Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ALTI II Atattirk "bir çocugum olmadığına pek çok müteessirim,, demişti Öldüğü dakikaya kadar yanında bulunan bir polis memurunun hâtıraları Konuşan: Feyyaz TOKAR On bir fenesini Atatürkün hiz meydana geleeektir. tçte bu partimetine veren Nuri Ulu=u ile konu lerin milletvekilleri kendi aralannşuyoruz... Onu çok evvelden ta da yapacaklan grup içtimalarını bu | nırdım. Emniyet Müdürliiğüne uğ salonlarda yapacaklardır.» dedi. radıkça aşırı nezaket ve efendi haDeraokrasi âşığı Atatürk bu mem lile eöze çarpan bir tip olarak ha lekette demokrasinin kurulacağını fızamda yer etmişti. çok evveîinden hesablıjrordu.» Nuri Uulusuya «Kızdığı zaman «Atatürkün maiyetinde çalışmış polis memurlarını sorduğum nasıl olurdu?» diyorum, «Çok sert zaman» iste bir tanesi hem de çok leşirdi» diyor.. «Kızgınlık ânında salâhiyetlisi denilerek karşıma ge kullandığı kelimeler nelerdi?» sutirüince vasıflannın rnenşei kendi . alimi de şöyle cevablandınyor: «Se lânik lehçesile kullandığı bir keliliğinden ortaya ç:kmıştı. Nuri Ulusu, «1927 senesinde mu me vardı: tEBENNAKA» derdi. hafız alaymdan asker olarak Çan Bu ahmak. aptal manasına gelir| kaya köşküne g'ttim» diye başladı di.» v e şöyle devam etti: «Terhisimi Nuri Ulusu «Bir husus daha müteakıb köske kütübhar.eci o! vardı» diyor, «Fakat söylersem dum. 1934 senesinde de kendileri belki politik bir raana çıkanrlar. nin emirlerile poli? mesleğine gir onun için bahsetmiyelim. «Yok, , dim ve köçkfe kaldım. Atatürk dn diyorum, senin politika yapmak | bizmetinde o e!emli günün akşamı arzun olmadıktan sonra çekinmena, 10 kas:m 1938 gününe kadar den söyle. «Hiç sevmediği bir bina çalıştım.» 1 vardı» diye devam ediyor, «EtnogHalen İstanbu! Emniyet lîüdür rsfva müzesini hiç beğenmezdi. Ülüğünde muamelât meTiuru oian zerinde kubbe bu'unduğu için ne Nuri Ulusuya soruyorum: «Atanm zaman önünden geçsek, «Bu kubmatbuata intika! etmiyen ve sizin beli bina bana medreseîeri hatırhaiızanızda esaslı bir yer tutmuş ! lataraka âsabımı bozuyor.» derdi.» olan hareket veya sözü mevcud j Nuri Ulusunun Atatürke aid son ha Atatürk, Millet Meclist kürsüsünden konuşurken Büyük AUtürk, manevralar esnasında hırekâtı Ukib ederkea mudur? e Hiç düşünmeden cevab , tırası 10 kasım 1938 tarihinde. «Odasma saat dokuza on kala girmişveriyor: +•+• + ••••••••••»•••••••••••••••••••••••••••••••••' el936 senesinin temmuz ayı tim. Koma halindeydi. Ondaki son idi, gününü hatırhyamıyacağım. hareket 9.05 geçe görüldü. İki eli Flonada Deniz köşkünde bulunan hafif geriye doğru gittiler ve sonra yatağa düştüler...ı = • Atatürk. beraberindeki zevatla birlikte Dolmabahçe Sarayına hareket *** I lİııııııııııımnmınıııınıııııııııınımıınııııııınıımıiHiıııınıııiHiv.ıııımıııımıımmmıııır.ımımııııımrş* ettiler. Sarayın üst katındaki sü Emniyet Üçüncü Şube Müdürü ' • • • • • • M t t t t t I t t t t t t H t M ' " " " * " * * * * * * " ' " " fera salonuna çıktılar. Burada insa Muzaffer Çağların da Ataya aid bir edilecek olan Meclis binasma aid hatırası mevcud. O da «Trabzonda ALTIN ANABTAK yerli ve yabancı mimarlar tarafın j Iise talebesiydim« diye başladı, Son açtığı bayındbrlık eseri Tundan hazırlanmış plânlar sehpa.ar;j «193536 seneleriydi. Atatürkün eelindeki Singeç köprüsü, ion »çtığı üzerine dört sıra halinde dizilm;^ Trabzona son seyahatiydi. Çifte fabrika da Nazilli kombinasıdır. ü. Haddizatında uvşaat ışierıne kar Çamhktaki Gazi köşkünde bir garOnun geleceğini bildikleri lçin, şı büyük alâka gösteren Atatürk den parti tertib edilmişti. Ben de Nazillide bir (alttn anahtar) hanrbu plânları esaslı bir şekılde tetktk vazifeii taleb<?!er arasındaydım. Sonbahar yurda erişti mi. ha. Hariciye Vekili, kaç bilet ala giltere Kralı 8 inci Edvard ve sev. Atatürke hakaretten sanık bi» lamışlardı. Bu ince Jestten mtmnun, ettikten sonra üç t=ınesini işaret Muhtelif vilâyetlerden gelen ekipvalar soğudu rou, yapraklar sarardı bilirsin? gilisi Madam Simpson Atatürkün köylü hakkında takibat yspı«nahtan kilide soktu, uğurlu olederek «Bunîar güzel» dedi. Plân lerle mahalli ve milli eğlenceltr mı, İstanbuldan Ankaraya göç Tevfik Rüştü Bey zeki bir bakı; mısaf ri ve Türkıyenin en bü; ü'î hyordu. Durumu Ataya anetsun, dedi, ve flzerinde bırakmsdı. ları bir kere daha gözden geçir yapacaklardı. Bu arada küçük başlar ve bir gün bütün yazı Flor la. siyah gözlüklerinin alt?nda par dostu sıfatile Îstanbulda buluru» tiler: yanında duran Başvekili Celfil Badikten sonra bu üç plândan bir ta vaştaki çocııklar arasında gösteriyada, yalovada, Dolmabahçede ge lavan nazarlan ve her zaman te yordu. Bütün protokol kaideleı ni Mahkemeye veriyoruı, eyarın mendil cebine yerleftirdi: nesini isaret ederek bir an durdu. ler de vardı. Atatürk küçükçiren Büyük Ata, Ankaraya gürül bessüm eden çehresiîe cevab ver^i: silerek, şerefii misafiıiai Dolm • • lüer, §iz« küfretmi?. tAltm, milletin hazinesinde Bazan sigarasmdan çok derin nefes lerin oyunlarını seyrederken göztüsüz, dağdagasız geçmiş, gitmiş Hariciye Vekiliniz hepsini al bahçe rıhtımlarından bizzat kaı«' • Ata sordu: durur.» dedi. çeker ve edeta sigarayı yerdi. Ge !eri doiuverdi. Yanında bulunanolurdu. mağa muktedirdir Paşam, emre iayan, onu elinden tutup mo»ö"'d'1.i Ben ne yapmısım ona? ne öyle bir nefes çekti ve: lar teiâşlanaıak «.Paşam neyüıiz VATAMMIZIN TOPRAĞI derseniz bütün numaralan alayım! karaya çıkmasma hizrr.et eden BüBir ilkbahar gecesi, şimdiki g bi Evrakı tetkik edenler izah etTEMİZDİR «Arkadaşlar yapılacak olan vaı?» diye scrunca. «Bu gördüğüO zaman Mustafa Kerr.al güldü, yük Atatürk için, bu emsalsiz b r hatırlıyoıum, Ankaranın Marmara ıler: nüz çocuklara bakıyoru mda hayatbu Meclis bmasına umurai içttma Kral Eduard İstanbula geldiği za köşkünde ve bahçesinde Kjzıl=ıy ve: Gazete kâgıdı ile sardığ' z?vk teşkil etnişti Ineilt?re K^'l ta bir çocuği'.m olmadığma müteessalonundan maada tali derecede raan vatından bir motöre bicerek menfaatine balo veriliyordu. Bahar : Yok, yok, deji. 0 kaâir mas da bu samimî misafiıper\"er1ikten igarayı içerken leraeti kendıiki veya üç saion daha yapıînıası sir oluyorum» deii. Yanındakiler Dclmabahçe Sarayına yanaştı. Aaylaıı hayli ilerlemiş, mayısa yak raf ettirmem, virmi heş t^ne al. fevkalâde mütehassis ohnuş, halkm Lne çok kötü gelmiş de ondan elzeındir. Çünkü Türkive Cumhu |}onlar da, biz de »ızin eA'lâdlarmız» tatürk de nhbmda onu bekliyorlaşjlmıştı. Ker gün Ankara daha Biri senin. diğerleri benim olsun. kendisine ve Atatürke kaışl gö=.lerAtatürke bunu söyliyen biı deyince birden yüzü değişti ve. riyeti devleti de bir Rtin demok , du. Deniz dalgalı idi... KraJın bin fazla ısınmış ve bu tatlı yıldızh ve avucuna bırakılan yirmi rTört diği göz yaşartıcı tezahüıün mar.aVekildir. Ata sordu: ra«i rejimini kabul edecek ve mem! ıtEvet» dedi, sonra tekrarladı. «Ediği motör inip çıkıyordu. İmparagecede. irsanı ncjdendiren bir ılık taneyi de etrafındaki vatanda$!ars sui] pek iy anlamıştı. îki gün son. S:z hıç gazcte kâğıdı ile sileketimizde de mütea'ldid partilcr' vet, evet...» tor nhtıma çıknak istediği bir SJlık ortahğa hâkim olrauştu. Davet sen adedine kadar dağıttı. ;ra içtiniz mi? ra. Atatürk ile misafiri Modada rada eli yere detjdi ve tozlandı. 0 lüer çoktan, Marmara havuzu et Hayır. Tanesi b r lira olan bu piyan deniz varışlarını. bulundukları ge| s:r?a At=türk de İmparatcrtı nhraf.ndaki masalarda yerlerini al gonun heınen hepsi yarım çaat mtnin güvertefincîen hararetle sey Ben Trablusta Ik«n !çmi$tırria a'msk iizere elini uzatrmş l u MISTIK SAĞ OLSUX:... mışlardı. H^vuzun ortasmdaki ka icinde tükenmiş. vaılıklı vatan rediyorlardı. Musfafa Kemal pek im, büirim. Pek be>bsd »ev lunuyoıdu Bunu pcren Kral bir ÎCoylü bsr.a az küfretmia. Si. Atatürk. genclifinde. Hsrbiyerfe meriyede, bir saz heyeti e\velâ daşlar faz'aca almış, alamıyacsk neşeli. pek keyıfli idi Türk deü. mpiH'üe elini silmek istedigi bir hunun için mahkemeye vereceki bir koltuk rneyhanesine uğrar. alaturka havalar çaldı. Sonra yerini olan kimselere de A'aMirk o eece kaniılannm gösterdi^i ba«9rvlan anda Atatürk: jinize, or.a :nîan gibi sigar» içbaşka hır orkestraya terketti ve nin hâtırası olarak birer tane heher zaman ?ynı ma'ada otururmus. derin bir iftihar dııyduju muhak Vstammın toprağl temizdir, o ^o.j t"":n ediniz. dans havaları çalındı. Köşkün diye etni^ti. Bu, onun mrvrndve. Meyhane » h bi. bahscan, şakacı kaktı. Kral 8. Edvard, yanında Maelinii klrlermez! önündeki pistte dansedenler git tinin her isrie başaran, yaratan bir bir adam. Mu?tafa Kemal bazan: dam Simpson i!e oturuyor. Krahn Diycvk. elinden tutup rıhtırna tikçe çoğaldı. Geceyansuıa doğru görünüşü idi. • Barba. bu ak=am parsm yok!» , üzerinde gri zarif bir elbise, bsva. ATATIRKÜN* RKSMİ çıkarıverdi. da Atatürk, köşke ve baloya serel I * * * derrfliç. Meyhaneci, genc subayın j nın giyinişinde de zarif bir sadelile verdi. Pek az sonra küçük rule Enver Behnan Ş?polyo Mustafa Kemal, Ankaraya ayak Ankarada sıcaklar başladı mı, ot göze çarpıyordu. Madam da spor omzunu okşar ve daima çu tek haline sokulmuş piyango numaraBİS. BİS! bastjktan sonra. milİPte hitaben bir lifsiz cevabı verirrriş; «Mıstık sağ lan satı^a arzedildi. Fakat bunla lar sararıp kavruldu mu, hazirun biçimi bir elbise giymi? bulunuAtptibkie Mussolini'nin arası roa beyanname neşretmeği münasib başlan geldi mi gene bir gün A yordu. Kral nedense düşünceli v« olsun be!...» ra rağbet pek azdı. Saatler ilerielum. İkinci dünya savaşmın «sinir görmüştü. Kırıkdökük harflerle, tanın İstarbula seîjizce geçip git üzgündü. On!an neşelendirmek v« Yıllrrca sonra Atatük bir ak dikçe, bu numaralara büyük bir harbi.. deciğimiz söz hücumlan eski bir rr.atbaada bu beyannameyi tiği duyulurdu. Onsuz Ankara. kederlerini dağıtmak için Büyük Kızılaycılan şam. genc'.isnde devam ettiği bu ümid bağlamış olan Mussouni'nin bas, silâhı: tabettirmek mümkün olacaktı. Faruhsuz bir şehir gibi arkada kalır , Atatürk. bütün zekâsını kulianımeyhaneyi hatırl?mış: «Bu akşam bir endişe almışb... Içlerinden bir İtalyan dıktatörü, o sıra gene bir kat beyannamenin başına Mustafa dı. Şimdi istanbu iun s&hilleri. dağoraya gideceğiz!.. demiş. Cumhur bayan, Atatürkün manevî evlâdla ları. ovaları, dereleri. çayırlan, bu ! yordu. Bir ara, madam elindeki r.utuk söyliyerek, akknca »inirle Kemalin bir fotoğrafmı koymak reis:nin otomobiBerle meyhariesme rmdan biri, onun kulağma hafifçe varhğın hararet ve hareketile yer dürbünü ile yerinden kalktı. Darimizi bozrr.ak istemişti. Atatürk, icab ediyordu. vetliler ve gazeteciler madamın geldiğini gören ve bir kat daha ih duyduklan endişeyi fısiamıştı. Ke yer şahlanır. sahillerde motörile buna fi'lî bir cevab mahiyetinde, Tâ... ki, o güne kadar kendisini harekâtını dikkatle takib ediyormal Atatürk, oturduğu masadan tiyarlamış olan barba, hemen AAatalyaya bir seyahat hazırladı. tanımamış olanlar görüp tanısmlar. yanşan delikanlılar, kumsaüarda lardı. Kral da başile Atatürkü seYolda otomobiller, güzel bir yer Fakat: fotoğrafı nerefle bulmalıytatürkün eski yerini hazırlamış. kalktı Fiyango dolabının başına onun yanında yüzen sporcular gölâmlayarak madamvn arkasından geldi ve oturdu. de moîa verdiler. Atatürk, kulagı dı?... Bir fotografçı tedarik edilıniî m;ssyı donatmışi rülürdü. Her tarafa hayat ve hare1 Bana, dedi. Şükrü Kayayı ça ket gelir, Dolmabshçe Sarayı. bü I kalkınca, bu ayrılış biraz daha dikna akseden bir türkü ile ilgilendi. olsa bile, kliseci yoktu. Eski bir genclik hitırasının tazei kati çekmişti. Atatürkün yanmdaEtrah aradılar. Bunu bir çoban Mustafa Kemal: tün bir yaz onun bayrağmı dl'^a kilere eğüerek bir şeyler söyled ği lenmesi ile neselenen Atatürk, rk ğmnız!. söyîüyordu. I Hemen \amndakiler koştular. Da landınr. fakat o ekseriyetle Flona Ne yapmalı? diye sordu ve bir Deniz sporlarını pek seve» Atatürk Floryada yüzerken kadehten sonra: görülmüştü. Bu sözlere merak edenÇobanı getirdfler. Atatürk: hiliye Veküini huzura getirdüer. çar* düsünmeğe vakit kalmadan köşkünde oturur, sık sık Yalova ler. sonra bu fısıltıda büyük bir «Barba. demiş: habcrin ol«'jn, KİMLERİ BEĞENİRDİ?... Türküyü sen mi söylüyordun? sanralan Kalcmi mahsu» müdürij Şükrü Kaya. dedi, bu piyan ya giderdi. Her gütıği yerin nokbu akşam yanıma para almadımlı. hakikatin yaşad'.ğını hayretle miiDtye sordu. Çoban tevet» de olan merhum Hayatiyi yanma çagodan yirmi beş tane al. birini sanlannı gören, her isaret ettiği : Atatürk, onu Napoleon, Yavuz. ' Barba yerlere kadar şahede etmişlerdir. .ğilerek. kendine sakla, diğerîerini bana tarafın yince: ğırarak: ebemmiyetini hatırlatan Fatıh. Sezar, Washington gibi ta nail olduğu büyük şeıefin minnet Sesln güzel, okuman da fena ver!. Atatürk için, yurdun her yerinde Hayatf! dedi. îstanbulda Yurihin meşhur sdamlarına benzeten trlığını anlatmış. Atstüık şöyle demişti: değü, burada da sftyle d» dtrdiye nu» Nadi Beye bir mektub yaz. | Başüstüne Paşam. Şükrü Kaya cennet kadar güzel köşeler vardı. olursa kızarcı. Kralm madama karşı zayıi Iim!... Ata, biraz sonra gene se=lenm'ş: Bey denildiği gibi yaptı, Atatürk, Her bahçe, her salon, her mesire «Yenl Gün» gazetesinde, benim «t olduşunu görüyorum, korkanm ki 1923 te Konyada Belediye Re:si Sahi söylüyorum, yanımda yirmi dört numarayı, bunları ala yeri Çoban, naılenmadan ve yadnga ürerinde bir resmim çıkmıştı. O onun an.sızm baskmma tahtını bu kadın yüzünden kaybebir nutkunda bazı fransızca kelime hiç para yok!... Bugün vatanımızda bir kudreti madan başladı: «Demirciler derr.ir resmin klişesini, hemen buraj'a mayıp etrafta bakan vatandaşlara , uğrar, fakat hiç bir yerde vatan. decekr. milüye varsa o cereyan, felâketler I ler jcylemis., «fatih» yerine de döver tunc olur.» göndersin!... Barba gene iğümis.: «Amrn efen elile birer birer dağıttı. Aynı şekil ' daşlann istirahati ne onun selmesi â&n mütenebbih olan mületin kalb conquerant'i demişti. Atatürk bu dim, paranın lâfı mı olur? . « de de Afyon Ali Bey, Kıhcali Bey, veya gitmesile bozulurdu. Her ka. ] Türkıyenin misafirleri gene aynı Türkü bitmişti. Atatürk ellermi Hayati, aldığı emir üzerine, mekve dimağından doğmustur. 1920 na çok sinirlendi; ziyafetun sonra miş. Llustafa Kemal üçüncü defa merhum Saracoğlu Şükrü Bey, ve labalığa uyabilen, vatandRşlannın parlak merasimls memleketimizden çııptı, alkışladı ve: tubu yazdı. Yunus Nadi, klişeyi j yarundakilere: olarak: Bis, bis!... diye bafırdı. killerden, mcbuslardan, ileri ge!en arasında yaşamaktan hududsuz bir aynldılar. Ingiltere Kralı bu ziyabulup gonderdi. Ve bu sayede o I Kendimi zor tuttum! reti ile Büyük Atatürkün hepirais Çoban bir gey anlamamıştı. Ata, tarihî beyanname de fotoğrafsız Barba. sen in?nmıyorsun a zeng:n!erden kimler varsa hepsi zevk alan bu emsalsiz ha!k adamı, îcabında vatan için bir terk ferd Deyince içlerinden b ri sordu: birer birer çağırıldı. Bazıları lâf her tarafta muhabbet. se\'?i ve he gibi azad kabul etmez âşıklarınolarak neşredilmekten kurtuldu. Izah etti: ma, vallahi parasızım!... dej'ince. : gibi yekpare azim ve karar ile ça Kelimenin frenkçe clusuna mı olsun diye: yecanla karşılanır, uğurlanırdı. İs dan. hayranlanndan biri olmuştu. Bis demek, beğendik, bir daAtatürk, ta o zamandanberi, bü lışmasını bilen bir millet elbette kızdınız, yokss manasına mı? ihtiyar meyhaneci dayanamamış; : ha «öyle, tekrarla demektir. I Vallahi Paşam, o kadar parr. tanbulu severdi. Onun emsalsiz Aradan iki sene geçti. Bütün dünya tün muhatablannı. son derece bü büyük bir millet ve elbette büyük İkisine de... Ben fatih deği tıpkı esk den yaptığı gibi, büyük Çoban türküyü tekrarlaclı. yanımda yok, diyecek oldu. Mus güzelliğin: ilk takdir eden, onu ile biz, Büyük Atatürkü kaybetyük bir sabırla dinlemek itiyadınlim, sadece milletimin kurtulms bir teklifsizlikle, eiini Atatürkün cihanın incisi sayan o idi. tik. Fakat pek çok geçmeden bu O zaman Atatürk, cebinden bir da idi. Herkese, ayn ayn fikrini istikbale müstahak ve namzed oîan tafa Kemal hiç şaşırmadan: sına ça'.ışmış bir adamım. omzuna koyarak: 1936 senesi yazında idik. Istan hak'kat aynen tezahür etti. İngiliz•elli liralık" çıkardı, çobana uzattı. sorar, aldığı cevablar üzerinde du bir millettir. I Hesabma yazalım. yarın para*** Bununla beraber 1924 martmm Aldırma be, Mıstık sağ olsun! sını ödersin diye, mızıkçılıklara bul donanmış, yer yerinden oyna lerin Kralı Edvard, saltanatı v» Çoban paraya baktı, aldı, mem rarak, tahliller yapar, en sonunda : Türk milletinin isükbali bugün üçüncü günü Büyük Millet MeclıDedlkten sonra ilâve ermiş: nun bir tavırla kuşağınm arasma da: meydan vermedi. Hfttâ bir ara ; mıçtı. Türk tarihinin h ç bir dev tahtı bir kadma feda etti. Her n» sinde meşhur hilâfet nutkunu röykoyduktan sonra, ellerini çırptı ve Zo. bsna bunu söyletmek mi Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras rinde görülrr.iyen bir şeref hâiesi, zaman Atatürkü düşünsem. bu iki Bakm. ben ne düşünüyoram? kü evlâdiarının isabeti nazarı ve pad'?ahı Birinci stersin?!... yiiksek spfle haykırdı: çağınldı. Atatürk kendisine şöyle 1 Istenbulun pembe ufuklarmı yal 1 şehir ve bu iki hâtıra gözümün diyerek kendi mütaleasını ortaya yorulmak istidadında olır.ıyan çahş lerken Osıranh mak azmiLe büyük ve parlak ola Seümden «Hazreti Yavuz» diye bah . Biı kaç gündenberi, İn 1 önünden geçer. Bis, bis!..." atardı. Rıza Riişen Yüce sordu: cöktır. ' 1927 setti. îslâm peygrmberi MuhammeAt£*ü;k. bu zeki hsreket ve ceBana, «Ne yapmalı?» sualini sor din zekâsma. şefliğine. derîet kur*** vab k=rş!.=!nda o kadar meınnun duğu zaman. «Yeni Gün» gazsteolırUFtu ki, yamnde'ı.ilere dondü: 1 sindeki resmini. arayıp getirm»ği. Ilham ve kuvvc1. tnenbaı. mi'lçtin maktaki büyük kudretine hayran' İmkân olsaydı da Mussol ni muhakkak ki aklına koymuş buîu kendisrdir. 1924 j dı. Kıım?ndan sıfstile en çok beger.d.ği adam Aksak Timurdu. şu sahr.eyi görjeydi ve şu cevabj nuyordu. Fakat bu kücük işte b.le, *** Ora sordular: ij:;=:vdi. dedi, harıgj miliete nutuk başkaEirun reyini almak+an her zaMiüetimizin evsafı mahsusası hcr Eü/ledığini anlardı!... O sizin yerinizde obaydı yapI manki gibi vazgeçememiştı. işimizde muvaifakkıyetimizin zı: Eıza Rüşen Yüce < Yabya Galib manıdır. 1923 üklar'.mzı yapab lir miydi? Eunu bilmem. fak^.t ben onun yerinde olsaydım ysptıklarını yapamazdırr.. ATATÜRKTEN FIKRALAR x Ataliirke hakaret eden köylii Büyük Atatürk'ün hayatında (9) rakamınm rolü pek büyük olmuştur. «Atatürk Derneği» kurucularından Muhtar Kura•alı bu tesadüflerin enteresan bir panoramasînı yapmaktadır: Atatürk, 19 uncu asırda doğdu (1881). Atatürk, 18:>9 da Harb Okuluna girdi. (10 mart) j AUtürk, 29 aralık 1903 de j Kurmay Yüzbaşı çıktı. Atatürk, 1909 da Harsket Ordusu Kurmay Başkanlığma getiriidi. Atatürk, Çanakkale zaferir.i bizzat kurduğu 19 Tümen ile kazandı. Atatürk, 1919 da Üçüncü Ordu Müfertişi tayin edildi. Atatürk, 19 mayı» 1919 da Samsuna çıktı. Atatürk, 9 temmuz 1919 da Erzurum kongresini açtı. Atatürk. 8 9 temmuz gecesi 1919 da «skerlikten istifa etti. Atatürk. 19 eylul 1921 de Gazi unvanını ve ve Mareşal rütbesini kazandı. Atatürk ' ün emrindekJ ordular 9 eylul 1922 de Izmire girdi. Atatürk' ün tensibi ile 3 ekim 1923 de Ankara Devlet merkeri oldu. Atatürk, 29 ekim 1923 dt Cumhuriyetin ilânını sağiadı. Atatürk, 9 ağustos 1928 A: Sarayburnunda lâ tin harflerinin kabul edüeceğini mıllete müjdeledi. Atatürk, 19 şubat 1922 d' Halkevierini açtı. Atatürk. 9 şubat 1334 de Bal kan paktınm kurucusu oldu. AUtürk, 9 ekim 1937 de Sa na\i Kalkınma p!ânı çerçevesi içinde Nazilîi Basma Fabrikasını. o zamankı B?tveki] Ce!âl Bayarın verdiği altın anahtarla açtı. Atafürk. Saat 9 u 05 geç" flO kasım 193?) hayata gözlerini kapaiı. Atatürk vc 9 rakamı ATATÜRKE AİD Ikı H a t ı ra Yazan: Samih Nafız Tansu Atatürkten vecizeler ATA. K\Ç PAKET S^GARA İÇEKDİ7 Meşhur müteh?ssi5 Fisenje. Atayı muayene eît kten sonra soımuştu: Sisaıa çok içiyorsunuz galiba Ekselâns: Evet... Biraz azaltm^lısıniz? Mümkündür. ;zallabilir:m, fakat ne kadar az?Hmalıyım? GünHe kaç paktt içersiniz? Sekiz paket. Fi«enje şaşırmıştı. Günde «ekiz paket sigara içtiğine göre, bunu ne kadsr aza'tmalıyd!. H'ç olmazsa günde bir paket içmeüsiniz... Atıtürk gülümsed:: Doktor. dedi, z?ten bir paket iç:yo:um. Fakat şimdidfn sonra bu paketi sizin müsaadenizle içmiş olacağım... N. A. B. Atatürk, Lrdün Baah AbduHahm İstanbuln lİTareti.ule; nmafiri, hemşiresi ve kücük Clkn ile biıllkte Ertnfrnl yatında •fiyük AU, denisde aalkın arasınd*.