18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMTTITîIYET 28 Temmuz 1953 cnryFörd ha Bir berat Yhmlnd asnn blr sürat çağı o !on beş seneye yakın bîr zamandan lara eı daha dünyaya gelişinden beri, üzerinde türlü mahrumiyet, İnsan, dünya tistünde var oldukbelli idi. Ford ilk otomobiüni 1892 hayal kınklığı, ümid ve emelle uğtan sonra yavaş yavas ruhunda ude yapmıs, aynı senelerde bir iki | raştığı makine sahasında büyük yanan anlama merakı ve öğrenme A~ıerikalı daha aynı sekilde aben zaferine erişip ük otomobilini yatecessüsü, üç yönde gelişmağe başeinle işleyen ve kendi kendine gi ] pan Ford, kırk yaşına eeldiği zalamışür. Daha doğrusu «başlamış. cı'on ar°D='3r ım = l etmişlerdi. Fa man Amerikanın en tanınmıs sa Geçen sene olduğu gibi bu yıl da, görünüyor. Anafartalar muharebesinin 38 inci kst bunların gerek mevcud araba nayi müesseselerinden binne sahib Bu merak ve tecessüs istikametolan «Allah» br. Dinler, her şeklardan sürat itibarile gelişmeleri, bulunuyor ve serveti binleri aşıp yıldönümü dolayısile Çanakkale leri nelerdir? muharebe sahasına büyük bir gezi linde, bu •büyük kudret» e karjı gerekse otomobil imalinin bir sa : yüz binıere yaklaşıyordtı. Birincisi, insanm yaşamak zorile, nayi haline gelişi 1900 senelerinde Henry Ford'un hayatım yazan tertiblemişür. 10 ağustosta başlıya içinde bulunduğu tabiat kuvvetle duyulan iştiyakın ifadesidir. Onun için gerçek iman, «gaib» edir. Elle bpslamıstır. lar onun azimkâr bir i; ariamı hü cak gezi Denizcilik Bankasından hususî olarak kiralanan Bandırma rine ve unsurlarına hâkim olma ar tutulan, gözle görülen, kulakla işiHenry Ford'la beTaber bu işin viyeti 0e hassas bir insan karakzusudur. Bu arzu, ihtiyacdan doğ tilen ;ey, iman konusu olamaz. Bu vapurile yapılacakbr. öncüsü olanların başında Charles terini ekseriya hayretle karsılamıs M. S. V. İst Temsil Bürosu tara muştur. Hararetini gidermek için vasıfta olan basit putlar bile göve Frank Duryeo, Elwood Haynes, lsrdır. Bugün, ölümünden alb sebulduğu pınarm suyunu yerinden Fansom Olds ve Alexandeı Winton » » gonra elimize geçen notlannda, fından programı hazırlanmıs bulu kalkamıyacak haldeki bir yakını rülmiyen, rutulmıyan, bilinmiyen , • geliyordu. Fakat bunlann yaptık hâtıra defterlennde ve mektubla nan 450 kişilik geziye Eski Muha na getirme zorunda kalmış ilkel kudretleri temsil etmek için yapılmış ve tapılmışbr. lan otomobillerin hepsi tek silin nnda da bunu görüyonız. Bütün ribler, Malul Gaziler, tarih ve «debir insanın sıkınblı durumunu göYolları ne var ayn ise hep sana dirll idi ve arabanın tahtadan olan istikbalini bir fimide bağlayarak biyat sahasında tanınraıs münevzünüzün önüne getirin; bu ne şidâşık tekerlekleri zincirle dönüyordu. kendini makineler üzerinde uğraş verler, genclik teşekküllerile verli detli bir baskı, çare arayıp bulmaHer birisi bir yol ile gülzâra Aabalann üstü açıkb ve fayton maya verdigi günlfrde bile, ak ve yabancı basm mensublanndan r > başka şehrimizdeki İngiliz ve Fran da bu ne ku\ \ etli bir müessirdir? gelirler. yüksekti. şamlan odasına çekilip sevgilisi sız Eski Muhariblerinin de davetli !) baskı ve o tesirli arayıştır ki; Bütün din ayrılıkları, o «bilinOtomobil üzerinde ugrasanlarla Clara'ya şürler yazması da onun bulunması geziye bir hususiyet ve uyu bir yerden başka bir yere tamiyen kudret» de birleşirler. Ilmin bu işin imal ve satışına başlayanlar , çelik bir kafa ile beraber kadife reeekür. ıma için ckova» dediğimiz âletin bildirmesine karşı din, inandınr. hep Detroit'te toplanmışlardı. Öy kaplı hassas bir kalbe sahib olduGezi programında İngiliz ve Fran lk nümunesini insanlığa kazandır Din isbat etmez, telkin eder. Din le ki, otomobil deyince Detroit akr ğunu göstermez mi? sız âbidelerine çelenk koyma vne mıştır. Taşlan birbirine sürterek konusunda münskaşa, beyhudedir. la geliyordu ve bu şehir Amerikan Ford, fabrikasını kunıp piyasa rasimi de yer alrnıştır. Daveüiler ateşi bulan ceddimiz (babamız diotomobil sanayiinin merkezi ol ya otomobiller sevketmeye başla arasında bulunan İngiliz lejyon te emiyorum, belki bu s e ^ n c a keş Bugün dünyada yaşıyan iki buçuk milyardan ve oldumolası yaşamış muştu. Fakat, gerek otomobili da dıjh zaman yani kırkını geçtikten şekkülü genel sekreteri ve Çanak fi yapan, ilk analarımızdan biri bulunan milyarlarca insandan kaçı, ha mütekâmil bir şekle sokmak için gonra bile, okuyan. yazan ve her kalede savaşmıs eski muharib H.N. idi), atom bombası bulucusundan akıl ve muhakemelerile ince, uzun ueraşan Ford gibi mühendis ve j ş e yden önee, düşünen bir adamdı. Iyster bu mevzuda Temsil Bürosu daha az zeki sayılabilir mi? rrîakinistler, gerekse bu is üzerinde Onun, not defterine, bunu bula na yazdığı mektubda şöyle demekUzatmıyalım; bu aramalar ve fabrika kurmuş olanlar, ayaklarını madıgı zamanlar sigara oaketleri tedir: «Çanakkalede karşı karşıya bulmalar, insanı, tabiat içinde taköstekliyen bir mania ile karşılaj nin arkasına, hnttâ bir nartvizite savaşmıs milletlerin aynı kafile biati kullanmağa ve hayab roümmışlardı ki bu da meşhur cSel yazıp, sonra da bazan bir çekme halinde müsterek ölülerimizin mekün kılmağa alıp götürmüştür. Buden berab» idi. ceye, bazan bir kutuya. bazan da zarlannı birlikte ziyaret etmesi günkü müsbet ilim böyle doğmuş,George Selden adında bir Ameri eski bir elbisesinin cebine, hattâ dünyanın baska verinde vukua geltur; bugün de böyle olmakta dekaiı, 1879 da, benzinle işleyen bir j bir ayakkabınm içine sakladıSı not memiş müstesna hâdiselere misal vam etmektedir. Bacon'ın tabiate arabanm plânını çizmiş ve bunun j ] a n arasmda bir çok vecizeîere rast teşkil edecektir» hâkim olmak, tabiati tanımakla beratını almak için hükumete mü lıyoruz. îste bir kaçı: mümkündür.» şeklüıde ifade ettiği racaat etmişti Selden'in icadı sa«Yemek odasında siears içen a tstanbul Üniversitesi fakülteleri ana kural, söylemek istediğimiz dece kâğıd üzerindeydi, ortaya I d i m m h â l â I fikri açıklar. İlim, üniversitelerde, annesine ihtiyacı var nin yaz döneminde verdiği çikmış bir eser yoktu. Bunun için, enstitülerde, labortuarlarda, klinikmezunlar kendisine yıllarca berat verilmedi. yapılır. «Erkekler başlanna aelen felâtstanbul Ünivorsitesl lakültelerlnln lerde, kütübhanelerde... Fakat Selden, benzin motörünün veya muddl "oldufumı iddia ediyordu. i keti gayet soğukkanlılıkla karsı yaı döneml merun «ayısı tesblt erill. Camide, kilisede, havrada larlar: Kabahati kanlanna bulur rr.iftir. Edebiyat Fakültesinin muhtellf kahvede, kulübde, meydanda, soNihayet aneak altı sene sonra, Itcllarında mezunivet imtlhanına hak kakta, yahud siyasî bir parti du1895 te berat almaya muvaffak lar.» kıranan 571 taleheaen 69 u lmtahana rağında yapılmaz. Buralar, onun tParanm nasıl hareanması lâzım gîrmiş. 60 1 muviffak o'ırmi'tur. Fun. oldu. yeri değildir. O zamana kariar, Henry Ford geldiğini bilen bir kimse hiç bir lardan 21 1 erkek. 39 u kızdır. Hukuk FaVıi"» • i 7 sl erkek. i sl Gelelim, ikinci merak ve teces•• gibi, daha bir çok kimseler de ken < zaman düşkünler yurduna dü$ kız olmak üzere 9: tkttsad Fakültestn. süs istikametine... İnsan zekâsının di çahfmalarile motör veya bu . mez> , den 9 u erkek. 2 si kıı 11 öjrenci me. adım adım açtığı bilgiler ^emini ne motcrle işleyen arabalar meydana j «p a r a , iyj maksadlara sarfedil zun olmuştur, kadar genis.lerse genişlesin, daima getirmislerdi. Selden bunlann hep mezse türlü kötülüklerin anaa o25 ilkokul binasının tamiri • bilinenler» yanında uçsuz bucaksız si üzerinde hak idrlla ediyor ve JUr.» ihale edildi bir «bilinmiyenler» alanı kalacakbu isin berab kenrîisinde oldugun , # H w h a r e k e t i n tstanbul MilH ESİtim MüdiirlüJUne br. İnsan evlâdı, kendi devrine göd*n, baskalarının aynı şeyı yapahajlı 25 ilkokulun tamiri İhale edll. re bildiklerile yetinse ya!.. Hayır!.. ır varaklann. ileri sürüyordu. sebebdir), bir de m:stir. B'j okullar junlardır; miyet]e i v i b i r Kocatnustafapasa. Fatih. tkballye. Zekâ, cesaretli ve sergüzeştçi bir Ford, basındanberi bu berat da I h a k M s e b e b , Heybell. Emirgân, Çamlıca, Hasanpaşa. ok gibi (ok, türkçede zekâ demekvaına karşı çarpışmışta Bir çok «Insanın kendisini emniyette his Kadımehmed. Galibdede. YenikiSy, Sa. tir.) daima menzilini uzatarak en otomobil fabrikaln, işlerini yürürıyer. R. Kavağı, Kartal, Pendlk, Du karanlık, en tehlikeli bölgelere salsetmesi, ondaki ihtirası öldürür.» lamur. Barbaros. AmamrtVJv, Yeşll. tebilmek için, Seldenle anlaşıp o«Bütün deT.Jikler çaydanlığa köy, Samatya. Davudpnşa. Eyüb. Raml. dırmaktan kendini tutamaz. Berenun beratına roukabll para veya Hacıalipas», Maltepe v» Şayert* İlk. ket ki böyledir. Aksi takdirde inhak verdikleri zaman da, Ford cdibin kara!> derler.» okulları. * san, dünya üstünde beraber yaşa«Insanın felâketine dehası sebeb böyle bir anlaşmaya yanaşmadı. O, Tıb Fakültesi Dekanı bir haberi dığı ve son mukadderini bir gün otomobilini kendi mesai ve gayreti olur.» beraber idrak edeceği hayvanlardan tekzib ediyor ile meydana getirdiğini UeH luı'ft«Bütün dünya blr değirmendir.ı «Ölüm hayaün başlangıcıdır» yordu ki hakki da vairh ProfesSrlerln siyasetle uğrasmarmiarına farksız kalırdi: Onlar çibi içgüdütCan sıkıcı bir hâdise karşısında, dalr kammun tstanbul Onlveralteal se. lerinin dışma çıkamaz, onlar gibi Henry Ford 1899 da Brfyon ^trnatosunda görüçülmekte olduğu. Tıb öğrettiği ketinden istifa erti ve James Cou ıkabahat kimde?> diye arayaçağı Fakültesi profesörlerinden Naşld. Erezln yaradılışın kendilerine şeyleri asırlar boyunca tekrarlamazen, Dodge kardeşler ve dah»baş mıxa çarpsini aramaiıyız.» durumunun da gözden geçirlld'.ğt ha. ğa mahkum olurdu. Yaratma, me»ka ortaklarla beraber Ford motör j «Insanuı bir oaşkasma yapabl berlerl üzerlne Tıb Fakültesi Dekanı şirketini kurdu. 1907 d< de ortak leceği en büyük iyilik onun sırbn PTofeıör thsan Şükrü Aksel demlstir ki: cuda yeni şeyler katma. insana has« Bu glbl mevıuların senatoda tır ve bu, zekj dediğimiz arayıcı, var lannın bütün hisselerinı alarak sir dan geçinmeyi bırakmakür.» mevzuu bahsolması içln evvel* fakül. kpe tamamile kendisi aahib oldu. ı ü k ed« telerin profesörler kunılunda gBrüsül. olanla yetinmiyen kudret sayesüıde € M e k t e W e r hayatjl öncü Aynı sene modellerinl imal ede c e k | e n n . bM^m mesl Uzımdır. Tıb Fakültesi profesST. olmaktadır. p e 5 İ n e i a k l h o l 9 . ler kunılunda henüz böyle blr mevru İnsandaki bu cür'etli istidad. inu, bîinek için Selden ın berabnı takonusulmamıstır.» belH hiç bir zaman sarah^tle bilemyan ve ona kazanclanndan hisse Ford, şöhret ve servete vardıgı 20 gene mühendisimiz Avustnrya miyeceği kudretlere çekip sü;ükler. v«enler de hep bir ohıp ortaya büvülc b i r V r T koydukr" ve"sel ! «Üal«<fc. eski hayatın. ve bilhassa İşte bu sarih bilinemiyeceklerin dive ttalyada tetkikler yapacak Teknik tJniversltenln bu senekl me. yarı «din» dir. Kudretlerin kudden'in beratını satın aldılar. Böy çocuklugunu hiç unutmamısb. Ha zunlarından 20 kisillk bir grup. Avus. lece, bütün diğer otomobil fabri bra defterlerine o gün olup biten turya v» ttalyada bazı flrmaların davetl reti, türlü isimlerle ifade edilmiş leri yazarken, sık nk çocukluğuna üzerta# bu memleketlerdekl muhtellf kaian artık Selden berab davasından kurtulmuşlardı. Fakat Ford, döner, o günleri tekrar tekrar ya sanayl teslslerlnl görmege gldecektlr. Heyet. yarın «Adana» vapurile N». ?ene onlardan ayn kalnus, bu se dederdi. Bunlardan birinde eski fer de Selden'in beratuu satın a bir hâbrasmı su aekild* tesbit t poliye hareket edecektir. C.H.P. Beyoğlu ilçesinde diyor: lanlarla mücadeleye gtrişmişti. dünkü tören cHiç unutmam: Bir gün mekteb Ford, davasında hakh olduğuna C.H.P. Beyoglu tlçesi genclik kolu. inanmışü ve bunda nıhsyet mu den eve geliyordum. Kom^ulanrruz nun tertlbledlğl hitabet kursumın so. vaffak olacağma da emin bulunu dan Albert Hutchings'e rastladım. na ermesl dolayıstle dün llçe rnerke. pasaport. vize muameleniz lamamlanır vapur ve uçak biletleriniî yordu. Nihayet, yıllardanberi sürüp Gözüm, göğsündeki altm köstekli zinde bir tören yapılmıstır. giden ve Amerikan otomobil sana saate gitti Güzel bir saate benziayağinıza getirilir. Bunun için Türk Cksprese gitmek istediğiniz yilni köstekliyen ihtilâf, mahkeme yordu. Görmek istedim. GüldiJ: yerleri ve vasıtalan telclonla bildirmeniz kâfidir. ^KÜÇÜKHABERLERj yolu üe halledüdi. 1911 de temyiz «Saat güzeldir ama,» dedi. 1. Denizcilik Bonkasi vapurları dış seferleri şu karan verdi: «Ne yazık ki bozuk, lşlemiyor.» * B. M. M. Baskanı Reflk Koral. Selden berab iki tekerlekU bir «Bir bakayun» dedim ve açıp tan dün sehrimlze gelmistlr. 2. Devlet Hava Yolları i; ve dış seferleri * VAKIFLAR • Idaresi tarafmdan araba (motosiklet) için verilmişti. neden işlemediğini arastardım. Kom Büyük Çekmecede açllmış bulunan fa. 3. Bütün ecnebi Uçak Şirketleri seferleri Berat, bu şekilde bir araba için şum beni hayretle süzüyordu. İçin klr Ukokul çpcuklarına ald karnpın bl. muteber olmakla beraber, dört te den: «Şimdi de saatçiliğe mi baş rincl devreal sona ermiştlr. 200 mev. için yerleriniz ayrılır. Biletleriniz temin edilir. Türk Ekspres kerlekli arabalan şüraulü dahilin» lad'.n?» dediği muhakkakta. cudlu ikincl devre 2 ağustosta acıla. servisi seyahatın bu gibi Uzüntülerini yok eder. caktır. alamazdı. «Fakat saatin bozukluğu ufak bir * ÇARŞIKAPI . Beyaııd yolu ta. TÜRK EKSPRES HAVAC/UK VE TURİZM A. O.. GALATASARAY mlratı İS . 20 ağustos aratında Eona Amerikanın daha ba;ka sehirlerin müştü. Saati. aldım, düşen çiviye erecektlr. de yeni yeni otomobil fabrikalan benzer bir çivi bulup taktım. Tıkır kuruldu ve böylece geniş bir oto tıkır işlemeye başladı. Götürüp sa ı Temmuz 28 Zilkade 17 mobil ve motör sanayii başladı. hibine verdim. Ondan sonra bütün *** komsular bozuk saatlerini bana Daha yirml dokuz yaşında Iken, getirdiler. Civarda saat tamircisi i ! < 6 olarak tanınmışbm.» o (*) Bu yaa serisinto. Türkiyede 4 52 12.20 16.17] 930 21.221 247 vGELECEK YAZI: Fordun kaneşri hakkı yalnız gazetemizs aid9.22J 4.50 8.47 12.00 1 51 7.17 ; E. dınlara açık mektubu. dir. 3 (»J =haberleri mücadelesi Çanakkaleye yapılacak büyük gezi yettı Din, İlim ve Siyaset Yazan: HASAN ÂLİ YÜCEL T Tekıüsyenlerin yedek subaylığı hakkında AYRICA: DİSER TALİHLİLERE 290 ALTIN VERECEKTIR JA6USTO5AKŞAMINA KADAR LİRALIK BİR HESAP AÇTIRINIZL BİR TELEFONLA anat enstitüsü meznna bir elektrik motör teknisyeni başçavuştan almektubda göyle deniliyor: «Evvelkl hafta lçerlainde B. M. M. nln her nt olursa olsun, daima idart t kabul ettigi sanat mekteblert mczun. larına yedek subaylık hakkını tanıyajı denlerle idart edüenler, iki ayn kanunu coktanberl beklemekteydik. Bu zümre teşkil etmislerdlr. Hiç bir kanun, memleketim'.zln teknik bakım. zaman ikincisi, blrind zümreden daa ytiselmesi lçln hayırlı bir adım. bu tam olarak memmın olmamıstır v« mcaleğin blraz daha caziblesmeslne böyük btr yardım oldu. Fakat bu ka. olamaz. nunun blr maddesl, bugüne kadar or. İlim, düşündürur; din, inandınr; duya katılan sanat mektebl mezuna tetkikattan sonra bulundukları din lere girmişlerdir? Din meselelerin siyaset, yapünr. Fakat her üçünün sanatkârları bu haktan mahrum bırak. de münakaşalar, daima mücadele bu ayrılış halindeki manzarası, an maktadır. Şlmdlye kadar bu zOmre «a. nat mekteblertnde M.S.B. hesabına leri doğurmustur. Hiç bir samimf cak son asırlarda, esash bir if bö okudugu lçln ordu malı olarak asker. lümile, o da söyle böyle meydana Uklerinl temamlsm&k mecburlyetlnde dindar, soğukkanlıhkla kendi itikad sisteminin tenkidine tahammül gelebilmistir. Daha eskilere gitti olduklarından S . 10 senellk hlzmetlerl edemez. Din «uhrevl» bir müessese ğimiz zaman, duşünme, inanma ve yardır. yapma kudretlerinin bir arada ve dir. Bu nnıf ordu lcerlalnde uzun müd. Üçüncfl safha, siyasettir. Toplu bir elde olduğunu görürüz. Sihir det kalacagı için o lamanfc sartlar al. halde yaşıyan, türlü boyda ve tür bazlık, kâhinlik ve kabüe reisliği, tında kendilerine erbaşhk payesl veriU Ostçvj. rütbeleTİle maaf lü soydaki insan dünyevl hayatın çok yerde ve çok devirde bir şahsın mlı v« Çv». ağlanrr.ıstır. da idare edilmesi ihtiyacı, «siyaset» elinde toplanan kudreüerdi. Mı alabllmeleri ı tahsan 1946 . 1947 sene. Meaelt ben dediğimiz nizamı ortaya çıkarmış sırdaki fiavurdar, hem imparator, «lnd» İzmlr Sanat Enstitüsünde M. S. hem bilgin, hem tann idiler. İlim, B. hesabına 10 senellk blr tahsil so. tır. Siyaset, hayatın. hareket halinde ki her cephesini içine alır. Basit bir rahiblere mahsustu ve hepsi Fra nunda mezun oldum. Üstçvs . daha son. r» Bsçvs. olarak lçerislnde blr topluluk olan «klan» ın, çok ka vunun elinde idi. Ortaçağda papa, meslek kurslarınaordu lgtlrak ederek ka; da tec. rışık bir siyasî bütün olan en bü ordulan olan bir devletin başı idi. rübell blr sanatkâr olarak 6 seneden. yük devletlerden esas manivelâ iti Şövalye, Tanrının ve şerefin mü beri ordu saflannda çaJısıyorum. barile farkı yoktur. Çünkü her iki messili idi. Bizim Osmanlı padişahZaman zaman blr llse mezunu ile ara. si de insanı insanla münasebetinde lan, Yavuz Sultan Selimden sal dakl blr senellk tahsil farkının bir çck en çok mesud edici ve rahat ettirici tanabn kaldırılmasına kadar hem kurslarm v* uzun seneier hizmet ve tec. bir düzene kavuşturma amacını gü Müslümanların halifesi, hem Türk rübelere ragmen kapalılmasın» Imkân vermlyen kanunların bir gün gelip derler. İdare ve hükumet »ekiller lerin hükümdarı idiler. Bugün İn tashih edlleceil düsüncesl ve ümidi blze giltere Kralı, din! ve dünyevl baş teselll verlyordu. Son çıkan kanunla br ama, bu başlık fi'll kıymeti ol eskifinden daha fazla bir hayal suku. mıyan nazari birer vasıftan iba tuna uğradık. rettir. Bu kanunla halen askerlik hlzmetle. rlnl J a edcn sanat okulu mezunu olan Be?erin bu i} bölümüne eımek erler bll* yedek subay placakları gibl için oluk oluk kanlan akmıstır. Di hlnnetlertnl tamamlayanlar da bu hak. tan Istifade edeceklerdlr. Ne ni dünya işlerinden, dünya lsleri blzler bu haktan ve kanvmdan yazık H Istifade ni dinden ayırma, uzun asırlar sür edemiyeceSiz. müs bir mücadelenin neb'cesidir. Kıdemlerlmlı gozonünde tutularak Değil dinler, hattâ aynı dlnin türlü baremlerünlz karşılıgı askerl memur mezhebleri, mensublanna muhalif (subay değll) nasbedilmemizln hlç bir lerini yere «ermek için en çetin ılyanı olmıyacaktır. jdar! bakımdan mütale* edilecek olursa halen er olan kavgalan yaptırmıştır. İki büyük blr sanatkânn Sb. olmaaı veya askerl Türk hakaru Yavuz ile Şah İsmail; malreme v» araçlar hakkında tecrübe. Türk ve Acem tahbnda, SünnCik lcri blzden ne de olsa ekslk bulunan ve Şitliğin ba»ı olarak oturdular. »ivU lanatkârlann yarın başımıza ürt n âmlr olarak gelmelerlnin ne dereea Elizabeth n., Kanuntye aleyhinde doğru oldutunu takdlrden âciı kaldık. ittifak teklif ederken İspanya Kra Son kanunu büyük hasTetla bekliyor. lını puta tapan bir dinsiz olarak duk. Bundan faydalanan meslekdasla, takdim ediyordu. Nitekim Timür rnnıı namına gen» d» memnun olduk. Bu hakkımıtın tahakkuku için dllegl. lenk, Beyazidi hemen hemen aynı mlzi desteklemenlıl rlea ederiz. derece kötü vasıflarla İngiltere Okuyucum, aanat okullaruıda •• Kralı Henry'ye Unıtmsğa çalı?ensHtüIerinde MİİM Savunraa Bamıstı. Bir nevi Protestan hıristiyan olan Elizabeth, Müslüman Kanuntyi kanlığı hesabına okuyup da orduKatolik düsmanı karsısında; Müslü da çavu| ve listçavuı rütbesl 0* man Timür, hıristiyan Henry'yi, vazife gorenlerin yeni kanunla yeMüslüman düşmam karşısında ken dek nıbay olmak hakkından mahdilerine daha yakın görmüslerdL rum edilmeleri üzerine askerî tneBu misaller, siyasetin dinden us mur Basbedilmelerini Istiyor. Sanat eknllan ve enstittilert metün tutulmus olduğunu gösterir. Son günlerin olaylannı parti dışı znnn olan ve orduda meebnrt aı» bir tarafsız gözcü olarak dikkatle kerllk hlznıetlerlni er olarak yaseyrederken ilim, din ve siyasetin, panlar dahl yedek gnbay olmak bu üç mühim cemiyet müessesesi hakkını kazandıklan halde kanun nin bizde birbirlerile olan münase daha evvel orduya Intisab etmlş betlerini düşünmekten kendimi ala olan teknisyen ernaslan, herhangl madım. Bizde ne zaman bir hürri, hir mülâhaza ile, bn haktan mahiret tecrübesine girişilirse oraya bu rom etmişrJr. Bu husosta hemen her gün bir kaç mektnb almaktaraya smmls, başlıca vasfı gerilik oyım. Bn tpbllerin hakh dileklerlnln "an bir kısım poliükacılar, cemiyeMilH Savunma Bakanlığınca nazan en mühim kıymeti olan dini dikkate alınarak Büyük Mlllet Mee bayrak olarak kullanmak isterler. lisinin kasım toplantısında bir ek Ali ve Muaviye ihtilâfında smkla kanun çıkanlması eşltlik ve moral a asılan Kur'an, bu cins politika bakınundan çok dogrn ve hakh omadrabazlarının elinde uhrevl ve lur. riedanî hüviyetinden çıkarılmağa, günlük politika hareketlerinin alttan kışkırtıcı bir vasıtası haline getirilmeğe çahşılır. Bu, doğrudan Arkosı Sa. 5, Sü. 5 t« Bir açıklanu Emnlyet Müdflrlügu irtlhbaratındın aldıgımız malumata lstlnaden, 12471 plaka numarn.li takslde bazı fahıtlann esrar lçerken yakalandıklannı yazmıı. tık. All Rızg Baykal lnuasile aldıgımız blr BifktuM», sahlbl bulunduğu 12371 pllkalı taksnln halen tamlrdt oldufu bUdlrtlmektedlr. TELEFON 43194 Galatasaray Spor Kultibü idare heyeti reisliğinden: Kulübümürün kurucuıu merhum AM Saml Yen'.n vefatının yıldönümü olan 29 temmuz 1953 çarsamba günü saat 16 da muhterem aıamızın Ferlköy mezar. lıjında yapılacak olan mersslmd» bu. lurmalannı rlca ederiı. CUNHURİYET Nüshası 15 kuruştur Abone «eraiti TürkJye Harle Llra Kr Llra Kr Senellk 42.00 81.00 Altı aylık 22.50 43.50 0 ; aylık 12.00 24.00 450 Blr aylık 900 1 1 i DİKRAT S E Y A H A T S E R V i S i N D E O N D E R ^ T Ü R K du Paulette Grindorşe'u O>mb..n sokağındaki otele götüidüSü raman, arabasını, izini be'li e'.diomek için, Fouquet's'nin karjısınıla bırakıyordu. Belki de ATartins, şoförün ağzını aramıs olabiiirdi. Ama, tahmin ebniyordu; kamı her halde, ta basmdanberi omm peşini kollamıs olacakb, yahud da iyi bir yerden malumat almıştı. Kahvehaneye girdl, içerinin *ıcağına ve gürültüsüne karışh. Bir garson, sırtından pardesiiiünii a)dı, sapkasını aldı. Phılippe, gsyri ihtiyarî, aynaya bakb saçlannı düzelttl Pauletto hakh İdi; Phüippe'in sırf kendisine has oir '»ıyjniji vardı; bazı cür'etkârhklar ja gö^'eriyor, başanlı netlceler ahycrdu Meselft o gün, kruvaza hir iaciveıd kortüm giymif, açık sarı, adeta limon laruı bir kıravat bağlamıstı 13leri gayet bakımlıydı. cildi LPvazdı kırp'k bıvklan dislet ni' beyazlığını meydana çıkanyordu. Bara gelinceye kadar oç dört l>ı şiyi selâmlamısb; halindâ bir dalgvnlık vardı, fakat bu, ııhnirnn meşguliyetinden değildi, tabıî hali buydu. Nasılsın? Baıman, selâm verdi: Bonjour mösyö Philipne! Bann etrafında altı yedi ki^i idiler. Birbirlerini pek tanımıyorlar, fakat senli benli konuşuyoTlar, mutad lâtifeleri tekrarlıyorlar [ EKSPRES dı: Daha hapse girmedin miî Niçin girecekmişim? Bu hafta içinde tevkif edilen bankerlerin sayısı dördü buldu da.. Philippe mukabele erti: İflâs eden film prodiiktörlcrinin sayısı da besi buldu, hudııd dışan kaçanlar da caba. Bütün bunlan, gülerek, kokteyler ısmarlayarak konuş'i/orlardı. Philippe alnında biriken terler: sildi. İçerisi sıcaktı, ates basıyordu. Hâlâ Martine'i, omm, otomobili sürüp birdenbire gıdisinı düşünüyordu. Arkadaşlarına: Şimdi geliyorum, dedi. Yer alb katına indi. Telefcncu lar. vestiyer kadmlar, lavabocj kadınlar onu tanıyorlaıdı. Bana Turbigo 37 21 i buluu. Telefonu beklerken bir sigara yakb, tekrar a>Tiaya baktı, ra*alara gömülmüj bir adam fiibi içini çekti. Turbigo. mösyö Phılipp». Allo!. Siz misiniz. arıne' ı\llo! Bu akşam yemeğe bizım eve RIHI misiniz diye sormak için telef.n j ettim... Ne dediniz?. Hayır 7ah ' met ebneyin. giyinmeğe nacet ytk.. Zannetmem .. Yalnız olarağız .. Pekâlâ!. Size Felix'le arabavı îönderiyorum... Birazdan tjörüşürüz .. Gazetemlze gonderilen evrak rc nesredllsin edllmesln ladt olunmu, tlânlardan mesullyet kabul edltoeı. «t l >1HURİ\ET» fa Tefrikası: *azan: GEOKGES SlMENON Çeviren: HAMDİ V A R O G L Ü Evet. rahimden! Charlotte, başka bir söz ilâve etmiyordu, fakat şöyle düşunü/or lu: Ben hayatımda iki d^fa, hem de kazara. erkek yüzü ı^ördüğüm halde, rahim hastası oidurtı, gslgelelim, başkalan... Françoise, geleli daha yarım saat oLmamıstı ki bu iki ihtiyar Ladın arasında boğiîlm&Şa başladı. Annesini bir kenara çekti, sorrJu: Ev işlerini nasl paylaş yorsunuz? Nasıl mı paylaşıyor'rjdı? Nssıl olacak! Madam Brun, hep yeni ye> rü simalar görmek istenıediği için. kapıcının kTrısı kaba işleri söımeâ;e geüyorrlu. Üst *.arafı arnk ır»aj dam Brun'e kalmıştı, çimdi " çoğu îaman Chaıl^ttea o hizmtt grtrüI •/ordu İşte bövle pîyİMşıycııarrı' 1 Chsrlotte bundan rlı'jyı hp.nımına hiç de minnettar Pörüıi'rt'iyor du Biükip hic ;ekinmeden, sızLnıyor, söyleniyordu: Ben ölürsem kimblür n# sevinecekîinizl Fazla ^e'iyıjrunı, deği! La Rochelle'de. Parısın nıce >»gmuru yerine şakırtııı yağmu> lar yağıyor, şehrin her larafırıdarı denizın haşırtısı işitiliyardu. Madam Brun'ün kızı Fıançri'e, tepeden brnağa ipeklıler giymış kokular sürünmüş, kürklere bürünmüş olduğu naMe, riamdaD düjercesine çıkaapır^ijtı Bir ?ene denberi gözükmediği halde, daha gelir gelmez: Yarm trene atlayıp Dıeppe'e gitmem lâzım, d?mışli. Çünkü Lon^rada JeanTa b'jl 'Facaö ra Annesine bakmış. sövlediği söze kendisi He inr.am.ıdan: Sen hiç de^finıeraişsin, de»işti. Sonra, bıHuarın bir köşesinde etiıran Chariotte'a dnndü: Nen var Chalotıe' d;?e scrdu Hssta mısın? Charlotte aksi atsı c.evab <<?rdi: Her zamankinden daba \,eıerim! Gene mi karnınrîaa rcrur •rarî. mi? Nasıl oldu da beni hâlâ zehirljmediniz, şaşıyoram! Françoise, çaresız, ertesi güne kadar kalacaktı. Bu. «ent.le bir defa olan bir seydi, araa gene de ne yppscağını, nereUe oiı'ra^;ığlnj bilemiyordu. Philipps'in Cambor sokağında yaptığı gibi, hpmsr. bemen aynı dakikada, o da pencereye doğru yürüdü, »eHcli.ri araladı, bitişik evin ışık'annı KÖrdü. Donadieuler ne âierr.de? Annesi, bir nüKte yapmak ar^usunu yenemedi: Seyrekleşiyorlar, dedi. Madam Brun hâlâ canlı ve neseli idi. Hattâ süslü idi, boynunun kınşıklarmı hâlâ enü bir hareli ipek kordelâ ile gizliyordıı. La Rocheile'de, \Tarth;'la kocasından başka kimse vok, ttkmil evi onlar işgal ediyor'lar. Madam Donadieu bir aıa!;k bahçedeki pavyonda otur.lu. ama zannederim. rahatsızhk verdiğini kendisine anlatülar. Şimrli Pariste oturuyor. Martine bana söylediyU. Sen Martinei gürdiin nüî Aynı modistrcdo (jiyiıv.yoıuz Razan gala auarelsrıide de rastlaştığımız oluyor. $ah,iıi3 bir KS"lın oldu. çok da 4<\iv\ ^iyımyor Françoise tekrar pğil^i, yaln:z zemin katı penceıe'en sylm.ık olan eve bir daha baktı. Marthe"ın canı sıkılıyor mu? Hayır! Geleni gideni çck. Ne zaman La Rochelle'e bir knferansçı gelse, rbir akşam ıiyaf"ti tertib eder. Geç»n hnfta, biı Fransız mareşalını sofrasında f.ğırladı. Peki, Michel? Hep Cote d'Azur'da. Neresinde olduğunu pek jyi llmiyorum. ICansı bırakıp gittikien «or.ra La Rochelle'e üç defa bile ayak basmadı. Eva'dan haber var ;m? Yok. Odanın öbür ucan.ian bir srs, cırlak ve aksi bir ses gelii. Bunlardan size nç ku2um? Bu, Charlotte'an sesiydL Henımı ile kendi arssında mevtud ufak tefek aırlann, hütün gıinlerini işgal eden ufak teteic ijlerin açığa vurulmasım kıskan.yordu. Onları bu tufeylî kadınla paylagmak istemiyordu. Martine neler anıabyor? Konujuyor musunuz? Pek seyrek! Philippen,e aıalan iyi değil galiba. Sarih biı şey bilmiyorum, ama buzıa yemese evlerine giden ahbab'ar far, aralarırun iyi olmadığını bana söyiediler... Charlotte. gitgide daha ak;il<^mıs, hastahğının vsndısine her türlü hakları verdiji.ie etnin, oturduğu yerden gene lâfa karı;ıp homur homur aöylenm'^ti: Artık sussanız iyi clacak, ben öyle istiyorum! *** Philippe. taksi şoMrünc, evvelâ: ChampsElysees'ye çei, demişti. Kansının yüzünü, otDmobi'inin camının arkasında .loşlukta, belli belirsiz seçebilmişü. Onun Syle birdenbire arabayı sürdp gitrneSjne hiç akıl erdirernsmi^fı. Maıt'ne'in azizlik eden '•ir Vive a:'bi, yüzünde müstehzi bir tebessum zoı müştü; ama be^ı de ona öyle gelmişti. Chsmps Elvsees bir nehre. f!aha doğrusu bir kanala benziyordu; taksüer, bu kanalda ağtr ağır üerliyorlar, yol ağızlaiıra gelJikçe duraklıyorlardı. Şoför, nerede durmaa icabettiğini lormaK için dönüp arkasına bakb. Beni Fouquet3'ds indirin, Philippe oraya her gün, hemen hemen aynı saatt* geUyordiL Zaten araban da orada i'li; soiörü Fellx onu görünce, «aygı ilt ilerledi, emir almaga geldl Bekle beni! Kapıa, PhilippeTn bası nstOne, koskocaman bir kırrrun |Rms*ye açmısta. Philippe bir »taç aJım attıktan sonra geri Höndü, Felix'e sordu: Madamı görmtdin mi? San» ">ir şey sormadı nu? Kimseyi ?önnedi'n. Bir seyler öğreameğe çakgıyot Bizim apartımanı bulun Lana. Telefon numarasını «öylemesint lüzum yoktu, garson çocuk biliyordu. Allo!. Kimsiniz? Rose, sen misin? Benim, Philippe.. Madam eve döndü mü?. Hayır. rahatsıt ebne... Yalnız, haber ver kendisint. madam Donadieu bu akşam yemeğe bizde... Evet .. Ben bir saate kadar geleceğim .. Acaba iyi mi etmişti? Vena mı etmişti? Bilinmezdi ki.. Her ne clursa olsun, bu sayede ilk çarpijjmayı önlemiş oluyordu. Martine, annesinin yanında bir jey yapamazdı. Tekrar yukarı çıktığı zaman Albert Grindorge barda idi. Oraya o da hemen her gün geliyordu. Vhilippe'le o. artık birbir'erine söyliyecek bir »eyleri olmıyan eski dostlar gibi el sıkıştılar. Ne var ne yok? İyilik! Philippe. bara abandı. konuımak zorunda kalmamdk için bir akşam gazetesine göz »ezdinneğ» koyuldu. Şoförü, madanı Donadieu'nün oturduğu Vosges ıneydanına yollamağı unutrmMu. Kanu bir çeyrek saat «onra hat:r'»dı Felix'e bir garsonla habsr yolla'dı. Telefon kulübesinden çıktı. oraAlbert Grindorge: da durdu, bir müddet yere bakn, (Arkarn oir ilham bekledi..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle