Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 Ağustos 1953 GÜNÜN MEVZULAR1 1 I Fastaki taht değişikliği Yazan: Samih Sami Bir tahta oturacağmı akhndan geçirmemiş, ihtiyar fakat zengin biı arazi sahibi olan Sidi Mohammed Bin Arafa iki gündenberi Fasın yeni sultanıdır Azledılen sultan Sidi Mohammed Bin Yusufun amcası bulunan bu ihtiyar bir akşam. alelâcele evinden alınmış ve Marakeş paşasınm saravıra götürülprek orada toplanmış olan «paşa ve kadı» topluluğuna yeni sultan olarak takdim edilmiş ve buna herkesten evvel de kendlsl şaşmıştı. Bu Ihtivann tahta oturtulmasmda. pasif hayatı ve kendlsine *e lecek tavsiyelere aygun bir yolda yürüıneğe elverişll karakteri miıhakkak ki büyük rol ovnamışhr. Fasta bu taht değlşfldiği derebeyi devrini hatırlaür bir şekilde ce reyan etmiş ve bu bakımdan, burada «hâml devlet» rolunü oyruyan Fransanın, kendlsine Fası demokj rasi yolunda ilerletmek hususunda verilmlş vazifeleri ne derece ifa et Yeai Fas Sultanı Sidi Muhammed Bin Arafa tiği hakkında bir *iklr edinilmesine yaramıştır. bir «iyaset takıb ettiği söylenen El Fas topraklan Fransız daresl al Glaoui ile onun ortaya atacağı bir tına glrdiğindenberl, bu memleket tıultan» dururken, İstlklâl partiOıerindeki kontrolunu muhafazaym si ile Fransa aleyhinde çahşan Sidi çalıaan Paris idarecileri her zaman Muhammed bin Yusufu tutması Faslılar arasında sağlam bir birlik pek beklenemeıdi. kunılmasını önlemişler ve bunda Fransız gazetelerinin çoğu da, muvaffak olduklan için de protek«Fashlar kendi işlerini kendllrri tor« rejlmlni devam ettlrebilmişlerne?riyata dir. Bu müstemlekede birbirlerin» halletsinlerı şeklinde muhaüf Arab ve Berberî kütlelsri başlamış, «milletlerin kendı kendinin mevcudiveti ve bu iki çrupun lerinl idare hakkı» ndan bahse^hiç bir zaman elele yürümek iste mişlerdi. Fas |ehirleri dışında topmevişi mustemlekecilerin işini Ko lanan El Glaoui taraftan on bin laylaştırmıştır. Diğer taraftan tica Berberî karjısında, Fransız askert nt. kitant gibi muhtelif mezheblerin kuvvetieri de ttarafsızı kalınca, faal rol oynadıklan Fas toprakla sultanın mukavemet etmeslne mad nnda bunlan da âiet etmek imkândeten imkân yoktu. ları her za*nan bulunmuştur. Bu vaziyette, Fas tarihinde her Birind Cihan Harbinden evvel. Glaoui allesinin tahrikleri ile *Ma zaman rastlanan bir hâdisenin yirrakeş halifesi» adını taşıyan Mulay minci asrın ikind yansında da Hafid, tahtta oturmakta olan sğa tekrarlanması muhakkaktı. Fakat beysl Abdelâzize karşı isyan "tmiş sarayın Berberîler tarafından bave Berberî kabilelerinin de yardı sılması, dahilî kanş'klık çıkması, mile Fas sultanı olrmışhı O devir Fransız hükumetinin bu rv.üsteTide Glaoui ile berberiler Fransa alry lekede duruma hâkim bulunmahinde faaliyet eösterivorlar, Mare dığı kanaatini doğuracağından, Paçal Lyautey de 1912 vılmda Glacui ris idarecileri «Fas halkınm ekseailesinin desteSile tahta oturmuş riyetinin arzularına» uyarak sultaMulay Hafidi azlederek verine nı nizam! (!) şekilde hal' etmişler, Fransanın tuttuğu Mulay Yusufu yerine ihtiyar amcasım getirmişgetHvordulerdir. 1953 vılmda ise vazivet tamamile Dün de Berberî kabîleleri yeni de£ismiştir. El Glaoui ailesi Mmdi Fransız taraftandır 1927 yıhnda sultan huzurunda «sadakat yemiMulay Hasanın verine getiriİTniş o ni» etmişlerdir. lar Sidi Mohammed Bin Yu*uf ise Bu yeminin ifade ettiSi kıymet Fransız alevhtan olmu't'T. Bu va nedir ve bugun Fransız taraftan ziyette Paris idarecileri El Glaoui diye ilân edilen El Glaoul'nin kaile işbirliğini tercih etmişler ve sulnaatlerinde yann kati değişikliktanın azlini dahilî bir mesele olarak gSstermek maksadile de taht ce ler husule gelmiyecek midir? Berğişikligi ile bizzat Marakeş paşası berT~kabile şefleri arasında livrılnm mesRul olmasına mfisaade et mek ijtiyenler olmıyacak mıdırT mislerdir. Faı müstemlekesinln «ayır t>uBir zamanlar Fasta sultan adını yur» ılyaseÜ ile İdare •dilmesi yotaşıyan şahıs, kuvvetlenip kabilele lundaki ısrar, Kuzey AtlantDc Pakrl silâhlandınp Rabat şehri üzerine tı kuvvetlerinl destvkliyecek beş yüriiyecek herhangi bir derebeyi büyük hava alanının bulunduju tarafından devrilir, yerini başkala bu topraklarda Utikrann yer etnna bırakıdı. 1933 yıhnda da buna <necine hiç bir zaman imkan vtrbenzer bir hâdise cereyan etti. niytcektir. Marakeş paşası diyt tanılan El Glaoui, Sidi Muhammed bin YuBir motoslklet duvarm çarpü sufun milliyetçilerle işbirliğini KUanü özkartal lamindc bin tcullan. takbih ve «îstiklfil Partisi» lçinde dıjı motoalklctlc Kuıklıdan (cçcrkcn komünistlerin de bulunduğunu ka yol kenarındakl duvara çarpmıjtır. yıdla bu işbirliğinin sultanın «dınl Raıa netlc«ılndc HUınU llc motoalkletln şef» unvanına aykın olduğunu be ırkatında oturmakta, olan Koctantln lirttikten sonra bilhassa Berberî muhtelif ycrlcrtnden ağır aurvttc kabilelerinin bulunduğu bölgelerde lanmıjlardır. bir «turneye» çıktı, taraftarlarını topladı. Buralarda geniş araziye sahib ve tpaşa» veya «kadı» veya ÇM tam cşeyh» adiiu taşıyanlan Marakeı manatlylt b e y u kaimade sarayında bir konieransa çağır•ı için §on tuya btr pardl. Bunlar dağlardan kabîlelerle ça Colman OkOzbaa Çl. birlikte indiler, kimisi tüfekli, kivtU tlive edlnU. misi cçoban değneği» denilen sopalarla Marakeş şehri dışında çadır kurdular, banlan da Rabat şehri dışında toplandılar. Bunlara karşı Fas sultamnın elinde hiç bir kuvvet mevcud değildi ve onu 1912 protektora andlaşması gereğince Fransanın ve Frannz ordusunun müdafaa etmesi gerekirdi. Bunun üzerinedir ki cFransız aleyhtan» sultan Fran•adan tahtının korunmasmı taleb etti, Parise Cumhur Başkamna meaajlar gönderdi. Fransız hükumetlnin, Paris menfaatlerine elverlşli =haberleri 14,900tibuldu Alâkalılar, yollann açılması ve genişletlimesi için bir an önce istimlâklere giriçümesini tavsiye ediyorlar HUKllKl MESELELER { MIHIMA Notörltt taşıtlar İktisadî devlet teşekkülleri ve hukııki durıımları Yazan: Doçınt Kaçakçılıkla miicadele teşkilâtımızın eksikleri Son zaraanlardt kabul edilen ik Şehrin traiik durumunu incell kanunla Devlet Demiryollan ve yen alâkalılar, hareket halinde olan Posta, Telgraf ve Telefon idareleri motörlü vasıtalarla beraber duran «İktisadi devlet teşekkülü* haline vasıtalann durumunu da tetkik et getirildi. Gazetelerde bu haberıeri mektedirler. Motörlü vasıtalar için okuyan ve hukukçu olmıyan iıalk. yapılacak parklann »eyrüseferi ak kendi kendin» c İktisadi devlet tesatmamasına dikkat edileceği gibi şekkülü ne demektir? Eski idare vasıtalann yollan tıkayacak şekilde tarzı ile yeni idare tarzı arasında bırakılmaması üzerinde durula ne fark vardır? İdare mekanızması cakbr. içinde bunlann yeri nedir?» Bundan başka alâkalılar, trafik erini aormaktadır. Bugün, idare bakımdan yollann açılması ve ge hukukunun bu mühim meselesıni nişletilmesi için yapılacak istim •le almak istiyoruz. lâklerin zamanla daha ağır malî kül *** fetlere sebeb olacağı düşüncesıle İdare hukukunda hak sahi'o'eri bir an evvel istimlâklere girişilmesi iktiza ettiği fikrini ileri sürmek münhasıran hükmî şahıplardır. İda tedir. Aynca mevcud yollardan da re hükmî şahıslan biri (âmme daimkân nLbetinde istifade edflmesi releri) diğeri (âmme müîsseseleri) nin muvafık olacağı l'ildirilmekte olmak üzere ikiye aynlır. Muayyen dir. Böylece motörlü vasıta kapasi bir mıntakada sakın olan'an «lâtesile yol kapasitesini birbirine mü kadar eden muhlelif âmme hizmttvazi olarak yürütmek mümkün o erini gören hükmî şahıslara Smme lacaktır. Halen şehrimizde kayıdlı dareleri denilir. Köy, belediye gimotörlü vasıta adedi 14,900 ü bul bi. Âmme müesseseleri ise muaymuştur. Anadolu ve Trakyadan da yen bir hizmeti ve o hizmet teşkiher gün şehre vüzlerce kamyon, âtını şahıslaştıran idare hültml otomobil gelmektedır Askerî va şahıslandır (1). Âmme müesseseleri hizmet ademi merkezivetinin hir sıtalar bunlara dahıl değıldır. neticesidir. Bilindiği gıbi. idarî =ıdeBeledıye, mevcud yolları asfaltmi merke7İyetin. biri (mahalli adelamak ve parkelemek için geni? merkeziyet) diğeri hizmet ademi bir plân hazırlamış, trafik meselemerkeziveti olmak üzere iki çeşidi sinı de nazarı ıtıbara alarak çaardır İşte her âmme müessesiMİ, lışmalara başlamıştır. Bu arada çok mühim trafik merkezlerindeki yol bir h'zmet aderrJ merkeriyeti teşlann onanmı yapılırken bılhassa lcilâtıdır. Âmme müesseseleri, salâhiyetlakanalizasyon, su boruları ve havagazı tesisleri tretuvarların altına a rine terkedılen âmme hizmeti muhlmmskta, ılerıde vuku bubcak ârı tar bir şekilde idare ederler. Bützalarda yollann açılarak bozulma ;e ve muhasebe usulü kaidelerıne ması temıni düşünülmektedir. Bun stisna teşkil eylerler. Ayn bütçedan dolayı da tabii olarak yollann eri vardır. Maliye ilmi bu sebeble onarım ışleri daha uzun zamana u müesseseleri iyi karşılamamakihtiyac gostermektedir. adır. Maamafih hizmet ademi nerkezivetini İcab ettiren şartlar bu Okullarda trafik kurslan müesseseleri her yerde doğurmuş Altıncı Şube Müdürlüğü, bu sene ıre çeıldlendirmistir. Hizmet 'cabde okullarda trafik kurslarının a an bir olmadıftmdan âmme müesçılması ıçın bazı tejebbüsler yapa ieseleri de muhtelif şekilierde ıcircaktır ımıza çıkmaktadır Devletin vaziTrafik mevzuu üzerinde rapor ! eleri hergün çogalmakta. devletin veren Amerikalı mütehassıslar, yol ! aaliyet sahası gittikçe genişlemekve istimlâk îîlerinden daha mühım edir Âmme müesseseleri hukukl olarak trafik mütehassısı yetiştir •apılan ve muhtariyet dereceleri menin lâzım geldiğini ileri sürdüklakımından dört gruoa aynlmaklerinden bu hususa bilhassa dikkat adır: 1) Bir kısmı devlet dairesi edilmektedlr şeklindedir Bunlann teşkilSb merez teşkilâtma benzer. Vakıflar LJse ve ortaokullarda kayıdlara Umum bugün başlanıyor mı, ticaret ve sanayi odalan çıbi, MUll EJltim Bakanhgı. orta dcreeell teşekküller halftdedir. okullann 1 ekim 1953 Urlhlnde y*nl meslekl ders yılına başlamasına karar vermlj. I) Bir kısmı ümversiteler gibi şahıs tlr. Bu okullarda kayıd v« kabuller bu. toplulukları halindedir. 4) Bir kısfünden ltlbaren bajlıyacak vt 29 cylul mı da ticari ve sınal âmme müesseakjamı nlhayett ereccktir. leleridir. Bunlar devletin iktisadî Qüz devretl ortaokul devlet imtlhan. ları bugun baslıyacak vt 25 «ylul pcı. 't sınat sahadaki faaliyetinden do|«nbt funü aona erecektlr. Ortaokulun Jarlar. (Devlet iktisadi teşekkülledlger sınıfları butünleme lmtthanları ri) bu sonuncu kısma dahildirler. da bugünden ltlbaren baslıyacak ve İşte gerek Devlet Demiryollan, ge13 eylul perjembe jünü bitecektir. îk Posta Telgraf ve Telefon ıdareLts« bltirmt lmtlhanları yarından ttl. , âmme müesseselerinin devlet barcn baslıyacak v* 13 cylul cumarteaı günü nlhayete erecektlr. Llıe devlet ol. lairesi şeklindeki bir çeşidi iken gunluk lmtlhanları 20 cylul cumarteaı ticarî ve sınal müessese şeklindeki gunu baslıyacak ve 23 cylul perjembe diger bir çeşidi haline gelmişleHlr. günü *ona erecektlr. Eskiden de âmme müessesesi 'diler. Bir asker kaçağı tanımadığı Şimdi de âmme müessesesidlrler. blrini yaraladı Fakat. sadece ce^i''1e'i değişmiştlrDün Aksarayda bir hidlac ecreyan *** ctml| vc aaker kaçajı bir bahrlytU ta. nımadıgı bir |ahsı yaralamıstır Devletin iktisadî ve ticarl sahadaBahriyall Fethl dün Aksaraydan ae. ki faaliyeti genişleyince hususî ve çerken hiç tammadıfı ömer OllbUmez islmll jahsı, benUz anl&jılamıyan Hbcb. ticarl bir müessese mahiyeti trzeden sol kol vc bötrilnden yaralayıp den bir tekım devlet teşekkülleri kaçmıjtır. ve tesebbüsleri ortaya çıkmıştır. Yaralı tedavi altına alınmif, kaçan Muhtelif memleketlerde yeni 'aaliFethinln aranmasına başlanmıştır yet sahasına intıbak için ceşidli Harb Okulu 325 mezunlannm yollar tutulmuştur. Bizde de çeşıdli tecrübelerden geçilmiştir. Bugün toplanbsı Harb Okulunun 32S yılı mezunları ticari ve sınal mahiyetteki âmme 26 ajustos çarîamba gunU saat 10 da müesseselerimiz bashca dört çeşid Harblye Orduevinde senellk toplantı. arzetmektedir: 1) İktisadi devlet larını yapacaklardır teşekkülleri, 2) Devletin sermaye! AĞUSTOS 24 ZİLHİCCE 14 sine iştlrak ettiği mÜesseseler, S) Milll Korunma kanununa davanıUrak idarl kararlarla kunılmuş oflsler, 4) İktisadi devlet teşekkullerine bağlı hükmî şahsiyeti haız ve muhtelif şekiller arzeden tâbi raüV. | 5 19 12.16 16.02 18 55 20.351 3 28 esseselerE. ] 10.23 5 20 9.06112 00| 1 381 8 33 İktisadi devlet teşekkülü tablri I nkara vapurile Marmarada şahidi olduğum kaçakçılık vak'asını bütün tafsilârile okumuşsunuzdur. Bu hâdise ilk değildir ve sonuncu da olmıyacaktır. Çünkü kaçakçılıkla mücadele teşkilâtımızın bazı zayıf taraflan vardır. Bunlann başında teşkilâtın elinde süratli motorbotlar bulunmayışı gelir. Gümrük muhafaza teşkilâtının İstanbul bölgesindekl motörlerinin sürati 12 mil [gibi kurulmuş teşekküllerdîr. Vtüs den ibarettir. Halbuki Ankara va' takil sermayesi vardır. Hususî hu purunun kovaladığı kayık, motrir kuk yanl madenl hukuk ve ticare ve yelkenle 14 mil yapıyordu. Şimhukuku hfikümleri ve usulleri da di sularunızda dolaşan tenezzüh iresinde faaliyette bulunurlar. Fa motörleri içinde 25 milden (a?la gikat hususî hukuk teşekkülü değil denler var. Büyük ve knvvetli teşilk defa S460 sayilı 17 haziran 1938 ma. eksiltme ve ihale kanunlannın lerdir (2). Zlra milll servet ile mu kilâta sahib olan kaçakçılık şebetarihli kanundao kullanılmıştır. İk hükümlerine, muhasebat dıvanının ayyen bir hizmet gayesi için Kurul kesinin bu sür'atli motörlerrien tetisadî devlet teşekkülü «sermayesi murakabesine ve devlet inşaaü hak muşlardır. Gayeleri. hususf hukuk darik ermeleri işten bile değildir. nin tamamı devlet tarafından veril kındaki hususî kanunlann hüküm teşekküllerinde olduğu gibi, kar Bunlara karşı hücum botlan tideğildir. Gaye, muayyen âmme h mek suretile kurulan ve bu kanun lerine tâbi değillerdir. pinde 40 mil sür'atli motorbotlar İktisadi devlet teşekküllerinin metinin görülmesidir. Her Iktisad hükümlerine tâbi tutulması tcendi tedarik etmek lâzımdır. Bu ceşid kanunlarında yazılı bulunan^ ikti bir kısmı banka şeklindedir: Sü devlet teşekkülü kuruluşu hakkınmotorbotlann teknelerini mcmlesadî teşekküllerdir. İktisadî devlet merbank gibi. Bir kısmı sandık şek daki kanun bu teşekkülün gayesin! kette yapmak mümkündür. rkinci teşekkülleri hükmî şahsiyeti haiz lindedir: Emekli Sandığı gibi. Bir göstermektedir. Dfinya Harbi İçinde rahmetli Prnf. dirler. Kısacs «murakabe kanunu» kısmı ofis şeklindedir: Toprak Mah İktisadi devlet teşekküllerinin diye anılan 3460 sayılı kanunla ken su İleri Ofisi gibi. Nihayet bir <ısmı organ ve teşkilâtlan arasında afak Muhiddin Etingü, Taşkızakti, 40 di hususî kanunlan dairesinde ma da işletme şeklindedir. P.TT. :şiet tefek farklar olmakla beraber hep mil sür'atli Şlmsek sınıfı ahşab hücumbotlan yapmıştı. Hizmetlen 11 ve idarî muhtariyete malıktirler. mesi gibi. sinde müşterek taraflar da vardır. Mesuliyetleri sermayelerile mahİktisadî devlet teşekkülleri, dev Hepsinin umuml heyeti. idare mec çıkanlan uçaklannuzın motörleri dudJur. Hususî hukuk hükümieri letin bır müteşebbis gibi faal bir lisi, müdürlük teşkilâtı vardır. U tadil edilmek suretile bu motorbotne gore idare olunurlar. Bu teşek rol oynadığı iktisadi ve mall saba mumî heyet, efer hususî kanumm lara konubnuşra. Bunlardan biri küller muhasebei umumiye, arttır larda hususî hukuk hukmî şahıslari da aksine hüküm yoksa, Maliye, sonradan tadil edilerek Donanma binek mutorhoıa İktisad, Ziraat ve Ticaret Bakanuk Kumandanlığı larile Büyük Millet Meclisinln büt haline konuimuştur. Aynı tip moçe, adliye, divanı muhasebat, ma orbotlar, gümrük muhafaza teskıliye, iktisad, ziraat ve ticaret ko iâtı için yapılabillr. Eski uçak momisyonlan reis ve reis vekillerile örlerinin kifayetsiziiği gözöııiınde mazbata muhanirleri ve kâtiblerin tutularak tersanelerimîzde yapıladen ve bu encümenlerin her sene cak motorbotlara dışandan jeni kendi aralanndan seçecekleri beş motörler konulabilir. Türkiyenin zattan, Divanı Muhasebatın 1 lnci bütün kara sulannda kullanılacnk reisinden, umuml murakabe heye olan bu sür'atli motorbotlann ağır ti reisinden iktisadi devlet teşek makineU tüfeklerle, 20, hattâ 4« P R O GR A M : külü halindekl milll bankalann milimetrelik blrer haflf topla leç1 Gccenin takdımı (Burhan Felek) İdare meclisi reislerinden ve umum hlzi lâzımdır. 2 Büyük korodan tarihi Türk musikisi. idare eden müdürlerinden teşekkül eder. 1daMes'ud Cemil. Son hâdlsede gümrük muhafaza re meclisi, umum müdürle beraber 3 Şehir Tıyatrosu Komedi sanatkârları tarafından kaldeten beş kişidir. Emekli sandı memurlanmızda gördüğum ikinci Temsil YÜKARI KÖSK (Vasfi Rıza iştiralrtle) ğında dokuz. Ziraat Bankasında, kifayetsizUk silâhlan idi. Bunlar 4 Değerli ses sanatkârı Perihan Sözeri konseri. yeni teşekkül eden P.T T. ve D.D.Y. irer küçük tabanca Uc teçhiz rdil5 Kıymetli ses artisti Celâl İnce. işletmelerinde yedi kişi vardır. mişlerdi. Halbuki kaçakçılar gözfl 6 Behçet Kerrıal Çaglar tarafından halk musikimiz pek ve serdengeçti heriflerdir; mtthakkında konuşma ve jiirler. İktisadi devlet teşekküllerinin 7 Sadi Yaver Ataman korosundan halk muslkimize cadeleden yıbnazlar. Muhakkak bütçeleri ve muhasebe usulliri, aid parçalar. tdare eden: Sadt Yaver Ataman. daha iyi ve tesirll silâhlan sahib» devlet bütçeslne ve muhasebe u8 Necmi Rıza konseri. «ullerine benzemez Bütçesi Büyiık Ilrler. Bunlara karşı sava^arak 9 Sevimli sanatkar Celftl Şahinin yeni repertuarı. Millet Meclisinden geçmedijri için gümrük muhafaza memurlan, taGeceye iştirak eden kıymetli saz sanatkârları: teşrit murakabeye tâbi değildir. Mu ;ib sırasında kullanılmak iizero, Sadf Isılay. Cevdet Çafrla. Fahire Fersan, Vecihe Daryal, hasebesi, hususî muhasebe usulıe >rduda ve jandarmaJa assubavlartzzeddin Ökte, Fevzi Aslangil, Yorfo Bacanos. Fikret rine dayanır. Bütçesi, ticari ve sınaî a subaylara verUen otnmatlk haflf KutluJ. bütçeye, kat'î hesablan da bilâneo makineli tüfeklerle teçhiz edilmeliGecenin programını Tarık Gürcan takdim edecektir ya benzer. Halbuki umum müdür ir. lük şeklinde olan âmme müesseseBİLETLER: Şehir Dram Tiyatrosunda, Kervan Seyahat Marmaradaki takib sırasında Anlerinfle. meselâ Devlet Demiryolla ara süvarisi Şefik kaptan, gemiaeentasında. Necmi Rıza Mağazasında rmın ve Posta Telgrafcn eski *ekde bir tek ma\'zer bulunmadığını lnde, umuml bütçeye dahil olmaüzülerek aöylüyordu. Gemileri«a, katma bütçede olsa gene Büvük mizde birkaç harb tüfeğl bulunma* Millet Meclisi tarafından kabul enna, geml zabitanının da, kamadilen bir bütçe vardır. ralannda kalmak ve gemlden ılıiaİkUsadl devlet teşekküllerinin n çıkanlmamak şartile demirbaf iontrola Uıtiyacı aşikâpdır. Umum irer tabancalan ofmasına miiMimüdürlük şeklindeki âmme mües !e etmek lâzımdır. Her hangi btr seseleri Divanı Muhasebat tarafın olcu gemlslnin soyulmasına mânl dan »adece şekil ve usul bakımm •Imak İçin bu silâhlara lıirum vardan kontrol edilirler. İktisadi dev dır. Meselâ şöyle bir hâdise tasavlet teşekkülleri ve onlara tâbi ınüvur edilebilir: esseseler, Divanı Muhasebatın şekBir yolcu gemlmlz Akdenlz ada11 kontroluna tâbi deSildir. Fakat lanndan birinin açıklanndan gebuna mukabil, murakabe kanunu sefer ile Başbakanlığa bağlı olarak ku çerken veya Karadenizde aparken sözde ânzaya uğramış rulan tumuml murakabe heyeti» nin teknik kontroluna tâbidirler. lr motörlü tekneden Imdad i^aBu heyetin vazifesi, hususî şirket reti alarak bunun yardımına koşar; içindekl beş altı kislyl gemiye erdeki murakıblann vazifesine ben e bindikleri tekneyi de yedeğine zetilebilir. GörülUyor ki katma bütçeli olan lır. Bunlar, silâhb korsanlardır. an haric, ticarl ve sınal mahiyet ilâhlaruu çekerek evvelâ telsia teki âmme müesseseleri ve bu ara amarasını zabt ve silâhsıı geml da iktisadî devlet teşekkülleri ne abitlerini tehdld ve bapsederler; bütçe kanununa tâbidirler, ne de olculan soyarlar; sonra da tekdivanın murakabesindedirler. Hal lelerine atlayarak kaçarlar. bulri anayasamıza göre devlet mal Çin sulannda sık sık vukua gelannın bütçe haricinde larfı caiz len bu gibi korsanlıklann Akdeolmadığı gibi devletin varidat ve nizde veya Karadenizde vakl olmasarifatırun da divanın muraka mıyacağını kim temin edebilir? besine tâbi olması icab eder. Ana lele Karadenizde böyie müretteb yasanın tadili nrasında bu meseılr hâdise olursa, faıUenni buljp lenin nazara alınman icab ettiği cezalandırmıya da imkân kalmaz. kanaatindeyiz. «I IJO U M Her halde gerek kaçakçılığa. geB t K t Y E L I KOÇOR CARİ rekse korsanlığa karşı yukanda (1) ONAR (Sıddık Saml): Hsre ahsettiğim ihtiyat tedbirlerinl alMESA* t»HlPLE«l hukukunun umuml esaslan 1952,mak lâzımdır, kanaafhııleyim. Ç E K İ L İ I I E R E İŞTİRAK S. 723. HAKKIRI H1İZDİR (2) ONAR: Sözü geçen eser, S. 769. Dr. Nurullah Kunter NECNİ RIZA GECESİ 29 Ağustos 1953 Cumartesi Açıkhava Tiyatrosunda /.OOO.ÖPOLİRALIKPLANI Cumhuriy«t'ın EDEBÎ TEFRİKASI Bu hastalık Nebil Beyle Kâzım Bey ailesinin arasındaki dostluk için belki bir hapishane idL Onun İçin bir sığınak oldu. Dersleri çok kolayltkla kavrıyordu. Biraz gayretle bütün arka bağlarını bir kat daha sağlamlaştırdı. Üçüncü vak'a Feyzanın ruhunda ve hayatında umulmadık tedaşlarını geçebildiğini anlaması ona ihtirasın genis ufuklaruu açtı. Kapıcı Dilber: Artık bir gayesi vardı: Her dersten blrind olmak. Bütün kuvvetile sirler yaptı. Evvelâ ruhunda: Çünkü çocuk dadısıntı kendisini sevdi Nebil beyın o taraklarda bezi yok, derdi. ğine inanrruştı. Kadının onlan böyle birdenbirt terkttmeai onun inBoyle soylemekle onun kadına ve aşka karşı lâkayd ve hissiz ol çalışıyordu. Zaten Feyza için çalısmak güç bir şey değildi. Bundan sanlara olan güvenini sarstı. başka yapacak bir şeyi, bir eğlencesi yoktu ki! duğar.u anlatmak ısterdi. Fakat yanılıyordu. Hakikat öyle değüdi. Bu hâdisenin hayatındaki rolü de, Kâzım Beyin, kızını, tvde tık Bu mektebde kaldığı beş sene zarfında Feyzanın hayatmda 3 müNebıl bey, bılâkis, kendisinde korkunç bir bağlanma, sevme istıdadı sık değişen yabancı hizrnetçilere emniyet edemeyip, onu İlk beş ıınıfm vak'a oldu. şezdıği ve aşkı mukaddes bır şey olarak kabul ettiği için, aşkın ancak Birincisi: Piyanoya başlaması* İkincisi 9 yaşuıda geçirdiği ağır bir tan sonra yatılı bir mektebe yerleştirmesi oldu. ksrikaturü olabilecek maceralardan kaçınırdı. Muhabbet dolu kalbini Burası pahalı bir mektebdi. Ve orada okuyanlar hep zengin çohastalık. Üçüncüsü de dadısı Gülsümün onlardan ayrılıp daha fazla aydüşüncesizce kaptırmaktan korkardı. cukları idi. Cilâ ve mürekkeb kokan sınıflar... Yanyana beyaz karyolalıkla başka bir yere kapılanrnası. Feyza için apartımanda geçen en güzel saatler, Nebil amcanm Musiki, onu çılgınca «evdiği yeni bir âlemt, sealer, ahenkler âle ların uralandığı büyük yatakhane... Uzun koridorltr... Etrafı vüksek kendilerıne geldiğı akşamlardı. Diğer zamanlar hep yalnızlık ve sesduvarlarla çevrili geniş avlular... Biziık içinde yaşardı. O vakit, Kalamıştaki köşkteki üzüntülerini, ıstı mine kavuşturdu. Feyzft burada öbür mcktebdeki kadar meı'ud olamadı. B«lki buKâzım beyi günlerce üzen hastalıgı ise, aile tarihlni 0dv« bölen bir rablarını unutarak, orasını özlerdi. Oranın geniş bahçelerini, güzel, ferah, zengin döşeli odalarını, teyzesinin kızları Perran ve Neclâ ile hâdise oldu: Hastalıktan evvelki ve sonraki (amanlar. «Kızıl geçirdiği na, yaşının büyümeıi ilt şahsiyctinin daha çok ballrmati vt kendi muğlâk v« furtınalı ruhu stbcbdl. oynadıkları ojunları, gezmeleri... Bütün o değişik ve yaldızlı hayatı senenin yazıydı». Yahud: «Hastalığından bir tent evveldl...» Bltmiyen ateşli geceler... Yaza daha ne kadar vardı? Ah bu bir türlü bıtmiyen kış ayları... Feyzanın tft küçüklügündenberi, icin» kadar lşlamiş olan bir Feyza yan aralık gözlerle lâmbanın tavandaki beyaz ışığını ley aşağıhk duyguıu, kendi kendine bir itimadsızhğı vardı. Dersleri herFakat 7 yaşma bastığı sene, ilk defa sonbaharı neşe ile karşıladı. O yıl mektebe başhyacaktı: Kahverengi deriden güzel bir çanta ile rederdi. Karşı duvarda bir gölge; uzun {ekllsiz bir şey. Fincandaki ilâcı kesten iyi anlıyordu. Fakat zekâsından emin değildi. Elde ettiği baüstü resimli bir kalem kutusu o büyük gün için hazırlanmış, dolabın karıştıran küçük kaşığın madenl sesi... İtina ile açılan kapının gü şarılan bir talih eseri olarak kabul ederdL Her şeyde mükemmelliği rültüsü aradığı için kendi yaptıgı vazifclcri kendlti beğenmtz, bunlar* mukarafmda beklıyordu. Serin bir el saçlarının arasında dolaaır, yanan alnının üstündc bil aldığı ptrlak notlar onu hayret* düşürürdU. Hocanın, onu çalışkan dururdu. Kendisini emniyette, hastalığa, ölürae karşı muhaiaza edili bir taleb* olarak tanıdığı için, lebin» Utimaı yaptığını tınnedecek vn kadar. yor hisseder, yava; yavaş dalardı. Mekteb, bütün çocukların tahhlerinin aynı olduğu yerdir. Evinde, Zaten 0 komplimanlara inanmaz, fakat bazan, belki de garezSonra nekahet günleri: Yeniden y«ş a m "ğ» başlamak... •nnesinin şımarttığı biricik ev âd, sırada zavallı öksüzle yanyana otuRabia Hala, sabah erkendcn gelir, bazan akşama kadar yatağının kârlıkla söylenmiş bir kellme kalbinde unutuhnaz yaralar açardı. Merjur Fakir, sırf kendi marıfetı, kendi gayretı ile zengını geçebilır. Cemiyetteki sınıf farkları, orada şahsi mezıyetlerın karşısında silınir, e yanında oturur, sonunda daima iyilerin galib geldikleri ve saadete ka selâ bir kere Feriha Hanım onun bir sözüne gülmüş, alay etmişti. O hemmiyetini kaybeder. Herkese avnı imkânlar verilmiştir; ve mu vuştukları masallar anlatırdı. Babası onu eğlendirmek için onunla do gündenberi budalaca konuştuğuna kanaat getirmlşti Yengesinln gözmino oynardı. Komşulan Nebil Bey her gec» küçük bir oyuncak veya lerinde, Feyzaya bakarken, beğenmiyen bir ifade vardı: Kendisinin vaffakıyet, yalnız zekâ ve çalışma ile elde edılir. Mektebe gitmek, Feyzanın hayatmda yeni bir merhale açtı. Sıra hikâye kitabları getirirdi. «Gözlerini yorma. Ben sana okurum. Han çirkin olduğuna dair sabit bir Hkir zihnlne yerleştL Bahçede oynarken arkadaşlanndan biri: cTopu ikidir aana an(ara pencerelerüev biraz bir kaşlaya benziyeo bu bina, bagka çocuklar £isini istiyorsun? «Çizmeli Kedi» yi mi? «Billur Köşk> Ü müt No 24 Agustoa 953 pazartesl yorum. Bir türlü tutamıyorsun. Ellerinın arasından kaçınyorsun» dediği için, beceriksizliğine inandı ve bir daha top oyunlarına dahıl olmadı. NcbU Bey: «Çok mağrursun Feyza'» derdl. Hayretlc başıru kaldırırdı: Ben mi? Ne münasebet! Ben kendimi hiç beğenmem ve kendime hiç itimadun yoktur. Bu, gururdandır. Küçük düşmekten korkarsın. İstersln ki her yaptığın kusursuz olsun; her söylediğın beğenilsin.... Mektebde çok arkadaşı olmadı. Dostlukta da, her şeyde olduğu gibi mükemmelliği aradığı için. Bazan bu kızda ideal kardeş ruhunu bulduğunu zanneder, fakat çabuk hayal lukutuna uğrardı. Almgan ve inhisarcı idi. İsterdi ki kendi dosru herkesin dostu olmasın. Ufak bir ihmale tahammül edemezdi. Sakin görünüşü altmda coşkun bir ruhu vardı. Bazan parlak hayallere kapılırdı. Fakat sonra, küçuk bir hâdise onu en karanlık Ümidsizliğe sevkederdi. Büyüdükçe, Kalamıştaki köşkte geçen yaz aylan Feyzaya zevkten fazla ıztırabla dolu görünmeğe başladı. Artık orasını eskisi kadar özlemlyordu. Çünkü orada, paraya, servete ve ihtişama taparcasına Hihar eden bu ailenin arasında, fakir bir öksüz kız olmak zavallılığiM acı aa tadıyordu. Büyük teyzesi ve dayısı için o, bir sıfır, mevcudiyeti blle görünmiyen bir hiçtı. Mübalâğah komplimanlarla zengin ablasını ve yeğenlerini mutemadiyen öven Meliha teyze, bazan Feyzayı da unutmaz, onun da gönlünü almak ısterdi: (Arkası veı)