27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET İO Tenunuz 1953 1 Y»zan: JOSEPH KESSEt. Bir MauMau ini 10 H haberleri Tanzim satışları aksayor İHEM NALINA M1HINA Klâksona bastı, kısa kısa üç de Orada çok karışıklık var, çok, fa örtürdü. Dallı kumaştan biT rob diye mırıldandı. Polisten izin algiyinmiş genc bir zenci kadın, ka malı. pırun önünde gozüktü.Şoför: İcab eden bütün vesikalara sa Karım. dedi. hib olduğumu söyledim, yola çıkIşaret etti. kadın yaklaştı. Doğ mağa razı oldu. İngilizceyi çatra rusu gözlerime inanamadım. Bu patra biliyordu; fakat sesi ve ta Sebze ve meyvayı istihsal bölgeolduğu gözkür. Hakikatte de isteParis, temmuz Temmuzun gel diğimlz bu değil midir? Burada pürsıhhat, dımdik. mağrur tavırll, vırları yumuşak, sevimli idi. Endi lerinden getirterek normal fiatla mesile başlıyan tatil muhacefet dalsergiden evvel bütün bedbin ve serbest bakışlı kadınla derisi ke şesini gidermeğe çalıştım, ailesin halka satmak üzere bir teşkilât gası Paristen her gün binlerce Fran karşı iddialan dinlemiyerek elinsızı Atlantik veya Akdeniz kıyılamiğine yapışmış, vaktinden evvel den lâf açtım. sigara ıkram ettim. kurulacak deki mahdud imkân ve malzemeyle nna götürmekte.. Bu suretle sergiiki buklüm olmuş, yüzleri elemli Yarı yola vardığımız zaman birbibu standın hazırlanmasına âmil ove meyus mahluklar olan fakir Ki rimize öyle ısınmıştık ki, adam aFransa Muhabirimiz Sebze ve meyva tanzim satışlan j ler ve galerilerle devam eden sanat lan Turizm Ataşemizi tebrik etmek kuyu kadınları arasında hiç bir rabayı durdurdu, bana bir Coca nın başlaması üzenne telâşa düşen | ve kültür hareketleri de bir müddet icab eder. benzerlik yoktu. Cola ikram etti. Bu içkiyi pek sev kabzunallar istihsal bölgelerine tel için inkıtaa uğnyacak. Parisin düngraflar çekerek mal gönderilmeme yanın kültür ve sanat merkezi ol ket dışında bu çapta bir sergi işine | hizmet edılmesi icab ettigini bilGenc kadın beni güler yüzle se medığim halde, onun hatın için iç 1 iık defa teşebbüs edilmiş olması . hassa bizim gibi buna çok muhtaç lâmladı, kocasile bir kaç kelime tim. Ana yoldan ayrılıp da sol sini bildirnvşlerdi. Telgraflar tesi duğu her vesile ile tekrar edilir Bu iki sergiden sonra, son olaI olan Memleketlerde bilmeleri gedurulur. Paristeki kültür ve sanat idi. rak Paris mevsimi meşhur Paris konuştu, tekrar eve girdi. Şoför kolda, çok bozuk bir toprak yola t rini göstemeğe başlamış, iki gün derhal söyliyelim ki ser rekmez mi? Sergide vazifeli olanlar tezahürlerinin senelik bilançosunu enternasyonal fuan ile kapanmış biraz benim yüzüme baktı. Fakat sapacağımız zamana kadar her şey i evvel 25 kuruşa satılan domates re afiş faaliyeti ba büyük bir feragat ve hüsnü niyetle yapmağa kalkmak için Cumhuriyet oldu. Bu iki misalden sonra mubu bakışında, şaşılacak bir gurur yolunda gitti. o yola saptıktan son , müvaredat olmadığından birdenbire uı da yanlış tertib üç ay adeta durmadan çalıştılar. E| manavlarda 65 kuruşa çıkmıştır. Bu hakkak ki bir paviyon ile bu fuara ifadesi vardj. Tekmil yüzü: «İşte ra, şoförüm tekrar: i. Meselâ sergi afişleri için ha ! serlerin kılına bile zarar gelmemesi durum halkı şaşırtmıştır. ügililer bu iştirak ettiğimizi düşüneceksiniz. He Kikuyu'lar buna da kadirdirler!» Kanşıkhk .. Çok kanşıklık, halin devam etmiyaceği, müstah sin harcı olamıyacağı aşikârdır. zırlanan, eski sultanlann ve hüküm | için bazan saatlerce ambalâjlann men söyleyim ki en ücra Asya dev diyordu. diye söylenmeğe başladı. silin malını çürütmemek için kabzıletleri paviyo.ılan da dahil 2 milEski Birmanya pazannda Göğüs geçirmeltfrine hiç aldınş mallann arzusuna uzun müddet yon kişinin gezdiği bu sergide sade suikasd etmiyordum. Toprak yolda ilerlebizim paviyonumuz yoktu. Bunun Arabayı tekrar sürdü, biraz son dikçe garib bir intıba duyuyordum: boyun iğmiyeceğı kanaatındedir. Kabzımallann iddialanna göre. sek bazı faaliyetlerimizi zikretmek ve Türk bayrağı altında, ve bizi hikmetine varmak bizim için olra, en koyu sefaletin göbeğine, en Bu manzarayı daha önce, fakat Belediye, tanzim satışı için kabzı ve bunlan gene kendi zaviyemizden hâlâ böyle tanımak itivadı ve ina beni tatmin edecek bir cevab ve dukça güç. Fakat en bü>"ük eksıkberbad sokaklara, en tahammul başka bir ışık altında, âdeta rüdmda olan yabancı bir muhitte, remedi. mallardan aldığı sebze ve meyvala tenkid etmek faydalı olacaktır. Hğ'miz olarak şunu söyliyelim ki, fersa murdar kokulann içine dal yada gördüğüm intıbaı, sonra ha rın bedellerini tam olarak ödeyeIçlerinde en geniş salâhiyetli olan Paris gibi daimî milletlerarası bir Bu yazıda sadece iki sergimiz başı kavuklu ve cüppeli p | reler dı. Bunu kasden yaptjğım, mıina tırladım: Polis arabasında geçirdi memektedir. Bugün Belediyede, Ti bahis konusu olup Olgunlaşma Ens buradaki bir çok Türkün içini bur zat ise «Beyim, bu afişler hazırla panayır olan bir şeh'rde icabmda kaşa kabul etmez bir şekilde sez ğim gece, Mothari'ler vâdisine ve caret Bakanhğı temsilcisinin de iş titüsünün Paristeki defüesinHen baş kup kalbini sızlattı. Kaldı ki sergiyi nırken Paris sokaklannda ecdadı üç beş gün içerisinde bir standt miştim. gezen Fransızlann çoğu. teşhir e mızın resimleri teşhir edilecek di veya küçük bir paviyon hazırhvîkökünden süpürülmüş kasahalara tirakile mühim bir toplantı yapıla ka bir yazımızda bahsedeceğiz. Siz burada, Nairobi'de mi doğ ışık serpen projektör... Aynı va caktır. Toplantıda, malı, istihsal böl dilen kıyafet ve eşyalann bugün i ye hepimızin sevinc ve iftiharla göz cak malzememiz veya eserimiz ihtihâlâ kullanılanlar arasında seçilmiş i lerimiz yaşarmıştı» demişti. dunuz? dıye sordum. dide ve hemen hemen aynı nokts gesinden doğrudan doğruya şehriyat olarak yoktur. Muhtelif vesi'eLouvre müzesi Marsan paviyo ı Bu zatm sevüıç ve iftihanndan lerle elimize geçen bu fırsatlar baBana döndü. Sesinin. zaptetm^ğe da idik. mize getirerek halka normal fiat nunda «Türk sanatmm ihtişamı» olduklannı zannetmekteydi. Kataloğlarda elbette ki bunlann yapıl elbet şüphe etmeyiz Ancak şu zan böyle heba olup gitmektedir. çalıştığı bir ihtizazla dolu boğuk larla satmak için bir teşkilât kuŞoför: ismile teşhir edilen eski sanat e dıklan devir ve tarihler zikredil | kavuklu cuppeli afişlerin de Türahengini hiç unutmıyacağım. rulması mevzuu gCrüşüIecektir. Ankara ile olan muhabere haftalar, Kariobangui, diye mınldandı. serlerimiz urrduğvımuzdan daha Tekmil Kenya benim vataO zaman, vadiye inen yamaçta, Millî bankalar bu iş için gereken fazla rağbet eördü denebilir. Her misti: fakat bunlardan ancak kata kiyenin davasına ve propagandası bazan ayiarca sürmektedir. Tşin loğlan satın almak külfetine kat na ne dereceye kadar hizmet ettiği acıklı tarah ya teklifler bize eeç nımdır, dedi. oluklu saçtan, kerpiçten, çuval be sermayeyi koyacaklardır. ne kadar Paris ölçüsünde üç ay lananlar haberdar olabiliyorlardı. j ni haklı olarak düşünmekteyiz. ! yapılmakta, yahud da bizim alâkaSustum. Açık havada kurulmuş, zinden, tarife sığmaz hurda demirDiğer taraftan, tanzim satışlan zarfında bu sergimizin, yetmiş bin lılar bu gibi f?aliyetleri zamanmAfiş meselesinde mübalâğa ettiğiyalnız etrafı duvarla çevrili bir pa den, çürümüş samandan yapılma ilk günlerdeki k?dar intizamla ce kişi tarafından gezilmesi büyuk, Seıgideki eksiklerin biri de bu da takib etme itiyadmda olmarlıkzar yerine gelinceye kadar bir şey kulübelerin teşkil ettiği murdar reyan etmemektedir. Meselâ dün hattâ orta bir yekun olmasa bile, miz zannedilmesin. Maalesef bugün söylemedim. «Old Burma Market» bir köy daha gördüm. Burada 7en CaŞaloğlunda \apilan satışlarda bizim için işin ehemmiyeti memle Avrupanın bir çok yerinde olduğu günkü sanatımıza, bilhassa bugün lanndan daima geç haberdar olgibi. Fransada da çoğunluk bizi ba kü resim, nakış ve mimarimize bir maktadırlar. denilen bu pazar yerini dolaşmak cıler, yersizlikten, üstüste yığıİTiış malı tartanlar ikide bir «Satış tatıl şı sarıkh, aypğı salvarlı, hattâ renk koşe ayırmamış olmamızdı. Seristedim. Acıklı bir hali olan bu pa lardı. Beyaz ve zenci askerler ve edildi» diye bağırmakta, sebebi so*** li insanlar olarak bilm^ktedir. Ne ( giyi gezen yabancı sanatkârlar porzar yerini dolaşmamız uzun sür polisler, sıkı bir kordon h.ilinde rulduğu zaman «Fatura gelmedi. İşte geçen mevsimin kısa bir biSözün doğrusu da budur; bir yayazık ki bu zihniyet hâlâ aydınlar selen ve nakışlanmızdaki renkleri medi. Ufacık, tenteli barakalarda, kasabayı kuşatmışlardı. 9u siizgeç kâğıd yok. kaça satacağımızı bilmiarasında da mevcuddur. Bir misal ve motifleri gördükçe «bunlardan lânçosu. Lehte ve aleyhte o'.an bancı licaret gemisinin Türkiye kaüstü başı yırtık pırtık satıcılar, ten, bir karınca sürüsü gıbi, teker yoruz» gibi gsrib cevablar verolmak üzere şunu zikredeyim. Fi bugünkü Türk sanatkârlan neden noktaları siz de aynca tarhnız. rasnlarmda. bir Türk harb gemisiperişan kılıklı bir kalabalığa bir teker, kadınlar, erkekler, bühassa mekteydiler. garo gazetesi Fransanm en büvük | istifade etmiyorlar?» diye sitemle Muhakkak ki daha çok, pek çok ni batırması üzerine 81 Türk denizavuç mısır tanesile bir parça bfcl, kadınlar, bütün mallarını sırtlarına şeyler yapmamız icab etmektedir. cisinin şehadetile neticelenen bu ve tanınmıs gazetesidir. Bu gazete sormaktaydılar. Tokyodaki irtibat heyetimiz yahud üstleri pul pul dökülmüş yüklemişler, geçip gidiyorlardı. BaSuriye, Mısır, Yunanistan, bilhas feci kazanın muhakemesini yapnin en meşhur muharrirlerinden Pariste, bundan evvel yapılan dcğişti kalaydan kupalann içinde »eker zılarını bir kaç keçisini önüne katPhilippe Macaiçne Fransız Alple tspanyol ve Meksika sanatı sergile sa Yugoslavya gibi memleketler bi mak, mesnllerinl aramak elbetto Tokyodaki Birleşmış Milletler karar. siz çay, bir iki tane küflü ,|aleta, mış, sürüyordu. Bazıları da. kaba rinde kaldığı bir otelden ştı satır rinde ise gayet bilgili ve politik o zi bu sahalarda fersah fersah aeri Türk adaletine ve yalnız Türk adagâhında bulunan irtibat heyetimiz de. bırakmışlardır. Hükumetten letine teveccüh eden bir hak ve veya tek bir yumurta, tönbeki sa saba yapümış bir yük arabası çe gismistir Bu heyet baskanlığına kıylan yazmıştı: «Bu otelde her mil larak düşünüldüğünden, bugünkü de tıyorlardı. Ne bir lâtife işitiüyor kiyordu. metîı genera!lerim:zden Vedad Garan letten insanlar var, hattâ Türkler Ispanyol ve Meksika sanatına da turizm ve propaganda mevzuunda vazifedir. Türkiyenin hükümranlık tayin olunmustur Bugunlerde yeni va. du, ne bir faka eden vardı, ne bir bile. Akşam olduğu zaman bir ara küçük, fakat manidar ve ifadeli bürolarını ve tahsisaü arttırmak ve adalet tevzii haklarına istinaden, Bir Mau Mau ini zıfesine hareket edecektir. gülen. Bir nevi yeis ve fütur ıçmya gelip şarkı söylüyorlar. Fakat köşeler ayrılmıştı. Bu bakımdan bu giVıi daha fazla gayretler beklo kazanm \~uku bulduğu mahaldeki Kasabanın eteğinde, yükssk rütÖğretmen Dernekleri Çanakkale Ağır Ccza mahkemesi, de ahşveriş ediliyordu. düşünüyorum, bu zenci şarkılan ne eksiklik itiraz götürmez bir ihmal mek; Paristeki alâkalılardan ii beli bir İngiliz subayı, bir jeeb 0işlerin Ankaraya aksettirilmesi en bn davayı rüyete başlamıştır. HâFederasyonu Bu adamlann çoğu bana bigâ tomobilinin direksiyonuna oturiçin hep böyle melânkolik olur veya görüş noksanlığıdır. Türkiye Ögretmen Dernekleri Bırliği. dişesinden ziyade, daha vatanper kimlerimiz, kanunlann emrine ve lar?» nelikle bakıyorlardı. Bununla be muş, bu işe nezaret ediyordu. Mağ nin fcu senekı kongresi geçen sene Isverce bir kaygı ile, bunlann bura vicdanlann kanaatine göre hüküm raber, yanlarmdan geçtiğim bazı rur ve nahoş bir yüzü vardı. Eiim tanbulda verilen karar gereğince ayın Bu sergiden sonra Grand Palais'de daki yankılannı ölçüp biçmelerini vermek istiklâline sahibdirler. BiBuna benzer şeyleri haftada hiç 15 inde İzmirde toplanacaktır. kimselerin gözlerinde haşin ve za deki izin kâğıdlannı gösterdim. olmazsa bir iki defa okuyup işit açılan büyük turizm sergisine kü^ ve hiç bir zaman yapılanla iktifa lirkişi heyetini tayin etmek hak ve Mılll Eğıtım Şârasında ele alınan ilk. lim bir kıvılcom tutuşuyordu. O Omuz silkti: etmemelerini istemek hepimizin salâhiyeri de münhasıran mahkeöiretim Kanununda oğretmenlert çok miyen bir Türkün sergimizin afiş çük bir standla iştirak ettik. zaman, şoför, ana dilile bir iki keSergiyi bir ay içinde üç yüz elli hakkıdır. Toz, duman yutmak istiyorsa yakından ilgilendiren bazı maddeler ile meye aiddir. Mahkeme ile aralarınlerindeki hatanm fecaatini idrak etlime söyleyiveriyordu. Gözlerdeki nız, siz bilirsiniz, buyurun, dedi. Yapı Sandığı ijinin gecikmesi s»bebleri, da bir İngiliz mütehassısı da bulumesi belki güçtür. Fakat idarecile bin Parislinin gezdiğini düşünecek İntıbak Kanunu hararetli munakaşalara pırıltı sönüyordu. Böylece, pazann, nan bir bilirkişi heyeti seçmiş ve rin bu gibi sanat tezahürleri vesile olursanız, bu küçük standımızın ne Devâsâ, korkunç makineler, işle yol açacaktır. Bu seneki kongreye muhpaslanmış bisıklet gidonu, kırık sile bir millî propaganda davasına kadar faydalı ve randımanlı oldu Bir yeni banka şubesi daha bunlann huzurunda kaza mahalmeğe başlamışü bile. Çürük çarık telif vilâyet ve kazalardan 11301 Öğret. ğunu tahmin edebilirsiniz. Yunanis men Derneğl temsilcisi katılacaktır. Iszincir, kopuk dişli, lime lime tebiçimsiz binalara dört taraftan sal tanbul Ögretmenler Demeğinden de dBrt GALATA AKBANK linde tatbikat da yaptırmıştır. tan ve Mısır haric diğer yabancı kerlek lâstiği dolu kısnıma vardık. İsveçli kaptan ve avukatlan biAfgan Kralının kardeşi dınyorlardı. Köy, parça oarça, ça temsilci gideçektir. Demokrasinin en güzel tecıelüdevletlerin nedcnse boykot ettikleŞoförüm, dudaklanndan hiç ektırdıyor, yıkıhyor, şekilsiz bir topDünya Üniversiteler Servîsi yann gidiyor ri bu turizm sergisinde böylelikle lerinden biri olarak, iktisadî hiz lirkişi heyetinin raporunu ve ırtüsik olmıyan o yan tebessümile: rak yığınmdan ibaret kabyordu. Genel Sekreteri bir basın Hükumetimizin davetlisi olarak bir , üç yüz elli bin Fransızı standımızın metleri dahi halkın ayağına götür taleasını kabul etmemişler, reddi Old Burma'nm garajlan; dedi. muddettenberi memleketımizde bul'inan | önünden geçirmiş olduk. Enkaz arasında, bina sahiblerl, yüz mek zihniyeti, milll bankalarımızı hâkim talebinde te'unmnşlardır. toplantısı yaptı Fakat birdenbire bu tebessum Alganistan Kralının biraderi Altes Da. İsveçli kaptana TürK'adaletinin büleri her rürlü ifadeden mahrum, az Dünya Üniversiteler Servisi Genel Louvre'daki sergı ile mukayese her gün biraz daha gayret ve ha tün kapılan açıktır. Kanun dairevud. yarın uçakla Panse muteveccıhen silindi. Avrupakâri çok iyl giyinSekreteri Mr. Douglas Aitken, dun saat önce evlerinin bulundugu yerlerde, rehnmlzden ayrılacaktır. edersek, az emeğe ve paraya mu rekete getiriyor. miş üç genc zenci bize doğnı ge14.30 da Gazetecıler Cemiyetinde bır enkazı kanştırarak bir şeyler an basın toplantısı yapmıştır. Her gün îstanbulun bir semtinde sinde mahkemeden herşey istiycŞehir Meclisi üyelerinden biri kabil randımanın ne kadar yüksek liyordu. Pek acayib şekilde süsyorlardı. Çok ihtiyar bir zencinin bir yeni banka şubesi tüccar ve bilir. Mahkemenin kararını temyiz Wus Genel Sekreteri bu tnplantıda lenmiş olan bir tanesi, sefleri olsa D. P. den istifa etti esnafın yakınına gidip onlara kre edebilir. fakat İsveç Dış İşleri Bayanında uzun uzun durdum. Enkaz teşkilâtm kuruluş £<ıye<:ini, hizmetlerini gerekti. Şoföriimün sakin yüzünde, kanlığı ba davaya asla müdahale anlatmıs ve demiştir ki: Dün bir gazetede D. P li Şehir Mec. di sağlamağa, küçük tasarruf sahibarasından, sonsuz bir sabırla, birer « 1919 da universıte ve yüksek tahsil lısi üyelerinden bır kumının partiden edemez. Yalnız İsveç Dış İşleri Bailk defa olarak, endişeden veya lerini biraz daha tasarrufa teşvik birer, çiviler çıkarıyordu. mensublarına yardım etmek uzere ku. istifa edeceğı ve Genel Meclis içerısinkanlığı değil, bizim hukumetimiz korkudan ileri gelme bir kınşıklık etmeğe koşuyor. rulmus olan bu tesekkül bütün memlede mustBkıl bır grup kjracak'arı yazıl. Yanımda bir »es: de müdahale edemez. gördüm. Telâşlı, saygılı, sert bir ketlerdeki yüksek tahsil öğrencisi ve oğ. mıştı. Aldığımız malumata göre D. P. Dün de, bu güzel hareketlerden Hazin şey, değil mi? dedi. retaıenlerini içine almaktadır. eda ile konuştu. Genc zenci beni tien valnız bir Şehir Meclisi uyesl istifa birine daha şahid olduk: Wus'un gayelerinin basında Asya ve etmistır Bunu söyleyen adam gencdi, sırtepeden tımağa süzdü, bakışlarile Akbank'm GALATA şubesi KaOrtasark universıteleri topluluklarına Hac sefcrlerile ilgili gülünç beni tarttı. Sonra, mükemmel bir tmda Kenya gönüllüleri üniforma yardımda bulunmak gelmektedir Bu raköy Palasm karşısındaki yeni ve bir propaganda'. ingılizce ile, hakaret dolu bir hi sı vardı Devam etti: hususta tekâmul etmemiş memleketlerin güzel binasında seçkin davetliler Hararet dün de gölgeda istekleri de on plâna alınmıstır. Devlet Havayolları Idaresi memleketin mayekâr eda ile: Hazin, ama zarurî... Gelin, ve kalabalık bir halk kütlesi hu31 dereceydl rr.uhteüf yerlçnnden hacca gıdecekler Bir çok memleketlerde oğrencı sselığı O halde, itirazımız yok, dedi. bakır zuru ile açıldı. için kira ile uçak tahsısıne karar verüniversite topluluklarında halli icab etŞehrimlzd» dün da hararet Rzaml Kazanacaktır. miştir. Şimdıye kadar şehnmızden hacca Ertesi gün Nairobi'de çıkan gaAkbank, bu açılıs dolayısile de, + 31 derecyl bulnnıştur. Bu sebeble, Ben) henüz sağlam duran bir mektedir. Memleketlerde yüksek tahsile Rıtmek üzere 600 kıji musaade ıstemıştır. zetede okudum. Ben eski Birman sokağa götürdü. Sokağın bir u ve üniversiteliler için yapılcak olan sıhhi altın dağıtan banka olmak vasfını halk plâjl»ra ve sayfiye yerlerine »kın tesıslere yardım etmektejiz. Bılhassa Hacı nakhyatı da rekabete binmiş bu. Diğer talihlilere de etmlstir. Aynı zamanda «ehrln muhte. ya pazarına uğradıktan bir saat cunda, henüz topraktan çıkarılmış verem mucadelesinde sanatoryom ve di. ve an'anesini bir daha belirtti. l'jnmaktadır. Hacılar arasında bazı gullf •emtlerlnde buz kıtlığı b«| gteter. sonra, MauMau'lar orada bisik üç cesed duruyordu. DÖkülmekte ğer tesktlatlara önem venyonız n îunç propagandaîara bnşvurulduğu go. Galata şubesine para yatıranlar mistlr. A y r ı c a rulmustür. Bu propagandalardan biri suSekre'erin konuşmssını muteakıb. let garajı karşısında, bir polis me olan etlerin üzerinde korkunç yaiçin yekunu 500 altın tutan ikra Denizcilik Bankası tdare Meclisi duı: «Hacca gitmek ıçın zahmete kat. Turkıye Üniversite:er Servisi Genel Sekmurunu öldürmüşler. miyeli bir hususî keşide tertib etti. lanmak lazımdır. Bu ıtıbarla Denızyolra yerleri gözüküyordu. reteri Dr. Fasıl Ub a h «Wus» nın kuru. üyelerinden biri vefat etti Öteki taksi şoförü Bu yılbaşında sermayesini beş ları vapurlarının rahat kamaralarında lus ve gayelerinden bahsetmis. bir «eneDenizcülk Bankası tdare Meclisi Genc adam: seyahat, isteniıtn sevabı temin etmez'.» lik maziye sahib olan teşkilatın para milyondan on beş milyon liraya azasından Cemal Sahlngiray tedavl Aynı gazete, Nairobi banliyösünaçarak hizmetler çıkaran banka, açılıs nutkunda U edilmekte oldugıı Uman hastaneslnd» de Kariobangui isimli şüpheli bir MauMau'lann marifeti, de kampanyasıErenkovde bir çokSavas Der. 5 AGUSTOS İki kadın intihar etti yaptıgını, Verem mum Müdür Ferid Nazmi Gürme vefat ernvlştir. Merhumun cenazegl bu. Evvelkı gijn şehrımızde ıkı intihar kasabanın o sabah yıktınlacağını di. Araştırmalara da henüz başla neginin vermiş olduğu arsada kurulacak gün Beyazıd Camiinden kaldırılacak. rî.disesi clmuştur. nin de söylediği gibi her gün biraz Akşamma kadar haber veriyordu. Oraya gitmek ü mış bulunuyoruz. MauMauiann üniversiteler sanatoryomuna yardım e ' tlT. Bırınci hâdise Şişllde cereyan e*!!!^. deceğıni, WUS teşkilâtının da sanator6 0 incelikte daha memlekete yayılıp halkın hizzere, otelin önünde bekleyen oto gizli mahkemeleri burada idi; cel yomun uçuncu kat msası jçin yardımda ! tlr. Halâskârgazi caddesinde 230 sayılı En az metine girmek azmindedir. Bu mobillerden ilk karşıma çıkana at lâdları, idareci meclisleri burada buiunacağını söylemiştır. apartımanın bırinci dairesınde cmran I cümleden olarak İstanbulda bir kaç Rabia Gurses, apartımanın beşmcı ka. ladım. idi. Tekmil memlekete, adamlan Kongre pazar gunü Istanbul Oniver. tına çıkmıs ve balkondan kendisini (150) liralık bir hesab şube daha açacak, memleketin uŞoför, bir gün evvel arabasına buradan yayılıyorlardı. Aileleri de sitesi Hukuk Fakultesi doktora salonunasağı atarak lntihar etmiştir. Cesed Nüshası 15 kuraştur da toplanacaktır. zak köşelerinde yeni şubelerle faabindiğim şoföre hiç benzemiyor rehine olarak tutuluyordu. Burası Adli Tabıb tarafından muayene ed'lmış açtırınız. liyetini arttuıp hızlandıracaktır. Abone şeraiti Türkiye Haric 5 4 incelikte ve Morga kaldınlarak tahkikata baş. du. Arkasında delik deşik bir par baştan başa bir yabani orman giTEM3IUZ 10 ŞEVVAL 28 Llra Kr. Llra Kx. lanmıştır. Akbank'm Galata Şubesinin dün desü, yama içinde bir pantalonu biydi. Bütün evler birbirinin aynı Senellk 42.00 81.00 Ikinci hâdise Galatada vukua gel. ssbahki açılışı İstanbulun tanınmıs ve gömleği vardı. Yüzü testeker idi. Sokakta gözükmeden, evden Altı ayllk 22.50 43.50 mıçtır. Saat yarım mlarında Galata T iş adamlarmı, mslî müessese men§ S • lekti. Oldukça bön bir ifadesi var eve geçerek köyün bir başından Üç »ylık 12 00 24.00 Rıhtım iske'.esi civarına 25 jaslarm. sublarmı ve banka azalarının işti•> > Bır aylık 4 50 9.00 0 1a guzel bır kadın gelmlş ve etrafı.n dı, iri iri, ağlamış gözlü bir şeydi. ötebaşına kadar gidilebilirdi. Bütün 0 1a rak ettiği civar müesseselerin ve < Memleketimizin ileri gelen tenhalaştıgı bir sırada kendisırı de. i D İ K K A T Gideceğimiz yerin neresi olduğunu köy halkı suç ortağıydı. Kökünden v nıze atmıştır. halkm yakından alâkalandığı bir Gaıetemtze gonderilen evrak ve yazılar 1 4.37[12 19 16.19 19 42 21.42| 2.21 çorap mağazalarında satılır öğrenince, yüzünü bir korku ifa yıkmak şart oldu. Getıc kadın denlzde uzun mıiddet hâdise olmuştur. 8.55 4.36, 8 36 12.00 2.00 6 39 | eşredil^in edilmesln iade olunmaz, desi kapladı. arr»nmışsa da buHma»n?miFtır. (Arkası var) Eânlardan mesulıyet kabul edilmez. Türkiyeyi tanıtmak için yapılan teşebbfislerin bilânçosu «• Yazan: Bu davaya kimse tnüdahale edemez ünkü gazetelerde çıkan bir Stockholm haberine göre Dumlupınar iaciası davası tnünasebetile İsveç Dış İşleri Bakanmm. çatışma hakkında bitaraf ve ehil kimseler tarafmdan tahkikat yapılması hakkında hükumetimize yaptığı müracaat, kat'î sorette reddedilmiştir. İsveÇin Ankara elçisi vasıtasile Dış İşleri Bakanı sayın Fuad Köprülüye bildirilen teklif şöyle imiş: • Çarpışma hâdisesi ile llgilt şartların bitarafane ve ehUyetle tetkiktrü temin maksadlle İsveç hükumeti, her iki hükumetin bir Türk. bir İsveç» ve diğer milletlere mensub 3 azadan mü. teşekkll bir ehlivukuf tesklll hususun. da mutabekata varmalarını teklif et. mektedlr. Turk hukümetl. davaya ba. kan Savcıya talimat vererek hükumet. lerimiz arasmdakl a.nlaşmayı llân ettıre cek ve savcı da, ehlivukufun kararır.ı bildlrmesine kadar muhakemenln tall. kını Istiyecektir. Talimat verilecek olan Savcı, mahkemeye kaptan Lorentzon'un mu\akkaten tahliyeslne bir mani olma. dığını bildlrecektlr tsveç Elçillğl kap. tanın Türkiye diîina çıkmıyacağını ga"3ntl «viecektlr.» Dış İşleri Bakan1ı|imız, İ^veç Dıs İşleri Bakanhğınm istediği gibi milletlerarası bir bilirkişi heyetinin teşkilini kabule imkân olm a dığını, çünkü Türk mahkemelerinim kararlarını hic bir müdahale olmadan verdiklerini büdirmistir. İsveç Dış İşleri Bakanı. yaptığı basın top Iantısmda: «Türkiyenin cevabı o kadar kat'idir ki bu meselede yeni diplomatik teşebbüslerde bulunmayı düşiinmiiyoruz.» dedikten sonra, 0Kaptan Lorentzon'nn avukatlarınm, İsveç hükumetinin teklifinl kabul ermelerine hic bir şeyin mâni olamıvacağını ve Türkive Dış İsleri Bakanının da böyle bir imkânın mercnd olduğunu bildirdiğini • > soylemistir ve sözlerini ılsveç Dış İşleri Bakanlığı bu davaya müdahale edemez» diye bitirmiştir. AYDEMİR BALKAN lara r 1000 Altını 1 Kisi 250 Altın CUMHURÎYET â I EM»İYET SANDIĞI «CUMHURİXET» fa Tcfrikası: 4 1 Yazan: GEOKGES SİMENON Düşuncesini bir cümle ile ifade etmesi lâzım ge.se şöyle diyecekti: Ne ayarda bir adamdır, orasını bilmiyoruz! Çünkü, olacak şey değildi, Philippe gerek aile hayaü sahasında, gerek iş sahasında, Donadıeu'lere haddmden fazla iyi intıbak etmişti. Maksadı neydi? Donadieu'nün vârislermden biri olmakla yetınecek tıynette bir adam mıydı? Hissesine düşen elli bin franktan bsşka bir şey istediği yoktu, SaintRaphael'deki villânın masraflarıru dürüstlükle paylaşıyordu. Kaynanasma ve ba^anağına danışmadan hiç bir işe karar vermiyordu. Meselâ bir nokta dikkati çekiyordu. Kendine çalışma odası yap tığı Michel'in odası loştu. Philippe oraya daha kuvvetli bir ampul koydurabılirdi, çünkü yan aydınlıkta çahşmsktan hoşlanan bir adam değildi. Halbuki böyle yapmamıştı. Madam Donadieu: Şimdi 15leri nasü yoluna ko mış, çalıştığı küçük odaya doğru yürümüştü. Philippe, Madam Donadieu'nün bir şey söylemesinden korktu, hemen: Şimdi beni lutfen yalnız bırakın, çalışacağım, dedi. Olsen sordu: Michel'e telefon edecek misin^ Philippe onu derhal susturdu. Çeviren: HAMDİ VAROGLL Sonra, babası da dahil, hepsini oyacağız? diye sordu. dadan çıkardı. Çalışma odasınm Bu suali sorarken. gayriihtiyarî, kapitone kapısını örttü. Arkasma Philippe'e dönmüştü. Philippe: dönünce genc kızı, karşısında ayak Hiç telâşa getirmemek lâzım, ta buldu. Odette sapsan idi, dudiye cevab verdi. Michel bütün daklannda gölge gibi hafif bir teyaz cenubda kalsın. Tatillerimizi bessüm izi vardı. Ayakta güçlükle nöbetleşe orada geçiririz. Ben gi duruyor gibiydi. derken, Odette'i de beraber götüPhilippe: rürüm, bir kâtibeyi götürür gibi. Odette'ciğim, diye söze başlaBu, herkese tabiî görünür. Michel, dı. va'dettiği parayı ona verir, o da , Odette, sükunetini muhafaza bir daha La Rochelle'e avdet et etmek i;». kendini zoıla, arak: mez. Memnun oldunuz mu? diye Peki, babası? sordu. Doğru idi. Her şeyi düşünmüşTeessürün ve heyecanm fazla lerdi, yalnız, Maillet'nin beraet et artmasına meydan vermem^k IImesi ihtimalini akla getirmemişler zımdı. Philippe de hemen hemen di. Baület'ye ne diyeceklerdi? O Odette kadar mütee=sİ! t. ne yapacaktı? Pencereye doğru yürüdü, ıamı Tam o sırada, merdivende ayak açb. sesleri duyuldu. Birisi, odacı ile Herşey yoluna girecek diye haber göndermeden çalışma oda vaidde bulunmakla aldanmarruşım, sının kapısını vurmuştu. Sonra, değil mi? tekhfsizce içeri girdi. Herkesten Odette omuz silkti. evvel dönüp bakan Philippe oldu; Hangi is yoluna girdi ki, diyor Odette'i görünce, elinde olmaksızın gibiydi. ürperdi. Genc ^'\ fapkaunı çıkarPhilippe hemen ilâve etti: Şimdi sizin, bir müddet daha geçirerek: Allahaısmarldık. Mösyö Phibenim kâtibem olarak kalmanız lâzım. Bu yaz, benimle birlikte ce lippe, dedi. Philippe ona bakmadan cevab nuba geleceksiniz .. I Genc kız, steno defterini eür.e verdi: Güle aüle. Odette! aldı: Kapı kapani'ktan sonra, nihayet I Bugün gene çalışacak mısuıız? | Hayır, yalnız, telefonda bana rahat bir nefes aldı. SaintRaphael'i bulun .. • m 1 Genc kız, istemiye istemiye bu Anahtar öyle iri. öyle ağırdı ki. işi yaptı. Philippe bunu bilivo.du. ne cebe girerdi, ne de el çanta.sına. Fakat bu işi ona yaptırmanın za Kilidi değiştirmenin kâfi geleceğiruri olduğu kanaatindeydl. ni hiç kimse dü^ünmemişti. Hal Teşekkür ederim, Odette. Şim i buki, Baillet. elinden ufak tefek İŞ di. gidin, babanızla buluşun. ler gelen adamdı .meselâ kümesi Gardaki arkadaşlan onu slıp yapmıştı ,öyle olduğu halde bunu o götürdüler. Nereye sürükledikleri düşünmemişti; kızı gencdi, ekseri ni bile bilmiyordu. zekice şeyler düşünürdü, o da akıl Kimbilir hangi gazinoda, gürül etmemişti. tülü patırdılı bir içki âlemi kurHâdiseden evvel, yanl çhnendimuşlardı. ferci hapisaneye gitmeden evvel, Allo! Michel? bir tek anahtar vardı; kapının sol Philippe, genc kıza bakh, göz tarahndaki pencerenin içinde duişaretile, odadan çıkmasmı rica et ran kınk çiçek saksısma koyuyorti. EHini boru gibi yaptı Jconuştu: lardı. Komşular için bile bu bir sır İşitiyor musun?... İşler yol^ın değildi. O kadar ki, bir gün, îaiîda .. Beraet etti... Evet... Evet di let'nin evinde kimse yokken, «aca yorum a canım... Yok efendim, ne tutuştu sanmışlardı da, bu anahtamünasebet... Evet .. Müsterih ol... nn yerini itfaiyecilere gösteriverSana bu akşam mektub yazı>o mişlerdi. rum... Babası hapîste kaldığı müddetçe, Odette sahanhkta beklemişti. Te Odette, anahtan taşıyamadığı çiıı, lefonun kapandığını duydu, şapka aynı yere bırakıyordu; biraz evsını almak için Philippe'in odasına vel, Baillet, arkadaşlarının peşine Eirdi. Hareketlerindeki ahestelik. takılıp giderken, kulağına: beklediği sözü işitmeden gitmek Anahtar gene saksının içmde istemediğini, üzüntti içinde oldu diye fısıldamağı akletmemiştiğunu anlatıyordu. Şimdi .karanlıkta, oldukça serin Eli kapırun tokmağmda, göğüs bir havada, evine dönüyordu; §ehI rin sokaklarından aynlmış, evin bulundugu bu yan cadde, yan dağ yolu sokağa sapmıştı. Çoğu bir kath olan evler küçük bahçeler içindey di: sokak, şehirde olduğu gibi büyük lâmbalarla değil, şosenin üstünde yanan iri ampullerle aydmlanıyordu. Odette tahta parmakhklı kapıyı itti, evde lâmba yanmadığını «ördü, minimini iken yaptığı bir hareketle o tarihte, üstüne çıksın diye oraya boş bir sandık bırakırlardıelini saksıya daldırdı, bir tuhaf oldu, saksıyı eline alıp baktı, içinde anahtar bulunmadığını gördü. O zaman, her ihtimale karşı kapıyı vurdu. Fakat babası evde olsaydı, pencere kepenkleri sıkı kapanmadığı için, aralıklarından ışık sızacağını biliyordu. Her zamînkinden daha yorgundu. Yolun oıtasma kadar yürüdü: oraıjan bakuıca çok uzağa kadar görünüyordu. Baktı, fakat, hiç bir gölge göremedi. O gün. başka günlere benziyen bir gün değildi. Anahtann yerin'îe bulunmaması gibi teferruattan bir hâdiseye dayanarak herhangi bir hüküm vermek kabil değildi. Babası herhalde eve gelmiş ,sonra giderken, dalgınlıkla anahtan cebinde unurup gitmişti. Odette, bu gecenin serinliğine karşı vücudünü muhafaza edecek şekilde sıkı giyinmiş değildi. Gene minimini iken vaptığı gibi evin Erka tarafından dolanıp, on sene ev vel ölen, köpeğin kulübesine nas sini bulandırdığı için pencereleri tı, kilidi olmadığı için her zaman açtı. Babası, arkadaşlanna bir iki kaaçık duran bir pencereden içeri girdi. Mutfağın arkasuıda bulunan, deh içki ikram etmişti, mesele bunçamaşırlık adını verdikleri bir hır dan ibaretti. İyi cins kadehleri kullanmtjnalı idi .bilhsssa, bu kadehdavat odasına girmişti. Endişeli idi. Elektrik düğmasini leri vıcık vıcık içki bulaşığı ile, ma aradı. Evin içinde gayritabiî bir !ıal sanın üstüne koymamalı idi. Kadehleri yıkadı, yerlerine koyseziyordu. Ama endişesinin boşana olduğunu gördü. Mutfak fazla alt du. Sonra masayı slldi Lekelerin üst değildi; yalnız yemek dolsbı bazılan temizlenmediği için, cilâ açıktt, sofra muşambasmm üstün alıp geldi, oralan cilâladı. Karnı aç değildi. Buna mukabil de de ekmek arükları vardı. Garibine giden şey, evin için'îeki ! yorcunluk, üzerine öyle kuvvetle koku oldu. Bir kapıyı açtı, eşyası çöküyordu ki kendini salondaki kahakikatte yemek odası eşyası ol n'peye bıraktı, duvarlarda asılı dumasma rağmen atlma salon de.lık ran portrelere baktı, sonra göğüs leri odaya girdi. Esas itibarile, oıa geçirerek gözlerini kapadı. Aradan geçen zamanı hesab edeya, ancak bir misafir geldiği zaman giriyorlardı, her zaman nıu biliyordu; son Charrron otobüsüşamba cilâsı ve küi kokan bir ;eı nün. sonr a Parıs treninin geçtığini duydu. Nihayet, neden sonra, yol di. Bu sefer, Odette lâmbayı yak'.n üstünde ayak sesleri oldu biraz ca, lâmbanın üstünde yerleşip kal sonra da, sokak kapısının kilidine mış bir duman tabakası gördü. Ar; anahtar sokuldu. Odette, gözlerird ladı. İşlemeli örtüleri ve bibloİKrı açmadan önce. babasımn, şu şeya kaldınlmış olan masanm üstünrte bu sebeble, anahtan kilidde güçbardaklar duruyordu. Tak;m ula lükle çevırebildiğini anladı, bir an rak kullandıkları en iyi bardak korkt'i. kilidi kurcabyanın belki de lardı bunlar. «Bir gelen olursa» di başkası olması ihtimalini düşündü. Kalktı, esnedi, ortalığın derli top ye saklanan bir kutu yaprak s(garası, kapağı açık, orada duruycr lu olup olmadığına baktı: toridordu; hava, konyak kokusu, tütün dan ayak sesleri geliyordu. Salokokusu. erkek kokusu ile işba ha nun kapısını açtı, o zaman sahiden korktu; karanlıktan, kendisine doğ linde idi. Odette, düşünmeğe savaşrnadı; ru ilerliyen babasını. o zamana kamantosunu şapkasmı çıkardı, çivide dar tanımadığı bu yüzle görüp kork asılı duran basma önKiğü aldı, gaz muştu. Arkası var ocağında ısıttı. Sonra, koku mide
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle