Katalog

19 1953 Meraklı Resimler RESİMLİ "Varis ve düztaban imalâthanesi...,, Tazan: P. GOHDEAUS » ŞEHİRDEN RÖPORTAJLAR j Bolo Paşa Vak'a ı Çevlren: MAZHAR KUNT ) i ) Tramvay ve »tobüs biktçUeri, vatmanlar günde 8 saat ayakta çahşmaktan hastalanıyorlar Kaldır patates, koy patates... Medeniyetin ilerlemesile muva rninat aldım. Halbuki ben son haszi olarak seri imalâtın da her sa talığımda yardım (Jörmediğim için haya tatbik edildiğini görüyor ve dcktor, ilâç ve yiye^K parssı obundan memnunluk duyuyoruz. larak zaten 500 lira bcrclanmjştım. Ancak bugün İstanbulda nev'i Tczminat parasuıı boi'.jTiî yatnıp şahsına münhasır çok jayanı dik bej parasız kaldım. Şimdi ben ne kat bir imalâthane daha var ki is yapayım? mini herkes bilir ama mahiyetini Gene başka bir bıİJtkçi: bilmez. Biz bile yeni öğrendik. İşçi sigortalarından hiç bir Bu, bir adile (Varis ve düztaban fayda görmüyoruz, dedi. Haibuki imalâthanesi), diğer adile de (İs ytıiuı tramvay ışı,iierinJen Usplatanbul Elektrik, Tünel ve Tramvay nac ayhk sigorta parîçı yümi iıia Umum Müdürlüğü) dür. limyı buluyor. Sonıa da ııporta Doğrusunu isterseniz, İdarenin hastarefine gittik mi, alduf bi'« bu (imalâthane) vasfından düne elııilvorlar. Ben, Rumanvadan göçkadar benirn. de haberim yoktu. mea geldim. Geçen gün NitirtaBir ij için yolum düştü de Meci 5 ndaki hastaneye ^ı:cı;imJe dokdiyeköydeki tramvsy deposuna tor «ıdan biri bana: »Siz göçmenrav^n* gittim. Otobüs ve tramvay bilet ler. bepirüz dalgacısmız deyip kovdu. Böyle muamels olur çileri hemen etrafımı çevirdiler. Yaz beyim, dediler, yaz derd mu? lerimizi de belki bizimle meşgul Ba çilekeş. adamlar, ömür *6rolacak birisi çıkar! p ' u i oiar. şu belâlı işde hsr halde epe> para kazanm üı.tr'.nr ki Hayrola? İçlerinden bir kaçı derhal panta bütun bu derdlere tani'n'iül etlonlarım sıvayarak pürtük pürtük slnler Bu düşüncemi onları sçıkolmuş varisli bacaklannı, diğer ladığın zaman acı acı gl'.diilir: birkaç tanesi de pabuç ve çorap Saat başuıa umumiyetıe 41, laruu çıkararak dümdüz tabanla biler.edir. en kabadaysı *•'} kuruj nnı gösterdiler. »hiij. Günde sekiz sait ça^ştığı İşte, dediler, meılek hastalığı nuza göre bu para 330 kurus. kadar diye buna derler. Yan aç, yan tok b'r şt\ yapar. Ayda d» 103 V0 çahştığımız otobüs ve tramvaylar lLa eaer. Primimiz günde 1?0 da günde sekiz saat ayakta dura kuruş olduğuna göre, pazarları çıkartınc? bu da ayda 32 lıra tutar. dura bu hale geîdik. Peki idareye başvurup sizl Yani bekâr bir isçinin ayî.k ücreti Evll hafif hizmetlere nakletmelerini is 130 . 150 lira civarmdadır. ise, nüfus başuıa ayda 625 kuruj temij'or musunuz? Bu soru üzerine hepsi de bir zam alır ki bu paranın ne kıyağızdan konuşmaya başlalılar. met ifade ettiğini varın kıyas edin. Bugün idarede çahjan 1500 bıletçi Meğer ne derdli kişilermiş. Durun, dedim, sırayla snlatın. ile 1000 vatman bu parayla ömür Bir tanesi ilerledi. Uzunca boy tüketirler. İşletmede 300 kadar da lu, sağlam yapıh, saçlan hafifçe şoför var ki bunlann saat ücreti kırlaşmıj, vakur çehreli bir b i . 85 135 kuruj arasında değişir. Aldığımız bu komik ücretin derdi letçi. Beyim, ben bu idarede 15 yıl bize yetmezmiş gibi başımızda bir danberi biletçilik yapıyorum. Ni de kontrolör baskısı var. İdarede hayet hem varis, hem de düzta bugün 250 kadar kontrolör çalışı Korede komünistler tarafından serbest bırakılan 550 harb esiri Asturias yolcu eemisile Uzakdoğudah İneiltereye dönmi/'erdir. Bu geminin yanasacaSı rıhtımda. polis günlcrce evvelinden tertibat almıstı. Çünkü Eelmekte o'.an baz: esirlerin anneleri veya çocukları, gemi daha iki günlük mesafede iken. nhtımda beklesmeye başlamışlardıYukarıdaki iki resim, gemiden inen ilk harb esirlenni k endilerinden ümid kesmis olan ailelerine kavusurken göstermektedir. Solda 3 yajında bir kız çocuğu, öldüğünü sandığı babasının yanafiını oksuyor, saĞdaki resimde de sarmasdolaş olan bir çift. İngiltereye Döıten Harlı Esirleri Almereyda'nın «lümunden »onra Bone Ruj hâdisesine askeri adalet makamlan elkoydular. Raportör yüzbaşı Buşardon İsviçrede araşürmalar yaptırmakla beraber Duval'i de sık sık sorguya çekiyordu. Bu adam parayı 1914 senesi haziran aymda Alman bankeri Marks'tan aldığını iddiada ısrar eciyordu. O paradan CenevTe'de Enternasyonal oteli »ahibesi madam Arr.herde 345 bin frank bırakmış ve bilâhare gehp ceste ceste^ almıştı.^ Sözlerini ispat makamında Duval, altmda madam Amherd'in imzası bulunan 345 bin frankhk bir makbuz da ibraz ediyordu. Malumatına müracaat edilen madam Amherd gazeteciden böyle bir para aldığmı, fakat paranın 1914 t» değil, 1915 haziran ayında kendisine verildiğini söyledl. Duval'i daha evvel görmemiîti. Enternasyonal oteli defterleri tetkik edildikte Duval'in hakikaten ilk defa olarak 12 mayıa 1915 t» buraya indiği anlaşıldı. Duval'in Manc'tan aldığmı ltiraf ettiği 500 bin frank kendisine muhakkak ki 1914 ienesi temmuz ayından ionra verilmisti. Öğretmen ve Öğrenci Köşesi I • 4 Idil, Suna ve Devlet Ankara radyosu, Konservatuarda, oğrcnme ocağı olarak, nur içinde deViz. Yıkmacian düzeltmek, medeBu sürate, bu dâhice tedbirlere Suna ile İdil tarafından verümiş yatsmlarl Vidir.li Tevfık Paşa, Sü niyetin vasıfianndan biridir. Unut Türk .naarifi ne kad^r dsvanacak konserleri yaydı. Çok teşekkür c jleyman Paşa, Yusuf Ziya Paşa, mıyalım. Unutmıyalım ve mezann diye mer?k ediyoıum. doğrusu!deriz. Kime? Sunaya, İdile ve bize Ahmed Muhtar Paşa gibi bir kaç da rahat yatan kurucularını orada Karınca Hoca bu güzel ümid ziyafetini versn Rad miüetsever Türk büyügünün teşeb olsun rahat bırakalım!. büsile kurulmuştur. Amaç, antsız. yo idaresine.. Mesleğimiz içinde öğret.m?nük. ( Edirnede lise Suna, kemanda; İdil, piyanoda babasız yavrulan alıp yüksek öğöğretmen okulu müdürlüğü, talim : 16 hazıran 11)33. Edirne depıemi ve terbiye üyeliği gibi bir çok hizhârika idiler. Sunanın keman 1 i retime yetiştirmekti. Once bu güzel düşünceyi. ilk kıs nın olduğu taıih. sertosu, olgunluğunun, kemanda metlerini bildiğimiz Rahmi Balavirtüoz olma yolunda bulunduğu ma öğrenci almamakla bozdu'ar. İG eyiui 1953 Bu satırların yazıldığı bpnın ölümünü çok gcç haber alnun bir delill. Ne kadar anlayışh, Bütçe müsaid olmadığı zaman ona tarih dım. Küçük cüsscsi, durmadan çaduygulu bir çahş!. Parmaklar tel göre ayarlanmak şarti'e pekâlâ ilk Etti mi üç ay? Hâlâ, Edirnede yı lışmas!, ona eskider.beri arkadaşlerde bastığı yerin farkında; yay, kısım devam edebilirdi. Çünkü da kılan okullsrm onarma ihsleleri larının »Kai'inca hoca» lâkabım söyleyen, eser sahibinin hislerini ha küçük yaşta himayeye muhtac yapılıp tamire başb.nmadı. Ders takmaİHnna vesile vermişti. Öğrebize tercüme eden bir kudrette. istidad ve zekâları yakalamak ve yılı geldi, diyandt. Duyduğu.na gö tim ve idare işleri dışında bir çok Sonra tek olarak çaldığı, galiba kurtarmak lâTjmdı. Bunlar, fuka re Edirne Lisesi. öğleden sonra ve telif ve tercüme eserleri vardır. Paganini.. Burada Suna, istidadı ralığm, yetimlik ve öksüzlüğün ya ikindi üstü ükokullarda ög.'e'im Ingiüzcenin bu ksdar yayılmad:ğı nın, öğrenme ve çalışmasınm imti kendilerini mahrum edeceği yetiş yapacakrr.ış. Bu kad^tr becerikli, a dovirlerde Karınca hoca, güzel irhanını maharetle, teller üstünde en me iırkânını böylece elde edecek celeci bir maarıf idaresinin yeni şilizce öğrenmişti. Durmadan okur, güç hareketleri yaparak ehliyetle lerdi. Bu durumda kaç çocuk, ilk iiseler açmasına şsşmaz mısınız? vazardı. t»hsilinl doğru dürüst tamamlayaverdi. Çok yaşa, evlâdım!. ZZaten ilkokulların hali mfllum! Feragatli ve tevazulu hali, yaşı Sevşili İdil, Bethoven'i ve Cho bilir d« Darüfşafakanıo ortasına Meml»ketimizde çift öğretim, ilerlediâi zamanlaıda bile vazifr>;ino geçebllirT pin'i bize bir kere daha söyletti. İrnam işi öğretim gibi olacnn şey düşkünlüğü, genc mcslekdaşlanDile getiıdi ve derdlerini açığa vur Bu yetmlyor bV. şımdi de bu lerden oldu. Ne sorumlulann, ne nuza örnek olack bu kıvmetli fıkir durdu. Yaradanm, küçük varhğma rajT liselikt«o çıkarmayı düşünen sorurr.suzların aldırd:ğı yok. Zan ve terbiye sdamımızın ruhunu sayvaktinden önce gelişecek kadar fe ler varmıy. Süphanallah. Bu fuka a nederim, Başbakanlıkta 1945 te ve gı ile anarım. Onun şeikatii hartyizli bir isttdad koyarak bize ver lisesl memleket* hakikaten liya rilmiş, şetıirlerde okul yap!İma?ı ketleri, her zaman muhafa^a ettif.i diği bu sanat bataryası, çalışile, u katli tnsanlar yetirtirip dururken hakkında bir kanun tasarısı ola baba duygusu. öğrencilerini kençar gibi çalışile bizi ta uzaklardan buna neye musallat olunuyor, bil cak. Onu bir sraştırıp görselsr, dısine uaima saygı i!e bağlamıştı . elektrkledi. Onlar 1950 de Pariste nemez. Pratik hayat» adam yetişti alâkalılara epey fikir verir. İlkokı.! Maarif Müstesarı rahmetli İiısan dinledimr'.i Bu üç yıl içinde aldık rilmesi irteniyors* lenginlerimi içinde orta okul açılması moda ol Sungu. onu pck takdir eder. ptk Isn mesafe, bana hayret kadar hay başka bir fakirler okulu açsınlar. du idi. Demek şimdi sıra, liseye sewrdi. Kencini sevenleri bile hiç ranlık verdi. Her ikisuıin hocala Her teşebbüste zekâsınm izini bu geldi. İlkokullar içinde lise Bir bir hu:usta dtlckbrüe rahatsız rtrını, ana babalarını ve onları bu duğumuz Kâzım Taşkend, herhal adım daha terakki edersek ilkok ! miyen bu emektar meslekdaşa Hak imkâna erdirmeye çalışan devleıi de arkadaşlannı akla uygun, bu içinde üniversite açacağız. Belki de tan rahmet, onu sevenlere başsağrandan tebrik ederim. müesseseyi kuranlarm doğru emel Doğu Üniversitesi için boyle düşü i:ğı dılerim. Tebrik edeceğim, biri daha var. lerine denk bir yola sokar, ümidın nülüvor. Evki Bir Öğretmen O da dir.leyen kütle!. Plâktan duyabildiğimiz kadarne de salon, alkışlarla inledi. Tamam!. Böyle olmak, hattâ daha da çok duyar ve duyduğunu açıklar olmak lâzım. Her dinleyioi. bu küçük sanatçılar', cbenim!.» ve «ben» diye alkışlamabdır. Marifçt. iltifata tâbidir. Yabancı radyolarmda uzun dakikalar süren alkı<lan, bir mederny?t konseri olarak kıskançlıkla her zaman dinl«rim. Isviçre bankalan nezdindt tahkikatta bulunulacagını anlıyan Duval, bu sefer kendiliğtnden şunları söyledi: «Marx 1914 senesi eylulünde bana İsviçre meskükâtı olarak 312 bin bes yüz frank vermişti. Bu parayı dostum Verkason bana bir kaç defada ge. tirdi. Para, Ayastefanos şirketinin ihyaıı için Manc tarafındanı gönderilmişti» Duval, on üç defa İsviçreye gitmiş ve bej kere de Verkason'u göndtrmijti. N«tlc*d« e«m'«n 998 bin T17 frank tahsü etmijü. Malta Seyahati Notları Maltanm neleri meşhurdur? Yazan: Abidin Dav*er Merâgi'ler, Dcde'ler, Hafız Postlar, Nikoğos, .Ağa'lar, Hacı Arif Beyler, musild'rhizde mazimizdir. İdil'ler, Suna'lar ve benzerleri t tikbalimiz.. Musikimizin yaysm durumu bakımmdan halimizi ne siz sorun, ne ben söyleyeyim!. Devlet bu anlayışla sanat koruyuculuğunü, başhca vazifelerinden saymalıdır. Sade buğday fiatını yüksek tutarak medL«nî bir topluluk olduğumuza kimseyi inandıramayız. Türk sesile Leyli Avrupada büyük bir dinleyici kütlesini nasıl mecnun etti? Bizde halk, ou çıkbm ve hafif hiraiet* nsklim seviveye yükseHilincîye kadar devlet, bu istidadlann korujusucu ok^a için dilekçe verdim. Kabul etrneya devam edecektir. Başka çaıe diler ve talimatnamenin meşhur yoktur. Hukuk bilgini dostlarım, 16 ncı maddesinin A nkrası.ıa gödanlmasrnlar; devlet, bana göre. re işime son verdiler. Çahşmış olöyle msnevî bir şahsiyet filan deduğum j'illara karşı'ık 500 hra tazğilcir. Devlet, cüpedüz adam:hr. Adam olmadı mı devlet olmaz. Bu yapılan binalarda çimento yerıne «atırlan yazarKen devlet dedişi.Ti bu taşın tozu kullanılıyormu}. Maltanın nıeshur Valetta limanında İngilix harb remilerile rarib şekilli maltiz sandalları laman adamııu kasrlediyorum; iev Malta eriği let adamını.. İdili. Sunayı ve ben 1950 de Marsilyaya giderken düşmesi üzerin» zaptedilemiyen » nüz. Eski tarihî kalelerden, fek Memleketimizde de yetişen lri zerlerini evel Allah onlarg »ma Tarsus vapuru Maltaya uğiamış ve danın eski kalelerini ve İkinci bol olan kiliselerden, artık modaçekirdekli san Malta erığini mev. net edelim. gemi burada kaldığı müddetçe ka. Dünya Harbinde Alman lt?ly»n sı geçtiği için metruk bulunan simi oimadığı için hiç göremedidın erkek birkaç yol arkadaşile uçaklarırun şehirde yaptıklan tatı i istihkâmlardan, bombardımanlarda Darüşşafakaya ğım gibi ağacını da göremedım. beraber Valetta'nm en büyük ve ribatı görmekten ibaret kalmıştı. tahrib edildiği halde tamir edilMartta Maltaya gitmis. olan deniz dokunrmyalım!.. en kalabahk caddesini gezmiş, bir O ilk kısa ziyaretim, Malta hak miyerek yüksek duvarlan bir hâsubaylanmıza sordum. Onlar da keyfine kmda eski malumatıma San An tıra gıbi muhafaza edilen büyük N» tuhaf huyumuz var? Hiç îır atlı arabayla, arabacınm bu eriğe Maltada rastlamadıklarını jeyin yıllanmas;na, asıriaşmasına göre, bazı mahal'.elerini de dolaş jelo kjiesinin sarphğı ve Alman opera binasından yeni inşa edilen söylediler. Orada en çok gördütahamül edemiyonjz. Değiştir ba mıştık. O vakit 4 5 çaat içinde İtalyan bombalannın büyük tah NATO Akdeniz Başkumandanhğı ğüm ağaç portakaldı. Bahrelerde ba değiştir. İki yüz senelik bir ga Malta hakkında edindiğim fikir, ribatıru gözlerimle göımüş clmak karargâhı binasına, diğer büyük zino, yüz eli senelik bir ticarethane, İstanbula gelen ve yanm gün do tan başka bir | e y ilâve etmemifti. küçük apartımanlar, köşkler ve üzerlerinde beyaz ve kara üzüm beş yüz senelik bir okul.. Yok, yok! laşan tuıistlerin şehrimiz hskkın Bu defa ise yedi gün kald.ğım ve evlere kadar, bütün mebani bu salkımlan doiu asmalar da pek çokru. Her tarafta çeşidli Afrika Onun için birikme olmuyor. hays da peydahlayabildikleri fjkirltr tarihçi Denaro ile fahrt ba«kon»o. meşhur taştan yapilmıştır. Şehıın nebatlan v t renk renk ııcak tnemtımız sermayesiz kslıyor. Gelenekden fazla değil, hattâ eksikti. losumuz Gollcher bizi gezdirdikle ekseri caddt ve sokaKlanna MaiU leket çiçekleri görülüyordu. ler, kurularruyor. Sil, bastan!. Ne Çünkü tunstlere bir rehber deJâ ri için, Maltada birçok ent«re«sn U|i döşenmiştir, Şehrin içindeki fena şey!. Malta keçisi let ettiği ve izahat verdiği halde jeyler gördüm. Ve Malta hakkın muntazam duvarlar Malta tajınBu huyumuz, galiba, şu asıriaşMaltanın bol l ü t veren keçisi biz yalnız arabacmın verdiği ya da bir hayli malümat edind'm. dan, şehrin dışındaki gayri munmasına az kalmıj seksenlik Darü;de meşhurdur ama dolaştığınuz cuu yaaıalak oıaiuiiıatU iktifa et Maltanın mejhur feylerinl föyle tazam bahçe duvarlan üstüste faiakayı da kusa b«ucet«c«k. blah köylerde pek a ı keçl vardı. Malta konulan harcm Malta tasmdao •decefiı diy» 61d<SreceJ1z. Malum a, ml^tUt. Onun lçia Maltadakt mO btr uraljyorum: keçislnin lütund» Malta humması sahedı v t intıbalanm Kanun! yapılmi|ür. Ban yolların iki taraMalta tafi bu kültür kurumu. Beyoğlunda adenilen bir hastabğın m'kıobu 1555 munasarajında çılan zengin mektebi Galatasaraya devrindekl Bu meşhur larımtırak btyas ta fındaki yarmalar Malta Usmdankthrmmaa Turgud Reisin fehid şı daha limana girırken görür»ü dır. Büyük MaiU Uaı bloklui il« vardır. Ahmed Emln Yalman, Malu, Sultan 8elimdt bir «örafia olduiu tamandan ffösteriyor Bir bıletçi, varisli bacağını yor. Bir kere kontrolörün mevcuban oldum. Ağrı ve sızıdan ış pöremez hale geldim. Durumu bir diyeti, yoleunun ve biletçinin körü dilekçeyle idareye bildirdim. İşçi niyetinin esas olarak kabul edildiSişortalan Hastanesine havale et ğine delildir. Bunlann sayısı da tiler. Orada yapılan muaysne so gitgide artıyor. Kontrolör hiç çüpnunda da (Çalışabilir) diye rapor hesiz ki daima idarenin tarafıru verdiler. Bu sefer idareye tekrar tutar ve olur olmaz sebeblerden dılekçe verip oturarak yapıîarak boyuna ceza yeriz. 1 liraya kadar hafif hizmet servislerinden birine olsn cezalar için yıllık ikramiye nak'imi istedim. Dilekçem depo bedeli olan 22 lirayı kaybederiz. doktoruna havale edildi. Doktor Bir liradan yukan olan cezalarda da benim lehimde rapor verdi. ise ayrıca terfih hakkuıı kaybedeŞimdi ksrar idareye kaldı. Eaka riz. sicilimiz bozulur. Yalnn bizler ki lım ne olacak? Eldeki talimatname öylesine kısmetsiz kimseleriz ye göre beni istedikleri anda, her hem e'.imize geçen parayla geçineyıl için 15 günlük tazminat ver meyiz, hem de bir yandan ücremek suretils işten çıkartabilirler. timiz ve terfihimiz kontrolörler vaYok, çıkartmazlar da hafif bir işe sıtasile budanır, kuşa döner. naklederlerse o takdirde de ücreBu arada başka bir derdlinin timin eksilmesi ihtimali vnr. Vel sesi yükseldi: hasıl öyle karışık bir durum ki, Talimatnameye g5r« bize gündört nüfuslu ailemle her an sefa de yanm ekmek ve bir kap yelet teh'likesile karjı karşıya bulu mek verilir. Yemeklerimizden katnuyoruz. iyyen memnun değiliz. Bir keıe Daha o lâfmı bitirirnen baska tek kap bizi doyurmaz, üstelik de biri atıldı. Bu soluk beiir.'i zayıf kalite gayet kötü. Bol bol patates yemeği yapıp önümüze sürüyorlar. adam şöyle anlsttı: Kış, yaz çabşa çalua nihayct İyi yemeğe ve tatlıya hasret kalzatürrie oldum. Yedi av hastanpde dık. Sonra, e\velce yemekleri, kisadeyağla yattım. Çıkınca tekrar i,:e başla losu 8 liradan aiman yapıyorlarda. Şimdiyse 3 liralık nedım. iki ay »onra bir daha yatağa düştüm. İlk yatışımda yardım gör batî yağ ko\uyorlar. Şu halde yakâr müştüm. Fakat ikinci defa bir ay ğın kilosundan adamakıllı farkıyla yattığım halde on para vermedi sağlanıyor. Aradaki fiat ler. Meğer iki hasta'.ık devresi a bize ikinci bir kap yemek verserasında en aşağı 161 çün çalışmış ler ne olur sanki? İdare iflâs mı olmam lâzımmış. Neyse, iyi olup eder? Görüyorsunuz ya, derd büyük. Çareyi kim bulup tatbik ndecek? İlgiiiler, iyi niyetlerini göstermek istiyorlarsa, her şeyden önce derde deva bulsunlar. Şahab BALCIOGLU kalmış bir korku ile süt içmckten çekiniyordu. O zamanlaı Maita sürgünü vatanda'lann banları, bu hummaya tutulmak korsusils süt jçmemege, tereyağı ve sütten >apılan hiç bir fey yememeğe d kkat ederlermiş. Fakat bu süt perhizine kulak asmıyanlann hiç biri Malta hummasına tutulmamışlar. Maltiz korsanlan Vaktile Akdenizin en zorlu ve zalim korsanlannı yetiştirmtkle meşhur olan Maltada şimdi taUatile korsan yoktur. Fakat Ma!U halkı arasında o eski müthi? kor«anları andıran korkunc yiiriil insanlar da yoktur. Maltızlar şimdi, adanın lenenin her mevs:minde daima yumuşak olan ikHmine uymuşlar, bahkçıhk ve kabotaj gemiciliği ve ziraatle geçiniyonar. Yüz ölçüsü 250 kilometre kare ve yanıbaşındaki Gazo ve Kumino adalan ile beraber 316 kilometı» İncelem» derinleştirildikte Duval'in Bern'd» Mant, Pr«ns] İnsenburg ve bir Alman maslahatgüzarile miiteaddid görüşmelerİ yapuğı ve sonunda Aımanyanın mağlub edilemiyeceğine dair üç( risale neşrederek bunları Fransada yaydığı anlaşıldı. 1916 dai Duval, Bone Ruj gazetesin* girmis ve ilk olarak 300 bin frank1 lık bir yardımda bulunmuîtu. O tarihten sonra da ' rengi değiîmlşri. Duval bundan tonra bosgtıaeu bir çok ve ajanaa aynsa paralar <»ıııi)|tL Duval'in Bone Ruj gazetesine intisabı insanı hayrette bıraIkacak bir hâdise idi. Bu gazete mensublarının hepsi serseri, sa'i hoş, kumarbaz, beyaz zehir müptelâsı, kadm ticareti yapan inI sanlardı. Duval bunlar gibi değiidi. Aile hsyatını sever, rnun[tazarnan yaşardı. Fakat bütün bunlara rağmen Duval bu muhi+e ' o kadar iyi uymuştu ki Mösyö Bodin ismi. altmda başmakaleler I bile yazmağa başlaıruşü. Son derece müstehzi ve igneli olan ^makaleleri vatanperverleri gülünç gösteriyor, millî hislerle âdeta lalay ediyordu. Diışmanla birlik olduğun» dair hüküm giyen Duval 5 m fyısta idama mahkum edi'.di v» 17 tfmmuı 1918 de Vensen'de] /kurşuna dizüdi. Direğe bağiaııacağı ur+d* Duval itiraı ederek: • Nafile lahmet etmeyiniz, na«ü olaa k»çamara» dedi. (Arkası v»r) . Arka« Sa. 6. Sü. 6 da Törkiycde neşri aiddir. J