27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2« Eylul 19SS HABERLERİ Vali diin Strazbure'a hareket etti ! DÜŞÜNCELER İstanbul limanının inşa yeri üzerinde görüşler İstanbul Kalkınma Derneği îaporunda, yeni Hmanın surlar kenanndan Bakirköye uzaması, Halice ve Şisli sırtlanna kadar olan kısmın sanayi ve iş sahası olarak tesbiti istenivor başka Halic ve Şişli sırtlanna kadar olan genis sahanın serbest bölge, sanayi ve iş sahası olarak tesbit edilmesi muvafık görülmektedir. Bu suretle İstanbul biri iskân, diğeri iş bölgesi olarak ikive avnlmış olacaktır. Pendik ile Tuzla arasındaki saha için de aynı şey düsünülmektedir. Rapora göre vâkıa böyle bir limanın yapılması yüzlerce milyona mütevakkıftır ama asma köprü projesi de bu parayı istediği halde pekâlâ hakikat olnük üzereîir. Kaldı ki yeni liman serbest bölge ile sanayi ve iş mıntakalan mevzuunu da ihtiva ettiğinden kârlı bir iş halıne gelecektir. İş ve iskân bölgelerinin birbirinden ayrılması, bir çok meseleleri ve bu arada sevrü^efer meselesini de kökünden halledecektir. Çünkü bu bölgeler avrıldıktan sonra bütün seyrüsefer problemleri kendi dahillerinde halledılecek ve şehm limanından ge<;en tek ana caddesi kolaylıkla dağılmış olacaktır. Hulâsa demek liman mevzuynda bugünkü vahim durumu ıslaha varavacak âcil tedbirlerm iizerinde durulmasmı ve bilhassa yüz milyona mal olacak bir asma köprü, elli milyon h;>rcpr="l< ar»l'.">lköprüler arası yol işi gibi muazzam vatırımlara eeçmeden İstanbul liman verinin tavin edılmesini ve tesebbüse gecılmfs'ni i«* oktp^.irDernek bu mi'bim mp«ple iizerine memleket efkârı umumiyeo'.nin ve hükumetin dıkkatini çekmektedir I |lJT7M l |nilrİMlHINA| Gemi saçı ihllyaeımız dremidde bir ağır sanayi merkezi kurulacağı hakkında Ankaradan verilen bir haber üzerine yazdığım ve memnuniyetimi belirttiğim bır yazıda şöyle demiştim: Ağır sanayi, diğer sanayiin hem anası, heın babasıdır. Meselâ bütün gazeteciHk hayatun boyunca üzerinde duı<duğum gemi inşa sanayiini, demir ve çelik endüstrisi Joğurnr, biiyütür, inkişaf ettirir. Halbuki bizim Karabük müessesemlzin, gemi inşa sanayiine pek az hizmeti dokunuyor. Karabükteki haddrfıanelerde kâfi derecede gemi saçı imal edilmiyor veya edilemivor. O günkü gazetelerin bazılaunrla «Tüıkiye Demir ve Çelik F^l.rikaları müessesesinden» bi'Şİık'ı tam iki sütun dolusu bir ilân f,'6. züme ilişmişti. Bu ilân 1953 >ılı başından itibaren hadde mamulleri için uygulanacak satış esaslarını ihtiva ediyordu. «1953 yılımn başından itibarenn sözü çaril'ime gitti. Fakat Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarınm senesi, 7: h'r eylulün ortasından başhyor de^ ıp geçtim ve ilânın 9 uncu madtles'n. de satılacak malzeme cinslori nv sındaki saçlara bir gdz attrn. 0 .^0 |milimetrelikten başlayan bu saçlaıın 1 en kalını 4 milimetre idi. Bu k? ıIıkla saçlarla gemilerin fevkanî 1 !sımları, kamaralar, iç taksimat perdeleri yapılır, tekne yapı'ırz. Şehir Hatlan vapui'ları için B S 10 milimetrelik, şilepler için 8 1 2 . 14 milimetrelik saça ih'hac v rdır. Edremidde yeni bir demir f?hrkası kuruluncaya kadar «eç rrk müddet içinde tevsii kararla^t;rılan Karabük fabrikalannda gpmi saçı imaline ehemmiyet verilmrsi lüzumunn bir defa daha tehariız ettirmek isterim. Çünkü Denijri. lik Bankasının tersanelerinde >apılmakta olan ve önümüzdeki yıllarda da yapılması program!nşi>rı. lan gemiler ve liman vasıtaları ic;n bol saça ihtiyac vardır. Ru saclaıın harirden tedariki kıvınetli döviz sarfiyatına sebeb olmak'adır. Nitekim Denizcilik Bankası Maliye Bakanlığının, 300 lıin <iolarlık bir döviz tahsisindcn faydalanarak bir Alman firmasına tonu vasatî 122 buçuk dolardan 2000 ton gemi saçı ismarlnnuğa karar vermiştir. Banka, 250 bin dolar, yanı 706 bin Türk lirası olan bu sipatişten başka bir Belçika firmasına da 209 bin küsur liralık profil demiri siparişini kararlaştırmıştır. 915 bin lira tutarında olan bu iki sipariş için, dışarıya dövizlerin en kıymetl:pi olan dolar ödenecektir. Karabük bu gemi saçlan ile profil demirlerini yapmış olsaydı. bu kadar döviz tasarruf edilir, yahud da bu 300 bin dolarlık döviz, memlekrtle yapılamıyan sanayi mamullerinin ithaline (ahsis olunurdu. İşte bu sebebledir ki Karabük haddehanelerinin, bir an evvel gemi inşa sanayiimizin muhtac olduğu kahn saçlan imal edecek surette takviyesi lâzımdır, diyorum. İşittiğime göre bir İngiliz veya İsviçre firması, kalın saç imali için Karabükle müştereken veya müstakil olarak bir milyon Iiraya bir haddehane inşası teklifinde bulunmuştur. Hakikaten böyle bir teklif vaki ve ileri sürülen şaı<lar uygun ise. büyük döviz tasarrufu temin edeceği için, kabulü yerinde olur. NALINA Rafdan inen eserler Günlerden bir gün Yahya Kemal ••••••%^.^. Yazan: ile konuşuyorduk; ben Muallim Naciden bahsediyordum; şaır lenden genc olduğu için bana sordu« Muallim Naciyi tanır mı idiniz?> Benim onunla tamşacak ysşta olmadığımı ve ancak bir tfim bir tarafa bırakırsak şairin politi smda kezandığı birkrç alkıj hakTürbenin önünde perişan şemsıyesi ka hayatile his ve hayal hayatını kında bizzat yazdığı bir tıkranın koltuğunun altma sıkıştınlmış top. yer yer gösteren bu mektublann Le Temps gazetesine gf çir'lmesıni sakallı birisini Muallim Naci diye enteresan taraflannı gözden kaçı aynı dosttan rica ediyor GdrıJübana gösterdiklerini, diğer bir g\in j ramayız. Bu mektublar Lamar yor ki Kudüste, mubareK ırıakarrde o zatı Direklerarasında çaycı | tıne"in dostlarından Aim6 Martin ların ona verir gibi olduğu ııhrevi Hacı Reşidin dükkânmda olorur ile onun karısına yazılmıştır. Şair ve mistik ruh sönmüş gittniştir Diğer bır mektubunda da (1.3M8) ken gördüğümü söyledim. Ve n t bu zata «En çok sızi severim ve sizsıniz» muhalif meb'uslukta siyasî hayatıden ise birdenbire hatınma bu eski beni en çok seven de muallimin çocukluk hal tercüm«si dermiş Sonra meşhur Fransız ede nı şoyle anlatıyor: «Hükumete karşı hissettiğimiz olan «Ömerin çocukluğu» isimıi bî munekkidi Sainte . Beuve bu küçük kitabı geldi; ve onun türk z?ta «safdil» sıfatını takmış. Şai nefret bu memleketi boyuna felce Meclisinde çesinin ne kadar basit ve %uze\ rin bu muhatabının en büyük kıy uğratıyor. Meb'usan ve doğru olduğunu şaire tekrarla meti meşhur muharrir Bemardin uyuyoruz. Ancak pazartesi ve salı dım. Tekrarladım fi'lini kasden de Saint Pierre'in dul kalan k a n . günleri şark meselesinden bahseyazıyorum; çünkü bu fıkir benim smı alması imiş. Ne ise: işin dedi dılirken uyanıyoruz.» Lamartine de zamanma göre ikzihnimde yer etmiş ve tekrar tek kodu tarafı Fakat mektublar detısadî sıstemde devletçi imiş. Şirar dilimin ucuna gelmiş bir fikır dikodu şeklinde kalmıyor. Meselâ şark seyahatinden, Su mendiferlerin sermayedarlar kumdi. Şair bana işte o zaman dedı ki: Nice eserler vardır ki hatın riyeden. Kudüsten bahseden bir panyalarına verilecek yerde devletin elinde bulunmasını istıyor. Ve mızda güzellik şöhretile kaLnıştır. mektubunu şöyle bitiriyor: «Bizim memlekette «Bız ancak ölü tarih sahifelerini üâve ediyor: Bugün onları raftan indirip oku9 okuyoruz. Halbuki (tarıhın gecti şimendiferleri ancak borsada eöyunuz, bakalım ne dersiniz caniıdır. receksiniz». İşte şair politıkacı bu Muhatabımın zevk ve düşünüşü ği yerlerde) bu sahife Orada Allaha daha büyük bir baş meclis dedikodulan arasında aynı ne çok itimad ettiğim için o gundenberi benim zihnimde ve dilin lılıkla ibadet olunur ve jrada bi mektubda bakınız ne diyor: de bu raftan indirmek mefhumu çare beşeriyete daha '.ıyade acımr. «Sizin kusurunuz bütün tabiate yer etti ve artık yavaş yav.îş hır Siyasete karşı daha lâka/d rir kâfi derecede vurgun olmamanızdır çok eserleri raftan indirdim; fa halde memlekete avdet eHecefi.r.ı ve tabiati daha zıyade ancak onun kat kısa bir zaman sonra c»£unu Çunkü yaptığımızı zannet'.sjinnz bir ayinesi olan muharrirlerin yagene rafa koydum Günün bırinde şeylerin ne kadar boş oHvpunu zı larında görüyorsunuz. Onun ta sıra Ziya Paşaya «elmışti <>rıun anhyorum Böyle şeyler hak'rmda kendisini görünüz ve onda türlü Harabat'ını okurken şu beyit dı hüküm vermek için bir müddet o türlü ruhlar olduğunu ve bu ruhşeylerden uzak, pek uzak vpriere ların ta küçücük bır kokulu ottan lıme takıldı: gitmek lâzımdır Lâzım oUn sey ta Lübnanm büyük çamlanna ve «Mümkun mü ede Racine Lainsanlan daha iyi haıe eetirrifKtır; köpekten Eflâtuna kadar bütün martine ama kimin taıafından ve 1.3.1I mahluklara geçtiğini düşününüzo. Nef'i gibi bir kaside tezyin» olursa olsun onun ehemTnıvpTİ Acaba Lamartine vahdeti vücud Arada bir bu beyti tekrar eder yok n felsefesine inanmış ve «Hemen ve eski mantıkta nkıyası maalfaBu mektub Beyruttan 1812 .sene Allahı gör samil semadan bahr i'e rık» denilen bu garib mukayeseyi sinde yazılmıştır. berre» diyen bir şair mi idi? düşünurdüm. Geçen gün Fisjaro Uç sene sonra Lıanıart:ne FranParlamentoda muhalefete geçLıtteraire gazetesinde Lamartine e dair bir yazı çıktı Ben genc ıken şa si7 parlamentosunda rneh ustnr ve tikten sonra şairin Madame Marbir irin Raphael adlı romanını oku tekrar intihabını temin etmek icın tin'in kendisine daha pratik muştum ve onun da dilini «Öme kendi seçim dairesi .ımumî mec yol tutarak hükumete geçmesi için geçen bir rnün:ı<af3 ejna müracaat olunacak çareleri neden rin çocukluğu» kitabıııın dili ı;.bı pek beğenmıştim. Bu beğenmeler hep basitlığe, kolaylığa düşkün.ukten ileri geliyordu galıba. Şimdi o eseri de raftan indirip okuyatdk değilim ama Lamartine'e dair Figaro da çıkan makaleyi yazan muharrırin sözüne bakılırsa bu vtni ortaya konulan mektublar, şiiırin La chute d'un Ange ve Histoire des Girondins ad!ı eserlerinın tek Avrnpa Göçmen Birliği kongTCsinde, Bulgaristandan gelen İstanbul Kalkınma Demeği dün muhacirlerin memlekctîmizde saat 16 da İstanbul milletvekili Ahiskânına dair raporlar med Hamdi Başarın riyasetinde Tiokunacak caret Odasmda toplanarak Istanbul limanı hakkında hazırlanan rapora Vali ve Belediye Başkam Fahmüzakere etmis ve bu mevzudaki redin Kerim Gökay, 13 ekim aragörüşünü açıklamıştır. sı.ıda Strasburgda toplanacak AvToplantıda Denizcilik Bankası rupa Göçm=n ve Mülteci Meselel mümessilleri, Armatörler Birliği rini İnceleme Birliği Kongresine başkanlık etmek üzere dün >abah temsilcileri, nakliyeciler, yabancı saat OE biri çeyrek geçe uçakla vapur kumpanvaları, Demiryolları hareket etmiş, hava meydanında delegeleri ve diğer alâkahlar hazır Belediye Reis muavinleri, kayrra bulunmuştur. Kalkınma Demeğinin raporuna kamlar daire müdürleri, Şehir Mec göre İstanbulda liman namma bir lisi üyeleri, basm mensublan, Ermeni ve Rum Patrikleri adına ge şey yoktur. Mağaza ve depolatı len heyetler ve dostlan tarafandan yalnız küçük esnafın çalışmasına müsaid olan İstanbul modern müuğurlanmıştır. badele münasebetlerine girisince Gökay, hareketinden evvel ken güçlük ve buhranlarla karşı karşıya disile yörüşen bir muharririmize kalmıştır. şunlan söylemirtir: Son zamanlarda ise ihracat ve itt Strasburgda toplanacak olan halât arttığından İstanbul limanıkongrede göçmenlerimiz için yardım nın durumu büsbütün vahamet artemini mevruu bahis değıHır Cun zetmeğe başlamıştır. Vapurlara kâfî gü birlik, bu kabil işlerle uğraşmaz. amele bulunamadığı gibi, malı bo • Birlik, delege göndererek Bulgaris şaltacak Iskele ve depo da yokturtandan gelen Türk muhacirlerinin Bu yüzden İstanbul, masrafları itiiskân işini etüd ettirmişti. Buna barile dünyanın en p=h=lı. isleri aid raporlann okunması mufıte en geç görülen ve en fazla navlun meldir. Kongrenin üzerinde dura ödenen bir limanı olmustur. Hükumet, limanı şimdiki yerincağı en mühim işlerden birinin Alman muh&cirlsri işi olacağmı tah den başka tarafa nakletmeŞe tamin ediyoram. Kongre ilmî marn raftar görünmemektedir. İs, bir yette olmakla beraber vereceği ra miktar nhtım ve antrepo, bir kaç porlar umumî konseye gideceği ci sabih iskele yardımile halledılmek hetle ehemmiyeti haizdir. Ayın istenmektedir. Dernek i?e bu £örüdördüncü günü sabahı İstanbuia şe kat'iven iştirak etmem»kte ve yeni limanın Marmara sahilinde döneceSimi umuyorum.» surlar kenanndan B?k'rköye kadir uzamasını istemektedir. A. ADNAN ADIVAR 3 Âmme İdaresi Semineri sona erdi Dün gümrükten 2000 Birleşmiş Milletler Âmme İdaçuval kahve çekildi resi Semineri 12 günlük bir çalış istihkar ettiğini soruyor. Fakat Lamartine 27/1/1843 de muhalefete geçtiğini bildiren meşhur nutkunu söylemeden bir hafta evvel Madame Aime Martin'e yazdığı cevabda «Hile ve entrika>n siz dai. ma pohtika diye telâkki ediyorsunuz; ve inanıyorsunuz ki insan hükumette olmazsa asla politika yapamaz ve sabırsızlığınız bundan ileri geliyor.» dedıkten ve hiç. bir zaman iktidar mevkiine gelmemiş ve fakat büyük politikalar yapmış kimseleri sayıp döktükten sonra hiç çekemediği ve sonradan Fransanın Üçüncü Cumhuriyetinin birinci reisi olan Thiers'den daha çok politika yaptığını ve meselâ üç sene bir ekseriyeti toplu bır halde tuttuğunu, iki kabine duşürdüğünü. 1840 senesinde Avrupa umumi harbine mâni olduğunu söylüyor ve aynı zamanda bu küçük ışlerin ısbat edilmemiş gibi gorünmesir.e rağmen büyük ve hakiki işler olduğunu ilâve ediyor. Artık istıkbale emniyetle bakan ve sıyaseti pek iyi bildıği için vaktinden evvel ışe girışmıyen şair vaktı gelince bir kahraman gibi işlerin ortasına atılacağını söylüyor. Filhakıka Lamartine 1846 da tekrar çok büyük bir ekseriyetle meb'us seçilmiş ve kendi rivayetince o sıralarda cfVân umumıyeyi temsil eden bir t'p mevkiinı kazanmıştır. Ne tuhjf değil mi? Şair edebiyatile, şiirile iftihar edecek yerde yaptığmı ıdciıa ettiği siyasetlerle daha zıyade ıftihar ediyor. İftihar, tefahur bir iş yapanın da, yapmıyanın da hakkıdır bu âlemde. Balık ipliçi ithal edilmesi isteniyor Son günlerde piyasada balık ipl'.ği knraborsa metaı ha"ne gelerek fı&tlar 48 Itraya kadar çıkmı^tır. Halbuki bundan on beş gıin evvel bu lpliklerın paKeti 20.25 Ura arasında muarcele görmekte İdi. Balıkçılar kooperatlfl Ekonomi ve Ticaret Bakanlıgına müracaatle balık. cıların dııştıığu zor durunm belirterek hancden lthalât yapılmasını tdleb et. m:st1r. D. P. Meşrutiyet ocağının siyasî toplantısı D. P. Sişll bucağı Mesrutiyet ocajh. ya'ın saat 15 30 da Kodaman crJdesin. drki b'r kahvede siyasî toplantı tertib. lemistir. GazeteciJer Sendikası Yapı Kooperatifinin konş^esl İ4anfaul Gazetecıler Sendikası Yapı Koooerat.fm nlzamnamesl tasdikten" gelrrrt» olduttmdm; kohgrerrriz' 9/10'1953 cııma giinü saat 14 te Gazetecller Cen^i. >%t> s#Jf>nunfla v'apıUcaktıf.'Oıtaklarm tesrıfl rica olunur. Gundem: 1 Kurucuların faallyeti hakkında izahat. 2 Idare heyeti ve nıurakıblann seciml. Iki esrarkeş mahkum oldu Esrar içe^ken yakalanarak rr.ahke. m*ye verilen Yılmaz 2, Dursun 3 sene hapse ve ddrder yuz lira para cezaMna mahkum edllmlşlerdir. Anaoğul arasındaki kavgayı yatıştırmak istiyen bir adam bıçaklandı • Küçükayasofyada Suterazlsl Boksgın. da Mehmedpaşa medresesinde oturan Osman Yalçın annesi ile munakaşaya başlamış. hiddetlenerek annesinln üze. rlne hücum etmlştir. Kadının feryadına yetlsen komju. lardan Ahmed Gumüş anne.ogul ara. sındakl kavgaya müdahaleye kalkışmış. buna slnirlenen Osman, Ahmedl kar. nından bıçakla yaralamıştır. Ahmed Gümüj hastaneye kaldırıl. mış. Osman Yalçın yakılanmiitır. Anadoludan gelen bir tacir 3000 lirasmı çaldırdı Slrkecide bir otelde kalmakta olan ve An&doludan mal almak üzere jeh. rimlze gelmi; bulunan Enver Oğuz adlı bir sahıs, pollse müracaatle otelde veya gezdiğl yerlerde ceblndekl 3000 lirayı çaldırdığını bildlrmiştir. Mechul hırsızın aranmasına başlan. mıştır. D. P. Kocatepe ocağının yeni lokali açıkh D. P. Beyoglu llçesine baglı Kocate. pe ocpgının Talimhane Lâmartin cad. defindeki yeni lokali dün saat 18 de torenle açılmıştır. Torende İ\ başkanı Necml Ateş, tl ldare heyeti azaları ve partilller hazır bulunmuştur. ııııımıııımııltlllimilimiilülHnmiIlllllllllll'lllllHlimiimııııırıii mayı müteakıb dün kapanmıştır. Birleşmiş Milletlerin. Türkiye ve OrtaDoğu Âmme İdaresi Enstitüsü Direktörü Prof. Gunnar Heckischer, seminerde ele alman mevzular ve kararlar üzerinde ken disile göriişen bir arkadaşımıza şu izahati vermiştir: « Ademi merkeziyet mevruunda tam bir anlaşmaya varıldı. Teferruat üzerinde verüecek kararları merkezdeki birkaç dairenin elinde bırakan idari sistemlerin eelişmeyi geciktirdiği, vatandaşları devlet idareşine .yabancı bıraktığı ileri süriildü. i>ör at'i bir ekonomik ve sosyal gelişmenin, genel direktiflerin merkezden . verilmesile ve karar yetkisinin de ademi merkzîleştirilmesile mümkün olacağı kanaatine vanldı.» Seminer çalışmalannda elde edilen kararlar üye devletlere gönderilecek ve her devlet istcdıği kararı kendi iidare sistemvnrle tatbik edecektir. Çatalcada bir hayvan sergisi açıldı Köylumüzu hayvancıhk ve yetıştlri. cılık bakımından teşvık etmek maksa. d:le Lstanbul Veteriner Mudürlugunce Şıle ialova Kartal, Silivri, Slnekll ve Haüımlsoy mıntakalarında açılmış olan ehK hayvan sergaerlne ilâveten dun de Çatalca merkezınde bir sergi a\nmıştır. Sergıde derece kazanan 33 ba^ nayvan sahıbıne 1595 lıralık ikra. tnıje tevzı edılmşıttr. Kadınlara sarkıntılık edenlerle mücadele lstanbul Enuıoet Mudurluğüne rr.en. sub kadm \e erkek sıvil polıslerden mUeşekkıl ekıpler, dun gece ilk defa olarak kadınlara sarkıntılık edenleri yakalamak uzere Beyoglunda ve ıskele. lerae arama.taıama >aprr.ışlardır. İstanbul trafik polis kadrosundan bir heyet Ankaraya gidecek Aitıncı Şuoe lluduru Orhan Eyub. oğiunun bajKanltğındakı 10 kışilik tra. fık polis kadrosu ve Belediye Trafik Yuksak Muhendlsl F.kret E\lıyagü yarın sabah jıplerle Ankaraya hareket edeceklerdlr Kemal Aygun tarafından davet edılen lstanbul trafik polis kad. rosu Ankaıaaa bir hafta kalarak şehrtn trafik durumunu ıncehyecekler ve An. kar» trafik polistnln yetiştlrilmesine rezaret edeceklerdir. Gümrüklerdeki kshvelerin süratle piyasaya arze^ilmesi için ilcrili maknmlar gerekli tertibatı almıştır. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı dün ilgihlere aceie kavdıle bir tamim göndererek gÜTnrüklorrloVi kahvelerin miktarı ve kimlere aid oiHuğunun süratle bildirilmesıni ILtem'ştir. Haber aldığımıza göre dün gümrüklerden 2000 çuval kahve çekiItrek piyasaya arzediimiştir Şratiikı halde gümrüklerde on bir bın çuval kahve vardır Şehir Mcclisi 1 ekimde toplanıyor Şehir Mecllsi 1 «kiro peışembe gunü tcplantılarına başlıyacaktu. Bu top. iantıda Vilinln" bir itnelik lcraat ve verlen ödenekle yapılan işler haKkın. da ı.^»ıtta bvüunması lâzım gelmek. tedır. Profesör Gokay, hareketinden evvel yazdığı mufassal icraat rapoıunu Meclis İklncl Başkanına bırakmıştır. Mecllg açılır, açılmaz bu rapor oku. nacak v« rlyaset divanı ile ihtisas en. curvıenlerl seçiml yapılacaktır. Başkan vekilliklenne k:roleruı getlrileceği t e . nvz malum degildir. Demokrat Partl Şehir Meclisi Grupu aym otunmeu gunü topUntıya dnvet edılmlstir. Bu toplantıda yeni rlyaset divanı «dayiarı »ecüecekir Koşuvolunda açılacak ilkokul Kadıköy Koşuyolunda açılması karar. asan ilkokul İçin (Nevclvan Feridun Paşa) vakfından bir bina uygun go. rülmüştur. Okulun b!r *n önce açılma! sına çalışılrraktadır. Şoförlere «âstik ve yedek parça temin ediliyor Vali ve Belediye Belsi Gökay, Istan. bul şoforlerinden murekkeb bir heyetı kabul etml?. Ticaret Bakanhgınca lâs. tik ve yedek parça tahsisi yapıldıgını kendılerlne bildirrr.iştir. Mezar taşlan çalınıyor Son günlerde bazı kabrlstanlardan mezar taşlarmın çalındığı yolunda şlkâyetler artmıştır. Mezar taşçılarınm ve bina injastmın sıkı bir kontrola tibi turularak taşları çalanların meydana cıkaılması alâkalılara bildlrümı'ştir. Dün 892.000 liralık mal ihrac edildi Ticarte Odası basın burosundan ve. rllen malümata pöre dun şehrimizden muhtelif memleketlere 892 bin lira de. ğennde mal ihrac edilmıştlr. Sevkedilen emtia arasında barsak. iç fındık haşhaş tohumu. yumurta. kuspe de bıüunmaktadır. Türkive Denvr ve Çelik Fabrikaları Müessesesi demir tevziatı hakkında bir sirküler yayınlamıstır Bu sirkülere göre dördüncü üç aylık devre demir teviatımlpn f?v dalanm^k istevenVr Ticarpf Odası ve maliye şubelerinden demir ticaretile uğrpst'klarmı tevsik ettırecek birer belse alarak 15 ekime kadar Demir ve Çelik Müessesesine başvuracaklardır. Bu tarihten sonra vapılacak müracaatler nazarı itibara alınrruyacaktır. Ticaret Odası Meclisi 30 > eylulde toplanıyor • Ticaret Odatı Meclisi 30 eyhil çar. samba gunu saat 14 te toplanataktır. " "Thl" iaplantıda yeni dış titaaJIMIHK nln tatblkatı muzakere edilecektir. Yeni Tekel Genel Miidürü aybaşında vazifesine başlıyor Tekel Genel Muduru Kenan Yalter istifa etmis ve isufası kabul olunmuş. tur. DUn bu hususta kendlsüe görüştügü müz Kenan Yalter istifasım teyid ede. rek demlştlr kl. « Kendi arzumla Genel Müdurluk. ten çekildim Ay başına kadar vazifede kalıp halefime '. nrJfemi devredeceğım.t Diger tarfatan Tekel Genel Mud.ır. lugune Tetkik heyeti başkam Münh Karacık getirtlmijtir. Yeni Genel Müdıır ay başından ltibaren vazifesine başlı. yacaktır. Dördüncü 3 aylık demir tevziatı TÜRKİYE İŞ BANKASI FAKCALTl AJA\SI ' "rarlan indîrilerek' Dtı ^yeni \e^| saik ile karşılaştrnlmasim Icâb eU | len her tomar kâğıd ıfisanı her vakit hayal sukutuna uğratmıyor. Lamaıtine'in edebî kıymeti hakkında mem'.eketimizde dahi en salâhiyet «ahibi kimseler tarafından yazılar yazılmış ve hattâ onun adına bir rfe cemiyet kurulmuştur Onun bir de tarıhçi tarafı vardır Şarkta sryahatinden sonra yazdığı Türkıye tarihi çoğumuzca malumdur Bunar hakkında bır şey söylemese cesaret edemiyorum: edebıyat oa, :arıhî romantizm de benim salâhiyetimin dışındadır. Bu cıheti =4 Pazartesi Günü Açılacak BU AJANSA MAHSl'S HISITSÎ İKRAMİYF GİŞELERİMİZDEN 2 5.000 CEKİIJŞİ LİRALIK HAKKINDA ALINABİLİR. MALÛMAT «Çanakkale» vapuru 2500 baş kasabhk hayvan getirecek Karadeniz limanlarında bırlken 2500 baş kasabhk hayvanın şehrimize sevki icin bir İlâve sefer yapılmasına karar verilmış ve Çanakkale vapuru bu işe ] tahs.s ed.lmıştır. Milletlerarası cerrahî kongresi Öğrer.dığımlze gdre. Lizbon Millet. lerarası 15 ınci cerrahi kongıesinde Turk heyeti tarafından okıınan tebllğ. ler buyük alâka uyandırmıştır. Bılın. dıği gibi bu kongrede memleketımizi Ordinaryus Profesör Kâzım Ismail Gür. kan ve Doçent Bedii Gorbon temsll et. İf mışlerdır. 2 EKIM AKŞAMINA KADAR PARASIZ ROMAN: Kalb uyumaz! Yazan: KERİME NADİR YEMÎŞ ajansımızda hesab açüranlara mahsus A L T I N L I K Türk okuyucusunun en sevdiği romancı Kerime Nadir, bu eserin üzerinde, bir yıl, uykuEYLÛL 26 MUHARREM 17 ' suz geceler geçirmiştir. •k Bu romanı «AYDABİR» mecJC | | a muası, beş renkli nefis bir kap O O içinde, okuyucularma hediye olarak vermeğe başlıyacaktır. 551 12 05 15 27 ı 18 01 '19.33 4.12 • V. 1f Aybaşını bekleyiniz. E. |11.50 6.04 9 27 12.00 1.31 10.10 J * HVSUSİ KEŞİDE I Her 150 Iiraya bir kur'a numarası Çekiliş: 15.10.1953 Açılan hesablar her ay yapılmakta olan çekillşlere de katılır. CUMHURIYET NUshasi Abone şeraiti 15 kuruştur Haric Türkiye Senellk Altı aylık Üç aylık Bir ayhk D İ K Gazetemlze gönderılen evrak ve vazılar nesredilsin edilmesln iade olunmaz, tlânlardan mesullyet kabul edi'mez Yatu A K B A N K Yağcılar Değirmen sokak Yemiş Cutnhurıyet'in EDEBÎ TEFRİKASI BEYAZ KOSKTE 0TUMNIAR Teni, çok hafif makyajın altında, pürüzsüz. Pahalı kremlerle besT Ienen, iyi bakılan sıhhatli ve canlı deri. Feriha harumla kocası önde, iki genc arkada, evden çıktılar. Hepsi, adımlarıru, Ragıb beyin ağır, azametli yürüyüşüne uydurdular. Feyzaya öyle geliyordu ki, şimdi birisi koşup köşkte yangm çıktığını söylese, veya bir zelzele olsa, dünya yıkılsa, gene dayısmın yüzünün bir çizgisi bile kıpırdamıyacak, lâkayd bakışlarında hiç bir telâş kıvılcımı parlamıyacak, ve o sakin, mağrur halini bir an için olsun kaybetmiyecek. Mümtaz onları bahçe kapısından karşıladı. Biraz heyecanlı idi: Bütün hayatmca bir ideal için çalıştıktan sonra, nihayet gayesine erişen insanın duyduğu mesud gururla kalbi çarpıyordu. Adeta inanamıyordu: O, ne olmuştu? «B. de titriyerek yüzlerine bakmağa çekindiği kimseler şimdi ona müsavi bir dost muamelesi yapıyorlardı. İşte, evine ziyarete geliyorlar, davetine icabet ediyorlardı. Ah! Babası sağ olmalıydı da, bugünleri görebilmeliydi. Kendi gözunde büyüdüğunü hissediyordu. Bir kaç sene içinde ne müthiş bir mesafe kat'etmisti! Nasıl zeki, yüksek bir adamdı ki bu payeye ulaşabilmşiti! Yeni bina hakikaten rahat ve güzeldi. Evvelâ bir müddet salonda oturuldu. Feriha hanımın eşyalarmı seçtiği muhtesem salonda. Ev sahibi, her jey beğenildikçe hürmetle iğilerek: «Hepsi hanımefendinin sayesinde. diyordu. Lâkin artık o eski zebun hali yoktu. Gözleri: «Ne kadar para verdiğimi biliyorsunuz. Gördünüz mü ne zenginim?N diye ilâve ediyordu. Orada biraz istirahat edildikten sonra misafirlerine bütün odaları gezdirdi. Yukarıya çıkınca, Feyza birden şaşırdı: Holdeki karşılıklı bu iki tabloyu tanıyordu. Biri, bir çiçek vazosunu tasvir ediyordu. Öburü, yelpazeü bir kadm resmiydi.. Sonra, köşedeki bu Japon işi paravan, yatak odasındaki küçük masa, marketöri koltuk?... Bunlar köşkün eşyalanydı. Büyükbabasından kalma parçalardı. Buraya nasıl gelmişlerdi? Birden hatırladı: Bundan 15 gün kadar evvel, bir sabah kapıda bir araba görmüştü: İçine öteberi yükleülmiş, üstü de bir çadır bezile örtülmüştü. Bir adfmın. hamal kılıklı birisine. «Sen bunları mağazaj'a götür. Ben de geliyarurru dediğini işitmişti. Şimdi anlıyordu: Kimseye yaır.ım etmek için parmağım bile kıpırdatmıy;n yengesi, boşuna mı günlerce İstanbuia inmiş, âİTmin eşyalarının peşinde yorulmuştu? Eir îstifadesi o'masa böyle bir zahmtte katlanır mıydı hiç? Demek ki. dükkâncı ile birleşmiş, bunları, kimbUir nasıl pahalı bir fiatla komşusuna aldırmıştı. Mümtaz: % Efendim, diyordu; burası güzel, am3, yaz için. Kçın giclip gelmesi zor oluyor. Bunun için. şehirde de bir yerim olmasmı ist' orum. Yaptırmak çok külfetli. Hazır bir apatımar! alacâğım. Cadde üstünde, ka« loriferli bir apartıman. İş parasmda değil, ne kîdrsa verelim, ama Igene uğraşmak lâzım. Simsarlarla gezmek, dolaşmak, görmek, beğenmek... O zor geliyor. Bunları söylerken, pek sonradan görme, servetile övünmek iştiyea âdi bir hali vardı. Ama Feyza gene de onu, hile ile stt'ğı tab'.olannu karşısında gülümsiyen kibar tavırlı yengesinden daha az bayas>ı buHu Çay masası camlı verand.da hazırlanmıştı. Bir komşu daveti içt fazla mutantan bir sofra. 20 kişiyi doyuracak kadar yiyecpk. Hususî tutulmuş bir grson misafirlere hizmet ediyordu. Her ş« fazla özentili. Fe:iha hnımın âdeti idi. Gittiği ziyaretlerde çok kalmazdı. Y| bîfka bir yerde daha beklpnd ğini, ya misafırleri gelrce^ini soyliyerk sencfpn ^alkardı. Herk»s bîl^oli idi ki, o, cok monden, çok m e j g j hir kadn'ır Ve o kadarcık bile oturmakla lutfetmiş, kıymetli vaktinden vermiştir. (Arkası var) 26 Ey'ul 953 cumartesl günlerle, Feriha hanımın yardımile alman kıymetli mobilyaları taşıdılar. Genc adam, gösteriş merakile h.ç bir masraftan kaçınmamıştı. Bir lâhza, durarak, bu kelimeye bir itiraz bekledi. «Aman, haBu hanımsız yuvayı idare etmek için hizmetçiler tutuldu. Bahçenımefendi, şımdi o kadar gencsiniz ki.... gibi bir şey. Gelrrieyince sö nin tanzimine başlandı. Artık, bütün işlerini bırakmış, evini yerleştirmekle meşguîdü. Eşyalar tamamdı. Fakat duvarlar pek boş değil miyzüne devam etti: Piyano çok nankör. Biraz bıraktınız mı, parmaklar duruyor; iş di? Hep Feriha hanuna danışıyor, onun fikirlerini hiç itirazsız kabul lemiyor. Baz^n Feyza çalışırken dinlerim de, .İnşallah onun emekleri ediyordu. benimkiler gibi heba olmaz» derim. Nihayet her şey düzeldi. Ve bir pazar, Hilmi efendinin oğlu, RaHalbuki ömründe ders almamıştı. •Gencliğinde» de bütün marifeti gıb bey ailesini akşam çayına davet etti. kulaktan, kendi kendme bir kaç alarurka şarkı çıkarmaktan ibaretti. Büyükhanıma da rica etmişti: Lütfeder, şeref verirdi. Fakat buna Mümtaz bey sâygı ile genc kıza bakıyordu: Demek piyano bili imkân yoktu. İhtiyar kadın, kapıya otomobili getirseler bile, merdiyordu. Zaten bu pek tabiî idi. Reşid beyin torununun bunu öğren venlerden aşağıya inemezdi. memiş olmasına imkân var mıydı? Faika hanım: Yalnız o, Fevzayı, başka türlü tasavvur etmişti: Daha şık, daha Benim namıma da Fey/a gidecek, dedi; o bana vekâlet eder. konuşkan, dsha parhk... Genc kız özür diledi. Babasımn ölümündenberi hiç bir yere çıkBiraz düsününce anladı: Babası yeni ölmüştü Onun için süslen mıyordu. Lâkin, gerek Mümtaz, gerek anneannesi, o kadar ısrar ettiler »emiş, boyanmamıştı. Bu yüzden böyle sessiz ve mağmum duruyordu ki, nihayet razı olmaktan başka çare bulamadı. Reşid bir iki defa esnedikten sonra yerinden kalktı. Kimseye bir Feriha hanım içinden kuduruyordu: Bu çocuk bu kadar kendisile §ey sövlemeden. «â l'anglaise» sıyrıldı. Biraz sonra sokak kspısının uğraşılmağa değer'miydi? Ister gelsin, ister gelmesin! k^pandığı duyuldu. Gene karşı köşkün serseri oğlu ile kumar oynaO gün, Feyza gene geçen seferki lambiyord entarisini giydi. Daha mağa gitmisti her halde. iyi esvabı yoktu ki! Şimdi Ragıb bey misafirine Avrupayı anlatıyordu Bilmiyene kendi Reşid de, zengin komşıva giderken, kendisine çekl düzen vergeniş malumRtmı satan adamın gururile. mişti: Çok briyantinli saçlan arkaya doğru iyice fırçalanıp taranmış, Ferüıa hanım, arasıra bir kelime, bir baş işaretile söylenenlerden kırmızı benekli kravctının düğümü kusursuz... Bütün aldırmaz, kimbflıab"r olmadığını belli edıvordu seye metelik vermez tavırlarına rağmen, servete karşı içten gelen bir Mümtaz, koltuğunda öne doğru oturmuş, pürihtiram dilniyordu. hürmet hissi duyduğu aşikâr. Şimdi susmak sırası ona gelmiştı. Fakat, elbet. birazd = n. gene övünAnnesi, her zamanki gibi zarif: Ancak çok para, çok bilgi, çok itina mek fırsatını bulacaktı. ile e!de edilen sade ve şatafatsız bir şıklık. Feyza, bu karşılıklı gösteriş macım sessizce seyrediyordu. Zayıflığı, az yemek yiyen fakir kadının kuru, intizamsız zayıflığı xxvn değil. Meyva suları, ızkara etlerle gıdasuu alan, her gün jimnastiğini, Mümtaz bey. nisan sonuna doğru yeni köşküne taşındı. Arabalar, masajını yapan zengin hanımın inceliği NO : 4O
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle