25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 Ocak 1954 CÜMHTJRÎYFT r'I Merahlı Resintler ÇOCUK DAVASI Türk çocuğumı el açmaktan kurtarahm Yazan: Osman K. Akol I Korunmaya ve özel egitime muhtac çocuklar meselesi, bilhassa İkınci Cihan Savaşmdan sonra her millet İçin en başta gelen sosyal davalardan bıri olmuştur. Filhakika harbe girmiş veya girmemiş olsun, yülarca süren o badırede, mil yonlarca çocuk anasız babasız. sefalet içinde ve himayesiz kalmışb. Kendi kaderleriıne bırakılırsa, bu çocukların, milletin yannki kadrosu içinde ne tahribkâr tesirleri olacağı meydanda idi. Bu yOzden meselenin topyekun ve devletçe ele »lmmasında zanıret vardı. Fransada 1945 te kabul edilen bır kanunla çocukları aile içinde ve aıle dışında, her cepheden ve hayatlannm her safhasmda korumak üzere geniş bir teşkilât meydana getirilmiştir. Bugün bütün Fransız çocukları devletten her ay 12,000 frank, bizım paramızla 120 lira yar dım görmektedir. Bu yardımın, bizde yalnız memur çocuklarına inhisar ettirilen »yda 10 lira gibi sembolik olmadığı meydandadır. İngilterede çocuk meselesi bir devlet işi olarak ele ahnmadan önce, geni; ve esash bir tetkike girişilmi?, iki yıl süren bu tetkikler sonunda yayımlanan raporda, korunmaya ve 5zel eğitime muhtac çocukların, çocuk nüfusunun yüzde 1520 si bulunduğu tçsbit edilmiştir. Bunun üzerinedır ki dava, 5.7.1948 de kabul edilen Çocuklar kanunu ile, bir devlet işi halinde ve en geniş manasile ele almmıstır. Orada her çocuğun bir kamesi rurulmakta ve çocuk müstakil bir if »ahibi olasıya kadar bu etüd devam etmektedir. Bizim ilkokullanmızda tutulan sembolik tetkik {İ9leri, ortaokula dahi gidememektedir. Çocuk. bizim için, bir meçhuldür. Bugün dünya çocuklarının 900 milyonu bulduğu tahmın edilmektedir. Mütehassı^lar bu çocukiardan ortalama yüzde 80 inüı, yani 720 milyorunun yıyecek, giyecek, sağlık bakımı, mesken ve eğıtim hususunda yardıma ve içtimai himayeye muhtac olduğunu ifade etmektedirler. Bir dunya teskılâtı olan Bırleşmiş Mill^t'er bu feci durumla ehemmıyetle ılpılenmiş ve 1412194ü da kabul edilen bir statü ile, Birleşmiş Mılletler Uluslararası Çocuklara ysrdım fonu (1) kurulmuştur. Bu teşkilât ırk, dın, dıl farkı gözetmeksızın rjııtun dunya çocuklarının yardımma ko»maktadır. Teşkilât Türk çocuk!?rına temiz ve saf süt verilmesi içın bir pastörize süt fabrikası kurulmak üzere 150.000 dolar tahsıs etr miştir. Ünicef genel sekreterı PaulHenry Spaak ile hıikumetimiz arasında Ankarada imz^ılsnan bir anlaşma ile tahpkkuk eden bu yardım neticesinde, Atatürk Orman Çıftlığinde, fabrikanın ınşa«ma baş lanılmıstır. Bu çok mühim proje ile, Türk çocuğunu koruma mevzuunda mesuliyetU bulunan M Eğitim Bakanhğı İlk Öğretim Genel ] Müdurlüğünün adeta zorla ilgılendirıldiği hazin bir vakıadır. fından yürütülen çocuğu koruma işleri, bizde, esag vazifesi baıından aşkın olan genel müdürlüklere, bir ek meşguliyet olarak ve hattâ bir kanunla dahi teyid edilmeden verılmiş bulunmaktadır Bu yüzden memleketin, devlet ve mahallî teşkilât bütçelerinde, korunmağa ve özel eğitime muhtac çocuklar için her yıl ayırdığı 4 5 milyon hra heder edılmektedir. Aynı zamanda bir kalem üstadl olan Prof. Dr Fahri Gelâl Göktulga, «bu büyuk 1} için evvelâ ne lâzımdjr? Para diyecekler çok buluaur» diyor ve şbyle devam edıyor: tBu. lâkırdı bile değil lâfbr. İş için para, imar içm para, tamir için para, ihya için para, ibda için bile para sözü aneak lâfazanlann lâfıdır. Nazariyeciler, projeler biıde çoktur. Fakat lâfla şimdiye kadar hıç bir gemı yürumüş değıldir. Gemiye, makuıesizse bile, sadece rüzgâr lâzundır. O riizgâr if bdmenin büyük rüzgândır ki eaüğı taraf pek belli değildır. Yelkenlerıni doldurmak için poyraz olmaıaa lodo« olsun, lodos olmazsa gündoğrusu olsun, elveri ki esen rürgârdan bile gemisini yünitmeği bilen bir ehlivukuf bu işin başma getirılsin. O ehlivukuf bizden, hattâ. bır jey bile, istemıyecektır. Çünkü istedigi zaman ehlivukuf değildır. Çünkü bizde her şey ilk muvaffakıyetlerden aonra kendıliğinden gelir, ara hizmet eder. Hele o zat, kimae, elımıze bır geçsin .. O raü Avnıpaya, Amerikaya gSnderip incelemeleı japtırmağa, enuali müesseseleri tetkik ettirmeğe de lüzum yoktur. İşe, her ise sanatkâr mizaçlı adam, muhayyıle sahibi adam konduğu gun muvaffakıyet de hazırdırAtaturk için yazdığı cânım yazıda tbaştan anlarım ben, bu benim sanatımdır» diyen üstaddan bır sey »ormak isterdınr Böyle bir zat da olsa, mademki işe konulacaktır; onun «formalıteler, müfettışlere, mevzuata bılt meydan» okunma^ma değil, onu İse koyanlara yaranma yolunu bulmadan, dâvasına hizmetkâr kalmaiina ıhtimal verebıhr misıniz? Şehir Tiyatrosu Edebi Heyetinin açıklaması Şehır Tiyatrosu Edebî heyetı namına Reis Profesör Sabri Esad Sıyavuşgil tarafmdan ju açıklama yapılmıştır: Vatan gazetesinin 17/11954 tarihli nüshasmda Adnan Uygur imzasile neşredilrrus bulunan bir okuyucu mektubunda ve gazete tarafından buna ilâve edilen notta heyetimize karşı ileri sürülen it hamlara cevabımız şudur: 1 Garson ^Kanin'in halen Küçük SSahnede oynanmakta bulunan (Dünkü Çocuk) ?dlı esennin (Türedi) adıle heyaümizin tetkikine sunulmuş olduğu yalandır. 2 (Fareler ve İnsanlar) piyesinin de Edebl heyetimizce reddedilmiş olduğu yalandır. 3 Senelik repertuarın tanzimmde Edebi hevetin rolü vokrur G«orge Devine, «Her Şeye Rağmen» taı temsiHnde bulunacak İngiliz Kültur hevetinin davetlisi olarak jehrimıze gelerek, biri Edebiyat fakültesinde «Tiyatroda şi'rin gelişmesi» ve diğeri Küçük Sahnede, «İngiliz tiyatrosunda rejisörün mevkii ve metodları» konusunda ilgi çeken iki konferans vermiş bulunan. İngilterenin Young Vic tiyatrosu müdürü tanınmıs rejisor George Devine. Londrada^ temsilınde Vivien Leigh ile birlikte baş rolü «ynamış olduğu «Herşeye Rağmen» piyesimn, Şehir Tiyatrosundaki cuma ak;amı temsiüni seyretmeğe gelecektir. «Tarih boyunca tiyatro» Turhan Düligılin 194950 yıllarında İzmir Şehir Tıyatrosunda bulunduğu sırada yaptığı «Tiystro tarihi konuşmalan» ndan özetlenen «Tarih boyunca tiyatro» adlı ceb kitabmın birınci cildi, «Seçilnuş hıkâyeler dergisi» kitablan» arasında yayınlanmıştır Turhan Dilligilm bu kitabmda, tiyatro fı'li, tiyatro sanatı, tiyatronun anavurdu, tekâmulu. dın ve tiyatro, yeniden doğuş. propaganda. tiyatro ve kültür; Çin, Hind, Japon, Mısır, Yunan tiyatrosu, Dionysos, Roma tiyatrosu, Orta zamanlarda tiyatro ve Renaissance tiyatrosu konuları ele aiınmıştır. Büyük Adli Hatalar LTON POSTASI! İngilterenin Atom Fabrikası 1 Ingilterede kurulan atom fabrikası, sivil ihtiyaclarda kullanılacak radyo aktiv maddelerin imâ!lne genis ölçüde baslanuştır. Yukandaki resimde, bu «tom fabrikasının laboratuarlarmdan birı görülmektedir. gör İngiliz hükumerlnin, bu atom fabrikası hskkında neşrine müsaade ettiği ilk resim yukandakidir. f Surasını da kabul etmek lâzım ki, hâkim Menesye'run karsılastıjı bazı sartlar. ba$ka türlü harekfit etmesrne pek imkân bırakacak gibi değildi. Sorgu hâkımi Lesürk'ıi ağır töhmet altında bıtakan bir vesika buldu. Melun tevkifhanesinde günün birinde yapılan arastırmada gardiyanlar bir kutunun içinde Lesürk tarafından yazümıs. fakat henüz tamamlanmamıs burusuk bir mektub ele geçirdiler. Bodar isminde bir ressama vazılmıs olan bu kâğıdda Lesürk. endisesinl gizlemiyerek Bodar'dan kendini kurtarmak üzere sehadette bulunmasını ve vak'a gecesi Pariste oldugunu söylemesini yalvararak rica fdiyordu. DÜNYA HADİSELERİ) Polonyada gittikçe büyüyen iç savaş r 1 Polonyalı Tatanperverlerin havaya uçurdukları bir petrol tasfiyehanesi Pcyk devletler araşında Sovyet ler tarafmdan va'dedılen büyuk I lâzımgeldiğın» daır de halka talileri en çok uğraştıran memleketler meblâğlar dahi partszan teşkılâtını mat veriliyor Nerede bir ajan veden biri de Polonyadır. Orada baş toptan elde etmeğe kâfı gelmıyor. ya casus yakalanırsa hemen hayaKızıllar, aldatma taktığmde de tına son verılmektedır. Çunku ıslıyan yeralü harekâtı son ramanda şıidetıni arttırmıştır. Polonyalılar muvaffak olamıyoı lar. Mukave tiklâl mücadelesmde Pokom>'nın istıklâllerine düşkün bir millet ol met bırlıkleri arasma sokabıldık adamlan merhamet tanım.ızlar ve duğundan dağlarda, bayırlarda giz len ajanlannın gerı dönmeyışlerı böylelıkle düşmanın r.ıerharaetsizhden gizlıye Sovyet aleyhUn ha partizanlann gafıl avlanmıyacakla lığine cevab vermiş olurlar. Poreketlere girışmektedırler. Halk a nna işaret sayılıyor. komy, müteassıb bır vatanperverrssında kurulan teşkilât sıkı takibGizli teşkilât, kısmen İkinci dir. Mücadelesine, clüm kahm salere rağmen ele geçirilememektedir. Dünya Harbinden kalma tüfekler vaşı demektedır. suBazan yuksek rütbeli Sovyet le teçhiz edılmiştir. Dığerleri ise ] Mareşal Rokossowsky şimdıye baylaruun kayıblara kanşması, kanşık menşeli silâhlardır k: bun kadar giriştiği savaşlarda doğu ve koprüler, erzak ve mühimmat degeçiremepclan gıbi hayati noktaların yerle lar arasmda Rus ve A'.man tüfek güney bölgelerini ele miştir Buralarda yapılan mubaleri bıle vardır. bir edıîmesı Polcnya hukumetile beıaber Sovyet idaresıni de şidMakıneli tufeklere gelince bir rebelerin. müteaddıd arama ve tadcth tedbirler alrrr^a sevkediyor. liklerın en kıymetlj sılâhlanndan rama'ann. sıkı tekıblerm boşura Geçenlerde petrol tanklannın ve mâduddur. Yenılerı bulunanııva olduğunu gdrerek bolgeyi terketd^miryolu hatlarındf.n bazılarınm cağı içın üzerlerme t^tenmektedır. mek zorunda kalm'ştır. Albay havaya uçurulması kutle halinde Polonya umumiyet iübarıle bır Pokorny'nin teçkilâh ^unden gütevkıflere sebebiyet vermış, fakat iç harbe elverişli değJdir. Müca ne büyümektedır. Yaptığı h»r ış bu tevkif ve ölüm cezaları karşı dele hususunda en çok işe yara kızıl kuvvetlere ihtar mahiyetinkovmaların önünü alamamıştır. Köprüler, askerî depolar yan yerler memleketin orta ve ku dedir. Polonya partizanlan arasmda do zey kısımlandır. Buralarda mu uçuruldukça yeni yenı bâdireler laşarak halk birlikleri tarafmdan ortaya çıkmaktadır. Fakat sabokavemet yuvalan k yapılan sabotaj teşebbüslerine şaordusu tabıatile bu sahalardan ıs tajcılar en küçük bir emare dahi h:d olan bir İsviçreli gazeteci mütıfade etmektedir. Birliklenn top bırakmadan ormanlara veya gizli şahedelerini şöyle anlatmaktadır: koşelere sığınmasmı bilıyorlar. Bu <.Po!onya sessiz sadasız çalışıyor lantı yerleri daha ziyade orrr.an adarnların hay«tı pek çetin ve Son iki sene zarfında gaynrnem hk bölgelerdır. Güney kısımda mahrumiyetle doludur. TeşebbüsKarpat dağlarmın kuzey ucu ıle nunlar çoğalmıştır. Sovyet Mareha lermde yüzde yüz muvaffaK olamışsh Rokossowki Polonya ordusu doğuda Peripet bataklıklan 15000 yacaklarını anladılar mı işe girişb?=komutanhğma tayin edildığtn reket sahalanna dah'ldir. mezler Aksı halde başiami gebu den ve Polonyanın mukadderatı kilometre karelik genişlıği'o lecek olanı bilirler Bazı bazı kurhududsuz bir jekilde Sovyetlere bataklıklar partızanlara barmak banlar verildıği de olur. Düşnıan için geçtigındenberi halkm mücadele olmuştur. G3çid vermedıği eîine geçen muteşebbislprin âkıteşebbüsü azrni kuvvetlenmiştır Bu, kızıl dik Sovyetlerin her türlü beti mutlak ölümdür. İki senetatörlüğe karşı yöneltilen sıstemlı bu sahalarda akim kalmaktadır. Mii denberi şiddetıni arttıran Polonva bir harekettir. liyetçilerin radyo merkezi de buradahi'.î harbi uzun sürefpğe benziGizli teşkilât Albay Pjotr Po dadır. Neşriyatın programlı bir korny tarafmdan idare edılmekte şekilde yapılamaması >er değıştır vor. Pokomy buna ıstıklâl kazarudir. Pokorny, bir vakitler Polonya mek zaruretınden ileri geliyor lmcaya kadar diyor. (Alman basınındai!) b General Anders ordusunda ça Sovyetlen en çok kızdıran da bu lışmış, bugiin partizanların başına radyonun Polonya topraklan daSon yirmi döri saatte geçmiştir. Şimdi Polonyanın en çok hilinde dinlenmesidir. Sık sık veyapılan ihracat aranan adamıdır. 200,000 kişi tah rilen haberler, teşkilât mensubSon 24 saat zarfında şehrımiz lim»min edilen bir gizli kuvvete komu lan tarafmdan <»ızli gizli dinlenita etmektedir. Küçük gruplar halin yor. Maskeleri düşürül°n ajanlar nmdan vaılan ihracat >ekvınıı 510 btn Ilravi bulmuştur. de çalışan teşkilât memleketin ve kundakçılann isımleri ve âkıS*vJ:edılen mallar arasında harsak. her tarafına dağılmıştır. Mücadele betleri gene radyo vasıtasıle ilân ıç cevız koyun densı keçi derısi tıftik, cevlz kltjjru, yaprak tutun. taze balık vasıta ve imkânlan mahdud olrnasına rağmen plânlı teşebbüsleri, edıldiği gibi onlardan gakmmak ve ruzlu balık vardır. Sovvetleri endişeye düşürmekte ve bazı bazı seferberliği andıran umumî hareketlere teşvik etmektedir. Bu arada bütün bir av filosunun havalanarak Pripet batakhklarında ıssız yerleri bombaladığım, pike uçuşlarile köşeyi bueağı maklneli «teşine tuttuğu görülüyor. Gizli birlıklerle yaylalarda vukua gelen çarpışmalar neticesiz kahyor. Bunlar daha ziyade yeraltı teşkilâtının izlerini bulmak gay retlerinden öteye geçemiyor. Fakat firızalı yerlerde dağınık blrliklerin ele geçmesini imkânsızlaştınvor Mahallî hükumpt ve SnvvetPKUF NtMBUS'UN * * * Jean Richer'nin konferansı Çocuğu yenştirme dâvasına bü İ'tanbuldakı Fransız >uk bır aşkla bağlanmış msanlar Kültur Merkezinin. gormuştur bu memleket. Mıthat «On dokuzuncu ve Pasa, Ismail Mahir Efendi bunlann yırminci yüzyıllarda ısim yapmış, eser yaratmış olanla Türkıyeye gelen Fran nndandır. Ama kurduklan o guzel sız edıbleri» adı altında tertıbleesçrler bugün bırer mazıdir. Hasib mış olduğu bes konferansm ikinAkıncı 40 yıldanberi bir melek cisi, 22 ocak cuma günü saat 18 de sabrı, bir meczub ihtirası ıle bu davanın peşinden koşmaktadır; ye Taksımde Fransız Konsolosluğu tıs.tirdifi yuzlerce kimsesiz çocuk, | toplanb »alonunda; M Jean Rlbugun, is ve mevki sahibidir. Fa 1 cher tarafmdan, «Istanbulda G i kat kendisi İzmirin bir okulunda, rard de Nerval'in izlerinde» ko', nusunda verilecektır. Fransız Kül I davasından uzakta bırakılmıştır. Bu dava her şeyden dnce, bir tür Merkezinde profesörlük yapan kanunla yetkıleri ve sorumluluk M Jean Richer, Fransız romantizları belırtilmiş bır teşkilât; muay mı üzerindeki vukufu ve hususile Nerval hakkındaki yen bır kadro isidir. Gelip giden Gerard de mütehpssıslar bunu soy>mı,ler; muhtehf eserleri arasmda Pierre n Memleketimizde çocuğu koruma gidip ddnen elemanlar böyle gör Segher» koleksiyonunda 1950 yımeselesi 23.51949 da kabul edilen müşler, bunu teklif etmişlerriir. Fa lmda yayınlanmış bulunan kitaokuyup bı ile tanınmışür. Aynı zamanda korunmaya muhtac çocuklar hak kat varakı mihrü vefayı kındaki 5387 sayılı kanunla bır dınliyen olmamıştır. Ve hâlâ böyle A'.bert Beguin'm işbirliğinde «Plekoleksiyonunun (oeuvres devlet ışı olarak ele alınmış bulun jbir teşkilât kurulmamı 5 ; r.u yolda iade» maktadır. Kanunun dört yılı aşan |Hr kadro almmamıştır. Dünva Par completes^ lerini hazırlamış. Th tatbıkptından elde edilen neticeler, lamentolan Birliğinin 1950 DuHın Gautier hakkında tenkid kitabı, düne ve hiçe nazaran da, ancak toplantısmda, bu mevzudaki ek 1953 te çıkan A. de Musset'nln yarım adım veya bir baslanaıc sa sikhklerin tsmamlanması kararı al <'Textes dramatiques inedıts» ve Maamafih, Lesürk'un kendini temıze, cıkarmak İçin yılmak lâzımdu. Bugün korunan tma imza koyan bu Birliğin Tüık son olarak Seghers'm 0 Bugunün ileri sürdüğü deliller de bazan hayret uyandtracak nevi ( grupu dahi, taahhüdlerini unutmus kız ve erkek çocuk sayısı 2000 ın şairlen koleksiyonunda» çıkan dendl. Meselâ, maznun. 27 nisan eünü aksam saat altıda / ustündedır Kurulan müps=;cseler tur. eVerlaıne» kıtabını yazmıştır. İlei bulvarlarda gezdığini, Geno'ya rastladığ^nı ve onunla 26 yı bulmuştur. 3 sağırdilsiz oBuçün Ankara Gazi Eğitım Ens ıle beklenen yannki konferansını birlikte kahveye giderek bir bardak sarab içtiğini söylüku'u ile 1 körler okulu bu mües titüsü özel şubesinde, intibaxsız, yordu. Halbuki sorgu hâkimi Dobanton'a bidayette bun 1 seseler arasındadır; 300 sağırdilsız, sagırdilsiz ve kör çocukların >e Th Gautier ve Gustave Flaubert dan kat'iyen bahsetmemiîti. Bilâkis. kesin olarak ifade 1 80 yavru da koruran cocuk SPVÎ tıştir.lmesi dâvasına kifayetlı birer konulu konferanslan takıb edeetmemis olmasına rağmen. Geno'yu Risar'larda birlikte cektır sına dahildir Fakat Unesco teş eleman olarak kstılmsk üzere havemek yediktenberi görmedığini zımnen anlatmıstı. Esakilâtı tarafmdan 1950 de neşredılen zırlanan 60 genc bğretmenden 39 u Istanbul şiirieri günii sen Kuryol ve metresi de 0 gün yemekte bulunuyorlardı. bir broşüre göre 7 milyon nüfus'u onümüzdeki haziranda mezun olaBütün bunlar belki masumiyetin verdiğl saskınlıktan,| tertib edildi Yunanıstanda bu faalivetm 50 000 caklardır. Bu genclerin vazıfe göbelki de suclu olmanın ilham ettigi ktırnazlıktan ileri çocuk ve 14,400 000 Türk lirasile recekleri bir teşkilât tayin edile30 ocak cumartesı günü saat gehyordu. Sorgu hâkimi Lesürk'ü tuclu bulmayı daha ifade edil.nesi karşısır.da Türk cekleri bir kadro yoktur. 15 de Galatasaray Lisesi konfeuvgun gdrdü. munevvermın, bizim ıakan^rırruzı, Bu gencler müstakil bir teşkilât rans salonunda «Istanbul Hemşehdune ve hıçe nazaran da olsa, umıd koıunmağs rıler Cemivetıs tarafmdan sİstanverıcı bulrnasma imkân olabılır emrine verilmezlerse: ve özel eğitime muhtac çocuklar bul şnrleri» günü tertib edılmıştir. müesseseleri için ayrüan kadrola Toplantıda Fatih devrinden zama«950 sayımı tahhllerine eöre men ra tayin edilmezlerse onların, vel nımıza kadar İstanbul hakkında leketimizde 06 yaşlarında 2,ir>S,8O0 kenlerini iş bilmenin o büyük rüz yazılmış şıirlerden seçilmış örnekerkek. 2,063,300 kız olmak uzere gârile mi ş,işirecekleri, yoksa teş!er, devirlerin nıusikileri ile bera4.237,100 çocuk vardır. 716 yaşla kilâtsızlık ve kadrosuzluk yüzünber verılecektir. nndaki eocuklar ıse 2.312,800 ü er den ümidsiz ve sevksiz yalpa mı Behçet Kemal Çağlar da devirkek. 2.201000 i kız olmak üzere vuracakları meydandadır. Muhar4,513.800 dür. Bu r?kamlar vuka rir hemen hepsi ile dost olduğu bu lerin şiir tablosunu çizecektir. **• rıdaki İngılterpde bulunduğu isa temiz genclerin, daha şimdiden, biıct edilen nısbete vurulduğu tak hakkın endişeh olduklarıru söyleme «Sahildeki Kadın.) yakında dırde, memlekstimiz çocuklarından yi vazife bilir. Butün yetiştirme oynayacak 635.365 i 06 ve 677.070 i 716 yaş yurdlarırıdaki elemönların da duRej Forlüğünü Aydm larında olarak 1.312.635 inin korun rumhrı budur. Arakonun yaptığı ve maya ve özel eğıtime muhtac oldubaşrollerini Cahid IrBu özel şubede bir yıl profesörğu görulür » (2) gat, Gönül Bayhan lük ettikten sonra Amerikaya rlö28 haziran tarihinde tahkikat sona erdiğinden, altı Bu facıa mısali korkunç rakamla, nen William C Kvaraceus. bu teşve Şevki Artunun maznun. cinayet mahkemesine sevkedildi. O tarihte mer'î 1 korunan çocukları karşıiaştırmak kılâtın kurulmasım, yeteri kadar oynadığı «Sahildeki Kadınn filmiolan kanun, maznunlara Melun veya Sen cinayet mah inaanı delı eder Bunun sebebi pa kadroya alınmasıru, durumu daha nin çevrilmesi bitmiş olup monkemelerinden birini tercih etmek hakkını tanıyordu. Altı' rasızlık değıldir; teşkılâtsızlıktır ilk tetkikinden sonra tekllf etmiş tajı da tamamlanmak üzeredır. Özsanık, Sen mahkemesini tercih ettüer. Ve davaya 2 ağus1 Başka memleketleıde yetişkın ve tı. Bugun aynı vrzıfeyi gören Prof. demir Birselin prodüktörlüğünü ve tos günü bakılmaga baslandı. kıfayetli elemanlar vasıtasıle, ge Dr, Christine F. İngran'ın bu tek Hayreddin Işığın operatSrlüğunu niş ve müstakil bir teşkilât tara(Arkası var) yaptığı ve bilhassa açık hava sah Arfcası Sa. 7. Sü. 6 da nelerıne fazla yer verilmiş olması Tiirkiyede neşri hakkı yafnu gazetemize aiddir. ile diğer yerlı filmlerden ayrı hususiyet taşıdığı söylenen ve ilgi üe beklenen bu filmin gösterilmesine Bİr beraet karan bir iki haftaya kadar başlanacaktır. Müslüman devletler thülirtan Mnık ol&r&k bir raüddet Bu arada bir Alman firması ile, mahkem«7t basın sergisi filmin Almanyada gösterilmesi içın •vvcl r* Kundun vcrilan Sümerbank Derl S»n»yn MüeneMd bir anlaşmaya vanlmıştır. Slrkeel Bapnemuru Muhlddîn Atael Karasi, 20 (T.HA.) Lahor'da ttanlytir. * * * yapılacak Müslüman devletler baJozef Zirkin'in Avrupa turnesi ayın ionunda Avnıpaya hareket e sın »ergisine gün geçtikçe daha upa İstanbul Konservatudecekler ve Atina, Roma, Floransa, fazla alâka gösterilmektedir. an öğretmenlerinden Gazete v« mecmua göndermek Torino, Paris ve Brükselde konserviyolonist Jozef Zircekler ve Atina, Roma, Floransa, suretile •ergiye katılan devletler, kin, eşi piyanlst Mar Torina, Pari» ve Brükselde konser Türkiye, İrmn, Irak, Lubnan, Mısır, grit Zirkin ile birler vereceklerdirSuudf Arablstan, Afganistan, Liby» likte konserler vermek üzere bu Selmi ANDAK ve EndoHezyadır. ın Mektubda su satırlar vartiı: «Cevahirci Legran'ı gör 1 ve onun evinde Lebru üe ne gün yemek yedığimizi sor. Hâtırımda kaldıysa biz, 27 nisan Riinü onda idik. Ayni zamanda Tiksiye'yi de gör. Bir gün onun evmde de General Kambre ile yemek yemistik. Bundan bagka Hıler'le de o gun saat be?e doğnı kahvede bir bardak sarab içmıştık Esasen Ojeni Darjans (metresi) da o geceyi evinde geçirdiğimi söyliyebilir. Nihayet Kuzen ve Kuzinim de gecelerimi daima evde geçirdiiimi soyliyebüirler...» Bu mektubun ele geçmesi Lesürk'ün cok canını sıkmışa benzıyordu. Hakkı da yok değildi. Çünkü süphe uyandıracak mahiyette idi. Lesürk, böylelıkle yalancı sahıd tedarik etmek mevkiine düsmü$tü. Hâkim de mektubu bu mânada tefsir ettigınden ileride Lesürk, vak'a gecesi ve gunü nerede bulundugunu söylediği zaman iddialaruıı tevsik etmek zahmetine dahi katlanmadı. m Bu SahUeyl Saklayııuz, "CUMHURİYET» Slze Cildleylp Verecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle