Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 Şufcat 1954 CüMmJRf rI Merahlt Resimler TARfrTTEN SAHtFELER Deniz Harp Okulumuz Yazan: Haluk Y. Şehsüvaroğlu Büyük Adfî fiatalar P0STÂS1! \. Memleketimize garb lbni kara rt lebeyi alabilecek bir Bahriyt mek miştt. deniz mühendishanelerile girmiştir. tebi in$a olunmu^t'u. Bunun fizerine Bahriye mekteGarb programJarına göre tedrisat 1838 yılında kabul edilen (aera binin tekrar Heybeliadaya nakline yapan ve talebe yetistiren ilk yük; iti kanuniyye) eıash hükümleri ve ıslahma karar verilmişti. Don^nsek mekteblerimiz de Harbiyt ve ihtiva ediyordu. Mektebt (zinhar mamızda müşa/ir olarak hizmet RÖBahriye mekteb:erimizdir. rica ve jefaat veyahud müntehi ren ve (Müşavir Paşa) unvanrnı Heybeliaaada 19. «*rın birinci ys olduğu tarafa rlayetle) talebe alın taşıyan Ingiliz Amiralı Sir AOMHLRlYF.Tİn TEFRIKASI: 1 rısından itibaren bazı bahrî tesisler mıyacaktı. Ahnacak olarılar haseb dolphua Slade bu münasebetle 1850 bulunuyordu. II. Mahmud burada ve nesebi malum kaptanzadt ve yılmda Kaptanı Deryalığa mekteI bir bahriye kışiası, bir cami, ken mehmaemken okuyup yazmaya â bin ıalahı esaılarmı ihtiva tden bir diine mahfus bir kasırla bir ha |in« ve İBtidadh, azan tam, illetten, lâyöıa takdim etmistl. marazdan âzade v t on iki, nihayet mam yapürrr.ntL Amiral lâyihasında (Talim ve Bahriye kışlasma bir müddet son on yaşınöan küçük olmıyacak ço terbiyeye kifayeti olmıyan kimselera bahriye mühenduleri oturtulmus cuklardı. (Talebe «eherlt beraber rin iltimasla subay tayin edilmasive burada tedrisat yapen Mühen vuran pabah trampetesii» yatakla nin aleyhinde bulunuyotA buna ınu dishanenin nazirhgına Limsn dairesi ruıdan kaldınlacak vt aptect ala kabil okur, yazar dirayetli erlerYazan: Scrmed Sami UYSAL reiji Mirliva Et«ra Pa»a tayin otan rak camid* natnazlarmı kıldıktan den imtihanla liyakatleri sabit olajonra cümleai koğuşlara gelip her cakların *ubay yapılmatını) tavti1837 «enealnde bahriye muhendis kes bir aaai miktan müddet birer ye ediyordu. Llyihada (Avrupa usulünde) terlerinln bulunduklan bina (bahri kere derılerinl müzakere ve mütafl tcaslan da ileri fürülüyor, müye mektebi halint getirilmiş, bu lea ile mtfgul) olacaklardı. Bir «aat »onra hafif bir kahvaVtı ISzımlık, yüzbaşıbk n.jddeti^ıi ümaksadla ki|la yeniden tamir edilmisti. Aynca mekteblt beraber edilerek ders vaktine hazır olacak çer sene oluyor ve rütbelerde terfi için imtihan şartı konuluyordu. Dibı dostiuğunun dolduracağı ümıdi okuduğum tek dostum. nes.retmem (lisan vesair hocalarîa, memurlara lardj. (Den trampetesi vurduğunöxsöz mahıut olmak flzere beş ev) de ya da herkt» derıint ald tderatı eli ğer rütbelerde de bazı bekleme Kflçflk şehiılere tayin edilen bü le stviniyordum. için beni ikna ettL Bilmem liz napılmıştı. Heybeliadadakl yeni mek üzerint alıp dört amrf tabur ola müddetleri ve imtfhan eıası istemiyük memurlar daha o sehre gelme*** sıl bulacaksınız? teb (Mektebi Ulftmu Bahriye) ta rak tansil olunacak dort aded ders yordu. Yalnız yarbaylar vt daha den, haklannda türlü havadisler Tahminimde aldanmamıştım... 8. S. C. odalarına taksim va herkes bili »a yüksek rütbeli zabitler tmtlhana mini taııyordu. cra halkının günlük konufma mtv Her geçen gün, Prenses Elisabeht'le 29 Eklm 1953: İstanbul şamata yerll yerindt karar Ue ho tâbi tutulmuyordu zuu oiur. lamimîyetimizi artUrdj. Nihayet Bu tarDıe aid ktyıdirrda Menmed ealann takrir vt rualine muntazır) BİRİKCİ KISIM 1851 den itibaren Heybeliadada, Benıra çocukluğumda, bulundu »ynı eve tajtndık... Aramızdaki yaf Salîh Efendinm arabî ve meşk ho bulunacakb. Prenseı EHsabetb'in Tula Bahriye mektehi devrin en modern feumuz vilâyete tayin edilen ( ) farkının hiç ehemmiyeti kalmaraışeası olduğu, Tahlr Hoca admda dirakmındaki aialikâneainde Mekteb dört seneydl. Birind n ilim müessese'erinden biri olarax müdürü Rejad Beylt hanımma ald ta. Artık Prensesin tek arkadaşı ğer bir mualümm mjlunduğu SttKahvaltıdan »onra terasa çıkan nıfta elli, ikinci aınıfta seksen, ö tekrar faaliyet» başlamıştı. MektVö dedikodular da onlar gelmeden 15 vardı: Ben. Benün tek arkadafim • leyman Efendinrn de mşalye hoc«binası otuz dört odabydı ve yüz genc Prenses», bahar yağmurunun gün önce memurlardan yerli «ile vardı: o. hftına getirildijH görülmektedir (1). çuncü »ınıfta yüz ve nk smıfı te| elli talebesi bulunuyordu. Mekt*yeni yıkadıgı çimenler; küme kükil eden dördüncü »ınıfta ist yüz lere, oradan da kahvelert kadar Aradan epey zaman geçmlşti. Bir me çesidli agac'.arla üzerlerinde a Mektebde seyrlsefain, inşaiye re bin aynca otuz dört yatakh bir has yayilmıstı: harita derslerint bilhassa ehemmi yetmis talebt okuyacakb. gün Prenseı: v.ldaşan kuşlann nağmeleri ve deTalebenin (aralannda »ohbet te tanesi. eczaneai, bir matbaası, müYok Reşad Bey memleketimizin yet verillyordu. Bana havatım •teferruatile renin sırıltısı bu sabah bambaşka cellidhanesi ve büyük bir kütüb1840 yıhnda mektebde ressamhk mükâlemelerinde hatırnüvaz kelâm hanesi vardı. Kütübhanede türkçe, tn asil aüesine mensubmuş... Yok! anlatır mısın? dedi... Şafjrmıştım. geliyordu. fenninde maharetli bir muallime ve cevablarda bulunmalan birbirle ingilizce lisanbımda yazılrrus geeşi de Çarlık Rusya ordulan bas ! öyle ya, henüz 1314 yaşında taşElisabeth bir kaç adım dalta ath. ihtiyac hissedilmiş o vakte kadar rini gözeterek daima kardes gibi rrıiciliğe aid bütün eserler ve diğer kumandanının km imis ..Değil. de! ralı bir orta mekteb talebesinin haterasın kenarında, nadide güllerin resim muallimlıği yapan Civani ile iyi geçinmeleri, görüşmelerinde e ilim kollarında nadir Iktablar ouğil; Çar İkinci Nikoli'mn yeğeni, j yatında ne gibi enteresan hâdiseler gölgelediği koltuğuna oturdu. Bu (basma tezgârlar) muallimi Mayto fendim lâfzı kullanmalanl cihetine lunuyordu. O tarıhlerde iU defa bir prensesmiş... Müılüman olmus. ; olabilirdiT Fakat madem «rzu ettaze bahar sabahma bakmakla dobilhassa dîkkat olunacakb. olmamıı... Gencmis, ihtiyarnuı... « halde anlatmalı idim... yamıyaeağını anlıyarak onu derin ri (bu sanatlarda ademi maharetleri Amerikaya gönderikn deniz »ubaMektebde hendeje, lugaritma, cihetile defi)') ol'.ır.muslardı. MeıGüzelmiş, çirkinmis... ve daha böy Kendisine bütün ma7İmi olduğu yımız Emin Bey de Amerikadan derin içine çekti. tebe (basma te^jîrîar) muanimleri meıaha fennl, müsellesarı müstevile bir cok (mis) li havadifler ku gibi naklettim. O sık sık: Dünt kadar manasız ve boş gelen ne nezaret etnvk üzere bin iki yüz ye, hesab, cebir, musellesatı küre dört yüz otuz yedi kitab getirmişlaktan kulağa şehri istilS etmişti. Oh pek «nteresan, dlyordu. tu manzart |imdi kendisine bam kuruş maaşla Rsfail admdakl A viye, hey'et, eb'adı kevakib ile arz ti. Nihayet geldiler... Reşad Beyle Nihayet benimki sona erince: Mektebin kütöbhariedt duran başka görünüyoHu... Önünde uzave tul meçhulünu istihrac, resim, babam daire arkadası olduklan için Herhalde lizinki bu sade hayat ytp giden ussuz bucaksız koruda ne vusturyalı getirilmiştir. (2) türkçe kitabet, arabî, farisî ders tedris âletleri arasında küreier, bizim «hoş geldiniz» * gitmemiz j tan çok daha renklidir, din'ıemeyi II. Mahmud Bahrive mektebinın lcri ckutulacaktı. muhtelif deniz haritaları, flika, getabil idi. Sabırsızlıkla knbul ne kauar arzu ederdim, dedim. Gül şâhane aşk saalieri yaranabilirdi? ilerlemesint gayretler sarfetmij Gerçi şimdiye kadar her arzulaMektîbin ayrıca Mr müteTCİm | fni modelleri, sefine şam=ı'iîi'ası günlerini bekledik... Üç gün sondü vt ertesi gün yapacağımız fran(Avnıpadan hocalar. mimariar. mümodeli, mizanı \ ava. saatlafj nısra ögrendik kl pazartesi imis. Ar sızca ile garb kültürü tarihi ders dsğmın en mükemmeline kavuş hendisler getirtip, Mektebi Bahri kadrosu bulunacak. bunlar daima fünnehar âleti, nevicad termometre tık pazartesini rple çektik... Niha lerinden sonra hayatmı tnlatmayı muştu. Faknt dündrnberi hiç Dir yeyi teşkil ve fünunu bahriyeyi ta (hendese, naviçasyon, cografya mi vesiire vardı. şey onu tatmin efcniyoriu. Artık sillu funumı bahriyeye dair kitabyet annem o trün en güzel elbisesini va'detti. Bahriye mcktebinde tedrisat Inyslnız bir istegi vard'. Onu elde Hm ettirdikten rasada talebenin lar) tercüme edecek'.er ve bu kitaoKİydi. Ben de her zamankinden iti» Ertesi gün ders esn?sırıda, hep istidadlılan Londraya gönderilmi» ların çoğalmasına bilhassa çalısa giliz urullerine göre yapıhyor ve nalı bir sekilde hazırlandıra ve yo Prensesin hayatını düşündüjüm edebilmek için de her şeyini »eve mektebde bazı dersler İngiliz hocas»ve fedaya hazırdı. Derin bir iç ve İnailiz gemilerinrie seyir ve *e eaklardı. la çıktık. den, herhr.lde epey h.Rta yaptı.n. lar tarafından okutuluyordu. Aynçekişie göğsü.ne brstırdığı mecmu yahat ettirilerek ilmen ve amelen Mektebi bitirenler mülâzim rütEvlerinin kapısını hizmetçileri Onun da garb eurbivat ve küHüca iyi dereceji mezunlar beşer sene açtı. (Bu kadının Uminin lonradan rüne aid aniatt'kl.ırının çoğu iîk ayı, sanki incitmekten korkar gibi. fenni deryada mshir zabit ve kap besile çıkacak, *ersane fabrikalann müddetle İngiliz dor.anmasında okşayarak yerin'len kaldudı ve göz tanlar yetijtirilmesine itina ve gay da ve gemilerde hizmet göreceklerVera olduğunu öğrendim.') Bizi de defa boça eitti N;h.i ?t drrs bitti. staj ve tahsil yapmak üzert Lonleri tekrar dündenberi gönliinü ret »arfolunmustur) (3). di. Stajlarmda muvafı ıkıyet gösdijjer mütecessiı misafirler gibi di bjlunanl * Evimizin Bu tarihlerd* Heybeliadadaki , terenler (yüz >aşı rutbesina naü draya eönderiliyordu. lalona aldı... Dakikalar gectikce sirin bahçeye çı!:tık. Yasem'n dal yakan kor parças.nın rpsmine ilişti. Bahriye mektebinin bundan to.ımektebde iki yüze yakm talebe bu j olacak) bundan sonra da denemelemerakımız çöğalıyordu. Acaba ları altınrJaki ko!tu'ı"!3rır"7^ oturBu, sert bakıçlı. keskin yüz hatlı. lunmaktaydı. Belki binaların kifa1 re tâbi tutulup gosterdikleri 'iya ra geçirdifi safhalar ve »on devri Prenses nasıldı? duk. Prenjes beci fdzla bekletme' gür bıyıklan muntszam tıraş edil yetsizl'ğinden, belki tedrisatın da ] kate ve istidada göre terhleri yapı ayrı bîr >"tk:k Tîvzuudur. Ben küçüklügümdenberi pren den sözü hayatına nskietti... Ba! miş bir Türki'n. Pesa^ın resmi idi. (1) Sonradan bir çok kalyonlîr Prenses ilk defa bir erkek resmi ha kolay olacağı düşüncesile kısa ! lacaktı. •esleri; narin vücudlerini saran ge şmdan geçenleri muthtasar olarak j bir zaman sonra Bahriye mektebi inşa eden meşhur müh?T4:'ı:ırimizanlatmasına rsğmen, vakalar daha' karşısında sarsıbyo'du. Elisnbeth: Kasımpsşada buşünkü Deniz has I 1838 y:lmda Bahriye mekteoi enlş etekÜ beyaı eftiselerinin omuzsash bir progr.ımla çalışmalarına den Süle>Tnan Bey olmaîi muhte«Fotografı böyle başımı döndürürIsnnda san buklelerî, «ynaşan. ma ağzından çıkarken gözümün önün' tanesinin bulunduğu yerdeki eski baslamış buluauj'ordu. Fakat za meldir. de genişleyip sekillenerek canlan \ «e kendisi ne yanar?» dive tebes Kaptanpasa •ri göz!ü: füler jrfizlü rene kıılar konağma naklolun manîa bu (şerııti kanuniye) zayıf(2) 1840 tarihli Ruznamçei Bahsüm etti. Sonra da için den grlen olarak tahayyül e^lerdim. Bu ne dılar... Nihayet gurub vakti, Pren j arzuya uyarak mecmuadaki resmi muştu. Kcnak yıktırılarak yerine larrus, mekteb kadroları. tedrisat riye. den böyleydi? Orasını kat'l nırette sesin hikâyesi sona erdijn zaman, yeni bir plân «z'îrine dort yüz ta bakımından kifîyetsiz bir hale geî(3) Netayicülvukuat Cild 4. tekrar göğsüne basf.rdı. kendrm de bilmlyorum. Belkl de vaka kahramanlan bernm zihnimBu sırada iki taraf'nHa buîunsn ilk okuduğum masaldaki prenses de dolasmsğa başlamışh. Hele o günden sonra hâdiselerin asırhk ağaclann yeşil bir ccnrtete bu tipte idi. Aeaba biraz tonra karcereyan ettiği yerler hakkm'la ma ;çevirdikleri yoldan, koliannı bir|!İa?acağımıı hakikisi nasıldı? birlerinin bell»rire dolam:s ol?r?^ Zevkle döşenmiş olan talonda hie lumatım genişleyince, zihnimde bir; geçen kâhya ile hizmetcilerind?r. kimse konuşmuyor, henimlz ısdece sinema şeridi gibi hazır duran Pren Sonya'ya gözü il'.şti. Şimdi kendimerak dolu bakiflarla kapıyı gö sesin hayatı adeta kerd'sinl kSğd üzerine geçirmem için beni zoriadı. sini görürlerse hem r"=V"i'b ola«etliyorduk. , , , Prenses Elisabeth de buna mü caklar, hem de rahatları kaçacakOyle zannedıyonım ki Merlnd. M t < J e ^ ^ h e m e n j a k o . tı. Halbuki onların «aadetini boza tn sabırsızlananı bendim. Zira, bu vuldum. mağa ne hakkı vardı? zivaretten iki gün evvel daireye İşte bu romanda aşkm saltanata İçeri girmek için eicklerini topuğradığım zaman, babam. bir »ra galebesini, edebiyat ve siyayet salarken arkasında odn hİ7.ntcisi odasma giren harikulldt yakifikl: hasmda büyük kıymetler yetiştirVera'nın durduğjinu farkofM. Sanvt oleun aıkada»ına beni: ITIİJ yüksek sileve mensub bir Tür ki içinden geçcn^ri onun da anlr< Bizim mahdum, Reıad Bey, kün maceralarını. bunlardan bajka flığmı zannederek: diye takdim etmijti. bugiine kadar bütün dünyada meç Burflda n? ar'yorsi'i? Daha kendisini görmed*n hakkın hul kalmış olan Tolstny'un İstsnDiye biraz sertce sordu. da epey şey isjttiğim Reşad Bey bula gelmek için yo!a c i ^ ı n n seVera her zamanki tatlı trl"^ i;yanımrlaki koltuğa otrarsk benimle bebini ve biünmiyen tarafiannı J mü ile: hayli konuımuştu. Lâf ara»ıpda bulacaksınız. Öyle jrüzel dalmiütTmz Vi. hıılFransızcamı ilerletmeyi çok arzu *** ysîarınızı bozm.'ga bir türlü pönettieimi söyleyince, o. eşi Prenses Bilhaısa fu huıusu ds iscret edeElisabeth'in 5 Hsan bildiğini, yetiş vim ki zarurî sebcb'er yüzünden lüm razı olmsdı. Halbuki Kont m» çajında bulunan talebelerle bazı hakik! vakalsr atlandı ve ytr Leon Nikolayevio Toistoy epeydir 5alonda sizi bekliyorlar. meşgul olmsktan pek r.evkaidıŞını. lerine haValiI?ri kondu. Tahviller her vatandaşın kesesine uygun bir şekiMe Prenses, Tolstov admı rluyunra bans rn memnuniyetle fr»n«ızca î Sonra, herşeyden evvei bu cs°irkildi... Aralannda müthiş yaj öffrcterejiri scivlemifti... İşte bu se rin bir rorr.an olcusu gözör.ünde, bebden en çok sabtrsızlanan ben tutularak ana vakuun cere/an et ] farkı olma*ına raşmcn Eüsabeth'in tiği müddet zarfında, bizde ve Pıus ' tek sırdaşı dâhi yazar Tol=toy'du dim. yada geçen tarihî hâdise'.er hakkın , Fakat şu anda onu bile görmek isNeden sonra kapı aralandı ve da lüzumFuz izahat verilrr.edi. I temiyordu. Vera'ya: lçeriye Psenses girdi. Fakat bu beAynca konuşmalarda rr.i:mkün nim hayalimdeki prensesle taban Rahatsız oîduğumu söy!e. emolduğu kadar rautedil bir türkge tabaııa zıddı: Bembeyaz saçlannın rini verdi Fakat bu sefer de içinLiralık olarak tertiblenmiştir. kullsnmağa çal'.ştım. Ypnı o zaman çevrelediği bo^asız yÜ7İinü ince kullarıılıyordu diye ne çok eskinıi; de bir gariblik hissetti Öyle ya buruçuklar istilâ etmifti. Yalnız IITRh\illerm h«itı n fair,tfrt h«r türlü vcrpj ve resinııjen musfrır. Arrtıroia. eksllrn*» T» «os)efmeler4« keHmelert heves ettim, ne de şim Toistoy sırf kendisini görmek için c:v»rd gözleri hâlâ h?vikul^âe güteminat ve milli emlâk *ati5İannda bedel olarak kabul edilir ve istenildifî zaman kolayea paraya di bazjlarmın sevıp söylcdiği uy epey uzstta bulunaıı Yasnaya Polzeldi. Yasına nazaran dinc olan vüçcvriür. yana'dan yaya olarak gelmiçti. durma kelirn lere.,. cunünü ise basit. fakat zevklt diBelki duygulirıni ona anUtmakla Orta, lise ve ünivereite tahsüi.TU kiiniş bir ipekli elbise örtüyordu. Paranın işletmek için en emin ve istifadeli vasıta yaparken buldusum bcş zamania ]bir parça chvtn ferahiarcı. belki dc Salondakilerin yaşça en küçüğü nmı ve ba^an da ders sf.atlej:mi 'm doıdıne Tol»ıoy bir çare buiur.lu. devlet tahvilleridir. olHuŞum iein en son benim önüme romanı mevdana getirmek için sar | Vera terasın kapısından çıkarken: gelIi. Daha kendimi takdim etme fettim ve bittiği zamsn kendisine (Arkası var» ğe fırsat bulamadan, tath türkçe \ h zırlanmtı oisn dev yotcu uçağı (Britannia) bir kaza geçirmis.tir. Yukarıdaki re»imdt, mecburf iniş yapmı» olan dev uçak göıülmekt*dir. Eksperler, Britannia'yı Londra ile Ktw York arasında işlemek ve 100 yolcu ta?ımak için hszırlamıslardır. Fikat, yapılan tecıübeier. şimdjye kadar müspet netice vermedijiaden, bunun *eri halinde nsastndan vszgeçilmiştir. ?on b'a' ıi'ot ile müretteb?t kurtuimusiardır. Dev Yolcu Uçağımn Kazası Prensesi Nasıl Tanıdım? Son dakikada temin ettiği küçük muvarrakıyeta rağmenfair• |gun ev\elki celse Dubosk'un aleybint ctreyan etmişti. ŞaiidleJ | rın ifadeleri hiç de kendisini Irurtaracak gibi değüdi. Fakat ne] , de olsa rnahkemeyt gelenlerin heraen hepti ahlâkaa süpheli ha1 IpUhane kaçkınlanydı. Doğru töyleyip •öylemedikleri bilinemezj I di. 0nun İçin da kalbleri burkan füpb* heajüz rail obnamifb.l | Ilayli kumaz ol?n Dübosk malum tabiyeyi kullanarak derhal hüjj kcuma geçti ve bu hücumunu bilhasea Dobanton'a tevdh ettl. Çeril ezcümJe ded: ki: «llahkum vt mevkuflann göze jirerek »erbest j j raiCilmaian yahud durumlaruun düzelmesi için Dobanton'un arRıj \ zusuna uygun ifade verdikieri muhakkaktr. Bereket Jd vlcdaf nım rahat, Giyotinlt benim gözümü korkutamazsmız. Elverir kif \ ben kendimden emin olayım» Dübosk bu pk'»ı yaptıkt*n •onra] kendinden gayet memnun varlnt oturdu... Mahkemt rei«i Şolt büyuk umitflt btkledigi bir tecrubtytl girijti. Mahkemeyt daha aansın olan LesürVun »açlan rtnglndej 'bir perüka (takma saç) getirüdi. Bu perüka haydud Dubosk'un' | kafaiina geçirilecek ve şahidler celbedilerek maznun bir de bul l vazıyette kendiierine gosterilecektL Bu tecrübe vesileaile Dü1 i bosk dedi ki: «Bu oyuna gelmeği reddetmek benim hakkundır, L fakat hakikatten korkmadığımı gostermek için istediğiniı tecrüJ beye razı oluyorum.» O aırada mahktmeyt Lesürk'ün bir por' tresi dt getiri".dL } STÎKRAZ TAHVİLLERI aizli Evvelct mahkema huzuruna çıkan fahldlerhı hepsi tekrar] resmi geçid yapular. Fakat hep«i tvvelki beyanatlannda ıararla( durdular. tEvet, dedüer, Lesürk'lt Dübosk arasında benzer tal railar yok değU, fakat bizt yanıldıgmuz kanaaüni vtrtcak ka1 dar benzerlik yok.» Yalnıı bir gon tvvel mütertddld olan AJj froy'un altürt olduğu görüldu. Portrtyl ve mazmmu btr tarafj) titreyerek mceledi v t nihayet funlan aSyltdi: «Ben LaaOrk'üj gördüğümfi ıanm:|tım ama vicdanım var... Aldanmifun... Gftr] düğüm Lesürk değil, karşımda bulunan DObosk bni|... Evetf evet ta kendisidir» Bunun üzerbıt reiı aordu: tPeki bu takma/ saçlan başina geçirmeden tanıraanm mıydınızT», cTanmuftun] »ma »öylemegt ee«artt •demaraiftim.ı Bütün Banka Şnbelerinde SATILMAKTADIR SOTIŞ MÜDDETİ: I ŞUBAT 1 9 6 4 1 0 ŞUBAT 1954 100, 200, 500, 1,000 5.000 ve 10.000 Şahidt yumruk aallayak Dflboak bagınyoftfo: «Bn ^ Lerürk'tm doıtlan taranndan Htın alınmıstır. Dun hiç böylt ko1 nuşmuyordu. Kimbüir arada kimlerlt konustu, kimler » H w di. Bu kadın yalan «öylüyor. Ya bu yılana, ya öt«kil»r...» y Heyecanı o dertctyl buhnujtu ki rtl* eelseyi tatü ttmek HJ( rumunu duydu. (Arkatt var) Türkiyede nesri hakkj yalnız gazetemize aiddir. Koyun Sütü Satılacaktır. Türidye Şeker Fabrikalan A. Ş. Sarmısaklı Çiftliğinden: LÜLEBURGAZ 12 şubat 1954 tarlhinden itibaren çiftliğimizde lstihsal edilecek (tahminen 3842 ton) koyun «ütünün 11 fubtt 1954 Persembe günü saat 15 t« çiıtligimizd» pazarlıkl» Mtısı yapılacağı üân olunur. (1495) Tahminimde iManmıyorsam Resadın daire arkrdaşının oğlu Sermed Beysiniz. dcdi. j Demek Rejad Bey eve gidinre benden bahsptmişti. Prensesin bu cümlesini başımla ts?c!ık ethm ve , hem hayran, hem de biraz şaşkın j ca kendicint bakmağa başladım O: . Yüzünüzden anhyorum. »izinle İyi arkadtalık edtctft*. diyt <Uvtıa «M *avn fsamtdakl koKuta oturdu Süionrfakilarte h«p«lnİB hayal kırık!ı£ına uftraclıklan hallerinden belli idi. teltrinHf bir b<»rı. Hı» (8fünüfü bakınundaB Taksim Muazzam K R İSTA L pıogıama ilâveien Salonmtda K A M E R Her Akşam B E D İ R rakkase SAYIN DOKUMACILARA TEX T t M A Uzun zaraandanberi bekledijıniı SCHÖNHER Yünlü dokuma tezgâhlarımtı fümrüj» gelml* v »tıja «Medilmlştir. Biran «w«l muracaat tdlp •"•r» fl^ v *ai* menfaatînlj icabıdır. Türklyt Umum Mttmewfrl: HAMtYET YÜCTSES Sıızan Güven Salâhaddin Pınar Kajner Bedir Ayten Ankan tsmail DümbüHÜ Clhan Işık Sabite Tur Gülerman NECATt TOKYAT NTJBAR TEKYAT SALAHADDİ.N" PINAR İSMAİL, ŞENÇALAR İSM AİL TEZKLLİ SALİH ORAK CEMAL CÜMBÜŞ AĞTAZAB HAMTD DİRSES MEH7MED AYAB NECDET GEZF.N ALI KOCADİNÇ HAYDAR TATUYAY Içtlraküt u« e^rleri HDv PAZAü ttkmll kadroy* UAvtten İSMAİL OÜMBÜLLÜ i|tirakilt İÇKİSİZ AİL1 MATTNB5L Ttb S26M. • « • ^ • NAZIM SADIKOĞLÖ Ahm MUnih haa kat I