Katalog

14 Eldm 1954 ISKANDINAVYAj^ Amelelik ederek okuyan ve alıkçılık Enstitüsünün Amerikanııt ilk kâşifleri: yetişen milyoner eczacı akvaryumlarmda neler var? Norveçli Vikingler Röporlajı yapan: Sermed Sami UYSAL / \ Yazan: Aydemir Balkan Şehirden Röportajlar TroncThelm katedralinin tarihi İle (layan pri açık denize bskaralı iaKorveçin orta çağını da biraz an' ne tane anl?tmaya bashvor: latmıs oldum. Katedrali bir rehbe«•Leif Eriksson?. Kristof Korin peşinde dolaşarak gezdik. Kü lomb'dan tam beş asır önce Ameçük grupumuzda Fransızlar ve iki rikayı kesfeden Viking beyi. biz de Ingiliz vardı. Katedralin taşla Norveçli denİ7cilerin de en ünlü nndan, kemerlerinden ziyade reh atasıdır. Leif Eriksson «Kızıl Saclı berin anlattığı cengâver Norveç Erik» in oğludur. Kızıl Saçlı Erik Kralı Olav'ın bahtsız hikâyesile ve cok uzak ülkelere akmlar yapan o devlrdeki İskandinavyanm kanlı bir Vikinş idi. Oglu ordan da yave kan?ık biraz da müpbem tari man çıktı. Norvecten ufacık teknehile alâkadar oldum. Ortaçağın lerle Grönland'a kadar pitti geidi. Norveç ve îsveçi... îsimler ve vak Unutmıyan bunlar onuncu asırda alar sanki sisli bir âlemden çör:ü Avruoanın karanlık bir devire 2Ölüp geliyorlar... nGüzel Saclı Ha müldıiğü ortaçaŞda olmaktaydı. rad» ın, «Aziz Olav» ın, «Mağrur Kralımız Olav Tryg?ve=!ion y'Sit İngrid» in ve «Mavi dişli Harald o m Vikince Grönlad sakiilerini tsa tarihlerinde ne kadar efsane p3yı dinine 5okmak vazifesini verdi. Leif var acaba? Gayriihtiyari Bıöton Eriksyon her uzun sefere ç'karken efsanelerini, Tristan ve Yseult'yü gemisini bugün »ezdisiniz Trondhatırladım. «Beyaz Elli Yseult»... heim katedralinde takdis ettirirdi. Brötanyanm sisli haşin kayahkla Yeni sefer için «Beyaz Kılıç» isimil rında İskandinav efssnelerinin izi tekr.eyi ve korkıısuz elli yoldasını olamaz mi? Normandiya ve Bvö secti. Sene milâdî 940 Tıondheim tanya ortaçağda Vikinelerin istilâ kateHralinde Leif Erik?son YarataHasan Derman, arkadaşımızla konuşurken smda senelerce kalmadı mı? na cBevaz Kıhç» ı ve elli yoldaşmı Bir gün, idarehanede, sıfndan ama ı zaten her milyoner söze böy | Evet, okudum ki eczaeı ol» * +* tehlikelerden ve kötü ruhlardan miiyoner olanlardan bahsediyorduk. le başlar.) madem listenize bizi de dum. İptidaî, rüştiye ve idadiyi bi» Yorgun ve düsünceü dışarı çıkı koruması için yalvardı. Beyaz kılıç Başkalarına kolaylık göstermeyi djhil etmişsiniz. hayhay konusa rincilikle bitirdimsüliin gibi. fakat saelam bir tekyoruz. YaSmur baslamış. Damlalar kendisine ikinci bir meslek haline lım, diyerek teklifimi kabul etti. Tatillerde ne işler yapardınız? taş heykellerden. büyük kapıdaki ne idi. Eovu yirmi metreden fazla getirmiş olan yazı işleri müdürleVanmdaki maroken koltuga he Ne iş bulursam. Fırıncı çırak» idi. Leiş Eriksson bin küsur sene kabartmalardan süzülüyor. Sivri, rimizden Nazım Ulusay: nüz oturrnuştum ki kapı vurııiup j hğı, beıber çıraklığı, hattâ ame« Vasin kuleler yağmurla parlıyor. evvel pcnasız Vikinglerile Trond Bizim ev sahıbimiz de hiç ser içeriye bir hanım girdi. Karadeniz leük de ettim. V'elhasıl nerede paSo?uk bir rüzpâr. Hakon Yarl'ın heim «u fiyorundan denize açıldı. mayesiz ije başlıyarak milyoner vıtâyetlerinden birinde eczacı ımış. ra buHumsa orada çah}tım. Bildüdüğü iki defa uzun uzun ötü JYani ?u gördüğünüz sulardan. Be o.'nuştur, ded;. O siparıslerini verirken ben de et hassa Tzm rde incir ve üzüm ım« yor Vakit gelmiş. Hızlı adımlarla ] yaz Kılıç aylarca azgın denizlerde, Merakla sordum: r^fı söyle bir tetkik etüm: Yanva baiâjı y = pmağa çok para veriyoryürüyoniî. Arkama bir daha bakı sislerde buzlarda çalkandl durdu. İsmi ne? na konulmus iki basit yazı masası. lardı. Ben de o iş.te çok çaliîtınu yorum. Trondheim katedrali hey Leifin gemicileri anaforların, girMemleketimizde Balık Endüstrlsi kuruldufcujrün, avladığınm faıU balıkları denize Kasan Derman. 5ark Merkez İ K i ; s ı duvarda Faühin resmi. Bu Sonra lise tahsilimi yaparken yalbetli siloetile gri seman.ın kena daplanr., fırtınalann. buz dağlandökmekten kuı tulacağız. Ecza Deposu sahiblerinden. Eşı de tarrfta Atatürkünki. Camh bir cîo nız tatilleri değil, aynı zamanda kif nndan doğruluyor sibi. Trondheim nm içinde gözlerini bile kırpmadıbımızı geri çevudi; oys« ki, bedava wig büyük jeep arabasım işaret eı'iacı İstanbul Eczanesinin ishibi. I a l : > i c i n d e i ; â c eşantiyonları. Do geceleri de çalıştım. Meaelâ sinen (•) sokaklannı fiyora doğru iniyonız. : lar. Acaba İskandinav Tannsı degöndermi?tik. etti: yaptım. Sizia Ve Ubiî ertesi sabah Ha ; an D e r , l j b l : ' yanındaki portmantoda Ha malarda biletçilik Baitlimanındaki Balıkçıhk EnsKakmalı. oymslı rengârenk ahsab mir yürekli Odin gemilerine mi bin Lâboratuardayız .Hemen her rna Bununla yaz aylannda memıASirkecideki yazıhanesiıı'.n san Dermanın caketi ve beyaz frenk anlıyacağmız çocukluğum pek sıtitüsü Direktörü Pıof. Koss.vig'le evler. Ortaçağm yaneınlarından mişti? Leifin Vikinglerine bu ensada bir mikroskop, bir sürü kava leketi dolaşıvoruz. Göllerimizde yolunu tuttum. O hantal hanü gi gömleği. (Her halde kirlenmesin kıntılı geçti. konusmamıza devam ediyoruz. Emkurtulup zamanımiza kadar da ka gin ruhu ondan başka kim aşılavanoz... Kavanozlarda çeşid reşid. ırin tetkikler yapıyoruz. rer girmez çeşidli kokular genzımi dive olacak, bürosjna gelince be O zamanlar canınız en çok n« titünun Trabzonda, Çanakkalece, lanlan varmıs. Pen'erelerinde ci bilirdi? Yedi ay deyince kara göufakh balıklar... Morfoloji Enstitütsksdı. (Para kazanmanın ne püç ysz gömleği çıkanp sırtına kovu isterdi? Arabamzın suda yüzmek gibi İ5kenderunda birer rasad istpsyomı çekler riiztrârdBn sall=nıvor. YaJ züktü. Leifin cengâverleri karlı bir şey oiriuğu daha buradan an rer;l: bir gömlek giyiyor. Zaten Ha sünün formol havuzHrındaki ka bir hususiyeli de mi var yoksa? İşkembecilerin kebab ba$lan varmış. Bu istasyonlarda kimyageıpıur artnpkta. Hakon Yarl bir kere buzlu bir memleket yerine mutedil larılıyordu.) İkinci kattaki Şark davralar gibi... Teşrih sırası bekli Üzerine portatif bir sandal ler vazife görüyormuş Su ve bahk daha ötüyor. Adımlanmızı bızlan bir iklimle karşılaştılar. Beyaz Kı Merkez Ecza Deposunun hademe san Dermanm gayet sade yaşadı olur ya. onu. Nihayet ilk kazanyorlar... yerleştiriyoruz. Bu sene Eğridir ve ğmı duymuştum Hattâ hususl » cımdan bir kuzu başı »ldjm. nümuneleri göndeıirlermiş, En3tidınvoruz. Trondheim katedrali. l:ca doğru üstleri kartal tüylerile si: Mikroskoplardan birinde, balık Marmaris gölierine Sudak bahğı rr.bası bile yokmuş. Yszıhanesine Ticarete ne kadar bir «erm»' tüye .. krallnn. ef«ane!eri, korkunc Viking süslü kırmızımtrak derili adamlar yumurtalarını ve mide muhteviya koyduk. Burdur gölüne de, yavruye ile başladmız? İşte şurası, dye, Hasan Per s?bahları yürüyerek gelirmiş.) Profesör: hayalleri ile arkamızda kalıyor... koştular. Eriksson, Atlantiğin öte tını tetkik ettik. larını ve yumurtalarını ağızlarınia Hiç sermayesiz. Nihayet eczacı hanım gittikten İskenderun körfezinde yalr.ız tarafmda yeni bir kıt'aya çıkmıştı. mpnın odasını gösterdi. Şu. bahklaruı tartıldığı tera ! taşıyan Tdapina babğı. Bu gölün *** Ne ticaretleri yaptmız? barbunya tutulur. dedi; fakat. buIçeri girdiğimde bu milyoreri sonra, kibar tavırlı, güleryüzlü bir Üzüm dahi yeti^tirilecek kadar sızi .. ı hususiyetini jüphesiz bilirsinız. Tronf'rıeim'den a>Tilırken... Kendi mesleğimde çalıstım. rar1» balıkçilık çok geçmeden sönemizi. bürosunun başmda gayet insan olsn Hasan Derman anlatcak olan bu ülkeye «Vinland» de Şu, bahkların boylanm ölç (Vay benim köse sak#lım!) Bana «Norvrcin pn ss'in, en se^Sonra Şark Merkez Ecza Deposuna cektir. diler. Uzun taşlan dikerek üstleri mejj?u' buldum Önünde bir hayli mağa başladı: meğe yarar... Her mevsim bir adam yutar siz insanları Trordhe'm'lılaHıri) de daktilo olarak girrim. O zaman bu Sbeb? eski tü:kçe, yeni türkçe yazıbr, Babamı h'ç hatırlam:yorum. *** mi| diye bir efsanesini duymuştum. misierdi. Evet. cok yüklü, cok muh , ne Iskandinav harflerile kitabe'er n^ılsr vesaire vardı. Böyle bir i;işirket yabancıların elinde idi. Ben İskenderun bslıkçıları büyük Ben: annem büyüttü. kazdılar. Asırlarca sonra kuzey AEnstitünün bahçcsınde, geniş bir Onu bilmem ama, hususiyeti te^em bir rr.azinin bcki'iliSini ysihtida ettirdim. Şimdi «ahibleri bi tamah içindedir. Tamahlar büssnı röportaj için 2025 dakika ı% Bari annenizin servcti var mı nan insanlann büzünlü si^uncti. rr.erikadaki bu kayalarda Run al g^l etmenin pek insaflı bir iş olTürk. yüdükçe, ağlarının deliklerini kü salona giriyoruz. Burası Danid\ sularında... id:? Çok tath değil mi? Mütevazi bir Valde. büviik bir ma fabesi âlimler tarafından söküldü. Üstüste gelen kâtibler, müçteriçültüyor!ar. Delıkler küçüldüğün Feridin kışlık bahçesi imiş. Şimdi, anlamama rağmen ar Ne gezer? Beyaz Kılıç temizlendi, onarıldı. bir sürü akvaryumla dolu... ler ve sık sık öten telefondan 6 r Bilâkis' Sularında İngiliz tu zinin ha^retini çekenlerin gamlı Eriksson'un yiğitleri sılayı. fivorla tı.'t ok yaydan fırladığı için kenden daha fszla barbuny* avlanıyor Ya? Profesör Kossvvig'e sordum: je":izliŞi. sat bulunca sordum: zu vardırl sma, bir gün bitecek... (Bahkçılıkrını özlemeye başlamtşlardı. Tekne disinj doğru ilerley:p arzumu bil Tatilleri çalışıp kendi kendi Bahklarla ugraşma fikri ve iif Burada çok çalıştığmızı gSTrondhelm e^ki ka'elprin. «?to tn dikxat edilecek miihim bir nokdırdım. Tath bir tebessümle: tekrar doğıjya doğru yola çıktı. me baktım. riiyorum. Bari geceleri iyi istirav» manRst'rlann harabeleri irinta: Bahklsr vumurtlamadan avlan zevki sizde ne zaman doğdu? pek zengin sayıhnayz Evet; müshil diye aldığımız Kral Olav. bütün Norveçliler kor Oku;iunuz rr.u? On iki yaşında. dedi; o zaman hat edebüiyor musunuz? rle. muazzam katedrali. denizleri mamplı imiş!) kusuz denizcilerini yıllarca bekleda, avladığım her balığı uzun uzun, İngiliz tuzu .. k^dar en^in ma7i>ile zar^^Tiını ya Geceleri, ekseriya gündüzden İkinci DUnya Savas.mda (yani Şu Burdurlular ne gafil insanlar! dıreavan bir şehir PiraT düsünecek diler. Fakat onlan bir daha ETÖren kalan işlerimi tamamlamağa gayinsanlann balık gibi birbirini yedi inceden inceye tekik ederdim. Kabızhk bugün birinci derecede olursak rıİ7:m en büyük beldemiz olmadı. Deniz Tannsı Aeger, Beyaz Balık istiyen. gönlünü suya icoret ederim. Fırsat buldukça da yaği heneâmede) mayinler ve bomKıhcı ve silâhşörlerini yutmuştu. medeniyet hastahklarından biri... zsrım. okurum. bavd'manlsr vüzündcn bahkların da yar... Profesör Koss\vig de, yarım Gölleri sayesinde menı!ek^tl?rine de iivle do5i1 midir? Trondheim ise kahraman Leifi hâlâ Bil'nassa kimleri okursunuz? Hakon Yarl demir alıvor. H^va gözler. Aylarca süren kuzey kış telefat verdiğini ve azaldığını duy asrı geçen ömrü boyunca, gönlünü binlerce yerli turisti çekmk işten denizlere ve ballklara kaptırmış... muştum. Ne dersiniz? Refik Halidi, Tevfik Fikreti, ivîce karardı. Bu aVsannn karan^! gecelerinde Svolvar balıkcıları fır Şu akvaryumdaki minimini bile değil... Düsünün ki, harb yüzünden j fıkra muharrilrerinden Doğaa *'ndan zivade. bulutların fivora vı tınalı havalarda ejder baslı bembalıkçılaıda avlanamamıştır. Bu, balıkları görüyor musunuz? Nadiyi. Burhan Feleği okur, gü5'lmasindan. Zaten bu kadsr kıt beyaz bir eemi hayali «ördüklerirıi Evet. bombardımanların tahribatını telâfi zel buluşlarına bayılınm. Lâfı uzattık. Bahkçılık Enstitüsü ^evde aksam karanlıSı diye bir şpy babadan oeula naklederler... De Kördür bunlar... etmez mi? Pazsr günleriniz nasıl gecer? için bütçeye konulan para anamı bu avlsrda pek vok. nizler kralı yiğit Leif kolları dü Ama. camlara ve birbirlerine zın sütü gibi helâldir. Bupün bu Dünyanın dörtte üçü su.. Bu Pazarları da aşağı yukan çaTrondheim arkamızda vavas va mende. kızı! saçlarıriizgârda,dimdenizierin babklarını ne 3tom. ne ! hiç çarpmıyorlar! lışmak, okumak ve yazmakla. Eğparayı çok göıenler yann ne ka va« uzRkUsıvor. Bu eüzel şehri bir dik Aeper'le cenkeder dururmuş.i) Mihanikî his organları gayet dar aldandıkhrım idrak edeceklsr dsha eorebilccek miyim? Pönüsü hid;ojcn azaltabilir. değil mi? lenciğim pek nadirdir. (Zaten ko Sven Högen'in hikâyesi burada Bir âlim tecrübesir.i yapmış: iyi inki^af ettiğinden. . Mcksikada ve utanacaklar... nuştuğum m lyonerier arasında eğt'vec ürerinden yapacpSiTiır icin \ bitti. Hava iyice sofumuştu. Açık Atom bombası patlatılmadan evvel bir mağaradan alınmışîardır. (Kör lenceye düşkününe, daha doğrusu Acaba utanacaklar mı deibiniz? npk de ihtimal yok. Kimbiür bir Bikini'de balıkları tetkik etmiş. A bahklara imrendim: Pis »okaklarıbiraz eğlenenine hiç rastlamadım. daha ne zaman kısmet olur? Belki denize çıkmak üzere idik. Küpeştom patlatildıktan sonra. balıklarda mızı, bazı vatandaşlanmızın kaba Halbuki bu seriyi ben f'Milyonerde hiç olmaz. Fakat kendine e"k teye dayalı bir müddet ses çıkarmadan durduk. Sonra Sven'i hayal Galatasara.vda diplonıa tcvzi hareketlerini görmemek için!) ne azplış, ne de değisiklik görmüş. lerimiz npsıl eğleniyor?» diye h«büyük gelen katedrali. gri ysg Şu da tropikal bir bahktır. Biz O halde bomba ile balık avı töreni zırlamak istemiştim. Doğan Nadi: murltı semanm altmdaki kaleleri ve düşüncelerile bırakük. Içeri gir adına «kıhckuyruğu» diyoruz. Bir Galatasarayın 19531954 cicrs yılı lise ile bu kuz^v beldesini. yaslı ve di' dik... niein vasaktır? •Ekseri zenginlerimiz gayet sade Bazı memleketlerde, mesîlâ dişi, ayda 50 yavru yapar .. Husu ve orta kısım ır.ezunlarınii diplonıa '.evzi ber Trondheim'ı hep hatırlıyacağız. hayat yaşarlar. Onun için »ermay* 1 töreni 16 ek;m cumareî günü Afı ika sahilleıinde âlimler bomba siyeti bu kadar değil... Yavru yap da okul konferans salonunda saat 15.30 siz işe başlayıp, milyonlar kaza4 tacir hakkında (akibat aeılıjor •% % s|' yapılamış dişiler günün birinde erkek o caktır. Dün Vali muavini Asım Büyüklünün ile balık avında hic bir mphzıir nanlarla röportaj yaparsan asıl o îyice yannmıs olarak Hakon riyasetinde toplar.an İhtikârı Tetkik görmez. hattâ kolavUğı bakımtn lur: hattâ baba olur! enteresan olur. demişti. Meğer n« IstikUl marîimn ıftylenmefinden Yarl'ın eüvertesinde duru'onız. Komisyonu, t dosyayı incelemiştir. Denizler kadar derin bir ilim lonra Okul Mııdürü Macid Soner ve me Yanımd^ Karahuda i!e Norveçli dos dan bunu baiıkçılaıa tavsiye edeıkadar haklı imiş. Her milyonerimiz, Etiket koymak mecburiyetîne riayetbu bahkçıhk mevzuu. dedim... A tunlar adına bir talcbe konuîmalar ya tumuz Sven Högen var. Gemimiz sizlikten 1 ve ihtikâr suçundan 3 olmak ler. eğlenceyi sevmem dedikçe kendipacaklardır. sini hstırladım.) Simdi, profesör ve biyologlarla ziz profesör, bütün bu akvaryun.Fivorun akıntıîı sulannı geciyor. üzere 4 tacir hakkında kanunî takibat 3 ay önce ölen bir kaflının biılikte Enstitüyü gezivoruz. Gayet lar dolusu balıkları neyle beslersi Sinpmaya, tiyatroya, yahud Kavaiiklann eavet yakınındayız. açılmasına karar veren korr.isyon iki dosyada suç unsuru bulsmamıştır.' niz? numtazam bir kütübhaneye zehirlendiği iddia ediHyor başkp. eğler.ce yerlerine gitmez miSahildpn ?is düdükleri •isitilmekte.. \anuk Kcmal ve AIi Ekreme Pireyle! fBizim evin D. T. T. j Mecidiyeköyıinde Lâlebahçe sokiğın Fener'»r hayal meval seçiliyor. HaBir duvarda baştanbaş^ klasörler siniz? para etmiyen pireleri hatırıma da 21 numaralı evde oturan Teofil O kon Yarl yılan gibi kıvrlıvor. Bir j aid bazı eşya Belediye Müzcsine sıralanmış... Hayır, pek nadiren giderim, pinik. miıddeiumumiliSe bir dilekce ile bağışlandı Burada 15.000 travay var, de geldi. sırtım kaşındı!) «amanda hattm 1 t>kib ediyoyruz. ı Ama sevmediğimden değil. Vakit mümcaatle bundan 3 «y evvel ölen 72 N'amık Kemlzade AIİ Ekrem BolaProfesör: diler: yeryüzündeki bütün baiıkbularradığımdan. Tiyatroya gideyajındaki annesi Mayrar.ın zehhiendi Şamandralarm i' /'nde kamnanalar yırın kızı Beraet Enata. babası Ali Ek Su piresile, diyt tasrih etti ve gini iddia etmiştir. çılık enstitülerile temas halirHeyiz. »cı acı calıvor. Alaca karpnlıkta sa rem ve dedesi Namık Kemal Beylere mediŞ'm için de üzülürüm. Çün» M'.ıddeinmumilik iddia üzerne tahki hil daha yakm. kavalar daha sivri aid 12 hokka ve rıhtanlıjı 2 kalemtra?. Her veni buluf bize eelir ve ince bir fıçıya bir bez kepçe daldırdı: kü duyan ve düşünmek istiyen bir knta h'ilamıştır Lün.ım görüldüğü tak "öriiniivor. Dar bir boğnzda bir yı H kamş kalemi, içinde 33 fotograf bulendikten sonra dosyamızda sakla • Kırmızı renkte binlerce piıe... 'nsan için sahnenin bulunmaz bir dirde Mayramın cesedi meza.dan çıka| * * * £ın deniz kuşunu havalandınyo lunan büyük bir albümü. beyitler ve mekteh olduşuna insnınm. rı!fîk. nıorpa Könrieril>=cek'ir. ruz. Çığhkları çan seslerine karışı resimlerle süslü bir paravanı Belediye Enstitünün ilml neşıiyatı yanin j Enstitünün marangozhanesini, a Zannedersem bir tek oğlunui Yüksek Ziraat Mühendislcri Slüeeler Müdürlüjüne hediye etmfstir. da. popüler yayınları da var. İlmî ! tölyesini, deposunu gezdik. Depoda yor... varrr.". o da kolejde okuyormtn? Bu eşyanın. Aşiyan Müzesinde tejhiBirliği yeni idare hcyeti noşrivat. Türkiyedeki bütün resmi deniz motöründen motosiklet ve Evet. Sven Höeen. aczından hic sönmi rine basîanrniştır. Türk Yuksek Ziraat Mühendisleri kütühhsnelere gönderilirmiş. bi c i'!ete kadsr herşey: balık ağ b:rliği idare heyeti fu şekilde kurul yen pinosile düşiinmekte. Birden; O halde, bu kanar çok para Geçenlerde umurr.i bir kiitiib ; laıının çeşidi: balık kepçelerinin ınustur: Çocuk Hastanesi Diş Tabibi « Size Leif Eriksson'un hikâye kazanmak isteyhjniıin «ebebi? LONDRA GAZETE GREVİ Londrada gazetelerin bir gün Reis: Doktor Sabahaddin Kapar.i, hone, fiatı yü.ksektir diye bir kita ; envaı var . Atölyede. balıkçı ge Farayı hiç bir vakit para sasini anlattılar mı?» diyor. HİKMET KARABEY intisar etmediğini bildirmiştik. İki sendika arasında çıkan ihtilâf • I rnilerinden birinin dümeni tamir Sekreter: Tarık Esin, « Hıvır» diyoruz. Mııhüsebe: Necaü Aygör, yüzünden Londralılar 24 saat gazetesiz kalmışlardır. Yukandaki hibi olmak için değil, sadece paBeya^lu tstik. Cad. 421/1 e nakletti (') Birinci yazı 11 ekim 1954 : ediliyordu. Nesrivnr: tlhsmi Tanrıverdi, <r Öyle ise, diri]p^in» diyor ve İstiklâ] eczanesi yanı. Eübi'nin üâtü resimde. grev yüzünden günlük gazeteler satamadığını ilân eden ra y a muhtac olmamak ve paraya te. ;hli nüshamızda ç'kmştır. | Genjş bahçede. Profesör Koss Üve: Ce!âl Ilfaz. boyun iğmemek için kazamyorum. fivorun aszmdan göı ünmeye başTel: 43340 dükkânlardan biri görülmektedir. Sonra gecoli gündüzlü çalışmam «(IMHIKİYKT» in Tefriknsi: 3 8 işten aldığım zevkten ileri gelir. daşı hayran oluyordu. Artık Gülün Ama içmeğe başladımz. İşin tuhrfı, hırıltılı olır.asına rağmen yeknasak dan yirmi beş sene sonra mücev Başermak, muvaffak olmak, d ü rahatı iyice kaçmıştı. Fiörtleıini e buna kimsenin sesi çıkmıyordu. Eir günlerin bittiğini. büyük bir gümherleıini kızına vermek üzere o şündüğünü fatbik edebilmek, bir ve getirmeğe çekinij'or, babasma gün bsn. Beycfendinin ilâcUnnı bürtünün kopacağmı anlamıştım. dasına girmişti. Ben zaten mücev sporc'jnun, bir muharririn, bir şaimütemadiyen sizi çekiştiriyordu. veriyordum. Gül geldi. Adam evGül, mağlubiyeti kabul edec»k herlerin eksLk çıkacağmı biliyor rin aldıeı zevkten ferklı olmssa Onda. bir kere daha anasını gö velâ hicidetle kızına sordu: tiplerden değildir. Anasmın ah dum. Heyecan içinde idim. Mu gerektir. Kaldı ki çahşmalarımın rüyordum. Ve bu görüş beni git Leylâ nerede. gördün ırü? lâksızlığmı. babasının gurunınu. ce hakkak bir patırtı kopacaktı Ni rr.ühim bir kısmmı işimden z'yade t'kee size yakl ==t!rıyordu. Fakat ne Kız. kötü bir gülüşle güldü: saretini alsn Gülden korkmak lâ tekim adam. yatak odasında uzun meslekî v» içtimaî tesekVülUrcîîki cle olsa mevzuubahs kendim olma Nerede olacak, aşağıda içiyor. zımdı! Ama siz bunun farkında hjle Yazan: PEKİHAM ZORLU dığırr., vaziyeti kerşıdan seyrettimüddet kaldıktan sonra çıkar çık çalışrcalpnm te.sk'l etti&i için. badedi. değildiniz. Tahrr.m ettiğim gibi m«z derhal beni çağırttı. Ben, ne na ayrıca bir zevk kaynağı obnak: Arırdan kıskanç''gı. kötü fedemiyor, arkadaşjarına inu gös beti de, samimîden ziyade göste | <ını irin sizi kıskanmasım biraz Derhal adamın suratı değ şti. o gün geçtikçe Feriduna kapılnnğa, ; oluısa olsun hiç bir şeyden hatadır. Miğü. "' Ba'osdan tehev . ürü, ce termekten utanıyordu. Zanneder rişte idi. Adamın emniyetle. aza I ci» haklı buluyordum. da sınttı. Hayretle. dikkatle ıkisine Feridundan başka bir şey görme j berim olmadığını söylemeğe karar : tareti almıştı. Daha beş yaşın sem boyu uzayıncaya kadar onun metle benim diyebileceği ikı şeyi Eeyefendiye gelince. o * zi deli de baktım. Bir şey söylemîden an meğe başladımz... Gül, ilk âefa I vermiştim. Mümkün olduğu kadar çer? Normal bir gününüz narJ geTia çotucken başkası dokunmasın gibi kısa kalacağmdan da korktu. vardı, Parası ve kızı. »ibi seviyordu. Muhsk'ak ki ilk laşıyorlardı. Memnundular... Yüz haklı olarak sizi çılgınca kıskrjn: sakin görünmeğe gayret cclsrek ^iiye o deii gibi sevdiği bebeğin ; Dokuz, on yaşlarında iken kıaa Gül, on dört yaşına girir.ee gü ksnsını sevdiğinden daha fezla se lerindeki manadan tiksindim. Ve o yordu. Sizi Feıidunun gözündrıı ' Beyefendinin odasına gittim. Ysl Günün ssatleı; işlerrmi karşıaaşını tereddüdsüz kırmış, hidde •, kmağa ye«mediğ; \i\r\ nasıl geçboylu, kızıl saçlı. çilli, kemikli yüz zelieşmeğe başladı. Boyu oldukça viyordu. Onu asıl kendini sevdiği anda size ne kadar bağlı oldu^'.ınu düşürmek için elinden geleni yatinıien kuduz bir köpek gibi et i lü, çirkin b'.r çocuktu. Bu yaşlar uzamış. renk, hayat dolu bir kızzannettiği için sevmişt:. Sizi iste ; anladım. Ama ne yazık ki »lirr.den pıyordu. Kaç kere sizi küstahra . nızdı... Uşakları. herkesi uzaklaş tiğinin fs:kmc'a dshi değilim. Farrafa ssldırdığı halde bir drrrla göz j da her çocuk çiıkinlejir, kında oîduğum bir şey varsa, çalıgGülün olmuştu. Artık flörtltri vardı. Giz mediği halde başka türlü yapmak bir şey gelmezdi. Size nasihat c'ahi çekiştirdiğni duydum. Bütün er j tırmışü. Bana kısık bir sesle: Kgpıyı iyice kap=! dedi. vası dökmenrşti. Ancak babasın t tipi büsbütün kaldırmamıştı. O sı li gizli aşk rr.ektubları yaz:yor, ran eünden gelmediği için seviyordu. ! m?k ist:vsn'er idn gLinün saatleriverebilecek vaz'yette değildim. Een kek arkadaşlarma yılıştığırjzı, avu Korkunç bir hali vardı. Yüzü nin az olduğudur. dan tokatı yediği zaman duruldu. ralarda bir çok defalar Gülün ay devular veriyordu. Bu bakımdan Sizs!z bir dakika yapamıyor, kısde onlar gibi böyle devam edecek kat Ekremin metresi olduğunuzu morarmış, gözleri yuvalarından Bu. hayatının ilk tokatı id : . Gene naya âdeta vahşi bir kederle bak da anasına çekmişti. Çok daha ser kanolıkta ise kızını da bastırıyorIjlerini günün s?:ıtler:ne bile olursanız süratle sıhhatinizi, gü söylüyordu. Feridun manıyor ınuy j uğramıştı. Üstüme doğıu yürüyeşaşkın gözlerle babası zannettiği a tığını gördüm. Babasında da aynı best bir zamana tesadüf ettği için •lu. İkisi de size düşmandılar. Biri s!ğdıram:ysn bir instnı daha fazla zelliğinizi kaybedeceğinizi 'lüşün du? Niçin inanmasın. Ne düşünü rek: dama baktı. Sonra o küçücük ço korku vardl, O da kızına ürkek daha rahat. çok daha eğlenceli ya 'oğrudan doğruya nefret ettiği. öişgal etmek her halde insafsızlık yordu? Bilmiyorum... Gördügüm, Kaliak! dedi. Karımla birlikcuğun gözlerinde öyle büyük bir bakıyoıdu. Onun muhakksk güzel şıyoidu. Erkekli, kızlı arkadaşları teki de deli gibi sevdiği halde se meğe başladım. Aradaki .'ark, on bildiğim bir s.ey varsa size karşı olurdu. Onun için insaflı davranjp lar memnun, ben üzgündüm. tin, değl mi? : kin göi'düm ki. üıktüm. Daha o olduğunu istiyordu. Acaba o kızını köşke geliyor, dans ed.yoilar, oy vılmrdiği ic n... Ben ki bütün haröpo'taia bursda son verdik. olan ârzusu azalmıyordu. Hattâ Bacaklanmn ağnsını duymuyor işte Lcylâ Han:mcığım, aylar bcy zaman Gülün anasını bastııacağını sever miydi? Garib değil mi, bu naşıyorlar, otomobillcrle gezmele y>tımı üzüntülere tabsmmülle gegün geçtikçe fazlalaşıyordu. ; gibi idi. Olye şasırm'ştım ki hiç bir lece ai'ka arkaya yuvarla.up fc;iŞehir Meclisi üyeleri hakkı na da pek evet diyemiyeceğim Çok, re gidiyorlar, piknikler. mehtsb ç rdim, sizin gösteı cliüî niz vakur Artık ikiniz de birbirinizi istecîi şey söyliyemedim. O devam etti: Eize, uzun uzun Gülün çocuk hastalık halinde majrur olan Sa safaları yapıyoılardı. Artık Gül trhammiile şaşırdım İlk zamanlar yordu. Derken bir gün Gülün pehuznrlanru iadeye başladılar Söyl°?ene mırdar kopek. j\e luğunu, gcnc kılzığını. kabahatlc deddin Bey, kızını jımartıyor, güs mesuddu Herkes onu pohpohlu Gülün tccavüzlerini hi? anî?rr!a şinden. bahçeden bir adam girdi. einizi açığa vurmağa başlamıştınız. Şehir Meelisl üyeleri tarafmdan usu!: rini, günahlarını anlat^cak değiüm. lüyor, herkesin onu beğendiğıni, yordu. O da kendini dünyanın en nazlığa gelirdiniz. Ancak işi büs Penceıeden gördüm, çok güzel bir Bunu Gülün anlamamasına imkân susuyorsun? Her halt!nı bi!ird n, • i7 olarak elınan ha'.î'.".ı hu^urlarıri Be=j Bu pek uzun sürer. Fakat bir kaç hürmet ettiğini istiyordu. Ama bu güezl, en beğenilen kızı zannedi lütün azıtıp s : ze bir hizmetçi mua adam. Gül, daha beş yaşında iken yoktu. Bazan kızıl gözlerinden â değil mi? Senden bir şeysini SÜÎ 1e<jive}e İ3desi hnkfcıiiöa ifpilücre gerekti tm'm vüpı!rvî t.:"'^:!a raŞmen kelime ile ba^ı şeyleri izah etmem sevgi miydi? Hayır... Belki pek yordıı. Fakjt bir gün siz gekliniz. •""lesi etme?,e başladıktan onıa kafasını kırdığı üniformalı. pırıl deta alev çıkıyordu... Ürküyordum. l.iınazdı. Yavaş yav&$ vpr'yeti kavrıvor bu^une k<îir nur.k ;ki Vv. psrayı isde lâzım. Ş'mdi size pek güliinç gelir küoükken onu severdi. Fakat git İııce, uzun boyıınuz, başak rengi : "'i de onu yerine ohırtma|a baş tılı bebfğinden sonra ilk defa â Size bir külülük yapacak diye... etm;s! : r. Iiiiniard:ın birisi «lıi meclll r ama. ben eminim O riinHen sonra likçe baba, kızın halleri acayibleş saclarınızla bir ışık gibi küşke gir I 'Tİını?. Siz gittikçe her df.kika k: «ıktı... Öyle 2ar.nediyorum ki Fe Halbuki buna vakit kalma.iı. Ya c'urn Güzüme e':r''e!r kâ>îid ilis!'. ,iv=ie*in 'en İTT.aiI Vefn 110 lırf,). di1 F^vu^ıın .r.ekfubu D;mek So ğeri de Ka?im Pe!:çen f."î30 llra) hakkı Gül. babasından nefret etti. Sev mişti. Gül baba?ının yiizüne eül dir.iz. İşte o günrlpn sonra Gülün r 'lan izzeti nefsinizi, tizüntülerınij.i ridun ile siz de daha ilk görüçte pacağını .. Birden yirmi boş | h " ı ' r u cün Eelcrliye kas.'ı^ına yatırmışgili bebeğinin kırılmssına sebeb o mek icab ettiğini hissediyor ve esasdeti sönükleşfi. Daha sizi ilk bir lâkaydî, istihza maskesi altın birbirinizden hoşlandınız. O ilk Leylâ Hanım. biliyorum f?zla m.iys yazıvoıdu J f€r,e evvele dönniüş pihi oldum. lan ve ilk tokatı atan çirkin a Hnden geldiği kadar o şekilde ha cördüeü anda çılgınca kıskandı. a saklamapa başladımz. Kocanıza günü hatırlar miîmız? Benim tep uzattım. Ama başka türlü anlatÜyelcr syın 15 ine kadar paralannı d^mrlan nefret efti. Bir kere kızın reket ediyordu. Acaba baba buna Kendini bütün bejcnnv'şliğ'ne rağ 'hünet etmivordunuz. Zaten l.una <;:m elimde ayakta dikili kaldığnn, mak elimHen gelmedi. Zaten artık ['••mde gene o menhııs kı?katichîi( yntnm'i'k'irj t^krlirri? Bcl<?rii>p H??sb n. Acaba neler yazmıştı'' îslrri Mı.:rifr!üfü. pîraların icrs van» güzFİİiğe za'fı vardı. Babasının o kânıyor muydu? Bilmiyorum. Bilsonuna B?M>m. Sonu... men i<iîin daha şüzel olduğunuzu nck im'^ân da yoktu. Öyle ;ıkı biı Fcridunun ilk geldiği günü... (Aısası >ar) Usıle tahsıl: yolur.a gidtcelrhr. kadar çirkis «lr»ı»«iwi bir türlü ai diğiffl bir fty varsa, onun muhabSadeddin Eey, karısımn vefatın^fzdi. Ustelik siz; her göıen arka konlıol allmda yajıyoıdunuz ki... ben daha o zaman bütün vınltıu, Ztfırdan Mityoner Olantar; 3 Ayda 50 yavru yapan dişi balık, bir gün erkek ve hattâ baba oluyor Meksikada bir mağaradan getirtilen kör balıklar Akvaryumdaki yüzlerce balık ne ile besleniyor, merak et mez mUiniz? Röportajı yapan: Reşad Enis J GIRDI