23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜRII 4 Aeustos.1953 Romalı, disiplind ve hukusçuyHürriyet, hür olanların diyarın du. EskiYunandan sonra Garbm da var olabilir. Hür insan, olayla flkÇağ medenisi, odur. Bize iki ve şahıslan olduklan gibi görmeğı gözalıcı insan tipi bıraktı: Asker: kendini alıştırandır. Kendi ruhlaBütün Smru çalışma ve icad arAmerikanın dünya ijlerine ka Billrklşi heyeti hâdise mahal hâkim. Roma hukuku, Garb hukunnda hümyeti ilân etmiş ferdlerin zusu içmde seçmiş. sanayie büyük r.şmasma ve harbe katılmasma kunun kaynağı; Roma lejionu garb vücude getirdiği topluluklarda .ka linde tetkiklerde bulundu yenilikler getirmiş ve milyarlar sa şiddetle muanz olan Ford, 1916 da askerliğinin en mükemmel örneği böylesi halkı rusturur, söyletmez. siyas! duruma dair sualler sormağa nunlar müsaid olmasa da hürriyet hibi olmuş Henry Ford, 1947 yılı 7 Amerika Dünya Harbine girince o Evvelki gece Reşadiye caddesin olmuştur. Fakat Roma tarihi, kanlı nisanında, 84 yaşır.da, öldü. Yata da siyasetini değiştirmiş ve fabri de bir yangın olduğunu ve Daniz bir tarihti. Halk büyük bir baskı Söylenmeler başlar ve onlar zaman başlamaz mı? Gel de sus. Düşün vardır. .Bir küçük hürriyet hikâyesi: çmın başı ucunda bir şsmdan ya kalannı harb sanayiine tahsis et cilik Bankasına aid deponun ta altında yaşamıştı. Neron gibi azılı içinde birikir, sonunda bağırmalan düklerimi düşündügüm gibi söyliyerek onu cavablandırmağa ça'ışdinlemeğe hazır olmalıdır. Kşrlı bir gece... Isuunak için yunıvor ve mumun sarı ışıkları titriye mişti. Avrupada İkinci Dünya har mamile yandığuu bildirmiştik. Hâ despotlan yetiştiren sert Romalı Politikacı olarak düşmemizln şu üm. Bu defa şoför arkadaşım, mü varladığı şarabların tesirile müşteri titriye dalgalamyordu. bi başladıği zaman da şiddetü bir disede bir kasıd olub olmadığı hak ruhu bile bu baskıya rağmen halk zevkinden bir türlü kendimi ala talealannı açıklamağa koyu'.du. beklerken elinde dizginler ve kırServetini insanlann haynna har «avnlıkçı» siyaseti gütmüş, fakat kındaki tahkikata devam eüilrr.ek çin bir nevi siyasî nefes alma de madığımı itiraf edeyim: Dolmuşa Sorularile beni B. M. Meclisindeki bac, uyuyakalmış olan Fransız aracamaktan bir an geri durmamış ve 1941 de Amerika harbe girince hütedir. Savcı Yardımcısı Nihad To mek olan bir hak tanımıstı: Mırıl binmek... Dolmuş, parasızhktan da arkadaşlardan daha çok sıkıştıtı bacısına yolcunun biri seslenlr: bu arada dünyanm en mütekâınil kumetinin bu siyasetini desteklemiş danma hakkı... Arabacı, serbest misin? (Maüstün, çok keyif verici bir şey. Ge yordu. Ne Yüksek Mahkeme, ne hastanelerinden birini kurmuş olan ve gene fabrikalannda harb »nalze kuz dün üç kişilik bir ehlivukufla Hür Atinalı gibi meydanlarda, Âyan. ne Amasya meselesi kaldı, lum, fransızcada boş musun de nek Ford'un, ölüm ânında, yanında bir mesi imaline başlarmştı. Gene o se hâdise yerinde tetkikte bulunmuş ıgoralarda yüksek sesle hükumet çen gün üç dört arkadaş karnıınızı bu gözü açık vatandaşın temas etiçin de libre: hür kelimesi kuilanıdoyurduk, kahve içiyorduk. Bu doktor bile yoktu. Kansının kolian ne, isd birlikleri alevhindeki «iva tur. Itfaiye müdür muavini Tank :enkidine dayanamıyan Romalı ikarkadaşlardan biri gazeteci, biri mediği... öyle akıllı, öyle terbiyeli hr.) setinden de vazgeçti ve kendi iş Ozavcı, elektrik yüksek mü'ıendısi arasında can verdi. idar, hiç değilse bu hakla, tüccar, biri gemici idi. Biri de ben konuşuyordu ki. acaba dedim, EmArabacı birdenbire bu sesle uyaçilerinin de Otomobil İşçileri Bir Mustaia Güzelyurd ve bir hesab *** mınldanarak, fısıldaşarak, kulak dim. Benlm mesleğimi gazetecilik niyet memuriyetinden istifa edip nır ve yan uykulu bir halde oağıliğine girmelerini kabul etti. uzmanından müteşekkil heyet bir an kulağa" dınldanarak içini bosalt mi. hocalık mı sayarsınız, bilmiyo şoförlüğe sovTinan zat mıdır? Sag rır: Bu seksen dort yıllık ömrun yakaç güne kadar raporunu ve:e masına müsaade etmişti. Sömürı;e#** rum. Fakat herhalde bugün politi dan soldan iâfı getirerek sorustıır Yaşasın hürriyet!... (Vive la nm asırdan fazla bir kısmı, mucektir. lerirle buna da imkân vermscliği kacı değilim .Son çıkan Se!â»net dum. İyice anladım ki, o degilmiş. liberte) vaffsk bir iş adamının havatı oUrak Ford'un. sonsuz bir çalışma tevDeponun alt katında bulunan 70 cin Suriye topraklarmda zulüm kanununun bir maddesini (birmci Cağaloğlunda vedalaşıp dolmuşHürriyet, bu Fransız arabacının geçti. 892 de ilk otomobilini yanan ki ve kazanma. kazandiğını iylce Ford, sonradan hayatınm bundan harcama hazzı içinde geçen cm damacana asid anitrik ve çok ya altında yaşıyan insanlar arasındaa maddesi müstesna) hafiften tenkid tan rindikten sonra içim ümid'.e, if ruhuna işlediği kadar ruhlanmıza önceki hikâyesinde okuduğumuz ründe, hayatınm sonuna kadar nıcı azotlu pamugun bu depo'ara öyle kıhcsız, kalkansız bir asi mey ediyor, bazı endişelerimizi sovlü tiha la doldu. Bu anlattığım levha, sinmeli, girme'.i, varlığımıza karışgibi adım adım ilerlemiş. ^üyvk sevgilisi olarak kalan kansı ve ço konmaması lânmgelirken dikkat dana çıktı ki, sade imanla ve tel yorduk. Dalmıştık. Fakat etraftaki ancak hürriyetin nimeti olabilirdi. malı, o Türk şoförünün istiklâli's bağımsızlaşabilmelibir şirket kurmuş, sonra şirkete ta cuklan onun en büyük saadetini teş sizlikle buraya sokanlar hakkında kin ile, o sarsılmaz zannedilen Ro kulaklar, belli olacak kadar kabar Bizim gemici arkadaşın çekingen şahsiyetimiz manın temellerini altüst etti. Hıris mıştı. Gemici arkadaş, içimirden halile yazm bogucu sıcağmda di dir. Bunun yolu. söylenmeyi Diramamile kendisi hâkim olmuştu. kil ediyordu. Bir oğlu olmuş, ve o da takibata geçilecektir. tiyanhk. âcizlerin kuvveti oldu ve birimizin ikazını işitir işitmez Al reksivona oturup virmibeş kuruş kıp iyi ve insaflı düşünerek, cesa«Beş dolar gündeliks kaidesi ile da kendi izinden yürüyecek şekillahaısmarladîğı bastı. demir aldı ve ları toplayarak havatını kazanan, retlp düşündükleıimizi söylemekmüstebid Romavı devirdi Banayide yeni bir çığır aemış, buna de yetişmişÜ. Millî Eğitim Bakanının çoluğunu çocuğunu geçindirmeğe tir. Hani Cumhuriyet bayramlaOsmanlı monarşisi İstanbulda gitti. Bir nükte... Gülüştük. ve ortava koydu&u daha bir çok Fakat bu saadet kadar, oğlunu uğraşan bu mütevazı vatandaşın nnda sokaklara kırmızı bez üstiine temasları Bizansa ardcı olduktan sonra, »rıAynı gün bir dolmuşa bindlm. yeniliklere muanz olanlarla çar kavbedişi de onun için büyük bir cesaretli ve tabiî davranışmı kaısı beyaz sözler asarlardı. Bunları terBlrkaç bulupışmış .nihayet Amerikanır ilk mil felâket oldu. 1893 te doğan oğiu nan Milll gündenberl «ehrimizde Saüm nldanma cinsinden bir hak dahi Soförün yamnda yer varmış, rrava Eğitim Bakanı Rıfkı tanunıyarak devir devir ayarını ka oturdum. Şoför, beni tanıdl. Safa laştırdığım zaman hürriyete lâyık tipliyenler gelecek bayramda gu veyarderi olarak ismini en muvaffak Edsel Bryant Fora küçük yaştan Burçak. dun Teknik Üniverslteye gideolmanm msnasını bir kere dsha rizeyi de unutmasınlaT: Iş adamlarmın başına yazdırmıştı. beri babasmm vanında büyümüş rek Rektor ve dekanlarla temas etmi?. çırdığı bir sıkı yönetimle halkı ida geldinizden sonra biraz önce söy apaçık anladım. Maden FakUltesi inşaatı ve Üniversite. re etmiştir. Osmanlı tarihini dol ediğim konu hakkında ve umumî <Söylenme, söyle! ..» İngilterede ve Avrupanın diğer ve iş hayatının bütün ilmini almış de açılacak olan halk eğitiml kursları duran isyanlann bu yönden ciddî tı. Yetişkin ça§a geldikten sonra, hakkında izahat aimıştır. bir çok memleketlerinde avnca Bu mekrub, aynı mevzu hakkınŞehrimiıe ?elen Amerikan Beykozda büyük bir ahşab İstanbulda 30 bin kız koca Bakan. akşam Beden ^gltiml kongresl bir incelemesini yapmağa ihtiyac fabrikalar kurarak. otomobil sana babasile beraber, fabrikalan ve dida aldığun mektublann birincisl aileleri konak yandı bekliyor lünasebetile Açıkhava Tiyatrosunda büyüktür. Payitahttaki ayaklanmayiinde rakibsiz bir müessese sahibi ğer müesseseleri idareye başladı. yapılan gösterileri takib etmlsur, BuAmerikan bandıralı «Upthur» askerl Dun öğleden sonra Beykozda büyük olmadığı gibi sonuncusu da olmıyaİddla edlldiğine nazaran tehrimizde lar daha ziyade yenilik ve ıslahat haline gelen Ford, kazancmın bir 1919 dan sonra Ford bütün Işlerin gtln Ankaraya hareket edecektir. nakliye gemisi dün saat 8 de memîeke bir yangın olmuştur. evlenenlerın adedi pek azdır. cağı n a şüphe etmiyonım. Sanat hareketierine karşı çıkmış birer ir makamların istatistiklerinden Alâkadar timızdekl Amerikan asker! yardım he. Beykoz Mithatpaşa caddesinde Mithat anlaşıldı. kısmmı önce, kâr haddinden indi idaresini hemen hemen tamamile Üniversitede yeni ders yılı tica buhranı olarak göründüğü nal ğına göre İstartaılda. evlenve çağında yetine mensub subayların ailelerinden Parkul isim'.i şahsa aid 115 numaralı okullan ve enstitüleri mezunlarına rerek ucu2 otomobil satmağa ve ona bırakmıştı. Ford Motör Şirkede, Anadolu isyanlan, bozuk ve enaz 30 000 kız koca beklemektedir. mütştkkil «0 kisilik bir kafile İle lıma büyuk ahsab konak İle altındaki 5 dük yedek subay obnak hakkını veren haıırlıklan eherkesi otomobi! sahibi etmek D tinin baskanı artık Edsel Ford'du. bir sebebden kanunun bazı eksik taraflan olduğu Evlenmelerin az olmasının hayat pahalı nımıza gelmljtir. Gemi bu sabah Akde. kân henüz anlaşılmıyan tstanbul Ünlversiteslnae 1953 . 1954 adaletsiz bir idarenin sebeb olduğu lıgı ve Işsizliktn Fakat kader. ona ihtiyar yaşında tamamen yanarak kül olmuştur.. gayesine harcamış, sonra da «i?ci mütevellid oldutu nize müteveccihen hareket edcektir. anlaşılıyor. Millî Savunma Bakanlera yılı hazırhklarına baçlanılmıjtır. sert ve kanlı tepkilerdir. Tahkikata başlanmıştır. ileri sürülmektedlr. de bir müşteridir» kaidesini tatbik evlâd acısı görmeyi nasib etmiş. lıgı hesabına bu müesseselerde okuFakultelerce kabul edllecek talebe tsUnbulda yeni bir ceıaevi J Siyasî otoritenin baskısına İ'k Tekstil ve Örrne Sanayii İşçileri mevkiine koyarak, işçilerinin alım F. sel Ford, 1943 te, elli yaşmda öl sayısı ve tatbik edılcek testler tesbit Askeri depo yangını tahkikatı yarak mezun olan ve ordulanmızda inşa edllecek edilmektedlr. Bunlar ay sonuna kadar sessiz karşılık, her yerde oldugu Sendikası kongresi kshiliyetini, hayat seviyesini vük dü. gibi bizde de halk dedikodulannda Kasımpaşada askeri depoda zuhur assubay olarak vazife görenlere ba Rektörun tasvlbine sunulacaktır. Adalet Bakanlıgı istanbulda bir ceza Tekstil ve Örme Sanyii tsçtlerl Sen. spl.tmek içln. een aşağı beş dolar Bunun üzpn'ne Ford, şirk'fin errahpaşanın verem paviyonu kendini gösterir. Kahveler, berber dikasının yıllık kongresi, bugiin saat evi inıasına karar vermlj ve bu konu. eden yangın hakkında tetkiklerde bu hak verilmemiştir. Bunlardan bir P'tndelik» esasını kabul ederek, iş afkanlı&ı tekrar üzerine pltlı. lunmak üzere sivll bir ehlivukuf heyeti kısmının tâbi olduklan mecburl Cerrahpa?a hastanesl 200 yataklı ve tlükkânlan, hamamlar, meyhaneler 10 da eskl EminSnu Halkevinde baslu da harekete geçmlstlr. Yeni cezaevi teskil edilmistir. 3 kisillk yeni heyet çi ve memurlanna vermişti. Şimdi, torunu «küçük» . Henry em paviyonunun 100 yatagı, Istanbul bu dedikodulann duraklan idi. acaktır. Kongre. dSrt gün devam ede. Maltepede insa edllecek ve 1700 kisilik dun yangın jerinde tetkiklerine ba;la. hizmet müddeti dolunca ordudan o'.acaktır. cektir. nivMsitesi Fizyolojl Enjlitüîüne dev. Bu kadar cömerdlik gösteren Fcrd'un büvümesini bekliyordu. ayrılmak fikrinde olduklan iieri Hükumet ve adalet temsilcilerinin mıştır. edilmiştir. Fod'un iş hacmi gittikce biivüvor, ürülüyor. Daha evvel aldığım ve aldıklan rüşvetler, tüccann ve es1917 de doğmuş olan II. Henry ürich Üniversitesinden şehri nafın değişmez iktisadf usulümüz Denizde boğulma s^rveti gittikce artıvordu Sermagene bu sütunda neşrettiğnn bir Ford, 1945 te. 29 yaşında. dedesinin yedarların hasisliğini ve muhterismize gelecek heyet Bakırköy Bez fabrikası isçilerinden mekrubda da kendilerinin nskerl olan narha karşı yaptıklan hile ve yerine geçti. Bövlece Ford, artık İş lisini şHdetle tenkid eden Ford, ^Tehm»d Akın dün Flor>'a plâjında de memur nasbedilmeleri istenlyorda. Zürich Ünivrsitesl Ord. Prof. Marcel dalavereler, ferd ve aile namusuna hayatından uzaklaşmış ve Detroit nize girmis fakat yuzme bilmediginden Yukanki mektubda da başka dilekBeck. beraberlnde 11 kiji olduŞu halde halka ucuz otomobil temin ettikten aid mübalâtsızlıklar, asırlar boyuncivanndaki köşküne çekilmişti. boğulmustur. 8 eylulde trenle İiviçreden, İıUnbula ve işçilerine refah saŞladiKtan spnlerde bulunuluyor. Gerek bu satırca bu dedikodulann, çok kere hak7 nisan sabahı, müthiş bir saBa areket edecktlr. ra da eömerrlligine devam etti, bir Necmi Rıza gecesl lann muharririne, gerekse «OknProfesörün ba;kanlığındakl mem n nakla uyandılar. Rouge ırma?ı taş eketimizde 15 gün lürecek grup tetklk lı, fakat daima zehirli konulan olç k hayır mii»«seseleri yamnda bir bir muştur. 22 ağustosta Açıkhava Tiyatrosunda yucu ile başbaşa» sütununda neeremış, etrafı sel basmıştı. Köşkün ci [ezisl yapacaklardır. de. Detroit'de, 7.5 milyon dolar sar tertib edtlen «Necml Rıza gecesiı ne dilmek üzere gönderilen mektubKulaktan kulağa fısıldanan hosaid harırlıklar ilerlemektdlr. file tıbbm en ivi cih?7İarile, büyük varla alâkası kesildiği gibi, binaya Lyondan şehrimlıe jelecek lardajı venj kanunun bazı esitslznudsuzluklar ve tenkidler, Osmanlı elektrik temin ed«n küçük elektrik bir hastane «Ford Hastanesl» ni Dün toplanan tertib heyeti geceye liklere ve ümid kınklıklanna sebeb öğrenci kafilesi edebiyatında hiciv denilen edeM, fabrikaa da durmuştu. aid programı tesbit etmlstlr. açtı . olduğu görülmektedir. Askert vaLyon Edeblyat FakUltesi Tarih ögren bazan da pek edebsiz müesseseyi Programa göre. geceyl Burhan Felek Seksenlik ihtiyar. tabiatin bu ifrencilerinden 30 klslllk bir grup, pro. İ'k Dünya Harbinin iktlsad! nemeydana çıkarmıştır. Halk edebiaçacak. müteakıben Mesud Cemil lda zifelerde moralin büyük bir ehemtireleri sonunda, 1921 de üütün hareketine karşı hiç bir şey yap fesörleri A. Vey başkanlıgında 22 ağus yatrmızdaki taşlama boArr ve Wç resındeki bUyük koro bir konser vere miyeti vardır. Moral kınkhğı varitos cumartesi günü (efarimize gelecek. cektiı1. ieüerin canla başla ifasına mknt dünvavı büvük bir buhran î:anl« madan duramıyordu. Soförüne, a tlr. bir tarih kitabuıda rastlanmıyacak rabayı çıkarmasını aoyledi. ÜzeriBuztu Şhir Tayatrosu Komedl kıamının olur. Bu itibarla son zamanlarda d:ğı zaman Ford da mall sıkıntıya Grup, 8 gün lehrimlzda Z giln Bur. hakikatleri ifşa edeT. Bu nev'in temsiU taklb edecek; Vasfi Rızanın da orduda morali yüksek tutmak makdüşmüştü. Fakat, bir çok rakihleri ne bir pardesü alarak, ayağındaki tada ve 10 gün Izmirde kalarak taıihî şaheseri ve bildiklerimtzln en «§Jçtirak.ı|le t«YHkar}jkş5k».p7aanacaktır. sadile alınan tedbirler çok yertnve diğer bir kısım sanayi müesse çuha terliklerle, otomobile blndi. eserler ve müzelerde tetklkat yipaeak.' kisi olan Harnâmede bflyük »Ar tır. Bundan sonra sanatkar Safiye Ayla. dedir. Elskiden bu hususa lüzum* seleri birer birer if.âs ederlerken Tekerleklerin yansına kadar gelen Şeyhî Germiyanlı, o geceye mahsus konserinl verecektir. Behçet KeVnal Çağların yapacağı ko kadar ehemmiyet verilmezdi. Bugiin Ford. tatbik mevkiine koydugu ye sulann içinden gidiyorlardı. Civar Fransu Sefiri Vallyl ziyaret etti Tarihinde Onlarm başlanna tâc neden? Fransız Seflrl, dün Valiyl makamınnusmatından sonra Sadl Yavcr Ataman artık böyle düşünülmedlğine göre ni iktisadî nizam ve tedbirlerle, da bir dolastılar, sonra elektrik fab Bize bu fakrü ihtiyâr neden? da ziyaret etmiştlr. Sefir. bu ziyaretin. korosu; CelU lnce. Necml Rıza seçme yüksek askeri makamlann ve Müll m"ı=>ssesesini ayakta tutmağa ımı rikasına gittiler. Ford orada makiDiyerek masum ve kurada eşehizmetinize giriyor. tterlerden mürekkeb konserlrini vereneleri muayene ederken, baknn !dar!eylul ayında (ehrlmlzd* toplanacak Savunma Bakanljğının teknisyen vafak oldu. tllmler kongresi organlzaryon bü ğin büklüm büklüm boynuzlu, ceklerdlr. memuru Charles Vorhees'in saat •osunun Gene o senelerde, Amerikada Iş lerdenberi uğraştığı borukluk bir almıstır. faallyeti hakkında malumat yağlı, mağrur ve yukandan bakan Celal Şahin. o gece İçln hazırlıyacağı assubaylann dileklerini tetkik ed«> Bu kongreye Fransanın çok hususi programım takdim edecek, ge. rek haklı göriilenlerl nazan dikkate çi birlikleri cerevanı kuvvetlenmiş denbire düzeldi ve cereyan geldL tanınmıs hukusinasları ve devlet adam. öküzlerden şikâyetini her devrin ce, Vasfi ve Necml Rızaların bırlikte ılmalan çok yerinde olacaktır. Ba türkçesfaıe tercüme etmişti. Bu ları l^tlrak edeceklerdir. ve bütün sanayi hayatında şart havereceUeri dikka'te sayan konserle sona Ford, köşke dönerken şoförüne: aziyettekl assubaylara da sabırb iki mısraın dilinden anhyanlar bi lire gelmişti. Kendine mahsus fi «Sakın şimdi Charlie eelektrikleri reeektlr. Ingillı filosn s«ttl larak Büyük Millet Meclislnin lirler ki, servet ve kudret, her zakir ve görüşleri olan. umumun bi« yaktık» diye övüneceğknlzl Gecye aid blletlerin Necml Rıma ma. NATO Akdenlz Kuvvetlerl Bagko. önümüzdeki toplantısını beklemelekabul ettiği baa şeylere karşı sanmasın?» diyordu. ğazasında satıgına ba;lanmıştır. lutanı Amiral Lord Mounbatten'in ku. man halk için hased ve nefret kayrini tavsiye ederim. mandaıınd» 27 temmuzda limanımıza nağıdır. inadcı bir mukavemet gösteren Şoför Rankin: «Zann«tmem,» gelnüs olan İnglllz filonı dun sabah Fakat bütün bunlar, birer «söyFord, işçl blrliklerine karşı da cep Akdenlze müteveçclhen hareket etmlf. lenme» idi. Söylenme diyince her he almışü. İş veren, İşçilerinin re dedl. tlr. Fakat uğur herhalde Ford'un •vakit büyük »air Abdülhak Hâmifah ve saadetini düşündükçe BU Dun gelen tnristler g'bi birliklere lüzum olmadığını yağmdaymış kl köşke döndükten Memleketimfzde daima önderiiği muhafaza eden ttalya bandıralı «Roma9 vapuru dün di hatırlaran. O derdi ki, «Bizim ÖLÜM söylemez, söylenir.ı BÖylüyor ve kendisi müesseselerin biraz sonra cereyan tekrar kesttdi. saat 16 da Fraıuız, İtalyan, İsviçrell. milletimîz, en meşhur sampuan Ahmad Mithat efendl ahfadından va Ford hiç bir hastalıktan mustarib İngillz turlrtlerden lbaret £84 kisllik bir Burada kalsa iyi Söylenmeleri bide çalışanlan, başkaca hle bir yartsfendlyar ve Güzin Asalın biriclk yavkafile ile limanımıza gelmlstlr. Gemi riktirir, biriktirir; sonra birdenbire dımı, ihtiyaclan kalmıyacak jekil değildi. Yalnız, ihtiyarlık artık ken •uları. Samiye Argonun blricik torunu ^in saat Iİ te rıhtımdan ayrılacak de koruyordu. dislnl iyice hlssettiriyordu. Büyük ve Boğazda bir tur yaptıktan jonra bağınr, haykmr, feryad eder. Mare Müfide Sagıroglunun Ferlha ve Dr. i ı m Alıçlmın Rahml Argonun blricik haretli devlet adamı. bu söylenmer Ford'un bu «babaca» hareketini is adamının eskiden hiç durmadan Akdeniz limanlarına gidecektri. eğenleri lerin terakümüne imkân vermiyenKadınlar Birllfi kongresi rjir taraftan rakibleri, bir taraftan çahşan kafası «rbk işlemiyor, bir C E M A SA L dir. Bunun bir tek yolu olduğu usaat Öncekl şeyl unutuyordu. Buna tekrarlanacak da onun müesseseleri dışında ça1/8/953 te sevdlklerlnl bırakarak AHa. Bir mOddt evvel Ankarsda toplanan zun asırlann tecrübelerile meydana lışan işçilerin birlikleri şiddetle mukabll, çok eski günleri, çocukıına kavusmu» ve Beykzoda aile makl Cadmlar Blrllgi kongresine iîtirak tU lereslne tevdi edllmlstir. tenkid ediyorlardı. Ford bütün bu luğuna aid hatıralan gayet iyi tirilmiyen bazı bayanların şikâyetleri çıkmıştır: Söylemek ve söylettenkid ve itirazlara yıllarca muka habrlıyordu ve o şimdi uzak bir üzerine lhtilâf fikmıs ve keyfiyet mah. mek... Söylemek. söylenmekle bağırmak kemeye intlkal etmiştl. Bu defa mah. v»met etti ve işçilerinin birlik nur mazide yaşıyor, denilebilirdl. keme, s'kâyet edilen cepheden degil de. arasındaki itidal noktasıdır. Vatamalanna veya mevcud birliklere 7 nisan akşamı, köşk karanlıktay büsbütün baska bir noktadan, yani usul. na ihanet ve millete fenalıktan girmelerine mâni oldu. DAHA KULLANISLI VE OAHA ELVERlŞLl dı ve odalara birer şamdan konul «üzlükten kongrenin yenilemeslne karar gayn hiç bir şeyden sakınrmyarak Niishası 15 kurtıştnr Bununla beraber, Ford şuursuz muştu. Ford, yemekten sonra, ya vermistir. Bu karar gereğince hareket düşündüğünü düşündüğü gibi söyedilmesi icab etmektedir. Abone şerairi Türldye Haric bir inadcı değildi. Bir şeye uzun tak odasına çekildi. Saat dokuzda lemek; Türk milletinin yetişmesi, Llra Ki Llra Kr rnüddet mukavemet ve itiraz eder, kansı da gelip yattı. Biraz sonra AĞÜSTOS 4 ZİLKADE 24 ilerlemesi, lâyık olduğu medeniyet SenelDc 42.00 81.00 fakat bu:nun içtima! veya millî bir Ford öksürüklerle uyandı. Clara Alt» aylık 22.50 43J0 yerini alması için birinci şarttır. Vajlt baslar, kuro taçlar, kuruşluk Earuret olduğuna kanaat getirince hemen şoföre haber verdi. Rankin ÖÇ »yhk 12.00 24.00 Memlekette hürriyetin devamı, bu kepek, kajıntı, u ç dökülBir aylık 4 50 9.00 de bütün inad ve mukavemetinden otomobile atla>np şehre koştu. Fayeni boy şişelerde sebeble hayatî meselemizdir. Bir mesine karsı Saplksln, plvaz?eçerdi. O kat yirmi dakika sonra doktor gelD İ K K A T defa daha tekrar edelim: Nizam yasada satın alabilecağiniz satışa arzedilmiştir. Eczane, parfümörl vs berber diği zaman, Ford, kansının koı'an Gazetemize gönderilen evrak ve yazılax en l»l tampuandır. V. 4.59'12.20 16.14ll9.2221.il! 2.59 içinde hürriyet, hürriyet için ni(*) Bu yazı serislnin Türkiyede arasında, son nefesini vermişti. dükkânlırında arayımz. Et>ki büyuk sı;eler: 250 krs. nesredilsin edllmesln lade olunmaz. E. 9.361 4.57 8.5I12.OOJ 1.47i 7.38 , zam... Hürriyeti zedeleyen nizam, neşir hakkı yalnız gazetemize aid' hakikatte nizamsızlıktır. Çünkü tlanlardan mesullyet kabul edllmez. SON dir. Mum ışığmda doktorsuz ölüm =haberleri ve Bahçekapı V/ yangını tahkikatı Söyleme, söyle Yazan: HASAS ÂLİ YÜCEL 1 K Ö Ş E M D E N. C 1 c IHEM NALINA M1H1NA Teknisyen assubayların dilekleri Ji zmitte bir teknisyen assubay | [ başçavuştan şu mektubu aldım: ' ^Ben Sanat Enstitusu menınu ve halen Orduda hızmet goren assubaylardan bıriyım. Senelerdenberi sanat okul. ları ve enstitüleri mezunlarına Yedek subaylık hakkının Unınması hususundaki mucadelenlzl, her sanat enstitusu mezunu gibi, ben de biliyomm. Netice olarak 6137 sayılı kanunla ens. tltü mezunlarına Yedek Subaylık hakkı tanındı. Fakat bu kanunla birlikte üzerinde durulmaga değer bazı noktalar meydana çıkıyor. Meselâ: Kanunun ge. çici 4. maddesi İle blz gene bağlanıyoruz ve sadece hayal kırıklığı ile başba. şa kalıyoruz. Çünkü bu kanunla, benden 8.10 sene sonra. benim mezun olduğum mektebden diploma alan bir kimse Yedek Subay olarak benim amirim olabilecek ve bu vazlyette benim ha. tam, şerefli Turk ordusuna devamlı olarak intisab etmem oluyor. Bizim durumumuzda onlara hiç değil. se subay sınıfından. asll maaşımıza karşılık bir rütbe verüemez mi? Eğer böyle yapılırsa devlete maddt olarak hiç bir zararımız olmıyacağı gibi bilâ. kis teknisyenler orduya daha fazla baj. lanıp sebat edeceklerdir. Bugünkü jartlar içerisinde ben kendi hesabıma mecburl hizmetimi ikmal et. tıkten sonra ordudan ayrılmak niyetin. deyım. Benim gibi hareket etmek istiyenlerin mevcud olduğunu da tahmln ediyorum. Benim gibi ordudan ayrılacakların yerine yeniden bir çok teknisjen yetiştirmektense elde mevcud ve tecrübeU teknisyenlere bu ve buna ben. zer bazı haklar sağlayıp orduya bağlanmalarını temin etmek yerinde bir hareket olur sanıyonım. Bir de. teknisyen assubayların aynı maaş kademesi esası üzerlnden orduda sıvıl olarak istlhdam edllmeleri de düsuntıleb'lır. Bir .çok teknisyen assubayın frklrleri. ne de kısmen veya tamamen tercüman olduğumu tahmin ediyorum. Sütunlarl. nızda bize rebberliginlze devam edinlz de 6137 sayılı kanunun nimetlerinden biz de faydalanalım ve hayal kırıklığın. dan kurtu'alım > J TUTUM BANKA *~AJANm^ € AĞÜSTOS IOEt<Üİ!(ilı.r MENEMEN TUTUM BANKASI SHPİKSİ 175 CUNHURİYET I tmsak s 1I i | «( l MHURİYET» in Tefrikası: 6 6 Jazan: GEORGES SİMENON Çevirenî HAMDİ VAROCLL damlıyordu. Asü garibi, madam Donadieunün bu daracık yerde yadırşamaması idi. Vosges meydanındaki geniş merdivenli, koskoca pencereli, kalın duvarlı eski binada da yadırgadığı yoktu. Frederic, oturduklan minimini dairede. boyunun uzunluğundan dolayı. elüıi uzatsa tavana değiyordu. Mobilye de, apartımana göre yapılmıştı. Onlar da, bir oyuncakçı dükkânının rafından inmiş gibi, ufacık tefecik, yepyeni, fazia cilâlı şeylerdi. Odette: Işı kolay, diyordu. Sonra. koltukları kabararak, bir dolap kapağı açıyor, ta çöp tenekesine kadar inen boruyu 5;österiyor: Çöpü buradan attınız mıydı, aşağı kadar gidiyor, diyordu. Nasıl, eğlenceli şey değil mi Vakıâ, o gün, Champeret kapısında da başka yerlerde olduğu Champerete kapısındaki apartımanı da bu şekilde beraber gtzip görmüşlerdi Gene kız, göğüs geçirmiş: Bir kişiye fazla büyak, demişti. Yazık. Manzarası güzel. Bilhassa yeni, temiz oluşu iyi... Bunun üzerine, apartımanı müştereken tutmuşlardı Daireye yerleştikleri tarihin üzerinden bir ay geçtiği halde, aralarında henüz bir şey yoktu. Sonradan, pek taoiî, rnünasebetleri başlamıştı. Madam Donadieu Parise gelmişti. Frederic bir çok defaısr gidip onu görmüş Rramur ^okag'.nda yaptıklan gibi bir saat çene çalmışlardı. Ben de size gelmek isferim ama, korkuyorum. Gelin, göreceksiniz, iş düzelecektir!. Gerçekten de iş Öyle iüzelmişti ki, madam Donadieu kızının evine gidemediği zamanlar, kakaolu pastası elinde, Fredericlere gibi yağmur yağıyordu; ıslak oto artık göçüp gitmenin zamanı gelbüslerle tramvayların manzarosı diğini anlanuşü da onun için ölhiç de güzel değildi. Fakat Madam dü... Donadieu, her zaman dediği gibi, Frederic'in bu fikre dikkat ethiç sıkılmıyordu. Hele çene çala tiğini görünce ilâve etti: bildiği zamanlar: Ben bunu ilk defa düşünüyorum... Biliyor musun Frederic, Hatırhyor musun, Fredori:? Diye iâkırdıya başladı mıydı, on bazan düşünüyorum da, icaba ümidsizliğe mi düşmüştü diyorum... dan mesud insan yoktu. Yaşı ilerledıkçe, maziyi daha Nasıl anlatayım bilmem ki... Onun fazla didikler olmuştu. Kısa etek ölümündenberi neler oldu, bir aklikler giydiği, örgülü saçları aıka lma getir... Donadieu müsssesesi sında sallandığı devirlerdeki sah ile, Donadieu gemilerile, Donadieu neleri yâdetmek onun için bulun kömürü ile ne kadar gurur duyardı! Halbuki La Rochelle'de kala maz nimetti. Odette kahve pişirdi. Çünkü hiç kala bir damad kaldı... Sonra gene birisi çay sevmiyordu. Masanın bir başka damad sayesüıde bir çok üstünde bir eski Armagnac şişcsi şeyler yoluna girdi.. Hep söylerduruyordu. Frederic bu şişenin Idim, ihtiyarladıkça tahammül edilMarbeuf kulübünden geldiğini giz mez hale geliyorsun derdim. Fazla söyleniyordu. Egoist olduğunu lemiyordu. Beriküer, orada yalnız başla söylüyordum, hiç kimseye serbestnna ne yapıyorlar acaba, merak lik vermezdi, herkesi etrafına toplanmış görmek isterdi... Acaba onediyorum. Berikiler dediği Olsenle Marthe dan sonra, ailenin böyle darmadadı. Onlar, aile evinin esiri clarak ğın olacağını mı seziyordu dersin? kalmışlardı. Kelimeleri araştırıyordu. Çünkü Aman o evde neler çektim fikirleri henüz müphemdi. ben! Hiç bir zaman ısıtmak irokânı Kendisinden sonra, yerini tubulunmadı gitti! Vakıa Oscar şo tacak kimse bulunmadığı için mi faj santral yaptırdığı zaman. sis acaba? Yani, kendisine benziven tem şimdiki kadar mükemmel de kimse bulunmamasından... Meseğildi.. Henüz kalorifer deniyordu. lâ Kiki'den nefret ettiğine eminım. O gün, kocasının aduıı arunca Çünkü onu aptal telâkki ediyordu. Kiki! Babası onu şimdi gözleri dalmıştı Acaba her zaman Zavalh görse ne derdi acaba? niçin böyle olmuyordu? Madam Donadieu, başmı öteye Tuhai şey, dedi Sanki Oscar, çevirdi. Bu şeyleri düşünrnekten hoşlanmıyordu. Fakat bılhassa Frederic'in evinde bulunduğu zamanlar bunlar, gayri ihtiyari aklına geliyordu. Olup bitenlerden tekmil aile biraz mesul değil miydi? Kiki fszla geç dünyaya gelmişti. Anasiıe babasının, bir çocukla jğraşarak kadar sabırlan yoktu. Erkek kardeşlerile kız kardeşlerinm de daha başka gaileleri vardı. Asıl kötüsü belki de ona bir öğretmen verilmiş olmasıydı. Edmond olacalT o gene hakkında tankikat yapılmamıştı; halbuki insan evine hizmetçi alsa hakkında tahkikat yapardı. Kiki ile öğretmeninin, aynı yaşta iki küçük çocuk gibi, evin dışında, hattâ herkesten açıkta bir hayat sürmekte olduklar'nı ilk gören Marthe olmuştu. Kimse ile düşüp kalkmıyorlardı; genclerin okuduklan kitablan okumuyorlardı. Aşın derecede kendilerini verdikleri' beden terbiyesinden başka, herkesin yapüğı »ey leri yapmıyorlardı. Marthe: Kiki'yi yatılı mektebe vermek belki daha iyi olacaK, demişti. Öyle yapmışlardı. Bruxelles'de bir cezvit mektebini üıtihab etmıjlerdi. İki ay sonra, Klki'nin mektebdea kaçüğı, Edmond'un da orta dan kaybolduğu haber alınmıştı. Acaba Fransaya dönmus müdür, Frederic? Dönmüşse şaşarım. Zavalh yavrucak! İki ay sonra yirmi yaşına gireceşini düşünüyorum da... Geçen gün, bazı formaliteler dolayısile Philippe bana bunu hatırlattı... Haydi, arbk bunları düşünmiyelim. Şu 'adyoyu aç, Frederic. Neşeli bir şey olsun! Frederic düğmeyi henüz çevirmişti ki, telefonun zili öttü. Radyo sesi, bu zili duymalanna az daha mâni oluyordu. Saat beşti. Sokak fenerleri, alaca karanlığın içinde, yağmur altında yanmıştı. Allo! Allol. Telefonu, evin teklifsiz misa'iri sıfatile madam Donadieu açtığı için. hattın Sbür ucunda bir hayret nidası yükseldi. Kim konuşuyor? Allo!. Nasıl? Sen misin, anne? Sesini şimdi aldım. Bu çalgı sesi oradan mı geliyor? Madam Donadieu Fredericie Odette'e haber verdi: Martine telefon edlyor. Martine devam ediyordu: Frederic orada mı? Sor bakalım ona. bir parça zivaıetlerine gelsem acaba rahatsız eder niyir.ı? Madam Donadieu telefonu elinden bıraktığı zaman, 11e de olsa biraz hayretle bakışUlar. Gerçi Martine, Frederic'i sık sık görü yışlanndaki debdebeye bakıyorum yordu; fakat hemen daima ya da, kimbilir ne masrafa mal oluMartine"in evinde, yahud bir lo yordur... kantada görüşüyorlardı. Bu t^leMartine'in küçük yeşü arabası fonda hepsi, alelâde bir telefon ko binanın önünde durdu. Frederic, nuşmasından daha başka bir mf>na gene kadını karşılamak üzere asezmişti. Neden böyle olduğunu sansörün kapısına kadar gitti. sorsalar söyliyemezlerdi. Martine'in kıyafetini görünce biraz Madam Donadieu üzüntüyü sev hayret etti; siyah yünden alelâde mediği için, kendini tesellive ça bir rob giymiş, onun üstüne bir lıştı: yağmurluk geçirmişti. Her halde Philippe avdadır, O halile, gene bir yatılı mekteb dedi. talebesine, hattâ matem kıyafeYaşma rağmen, tasaya hepsjn tinde bir mektebli kıza o kadar den daha az meyyal o idi; o pazsr benziyordu ki, madam Donadieu günkü kasvetli atmosfere karşı meraklandı, onu kucaklarken sorhepsinden daha az hassıs gene 0 du: idi. Ne var? Odette: Hiç! Ne olacaktı ki? O gelsin de pastayı öyle keMartine'in sesi duyuluyor, faseyim. olmaz mı? diye sordu. kat yüzü görünmüyordu. Lâmba, Sonra, evin her tarafı derli top gayet ufak bir daireyi aydınlatılu olup olmadığına, gayri ihtiyarî yordu. Martine bir gölgeden ibabir göz gezdirdi. Sanki Martme ret gibi görünüyor, o anda, sihir başkalarma benzemiyen bir misa kuvvetile oluyormuşçasına, brlki firdi. de hiç sebebsiz, emsalsiz bir rölyef alıyordu Işık bu kadar kalsın mı? Odanın içi, divanın yanındaki Odette, madam Jane'ın mdşteriküçük bir lâmba ile aydıaianıyor si oîduğu için karşısuıda az çok du. Gitgide daha mavimtraklaşan küçüldüğü Martine'in yağmurlupencere camlarından yağmur dam ğunu arkasmdan almak istiynrdu. lalarınm süzüldüğü görülüyorrlu. I Martine. üzerine kapanan o ağır, Madam Donadıeu, Frederic'e I ezici atmosferi silkip atmağa çs• lıştı: sordu: E, anne, ne haber? Phiüppe'in işleri hakkında ne Hiç. Sende ne haber? düşünüyorsun? Acaba kendi söy(Arkası var1. lediği gibi iyi gidiyor mu? Yaga
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle