Katalog

24 Temmuz 195i CUMHURTYKT 7\ \ DÜNYA HÂD1SELERİJ TIB: Kadın ve gözlük Yazarı: Dr. Naşid Sunay Kadmlar, llk çağlardan itibaren biofizik gtizelliklerini çesidll tuv*let vasıta ve malzemesi il« arttırmak gayretindedirler. Süslenmek suretile etraflarını teshir ettiklerini sandıkları an, onların en sevincli ' anlarıdır. Bu ideallerine kavuşmak için kadınlann süslenmeyi aktüel moda ölçülerine uydurmak gayesile bazan işkence derecesine varan külfetlere katlandıklarını her gün görmekteyiz. Yalnız, kadının kendine bir türlü yakıştıramadığı ve âdeta ondan nefret ettiği bir şey varsa o da gözlüktür. Gözlüğün bunca gayretle süslenip cazibesınin en yüksek haddine vardığına inandığı sırada bu sihirli tesiri bir ânda ortadan kaldıracağı inancındadır. Ban mahdud şartlar dışında kadınlann büyük bir çoğunluğu tarafından «faroz edilen gör.lük, XIII. üncü yüzyılda Bacon tarafından icad edilmis. ve Florsnsalı Salvato d'Amarti tarafından da kullanılması yaT yılmıştır. Büyuk bır ihtiyaca cevab veren gözlük XI\ . üncü asrın ortalanna doğru harcıâlem olmuştur. Fakat, kadınlar aradan bu kadar uzun zaman geçmesine rağmen gözlüSe bir türlü ısınnmamışlardır. Sinemaya gittiği zannn ekram iyi görmediğınden şikâyetle hekıme başvuran genc hipermetrop bır bayana veya yakından iyi seçmecığinden bahisle doktora gelen miyop bir hamma gözlük tavsiyesinde bulunmak onlar üzerinde derhal büyflk bir şok tesiri yapmaktadır. O kadar ki. cöz hekimıni derha! şu ufacık şikâyetlerini bir damla veva merhemle veyahud da bir enjeksiyonla ortadan kaldıramamak becerıksızlıği ile suçlandırmaktadırlar. O sırada âdeta dehşetten gözleri büyumuş muhatabımıza görme kusurlarımn «ncak gözlük vasıtasile giderçHilecpgi binbir dereden su getirilerek ve bir hayli ter dökülerek izah edildiği zaman, hiç olmazsa verilecek gözlüğün el çantalannın derin bir köşeciğine sığabılecek çapta olması temennisile karşılaşıhr. Yalnız, renkli gözlukler kırlarda ve plâjlarda kadınlann rağbette eşyaları arasında yer alır. Renkli gözlukler kuvvetli ışığın tevlıd ettiği kamasma hissini gidermeğe yaradığından balo ve suvarelerde hassas bayanları rahata kavuşturur. tşin aksiliğine bakın ki. bu mazhariyete de ar.cak kıskançhklarını âdeta Geâtapo metodları ile örtmeğe çalışan kocaları tarafından müsaade edildiği takdirde erişebilirler. Buna karşılık yakınlarının ve tanıdıklannın gözlük takmasına engel olan otoriter kadınlara da sık rastlanmaktadır. Hattâ yaşadığı ihtiraslı aşk hayatı ile tarihte ün salmıs. olan eski Mısırm şuh mehkesi Kleooatra, âşıklarından birinin kendisinden gizli gözlük taktığını duyunca onu elektrik sandalyasına oturtmak suretıie cezalandırdığı rivayet olunmaktadır. Halbuki. görme kusurlarımn tek gidericı vasıtası olan gözlük, kadınm eöz gibi en sihirli bir organı ıle etrafını daha iyi ve seçkin görmesini sağhyacağmdan hiç de böyle hor görüimeğe müstahak bir araç değıldir. Kadınla gözlük hanştığı gun ıhtiyar dünya çok daha aydın ve pembe ufuklara kavuşacaktır. t YANLIŞLIKLAR Clemenceau'nun hayatının filme almması mevzuubahiı olduğundan beri bu sevimli yüzlü, fakat yılan dılıi ihtiyann esprileri, fıkralan, tekrar ortaya çıktı. O kadar ki artık ona aid bır hikâye anlatmak hemen de günün modası haline geldi. Bız de bu modaya uyarak bugün, bu sütunlan Clemenceau'nun bir kaç fıkrasına hasrediyoruz: CSemenceau ve fıkraları Pariste günün mevzuu RESİMLI ROMANIMIZ Dişi Lahdru! Yazan: P. GORDEAUX MAZHAR KÜNT Müsabakanııt sekli Ellı gün müddetle yykanda gördüğunuz şekılde hergün bır fikra neşredeceğız. Tanınmış ımzalar tarafından yazılacak olan bu fıkralar on ayn mevzua taalluk edecektir. Yani tdebiyat tiyatro, musiki, tarih, ilim ve fen, tıb, tiraat, spor mevzulannın her birl için beşer tane yazı konacaktır. Ve her yazida muharrirleri tarafından kasden bırakılmış beşer t<>r>e vanlış bulunaraktır. Bu mevmlardan hsneisinin merpiîl";ı iseniz o mevzua aid 5 yazıyı okuvarak. yanlışlan bulacak altîennı çizecek, sorra yi)kanda nicvcud kuponu dolduracak ve mi\sabaka hitamında yanlışlan içaret edılmiş 5 yazı ile 5 kuponu bir '.ırfs koyup gazetemize vollavacaksınız. Sizden 50 hkradakl vanlıslan bulmanızı dpgil. bir trk mevzua müteallik 5 yazıdaki vanlıslan bulmanızı lstiyontz, maamaf'.h birden fazla mevzua mütPsllik fıkra's'la slâkaHar olmak faraza hem Uırih. lıpm tlyatroya müteallik fıkraUHdki j yanlışlan bulmak, bu suretle müsabaka netıcesı tertib edılecek kur'aya iki çans ile iştırak ptmek kabıldir. Ancak bu takdirde heı bahse müteallik 5 fıkrayı ve 5 kuponu ayn birer zarfa ko\ up yollamak icabedecektir. Müsabaka neticesinde vsnlışlan bulanlar arasında ı;<kı«rek kur'ada 1 kışive İstanbıl M F I siıyp cıdıp eelme vapur "îileti, bir kişive Amerikan G. E mızdolsbı (6 ayak), bir kişive A n t rikan G. E. çamaşır makinesi 5 kıçiye 7 Umbalı Siemens radvosu 5 kişiye 6 lâmhalı Si°rnens radvosu, 5 kiçiye 5 lâmbıh Sietıens radvosu. 2 kişiye Siemens büyük boy elektrik jÜDİir<îr'?i. 5 kişiye Siemens Rapid tıpi elektrik süpürgesi 15 kişive otoınrtık Moraphy ütüsü. 15 kişive S.emens fınnlı ekmek kızır'ıcı, 20 kısiye Sheffears altın nürekkeb'ı verilecektir. Bu yazıda beş yanlış vardır Dr. Naşid Sunayın yukandaVi yazısmrla; muharriri tarsfmdan kasden yapılmış beş yanlış vardır Tıb meraklısı isor.iz yanlış'ıkları pek kolajca bulabılıı sıniz. Bulmağa Çjlışın ve sonra yukarcpki c" r çeve içınde yazılı şartları okuyun. ( Merakli Bahister ) Dünyanın en büyük devlet mahallesi İspanyada kuruldu Muazzam yeraltı ve yerüstü tesislerini ihtiva eden ve moc^m bir şehir manzarası gösteren yeni idare merkezinin pîânîarı o kadar geniş tutulmuş ki inşaat yirmi senedenberi bir türlü bitirilemiyor George Clemenceau bütun hayatı boyunca kesm kararları ve onlan tahakkuk ettırmesındeki süratı ile tamnmı^tır. Henüz on bır yaşlarmda bir çoeuk iken karaktertnm bu kuvvetli noktasını şu hâdise ile ıspat etmi} bulunmaktadır: Bir gece yemekten sonra annesi gergefinin üzerLne iğılmış, gayet ince bir işle meşgul olmakta idi. Arsda bir başını kaldınrıasmın yepâne sebebi, ışığın küayetsizlığin den ve bılhassa lâmbaran fena halds tütmesinden şikâyet içindi. Kihayet dayanamıyan kadıncağız: «Hey Yarabbım demışti, şu lâmbanın tutmesLne nasıl mâni olmah?» O zaman küçük Georse yerınden kalkrruş ve lâmbayl yakaladığı gibi penvereden dışanya fırlatmıştı. îf: Y * 1870 te babasını kandıran George, Amerıkan demokrasisini yakından tetkik edebılmek için Atlantığı aşm?ğa muvaffak olmuştu. Fakat tet kıklerinden faıla hoşlanan dehkanlı bsbasının mektublanna, hattâ tehdidierıne bile kulak asmıyor, bır turlu memlekelıne donmeğe razı olmuyordu Hattâ babasının aylığ'iu kesmesıne de aJdırmamış, Sta.ıfordda bır mektebde fransızca hocalığı ederek, mutevazi maışetıni temüıe muvaffak olmuştu. Clemenceau rr.ustaübel kansı Mary Plummer e orada rastlamıstır. O zaman kansı hakkında bır arkadaşına razdığı mektubda ondan şoyle bahseder. oMary o kadar guzel, o kadar guzel ki drahomaslnı sormak kımm aklma gelebılır ..» Maıy nin drahomaâinı sormak George'un aklına gelmemiş olabilır. Lâkin bu acayıb gorunüşlü delıkanh hakkında ransenyman aramamak, Mary nin vasısinin aklından dahi geçmemiştır. Hattâ adamcağız son günlerıne kadar nasıl olup da Mary'nin böyie bir adam'a baâdaştığına akıl erdnemediğini de itıraftan kaçınmamışür. Clemenceau, Maıy'ye göz koymuştur. Yani bu şu demckür ki vas.sı razı olsun olmasın, o istcdiğini elde edecektir Nitekırn evlendıklerinden bir kaç zaman sonra bir aıkadaşına şöyle bir nasihat'e bu'.unmuştur: cln^an önce hayatta ne istediğini bilmelidir. Onu öğrendıkten sonra itirai ermek cesaretini EÖstermelidir Bu iş de bıtükten sonra oru elde etmek cüretini göstermehdir.o :|; :•• lıkta on iki kadar vekili ardı ardır.a düsıirmekle ıtham edildiğıni oğrenınce muazzam bıyıklarmın altm dan kıs kıs gulerek kendisini şöyle müdafaa etmişti: «Hâşâ! O on iki kişi aynı insandır. Yalnız her sefernde isim değıştirmişti. İşte clup biten bundan ibaret » *** Seçim zamanı mütereddid bir vatanriaş ona vaklaşarak reyini *ir\e vermesının daha i<=abetli olaca*ını sormustu. Clpmenceau' «Ben «mdi hesabıma içlerinden en enayisine verıyorum.» demişti. *** General Boulanger onun savesinde Milli Savunma Bakanı OITTHÎStu. Gene onun »ayesinde sürgünü boyladığı da malumdur. Sabık generalin intihar haberini aldığı zaman Clempnceau hiç istıfini bormadan: «Boulanger'in ölümü de bavatTna bp^zçdı, dpmistı, as*°^r^p*ı olarak geldi, asteğmen olarak gitti...» *** Clemenceau kızdıgı caman steş püskürür, zehir saçardı. Onun icin de düşmanlan ona «kaplan» dcrler | di. Çoğu zaman hmcını aldı mı h<>r şeyı unuturdu. Fakat bazan da ne vansa kızeınl'ğı gecmezdi. İ=te övle bir vaziyette başlıca rakiblerinden R için iBir avaSım çukurda bile olsa diğer ayağım R'nin k... da olacakttr.» demişti. *** CIempnr*8u'nun yolunda flerlemiş olan Mard>1 hir gün üstadından gaz»fecilik hakk'nda mnlumat istemşti. Bir maknlpsıle efkân umumıyevi ricjiştıren, hukumete nüfı.17. eden Cl°menceau "Yazı yszmak kolavd'r. demişti Kısi cüm'eler yapar«ın'z... Başa fsıli, ondan sonra fiıli daha sonra da mef'ulü yazarsınız... Fakat; bir sıfnt " P Z msk istfi'Şin'z zpman celib beni görmeği ihmal Ptmeyini»!...» *** Clemenceau jeçimi kazandıfti gün mpclis relsile birlikte bir bakanlık bmasını z'vprpt» eiderler. Bir odava girerler. bomboş. B«şka Hir Vspıvı çtıla'lar, gene kımseler yok. Nihayet üçüncü odada yazı masa«ının üzerind» uyuya kalmış bir memuru grirünce reis hışımla adam cağızı uyandırmak ister. ClemenI ce»u dprhal müdahale ederek !Aman ne yanıyorsunuz der. «akın ha . Uyandırırsanız sonra o da gider.» Adamın öldügüne kanaat geürir getirmez Bel, zavallının üstünde bulduğu parayt, tahvılâtı, mücevheraü alıyor, nişanhsının cebinde bulunabilecek ve hüviyetini tesblte yarıyabilecek kâğıdları da kaldırıyor, sonra cesedi omuzlarına yükliyerek bahçeye indiriyordu. (Bel'in g.=yet «ıhhatli vt kuvvetli olduğu akıllardadır.) Bahçede kazma ve küreğe yapıjan korkunç dul çabucak bir )çukur açıyor ve Laport'a saadet aramağa gelip ölumİB karşıJlaşan bir gecelik dostunu oracığa elbıselerini dahi soymadan [gomüyordu. #Bu işler olup bittikten sonra toprağı düzeltiyor, fçım dikiyor, kazma küreği yerlerine yerleştiriyor ve çocukiann Imışıl mışıl uyuduğu villaya dönerek rahat vı fakin o d» isti| rahata dalıyordu... * Bir qün mecliste, Clemenceau kortuşurken dinleyıcılenn biri dur madan sözunü kesiyordu. Nihayet sabrı taşan «kaptan»: «Vatandaj demıti, canının her istedıgıni yapa bihrsın, ama ve lâkin benim yerime. benim nutkumu sen veremezsın.» *** Bir gün Clemenre^u a^rn Bel, adamın kâğıdlanru yakıyor, tahvillerini latıyor Tt pa )j raUrı bankadaki hesabına yatırıyordu. Akflam gelip sabab. görünmiyen misafirln n» olduğunu evdekllere İzah etmek için yaIan bulmak kolaydı. Fakat muhakkak ki bu kadmın lansı bü • < yüktü. Filhakika yok olan zavallılan bulmak üzer» «çılan tah J kikattan hiç biri zabıtayı Bel'in evine kadar gettrememi;tL Bun ' dan başka Bel'in gittikç» artan lerveti de kimsenin dlkkatlni < çekmemişti. • *• 1901 de seçimi kazanması haberini müteakıb vekilin biri Clemenreau'yu tebrike gelir. «Saym başkanım der, bugün dogan güneşi jelâmUmağa gelmedim . » Clemenceau adamcaâ'zın lâfını ağzına hkavarak «Çünkü günesm hançi taraftan dnğdutundan haberiniz yok» cevabını verir. *** C'^mpncpım papazlara ve onlsrls ilışıjı o'an her şeve fena halde ıçer lerdi. Bir gün Franklin sokağındaki Jesuitelere şöyle bir mektub yazmıştır: «Beyler, bahçenizdeki cansız ağacın dallan günümü güneşimi kapstıyor, beni ışıktan mahrum ett ği eibi gökyuzünü görmeme de mâni oluyor .. vs, v.s.» Ertesi eün uiğacın dallan kesilince ıkincı mektubuna şöyle başlamışb: nMuhterem peder, size artık «pedem dive hitsb edebilirim. Çünkü nenı güne, ışığa, dünyaya kavuşturdunuz ..» Lâkin papazlar da altta kalmamış ve, hazır cevablığt : le meşhur Clemenceau'ya şu satırlan yollamışlrdı: «Sayın Başbakan, sizi (rüne kavuşturmakla beraber, gökyüzünün karjılannı da açabilseydik kendimizi bahtiyar addedecektik!» / *** Taneonun pek moda oldufu o zamanlarda Clemenceau bir gün dans eden çiftlere bakarak: «Şu tango ne kadar tuhaf bir şey, demişti, bir sürü sıkılan suratla eğlenen kısmı süflâdan başka bir şey görünmüyor.» *** Clemenceau ileri görüşlü bir îiderdi. 1922 de Amerikada verliği bir konferansta: «Harbe erken girdiniz ve erken çıktınız. Bundan on sene sonra ev'âdlannız aynı yerlerde dövüşmek zorunda kalacaklardır.» demişti. Ayda 10 12 Lira 1898 1908 aeneleri arasında Bel, otuı iki nlîanhyı bSylee* | öbür dünyaya göndermisti. Evinin bahçesi tam aoanasile bir ım.ezarlık haline gelmişti. 30 mayu 1908 gecesl yangın çıkmanuf [olsa idi muhakkak ki Laport'da herkesin hürmet ettiği bu kor' kunç kadın inanılmaz clnayetlerine devam tdecekti Ne garib ) bir tecellidir ki bu yangında Bel v« üç çocuğundan hiç birl kur| tulamamıştı! Acaba ölenlerin «hı mı tutmustu? tspanyanuı yeni idare merkezini teşkil ed ccek olan muazzam inşaat bloklarından biri Yapılar meydana çıktıkça işin sene devlet bütçesinin mühim bir j nıyor. Bu kadar büyük rutulan bir Isp'nyol hükOmetini toptan içine alacak olan devlet mahallesinin azameti de belirmektedir. Bazı ba kısmmı eriten İspanyol devlet ma I yapı grupunun milli zevklere uyinşaatı başlıyalı çok oldu. Msdrid kanlıkların inşaatı son safhasına hallesi veya daha doğru ifadesile' mad'.ğı ididasile tadilâta uğramasmı civarmda kurulan ve 14.000 büroyu gelmiştir. Pencereler çerçeve, ya devlet şehrı yirmi senedenberi hâ istemiyenler çoktur. Şehir umumi ] ihtiva eden bakanlıklar maballesi zıh'neler boya beklemektedır. Ge iâ çıplak djvarlardan ve karmaka yetle yeni mimaıinin sade'.iğini, nı bitirmek için çalısıhrken re<;mi neral Franco daha iktidara geçme rış:k bır inşaat meşherinden baska hendcsî dısıplınını aksettirmrktedir. makarnlar bir tak:m m3İ! sıkıntı den temelleri atılan mahallenin yir bır şey decıldir. Büyük yaptlann Bu türlü binalar dünyanın her talara msruz k^lmışlaıdır. Mshalle o mi senedenberi İspanya kasasına boş ve ıssız koridorlarmda âdeta rafmda vardır. ispanyol stilini haderece genis. tutulmuştur ki dün ne derece yük olduğunu, ikhsadî [ i n l e r l e c i n I e r t o P oynumaktadır. tırlat'cak taraflar modern çizgileyanın hiç bir yerinde devlet me ve mali bakımdan yıkıcı tesirler | tşin mimarlık taraftna gelince, rin hâkimiyeti altmda kaybilmuş kanizmasını içine alan böyle bir j y aî> tığını resm! şjhsiyetler gizle j Ispanyanm eski mimari gelenekle gibidir. Ana hatlarile şehrin manyapılar grupu yoktur. Yalnız bi memektedir.. İç savaşlarm tahribatı rine uyaun olmadığı ve bu yuzden zarası. nâtamam olm?kla beraber raların ihtiva ettiği kabul salonla ] henüz tamir edıîmiş değildir. Tek bazı sikâvetlere yol ac*ığı hattâ bi bugünün sanat anlayışıra uygunıının adedi. bu inşilsrın ölçüsü nik imkânsızlıklar, aynca. raonu ' n?lardan bir kaçının inşaat ilerle dur. Ancak Almanyada Nizi iktidahakkında fıkir vermeğe kâfidır. mentnl yapılarm inşa edılmesinde dikten bi» müddet sonra yıktırıla 1 rmın kuvvet ve hasmct sembolleri 1000 salon ve 14.000 büronun ayrı büyük güçlükler çtkarmıştır. Her rak yeni baştan yaptırıldığı söyle olarak kurduğu büyük âbideleri l k k d ğ büük âbidli ayn bloklar halinde muaz7am bir hatırl?.trmktad:r. Meselâ Nurnberg' yer işg^l ettiği eörülmektedir. Yılte vaVtile HHer'm yaptırd'.ğı parti lardanberi malum schebler dolabiia'arı İrpanyol devlet şehrinin yısile sona erdirilemiyen inşaat Iskurtı usunda tesirini gostcrmişe ben panysnın on.altt bakanhktan tezivor. Vakıâ bu mahallenin temelçekkul eden hü^t'ımet teşkilâtını bir leri Franco iktidarından evvel aTaktnrlp çpkilır hakikî Schmotzeı paıcar sokme makineer = ya toplayacaVtır. tılms'ır. Fakat o vakittenberi plân lerimiz gelmiştir. Çoktanberi eski ve los, saraylar lar üzerinde yspılan tadilât, insaaFiat fevkalâde ucıi7dur. ile tarihî binaları işgal eden devtın bu saikler a'.tmda yürürluğe Tediyatta kolaylık let daireleri aşağı yukarı yirmi sesi'diğini isbat etmektedir. Makinelerimizi mutlaka bir defa götünüz. ne evvel başlıyan veni inşaatın soBundan baçka binalann alt kınunu beklemektedirler. sımları yüzlerce sütun'.a des*ek!enYeni binalar hem yerustü ve hem miştir. Yapılar boyunca dizi dİ7İ de yearalhndan geçen yollarla biruzayan sütunlu giriş yerlerl NaziGalata. Rıhtım caddesi No. 247 Arzu han İstanbul bırine baclanmıştır. Yeıüstünde aTelefon: 42846 P. K. 12 Tophane. lcrin kahul ettiği k?rakteri=tik micılan yollar, yeraltmda döşenen ray marî tarzlarıdır. Falanü?t idare bir larla tamamlanmaktadır. çok bakımlardan Nazi veya Faşist iiarelerine bcnzediği için sanatta Dünyanın, bakanlıklar arasında da o z:hr.iyetin izleri baki kalmışlşliyen ilk yeraltı treni istasyontır. larile beraber şimdi Madridde kuBü'ün bunl?rdan sarfma7ar edilir ruluyor. Bir taraftan toprak tesNâzım ZeVi Kkemene aid Kabataş Mezarlık. Sedüstü sokak viyesi yapıhrken, diğer taraftan se, MaIvid civarmı kap^van ts1 nurnarada kâın Erkmen Handaki tütun imalâthanesinde 3 apar.vol devlet mahollesi dünyan'n raylar döşeniyor. Yeraltı trenleri ğustos 1953 pazarte^i sabshınd;n itibaren Tonpa imalâtına baş?n büyük hükumet sebri. İ^panve tesislerile İspanyol de\iet mahal'.anıîacağından eski işcileıın. kajıilar.nı yaptırmak U7P" ı= vanın ise en modern bir köşesi olesi âdeta bir hükümet gehrı evsayerine muracaatleri luzumu ilân olunur. lacaktır, denebilir. Ünı haizdir. beyaz yerıne Pancar Zürraurca Müide Kremli PURO Kullanınız Kremli PURO Tuvalet Sabunu cildinizin muhlaç olduğu A DA Ş Kolîektif Şirketi TAKSİTLE Beğeneceğiniz kumaşlardan ısmarlama Manto Tayyörünüzü Selâhaddin Karakaşlı Müessesesinden 120 140 160 180 Liradan Yaptırmakla ev sahibi olabilirsiniz. Mahmudpışa Kapalıçarşı kapısı yanında No 18 Evvelce de söylediğimiz gibi, Bel'in son kurbam Andrev Holgren olmuştu. Bel'in bu bedbaht adama yazdığı mektublardan şu satırlan da buraya alalım: «Ruhum, canım, sultanım, seni bekliyorum. Gel, senin olan şu kalbi artık al. Hayatımda bu kadar mesud olunabileceğini tahayj'ül etmemiştim. Sevilmeğe, mesud olmağa şiddetle ihüyacım var. Ben şimdiden seninim. Mektublarıru okurken parmaklarımın ucu bile ısınıyor. Bu akşam şöyle birden karşıma çıkacak olsan muhakkak ki sevincimden ölürüm. Seni rüyalarımda görüyorum fakat ne sekilde gördüğümü söylemeğe bir türlü cesaret edemivorum » Holgren'i ikna etmek için de Bel şunları rlâve ediyordu: «Buraya bir kere giren bir ciaha çıkmaz. L^port der.ılcn bu belde o kadar güzeldir ki ölmpden burayı terkeden yok gıbHi' » Kadın doğru söyluyordu. Bir kere elıne düşen bır daha kurtulmuyordu... S O N Pazar gününden itibaren yeni resimli rotnanımız: Katil Don Juan. Ttirkiyede neşri kakkı yalna gazetemize aıddir.