Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
t Tenumn İOSS /CÜMHÜRt IHUKIlET Öğretmen vc ogrenci koşesi 1 Yeni Rektörlerimize *:: Spor: 3 Futbolda amatörlük ve profesyonellik dâvası Yazan: Nuri Bosut Bizde devam ediyor aırça; bütün dünyada artık; amstör ve profesvonel futbolün münakasası bırakılmıştır. Her memlekette; amatör hutbolcu da vardır; profrsvonel de. Her çes.id satıcmın alıcısı olthıjhı jfibi bu iki zümrenin de seyircisi buktnuyor Ancak; profesyonellerin maclpnnı seyre gelen kalabalıjh, hiçbir zaman amator maçlannda beklemek kimsenin aklından geçmiyor. Futbolcu amatör mü olmalıdır; yoksa emeğinin karşılı&ım almaIı mıdır? Bu mesele üzerinde; bizim eibi her memleket durdu. Uzun tecriibelerden sonra anlasıldı ki; muvaffak olan bir futbolcunun: amatör kalmasına imkân yoktur. Çünkü; biraz da iitidad meselesi olan iyi futbolculuk vasfını j nefsinde toplamış bulunan bir gencin profesyonellenn kavuştuklan I maddî ve manev! varlıklar karsısında; yerlnde kalması pek kolay olmuyor. Her yerde am»torleri iki bin fcisi seyre geldigi halde; prnfesyonel takımlann maclrnnda vü» binden fazla insan buiunuvor. Bizde de bu rakamlan 1000 ve 50 000 olarak zıkredebilıriz. Bol maaş, prım dünvanın her tarafına seyahat, otomobil bir villâva sahib oinıak emrk'ı rnaasının cazıbesi ve bunlara ilâvp olarak, kendisınden Kazete ve mecmualarda bahsettirmek: kısacası meshur olmak lıevesı, futbolculara yer deeistiren mühim Imillerden oluyor. Amstör ve profesvonel futholun memlekptlerin futbol s«»viveleri üzerinde vaotıklan tî'ire gelince: Çu muhakkaktır ki: futbolda çok ileri aitmis ve bpvnpimiiel âlernde kendılerinden h'»hse"tırmiş millefler. profesvonel reiimi krbu) edenlerdir. îneiltere; Avusturya: Fransa ttalva: Macaristan, Lübtıan ve îrsn eibi. Bu bah:ste; bhçoğıırouzun avırd edemHiği bir humsa da temas edelim: Ovnıvacafımız mill? maçlarla; dört senede bir yapılan Olimpivad oyunlan futbol turr v\ asına istirak eden mıllî takımlanmızın amatör veya profeEyonel olup olmıyacağı keyfiyeti tereddudlerin mihrakını teşkil ediyor. Olimpivadlarda vapılan vemın dola\ısile: bu ovunlara yalnız nr^fp^vonel takım gönderilir. Bunun haricinde vapacağımız mılii maçlara isc bu iki sınıftan tefrik yapmaksızın bir takım çıkarabiliriz. Mıllf takımlar; bir milletin o sporda çıkarabıleceği en kuvvetli kadro olduğuna göre: ister sadece amatörlerden; isterse yalnız profes | t YANLIŞLIKLAR İki yıllarını bitiren üç universıtemızin uç rektöru yerıne seçılen uç rektorumuzu saygı Ue selâmlarun, Gıden üç uruversıte rektorunden Ankaradaki meslekdaşımızin fazla sessizhği dolayısıle neler yapüjpnı pek takıb edememişük. Teknik Ünıversite Rektoru Profesor mimar Emin Onat da çok konuşkan olmamakla beraber müesseseye bir fakulte, bır Maden Fakultesı kazan dırdığım bilıyoruz. Butçesıne hukumeün daha fazla yardım yapmasını sağlamak ıçın siyasî hayata gırmeyı bıle goze alan meslekdaşımız, bu bakımdan halefıne de her halde faydalı olur, umıdındeyiz. Hukumet haklı olarak Teknik Unıversıte oğrenci kadrosunun arttjrılmasını ıstemıjtır. Fazla mezun almak ve teknik alandaki yuksek eleman ıhtiyacını karşılamak, şuphesız, bir zarurettir. Esasen bu duşunce ıledır kı, Ankarada, o zamankı adıle bır .Yuksek Muhendıs. okulu riaha yapılması takarıur etmış ve bınasına başlanmıştı. Bıtırılmek uzere olan bu guzel muesse^enın bıten kısımlanna Ankara Fen Fakultesı kısmen taşınmışt»r Halbukı Fen Fakulte^inın de aısası hazır, parası vardı: fakat nedense (her halde becenksızlıkten olmasa gerek, çunkü olmıyacak şey leu becerdıler) yapılamamıştı. Fen Fakultesıne bina temin edılseydi, Ankara, teknik alanda yenı bır yeti'jme ve araştırma merkezı kazanırdı £)aıma soyledim, soylüvorum; memleketın bır noktasına ırfan kurumlarını toplamakta hata, bu>uktur. Bu yayılmalar. kuvvet dağıtmak sayılamaz. Tersine, \enı oğretım ve bılım organları vücud buldukça aıalarında tabıî olarak doğacak ılmî rekabetler. bunlann ayrı ayrı gelışmelerni sağlar. Nitekım garb âlemınde bu boyledır. Şarkta ve bizım atalarımız elinde irfan yajılrrası boyle olmuştur. Türkelinin dort yanı medreselerle bezenmı§ti. İznık Turkler elıne geçınce Orhan G;zi cami ve imaretle beraber med:esesini de yaptırmıştı. Aklımıza kovmalıyız kı. Turk vatanında hiç bır insan durağı öğretım veren ve ılmî araştırmalar vapan muesseseleıden mahrum kal mıjacakt>r Bu ımanladır kı, vesile buldukça Doğu unıversitesınin bir an önce kurulması iç:n (kannca ka^eınce) kosemden seslenıyorum Istanbul Ünıversitesi. giden Rekto Kâzım Ismail Gurkanın iki yıl'nda klinıkler. kutubhaneler ve dı6er tesisler bakınrndan havırlı bır devre geçirmistır Temsıl ettiği mu esseseyı sırasmda cesaretle savunmuş, sağdan soldan gelcn taarruz havaleleıini bertaraf etmeğe çaIışmıştır. Gerek memleket ıçinde, geıek dışmda, edebiyat mensublarından daha iyi bir türkce ıle ve fazla yutkunmağa ihtıvac hissetürrriyen bir frenkçe ıle \ alnız Üniversıtevi değU, dolayısıle memleketı muvaff3kı>etle temsıl etmıştir. Nüsabakanın şekli E1U gün müddetle yukanda gorduğunuz jekılde hergun I"U" fıkra neşredeceğız Tanınmıj ınr.zalaı tarafından yazılacak olan bu tıkralar on avn mevzua taal'uk edecektir Yanl edebivat, lıyatro musıkı, dığer güze) sanat subelerı, tarıh. i'im ve fen, tıb, ziraat, spor mevzularımn her bıri içın beşer tane yazı konacaktır. Ve her yazıda muharrır ; n lArafıı.dan kasden bırakılmı; seşeı tane vanh> bulunacaktır Bu mevzumrdan hanşnsinın meraklıs' iseni7 o mevzua aid 5 vazıyı nkuvacsk, yanhşlan bulacak, altla , nnı çızecek sonra vukarıda nnev | cud kuponu dcldu arak ve musa b ii hıtammd.i ypnlışUn ışaret edılmiş 5 yazı ıle 5 kuponu bir , rta koyup gazetprmze v^l'.aya | ıaksınız Sızden 50 fıkra'kkl vanl.çlan bulmanızı deeil bir tek mevzua mütealhk 5 yazıdak] Tni"ları bnlmanıZj ıstıvıruz maamafıh bırden fazl» mevzııs rrıinealhk fıkralar!» alâ'"a lar o>mak faraza hem tarih, hem tiyatroya müıeallık fıkralard,V<ı ysnhşlan bulmak, bu suret!» rrüsabaka net:cesı tertıb edıl^cek kuı'aya iki şans ıle tştırak etnıek kabıldır Ancak bu takdır.ie het bahse müteallık 5 fıkrayı ve 5 kuponu ayn bir zarfa koyup yollamak icabedecektir. MüsaDaka neticesmde vanlıs'an bulanlar arasında çekılprek kur ada 1 kışıye İstanbul Marsııya gıdıp gelme vapur bıletı bır kışıye Amerıkan G E. bnzdolabı (6 ayak), bir kişive Amenkan G E çarr.?"=ır m?kine^ı. 5 kırıve 7 lâmbalı Siemens radvosu 5 kışıve 6 linbalı S em<>ns radyosu. 5 kısiye 5 lâmbalı S ; emens radyosu, 2 kişıye Sıem«ns buvük bov elektrık süpür^esi, 5 kı=ı\e Siemens Panid tipi rle*trik süpürgesi, 15 kişiye otoaiatik Moraphy utüsü lî kışıve S P mens fınnh ekmek kızartıcı, 20 kışıve Shfffeas pitın murett':oblı ksİPTiı vprilecektir ' f Bu yazıda beş yanhş vardır Nuri Bosutun >mkandaki yazısında; muharriri tarafından kasden japılmış beş vanhş vardır. Spor meraklısı iscniz >anlış!ıkları pek kolatca bulahilirsini^. Bulmaya çalışın ve sonra sağ taraftaki çerçeve içinde vazılı şartlan oku>un. yonellerden veyahud her ikisinden tejkıl edilecek bir takımla, her mill! maçı vapabilırız. İTİZAR Dün bu süturlarda çıkan nota terı konulmu^tur Bu hata kasd! defcildir. Bu itibarla notadaki yanlışlara dahil bulunroamaktadır. Duzeltir ve örör dileriz. Dünya Hâdiseleri Okyanus'.arda bulunan buz d»Jlannın keşfı ve durumlarının tay.ni her sene mılletlerarası buz karakollanna mensub bir çok gemive ve yuzlerce adama ış çıkarmaktadır. Bılindiği gıbi bunlann işı şımalden inen aysbergleri bulmak ve bunları tarırıb etmektır Aysbergler bazan iki üc sene kadar muhtel f ıstikametlere sürüklendikten sonra milletlerarası deniz yollarının eeçti§î Simali Atlant ğe kadar inmekte^irler. İyi havalsHa bunlan bulup meydana çıkarmak her ne kadar kolaysa da deniz 'i^'.i olduğu zaman iş t?msmen desisir. Vakıâ şimHi gemilerde radar var. Hadar, milletlerarası buz karakollnnna men'iıb ekiol<*rin çahsmalannı cok kolavlaştırmısbr. Fakat bu aletin de bir takım fena taraflan da yok dezıl. Radar ıçin bir gemi yab\ıd bir avsbe r eın fa<kı yolctur. Ekr^n da aynı şekil göziıkür. Ticnret üenrsi olduSu îaman 1912 vüının 14 nisan fünü o zantamn en bmuk gemi«i olan Titanik; bir buz dağına çarparak batmış; daha kolavca ha'ledılebılir Cunkü içindeki 2000 ki^iden \almz 706 kişi kurtulmuştu bu varjurlar süratle yer değişti'ir ıkive bölündü. makta ıdılsr. yahat yapacaklardı. Fakat bslıkcı Remileri ağır jgittiBu kaza beş kurban verdırdi. FeGılda ve Norma bu l.manda doğHakikat olan riiya ğ nden battâ cok defa avnı nokta ribotla yuzlerce yolcunun sevahat "nu§ ve buj umuşlerdı. Ikısı tie oğHaftalar ,avlar ve seneler da kaldıklprından bunlan aysberg ettiği gözonune geürılırse çok de retmen olaıak 25 seneden fazla ça İki hemşire hep seyahate çıkacakleHen tefnk etmek püç. nemez. Ama kurbanlar arasında hşTi'şlardı. ları günü düşunerek yaşıyorlardı. Kapalı havada (örii; meselesi biri var kı akıbetı bütün İngılız Daha genc 'ken bıle iki hemşi Norma evlendi ve bir de çocuâu tlk aHa g^ten u^sklardan isti'a hattâ dünya efkârını sarsmıştır. renm kalbında Direr aslan yatıyor oldu ama tasansmdan vazgeçmedi. de ermpk oldu. Lâkin hava kapalı Kazazede olenlerden bırı de Gıl du. Onlar alab.ldığıne karla kaplı Boyleliklc tam yirm' sene gelip Baska hatıra gelen bır notU .. y?hud s>«;lı nlHuğu v?kit uçakla et da Yordet isminde bir kadmdır boşluklardan, senentn buyuk bir geçti Günün bırinde iki hemşire rafi taramak da fayda vermemek Bu zavailı içın ilk sevahati fynı kısmı buzlarla ortulu demzlerden, hessblarını tetkiK ettiklpri zaman Diğer unıversıtelerden ders ve kon tedir. zamanda bir ahret yolculuğu ol sıslerden ve korkunc ruzgâr'ardan altı b'n dolarhn oldutunu gördüSon zamanlarda Parson ve Sot muştur. b:kmışlar, hayallerınde gün^şli sa ler Demek artık hayalleri hakikat mel isimü iki âl'm bu zoH"?u "enGıida ve Norma ismind°ki iki hller, mavi deuızler, ışıklı gunler olab lecekti Dünvayı dolaşıp daha meğe muvaffak olmuşlardir. Bun hemşire o güne kadar çoğumuzun yaşatıyorlardı. tatlı iklimler gdreceklerdi. lann kullan^ıklan âlet radyasyonlu dayanamıyacağı bır hayat sürmüşİki kızkardeş bır sevahat acentaSenelerce dvvel iki hemşire kate rnometredir. lerdi. Bu zavalhlar dünvanın en rarlannı verm s erdı. Her hafta sna müracaat ettıler. Proeram tesBu termmetre deniz sa^hmın berbad yerlerınden b;ri olan Alas kazanclarından bır kısmım ayîra bit edıldi Norma ve Gılda New nesrettiâi hararet dalgalannı zap kanın Anchorage lımanında yaşa rak bırıken para ıle güzel bır se York a, oradan Parise, Romaya, tetmek kabıhvetiri haızd r. Ucak Mısıra, Ken\aya gıdecekler ve bir buz daiınm üstünden «eçtıği donuşte Londrava u^rayarak Kratakdırde Âlet denız sathındaki ıolıçenın tae gtyme merasimınde buğuju derh^l kavdetrnektedır. Falunacaklardı. kat su \Kizunde bulunan balıkcı Kâbusla nihayetlenen niym gemisinde ise netice bambaska olİdealüiiz tahakkuk edebilir. Sevahat mdkemmel şartlar içinmakta ve bövlçiikle avsberglerin de geçti. Gilda ve Norma yirmi seİstanbul, Kadıköy Küçükyalı İdealtepe mevklind» yeri tavin edilebi'mektedir. ne hayallerinde yaşattıklan iicak Asfalt üzerinde bir dönüm ağaclı bahçe içind» Davava h»llr«)i1mi<: naıarile günesi, ışıklı semaları, mavi derizbakılahiiir mi? lerı dova doya seyrettıler. KalîbsTehlikeli sııların tetkiki meselesi | îâ hk şehırlerde dolaştılar. yeşıl tsrbu suretle halledılmiş oimak*adır. lalann ne demek olduğunu anla10 Temmuz 953 akşamma kadar Bununla beraber Parson ve Stodılar .. mel tarsfmdan mevdana eetirilen Artık Londrav» gelmek üzere Sümerbankta açtıracağmız | 5 0 , Lİfdllk hesablâ r»dva«:vonlu 'ermometre hpnuz res ıdıler Yolculuklann belkı wı gu•ahıb men faalı\çte eirmıs des'ldir Şimz«l gunleri de orada geçecektı dıki halde âiet bir tskırr te<"ruH»leÇunku kralıçe Eüzabet'm tac gıyre tuhılmaktadır. Neticelsrin » ü s me merasimınde bulunacaklardj . bet olacağınduj kimse |üphe strnaNe yazık ki Macşı geçerken vumtktedir. ku bulan kazada kızkardeşlerden Op. Mn. biri, Gilda. ölümle karşılaştı. OJBu buyük fırtab kaçirmayinîs Fâciü ile biten bir yolculuk llie yalruı kalan Norma da kraliç*Bir müddet evvel Manş denkinde nla tac giyme merasinünde bulungene bir f»cı» cereyan etmîştir maktan vazgeçerek hemen vapura Duke of York Uimli İn^iliz f«riboatlavıp Alaska'nın buzlu limanına tu Amerikan bandnıh Hıiti Vlctodogru yola çıktu Denizlerdeki buz dağlarım sisli lıavalarda tesbit edecek âlet Doktor KâAm İsmail. bu başarıyı, yalnız mesleğı olan operatorlükteki kesip bıçmesıle değıl; dunya ve memleket ahvalme bır sıva«et adamı kafl'ar vakından vukufıle. m=leği dısında uvanık tuttuğü kultür tecessu<=üe elde etmıştir. Muhterem ha'efı. tfm bir musbet ilim adamıdır. Profesor Fahir Yeniçsy, yemçağ fıziğınde kıymetli bir bigındır. Doğru sozlu. " ciddi. sert bır mızactadır. Gazetelordeki ılk demecınde spora vereceği ehemmiyetı memnur.lukla kaı l'amamıza rağmen selefırin bu aktığı verden devam edecesi ve hat'â yeni ilim gelenekleri kurma bakımından cıddî teşeî^buslere geçeceği esafh konular kendısini beklrmektedir. Bu arada dığer benzeri müesseseler icin de a.vnı nokta haüra gelmek uzere profesor ve doçentler:n yaptıkları etud se.\ ahatlerini b'r pro?rama bağlamak . Ssvın bil smler, bıihassa tatıl aylarmda mem leketten uzak, gurbet diyarlarında, kan ter içinde kalarak ıncelemeler vapıyorlar. Bunlann netıceleri, çok kere mahrem kalmaktadır. Meslek daşlarına ve memleket efkânna soyliyecek mutevazi mevzular, hiç bulunmuyor mu? Yuksek tetkikleBir Ögretmen Hnin. bizim gibı mutavassıt aydınları ilgilendiren tarafları yok" muDünya Üniversitcler Blrliği dur? Hoş, fakulte dergilerinde de kongresi bu tetkikat neticelerine pek tesaT. M. T. red»r»ıyolıu. İS temınuz düf edilmiyor. Bu ciheti, bır yo pazartesı gur.u Istanbul Univ«nit**i Tıb la koymak zamanı gelmijtır, saru Fakultesinde toplanacftk olan •Dur.ya Ünlversiteler B'rlıji» kemgreti hskkın. rım, ferans vermak üzere gelen îöhret sahıbi veya değıl, bır çok kıymetli insanlar konuşuyorlar; sozlerı tercume edıliyor. Fakat bir turlu basılamıyor. Bir kaçını biliyorum ki, basılacak denilen dera ve konferanslarını bundan, en az uç yıl once vermışlerdi. Atom devrınde, çekırdek fızıği profesorü rektor olunca ondan bıraz daha surat beklemek hakkımızdır. Yeter kı atomu patlatmasın!. Tabiî tek parti devrinde ve ıstiklâlsiz bır universıtenin tayın ile gelmış rektoru olmadıklarını bilerek soyluyorum; her yeni üç rektor, lutfen, merhameten, sayın profesorlerin derse, semmerlere ve bıihassa khnıklerıne devamı içm ted birler alsınlar. Arkadaşlarırun bır daha kendılerini hiç bır yere seçmemelerinı sineye çekerek bu mesele ustunde dursunlar. Fakultelej rın de bir nevi otonomısi olduğu cumlece malumdur. Artık yenı dekanlarla konuşup anlaşarak mı, me seleyı senatoya gehrerek mi, ne bıleyım, her imkâna başvurarak 'bu işe el kosunlar. Beledıyenin zerzavatçıları fıat kontroluna tâbi tutma yoluna girdıği bir zamanda memleket evlâdbrının bin sıkınü içinde ilim almak maksadıle geldıklerı muesseseler, her turlu kontrolun dışında kalamazlar. Bırakılırlarsa bunlar birıkır, birikir; tonu fena olur. Umumıyetle yayın meselesi ve talebe ıçın klasık kıtablar traite'ler 15i çok muhımdir. Tıb Fakultesinde her nevı levhalar, Edebiyat Fakultesinde meünler ve belgeler ıhmal edılmeden basılmahdır. Bunlar ıçın garb unn ersıtelerinde olduğu gıbı talebeye ve oğretmen'iere alma kolajhklan yapılmahdır. Bazı ders kıtablarımn tabiî her uç universıtede fazla pahalı olduğu sojlenıyor. Bunlan gozden geçirmeli ve mulâyim üslub ile, ortalığı toza dumana katmadan yumuşatıcı tedbırler ahnmahdır. Profesorlerimız hiç \azmazlar ve hiç bır şey bastırmazlar. Zaten bin naz ile ılımlennden etraf^nakıleri müstehd ettıkleri için bu sefer, memleket genclığı busbutün muşkulâta duşer. Bır de şunu haürlaUyun ki, yeni yapılan tahmatnamelerde universitenın hur, araştırmaya goturücü ruhunu zedehyecek değışmeIere gıdilmesin. Daha imkân bulup goremediğim istanbul Hukuk Fakuîtesi Uhmatnamesindeki deği'meleıle, ustu kapalı, bir nevi unıf usulıine gidılmekte olduğunu isittim. Candan dderim kı, duyduğum şey asılsızdır. Bunun için •bıze gore. mazeretini ileri sürüp madde keşfıne lüzum yoktur. Ihtiyacımız, du^ünmeve ve duşundürmeye, yazıp yazdırmaya, söylejip söyletmeye, arayıp arasürmayadır. Buna uymıyan her tedbir, sakattır, geridir, zararlıdır. Üniversiteyi, ddnüp ddnup bina okunan bir yer yapmamalıyız. Üniversitelerimizde ilmî tbrenlere hiç ehemmıyet venlmıyor gıbi bir şey. Meselâ doktora imtihanları, tezlerin munakasası, nihayet basılmaları. Seneler önce boyle bır iki torende bulunmustum. Bunları umumî efkâra ılân ederek yapmah gibime geliyor. Çunkü bunlar, alttan gelecek yeni bılginleri teşvık eder. Bilhassa Affregatıon imtıhanı olmahd.r. Lıse oğretmenleri bu im tıhanı geçiKnce, yahud doktor olunca maaşlarında bir deği^me ile taltif edilmeüdir. Bu mesele evvelcj de gdrüşulmüş, düşünülmus, fakat bir neticeye varılamamıştı. Bu ışi tazelemek ak?demik hayatımız ve yeni bilginlere kendilerini yetıshrme imkânmı hazırlaması ba^mından çok faydalı olacaktır. Bina, dershane. klinık, âlet. kitab, seyahat, para . Bunlann hepsi puzel Ama hem tazminat, hem oısanda imis gibi Idar! hususlaraderslere. seminerler», kliniklere de vam, yayın, araştırma eibi ilm! c | . hetlere de yeni rektörlerimiz dikkatlerini çevirecek olurlarsa memleket ırfanj epey sev kazanır. Kendı erini candan kutlanm Başanlar dılerim iki r , M n r , haklannda ı.vı feyler yazılabümesini Haktan nıyaz ederim. Avrupaıun İlk Gangsterleri Yazan F. GORTJEALTC f 18 1 Çevlr«n: MAZHAR KUNT Birden raüfettij Rober'in kulağına öst kattan Jum'la • geldi. Emniyet Müdür muavini: »RSvelvere dikkat» diye bağıl nyprdu. O anda birkaç el tukh aüldıgı ijiuldi. Kolman da: «Roy ber imdada yetıj» dıye bağırdi.. Mufettiş Rober merdiveni ıkişer ikijer çıkarak yukan kata vâsıl oldu Yarde üç kisi kan içinde yaüyordu. İkisl komılda'mıyotdu. Üçuncüsü biraz doğrularak: tRobercigim dedi; b«nim ijirn bitti. Ama sen dikkat et; herifin elinde silâh var.» 1 Rober yerde yatan iki ceaedin üzerine eğildi. Emniy»t Mü1 dür muavini Juin beyntne yediği bir kurşurüa gık demeden 61] müştü. 0nun yanmda Bono kanlar içinde yatıyordu. O da 51muş gibıydi. Anlaşılan haydud kargaşalıkta ailAhmı çekertk) Juini ve Kolmar'ı vurmus ve kaçanuyacağını anlıyarak ton kur' şunu kendıne sıkmısü. da Izahat vermek Ozcra. T*x\n M«t 14 30 dı Guetedler Cemlyetind» bir toplantısı Rober; Kolmar'ı omuzuna alarak ajağı kata indirdi re Ror'a] | teshm etti. Sivüler de yetişerek ravalhrun yaralarııu mümköa 1 mertebe sardılar. Kolmar'ın goğsüne bir kurşun isabet ebnisti.' Mufettisin yarası gayet ağırdı. (Fakat bilâhare kurtulabildi.) EVLILIGIN İdeal Tepede in edümu Güzel bir viüâya GUNU BILE EVİNİZİN GIDASINI DÜSÜNMEYE MECBUR OLACAKSINIZ. TEMÎ2 VE CEŞİTLİ GIDA İCİN DAİMA MUTfAĞINIZDA ARI UNLARl BULUNDURUNUZ, Çok aevdığı âmın Juın'jı olumünden «on d»rece muteessir olan Rober tekrar ust kattakj odaya çıktı. Faket hayret' Juin'in cesedı ortada durdugu halde Bono'nunki vok olîcuşhı. Rober j gdzjerine inannuyordu. Odayı aydınlatmak üıere pencereyi tç1 tı. Bono köşe bucakta yoktu Demek hertf 61ü taklidi yaparak I kalkıp Mr kadem basmıstı. Ama merdircnde adam oldujuna>( rm Cöre haydud nereden kac.mii olabüirdlT Arlcaa rm\ Gİ\ KALDI SÜMERBANK O P . MU. Türkiyede tıcrri hakkı yafnız ' ; aztttnı:/» aıMJIr.