Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
81 Ekim CUMHURtYPt 1DIPL0MAT TAZAN : SAKIIP KAÜRİ KARAOSMANOĞLU ( SEH1RDEN RÖPORTAJLAR JbA. 17 Tirandaki elçilik binamız, Kral Zogonun hapse attırdığı kimselerin çoluk çocuğu ile dolup taşıyordu Ben. işte, tam bu sırada bir Vichy küründen Tıarana henüz dönmuş bulunuyordum. Bizim elçıhk. başta Rıyaz olmak uzere, kiminin kocası. kımmin amcası, kiminin oğlu, kiminin babası hapseJ<'^'« bir çok hanıralar. beyler ve ha'.tâ çocuklarla dolup dolup bosalıyordu. Bimlann hepsi benden nvsdet uramağa eelivorlardı. Demek ki, Türkıyenın, bu eski yurddaslanmız üzerınde hâlâ canlı bır «prestiji» vardı ve Arnavudluk işlerine karışabılmesi onlarca hâlâ mümkün gorünmekte idi Ben. bunu tabiî buluyordum Dort be= vüzvıllık bır tarihi «mukadderat» bırliği. on be? yirmi vıllık bir pvrıhkla kol?y kolay sı'inip gidemezdi. Kaldı kı turkçeyı ana dilleri gıbı konuşan bu sınıf halkın kökleri hâlâ Türkıyede idi Fclâkete uğravanlardan çoğunun ya hısım ve akrabası. ya ana babası, ya kardeşi Türkiyede Türk vatandaşı olarak yaşıvordu Avlonyalı dostlanmın annesi. ablalan İstanbulda Nışantaşmdakı konaklannda oturuyordu. Gene bu aıleden, karımın pek aziz dostu Seltna Hanım, Buyukadada yetı%miş ve buraya öksüz olarak gelMişti. Tevkif edılenler arasındaki kocası, Doktor Hayder Beyin babası İstanbuldan dışanya ayak «tmamıjtı ve hepsi Kral Zogo gıbitahsıllenni bizırn mekteblerde gormüşlerdır. Onları, Amsfcmdluga bağlayan ya topraklan, ya mallan mülkleri veya geçim belâsı idi. Şimdi. bu felâket ânıncia, benden meded ummayıp da kimden umacaklardı? damlarla münâsebetleri olduğunu bılıyorum Bun'ar da ayrıca harekete geçeceklerdır Işte, sızmle başbaşa vererek buna karşı bır çare bulalım diyorum.» Biraz mubalâğavla cizdiğım bu kara levha bnünde Abdurrahman Krosı'nin yuzu bulut'.anır g;bı oldu Dudîklannda, deminki giılümsemeden es?r kalmadı: «Pekiyi. dedı Padısahımızm canına kasdetmek ısteyen bu adamlar suçlarınm cezasını görmeden serbest ml bırakılsınlar? Zati Şahane ehnden gelen merhameti gosterdi Onlara canlannı bağısladı Daha ne ısteyebılırler?.). * Onların ne istedıklen bem alâkadar etmez, Abdurrahman Bey. dedım Maksad'TH ıvı an'atamadım Ben. bu ı=te valnız Zati Şahânenin huzunı«« d'isunuvonım ve bu adamlar hspiste kaldıkça daima başını ağntacak hâdıselerle karşılasmasmc)a:ı ^^rku^^rum Hem rica ederim. yuzbir yıl bunlar na?ıl hapıs tutulabihrler?» Bu son sözu eulerek söylemiştim Krahn lalası ise derm bır düşünceye daldı. Verdıjim sıgaradan, üstüste, birkaç nefes çekti: «Şu halde. aklınıza gelen tedbır nedır°» diy« iordu «Akhma gayet sade bır tedbır gelıyor: Bu adamlan, hemen memleketi terketmek ve bir daha Amavudluğa donmemek îartile «îffı jahâne» ye mazhar kılmak.. » hiç bir ses sada çıkmadığını görunce yaptığım ışten âdeta pişman jlmağa başlamıştım. Derken, Abdurrahman Krosi ile mülâkatımın yirminci günü idibır umum! af ılân edılıvermesın mı? Hem de ne af Kayıdsız şartsız. Haplshanelerden kurtulanlar arasında yalnıı Nureddin Vlora'dır ki, bana teşskkur ettıkten sonra, bir daha donmemesiye. soluğu kansının memleketi olar Şıh'de alrnıştj. Bu pohtik dramın hikâyesıne son verirken bir vakitler, Türkler ale>hmde vazdığı kitabla ün alan zatın, ahâdıse» veya «komplo» meydana çıkar çıkmaz, İtalvaya kaçmak suretile yakayı dar sıyırmış olduğunu soylemek isterım. * * * Tiyatro müzesi ve Şehir Tiyatrolarının yeni binaları Aöportajı yapan: Şahab Balcıoğlu Abdurrahman Krosi, ne evet, ne hayır, hiç bir cevab vsrmedı. Yuzünden benı tasvib edıp etmedığmi de pek sezemıyordum Bu, or.unla tercümansız ilk konusmamdı. Acaba, oldukça dolambaçlı ve fazZaten, ilk vazifeye başladığvm la «nuance» bu sözlerımden bir şey günlerdenberi ben, burada, ken arîîamadı mı. acaba busbutun başdimi bir elçi değil, bir vali gibi hıs ka mânalar mı çıkardı. diye ku;•etmekte idim. Böyle bir hısse na kulanıyord'jm Hele bu «muameıl kapılmıyabiljrdım ki, Türkive rr.ah* mısafirimin kalkıp gıdışi üye bir defa ayak basmamış halk ta zerinden günler v« haftalir eeçip de bakalanna men=nb b?zı kimselerden bile eski Türk harflerile ya«ılmış veya yazdırılnış «arzuhal» ve «istida» lar aldığım olmustu. Bunlann kımi. b«nden ya haksu yere zaptedilmij tarlasının geri alınması. yahud da resml dairelerden birine «hademe» tayin ettinlmesi gibi şeyler dilevordu. Bu k l ğıdlar, beni. bir yandan güldürrr.ekle beraber, obür yandan gözleruii yaşartırdı. Türkiyede en kısa zamanda bıtı komedi kısmı da (İpek) sinemasırilen ve böylece kınlması pek zoı nın bulunduğu yere taşınacaktır. bır rekorun tesisine yol açan inşaat Ya Dram kısmı ne olacak? hangısidir? Orası da, bıraz daha geç olmak 1 a Galata köprüsünün tarnıri mi? beraber netıcede tahliye edılecekDeğil:. tır. Fakat Dram kısmı bması Komedı binası gibi yıkılmayıp CŞehır Hılton oteli mi? Tiyatrosu Müzesi) olarak muhafaza O da değil! Türkiyede en kısa lamanda bi edilecektir. tirilen inşaat (gecekondular haric) Demek ki emektar Şehir TiyatTepebaşındaki Komedi Tiyatrosu rosu, zamanın icablanna uvarak dur. Bu bina, Abdülhamıd devrın yeni bir istıhale daha geçıriyor. Tıde, meşhur Rıdvan Paşa tarafından yatronun alacağı yeni şekil hakve iradei seniye ile. Avrupadan kında yazımıza devam etmeden gelecek bir opera heyetinin temsil dnce bu kıymetli müessesento maler vermesını sağlamak maksadıle zisine bir gbz atalım: tam 15 gunde inşa edilmistir. 1870 yılında, bugun Dram TıyatŞimdi bır de Taksımdekı Opera rosunun bulurduğu bınada Rıdvan binasırun yıllardanberi muattal du Paşa tarafından bir tiyatro hayatı ran iskeletine gciz atalım O yapı faaliyete geçırıldıkten sonra sisnın bitmesine daha bir kaç yıl var. temü ve rabıtah olarak (DarülbeMukayesenin netıcesı, bugunun dayi) 17 haziran 1914 te Istanbul Yabancı sıfatue de olsa, bır mem Şehremini Prof. Cemıl Topuzlu taleket halkınm felâketını jakından lehine mıdir? Geçelım'. İşte bu rekor bina yakmda yıkı rafmdan tesis ve bu müessese için ve ıçınden gormek ınsanda, o memlekete ve o halka karşı, bır nevi dostluk. bir nevi akrabahk duygusu ujandırıyor. Bunu Arnavudlukta, Arnavudluktan sonra Çekoslovakya'da, Çekoslovakya'dan sonra Hollanda'da hissedecektım. Fakat, ben, geçmişın butun ayıncı hâtıralanna rağmen, ilk geldığım gunlerdenberı, Arnavudluğa ve Arnavud halkına acımakla karışık bir «sempatı» ile bağlanmıştım. Öbür yandan gene ılk gunlsrdenberiArnavudlann bır kısmı; beyler, Almanyada Walter Grop us'un inşaatta verİTi eski ölMımar Lang'ın Garmlsclı'te yappolıtikacılar, kozmopohtler Arnapaptığmı Fransada daha belirü şe çüîere tefevvuk etmiştir. | tığı yeni ilkokul binası ile Profevudluğu ile yıldızım hiç banşmailde yapan Le Corbusier, Geniş halk kütleleri için sor Eermann tarafınHan Pforsmıştı İşte, biraz yukarıda anlatyeni bir yapı stilı kazandırdık inşası sosyal davaların ba^m la heım'da yapılan kilise bunlara mltığım sosyal dram esnasında bu iki an sonra bütün dünva bu saha\a n a " i gereken meselelerden gorul sal 'ır. He'.e kıhse tamamile camzıa duygu ortadan kalkrruş ve her | dan vapı^mışa be^zemektedir. lambaşka bır çehre ile görmeğe baş mektedir. ıki Arnavudluk. yüreğımin o «acıÖte yardan Hannover raHyoevl adı Başlangıç ile bitım arasmdaEnkaz yığınlan üzermde mümmakla karışık sempatı» noktasında i zaman bir nesil ya var ya yok kün olan süratle m3mureler kurul ile Essen şehrindeki borsa binası birleşıvefmiştır. Hattâ daha ılerirrasını bu gerekçede araTak lâzım iç açjcılığı ve kalabalığı yutu'ju'uur. ye gıderek dıjebılinm kı, eski ğu bakımından z kre şayardır. yurddaşlanmla benım aramda yeO tarihtenberi çok tecrviVieler va gel vor. Biralar \apı!rrken d'Vkat Tijatro Müzesi yapılacak olan Dram kısmı binası bılhassa Dusseldorfta bir cara fabrAvnm nıden b.r yurddaşlık kajnajması lacak ve böylece bir hâtıra hazınesi luzumlu sanatkârlar, Şehzadebaşın 'îlmıştır Ama rutunacak çartlarla edilen noktalar arasmda idarehanesi vardır ki ke'impn'n hasıl oimuştur. apılmadıklan için görünmelerı kay ! Çunlar zikre değerdaha ortadan kalkacak. Sebeb? Bi daki Letafet apartımanındaki bır j Dısaıdan pelebilecek her tü r 'ü tam manssile «camlı kösk» tCr Bl bolrralan ile bir oimuştur. rada duvar dive camlara dpîtîk'îk (Artası var) na, artık bina olmaktan çıkmıj olup dairede yapılan ımtıhanlarla tesbıt jpürülKi içeH» aki^siz Kihavet Ikinci Dünva Hqrbi geedılmışti. Münakale gürüteısü, m'kıne ve yapın ince sutunlardan b;.s'<a bir Turk tiyatrosunun medenî şart lip çatrmş, bütün Avrupada ve I v^sıta oatırtılan hinprtm i<in<; sey yoktur Kolonya sehri^de bir lara gore çalışması maksadıle Fran bahu=us Almanyada yıkmadık yer sgoıta Mrketmin ku'rîv^'j bina t?« nüfuz CunVu j sadan getırtılen sanatkâr Antuan, bnakmam.stır. a^T.ı esaslar rîah" î n r I e '.nr;:1 ! ' s ı i'1 D tam ışe başlayacağı sırada 1914 tste yeni mimariye yeri ufukUr • t ^ t o p r a 1 r t w k u r t a ^ p k volunHa mı.''e> rrimarir.in orncklcri ara» temmuzunda Bırınci Cıhan Harbı asıl bundan sonra açılmıştır. Şitı , ,^ m P V anında vesıl smdidır. a] n te^>,irler nın patlaması uzerine Antuan Fran dı son on sene içinde yapılanlara Hulâsa h^rb «or'î A'r.rysa ye), ] h»mni\eti tebarüz et Alrnanya, modern mimarinln en geniş çanta tatbik edıîdıği m e m l e k e t oldu Fakat, »imdi karsısında bulunduğum vazıyet o kadar faıcahydı ki, böyle hafif teessurlerle geçıştarilmesine ımkân bulamıyordum. Adeta bu faciaya bizzat karışmışım gibi bir acı duvuyordum. Ne edip, ne işleyeb.lırdim"' Hiç bir jey? Hiç bır şey. Bu imkâns;zlık da bana. avn bır azap verıvordu Ben ızmii olarak Vichy'de iken yapılan diplomatık bir nşçfaat dileme tesebbüeu» ne elçihğimiz ma<=lshatgüzan da katılrnış ve onun bu hareketi hükumetimiz tarafından «tasvib» edilmemişti H.ç şüphesiz ki. dbür yabancı diplomatlar dahi kendi hükumetlerınre aynı itıraza uğramışlardı. Öyleyse, bu hareket müstakil bir devletın iç islerıne karışmak mânasına gelmez miydı? Bununla beraber, övle Sanıvorum ki. bu diplomatık teşebbüs Arnavudluk hukumetmce pek fena karşılanmamış ve bplki de bazı «idamı hukümlprimn sonsuz hapıs cezalanna çev: rılmesinde bır?z te<; n olrruştur. Sağlığımızın yapıcı ve baltalayıcısı sinirler lisiniz. Çünkü ağrınızın menşei oradadır. Boyle bır ver hastahk da getirebıliyor. Kapanmış olmasına rağmen orada mevcud sınıılerin tahriş ve tahrıkı, sıstemjn butunünü allak bullak edebıliyor. Daha açık bır mısalle ^akakta bir çizınti, ayak ucunda bir ıltıhabın taşıyıcısı olabiliyor. Keza cerahatli bir dişin siyatık ağrıları meydana getnmesı gibi. Organizma alanında yapılan her keşfin hastalık babında oır karsılığı olmak icab eder. Bu muşahedede tedavı hun^ııne açılaiı kapılardan ba^ka bir kapı daha açmıştır. Bu, nNeuralterapie» denilen bir tedavı tarzıdır ki evvelâ ha^talığın menşeıni bulmak ve müdahalenin doğnıdan doğruya oraya yonelmesinı sağlamak. Tıb kitablarında yeni yeni gölülmeğe başlayan bir terkıb vardır. Hayat sinirleri. Bugün, bu terkib üb ilminin mihrak noktası, uzviyetin girıftliğine girmek için yol hayat bahşettiği gibi onu hasta da yapabılirler. Hasta vücudü şıfaya kavuşturan da onlardır. O halde onlara «organızmanın idarecılerİD denebilir Hem yapıcı ve hem de diriltlci tesirleri dolayısile onlara türkçenin imkânan dahilınde bır isim vermek bır sayılmamahdır. En güzel tâbir belkı ıcan damarları» oluyor ama bu da başka bir tedâi doğmasına yol açıyor. Onun için bız gene «hayat sınirleri» üzeıınde kalalım. oimuştur. Onlar, vücude İ=te. bu zannın verdiği cüretledir gibi şuur ve iradenm Bılindiği ki, bir gün canıma tak deyip. ben harıcinde, vucudde cereyan eden de şöyle bir teşebbüste bulunmu$ her şey «vejetatif suıir sistsmi» tum: denılen bir sistemle idare edılir. Tıranda vaktıls Krala lalahk et Meselâ guddelerin faaliyetı, midemış Arnavud milletvekıllerınden nin çalışması gibi çoktanberı malum Abdurrahman Krosi, (yanı Kel Ab olan bu hâdisenın bütun or^anuduırahman) namında bır zat vardı maya ettıği tesir ise geç anlaşılan Bunun. Kıal uzennde hâlâ pek bu bir dava oimuştur. Bu sinirler uyük bir nüfuzu olduğunu işitmiş mulmadık etkılermi açığa vurmak .çın hedeflı bır çahşmadan daha ve ılk geıdığım gunlerden ıtıbaren son zamanlara kadar uzak kalrrujkr.ıdısıle ahbap'ık munasebetİPr.ardır. ne girişmiştım. Bir vesıle bulup Burada anatomi âlimlerinm | ö onu, elçihğe davet ettim. Abdurzünden kaçan şey kısa zaman evvel rahman Kro<ü'nin o^uması vazbır tesaduÛe meydana çıkarılmışm2=ı yoktu Ahmed Zogo'nun öğren tır. İsbat edılen sudur ki «hayat cıhk yiılarnda uzun zaman Istan sınırlerı» raünferid hücrelere kadar bıJİda yaşamıs olmasma rağmen butün organlardan geçmektedır tukçesi de pek k'ttı. Fakat, Tann sonsuz bır geçış ki her bır hucrede verçisı övle bır zekâsı. öyle bir an nihayete erecek yerde, biıinden dilavış ve kavrayısı vaHı ki. ben. ğerine uzanmaktadır. Sıstemin meı daha râzırru açmadan önce. su bas kezı. dal budak halınde dağıldıkba 4 a (tmu'pkato tan ne cıkacağını ları ıki be> ır. arssıdır. O 'oktan. se7rrıı= goı H ı Nı> Kırk, ellı sene ev\e! farkına vatekım. kendisine: rSizi rahatsız rılmıyan olay, daha bır muddet edjşimirı sebebini Ubii anlamışsı meçhul kaldıktan sonıa aşağıda hınızdır.» dsdiğin vakit onun kur kâye edilecek bir tesadüf, yahud da naz tılki goz!=>rile gdzlerımin içine bir yanlışlık neticesinde varhk idbakarak ve oldukça mânalı bır dıasında bulunmuştur. Bu keşfe gore her hücre dığer hücreleıle Ifrübjmsemeyi pos bıyıklarınm albağlantıs'nı «kıldan ince, fakat kı'Unda gizlemeğe çalısarak: «Evpt lıcdan keskin» bır takım havat unNureddin Vlora için değıl mi?» ce surlarına borçludur. Vücudde onfsbını verısi bu tahminimin ne ka lar yıldınm sür'aüne malık, şimâar doğrıı olduğunu bana veter bir sek gıbı çakan bır tahriş kabilı>e.»cıkhkla isbat etmışti «Hayır, de tine sahibdırler Hem 6e elektrik3im, yalnız ondan r"»ğı!, 'pi.tun bu lenme tarzmda negatif ve positif (r>5se!eden bahsetmek istivordum cereyanların çarpışnıası nev'ınden Maksadım. şunun bunun için de olaıak... lefaat dılemek değı'.dir. Ortads İşte doktorların onlara verdiği «Zatı Şahanevi» üzen bir durum dehşet verici isim, vücude getirvardır ve o beyler hapishanode dıkleri tesırlerın kuvvet ve şiddeksldığı müddetçe H 'i'iinlii u de tı dolayısiledir. Doktorlar bu, gözle vam edecektir Zıra. büHin Avru görulmesi muhai ince lıflere «Sağpa şazeteleri Kral Hazrstleri aley ıık sabotörleri» diyorlar. l Meselâ vücudünuzün herhangı hine yazmadıV'snr" i"">vft.vor!ar Yarın öbiiı gün, bu «kampany?» bir yerinde eskimiş, unutulmuş bu belki büvuk dev'etlor.n dıploma'ık yara, bere izi var Bu iz hiç ummadığıniz bır zamanda basınıza işler truiahale'erine yol acarak kadar ^cabılir Ondan uzakta bır yennız peniş ve cıddî bir mahivpf a!?hılır mı ağrıyor veya beklenmeaık bıı K°mal Vrioni'nin oUıın, Nured lın sızının acısıle mı kıvranıjorbunuz? Vlora'nın ohun Riniarla Pa'i'stp O eski yara yerınden, ufak ve Londrada bir çok ehemmiyetli a eiıemmıyetâiz de oiıa fuphe etmeU, anında siia bulmuştur, „ Doktor bunda bir defa 'nuvaffak oldu ya, ardında sıra sıra hastalar.. tedavı beklemektedır. Aynı ığneler dığer mıgrenlilere de vurulmakta, jıfalı tesır tekerrür etmekte dır. Zıncirleme başan böylece devam ederken hastalardan birı nin faydasını görmüyor. Ağrıları dinmemiştır. Sıkâvet edıyor. Herkes hayatından memnun, onun ise neşesi kaçıktır. Diğer taraftin ı'oktor da jaşırıp kahnıştır. Aksamanın sebebmi araştırıyor. Bır de bakıyor ki son hastasına verdiği romatızma ilâcınm ıçinde «Novosam» denılen madde yoktur. O halde «Novocain» tedaviıürı asıl vas.tası dıje duunuyor. O, olmadığı zaman netıce boşa çıkacaktır. Yarıda kalan muvaffakıj et Illetın başlangıç noktasmc bu de bu suıetle tamamlandıktan sonra fa buldunuz mu davavı kazandın.z doktor, uyuşturucu bır ılâc olan gitti. Zıra yapacağınız şey gayet «Novocain» in sadece ağrı dındırıcı basit. Bir iğnehk mesele Iğneyı değıl, tedavi edicı vssıflarını muşabatırıp çıkardıeınız andan ıtibaren hede ediyor ve şu kanaate varıyor: r! İlâc damara z e ı k ' m e k > şifaîı hastalığınızda bır gerı'eme. ağnla« İpek'te yapılan tâdilât nedır?» cektir Yani «ahne, koltuklar. bıFakat adalede ıında biı hafıfleme hıssedıyorsu tesir kazanraıştır. « Bır kere sahne derınleştırı nayı susleven eski motıfler, duvnrrıuz. Ama buıada ıfade guçluğu aynı tesın gosteremez, dıyor. lıyor. Bunun için de dnden beş lardaki arHst fotoğrafları ve tabO. bojle duşune duısun: bir gıin sıra koltuk kaldınhp Sohne ıleıiye lolan ve kutubhanesıle bu^onkü çekılen bır nokta var: Hastahğın yenıden tepıp tepmiveceğine daır karşılaştığı bır aksilik aldandığını çıkarılıyor. Aynca yan koltuklar, Dram kısmı binası, tivatromuzun isbat etmiştir. Nitekım hastalann localar ve balkonu ıslah edılıyor guvensızlık, şüphecılık?. mazı^i hkkırda enev fikir vereHdan birının damarma iğneyı batı Zemin de meyilli, yani anfi şekhnlır. Tabiî bunlara, dekorlan. f"Hayır, tedavi muvakkat değıldiı rırken, hangi sebebden bılmez, ig de yapılıyor Nıhayet sahne arkaUyuşturma yolile >apılmamıştır. Sıtograflan \*eva make^eri c.bı hunenın adaleye boşandığını goruyor smdakı bir kaç oda da soyunma nırdeki bozuk yeri sağlığa kavuşsuslar eklenirse daha iyi olur • » Bır el surçmesi veya hastanm ufak ve makyaj odası şekline sokuluturmuştur. O halde işi kökten hallü t Meselâ sahnede de, m°shur bır hareketi ığneyi kaydırmıştır. yor. Böylece eski İpek sinemasının fasl etmiştir. Ağrıya, sızıya veda Ete yapılan enjeksıyondan bır şey saîonu 831 koltuk'u ve 20 localı bir piyesi bslmumundan vapılm'ş ettiren bu kadar kolay bır müdabeklememekle beraber netice hay bugünkü Komedi kısmı kadar se eshasile canlan^ırmak gibi şeyîer halenin mukaddemeiirtdekı guçluduşünülemez mi?» ret verici oluyor. İlâc damardakı yırci alabilecek.» ğü aşıkâr yapan herhalde illetın « Neden clmasm^ Pekâlâ da kadar şifalıdır. Hastalık bu şekilde menşeıni bulmak zorluğu olacaktır. « Ya Dram kısmı ne olacak?» de yerilmiştir. vapılabilır.» Ve hakıkaten meselemn düğünı « Bılıvorsunuz kı Dram kısmı Şımdı karıjiklıktan cıkmanın çaBu sırada kıvmetli sanatkâr İ noktası da buradadır. Bu, cczülme(Melek) sınemasmm bugün içinde resı, ıki *araflı muvaffakıyete goo~=. c"a bu h'iyi bekleyen bir muammadır!. bulunduğu bınava taşınacaktır An Galib Arcan türen hâdisenın aydınlatılması şekcak bu bmadaki sahnenın de derin susta fikrini sordutı. Galib Arcan" Nps'l çözulecek?. Bunu heniz lınde tez^hdr etmektedır. H^.bukı : <t Bu tivatro mÜ7esir.in donmuş kestıımek muıııkun değıldır. Lâkın Dr. Huneke tarefından yapılan dı leştırıhnesi ve bunun ıcın de be ıenıehal (Sumer) sınemas.ndan bır bir kalıb değil, işlejpn ve1 yeni neortada bir gayret vardir. Otuz st ğer enjeksnon tedavıleıi daha bj sillerin faydalanab'1ecek eri canlı nelık bir gayret . Hedefsızlığe. baş takım muammalaıla yuklüdur Me kısm'n alınması icab edıyor Haltahliye davası bir muessese olması lâzımdır, dedi ka maksadlar ıçın ayarlanmasına 1 selâ eski bir kemik ıltihablanma bukı (Sumer) in Tiyatro Müzesi deyince benim rkrağmen te«adüflerin. yanlışhklann j s m d a n b a c a g , kotmumluğe doğru henüz neticelenmedi. Kararı bekııyoruz. Burayı tahliye ettirir ettir lıma bir kabristan değil, canlı bir yardımmdan faydalanmıştır. Aspi I g i d e n b i r k a d m iHetin h a s t a s ı n a . 1 I mez hemen faaliyete geçip oradan kütübhane gelıyor. Mese â burada i bil bi llğ dğ rir. bile bir yanlışlığm eserı değ merkezi bır yerden gorduğu ,. ... i aıınacak parçayla (Melek) ı ıstedı mükemmel bir tiyatro kütubhanesı midir? Mevcudivetleı ile böburlen iğne salıyor. altına zer^edılen . . . ,, , . ,,, v dığimız medeniyet eserleıinın han az mıktarda «Novocaın» ağrılara ğımız şekle sokacağız. Yeni şeklıle kurulmah, genc'.ık böylece, tiyatrogısı gayelı Dır çalışmanın mahsu son veıdışı gibi kotuıumlüğü ber o bina da bugünkü Dram Tiyatıo ya aid bılgi ıhtıyanlarma cevab busunun aldjğı seyircı adedini istiab labilmehdir. Ayrıca Türk tıyatro lüdur . Hepsının oluş safıh.tmı tî taraf ediyor. Keza uykusuzluk, edeoüecektir.» tarihini canlı olarak tesbıt edecek kıb edersek asıl gajeden uzaklaşıl nevraljı, rormtizma, siyatik ve dığım eöıürüz. a Çocuk Tiyatrosu ne olacak?» olan karagoz rreddah ve oıtaoyunu hattâ kalb ve deveran Vıozuklukla« O, Komedi kısmı ile bırlıkte [ gibi çeşidli Tuık temaşa orneklerı Bu keşıf de onlardan biridir. E rını aynı ığnelerle yok ediyor. (ipek) e taşınacaktır » de bu bina ıçmde butun lenkleu ve vet, otuz sene evvel Dr. Hunekt Bu kadar çapraşık ve çeşidlı vak balmumundan mamu1. adında bır tabıb çıkıvor. Düssel dara tek bir ilâcla karşı gelmenın « Butün bu ışler olup bittikten şekılleıile dorf'ta çalışmaktaüır. Hastalarm; >ir hikmetı var. Bu hıkmet nedir? sonra Komedi Tıjatrosu bına'ünm veya manken olarak ;er almslıdıı n İ. Galib Arcanın o anda aklına diğerlerının yaptığım yapıyor. Ya îütün bunlar e«' a' "ngız bır kuv yıkılacağ'm Profesor Gökaydan oğni muayene ve tedavı tarzmda bu et taıafından mı ıdaıe ediliyor? renmiş bulunuyoruz. Şımdıkı Dram gelenler bunlar oldu. Duşunun kı fevkalâdelik yok. Yalnız hemşireCevab: j Tiyatıosunun binası da (Tıjatro bu mevzuda memlckette soz sphibı sinin çektiği dajanılmaz migrer Sinir sistemirin gerek sağl.k ve , Müzesi) o!?cakmış. Bu muze hak olan daha bir çok kımse var. Bunğl ağrılarına k karşı hususî bir teşeV rekse hastalık ha'lsıinde oyna ' kında bize biraz malumat verir mi lann her biri fıkre bir şey eklese, tiyatro müzesinin programı çizilmiş büste bulunuvor. Bu teşebtusle r | ı roldür. Gene bu sistem ıledır siniz?» . elde edeceuini bilmeiiğı halde tec o]ur . uzviyete karşı olan bir illet te< B u h u j u s t a h ç n Ü 2 h j ç b i f h a . rübeye dayanıyor. Romatizm .vl edılebilir. O, hastalık amiii 2 ı r b k y a p ı ] m l ş d e ğ l ! d i r Şu halde ilgili makamm bu bar nevralji. nıkrıs cıbi 1Fitahklaıd; duğu kac'ar sağlık verici v?bifhrı j b u g u n k ü duıumu ile bu binanın ' histe bir komıte, bir komı&yon kullanılan bir ılâç alyor, aylardan ıda haizdir. Çünku vücudün idare t k e n d l s j d a h ı muzelıktır. Onu bu (aman ne fena kelime1) kuıması, beri kıvranan kız kardeşine enjekte mckanizması onun elindedır. Ona , ş e k ı , ı e g O ren bır kımse, îstanbul | bir nevi anket açması zamanı gelediyor Ama ığneyi adaleo° n yap , \ apılacak j • nde bır mudahale or j ş e n ı r Tiyatrosunun geçaJıği isü miş derrrktir mıyor da daınrrbn vspn or. Has ı aanizmanm yeniden diıilmtjiı • naleler hakkında bır fık r edınebıTiyatro müzesi lçin harekete ge j b a k a r a k . modem mimarinin hakıki \wm\«tİT Her var., nuayven me ni mimarinin ei £".:= t?'Sik shaa cehresi hakkında süphe izhar e | safe buHufıj mem'':?tlerdsn birt be!denler, bir nesıl evvel baslavan hareketin nevi istihdaf ettiğinı anlayeri mrtodlar kullanılıyftf' kabul etTek zan. et*: mskta pecıkmemişlerdir. zung» ^emlen bir merr> 1 Modem vapı tarz'nda. bir ç"k kp'ripn ısıtma şıVki t'^ih edıluor bugünkü cemiret h8;'?t' J" iVışdc şartlarKj^njjjJ^pçun vqzr;t:?i esasIppnyı kavrayamid'klan mü^te. Daha b'r çok vm,' | tavsive 1916 dan 1920 ye kadar Darülbe rek b'r va^ıf vsrdır O ds ««anelık ve toriıbe HıHiği «ıbı bunhr a larla defedilebîlec*'» r dayi bugünku Dram tıyatrosurda ve ferah'ık» keîlmelerile ifade e rp'î'rdan en e1verîı=ir«ri sec lıp tatT..îa«! A r haftada üç gün temsıller vermış. dılebiMr Sadece bu, onun alısılmı b^k <rr.ha=ın konulnvor ' Prrü'ue Arnerikalı bir res«am geldi a fakat 1920 de sanatkâılar arasında yan dığer taraflarmı mazur goster ediMikten sonra tuti'nanların çc^u AmeriKa.ıın tınınmış m.iJinuıııdHI ıhtılâf çıkınca. başlarmda Ertuğrul mpge kâfidir. Onun i"in ıtv*»n! varı modern vanı stili'ni bozTi'^'an bi Uııli^m A Smıth dun «;ı ıle fclrlikt» Muhsinin bulunduğu bır kısım ar stıli» dive bir şejden bahsetmenın lâkîs onu tamamlsyan usullere da Aneı kadan şehrımıze g"j^'5ı r. Beraber ıde 21 vaS'ıboya ve suî I ' M ' Î tablo tıstler (Ferah) tiyatrosunda, dığer yanıvor. zamanı aelmiştir. geîiren sanatkâr 1 k?siTr.J"î Arrıcrlkan bir kısmı da varvete tiyatrosu olaüaberleı Merkezınde bır ser^l sçaîokjonra valnız Batı Alrak şımdi (Ses) Thatrosunun butır 'nn mndem anprt'man V>lc>kİTi e=kilerin venılestirilme«;i lunduğu binada çalışmağa başlaVeneoıkt»ki Mılletlerarası p *•; ik ««mışlardır Maamafıh 1925 yılında bu dahil, yeni vapıla^ı haranan Dara bu u^ullere uygrın r a c ' r r ^ f r \ natl=r konf«rp^ın'a A.mer '»ıyı temsfl ıki grup tekrar birleşerek (Odeon) 25 milvarcian fazladır. Ev. ticaret ' "nî yükseklik on k'ttı E'oklann eden Wıl!iann Sm th. 1948 seneo^dîberl biitün cefheleri ısık alacak «ek ' Saturday Evenıng Post, Hrl.dav, L'f* tiyatrosunda temsıller \ermeğe de hane. idarehare. fabrika ^e Cosmopolı.an mecmudlarına re.m âc r . Birbirlerin^n vam etmişler, nıhayet 1926 da gene mand'an en" basit knv e r e kadar '[ * . v^pnıaktadır Amerık lı sarıatVtar dua kendı> \P gorj^en b'r arka şım zı buDram Tıvatrosunda ve her gece ol muhtelif tipte ikamp+eâh in'a=ı ten rr">tevenid dar!ı*a rada buluiduğu TiJddet ztrfında tîMomak uzere daimî temsıllere geçıl icin sarfo''ıVn bu mılyarlar hor yıl t r D=jha zivade buralsrda otura larında Istarbulun efs?ncv< gır<.lıt't»J mıştır. daha da artacaktır. c?k olanlann sağl'k şartlan düşü canlandırTakîan bJjuk bir zevk e; : > r cağmı sojlemıştır. O günden bu güne kadar iki biS^>VI<JIZ sa^pvi mii° s'" ' l'* i va rülmü'tür. nada çalışmakta olan Şehir Tıyat yen;i?Tı kumİTUs vevahud da b^Ije.Aİâ Gamsi7.in resim I=ık ve hava bakırrından her tarosu şımdi yeni bınalanna ne za raVıktan kurtsnlarak kullarulabiResam Le> .a Gamıız Sarpturk, T«" : raflı pencereve önem verılmişt r. peb~şında Bsl\oz soköğmda 2 25 nımıa* man taşmacak? Duvardan zıyade cam hâkimıveti ralı bınada oir re'im sergısi açmıştır. Bu hususta Tiyatro Müdürü BasBunu vanarken veni venî vari' vardır Bıîhassa toplu halde oruru Her gun saat 1419 arasında açık bıjl ri Dedeoğlu şoyle konuştu: ma 7Prrıe1e''inden istifade ediİT'is lacak okul veja hastaneler. hattâ lunan segı bavuV ujr aiaka toplaraıl» « Geçen ılkbaharda boşaltılan eskiden var olup da simdi bulu fabrıkalarda aydmlk ve havadar t,r S = rg 15 kas mı kadar devam «*•• İpek sınemasında gereklı tâdılât ışı mıvan madde'.errn yennii tutacak dd' t t k tutulmujtur. muteahhid ehle yapılıyor Anlaşma hattâ daha mukavim maddçier ceya gore ocak ayı sonunda burası 1 şfriİTifst'r TeVnik tekâm;ıl de bıze teslım edilecek. Böylece oraya buna ımkân verecek şartlan haiz geçecek olan Komedi kısmı, bu sezon yeni bmasmda 3 ay kadar temsıl venlecektır » na oldvıeu eibi muhafrza edilesaya donüp ıs yarım kalmış ve Darülbedayi müessesesi r» ı . Bevoğlanda ..ıuj Hamalbaşında bir apartımana taşınarak ancak 20 kânunusani 1916 tarıhinde tcmsıHere başlayabılmiştir. Sahneve konan ilk eser (Çüruk Temel) dır. 53 a Br)n e EÎÜKKÂM 50N WDA KABULTARIM! 8.KASIM.954 İÜ 3Q.KAilM.54 [ lir. Esasen buraaı muze olunca bi i EMLAK mm\