Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
! $ehir îtalyada zevkli =haberleri ŞEYAKAT NOTLARI CUMHURfYET f Eylul 195i 1 J 1 bir yolculuk Yazan: Mazhar Kunt Hep grevden bahsedecek değiliz ya, biraz da işlerin muntazaman yü rüdüğü memleketlerden konuşahm. Bunlann arasmda evvelâ İtalyayı zikretmek lâzım. Bu memleketin turizra sanayiine son derece ehemmiyet verdiği toprağına ayak basar basmaz derhal göze çarpıyorBir kere mükemmel seyahat acentalan var. Romayı Napoliden ayıran iki yüz elli kilometrelik yolu Pulman ismi verilen son derece rahat ve temiz otobüslerle katetmek artık âdet hükmüne girmiş. Trenlerin mükemmel olmasına rağ en gene pulmanlar çok rağbet görü yor Sebebi de aşikâr: Geçtikleri yollar o kadar şirin, o kadar püzel, manzara o derece cana yakın ki otobüsü tercih etmemek imkânsız. Yolun iki tarafı hep ağaclık Bir çok kısımknnda çınarlarla zakkum lar ftyle bir renk ahengi yapıvor ki insan bakmağa doyamıyor. Üzüm bağlan yol kenannda, kimse dokun muyor. Otobüslerde bir de hostes var. Vazifeleri yolculan meşgul etmek. onlara mümkün mertebe zamanın uzunluğunu unutturmak ve geçilen yerler makkmda izahat vermek olan bu kızlar gayet konuşkan ve giileryüzlü. Tarihte yeri olan her şehır, her abide hakkmda bilgi veriyorlar. gülüyorlar, yolcularla şakalaşıyorlar ve beş saatten fazla süren seyahatin nasıl şeçtiğini s'"ze farkettirmiyorlar Fiatlar da esvet ucuz. Bizim para ile on lira kadar bir şey. Esasen îtalyada şimendifer ücretleri de o kadar dü&jk kı .. Bizimkilerin hemen htmen 5ansı Otobüslerde har rüriü konfcr veı. K?ttâ bıız dolabı blle mevcud. Dllerseniz buzlu Kokakcla, limonata pasta vesaire yiy'o icebi'iyorsumiz. Yollarda toz toprak yok. Kâğıd gibi. Hele Napoli ile Roma arasında Mussolini devrinde bataklıklar kurutulmak suretile yapılan Pontin yolu var ki kırk beş kilometrelik kısmı dümdüz. bir virajı yck. Trenler çok temiz ve rahat: Hepsi elektrikle işlediği için dumandan, kirden eser yok. Mübareklerin süratleri de baş döndürüeu. Hem oradaki ekspreslerin yalnız adı ekspres degil Bir kalkh mı en az iki yü» kilometre eidip övle mola veriyorZaten övle olmasa Roma ile Milano arasmdaki 632 kilometreyi yedi saatte katedebilir mi? Seyahat eden o kadar çok ki mevcud sayısız trenler kâfl gelmlyor Yeni yeni hatlar açüıyor, durmadan modem vaaonlar yapılıyor. Romanın yeni istasyonu da görfllecek şey: Hatlan gayet geniş ve zengin turulmuş. Hele bir saçağl var, nasıl oturtulduğuna akıl ermlyor. On metre genişliğinde beton muallâkta duruyor. Tren bekliyen yolculann hoeça vaklt geçirebilmeleri içln de gann bodrum katinda kurt, kuş, balık vesaireden murekkeb bir hayvanat bahçesi de tertib edilmis. Burada sıcak memleketlerin rengârenk kuslannı, bahklannı, korkunç yılanlannı, maymunlannı gormek kabü. Roma, Napoliden çok daha sakln blr şehir. Muazzam abldelerinta golgeslne sığınmış, ihtişamla dolu blr mazlnin hulyasile avunur gibl bir hali var. Vatikan da ayn bir llem: Yol yol kırmmlı «anlı elbiseler glymlş Papanın askerleri nobet bekllyor. Bir çok rahlb v« rahlbe huşu içlnd» buray» gtrip çıkıyor. Ama sakın kı«a kollu elbise ile yahud sortla mıraya girmeğe kalkmayınız. Nöbetçl bemen çeçvlriyor. Kollar hiç olmaz sa diıseğl kapamak. îtalyada otsller temlz, gtizel ve ucuz. Sınıflara aynlmışlar. 8yle ki yolcunun aldanmasına imkftri yok. Aynca panslyonlar da var. Orta halli otellerde iki yataklı, sıeak ve soğuk suyu olan odalar bizim para ile sekiz lira. Pansiyorlarda aym oda altı lira. Fiatlar Fransadan ucuz Hayat daha kolay. Esasen İtalyanlann hep si güleryüzlü, nazik insanlar. Milanoda manzara tamamen değişiyor. insanlar daha hareketll. Orada da hemen bütün Italyan şehirlerinde olduğu gibi muhteşem bir kapalı çarşı var. En güzel abidesi meşhur Doumo kilisesi. Yedi binden fazla heykeli, dantel gibi işlenmiş sütun ve duvarlarile burası cidden bir saheser. Bu kadar ince iş karşısmda insan denilen şu mahlukun sabrına şaşmamak elden çel miyor . Buraya bir rakib gördüm, Cenova mezarhğı. Heykellerin nasıl konuştuğunu, mermerin nasıl canlandığını görmek ancak orada müm kün... Napoliden çıktıktan sonra artık adım başmda dolmakalem ve saat satmak üzere arkanıza düşen seyyah avcılanndan kurtuluyorsunuz. , Bu memlekette her şeyin nisbeton | ucuz olmasına rağmen karpuz çok ! pahah. Parmak kadar dilimler kesj mişler, bizim para ile 15 kuruşa sa1 tıvorlar. Galiba orta boyda bir kar puzu bylelikle beş liraya getiriyorlar. Buna mukabil enfes şeftaliler 40 kuruşa, para ile değil. îtalyada geçim vazdyeti nasıl? Pek kolay olmasa gerek. Fakat hiç bir tarafta ne bir dilenci, ne de hırpani kılıklı insan görmedik. Bu memlekette dükkânlar sabah dokuzda açıp öğle üzeri kapayor ve tekrar dörtte açıyor. tngilterede dokuzda açan mağazalar istisnasız akşam altıda kepenklerini indiriyor. Hattâ bu saatten sonra bakkal ve tütüncü bile bulamazsnız. Bü* tün bu iıemleketler bu şartlar altnda ticaret etmenin yolunu bulduğu halde bizde bir öğle tatiline bile doğru düriist karar veremedik. Acaba neden? Biz hepsinden çalıskan mıyız dersiniz? Yabancı seyyahlan ttalyanlardan ayırd etmek gayet kolay: Simalan ve eiyinişleri o kadar farklı ki. Hele Fransızlan tanımamak imkânsız. Erkeği kadını, hepsi şortlu! İşçiler için yapılacak evler İşçi Sendikalan Birliği Yapı Kooperatifi heyeti diin toplandı, evlcrin temeli Cumhuriyet Bayramında atılacak Cibali rütün fabıikasuıda toplanan, İstanbul İşçi Sendikalan Birlıği Yapı Kooperatifi mensublan. Guraba Safa Bostanı mevkiinde yapılması düşünülen 147 işçi evinia esaslarını tesbit etmiş1. îrdir. Kooperaüf Başkanı Sürey^a Birol evler hakkında şu izahatı vermiştir: Tek katlı, iki yönü bahçeli olan evlerin bir tanesi 6500, çift katlılar ise 1214 bin liraya mal olacaktır. Paralann yüzde 80 i Emlâk Bankası, yüzde 20 si Kooperatif terafından temin edilecek ve eylul sonuna kadar Kooperatif mevduatı 500 liraya çıkan her işçi, bu evlere sahib olabilecektir. Çalısma Bskanlığından evler iç'n 1000 tonluk çimento ve kredi kolaylıgı temin edilmişnr. Evlerin temeli n'uhtemelen Cumhuriyıît Bay rammda atılacaktır. Ulaştırma Bakanının Londra seyahati Ulaştırma Bakanı General YUmnl Üresm bu sabah refakatinde blr heyet olduğu halde uçakla Londraya glde. cektlr. Yumnl Oresln dun kendlsile görüsen blr muharrirlmıze junları «öylemiftlr: € Londrada tayyare «ergilerlnl gorecek ve yapılacak tayyare gösterllerln. de hazır bulunacağım. Seyahatlmlz yalnız bu sivil havacılık te;kllâtını gormek lçindir. Yolcu tayyaresl de al. mak istlyoruz Buradakl ıon slstem tayyareleri gördükten sonra ona göre mu. bayaalarda bulunmamıa muhtemeldir.ı İstatistik Umum Müdürü 1 Romaya gidiyor Romada yapılacak olan Mllletlerarası Utatistlk Enstitusü ile. Mllletlerara» MHlt Gellr ve Servet Arajtırma Enstl. tusu topl&ntısında. memleketimlzl tcnull edecek olan tstatlsük Umum MUdürü, Şefık Bllkurun başkanllgında 3 kljlllk blr heyet. bu sabah uçakla Romaya h». reket edeceklerdlr. Idarî Ilimler Milletlerarası Dokuzuncu Kongresi ifadesi olarak ortaya çıkmısür. Enstitünün gayesi, idarl ilimlerin inkişafına, âmmı idarelerinin ulahına, idart usullerin tekemmUlüne ve milletlerarası idarelerin gelişmesine çahşmaktır. İdarî İlimler Milletlerarau Enstitüsü resmen 1930 da kuruhnu|tur. Fakat temeli hakikatte 1910 da atılmıştır. 1910 yılında Brükselde İdari İlimler Milletlerarası Birinci Kongresi toplanmıstı. Bu kongrede (İdart İlimler Milletlerarası Kongreleri Milletlerarası Daimî Komisyonu) kuruldu. İşte bugünkü enstitünün temeli bu komisyondur. Milletlerarası komisyon üç kongre tertib etti. Bunlar 1923 Bruksel, 1927 Parıs ve 1930 Madrid kongreleridir. Bu sonuncu kongrede, komisyon enstitüye çevrilmiştir. Beşincidenf itibaren, İdari İlimler Milletlerarası Kongrelerini enstitü tertib etmiştir. Bunlar 1933 Viyana, 1936 Varşova, 1947 Bem, 1950 Floransa ve nihayet 1953 İstanbul kongreleridir. Enstitü 1934 Paris, 1937 Adrenne, 1938 Bükre» konferanslannı da toplamıştır. Enstitünün bir diğer çalışma gekli de yuvarlak masa toplantılandır. Bunlar da 194S de tdara hukuku, devletin gayesine Kopenhag, 1949 da Lizbon ve 1951 varmak için yaptığı faaliyetleri de Nis sehirlerind» toplanmıstır. tanzim eden hukuk dahdır. tdare Enstitünün faaliyeti sadece muhukuku kaidelerinin tayin ve tes ayyen zamanlardaki toplantılara bitine, ftmme hizmetlerinin en iyi v« ihtiyaca en uygun bir şekilde kurulup islemesini temin* yarayacak olan ilimlerc de ldarl ilimler denllir. İdarl İlimler Milletlerarası Dokuzuncu Kongresi dündenberi şehrimizde çahşmaların» ba|lamiftır. İdare *denleri olduğu kadar idare edilenleri de alâkadar eden bu kongre günün hukuki mevzuunu teşkil etmektedir. Bilindiği gibi, devletin üç çeşid faaliyeti vardır. Teşri faaliyeti, kaideler koymak furetile hukuki nizamı yaratır. Kaza faaliyeti bu kaideleri münferid hâdiselere tatbık etmek «uretile hukuk nizamını korur. îcraî faaliyetler ise. bu iki çeşid faaliyetten farklıdır. Hukuk nizamı, icraî faaliyetler İ£İn bir gaye değil, bir vasıtadır. İcrat faaliyetler, hukuk nizamı çerçevesi için ve bu nizam vasıtasile lcra edilen faaliyetlerdir. tcraî faaliyetlerin gayesi, devletin gayesini elde etmeğe çahşmaktır. Devletin gayesi ise umumi ihtiyaclan temin ve tatmindir. İdare, kanunların müsaadesi dahilinde ferdlert lüzumlu ve faydah olan feyleri yapmak mecburiyetindedir. İdart sadece kanunlan tatbik ile iktifa edemez, bu çerçeve dahilinde, her gün değişen ihtiyacları karsılamak, ferdlere faydah olan işleri basarmak, devleti gayesine ulaştırmakla mükelleftir. tdarl teskilât, en iyi bir şekilde nasıl kurulabilir? En semereli bir |ekilde nasıl çalııabilir? Bu tuallere cevab verecek olan, idare hukuku ve idart ilimlerdir. ı HUKUKİ MESELELER f T Açılacak dar yollara dair g stanbul Belediyesi gelir tahIJ minlerinden 6 buçuk milyon U lira fazla tahsüât yapnuş. Bu paranın nereye sartedileceğini geçen persembe günü koa misali sabahleyin Ankaraya uçup akşam üstü dönen •evtmli Vali ve Beledi•jt Reistmjadm ögrenmiş bulunuyonu: f • buçuk milyon liralık gelir faılaaına aid bütçe tasdik edilmistir. Bu para ile hemen seyrusefer güçlükleri yaratan tıkıntılann kaldırılmasına ve dar yollann açılma•ına başlanacaktır.» Prof. Gökaym tSeyrüsefer güçlükleri yaratan sıkmtılar» tabiri ile leyrüseferin keeif olduğu caddelerdeki boğuinlan kasdettigini sanıyorum, Çünkü seyrüseferde en taz la güçlükler yaratan bu boğumlardır. Esasen bütün dar yollann genişletilmesl, 6 buçuk milyon lira ilo değil, 60 milyon lira ile de basanlamaz. Bu is, her jeyden evvel yeni bir lstimlâk kanununa muhtacdır. Mevcud istimlâk kanunu yürürlukt* oldukça caddeleri genişletmek, hem Belediyenin altuıdan kalkamıyacağı kadar büyük para, hem de uzun zaman ister. «Ne $iş yansın, ne kebab» sözune uygun bir istimlâk kanunu çıkarılmadıkça caddelerimizi genişletmeye veya yeni caddeler açmaya teşebbüs edilemez. Bu itibarla seyrüseferi tıkayan boğumları ortadan kaldırmakla iktifa etmek zarureti vardır. Yalnız seyrüseferi tıkamakla kalmıyan ve bilhassa yayalar için tehlike teşkil eden bogumlardgp zaman zaman bu sütunda Sahscltün. Şimdiye kadar bunlard. bir tanesi Çarşıkapıdaki Merzifom Mustafa Paşa medresesi önündeki sebil ilo yamndaki bir kaç dükkân kaldınldı. Diğerleri yerinde duruyor. Belediyenin gelir fazlası olan 6 buçuk milyon lira İle ilkönce hangı boğumlann kaldınlacağuıı ve dar yollann açılacağuu bilmiyorum, Umld ederim ki en kalabalık caddelerde, en tehlikeli olanlardan iş* baslanır. Emniyet 6 ncı Şube Müdürü Orhan Eyiiboğlu, masa başmda İş görmiyerek mütemadiyen dolaştığı için bunlan herkesten iyi bilir. Benlm gördukierimden biri Karaköydedir ki sık sık yazdığun gibl sayın Prof. Gökaya da bir kaç defa bahsettim. Tramvay yoluna bir kanj mesafedeU yanm metrelik yaya kaldınmı ile bu boğum, Beyoğlundan inen tramvayların döndüğü ve seyrusefer noktasının bulunduğu dönemeçtedir. Oradaki blr tuhafiyeci dükkânının köşe teşkil eden camekânı kesüdfği takdirde, yayalar İçin büyük tehlike arzeden bu boğum, tamamile değilse de kısmen açılmış olur. Galatada başka bir tehlikeU boğum da. Denizcilik Bankası Umum Müdürlüğü binasının karşı«mdadır. Burada Rıbnm caddesinden gelerek Tophane istikametln» giden, gene Rıhtım caddesinden gelerek Karaköye doğru geçen nakil vasıtalanrun saptığı dar sokak ve Yeraltı camii önündeki sokaktan gelen vasıtalar bu dörtyol ağzindan geçerler. Sözüm ona yaya kaldınmı diye blr kişinin bile zor geçtiği ba köşedeki gUmrük muhafaza teşkilâtuıın bulunduğu ve devlete aid binanın caddeye nâzır cephesi bir mlktar gerl ahnmalıdır. Beyazıdda Aksaraya giden tramvay yolunun döndüğü köşe de yayalar İçin tehlikeU bir boğumdur. Gene burada blraz ilerlde Ordu caddesi lle Darphane sokağmm btrleştiği yerde de yolun üstüne çıkmış eskl seblle benzer bir blna boğum teşkil etmektedir. tlkönce açılması lâzım \len dar yerler buralandır. Şehirde daha bir çok boğumlar varsa da onlan alâkadar dalreler benden daha lyl bilirler. Yazan: Doçent Dr. Nurullah Kunter inhiaar etmemektedir. Knıtitu, Birlesmiş MiUetlerin iküsadî v» içtimai konseyinin müşaviri atfatuu haiz milletlerarası tejekküllerdendir. Enstitü, 1950 denberi Birlefmiş Milletler İle ve bilhatsa Teknik Yardım îdaresi ile ve Unesco ile daimi temas halindedir. EnstitU gerek kendi vasıtalarile, gerek ba|ka teşekküllerle birlikte birçok anketler de tertib etmiştir. Enstitü Birleşmif Milletler hesabına, millî sahada ya hiç veya pek az ele ahnmış., fakat milletlerarası sahada hiç ele aluımamif meselelere taalluk eden etüdler de yapmış v« idare hukukçulan ve tatbikatçılart için çok zengin kaynaklar teskil eden bu etüdler nearedilmiftir. Milletlerarası İdart İlimler Enstitüsü bugün iki bölümden tefekkül etmektedir. Bunlardan biriıi ilmî bölümdür, diğeri de İdarl tatbikat bölümüdür. Nitekim kongrede muhtelif meseleler, hukuk ilmini veya tatbikat v« tekniği alftkadar etmesine göre ya ilmt komitede veya İdari tatbikat komıtesinde veya her ikisinin bir araya gelmesinden meydana gelecek olan umumi heyett* müzakere tdilecektir. İdart İlimler Milletlerarası EnıtitUsünün şimdiye kadar yapılan kongrelerinde, İdarenin âmme ihtiyaclarını daha iyi bir »ekilde 1 kar&ılamasına taalluk «den çesldli mühtan me«»lel«r ele abnmıştır. Misal olmak üz«re; İdarl kaza, İdart kazada ferdler* tanınan teminat, idarenin raayonellesmeıi, anayasa mahkemeleri mevzulannı sayabiliris. İstanbul kongresi gundeminde de dokuz mühim mesele vardır. îlml komitede kocuşulacak meseleler funlardır: İdart kaza milletlerarası mercilerl, İdare vaııtası olmak bakımından malt yardımlar, iktısadt işlerde İdare. İdart tatbikat komitesinin mevzuunda da | u meaeleler vardır: Blr iküsadî gelisme programının tatbikına müteallik idart meseleler, hü kumetin çalışma programı olmak Itibarile bütçe, âmme idaresi sahasında teknik yardım v» lktısadi gelisma programlannın tatbiki, âmme idarvlerinde daha yüksek meslekl ve ahlâkl ölçülerin elde edilmesi. Her iki komitenin birlikte tetkik edeceği meseleler de şunlardır: Milll, milletlerarası ve milletler üstü memurlann yetiştirilmesi, iktısadl işlerde idare. Tanzimattanberi hukuk» bağlı devlet kurmağa çahsan Türkiyemlz, idart ilimler sahasındakl ılfikısını çeşidli şekillerde gÖ6termiştir. Milletleraran Enstitüy» flye olmak bunlann başmda gellr. Bu alâkanın blr diğer tezahür şekll de son zamanlarda Birleşmiı Mllletler teşkilâta ile işbirliği yapılarak Ankarada cTürkiye ve OrtaDoğu Amrae İdaresi Enstitusü > niin kurulmasıdır. Bu enstitü, bilindiği gibi, idart ilimlerin gayelerine varmalan için idart usul ve muameleleri basitleştirmek, İdart personeli yetiştirmek, âmme idaresi «ahalannda araştırmalar yapmak gibi çeşidli gayelerle kurulmuştur. İdart İlimler Milletleraran Enctitüsü, kongTeden sonra İstanbulda bir de âmme idaresi semineri tertib edecektir. Bu seminerde Orta ve YakınŞarka aid İdart meseleler el» alınacak, mÜtehassıslar tarafmdan birlikte etüd edilecektir. Bütün dileğinıiz ;erek bu konflz*nio v*, geı^t onu takib gdecek olan »•minerin çabsmalannın basarılı olmasiveJ>undan âmme idaLtrun^in laiahı bakunından âzamt dereceda faydalanmamızdır. Zeytinburnunda bir jandarma yaralandı Zeytlnbumunda müe&slf blr hadlıe olmuftur: Vllayet emrile yıktırılan Zeytlnbur. nundakl 10 gecekondudan blr tanesln. de oturan. Falk lımlndıki sahıs lle oglu Muzaffer evlerlnln yıkılmasına manl olmak iatemlılcr v» vık'a yerlne gelen Jandarmay* hücum ederek. tufeglnl lıp bajına vurmak suretile ağır ya. ralamıılardır. Jandarma tedavl altına alınrnıs, baba.oğul yakalanmıttır. Tıb Fakültesi Dekanı Llzbona Eyiibde bir ev yandı gitti Eyübde, Bahaıiye caddeslnd* dUn saat 12 de blr yangın çıkmıj. ahsab blr Tıb Fakültesl Dekanı Ord. Prof. th. ev tamamen yanmıstır. ttfktycnln f»y. aan ŞukrU Aksel, Llzbond» topUnackk retl sayesinde yangının büy\lmesl Bn. olan sinir hastaiıkları kongresin* davet edılmljtlr. Kogred* Memleketimlzl ve lenmljtlr. Lstanbul Üniverslteslnl temsll edecek olan profesor dun uçakla Llzbona ha. reket etmlştlr. Yapı ve Kredi Bankasi Şube ve ajanslajının kırk dokuzuncusu 49 İST A N B U L D A ASMAALT1 Şubesi Bugün hlzmete 7 ETLÜL 195» Idara hukukunun vt idart llimlerin faydası yalnız milli sahada kendini göstermemektedir. Milletlerarası işbirliği, bugün milletlerarası hattâ miUetler üstü idari teşekküllerin kurulmasuu icab etBu ay Içinde 93 geml ithal tirmiştir. Bu teşekküllerin kurulmab getirecek ması ve işlemesi ortaya yeni yeni Çeşldll ithal mallarını hamll »3 tlc». ret gem^slnın, bu ay lçmde, limanımı. meseleler çikarmaktadır. İdar»,huxa gete&İİ tesbit edilmtırlr. Bu geml. kuku ve idari ilimler bu meselelelerden 9 tanesi Türk, 18 1 ttalyan, 11 1ri de halletmek mecburiyetindeYunan. 11 1 rngiliı. 10 u Amerlkan, 5 i dirlsr. ^ v. t s ». . ^ taveç, 6 JâSesl de DaJilmarka bvvdua. İdare hukukav» 'Htart*«41imle*. lıBırr'iSllrV kalanı muhtellf mernleket. lere mensubdur. mevzuunda muhtelif memleketlere mensub mütehassıs kimseleri bir Süt hâlleri için hazırlıklar araya getirip çeşidli müşterek mebaşladı Çehrimlzln muhtelıl semtlerlnde açı. seleleri elbirliğiyle halledecek millacak olan sut hallerl İçln hazırhk. letlerarası bir teşekkülün lüzumu lara bajlanmıştır. Belediye tkUsad çoktan kendisini göstermiştir. İşte Müdürü ve VUayet Saglık müsavid bu münasebetle mandıra v» lüthanelerde şehrimizdeki kongreyi idare eden tetkıkler yapmaktadırlar. İdari İlimler Milletlerarası Enstitüsü» bu lüzum ve ihtiyacm bir Bir Fransız flrması şehir çöplerini satın alıııak istiyor Tlcaret Odasına muracaat eden. t«. nınmıj bir Fransıı firması. fenni gubrt Alle reisimlz emekli Albay imallndt kullajıılmak üzere |ehlr çöp. Dr. NİHAD ZORLlTnıın lerinl tatın almak Istedlginl bıldlrmiı. tlr Beledlyece teklil incelenmektedlr. ruhuna lthaf edilmek üzere Slumunün anlasmaya varıldığı takdlrde, fırmanın kırkıncı günune musadif 9 eylul 953 Sehrimlzde gübre imalâtı içln buyuk çarşamba gunü lklndl namazmı müte. Mr t«sls kuracagı aoylenmektedlr. akıb Ştşll Camiinde Mevlld okurulkcı. gır.dan akraba ve dostlarımızm ve arzu Otomobil kazası edenlerln tesrlfleri rica olunur. > Zorlu allesl Dün gece geç vaklt Pendikten Os. küdara gitmekte olan soför Cahld lda. resindeki 12729 plâkalı otomobil Maltepedeki Tutün Enstıtusu yanında du. ran komür yuklü at arabasına çarpmı;. tır. Çarpma neticesi araba hasara uğ. ramış, otomobılde bulunanlardan Ad. nan ve Nebıi yaralanmıjlardır. Yaraaı ağır olan Adnan Nümun» haı. tanesine yati'ilmıs, şofor hakkında ta. k:bata geçilmlstlr. *, aflSS3l •• • • 1 zu r i s •• T U R K • B • 1 % •B • 1 • Y V • BI R A H A T A 1 E B A • J ' V N K A I t * 1 R s • 1953 yılının son iki çekilisi i tAHÇELİ EV W Arahkta « IAHÇIU IV Ş^ Pa>ux ME V L İ D En az 151 llro kaMT«ll Hçiih t«ri K*HH> sahtplvrt Islltak bafckuu h«Mll TÜRKİYE \% BANKASI | 200 Acele Ediniz 1 25.000 Lira, EmriniztJe bekliyor. Llrahk bir hesabla 3 Ekim kesidesinln büyük ikramive şansını kazanabilirsiniz. Hava meydanına otobüs seferlarl bugün başhyor otobüs durağından, tayysre meydsnına giden yolda blr vesaltin buunmamaıı. uzun zamandanbcrl flkftyet. Itr» yol açmakta ldl. Bcledlyeee alınan son karsrls, asfalttakl otobUs duragın. dan havı meydanına saatte blr otobUs laletllecektlr. Otobüsler seferlerlnt bugünden İtibaren baslıyacaklardır. EYLÛL 7 a 0 V. E. ZİLHİCCE 28 1 1 M < , î.33| 12.12 [ 15.49 18.33 20 09[ 3 49 J10.59' 5 38 9.16 12.00| 134| 9 15 Cumhuriyçt'in EDEBÎ TEFRİKAS1 Yıldızlı bir geceydi. «Aşkı, ebediyeti ve Allahı söyliyen sakin blr Yatn I SELÂNİK BANKASI Türk Devrim Ocaklan balosu TUrk Devrim Ocaklan tarafmdan Be. bek gazlnosunda tertib edilen baloda basın toplantısına atfn» güzellerln ga. zlno sahlbl taraiından temin edllmedlğl yazılmıstı. Gazlno cahiblerl tarafmdan verUen malOmatta. kendllerlnln boyl» blr taahhüde glrmedllderi blldlrtlmek. tedlr. IV O : 2 1 T gylftl 953 pazartesl Hep birlikte içeri girdiler. Artık yatalun, değil mi? Çok geç kalmamahyu. Benim uykum geldi. Doktorun da sabah erkenden işi var.» Yukan katta birbirlerinden ayrüdılar. « Bonnüi çocuklar. İyi uyuyun.» * Bonnüi madmazel.» Erkek gözlerile genz kızın gözlerini aradı: « Allah rahatlık versin Feyza Harum.» Sesi, mahrem bir şey söylüyTmuş gibi hafif, biraz kısıktı. xvn Perran: « Haydi çocuklar. dedi; bir oyun oynayalım. 20 sual oyunu. A«^mızdan bırisi çıksm. Biz bir şey tutalım, o bize sualler sorsun. Yalnız «evet» veya «hayır» diye cevab vereceğiz. Başka bir şey söylemek yok Ne tuttuğumuzu bulsun bakalım.» Reşid itiraz etti: « Hayır. sıf th mektub yazalım.» Bir mektub tertib edilecekti. Yalnız her ismin yanmda boş bir yer bırakılacaktı Sonra, h.erkes aklına gelen sıfatı söyleyerek öylece o yerler doldurulur, ve gayet giilünç bir şey meydana gelirdi. Büyükler erkenden yatmışlardı Gencler kendi aralannda eğleniyorlar, hâlâ oturuyorlardı. Mektubu Reşid hazırladı. Guva Perrandan nişanlısına gönderili. yordu. • Bodur sevgilim» diye başhyoıdu. •Sana bu ilâhî satırları dedikoducu Kslamıştaki romanesk köşkten yazıyorum. Yanımda sevimli Neclâ, ukala Feyza, mağrur Reşid, çıtkırıldım doktor zevzek Faruk .. Hh... Imza: «Deli nişanlın maskara Perran» Oda şen kahkahalarla çınlıyordu. Hakikaten pek eğlenceli oluyordu. Bir daha, bir daha tekrarladılar. Sonra öbür oyunu oynadılar: Perrana kutub yıldızım tuttular. İnsan mı? Hayır. Hayvan mıT ' Hayır. Feyza bu gece çok neşeli. Çok çocuk. Onun, küçük ayının bir yıldızı olduğuna telmih yaparak takılıyor: < Ama bir hayvanın bir parçası da sayılabilir...» Sualleri soran elde ettiği malumah bir araya toplamağa çalıjıyor. Havada .. Bir hayvan parçası...» Kahkahalar şiddetleniyor. Ve bu canlı ve gülen Feyza o kadar güzel ki doktor ondan gözlerini ayıramıyor. Gene kız bu saadete inansın mı? Bütün kalbi ile bunu istiyor. Yalan bile olsa beğenüdiğini sanmak, kendini bu hayale terketmek, aldanmak .. Yanaklarındaki gamzeler çukurlaşmış, yüzü pembeleşmiş, bahtiyarlık içinde yüzüyor. Başını kaldırdıkça Farugun bakışları ile karşılaşıyor. Bu gözler onun her sözünü tasvib ediyor, her nüktesine gülüyor, onu şefkatle süzüyor. Bu mümkün mü Yârabbi?! Kendisini ıstırabiara, mahrumiyetlere hazırlamıs olmasma rağmen kalbi inadla romanesk olmaktan vazgeçmiyor. Çünkü 19 yaşındadır. Ruhunun çok değil, fakat bir parça saadete ihtiyacı var. Bunu nasıl reddetsin? Hayatın acı hakikatleri arasmda insanlara kalan «on peri masalından, ruhun güneşi olan aşktan nasıl vazgeçebilir? gece.» Arasıra denizden çam kokulu bir rüzgâr gellyordu. Karşıda Adalar, birer mücevher gibi pırılülı. Kalbindeki ışık sanki her yeri güzelleştirmis. Her şeyde bir fev. kalâdelik var. Ve Feyza, içini kavuran o büyük ihtira&lardan simdi pek uzak. Ne parlak imühanlar verip yükselmeyi, ne de meşhur bir mimar olma>T düşünüyor. Bu gece o çok kadm: Sadece sevmek ve sevilmek istiyor. Fakat tereddüd içinde: Bu hayale el uzatmağa korkuyor. Hayat ona çok erkenden saadete inanmamayı öğretmis.. Feyza bundan evvel de buna benzer ruh haletleri geçirmişti. Llkin, şimdiye kadar o yalnız ask fikrini »evmisti. Böyle bir seyin mevcud olduğunu bilmek, bir nevi bekleyis... Ancak düsüncesindc yaşıyan bir insana âsıkb. Yahud da bazan yolda blr an gördüğü, bir iki gün rüyslarını doldaran, sonra kaybolan geçld hayalltrc. Sevmek mefhumu lle birleştirdiği yabancı çehreler: Mavi, tiyah, yeşil gözler. Bugüne kadar bir iştiyak, bir arzu gibl hissettlği ask |imdl blr saadet, bir hakikat olmuştu. Artık kalbindeki gizll stefin bir isml, bir Sekli vardı. Onu görmek, beklemek, sesini işltmek, vmrlığını duymak... Aym sofada iki kapı öted« bulunduğunu bilmek... Bu dakikada ne yapıyordu? Uyuyor muydu acabaT Belkl o da, penceresinden yıldızlara bakıyordu: «İste, Dübbflekber. Kutub yıldızım görüyor musunuz?...» Sonra aym ses daha heyecanlı: «Ne harikulâde bir gece!» Yatağına glrmeden aynanın karşısmda uzun uzun kendisini *eyretti. Saadet mi ona bu yeni füsunu vermiş, onu böyle güzelle';tirmişti? Elini yüzünün, saçlarının üstünde gezdirerek onları okşadı. Aynadakl hayallle karşılıklı gülümsediler. O akşam gene kız odasına cekilin.ee yatmadan evvel blr müddet Barışmıılardı: Artık kendislni s*viyordu. balkonda oturdu. xvm Madmazel Henriette ellerini kavuşturdu. Ağzı içinde mırıldana. rak sessizce dua etti: «Yârabbi, blze gündelik ekmeğimizi ihsan et...» Göz ucu Ue Ragıb beye bakarak onun görmediğinden emln olduktan sonra acele haç çıkardı ve yemeğine başladı. Bu, sofraya her otumşta böyleydi. Ihtiyar kızın; talebelerinin dayısı bu kısa duasmın farkma varacak diye ödü kopardı. Çünkü Ragıb bey daima mürebbiyenin sofuluğunu tenkid ederdi: Madmazel, din cahılin iîmidir. Âlimin dini ilimdir.» Kadm jaşırır, kızarır, heyecanlanır, dili dolanarak bir çok büyük adamların aynı zamanda mütedeyyin olduklarını söylemeğe kalkışır, Pascal'l 5ne sürer, ve boylece ilim ile dinin kabili telif olduğunu isbata çabalardı. Fakat müdafaasının en hararetli yerindeyken öbürü blrden kansuıa blr «ey sorar, veya hizmetçiden su İster, artık dinlemezdi. Madmazel Henriette anlamazdı ki evin beyinin bu küçük alaylan bile kendisi için bir şereftir. Ve o, bu şerefe nail olmayı da Fransızlığına medyundur. Yoksa Ragib beyin mürebbiye ayannda insanlarla münakaşa etmesine imkân var mıydı? O, böylelerinin mevcudiyetinl unutmayı hiç bir zaman unutmıyacak kadar kibirli idi. Ama bu sefer ihtiyar kadm duasmı etmek için boşıma gizlenmlstL R = gıVı beyin bu gece etrafında kimseyi görecek hali yoktu. Sebebi de şuydu: Bir kaç gündenberi İstanbu'.da bulunan yeni Hariciye Veklli demin telefon etaüjti. Yemekten sonra köjke ziyarete gelecektL ^ (Arkası var)