Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
<l Temraus 19SB CUMHlTRTiKT CiİH:^İiHİ;L:Hİ c uçaklannın 1 No. ü Türk ŞEHIRDEN ROPORTAJLAR Hostesi ile Âvrupaıun Ilk Gangsterlerı Ziraat: 4 Röportajı yapan: Reşad Enis Ecnebi bir seyyahın Ânadolu ziraati hakkında intıbalan Yazan: Süreyya Özek Geçenlerde Türkiycyt U takibi maksadilt geltn bir •enebi, mernleketımızın ziraati hakkında bir ziraat mtcmuasında mütalta yürütürken diyor ki: «Karadeniz kıyılannı görmek flzcrt İıtanbuldan vapurla Hopaya kadar ve Akdenizde de İskenderuna kadar gittim. Otomobil ile ıark ve cenub vüâyetlerıni, §arki Trakyayı dolajüm. Türk köylüsünün yeni «âraat makinelerini kullanmakta gösterdiği maharett hayran kaldım. Traktörlerin fenerlerini yakıp gece çalıstıklannı gördüm. Antalya, Silifke, Adana gibi gündüzün pek sıcak olan bölgelerde bu gece çahşması bir nimet. Yağmur yağdıktan «onra toprak tavını kaybetmeğe vakıt bırakmadan bu gecegündüz çalışmaları sayesinde surulmektedır Memlekete en ziyade ithal olunan (traktör) ve demir pulluklardır. Bâdehu ıırasile biçerdoverEkerTırmıkÜstüvane gelmektedır. Senelerdenberi insan e!i dokunmamıs olan boş arazi açılmakta ve hububat, bakliyat ziraati ıahası genişlemektedır. Trakya ve havalisinde vâsi mikyasta ayçiçeği, şeker pancarı, soya fasulyası ziraati yapılmaktadır. Bu yeni âletlermakineler memlekete girmezden önee köylü •kinini biçmek için orak, kosa, tırpan gibi muhtelif isimde iptidaj âletler kullanmakta ve harmamnı döğen denilen Âdem zamanından kalma vasıtalarla yapmaktaydı. Karadeniz sahilinde en güzel ve dikkate »*yan olan bölge (Rize) dir. İnsan, Karadenizın bir koşesinde bir tarafı yüksek dağlarla çevrilmis bir kuytuda portakal, mandalina; hele çay ziraatini görebileeeğine hiç de ih'imal vermez. Çünkü çay ziraati yapabılmek için o boleeye senede lâakal dört. besvür milimetre va&mur düşmesi lSzım geldıfii gibi, çay her toprakta da olmaz Elater denilen bir cins toprağı sever Giresun taraflarında da geniş nisbette fındık ziraati görülmektedir. Bu havalidt riraate aalih toprak sahaıı dar olduğundan köylüler mrtlannd» taşıHiklan topraklarla d?ğ sırtlarındaki taşlık arazivi mısır «iraatine müsaid blr hal* sokmakta ve toprağa gübre gibi bol bol denlzden çıkardıkları yunus balığı gommektedirler Hopadan Ardahan ve Kars üzerinden (Iğdır) denilen bir ziraat nuntakaaına geldim. Karııdan Ararat dağının karla örtülü tepelerini •tyrederken Urlalarda pamuk, portakal, zeytın görülecek bir ziraat tezadı teskil ediyor vt insana çok zevk veriyordu. Konya ve Eskiıehir bölgtsi kâmilen buğday, arpa ziraatine tahsis •dibnis... Ye»il ekin Urlaları üzerinden esen rüzgârın başaklan dal(talandırması otomobil yolculuğunun yorgunluğunu insana unutturuyor. Eskisehlrden (Mayıslar) köyü denilen ve Sakarya vâdisinde bulunan bir mıntakaya da gittim. Eskişehirde insan sıcaktan bunabrken bin metreden fazla bir daga çıkıyor ve bir çam ormamndan geçtiktcn sonra pamuk tarlaları ve ortasından Sakarya geçen bir vâdıye laiyorsunuz. Akdcniz •ahili kâmilen tıcak memlektt ziraati, nebat ve ağaclarile •flslüdür. Mersin ve Silifke portakal, limon bahçeleri, vâsi yabani zeytln ormanları, keçiboynuzu ile örtülüdür. îzmir vt havalUi cennet gibi bir bölgedir Mübaliğasız buralarda her türlü nebatat ziraati yapılmaktadır. İncir ağacı ziraati burada büyük mikyasta yapılmakta ve Amerika, Ingiltereye ihrac olunan kuru İncir ve üzüm bu bahçe ve bağlardan İstihsal olunmaktadır.. YANLIŞLIKLAR No. 37 Müsabakanm şekli E1U gun rrıüddetle yukanda gorduğünüz sekılde hergun tır fdcra nes.redeceğız Tanınmış ınozaJar tarafından vazılacak olan bu hkralar on avn mevzua taalluk edecektır Yanl edebivat, tıvatro musikı dığer EÜzel janat subelerı. tarıh. i]jm ve fen, tıb, ziraat, spor mpvzularının her bıri ıçın beşer tane yazı konacaktır. Ve her yazıda muharrır j n ısrattiıdoii kasden btrakılmış oeşer tane vanlu bulunacaktır Bu «nevzulardan haneisinın meraklısı Isemak, faraza hem tarih, hem tiyatroya müıea'lık fıkra!a.d;ıki yenhşlan bulmak, bu suretle rrüsabaka neticesj tertib edilecek kuı'ava ıkı şan» ile iştirak etmek kabıldır Ancak bu takdıHe heı bahse müteallik 5 fıkrayı ve 5 kuponu ayn bir zarfa koyup yollamak ıcabedecektir Müsabaka netıcesmde yanlıslan bulanlar arasında çekiİPrek kur'ada 1 kişıye İstanbul Marsılya gıdıp gclme vapur bıletı. bir kışıve Amerıkan G. E. buzdolabı (6 ayak), bir kişiye Amenız o mevzua aid S vazıvı "kuvacak, yanlıslan bıılacak, altla rıkan G E çama^ır makınesı, 5 nnı çızecek. sonra yukanda mev kijıye 7 lâmbah Siemens radvocud kuponu dolduracak ve musa su 5 kışlye 6 lâmbah Siemens hilamında vaniiilan ışaret radyosu, 5 kişiye 5 lâmbah S'e5 yazı ile 5 kuponu bir mens radyosu, 2 kişiye Sıemrns z«rta koyup gazetp^uze v?IIav« buyük boy elektrik süpürgesi, 5 caksmız. Sızden 50 fıkradaki kiçiye Siemens Ranid tıpi ele*yanlışlan bulmanızı değil, bir tek tnk süpürgesi, 15 kişiye otoma: mevzua müteallik 5 yazıdakl tik Moraphy ütüsü, 15 kişiye S e •aniışlan bulmanızı istıyıruz, mens hrınh ekmek kızartıa, 20 maamafib bırden fazla mevzua kişıye Shcffears altın mürek'<j'olı muıeallık fıkralarla alâkadar ol kalemi venlecektir. j> ' ı Bu yazıda beş yanlış vardır Süreyya Özekin yukarıdaki yazısmda; muharriri tarafmdan kasden yapılmış beş yanlıs, vardır. Ziraat meraklısı iieniz yanlışhkları pek kolayca bulabilırsinız. Bulmağa çalısın ve «onra yukarıdaki çerçeve içinde yazılı şartları okuyun. f Afrika İntıbalan ) Bizim seyahatimiz ve Müslümanlık Tazan: Burhan Felek /Aral) tan "V«r. Çıplafi dans ediyor BHmJyorum, hartgl t«vkl Tİcd«' ve şarkı aöyluyor, Ben de arkanl veya t«siri ruhani 11* baa ardaşlarla oraya gitmUtim. Bir arakadaslarda bir MüslUmaalık m«lık eski Mısır Kralı Faruk geldi. rakı, bir blâmiyat toauubu balirdi Bir koşede sakin sakin oturan orki birbirimizi p«k iyi tanıdıgımız* ta yaşta, efendiden bir adama doğgöre bu «lman» gelis> • tasmamak ru gitti. iki tokat attı ve: «Alçak, kabil olmuyor. Hani güttüğü davahaın'> diyerek çekıldi. Başka bir nın en küçuk malumatına lahib olmasaya oturdu. Tokatı yiyen zat »alar canım yanmıyaoak; lâkin içi General Necibin Pa*ıs Setıri idi. bilgiden ziyade hijsiyate dökerek Evvelce (Faruk) un hususi kalem mazbut vt makul konuşmava yanM şefi imiş. Tokatı ondan dolayı kemadıklarındaa cev»ba lü*um vt mali sükunetle yedi ve çıktı, gitti. mahal görmüyoruı. Tabiî hâdiseye içerledik. O sırada Evvelâ suraya tekrar isaret «tArab dansozlerden birısıne, Ibnissumek isterim, en günahkar bir Müıud'un bılmem kaçıncı oğlu ılüfat lunı en sofu, en müttaki bir diğer ediyordu. Faruk buna da içerledi. İMuslımın din bahsinde muahez* Kızı çağırdı. Memelerin arasına 50 etmesint salâhiyeti yoktur. P«ybin frank koydu. Kız bunun ügamber «İalimiyettt papazhk yokzerine "Faruk. a iltifat eder götur. demiş ve Allah ile kul ara| ründü. Hâdıseyi gören İbnissuudun ımj üçüncü bir vasıtanın giremiyeceğini ilân etmistir. Müslüman ! bilmem hangi oğlu, kızı masasma isek Hazreti Muhammedin bu «ö j çağırdı. O da aynı yere 60 bin zünü tutarız. İmdi bütün dünya frank koydu. Arab kızı bu sefer Müslümanlarından hiç kimse Alde İbnlssuud zadeye yılıştı. Bu selaha karjı olan vazüelerimi ifa tfer Faruk çağırdı, o da bılmem kaç dip etmedığün bahsindt bana kabin frank verdi.. Uzarmıyahm; nirışamaz; müdahalt edemez. Mühayet İbnissuudun oğlu kıza 100 dahalesi fuzulî olur. Bunu başta Dibin frank vererek masasma çekti yanet İşleri Reisi olduğu haldt büaldı.. tün dindaşlarımıza açıkça töylem*Bunu görünce, geçen sene hacca yi bir Müslümanlık vazifesi bilirim. gittığim zaman bu memlekete verGünah i?leme bahsine gelince; lsaCeıairde bir cadde ve Cezairliler diğım paraların nasıl yendiğini ve run dediği gibi en günahsınnır, par Hakikat audur ki; resml zdya de muaheze etmeğe hakkımıı ol nereye gittiğini eördüm ve bu şartmağını kaldırsın! Bu bitti. fetler daıma akşamları verılir. Biz madığıru yazımın başında belirt lar altında bojle bir ibadeti yap*** de Musluman Afrikalılarla hep ak tiğırr.e göre Arabları da oruç tu tığım için esef ettim. Unutmayın Anadolu okuyucularımdafl biri şam yemeklerinde buiuştuk. Iftar tuyor veya tutmuyor diye tenkid ki bütun bunhr ramazan aymda bana bir mektub yazmıs: dan «onraya tesaduf eden bu ye edecek değilım. Yalnız bir Faslı Müslüman bir Arab prensi taıaiın«Sız Afrikada oruçlu Müslüman meklerde ne bizim oruçsuz oldu münevvsr Muslümanla olan görüş dan yapılmakta idi. Arabların önünde yemek yerken, ğumuz, ne onların oruçlu olduğu memı nakledeceğim. Telemsani'nin sözlerine bir tek onlar da bizi seyrediyor, tabil a tabit belli değildi. Ama otelde ve27 mayıs gunu tayyare ile Ceza kelime ilâve etmîyorum. Bizi oruç yıblıyorlarmiî diye, sizi kritik et ya lokantada Avrapal kıhğile ye irden Fasa vardık. O akşam bizi tutumuyor diye ayıbhyanların Mus tiler. S«n buna ne dersin?» diye mek yiyen beş on kişiyi: Resoidence denilen Fransa mjmes '»ümsnhkla alâkalarının ne kadar •oruyor. Evvelâ ben oruç tutarım Aa' Bak, bunlar Türk gaze sillığinin rauaz:am sarayında ak zayıf olduğunu gösteren vakıâlar, veya tutmam. Bu yukanda da y»z tecileri! Ramazanda oruç yiyorlar. jam yemeğine davet ettiler Sofrada maalesef yalnız bu kabare sahnesi dıjım gibi Allahla benım aramda diye seyreden Afrıkalı Muslümana lluslüman ve Fransız kırk kişı ka dpğıldir. Fasm en mutcassıb şehri ^ i r hesabdır. Buna ne Türk gaze tesadüf etmedık. Zaten lokanta dar vardı. Hattâ benim ust tara olan Fas şehrinin (Medine) ad:ncısi, ne Faslı Arab karıçır. Hele lara, yemek yemıyen kimseler gı fımda Fasın meıkezi oîan (Eabat) daki yerli şehrini bir ramazan ge«Aman Arab bizi dinsiz sanmaıın!» rip yiyenlerı seyretmez, değıl rru? şehrınin pasası (jani din, senat cesi gezerken üstu hasırla ortulu endiçesıle Allahtan değü de Arabın Bu, son derece tabiî olan durumu ışlerinln sefı) olan bir zat oturudar sokaklarda gozleri surmeli genc dedikodusundan korkup oruç tu izmhtan sonra bir de i$in Müslüman yordu. Şeker hastahğı ile malul olerkeklerin rensârenk kahbsız fes'.er tar gibi gorünmeyi hiç kendime lık tarafını ele alalım: duğundan şekerlı şeyler yemıyorve incecik cubbelerle birer dilber yediremem. • Oruç kime, ne zaman farzdır? du. Yemekten sonra tabiî daha zi gibi dolaşıp orta yaîlı ve yaşlılarla Böyle bir yazı çıktıgını biz de Bünu izah eüelim. Oruç sıhlutl ye yade oi3claki Müslümanlarla gö nasıl yâıenlık ettiklerüıi hayretle lşittik. Ben cevab vermek Isteme rinde ve mukım olan reşıd, yanı rüşluk. G^.\et ıyi fıansızca konu gördük. dim. Herkes istediğini düşünür ve aklı başında kimselere farzdır. Bi san ve yüksek tahsilini şüphesiz Islâmiyet bahsinde dünya milyazar. Yanlı; düsünmek ve yaz naenaleyh, hastaya, yolcuya ve Avrupalı bir müessesede japmış omak yalnız bizlere münhasır bir Zayrireşid olanlara farz değildir. lan zannederim Telemasni' is letleri içinde hiç biri Turklerin din mcziyet değıldir; fakat is bir o Hattâ hastanm oruç tutması mek minde genc bir Faslı ile gorüçur telâkkılerıne ve dıne olan hurken eeçen sene hacca eittiçinı ve metlerme soz edebilecek durumda kuyucunun tshrıkılç bovlç bir <uk ruh, yanı nâmskbulHur. Hıcazda h^cıları oradaki Müslüman değıldırler. Ama ıçlerinde oruç de» haline gelince; durumu irah Bizim içimizde bir kaç hasta vareöriFk gerekir. dı. Fakat hepimız seferi yani yol larm nasü ıstısmar edıp, rios.l ağır tutımyan, nanıaz kılmıyan gazeteOn Turk gazetecisının Afrika cu idık. Hiç bir şehirde uç gun vergıler aldıklarını scı acı anlat cıler veya gazeteci olmıyanlar vardaki seyahati ramazana tesadüf et den fazla ikamet etmediğtmıze gö tıktan sonra: dır. Ötekılerin ne yapüklanru büimişti. İçimizde hiç birimiz oruçlu re oruç tutmakla mükellef değil« Paristen geliyorum. Bugün yor muyuz? değüdik. Burada hem de ramazan dik. Bunu süphesiz oradaki Arab tayyareden indim. Evirne gıdip kıDe.Iını ya! Bize bir din merafa da butiu bira veya Tajdelen cuyu lar, burada bizi oruç tııtmuyorlar yafetimi degistirdün (Fash kılığın geldi. Bilir, bilmez, yerli vt yersiz Ü* hararet töndürüp yan yazan dlyı ayıblıvan arkada|unızdan da da idi. Ayağmda gCzel sarı çedik hep bununla uğraşıyoruz. Ama bul«xın orad» 45 derecc h»r«rett«, ha iyi bilirlerdı .. papuçlar vardı) hemen buraya gel nu yapanlar içinde Muslümanlığm kırlarda dolaşan gazetecileri oruç • •• dim. diy* IÖZ* bajladı v« anlattı: an» preasiplerini aayamıyanlar mayemekle itham etme«ine basta yazı ŞimH felellm |u Arablınn Mflj Pariste ElCezaır diye küçük alesef az değildir. Bu hal ise din HÜıibinin güüneri lümanlıgına.. Kimıeyi din baiısln bir kabaf* var. Orad* da bir iki savcıhğı v« gunah kijiilıği yap Uçağımız Yeşılköy alanmdaa henüz havalanmıştı. Devlet Havayollan Umum Müdürü Rıza Çerçel bir müjde verdi: Kaptanımız, gazeteciler» f.itanbulu havadan göstermek kararında... Arkadaşlar; biraz sonra İstanbuîu havadan göreceksiniz. Bedavacılıktam doğan geniş bir tebessüm dudaklanmıza yayıldı. Bizim memekette gazeteciliğin b'r iyi tarafı da, her şeye (meselâ seyahatlere, meselâ ziyafetlere) havadan konmak degil mı? | Asağımızda İstanbul .. Sanki büyük bir salonun anfısinden, bir büyük »ehir maketini »eyrediyoru/. | Yedıkule Eurlannın burclan, diş I lek hir ağızda kurd yemis bir sıra çuruk dış pıbi görünüvor nava ' dan .. İcleri oyuk, duvarlan yıkJc... Kıbrıt kutulan kadar ufak apartımanlann arasından geçen :nce neyaz şerıdler Bu şeridlerde yıdıp ge'en hamamboceklerı, snah toplu bmlerce ığne Ha'icde cNaboland» t gördük «Dum'.upınar» da\asmda sanık a\ukatimn ıddıasını ispata ugra^i'kcn hâkımlcr hevetine ffosterd.fi ovuncak < Naboland» a benzıyor. Adile Tuğrul Bevoğlu. bir alâminütçunün so gc'memek şartıle, erkek yolcumm kak koşesine gerdiğı bez fonu gibi arzulanna bovun ieecek; kendisine sacımıza asıldı. flort edilmesıni hoş karşılayacakİstanbulu eerıde bıraktık. Kansının başkalarile velev kısa Hostcs Âdıle Tuğrul, bir topsi bir yolruhık sırasıt.da aşk oyıınu icınde sigara ve çıkolata ıkram e oynamasına hangi koca razıdır? dıyoı: T Yabancı memleketlerde. bil Buyurmaz mısınız efendim? hassa Amenkada sizin gibi ','uzel Bu tepside Tekelin hemen hemen kıziar zenpın koca bulabilmek için butun sigaralan var. Hangısine a hostes olurlarmış. lısıkssnız . Meğer bir kaç taşrah zengin, 1 Dcvlet Havavollan ucaklanr''a numarah hostesımıze âşık olmuş ve da. yabana uçaklarHa oldugu aibı, evlenme tekîifinde bulunmuş. yolculara hıznet etmck uzere ılcs Mesleğe girdiğınızden buçüne tesler buıundurulacagını, Hostei I kadar kaç ucus ssatiniz oldu? yetiştirmek için Ankarada bir ku.s Zihnen hesabladı: açıldığmı geçenlarde gazeteler yaz 1500 saat' dedi. dı. Ne maaş alırsınız? Sigaramı yakarken. mavi 250 lira .. Fakat, uçtuğumuz liklı, beyaz bluzlu. mavi kıra^&tlı her k.lometıe için 50 para prim abu zarif ve sempatık genc kıza sirlınz. Ayda ortalama 10 000 tcilodum: metre uçtuğumuza göre bu Ha 125 Kurs bitti galıba... lira tutar. Dıs hatlara pittiçim Hayır efendim. zaman. gunde 30 Türk lirası karşı Stajda mısınız? iığı yabancı para veri'.ir. Buna otel Gülümsedi: ve yiyecek parası dahildir. Ben Türkiyede 1 numaralı Hostes olarak dif hatlardan hostesim, efend.m.. 1948, 49, 50 hangilerine gidiyorsunuz? yıllannda yolcu uçaklarımızda nos Atinaya gidiyorum. Kahiretesl.k yaptım. bununla beraber, ben Beyrut Kıbns hattında çahşıyode kursta Holandalı mütehassıs barura. 949 da Birleşmiş Milletler uzyandan favdalanıyorum. laştırma komisvonu uyelerini OrÂdıle, Havavoîlan İşletmesinin t?=arka götürdum^ burolannda çahşıyormuş evvelce . Bileğıni uzattı; zarif bir saat .îösÇocukluğundanberi havacıhğa m*;terdi: rakh imiş. Hava savaşlarına, h^va İbnisaüudun hediyesı! dedi. maceralanna dair kitablar okıırÂdıle birdenbire harekete gelil mus. Gazetelerde ve dergilerde hep havacılık bahislerini ararmış. Ar Ön tarafta bir genc arkadaa, «ese kadaşlan «havah!» diye saka edcr kâğıdına davrannus. Özür düerım, bır kaç dakika... lermış. dedi. Bir Tük kın için hosteslık de Uzaktan görüyonım: Hostesimiz, ideal mesleklerden biri, diyor; d"ı hastalanan arkadaşa tat'.ı tatlı bir şünün bir kere: Daima değişik şeyler anlatıyor, adeta ilânı aşkememleketler eörüyorsunuz. Da r ıa den bir genc kız halı var onda... değişik insanlarla kar?ıla?ıyoı!U Acaba ben de mi hasialansaml nuz. Tür'.ü milletten, türlü karakGer;ekten kese kâğıdına Lhtiyac terde, turlü âdette adam tanıyor kalmadı. Âdıle şımdi yanımda... sunuz. Kulağima iğniyor: Oldukçe tehlikeli bir meskk Ben yolculan Kusturmamt diseçm ^siniz, Âdile... İşe ba?ladıgmız yor. zaman hiç korkmadınız mı? İyi bir hostes, hava tutmasmdan Ba=ını silkeledifazla müteesslr olanları hava de Kat'iyyen... Ben mukaddersa lik'erıni açmak, frıks yon vapmak inanırım, bevefendi .. Hiç bir za gibi tedbirlere başvurmadari da man. uçak duşer mi diye düşün oyalayabiar, hastalığın: unutturabilirmiş. medim. Kaza atlathnız mı? Size garib bir hâdise, beyefen Ufak tcfek hava hâdiseîeri, di di; bir gun, doğu vilâyetlerimize ye dudak kıvırdı; hosteı olacak kalkacak uçağımıza çarçaflı iki ka1 genc kızda aran'lması gereken va dm bmdi. Yolda, baktım, ikısi de I sıflar.n en başında soğukkanbhk kese kâğıdlanm çıkarmışlar, Kendilerini kusmağa zorlamıyorlar mı? bulunmslı... l Âdıle Tuğrul bu vasıflan »aydr Yanlanna koştum «Ne yapıvorsunuz?» dedim. «Kusmağa çahşıyo, Bunye devamlı uçuşa mutehammU, ruz. fakat kusamıyoruz» dedıler. bilhassa sınuier sağlam olacak. Meğer, uçağa bınen herkesin behe Uçsk yolculan en ufak |ıy mehal kusması lâzım geldiğini saden huylamrlar, beyefendi... Her nıyorlanruj. hangı bir ârıza veya tehlıke karşıHava tutmasından daha çok basmda hostesin (ev sahibesınm) yüz yanlar mü^eessir oluyor, beyefenhatlannı incelerier. Hareketlerindi... ve daha ziyade onlar bir hosden mana çıkarmağa uğraşınar. tesin yardımına ihtiyac hıssediyorHostes heyecanına bâkim olamazsa lar. volcular arasında korku ve panik Kurs ne zaman sonı eriyor? başgöstenr. Hosteslerın bekâr ol Sekiz haftaya kadar... On kiması da aranılan vasıflardan biri... çiyiz. Kursun yerde gordüğümüz l Niç.n? kısmı bitti. Hosteslenn ılk vazife Çunkü, diye gülümsedi; hos leri yerde başlar. Bunu, uçağın tak tes yolcusunu oyaJamak vazifesile sıye geçtıği zaman takib eder. Damukelleftir. Mensub olduğu mües ha sonra da havalanınca... Kurs sesenm ciddiyetıne, vakarına halel sona erer ermez, Holandalı hos^es, aramızdan bir başhosteı seçecek. maktaki zevk, ne garib bir keyiftir. Başpilot, baştelsızci olduğu gibi bir de başhostes bulunacak idarede... Bır fıkra ile yazımı bitireyim: Bır Mevlevi dervışırun uzun yenli Bütun hostesler onun emrinde çakolunu goren bektaşi canı sormuş: lışacak... Âdıle Tuğrul, sanınm ki, bu bas Erenler, yeninız neden bu mertebe geniştir? hostesliğin en kuvvetli adayı... Mevlevî: Ona başhosteslık, bol bol uçus, (Koluna açık bir kanad ha ve zengin tahbler dılerim. reketi yaptırarak) Gordüğümüz ayıbları biz böylece bu yenimizle cMarakaz» vapurunun revizyonu Marmara hattında «efer >apan .Ma. örteriz. Ya siz bu dar kolunuzla rak»zi vapurunun revizyonu sırasmda j nasıl örtersiniz? deyince Bektaşi: turbinleri »çılmıjtır. «Sus. vapurunun Biz kimsenin ayıbını arayıp olduju gibi, «Marakn» ın da dişlısı Sörmeyız ki; drtelım canım! ceva yerıl fabrlkalanmııd» imaJ edilecektlr. Gemi ıjusto» »yının lik hâitasında bını vermış. Ve ne guzel soylemiş! tekrar Mudany» ile I»Unbul »rasınd» B. FELEK lşletmeje b«»lıyaeaktır. Sılâh sesleri arasında cehennemî bir gece baslarrm buluI nuyordu. Askerlerın arkasına bınlerce meraklı yığılmıa «abır\ sızhkla bekliyor, erkekler, kadınlar, çocuklar yemeklerini georacıkta karuüarını doyuruyorlardı. Para kazanmak i urmişler r için fırsat kollıyan Parıs arabacılan dolmu? yapmak fureüla ) butün bu halkı adam başına 25 kuru} alarak buralara getir| mışlerdL Vülanın muhtelif cepheleri otomobil farlarüe aydınlaulmıjü. Asetilen lâmbaları her tarafı gündüze çeviriyordu. Şimendufer köprüsünde meyki tutan zuhaflar villanın çatısını delık deşik etmışlerdı. Bunlar sılâh sıkmakla da ıktıfa etmıyerek e\ın damına kaya parçaları yağdırmışlardı. Buna rağmen Vale ve Gsrniye islerine devam edıyorlardı: Bir penceıeden otekine, bir kattan diğerine kojuyorlar, gördükleri her polisin veya jandarmanın uzerine atej açıyorlardı. Polis Muduru Lepin'ı bır mermi sıyırmıştı. Polis Jean'in çapkası uçmuş, Demeru, Gerbo isımli meraurlar da yaralanmıştı. Zuhfkr hücuma geçmek ıçın sabırsızlanıyorlar, fakat Polis Müduru müsaade etmıyordu. Lepın'ın fıkrı başka ıdı. infüak maddelerı kuilanmak istiyordu. Bır aralık cvın damına dmamit atıldı, fakat netice çıkmadı. İki haydud gene durmadan ateş ediyordu. O sırada geçen bır trenin yolcuları da «haydudlara ölüm. diye bağırdı. Halk sabırsızlanmağa bsşlıyordu. Dınamit tecrübesi üç kere tekrarl'îidığı halde Garniye ve Vaîe hiç oralı olmuyorlar, faalıyetlerini durdurmuyorlardı. Son derece âsabilesen halk, polia kordonunu yannak tehdidinde bulunmağa başlamı^tı. Dahiliy» Vekili de vak'a mahalline gelmişti. Sinırler iyiden iyiye gerilmişti. Nasıl gerilmesin ki iki kişi: beş yuzden fatla polis; jandarma ve asker© muvaffakıyetle kafa tutuyor, bır turlu ele geçirilemıyordu. ArUk top ateşi açmaktan bıle bahsedılmeğe başlanmıştı. O aralık birinin aklına bir çare geldi: Ne kadar elektrik projektörü varsa ||cepheye tevcih edildi. Böylehkle haydudlar dısansını göremez olduklarmdan birisi »ürünerek gidıp «vın ttmelin» bir m«linit fiegi yerlejtirdi. Bu «efer korkunç bir infilak oldu. Evden muazzam alevler fışkırdı, her taraf yıkıldı, toprakla bir oldu ve yanmağa bajladı. Bu esnada makineli tüfekler de enkazı tarıyordu. T. C. Ziraat Bankası Silivri Ajansından: Bay Hakkı K^mal Üstelin aiansımıza olan borcunu vadesınd» odemedığındçn Bankamıza ıpoteklı Sıhvri. Urfalı kovunde Yenikoy ciftliftı mevkiinde (Sultan Mehmed Han vakfından mazbut şarkan Paoaz tarla, garban fener hududu. şimalen Yenikoy Çiftliğinden ormsnlık «raıl. etnuben Günseli isabet eden arazi ile mahdud 221 dekar 520 metrekare arazisi 20 Temmuz 953 Pazartejl gününden Itibaren bir buçuk ay müddetle açık arttırma suretile satısa çıkarılmıstır. Taliblerin arttırm» »«rtlarını flğrenmek r« daha fazla bilgi almak üzer» müddeti Içlnde Bankamııa müracaatleri İlân olunur. (10809) Nihayet ateş kes emri verüdi. Eve hücum edenler Garniye ı ve Vale'yi parçalanmış bir halde buldular. İki haydud kan revan içinde korkunç bir manzara arzediyorlardı. Şafak da sökmekt» idi. Anarıistler bütün g«c« dayanabilmiglerdi... Arkaaı m Türkiyede neşri hakkj yalnız gazetemiz* aiddir