18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 An&Ic 1955 Atnerika ile iş yapan tüccar arasında anket Birleşik Amerikada teşkil edilen bir komisyon Ticaret Odasından bazı sualler sordu Amerika, para ve iktisad siyasetini yeniden gözden geçirmek ve hedeflerini tesbit etmek gayesile bir komisyon teskil etmiştir. Amerika hükumeri. bu komisyona verüecek malumata ve yapılacak tavsiyelere esss olmak üzere Istanbul Ticaret Odasmın da mütaleası sorulmuştur. Oda, bunun üzerine Amerika ile ticarî münasebetleri olan azaUrının görüşlerini beıirteeek bir ank%t açılmasıru uyçun bulmuş ve bu mak şadla tüccara 511 «ualleri sormuştur: 1 Amerika Birleşik DevleÜerinin gümrük Mrmalitelerinde Arnerikaya ihracatınız veya bu memTeketten itbalâ+mız b=kımından kar ş.ılaş.üğmız güçlükler var mıdır? Bu mevzuch ne gibı değLşiklikîer İstanbul Bir sahte doktorun dolandırıcılığı Muayene için gittiği evde 220 lira ile bir saat çaldı Evvelki gün Nişantaşında enteresan bir dolandırıcılık vak'ası olmuştur Otuz yaşlarında kadar tahmin edilen gayet şık giyinmış bir genc Teşvikiye camü arkasında Eaifağa sokağında oturan Fatma isminde ihtıyar bir kadrnın evine giderek kendısinin doktor olduğunu söylemış ve kadını muayene ettikten sonra: « Ben senden para almıyacağım Başka tanıdığın hasta aileler varsa tavsiye et demiştir. Bunun üzerine kadın Teşvikiye camü sokak 1 2 numaralı Pak apartJmanında oturan hasta bir komşusunu tavsiye etmiştir. Ikinci hastamn evine giden meçhul doktor kapıyı çalarak içeri girmiş, kendisini Farma Hanımın gönderdiğini ve muayene edeceğıni söylemiştir. Zavallı kadın, hasta halile doktora kahve ikram etmek için dışarı çıkınca sahtekâr ad=>m yastığın altında bulunan 220 lira para ile bir ceb saatini alıp cebine yerleştirrrnştir. Bilâhare kahveyi içen meçhul mis^fir muayene etmek için takımlarını getirmek bahanesile evden çıkmış, bir daha geri dönmemiştir. Neden sonra parası ile saatin çalmdığmı anlayan kadın. vaziyeti akşam kocası İhsana anlatmış. briylece ke\^iyet polise aksetmiştir. Şimdi zabıta bu cür'etkâr doktor taslağını şiddptlp aramaktadır. I I S O H B E T yapılması durumu kolaylaştırır2 Amerikada cari gümrük resimleri sizce muvafık mıdır? Hangi hususların değişmesıni arzu edersiniz? 3 Amerika ile ticarî münasebetlerinizde durumu zorlaştıran Amenkan mevzuatındaki hükumler nelerdir? Bunların berteraf edilmeşi için hangi cihetlerden değişiklik yapilmasını istersiniz? 4 Amerikanın dış ticaret. para ve umumi iktisad siyasetinde ticarî rfüinasebetlerınizin inkişahnı güçleştıren hu;u*lar var mıdır? Ne gibi tedbirler ahnması lâzımdır? 5 rr Amerika ile ticarî münasebetlerın kolaylaşma ve genışlemesı bakımından gozönüne alınmasım muvifık bulduğunuz başkaca mütaleanız var mıdır? Dîin iki inlihar vak'ası oldu Son günlerde intihar vak'aları hissedilir bir şekilde çoğalmıştırDün de Kasımpaşada Sipahifırını sokağır.da 28 numarah evde oturan Aliye Örer.berg isminde 33 yaşında bir kadın, kocası Musatın işlerimn bozuk gitmesinden mütevellid duyduğu teessür neticesi ekmek bıçağı ile sol memesinden kendisini vurarak intihar^ teşebbüs etjnisse de polisin zamanında müdahaiesıle Beyoğlu İlkyardım haîtanesine kal tUrıhruş, tedavi altına alınmışt'i. Şehremini Baruthane vokuşu 24 2 numaralı evde oturan Haydar Nail isminde bir şahıs da. metresi Kadriyenin kenîisini terkedip gitTnesinden müteessir olarak ter.tırdiyot içmek suretile intihara tesebbüs etmiş?e de Cerrahpaşa hastanesirıe kaldınlmıs. tahkikata ba;İ3n tnıştır. Konservatuar tlmî heyetinin durumu Konservatuar İlmi Heyetinin lâğvı hakkınds Vali ve Beledıye Başkanı Fahredrîın Kerim Gökay bir muharririmize şunları söy'.errrstir: « İlmi Kurulun lâjvından sonra yeni bir ilmî heyet seçecek değilia. Şimdiki halde mevcud zevattan üç kişilik bir istişare heyeti seçtik. Mesud Cemil ve arkadaşlarından mürekkeb olan bu heyet, İlmi Kurulun verini tutacaktır. M^amafih bizim şahi'larla alâkamız yok. Kendilerini çanata verdıkleri tskdirde eski heyet gene iş başma gelebi'ir.» İ. E. T. T. İdaresi Genel Müdürlüşfü t. E. T. T. İdaresi Genel Mudüru Teknik Üniversite profesörlerinden Kâmran Gorgiın, Üniversite Makme Fakulîeçi Profesorler Kurulu tarafın. dan kendifine verılen İki senelik me 2imıyeî miiddetinin sona ermesi uzeri. Karaya oturan Vunan şilepinin ne Genel Miıdurlukten ayrılarak tekrar profesorlüğe dönmek istemişti. Prof. kurtanlması Kâmıan Gorf.ınun İ. E. T. T. Idaresin. Birkaç gün oıce .Dnîanasian» mev. de vaptıgı ıslahat ve basardıeı nıuhım ktinde karava oruran Yunan bandıralı Içler bıtmeden evve'd Genel Mudürlıık• Danatris» ;Uepinın vuzdurulmesı !çin ten ayrılncnSı hRberi umumi bir tees. Gemi Kurtarma Işietmesi luzumlu ted. surle karşıUnmışu. birîeri aîmıstır. Hava muhaiefeti se istanbul Vali ve Belediye Reisi Prof. fcebile süepin ham'jlesinin beşalîılmt Gnkay da Prof. Kâmran Görgiinıin mu. cma henüz barUnamamıstır "DanatrtS" vaffakıyetü çahsmalftrım. duru^t me. in otarriuğii kava üzenndert kayma. soısıni ve I. E. T. T. Idaresi çesresm. rr.ası terr.in edilm:$»ir. »AİMndar» tah. de herkese kendinl sevdlrmış olmRçını !i£iye£i kazszede «Uepin yakınında bu. takdir ertiğınden bu vazifede b'r mud. lunmaktadsr. Alâkahlar şüepin ktırta. det daha kalmasını, çehrin mühim u. Tiîabıîecefici spylemektcdirler. mumi hizmetlerinin basarı ile idarest Şapka kanununa muhalif hareket :çın Iuzıımlu görmı;s.vç Teknik Üniver. ?'teye murscaat ederpk kendirine ve. eden biri yakalandı rtlen mesuniyetln teındidınl istemış. YeşUköy İmam sokak 42 numarada j tir. cturan Şaban Zade l£minde bir sahısj Profesörler Kurulu, ev\'elki gün topjapka kanun^ına rr.uhalif alarak k^îj lannrak Prof. Kâmıan Görgünun me. pak!a dola;!rk».i vakalanmış. hakkmda zuniyetini iki yıl m'iddetle temdide ıt. tıfakla karar vermiştir. Bu karar Be. Adli takibat» baslinrms*ır. ledlye ve t. E. T. T. İdaresi muhıtle. Tramvayrla bir yankesicilik rinde meamuniyetle karşılanrniftır. lstanbul Tıilfcimri 'da bu "fcgrarı memnîj; vak'ası niyetle karşılıyacağına ?>Jphe yoktur. Sultarahmşd Akbıyık 0>ıjncu sokak 49 numarah evde oruran Hayruilah Kireçbumu önlerinde bir lsrr.ir.de bir şahıs tramvayla evine db. motör battı r.erken yolcuiardan blri ile arkada;hk Dün sabah saat 10.30 da Beğazlçinde peyda etmiştir. Btr müddet snnra tnnavyadan Irıen Hayruliah bu mechul ] Kireçbumu onlerlnde bır denız kazası seyahat arkad&şı tarafından 420 lir» I vuk\ı b.jlmuf^r. parasır.m çalınd'.ğını ogrenmistir. Ada. ] Şakir isminde bir şahsın sahibl bu. îr.ın vakl şikâyeti uzerine yankesicinin Iundu2u Coskun motorü. Kireçbumu açıklannda bahk avlıyan Şengezer moaranmafia başlamıstır. torune carparak batırmıştır. Motorde Manüatura piyasasında bulunan bahkçılardan Salâhaddin. Ah. med. ^îehmed ve Mustafa denız'e dokul. dıırîrunjuk muslerse de. çarpan motorun murette. Macifarura piyîfaEinda durguniuk batı tarafından kurtanlmışlardır. Kaza göze çarpmaktadır. Altı av evvel veri. etrefmda Sarıyer Savcılı|ı tahkikata !en Çek ve İtalyan permüerinin baklye bsstermstır. leri tamarr.îarırr.ıştır. Yer.i taleblerin de önuraüzdekl «enenin üç ve dordüncu ay. 15 dilenci hapse mahkum oldu larır.dan evvel ü'af edliemiyeceği apla. Geçen hafta zabıta rremurları tara. Silrr.aktadır. fmdan Tophanede Karabaş mehalleTahsis yapılamadıâından piyasada sınde yakalanan dilenctlerden adüyeye mevcud ır.anlfarura çeîidli azaîmıştır. ver:ien!erm duruşmalarma dün Beyoğ. !u Sulh Ceza mahkeme?inde bakılmis. Teda^ldeki para miktan Merkez Bankasının «on bültenine 15 dilenci red'ser gun müddetle hapse göre tedavlildeki para miktan bir mü. mahkum edilerek cezaevme gonderil. miştir. yar 446 m'J.yon 991 bin R15 liradır. Gecekonducuların dünkii duruşmaları Cemiyetler Kanununa muhalif hareketten 3 uncü Asliye Ceza mah kemesine verilen ve muvakkat kavdıle kapatılan «İstanbul Gecekondularım Güzelleştiıme Derneğii) başkanı ile 1 üyenin duruşmalarma dün devam olunmuştur. Dünkii durusrnada söz alan Dernek başkanı. Taksimde tertib ettikeri sıyasi toplantımn cemiyetle hiç •)ir alâkası olmadığını bn toplantıyı ;adece üç arkadaşın tertib ettijini. bueün İstanhıılda m?vriid gecekonduları. kanuntın bahşettiği haklar dairesinde ıhya etmeğe uğraştıklarını söylemiştir. Diğer sanıkların ifadelpri alındıktan sonra şecekonducular mahkemeden vareste tuttılmalannı taleb ermişler. ve bu talehİPri kabul olunmuştur. Dava, dopyanın savcı fiafınnan tetkik edilmek üzere, ve fenalığı birbirinffen aynlamaz» gibı paradoksal bir hüküm vermişBu yazıya matbuat tarihinden baîerdir. Evet filhakika en kudretli hisle başlıyacağım ama asıl maki bir propaganda vasıtası olan matsadım bazı meşhur insanlarm gazebuat, hürriyete hizmet ettiği gibi teler hakkmda meşhur sözlerini aydiktatore de hizmet eder. Maamanen nakletmektir. Matbuat kanu Sfibi mene çahşıldıkça daha ziyade sulierıle bu kuvveti kırmağa kal fih simdiye kadar gazeteler en giiç nunun bir kere daha Millet Meclisi büyür.» Maamafih bu mağrur zat şu kıştılar. Bu kuvvet karşısmda he | engelleri alt etmek icin uğraşmakönüne çekileceği sırada bu sözle hakikatı de ıtiraf ediyor: Tarih, nüz istılâdan kurtulan Almanyada tan hir an hâli kalmamışlardır. Onrin faydası olur gibi bir hayali hâ vâki olmuş şeylerin hikâyesidir. Ga bir gazeteci şu cümle ile hükumet lar (iofihrnin hürriyeti her an yema kapıldım da işte bu yazı mey zete ise bu vak aların şayialarını ile mathuatı uzlaştırrrak istemişti: niden kazanmak formülüne uygun dsna geldi: nakleder. Tarih daima hakikati söy• Temenni olunur ki gazete h^lkın hareket eden müesseselerdir. Rönesanstan sonra insanlar bü ler. Gatete ise yalanın önüne geçe ağzı, hükümdarın da kulag! olsun». Halkın zihni inkişaf:na ca hizmet tün insani olan geylere alâ bilirse iyi hir iş yapmış savılır.. .1840 ta İngilterede matbuat. kö eden gazeteler de yok değildir. Faka göstermeğe başlayınca o sıBir müddet sonra gene FransaHa mür, donanma ve îngriltere h?nkası kat gazetelerin bu faydah hizralarda başlıyan büyük deniz se Convntion azasmdan Brissot 1789 gibi en mühim kuvvetlerden biri metlerine karşı kitabla rekabete hayatleri ve kıtalar keşfi. haber alkalkşarak fikirleri ciddiyetten uda <Gazeteler olmasaydı Ameıika olmııştur.» mak ihtiyacını doğurdu. F=kat asıl XIX uncu asrın orta^ına doğru z^klaştırmak ve manevi kıymetten ihtilâli olamazdı» diyor. Mirabeau: haber ihtiyacı, j'ani gazete aramak Kanıınlarınızın ilki mathuat hiirri Bovles isminde bır Amerıkplı ga ziyade maddî kıymetle ölçmek yoXVI ncı asırria Osmanlı Türklerinin yetini. asla ihlâi erli!emi>e<ck olan zcte sahibi, gazeteyi şöyle tavsif e lııra düşenîer de vardır. Bazan hal Avrupa ortalarına doğru yürümeHiyor: • kın en aşağıhk zevklerine hizmet leri üzerine hâd bir şekil aldı. O va hu haHsiz. hurlııdsıi7: hürriyeti e«Gazete. taıihin üstadı azamı. 1 eden namussuz h=ris ve bulanık hedi olarak temin etsin. O hürıiyet kit gündelik gazetecilik biie postacemi>etin canlanrlırıcıvı, dünyamn suda balık avlayanların hizmetine lar ancak haftada hir hareket et kf onsıız diğer hiirriyetler asla ka en büyük haherri^i. insan akhna guen £=zcteler de görülmemiş dezanılamaz.. sözlerini söylüynrdu. Bu tikleri için g^zeteler haftahk olarak asırdan itibaren matbuatm kudretini ha\at verici kapıdır ve daima ovle ğildir. O halde zihinlere ilk gelecek çıkmağa mecbur idilerve hüriryeti sağlıyan kuvvetini an olmalıdır. Zalimlerin pn biiyük rlüş sus| ku\vetini kötüye kulanan bir Sonra XIX uncu asııda demok lamış olan zeki müstebidler (mese manı hürriyetin sağ koîu gazete müfKsese. alacsgı hürriyeti nasıl rasi gcliştikçe, okur yazarlar ço lâ Frerîerick II. ve Napoleon Bo dir». küüanjjı? Fakat bu noktada meşhur ğaldıkça gazeteler büsbütün ehem naparte) buna karsı şöyle bir Fakat hürriyetine bu kaHar e Fransız Başvekili Clemencpau'nun miyet aldı ve artık gazetelerin ta vaziyet aldılar: Bütün muhalefeti hemmiyet verilen gazete'er z=ıman : bir nazariyesi vard:r: Diyor ki: rihin kaynaklanndan biri olduğunu mahvetmek için gazetelere demir la döıt sınıfa taksim edildi: (!) Fi i »Bir memleke'in gazetelprini ısl=h iddiaya da başladılar. Gazetenin den bir boyunduruk taktıkları gi kir gazetesi: (2) Haher gazptçlerı; 1 etmek ve nn'arı r!aima doğru yol* bu noktadan da zamanla ehemmihi diğer taraftan tamamen hiiku (3) Heyecan gazeteleri: (4) Skandal da tulahilmpk için evvelâ o ga'Pyeti çoğaldı; hattâ Almanyada gamet tarafından hesienen ( offici gazeteleıi. (Ben ol.=am bir de beşinci telerin oku.Mirularının zihniyetini zete ümi ( = Zeitungswissenschaft) el) kısmen hiikumet tarafından' sınıf olarak ayda, Hı^an haftp.Ha bir ıslah etmek lâzımdır.. O Hu fikrini diye bir de ilim tesis ettiler. (Almancada Wissenschaft kelimesi ile beslenen ( = offcieux) bir takım fikir Heğiştiren fırıldak gazeteler avnrn şu sorlerle tpvid ediynr: »Me• logie. eski bol bol kullanıldığı için gazetelerle umumi efkârı idareye sınıfı ayırırdım). İşte zamanla ga sele şuradarfır: İyiliğe sarfedilrn bu tâbire büyük ehemmiyet atfet kalkıştılar. İşte bu zamandadır ki zetelerin aldığı bu türlü karakter hürriyct araha fenalığa sarfedüen memek gevektir. Bu ssdecp gazete hukumetler matbuatm kuvvetinden lerden dolayıdır ki Royer Collard hürrî>eti karsıla>abi!iyor mu: hplerde tarihi araştırmalar demektir.) endişeye dügerek sansiir. vergi 11 ve Georges Wcill: .İVIathuatın iyiliği nim insan aklına itimadım vardır: Hürriyrtc inanıvoruni". İstanbul Orduevinde yapılan Kasab dükkamndan 2000 Matbuat hürriyeti tsrihini başXVII nci asırria meşhur İngiliz harb nvunu lira çaldı şairi Milton. kitah, gazete velhasıl •tanhaşa tetkik edenlerin verdiği M. S. V. İstanbul Temsil Rıirnsundan Taksimde Ankara Palas apartıma. hükumler hep hu snzler etrafında •azının hürriyeti hakkında diyordu büdirilmiştir: K. K. K. Vekilı Orerne. nınd» hifmetçilık yapan Marıka ifmin. ki: Bir adam öldürmek akıllı bir ral Nureddln Baransel tarafından bır rie bir kadın. Gumuş^uyu caddesı 63 toplanır. Yani bu tatlı derdin tam Orduevinde ya. mahluku mah\etmekHr. Bir yazıyı haftadanberi İstmnbul O>unu» bıııpin numarada ka*Sab!ık yapan Munibın diık bir devası yoktur. Ancak o tatlı pılmakta olan »Harb menetmek aklı olriuı moktir. .Hayat HarekM Mudiıni Korgeneral Nureddın kânına giderek k&sadan 20O0 lira para derde (ysni matbuat hürriyeti) gelarla«ında iyilik ile kotiiliik ayrı Aknnnın yapacağı bir tenkidle sona çalmışsa da. çaldıgı paralar odasında ne o tatlı derd (yani matbuat hürwındık içinde bıılunmuş Kihibine iarie ayrı neşviinema hıılmaz. Onlar yan erecektir. edilmistir. Adliyeye verilen hırsız ka. riyeti) ile çare bulunacağında ityana yetişirler ve dalları hirhirine Tiitiin tesbit işleri dın sorgusunu muteakıb te^'kıf olun. tifak etmek lâzımdır. İşte bu derayrılmaT hir halde sarılır. O hatde Ege bolgesinde tutun alıcılan tara. muçtur. dın asla tatlı tarafını gormeyıp hep sansiir iyîyi fenadan avırmakta ha fından yarılması mutad tesbit işleri acılı ve ıstırablı taraflannı görendevam etmektedlr. Son jriinlerde ş>dler o derdi hep kanayıcı ameliyatetmez. do'dojru yiirür insanlar | detli soğukların bastırmasile teshıt iş. I (arafınHan yapılmak lâzımdır. Fakat i lerlnln bıraz glıçieştigi fakat şımdiye j Ayşe Nazif Ander I N lar, acı ilâclarla tedaviye kalkışırbu adamlprı nprede bulmalı?. i kadar bu işlerin yuzde ellisınin yapıl. lar. ile Yük. Mühendis Gene aşağı yukarı aynı zamana dıeı hildinlmektedlr. Bu yazımı Georgps Weill'in Le Karartpniz bo'gesınde tesbit Uler'ne Canan Sahir Sılan vetişen ilk Fransız gazetecisi Eusebe hen'iz ba^lanrtııştır. bunun bir ay zar. Journal isimli eserınrien mülhem Renaudot çıkardığı Gazptte adiı ga fında Ismamlanacagı urmılmaktadlr. Evlendiler. olarak yazdığım sıradj gene Matze'enin ecnehi memleketlere gireKaradenlz tutun reknlte.'înde bu peAnkara 1S 12 9.=,3 buat kanununda tadılât yapmak rek satılmağa başlsması üzerine hn ne bir fazlalık yokfıır. Marmara bolge. havadisleri ortada rio'nüyor. Ve zı hukumetler bu gazetenin memle sinde ise geçen seneye nazaran b?s altı yuz bin bu havadisler hu tatlı derrle tatlı keflerine girmesini menptmeğe kal maktadır. kilo bır eksıklik hesab clun. S O L M U S ve kıştılar. Bunun üzerine Renaudnt o ilârla deçi! pek uzun zaman degil Bıçakla yaralama BOZULMAKTA OLAN hükumetlere bu sevdadan vazgeçyakın zamanda fırlatılıp bır köşeSılivrinin Beyciler köyu haikından T A R İ H İ ve E S K İ ^:e atılan acı iiâclsrın tekrar ku!melerini mağrurane nasıhat ediyorV'eli Kovanla Salim Tanır isminde iki RESİMLERINI7chı: l^nıiaoağını bildiriyor. Ümıd edenrkadaş nralarında mevcud bir gecim. lim ki bu kanun maddelerine ıbu •Bu mefa. (yani tazete') riraıpti •şizlik ncticeM kavga etmisler'iır Kav. kötü ilâcları ilâve etmek ıstiyenler asla m<>*olıınam8z hir metadır. Bu sa Sirasında bıçağmı çeken Veli. Sa. İlmi dort >ermden tehlikeli şekilde yabir güzel tesadüf ile bu satırlan i>yle bir ticarettir ki karşı komıl ralamıştır, Yaralı tedavi altına alın. İHYA EDİLIR. dukça daha ziyade knharan MİIer mi| carlh Galatasarav 289 Tel: 40108 okurlar. Easıiî Kanur.unun tadill rivayetleri m^onasebetile G AZET Yazan ***««nB««*«^« I NALINA MIHINA Hataysiz Türkiye harilası! a>in okuyncuîflnmdan t'steğmen Alpsrs'an Sevin Erzurumdan yazdığı bir mekrubda şöyle diyor: A. ADNAN ADIVAR «Türrü me'/zular üzerir.dekl yazılann'.zla hemen hemen oku>oıcu s^Jı^a^•.ıı diyebüeceğrm. Hem nalına, Hem mı. hına» köşenizi takib cderjerdenim, Bu cutunda bazı okuyucularımza. ce. vab verdlfıniz gibi. bazı huruslarda da avdınlatıcı yazılar yazdığır.îzı s?.uşa. hede etmeitteyim. BundEn utıfade i!e bir husu.Tj dikkat nazarlarınıza arzet. mek i^tiyorum. İlkokulun ikinci smıfüia d F ' s a eden ypğen'min çelısma'i ile ilgıleniycrurr.. Kendisıne ogretmeni bir vazife vermişt!. IT. aınıf okıjma kitabmır. 8. Eahifesır deki «Ev.Yurd» bashklı yazı oktL".a. rak, mana;ı lncelenecek ve bu sahüe. nın başındaki Türkiye haritası da çizi. lecek'i. Henüz kaleminl bir haritanın çizgilerinde jurjtemiyecek kadar elir.e hâ. k:m olamıyar. yavrucağa yardın; ebr.ei i'tedim. Hsritayı kendim ba=itleştirere> çizecek. onu da kopya ettırecektim. Knpyava musaade ediyorlardı. Haritayı tetkık ederk^n heyec2!ü2î>.. dım, 8Rabım bozuldu. Çüîîkıi haritadâ Hstayımız Türkiye hududları Içıne alın. msmıştı. » Bız S'jrlyeli do;t!arırr.ızir. Hatayı Türkıye toprsk'.arır.dan cıkarsrak. ken. di haritalarma Ithal etmelerini £cı acı tenkjd eder, bu »Ham Hayalo i ayıblarken. nasıl oltır da, bızzat kend.rr.iz a;"nı gaflette bu3ur?sbı!ıriz ^e H?.*ıyı hududlarımız dahihne almayız? Bunu ha^alam kabul etmedl. Nasıl olur da Turkıye harıtasını ilk defa çizec^k bu VB^TU ellere eksik ha rita verır, nvie oeretebıHriz? Naşıl oltır d* bu • öğ'ıçtmerılerın. Maarif Vekâletl ilgıli daırelermın Pirjnden kaçabillr? HayreHer içırıde kaldım. Bu hu^'Jsta hassa^ıyet go?terece|;niz. rien ve üBilılerm dıkkatirü çekeceğinlz. den eminım..ı Sayın nkuyucumun sinirlenmekte yerrien eojp kadar hakkı var. Biz, Sııriyelilerin Hatayımiza föz dikmrlerine vp nesrPttikleri haritaiarrla Hatayı kendi hududları içinde gbstermelerine içerler ve buna karşı şidrietli yazılar y.T7arken bir ilkokul kitabının haritasında Hatayı. Atatnrkun hasta ha*ta hududa kadsr giderek millî hududlar içine aidırdığı Hatavımırı nası! o!ur da Türk vatanının hududlar! dışarısmda bırakınz? Sııriyeliler bu ilkokul kitabındaki haritayı alıp da, Bize neden kmyorsunuz? İşte siz He mekteh kitsblarüiızda Hâtayı hudnHlannız dışmda bırakıyorsunnı! deseler, ne cevab verebüiri», Turk vatar>ının bu par;a=!r!!, A•atıjrkiın «on kurtardıfı Hstayı milli hududîanmiî d!5!nds bırakmak hatasmı hemen d'jzeitmeli ve hu kit?bt deraksb çocuklarunızuı elinden almahyız. f FOTO SABAH'la Almanyaya 5000 ton çavdar satıldı Toprak Mahsulleri Ofîsi yabancı memleke'lere yaptığı satışlara devam etmektedır. Almanyaya yeni senenin !lk uç ayı rarfında teslim edilmek uzere yeniden 66 dolardan 5000 ton çavdar satılmıjtır. Darısı Bütün Kiracıların Başmaî Beyoğhında bir marangoz dükkânı yandı Dıjn sabah saat 5 sularında Bevoğlu Basağa Çeşme sokak 16 sayılı Yani Velediye aid marangoz dukkân'ndan yangın çıkmış. dukkân tamamen. bi. t!s:Sın(".eki 14 numaralı Esterın sahibi bulunduğu iki katlı ahşab ev de kıs. men yandıktan sonra ateş shndurulmuştıir. Ateşin. yanan sobadan sıçrı. yan kıvılcımların talaşları tutuşrur. ması neticesı çıktığı anlaşılmış tahki. f ME V L I D Âziz eşim, Kaptanpaşazade merhum MAHMün NEDİM OYYAR'ın E\veIce L'stabul Beledıyesi emrine tahsıs edilmis olan muhterık Çırağan Sarayı. tahîis muddetinin nihayet bul. ması üzerine Vekıller Heyetince tekrar Beledtye emrine vevilmistir. Haber aî. dığımıza gore bır İngilız Otelcılik şirketl Cıraşan Sarayını ntel haline k"y. mak uzere Beledıye ile temasa giriş. mıştir. Çıragan Sarayının yerinde bir otel yapılacak ruhuna ithaf olunmak üzere vefatmın kırkmcı gününe müsadif 19 aralık 1953 bugünkü cumartesi günü şehrimizin en tamnmıs hafızlarının iştirakıle Şişli Camü Şerifinde ikindi namazını müteakıb Mevlidi Nebevî okunacağmdan akraba ve tallukatı ile merhumu sevenlerin ve arzu buyuranların teşrifleri rica olunur. Aralık 19 Rebiülâhır 12 X | JC \&*"' Durup dururken böyle gönülden gülmek ancak talihin iyi bir oyunu ile rnümkündür. Nitekim yukarıda resimlerini gördüğünüz üç vatandag yeni senenin eşiğinde bir ev sahibi olmuş"lardır. Ya^pı ve Kredi Bankasının İkramiyeli Aile Cüzdanı sahiblerine Aralık ayı kur'asında hediye ettiği üç evin bu üç talihlisi soldan itibaren Konyadan Bay Hamdi Gültepe, Çemberlitastan Bay Salvator İşuva ve Üsküdardan Bay Celâl Aslangiray'dır. Resimler. kendilerine ev kazandıkları haber verildiği zamanki keyifli hallerini tesbit ediyor. Çüılcj, VOG ve 61Lİ cerıclii ^ususl «pr» z. OYVAR V. E. 0 7.21 12.11' 44.31 1643 18.22 5.34 1 2.39 7.28i 94S 1200 1.39 12 51 I .3 > tktnd! a •'ai a! e^k btk'.ida da Gl'Y HES CARS Çevırcn: BEKİN BÜKTAŞ ' Bütün gün nefes almadan çalışmalirı yetmiyormuş gibi. bu biçare kadmlar sabah fecrinde kalkıp dua ediyorlardı. Bu misyonerler. kalblerinde. Şantal'in tahlil edemediği ve hiç. bir zaman anhyamıyacağı bir his taşıyorlardı. Kendi uyurken başkalarınm dua ettik'.eri fikri uykusunu büsbütün kaçırmışü. Per Anselm, yanınrla cüzam kontrol komi;yonundan iki doktorla odasma girdiği zaman. Şantal çoktan hazırlanmış. orıları bekliyorduDoktorların birisi İngiliz. diğeri de değişik tipli bir Ficili iâi. Ne biri, ne de diğeri fransızca konuşmuyorlardı. Per Ar.=elm tercümanlık etmeğe mecbur oldu. Şsntal'in boyun ve kollarma vayılmış olan lekeleri dikkatle muayene ettikten sonra Burunrlan nümune almak lü mış olursunuz, dedi. Şantal. gozle:inin önünde uzanan zumu yokmuş. Hastahğm teşhisı böyle bile mümkünmüş. Bu dok cennet gibi bahçede bile bir gezinti torların tecrübelerı çok olduğund = n| yapmak istemedi. Dirseğini çeken derhal anlıyabiliyorlarmış. Şimdi o ip sız:sını yeniden hıssetmeğe baş 3İ2e bir fiş verecekler, onu Sen Con lamıştı. Çantasınd^ın çıkardığı kühareket etmeden kontrola verirsi çük ayn=ya bakarak saçl;rım taraniz. O olmadan vapura binmek im mak istemiş fakat tarağı tutmakta kânsızdır. Bu fişi muhafaza eder. zorluk çekmişti... Rahibelerin ayMakogafye varınca başhekime tes naya bakmağa ne ihtiyacları. ne de haiları vardı. Fakat Şantal'in düniim edersiniz. yadan elini kesmemiş olduğunu bil Şantal, Per Anselm'i acı bir yüzmeleri de lâzımdı. Bu yaşamsk arle dinliyordu. Artık, kendisi de haszusunu da hiç bir zaman yenmeğe talar arasında bir numaradan ibaniyeti yoktu. retti. Seyahatinin Levuka d3n MaYerlı rihibenin getirdtği yemeğe kogai'ye kadar olan kısmı, ona dokunmadı. Karnı acıkmamıştı ve şirodiden korkunç gelmekte idi. İngiliz doktor, fişi verdikten sonra bu faciaların ort^sında kaldıkça hiç bir vakit acıkmıyacağından da earkadaçı ile birlikte uzaklaştı. Per mindi. İyileşince bunun aciîinı naAnselm ayrılmadan evvel genc ka sıl olsa çıksrmağa niyet ediyordudına: Oşleden sonra, erkenden Per An Sen Con'un hareke^inden ya selm göründü: doktorlar fikirleri^i sövlediler. Muh tasaran ifade etrikleri dü=ünreleri nm saat evvel gelir sizı alırım Böy Hazır mı^ınız? Bir dakika kayPer Anselm kıssca tercüme etti: lelikle, gemıde ssgari zaman kal betmeğe vaktimiz yok. Sen Con ya rım saate kadar hareket edecek... yankâr, etrafta dolâşıyor, kimisi ise Ford durduğu zaman, Şantal, rıh tamamen fersiz, dıkılmiş duruyortımın bir yığın rengârenk yerli ve du. Fakat hemen hepsinde aynı acı tektük Avrupah ile dolmuş oldu rnana sfziliyordu: >Neden buradağunu gördü. Bu sükutî kalabahk yız? Kabahat bizim mi? Yaşadığıgemiden on metre kadar uzakta bir mız memlekette, cemiyet cüzamlı polis kordonunun arkasında duru olmamamız için bir şey yapmadı. yordu. Polisler Fordun geçmesi için Bundan kim mesul? Cemiyet... Yayol verdiler. Vapur iskelesinin a ni insan olan ve şimdi bize bakan şağısında, yerli bir komiser ve bir hepiniz...» Hiç biri konuşmuyordu. Polis İngiliz doktor volcuların kâğıdlarmı muayene ediyorlardı. Bu tüyler ür kordonu arkasırdaki halk fısıldaşıpertici manzarayı dehşetle seyre yordu. Per Anselm yanına geldıği den ve kendinde vspura çıkabile zaman Şantal sordu: cek kuvveti aramakla meşgul olan Bu hastalar nereden geliyorlar? Şantal'dan Per Anselm fişini istedı. Hemen her taraftan... AvusÜzerinde bir çok mühür ve kendi tralya, Yeni Zelanda, takımadaları.. parmak izi olan fişi, Şantal papaza Makoga'i'ye toplu bir şekilde yoluzattı. Per Anselm komberle görü lanmadan önce hepsi burada topşürken Şantsl da Sen Lui hasta lanırlar. Geminin içinde ise iki misli nesinde olduğu gihi sıra bekliyen vardır. Eğer böyle devam ederse bu biçarelere bakıyordu. Silâhlı ne yakında Makogaî'de yer kalmıyacak. ferlerin çerçeveler'.iği hastalar yüz Gelin... Biz kafileden ayrı olarak kadar vardı, Zavallıların hepsinin gireceğiz... Sizi Sen Con'un iyi bilyerleştireyim. üstübaşı yırtık ve yanlarında ken diğim bir köşesine dilerince en kîymetli şeylerini "sak Oraya gitiğim zaman kendi oturl.dıkları çıkınlan vardı. Kımisi bu duğum yerdir... çıkınların üstüne oturmuş. kimisi j İki hamal eşyalsrı yüklenmişleryere çömelmiş. kimisi ise, değnek ! di. Papazla beraber ilerlediler. Gelere dayanmıslardı. Ayakta dura miye çıkarılan Hermes'ten alınmış mıyacak kadar mecalsizdiler. Ka bu nefis valizleri, diğer hastaların file erkekli kadınlı idi. Hattâ, ina perişan çıkınUrile mukayese etnılmıyacak şey, aralarında üç tane mekten Şantal kendini alamıvordu. de küçük çocuk vardı. Bunlardan Makoga'İ'de itinalı bir kıyafetle dobir tanesi daha henüz dört yaşmda laşmasının biraz gülünç olacağım yok'u. Hemen hepsinin yüzleri ge yavaş yavaş anlam^ğa başhyordu. Per Anse'.m iskeleden çıkmasına niş kenarlı hasır şapkalarla örtülü idi. ŞanUl ancak gözlerini gorebıli yardım ettikten sonra, Şantal'i Sen yordu. Bu gözlerın kimbi canlı, ıs Con'un yegâne salonlu kamarasma doği'u sürükledi. Burada rahat edersiniz. Vapurun ortasında buluriuyörsunuz. Etrafta ulan biteni takib edebilirsiniz. En iyi yerdir. Ben de üç saatlik yolculuğu burada tesbih çekerek geçiıirim. Bu salon doktorlara mahsutur. Prensip itibarile hastalsr. bu, raya giıemezler. Fakat s/z alclâde bir hasta değilsiniz... Hem üstelik Paristen geliyorsunuz... İnmeden ev vel kap'.an Farrell'e uğramak istiyorum. Eski bir dostumdur. Yegâne kusuru bir kelime fransızca bilmemesidir. Aksi halde size derhal takdim ederdim. Maamafih sizi ona emanet edeceğim. Adanıza Noelde geleceğim. On senedir gece âyinini ben idare ederim. İnşallah orada görüşürüz. Con artık yola çıkabilecekti, Rahatsız edici bir sarsıntı başlamıştı. Tekne sanki çMlıyacakmış gibı titriyordu. Ağır ve devamlı piston gürültüsü bu sarsıntıya uymağa çalişıyordu. Makineler bile yalnız has ta taşımaktan yorulmuş. yıpr^nmış; bıkmıştı... Bütün Panfikle dolaşan gemiler arasında bunun kadar berbad ve eskisi nadir bulunurdu. Şan tal yorgun başının gittikçe ağırlaştığını hissediyordu. Empress of Australia'nın lüksünden uzak, çok uzakta idi... Bu köhne tekne ile mukayese edince Melburn bile ona bir rüya gibi geliyordu. Sen Con ağır ağır rıhtımdan uzsklaşarak her an hatları daha iyi seçilen renksiz yassı bir adaya doğru ilerliyordu. Şantal, Mer Dorote'nin haritada kü Allaha ısmarladık Per Anselm, çücük bir nokta gihi gösterdiği bu Papaz çıktıktsn sonra Şantal bu üzüntü adasından, M?koga'i'den göz camfı yuvarlak kamaranm sırala lerini ayıramıyordu. Bu renksiz top nnın birine düşçrcesine oturdu. Deh laktan nazarlarmı güçlükle çeviren şetli başı ağrıyordu. Camdan rıh Şantal, etrafındakilerle alâkadar tımda her an kesifleşen kalabahğa olmağa başbmıştı. Burunsuz, kolbakıyordu. Ssnki Levuka ahaiisi suz, açık yaralaıı meydanda, bütün için bir cüzamlı kafilesinin vapura bu hastalar bu küçücük geminin übindirilmesi mutena eğlencelerden zerine sığmmışlardı. İnsanlar bu biri idi... kadar korkunç bir hale gelince onKaptan dahil bütün mürettebat, ları ambara atmalı, yolun ucuna siyah eldiven giymişti. Bu her hal kadar da yüzlerini görmemeli... Bu de, icab ettiği takdirde yüklenen düşünce. Şantal'in nazarlarını amba• mal» a dokunmakta bir mahzur ra doğru çevirmişti. Gördüğü manolmaması içinrti. Eski zaman esir zara tüylerini ürportti... Yirmi kagemileri de ancak böyle bir man riar zavallı sedyelere uzanmış pezarâ arzedebiürdi. rişan bir halde yatıyorlardı. Fersiz En son ha=ta iskeleden geçtikten bakışİ3!i artık dualannı dinlemisonra merdivenler kaldırıldı Sen yen göğe dikilmi;ti. Kimse onlarla meşgul olmuyor. bılâkİ3. içinde yırtıcı hayvanlar bekliyormuş gibi, bu kapağı açık ambardan uzak kalmayı tercih ediyorlardı. Sen Con yolcuları, kendi hastalıklarına rağmen, bu biçarelerin korkunç manzaraları ve neşrettikleri iğrer.ç kokudan mümkün olduğu kadar kaçınıyorlardı. Arasıra, güvertedekilerden biri açık kapaktan ajağı bakıvor ve yüzünü buruşrurarak irkiliyordu. Hastalar birbirinden böyle nefret mi ederler? Neden olduğunu tayin edememek le berab?r, Şsntal gemide bir hoşnudsuzluk havası estiğini hijsediyordu. Daha Le\Tika rıhtırmnda iken, sıra beküyenlerm bakışlarında sıhhatli insanlara karşı düşmaniık hissi taşıdıklarını sezmişti. Bu bakısl = r, simdi Sen Con'un ambarından güvertesine. iskeleden san cağa, pejmürde hastaların her birinin etrafında dolaşan nefret k3dar kuvvetli değildi. Bu biçareler aralarında Ş'ntal'i görünce. ve bilhas^ sa onun da aynı hastahğa tutulmuf olduğunu bilince acaba ne duya<= caklardı? Güzelliğinin kolsuz. ba= caksız erkeklerin arzularmı. perişan yüzlü kadınların kıskançlıklannı uyandıracağını düşündükçe dehşet duyuyordu. Camdan görünmemek için kamaranın bir köçesine sığındı. (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle