Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tra 15 Kasnn 1 9 5 4 ^ Beykozda Baysungur sokagında Henüz form kelimeslnin yerine 102 numarada oturan &dem Yücel, biçim demege dilimiz varmıyordu. Beykoz Belediye şubesi memurlaElektrik ve Tramvay Idaresinin, Denizcilik rından Mnzafferin bina verjîisinden Akademide resme yeni başhyandolajT kendisinden rüşvet istediğini lara formu uzun uzadıya anlatmak Bankasmm ve Devlet Demiryollarımn bu gerekiyordu. Bugün rahat rahat ihbar etmiştir. b.çim diye kullandığımız form keartışa ayak uydurmaWı lâzım EKm îkinci şube memurlan taralimesi bundan on bes «ene önce bir tanesi doğruldu: Peki ama bu öğretmen denifından tertıblenen suç'astünde Muher Allahm günü dilirruıden duş Biçim, dedi. Efendim. Biçim, len yaratık, her Allahın günü bir İstanbulda umumî nakil vasıta ruian doğruya tatbik<ıtirkı dummu zaHer, Erdem Yücelden 100 lira miyen kelimelerin başmda gelirdi. gece karanlığında başımıı» çarpan, kaç defa, diyelim üstüste üç ders larında yolculuk etmek son gün ilgililere naklettiğimiz halde: «Is rüşvet alırken yakalanmış, adalete Dünyanm her tarafında olduau ve kafamızı kıran şeye biçim der nasıl olur da kırk parçaya bölütatıstiklerimizden edindığimiz ma teslim edi!mi"=tir. lerde bir işkence halini almıstır. eibi biz de resme desen çizmekle ler!... nür? Bu senin dediğin öğretmenlik Sehirde. yolcu münakalesi is Iumat bu raerkczdcdir, aym tarifebaşhyor, desen dünyasına da biçim Gördünül mfl §i* başımıza ge değil sihirbazlık, slrk cambazlığı lerinin sorumluluğunu tasıyan E vi tatbik etmekte devam etmemiz C. II. P. ocak ve bucak kelimesi ile giriyorduk. İlk zamanlenleri?... Gülmesine hepimiz RÜI gıbi bir jey. T T. Genel Müdürlüğü bu durum icab edivor» şeklinde bir cevablr kongTeleri lar desenin ne demek olduğ\ınu Evet hakkınız var. Bu kadan 6ğkarşısmda hemen. hemen tamamile kar<<ılaştık. D*ı muhtelU saaUerde yapıîan Cum kısaca bir tarifln için» «ğdırmağa dük ama, ondan »onra öğretmek alâkasızdır. İstanbulda yolcu münakalesi iş huriyet Halk Partisl ocak kongreleri dilim varmadı. Amı aradan iki, denilen şeyle öğrenebilmek arasın retmenden mucize beklemek olur. daki boşluğun boyu posu hakkın Öğretmen her derste kırk parçaya Son defa Almanyadan getirtilen lerinin radikal bir şekilde hallediYe?llköy m#rkez ocajı M»t 15 t: üç sene geçtikten sonrm ufak tefek. da bir fikir edindim. Sen lstediğin bölönmesin ama, kırk derste bu otnbüslerin servise »nmcile sı lebilmesi için metro, trolevbüs ve Dıreklerarası ociCı 14 "30 da, Pangaltl kullanışh bir tarif kendini zorla kadar açık seçik ol, «bana bir bar kadar zahmete girsin. Otuz dokuz kıntüı halin nisbeten hafiflemesi veni geçidlere ihtivac olduftu mü ocoğı 20 30 da. Ferıkoy ocagı laat 14 te. kabul ettirdi. Şöyle ki: sımsıkı kapah dak su ver» dercesine rahat konuş, derste, kapakları beklenirken. tPmamile ?ksi olmu= tehassıslann birlestikleri bir fikirGene dün muhteilf saatlerde yapılan «En ufak bir renk tasası gütmesenin rahatlığın, senin kolsylığın duran kutu bir derste bir defacık Ve son günlerde izdıhamm bir kat dir. Fakat Mctro tesislerinin. hattâ C H. P. bucak kongreleri şunlardır: MahmudUey oucaiı 17 de. Kısıklı bu den yapılan resimlere desen der karşı tarafa ulasamadıktan sonra olsun açılsın. Eğer bir öğretmen, daha arttığı müşahede edilmiştir. troleybüs ışletmenin mevcud şartler» tarifin hemen «rkaımdan bir cagl 10 da, Beylerbeyi buca»ı 15 te. kaç para eder? Ben kendi hesa öğrencinin bir saat hiç dalea geçAldığımız malumnta eöre, E. T. lar altında uzua vadeli bir iş olduDığer tarnftan dun saa» 14 te Büyük soru Reliyordu: âru anlaşılmış gibidir. bıma bir atölyede «ynı konuyu, ay meden boyuna kendisini dinlediT. otobüslerinden 40 kadan yedek ada vıpur iskclesindeki merkezde, Ada Resimden renk tasası kalkarsa nı anda kavrıyan iki öğrenciye eini sanıyona yandı demekth*. Baparça yokluğundan ve çcşidli ârıBuna mukabil, mevcud einsten lar ılcesl kongresi yapılrmçtır ?eriye ne kalır? rastlamadım. Bir nnıfta kırk öğ na öyle geliyor ki değil bir öğrenci; lalardan ötürü çalışamaz haldedir. vasıta sayısını arttırmaija matuf Vali dün Ankaraya gittl Cevpb: B^çim. renci mi var? Öğretmen kırk par çok ağır bir hüküm giymek üzere Bunun neticesi, snbabları saat 8 tesebbüslerin umumî nakil vasıtaIstrnbul Vali ve Beledive Reıs Vekili Peki bu biçim dediğimiz ne bi çay? bölünmedıkçe naflle. olan sanık bile savcıyı, yahud ken11 arası ve akşamlan 17,3019.30 larında mÜ7.ahede edilen izdihamı Prol. FahredJin Kerim Gukay dım saat ve sıkışıkhğı gidereeek bir tedbir 15 te uçakla Ankarayı gitmljtir. Btr çim bir gevdir? arası E. T. T. otobüslerinde yolcuoldugu belirtilmektedir. hafta kadar Arkarada kalacak olan luk etmek çok güçleşmiştir. Dflmdüz biçimler, kabaran biSabahlan saat 811 arasında BeDiğer taraftan banliyö trenlerl Vali orada alâkalılarla İstanbulun tmar çimler, çöken biçimler. ' Boşlukta Işleri, Bsma koprü meselesi, Vilayet ve bulunan yoflundan İstanbul tarafma giden nin ve Şehir hatlan vapurlannın Belediyenin ayrılması mevzuunda go dört yam, dört yamacı biçimler. Parçalarmm boyları araotobüslerin hepsi tamamile dolu durumu da aynı merkezdedir. Sa rusmeler yapacaktır. dur. Buna mukabil saat 17,30 dan bahlan Sirkecl ve Havdarpaşaya Prof. Gbkay. Irak hükumetlnin mi smda kesin farklar bulunan bisonra istanbul tarafından umumî gelen banliyö trenleri basamaklan «afıri olarak Ankar.ıdan Iraka gidecek çimler, güzel ölçülere bürünmüş nakil vasıtalarile Beyoşlu yakasma na kadar yolcu ile doludur. Akşam ve muhteroelen Ürdunt de uğrıya biçimler, bitevlye biçimler. Duran, AMbademde, beheri 85.000 llra geemek de agır bir eziyet karşılıâı lan Pendik veya Florya istikame caktır. kımıldıyan, g5zO doyııran, gözü rnumkün olmaktadır. tinde sefer yapan katarlann duru Kanada filosu bugiin Ibnanmuza yorsn bieimlerde biçlnnler... değerlnde, BAHÇELt ve DÖŞELİ Bendenir Bğretmenliâin hiç de Daha tiyade fakir halkın Istifade mu da aynıdır. Kan«da donanmasına mensub t par kolay bir meslek olmadığını bicrn et+iği tramvaylann azaltılması mev Sabahın erken saatlerinden lti2 EVİ KAZANAN 2 TALİHLİ cud durumun sebeblennden biri bsren Köprüye gelen Şehir hatlan çadan muteşekkil bir fılo bugün lima konusunu ineelerken belledim. Hiç nımıza resml bir «lyııret yapacaktır. unutmam, gene böyle bir desen tadir. Bildirildiğine göre, evvelce vapurlarında da halk omuz omuza Fılo kumandanı Amiral Hennesy bugı'm tramvaylardan istifade eden günde volculuk etmektedir. Akşama doğ b?zı re"=ml zivaretlerde bulunacak ve rifinden son'a biçim konu^una da1 Nusret Artlaner Cz. No. 880 45 bin kadar yolcu, mecburen oto ru da aksl istikamette aynı hal te Kanarialı den.zcıler Taksim ibidesine yanmış bir kaç Hers ihtüste biçimtn ! büslerden faydalanmağa çalışmak kerrür etmektedir. çelenk koyaeaklardır. çeşidlerini ve özelliklerini birbiri E ' ehîr tadır. 18 kasın'da da 13 parçtdan mOtefek arkasındin sayıp dökmüştük. Soİlgililerin bildirdiklerine göre »Ü bir Ajr.Mikan fllosu limanımıri ge2 Avram Abenczra Cz. No. 3116 Tramvay seferlerinin azaltılması şehrimizde yolcu savısı dört sene lecektir 22 kasıma k=ıdar limanımızda nuncu derse bir parça daha ruz bina muvazi olarak, ihtiyacı karşılı evveline nlsbetle yüzde 28,9 art kalacak olan flloya Amlral T. S. Combs ber katabilmek için de aklıma şöyistanbul yaca sayıda otobüs tahsis edileme mıştır. Buna muvazi olarak umu kumanda etmekte ve fıloda 3 kruvazbr le bir şey gelmişti: ile 1 uçak nakllye gemisl buhınroakmektedir. mt nakil vasıtası sayısı mahdud Renkler ışıkla başlar, ıjıkla Halk otobüsleri ise, izdihamı iki miktarda artmıs ve yeni vasıtalann tadır. biter, halbuki biçimlerin hepsl ı?ıkSENE SONU KFAH ALADE ÎKRAMÎYESÎ kat ağırlaştıran vasıtalar hctlinde büyük kısmı ömrünü doldurarak la başlayıp ışıkla b.tmez. İyi bir Süleymaniye Camiinde dün dir. Belediyece iyi kontrol edilme seferden çekilen vasıtaların yerini heykeltraş karanlıkta el yordamı Atatürk için Mevlid mesi neticesi sık sık bozıılmakta, almıstır. ile bir heykelin iyi veya kötü olokutturuldu ist.ab haddinden çok fazla yolcu Şehrimizin yolcu mtlnakale IşlekaAcıbademde. beheri 15 ilâ 20 bfn lira Böyük Atatürk\ln ruhurm ithafen. dupunu anlıyabilir. Renkler almakta. zaman zaman kazaya uğ rini yeniden esaslı bir şekilde eöz hemjiresi Makbule Atadan tara'ından ranlıkta erirler ama biçimler oldegerinde ve 600 metre karelik ramaktadır. den geçirmek ciddî bir zaruret ha dün ıaat 14 ten Itibaren SOleymanlye duğu gibi kalırlar. O kadar kalırİzdihamm sebeblerinden biri, Hne gelmiştir. Bu konuda sorumlu Camttnde bir Mevlid okutulmuştur. lar ki karsnlıkta çarparsanız, âE T. T. idaresinin, hangi tarih bulunan E. T. T. Genel müdürlüğü, Mevlid radyo İle de yayınlanmıjtır. limallah kafanın bile kırarlar. te hazırladığı belli olmıyan ta Şehir hatlan lşletmesl ve Devlet Bir kadın, teyzesinin oğfuna rifeleri tatbikte ısrandır. Demiryollan temsilcilerinin durumu Desen çlzenlere heykel anlammda jikâyet ettl Halbuki muayyen hatlarda is dikkate alarak bir an önce lüzumbundan Ramld* Topçularda oturan Sellme ki biçimi anlatmak için tatistik bilgiye dav^tn^arak ha lu tedbirleri almağa başlamasmı Karaman. evvelkl gece saat 22 de Eyüb iyisi de can sağlığı değil mi? Bu Bfltfln tkramlyell AUe Cuzdanı «ahiblerüe Bmniyet Amirlifine muracaat edepek, dersten gayet memnun ve »evlncli zırlanan tarifeler. tatbikatta halkı temenni ederiz. bir haftadanberi evlerlnde mlsafir bu çıktığımı hatırhyorum. Ertesl ders, memnun etmemektedir Faka doâKâzım KİP 4 Aralık Cumartesi günü öğleye kadar lunan teyzesinin oflu Fahrl Sakanın uykuda iken kendl^ine tecavüze kal bu konııyu knk kişilık atölyeye tam manası ile perçinlemiş bir hocanm hesablarında yeniden para yatırarılar veya yeniden kıstıjını iddia etmi?tlr. rahathgı ile sordum: hesab actıranlar her 100 liraya bir kur'a numarası ı Şir jjohan elektrik cereyanına Ne!... Şimdi çu kaç derstenalarak bu fevkalide Ikramiye çekilişine girerler. kapılarak ö'ldü beri üzerinde durduğumuz biçim Stltlüc* pay mahalline keslmllk h»yhazretlerini bana bakslım hanginiz van «etiçen çobon Nureddln Altan, dlln »aat J l . ^ e ıhırda aydmlık yapmak anlatacalc Çekiliş: 31 Aralık 1 9 5 4 „ » ı için kabloya tel takarken cerejtana Bütün atölyenin bir ağızdan: kapılarak ölmüjtür. Hepimiz! diy bağırmasmı bekYapılan tahkikat gonunda çoban Nulerken buz gibı bir aessizlik!... reddlnin defnlne müsaade edilmijtlr. Aman. zamsn, yahu. Üç deraGayrisıhhî müesseseleıin tadill tir biçim, biçim diye zongladık dur6 ay geri bırakıldı duk?... Belediye rabıta tallmatnuneslnd* nyÇıt yok... Derken, demindenberi gun bulunmıyan, ahfab talebe yurdla döşemeye çevnlnus. kırk yaşında nnın. bakır dökiim atolyelerinln ve Kayrlsıhhl müesseselerin 1954. 12 tncl ayının ton günttne kadar, ferekli Udilâtı yaparak tallmatnamey» jıygun bir fekllde hareket etmelerl Belediye tarafından teblig edilmij bulımuyordu. tttantnıl Belediyeai yer buhram meaeleslle. »anayi bölgelerlnin tesbitl Işlnln henüz halledilmeml} oldugunu dikkate alarak labıta tallmatnameslne uyTam aiastiM. «evkalâde gun bir şekilde bu yerlerde Udüât yapılmasınm temlnl İçin müddetin 6 ay Ince. zarH ve ı«ngi> daha untılmanm kararlaştırmıstır. renk çeşldl ha«fl NA Millî piyango bugün çekiliyor Milll piyangomm 15 kssım çekilişi TA ve ROBİN Ny bugün »aat 13 30 da Ankarada yapılacak, ıkramlye k.Tanan numnralar gece çoraplan bacak saat 23 te Ankara radyosu ll«yayınlalannızı güzeMeştırenaraktır. Vefa Lisesinden Yetişenler en üstün çorapcek Derneğinin kongresi lardır. Vefa Liseslnden Yeti?enler Derneğlnin yıllık kongresi 20 kasım cumarîesi N A T A ve R O B İ N KADIKÖY pınu saat 15 30 da Edirnekapıdaki Vefa Şubesi Çorapları Kulubü lokaluıde yapılacaktır. BUGÜNDEN bacakları gUrelleştlrlr itibaren Kasım 15 Rebiülevvel 18 fîtuust tkramlye Keyiden ve Zartf Açthf Hedlyeleril» Z 1 l'tl « emrinizdedfr. 5 ! En az 150 Liralık bir hesap açtırmanırı tavslye ederiz. <• O O Kadıköy Rıhtım Cad. No. 4 Kadıköy Rıhtım Cad. No. 4 Rüşvet Şehirde yolcu sayısı 4 sene evveüne nazaran alırken yakalandı yüzde 28,9 arttı j I Pazartesi Konuşmaları Öğrenmek mi zor, öğretmek mi? U " f I ÂBAHTÂN )ABAHA... Gözden sürmeyi çalmak ki okuyucum aralannda bahse tutuşmuş: «Gözden sürmeyi çalmak hangi manaya gelir?» diye, benim hakemliğime başvn Yazan: Bedri Rahmi Eyüboğiu 3 di «vukatını bir saat hiç dalga geçmeden dinliyemez. İnsan kalası bu baylar!... Otomobil tekerleği, kamyon civatası değil, kapı menteşesi değil ki alasuı eline tornavidayi bir güzel sıkışürasın, orada mum gibi dursun. Yağma mı var, sen sevgill Öğretmen arkadaş. sen anlatırken aklın başka yere gitmiyor mu sanki? Sen hiç durmadan anlattığın şeyi düşünebiliyor musun? Yooo! .. Sen de hem anatıyor, hem de pekâlâ arasıra senin için çok önemli, yahud da zerre kadar öneml olmıyan şeyleri düşünebiliyorgun. Sen, yaşını başını almıj kiai. anlattığın şeye her zaman yüzde yüz bütün benliğini katamazsan öğrenci nasıl katsm? Bana öyle geliyor ki öğretmekle öğrenme arasındaki köprüyü her zaman kendi elimizle istediğimiz anda kuramıyoruz. Ben tam köprüyü atacağım nrada karşı taraf uyuyor. O tam köprüyü tutacaâı sırada benim kollanmda takat kalmıyor. Senin öğretmen olarak en iyi günlerinden biri. Birbiri ardından pınl pınl seyler söylüyorsun. Bunlardan biri varmazsa karşıya, ötekinin elinden kurtulmaz diyorsun. Halbuki karşısındaki çocuk o gün öyle derdli, öyle tasalı, öylesine âşık, öylesine fakh", veya öylesine zengin ve bahtiyar ki senin gözlerinin içine bakıyor. Senl seve seve dinliyor. Gülecek yerde gülflyor, somurtulacak yerde aomurtuyor ama hepsi yalancıktan, oynuyor!... Şahane şekilde kendi dünyasına gömülmüs.. Kendi meselesinden başka hiç bir şey umurunda bile değil. Sen sevgili öğretmen o aralık dörtnala kaldırdığın atı blrdenbire durdurup, kendi s6zlerinin, kendi düzeninin üstünden aşıp, senin gözlerinin İçine baka baka kendi dünyasmda kaybnlan öğrenciyi yakahyabiliyor musun? Girişticin konuyu bir an için bir tarafa bırakıp: Heyyy!... Söyle bakalım? Pen şu anda neelerdesin? Nen var? Çok mu derdlisin? Niçin başını alıp bizden bu kadar uzaklara gittln? Diyebilij'or mıı<ıın? *** Kırk kişilik bir sınıfı bir taat boyunca kırk kişilik bir orkestra gibi sopasının ucunda toplıyabilmek, ne müthis bir şey! Kırk kişiyi bir çift kulak, b'r ç:ft göz, bir tek vücud sanmak ne müthiş bir avunma. Bir sınıfta kırk öğrenci mi var öğretmenim? Kırk tane mesele var demektir. Eğer bellibaşlı bilgileri, kendi dilinle, kitablardan meded ummadan onlara öeretmefie mecbur isen ister istemez kırk parçaya bölüneceksin. Onl.Tin hfpsinin anlsma, dinleme, kavrama güçleri hakkında tam bir fikrin olacak. Hanl baa radyolar vardır öğretmenim; almlannın ortasmda dana gözü g'bi mavili, ye^iîli bir göz vanar söner. Bu göz parladıkça istasyonu iyi aldıüına, bulandıkca uzaklaştıgma alâmettir. Bazan bu radyolar bozulur, içindeki alıcı lâmbaların hepsi söner de, bu göz hâlâ pınl pınl yanar durur. Ben böyle sadece gözleri parhyan, içindtki lâmbaların çogu sönmüj nice okullar, nice öğrenciler gördüm. Evvelâ bu lâmbalan düzen lemeli, ondan sonra elektrik sarfetmeli değil ml, öğretmenim? Kasım ayının talihlileri 12 ARSA YAPI ve KREDİ BANKASI ISTAN BUL BANKASI 1 V ] 6.47111.S9 14 35'16 51 18.26| 5 0S 9.44 12 0O| E. | 1.56! 7.07 L2.13 | CUMHURtVET'in TEFRİKASI: Yazan: NICHOLAS MONSARRAT Belle Bannister, rahıb Haggerty ile karşılaşıncıya kadar, CloncraigGP bir hafta geçirdi. İhtiyar rahib Cloncraig'de herke'in ne yaptığını, küçücük köyde ne olup ne bittiğini, erçeç şu veyp bu şekilde öğrendiği gıbi, köye orun gelişini de, tabıatüc. öğrenmişti. Fakat nas:lsa volları karşılasmamış, Amerikadan gelen bu zengin kadın hakkmda köye yayılan dedikodular da, rahibi bir karçılaşma. bir tanısma fırs.itı aramağa teşvik edpcrk mnhivotte olmamıştı. Fn nihayet raliibdi ve yaşh br adamdı: Yaboncı isc, anlıtıldığına göre çoktan dinini unutmuş m^ğrur bir kadındı... Fakat, öyle de böyle de, günün birindeı aktar dükkânmda mukadder karsılasma oMu. Nazikrne selrmlastırlar, bir iki çift =PZ pf4''er Pab'b m"i"nır dive anl'tılnn bu kadının. tsrn torsine al«"'»V "ÖT'İİ'I'I, t^tli dilli nHuğıınu farketmekte Ceeıknv»di Ü<;*e lık, «çoktan dinini unutmuj» denilen bu kadın, epey zamandır dinî vccibelerini ihmal etmekte olan her katolik gibi, bir rahib karşıfazla hürmetkârdı. Bu ilk karşılaşmadan sonra, tekrar görüşmeği ka rarlaştırdılar, bu defa bir saatkadar, uzun uzun konuştular. Konuşma esnasında, raütemadiyen bir şey rahibin unutgan kafasını kurcahyordu: Ceraaatini yakmdan alâkadar eden bir şey, böy le şefkat sahibi, iistelik zenginlere has kuvvet ve nüfuza malik bir kadmla ilgili bir şey .. Komımrken dahi, Tann sanki onu tekdir erlivor. bu tamiri irr>l'*"='» unutkanlığını yüzüne vuruyordu... Nihayet hatırlayabildi ve Belle Bannistere Esther Costello'dan ilk bahseden rahib oldu. Cloncraia'lilerin Esther Costellodnn b^h^otmpmis oimpîan her han 'îi h ı r '••a(5i"! peo' ^ea>lrij J On^r iki «entden fazla bir zamandanberi s'iı/ıın'i • ır>"»»*iie o l ' » ' ' İ T i bu kız cağız, feci durumu içind». göıden Bu defa aaşırmak «ırası basit köy rahibinde idi: «Faydası var mıy ki?» dedi. «Söyledim ya: Biri Wexford'dan, sonra bir de Dublin'den iki doktor geldi. Uzun uzun baktılar, ettiler ama, bir seycikler yapamadılar. İkisi de ağız birlijile yapılacak bir şey kalmadığını söyleyip gittiler. Nitekim, aradan üç seneye yakın M.KEN A ^ zaman geçti. Kızcağız hep aynı olduğu kadar günülden de ırak ku kaldıl» lübesinde çile dolduran bu yavru tO gün bu gün, bafka hiç bir cağı hemen tamamile unutuvermiş şey yapılmadı mı?» lerdi. Adeta adı bile unurulduğu «Hayır!» Sonra, adeta utancla için de, tnbiatıle Mrs. Bannister'le gözlerini Mrs. Bannister'in gözle konuşurlarken lâfı geçmemişti. rinden kaçırarak ilâve etti: «BizKöyde, Esther'in bahsini edebile ler, daha ne yapabilirdik ki? Kencek tek adam olan James Costello diniz de görüyorsunuz: Ancak güıse, o sıralarda doğru dürüst bir nünü gün ederek, kıt kanaat gecümle yapamıyacak derecede ken çinebilen fakir bir köy burası. Kim dini kaybetmiş. gece gündüz sar bılir? Mütehassıa doktorlar, dedihoş gezen bir insan enkazı halinde ğiniz gibi büyük hastarteler... Büidi. Mrs. Bannisterte karşılaştığı tiin bunlar belki bir fayda saSlava zaman lar, ona kızından bahsetmek bilir. Fakat bunun için para neşöyle dursun, iki kelimeyi bir ara rede?» ya getirip'de hal, hatır dahi sora «Akıl alacak şey değil bu... mamıştı. Demek kızcağız senelerdenberi eKızın hikâyesini rahibden din vinde, kendi haline terkedilmiş, lerken evvelâ acıma, daha sonra öyle mi?» «Evde değil, bahçenin bir köhavret ve saşkınhk, en nihayet düpedüz kızgınlık duyan Mrs. fian şesindeki kiıçuk kulubede » nister srtık kenrîmi tutanuyarak: Yeni bir fikir. arayıb bir >• Vild° = oPrk; nma» rlive havk'rdı: rahibin kafasını kurcalamağa baş«Hiç bir şey, hiç bir sey yapmadı lamıştı Bir lâhza durdu. arada par lar mı? Kızcağızı hastaneye yatır maklardaki yiizükler, bo>nundaki mak olsun akıllanna gelmedl mi?> ind gerdanlılc üzerinde bircr takıhp kalan na7arlarla Mrs. Bannister'i adeta tepeden ttrnağa süzdükten sonra sordu: «Görmek ister miydinir?» tTabil değil mi? Tabil değil mi? Lutfen siı tertibleyiverin!» Daracık yolu dahi yaban otlarile kaplanarak ortadan kaybolmuş bah çede, önde sarsak sarsak ilerllyen Mrs. Costello, arkada muftak kapısı eşiğinden daha ileri eitmeden oracıkta durup baykuş gibi kendile rini seyretmekte olan James Costello olduğu halde kulübeye doğru yürür lerken Mrı. Bannister acayib bir hissin tesiri altında idi. Sanki, bile bile istikhale açılan bir yolda ilprliyor, kaçınılmaz bir şekilde kendi sini de içine alacak olan yeni bir hayat lahifeai çeviriyordu. Bu acayib kafiU laı benizli, pasaklı, kirli kadın, İhtiyar rahib ve kendi?i sanki, bir lâhza sonra kendisini kavrayıp bütün varhğını, duşünüşünü, tamamile değiatirecek olan garib bir alemde ilerliyor gibiydi... Yol göstermek lçm Bnde yörflmekte olan Mrs. Costello arkasını bahçe duvanna vermif bir kulübe önünde durdu. bir itişle kapıyı açtı. Soluk bir güneş hüzmesi zemine düştü ve Mrs. Bannister gözlerini alıştırmağa çahşarak içeri bakü. tlk tepkiai istikrahU yüzflnfi kapamak ve kıneat . tAman Yarabim!» diyebümek ten Ibaret oldu. Bir battaniyeler yığını olan yatağr icinde Esther Costello gerçek. ten korku ve dehşet verici bir man zara arzediyordu. Gözİeri açık,, kol lan göğsü üzerinde çaprazlanmış, öylece yatıyordu. Suyu kurumuş havuzlara benziyen gözler, ince, san çomaklan andıran kollar... Tam bir hürriyete ahştıktan sonra yakalanıp kafese konulunca kendini tamamile koyuveren, mi^kinleşen, adeta uyuzlaşan bir hayvan gibi camid yatıyordu. Kısa kesilmiş saçlan pis ve karmakanşıktı, dudaklannın etraü hemen baştan aşağı uçuklamıştı. îpincecik boynunun taşıdığı başı kurumuş, küçülmüş gibiydi. Yatağın üzerinde iğrenç, lime lime battaniyeler vardı. Yerde, aağda aolda kuru ekmek parçalan, kemlrilmlf keroikler, tovuk pisliği görülüyordu. Esther, bu bunm deliğini kıracak derecede ekşi ve pis kokulu manzaranın, aynı derecede iğrenç merkezi mahiyetinde idL Sanki kendisini riyarete geldlklerini anlamıç gibi, Esther Coatello hafifçe kıpırdandı, yatağında doğruldu, üzerindeki battaniyeieri bir tarafa itti, kalktı. kenardan kenardan, yolunu bulmak için etrafını yoklaya yoklaya kapıya geldL (Arkas •») Osman Bölükbaşı Aııkaradan geMi C M. P Genel Kuıul azası ve Kırşchir mebusu Oiraan Bblükbası dun saat 16 da uçakla Ankaradan gelmıs ve parti mensubları tarafından karşı* lanmıştır. Bolukbaşı bugun. mevkuf olan parıili arkadaşlnrını cezaevinde zıyaret ederektir. Ycşilay Lider Yetiştirme Kursu sona erdi Cumartesi gün açılmış bulunan Yeşllay Lider Yetıştlrrr.e Kürsu clün sona ermls, kursa latlrak edenlere. fahri baskan Falıreddin Kerim Gokajın im?asını taşıyan birer başarı belgesi verilmıştır. rnyorlar. Birinci mana akla ilk gelendir: Bir kadm, gözüne süs olsun dlye siırme sürmüş. Öbürü kıskanmış. Ne yapsın da onun gibi giizelleşsin? AHem edivor, kallem ediyor, hangi hileye başvuruyors* \uruyor; rakibesinln srrinmden sür« meyi çalmak hünerini gösterlyor. Pck ince hir hırsızlık... İkinci tefsiri, Refik Halid üstadımızdan dinlemiştim: Eskiden gerai inşaatmrla kullanılan en *a\ük kerestelere «iürme derlenniş. Bunlan, tersanede göz tâbir olunan hanelere sokarlarmıs. Gözden sürme çalmak meseli lîte bundan gelrae Imiş: Minareyl kılıfa sokmak dereceşinde bir maharet! Kalabalık yerde. o ko?koca siirmeyi gözden çek'p almak, havsalaya sıgmaı bir usta hırsırlık sayılırmıs. İki tariften acaba hanpisi doimı? Zavallı oku>Ticularım! Ikisl de doğru'. Hic biriniz bahsi kazsnamadınız (BahM kavbermeıiiSinizle teselli bulun). Fak»t vahamet çiltcdir. Hem insan i ;6zünden. hem gemi inşaatının gozünden sürmeyi çaiıyorlar! Merhaba% diye eliniH ııra( tınca, parmaklarınızı sa»Tnaiı«inır: Bakalım beş taneM gçri geldi mi, yoksa hirini açırdılar mı? İşte böyle bir dünyada yasıyoruz. Bir mcmlekefÎTi mao'd! varlıçinı «ağlamak için ne yaman kuv\ftler var: Silâhlan ve usulleri her gün gelişen mîlronluk ordular^an başlayma saymağa... Fakat msnfvî sağlamlığını temin edçcek çerçeve, her türlü manadaki ahlâk değil midir? Hani o uğnrda harcanan milyarlık bütceier? Cemî'i»timizin muvazenp«i?Hîîne seben, hu mndıliynttaki ifrat, manpviyattaki tcfrit himmet olsa gerektîr. E«er mütemadiyen gözleHen sürmclcri çaidınyorsak, bunu önlemek için. kanun, zanıta. duvar, etiket, konturat, mukavele, mnahede. yemin. kn«iern hiç Wr %ey kSfi grlmivorsa. hir de <u klâsik sh; lâk kaidelerinden tekrar med?d umamaı mıyız? Onlan yeni «?rtlara adapte edemez rf'viz? Öyle bir proje bile ortada vok! Baıı cemiyetler, mane\t cerçeveyi dinle destekiemlşler. aile ve meslek terbivesile desteklemişler; pekâlâ hir ahlâkî laptii rapta, nıhî a*ayise muvaffak olmuşlaT. KanıIşr açık yatıldı&ı, trza, namu^a t<sallut edilmediği, «nze i"anıHı?rı, kimsenin hakkı çlğnenmediği, hfrkesin kendi pavına razı olduru, tek kişi kalınca bile âlemin malma el U7a<tlmadığı ralhn de\irn ler U7ak ve yaktn tarihl vardı. Bunlsrm tam aksine hir mndaya şimHi nicin tâbi olalım? Felâhm bir çare«i vok mudur? Asrımızda hemen hîc hir şey esintiye bırakılmıyor. Her me\ı7Uda lâhoratuvar tecriihpleri, blr ilim, fen, lhtı<as Ravretl... Yalnız su ahlâk mev7uu haşıhos bıraV>lmı«*'r. Ahlâk. eskHen ailenİTi, mekteh'n, ınosleğin, ceTniyprin riidiirnü altınHa\ken, şimdi. hüdavi nâhit... Saved ısırganlar arasmda nadirat kabilinden bir de çlçek yetişirse r.e mutlu! Hep şikâvetcivîz. Fakat bir tedhirimiz yoktıır. Dünyaya sıeamayıp hu a«'"1a. fezalara nizamat vermeğe kalkı«ıyonızî Arzm etrafına sun'î peykler salacaklar! Ara eitmek üzeTe yan'şa çıkıvorlar! Gözlerimiz merihtedir! Bir de 5 1 hanelerimiHn, 1 bir de su alelâde havahmırın teseyjübiıne hakın. Ama valni7. ri».de mi? Avrupanın katakulli'»';"e de hakın, Amerikanın gançsteT'erine de bakın! Şu knmas sana^indeki fen haline girmis çöz hivamalara, hilrVârca anrelere h'V'^.. ^Ta^Inn saelamdır diye çüriıtiü netice almak üzere «arMunan nnn zatn fennî pavretlere fcakın... Su siyasî nutuklarda aUa kara. karava ak demek demaeoülerİTie baki" Hen görden sürmeyi caimaca... Fn kodnmanından en â"i*ıe kr>H~r rümie rihan aldatmaca. kazıklamara sevda^ınf'a... A^jjin kurdlann cPmivetinrle büe daha fazla marıevî nuam var... On« lar hiç değihe. yaralanmulan pîralamakla yetinivorlar, birükte s^ldınyorlar. hirlikte kacıyorlar, diyanısıynrlar» Biz, Bicmarrk'ın Üeiincü Napolcon'a Hediğl «rihl: Hastanelerimizi h«»«ilar''iTnPn ediyorsunuz, Bismarck Cenablan! Ya siz bizim dipdiri ackerienmİ7İ bombRrdıman edivorsunuz vf* N:moleon cenablan... Ne yaralısını. ne dirisini. ne irl« «ini, ne ufağını esir?ivoruz. Bt>s* tan asaği vurmaca... B^jtin >'^5i kaııklamara. Bastan »«sfcı aHatmara Bütün gözlerdcn bütüM sürmeleri çalmaca... İ BANKASI ğ = TURK(YE = E VAKIFLAR = TEŞEKKÜR Ölumü Ue bızlerl sorauı aeı ıçinde bırakan sevsill eaıra, babamız ve dampdmıiî HÜSEYİN AKSlN'ın cenazesine i^tirak eden mektub telgrsf ve telefonla tazlyette buiunan akraba. dost ve arkadaslara bilhnssa ruerhumun rahatsızlıiı mu'ldeünce unutulmaz hizmetlerde bulunan kıymetll Dr. ve Operator HÜSNÜ ÖZTÜRK'e. Suroerbank Alım Satım Müesseaed mensublarına ayrı ayrı teaekkttr* teessurümuz manl oldufundan merhuma karjı gosteriien yükjek alâkadan dolayı sukranlarınıziB arzıru muhterem ga^etenlzln tavassutunu r.ca edenz. £sl: Samıve Arıın ve Kvladları Ua Hüıeyin AnteUn aümt