Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 Ekim 1934 CUMHURİYET aDIPLOMAT YAZAN: XAKUP KADRİ KARAUSMANOĞLO 16 iü.'fMIJIIIİIillMJÜH Kömür havzasında bir hafta Öğretmen ve öğrenci köşesi Mussolini'nin Habeşistan «fethi» Arnavudluktaki İtalyan düşmanlığmı silip süpürmütü Şu fark fle ki, M. Laval ona, telman agreement), yani «efendiBrunahilde yerine Avrupayla ev ce anlaşma» denilmesiydi. «Genlenme teklifinde bulnmağa gelmış telman» kelimesi, bilirsiniz ki, yalti. Lâkin. Mossolini'nln gözü. be nız İngilizce lugâtmin malıdır. Gen reket versin, kızdan ziyade Nibe telman'liği de İngilizler, bunun ilungen hazinelerinde idi ve bir yıl çin, kimseye vermek istemezler. sonra gene tıpkı Wagner'in opeLâkin, o tarihten beri, sanırım, rasında olduğu gibi verdiği sözü bu kelimenin manası hayli değişbozdu, bunu baska bir diyarda e miş, belki de. büsbütün tersme dön le geçrmek sevdasıns düştü. Gemı müş olacaktır Zira, verdiği sözden lerini donatıp ve yığın yığuı &s dönmez. dostluklarında vefalı İnkerle doldurup bir büyük sef* e giliz, o tarihlerde herkese. hele hazırlandı. Nereye gitmek istiyoı YfkmDoğu milletlerine tam zıddı du? Kesin olarak hâlâ bilınemtbir çehreyle görünmeğe baslamışyordu. Bu gemüerden bir kaçının tır. Aynca hatırlıyorum ki, Ingil'zAdr.vaük'deki h?rb limanlarından bırinden kalkıp Akdenize açıldığı ler ve yahud Büyük Britanya devnı göıen bir Başkonsolosumuz. leti. bu diplomatik hâdise yüzünhemcn Ankaraya bir telgıaf çek den, ayni milktler gözünde. yalnız doğrudan mişti, bize doğru gidiyorlar diye. manevî itibarmı defil Bu h.berin gerçek olup olmadığı doğruya maddi kuvvetlere dpyanan da benden sorulmııştu Zira. ben. '•prestij» ini de kaybetmişti. Aro limanın tam karsıyakasındaki bir navudlukta dahi, ge:ek halk aranoktada idim. Buna. fülecek mi smda. gerek resmî çevrelerde buy m, ağlayacak rnıyım? Bilemedim nun tesirler'ni görmemek mümkun Haftalardan beri faşst traTpeta değildi. Geçen harb sonras^dan larınm «tam tam» ları, kulakları beri. iki İtalyan saldırışı teşebbürrızı en jtoyu Afrika hav&la:ile, süne karşı koymakla öğünen AvCibuti. Eritre nakaratile hırpslavıb lonyahlarla Draçlıların «Bre. on durarken o m y a bir Anadolu se para etmezmis şu İngilizler... Biferi fısîltısı çıkarmak nasıl ve ne zim, denize döktüğümüz orduların reden hatıra gelmişti? Tuhafı şu karjısında bile geri bastılar» der ki, böyle bir maceraya ihtimal ve gibi bir halleri vardı. Kral Zogoren yalr.ız bizim Bari Başkoasolo nun hükumet erkâru ise meşhur sumuı değıldi. Tirandaki YugosForeing Ofıice'in uğradığı bu hezilavya Elçisi de bunu akla yakın mete bıyık altından gülüyor ve: fculuyordu. «Herif çılgın. Ne yapa«Bir de. bizi İtalyan uşaklığile cağı belli olmaz; diyordu. HabeŞmdi, kimin şi;tana derken size, size derken suçlu bululardı. haklı olduğu anlajıldı mı?» diyorbize çatabilir. Bu Mussoiini'nin parıltısile gdzü karaasmamış ve lardı. Zaten. H£.beşistan meselesi, İtalprotokol duvsrları içinde kendin; kaybetmemıs tek elçi idi. Komita ya i!e Batı Devletlerini birbırine cılıktan, pohtikacıhktan yetismiş duşürdüğü sıralarda, Kral Zogo, olma, ona. kul ğı dairrıa kirişte meydanı boj bulup. icende. kenlbulunmak ve daima tetikte dur disine düşman bildiği kimsel?ıe ır,?k hassalarmı vermişti Hele Fa karşı geniş bir «temizleme» ameli: ş st İtalya denüdi mi. bu hassalari'öylesine bir aysklanıyordu ki. yesine girişmiş bulunuyordu. Guya o.adan ?kseden bir haber veya i ortada bir ayaklanma varmış dişitilen bir söz üzerine hükümetini ye. nice kendi halinde insanlan, derhal «seferberlık" ilâmna tcşvik dağ başlarıncîa eşkiya tenkil eder edici raporlar v?zmağa baslıyordu. gibi öldürttü. Nice beyleri, sor(Yugoslav meslektaşımın bu hu gusuz, yareısız ölürn cezalarına yunu. bana. bir kaç vıl sonra. Pr?ğ çarptırdı. Zindanlara attırdı. Bunda rastneldiğim esk: Yugoslavya larla j'akından uzaktan münasebeBaşvekillerinden Stsyodinovç söyti olan yüzlerce masumu tevkıf etlenrsti: Pek taşkın bir vatsr.seHapishaneler, karakollar, ve: dir. Bu yüzden bi?i. sık sık te tirdi. lâsa düsü ürdü. takibettieimiz •>iti resmi. yarıresmî binalar: hattâ hudal po'itikası» vaz fesine son ver susî evler neye uğradıklarını bilme5e bi?i mecluır etti..> demişti. miyen bu zavallılarla tıklım tıklım Tirand?kı Balkanh arkadaşı doldu. Bunlar arasmda benim tamın "pek t şkın bir vatansever'i mdıklanm, ahbablarım ve dostlaolduğuna şüphe yoktu. Gençliğinin rım da vaıdı. Meselâ, ccoup d'ebi1; ü>; .bir kısmını. bundsn dolayı, tat* teşebbüsünün elebaşısı oldukâh çetin rrücadelelerle dağ başla ğu söylenen zat. İstanbulda, kaç rmâa kâh mihnet ve hieran icin defa görüşüp hoşbeş ettığim Beratlı de sürjrünlerde geç:rmi«ti. (1) lâ Kemal Beydi. Öbürü, Avlonyah kin. hayatın bu acı tecrübelerile pişkinleşmiş olmasma rağmen Mus solni'nin kuvvet göst?n!eri karşın sında onun da biı nevi cpanik < e kaplmış bulunnvsından şüphe edilcbilirdi. N^ekim. İtalyan D ktaliriinden bahsederken «Delinin biridir. Ne yspcgı belli olmaz.. tarzırda bir mütalaâda bulunuşu onu, her istediğ ni icraya kadir gorüiünün b'r delili deiil midir? Geıçi. Mus5olini bütün devletlere ve «Mılletler Cemiyeti» ne kafa ttaıvk giristiği Habesistan «feth,» ni başarmakta çok gccıkmemisti. Eu hâdise, yr.lnız Arnavudluktaki son italyan ciüşmanhğı izlerini silip süpürmekle kalmadı: ayni zarrands ve tarihte ilk defa, Batı Devktlerı diplomrsisinin ne kadar zayıf. ne kacar Zevallı bir şey olduğunu da isbat ptti. Hele, bunun ardindan İt?Iyaya karşı elli nillatin elbirliğile alınan "Sancfons.ı tdb'vle inin iflâs edip en sonunda, bir de İngilizİtalvan anlsşmasile net celenivermesi. herkesin parmağını ağzında bıraktı. O elli millet1, bu tedbirleri almağa sevkeden İngı'iz politikasının bütün mesuliyetini yüklenmiş o!an Foreing Offıoe değil rr.ıydı? İşte, gene o Foreing Off'ce yoluyla Büyük Britsnya devleti. elini Mussoliniye uzatıyor ve arkssından süreklediği e!li milleti "Ke h.Iin varsa gör!» durumuTida brakıp girüc? filaşnaya girişiyo du. İşn en tuhaf ta» rafı, bu yüz kızartıcı anlaşnnnın. bu siyasi »skandal» in adına (gen(1) Son habte, memleketinin Alnan!ar tar fındsn işgali üzerine bv zat. "mülteci» olarak İstanbula gelmis: oradan M.çır'a gitm'şti. Ş;mdi, sanıurn Amerikada bir yerdedir. Sadrâzara Ferid Paşanın oğlu ve benim en aziz arkadaşım Riyaz'ın ağabeyi Nureddin Vlora idi. Her ikısi de ilk ağızda, olüm cezasır.a mahkum edilip bizim elçiliğin arka tarafındaki büyük hapishanenin höcrelerıne tıkılmışlardı ve işin, bence en hazin tarafı, kardesini yalnız bırakmak istemiyen, daha doğrusu. kardeşinin tevkifi esnasında polise, jandarmaya kar?ı gelmeğe kalkışan zavallı Riyaz'ın da getirilip bu iki höcre arasma sokulmuş bulunmasıydı. Hazin, dsdim ama, Riyaz orada bulunmnkla ağabeyinin hayatını kurtarmış oldu. Şoyle ki, Nureddin Vlora. gece yarısına doğru, el ayak cekildiği bir sırada, başucundaki surshiyi kırıp bunun parçalarile iki bileğinin darr.arlarını keserek intihara teşebbüs etmijti. O anda, kulağı zaten kirişte olan Riyaz. bınşikteki odada, ya bu surahınin kırılı?ından çıkan scsi. yahud da kardeşinin iniltilerini işıtip yatağından fırlamış v.s yumruklanle kendi kapısını vurarak ve bağınp çağırarak hapishane gardiyanlarm; ayaklandırmış, kendisi de bu evsile ile koridora çıkmıştı. Varlık içinde yokiuk Madenlerde hayat Zonguldak Istanbul sahil yolunun ehemmiyeti Kömür istihîâkinde tasarruf şart Yazan: Mazhar Kunt UIIMIIIMIÜÜİiilHn Bayram gününde Inkılâb Enstitüsü Yazan: Eski Bir ÖğreSmen I ginin kuru gürülrüden hangı noktada kalır? Bu k^yıdsızlıkUn ne bir kiçi, ne bir heyet; devletçe, hükumetce, mületçe hepirriz M rumluyuzBir defa Eastitünün ist şare heyeti her yıl bir kere toplanacak iken iki senedenberi bir defa büe toplanmîrmştır. Bunda Maarif Vekilliği temsilcUİ başta olarak Erkânıharbiyeyi, Dil ve Tarih. Coğrafya Kurumlrını temsil elden zatlar, inkılâb dersi profeförleri vardır. Bu makamlardan hiç birisi «neye toplarulmıyor?» diye bir defa olsun Enstitü Müdürlüğünden niçin sormazlar? Sıkı hareket ecli'.se. hattâ bir makam veya bir kişi harekete geçse muhterem Enstitüyü derin uykusundan uysndıramaz mı? Enstitünün yaptığı nesriya* d« kifayetsizdir. Yukanda bahsettiğim Atatürk söylev ve demecltrinin b.rinci cildi 1945 te, ikincisi 19» de, üçüncüsü 1954 te çıkmısür. Bl» rinci cild bitmiştir. Biteli »eneler oluyor. Hâiâ ikincisin!n yeni b««kısı yapılamamıstır. Sahife adedleri ve fiatlarına da bir göz g«zdi» relim: 1. cild: 402 sahife. 320 kuru» 2. cild: 296 sahife. 400 kımı* 3. cild: 104 sahife. 160 kuruş Baskı sayıaı 1000 dir. AtatüJrün fikirleri böyle mi yayjhr? Bir dei» fiatları neden okul kitablan usulünce koymazlar? Buna göre MMI cild, ancak 50 kurusa satılraalıiır! Esasen 1000 nüsha basıbr mı? D ; ıgl ve baskı psrasını 1000 nüsha r u r tarır mı? Bu kitablar, hakikatt» ders kitabıdır. Yalnız okuldtfc* «v» lâdlarımızın degil. bütün mil e'ln okuyup ibret alacağı hakikatlerl» dolu ders k.tebı. İstiçare heyeti üyesi değlliz ama kulak veren olursa bir teklifte bu» 'uncağız: Turk İnkılâb Tarihi Enstitüsünüa nevkut bir dergi çıkarması. . Senede üç defa, yani dört ayda bir ç:kan bir dergi. Elde o kadar bol, o kadar kıvmetü vesikahr verdır ki, bunu yapmak ; şten bile değilriir. Gelecek Cumhuriyet bay» ramını, hattl bayrsmlannı rfibırs'.zlıkla beküyoruz. KüKikb.r pnyret, fak?t yakın bir ilgi bütün meseleleri halledehilir. Şimdi büte» hEzııheı zamanıdır. Alâkalılar i..ga sola basvurmsh, istemeli ve iste» mesini b'Imelidirler. Bugünlük söyliyebileceğ!ın*z |U« dur: Cumhuriyet bayTaraı, Cftrk THhi İnkılâb Ensütüsüne, mensiıb'arına ve onu himâye vaadfaıie bulunanlara kutlu olsun!... On iki yıl oluyor ki, yerinde ve halde Türk gencliğine duyarmamız faydalı bir teşeliüs olarak An lâzım gelmez mi? 3 Gönül istiyor ki, Cumhuriyet kara DUTarih Fakültesine bağlı izcilerimizin bobir ..Türk İnkılâb Tarihi Enstitü bayramlarımızı sü» kuruldu. Milli Mücadeleye, A ruları, trampeteleıi haber verdiktetürke aid türlü belgeler, Atatür ten sonra bu türlü müesseseler neşkün şahsına aid eşya, gazete ko riyat yapsm. serg.ler açsın, bu serleksiyonları, fotoğraflar, sinema «e gileri memleketin dört bucağmda ridleri, inkılâbımıza aid türlü bas gezdirsin. Sinema'.srda filmler gösbu kılar burada toplar.mıstır. Bir mü tersin. Devlet tiyatrolarında dürü iki memuru, 10000 Iir3 öde hâdiselere aid piyesler oynansm. konusunda neğı; fakat Fakülte binasmın dibin İnkılâb ve mücadele yapılmış tablolar teşhir edikin. de iki odası vardır. Bunlar nerede ki? demeyin. Hepsi Niçin sormuyorsunuz? Şusu, busu var diyorsun da var. Yalnız Enst.tünün elindeki iki odasının varlığım neye «fakat» malzeme, söylediğ.miz şeylerin mühim bir kısmmı yspmsk için kâİ2 baslayıp söylüvorsun' fidir. Öyle diyorum. Çünkü bu iki oc"a Yapamazlar. Çünkü yer yoktur. tıklım tıklım dobbla doludur. O Para azdır. JTnrnur kıttır. Asıl büturacak, dolaşacak yer yoktu:. 3\ı tüi bunlardan önce yok olan. bövle raya gene üniversiteliler, bazı 8 bir şeyi yapma a^zu ve iradesidir. raştırıcılar, bilhassa yabancılardsn Bu işle meşgul. hepsi do"<tumuz ve Atatürk ve inkılâbımız h=kkında ark?daçırnız olan vazifelıler, bize yazr yazacaklar sık sik ve 70K çok Harılın gücpnmesinler. bakik=t bugelırler. Memuriar, darbktan özür dur. Den:lecek ki. 10 000 lira ile dile.'Ier; ge'enler sıkjntıdan patîa bugün ne yapılabilir? Bir kitab zor yıp giderler. b25ilır. Doğu! .. (Bu vıl ancak «AKömür havzasmdaki işçi paviyonları Yaşasın Atatürk inkıTâbları, ya tatürkün söylev ve derrecleri.ı nin Evvelki yazılarımızda Zonguldak diya olmak üzere 24 saat çahşrnak şa=ın İnkılâb Enstitüsü! .. Korıdora çıkınca bir de ne gör3 üncü cildini çıkarabilmişlerdir. sün? Kardeşinin bulunduğu höcre havzasında istihsalin neden isteni • tadır. Ereğli Kömürleri Işletmesi Bdyle mi olmalı? Ona da teşekkür ederiz.) Fakat Bugünkü varhğımızın kayn?sı para yoksa aramak, bulmak lârım nin, fimdi. yan açık duran kapı len tempo ile artmadığını tebarüz ' ev\'elce de söyledığimiz gibi bunsından dışarıya doğru bir kan seli ettirmeğe çalıştık. Doviz sıkıntısı, ! lann bütun ıhtiyaclarile alâkalı. Milli Mücadele ve onu takib eden değil midir? Mekteb yapmıç. hastane yapmış, inkılâblarımızdır. O tarihî vak'a'^r Affedersiriz ama siz neşredlen dir akıp duruyor. «O vakit; derdi, sebeblerin en başmda geliyor. Bu yüzden degil midir ki Ereğli [ paviyon yapmış, sinema yaprruş... olma?aj'dı. o değisrr^T vapıİTii bu kitabları gdrdünüz mü? ZanRiyaz »O vakit ilk akhma gelen de liman yapıldığı halde kömür g j r k e lime ile Zonguldak hemen saydı nem z olabilirdi? LimanİArı netmiyorum, Babıâlide bir defa eşey Nureddinin bir cinayete kurban yükleme ameliyesi hep eski usul hemen kömür işletmesi demek. Yol mız mı, fabrikalarımız mı, banka radılardı da bulamadılardı. Ne bir gittiği olmuştu. Herrvsn yanına lerle yapılmaktadır? Imkânsııhk , . larımız mı, okullarımiz r"i, üni'/er ilân, nc b.r takdim yazısı! .. İnkıkoştum ve hakıkaü öğrenince, bu yüzünden tahmil tesıslerı yerlerı ] m a b ü e ç o ğ u n u fau i ş l e t m e > a p sitelerimiz mi? Hangisi. hangisi bi lâbçıyız; Atatürke, enun fikirlet ; n y a r U m u m m ü d ü r C e m a l Z u h halden benim kadar şaşırmjş gö ne konamamış. tü Aysan, Idare Müdürü Nez.h zim olarak vücud bulabilidi? Mem rine bağlıyız, diyip dunjrvız. : B?ğrünen gardiyanlarla jandarmalara Zonguldsk deniz kenannda olleketi bütanile gözönünç aldıeımız lılık böyle mi olur? Sevdiğim z inhemen bir doktor çağırmalarmı duğu halde kömür nakhye ışınin Kıral ve kıymetli mesai arkadaş zansn bu m'llî varlık kaynakla sanm ne dediğini aramaz, ne vaplan ne kadar övülseler yeridir. söyledim.» rımızı hiç değl^e "karmca dual?n>\ ne kadar zorluklarla k?.rşı!aştığı Kömürün ne kadar meşakkatle "Karabaş t?cvidi» kadar yaygın tığını düşünmez. neler yapmak isIstanbulun tediğine kulak asmazsak bu sevGardiyanlarla jandaımalar, ger malumdur. Ikide bir çıktığını görmek için muhakkak ki çekten şaşırmış mıydılar? Yoksa, elektriksiz kalacağı söylenir. Şim bir ocağa inmek şart. Oraya girmeniyetleri, bir zorlu Kral düsmanı diye kadar buna sebeb limans.zlık dikçe herkes her türlü fıkir verenı, ölsün diye kendi haline bırak tı. Çok şükür bu sebeb ortadan bılir. Biz de öyle değı! miydik? Fa kalkmış, fakat Karadenizin halı • mak mıydı, bilemiyorum. Biloığım malum. Saati saat'ne uymaz. Fır kat işi yakından goıür görmez dübir şey varsa o da, Riyaz'ın bu pa tına haber vermeden patlar ve bü şünce tarzımız değişti. tırdılı müdahalesi olmasaydı, Nu tün münakalâtı bozar. Bir sabah Kozludaki Uzun Mehr.eddinin imdadır.a tam zamamnda Onun için havzanın I^tanbul ile med ocağına inmemiz kararlaştı. yetişilemiyeceğiydi. irtıbatmı karadan sağ'amsk şart. Bu maksadla vola çıktık ÇamaşırDostoyevski'nin romanlarındaki Boludan gecen yo'.dan istifadevı ; l a n m l x l ) elbiselerimizi hep değışIstanbul Belediyesinin. satısa arzcdılmis bulunan en dramatik sahneleri golgede bi düşünmek dahi sbestir. Çür.kü bu lanmızı, """5 faizli hâmiline aid elli milyon liralık 1934 istikraz tik. Başımıza üstunde emnıyet lâm rakan bu hâdisenin, umumi efkâr yol 440 kilometre uzunluğunda, çok tahvillerinin arava tatil günlerir.:n girmesi ve mali mübası bulunan bir de çelik miğfer da uyandırdığı tepki derinden de virajll ve iniş yokufiu. Demiryolu esseseler ile tacirler tarafuıdan vâki taleb üzerine itibari verdiler. Evvelâ mis'erin lüıumsuz 'degerleri üzerinden satış müddetınin 30/11/1954 akşamırine o kadar şiddetli olmuştu ki l zaten mahmul. Imkânlarının üstünde çahsıyor. Kalıyor sahil yolu. olduğunu sandık. Fakat bunun ne na kadar uzatıldığı ilân olunur. (15197) Kral Zogo, bir kaç gün sonra, he j derece elzem olduğunu aniamakta nüz netıcelsnmemış butun «idam» : Çok şükür bunun yapılrnasma başgecikmedik. kararlarmı «yüz bir sene hapis» lam.'ş. Bitt:ği zaman Islanbuldan Ocağa kendi isteğimizle indiğiZonguldağa dört saatte gitmek kacezasına çevirmek zorvmda kaldıybil olacak. mizi. başımıza bir kaza eeldiçi takdı. dirde kendimizin ve ölüm halinde Kömür havzasmda amele üc var veresemizin İşîetmeden tazminat (Artcası var) taleb etmiveceklerme dair bir de sened imzaladık ve siaara, kibrit. çakmak gibi eşyamızı daireye teslim eüikten sonra 6 5 rr.etre kutrundaki kuyunun başma gelerek k?fes tabir edilen büyük asansöre bindik. Asansör bizi büyük bir hız'a bir iki dakika icinde 300 metre r> nliğe indirdi Amerik^ılann ca vardımile yeni açılmakta olan galerilere daldık. Bu galeriler çok geniş sevler. Tamamlpdtğı zanan elektnkli vacon lar kullanılarak nakliyat yapılacakmi!?. î?ci!eıin çalışmalannı kayalıkları hava çekiçlerile nas'.l açtıklarmı. nasıl dinamit yerleştirip bunlan berhava ettiklerini pördük. Korkunc ve tehlikeli olduğı.ı kadar insana yüksek heyecan veren bir iş BilâVnre 200 metredpki katına çıktık. Burada kömür istih^al ediliyordu Her tarafta hava tertibitı. va?onetler, serid nakliye cihazları vardı. Kaygan ve dar gecinlerde tam on iki kilometre kntettik. Amelenin kömür kazd'âı direkle'le dolu sıçan yollarını gövdük ve bu ocaklann baslıca tehükesi olan griza gazinin nasıl arandığını anladık. Estanbul Bslediyesi ve Türkiye Emlâk Kredi Bankasmdan: **• Yamana imdad!... Aksu'da bilef^iz bir yolcu. Kimsin sen? Yaman!. Nereye gidiyorsun?. Amerikaya!. Kimden kaçıyortun?. Dayaktan!. Kim aüyor dayağı? Babam!. Kim bakıyor sana? İhtiyar büyükanam!. Anan yok mu?. Var. Ama bizden ayrı!. Yamanı yakalıyorlar, Izmire çi» karrr.ıyorlar, İstanbula ddndürüyorlar. Büyükanasına teslim ediyorlar. Soruyorlar: Yaman, artık uslandın; bir daha kaçmıyacaksm değil mi? Kaçacağım. Dayak yemek »• temiyorum. Okuluna gitsene!. Yakalı olursa giderim. Türk zeneinleri içerisinde bu kflçük zavallınm (afacanın değil!.) dayak yemeden adam olmasını s a j layacak bir kişi yok mu? Onu alıp üç, dört yüz lira verip bir yatıU okula Koyacak 20 milyonda kimsa kalmadı mı? Ona, kısa ömründe bir Cumhuriyet Bayramı olsun göst*r» miyecek miyiz? Bekle, Yaman; Allah büyük, sana da ummadık bir yerden bir kurtancı yaratıp çıkanr!. Ve bütün bunlan soyrederken Vr'zlere bir kanaat geldi: Canla başla. sessizce çalışan bu işçiye rıe verilse azdır. Onların çektijzi zahmeti eordükten sonra her zerresi bu evlâdlanmızm alın teri h^t+â kanları pahasın^ elde edüen kömü rü bu kış nasıl kıyıp yakacağımızı düsürdük. Madonin bazı verleri ser.'s. b=z' yerleri dar ve basık. Insan her an başım bir tarafa çarpıyor. Fakat rrJŞferler öyle vapılm:s ki hem basını koruyor. hem sadmevi tahfsf ediyor. hem de bir verinizin acıma sına meydan vermiyor. 5ÜN PARA KABULTARIHJ 8.KASIM.954 CEKİÜJ 30.KAİIM.51 İşçi Sendikalan Birliği Yap» Kooperatifinin Koşuyohında yaptıracağı evler İstanbui Işçı Sendikalan Birliji Yapı Kooper^tıfinin Kad'koyünde Ko» şjyolunda yaptıraçağı evlerin t»jneli bııgun saat 17 de törenle atıl = caktır. istikbalinizin keşidesi 125.000 75.000 TÜRK EKSPRES BANK . 1 kişiye 1 çekilışte TAHYİLLERİ PACA YER1NE ÇECER İSTİKRAZ İELEDİYESİ E VE13&I MUAPIYE 1 İNİ HAIZDİB. BELEDIYENIN /«rTıÛMAVEthSlLTMELEBÎNDE" GEÇIO VEYA KATİ TEMİNAT OLABAK. ALINlu v£ GWR1MENK.ULSATI§LARINDA ifd* »mniy») v« lür'at Ocaklsrda müthiş hava cereyanı var Zaten bu olmasa çalışmak im yakın hîssederler ve normal şartlar ! kânı olmaz. Vagonetlerin kimisi u a'.tmda yaşayan insanlan tahrik e]fak plektrikli lokomotiflerle. kimisi den, asabileştiren aslında basit düj de katırlarla çekiliyor. şünceler onlara tesir etmez.Ti I Uç bnçuk saat sonra vervüzüne Çok yerinde bir görüş olsa gerek. cıktığımn zaman güneş bize bir kat daha parlak geldi ve bize rehNihayet sÖTiikok fabrikasını da ! berlik edpn Havza Umum müdürü! nün deciği gibi. ışığın ne büyük görduk Bu mükemmel tesiste aybir nimet olduğunu daha iyi an ı ni zamanda katran, benzol, kreozot, ladık. | gayet saf ve beyaz naftalin ve daha bir çok maddeler elde ediliyor. Ocakiarda ne poüs var, ne jandarma. Pekı amele aras'n 'a kav | Işletmenin 254 yataklı mükemmel ga, münakaşa gibi şeyier hiç ol | bir de hastanesi var. Dispanserleri maz mı? i de ayrı. Burslarda yalnız işçiye deMerak ederek sorduk Havzanın • ğil ayni zamanda işçinin bakımile işlerile çok yakından ve candan | mükellef bulunduğu bütün aile efolan Zonguldak mil'.etvekili , fadı tedavi ediliyor. Başol sualimizi şu şekilde ' Tetkiklerimizden ve gördüklericevablandırdı: ' mizden çıkardığımız netice hulâ« Kat'i\yen olmaz Aşaçıcbki satan şudur: Komür Itletmesi mükemmelerin ne sessiz sadasız ç^lı^t'klarını gördünüz. Oraya gııenler kader len çalışıyor ve ıdarc edılı\ or Bubirliğı ttmiş kimseleıchr Bunu duy nun tevsii için hükuırıetçe de r'.Jen dukidiından tehlikenin büyüklügü gelen yapil'vor. Ancak yenilmrsi ni^beunde kendilerini Ailaha d"'"" '"i haza muşkuller var ki bun İşçilerin Sigortalar ve Ssndikalaı kanununda yapıimaiinı istcdikleri değişikW:ler ları bertaraf etrnek için biraz daha E.rlıgi İd?re Kurulu Bcşk^nı Kâ*aa Özkefeli. B'rlik Umumi Kdtibl RaJıınl gayret sarfı gerek. ve İstanbul Kaüfiya En başta malzeme sağlanması işi Oıdeliprman Mensucat Işçüerı Sendıkası Bajkant geliyor, Bu da döviz tahyisine bağ oun Ankaraya gimişlerdir. Heyet, Bir» lı. Alâkahlar başka taraftan kısıp liît Idare Kurıüu tarafından hanrlinan İş kaırmu ile Sigortalar v* bu eksikleri tamamlamah. Sendixalar kanunumm bazı maddttlaSor.ra ameleyi madene bağlama r.nde >vpılması istsnen tadilata dair i rvjtaiealarım havi bir broşunj mebusnm çareleri yerine geürilmeli. Bu İTd dağı acaktır. yolda hızla yüründüğünü sevineBir anakıza tecavüze kaliaşan rek görduk. üç kişi yakalandı Nihayet kömür müstehliklerinin ! Evveiki akşam Ismirden sehrlnıİM bu kıymetli maddeyi tasarniıla kul i gelen Ruhıde Arcania 36 yaşındatt iat> lanmalan şarttır. Bu sözünüz bil I (j;ı!per.r., Sırkecide otel ararlarkaa fohassa sınai tesebbüslerin bctşında • for MuhifJdin Goçmen. Kadri Ediı »» s:ıb'ka!ı Adil Gürce, anakıza tecavflıv blunanlara matultur. Kıreç tut , Kalkifmışlar. de\T.yeler tarafından f8» muş kazanları temizletm:yerek ko t rulerek yakalanmıjlardır. mürü hedeı etmek sadece gü:.?h değil, ayni za, :•.'' iru^ıjizütu.. j Oici cuisusJa hırsi2İîk Bu vazı seılınizi b l : : k r . lı t • t Sn t.. ::e Slrksci cf!1 eıindeld . Umum Müdür Cemal Zu.ıta Aysan h:rii7ÎV.jj t.r hayü artmıştır. Y*fQ,mzk otelinde krlan Fetiıi E«en iımln. olmak üzere bize Havzada bu tet rlc bir taşralı poüse başvurarak. ayni kikle.ınizı yapmamız ıçın azami cdada yatan Beytullah Yjkrelboyun, UolaylK cösteren ve ız;o,ıt veıe.ı r'jvarda asılı duran cekf i cebinden :370 lırasırı çaldığını ve ub'h erkv« Işletnv nin kıytnetlı elenn'ilarına cen otelden a.'.rıldgın, :ddıa etmiftt», P l , Beytuiüklıı ıramaktaiir. tesekkuriı bir vazıfe biuriz. t'»nbul MUstakıl İşçi Sendlhaîan