Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19S* CUMHÛRhnBT ı**4 Merahît Resimier LIK BAHİSLERI Kalb hastalıklarından korunmak mttmkünma? Bolo Paşa Vak'ası! Yazan: Doçenl Dr, Hakkı Ogan Son zamanlarda sayılan gün geç ükçe artmakta olgn antiblotik ilâçlar »ayesinde doktorla mikrob arasındaki Pastör ramanındanberi devam etmekte olan mücadele fen ve hekimin zaferile hastanın lehine dönmüş bulunuyor. En korkulan bulaşıcı hastalıklar bugün tedavisi kısa zamanda mümkün olan basit hastalıklar haline gelmişlerdir. Koruyucu hekimliğin bilhassa son senelerde kalb ve damar hastalıklanna karşı açmış olduğu savaşta da büyük muvaffakiyetler elde ettiği bir hakikattir. Doğustan olan kalb hastalıklannın teşhi»leri halen çok kolaylaşmış ve bunlann bir çoğu bugün ameliyatla düzeltilebilen hastalıklar grupuna girmiştir. Kalbin etrafındaki rar üzerine de icab ettikçe muvaffakiyetli bir şekilde ameliyat yapıl maktadır. Kalbin her kısmını seven romatizma hastalığına karsı da başta penisilin olmak üzere diğer antibii otikler. sulfamidler, Cortisone ve A C.T.H. denilen ilâçlar vasıtasile muvaffakiyetle karsı koymak müm ! kün olmaktadır Mekteb çağmda ( evvelce romatizma geçirmiş. çocuk• lan. bu hastahğın mükerrer salvetı lerinden penisilin ve sulfamid ilâçI lannı bir plân dahilinde aylar ve senelerce kullanmak suretile koruyabiliyoruzi Kalbin kapaklannda veya içini i döşeyen zarda yerleşen mikrobîann husule getirdikleri, gene yakın zamana kadar tedavisi kabil olmıyan hastaîığa karşı da bugün girişilen mücadele yüz ağartıcı bir dunımdadır. Yüksek kan tazyikına müptelâ kimselerin zamanla duçar oldukları kalb hastalığını da gene son zaman larda kan tazyikını düşüren yeni ilâçlarla kontrol altına almak müm kün olmaktadır. Ancak bu sayd:gımız hastalıkların erkenden teşhis olunmalan ve tedavilerine zamanında başlanılması gerekmektedir. Zamanımızın en korkulan kalb hastalığı, kalb anjini ve miyokard infarktüsüdür. Bugün bu hastalıklar gene yaşlarda da görülmektedir. Bu iki hastalık, kalbi besleyen koroner damarlarınm hastalığıdırlar. Koroner hastahklarımn başlıca sebebi ise damar sertleşmesi. yani arteryosklerozdur. Amerikada uzun zamandanberi damar sertleşmesine ve koroner hastalıklarına karşı bir mücadele kampanyası açılmış bulunmaktadır. Korede cereyan eden muharebelerde ölen Amerikan askerlerinin kaiblerini inceden inceye tetkike tâbi tutan Washintrtondaki muharib kuvvetlerin Patoloji Enstitüsü pek yakınlarda neşrettiği bir yazıda 2030 yaşlan arasındaki bu askerlerin koroner damarlarmda sert leşme farteryosklerotik taeayyürler) tesbit olunduğunu açıklamıştir. 300 vak'anm otopsisi yapılmıstır. Bunlann ortslama yaşı 22 dir. Vak alann %77.3 ünde ise koroner hastahğı tesbit olunmuştur. Eskiden yalnı? vasla alâkalı gibi görülen damar sertlesmesinin erken yaşlarda da çörülebileoeğini bu müşahedelpr de teyid etmektedir. | Çinde. Okinawa, Costa Rica gibi 1 memleketlerde yaşları ilerlenılş kim selerde bile arteryoskleroz'a az : rastlanmaktadır. Bu memleketlerde umumiyetle halk, kalorisi düşük, albüminden ve yağdan fakir gıdalarla beslenmektedirler. 1940 ile 1946 seneleri arasında da Finlandiyada koroner hastalığından ölenlerin miktan %50 nisbetinde azalmış bulunuyordu. Biz burada insanlarda arteryoskleroz'un meydana gelmesinde vücuddeki yağ metabolizmasındaki düzensizliğin mühim bir rol oynadığını söylemekle iktifa edecek ve bu işin fennî tafsilâtına girmiyei ceğiz. Ancak insanlarda koîesterol maddesinin damar »ertleşmesinde, tek âmil olmasa bile, büyük bir rol oynadığına inananlann çok olduğu na isaret etmek yerinde olacaktır. O halde sisman bir kimseyi ideal kilosuna indirmek maksadile yağ ve koîesterol ihtiva etmiyen bir diete tâbi tutmanın ilerisi için faydalı olacağuıa şüphe yoktur. Eğer bir hasta bir kaç defa anjin nöbeti yahud da miyokard infarktüsü geçirmiş bulunuyorsa. kanındaki kolesterol miktan da fazla bulunacak ! olursa. kendisini yağ ve kolleste' rolü ihtiva etrniyen bir diete tâbi ! tutmakta geç kalınmamalıdır. Teı reyağı. krema, zevtmyaiı, mayo, nez. dondurma, cikolata, yumurta ve pasta gibi yiyeeeklerin yerlerini. sebze, yağsız et ve mey\ra almalıdır. î Şisman ve çok yemeği seven kim selerin istahlannı da münafib bir ilâçla azaltmak lâzımdır. Erken yaş larda meydana çıkan şeker hastalığını vaktinde tedavi etmekle ileride bu hastalığın kalb damarlannda yapabileceği zararlan önlemek mümkündür. Bazı iç ifraz bezlerinin kusurlu çalışmalan hallerinde kandaki kollesterol miktannın artabileceŞini de gözönünde bulundur mak icab eder. Koroner hastalıŞınm kalb anjini veya miyokard Infarktüsü şeklinde karsımıza çıkabileceğini daha evvelden söylemiştik. Bizim burada üzerinde ısrar'a durmak istediğimiz. koroner damar lannın tıkanacağını haber veren bir devrede diyebileceğimiz, klinik belirtiîeri evvelkiler kadar kesin olmıyan bir sendromdur. Koroner damarlarının tıkanmalanna tekaddüm eden bu devir vak'alann takriben yansında tam tıkanma husule gelmeden saatler. günler hattâ haftalarca sürebilir. Bu devre iyi büinecek olursa, anjin nöbetleri peçirmekte olan bir hasta, ağnlannın daha sık ?eldi5ini. daha şiddetli ve uzun sürdügünü, harekete bağlı olmadan da ağnnın istirahat esnasında hattâ uvkuda peldiğinin farkm» varabiür. Affn 510 hattâ 15 dakika sürebilir ve ahnan Trinitrin haplan ile eskisi kadar çabuk geçmez. Eğer hasta. hekimi. zamanında gecirmekte olduffu hâdiselerden haberdar edecek olursa kanın damarlar icinde pıhtılasma.'ina mâni olan Antikoagulan ilâçlan vaktinde tatbik ve bunlan icab ettici kadar devamlı kullanmak suretile miyokard infarktüsünün husule eelmesini bir dereceve kadar önlemek ve zamanın hastalarm lehinde ç^bsmasmı. RESIMLI înfüterede köpek yeüştirmekte olanların dahil bulundukları bir cemiyet tarafından tertib olunan bir «Köpek Sergisi» büyök r»ğb«t förmektedir. Bu *ergiy« memleketin dört bir köşesinden köpek ler gönderilmiştir. »Yukarıdaki rejimde, ıcrgide en fızla alâka çeken yedi aylık bir köpek görülmektedir. Bunun sahibi, Stanmore'lu Mrs. Dorothy May Williamson'dur. Kendisine mühim teklifler yapılmış, fakat kadın, köpeğinden kat'iyen ayrılmıyacağını söylemiştir. LONDRADAKİ "KÖPEK SERGİSİ,, Bolo basit bir müdafaa «istemi kullsnmağa başladı. İOna göre pek yakında İsviçreden düsman âmaline hizmet f etmediğini isbat eden d«liller gelecek: ve bu delıller berafetini sağlayacaktı Bolo Paşanın ruhaniler arasında yüksek ımevkii bulunan bir kardesi vardı. Bu zat harbdcn evvel Paris kiliselerinde verdiği vaazlar sayesinde çok muvaöak olmustu. Bolo Pasa ile 25 senedir arası açık bulunan papaz. e 'kardeşinin f lâketi karsısında hareketsiz kalamıyarak yabancı memleketlere gidip kardeşinin masumiyetini ispat ledecek vesaik toplamak üzere pasaport istedi. Pasaport kendisine verilmek üzere idi ki divanıharb nezdinde hu>umet komiseri Morne Başvekil Klemanso'yu ikaz etti. Oyle ya yabancı memleketlerden her cesid vesaik getirmek mümkündü. Bunlann dogrulugunu kim temin edebilirdi? Bunun üzerine Klemanso paaaport vermeği reddetti. ı Yeraltında Sanatoryom Son jlll»rda gazeteler yeraltında çalıjan inıanların »ık tık karşılajtıkları telhikelerden bah&eder oldu. Zaten bilinmiyen fey değildir. Yerin dibindc çahjmak yeryuzünde i? görmekten zordur. Yüz erce, hattâ binlerce metre derinde, değil kazma sallamak, doğru dürüst ne'es slmağa bile imkân yoktur. Maden işçilerinin veya elmas kazıciıarının çektikleri sıkmtıyı yerjrttzünd» hiç kimse çekraez. Bunlar, mesailerinin karjıhgı »• olursa olsun büyük fedakârlıklara katlanan lnsanlardır. Boğucu bir havanın içinde ömrünce çaiısan yeraltı Lççileri vardır. HayatUn daima türlü hastalık ve infilâfc tohdidleri altındadır. Hepsi bir yana; yeraltı ledlglmiz gayya kuyusunun lâfı bilt tasanda nâhoş tesir uyandırıyor ^e\ki de türkçemizdeki <cehenn«mln dibi» sözü ile «yerin dibınl> kaadetmişizdir. Malura; toprak altmda derinliklere indikçe sıcaklık da o nisbette artar. Zira dünyammn merkezine yaklaşı!mı« olur. Hararet derecesinin artması, dısandan içeriye doğrudur. Dış kabuk çeçidli tesirlerle soğumus, kalınlaşmıştır. Yeryuzünde seyyareıniîin ortasına o!an mesafe 12 kilomctre olduğuna gpre şimdiye kadar dt!ebildiğimiz toprak kslınhğı (en çok !3,5 kilometredir) bunun yanında pek cüz'î kalır. tçine gire*>ıHiğ?riiz yer tabakaları ije bundan da azdır. Şu halde insan için aıl muamma, ne deniz dibinde ve ap de gökyüzündedir. Yerın dibi. bücün «irlarını saklıyjn ve çözülme«.ine cie imkân olmıyan bir esraılı â!em olmakta devam ediyor. Dünyada öyle mağaralar wrdır ki henüz daha ucu bucağı bulunmuş değildir. İhtimal bunlar cehennerain yeryüzüne açılan kapılarıdır. Dehlizler ürkütücü bir karanlık, iliklere işliyen bir rütubetle sarılmışür. Oralara gözüpek iraştırıcılardan başka kimse girenrez. Tabiat ve tarih tetkikleri, ilk rağlarda yaşıyan insanlara aid hayat emarelerine bu mağaralard» rastlamıştır. Gene bu dünyada öyle mağaralar rardır ki insanlsrla dolup dolup boşanır. Hastalarla, derdlilere uğrak yeri olmuşlardır. Çünkü sifa kaynaklarıdır. Havası, derd gö.enleri, derdden kurtarır. Bazı has•talıklara karşı tabiatin bahşettiği hütün devaları orada bulabılirsiniz. Bilhassa cAstırru dan çekenlere birebir gelir. Almanyada olanma; Almanlar «yeraltı sanatoryomu» de mektedirler. Ssuerland'da Eınepe vâdisinde bir dağın içine bes kilometre dahp gitmistir. Derin, kfranlık dehlizierinde, şifalı navT>sı vardır. Astımlı hastalar mağara havasile tedavi ediliyor! Doktorlar, hastalarını harbdenbe ri oraya göndermektedirler. «Astım. muannid bir nefes darlığı olduijuna göre, mağaranın gerek kesif karbon asidi ihtiva eden havası, ge ı rekse kayalarındaki bol radyoaktivitcyi muhtevi madcn birle^kJcri ciğerler ve nefcs yolları üzErnde açıcı ve genişletici etkiler yapma'ctadır. Ilim adamlarına göre .klutert> mağarası adı verilen bu mağaranın bol karbonlu havasını muayyen bir rejim dahilinde teneffüs edenler, ne nefes darlığı ve ne de müzmin bronsit çekerler. Tuhsftır ki onun bu jif» verldliğl dah» yakm Mmanlara kadar bilinmemekte idi. Ti Id fcarb çıki: isin o zaman farkına vanlablldi. 3ava bombardımanJanrun Alman ; Gazetemizin tertih ne karar ver büyük jüri tarafından seçil»cektir. diği güzel ve sıhhatli çocuk müsa9 İlk elemde seçilen 10 kız ve bakasının esas şartları şunlardır: 10 erkek çocuk arasından ikinci ve 1 Müsabskaya iştirak edecek sonuncu bir seçmede gene büyük Saniyen etraftaki kayalarda bir çocuklar 4 yaşmı bitiımiş ve 7 yajüri tarafından biri kız diğeri ertakım madenlerin teressüp etmiş şma basmış olan erkek ve kız ço kek olmak üzere iki güzel ve «ıhbulunması, teneffüs edilen havanın cuklardır. hatli çocuk seçilecektir. şifah tesirlerini çoğaltmaktadır. 2 Erkek ve kız çocuklar için Yeraltı sanatoryomunda tedavi gören bir aile 10 Büyük jüride bulunacak Radyoaktivite, içerde, dışarıya naya üzerine tekâsüf ettiği günlerde derdden kurtuluş ümidile ziyırete zaran yüzde on fazladır. Taşlar ayn birer müsabaka tertib edilmi} zevatın isimlerini a>Tica neşredeidi. Sığınak ihtiyacı duyuluyoıdu. devamları meselenin hakikî ceph» srasmda tuz birikintilerine sık SIK tir. ceğiz. 3 Çocukların Türkiye CumhuBu kadar büyük bir mağara durur sini ortaya çıkardı. Nitekim bu rastlanır. Mal'ımdur ki tuz. nefes 11 Son seçimde birincüiği kariyeti tebası olmaları sarttır. ken civar halkı neye sığınak ırı hastaîığa müptelâ bir elektrikçi, rrıa yolaruıda tıkanıkhğa engel olur. zanacak yavrular jerefine büyük 4 Müsabakaya girecek çocukşasına girişecekti? Alârm düdükleri ğarayı ziyaretten vazgeçmsdiği ıçm Gışayı, hastalık yapan mikroblarlarm kartpostal büyüklüğür.de düz bir balo verilecek, çocuklara tac çalındığı vakit millet mağaranın yo tamamile şifaya kavujmuştu. ünun dan korur. siyah parlak kâğıda basılmış birer giydirme töreni bu baloda yapılalunu tutuyordu. Bunlar arasında bu hali doktorlan harekete gsciroi. Mağarada günlük tedavi müddeti, fotoğrafiarı, gszetemizde neşTedil cak tır. tabiatile astımhlar da vardı. Bom Mağarada yapılan araştırmalavda hastalığın derecesine göre iki ilâ 12 Müsabakada birinci olacak bardıman bitip de mağaradan eve bol karbonlu havanın hastaîığa dört sa&ttir. ^ejim, sadece bol bol mek üzere gönderilmelidir. Fotoğrafların biri baş, diğeri boy olmah çocukların ilkokuldaki tahsil masdönüldüğü zaman kendilerinde ha karşı deva olduğu görüldü. Ve bun şifalı havayı teneffüs etmekten ibadır. rafları gazetemiz tarafından temin fiflik hissediyorlardı. Teneffüs ko dan sonra Klutert mağarası astımlı rettir. Bundan başka ne bir ilâc 5 Gönderilecek resimier, ida edilecektir. laylaşıyor, boğulma ve daralma duy larla bronşitlilerin ziyaret yeri oi almağa ve ne de tedavi maksadüe 13 Resimlerin neşrine hangi j rehanemizde küçük jüri heyeti tagusu bir müddet zail oluyordu. Her du. Şimdi herkes, yani bu türlü iğne yaptırmağa lüzum yoktur. rafından tetkik ediierek müsabaka gün başlıyacağımm yakında ilân \ bombardımanda, yani tna*aıayı her hastalıklardan çekenlerin hepsi. rra Dünyada, doktoru, hemşiresi ve ziyaret edişlerinde biraz daha iyi ğarönın müdavimidirler. Z'.yarciçi hastasmm komjucuk oynar gibi bir ya iştiraki münasib görülenlerin ^ edeceğiz. Bununla beraber müsa j | bakaya girecek çocukların resim ı leştiklerini görüyorlardı. Ea lıal, ler arasında dünyamn her tarafm araya gelerek sohbetle vakit geçir fotoğrafiarı neşredilecektir. 6 GönderUen resmilere çocuk ! ierin pazartesi gününden itibaren doktorlarm da gözünden k.ıcmadı. dan gelen hastalara da rastkrımak dikleri bir hastane, hem de y«railı soyadîarı, boy i kabule başlamış bulunuyoruz. Evvelâ hastaların iyiliğe yüz tut tadır. Mağarada iki haftalık bir te hastanesi görülmemiştir. Böylesine ların isimleri, masını hava hücumlarının uyandır davi devresi vardır. Hususî vasıts biz «cehennemin dibi» değii, «has lan, kilolan, doğum tarihleri eü! Kesimleri ücretsiz çekecek olan fus cüzdanlarına uygun olarak ihdığı korkuya atfettiler. Buna kor lar, hastaları oraya nakletmekte talar cenneti» diyeceğiz. fotoğrafhaneler tiva eden ve ailelerinin sarih adTolun Alptekin kudan mütevellıd bir şokun h.ista ve bir kaç saat kaldıktan soors yer Güzel ve sıhhatli çocuk müsabares>r: de bu'.unan birer kâğıd ilftüzerindeki tesiri dediler. Filhasika lerine iade etmektedir. kasma girecek çocukların resimve edilmelidir. Yalovada iki çoban bkrbirini böyle zamanlarda korkunun maneMuazzam bir yeraltı hastanesini 7 Resimleri vt bu hüviyet kâ lerini, gazetemiz namına ücretsiz bıçakladı viyatta olduğu kadar insan Dünye andıran mağarada hastalara mah1 düşündük. Aşağıda Yalovsnın Dere köyünde Eyüb Lâfçı ğıdını havi zarfların üzerine «Ço çektirmeyi sinde oynadığı rol büyük olu.riıı. sus sezlonglar, sandalyeler ve mave Osman Topçu adlarında iki çoban Keşif yanhş olmakla beraber on salar, hattâ yataklar vardır. Deh kavga etmişler ve yekdığerlerini bı. cuk müsabakası» kaydınm ilâvesini isim ve adresleri yazılı fotoğrafharica ederiz. nelere müracaat edilmesini rica lara da hak vermek lâzımdı. lizierinde uzanıp yatanlar, oturup çakla ağır surettc yâral»rm}lardır. 8 Resimlerin neşri bittikten ederiz: Hâdise koyun otiatın» jüzünden çık. Fakat harb bittikten sonra asfiTi sohbet edenler, bir aşağı bir yukan mıs. yarslılar hastaneye kaldırılarak sonra, ilk bir eleme yapılacak ve Foto Süreyya: Beyoğlu Tünel lılann ahşkanlığı veya maçarayı gidip gelerek gezinenler görülmek tsllkikata bBşlanmıjtlr. bu elemede 10 erkek, 10 kız çocuk nıeydanı. Foto Zcki Bükey: Beyoğlu İstikİÇKİSİZ S AZ lâl caddesi, Galatasaray Lisesi karW şısında. Foto Kulüb: Beyoğlu Melek slneması sokağı. Foto Limasollu Nad: İstiklâl cadMuazzam fasıl ile sanatkârlar resmi geçidinde kıymetli ses »anatkârlarını dînleyiniz. desi Tünel mevdanı civan. Foto Arsal: Kadıköy Altıyol. DiğEr fotoğrafçılardan arzu eden İerin de isim ve adreslerini bif mektubla idarehanemize bildirmelerini rica ederiz. tedir. Bunlann hepsl mağarsmn havasından şifa uman hastalardır. Doktorlarm nezareti altında hava rejimine tâbidirler. Havayı teneffüs ettikçe canlanırlar, iştahları artar O gece uyuyacaklan uykunun deliksız olduğunu bilirler. Tedavi süresi içinde sağhğa kavuştuklîrını hissederler. Her gün biraz daha iyileşmeğe doğru giderler. Ne var bu mağarada acaba? Hasta girenleri sağ çıkarıyor? Havasmda bol karbon asidi var demek kâfi mi?. Bakın; Bu yeraltı sanatoryomunda yapılan araştırmaların netice*ine'. Ancak ondan sonra muammayı çözebilirsiniz: Evvelâ mağaranın havası, dışarıdaki havaya nazaran on defa fazla karbon asidini ihtiva etmektedir. Sebeb, içeride rutubet çoktur. Her taraf sırsıklanv'ır. Kayahklar arasındaki sızıntılar dolayısile havada her zaman yüzde 45 nisbetinde rutubet vardır. Bunun mînssı şudur: Tozsuz. topraksız, tertemiz bir hava. Nefes yo:lariT>d?n kolaybkla geçen, bildiğimiz havanın teneffüs organiarına zarar veren görünmez zerrelerinden âzâde yatışmış bir ^tmosfer'. Kaıbon asidir.in lazlaiığı. hasta ciğerlerin bir dakikadaki ttrçeffüs kabiliyetini arttırmakta. alınan havayı hir litreden 15 litreye çıkarmaktadır. Bolo Pasa nihayet 3 üncü Divanıharbe ver>ldi. Dâva(nın esasını Humberin ifadesi teşkil ediyordu. Âyan âzasıının durumu müsküidü. Mahkeme gazetesini satmak için /hep düsman ajanlarına müracaat etmis olmasmı muahaz» İediyordu. Humber bundan dolayı mugber olarak: «Ben Iburada sahid miyim. yoksa sanık mı? Dedi. Hakkıaıda Jsüphe ediliyorsa derhal tevkif edileyim...». Başkan mâInalı mânah gülümsiyerek acele etmeğe lüzum olmadığını fbelirtti. 14 Şubat 1918 günü avukatının bütün gayretlerine rftğ|men Bolo Pasa idama mahkum edildi. Kovalini de gıyajjen laynı cezaya carptırıldı. Dünya üzerinde kötü beslenme kalbin de bu müddet zarfında ken: şartlannın hâkim olduğu yerlerde dine yeterek dolasımı temin etmesi artervoskleroz az% gözükmektedir. ni sağamak mümkün olur. ı Giizel ve sıhhatli soeuk miisabakası Sabık Bajvekil Jozef Kayo da düşmanla anlaşmak Jsucüe 14 ocak 1918 de tevkif edilmisti. (Kayo bilâhare üç Jsene hapse mahküm olmustur.) Müddeiumumi. Kayo ile [Bolo Paşayı yüzieştirdi. Bundan pek bir gey çıkmadı... . İdamı için tesbit edilen günün arifesinde Bolo, bazı lifşaatta bulunacagını söylediginden hükmün infazı OB gün Igeri bırakıldı. 17 nisan 1918 günü Bolo, Vensen ormanınIda kurşuna dizildi. Bolo Paşa o gün beyaz ceket ve eldi/venler giymişti Göğsündeki cebine de mor ipekli bir menIdil yerleştirmişti. Cağâloğlu Çiftesaraylar bahçesinde bu pazar saat 14 ten 24 e kadar İzmit Belediye Reisi beraet etti VU.DUHM İSAİMBSİ*A« I'erihnn Sbzeri NKRİMAN ALTTVAT KlîCLA TATLISK! ADNAN TÜRKÖZÜ NLRH.VYAT TÜREYEN MUALLA F1RAT Suzan Koktürk Melâhat Mardinli Tasemin Esmergül Program (asıhııı 10 ı«at dtvaıa mCeiALÎfiihH \v3u3ESE3igi Abduilah Yüc« Suzan Güvcn (Radiit Erten kadrosu il») Radiie Erten İSMAİL DÜMBÜLLÜ iekmil kadrosn ile •d«r, latlytnl»r yemeğilt jelebilir. 9 ay evvel Şehir Meclisi azalarından bivin: Mecüsten karar almaksızın re'sen çıkardıgı İçin İzmit Belediye Reisi Sndeddın Ynlım hakkınd». Şuıayı Dev. l«tç» hizumu muhokem» ksrarı verll. mlı. l*t«n «I «ektirllen Beledty» R«l«ı. nln durusmasın» |ehrtmiı I !nd Ajllye Cexa mahkemesinde başlanmıjtı. I Duruçma dün sona emıîf. mahicemr Sndeddin Yalımın t«r»«ün« bdkmet. I Aynj gün oğl'den sonra müthis bir felâketin yaklaştır(dıöı iki kadın kana bulanan bu mor mendilin karsısında fafilsmakta Idtlçr. Bunlar. Bolo'nun iki kansi idi. Mahku)mun arxu«u vechilt kanlı mendlli Polin Müller't vermis MerdL (Arkası var) Türkiyede neşri hakkı yafnız'gazetemize aiddir.