18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTTRİYET S Afnstos 1953 MEMLEKET DAVALARI Sıtma mücadelesi Yazan: 0. K. Görener Ağustos ayı zarfında memlek timizde beynelmüel bir sıtma kongresi toplanacak ve bunda bu beynelmilel âfetin her şekli münakaga ve müzakere edilecektir. İftiharla öğreniyoruz ki bu beynelmilel kongreye hükumetimiz bir çok devletierin takdir ve gıbtasını celbedebilecek bir »ekılde ve ümî esaslara dayanan neticelerle iştirak edecek ve az zamanda elde ettiği muvaifakıyetleri diğer memleketler delegelerinin önüne serecektir. Filhakika sıtma mücadelesi millî faaliyetlerımız aıasında en asri ve en müessir bir şekilde idare edilmiş ve idare edilmekte bulunmuş mevzulatdan bir:dır. Şımdl Sağlık Bakanımu olan muallim doktor Ekrerj Hayri Üstündağın Hıfzıssıhha Umınn Müdürü iken daha 1921 de kendisine umde ittihaz etmig olduğu sıtma mücadelesi, bugün artık tam hızile devam etmekte ve memleketi bu müthiş âfetten kurtarmaK yolunda dev adımlarile ilerlemektedir. ortadan kaldırmıştır. Tabi! bunda âmil olan §ey sıtma mücatielesinin olmaması, ilâcının bilinmemesi idi. Hattâ bir zamanlar bu müthij âfetin önlenmesine muskalarla ça lışılmış olduğu albümde zikredil mekte ve muskalarm reaımleri gfc terilmektedir. Tabii o cehalet devrinde verem ve frengi hastal'.klan da bu müthiş illetin yardımcılan şeklinde icrayı tahribat ediyorlardı. Anadoludaki Türk dîvletinin bu sıtma âfetinin tesirile münkariz olmamış olmasuun tek sebebi, kurumakta olan yerli nalkın yerine mütemadiyen dışandan muhacir akınının gelip bovuklan doldurmuş olması idi. Eğer Anadolu bataklıklan her sene milyonlarca halkı ölüme sürüklememiş olsaydı. Kafkasyadan, Kınmdan, Ordan (Bugünkü Ukraynanın deniz kısmı) Besarabyadan, Sırbistan, Bosna, Eulgaristan ve Yunanistandan gelen muhacirlerle bugün Anadolu ahalisinin miktan her halde kırk elli milyonu bulurdu. =haberleri Emlâk 7 aylık zabıta 9 vak aları 1953 yılının ilk yedi ayında sehrimizde 1562 hırsulık hâdisesi oldu îstanbul Emniyet MüdürlüğüpOn 1953 yıh ilk yedi ayına aid istatistiğiıle göre sehrimizde vukua gelen zabıta olaylannın miktan şudur: 1562 hırsızlık, 122 dolandıncıhk, 170 yankesidlik, 9 kapkaç, 4 gash, 561 hakaret, 1285 dövmek, 815 yaralamak, 19 öldürmek, 76 silâh tei»hiri, 69 eve tecavüz, 146 tehdid, 8 kazaen ölüm, 233 sarhoşluk, 12 kalp para, 44 kumar. 166 sarkmtıhk, 58 kız kaçırmak, 252 yaneın. 48 Itsnuna aykın hareket, 38 komünizm propaeandası, 22 vesaitle ölüm, 715 veşaitle yaralanmak. İşlenen cürüm miktan 1950 yıîınm yedi ayında 1152, 1951 de 1283, 1952 de 1736, 1953 ün 7 ayında ise 1677 dir. 1953 yıh ilk yedi ayında 3 eroin fabrikası, 3 esrar tekkesi basılmış, 194 eroin satıcısı, 151 esrar satıcısı, 151 eroin ve esrar içicisi yaka'anmıştır. I 1 KREDİ MESELELEIU I I 1 Kredi Bankası kanunundaki yeni değişikliğe göre mesken kredisi ESAD TEKELI re (kanun numarası 5228) taynı şehir ve kasabada kendisine yeya esine aid meskeni olmıyanlara Teya bu gibilerin mesken edlnmek uzere kurduklan kooperatiflere mesken yapmak veya yaptırmak üıere» verilmekte iken bu ucuz kredinin yeni hükme gSre (kendisi, eşi y«ya velâyeti altmda bulunan çocuklan mesken veya akara sahib olmıyan yurddaşlara ve bunlann mesken edinmek üzere kurduklan kooperatiflere) hasredilmesidir. Buna nazaran oturduğu şehir veya kasabadan başka bir şehir veya kasabsda kendisine, eşine veya velâyet altmdaki çocuklanna aid mesken veya akan bulunan vatandaşlar, yüzde beş faizli krediden esas itibanle faydalanamıyaeaklardır. Ancak Büyük Millet Meclisi bütçe komisyonunun bu kanun hakkındaki ı"aporuna Röre (memleketin ücra köşelerinde tesadüfen, düşük kıymetli de olsa akar ve meskeni bulunan vatandaşlan mesken kredisinden mahrum bırakmamak düşüncesile) kanuna bir hüküm konarak «münferiden. iştirak halinde veya ınüşBelediye yeniden iki çöp kamyonu alıyor Belediye Temizlik Işieri motorlü araçarını takviye etmek maksadile yeniden kl aded çöp kamyonu alınmasına karar verilmiştir. Saç karoserill olacak bu kamyonlar İçin 24 900 Ura tahslsat ay. rılmış ve firmalardan teklif istenmijtlr. tereken tasarruf olunan mesken veya akardakl hisselerinin bankaca takdir edilecek kıymeti bir meoken bedeline tekabül etmiyen kimselerin) de yüzde beş raizli krediden istifade etmeleri temin edilmiştir. Bu hükme göre bir kimsenin oturmakta olduğu şehir veya kasaba harlcindeki bir şehir veya kasahada münferiden tasarnıf ettiği bir mesken veya akan bulunsa dahi, bu mesken veya akann bankaca takdir edilecek kıymeti, bir mesken 'jedeline tekabül etmiyecek derecede ise bu gibilere ucuz raizli kredi venlecektir. Tabi! bu hükmün tatbik şekli bankaca tesbit olunaeaktır. Kanunun kayda değer bir hökmü de, ucuz faizle kredi verilecek hallerde, yaptınlacak bina için bankaca tesbit edilecek inşa bedelinin yüzde yetmiş beşine kadar kredi verilmekte iken bu nisbetin yüzde doksana çıkanlmasıdır. Bu tadiller, ucuz kredi temini hususundaki imkânlan biraz genişletecektir. Fakat yukanda da işaret ettiğimiz gibi, ucuz mesken davası, bir bankanın mahdud imkânlan Diinyaya ihrac ettiğimiz bir meta: Bando zili Amirml Moandbatten'e zil hedlye eden sanatkir izahat yerlyor Zll keltmesinin bir çok deyiml vardır. Zil çahyor, karnım zil çaldı, etekleri dl çahyor. züli Nebile ve•atr*. fakat benim burada bahsedeceğim zil bunlardan hiç birisi değfl. Bandolarda, cazbandlarda tannan bir set çıkaran zil yok mu? tste bahla konumuz budur. G«çenlerde Amiral Mountbatten komutasmda limanmuza gelen İngiliz fllocunun bOtün bandolan cumartesi aksamı Dolmabahçede bir gSsteri yaptılar. Bir kaç yüz kişilik bir bandonun terennümü arasmda yapılan bu tören cidden şo~ rülecek v» dmlenecek bir jeydi. Sıtma deyip geçmeğe kımsenln Cumhuriyet hükumetinin halhakkı yoktur. İlk nazarr'a fazla ekın sıhhati ile meşgul olmağa başhemmiyet verümiyen bu hastal'k lamasındanberidir kt sıtma Ifetijtadiye kadar birçok roedeniyetnin müthij tahribatının cnüne leri ortadan kaldırmağa muvaffak tedricî bir surette geçilmeğe başol.Tiuştur. Bilhassa v»ı9m, frengi lanmıştır. Sıtma savası faaliyetigibi eskl mmanlarda tedaviieri nin almif olduğu hızla memleket ya bilınmiyen veya tedavısi ımnüfus menbaının düşmam olan bu kânlan bulunrmyan âfetlerle birbelâdan gittikçe daha fazla kurlejeıek hareket ed?rse. tulacağımız jüphesizdir. Bevrrlmilel kongnye bökumeBunun rakamla ifadesini görmtk tiraız namına lstirak edec?fti tabit isterseniz nüfus sayım işinin mcm olan Sitma Savaşı Geael Müdüıü leket halkı hakkında vermiş oldoktor Midhat Süyev, kongre deduğu rakamları gözden geçirmek legejinne tevzi edilmtk iuere asrınuıtı ilmî esaslanna *anı?rien lâzımdır. Bu rakamlar şunlardır: Sene Nüfns uvan gsyet kıymettar ^ir allüm hazırlamıştır. İnsan bu albümü tetkik edince memleketimizde sıtma savaşı ordusunun fedakâr uzuvlannı candan tebrik etmsmek imkânuu bulamıyor. Bu albüm türkçe ve ingilizce olarak tertib edilmişür ve sıtma savaşına aid bütün istatistik rakamlaımı, »avaşın tarihçesini ve ahnan net'celeri orada görmek kabildir. Bilhassa savaşm nasıl başlayıp da tedricen memlekete nasıl yavıldıŞını haritalarla müşahede stmek insanı cidden iftihara sevkediyor. Albümde sıtma mücadeleslntn memleketin her tarafındaki faaliyetini canlandıran bol bol resimler ve grafikler vardır. Büyük bir memleket ve meslek aşkile hazırlanmış olan bu albümün bir çok vatandaşlar tarafından göhilmesi şayanı arrudur. 1927 1935 1940 1945 1950 13.s4S.270 16.15S 018 17.820.150 18.790 174 20.934 670 Ele narh konulmasına liizum görülmedi Belediye Daimî Encümeni dün Vali ve Belediye Başkamnm riyasetinde ilgili müdürlerin iştirakile bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda şehrin umumt et durumu incelenmiştir. Her yıl nisan, mayıs ve haziran aylannda et fiatlannın yükseldiği görülmüş, bu yıl temmuz ayında da bu yüksrkliğin devam ettiği fakat on gündenberi fiatlarda düşme başladığı müşahede edilmiştir. Şehrin muhtelif semtlerinde et fiatlannın 240 ile 380 kuruş arasında olduŞu, buna mukabil kuzu fiatlannda düşüklük bulunmadıgı tesbit edilmiştir. Fiatlann düşmeğe ba;ladı§ı bu zamanda et fiatlannda narha gidilmesi uygun görülmemiştir. Yalnız et borsasının bir an evvel vücude getirilmesi ve kış ayUn için simdiden gerekll tedbirlerin almması kararlaştınlmıştır. Bu kararlar Ticaret ve Ekonomi BakanUğına bildirilmlştir. elektrlk arızası dolayıglle tetkikler yapıhyor Çatalajzından tstanbula verllmekta olan «lektrlk cercyanı trızalarının gi. derl'.mMİ Ijl ile ujraîmak Ozera Bayıru dırhk Bakanlıgı MUstefan lehrlmize felmljtlr. MÜJte^arın b«ık»nlljında kılrulan bir heyet lnc«Iemeler« başlamiîtır. Son Bu rakamlardan anlıyonız ki 1927 senesinden 1950 senesir.e kadar memleket nüfusu 7JI46 400 ki&i artmıştır. Bizde ise rti son muhaceret akını 1923 ten sonta Vunanistandan gelen muhacirlerle evvelki sene Bulgarlann zorla çıkarttıklan birkaç yüz kisiden ibarettir ki böyle yedi buçuk milyon artısı gösterebilecek bir | e y değüdir. Bu artışın mühim bir kısmının yirmi bej genedir memleketta fedakfirane çalısmakta olan ve hiç yoktan bajlamif bulunan sıtma savaı mücadelesine medyun oldu*•* ğumuz süphesizdlr. Bu ıava| ve onunla blrllkte gayret etmekte olan Yukanda sıtma deyip geçmiyefrengi, verem. trahom gibl ıavaflim dedik. Hakikaten bu müthi# lann yakın bir âtide memleket» âfet senede dünya yüzünde en sıhhati mükemmel bir çok milyon az üç milyon kişinin ölüraüne seinsan kazandıracağına emin olraabeb olmaktadır. Bunun memîekelıyız. timizin hissesine düşen miktan, Bu itibarla memleketin mödagayretleri sayanı takdir olan sava| ordumuzun faaliyetl «ayesinde faa gücünü, iktısadî kalkmma için gün geçtikçe azalmaktadır. Aibüro lâzırn olan eller adedini arttırarak de gördüğümüz istatistiklere na tasavvur edilemiyecek kadar hirzaran sıtma savaş bölgesindeki metler yapan bu savaşlara ne kahastanelere yatan sıtmalı hastalaıa dar zahir olursak memleket o kaaid rakamlardan anlıyonız ki bu dar kazanır. hastalar arasında ölüm nisbeti 1940 Yazıyj bitirirken bu savaglann •enesinde yüzde 3,4 iken 3^51 se fedakâr uzuvlarını bir daha tebrik nesinde bu nisbet yüzde 0,6 ya etmek ve kendilerine hayırlı badüşmüştür. Tabii bu nubet ancak şanlar dilemek isterim. o hastanelerdeki sıtmalılara aiddır. Bunlann haricinde kaıan ve kendilerinl tedavi ettirmiyen hastalann ölüm nisbeti ne kadardır? Bunu Allah bilir. Amerikanın tanınmıı kadm gazetedlerinden Doroty Thonuon dün Oazet». tller Csmtyetind* bir basın toplantısı fapmıı ve Mıur Inglliz münasebet. lerl hakkındakl gOrttf Yt lntıbalarını nakletml;tir. Manilya doklarında tamlr gören «Ordu» vapuru «{ujtosun ortalarına dognı tstanbula dönecek, Karadcnlz »• tzmlr hattında scferlerin* bajlıyacaktır. Er Mehmed Türk ldaresindekl 100S60 plâkalı kamyon Uc Mehmed Bayrak darestndekl 12898 plakalı Uksl dün Davudpaşa kışlası clvannda çarpıanıa. lardır. Çarpiîtna neticeal taksld* bulunan üç sahıs muhtelif yerlerlnden yara. lanmıslardır. Doroty Thomson'un basın toplantısı •Ordn» vapnnınnn tamlri Kamyonla taksi çarpıştı Ekmek çesnisi değişlirildi Bugün Anadolunun muhtelif bölgelerindc bir zamanlar paılak devirler yaşamış olan medeniyetlerden ancak harabeler halınae tan eserler kalmış ve o medeniyetleri teşkil eden camialardan eser kalmamıştır. Âlimler bunlann ortadan kalkmalarındaki âmillerden en birincisinln sıtma olduğunda süphe etmemektedir. Sinsi sinsi bu adamların sıhhat'.erini kenurmiş, ana, babadan evlâda intikal ederek onların da ölümünü hpzırlamış olan bu âfet, harblerin talıribatmdan kat kal fazla zarsriar vermiş ve o yüksek medeniyetleri Ekonomi ve Ticaret Bakanlığınm yeni bir karan ile ekmek çesnisi değiştirilmiştir. Durum evvelki gün Vilâyete ve diğer ilgililere tebliğ edilmiştir. Buna göre, ekmeklik un yüzde 90 buğday ve yüzde 10 çavdar unlarından teşekkül edecektir. Çavdar yetiştiren bölgelerde ekmeklik unun tertibine katılacak çavdar miktan daha az olabilecektir. Bu tamim üzerine Toprak Ofis bir sıkıntıya meydan vermemek için lüzumlu tedbirleri almışür. Dünden itibaren fırınlara yeni tertib un dağıtılmıştır. r KÜÇÜK HABERLER ^ İSTANBUL Üniversitesl Talebe Birligl, 12 a^ustosta Çanakkalede yapiacak törene 20 kislllk bir kaflle halln. de katılmağa karar vermlstir. •k ANKARA Belediye Bajkanı Atıf Benderlioğlu dün Ankaradan gelmlsür. + VETA Llseslni Bitirenler Demegi 15 ağ\ısto« cumrtesi günü Bebek bahçesind bir mehtab gecesi' tertib etmiştir. AĞUSTOS 5 ZİLKADE 25 I V. E. 5.00 1 I | K \ \ 12.20 16.14J19 21 21.09! 3.01 9.38 [ 4.581 8.52112.00| 1.471 7.39 Arsa ve bina rehini karsılıgında uzun vadeü gayrimenkul kredisi temin etmek v» böylec* halkın mesken ihtiyacmı tehvine kendl mahdud imkânlan çerçevesinde yardım eylemek maksadile bundan 27 sene önce fcurulmuş olan Emlâk ve Eytam Bankası, kendisinden beklenen hizmeti yapamıyacak durumda idi. Çünkü sermayesl azdı; yirmi milyon liradan ibaretti. Bunun yansuu hazine, yansını halk verecekti. Halbuki anonim ortaklık halinde kurulan bu bankanın sermayesine halkın iştiraki hemen hiç denecek derecede (118,000 iradan ibaret) kaldığı gibi, kanunun verdiği tahvilât çıkarma yetkisi de bu yüzden kullanılamamıştı. Öte yandan bankadaki vetim paralanna banka kendisi yüzde yedi buçuk faiz vermek durumunda olduğu ve başkaca ehemmiyetli miktarda ucuz para da bulamadığı için faiz nisbetini yüzde sekiz buçuktan aşağı indirememişti. Bu durumda banka, ucuz faizli ve uzun adeli kredi temini yolundaki vazifesini yapamıyor demekti. Bundan dolayı bankaya bazı yeni irnkânlar vermek maksadile 1946 yılmda bir kanun çıkanlmış ve bu kanunla «Emlâk ve Eytam Bankasının» yerine geçmek üzere 'Emâk Kredi Bankası» adile bir te;ekkül vücude getirilmişti. Bu tpekkülün sermayesi yüz milyon lirava çıkanlmış, kendisine, ödenmiş sermavesinin beş misline kadar tahvilât çıkarabilmek salâhiveti .•erilmiş, şirkette yüzde elli beş isbetinde olan hazine hissesini oldurabilmek üzere her yıl banaya devlet bütçesinden en az Heş milyon lira aynlması kabul edilmişti. Kanunun en ehemmiyetli htikmü, devlet bütçesinden iştirsk lissesi olarak ödenecek paralann ve hazine kefaletile çıkanlacak tahvilât hasılatının, mesken yaptırmak üzere evsiz vatandaşlara tahsisi ve bu sekilde veriiecek krediler için yüzde beşten fazla faiz s'ınmaman idi. Bu hüküm, Fransız (Kredi Fonsiyesi) gibi yan kamu kurumu olmakla beraber gene sermayecllik esaslanna göre isleyen yeni müesseseye az cok sosyal bir lizmet vermekte idi. Gerçekten gayrimenkul rehini karşılığında kredi alacak olanlar arasında ucuz r aizli kredinin evsiz yurddaşlara asredilmesi ve kredinin bu kısmının devletç*. temin edilen istlrak hlssesil» veya gene onun kefaletl •Itmda çıkanlacak tahvlüer hasıh ile karsılasması sosyal mahiyett» >ir tedbir sayılabilir. .Gerçi bu tedbirla refahsız halk zOmrelerlne ucuz meaken temini yolundaki büyük sosyal davanm içlne girilemi•or, geçim seviyesi ne olursa olsun her evsiz vatandasa, bankaya temin edilen mahdud lmkanlar nis betinde ve rehin karşılıftında kredi acmak gibl mütevazı bir maksad güdülüyordu Fakat bu teşebbüs de bizim için sosyal anlayış yolunda bir adım gayılabllirdi. Ancak bu kanunun tatbik devresinde kaldığı yedi yıl içlnde e»siz yurddaşlara mesken temini rolunda esaslı bir flerleme d» gSrttememiştir. tşte bankaya 1946 da eni blr kanunla verilen tmkânlsn biraz genişletmek maksadile 13 temmuz 1953 tarihinde Emlâk Kredi Bankası kanununda bazı deSişiklikler yapılmıstır. Bu tadillere g5re (kanun numarası 6143) bankanın sermayesl yüz milyon liradan 300 milyon liraya çıkanlacak, banka sermayesindeki hazin» iştirak hissesini doldurmak «zere her yıl devlet bütçesinden verilecek tahslsat en az 15 milyon liraya yOkseltilecektir. Bankanın sermavesinin iki misline kadar cıkarabileceği tahvillere de, bunlarm ihracından önceki en son hazine tahvlllerinin faydalandığı vergi muafıgı temin olunmaktadır. Bu muaflık bankanm tahvil çıkarmasma imkân •erebilecektir. Yeni kanunun mühim bir hükmü de, yüzde beş faizli ucuz kredi, bina yapımını teşvik kanununa gö sonra, uykunun boşluğuna yuvarlanmadan önce, oldukça kısa bir zamaru bir arada geçiriyorlardı. Madam Donadieu, kızına tenbih etti: Pkilippe keklik getirecek olursa, unutma da bana bir tane yolla... Ama büyük istemem, bir palaz olsun! Gülmeğe hazırlanıyordu. Martine'in, iskemlesini devirecek kadar ânî olarak yerinde doğrulduğunu gördüler. Gene kadın, pencereye doğru gitti, cama yapışır gibi orada durdu. Martine! Ne oluyorsun? Nefes almak için kendini zorladığı, boğazını sıkan bir şeyden kurtulmağa çalışır gibi hareketler yaptığı görülüyordu. Bir jey istiyor musunî Rahatsız mısın? Martine, ayağını yere vuruyor, baş işaretile, bir seyi olmadıguu anlatıyordu. Kendisini bir dakika yalnız bıraksalar, ne isterlerse verecekti. Fakat tabii, hepsi etıafını almıştı. Madam Donadieu: Biraz firke verin, Odette, dedi. Martine, nihayet konuşabildi: İstemem! diye bağırdı. Gerçekten de öfkeli bir sesle bağırmıştı. Sakin ol! Kendine gel, a canım! I Yazan: Dün saat 16.40 U Kadıköyünden kalkan Denlzcillk Bankasının ıModaı vapuru Köprüye yaklastljl jırada, Güm. rük antrepoları önünde demlrll bulunan Belçlka bandıralı «Prince de Llege* gemisine süratle blndlrmlftlr. Bu |ld. detli çatısma nticeslnde vapurdakl yolBu fece snlar kesilecek Şehrin İstanbul «emtine daha fazla fu eular aruında büyük blr panlk basgös. verebilmek için teslsata bir motopomp termiştlr. konulmasına karar verilmlstlr. MotoBelçlka gemlslnln haflf bir yarm «1. pompun isale borsu İle irt;batını temin masına mukabil. «Moda» vapunınun edebilmek İçin bugıin ss K 19 dan yarın kaptan köskü, landalı ve parmaklıkları sabaha kadar istanbul cıhetînde sular kesilecek. yarın da bu semtlere az su parçalanmıjtır. Kaza, muclz» kabllln. den zayiatsız atlatılmıjtır. veri'ecektir. «Moda» vapnrunun jeçirdiğl kaza TSrenden •onra ihtiyar bir sanatklnn Amirala İki zil hediye ?ttiği görüldü. Amlral bu zilleri bir nezaket eserl olarak memnuniyet •'e tesekkfirle kabul etti ve bando şeBir yıllık 'nşaatta flne verdl Hediyeden en çok membeher bln nüfusa nun olan bando şefl idi. Çünkü isabet eden oda bandonun en mühlrtı bir unsuru olan bu ziller ynlnız Türkiyede imal adedi ediliyordu. Bu huşustaki malumatı Norveç : 32 Bay öm«r Rüştü Özründen dinliye Batı Almanya 30 lim: Flnlandiya 25 Holanda 25 «Eu ziller yalnız memleketimlzda Danimarka 21 İmal ve btttün dünya memleketletsveç 21 rine buradan fhrae edilmektedir. lngiltere 20 Bu itibarla, bu işle meşgul olanlar îsviçre 1» için kıymetli bir hediyedir. Bunİrlanda 16 dan epey müddet evvel limanımıza Belçika 15 gelen Leyte tayyare gemisi bandosu zillerinin bozuk olduğunu ^örüp ftalya 8 bir çift zfl hediye ettlğim zaman Fransa T Bu memleketler arasında tsveç azamt lzaz ve ikramla karşılaşve İsviçre gibi harbe girmiyen tım. Bu defa da, bütün Ingiliz banmemleketler de var. Blzde bu hu dolannm hep bir arada ananevl tösusta hazırlanmış bir istatistik ve ren yapaeaklarmı haber aluıca, iki ya yapılmış bir anket bulunmadıgı çift zil hediye edersem makbule aeiçin, tkinci Dünya Harbinden «on çer mfllahazasfle götürdüm verdim. ra, hususile yeni yapılacak binala Amlralm iltlfatına nail oldum. ra aid klralann serbest bırakılmak suretile inşaatın teşvik edildiği 1947 senesinden lonra ne Vadar yeni bina yapıldığını ve raesken lh•Üyacımızı ne nlsbette karsılayabildiginl bilemiyoruz. Yalnız blldiğimiz bir şey varsa mevcud binalann bu ihtiyacı karşılamaktan, huıusile «ıhhl şartlan temin edeeek »•kilde ve ucuz olarak karşılamaktan uzak olduğudur. Gene bizde bu mea ken meselesinin büyük şehirlere, köylere, lsçilere, az maash memur ve müstahdemlere ve diğer r*fahaz halk zümrelerine taalluk eden cepheleri var. Meselenln muhtelU cephelerlnln en «arurilertaden başlamak suretile v« •osyal bir görflsle ele alınarak v» tngilter» gibi bazı Avrupa memleketlertodeki muvaffakıyetli teşebbüslerin başvurduğu çarelerden faydalanamk hem kredi, hera d« tnşaaü ncuzlatma meselelermin tetklkine ve gerekll tedbirlerin almmı fcâtt "Öıtiyac rntâa. Zll imaltal bundan 100 sene evvel bir Çlnll burada Zlldyan isninde bir Ermeni vatandaşa Sğretniştir. O zamandanberi bu imalât devatn etmekt* v« zil ihrac metaı arasına girmis bulunmaktadır. Zil bakırla kalaydan mürekkeb bir madenl âlettir. Esklden bunu döva d8v« yaparlardı ve iyl bir zil çok emekle eld» edillrdl. Şlmdi tomadan çeklliyor, fakat evvelki kadar hassa* olmuyor. Avrupalılar, Türkiyede imal edilen zillerln terklbindeki bakır ve kalay miktan derecednl blr türlü keşfedememişlerdlr. Çünktt ateşt» eritildigi zam?n btı mflrtann derec«slnl tayin imkansız bir hal almaktadır.> Bay öm«r Rtlsdü özrün, yeni teskö edilen mehter takımmın âletlerini dt kendisinln verdiğinl, bunn başka ordunun muhtac bulundugu boru imalind* de muvaffak oldugUDU •öylemektedir. m a d DUTAR Blçfisflnd* kredi kolaylığı temin etmesll» halledilemlyecek dtrtcede fümulludür. Hattâ bu dava, yalnu ucuz kredi mes«lesi da deği'.dir. Aynı zamanda insaatı vcuzlatma •• inşaat ijlerinl teskiâtlandırma meselesldlr. tkind Dünym Harbmd» bir çok tahribler» uğrmyan Avrupa memleketlerind» mesken mşasj yolunda hummalı faaliyctlera girişilmistir. Birleşmlş Mllletler Avrupa iktisadf komisyonunun 1952 de yapbğı blr ankete göre, 1951 d* yapılan İnşaat miktan, msa edilen odalarn sayısı. beher bln nüfusa isabet eden miktar şeklinde gösterilmek suretile »3yl« tesbit edilmi^tir: DünkO n0shami7da 22 ağustosta yapıla cağını haber verdiğlmit sanatkSr «NecRıza geceslı hazırlıkların tam ma. naslle mükemmel olmasını temin İçin 28 agustoa cuma («cnint tehir olun. mustur. Tertib komltesl o gecenln hakikaten fevkaUdt blr sekildt kutlanmuı İçin programı ıenglnle«tlrme, en uf»k blr akjaklıgın dahl vuku bulmamasına ltlna le çaîısmaktadır. Necmi Rıza recesi 28 ağustosta ya^ılacak Hava meydanının telefonn Pazartesl gflnünden İtibaren isletmeye acılan Yesiköy hava meydamnda bazı aksaklıklar görülmeğe baslamıjtır. Bun. ların en mühlmml telefon mükâlemele. rinde karsılasılan güçlüktür. 200 aboned olan bu muazzam blnaya tek telefon hattı verildlgi lcln, blr telefon mükaleme«i lcln bazan S.( dakika mütemadlyen numara snrtrmek icab etmektediı. Bu vaziyet şlmdlden blrcok |lkâyetl«re vol acmaktadır. TUTUM BANKASI MENEMEN AJANSI YARIN hizmetinize giriyor. TUTUM BANKASI Bu bea rnemfeketin her tarafında geçen seyyah çekleri muşterilerlj mizin emrina amadedlr. tklndl TÜRKTİCARETBANKASI sokağa çıkmak arzusile yanıp tutuşan kocasınm oynadığı komediden usanmış bir kadın sesi: Gideceksen gitsene ava! diye bağırmıştı. Philippe bekliyor da... Git diyorum ya ijte! Özür dilemene hacet yok... Aca>ib bir benzerlikti. Paulette'de, o gittikten sonra, pürhiddet, ev işlerine dalmışü. Gerçi yeni taşmmışlardı, eşya henüz yerli yerini bulmamışb, ev işinin yorucu olacağı eayet tabii idi. Sonra, çocuklannı, dadılarile birlikte kayıııbabasına yollamış, aşçı kadını da sinemaya göndennişti. Affedersiniz, demişti, geçti Paulette'in yalnız kalmağa ihtiyaartık... cı vardı. Bir kere de yalnız kaldı Biraz su iç... Gene sinirli ol mıydı ne yapacağını bilemiyor, bir mağa başladın... Ama belki de blr odadan öteki odaya dolaşıyor, kendini ya bir koltuğa yahut yatağa şey değildir... stıyordu. Madam Donadieu aldanıyordu. Philippele Albert, şimdi SologneMartine de annesinin ne düşündüğünü anlamışü. Madam Dona da, köpek havlsmalan, sürücü yaydieu'nün aldandığını Philippe de garalan arasında, kırlarda, c;amurlara bata çıka dolaşıyorlardı. Şatoda, anlamıştı; Martine'in gebe olması bir ev sahibesi, otuz beş kişi'ik bir ihtimali bir dakika aklından geçyemek hazırlamağa uğraşıyordu. Av miş değildi. Başka taraflara bakıçantalan yerleştiriliyordu. Şatonun yor, nerey» «aklanacajını bilemi avlusunda on beş, belki daha fazla yordu. Yüzünün hatlan gerginîe? otomobil vardı. mis, düşünüyordu. Gözlerinde Paulette üç gür.denberi Philippe'i sert bir ifade belirdigi zaman, görmemişti. Yalnız, bıraz evvel, beMartine1 onun, Philippe'f düşün şinci kattaki dairesinin penceresindüğünü anladı. den bakarken, Philippe'i, otomo Keyfinlzi bozdum, diye 6zur bilden bir lâhza inip Albert'in tüfeklerini yerleştirirken bir nebze diledi. O sabah.Grindorge'lann evinde de, görebilmljtL Sinir buhranı geçmişti. Martine, göçereesine oturdu, üzüntülü nazarlarla etrafına bakındı, içüıi çekti: Bir dakika beni bırakın... Ne olmuştu? Bunu kendisi de bilmiyordu. Yalnız, vaktile, Kikınin yaptığı gibi kendini yatağına atmak, hıçkıra hıçkıra ağlamajc, yastığını ısırmak, tırmalamak, beğırmak, feryad etmek, ifade edilemez bir sürü şeyi şu veya bu şekilde dışan atmak için dayanılmaz bir arzu duymuştu. Şimdi, masaya yaklaşmış, gttlümsemeğe çahşarak: Bir defa da Philippe misti. Sen misin?. Dinle... ıhtiyatl davranmam lâzım, demişti. Martine gitgide tahammül edilmez hale geliyor. Hattâ demincek yazıhaneye geldi... Her dakika burun burunayız. Paulette: telefon et varlan beyaza boyalı bu apartımanda, kendini hâlâ kendl evinde blasedemiyordu; o derecede ki, uzun müddet, bazı kapılann kanadını çekecegi yerde itti, kendini odada mahpus kalmış sandı. «Cl MHURİYET» in Tefrikası: 6 7 Vazan: GEORGES SİMENON Hepiniz bana bir tuhai bakıyorsunuz. Neden? Acaba burada ışık az da ondan mı? Frederic şu.lâmbayı yaksanıza! Frederic lâmbayı yakmca, gcrierini kırpıştardı, ellerini ^öz'erme siper etti. Yok, bu aydınlık fazla, deminki daha iyiydi. Madam Donadieu: Yeni bir haber var mı? Diye sordu. Philippe avda. Şimdiye kadar hizmetkârlarla çalıştım. sonra aklıma geldi, Prederic^e Odette'e bir merhaba demeğe geldim. Onun göstenşten ibaret olan bu haline hiç birisi aldanmıyordu. Tabiî ve neşeli göstermeğe ypltendiği sesinin âhenginin zoraki clduğu hissediliyordu. Martine: A! Kakaolu pasta mı var? Enfes! Ben de yalnız bu oastayı seve>im. Radyoyu niçin susturdunuz? Dediği zaman da gene kimseyi kaynar kahve koyuyor, bir parça süt istiyor, mutfağa kendisi gidip süt almak istiyordu. Odette: Kat'iyyen olmaz, diye itiraz etti. Sanki, Martine'in ev işine yardım etmesi çok ayıp bir çeydi. Martine, bir şey söylemiş olmak için Frederic'e hitab etti: Çeviren: HAMDİ VAROĞLL Ey, Frederic'ciğim? Vaziyetten memnun musunuz? aldatmağa muvaffak olamadı. Ben mi? Beni bırakın a ca Demin telefon çaldığı zaman nun, ben dönemeci kıvnldım. susturmuştuk... Tekrar açmak ak Hangi dönemeci? lımıza gelmedi. Bir gün gelir, anlarsınız... Ne konuşuyordunuz? Çok sonra... Doğrusu, hatırlamıyorum... Mübalâğa ediyorsunuz. Kjrk Ne konuşuyorduk, Frederic? Belbeş yaşında görünüyorsunuz... ki de Philıppe'den, sizden bahssNe kadar gayret etseler başka diyorduk.. Sahi, şimdi Marthe da lâf bulamıyorlardı. Her biri, elinbelki evde yalnızdır, onun kocnsı den geleni yapıyor, töyliyecek da her halde ava gitmistir... Yalbir söz bulmağa ugraşıyor, her senız baban ava gitmezdi... Bu robu ferinde de, alelâde, mânasız feyda nereden buldun? ler söylüyordu, Bu kadar kötü bir rob giydiğinMartine sordu: den dolayı kızına âdeta öfkeleni Sabahtan akşama kadar bu yordu. otobüs tramvay gürültüsü aizi ı s Dolaplan düzeltirken elime hatsız etmiyor mi? geçti. Dört senelik rob. lohusaOdette gülümsiyerek cevab verlıktan kalktığım zaman almıjtrm. di: Üzerimde pek mi fena duruyor? Gündüzleri hiç burada bu Ahım şahım bir şey değil! lunmuyoruz ki.. Akşamlan da güMartine lâtife etti: rültü azalıyor. ' Desene, bugünkü hava gibi Dediği doğru idi. O da, Frederic bir şey! de çalışıyorlardı. Her gün, birkaç Avunmak için elinden ne eelir saat, birbirlerinden uzak kalmak se yapıyordu. Fincanlara kaynar sayesinde sukunete kavuşuyorlar, On defa, yirmi defa, belki elll defa telefona baktı, orauz silkti. Kime telefon edecekti? Ne diyecekti? Hemen hemen her odada, bu mü Philippe! diye bağırmıştı. Ne yapalım yavrum, beklemek nasebetsiz âktten bir tane vardı. Bu lâzım! Meğer ki günün birinde biis da Philippe'in bir fikri idi. Albsrt her şey gibi onu da kopye etmiştL bütün sabrım tükensin de... Bu kadar sinirli olma, PhiSaat altıya geldiği zaman, Paulippe! Dikkatli davran! Makul ola lette, mutfağa ve ofise gidip baktı, cağını bana vadet... hizmetkârlann apartımanda olmaPhilippe telefonu kapamıştı. dıklanna emniyet hasıl etti. Sonra Apartımanın bütün lâmbalan ya yalnız sokak kapısıru değil,. servis nıyordu. Kapılann çoğu açıktı. Pau kapısını da kilidledi. lette, her dakika bir aynada kendini Bazan asansörün itıip çıkışmı işigörüyor, saçlannı biraz yukarı kaî tiyor, bu gürültü ile yerinden sıçdınyor, yahud sabahlığmın açılar. rıyordu. Kayınbabasına telefon eteteklerini kapatıyordu. Çünkü, saat ti, bizzat onunla konuştu. akşamın beşi olduğu halde o hâlâ Çocuklar hâlâ sizdeler ml. basabah kıyafetile do'.aşıyordu. ba?. Hayır... Bir şey yok... çalışıyoBir koltueun üzerinde bulduğu rum... Malum ya, ev hali, boyuna bir bebeği çocuğun odasına fırlartı. Belki on defa a&tamaklı oldu, ama derleyip toplamak lâzım... Hayır .. ağlayamadı, tabiî şekilde nefes al Orada yemek yiyebilirler... Bonsumasma mâni olan bir ağırlığı göğ var! Yani, çocuklar, Parisin tâ Sbîh* sünde taşıdı durdu. Uykusuzluk kadar rahatsız edici ucunda, Richard Lenoir bulvarında bir şeydi bu, Paulette ne hasta idi, idiler, vaktile iht.yar Gridorge oce de sıhhatte idi. Sinirli de de rada, Fransanın en büyük makine « ğildi, çünkü yatağına arkaüstü uza tezgâhlar işin: kurmuştu. jp, gözleri tavanda, bir saat yataAlbert, Orleans'tan daha uzakta biliyordu. Buna rağmen, bir an idi. sonra, gene apartımanın içini do(Arkasj var) lasmak ihtiyacmı duyuyordu. Du
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle