23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 AfnfMİt» ~f Merahîı Resimler Tarihi Bahisler Basın tarihimize dair Yazan: Haluk Y. Şehsüvaroğlu Gazetecüiğımum tanhi 1831 yılınd» devlet tarahndan neşredüen (Takvımı Vekayı) ile başlamaktadır. Bızde 1857 de Uk matbaalar nızamnamesi yapılmış ve her nevı matbuanm Maarif Meclism. e tetkık edılmesi şartı kabul olunmuştu. 18S0 tarihmden itibaren İstanbulda bazı fıkir gazeteleri çiKanlıvor ve bu gazetelerm sütunlannda bır takım munakaşalara girişıldığı goruluyordu. 1864 yılında hükumet, gazeteler ve mensubları hakkında bır matbuat nızamnamesi yayınlanmış bulunuyordu. Matbuatımızın ılk dcvirlcrinde bır Turk tarafmdan ç:kaıılan ılk gazete Agâh Efendının (Tarcumanı Ahval) ı olmuştu. Ebuzzıya Tevfık Bey bu hususta (Agâh Efendi ılk mıllet gazetesını çıkaran bır Tuıktur. Çunku Tercumanı Ahvale kadar efradı Osmanıjeden bır ferd turkçe bır gazete ueşretmemıştır. Bu gazeteye ılk zamanlarda Şınası de kalemen muavenette bulunmuştur.) demektedır. Agâh Eiendının yenı fıkırlere tercuman olan gazetesı munasebetıle Hasırcızade Mehmed Ağa da bır beyıt so> lennıştı. (Pazarlar bır takım âfaki şeyler ner çı badâbad Şınası anlamaz dunyayı Agâh ıse pek gafıl ) Agâh Efendının, Şuıasının, Zıya Paşanm, Namık Kemalın ve Alı Suavının matbuat sahasmda çalıştıkları, şohret yaptıkları o devırlerde Alı Suavı Efendı gazeteyi şoyle anlatıyordu: (Hemşehrıler 1 Anlıyor musunuz? Gazete ne guzel mektebdir, o mektebde ne guzel ilimler okunuyor ve orada okuyanlar ne guzel uyanıvor. Fakat şımdıye dek Is»anbulda vazıfesini bilır ve halinızi tanur ve ahvalı âlemi anlar ve snladığını anlatmak ister ve sağlam sağlam söyler. bır gazeteye rasteelemedığınızden gazete kadrıni hâşa anlayamadınız değil lâkin sıze anlatan bulunmadı. Sakın her memleketın gazeteleri İstanbuldakiler gibi olur sanmayınız. Memuldur ki İstanbuldakıler dahi ıleruler ) demekte ve rrnka'emı (Her yerde ne olu>orsa doğıuca >azıp herkese malumat verelım.) dıye bıtırmektedir. Fakat Suavınin (Her yerde ne oluyorsa doğruca yazıp herkese malumat verelım) fıkrıne Babıâli iştırak etmıyor, gazeteler hakkında zaman zaman bir takım £'kı tedbırlere ve hattâ sansure başvuruluyordu. Snbıstan meselesinın alrlığı şekil uzerıne umumi ho^nud.îUZİuça gazeteler tercuman olmu^lar 1Ekat (O vakıt bu ziyanı mevkıı bahse çekmek ıstıyen gazet^lerın rnyharrırlerı tenkıl edümışlerdı ) i<(l) Mahmud Nedım Paşa sadaretınde gazeteler hakkındakı tazvık daha da fazialaşmıştı. (Vakıâ herkesın soz sojledığı şu zamsnda guva kılu kalı men ıçın matbuat uzerınde zaten eksık olm , p i tazyık bır derece daha arttıularak hattâ sansur. yanı matb'jacın t a t ı dan ev\el tensık ve muıyenesı usulu dahi vazolunmuştu. .. Gazetelerde beklenılmıyen fıkralar tayyedüıp oraları beyaz ve bazı pazeteler nısıf veya rubu' nuktarmda bır şey kaldığı halde aeşıettımıck gıbı hakıkaten mecnunca bır yolda ıltızam olunan tedbırler âlemuı gerek efkâuna ve serek l'sanına son dereceye kadar jıddet vermıştı ) (2) Babıâli yahıız İstanbuıda çıkan gazetelere karşı tedbır alm?k değil, yabancı memleketlerdesı nsşrıyatla da meşgul bulunmak luzumuııu hıssedıyor, zaman zaman bazı yabancı gazetecılerın satın alınması cıhetıne gıdıyordu. Bır gun Abdulmecıde bu gibi gazetecılerın celb ve laltifi muU'easında bulunulduğu vakit padışah (Bazı gazetelerm celb va taltifını, dığer bazıîarınm gene ba2i şeyler yazabıleceklerme nazaran pek de o kadar tayddh gorrnüyonım. Halbukı memalıkı mahıusamda ıcra ve ıltızam olunmakta olan ma'delet ve hakkanıyet o gıbı eıacıfi ve ekâzıbı bıttabı Lerh ve tekzıb eyhyecektır) denr.ştı. (3) Sadrâzam Ali Paşa da bır giin bu muzır yabancı n»srı>wt hakkında Mıdhat Paşanm fikrıni oğrenmek istemiştı. Mıdhît Pasa (Gazetelerın mem!eke + e sırmelerını menetmıye ımkân yoktur. Ke kadar menedıcı tedbırler alınsa o kadar ıntışar daırelerıaın genışıemesıne sebebiyet verılmış olunur. Benım fıkrımce yalnız nır care vardır kı o da devletçe Hurriyet Eİ bi bır kaç gazetenın r.ıeml'eket]mızde neşııne musajde çt r n=ktır. Şu şart ıle ki hükjmet ıle gazetelerin devletın ıttihaz edecegi tedbırler hakkmdakı intıkadat ^ e muahazelerıni hakkıîe nazan dıkkate almah, hatıatı vakıayı tashıh eylemelıdir Bu yapıhrsa ne haricde alejhımızde gazete Ç'kar, ne gazete çıkar ıse ehemmıyeti olur, bundan başka çare bılemem t cevabmı vermiştt. Bu yıllarda İstanbulda gazeteler bazan muvakkaten bazan (küllıyyen) ılga edılmeğe başlanılmıştı. Hukumet neşrettıği beyanmmelerle (Muhbır, Vatan ve Utar'd gazetelerını tahtızı ezhan edecek n t ş n\ atta bulunmalarmdan dolayı kulhyyen) ılga edı\ ordu. Bunlan takıben İbret 8azete3İ de kapatılmıştı. İbret gazetesı s<^n nushssında, hukumetın ılga kararnamesmi baş tarafına koydukt«n sonra umuma veda isımh bir ila\ e de neşretmıştı. Bunda ı. .. Madem ki matbuat nizamnamesi ıcrsdrn sakıttır ve madem kı hükumeti senıyyenın gazeteierce arzu fttıği lısan ve mesleği keşıetm°k kabıl değıldir. Arada ibret ^ıbi muhıbbı vatan ve taraftarı terakki nlan ıntişar vasıtalarının bır tesadüf veya bır yanhşlık uğruna feda ola ge!mesi tabıî gorunuyor) den'hvordu S^rac gazetesı sahıbi Ebuzziya Tevfık Bey 1873 yılında Haricıye Nezaıetınde matbuat kısmın* bakan Sadullah Beyi zıyaret etmısti. Ebuzzıya bu zıyaretini şövle nakletmektedır (Sadullîh Bev beni gorur gormez gulerek i«jte âkıbet İbreti oldurduk, iş'ahnde ıfrat edecek olursan Saracı da söndururuz dedıkten sonra cidaî bir lısanla (Canım birader dikkat et şu gunlerde gazeteler, bılhassa sızın gazeteler aleyhınde şıddet iltızam olunuyor, Sadrâzam ıki defadır benı haşlıyor) dedi. Ben de ce\aben gazeteciTer ce yapsmlar, yalnız tevcıhat ıle vekayu zabıtaya mı sahıfelerni hasretsınler, bız ne yazsak hükumet fena tarafmdan jasuyor. Vallahı ben hajretteyım. Kltsb basmak ıçin ruhsat almak, memlekete hızmet zannıle yazılan şey | lerden dolayı muahaze olunmak erbabı neşriyatta şuur bırakmıvor, ıptıda hukumetuı gazeteler hakkındaki mesleği ılân olunmalı kı bız de ana tevfıkı ef'al etmelıyız. Matbuat nızamnamesi muattal bulundukça ne bız hattı hareketımızi tayın edebıliyoıuz, ne de hukumet bize mucazat tatbıkmda haklı olur.) (4) RESIMLİ ROMANIM Z Katil Don Juan Tazan P GORDEACTX f 8 1 ÇrniTta: MAZHAR K T T TV Ertesj gun hâkım Giyo yalan |ahad«tte bulundugu için tevkif ettırdıği Sabetje'yi tekrar yanına çağırarak kendisine ları söyledi: danımzla başbaşa kalınız. Eminun ki yakında şı»«Sızi »erbest bırakiyonım. Evinize donünüz. Vicbutun h a k i k a ü | it raf edeceksıniz • Hâkim Gıyo iyi bır psikoloğdu İJd grin sonra kadın, hâkım« fu. raeald* bir mektub yazdı: «İyıc« düşur.dum, hafızamı yokladım. 1617 mart gecesl Prananfnin evima gelmedığuıı jımdı hatırlıyarum.» Ingiliz sevgilisi ile beraber kazaya uğrıyan Mihrace Geçenlerde Gooch Behar mıhracesinin bir otomobıl kazasında aralandığıru ve hastaneye kaldırıldığını bildırmıştık. Mıhrsce ıyişmis ve hastaneyi terketmesinı muteakıb aynı kazada yaralansn ievgihsi Miss Vıckı Martyn'in yanına koşmuştur. Resımde, Mıhrace, ıastaneden avnlırken gorulmektedır. Londra cadde ve sokaklarında atla dolaşan kovboy Halen Londrada Empress Hall'de şarkılar sdylemekte olan Amerikanın tanınmış kovboy ko\boy yıldızı Gene Autry, Londra ve at ıle dolaşmakudır. sokaklarında resimde «unıforması» Yukarıdaki Gene Autry, bir Londralının elını sıkarkcn gorulmektedır. Kadın etekleritıitı bu yıl te kraı kısaltılmak istenmesi dünya çapmda bir hâdise oldu İngiltere ve Anterika Fransaya şiddelle muhalefet ediyorlar, fakat sonunda Parisin vecdiği emrin bütün kadınlarca kabulüne muhakkak nazarile bakıhyor Fransız modasının takib edeceği yolu tavın eden ve boylelikle de butun dünya modası üzerinde ciddî tesirleri olan terzi Christian Dior bu sene ortalığı altust etti, ihtilil yaratan yenilıklerle ortaya çıktı. Bu sene, Christinn Dior'un bilh=ıs<:a kadmlann etek1 erile meşgul olduğu bılınıyordu. Fakat umuınl kanaat bu eteklerin bıraz daha yere doşıu ineceğı merkezinde ıdi. Halbukı bu hafta içmde teşhir edilen ilk mode'leıde gorulmuştur ki, et°kler kısa'mış, yerden 40 santim~lre \uksrlmış, hattâ dizkapağına k f i a r gelmıştır Etekl°rın kısalmSM denilebılir ki, r\asî habcrlenn nejecanını bir muddet için go'eelemiştir. Parıste pazetelrrın bazılan «Dıoı'ıst» clduklannı ılân ve kısa etek prpp«ipinin mudafa sını derahde etmıs.'ordir. Fikat bu ihtilâlı versiz bulaniar da olduğımdan ciddi tart"=rr>alar ba;g jstermistir. Chistian D oı'un ıhtılâline karşı Vk taarruz Londradan gelmi'tır. Kra',ıcenin terzisi dıve tanılan Nor man H»rtn»l' bir teb'iğ neşrederek, «kısa e^k'erle mü"?deleve girı^ecpj'm') dcnıstir. Bu İngılız terzı^ine gore Christian Dior 1939 vlı rnodaona d'Vmekten başka bir şey jvpmamıştır ve eteVerın dızk ınağ'na gelmesi kadar sakıl bır şey >oktur! İneıliz gazete'eri. bu «teıxiler savaşma genis yer ayirmakta ve okuvucu'ar da bunu bilhassa aram=kfpdıriar Bunlann belirttiklenne gore, İkmci Cıhsn Ha r bind°n hemen sonra Fransız terzısı avnı çekil'îe bir «ihtilâl» va r attığı zaman Norman Hartn'U bunu nazan itih=>ra almıva'sSını ilân etmıs fskat bir muddet sonıa bilmerburiye bıına vanaşm?k zorunda kalmıştı. Ş'nrfi de avnı hâdısenın ceıcyan edıp etmiyeceğt sorulmaktadır. Merakh Bahisler j Giyo derhal Sabatye'yi huzuruna çağırdı. Kadın artık hiç bir şeyi saklamas lüzumunu duymıryordu. Bu vasyet karjıunda hâkim Sabatye'yi katille yüzleştırdi. Sabatye, doğrusunu soyiemesi için Pratızını'ye yalvardıktan »onra ağlayarak dedi ki: • Hanrı, bana soyledkılerini nasıl olur da hatırlamazsm? 16 mart gecesı Rej.n'de olduğunu. sabaha ksrşı saat iıçe doğru kapı üç defa çalmdığını ve Rejın'in sana «aman »aklan, kapıyı vuran para a'mağa gelen namussuzun birıdir» dedığini bsna söylememış mi idın? Hattâ sorra sen gidıp dolaba saklanmışsm, iki kişının ayak seslerini duvmuşsun ve dolabda 6 ya kadar sakh ka.rrıçsmD Fakat Pranzıni sistemıni deği?tirmıy«r«k bu sözleri sarfettiğınl kabul «tmıyor, bir tey bılmediğıni urarla tekrarlıyordu. Arkas\ Sa. 6. Sü. 7 dc (1, 2) Ahmed Mıdhat, Üssü İnkılâb 5 Tasviri Efkâr 31 kânunusara 1911. (3) Hayreddın, Vesaikı Tarlhiye ve Sıyasıye. (4) Ebuzzıya Tevfık, Yeni Osmanlılar Tarihi. Hâkım Pranzini'nin mazısıni karıjtırmağa b&slamıjtı. 19 yaşında ıken Pranzini İstanbulla İskenderıy» arasında işleyen yolcu vapurlannda posta memuriuğu ediyordu. Aynı ramanda kadınları da ıhmal etmiyor ve onlardan bir hayli para çekmeğe muvaffak oluyordu. Gunün birinda ıçinde 950 lira bulunan bir zarfı aşırması üzerine delıkanlı ijınden kovulmuı v« dokuı ay hapis yatnuştı. Eteklerin kısalması alevhinde olan İngiliz gazetelcıin den Daıl> pantalonlu adara so/ujor: « Bugun de ben bojle E\prcss'de çıkan bir karikatur; Kısa çık«am ne derler acaba?» I bıh edılmışti Fakat butün bu Titırdı bir muddet sonra Bıneşık Ameıi ksnın da Ch.Istian Dior yenılıkleme ciyun ığme^iîıe bır mânı teşkil eylememıştı. B?,zı gazete er bu hâdısejı nak'.edereK «Kısa etek belkı şım^i ısvsn bayrağını çektıriyor, fakat zamanla heıkes boyun ığeceküri) demektedııler. 1 Sımdıki halde Bırleşık Amerikadakı tepk:, İngıltPredekının aynıdır. Amerikan terzileıi de, sonbahar mode'l;rmı hattâ eskilerıne r.)s bet'e daha fazla \ere inen eteklerle hazırlamaktad.rlar ve bunda dei ğişıklık yaprru> acaklarını da bildirmişlerdiı. Parıste b?sma beyanat veren Chnstıan Dior ıse, zaferden son derece emin olduğunu soylemekten çekmrr.emış ve cOnlar gene ben.m dediğimi yapacaklardırj dem.ştir. 1947 yılında, Chıistian Dior t ıhtılâlnı» yaptı*ındanberi kadın modası belirh hiç bir değışıkliğe uğramamıştır dıyebiliriz. O tarihte, maruf terzinin yenihkleri şunlardı: muzlar ve uzan etekler. Yedi sene sonra aynı terzi kısa etekler ve bombe acğus ve omuzlarla orta\a cıkmpktedır. 1947 den berı esaslı değışıklık'er ve bu sebeble de \ enil ğe hasret kalan kadm'arın sımdıki modayı derhal benımsiyeceğmi hesablamak tadır. Christian Dior kısa etek hakkında şov.e demektedir: Müzelık etekler istemiyorlar, sokağa çıkmak ıçm etek istıyorlar. Bunun ıçmdır kı eteklsrı kısalthm. Hattâ şimdi bu etekler bıle bana uzun \e demode gıbi geliyor, onlan daha bıle kısaltmak istıyorum'. Bakalım, sonbahar modenerıni verden 28 santimetre yüksekte bulunan eteklerle teşhir eden Ingiliz terzısi Norman Haıtnell 1947 de uğradığı mağlubîyete bugun de uğrayacak mı? Umumî kanaat, yerden 40 sar.tımetre vüksekte etekleri mudafaa eden Fransız terzısının bu mucadeleden galib çıkacağı merkezındedu. Hâmi S. Şimdıki VaHe İn"lİ7 hpsınında, Christian Dior'un nbtılâ'i» aleyhıııde cephe almmıs bulunuvo1". Kısa eteklerle alay eden kankatürler çıkı> or. Londrada yap'lan anketlere bakılacak olur<=a. İneıliz kadınları da i^tedıklerini eslerme kabul ettırebıl^cekler tnı'» Londra basm', bu husustaki görüşlerini demecler de vavınlam=ıktadır. E?ki Londra Beledı\e Reısmin esı Ladv Ix)wson «kısa etekleri hıc sevmcra ve hiç bir zaman bu sekilde °ıv'nAçık havada çiçekîer aramemi) demiştir Artist Dougl^s sında Boğaz ve Çamhca teÎEiıbanks'm e«i dp ^övle demıstrrpeleuni gorerek yalnız «15 sene evvel etekler yerden 36 santimetre yukinda idi. Simdi 40 san*ımetreve çıkıvorlar Bır Kere giydımdı. bir daha kısa etek civmem • Artist Valerie Hobçon da » kııa etek sıvıp Bi>Tniveceği KenHisinden souHuâu zaman nkat'ivyen. ciınkü iarencdir» demiştir. ylyebilirsiniz. Lenis, nefis ve Kralicesinin düğün ve itinalı servis. Oğle yerneği tac ei>tne elbisel«»rini yapmış oîan % 30 tenzilât Her akşaıi) Norman Hartneli'den sonra Loniyi bir müıüe dinler, dana dranın belhbaşlı terzileı inden 12 si eder, ne^eleaırsinız. Hususi de Parıse karşı r^nhe a1mı<=laır'ır. Alle toplantıları tertib edllir. Bunlardan Digby Mortonı» kısa etek Sıraselviler, Taksim. devri, terziliğin en karsnlık gunİİBB Telefon. 44407. ^ H Itctm getıriyor» demıgtir. Fransız terz'sınin ıhtılâlini tasvıb etmemektedırler. Bunlardan çoğu «kat'ivven dızkapağımıza kadar bacaklanmızı açamayız» şeklınde beyan?t vermı«!erdır Halbukı bundan bir muddet evvel anneleri Yerden cok daha fazla yukselen jteıcler eıvmislerdı' Manş denizınin her iki tarafında terzıler savaşma matbuat da geniş dlçüde iştırak etmektedır Lon4rada Hberal News Chronicle gazetesı «iğrenc» kelime=ini kullanarak k)sa eteklere hucum etmektedır. İşçi partısinin resmî orgam olsn Daılv Hpra'd gazetesı de, umumiyetle sıvasî veva sosyal davalara tahsi"î ettıâi basmakalesıni bu s^fer teteklık ıbfi'âîi» ne ayırmıştır. Bu gazetenin muharrınne eore de. kısa e*ek etrafında varıİTiakta olan mücadeienin nasıl bir şekil alacagını simdırien kestirmek mümkun değıldir. Daily Herald bu mevzuda Cristian Dior. «İ<^te, etekler bu röportaj hazırlarken sualle^ini kahizada olacak. d h o r dmlara desıl erkeklere tevcıh etmistir. Bun'ar ise uraumi\ etle kısa Ingılız terzılenni Ingiliz basını , ... , . j. genış o.çude desteklemektedır Dus taraftar gorulmemekteduler yuk \ tnaılı ^azete, erden ^ , „, , . \ . , T. j ^ Daıly ^ ? sorrnakt a dn ^ ^ ^ ^ ^ ^ Dailv Herald 31 Temmuz Çekilişi Talihlileri Bu keşidede buyuk ikramije.vi teşkil edeu Istanbul Boğariçi Tarabya Şalcı sokak No. 26 koskün üst katı Merkeı Müdurluğtunuz mu dilerinden 5370 No. ^ hesab sahibi M. ÖZGERMİYE İsabet Etmistir. İkramiye kazanan diğer mudilerimiz aşağıda gösterilmiştir. Hes. \o. 40089 7830 13119 12083 11384 19947 1119 5581 5583 8075 8408 6569 10081 4875 5803 6601 6174 6260 2820 1744 1393 301 3442 19005 30026 30329 30384 19983 30504 K. S. M. H. F. B. V. H. F. A F. M. L. N. S H. Y. Y. F. G D. A. H. M. R. L S Ş İsmi Pakyurek Dromıdi Ünal Tutay Çelıker R. Alpman Barut Gursel Erdoğdu Bayraktar Koral Mimaroğlu Toksoy Delmir Gülbahar Ümit Papacimop'üo Özturk Taşıyıcı Şenman Varlas Arslan Sukyas Baykara Acıman Kamteas Koroğlu Boztepe Ikramije 1000 TL. 500 200 200 200 200 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 10U 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 Aid olduğu Şube Adana Şubesi İstanbul Şubesi Ankara Merkezi Bahçekapı Ajansı » ı Beyoğlu Ajansı Ankara Merkezi Bir muddet kumar ve güzelliği tayesıede geçinen Pranzini bır Amerikahy» çatmış ve 3 fii ıle 10 deved«n mürekkeb bir kervan teşkil ederek Hındistam gezmş, 20 bin frank kadar da para bırıkürmişti. Lâkın İskenderıyeye dönüşunde kendıni gene kumara veren dekkanlı bu paranın altaıdan girıp üstünden çak mıstı Öğle ve akşam Yemeklerinizi NORMANDIYA Teras ve Salonlarında sokabil.ler. h.ttâ valn 1 2 önluk dahi giydırebılirler. Fakat ingiltere bu yolda yürürr.i>ecektifı> | dedikten sonra şuphe üe kadmıarın her zaımn fıkır de&ıştırebılerekleıinden de bahsetm°kten t e n dını alamamakca ve nihayet yazıS'n n sonunda nDior etekler kısalacak dedi ise vazivet tehlıkelidir^ cümlesıni koymaktadır. Chnstıan Dior ile Paris terziliğinin bu savaştan galıb çıkaeağmı tahmin edenler bundan e\rvel bu şekilde savaşlar olduğunu ve sonunda kadınların Paris terzılerının çızdikleri yoldan gittıklerini hatırlatmaktadıTİar. 1947 yılında da Christian Dior aynı şekilde «ihtılâl» yarattığı zaman aeavib modası hiç de ivi *arşılanmamış hattâ Birleşik Amerikada Teksas'ta samandan yapılmıj bir «Christian Dıor» maketi numayişle yakılmıştı. Şikago şehrinde de yapılan büyük gosterilerde «Dıor ao home», Dior evme gıt şekknde hazırlannuı afişlerle tak t. Öz İstanbul Şubesi » » Bahçekapı Ajansı » ı Beyoğlu A] a n » 1881 senesınde Pranzmı Napoliye gelm ş ve Vıktorya otelme memur olarak g^rmıştı Fakat gunun bırmde Pranzini b r yOiCu aıd zarfm ıçınden 1200 frsrk çalaıak yeııne aımanca bır kıtabdan kopardığı sahıfeler ko\mutu. Otelın muhase'ıecısı Artur Geisler burjun uzsrıne kovulmuştu Bılâhaıe içinden bazı sah;feleri kopanlan almanca kıtab Pranz.nı nın odasmda buluTidu I gundan mesele anİEşjlnıştı Fakat delıkanlı jalvarmış, yakarmışı ve i»tn mahkemeys aksetmem«sinı temm etmıjti. Otelden kovulmakla beraber muhase'beci Geısler'ın ismmı ur.utmamıştı. İcabmda tahkikatı yanlış bir yola sevketmek maksaddedır ki bu ısmi kollukıanna ve gömleklerıne yazdırmıştı. (Arkan r a r ) SLJIEKI5VYK Tîirkivede netri Kakkı yalnız gazetemize aiddir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle