Katalog

K Ö Ş E M D E N Yazan; Hasan Âli Yücel Tek insan, belki minnet konasu olan iyiliklerden sakuıabilir. Etini yer, kasaba minnet etmez. Fakat topluluk içinde buna imkân yoktur. Böyle bir ahlâk kaidesi yürüyemez. Cemiyet hayatında minnet. bazan bir vazife, bir zaruret olur. Minnet, bir çok misiinde şükrandır. Teşekkürü az bulduğumuz hallerde minnetdar oluruz. «Minnet» kelimesi, sıcak, cana yakm bir mânayı taşır. Bilmiyorum, bu anlamı veya daha fa.slasını söyliyen öz türkçe bir sözümüz var mı? Olmalıdır. Bu his, millet olarak bizde behemehal bulunmalı, gelişmeli, nıhumuza girmelidir. Çünkü hizmetlere minnet duymıyan topluluklar, hizm«tltrine minnet duyulacak insan y«« f=tiremezler. «İstanbulu Fatih almasaydı başka bir Türk gelir, alırdı.o diyerek bu güzel |ehrin her nimetinden faydalanırken o büyük cedde minnet duymamalc, rnill! duygu bakımından hastalanmıı, bozulmuş bir içe delâlet etmeı mi? Otuz yıldır, ağustos ayının son haftası Türk milletini heyecanlandırır. Bu günlerde sevincler, ümidler, kaygılar, hattâ gözyaşlan birbirine kanşır. 26 ağustosta başlayan taarruzun şafak renkleri, o sabah doğan güneşile gönüllenmizdedir. Türk tarihinin elemli bir sahifesini döndürüp yeni bir hayatın ufkunu bize ve bizden sonrakilere açan bu hamle, ön<:eden tanımadığımız, bilmediğimiz kudretler verir. Her defasmda ayn, her defasında yeni, her defasmda yarınlara uzanan kudretler .. Bir daha anlarız ki, varlıklanmız o hamlenin dirisidir. $ehir GÜNÜN 91 E V Z U L A R I f c İNNET =haberleri Genclik Zafer Bayramım aıtıyor 1 şıyan küçük cüsseli, cefâkes eşeğimize kadar varlığımıza varhğı karışmış hayvanlanmızı büe unutmıyarak söylüyoruz ki, 1922 Egustosunun 30 uncu gününü varhğına başlangıç hissetmiyen hangi çağdaş Türk. tarihinin büyük hakikatine erebilir? 30 ağustos, her tekraımda yeniden bir zafer olabilmek için Kırşehirli bir tacirin 3275 lirası her yıldönümünde onu bütün ta dolandınldı. Sabıkalılar bu para zeliğile hissetmeliyiz. Maziyi iyi ile Boğaziçinde eğlenirlerken anlamak istiyenler düne bakmalı, yakalandılar bugünden yarına yürümesini biimelidir. Geçmiş, şerefli geleceklere Kırşehirden otomobil yedek öarkaynak olduğu nisbette kıymettir. çası almak üzere şehrimize ^elen Milll hayatın da mevsimleri var Ahmed Özdemir adlı bir tüccar, dır. Başkumandanhk meydan nıu Taksim Elmadağındaki otomobil harebesinde kazanılan Türk zafe yedek aksamı mağazalarını dolaşrl, bizi yeni bir bahara kavuştur makta iken zarfçılık suretlle cebindu. Bu zafer, omuzlan çökmüş ih deki 3275 lira parayı çarptırTniijtır. tlyarlan gencleştirdi; çocuklan de Ahmed Özdemirin polise müracaati üzerine faaliyete geçilmiş, vapı'an llkanh yaptı. Vatanda ölüler dirıltahkikat neticesinde yankesici sadi. Istiklâl mücadelesinin ruhu bıkalılardan Ahmed Köroğlu ile budur. Vehimler, hakikatin ış.ığm Kör Nevzad olduklan tesbit eda eridi. Kör kuvvetler. mezarlara dilmiştir. Sanıklar çaldıklan para sindi Suçlular, hatâlılar vatan tojj ile Kadıköy ve Boğaziçindeki Tiuhraklarmdan kaçtı. İzmire giren or telif sazlı eglence yerlerinde g « du, mukadderin elinden kurtuluş dikten sonra son olarak uğradıkberatını aldı. Aldı ve bir kalemde ları Beyaz Yalı gazinosunda, vanölüm hükmünü sildi. Mustafa Ke larında uygunsuz kadınlar olduğu malin Türk milletine kazandırdığı, halde içki masasında yakalanm\«bu halâs bahtiyarhgıdır. Bir za lardır. manlar adı bu sebeble Halâskâr Üzerlerinde yapılan aramadan ve emanet olarak bıraktıklan yorGazi idi. lerden 2500 lirası ele geçirilmış, saOna ve arkasındaki muhteşem nıklar Adalete teslim edilmişlerdir. kalabalığa nasıl minnet duymayız?! Kudretli ruhlar, bir meseleyi cözer; ;sonra yeni meselelerin peşine düşer. Mustafa Kemalden Atatürke, Atatürkten rahmetli Atatürke ve ondan Ebedi Şefe kadarki çitgi, Türk milletinin kurtuluş, yeniden kuruluş; ve ilerleyişinı işaMalarya korıgrestne dün devam edll. ret eder. Ebedî Şef sözünü demokmlştir. Dünkü oturomda rasi ve hürriyet prensiplerine ay rika deleeesi Andrews J.Birleşik Ame. M. ve Gren kın görenler aldanırlar. Bir cemı J. S.. İngiltere deleüct Bruce.Chwott L yeti esirlikten kurtararak hürri J.. Lübnan delegesi El Dln Lullau G.. yet veren insan, hürriyet reumi B>e?Uva delcee=t M Pi^ott. Fndone7v<delegesi H. T. Soeparmo. Fillpin dele. içinde en mümtaz yeri almağa hak gesi A. Ejercito ve Fransa delegesi C kazanmış sayılmaz mı? Onun bi Gfl'ais. kongreye bir ilmi tebliğ sunmuş. ze verdiği hürriyet, ondan scnraki lardır. Konerppın en garib tarafı: bütün teb. bütün hürriyetlerin anasırtır. Helerin fransızca veya lnglliîce okun. Sevre muahedesinin bize lutfen (!) •r.afina rağm^n hiç birlnln türkçeye bıraktığı illerımiz içinde kalsaydık tfcume edilmesine liızum görulmeme. hangi hürriyet prensipi bizi ölüın sldir. Kongre yarın «flat 19 dan lttbaren Şale den kurtarabilirdi? öîkü ı=alonunda çalışmalarına devam 30 Ağustos [HEM NAÜNA MIH1NA Allahım, ne mes'ud eunlerdi onlar! Sabıkalı zarfçılar gene f aalîyette Milletlerarası Malarya kongresinin çalışmaları O zaman bu hayal bu'utlan içinde bir hakikat gözleıimızin önünde canlanır: Üstü altından geniş kalpağıyla, düşüncelerinin cne iğdiği başile Atatürk .. O, bizler için hâlâ diridir Diridir ve Mustafa Kemaldir Arkasında, teşhis edilemiyecek kadar birbirine henziven Türk yüzleri... Muh'eşem bir kalabalık. Kimbilir onların hangisi sağ, hangisi ölü?. Saâ i=eler bizim içîn yaşıyorlar, ölmÜ3.=eDevletıni hür kılamıyan milletler bızim için ölmüşlerdir. Nur olleri tarih. hiç bir cins hürrıvete sunlar... lâyık görmemiştir İstiklâl mücnTarihimizi inkâr etmiyoruz. Fa delesi, Türk milletinin hürnyte kat Ergenekondaki kurddan utik lâyık olduğunu bir kere daha İ¥lâi Savaşmda cephanelerimizi ta bat eden bir olaydır Büyük Nutku okumıyan varsa okusun Bu bakımdan ondaki hakikatleri am*ür'sın, bulsun. Durîyaya ve°mem'ekete bakışı değişir; ıçi ümidle do< lar;.ruhunda duyduğu zayıflıkian 'tedavi eder Ondaki ktîçü* 'olaylan aşarak Nutku bize ge'iren kuvvetü nefesi sezmelidir. O nefeste hayat vardur, iman vardır, 1 Hekimlikte mucize ilâçlar bılhassa ümid vardır. İstiklâl mü. devri açılmıştır. Frengi, cadelesi denllen bu gazâ, görünyaın.z bir s:rmga ilö vok edili mıyen n« türlü güçlüklerle doğüşe vor. Eezema dive bir hastahk dögüse lafer* ulaşrruştır, o ancak kalmamıstır ve kelük. sac d ö böyle bir hatırlamanın canlıhğı ve külmesi nedir. görmiyeceğiz! ciddîliği içinde keşfedilebilir. 7 Refik Halidin Nilgün filmini çevircn Alman vıldızı ile bir konusma tarihî vaoan hikâye ler. ask ve tecrübesizlik. Homcr seksüeller ivile^ebilirler mi?... Bevaz rjerdenin cinsi cazibe kra liçeleri... O Futbolda transfer ayı: Haraç mezad kaca satılıyorlar?.. Bir güzel aranıyor!.. Yuvamız.. Bir güzel aranıvor!.. Ankara Radyosu: Resimli röportaj... Türk milleti Atatürkü hiç bir zaman gönlünden ve akhndan <,ıkatmamalıdır. Ondan şahsî zarar görmüş olanlar bile onun, bugün için artık fikirden başka bir şey kalmıyan varhğına şuurlannın ışığını çevirmelidirler. Hınçlar dimıeli, kızgınhklar gitmeli, insan cluşundan gelen hatâlarına bakışlar sevimlileşmelidir Böyle yapmakla halimize ve istikbalimize en doğru yolu gösteren ışığı söndıiıecek nefesemizin son nefesi o'masından kendimizi kurtarmış oluruz. Yeni hayata, medenî dünyanın hak ve hakikat yönünde birleşnıeye giden yürüyüşüne onun bütün hayatı şaşmıyan bir işarettir. edecekt'r. İstanhu! De^terdgrı Esad Gürenin Ma. U\e Teftiş Heyet! BaşkanlıSına tayinl tpkarrti' «trrrştir. Maliye müfettişlerln. den Şrfik Kârım YarceHn istanbul Def. i n'qc">âı h»bFr alınmı«tır. İstanbul Defterdarhğı tabıi gaz bulurıduğuna dalr veriîen haberler ti!*flrte' ırtiaı Tramv»jr v» E.H rj^,,Ware<îi Umum Mudurü Kâmran G"Tiın bir rruhnrririmizi junlart «6yJe. mışfir: Bizirn bir çok yerlerde tetkik ve tesebbuslerimiz vardır. Müreftede ylrmi sene evvel hükumet petrol aramaları yapmış, fakat oradaki petrolun pek az olduğunu ve işletme masrafını kar. şılamıyacağmı gbrerek bundan sarfına. zar etmlştir. Biz şimdi blr heyet gönde. rerek gaz tabakasır.ın perakende ml. yoksa yer üstünde tabiî gaz şeklinde mi olduğunu araştıracağız. Henüz ehemml. yetll blr netlceye varılrr.ış değildir. İyl blr netice elde edilirse bunun İstanbula getirümesl caresine bakacağız • • Müreftedeki rahiî gazler tetkik ettiriliyor A Kerime Nadirin hikâyesi.. Mithat Cemalin tarihten fıkraları.. Yusuf Ziya Ortaçın sü" ri.. İsmail Habib Sevükün roman tahlillerj. Doğan Nadinin fcarif fıkraları. Hakkı Süba. Regad Ekrem Koçu. İzzet Melih 30 ağustosta elde edilen kuvvetDevrimin yazıları ve Adnan Ta le değil midir ki, içinden çürumüş hirin Italyan edebjyatından çe saltanat. müslümanlar arasmda bi,virdiği enfes bir hikâye... le ehemmiyeti kalmamış Hiiâ'et, kof birer tunc sütun gibi devrildi? O günleri gözlerile görmemiş bugünkü genclik, belki bu ıki müesseseyi bir şey zanneder. Değil Arkası Sa 6. Sü 8 de Çarşamba gıınu saat 11 de Teknlk t j . niversitede BevnelmlİPİ Halk Kredileri Beşind Kongresı akdedi'.ecektir Bu korgreye Almanya, Fran^a Avu'turya. Belçika; Luksemburg: K=nada. İ'alya. Isviçre ve Holanda hükümptlerlnln 90 kadar delegesi lştırak edeceklerdir. Kongre ayın lki;ınden dördune kadar devam edecektlr. Kongrenln hazırlıkları le meşgul olmak uzere Ankaradan U. mum Müdur Nvısrete Uzpörenin başkan. lığında b ^ hevet 5 hrinTze gelmıştir. Şehre Istihsal bölge?mden boî mlktarda kömür gelmekta ve Tevzi Muesseseslnde halka te%"zi edilmektedir. Geçen sene kömür sıkmtısı çeken halk bu sene kö. mürunü almakta lstical gostermektedir. Slmdiye kadar istihkak sahiblerlnin beşte üçü kömurünü almıştır. Milletlerarası Halk Kredileri Kongresi Kömür tevziatı Ağustos 30 Zilhicce 20 Salı Günü Çıkıyor O 1 tklndl I X I ! V. 5.25|12.15 15.57,18.46120.24! 3.38 |10 38 5.28 9.H 12.00| 1 36 8.51 ' E. tnz bir yıl önce bugiinleri düşünürken, o zamanı yaşamış olan neaillerin duyduklan ümidsizlikleri, AfyonkarahisarDumlupuıar Bas düşünüyorum ki, bu muharebe ttmidleri, endişeleri, korkulan, hekumandanlık meydan muharebesimeydanına zamanın tahribine munin 31 inci yıldönümünü törenle kavemet edebilen, sembollk malıi yecanlan ve se^Tncleri hatırlamakutlamağa hazırlamyoruz. O zater yette bir şeyler yapılsm ve bu öyle mak kabil midir? Büyük taarruz başlamadan önce ki, bugünkü Türkiye Cumhuriyeti bir başa ve teşekküle tâbi olarak, nin temeli sayılır. İstiklâl savaşımıher sene idare edilsin ki, yirmi beş Mustafa Kemal Paşanuı Ankarada zın tarihini kitab sahifelerinde oyıl sonra oraya giden çocuklanmjz, blr çay riyaieti verdiği yolunda kuyan, öğrenen genclik, her yılki nesi doğan; veya o zaman ıenüz suna, Izmir yolunu buradan açrruj' tarihl hatıralarla dolu bir zafer blr haber gekniş; sonra, birdenbire anma törenine mümessillerini gön çocuk denecek yaşta olan erler bu tır. Zafertepeden. Murad daglnn yerinde, onun tarihini mermer ve Anadoln ile her türlü haberleşme derir ve orpdan manevî hatıralarla günkü orduyu teskil ediyor. 26 vıl nin veşil yamaclarını seyrederkon bronz levhalar üzerinde okusunlar. kesilmişti. Bu çay ziyafeti haberi dönerler. Fakat bu sefer, Ankar; önce mub"'""° meydanını kaplıyan Samih Rifatın şu mısraını hatırla Orada gölgelenecek bir ağac gövde Gazi Paşamn cepheye gittiği gün düsmaru aldatmak İçin verilmifti. Üniversitesi adına giden heyetimiz, düşman ve Türk ordulan yerinde dım: al ve akar suyunu bulsunlar. Marad dsRİarından indtk Ankaradan hiç blr haber stzrnıo muharebe meydanına ufak bir butîün, bir bayram kalabalığı va.dı. ;4 Çiçek, çelenk, muhakkak K çok İ Göründü uzaktan Gedlz hatıra bırakacak ve bu gibi halıra K iü'!ü kentlisi, çeşidli de' t bedit ve zevkl okşayan feyler. Fa yordu. 1921 eylulünde Sakary» Kunılrlu İzmire Türkiin otagrı meydan muharebesi kazanıldıktan larm her yıl tekerrürünü temenn müesseselerini temsil eden heyetler, bu kalabalığa katılmışlardı. Vatana yeniden bir vatan \errtik kat bunu bir ufak demetle de tat sonra tstanbulda Ankaraya büsbuedecek. min etmek mümktin. Onun i{*n, Zafer yılönümünü kutlama töreZafertepeden bakıvorum. Çal Afyonkarahisara çes.idli vesilelrrle millî varlığımızı millî kalabilscek, tün inananlar. Gazi Mustafa Keköyü ağa;^ız. kuru toprak damlaıl ni bitmişti. Şimdi in«an »eli njağıRitmiştim; fakat bu zafer yıldönüeserlere sarfedelim. Bizden sonrnkl male ve orduya daha kuvvetle bel altında sükun içinde sanki "çinde ya akıyordu. 3iz de bu kalabalığa mü için 30 aSustos 1948 de, Türk nesil, ebedî kalabilecek eserler gör bağlıyanlar endişelenmekten kentek canh yokmus, gibi. Atatürk, i'jte katıldık. Aziz çehid ve gazil^re Tarih Kurumunu temsilen gittiğim sünler. Meaela ben, zaferin bu 26 lerini alamıyorlardı. Bu esrarh sübu köyde, bir kınk kağnı arabası minnet dolu bir kalb tasıyarak yüvakit, o zaman nesrettiğim makavıldönümünde. Türk Tarih Kuru kuta hiç blr mana veremiyorlardı. üstünde haritasmı açmış, askeri rüyoruz.» lemde bilhassa töreni su suretle mu adına götürdüğüm çelenk ye tç düsmanlar ise, sevinç içinde, durumu mütalea etmişti. Bu sahneBütün bunlan müşahede ettik'en ri' \ Başkumandan Atatürkün za sürfl sürü yalanlar lcad ederek Akaydetmiştim: yi gözümün önüne getirerek can sonra o zaman bu yazımı, bilhassa «30 Ağustos sabahı erken saatler landınyonım. Fakat bir taraftan da, ferln yıldönümünde bu yerde »öy (nadoluda | s y an, Ankarada Ihtilâl ş" ikl teklif ile bitirmistim: de, Afyon istasyon caddesi, akın bir tarih vesikası olarak, o mermer Birind teklif: Atatürkün Anıt lediği nutkun metnini ya bir mer çıktıfından dem vuruyorlar, tstanakın yolcularla dolu idi. âbidenin Çal köye bakan kısmm Kabri tamamlandığı vakit, Onun mer veya bronz üzerine yazılmif o bul halkını ruhî bir bozıruna uğÖzel trende ayrılan /erlerİTiızl da, bu sahnenin canlandınlmaıı ne lâhdinin konacaği yarin toprajjır.ı larak bir levha halinde oraya gc ratmaya çalışıyorlardı. Nihayet oraldık. Dumlupınar lstikameune kadar yerinde olabılir. türmek isterdim. Bunun İçin veni dumutun taamıza (teçtiği ve o esTürk sınırlarından ve muhar ilerlerken 2fi yıl önceki zafer hatıesaslar kuracak bir te$ekkül, lâzım I rarengtc sükutun askeri mülâhazaBaşkumandan bu tepeyi, meydan meydanlanndan getirilecek ilrer ra sını tasıyoruz Trenin düdük sesgeldiftine kaniim. Bu fikri benı.nsiI lardan 1leri ıreldi^i anlaşıldı. Fakat muharebesini idarc edecek en hâ avuc toprakla doldurahm. leri, top ve tüfek seslerinden hertkinci teklif: Bir tarihçi olarak yenler devlet müesseseleri ve hu taarruzun lnkisah hakkında malukim tepe olarak seçmiş, galib orduhalde çok farklı. Bu şenlik düdüğü susl teşekküllerle de temasa «feçemat alınamıyordu. Bin bir güçlükzaferin müjdecisi, fakat şüphe yok rek tahakkukuna yardım edilmesiGaVatasaray Lisesi tamir Dr. Muammer Nuri Günver le elde edilen bir kaç jün sonraki ki, eğer yıllsnn içinde kalan o top ni sağlıyalım.» kısa resmî harb tebliğleri de tarmin ettiriliyor Amerikadan döndü ve tüfek seslerine karışan. Meh(Ülkü Mecmuası Ekim 1948) edici tafsilâtı ihtiva etmiyordu. YuGalatasaray Llsesl tamir edllmekte Birleşik Amenkada İkl ay tetkiklerde medciğin kanı bu toprakta yuğuİşte, zaferin bu XXXI inci yıl nan resmt tebliğleri ise bir şevler bulunan urolog doktor Muammer Nurl dir. Binanın iç kısmında bir çok yeni rulmasaydı. bu vatanın bağrı yanık Günver memlekete donmuştür Dr. Mu. likler yapılmij. duşlar ve talebelerin dönümünde Ankara Üniversitssini geveliyordu: Bunlardan taarruzuolarak inlerdi. ammer Nurl Günver blr Tokatlı renç. ellerinl. yüzlerini yıkadıkları yerler temsilen, bir genclik grupunun bamuzun iyi inkişaf ettiği manasını bere aid ta; böbregl Amerikaya götür. fayaru dösenmlstir. Binanın d i | kısm Türk milletinin ferpgat ve kuv mustu. şında giderken. bu fikrimin tahak çıkanyorduk. Nihayet 26 ağustos da badana* ettirllmektedlr. veti üzerinde toplanan Tüik kuRizedeki cami için burada Dans yüzünden çıkan kavgada kukunu görmekten dola>a çok bah giinü safakla beraher başladığı tatiyanm. Bu fikri. heyecan ve is arruzun ilk hamlede mandnnlarmm zekâ ve bilgileri. bu düşmanın . iki genc yaralandı para topluyormuş tekle benimsiyen genclik, ilk adı tahkunli müdafaa mevzilerini yarzaferi Türk vurduna hediye etnıişDansetmek için payl&şılarmyan genc Rizenın Karajazıcı koyu nalkından tir Devletimizin temelini bu Af Hanın Çellk adlı blri. Kadıkbyde baz bir kız yüzünden Karagumrükte çıkan mını atıyor. dığı ve ordumuzun ilerlemekte olyon Dumlupınar meydan nrı.ıa klmselerden kendi köyunde yapılacak kavgada. iki delikanlı ajır rurette ya Bize bu hususta en büyük yardı dnğn. Riuharebelerin devam ett'ğl cami için makbuz mukabili lane ralanmışlardır. mı «Makine Kimya Endüstrisi» aa^dan soldan alman malAmstla rebesinde attık. Ata'ürk, mev l.in hak. Turan Çızel. Sarayaja caddesi Meh. Kurumu yapmış oluyor. Az zamanmuharebesi kazanmış bir Başku toplarken gbrulmu;, yakalanarak aykırı anlaşıldı. Şom ağızlar kilidlenm^ti kında «Cem"i İanat» Kanununa medağa çıkmazı 19 sayılı evde yapılan manHan ola'ak tarihte okudıt>u hareketten dolayı takibata başlanmıştır. sunnet dıığunune da%'etli olarak gıtmiş da bu isteğimizi tahakkuk ettireıek Zafertepeye dikeceğimiî levhayı amma iç ve dıs düsmanlar. hâlâ meydan mııharebeleri icin: şu tıü Kumkapı istasyonunda bir kaza ve komşu kızlardan blrlle dansetmek taleayı yürütürdü: «Bir milletin Kumkapı ıstasyonunda bir kaza ol. istemlştir. Duğunde bulunanlardan Meh hazırladılar ve hediye ettiler. Bu Yunan ordnsunun o zamanki tamea ve Erdojan Guven lsimlerındekı millî müessesemize, gösterdikleri mukadderatını müsbet ve menfi o muş. uç ki$l yaralanmıştır. birile «mtızafferane geri çekilişiSaat 16 da Sirkeciden hareket eden iki kardeş. Turanın bu hareketini kıs. yakm ilei ve hassasiyetten dolayı rdn» duraca|mı ve Türk nrdu«unu larak tayin eden, meydan muhares Kumkapı İstasyonunda manevra ya. kanarak munakaşa çıkarmıslardır. Tu. :eşekkürler ederiz. beleridir. Çünkü bir harbin netice pan seftren AU Çetlnkaya ldaresindeki 'ran. ıki kardeşin kendlsıne mbdahale 1921 ağustosunda olduğn gihi mağsi, ancak meydan muharebelerin marşandiz katarı, manevra esnasında etmelerinden .«ınirle^mis v« bıçagım çe. Götüreceğiniz levha, betonla ye j ı u b v e Ankaraya doğru ricate mee kerek Mehmed İle Erdoğanı göfcüslerln. re tesbit edeceğimiz demir bir ayak deki zafer veya mağlubiyetle belli kor hatta bulunan içi karpuz do!u v ı . bur edeceğini hâlâ ümid v? temenden ağır surette yaralamıştır. gonlara çarpmıştır. üzerinde şu cümleleri ihtiva ediolur.» Bİ ediyorlardı. Muharebelerin ceTuran yakalanmı;. yaralılar hastane. Vagonların ıçmde karpuz boşaltmakta yor: Törene kablacaklan eötüren tre ılan Mehmet Kılıc ile Ihsan Derlci ye kaldırılmışlardır. reyan tarzı hakkında tiırlü tiirlii (Gazi Mustafa Komal Atatürk, aleyhte rivavetler çıkanldığı sırada nimiz Silki sarayda durdu Kam yakları kapıya sıkışmak. Orhan Satar Silivride bir taşıt kazası yon ve otobüslere binmek bir hü 3a vagondan aşagı yuvarlanmak sure. Sılivrıde uç kişinin ağır surette ya. Başkumandanhk Meyd&n Muhnre Afyonkarahisannın istirdnd edildiralanmaslle neticelenen btr taşıt kazası inin ikinci yıldönümünde (30 A ğî, ordumuzun Dumlupınara dcğro cum halini almıştı. Herkes hiran :ile yaralanmışlardır. Hâdlseden haberi olmıyan şeftren yo. ğustos 1924) burada Zafer Tepede ilerlemekte olrluçu anlaşildi. evvel Zpfe"tepeye ulasmak i r ti una devam etmiş, yaralılar tedavi al. olmuçtur. Şoför Izzeddin Yılmaz ldareıindeki demiştir ki: yordu. Kuru V9 çıplak Zafertepe ına alınarak tahkıkata başlanmıstır O zaman rahmetli Velid Ebüzzi• Hasköy 6» plaka numaralı Iraktör; Se. «Gencler, ile. istasyon arasmda geniş bir şo Sıhhî imdad arabası bir gence Umpasa köyti mevkiinde henüz hüvi. yanın. sürüldüğü Maltadan döndük Siz almakta olduğunuz terbiye ve ten sonra tekrar çıkarmaya başlase yol yapılmış: Zafertepe, Ağusyeti tesbit edilemiyen blr kamyonun çarparak yaraVadı tos güneşirin bol ışığı ve sıcaklığı Şoför Mehmed Ercan idaregindeki çarpmaslle hendeğe devrtlmljtir. Trak. irfan ile, insanlık meziyetinin va dığı Tevhidi Efkâr gazetesinde Yaaltında yanıvor. Bütün çelen kala Kartal 2ı plâkalı sıhhi İmdad arabası; tor jofoni ve üzerinde bulunanlardan tan muhabbetinin, fikir hürriyetinin zı îşleri Müdürü idim Beraberce Sami Şardaj ile Ahmed Caner traktörün balık burava tırn.fnıyorlar İnsan 5uçuk>alı demıryolu mevkiinde Ku. altında kalarak vücudlerinln muhtellf en kıymetli timsali olacaksmız. Anadolu haritasmın savaş sahası ;ükyal\ koyunden Yonılmaz adlı Ey yükselen yenj nesil! İstıkbal seli tersine akan bir su sibi. Tepe bir gence çarparak Abdi surette yaralan. yerlerinden ağır surette yar»lanmi|lar. ağır paftalan üzerine iğilerek ü: oUn '. ^jzjndir. Pujnh.uriy«ti.biit»şis # i ! » •>•• ı'i bir.mahser yerine dbnüyor. A'rka masma sebebıyet venjılstir. Yaratı aynı dır. »lid ve heyecanla harekâtı takib dan, kamyon kamyon, alll morlu ta araba İle derhal hastaneye kaldırılmış; Yaralılar ha^taneye sevkedilmij ipıor hakkında tahkıkata başlanmıştır. Ar.kara Üniversitesi ~dına, ediyor: gazetede haritalar, vaziyet Mirr.^CAXX ıncı yııaonurmnv hakkında mütalealar. neşrediyorçelenkler ppîivor. Her rnümessil Atatürkün bu sözlerini muîcad duk. Muharebe vazıyetine dair yakendi çeler.eini bulmağa ça'ışıvor es bir vazife olarak benimsediği nlanma, Anadoluva silâh ve ceBiı an oldu ki, çelenkler de insanmizi teicrarlar, burada şehid olan pane kaçıran M.M. gnıpuna tellar gibi birbirine kanştı. Çelensmi | 1 Eylulden itibaren jimnastik derslerine başlıyacaktır. lannuzla gazilerimizi minnetle ana mihan «erkânıharb binbaşısı M.M.» alabilen abideve koştu ve istediği rız.) imzasını atıyordum. Akşamlan te^K. bıılabildiği bir yere koydu. 30 Ağustos 1953 lefon çahyor, meçhul bir ses haBundan sonra. dört köşe du/ar T. M. T. T. tiften bir nida gibi taarruzun iniçinde, Meçhul Asker pbidesinm tşte bu ufacık levha. o sembolik kişafı ve ordumuzun muvaffakiyetetrafında toplandık. Anıt çörenlerin âbidenin bir kaydı olacak. Fakat leri halinde muhtasar malumat vebild'ği gibi. dört tarafından merdiasıl teşebbüs, gene Ankara Üni riyordu. Ü venlerle çıkılan, merrafr ovmalı Hr versitesi gencliği adına, Atatürkün Dumlupınarda büyük bir muhasahanîığm ortîsında. gene mermer bu muharebeyi, Zafer Tepede izah rebenin başladığmı 30 ağustos gübir kolun tuttueu Ti;U iirıSıl"eden on sahifelik nutkunu sene nü öğrenmiştik amma, zafer habeSembolik bir mâr.a taşıyan bu anıtböyle ebedî kalabilecek bir şfi'lde ta, bir tarihçi gözü ile bazı vazMar tiesbit ettirmektir. Ta b 1 e t tık. Onun için de bir müddet kat'î aradım. Fakat dört tarafı boş olan Methyl Cellulose üe hazırlanmıs Ayrıca da*gene aynı müesses"de zafer gününü 31 ağustos olarak kanermer levhalar bu hUMista sükut v Neutre laksatif yapılan. üzerinde hatıra etiketi bu bul etmiştik. edivorlardı. Giinün önemini ıe!rten Piyasaya arzedilmiştir. lunan bir kutuyu da toprak almak Zafer haberi tstanbulda yayıhnnutuklardan ve heyecanlı hitabeler için götürüyoruz. Bu toprak Anıt ca şehir donanmış ve bir an içinde den sonra tepenin aşağı yamacr.ıda Kabire gencliğin ufak bir armağanı bütün tstanbul allara bürünmüstü. gecid resmi yapılacaktı Zafer ı t olacak. Beyoğlu caddesinde Taksime doğru Bu münasebetle ümid etmek is bir binada bulunan Yunan sefaretY. Mimar teriz ki, bütün törene katılan diğer hanesi her gün yayalaruı başına NURAN AKSİS resmî ve hususî mıjmessiller, bu kadar inen kocaman bir bayrak afikir ve teşebbüsümüzü gelecek sardı. Bu bayrak küçiilmii; küçülile Y Mimar yıllar için daha şümullü ve Dirlık müş ve tnuzaffer al bayraklaruı aMüHLİS TtİRKMEN halinde o tarihî hatıranm büyük rasmda kaybolup gitmişti. Nişanlandılar. değerlerile mütenasib bir şekilde İstanhul. yıllardır hasretini çek27.8.953 ve daha başka şeyler ilâvesile ya tiei sanlı hilâle kavnsmuş. bir daha pılmak için ele alsınlar. Bu mu eşini İzmirin kurtulustı ve ordukaddes millî zafer yerimize gide n o n İstanbula eirişl günlerinde KADIN TERZİSİ cekler, ileride kabartmalı ve yaz'h düğümüz büyük ve sonsnz bir heM. S A D R 1 âbidesi, bol su ve ağaclı bir mey yecan ve sevinc içinde zaferi kutÇok mallarda zararına olan büyük tenzilâtlı danı, bunlarm arasmda hatıra lev luyordu. Allahım ne mesud günParise, moda tetkik seyahatine Kundura ve Çanta satışı 10 EylOle kadar dehaları ve sütunlarile bir harb mü lerdi onlar! ;ıktığını sayın müşterilerine bildivam edecektir. zesini ziyaret fırsatını bulsunlsr. fir. Bu suretle yaşıyan, ebedî kalan Galatasaray Sahne sokak Güven millî varuğimız yâdedibniş olsun. Apt No. U/l. Telefon: 41472 r Dr. Yazan : Prof. ** ÂFET İNAN Azade Tarcan Kent SELOLAKS T A N C A ' nin Cumhuriyet'in ^v EDEBÎ TEFRİKAS1 yerine de vitrin yapdırtmış. (Öbürleri artık bibloları istiaba kâfi gelmiyordu.) Zaten onun evinde kullanmak için ihtiyaç olan eşyalar • Nebıl Bey, her insanda muhtelif şahsiyeüerin çarpıştığını söyler. daima bu lüzumsuz antikaların önünde geri çekilmek, kaldırıhp sak. •Meleklerde bile şeytandan bir parça vardır. der. Tabii, şeytanlarda lanrr.aâa rrrhkumdurlar. Aksama doğru gene Nebil Beyle birlikte biraz gezdik Gece, ders da melekten bir şey olduğunu Uâve etmek lâzım. Ataba bende galıb çalıştım. taraf hangisi?.» «Şimdi sabah erkendir. Henüz mektebe geldim. Birazdan ders zilı Hizmetçi Ayşe kadın içeriden seslendi: çalacak. Artık kesiyorum.» « f^içük hanım, yemek hazır. Sofraya gelin.» Feyza defterini kapattı. Çantasına yerleştirdi. Ayağa kalktı. Feyzanın defterinden: Bir senedenberi fıkirlerini, yeknasak hayatının küçük hâdiselerini 25 Mayıs 19 hep bu kırmızı kaplı hatıra defterine kaydediyordu. Akşam etüdündeyiz. Biz iki leylî, Nihalle ben koca sınıfta yalnızız. Samimî dostu olmıyan bir genc kız için boş sahifelere olsun içini Ne güzel bir yaz akşamı! Günler o kadar uzadı ki hâlâ güneş batmadı. dökmek bir ihtiyaçtı. Bütün pencereler açık. Buraya, bütün hakikî düşünce ve ihtisaslarını yazdığına inanıyorBiraz evvel küçüklerin yatma zili çaldı Merdivenden gürültü ile du. Lâkin insanlar kendi kendilerine karşı bile biraz aktör olmaktan çıkıyorlar. v?zgeçemezler. Ve kelimeler, çiy kat'iyetlerile hisleri tam olarak ifade «Bizim daha bir saat vaktimiz var. e.mekten ne kadar âcizdirler! «Bir hoca, koridordan geçerken kapının cammdan bize baktı. Feyzanm defterinden: Sonra tekrar yoluna devam etü. 8Mayıs 19 • Karşıda, kara tahtada altalta sıralanmıs muadeleler, bir sünger «Perrandan mektub aldım. Uzun uzun nişanhsından bahsediyor. darbesile yer yer silinmiş. Nihal onlara dalmış, esniyor. Temmuz başlarında istanbula geleceklerini yazıyor. Burada çeyiz ha.Yemekte Nihale teyzemin kızları Perranla Neclâyı anlattım. Onzırlıklarile meşgul olacaklarmış. Sonbaharda evleniyor. Sevgili Perra ların güzelliğinden, zarafetinden, şıklığından ve zenğinliğinden bahnım, sana bütün kalbımle dünyanın en büyük saadetlerini temenni settim. «Benim böyle kuzinlerim olsaydı, onlan kıskamrdım,> dedi. ederim. Bilhassa Perranı çok sevdiğimi ve hiç bir zaman böyle bir his duyma• Bugün hava çok güzel. Artık bahar geldi. Ay sonunda dersler dığırrii söyledim. İnanmadı: •İmkânsız, olamaz. Çünkü en sevdiklerikesiliyor. İrr.tihanlar başlıyor. Artık yakında liseden mezun oluvorum. mizin bile ancak bize düşen pay kadar saadetten hisse almalarına razı Dün pazardı. Sabah geç kalktım. Öğle yemeğinden sonra aşdğıya, olabiliriz. Daha fazlasına değil. Bu, çok insanidir» diye cevab verdi. Nebil Beye indik. Bize yeni aldığı fildişinden küçük heykeli gösterdi. Güldüm ve başka lâkırdıya geçtim. 16 ncı asırdan kalma çok ince işlenmiş nefis bir parça. «Hayır Nihal, yanılıyorsun, Ben onlan hiç bir zaman kıskanmam. «Nebil Bey yemek odasındaki büfeyi mutfağa kaldırtrms. Onun Önların lüksü, zenginliği, güzelliği benim o kadar erişemiyeceğim jey13 30 Ağustos 953 lerdir ki bir gün bile: «Ah, benim de olsa» diye aklımdan geçiremem. Haddimi bilirim. Sana İngiltere Kraliçesinin elmaslarını, esvablarını, mobiîyalarını gösterseler hased eder misin? Hayır, değil mi? Sadece güzel şeyleri seyretmek zevkile bakar, geçersin. Ben de öyle yaparım. Kıskanmak için bile insanın kendisini o seviyeye, o mevkie yakın hissetmesi lâzımdır. Nasıl ki benim birineiliğimden yalnız sınıf ikincileri veya üçüncüleri hırs duyarlarsa, sınıf sonuncuları böyle bir sey düşünmezler bile. Çünkü ümid oimadan arzu doğmaz...» Nihal oturduğu yerden seslendi: Feyza, Feyza, Allahaşkına imdadıma yetis. Bana şu fiziği bir kere daha anlat. Bir türlü içinden çıkamıyorum.» Genc kız defterini kapattı. Arkadaşımn yanına otururken öbürü: «Ah, diye sızlanıyordu; bütün bu keşifler yapılmadan, dünyada dürbün, elektrik, radyo yokken mekteb talebeleri ne kadar rahatmı^lar! Ne adeseleri, ne cereyanları, ne de seı dalgalarıru okurlarmıa.» tki gün sonra ilk imtihanları bashyordu. Feyza ile Nihal uzun acoustique bahlslerine dalarak kendilerini unuttular. Feyzanın defterinden: 25Haziran 19 Bu aksam biraz saıkm bir haldeyim. Yapacak hiç bir seyim yok. Bu sabah son Lmtihanımın verdik. Haftalarca hummalı çalışmalardan sonra bjrdenbire isslz kalmak öyle tuhaf geliyor ki! Önümdeki bos saathr beni korkutuyor. Bereket Nebil Beyin kütübhanesine. Birazdan aşağıya inip ondan kitab isteyeceğim. Belki babam da gelir. O zaman oraf| biraz çene çalıp vakit geçiririz. •Nebil Bey o derece hayatımıza karışmış bir insan ki bılmem o, bir gün, bu aparümaadan çıkıp başka bir yere taşmacak olaa biz ne yaparız.» Feyza mektebden ayrıldığı gün kalbinde beklediği o coşkun heyecanı bulamadı. Mezun olmuştu. Şimdi bu ona pek tabiî geliyordu. Zaten hep böyle değil midir? En erişilmez, en büyük gayelerimiz bile on. lara vâsıl olduğumuz zaman sanki kıymetlerini kaybederler. «Tabii ki olacaktı» deriz. Son defa mektebin kapısından çıkarken de o ârun ehemmiyeti küçük gündelik teferruat arasında unutuldu. Nihal eldivenini düşünnüştü. Onu arıyordu. Bir arkadaşları vapura yetişmek için acele ediyordu. Feyzanın şapkası rüzgârdan uçtu.. Eve geldiği zaman sadece biraz mahzundu. Biten her şeyde hiizün vardır. Ev bo;tu. Daha babası işinden dönmemişti. Kapıyı açan ihtiyar somurtkan hizmetçinin önünden geçerek odasına girdi. Mükâfat olarak aldığı kiUblan masanın üzerine bıraktı. Birden gene bu tenha apartımanın boğucu havası genc kızın boğazını sıktı. Ve kendisini artık büsbütün yalnız ve gayesiz görerek ağladı. Lâkin aynı akjam, babası, Nebil Bey ve Rabia halanın arasmda sıcak bir şefkatle sarılmış sofrada otururken. mesuddu. Kâzam Bey büyük günün şerefme sevgili komşularım ve Rabia Hanımı davet etmişti. Nefis yemekler hazırlatmıştı. Yemekten sonra ısrar ederek Feyzayı piyanoya oturttular. Rabia hala: «Benim parçamı çaU diyordu. Senelerdsnberi o genc kızdsn hep aynı şeyi isterdi. Bu, biraz mehter mızıkasma benzettiği için yegân» tanıdığı ve hoslandığı Mozart'ın «Allaturka» sı idi. Yoksa alafrangadaa anlamazdı. Başka şeyler çalınırken dinlemezdi bile. Yalnız Feyzanın ellerine bakardı: Ne çabuk hareket eoiyorlardı! Bu, bir nevi parmak cambazhğı idi. Ve müzik aşkından değil, sadce yeğeninin bu kadar maharetli oluşuna hayran kalarak iftihar duyar, heyecandan gözleri yasarırdı. Sıcak, sakin bir gece idi. • (Arkası vaı>