18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CIHVIHURIYET 2 Temımız 1953 • • • • ? *f? •*' ^ *""" , ., * „ MMJ MAUla dehşet geceleri Yazan: JOSEPH KESSEL <livurında Hortlağın atlattığı korkunç macera Bana eumle cürrle tercüme edilen tu. Kakn, kara dudaklanndan döbu adamın macerasım afağıya ay külen bu teranenin hiç sonu gelnen naklediyorum. miyecek sandım. Nihayet, görleAdam, önce: rini açtı. Bakışlannda, sonauz bir Ismim, Attiku oğlu Erissa elem ve tevekkül ifadesile, devam Nanga'dır, dedi. etti: Etli dudakiarını güçlükle kımıl Koskocaman bir ağacın didatıyor gibiydi. Nefesi de biraz hı binde durduk; her birimize, vügırdıyordu. Devam etti: cudümüzün genişliğinde bir çukur Üç erkek kardeşimle beraber kazmamızı emrettiler. Kazdıktan bu memlekete Belçika Kongosun sonra ben kendi çukurumun didan gelditn. Geleli çok zaman oldu, bine uzandım. Çukur fazla dardı. çok, çok çok... Askeri kıyafetli adamlar, dizleriBu kelimeyi birkaç defa daha i mi çeneme doğru dikmemi, ağzıtekrarladı; sonra, geçmi} günlerin mı da açmamı «öylediler. Bjf tanesonıuzlugunu ve müphemliğini : si, ağzıma bir tabanca sıktı, nıebelli etmek istercesine, gözlerini I zann karanlığı üstüme çöktü. yan yarıya kapadı. Nihayet ,devajn Nanga'nın ne yüzünde, ne gözleetti: rinde, ne sesinde bir ifade «!a£i«ik Fransız efendim Prudhomliği olmuştu. Aynı tempo lle deme'un yanına bahçıvan oldum, vam ediyordu: Nawıngo evine girdim. Soğuktan degil, boğaama, kucYUrüyün, yoksa sizi öldürüriiz.» Erissa Nanga, bu ismi yanlış laklanma doğru akan, beni boğan söylemişti, fakat ben kolayca an kandan uyandım. Göğsüraun üsladım. Demek ki bu adam, dostu tünde toprak ve ağaç dallan bumun yanıada çalışmış, onun çiçek lunduğunu anladım. Gücüm yetlerine bakmıştı. Bu adam... Bu miyecek kadar fazla yığmamıjlnrdı. Çukurdan çıkabildim, Kenya dayas»yan ölü! ğı ormanına daldım, aşağı dofru Zenei devam ediyordu: Fransız efendim dünya yü inmek için yol aramaga koyuldum. stinden çekildikten sonra, Mawın Kan hâla akıyordu, artık nefes ago otel olunca. ben gene orada lamıyordum. Ölmekten korkuyorkaldım. İşler yolunda gidiyordu. dum, düşmanlanm beni bulacaklar korkuyordum. Ayaklanm Fakat bir gece ,şef efendi hangi diye gece olduğunu bilir (Nanga bunu kaydı, düftüm. Bereket versin, söylerken subaya dönmüştü) hiz küçük bir dereye düfmüftüm. Su, metkârlar mahallesinde, metre akan kanlanmı yıkadı, beni diriHYürüdüm, boyuna, boyuna, simle beraber uyuduğum kulübe ti. nin kapısı güm güm vuruldu. Be boyuna, boyuna yürüdüm .. ni böyle uyandıranın kim olduğuNanga'nın sesi fimdi gıi;lükle nu sordum. Poli» diye cevab ver işitiliyordu. O zaman, tngiliz sudiler. Ne yapabilirdim ki? Kapıyı bayı bana föyle dedi: açtım. Sahiden de, kapının öniin Devriye gezen müfrezeleride, askerî ceketli, askeri serpuşlu, rnizden biri, bu adamı bir yol ketüfekli adamlar gördüm. Benim nannda bulmu». Hastaneye götürkulübemin sağındaki, solundaki düler. Çok çabuk iyilejti. Mucize kulübelerde kimler oturdugunu eseri gibi, kurşun amudu fıkariyi sordular. Bir tanesinde iki erkek kırmamii, ftıradan çıkmi}. kardefim, ötekinde iki hizmetçi Zencinin ensesinin sol alt kukadın oturuyor diye cevab verdün. Bana, bunların hepsini dı mında, bir yara yeri görünüyordu. şan çıkar, dediler. Ne yapabilirdim İhtiyar Turkana geldi, bu yara yeki? Hepsini çıkardım, askerî es rini dıkkatle muayene etti. vaplı adamlar, önlerine düşüp orSubay devam etti: mana doğru yürümemizi emretti Öteki iki cesedi çok aradık, ler, yoksa gizi öldürüruz dediler. O fakat bulamadık. zaman, bunların sahte askerîler olSubayın sözleri kulağıma pek duğunu anladım. Ama ne yapabigirmiyordu. Ölen dostumun bana liHim ki? tatlı tath anlattığı Nawingo cenNanga biraz durakladı. Yüzü netini ve Kenya dağının şirin esnün ifadesi değişmemişti. Fakat rarını düşünüyor, mezarından çıbugünkü ç°kik gözlerinden, hayvanî bir deh kıp gelen, aynı dağın şet, bir haşyet mânası fışkınyor vahşetini tasvir eden onun eski du. Yeniden konuşmağa başladığı hizmetkânnı seyrediyordum. raman, sesi daha hışırtılı idi: O mazi iîe bu' hal arasında, bu Kenya dağına doğru yürüme iki âhiret yolcusunun ifadeleri ağe başladık. Gece vakti, ellmin rasında, o zamana kadar gördflğüm psrmaklan gibi birbirine yakın, sık ve şimdi size anlatacağım jeylerin bambuların, sık ağaçlann altmdan mânalarıru daha iyi anlıyordum. gidiyorduk. Yürüdüğümüz pati*** kalan göremiyorduk. Uzak, uzak, Nalrobl. haılran »5S uzak, uzak gittik... Uzun blr uçuştan sonra, NairoBu kelimeyi, rüyada sayıklar gibi'y« vardım ve Norfolk Hotel'e bi. cebzeye tutulmuş gibi, üstüste indim. Saat sabahın dördü İdi, tekrarhyordu yağmur yağıyordu. Fakat yapı?kan Bir küçük orman açıklığına bir hava vardı. Sırtına, beli mavl geldik. Orada ateşler yakümışti. kemerli beyaı bir enUrl giymis, Bu ateşlerin etrafına, Kikuyular uyku lersemi bir zenci ujak öeni, kabilesinden pek çok erkek, pek çok aydınhk bir iç bahçeden geçok kadın oturmuştu. Bunlar biçirdi. Çepecevr» bir katlı binalazim etrafunızı kuşattılar, kardetnn kusatüğı bu iç bahçede, yer lerimle beni, insafsızca dövmeğe yer koyu çiçekli ağaçlar dikill idi. başladılar. En fazla gözlerimize Odam, üstü örtülü blr galerinin vuruyorlardı. Ve öyle vuruyorlardı köseıinde idi. Cibinlikli blr karki adetf kör gibi olmuştum. Sonyola bu odayı hemen tamamen ra, bu adamlann büyük reislerinden biri, bize zorla kokmus et ye dolduruyordu. Ujak, valiziml bıdirdi, bir tekenin kafatası içinde raktı, çıkü. Uykudan baaka blr şey kan içirdi, beyaz derililer aleyhi düsündüğum yoktu, fakat cibinne müthiş. bir yernin etmeğe bizi liğin altında boğuluyordum; dulorladı. Bu işi yapamam diye ba varda aaılı koskoca levhanın üstKapuuzı sıkı kapaym» ğırdım, çürtkü ben sizin kablleniz tündeki den değilim, Belçika Kongosun ibaresi de yüreğimi «ıkıyordu. dan buraya gel&im, orada böyle siÜç adam frrladı hir işleri bilinmez, bu türlü işler büyük uğurıuzluk getirir, dedim. Dıjan çıkıp hava almağa karar Kardeşlerim de aynı şeyi aöyledi verdim. Galeriye henüz adım atler. O zaman, büyük reis, hizmetçi mıştım ki, kuytu bir köşeden; üç kadınlan kendisine metrea yapmak adam, hâki renk palaspareler giyiçin alıkoydu, askerî kıyafetli a miş, üç zenci fırladı. Birinin elindamlar, kardeşlerimle beni alıp, or de iki ağzı da bileğili, genij, uzun marun daha yüksek taraflarına gö bir kıbç; ötekinde, pırıl pırü bir türdüler. Çok, çok, çok, yürüdük. balta, üçüncüsünde bir yayla bir sürü de ok vardı. Çnkunun çok dardı (Arkası var) Erissa Nanga, gözlerini yummuş. Şehir= 1 İ ci M E L E L E Rİ =haberleri Hastalık ve Analık Sigortası 1 9 JEi 1 1 Çifte Bayram ünkü Denizcillk bay.anu, bu satırların nâçiz muharriri içüı çifte bay ram oldu. Denizcilik bayramımmn, bütüs ömrü boyunca denizciliğe âşık bir adamın bayranu obnası pek tabiidir. İkinci bayranuma gelince, ba da Halic tersanesinde inşa edilen Kartal araba vapurunun denize indirilmesi olmuştur. İstiklâl marşı çalmıp da nutuklar söylendikten sonra, Kartal sanki denizin hasretini çekiyonnuş gibi süratle kızağınuı üıtünıien kaydı; o kadar çabuk denize indi ki bayraklarla şüslenmiş gemiyi, güveye doğnı koşan bir geline benzettim. Tersaneyi ve Gazi Köprüsünün üstünü, Halicde ve Havnzlardaki gemileri dolduran hatkın sevindi ve heyecanlı alkışlan, bahriye bandosunun nağmpleri arasında denize inen bu 720 deplasman tonluk ve 12 mil süratli araba vapuru. benîm 50 yıb geçen muharrirlik hayatmun 45 yılında usanmadan, yılmadan ısrarla üzerinde dnrdu&um bir davanın zaferlni teskil ediyordu. Bu dava, rnuhtac olduğumuz pemilerl kendi tersanelerlmizde yapmak davası idi. Gerçi ba araba vapuru ton yıllarda tersanelerhnizde yapılan Uk geml degildir. Azlz dostum Prof. Ata Nutkunun resim ve plânlarını çlzdlfci S500 tonlak Taşlaıak adlı tanker de Bahriyemize ald Taşkızak tersanesinde inşa edilmiş ve 1950 yazında denize Indirumiştir. Fakat 1943 te kızağa konulmuş olan ba Unkerin hâlâ tecrübeleri yapıUmanuş ve hizmete gıremenıiştir» Sebebi ber ne olursa olsun bir geminin 10 yıldır ikmal edilemlyerek hizmete girememesi. «Biz gemi yapamayız» iddlasında bulunanlann dayandıkian delillerden biri idi ve zâhiren onlara hak verdinnekte idi. Taşkızak tankeri 7 yıl kızakta, 3 yıl da tersane önünde kaldıysa bunun kusuru Taşknak tersaneslnin değil; tersanenin çevresi dışmdaki idare makamlarmındır. Kartal araba vapurunun «mıırgası 29 ağustos 1952 de kızağa konnlmuş ve geml dün denize indirilmiştir; ikl buçuk ay sonra da ikmal edllecektir. Halic tersanesi ba arada, bir çok gemilerin büyük tamir ve tadillerlni yaptığı gibi 250 «onluk sac mavnalar ve dnbalar da in$a etmistir. Bu itiharla tersanenin bütün personeli bütün mllİPtln takdir ve teşekkürüne lâyık bir gayret jröstermişlerdir: bir kaç gün sonra da Kartalın indiği kızakta bu geminin bir eşini daha inşaya başlıvaraklardır. İstinye tersanesl de, geçenlerde denize indirdiğl 250 yoicu taşıyabilecek kabiliyette 2 küçük sehir hattı eemlsini ikmal ederken bir yan dan da 550 yolcu alabilecek 2 orta boy sehir hattı vapurunun tekneierinl birlrmek üzere bulunnyor; bu (femller de temmut içlnde denize indirllecektir ve aynı fiüyüklükte 2 s«hir hattı vapunınu daha inşaya baslıyacakttr. Camtaltı tersanerf de blr Van go1U yolru yttk gemisi inşa ettlkten sonra bunu sökmüş ve parçalajını Vana göndermlştir; pek yakında 5000 tonluk blr şflep yapmağa baslıyacakhr. Demek ki raevead tersanelerimttde nümunelik blr tek geml defril, seri halinde müteaddld tflriü ttiriü gemiler yapılabilirmlş. İste benlm de yıüardanberi iddia ettiğim bu, Idl. Bahaneler bularak «Blx rem* yapamayıı» diye ba mlllî davanın iaferini bu kadar geciktlrenlerln dün Halic tersanesinde bulunap da, geml lnşaiyeciüü bakımmdan bir hayll teknfk hususiyetleri ve güçlükleri olan Kartal araba vapıırunun denize inlşlni gömjelerini ne kadar Isterdbn. tşte azta okuyuculanm, seri ha« Unde geml taşasma bajlıyan tersanelerimlzin bu İlk «emeresinl gördüğüm ve 45 yıllık davamm raferinl idrak etmek saadetine erdiğim içlndir ki dün çifte bayram et Et tanziıtı satışları yapılacak Kanununda yapılacak değişiklikler Bilindiği gibi, isçi sigortasına dahil ifçilere iş kazalarile meslek hastalıklan ve analık sigortaıan hakkındakl kanunun şümulü dışında kalan hastalık hallerinde sağlık yardımı yapılması, muvakkat surette iş göremez hale gelemere ödenek verilmesi, sigortalı kadının ve sigortalı erkeğin, sigortalı o)miyan kansınm anahgı halinde kendilerine sağlık ve para yardımlarında bulunulması gibi ban menfattler sağlamak üzere 4/1/1950 tarihinde çıkarılmif ve 1 mart 1951 tarihinde yüriirlüğe girmiş bir kanun, hastalık ve analık sigortası kanunu mevcud ve mer'i bu'.unmaktadır. Bu kanunun tatbikı, gerekli sağlık müesseselerinin fcurulma=ına ve hekim teminine mütevakkıf olduğu için kanun yürürlüğe girdikten sonra memleketin her tarafında tatbikına geçilememis ve tedricf surette simdiye kadar »rcak on bir vilâyette (tstanbul. Edime, Kırklareli, Tekirdağı, Kocaeli, Bolu, İzmir, Manisa, Balııcesır, Çanakkale ve Bursa) bu sigortanm tesisine imkân hasıl olmuştur. Hastalık ve analık sigortasımn tatbikına imkân verecek sağlık müesseselerinin vücude getiril'Tiesi hususunda vilâyetler arasında nasıl bir sıra takib edildiği bizce 'tıi'inmemekle beraber, objektif bir n'fii olmak üzere he vUâyettfki işçi kesafetinin esas ahnması doğru olur. Böylece iki yılı ajkın bir ı .üddettenberi yürürlükte bulunan bu sigortanın tatbikatı gırasında bazı hükümlerin de§işt'rilmesine lüzrım duyulduğu gibi, »MiIIetlerarası iş Bürosu» tarafından Türkiyeye görderilen mütehassıslar da sigortaya aid bazı tavsiyelerde bulunmuş ve Avrupa konseyinde de bazı kararlar alınmış olduğu için bu tav?iye ve kararlara göre de tadiüer v»p'lması gerektiği cihetle hastalık ve analık sigortası kanunu için nükumetçe bir tadil tasansı hazırlanmısür (hükumet gerekçesi). Bu *aan, ilgili komisyonlardan geçerek Büyük Millet Meclisi umumî usyetine de infkal etmiştir. Gerçi, yeni tasan ile yapılmak istenen değişiklikler esa;^ taaH'ık etmemekte ve iıciler lehine esasen evvelce kabul edilmiş bulunan hak ve menfaatlerden bir kısmının bıraz geniçletilmesi mahiyetinde bulunmakta ise de bu değişiklikler, tatbikattan edinilen tecrübelere ve mütehassıs tavsiyelerine dayanmakta olduğu ve bazı güçlükleri ıafifleterek ferahlık getirecek tedbirleri ihtiva ettiei cihetle bunlan bebelirtilmeğe değer buluyorut 1 Hastalık halinde sieorta.ınm hekime baktınlması icab etmekle beraber klinik ve lâboratuar muayenelerinin yaptınlacağına dair kanunda sarahat yoktur. Gerçi Kanunun ibaresine göre (hekime baktırmak ve hastahğı teşhis ve teJavl ettirmek) keyfiyeti, tam teşhis için bu gibi muavenelerin vaptınlmasına da şamil olreak lâzım gelirse de haklı veya rıaksız tereddüHlere yer bırakmamak için böyle bir tavzih faydasız görülemez. Gene hasta olan sieortalılann tedavi icin başka bir mahalle gönderilmesi eerektiği takdirde bazan kendilnTİne birinin terfiki icab edebilir. Bu gibi haüerde refakat pdenin vol raraslle zarurt masraflannın ödenmesi zarureti vardır. Tadil tasansına bu zarureti karşılayacak hüküm de konmustur. 2 Sigortalı işçi kadına. hastalık halinde sağlık yardımı yapılmaktadır. Fakat sigortalı erkeğin îiaortalı olmıyan eşi, doğurma dolayısile bir hastahğa rutulursa sağlık yardımı yapılamîyordu. Böyle bir yardıma imkan vermek üzere. »igortalı erkeğin, sigortalı olmıyan kansı, doğurduğu tarihten itibaren kırk gün içinde doğumdan ileri gelen bir hastalıfa uğrarsa işçi sisortalan kurumu, bu yardımı yapmakla mükellef tutulmaktadır. 3 Bugünkü hükümlere g8re, sigortalılardan almmakta olan prim lerle kendilerine muayyen hallerde ödenmekt* olan ödeneklerin hesallardı. I Pariste, Martine, hem yatak odası hem talon diye kullandığı odada, yalnız bajına, grarnofon çahyordu. P. E. M. sayesind» yüzde otuz tenzilâtla plâk alabiliyordu. Philipp de neredeyse eve gelecekti. Doktorlar, sonradan, vak'anın akşam saat yedi buçuk sularında olduğunu tesbit etmişlerdi. Fakat muhakkak olan bir sey varsa o da, Lamb'ın midesinin boş olduğu idi. Ne var ki, bu adamın saat kaçta yemek yediğini hiç kimse bilmiyordu. Evin işlerine bakan kadın çıkıp gittikten sonra, Lamb, tek katlı küçük evinde yalnız yaşıyordu; komsulan da onunla hiç mejgul olmuyorlardı. Bu komşulardan birinin bir kapı çıngırağı duyup duymadığını öğrenmeğe çalıştılar. Komşular düşündü. İhtiyar bir kadın, duydum, dedi, fakat saat beşte duyduğunu söyledi. Hiç münasebeti yoktu. Muhakkak olan bir şey varsa o da, Lo Rochelle'lilerin çoğu yemekte iken ve yağmur da nihayet dinmiş bulunduğu bir sırada, Lamb'ın koridorunda vahşi bir sahne cereyan etmişti. Doktorun muayene odasında değil, koridorunda!. Ziyaretçi, oraya almmağı beklememişti. Sokak kapısı kapanınca, ağır bir çekiçle, her halde arkadan, vurmuştu. Sebze ve meyva tanzim satış yerlerine halk büyük rağbet gösteriyor Belediyenin sebze ve meyva tanzim satışlan devam etmektedir. Satış mahalierinde dün bol miktaHa »ebze ve mejr\'a bulundurulmuş ve rıalk bu mallara rağbet göstermiştir. Kâr haddini murakabeye ehemmiyetle devam edilmektedir. Azamî kâr haddine uymıyan • « a ?nf hakkında derhal ceza zaptı tutulmaktadır. Fiatlann düşmesinde tanzim sabşlarile birlikte, şiddetli murakaoenin de rolü olmuştur. Haldeki dunım tamamile normale dönmüştür. Dün istiven ssnaf ıerbe«tc« alısverig yapabilmi|t>. îstihsal bölgelerinden sebze ve mey va gelmektedir. Belediye, sebze ve mevva celbettlSi müstahsile telerafla baş\"urarak daha fazla miktarda sebze ve mevva eönderilmesini Utemiştir. Bidavette nakliye hususunda karşılaşılan güçlükler tamamile bertaraf edildiginden Belediye istihsal bölgelerinden lüzumlu mik tarda sebze ve meyvayı tstanbuia eetlrtebilecektir. Belediye İktisad müdürü dün murakıblar ile birlikte sehrin muhtelif semtlerini dolaşarak tetkikler yapmıştır. Önümüzdeki günlerde sebze ve meyva fiatianntn biraz daha diişmesi beklenmektedir. Diğer taraftan, Belediye şehrm et davasını da ele alrruş bulunm»ktadır. Gerekirse et tanzim satıjlanna baslanacaktır. Et fiatlannda da son iki gün içinde bir miktar düsüklük mü;ahede ediimiştir. Resmî dairelerde yaz çalışma saatinin tathikına başlandı Dünden itlbaren reoml dalrslerde y u mesai saatinin tatbikına ba;lanmi(tır. Bazı raemurlar {aşıramk geç gelnni;ler, bazıları da saat 14.30 a kadar yemeksiz kalmağa katlanamıyarak tedarik ettikle ri y'.yecekle masa kapaklarının altına sı. ğınıp karınlarını doyurmujlardır. Maa. mafJh llk giinlerdeki bu yanlıjlıklann dtiMİeceğl. memurlarm yaz mesal u>. tine intıbak edecefl tabitdir. Vali ve Belediye Baçkanının emrile dün Vall ve Belediye Ba$kan ysrdım. cıları tarafından tertljleT yapılmıj, v». ztfesi ba^ında bulunmıyan blr Milll E. gitim Müdurlüğü memurile bir bayın. dırlık ve iki belediye memunı blrer günluk ye\Tnlyelerintn kesilmesl »ureti. le cezalandırılmıştır. Belediye Başkanlığınm. dükkâniarın öğ!e tatUI yapmaları hakkında Şehlr Mecllsince verilen kararı tç İşleri Ba. kanlıjına bildlrerek dlrektif lstediğlni yanm^tık. Bakanlık. belediye meclisle. rtnln bdyle blr karar vermeğ» talâhl. yetUr olup olmadığınl Devlet Şurasın. dan jormustur. Devlet Şurası, Vilâyetten kararın suretlnl istemiştlr. Alınacak ce. vaba göre hareket edüecektlr. Belediye Temizlik İşleri Müdürlüğii amele sıkıntısı çekiyor Beledly* Teınizllk İşleri Müdürlıiğü, has&d mevslml dolayuile 400 amelenin blrden lslerini bırakıp memlekellerlne dönmesl ytlzünden zor dunıma duşmüç. tür. Bunların boslugunu doldurmak U. îere ljçl aranmaktadır. Alınacak ame. leye seksen llra maaj, elbise. ayakkabı verilecek. yatacak yer temin edilecekttr. ESAD TEKELİ bına esas olan günluk kazanclann azamî haddi 20 llra ve asgarl haddi iki liradar. Yani gigortabnın ijünlük kazancı yirmi liradan fazla c a * olsa bu kazane yirmi lira (tibar edilir ve ona göre prim ve ödenek hesablanır. Halbuki günluk kazanclan yirmi liradan fazla olan bazı işçi ve müstahdemler, geçimierini hakikl kazanclanna göre ayarladıkları için hastalanıp iş göremez duruma düşmeleri halinde j'irmi lira üzerinden verilen ödeneklerin, ken dilerinin ve aileleri efradının geçimierini «ağlamağa kâfi gelmiyeceği düşünülmüş ve bundan ötürü 20 lira haddi, elli liraya çıkanlmıştır. Bu hükme göre işçi ve rrüs tahdemin günluk kazancı elli İHva kadar is# yirmi lira gibi itibarî bir miktar üzerinden değil, hakikî miktarı üzerinden prim ve ödenek hesablanacaktır. 4 Sigortalı kadının doğumden önceki üç haftahk Utirahat nüddeti de a'.tı haftaya çıkarılacak ve bu müddet için de ligortalı kadına günluk kazancının üçt« ikisi diıecesinde ödenek .verilecektir. 5 Sigortalının kansı lle velâyeti altındaki çocuklannın v* beraber bulunduğu ana ve babaiının hastalık hallerinde muayene v'e tedavileri, bugün asgarî ücret mukabilinde işçi sigortalan kurumu tarafmdan yapılmaktadır. Bu aile tedavilerinin muayyen bir f.cret karsılığında fcrasında bazı defa güçlük görüldüğü için tedavl mııraflannın herhangi bir şekilde temini kabil görüldüğü takdirde Çalışma BakanlıŞınca tesbit eJilecek esas ve usule göre tedavi yapılacaktır. Yanl bu masraflann kar şılanma şeklini de Bakanlık tayin edecektir. Yazan: '•^•»^^ Taklid edilmekten memnunuz KOPRA. hâlen piyasj,de en çok taklid edüen kumaştır! Fakat bu taklid kumaflar »ayesindedir ki Kopra'nm üsninlüğünü daha bariz bir şekilde meydana çıkmakta ve herkes Kopra Utemektedir. Müessesemiz yalnız kenarmda Kopra yazılı emprimelerin kalitesini garanti *der. Emprimenlzi alırken «KOPRA» yazısını urarla arayıruı. Kopra Kumaşlan Mümessili: ŞEN Ş A P K A (Yenicaml 44) 1 6 Geçici turette is görememezlik devresi için verllecek ödenesler (günluk kazancın yan« ve sigortalmın kan ve çocuklan ve ana ve babası bulunuısa üçte ikisi nisbetinde olmak üzere) işçi sigorta'.an kurumunca ödenmektedir. Bu ödenekleria kurumea doğrudan do#mya verilmesi güç olan yerlerde ve hallerde ödeneklerin iş verenler tarafından ödenip sonradan kurumdan tahsil edileceğine dalr de bir hüküm kabul ed'lmektedir. Bu bir koiaylık tedbiridir. Daha bazı değişiklikler var. Fakat bunlann hepsine temas etmek, fazla teferruata girmek olur. Bilindiği gibi sosyal sigortalann tesisi bizde pek yenidir. Bunlann kurulufu 1945 yılmdan baçlar. O tarihtenberi kurulmuı olan is kazalarile meslek hastalıklan ve a^.tlık sigortası, ihtiyarlık sigortası ve nihayet hastalık ve analık sigortısı. henüz eelişme halinde olup tatbıkat ve tecrübelerin ilhamile zaman zaman ıslah ve tekemmüle doğru götürülmesi tabiî bulunmaktadır. Vfni tadil tasansı, bu yolda atılan adımlardan birini teşkil etmektedir. Sosyal tedbirler ve bu arada ioiyal ligortalar, bir topluluğun insan! cepheslni kuvvetlendiren bir mahiyet tasıdığına göre bu sahada BÖrülecek her yeni inkişafı memnunlukla karfilamamak mUmkün olamaz. Garson yüzde oniannm tevzilne dün başlandı Yenl kanuna gör* ganon yüzd* onla. rının tevzitne dünden Itlbartn btflınmıı tır. Bu husust* Çahfma Bakanlıjı blr talimstname yapmıj ve garsonlann de. reeelerine Rör» alacaklarl yüzd* onlar tesbit edilmljtlr. Garton teflerin* (azla para verllecektlr. Ganonlar tırifından vukuk getlrilecek zararlara kartılık el. mak üzere bu paradan blr hla« ayrıla. caktır. KÜÇÜK HABERLER A GIDA maddeleri Ihracl ljile mej. gul blr Inglllz flrmuı vılayete muracaat ederek »ehlr dahlllnde yenl logukhav» depolan tetlı etmek lstediğıni btldlr. ml;tlr. * TÜHKİYE tj Bankası Levend A. Jaruı bugun taat 11 de törenle ıçıl». caktır. * tNŞAATî ikm»l edllmlı olan V». kıf İt Hanı 4 temmuz cumarteıl günü «•at 18 da açılacaktır. * YEŞİLKÖYDEKİ yenl h » n lrtaı. yonu 1 ağuato» t«rlhlnden İtlbaren lslet. mey» açılacaktır. * İSTANBUL Hem»erller Cemlyetl. kurulus yıldönümü münaaebeUle 4 tem. muz cumartesl gecesi Çarniıc» Gaıino. lunda, danslı blr eglence tertlb etmlştlr. Temmuz 2 Şevval 20 • KÜÇÜK CARİHESAPLAR CEKİLİSLERE İSTİRAK HAKK1NI MAİZDİR. YILI BİR MiLYON LiRALIK PLAN tklndl o V. 8.48 g M 4.33 12.18jl6.18 5 < 19.4521.47 > 213 4.33 8.34 12.00 2.02 6.28 BAHCEÜ EV "ÇEŞİTLİ PARA İKRAMİYELERİ Otuz bir tane çekiç yarası saymışlardı, belki daha da fazla vardı. Doktorun ev işlerini gören kadın, ertesi sabah saat yedide geldiği zaman bu manzara ile karşılamış, duvara yapışık beyin parçalan da görmüştü. Günlerden pazardı. Bu yüıden, hidise fazla heyecan uyandırmadı. Çünkü jehir halkının bir kısmı sabah keyfi yapıyor, bir kısmı da kilisede, âyinde bulunuyordu. Bazılan da, havanın kötülüğüne rağmen ava gitmişti, Donadieu'ler bunlar arasında idi, daha doğrusu Michel'le Olsen avda idiler. Lamb herkesi korkutan bir adam olduğu için, ölümüne hiç kimse acımamıştı. Fakat, manzara hakikaten korkunçtu; her taraf kan içindeydi, çeklç yerde kalmıştı. Michelle Olsen, avdan Esnandes şatosuna döndükleri zaman, öğle üstü, hâdiseyi haber aldılar. Baptiste fena halde öfkeliydi; çünkü, nişan aldığı, neredeyse vuracağı iki sülüne Michel ates etmif, ikisini de kaçırmıştı. Mutfakta iş gören kansına, hor gören bir eda ile haber verdi: Topu topu üç tavşan! Madam Donadieu telefon etmişti: Acele eve dönmeniz lâzımmıs... Michel, önce, telefon edenin annesi olduğunu zannetti. korktu. Fakat madam Maclou'ys hangi madam Donadieu diye sorunca, telefon edenin kansı olduğunu anladı. Gene mavi otomobille gelmijlerdi. Direksiyonda Olsen oturuyordu. Baillet'nin boj evinin önünden, hiç bir jeyin farkında olmadan geçtiler. Makinist gara gidip nöbetini almamıştı. Yerine başka birini koymak icabetmi|ti. Tren gene de hareket etmiş, fakat gar sefi polisi haberdar etmişti. Frederic, zemin katındaki salonda, madam Donadieu ile bir parti şatranç oynuyordu, bunu her halde mahsua yapıyordu. Madam Donadieu bir seyin farkında değildi, yalnız ıu malâhazayı ileri sürmüftü: Her halde 1yi bir vr yapmadılar. Vakıâ bizim av hayvanlannı da önüne gelen çalıyor ya, o da başka. Saat üçte Eva aşağı indi. Bir dakika yukan çıkar mısınız, lutfen, Frederic? Madam Donadieu merak edip sordu: Ne oluyor? Hiç... Michel, Fredericle konuşmak istiyor. Bir şey vurmuşlar mı? Yukarıda, Michel'le Olsen ve Marthe, Dargens'i bekliyorlardı. | Siz bu iş hakkında ne düşünüyorsunuz? Haberiniz var, değil miî Doktor Lamb'dan bahsediyor«unuz? Tabiî! Şimendifer makinisti Baillet'yi anyorlar. Dün akşamdanberi kayıp. Marthe kat'î bir tavırla: O öldürmüştür, dedi. Muhtemel. Merkez komlseri de aynı fikirde. Kendisini biraz evvel gördüm. Bizden bahsetti mi? Daha doğrusu kardesimden? Henüz bahsetmedi. Bizim yerimizde siz olsanız ne yapardınız? Ben mi? Hiç! Eva fedakârlık etmişti; aşağıda madam Donadieu'nün yanında kalmıştı, onu avutuyordu. Hepsinden fazla endişede olan Marthe'dı. Herkes Martinei'n ortada gözükmediğinden bahsetmeğe başlıyor, diyordu. O andan itibaren, ev halkı, bir kattan ötekine inip çıkmağa başladı. İkişer üçer toplanıp müzakereler yapıyorlar, sonra hep beraber istişarelerde bulunuyorlardı. Kiki ile öğretmeni bir futbol maçına gitmişlerdi. Öğleden sonra, sinemada, bu maçtan dolayı yüz kişi bile seyirci yoktu. Marthe ağ'adı. Michel bir saate yakın, odasma kapandı. kendisini yalnız bırakmazlarsa bir hâdise çıkaracağı tehdidini savurdu. Arkası var 4 6 BAHCEÜ EV BAHÇELI EV Mayu aymda Z83.668 lira değerinde kaçak eşya yakalandı Mayı» ayı içlnde kaçakçılıkla yapılan mücadelede ÎS3668 llra dejertnd» kaçak ^ya elde edllmlftlr. Gümrük Muhaıaıa tetkllatı torafından alınan tertlbat na. tlcesinde bilhaasa güney bölgealnde m». yı« «yı lçlnd» 235 kaçakçılık vak'aaı tesbit edilmlj, bunun 70 1 musademeli feçmlıtir. «tl MHURtVET» in Tefrikası: 3 3 Yazan: GEORGES SİMENON Çe\iren: HAMDİ VAROĞLL Jean sizi görebilirdi, demekle I Madam Brun, bitişik konakta, Iktifa etmişti. Tyrol'de kıs sporlan yapmakta Sonra, o akşam başka bir o^s olan kızına mektub yazıyordu: da yatmıştı. O tarihtenberi birbit... Charlotte'a gelince, benden rile hiç alâkalan voktu bir sey gizlemekte olduğuna inanFrederic'i kansınm buduannda mağa başlıyorum. Sana muazzam her gördükçe, Michel'in sinirleri bir şey söyliyeceğim. İnanmıyabundan dolayı boruluyordu. Ama caksın. Eminim, evet eminim ki, ne diyebilirdi? Kıskanclık duybizim Charlotte birini seviyor. Kimuyormuş gibi gözükmesi daha münasibdi. İşin aslına bakılırsa mi? İşte ben de bunu bulmağa uğx«ten pek o kadar da kıskandığı raşıyorum. Fakat kurnaz kan, kaç defa hüngür hüngür ağlamış göryoktudümse, hep bir tevil yolu buldu, Aklımdavken söyleyim, mori bir sebeb uydurdu, söyletemedim.» na bahkîariie me^gul olman lâMichel, odacısma, can sıkıntısile: zım. Bu sabah. müzavedede büvük Bana bak, Joseph, diyordu. bir patırdı çıktı. Camboulivas seninle anlaşmış olduğunu iddia edi Eğer o adam, o Baillet gene gelecek olursa kendisini kat'iyyen kayor, diyor ki .. Her zamanki gibi saat ikide her bul edemiyeceğimi söyle. Geçirdikleri bu müşkül anlarkes, Madam Donadieu de, Olsen de, Mirhel de, hepsi iş başma döndü da .odacıya silâh vermek belki de ler. Kiki cografva .ersıne oturdu; ihtiyatlı bir hareket olur diye düBferetmeni Edmond da. çocuk bir şündü, fakat hiç bir şey soylemeFransa haritasmı kopya etmekle di. (Bakahm, ileride) diye aklınmeşgulken. kendi tezinı hazırlama dan geçırdi. Sonra muhasebe şeğa devam etti. fini ça^ırdı. Onunla sıkı surette çalifmau lâzımdı. *** Baillet iki defa tren değiştlrdi. La Rochelle'e geldiği zaman ortalık kararmıştı; tekrar nöbet almasma alü saat vakit vardı. Şehirden yaya geçti, Lhoumeau yolu üzerindeki küçük evine vardı, çiçek saksısmın içinden aldığı anahtarla kapıyı açtı, yerde, kapı aralığından içeriye sürülmüş en az on tane gazete buldu. Bu gazeteler La Lessive'in hep mahud sayılanydı. Mektub kutusunda da vardı. Kutu öyle dolu idi ki, bir tek fazla gazete sığdırmağa imkân yoktu. Fakat Baillet'nin avdetini hiç kimse görmemişti. Gerçi komsular vardı, ama yemek saatiydi. Sokaktan bir bisikletli geçti, gayri tabiî hiç bir sey görmedi. Talimhane meydanındakl La Paix kahvesinde, bir duvar kâğıdcısı, üç aperitif içmiş, sonu gelmez bir kâğıd oyununa dalmıştı. îçini çekiyor: Kandan kimbilir ne papara yiyeceğiz! diyordu. Garson, peçetesi kolunun altında, oyunu seyrediyor, oyuneulann hatâlannı açığa vurmamak için kendini zorluyordu. Limandan aynı zamanda ayrılan Donadieu'lere aid bir balıkçı teknesile, Varin'in bir balıkçı teknesi, geçidi birbirinden önce ajmak için boyuna düdük çalıyor EMMİYET SANOlGl ta$awuf müessuse. SİdİlK Büyük Mevlidi Şerif Ordinaryü» profe»»» BURHANEDDtN SEZERAR'ın •efatının kırkıncı gününe mu. saıiH 4 temmuz 953 cumarteal gü. nü iklndl namazını mut«akıb memleketimizin kıymetli ehll kur anlarmdan ve mevlidhanlarından Hacı Hafız Hasan Akkuş. Hacı Ho. fız Rahml Şenses. Hîfız Mehmed Kanıca. Hafıı Zekl Altın, Adanah Hafır Kânl Karac» ve duagu Me. larhklar Mudürluğü Eaşimamı Seyyirî, Hafız Nusret Yeşllçay ve aıkadaslarımn okuyacaklan Kur. anı KiTim. hatmişerif ve mevltdl »erlfe kendlslnl «evenlerln teplfle. •ınl rlca ederiz. Sezenr »iles!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle