışıldıyor ki kanahn öte tarahnda büyük bır sab grupu da çehrimizdeki celebleri gi de silindi. Plâj arsasında ufak teman ressamın fırçasmdan kurtula bir nehir halinde uzayıp gidecek'ir. lar. Her taraf çıçek, çıçek ,. Yol heykel var. At üstünde bir silâh kendi taraflarına çevirmeğe uğraş fek vinç yavruları belırmeğe başladı. bılecekler mı? larda, meydanlarda, teraslarda o şör heykeli Kıyafeti ve sılâhlan m=ktadır. Vinç yavruları yavaş yavsj artBizim asfaltlarunu yazın yuambeklerle yığın yığın, balkonlarda, Vıkıng devrini hatırlatıyor. DaniToptancı kasablar, sakatatcılann Eğer biz bugün hâlâ doğru sar, hamurlaçır. kaduılaruı sivd hattâ bina gınşlennde tepenıze markalı dostlanm bana aKopen ticarî faalivetlerini baltalamak için mağa, serpilmeğe, büyumeğe başladurust bır uçak resmi bir otomo okçeleri içine gömülur; kışın sorahib hiç bir tedbirden kaçınmıyacakla dılar. Bunlardan birisi buyüdukçe 6arkan saksılar içmde, otel ve lohag» şehnnin kurucusu bıl resmi yapamıyorsak kabahatın ğuktan donar, çatlar, yok olur. Absalon diye gösterdıler. «Elı bal nnı ısrarla belirtmektedırler. Bur.a ışi azıttı. Palazlandıkça oteye berıkanta antrelerinde, hollerde, odahepsı bızde değıl, şu son yırmı bej talı, başı miğferli bu rahib de mukabil sakatatcılar, şehrin muh ye saldıran çoban köpekleri gıbi Istanbuldan çok daha sıcak mem nıza kadar her tarafta çiçek... sene ıçerisinde mübarekler kaç kı leketler gordum. Bir ağustos gunu, aceb ne ola?» diye düşünmeğe telif semtlerinde et satışlan için etraftaki kulubelere, depolara saldırmağa bajladı. Görülecek bir jeylığa girıp çıktılar. cehennemî bir sıcakta Sudanın Denizin şehrın her tarafına girip başlamıştım ki anlattılar. yeni dükkânlar açacaklannı bildirSozun burasmda aldı bılırkişi merkezi Hartum'da, bir temrnuz a12 nci asırda Danimarkada hı mekte, halka ucuz ve iyi et yedire di azgın vinç, ta»ıka benziyen bir çıktığı yetişmiyonnuş gibi bir de hengâmenın üstünde öteye berıye >ında golgede hararet gunlerce 42 rı$tırmryan pembe vinçi ressamca ğum için resmim yapılmıyor da va dedı kı: lurada burada gürül gurül sular, ristiyanlık yeni yerleşmeğe başla ceklerini vadetmektedirler. gidıp geliyor, kolunu uzattığı, bur Yahu sen hangi uçaktan, han derece iken ve bojrucu sıcaktan inçeşmeler.. Tabiî onlar da aydınla mış. O zamanın din adamlan ayBeledive toptana kasablarm et nunu soktuğu her kulübeyi, depoyu incelemek lâzımdı. Rengı ho?, bıçi purların, trenleruı jesmı nasıl yatılmış... (Sonradan bütün Iskandı nı zamanda yaman bir mücahıd piyasasını istedikleri gibi idare et altüst ediyordu. Kimbilir kaç ton mi sevimli idi. Bu kadarile bır re pılıyor. Her vapurda benim boyum gi otomobılden demvuruyorsun? saniar ölürken Arizona çölürıdeki e Absalon melerine mani olmak için sakatat ağırhğındaki kocaman yumruğu sımde pekâlâ yer alabilırdı. Her da değılse bıle ufak tefek bir süru Yeni resım sanatında taklid ya Sfhirlerin, N'ewYorkun, Wa h'ngnav memleketierinde bu çıçek ve olmak zorunda imişler. su sergısinin her türlü tezahürüne putperest Vendes'lere karşı uzun cılar şirketinl desteklemek kararın nun altında karşıki depolarm kalın pencereden bakükça vınçin pembe vınç veya benzeri mkıne yok mu sak. Taklid yok. İster tavşan olsun tonun asfalt yollarında do/sç'ım. dur. Onlarınki can da Hiç biri hamur gibi değildi. Karlı konu, ister uçak. Sen yoktan şahıd oldura) Şehrin bütün tarihi müddet çarpışmış Ruhanî elbise dadır. duvarları bir kaç gun içinde teş Evet ama vapurlar, trenler bir edeceğın b:çımler ve renklerle ve donln kış günlerinde New Hadi, davran, dıvordu. Elini bınalan, âbideleri projektorlerle sinin üstune savaş nrhını kolay] toprak yığını haline geldi. cabuk t u t Belki bugunlerde beni resim konusu olabılmek ıçın bir yepyeni duzenler kurmakla sorum York'ta asf?1tlarm çstlsyın, pa+hışıklandınlmış. Gecenin içınde lıkla geçıren bu cengâver rahib Azgm vinç ortada kınp dökecek tepeden tırn.ğa tatsız bır renge bo kaç neslin tanınmıs ress = mları oyıp çlcrk rıkarmış bir hale gelBelediye Sarayı, Parlamento, Kral bütün putian yere ındırdıkten sonbir şey koymayınca bir kenara çe yarlar. Hem jimdı uslu uslu durur nunde boylarım gosterdiler. Mese lusun. Tutmuş burada ıyı poz ve diklerini grirmedim. bahsedıyorsun! Sarayı, büyük kıhseler, lâciverd ra mağlublara ya baltayı, ya haçı kildi. Arkasmdan onun iki üç misli ken beni çizebilirsin. Ama bir ça lâ Monet'nin trenli, lokomotıfli du ren modellerden Bizim asfaltlanmır neden böTe göğün altmda >üksek gri duvar tercih etmelerini emredenıüş. Habir başka vinç peyda oldu. Havuç lısmağa başlarsak, ya kısmet . manlı bır gar tablosunu, Van Şurasını bıl ki uçak da, vınç de, davanmaz. soğuğa da^'apm"?. otomobıl de resim dünyasna girperrbesine boyanmış minare boyunlan, bakır yeşıh kulelen de parla len Kor* esir mübadelesindekl Türkly* Ziraatçller DerneSInln yıllık Diyordu, ama, bır turlu elım va Gok"un bir simendıferım hatırlımek için en aşağı yirmi beş sene Bunlar asfalt mı, yoksa kâğıd helkandırma seanslanna nazaran toplantısı dun «aat 13 te Çemberlitas. da bir vinç. Koskoca kav?k ağacla rıp da pembe vinçle bir resim yapa yorum. Bazı usta ressamlar elinden yıp duruyorlarvası mı ki bu kadar çabuk bozu* biraz daha radıkal olan bu metod t»ki Mua'ümler BırlijH lokalinde yapıl. rır.dan çok daha uzun. Kavak a madım gitti. çıkmış gemi resimleri de gorduk.. geç kaldılarmıştır Edirne. Kırk'.arell, Tekirdag ve ğachrı dal'arı aras'nda beliren bu luyorlar? *** lar sayesınde Vendes'ler kısa bir Kocaelitien 70 delegmin katıldıSı bu Bılırkişınin ileri sürdüğü mesele Halbuki neredeyse yirmi sene o Raoul Ehıffı'da, az mı gemilere rastSenelerce ev^'el bu sütunda «Aszamanda İsa dinıni kabul eylemış tcıplantıda yıilık çalınra ranomiun slâmet demırden havuca hayretle lacak bu pencerenın onünden geçsn ladık? Buna karşılık d h a hiç bir de yabana atılacak bir mesele deKopenhag'ın üstümüıdekt bu okjnrr.a'ını rr"iteakıb teniîtd ve dl'.ek. hakmaktadır. Ağac desem, ağıc her çeşid rengın srkasından fırça ressam ne otomobıl, ne de uçak ko ğıl ama ortada b»r de nakış mese fnlt sevdası . başhğı üe yazdığım buyuleyıci tesıri kaldığımız butun ler... lerp geçüır.lçtır değıl, havuç desem değıl, mın?re salladık. Küçük plâidan, paslı de nusunu ele aldı mı, ben bugune ka lesi, nakış duny bir yaztda, bizim asfaltlanmızm hafta müddetince devam etti. Dat'k o'a^ak, Tnuh+e^'f konui^rda Ö5re değıl Baca değıl, pişmiş bir btaAbsalon. o zamanki Kral Valdar aklı başında bır ressamın bu çok >Tifka yapıldıklannı. pek çanimarka'dan, bılhassa Kopenhag' demar'a, balıkçı teknelerının ve ti tim yanacak I'CCT vıllık ihtKsj» okul. koz bacağını on binlerce defa bu mirlerden, gemılerden, balıkçı san ıki konuyu bir ins?n vücudü, bir soyundan konulan en güzel şekılbuk bozn'duklaruıı helirterek yoldan o kadar hoşlandun ki program caret gemılerinin bu sakin koyda^ * ı n »9iJır,ası Hızumu üzertnda öunU. yü*un öy!e bır sey. Rengi kavak dallarından, martılardan, uçan bu bulut, bir çiçek gibi ele alarak ok de ele alan ressaml^fı biref'blrer muştur.s . 1 • » • v • luttam karınca karannca bir kaç gözümün onüne getınyorum. Bun larım.rtn tnnzsik parke olarak inharici 5 gün daha kalmağa lcarat' bir limana muhtac olduklan lüların rengi !le anlaştığı kadar de renk, bir k=ç biçim devçirdık. şadığım görmedım. Bıınu taklb»n Mecllsie Earüsülmekt» lajdan bir tanesi ağır basyorr "Eir şası daha iktisadî olacaîinı iled verdik. zumunu kabul. ettirip^ şimdıki el»o îtk ofretım Imbak kanünn: ta.«s. nîzin >ı«r haline de uyuyor Kavak Fakat bütün iyi nivetlere karjı Ya âfrşçiler*? Onlar resssm de boyacı kutusunun ustunde gdrdu sfırmüştüm. Mozaik parke yol'ann ' i ' i r n zıraatçılere de uygulanması is. ağaclar.nm bnünde geçen her renk, Arkadaşım Karabuda benden Krıstianborg sarayı yerinde bır lık pembe vinçin. sev.mlı kabıır ğil mi? Onlar bojuna otomobıl ve ğum, parlak tenekeden kabartıl ne kadar davanıklı ve tamiri kolsy t»nrrış ve zıa?t odaları kanummun bır evvel geldıği içm otel meselesıni kale mşasma başlamış.. Lıman ve an orte Mcci'ten çıkmasının lüzumu. gemi bacaları, Sa'ayburnunun her galarma bir türlü fırça uzatamadık uçak ustüne çalışmıyorlar mı? mış bir tren. Resım desem resım olduğunu gorüyoruz. Madfmki a%an denize açılmağa, yüzmeğe, dalburalarda da en mühim derd oınalar da bu kalenin enuı golge na ı;aet edilmıştir. gıtti. Evet ama bır turlü bu konu değıldı. Heykel desem, heykel değıl falf fadHrîeri bir türlü baska memmağa, uçmağa hazır karaltısı, vahalledebılmiş . Fakat oldukça güç si altında ıkmal edılmış. Şehre o Toplantıda bır Ziraat Federasyonu Bu konu beni gene resim sanatı yu ressamca ele a'amıyorlar. Ben ama. bır defa gordün mü omrünun Ieketlerd?l:Mer gibi iyi ve davapur dumanlann, martılar hepsi olmuş. Çünkü hem Avrupa hafta zamanlar «Tuccarlar lımanı» de 1nirulmasına da karar ver rriçtir Bu pembe vkıce. renklerin dilınce: nın beîlıbaşh mese'elerıne gotu'au: b3zı afişleri seve seve duvarıma a sonuna kadar unutamıyacağm bır nıklı olarak yapamıyoruz: o halde federasvon (Zıaat Mühendisleri Bfr'.l. sı, hem de Tıb kongresi münase mek olan «Kjobmanshavn» Ismi Sll. (Yuk«ek Orman Mohendlalerl Ce. Benzerini daha once, sevdıği sabilır. onlardan bir resim tadı çı nakıştı. Her hnHe resimden ko mo7aik parke yapalım. Bu suretÎB Hoş geldın, dediler. betüe Kopenhag hıncahınç dolu verilmış. Bu da sonralan şimdiki m!yet!>, (Vetenner Blrlijl», (Türkiye tedariki için dışanya verdimiz usta eserlerinde göremediSımız karabılınm. Fakat sokakta, duvar vulan konu arın gonlunu nak.ş Bir aydanberi, uslu uslu duran, konulara kolay koby yanaşamı\oidi. (Butün seyahaümız esnasmda ısmı olan Kobenhavn (tabıî Dani 7ırsatc! er Derneğiı (Yeşıl TurVıve Orpimİ7 parayı da tasarruf etmiş oludan sokup odama asmak istediğım sanatı alacak. man Ceraıvetîj ve ( H a m n Sağlık Oıtu. öteki gibi ortalığı Tozu dumana karuz. Yaptığımız işi muhakkak aü afişler ya bir ba ıktı, ya bir insan. da bu bayramlar, festivaller, kon marka lısanında..) şeklinı almışnız. Be'ki mozaik parke yollar, aslu 3 ! " 7 n , ! M Cemıve*) nln blrlesme. vend ğımiz usta işlerıle olçerek de va bir ağac, yahud bir kuş. Yanı falîtan biraz daha pahahya mal ogreler sanki bizi takib etti durŞehır asıl tarıhi bınalannı, âbi sile p m r ' a n a geleceki.7. ğerlendırıyoruz. ur amma. daha çok davandığı du. Otel meselesi olmasa, hep be delerın: 17 nci asırda Dördüncü hep resmın eski dostlan. D. P. rnn dünkii siyasî ç:n muhakkak daha iktisadidir. raber gülüp eğleneceğiz ama. ) Krıstian Ö;edenberi her çeşid makineve Bir tablo içerisinde kurulup kevif zamanmda kazanmış. toplantısı kar'i candan bir sevgı, bır sa% gı sürmek arzusuna bır turlu erı;eMaamafih hemen merker garırun 14 üncü Lui'nuı muasın olan bu DerroVat Parti Fstih ilçes! tarafın. duduğum halde iş, resme doküldü miyeceğini anlayan Pembe Vmç içine büyük bir turizm bürosu ku hukumdar onun gıbi saray, mey dar tertib eriıler slya^l toplartı d n miı: derın derin içinı çekınce: rulmuş, çatır çatır dört lisan ko dan ve simetrik mımarî merak Baat 14 te Atlkalipasada bir kahvoha. Hele bir dur bakalım? Sen Soz aramızda, dedım Beş alÇOCVK DVŞURME nuşan KopenhagTı kadın memur hsıymış. Bugün, borsa sarayında, nede yapılmıştır. Top'antıda D. P II Başkanı Necmi Ateş, Ikınci baskan bir resim konusu olduğunu daha tı sene e\Tel Fenerbahçede b.r reve ÜRTME lar, otel bulamıyan turistleri ju «Yuvarlak Kale» de, gemicıler Hayrı Gonen de hazır bulunjnuştur 6 ya^ında bir kız yanarak müşterilerimizin evvel kaç ressama poz vererek ıspât sim yapıyordum. Tam gokyüzunYazan: raya, buraya pansiyonlara, hattâ mahallesındeki Konusan hat.hler. D P lktidar;mn öldii evlerde, buyuk emirlerine ettin?... Bızde, sevdığimız her ko deki renklerle cebel'eşirken bır NURULLAH ailelerin nezdine dahi yerleştiri meydanları çevreliyen bmalarda bu başardığı işlen ö.irusler. Cıımhur Baş. Fenerde Çehkpabu»; sckak 6 mrnı». kanı Celâi Bavara Anenkada goster . nunun emrüıe, yepyenı bır zanaat uçak filosudur, zonklamağa başlaKUNTER yorlar. Güler yüz ve tath dille her inşaatçı hukümdann dort ejderü len buyuk sevg: tezhuratını mJlet. ı?da o'uran Nıgâr Ul^un i£mınde 8 bır işçıhk, bır tezgâh koyabılmek dı. Gıttıler, geldıler. Bır daha tam '•a;!a:ında bır kız, tlun sobah odada ınilleten insarun nazını ve kapri arması görülür. ler cam'asında erışt ğirriz itıbara b k anan gazocajmın jsmnda cynarkea bolluğu nerede? Sen çok sevimli bızim gokyuzunu haraca kestıler m,sal olarak belirtmlslerdir. «ini çeken, çahsî tavsiye ve nasiİşte sekiz asırlık ömrü olan Ko*»kleri alev alrr.13 ve vucudünun muh. •r makıne olabılirsin. Her parçan derken dayanamadım bır çırpıda i hatlerle prograralannı düzenleyen Motör bir sandah parçaladı tc ıf yerleıi yanmıştır. AJır yarslı bir penhag, uç yuz sene evvel kuruÖLÜM rır tabiat yapısı kadar zengın bı resmın kenanna dort beş taııesını bu çalışkan, sevimli insanlara, bu lan bu esaslar dahılınde, adım adım halde Şışli çocnk hastaneslne kaJdırı. Kaptan Muçf=ıfa KVıaiat iaares r.de çımlerle orulmüç olabılir. Ama se kondurdum. Ressam hali bu! InSq ân»Vl! kereste* tacırt lan N gâr az sonra. olmustur. fSayıner) bahkcı inkişaf ederek, ne politıkacının n Rumell.:=arı motörj dun ögle uzenin resmın nasıl yapılır9 Yspıhısa san bazan yüruyen bir çocuğu, Muffa kııı Ui Ekck Lısesl Cografya iskelesi açıklarınd» hncp'ıgından emekli Şukru Aka.ının hışmmı, ne de fırsatçınm kazrna Kasjm Zor'ukol ıdare'ündekı sanda'.a nasıl olur? Ne dereceye kadar ba koşan bir kedıyı çabucak çızerse eşı. D Dem rvolları Yeöıkule reyon Frof. Doktor şarı gösterdiğımı, hangi ölçulere, kendıne bundan bir gurur payı çı şef: K n m Paknehlr, Yusrıf ve Saıme sını yemeden bugünkü marnure (.crBmıs ve parça'amıştır Rasım etTaf. *aı \eaşen:er tarafırdan kurtarılmıç hangı mihenk taşına vurarak anh kanr Hani şu ne sıhirdir ne ke PaKnehınn hemş.reicr;, Malatya Emnı. halini almış ., tahkıkata bajlanmıştır Nüshası 15 kuruştor vabıiırim? İşte bu defa bu tasalar yet Muâuru 2.«ki Akalının ve Iççı ramet, el çabukluğu meselesi. U Sıgortaları kontroloru Husnu A k a l ı n n Abone şeraiti Türkiye Harîc belirdi mi bunun arkasmdan gele1 Şubat 8 Cemaziyelâhır 4 ' çaklanm tam yerine oturdu. On • ergelerl, Ankarada çekercl Zuhtu ve < • Ua Kı LL'i Kı. 2ek sbz şudur: NİMET SİNANOĞLU Tahır Akaîınn ha'flları Senellk 42 00 gl 00 Ne yapalım? Kusura bakma, ardan memnundum, fakat ır.an ile / tl aylık 22 50 Bn. NESİME AKALIX 43 50 S (B I â c Muayenehaneslnl bana bu tabloyu kim görse: her kuşun eti yenmez ki. K Üc aylık 12 00 24 00 vefat etmıştır. Cerezesı S 2 954 paza, NACİ GÜNEY M m E Fena resim değıl ama, bu te^i ıkindl nama7inı m ıteftkıb Ee\ .. Bir aylık «50 Pembe vinç, bizım bu acayib taValikonağı caddesı Çıftçil«r 9 00 3 0 ruşanlandılar. zıd Camhnden a'.ınarek Evubdekl a, e DİRKA1 salarımızdan hıç bır şey anlama uçaklar da ne oluyor? apartımanının 6 ncı dairesine 5 24 V. ] 7 05 12 28 15 15 17.33 19 05 mıştır: İstanbul 7 2 954 Dıyorlar. Hattâ bunlardan bazı kabnstanına gctunjlecktır. Allah rah '•zetemlzc gor.derııen cvrak r* r*zıimr nakletmiçtir. met eylesin 133 6 55 9 41 12.00 1 33 1 1 51 E. nesredüsın edllmeftn lıdt olunmu. Ben yepyeni b;r makine oldu an uçaklan kaldırırsam hemen Çelenk gondertlmeme^l rica oTunur. Kuzevm Parisi KOPENMAG Yazan: Aydemîr Balkan jlSehir Toptancı kasablar telâsta! I Pazartesi Konusmaları PEMBE V İ N Ç Yazan: * I 1 I NALINA Asfalt mı, kâğıd helvası mı? Bedri Rahmi Eyüboğlu I Bir ziraaf federasyonu kuruluyor n Kirahk kasalarımız 1 r BEHGET SABİT ERDURAN 1 < Türk Ekspres Bank CÜMHURİYET r> tlanlardan me^ullyet kabuı «dilmez CUMHURİYETin EDEBÎ TETRİKASI: Gürültünün geldiği yer, Değir ]bir ev yerinden daha büyük topmenoluk suyunun gozüdur. Göz rak parçası gdrülemez. Ulu çamdeğüdır ya, bura halkı oraya su lar. gurgenler kayaların arasından yun gozudur der. Öyle bilır. Bir goğe doğru ağmıştır. Bu kayalıkkayanın dibinden kopükler saça larda hemen hemen hiç bır hayvan rak kaynar. İçine bır ağaç parça yoktur. Yalnız, o da çok seyrek, sı atıhrsa bir gün, iki gün, hattâ akşam vakitleri keskın bir kayabir hafta suyun üstünde oynadığı nın sivrisinde, boynuzlannı, büyük nı goruruz. Dondurur. Hattâ bazua çangâllı boynuzlarını sırtına yatırn iddıa ederler ki. kajnayan su r mış bır geyık, bacaklarmı gerip, ustunde taşı bile oynatır, batır sonsuzluğa bakarcasma durur. V maz. Halbuki suyun gözü burası deâi'.dir. Tâ uzaklardan, çamlar Çakırdikeni en pis, en kıraç toparasından, yarpuz, kekik kokula rakta bıter. Bu toprak ki bemberını yuklenerek Akçadağdan ge yaz, peynir gıbidır. Ot bıtmez, alır. Burada da bu kayanın altın ' ğaç bitmez, eşek inciri bıle bitdan girer, köpurerek, kajnayamez, işte orada çakır dıkeni keyifrak bır dehce homurtuyla obur : le serıle serpıle bıter, büjur, gclıucundan çıkar. ştr. Buradan Akçadağa kadar öyle En iyi toprakta bır tek çakırdikayalık, öyle sarptır ki Toros, kenine rastgehnmez. Bunun sebe bi, bir kere ivi toprak boş kalmaz, her zaT.an surulür. ekılır Bu: de öyle geliyor kı, çakırdikeni ıyı toprağı seiTnez. Ne iyi, ne kötü boş bırakılmış 01ta halh toprakta da bıter çakırdJıenı. Çakırdıkenıni söker, yerıru ekerler. Toros eteklennm doruklara yakm duzlüklen bu mmval üzeredır. I En uzun çakırdikeninin yüksekj iığı bir metre kadar olur. Bır suru de dallan vardır. Dallar dıkensı çıçeklerle donanır. Bu çıçekler beş perli, yıldız gibi, uçlan sert, sıvrı iğnelerın ortasındadır. Her çakırdikenınde bunlardan yüzlerce bulunur Çakırdikeni bıttiği yerde bır iki, uç dört tane bitmez Öyle üstuste, öyle sık biter kı arasından yılan yaz sümüklüböcekler vardır hani yarak tekrar koşmağa başladı. En i ha çıkacpk. Çırişler acı kokuvor, yer ufacık taşlı bir yamaçtı. Ekşi Bunlardan yüzlercesi, binlercesi yuksek kavanın altmdaki çınar ıslak ıslak da parhyorlardı. Dağlar, ekşi bir hoş ter kokuyordu. Burnudikenlerın gdvdelerıne sıvanırlar. ağacına vardı. Ağacın dibi bir ku çir ş kokar güzün. na tath bır çıçek kokusu da geldi. Dıken gövdeleri boncuk boncuk yu gibi derinlemesineydi. Sapsarı, Bır saat mı, ıki saat mi ne kadar Gozlerini zorla açabildi. Başını aaltm renklı, kırmızı damarlı yap kaldı orada, belli değil. Ama, gün sütbeyaz clur. raklar ağacın dib.ni doldurmuş, yıkıldı gıttı dağların ardına. Neden eır ağır, korka korka kaldırdı aşasütbeyaz olu. gövdeyi yarı beline kadar örtmuş sonradır ki Memed çocuk, söylen ğı'.sra baktı. Gün, battı batacaktı. Değirmenoluk köyu çakırdikenGolgeler oylesıne uzamıştı ki ,. Alik . Tarla yok, bağ, bahçe yok. tü. Kuru yapraklar hışır hışır edi meyi bırakıp, kendini toparladı. şağıda hayal meyal bir toprak dam yordu. Gitti, kendisini yapraklann B rden aklına düştü ki, arkasmdan S^fi çakırdikenlık üstüne attı. Çınarm çıplak dalla geliyorlar. Deliye döndü. Güneşe gordü Sevınçten yureği ağzına gel Eski günler Mehmedin gözleri önndan bırisinın en ucunda bir kuş bir goz atmayı da unutmadı. Guneş di. Evin bacasmdan duman da çınünden b:r film gibi geçmeğe başduruyordu, çıtırtıyı duyunca uçtu başını almış gidiyordu. Şımdi ne kıyordu. Duman, ağır ağır, sahna Üadı g'tti. Yorgundu Bitmişti. Burada, reye gitmelıydi? Hangi yöne? Bıl salma ç'knn^du. Duman,r bir kara Çakırdikenlığin içinden koşan bu yapraklann üstünde geceleme miyordu. Kayalann arasından in j dıman değıldi. Dumanın engı haçocuk soluk soluğaydı. Çoktanberiyi geçirdi akhndan. Yumuşacık. cecik b r keçi yolu gidiyordu, ona fif mora çalıvordu. Arkasmda ayak dir ki durmamacasına koşuyordu. Yazan YAŞAR Oturduğu yerden kalkamayamlirdi girdi koşmağa baş'adı. Kaya demı sesine benzçr bır patırtı duyluBfden durdu. Bacaklarma baktı. I Başmı hızla çevirdi Sol yanında de. Sonra, «olmaz» dedi kendi ken geçemez. İğne atsan çakırdıke Dıkenlenn yırttığı yerden kan sızı dine. «Adamı kurt kuş yer.» Ağa yor, çalı, taş demiyor koşuyordu onran kpnkara kesi'mış bir sağnak Duruyor, bir an arkasına bakıyor, yordu Ayakta duracak hah yoktu. njıden yere düşmez. gibi eik+en yere in:yordu. Orman cın üstünde kalmış yapraklardan sonra gene koşmağa başhyordu. Baharda zayıf, açık yeşildır. Ha Korkuyordu Ha yetişti, ha yeti bir kaçı dolana dolana geldi öteki | üstune u«t ine pei yordu Gene koşecekti. Korkuyla arkasına baktı Ayaklan bırbinne dolanıyordufıf bır yel esse, toprağa değecekyapraklann üstüne dü^tü. Sonra nuçamağa başladı. Ama bağıra baGorünürde kimsecikler yoktu. FeBu minval üzere koşarken, çürüğıra konuşuyordu. He*n ormandan mış gıbi yatar. Yaz ortaJannda, rahladı Sağa saptı. Bir zaman koş boyuna blrer ikışer düşmeğe başmuş bir ağacın üstünde kuçücük kaçarcasma, aksi yöne yürüyor. dıkende, önce mavi damarlar pey tu. Sonra yoruldu Yorulunca ça ladı. bir kertenkele ilişti gözüne. Nedenda olur. Sonra yavaş yavaş, dike kırdikendiklerin içine yattı. Sol Kendi kendin* konuşuyordu. s» buna sevmdi. Kertenkele onu hem olanca gücüyle: «Gider derim ki onlara.., Ginin dallan, gdvdesi mavileşir. A yanında bir karmca köresi gördü. Sesli sesli konuşuyordu. Sanki, ya görünce ağacın altına kaçtı . çıkça bir mavıdir bu. Sonra mavı Karıncalar ın iri. Körenin ağzında nında birisi var da ona söylüyon Bir sallandı, sonra durdu. Başı der derim ki Size derim... Siz» çoban o'mağa eeHim. Çıft de çü gıttıkçe koyulaşır. Bu en güzel bır nvıl cıvıl kaynaşıyorlar. Bir zaman «Giderim> diyordu. «Gidenm dönuvordu. Gozleri karardı. Etramavidır. Bır tarla, uçsuz bucaksız her şeyi unutup kanncalara daldı bulurum o köyü Kimse bılmez o fındaki dünya topaca dönmuştu reri'n Ekın de biçerim Derim V bır ova tüm mavıye keser. Gün ve birden akhna gelince sıçradı raya gittiğimi. Gider bulurum. Dön Nasıl da fırlanıyordu! Eh ayağı da benim adım Mıstık derim. Karr Mıstık Anam yok, babara yok batarken, eğer bır yel eserse ma Sağa saptı. Biraz sonra da dıken mem bir daha Çoban olunım. Çıft titriyordu Arkasına baktıktan s,onr lıkten çıktı. Dikenlığin kıyısma diz sürerim. Anam beni arasın. Arasın ra gene koşmağa başladı. Bır ara Abdi Ağam da yok derim. Stei vi dalgalanır, hışırdar. Aynen delerı üstü çöktü. Baktı ki dıkenliğuı onünden bir keklik zurbası parla | davarınızı güderım... S.zin çtftiniz niz gıbı Gün batarken sular na üstünden başı gozüküyor, kıçüstü aradıgı kadar. Keçi sakallı göremez yüzümü. Göremeı ijt*. Ya köyü dı. Kekhklerin kalkışından ırkildi. Isürerim. Sizin çocuğnrrz da olusıl kızanr. çakırdikeni tarlası da oturdu bu »efer de. Bacakları lcabulamazsam?. Bulamam! Aç kalır En küçük b r çıtırtı duysa hep ir rum Olunım iste Beni.: adım înoyle kızanr. d l ü r ü m kıhyordu zaten. Yuregi, bu sebeb I ee Memed değildir. K^ ^ Mısbk Ö nıyordu Kan sız?n yerlere toprak j Ölürüm işte» Hık bir güz guneşi vardı. Kaya den, hep delı gıbı çarpıyordu. U Jderler bana Anam ağ'?s. Olurum Guze doğru dikenler kurur. Ma ekelemeğe başladı. Toprak yara| lan, çınarı, yaprakları yalıyordu mudsuzca=ına aıkasına gene baktı. I şte. Gâvur Abdi Ağa a« srasm vılik beyaza döner. Çıtırtılar ge la~a duşunce yaktı. Toprak taze. apaydınlıktı. Bır iki Kan tere batmıştı Dızlerının bağı beni Çocuklan olurum i§' » Ksyalıklar azıcık otedeydi. Kair çakırdikenınden. yakklara doğru var gücunü harcm 1 güz çiçegi topragı yantuj, ha çıkb, jçozüldü. Yere oturuverdi. Düjtüğü $AT' ^ t ^r) Düğme büyuklüğünde «üt be
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle