Katalog

Zti I • •• • CUMHURÎYET X Oğretmen ve Oğrenci Köşesi •• •• j 4 Muhtariyete Katil Don Juan tiyahat •m • RESİMLİ ROMA f 2 1 T u u : T. OORDZAm Çertran: MAZHAS KUNT I Ziraat: 5 Arılara dair Yazan: Süreyya Ozek Ansdoluda Nasreddin Hocamn hikâyeleri meşhurdur. O asır için fcıymet ifade eden sözlerinin bugün için de kuvveüni kaybetmediği iddiası mübalâğalı sayılamaz. Hocarua arılar üzerine söyiedikleri de mühimdir. Arı diyip de geçmiyelim. Anadoluda ancılık tnrih kadar eskidir. Bir Alman profesörü, (Boğatköy) de meydana çıkarılan Eti kitabelerinden baalarımn arılardan bâhis olduğunu bildirmiştir. Bu zatın tercümelerine nazaran Etiler vaktile çok an yetiştirdiklerinden olacak ki kovan hırsızl;ğına karşı cezaî hükümler koymuşlardır. O devirde arıların hayatına dair belki bilgi de vardı. (Boğazköy) harabelerinde yapılacak daha gümullü hafriyat bize ihtiraal bunu da bildirecektir. Hocanın yajadığı devirde arılar üzerine geniş malumat olduğunu tahmin etmiyorum. Maahaıa, Hoca, her söylediğini zemin ve zamanın icablarına göre çok güzel düzenlediğinden arılann hayatına, bal ve balmumu üzerine söyiedikleri çok dikkate şayandır. Arılar cemiyet halinde yaşıyan ve sineğe benziyen hajerattır. Çiçeklerin en güzelini, en kokulusunu ieçmekte yüksek kabüiyet gösterirler. Tarlalarda tırhl, yonca, bakliyat ve yabani otlar ve ağaclar çiçek »Çtığı mevsimde bağ ve bahçelerde milyonlarcası çiçekler üzerinde uçuşur ve çiçeklerin için« girip çıkarken fırça gibi tüylü olan vücudü tozlanır. Hoca, ju hâdiseye dikkat etmiş: Bir sene Akşehir civarında çok şiddetli kış. oimus. Soğuktan an kovanları içindeki arılar telef olmuşlar. O tene kovansız kalan haik, ertesi sene haricden an getirtmeğe mecbur kalmışlar. Fakat jeftali, erik, rerdali, elma ağaclan çok meyva verdiklerinden ahali, arıdan ziyanlarını aldıklan fazla me\Ti ile telâfi etmişler. Hoca der ki: Arıya kendini sokturmamak için başından tutmahdır. Güller üzerinde yaşıyan (bitler) vücudîerinden şurub gibi tatlı bir STI damlası çıkanr ve bunu kanncalar yalamak için güller üzerinde koşujurlar. Bunu* gibi arılar da karınlarında yaptıklan bah vücudlerinin halkalan arssından ifraz ederken karıncalara yaiatmadan kovanlarındaki alü köşeli hücrelerden müteşekkil peteklerinin içine doldururlar. Nebstlar üzerinde dolaşırken yer yer nebatat üzerinde toplanmıj olan balmumu pullannı ağızlariîe toplayıp kovanlarında gömeç yapmakta kullanırlar. Şu halde anmn birisi bal ve diğeri balmumu olmak flzere iki türlü hasilâh vardır. Arı kovanında adedi yüz bin ile iki yüz bin arasında değişen efrad vardır. Cemiyet halinde yaşadıklarından aralarmda pek güzel is bölümü yaparlar. Bir kovanda kraliçe, erkek. »mele isminde ve birbirinden haricf »ekillerile tefriV olunan üç şekilde «n rsrdır. Kraliçe. yumurtlamak ve kovanın istikbalini temin vazifesile mükelleftir. Kovanda bulunan bir rürü erkekten yalnız birisile kovanda hayattnda bir defa çiftlesir. Ameleler bal ve balmumu ve kovanın müdafea islerile me$gul olurlar. İ$siz olan erkekler de kovanın bütün temizlik. havalandırma. tşlerinl üzerlerine almışlardır. Baş parmak gibi uzunca balmumundan bir köjk kralicenin »arayıdır. Alh köseli büyflkçe odacıku erkekler otururlar. nihayet, küçük hücreler amelelere mahsushır. Anlar ballannı bu odalara doldururlar. Kısm ortalıkta ciçek kalmadığı mevsimde (karınca aftustosi böceği hikâyesinden hissestaj almı» görftnen yüz binlerce an bu bah yiyerek kışı refah içinde tfeçirirler. Insanlar da bu mdanın fazUsını cebren hayvaniarın elierinden alırlar. Anlarta hayatım ineelemek bix insanlar İçin çok faydahdır. f f Zeyneb Kâmiİ hastanesinde senede 3000 çocuk do|uyor Zeyneb Kâmil (hanımefendiyi) b Inuyen, bu hayır »ahıbı Türk kadıııının Istanbulda ismini işitmiyen yok gibidir. Aduu Lajıyan Üsküdar doğum hastanesi. onu her zaman rahmeüe anmağa ve ruhunu tazize vesile teşkil eden bir abidedir. Her gün en az on anner.n bazan tek, bazan çift olarak dimyaya get ıdiği yavrulanna burada ihtirr.smla bakılmaktadır120 yataklı müessestye bu sene yeni ve büyük bir paviyon ılâve edilecektir. Paviyonun inşisı işinin ihale edildiğini bana haber veren İstanbul Sağlık Müdürü Abdurr^him Bavraktardan, müessesenin başında ıken emekliye ayrılan ve halk tarafından çok sevılen Dr. Ejub Sabrinin yenne geçen doktorun onun boşluğunu doldurup dol darmadığuu sordum Bayraktar, yeni başhekimin Üniversıte doçent İerinden Fahri AUbey olduğunu söyledi ve bu genc doktoran hastanede yaptığı yenilıkleri mahallinde görmekliğimi tavsıye etti. Dedi ki: t Bu genc doktor hastaneye Profesör Tevfik Remzi Kazancigilin ta\rsiyesile tayin olunmuştur. H^stanenın içı tamamile yağh boya ile boyanmış ve restore «ülmiştır. Hemen ber odaya lâvabolar konmuştur. Her taraf tertemizdır Has taların yanıbaşmda ufak radyolar vardır. Bu radyolar diğerlerini «ahatsız etmeksizin hafifçe çalmaktadır. Odalara öyle bir alet konmu$tur ki, bir hasta, hastabakıcı Şehirdeıt Röportajlar Şu mütevazi köşeden üniversite i hali, canlı konu$man gdzOmfln 8deki tayin meslekdaşlarıma söyle : nüne geldi. Mesleğimizin bu eski ediklerim birer birer çıkmağa baş • mektarı, öğretmenliğinde, toplantıladı. Muh^riyet kanununa yeni ' larda kürsüde, mekteb ve maarif başarıU konulan hükümierin fi'lî bir ifadesi müdürlüğü vazifelerinde olacak mı? Onu hâdiseler göste ı bir öğretici, iyi bir terbiyeci, herecektir. Eğer bu kanunu, o kanu yecanlı bir hatib, milletini ve mem nu hazırhyanlar gibi anlamış olsa leketini candan teven bir vatanperlardı ne böyle bir hükme mevzu verdi. Para ile, pulla alâkası ololacaklardı; ne de kendi öğretim mıyan bir idealistti. Erzurumun bu üyeleri içinde diğer arkadaşlarmm temiz evlâdı, her gittiği yerde kencanmı sıkacak harekette bulunanlar dini »evdirmesini, laydırmasını bilortaya çıkacaktı. Halbuki yeni ır.ad mifl, üstüne ve altına emniyet teldeyi (Millî Eğitim Bakanı söylü kin etmi? bir insandı. Onun için iki vatanı vt mesleği. yor> üniversite istemis! Neye iste amaç vardı, miş? Elinde bir müeyyide olsun di Millî Mücadeleyc bu duygu ile kaye... Yok mu irniş? Ordinaryüs tılmıjU. Bütün ömrünü okumağa profesör Gökaya İsUnbul C.HJP. İl ve okutmağa bu duygu ile vermi^ti. Vstan toprakları içindeki aziz Başkanlığı ile profesörlükten birivücudüne Tanrının rahmeti yağstn. ni tercih etmesini tebliğ eden baska bir üniversite mi idi? Bu teklifi Prof. tsmet ADtan mevcud muhtariyet kanunundan baş ka bir kanuna dayanarak mı yap Mesleğimizin genc yaşta kaybetmıslardı? Bunları haürlayınca in tiği bu kıyrnetli arkadaşımızın vasan «Muthikâti denre* şaşkınlık kitsiz ölümü de bizi ağlattı. İktisad kahkahaları göndermekten kendini Fakültesi ve Yüksek Ticaret Okulu onsuz kalrr.ökla büyük bir kayba alamıyor. Elli gün müddetle yukanda mak. faraza hem tarih, lmra tiİki şey ve iki kişi daha var ki, uğramiîtır. Profesör Alkan, durmatkralarddki son günlerde onlar hafızamı gı dan çalışan, eser veren, talebesile gorduğunüz ftkild» hergün bir yatroya müteallik dıklamakta birbirlerile yarıça gir uğraşan bir meslekdaşımızdı. Asfıkra neşredecegiz. Tanınınış im yanlıjları bulmak, bu suretle müdiler. Biri profesörlüğü esnasmda lan Tufanla beraber neşrettikleri zalar tarafından yazılacak o!an sabaka neticesi tertib edilrcek ayın bir ka; gününde istanbul, bir İktisad ve Ticaret Ansiklopedisi, bu bu nkraltr on ayn mevzua kur'aya iki şans üe iştirak etmek kaç gününde Ankara Üniversitesin emeklerin en guzel bir d*lüidir. taalluk edecektir. Yani tdebi kabildir. Ancak bu takdirde her deki öğrencilerini ilminden muste Şimdiye kadar çıkmıs olan 8 cild, yat. tiyatro, musiki, tarih, Uim bahse müteallik 5 fıkrayı ve 5 fid ettiği gibi ayrıca C.H.P. nin B. artık onun bir yadigin olacaktır. ve fen. üb, ziraat, spor mev kuponu ayn birer zarfa koyup M. Meclisinde de mebusluğunu ya Me»leği dahilindeki bir çok cemizularının her biri için be yollamak icabedecektir. pardı. Şimdi millet kürsüsünden yetlerde kurucu veya onların deMüsabaka neticesinde yanhsşer tane yan konmcaktır. Ve ilim ile siyaset meselesi hakkında vamlı mensubu olarak çalıjmıstır. her yazıda muharrlrlerl tarnftn lan bulanlar arasında çcki'i'tek kendini sütten ak, kardan beyaz bi Hiç bir dakikası bo* olmıyan bu du rian kasden bırakılmıs beşer Un« kurada 1 ki$iye İstanbul M*rlerek ne âlimane. ne hakımâne ko rup dinlenmek bilmez insanın «r«vanlış bulunacaktır. Bu mevzu siiy» gidip gelme vapur bileli, nu^uyor? Bu hale verilecek vasfı, mırdan büsbütün ayrılı*ı pek halardan hangisinin meraklısı i « bir kişiye Amerikan G. E ouz sayın dinleyicilerine buakmak, ifin zindir. Haktan yakınlaruu labır, niı o mevrua aid 5 yazıyı oku dolabı (6 ayak). bir kişive Amekendüı* rahmet dileriz. en doğrusu olacaktır. yacak. yanlışlan bulacak. aH;» rikan G. E. çama?ır makinesi 5 İkincisi, arada sırada coşan, faVarlık nnı çizecek, sonra yukanda mev kışjy» 7 lâmbalı Siemens radyokat tabii seyrince Hazreti İsa hicud kuponu dolduracak ve müs» su 5 kişiye 6 lâmbalı Siemens tabetile konuşan ve etrafa hüzün, Varlık, bir derginin «dıdir. Turk baka hitamında yanlışlan işaret radyosu, 5 kişiye 5 lâmbalı Sieelem ve bezginlik telkin eden bir matbuat dünyMma 15 temmuı 1933 edilmi? 5 yan ile S kupona bir mens radyosu, 2 kişiye Siemen* meslekdaşımızın üniversite muhta te doğmustur. Bunları okurken t u zarfa koyup gaıetemiıe yollava büyük boy elektrik «aofirReM, 5 riyet kanununa en jefkatli ve en nedersiniz ki, ben, on be» yıl önc» merhametli kelimelerle ağlamasıdır. batmif bir derginin tarihçesini y«caksınız. Sizden 50 fıkrs'lakl kişiye Siemens Rapid tipi elekBir zamanlar cebindeki bir madde pıyorum. Hayır!.. 1933 tenberi durvanlıslan bulmanm değil. bir tek trik süpürgesl. 15 kişiye otoıneile muhtariyeti ortadan kaldırabi madan çıkan, 20 nci yagım doldutik Moraphy ütflrfl. 15 kişiye S;emöteallik 5 mens fınnh ekmek kızarhcı, 20 leceğini tehdid makamında Ileri sü ran gürbüz, canlı bir delikanlı fivanhşlan bulmanın istiyoruz, ren zat ile şimdi bu mahzun, ke kir organından bahsediyorum. kişiye Sheffears altın nürekki'b'ı maamafih birden fazla mevzua derli ve muhtariyeün siyanet meMekteb ııralanndan çocuklujukslerni verilecektir. •niitealîik fıkralarla alâka'Isr olleği olan zat aynı mıdır, diye Jıay nu bildiğim, sessiz. mütevazi, fakat retler içinde kalmıyan kim vardır? iradeli ve çalı$kan Ya^ar Nâbi, Biz politikacıları kendi hallerine Varlık'ın babasıdır. Böyle verlmli, • ' (, bırakalım da meseleyi mesleğimiz feyizli bir evlâdla iftihar edebilir. bakımından ele alahm: üniversiteler, Ben de ihtiyar öğretmeni olarak ellerindeki kanun hükümlerini ye kendisini tebrik ederim. rine getirmekte tekâsül gösterirYaşar Nâbı, Varlık'la Turk «d«Süreyya Özekin yukarıdaki yazısında: muharriri tarafından lerse yakalarının bırakılmıyacaemı biyatına şehirden, köyden çok IBÜkasden yapılmış beş yanlış vardır. Ziraat meraklısı iseniz yanşimdiden göze alsmlar, Esash pürüz him kıymetler kazandırmıştır. Oghşlıklan pek kolayca bu'.abilirsiniz. Bulmağa çalışın vt lonra lerden biri «tazminat. işidir. Du retmen kürsüsünde bulunsaydı belyukandaki çcıçeve içinde yazılı şartları okuyun. yuluyor, Ankarada ve İslanbu'.da, ki bu kadar çok insan yetiştiremezdışanda Işi ve bu işten para al di. Onun için ciddf bir mecmua, dığı malum olduğu halde şakır şa mevcuda yeni değerler katmada ökır tazminat alanlar varmış! Pro nemli hizmetler görür. Varhk, bu fesörler beyannamelerinde ne ya hizmeti liyakatle yerin* getirmijtir. ravlarsa yazsmlar, bedsva başmu Hiç bir paralı merciden yardıra isharrirlik, bedava müşavirlik, becîa temeden, «ırf akuyucuLarile yetiva bümem ncre hekimliği olur mu? nen Ya$ar Nâbi, damla damla, faÜniversietierimiz bunlar için de mi kat bize bir kütübhane verdl yeni müeyyide maddesi istivecskBabıâli yokuşur.da onar liraya tut İcr? tuğu iki küçük odadan çıkan bu Mevcud muhtariyet kanunu, ul? minimini kitabların içinde Türk mâmız paraca sıkmtı cekmasin de çencliğini büyük Irfan hazinelerine kencilerini ilme verebilsinler diye ka\uşturacak yaratıcı cevherler bu tazminatlan koymuştu. Anlaşıh vardır. Bir paket sigara yerine bu yor ki bazı profesörlerimiz, bu ka kütübhaneden bir kitab eatın alan nunu düşünüp hazırlıyanları genc, zevklerin en büyüğünü n« kadar ucuza tedarik etmif oluyor? Zchî faxavYUrl bâh!, Var'ık, daha çok uzun «mınlır muhâl! . var olsun. İnşsllah kırkıneı yıhnı dedirtmeŞe ksrar vermişler. Onlan gene böyle hep beraber kutlan*. bu kararlan değiştirmeğe sevkede*** cek, gene üniversite çevresi olmaSayın Ömer Dörluya: lıdır. Ba defa yorganın üstünden Mektubunuzu dikkatle okudum. geçen fmd:k faresini aîdırmazlarsa, korkanm, bu yavrunun babası ra Köşemin bir komışmaııru ileri turhat uykuyu kendilerine baram e düğünüz meselelere ayıracağım. Türk maarifinin pek mühim nokriçcektir. talann» dokunuyonunuı. Aynı daMerhum Cemal Gültekin vVıara sid yanlarınızı beklemekt*Onun blümünü gszetede oku yim. Saygılar... yunca daima gülen yüzü. harekctli Genc bir meslekdaşv Okullardı diaiplin ma*elcafaıe dair sordugunuz cihetler» üerid» cevab vereceğim. Bu hususta gerek siz ve gerek diğer arzu eden, fikir söylemek istiyen arkadajlanmız varsa onlar da bana lötfen dflşündüklerini yazsınlar. Bunları da bir arsya getirerek meneleyi etraflıca mütalea etmek daha uygun olacak tanırım. Sevgiler ve ba$an dileklerimle... Eski Bir öğretmeB YANLIŞLIKLAR jHuLscılaÂası Müsabakamn şekli Meseley* «lkoyan Giyo polü müdürü Granyonfla birliktt ^ vak'a mahalline gelerek hemen tahkikata bajUdL Rejln dö ( Montiy'in yatağına bitijik duran küçük masanın üzerind» Pol Düma'nın kumarbaı isimll romanı vardL Açık duran »abifedt . su latırlar g ö « «arpıyordu: «Jül yataktan çıkarak metre«inl («öyk WT »ttıdü. ıonra flldifi kabıalı hançeri «lln« alarak kadını 61dflrd«... V« et«d» durmn «a b ^ bin frmngı alıp ksfita. Madam Montiy, ıon dakflMİtrtaı İMvir içln bundan münasib I bir roman bulamazdı... Bu yazıda beş yanlış vardır Araıtırmalanna d«vmm eden Giyo r* Granyan, Madara [MonÜy'in parannı koymayı »d«t tdlndiftl ılyah euıdaru bof clarak buldular. Güzel rejüıin bir gece ıvvıl taküğı t«kta« pırlanU yüıükle küpeleri yok olmu»tu. Katilln açmala muvaffak [olamadıjı kaaanın üsründe kanlı parmaklannm ixleri görülü(yordu. (Fakat e tarihte parmak izi lervisi yoktu). Bundan ba«!ka odada ParUten gönderümlı bir de mektub bulundu. 14 (mart 1887 tarihli vt Gaston lmzah bu mektubda imza sahibl, fkadından Nanai'ye yapbgı wy»hatten kimıeye bahaetmemeıinl |)riea edlyor re oou <at«aU dudaklaril»» öptüüinü bUdiriyordu. İTabil bu Gaston derhal aranmağa ba|landı... Vak'a n>»h«"t"t unıa uzadıym tetldk eden, ««91 kadmı v * | jkapıayı •orfuya çekea hâkim Giyo, einayetln M aekfid* y{ fpıldığı hakkında bir fikir edinebilraifti. Geoe aaat an bir* d o | | }ru basında «üindir fapka ve pardecusflnOa yakaa kalkık bu 1 1 lunan bir adam, Madam Montiy'in apartunanın* gelmiftt. Ka \ \ dın derhal kapıyı açtrmif hattft bu adamı yatagına almif t Sonra kadın, gece rakti blrdenbire uyanmı«Q. Herif bb eflnde, jbıçak olduğu halde Sbfir tlile Madam Montiyi .aelarmden ya ( [ kalami|ü. Kadm bir lâhaa mukaveroe* etmlj ve «aa havlüe , [çıngırağın kordonunu fekml« »01» kanlar isinde rataja M Resim, kovuşlardan birinde bir anneyi eocuguna mama >edirirken rösteriyor karşısmda idim. Yardım levhalarında Selma Derres, Eczacıbaşı Ibrahim Ethem, Yekta Fırat, Ayşe Maya, Fethiye Haşlm isimlerine te sadüf ediliyorduKaryolalarda gonc ve güzel anneler henüz bir, iki gün evvel dün yaya getirdikleri yavrulanna sefkatli nazarlarla bakıyor, onlar hakkında kimbilir ne ümidler ve ne hayaller besliyorlardı. Verilen malumata göre, günde en az on anne burada on Türk va' tandaşı dünyaya getirmektedir. Hastanede hemen hiç boş kalnuyan 120 yatak vardır ve senede ea az 3000 çocuk doğmaktadır. îkind paviyonun injaati ikmal edildıkten sonra bu miktar çok artacaktır. Son olarak başka bir odaya gir; dik. Piyango dolablan gibi ufak j küvetler K'inde, oyuneakçı dükkân lannda tesadüf ettiğimiz taş bebek ler büyüklüğünde çocuklar yatıyordu, Yammdaki hemşire izahat verdi: Bunlar yedi;er aylık, vakii^iz doğmuî çocuklardır, Gördüğünüz aletle. ana karnuıdaki harareti ver»rek büyütiıyoruz Mua^'yen zamanlarda da mamalarıru veririz. | Bir buçuk, iki kilo ağırlığında imişler. Arasıra ses çıkarsn taş btUklen fai'klan yoktu. Banlar da büytiyecek, aramıza lutılacak, Layat denilen yükü otnuzlannd» tafiyacaklar! veya hizmetçiyi çağırdığı zaman n koğujlara yazılıp asılacağını bildavetten başhekim de haberdar ol , dırmiş. Bir çok hamiyetli zenginmakta ve hastabakıcının hastanın leruniz yardımlannı esirgememişyanına gidip gitmedigini kontrol lcr. Boylelikle bu lesUler vücude j geüriimijedebilmektedir. * * * Bütün bu yenilikler Belediye j bütçesinden avrılan tahsUatla mı | Bir tören vesilesile Zeyneb Kâmil hastanesini gezmek imkânını yapılmıştır? sualini sordum. buldum. Başhekim yanıma bir Hayır, dedi ve anlattı: Başhekim, bazı zenginlere m»k hemşire verdi. Bütün koğuşlan otub yazmış. Yardımlannı esirge nunla birlikte doiajtık. Baştan aşamezlerse kendi isimlerinin ayn ay ğı güzel ve temiz bir ry^scse Amerikada Kongre üyelerini korıyaı yeni kannn New York, X (Naien) W«ıhington'da yaşamakta olan kirrueler, Kongre üyelerinden vt hükumetten bahsederken bundan böy le çok dikkatli davranmak mecbuHyetinde kalacaklardır. Buna da sebeb, Washington'un dahil bulunduğu Columbia idari bölgesinde yeni bir kanunun tatbik mevküne konulmuş olmasıdır. Bu kanun gereğince, Kongre azalanndan biri aleyhinde kötü tözler larfedenler trami 250 dolar eeıa Sdemeğa veya 90 gün hapse mahkum edil«bilir1*r. Bu kanun, yalnız bu idari bölgede yürürlüki:edir. | Aynı bölgede tatbik mevküne konan diğer bir kanun gereğince, umumî bir yerde lçki içtiği görülen bir kimse 100 dolar para cezasına, veya doksan gün hapse mahkum edilebilir. Çmgıragın gurültüjüyle uyanan Anet yataktan fcrlamıı vt kıofaya koçmujtu. Fakat o nrada katil lofaya çıknuf bulunulyordu. Karfüajınca onu da saçlarından yakalamif, ve boğazllamıjü. 100 gram ıkmekte 270 ltalorl vardır. HalbnkHO stiet yani 100 gr. ARI BİSKÜİSİNDE 470 kalorl olduğunu unutmayınu. Devrilcn luğl'a iisınlarından 3 kiji jaralandj Kücsmu^tafspas^ds bir kaza astlc»»! 4un biri ıfır elauk Uzerc üç klfi ya. rılantnifUr. Kocamustafapaşa eackJesi 370 «ayılı nşaatın Snune ifkemle atıp ohıran Ah. ınej Doju. F»ik Gene ve Adü Ç»t«l '.*:ujll uj »rküüijın tep«ı«rlrı«, tn>»at. ta» tuila yıjmlırı d«vrilml»tlr. Tujl». ların altında kalan tlç arkadaa muht«11I j«rlerlnd«n yaralanraıılardır yaraıı ı | ı r olan Ahmcd tınlmıjtır. Sıra, korkup yorganınm içine büzülen küçük MariLuiz'e gelmifti. Onun da hesabını garen katil, çıkıp gitmi^ti. VM rmry Tiilkivc'de nr<>ri hakkı afddlr. Fıud Duyu