22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ Yazan Ri'BBRT FABIAN ! R A GECELEffl 36 ^ Çevtren HATKE VILDAN "Son servetim,? | dan ve yandan çekilmiş fotoğraflan vardı. Parmak iz'ıen de mevcuddu. Btmlarm hepsı, muhteviyatı pek merak ve heyecan uyandıran bir dosyanın içinde idi. Ona iltifat eden genc adam ertesi gün Scotland Yard'a uğramış olsaydı, fotrvğrafları görür, benim yardımıma ihtiyaç duymadan, kolaylıkla, Denise'i teşhis ederdi. Fakat polise müracaat ettiğint zannetmiyorum, çünkü, kansının bu meseleyi bilmesini istemiyordu. Mayfair kızlan, nadiren mahkeme hurunına jıkarlar. Bunlar sokak kadını değillerdir. Bunu ima eder bir söz söylemeğe cür'et edecck olsanız, tokat yersiniz. İster, asıl adile Agnes diye çağırılan küçük Denise olsun, lster güzel Daisy olsun, isterse Rita Hayworth'a benzeyen, elbiselerüü Lachasse'a diktiren, şapkalarını Vernier"den alan, ama babası Walvorth Road'da baskıcılık eden kızıl saçlı Thelme olsun, bu böyledir. Bunlar, leçtiklerl kurbanlan müşkül bir mevkie sokup sonra hemen esvablarını yırtan, imdad çağıracaklannı söyleyip tehdid eden, derhal para verilmedikçe susmıyan cinsten şeyler cfv'ıldir. Bunlarla, işi hattâ öpüşmeğe kadar götürmek bile bahis mevzuu değildir. Nitekim, Sloane Square' gitmek üzere bindikleri takside, küçük Denise ustalıklı hareket etmiştir; kurbanı olan genc adam da, o akjam, onun, belki de kendisile birlikte akşam yemeği yenvsği kabul edeceği, jonra geceyi bir barda geçlrecekleri ümidiyle avunmustur. =haberleri Nümune bağında cmayet Üzüm toplamak fçin giren fld şahıs bağ sahibini öldürdüler ı \ i .OHHHUBİYET 4 Ekfan 1954 I Pazartesi Konusmaları ABAHTAN ABAHA... Sanatkâr iki genc kızımız Tabloyu size tesllm eder. Imzanız tuvalın arkasmda durmaktadır. Mr. Pomfret aynı soğuk tavırla sizi uğurlar. Evinize dönersiniz. Belkl aradan •ylar, serıeler geçtikten aonra, bır eksper size. Greco tablonuzun sahte olduğunu, altmış liradan fazla değerj olmadışını söyliyecektir. Fakat aradan velev yirmi dört saat de geçse gene iş işten geçmiş olacaknr. Mr. Pomfret gitmiştir. Sizi apartımaruna sokmak Istememesi, tekmi! mobilyesinin çaktan kamyona yüklenmiş bulunmasmHp.ndır. Bu işi nasıl mı yapmıştır? Aym çerçevenin içinde. hakikî Greco'nun arkasında, iktnci bir tuval daha mevcuddur. Siz, bu ikinci ruvalin arkasını imzalamışsınızdır. Ortalıkta pek çok sahte Greco bulunducrunu zaten haber vermis değil mıvdi? Antika mobilyey* dalr de size, buna benzer bir hikâye anlatabilirim. Üzerinde kurt yenikleri de mevcud olmak şartile antika mobilve ima] edilmektedir. Kurt yenıkleri yapan bir makinenin nasıl lşlediğini hiç görmediniz mi? Bu jnakine, gayet ince uçlu bir makkapor. Antika eşyanın kurt delikleri nerelerinde bulunursa, sahtesinin de oralanna, tıpkı sahiden kurt yemi| gibi ufacık delikler açar. Sanat hazineleri, peşinde koşanlar arasında dolandıncılar çoktur. Enayiler de! Mr. Pomfret bunu gayet iyl bilir. Al gözüm Seyreyle Amerikalıların «Coğrafya Derglsi> adlı; yaşuu başuıı almıs, yükünü tutmus bir dergilerl var. Öyle bir dergi ki yedisinden yetmlşine kadar herkesi oyalayabilir. Bu derginin tiryakisi olmak için dil bilmek şart değıl. Öyle blr dil tutturmuş ki dünyanın her tarafında, her yaşta insana ana dili kadar yakın. Öyle bir dil ki kulağa değıl göze sesleniyor. Gören gözün kılavuz istemiyeceğine inanmıj. Dünyanın en acaib kuşlarını, ressam nrçasından geçtiğine yemin edebileceğiniz binbir renkli balıklannj, henüz demir kafeslere, akvaryumlara kapatılmamış; masa'lara, rüyalara yaraşan yaratıklan, bltkileri bu derginin sayfalannda gördüm. Yazan : Bedri Rahmi Eyüboğiu Londra'nm süslfl kadınlan* Küçük Denlse, çok süslü, dik yurüyüşlü, geçtigi yerde pahalı cinsten bir losyon kokusu bırakan bir genc kadındır. Denise, aipfirin, minicik bumuİçeri girdiğinl gördüm, bara yakleştığı sırada, ben gazetemln geri nu kıvırarak: O takdirde, gidip elbise değis•ine gizLendim. Astrakan mantosu çok yakışmıştı, tirmem lâzım, demiştir. Evime gelbaşmda da, gene astrakan bir şapka senize; ;ben çabucak bir banyo yavardı Bir sürü de süslü paket yük pıp elbise değiştirinceye kadar bir kadeh içki içersiniz. lenmişti. Yanuıdaki bos tabureye, bu dcill Sonra, birdenblre hatırlamış gibi: bicili paketleri üstüste yığdı: Şu Forum ve Masson'a uğra Lutfen bir vaytleydi, dedi. yalım diye, ilâve etmiştir. Üç şişe Biraz sonra, yığının en üstündekl viski, vermut, cin, bir iki parça da paket. saray kuyumcusu Alber başka şeyler alacaktim. ma!e Street'deki Garrads'm adını Haaa, sahi, üstünde da para tsşıyanı yere düştü. İkinci kadeh yoktu. Malum ya, ne kadar parası vıskısini içmekte olan, iriyan genc varsa, hepsini mağazalarda harcaadam atıldı. paketi yerden aldı. mıştı. Bir sigara emreder misiniz? Bizim enayiden, on llra Bdunç Genc kadın, uzaülan sigarayı alalmıştır. dı: Paketlerime mukayyed olun .. Aaa, çok teşekkür ederim. dePahalı şeyler aldım... Çırak, alacadı Canım öyle sigara istivordu ki.. Eldıvenli elini çantasına daldırdı, ğım şeyleri taksiye kadar getirir. ıstnarladığı ıçkinin parasmı vermek Böyle dedikten sonra, berikini, o İC'n on şilinlik bir banknot çıkar^ güzelim paketlerle beraber arabada dı. Gülerek: bırakıp uzaklaşmıştır. Mağazanın Son servetim, dedi; maftara Jermyn Street caddesi üzerindeki mağaza dolaştım... Sonra eve dörı kapısından girip Piccadilly'ye açımeden «vvel, acaba bir kadeh bir lan öteki kapısından çıkıp gitmiştir. şey mi içsem, sigara mı alsam, yokGidiş o gidiş. Küçük Denise essa eve kadar bir taksiye mi binsem kiden tezgâhtar oldu£u için, güzel diye hesablamak mecburiyetlnde paket yapmasmı bilir. Rastgele kaldım... Bara bir uğramağa karar süprüntüler doldurduğu, Ozerlerl verdim, ama gene de sigara almağa lüks mağazalann damgalannı taşımecburum, galiba eve de otobüsle yan paketler otomobilde bekliyegideceğim. dursun... İriyan genc adam ona bir paket (Arkası var) sigara ikram etmek istedı, fakat Denise bu ikramı reddetti. İçtiği içkinin parasmı da ona verdirmek istemedi. Fakat, adam, onun gittiği yere, Slaorvs Square'e gidecegini namusu üzerine yemin ederek söyleyince. onun taksisinden istifade etmeği kabul etti. Müdahalede fayda gönnedlm. Scotland Yard'da, Denise'in karsı Rami Maltepesinde ölümle neticelenen bir arbede olmuştur. Onbaşı Haydar Erbaş ile er Necati Demır, üzüm toplamak üzere Nümune bağına gitmişlerdir. Bu «rada bağ sahibi Remzi Mağzah ile askerler arasında kavga baş lamıştır. Remzi Mağzalı, maruz kaldığı darbelerin tesirile yere düşerek öhnüştür. Hâdiseyi müteakıb firar eden Öbedenberi adını duyduğumuz askerler yakalanmış ve ölüme lebebiyet suçundan haklarında taki fakat hiç bir zaman kendi elimizle kendi gözümüzün 5nüne getiremebata başlanmıştır. Remzi Mağzalının eesedl morga diğimiz Ürgüb jehrinin borca girmek, ceksti •atmak pahasına gikaldırılmıştır. dilesi, görülesi bir yer olduğunu bu dergiden öğrendim. Yanılmıyorsam 1941 yılı •ayılanndan biriaiıü Ürgübe ayınruslardı. Göremenin bu sütunlarda aduu ettiğimiı ıDünya Dttn saıt 17 d« Nişantajjnd» Kevser gözü ile, güpegündüz görülen rü»okağında 56 sayılı evde o'.uran kira ya» diye anlatmağa çalifbgunız; cılanndan Sadullah Tekkanad İle C» akıllan durduran peri bacalanru mil Kuru ve ev lahlbl Hasan Arablı bu arasında klraların «rttırılması yüıün bütün heybetleri ile ilk defa den münakasa «ıkJnıstır. Netlcede er dergi dünyanın gözü önüne serdi. aahlbi Hasan Arablı. Sadullah TekkaBana yalnıx kendi memleketimin nad tle Cemii Kunıyu bı«akla »gır «urette yaralamıjtır. değil dünyanın en görülmedik köYarahlar SÎS'l Cocuk vt Beyojlu şelerinden blrisi olan Ürgüb'ü tahky^rdım hastanelerlne kaldırılmıslar nıtması yetti de artü bile; o gün dır. Sanık ev sahlbl Hasan Arablı yakalanuak hakkında taklbata b»»l»nroı» bugün bu derginin tiryakisi oldum. Am* pek nazik bir a«ydl, öylt her tır. yerde satılmıyordu. Üstünde müAHna büyükelçlmla bugiln lAyim hatun resimleri olmadıgı için vazifesi başına gidiyot Atlna büyükelçilig.ne tayin edllen gazete, dergi »atanlar ona pek kuSettar nksel yenl vazifeslne bajlamak lak asmıyorlardı. Halbuki dergitlzere bu sabah uçakla Aılnaya gldecek nin içindekl renkli fotoğraflardan tiı. Yugoslavyadakl Türk emlâkl mevruunda blr müddet evvel Belgradda te her hangı birisi kapağına basılsa maslar yapan Settar llkselln Türk Yu yurdumuzun her yanında aranılanan münasebetleri hakkında hukuznet cak blr dergi olurdu Amma basten bazı tallmat ildığı hab«r veril larken »öylediğimiı gibi dergi çokmektedir. tan yükünü tutmuf: Trafik kazalarmda 10 Eğer ki köhne metaız revacımıı kişi yaralandı yoktıır Son 24 saat İçinde sehrimlzd* b*leRevaca da ol kadar ihtiyacunız dly» hududları içinde zabı'aya lntikal eden 10 taşıt kazası olmuştur. yoktur Bunlar netlcessnde 9 u erkek n 1 1 Diyen bir hali vardı. kadın olmak uzere 10 kisi a£ır veya Renkli fotoğrafın nerelen» kadar h«f:f sekilde yaralatunıı ve 2 takıl 11* 1 tek aül araba hasar* uğramıstır. ulaştığmı bilenler her halde merak Ayrıca 9 |ofdr ve 1 limendıfer m» edip bu dergiyi gormüşlerdir. Renkkinlstl hnkkmda takibata geçllmiştlr. li fotoğraf çekme ile renkli fotoğraf C. H. P. nin bugünkü toplantısı basma işi bu dergide bir tek if çaC H. P tarafıtmnn bugün saat 15 de jjninönu kaza merkezlnde tertlb edllen t'sı altmda birleşiyor. Sanki dertoplantıda Genel Başkan Israet Inönü ginin her sahifesi bir fotoğraf kâğıile Genel Sekreter Kas.m Gülek birer dı o!muş, resimler doğrudan doğkonusma yapacaklardır. ruya bu kâğıd üstüne çekılmi». Her V^fedavüldeki para miktan.> birl bellibaşh bir meslek olan foMerkez Bankası taraiından yayınVınan toğrafçılık ile baskı lşleri öylesine haftalık bultene gore tedavüldekl parı m*tW»."W|9.TlT1306 Uradır. Bu gtjktaı Jcaynaşmıı ki birisinin nerede başbittiğini geven hnfjpa nazaran 24.049.TGS llra ladığmı ötekinin nered» azdır. ayıramazsınız. Iri Küçük Sahnede Ilamlet'i oynayan Nur Sabuncu. Öbürü Beyoğlunda sergi açan Bige Çetintiırk. dolmakalemde mürekkeb kuruyana Çok kimse Nur Sabuncu hakkınkadar bu konuyu tazeliyeceğiz. Bir yandan yollanmua çekidüzen ve da tenkidlerden geri kalmıyacaktır; rillrkerı, bir yandan büyük çapta öyle görnyonım. Benim kanaatimotellerimiz kurulurken, bir yandan ce, Muhsin Ertuğrul'un lânse ettida turistleri çekecek fotoğrafları ği bu kıymetâ kızımızm ses kalihazırlamamır lâzım. Hiç bir ya tesi ve maddî. manevl kuvveti bambana gözü memleketimizin kıyısın başka roüer içindir. Kendisini alada bucağtnda gizlenmiş güzellikleri bildiğimize alkışlamak fırsatıru ilebizim gibi kavrayamaz. Eğer Kı riki muvaüakıyetlerine sakbyoruz. zılırmagın kaç kan», Yeşilırmağın * * * kaç kulaç olduğunu ille de yabancı Bige Çerbıtürk, Beyoğlunun ordergilerde çıkacak olan fotoğraftasuıda, Küçük Sahnenin karşısmlardan öğreneceğız diye diretmezsek da bir serçi açmış. Siyah beyaz üzebu l?i tezelden tezgâhlamarrm lâzım. İyi fotoğraf çekmek, renkli rine diçer bir sergiyi de, Fransız fotografı orta malı yapabilmek, en konsoîoshanesinde açmağa hazırlaküçük orta okulumuzda renkli fo nıyor. toğraf lşini okul bahçesi işi kadar berumsemek bir memleket işi, bir memleket meselesi olursa gözümüz aydın!. Çoruh trmağının en hıs,ımb kıvrunını, Zlgananın, Kozan dağının, Toroslann «n babayiğit çataknı biz kendi elimizle, kendi gözümüzle dünyanm önüne serebilirix. Peki ne yapahm? Bana kalırsa hiç vakit geçirmeden fotografı okula fokalım. Çektigi fotografı kendi eli lle yıkayıp kâğıda basamıyan, istenilen boyda büyütemiyen, rer.kli resim çekemiyen, renkli film yıkamasmı beceremiyen çocuğu ortaokulda auııfta bırakalım. t Resimis» diye bir dersimU var ya, onun belkemiğinl fotoğrafçılık kursun. Eğer kimya ögretmeni renkli film banyosunu bilmiyorsa merak edip öğrensin, fizik Sğretmeni SmrQc.de bir tek fotoğraf çekmemi» iae: Onun tezhib, perdelik kumas desenl, emprime deseni, halı ve kilim deseni. duvar kâçıdı deseni, seramik, minyatür ve hartatlık üzerine 200 e yakm es^rini bütün samimiyetimizle övmemek elden gelmiyor. Bu 22 yaşındaki kızımız, Güzel Sanatlar Akademisi yüksek kısmından kumas. deseıılerl atölyesbıden geçen sene m « u n obnuş; muhtelif ştıbelerde emek vermiştir. Arab harflerile hartathğa bile Ud buçuk sene çahşmıs. Halen Hüseyin Tahirzadeden minyatür dersl abnakta devam edlyor. Hocabın arasından Rıfkı Melul üstaddan çok tejvik görmüş. Bir ev sahibi iki kiracısını bıçakladı Diye yalvarıp yakaracakaınıx. yacak mıyızT Eğer turlzm diye blr Film gidecek. İki üç ay sonra yı gerçeğe inanıyorsak, eğer adına tukanıp gelecek. Ki.ğıd üstüne aktar rist denen kusun komşu devletler* mak istersenii if bir o kadar daha milyonlar, milyarlar kazandırdığına çatallaşıyor. Bizler fimdıük çeku inanıyorsak, renkli fotoğraf islni, ğimız renkli fotoğraüann film üa buğday işi, çavdar işi, kamyon, otünde kalmasına çoktan razıyıs. Ye tomobil lâstigi, traktör iai gibi •!• ter ki bunlann taauu tarağuu bu Hİmımif lâzini. labilelim da kendi memleketimizd* Turizmin güzel yol, güzel otel ile yıkayabilellm. bittiği ne kadar doğru İM fotoğRenkli linemarun, gramofon pll rafla basladığı da meydanda. liğı kadar orta malı olduğu günG*ziye çıkan yakınlamnızın her lerde ysşıyoruı da renkli fotoğraf konduklan yerden güverdnler gibi çekm>e işinde niçin bu kadar geri uçurduklan kartpostallar olmasa lerdeyizT tnsan boyunda renksis kaç tanemix aym yollann pefine fotoğraf çektirme lüks isi değil de düşerdik? Hiçbir yerli, güzel basüserçeparmagı boyundaki renkll fo mış bir kartpostal kadar memleketoğraflar mı lüka layılıyorî Biı tini dil» geüremez, Haleb orada İM kendi memleketimizin en güzel kö arsın fotoğrafın »lind«. Söx; renkşelerini görebilmek için hep ya lerln ve biçimlerin dillnde. bancı foto^rafçılar mı bekliyeceğiz. Her köşesi bir başka medenlyete Yabancı bır dergi fotoğrafçısına beşiklik etmiş memleketimizin, ilerböyle bır aipariı vermezse biz ken de bütün dünya turistlerine meedi yeğımızla kavrulamıyacak, kendi burt bir durak olacağına inandığıgözümüzün nuru ile aydınlanamı rruz İçin kurçun kalemde kursun, TURKIYE IŞ BANKASI Bir dedesi mücellid, bb dedesl hattat olduğundan, Bayan Bige, ira ve isrihkak yollle •anatklrdır. An. Zarann mreamdea d8oa«k nedği de, nasihatlarlle. onnn ee«akârdır! rerml arttmnış. Bn, yedlnet aergisl Deain, foto^rai nAkinealnl kumes imis. Mütevan bu klra evfaün j e hayvanlan kadar benimjMain. Rallşigüzel bir odasında göz nuru dösim ögretmeni: küp bn harikulâde eserlerl biıo Sanat baaka, fotoğraf başka! hazTTİıyormuş... Diye tereciye tere satmağa kalkRenklerde ve şekillerde eMe e<Hmasın, yapüğı tablonun bir fotoğve eaerlerdeki rafıru kendi eli ile çeksin de bize len mnvaffakıyetl de blr tane gönderain. blrblrfaı* benzemezliğt, tarafetl Sanat okullanmızdan baslayarak, cümlelerle lıah çok müşkffldflr elTekntk Üniversitemiz, Akademi bette. Gidlp sergiyi görmek; hu miz fotoğrafm elinden tutsun. yeni yetişenlerimizle mllletçe d*im Bizim Akademinln böyle blr aa fazla alâkalanmak lâzımdır. vaşta öncü olmasını ne kadar lster Vmduğunm kadar maddî ragdim. Fakat ne kadar yazık ki ta bet oldn mu? diye sordum. 1936 da kurulan Akademi fotoğraf Bn saaUmi, Bavmn Bige Çetinturk atö'.yesi yangından aapasağlam çıkmanlesef (nnduğum jekild* eevabtığı halde en ufak blr varlık goslandırmadıt terememiştir. Dr. Ahmed Rasim Onaî Washington milletlerarası kardiyoloji ve Roma Dünya Tıb Birliği kongreleri ne iştirak ettikten sonra dün şehrimize dönmüştür. 1868 APARTMAN DAİKESİ Bizde bazı meraklılann ancak I film üstüne kadar ulaştırabildıkleri tstiklâl caddesınde Acara »okağındakl blr barda. blr artlstl* blr mUfteri i renkli fotoğraf öte yanda çoktan arasında çıkan kavga yaralanma lle n« matbaacılığın en gözde kollanndan tlcelenınistlr. birisi kesilmi}. Evvelkl gece Karagümrük MklnlerlnRenkli fotoğraf çekme l$i heplmiden Ekrem. artistlerden Kodiy* Gizmenl dansa kaldırmak ijtemıştlr. Tek zin kolaylıkla başarabileceğimiz bir lıfi reddedılen Ekrem sinlrlenmis ve ış. Fotoğraf çekmek kolay da onlddlaya gbre eline geçirdlgl blr* |ise dan ötesi azı dişi çekmekten ror. sini Kodlye Gizmenın kafasında parçaÇektiğiniı fihn Türkiyede yıkanaı lamıştır. I Basının muhtellf yerlertnden yaraU mıyor. Suyu da d)şarda, sabunu da. filmlen«n Kodiye Glzmen Beyoğlu tlkyardım Kullandığımız makinenin, | Hastanesine kaldırılmıs ve Ekrera ya rin tohumu kendi toprağımızda ye| kalanarak hakkında takibata baslan şerse canımız yanmaz. Fotoğrafçımıştır. lık ile ilgili ne varsa dışardan gelFatihte dünkti yangm dıği halde renkli banyo tezgâhıra Dün saat 13 30 da Fdtıhte Macar KarlEuramıyonız. Çekllen deşler sokajında 60 numarall Saadet bir türlü apartımanının altıncı dalreslnln bacası film, yurd dıstna çıkacak; porta tıkalı oldutundsn yangm çıkmıı ve idaresine bir Istlda vereceksiniı: çatı tamamen yandıktan sonra itfalyece Sakın bu kutunun içindeki füetrafa sırayetine imkân rerilmeden •andürülmuştür. me açıp bakmayın. Sonra borulur. İçinde zararlı böcekler yoktur. BUCJİNKÜ H V A A Dun sehrımi?de hava kısmen buUıtlu ve rüzgarlı geçmiştlr. Azam! sıcakliK olarak zald 20 santıgrad. asgari olarak da zaid 12 lantigrad tesbit edılmiştır. Bugun havanın yağışlı ve rüzgârlı geçeceği tahmin edilmektedir. Dansa kalkmayınca bira şi^esini kızın başında parçaladı Akademi profes8rleTİ Stedenberi EvveU mali mUjkfllit: Klrası 50 hakh olarak fotoğraf gördşünden korkarlar. Öğrend ile etrafı aram Ura... Panolarm nakllytsi pehalı... na fotoğraf gözünün girmesi kor Elektrik ficreti baka^m ne rutakulacak jeylerdendlr. Ama etra cak... Bir sanatkann »<>ın<n< nehna kendi gözlerile bakmasını 8ğ îer işıpü •dlyoc, bakınl Halbuki burada, eksperlerin takrendikten aonra bir readm öğren•HsT fçifTTotogTdîtan ?ânr TyfTfÖst d+rrne före, beheri 2500 Ura etmesl olamaz. Eğer Akademi kütübha Kereken eserler bile var. Bu degernesinl donatan renkli veya renksls dekiler, aylarla el tutaa kreasyonfotoğraflar olmasa halimiz nioe olardır... Çok mcja parcalar da salurdu? 3ugün fotoğraftan faydatıta anMÜbnJf... Boyah kravatlar, lannuyan bir ressam tasarlamak efarplar, taboklar, vMalra... rüçtür. Mensucat fabrüuhn a» dlyorAkademl fotoğraf a6toly««i kenlarT diye da aordom. dine geledurstm biz fotoğrah, foOnlar, köylfl Içbı basit deaenler toğrafçılığj bütün yurdumuza yaylsterlermi}... Ve saten Batıdan mağa bakalım. Bu konuda •llmlıden klm tutarsa eüerl derd görme kopyalar yapıldıgı, teW haklannın sin. Eğer Güzel Sanatlar Umum Batıya verildlği nr d«gildb. Kendisine 200 Ura aylık tekUf etmişler Müdürlüğü: Fotoğrafın sanatla Ilgisi yoktur. tnıls... SOD defa 500 • kadar bb? Diyerek bir kalemde bu işi ba «•tnarül varnuf... Amerikahlar, şmdan atarsa Basm Yayın ve Tu ken<fi metnleketlerlnde hayU mürizm Umum Müdürlüğü ne füne •aid İŞICT olduğunu toyleyip koaduruyorT Bir taraftan basam, biı tratla forünnek lstetnlşler. toraftan yaysm, tonra otunıp n DeoMk ıfa de 700 doktorumahat rahat turistlerini bekleslzt. taa yanınaT. tBvat, ragbetsklik TÛıünden...» demeaini bekliyordum. Halbuki fu cevabı verdl: Amerikahlann tekUBnl redderrlm. tkl sen« daha mbıyntüre çalısmak thtiyacını dnyuyorum. fmkal üd *en« •onra? ... Çok korkuhrr kl en tyi vetişenlerunizi daima bizdea ceklp çekip almasuılar... NEW YORKİ EKİM 4 SAFER 6 EMNİYET SANDlCl V E. o I 3 O a S S I | J PM i P/LV AMERm ^k IST1NBU1.: 9ttth>i»f. '•• C«fı »• ] i 1 600 12 03 15 19 17.47H9.19| 421 112111 6.15 9.31|12.00| 130 10.S3 tstanbuhın en lüks, en şahane, en kıymetli, en modern ve istikball de en parlak mahallesinde «sırlık cam ve palmiyelerle süslü arsalarımizj 11 Eklm Pazartesi gününden ltibaren 15 gün müddetle satışa arzedeceğlz. Taisilât için 9 ve 10 Ekimi bekleyiniz. çalısırdık... Ashhan, pek neşell: Burada flört ederdlnlz! rledl. Kocası, »evimli sevimli güldü: Eh, o da blr devirdi... Garson yaklajtı. Ne içmek lstediklerini soruyor. Bir şeyler ısmarladılar; farkında değilim. Soğukkanhlığımı buldum ama, manevl yıkımımın altından doğrulamadım. Maden çöküntüsü altında kalmifçasına boğuluyorum. Ashhan mütemadiyen gfllflyor; hoş şeyler anlatıyor kl kocasının hayran yiizünd» de genis bir tebessüm var. Ansızm bana döndü: Sizden bir |ey rica edeceğlaı, profesör. Eemredin, efendim. Siz bizi öğle yemeğine Prunler'ye götürecektinlz. Eğer orada henüz masa hazırlatmadınıiM değiştirsek bu projeyi... Paşa araya girdl: Çünkü öy!e basmakalıb gelmeğe başladı ki Parisin bu lüks lokantaları... Nazarımda asıl Parls buralarıdır: Bu bohem yerler, bu entellektüel yerleri... Yemeğimizi Sorbonne'a yakın lokantalardan birlnin terasmda yesek? Nasıl arzu ederseniz, Emir ha» retleri... diye bazı şeyler mınldan dım. Tepemden aşağı kaynar su duşu yapmış gibiyim... Anlaşılıyor durum: Ashhan randevuya kocasmı taammüdlü S'^di, Ona da bir emrivaki yapü. fProfesör Turhan ikimizi blrlikte yemeğe davet etti. Kalabalıkta bunu aa&a aöyliyememif. Bana söyledi.» demlş olacak... Peki, neden lüzum gördü böyle bir oyunaT Niçln bana ümid ve randevu verdl de, böyle yersiz entrika çevirdl? Maksadı nedir? Aramıza dikilecek halllerle beni büsbütun çlleden çıkartmak mı? Gel de inanma onun hakkında söylenenlere... c F u kummııı... Kırar geçer...» Müthif bir cexa hakketü bu kadın... Bu aayı nasıl çıkarmalıyımT Ugradığım hayal kırıkhğını...n lntlkımını ondan ne yolla abnalıyımî tklai de bozgunumun farkında değiller... Daldan dala atiayarak konufuyorlar. Bana ruallar toruyorlar... Mevrulanna ille iftlraklml sağlamak istiyorlar... Emir Talha, Franaayı bu son (iyaretimdt hasıl olan Inübalarımı öğrenmek arzusunu gösteriyor. Cevablarun kestirme, mihanikt... Saat* bakmak aklıma geldl. Blre yaklaşıyor. Hesabı gördüm. Davrandık. Yemeği ylyip onlan atlatmak, kendi yesimle başbaşa kalmak sevdasmdayım... Bu acayib kadının muammasını çözmeğe çalışacağım. Ama kabil olacak mı? (Arkası var) KACIRILMIYACAK FIRSAT 30 EYLÛL KEŞİDEMİZDE «LUMHUKIYET» ın Tefrikası: Yazan: (Vâ Nu) B?şını döndüreceğim onun .. Sonra koluma takıp buradan götüreceğim... Götüreoepim ama. nereye? Birdenbire fena halde canım sıkîldı . Evet nereye ooıüre^fiım? Paris sosvetesınin bu kadar tanınrpıs bir ksd^miı ahp otelime gotüremem a .. Âlem, resim!erinden bilivor hüvivetini .. Gelisi güzel bir randevtf otelaıne de cotiı •omem... Keski daha evvel Suzi'ye u&racaydm. Yeni bısl'vsn fp'nt çocukluk prkadasl'âı kadar sanki mrzi hukukuna dava^an sağlam temelli dostlu*\ıma gövenip ondan odasını isteseyrlim. . Suzi fedakârlıktan ka çınmazdı... Lâkin artık iş işten geçti... Arasam da onu otelinde bulamam... Bir Kans'îah meslekdaşıle randevu«u vardı... Y>=>isle dışlerimi sıktım: «Peki bu sevgilımi nereve götüreceğim'7)) Kaçümak yapan mekteb talebeleri gibi sinemaya mı? Parkın karşıma rasatlayan kapısına dikkatim çelindi. Bir an, gozlerim büyüyerek, donmuş gibi baktım, kaldım. Kim bu kadın? Mesafe uzak. Yüzünü seçemiyOîrum ama, ona ne kadar da benziyor. Yjnındaki erkek de Emır Talhanın adeta ikizi. Bütün benliğim isyan etti.. Bu fikri şiddetle reddeftım İmkâr.sız .. Gözlerim beni aldatıvor. Sonra hakikat karşısında bü^bıHün irki'dim. Aslıhan geliyor. GeHyor ama, kocasile beraber geliyor. İlk hükmüm şu oldu: Öğrendi bizim randevumuzu, bana ders vermeğe geüyor Karısına da kimhilir nasıl bir ceza keseeek? İhtirrml benim önümde onu tahkır cde cek. rezil edecek . Sıvısmalıyım buradan . Onu da nıüşkul durumda bırakmamalıvım. Belki beni burada bulamazlar?a sev^üim. bir yalanla işin ıçinden çıkar... Hemen davrandım. Martinınin parasmı vermek üzere, aceleyle kahveye gıriyordum ki, Ashhan, beni gördü; el salladı. Bu el sallayış, beni olduğum yerde çiviledi Cezalsnmağa götürülen bir kar*;nın işareti değildi bu... Bu selâmda: ((Hello!» diyen bir eda vardı. Keyifli bir eda... Döndü, kocasına bir şeyler söyledi. Emır Talhanin zeytunî teninde berabeyz dişlerinin çaktığmı gördüm. O da uzaktan âşinalık etti. Adımtannı daha da sıkldştırdılar. Gel de çık işin içindcn, Turhan... Bunda bir sır var... Nasıl bir sır var? Bana bu randevuyu o verdi. Aklımdan bile geçmezdi onu çağırmak... Böyle bir şeye cesaret edemezdım .. «Yarın on birde beni Luxemboura bahçesinde bekliyeceksin!» demişti Hafızamm beni aldatmadığı, gelişi işte.. «Kocamla beraber geleceğım!» dememiştl. Acemi bir mekteb talebesi duru muna düştüm. Emir Talha, burnumun ucunda parmağını sallayacak: «Seni toy çapkın teni! Kanrm baatan çıkarmağa kalkışırsın ha?> Biraz evvel serin havadan ürpermeme rağmen şimdi vücudümden ter boşanıyordu. Çaresiz, onlara doğru yürüdüm. Genc kadının eSini öptüm. Emir Talhaya: «Ne sürpriz! Bızi ihya ettiniz!» filân falan diyeceğim... Aslıhan, vakit bırakmadı; fransızca olarak: Sizi çok bekletmedik ya, Turhan bey? dedi. Cevab verdim: Hayır efendim, Zamanında geldiniz. Paşa, parmaklarımı scıtırcasma, elimi avcunda sıktı, sıktı: Davetinize çok teşekkür ederiz. Bu alâkamz, cidden makbulüme geçti. Asbhanın yüzüne bakmıyorum. Vaziyeti henüz kavrıyamadım. Şaı kınlığım hareketlerime de sirayet edecek diye endışedyim. Svgilim, biraz evvel oturduğum maFaya doğru önden yürüdü. Koltuğu çektim, oturmasına yardım ettim. Emir Talha, kocaman purosunu dudaklarımn arasına sıkıştırarak hoş bir tablo görmüş gibi etrafına bakındı: Ne zaman dır. ne zamandır bu ralara gelmemiştim . Halbuki bütün gencliiHm bu parklarda geçti... İmtihan " " " " " burada derslere 40.000 VİLLÂ'y Adana Şubemizde 3023 No. lı hesab sahibi TEVFİK REMZİ RAMAZANOÛLU Kazanmıştır. Aynea 30 talihllye para ikramîyeleri Isabet etmlş T« talihliler mektubla haberdar edilmiştlr. Kazananların listcleri fube ve ajanslarımızda görülebilir. GARANTi BANKAS 30 Eîrmde 8 0 . 0 0 0 LİBALIK VİLL Ayrıca: Para lkramlyeleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle