18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 Kanm 1158 CUMHTJRtYET ı~I Merahlt Resimler Istanbul Universitesi törenle açılırken. Yazan: Eski Bir Öğretmen mana muhtae. Fakat bu yolda bir ksnun hükOmlertsi verhıe fettr: ; hareket gbrmek lstememizi marjr mek hükumetın vaz'fesidir. İ • | Rörsünler. Bu hususta iaym FekBeni asıl üzen nokta. »u: • tör, bir takım şeyler söylemeli. bızi Uzun zamandır bu levha camide; ve memleketifeydlnlatmalıydıNeye yapmadı. niçin yapmadı, anla asJmış da bır Muhammed «mmeti,: yamadım. 26 dakikada, yaJak savar neye bunun kanuna aykırı oldu: gibi oturup kalkmak ve konujup &unu imarn efendıye söv*lcmemiş?; aynlmak, birsa acele oldu. sanır.m B<?nce meselenin ruhu buradadff.: Gencler rahat rahat iki saatl dol G?çenlerde kıvmetli yazar M Ner: durmu^larken bu kadar süratle ya i mı Arab harflerinin sünnet bile: tım saate bile t^hâmmül edemevi j olmadığı hakkmds bir frtva mıka: çi. hocalara yakıştıramadık, doğ le«ı yazmıştı Diyordu kı. ayctler.t Hazreti Psygambere harfle gelme: | 1rusu. olduğuj | Sf>kİ7 rlokuz îene önce bir salı mıstir. Kendisi de iımmî eecesi Oxford'da bir tarüşni!» top için bu harflerle yazmamlş ve okııî lantısında buluhmustum. Oörenri m.mışür. MUslüman için mukadİ eencler. nilerıki seçimde muhafpza des olan, Kur'anın ııııılilcnnıılıı. Ş • Her halde bir idaresıVlik o^uş. A iki aozum bunu kme anlataT •Hocslar. gencleri kırmamalı, genc kârlar mı. işçıler mi kazansc^ık*» ceksın? Dm hakkmdaki bilgi seviî konusunda. bal gibi politık bir •ler de hocalannı. Zaten ayn topiayemiz, hâlâ okannca duası» hiza: I inıp tören yapan genclerin Rer<'. münakasa vaptılar. Knnu'mavı ken finda bulunuyor. Bu sevıye yükse: dileri idare edi%'t)rlardı ve çok gü•hareketlerincle. gerek söz'erin^e lınciye ksdar kanunlarm bekçilîği • •nezaket dısı bîr şey olmamıshr. zel İdare edivorlardı. Tr.\yf »vnl nı elden bırakmamak zorundayız. • mışlardı Muhafazakârlar kazana•Bunu duydum ve pek sevindi*n. AmerikahUrda Türk i •Öj'le olması da lâzım değil mi? î cak dıvenler bir taraf». isçiler di•dare başında bu'unanlar, eöniîl al venler bir tarafa. Arkada vaslı bash İmasını bilmeli Sertîık her maseleyi bir tskım adamlsr oturuvordu. Sor Aferin Fcridun Erkine!. i ?;5zmez Tatlı sözden. inandınci ko dum bunlsr kim? Me*?'' on'ar her Wa«hington Büyük E'çimiz, bir: bıuşmadan daha tesirli ne var? Ho ! iki parti mensubu ve Oxford me nutuk çekmis. ve bunda Amerikalıi jcahkla politikaclık, her şeyden jzunu mebusisr. hooalar ve po'itlks dostlarımızın hakkımızda yanhş bil; •önce iyi konuşma sanahdırlar. Bü | cılamıs Gencler, değil hirbHenne gileri oldugunu açığa vurmu|. Bui •yük bilglnler vardır, iyi konuşama I acı sevler söylemek, blrbirlerini ten nu da yiizlerine sövlemi». Şüphesiz.; •dıklan İçin fena hoea k^lmışlar Ikid ederken "îe'lermi bile yiikselt gerçck dost böyle konuşur. Ne iyi,; •dır. Çahskan, livakatl! politikacılar j fmivorUrdı. îmrenmis'im, Szlemis ne güzel? î gSriilmösrür. Fakat ffiizel açıklama ! i"i. Ke va^'ılar kiskırtıcı bir poMBir ahpabım hanım hoca, anlatıi tika var'yorlar, ne genc'er fîkir IvaDamadıklan için basarıya eremeyordu. Geçen yıl, Bakanhğın tnü! •mislerdir Derdlerinl, düşüneelerini dışmda blr partizanlık jösterlyorsaadesile incelemeler yapmak üzere: 1 :anlatamamış ar, eriyip gitmişlerdir. lardı. Bizim poiitikapîiarimiîa bu Amerikaya eirmiş. Iç fehirlerde gez: ; tstanbul Universitesi sayın Rek kadsnnı h*»ırl;>tm»k kafl jrelsin. miş, bulundu^u çevrelere de Tür: hörflnön açılış nutkunda aradıfımız Ne dem?k istediğimlr, her halde klyeye aid sorular, hep, bizim Erİ îşeylerin çoğunu bulamad.k. Nu anlaşılmıstır. meni kestigimiz hakkında. Şaşmı»,j İtukta istatistik ve spor. Bunlara bunun karş'hklı bir hareket oldu: Biraz sa|a!... îbir şey dediğimiz yok. Fakat kenYeni harflerin kabulünün 25 inci çunu, gelio geçtijini, her memlej •disi gibi müsbet bilim mensubu bir vıldönürnünü kutlarken Profesör kette btına benzer hallerin vukuj •âlimin bu konuda üniversite ve bulduftunu. Amerikan tarihtnde At\ •hususlle Fen Fakültesi için döçön Ekrem Şerif Eeeli. ba«m mensubVovle seyler görüldügünü anlatmif,| •düffl blr ?ey yok mudur? Blzde bir lanna eskl yazılı btr levrıanm hadurmuf. : •«elenek oldu: RektSr hanei fakül berini hedi\'e olarak vermiş: Bize yardımda bulunan, blzimlej •teden ise omva havırlı bir veva bir Bir = Tıîrkce ypkmdan alSkadar olan Am#rlkalı| •kaç çivi çakıp gidiyor. Aman vanAr =z Türkçe dc=tlanmız. bu yanlıs bilsilerden; •lış anlaşılmasm, bunu fena görmüSaf = Türkçe artık sıvTilmahc'ırlar Kendilerl Bü : •vorura. Ranyım. Dostlarımız Sıddık Döniılecek •=. Türkçe yük Elciye itiraf etm''şler; bu yanj •Sami, Hukuk ve İktisad Fa Dir = Türkçe... Iı« büeiler Amerikan okullannda•kültesine; Kâzım Ismail Tıb •Fakü'tesine yardım etmekle el ! J Hani virmi be^incl yılını kutia okunan tarih kitab'^nndan geli• kanun?. îmam efcn^t. kıb '•ormuş. Artık bu kitablan dejişj îbet İstanbul Ünivervtesine favlevi tam buldurmak için bu levhavı tirsipler. Amerikada da bizde oldu; İdalı olmuşlardır. Şimdi saym Olur a .. Kun^uracı gu eibi müellif kıtiıjh ,b»«kı müsj rYenlçayı Fen FaküHe'ine yardımcı vazrlıınış Körmek istivoruz Wa'umva, bunlar dükkanindan cevirme camM» k'bV külâtı vardır denilemer ya'. tşi bi; îfırsat!. Kaçırmava eelmer, aylar ve tam yerine dflsmivebüir. Fakat nl ze bırak«mlar. Çünkü biz, kendij çin eski harf?1. İste biraz Ae»\. tam mizden övünerek bahsedecek bir: jvıllar rürear gibi eeçerler. İ Hem şurası da muhakksktır kl. «saja dönme» budur ve biz, farkı yaradıhsta dejilir. Elbette kusur: :bugün fizik, artık havat ilml ol na varmadan tam sa£a yönelmnit knmıı var ve olmuştur. Ama #»• İmuştur. Teknik ona davanıyor. Bün dir. «Bir3z spğa dönülecektır » kldsnberi aleyhimizde bulunanlarm; jlük yaşama ona dayanıvor. Hsttâ cümlesi de Kur'anı Kerimden bir propagandalarlle tanıdıklan gibl de: jvüksek politika ona davanıvor. Fen ?vet de*ildir ya!. Ne yapahm kl. sanılmamalıvM. Bu, tariht hakikat: :Fakültelerimizin böyle bir davanak bunu arab harflerile vazan vstan Vre karfi büyük bir saygrsızlık o: ? :olma haline gelebilmeleri hayli za daşımızın kafacığı eskld'r ve IŞri lur. dir Onu dojru tarafa çe\dnnek ve Eski Bir : GÜM! bir felen*k... Üniversltejlerimiz törenle açılıyor. Garb tinljversttelerinin hepsinrîe bu Sdet yok •tur. Yapanlar var. Biz de onîardan •hiri o'duk. Fakat bu seneki tören •biraz tatsız gecti Böyle olmama•lıvdı. Gezlp gRrdüSilm yerlerde bu ;açıhş merasiminde ösrenMlerin koİnuştuSur.u eörmedim. Törenln maİnası da, do?nı?u buna m0«aid de•Şlldlr. Fakat blzim çocuklanmiî İkonuşmak lstsrnlsler. Onlara ilmin •en yüksek hakikatlerlnl anlütma İdurumurda olan hocalan bu bsMt 9 İolayı aciklavamazlar rrvdı On'ar İda bu basit işl çabucak kavrayaÎTiszlar mivdı* Öğretaen ve Öğrenrî Köşesi Tazaa: P. GOROEADZ Katil Kuyumçu Mestorlno f 71 Çevüm. MAZHAB KUNT Şampiyomı İthara Eden Kadın ı Dunya orta siklet boks şampiyonlufcu müsabakası için Amerikaya giden tngiliz |amplyonu Randolph Turpin'in bir zenci kadın tarafından dava edildiiini bildirmiştik. Yukarıkl resimde avukatı ile bırlikte görülen bu kadın. İngillz boks şampiyonundan dayak yediğini iddia etmektedır. Turpin ve avukatı bu iddiayı kat'ıyetle reddetmışlerdır. Bu müsabakada Turpin. Havvai'li sampıyon Bob Olson ile karsılasmu ve majtlub olmuıtu Davaya 4 hazir*n 1928 tarihınde Sen Afijrceza mshkemesınd« bakılmağa baslandı. Dinleyiciler «rasmd* tehscüm müthişti. Herkes birbirinı çığniyordu. Zabıta, intı zamı güç temın edebiliyordu. Knzey Avrapa Notları liıiiiiılıiiHiiıınnimiıiiiiiiiiiiııttııiiiııiiiıııııtıı Belçikadan geçerken... ' Yazan: Paris hususî muhabirimiz Aydemlr Balkaıt Parlsl, Soissons ve Chemin Des Daraes ıstikametinde terketük. Bas.kentin kirli ve dumanlı kuzey banliyösünü geçtlkten hemen blraz eonra, OrryLo Ville'den itibaren, Chantilly v» Compiegne onnanları başladı. Tatlı bir inhina içinde dalg» dalgı ufuklara kadar giden bu ormanlar Parisi her taraftan kutatmakta... Yesil bir buğu içeri•inde Chantllly şatosu, «v köşkleri, göller ve yer yer kuleler görunüyor... Kuzey ekspresi hızla Oise nehrıne dogru süzülüyor... Birinci dünya hsrbinin kanlı savaslan hemen hep bu nehir boylarında olmuş... E.den ele geçen liperlerde tam 4 sene çakılıp kalınmıs... Almanlar Parısin 100 Km. şimalinde 4 senenta yazı kışı, Fransız başkentinin hayali Ue; Parishler de hemen bir »aat ötelerinde Ludendorff ordulannın dehşetı ile yaşamı«lar... Compiegne ormanlannın kuzey ucunda Noyon şehri .. Buradan her gün Farise gidip dönenler bile var... Fransız Meclisinde za'f ve buhran alâmetleri görüldüğü zamanlar «Clemenceau. bıkıp usanmadan, Romalı Caton gîbl, Daha Almanlar Noyon'da!» daha Almanlar Noyon'da! der dururmuş. Franaız kaplanınm bütün feryadma rağmen Foch, Noyon'a ancak mütarekeden sonra girebılmia... *** Ormanlardan sonra kuzey Franlanın komür ve demir endüstri sahaları başladi... Yer yer yükselen bacalar, maden kuyulannın hemen yanıbaşmda biÜveren toprak ve kö mür cürufu piraraidleri bu havalinin karakteristik siluetini teşkil ediyor... Bu piramidlerden hâlâ gurasından, burasından dumanlar tütmekte... Yığınla çelık ve demir iskeletleri ile cesîm fabrıkalar, ocaklar yeşil tabiaü birden duman rengine boğuveriyorlar. Yollar, ray lar, istasyonlar, evler, bahçeler htp komür renei, kömür tozu içinde... Bu renk inscnlara bile sinmiş... Komür ve duman kokusu sanki kâinaü kaplamış... «'Şimsl ekspresi» hızla ileri aülıyor. Fakat bilıysrum kı bu manzara ve renk Belçika hududuna kadar devam edecek, bütun Belçikayı da aynı dekor içinde geçeceğiz. Almanya ve Ruhr'a gelince .. Galiba artık feryadı basarağım. Bu havalinin en büyük endüstri çehrı SaintQuentin .. Parlıyan yağıı bir siyahbk içinde kınul kımıl bır şehir... Duman, duman... Bereket az durduk .. Moubeuge'den sonra Belçika hududuna gireceğız... Viza, gümrük muayeneleri ve forn.aliteleri başlıyacak. Yanımızdan kömür dolu yığınla vagon geçiyor.. Arkalarmdan düşünüyorum. Bu kömürler için artık hudud kalmadı. Alman, Belçika ve Fransız kömürü 3 aydır serbestçe hududlan geçip duruyorlar... «Monnet» komür ve çelik birliği plânımn ilk müspet neticelerinden biri .. Avrupanın birüğinde; sonu gelmiyen geveze ve formalist siyasî toplantı ve konferanslsrdan zıyade, daha müşahhas mevzularda gdsterişsiz ve şamatasız bu realist kararları alan, mühendıs ve sanayicilerin işbirlığı çok daha müessir ve kat'î olmuyor mu? Ne zaman acaba meydan tamamen onlara kalabil?cek? Moubeuge'den çıktıktan biraz son ra Fransız topraklarına veda ediyoruz .. Fakat her iki tarafın gümrük ve vize formalıteleri Belçika hudud şehri Charleraı'de olacak... Evvelâ Fransız memur'arı, ihmalci ve feylezof tavırları, hemen parlamağa hazır ofkeleri veya derhal cevabı yapıştıran keskin nüktedan zekâiarı ile birer hirer gelip geçtiler... Tam yerımize yerleşip nefes almıştık ki arkalarından Belcikalılar... Temiz hâki elbiseleri, kibar tavırlan ile kendüerini takdim ettikten sonra giderken «iyi sevahat» temenm etmeyi de unutmadılar. • •• Belçika toprakUrındı bıllt llerliyoruz... Manzara de*işmlvor Düdükler, fabrika bacalan, madenler, madenler... Birazdan Namur.» galiyoruz. Her iki harbin de kanlı şahidi Namur kalesi .. Kanahn ucunda müstahkem mevkiler... «Meuse» nehrini Ukiben Liege'e doğru yol ahyoruz... Namur ve Iiege aran bir satten az tuttu... Liege, Belçikanın en kesif tanayi şehri, kara bir bulut onun da üstünü kaplamıj. liege sakinlerinin bir behtlyarlığı da Fransaya giden klftsik istili yolları üzerinde olmaları... Bu tabit kavtak lar sehrl tanayi ve ekonomi bakımından çok gelişlirmis., ihya etmişlerse de çeyrek asırda bir tekrarlanan med ve cezir dalgalan, ahalisini zaman zaman çok sıkı imtihanlara tibi tutmakta... *** Komparümammıza yeniden memurlar sokün ediyor. Pasaport mua yenesi... Fakat bu gelenlere bir türlü bir hüviyet veremiyoruz... 3 üncü Napolyon devrinin hüsarlarıru andıran yüksek lerpuşlu, zevkli kordonlu, apole'li bu memur lar garibimize gitti. Sonradan bunların Lüksemburg'lu olduklarını öğ rendik. Meğer trenimiz bir müddet de Lüksemburg arazisine girmlî çıkmıs. BJeuse'ün güneyinde Lüksembtırg ve Belçikanın bir kısmını bir uçtan diğerine kaphyan Ardenneı ormanlan... Güney ufkumuzu tamamen kuşatıyorlar... Buralarda geçen harbin habralan ve korkulan hâlft taze... 945 kıjmda Alman harb ejderi; Rundstedt'in Arden'lerdeki taarruzu ile son kanlı darbeslnl M vurdu ve... Gözlerini kapadl ^* 3J6 s j ! Daha ilk dakıkalarda bcklenmedlk bir hAdiM oldu: Mestorıno bütün memurlarmın cinayete sahid oldugunfl ifya etti. Halbuki istintak hâkiminin karsısında memurlaı Trufem'in saat 10 30 da yazıhaneye geddigini, ondan »onra bir daha uftramadıfcını «jylemışlerdi. Bunun üzerine Mestorino'nun adamları mahkeme salonuna alındı. Bunların her biri Jüriyi ve dlnleyicüeri hayretlere düjüjen ıfadeler verdi. Şimal cephesi Belçikayı bir bajtan diğerine 3 saatten daha az bir zamanda kat'etti .. Birazdan Alman hududuna geleceğiz... Treni Alman memurlan teslim alıyorlar. Lokomotif bile yeni personel İle değişiyor. Belçika topraklarını terkettikten hemen gonra Alman hudud şehri AixLa Chapelle, almancası ile «Aachen», Roer vfidisinln ötesinde korkunç harabeleri arasından kederll çehresi ile görünüyor... Maden ihracatından bu yıl memlekete 90 milyon liralık döviz girecek Ar.kara, 6 (T.H A.) Salâhiyetli bir kaynaktan öğrenıldiğine göre, 1953 ihracat mevsimi sonuna ksdsr bir yıl Içinde memlekete 90 milyon liralık dovız gireceği hesablanmaktadır. Bildirildığine göre, 1950 yılında maden ihraca'ından memlekete gıen do\ ız mıktan 25 milyon 9H3 bin 746 lira iken, 1951 de bu miktar 42 miljon 790 bın 426 liraya çıkmıştır. 1952 yılında ise maden satışlarından memlekete kazandırılan dovız yekunu 66 milyon 459 bin 529 liraya yükselmış bulun Ankarada gazete satışı intizama konuyor Ankara, 6 (T.H.A.) Ankara Belediyesi şehirde gazete sab^nı in tizama koymak üzere harekete eeçmiî ve bilhassa tretuarlar ttzerinde gazete sabşma mânl olunması suretile şehrin güzelliğini bozan bu gibi manzaraları ortadan ka'dırmağa karar \rermi5tlr. Bu maksadla, Avruparun bir Çok şehirlerinde olduğu gıbi, fehrin mfi tekâsii mahallerine ve tretuarların geriaine gazete kuleleri inşa edilmeğe başlanmıştır. Şimdilik, bunlardan 35 adedinin yılba;ına kadar ınşasına çslifilmaktadır. TABİATÎN SIRLARINDAN BİRİ Kasırgalar neden doğar bilir misiniz? 1953 senesinln henüz aîb ayı bile geçmemişken Birlejik Amerikada kasırgalar rekor kırmıştır. Kasırgalar birbiri arkasma memleketi birbirine katmıştır. Haziran sonunda bunlardan iki yüz ellisi Amerıkayı kajıp kavurmuştu. Hele bazılan hıç tebeb yokken birdenbıre patiak veriyordu. Tejıas'ta Waco şehrini harab eden kasırga bu nevidendir. 11 mayıs günü saat 4 45 te bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başlamıştı. Memurlar evlerine na«ıl döneceklerini düşünüıken bırden şehrin iş merkezı allak bullak oldu. Kasırgayı eksenya haber veren gürültü ve homurtular da işitilmemişti. Yağmurun pat'Hısı bunlan boğmuştu. Binalarm iskanÇok geçmeden sımsıysh iki bulut bil kâğıdı gibi yıkıldıklan görühavayı kapladı. Arkadan esmeye lünce felâketin farkına varıldı. başlayan müthiş rüzgir bir kaç caAltnua saniye rarfında tam 113 niye içinde evleri va düklân'.an ki}i ölmüş, yüzlerce insan yaralan tarümar ederek bunlan bır çok zamıştı. Sekiz kilometre uzunluğunda vallıya mezar ettı. Sankı zelzele olve 400 metre genişliğınde bir saha mustu Bu kanh felâket sona eıin da bütün binalar hâk ile yeksan ol ce 90 kismin öldugu. 0000 kişinin muştu. Zarar ve ziyan 50 milyon yaralandığı ve 10 000 kı^nin yets'z dolar tahmin edildi. yurdsuz kaldığı görüldü. Senenin ikinci büyük kasırgası Waco, Flint ve Worcestw şehirbir ay kadar sonra, 8 haziran gunü leri üzenne çöken korkunç kasırtaat 8,15 te vvıku buldu. O gün F>a galardan Sonra herkes şaşırınış, bııvis arabasıle Michigan'ı Ohıo'dnn b.rine «Ne oluyor?» dıye sormaya ayıran hatta doğı 1 iitı'enekte Mi. başlamıştı. Yoksa Nevada'da yapıBırden karşıdan bir hortumun iler lan atom tecrubeleri havayı mı bozlediğini gördü. muştu? Belkı de atom tofilîkmdan Hortum tereddüdle i'erler gVbiy sonra havada kalan radyraktivite di. Davis hemen arabadan atl?dı ve buîutlara tesir ediyor ve bu ielfiarkadaşlarıle birlikts yolun kena ketleri 5'aratıyordu. nndaki hendeğe iltica etti. Az sonFakat Birleşik Amerika Meteoıora hortum uzerlerine geldi. Yoîda loji tşleri Ofisı bu ihtimali reddebulunan kamyon ve otomobıller derek kasırgalan tabiî sebeblere tüy gibi uçuşmaya bajladıiar. baghyordu. Ofise göre atom mf.Kasırga Flint şehnne dayandı. 1 lâkları ancak bir kaç kılometrelik Fakat geçtikten sonra manzara mut bır sahada havaya tesir elmektedır hişti. Sankı muazzam bir orak oraVâkıa atom infılâkı neticesinde or daki bütün evleri diblerınden tra? taya çıkan enerji müthişfır ama etmişti. Neyazık ki arkasında tam tabıî hâdiselerin tevlid ettiklerı yüz on bir ölü bıraks'ak ettmışti. kuvvet yanlnda hiçtır. Ayakta kalabilçn ağaçlar tirtir Peki o halde bu kasırgalar neden titriyorlardı. Zavîll^ann vaprak Amerikada bu kadar sık vuku bulanlan kopmuş, dallan kıntmıştı luyor da başka taraflarda olmuyor? Kalan kısımlarına da oralarda ne Ofise göre bu sırf eoğrafî bir mevarsa asıh kalmıjtı. seledir. Kasırga sıcak hava tabaErtesi gün sıra Worcester şehrlne kalannın üzerinden soğuk tabakageldi O sabah |ehirde möthlj bir lann geçtijji zaman meydana gelııcak hüküm sttrüyordu. Hava ga mektedir. Amerikada ise Mek^ka yet ağırdı. Saat onda herkes ceke körfezlnden gelen sıcak ve nenıl: tlni çıkarmıştı. Halk hararetten ne hava Misisipi vadisini ta'.' cn şlyapacağını bilmiyordu. male doğru çıkmaktadır. Kan.ıdadan da soğuk hava cenuba doğru kaydığından Birleşık Amerikanın merkezi kasırgalann patiak vermesine gayet müsaid bir yer hallni almaktadır. Bununla beraber kasırgalann neden patiak verdığini gene de tarn olarak kimse bılmemektedir. Bakarsınu hava tabakalan dSnmeye başlar, anaforlar vücud bulur, »onra birden rüzgfir çıkar ve ortada ne var, ne yok ailip süpürür. Artık onu hiç bir kuvvet durdurunat. Kansas'b bir çiftçi şahid oldugu bir kasırgayı göyle tarif etmektedir: Öğleden sonra saat 3 veya 4 tü Cenubdan semsiye seklinde bir bulutun geldığinl gördüm. Hava boğucu idi. Bulutun kenarlarmJa üç hortum yer almıştı. Hemen kanmla çocuklanmı sığuıağa yerlejtirdim. Çünkü kasırga bize doğru geüyordu. Ben bir kaç saniye daha dışanda kaldım. Ama bu bir kaç saniye bana bir kaç sene gibi geldi. Nihayet muazzam hortum tam üzerımden geçti. Ortahğa tuhaf bir koku yayıldı. Az kslsın bojulacaktım. Islık seslerıle kanşık müthiş bir gürültü işlttim. Hortumun tam 3rta?mdaydım. Huniye benziyen merkezdekl deliç n genişliği 30 mctre kadardı. Etrafta ufak ufak hortumlar göı'ilüvordu. Islık seslerini bunlar çıkaııyordu. Arada şlmşek de çakıyor ve bu cehenneml manzaravı aydınlatıvordu. Hortum üzerimden geçti': ten sonra uzaklattı ve tekrar \ere inerek bir evi yıktl.ı Hortumun merkezinde rüzgârın süıati saatte 800 kilometreyi bulur. Bunun şiddeti hakkında bir fikir ecîinebilmek için şu kadarını söyleraek kâfidir: Kasırga ^"'•«ikten sonra tahtalara yapışmış daha doğrusu hâkkeHilmiş saman parçaları blunur. Sürat netlcesinde meydana jelen hava boşluğu öyle müthiitlr ki evlerin çatılan bomba gibl patlayarak havada uçmağa baflar. Tavukların tüylerl yolunur, hattâ kuyular ânıde boşalır. Amerikada kasırgniann yaklajtı'm haber vere.ek bir çok tertibat Vcpdmatır. Bur.lar s»>.*»inde bir • k can ku ul^uşti'f. r'okat hero ^ye rağmen kasırg.^duii k.rU1mak gene de bir «ans t*eri olank kaln':.ktadir. 3 Evvelft 15 yaşlarında olan Pierre ismlndekl çırak İÇ«ri alındı. Pierre cinayet günü yazıhancde gürültü isittiglni re Trufem'i kanlar içinde yefde gördüSünü »öyledi. Çocuk Mestorino ve Süzan'ın talebi üzerine sorgu hâkimine dogruyu söylememişti. Müdshil avukat Moriı Ganon'un 90cuktan gördüklerini hepsini soylemesini iıtemesi üzerine Pierre korkunç bir ifşaatta daha bulundu. Mestorino'nun üstüne çöktügünü gören zavallı Trufem: Bana acı, y ü ı l bin frank için insan öldUrülur mü?» diye bajırmıstı. On f teklz yasmdaki Marsel de Mestorino'yu Trufem'in basına ağır bir cisimle vururken gördüjünü töyledl. Bu korkunç hâdise cueyan ederken Süzan da odada bulunuyordu. Trufem: «Süzan benim de senin gibl bir kardejlm rar... Bana günah değil mi? diyor ve «paramı alınu ama, canıma kıymayınız» diye yalvarıyordu. GUzelliği ile maruf perde ve sahne sanatkârlarının son derece cazip tenine olabilirsiniz. "Puro, cilt güzelliği için mükemmel bir krem ve fevkaiâde bir tuvalet sabunudur,, diyor Bugünden itibareo PURO güzeüik metoduoa siz de riayet edinu. 14 gün zarfında daba pcnç ve daha güzel göründiığÜDÜzü bizcat mu;auede edeceksinis. Bol kSpOklü, Nefis kokulu PURO 100 U 1 U ttftır. Bundan sonra Mestorino, Marsel'i çarsıya göndererekj ip ve bez aldırmıs ve tahsildarın cesedinl bezin içine yer] lestirerek baSlamıstı. O zaman cocuk meseleyi anlamış, fakat bır şey yapamamıştı. Henri isimli bir i?çi de Trufem' öldürülürken Rörmüstü. Fakat patron ona: «Bu herıf hır I sızın biriydl, onun için öldürdüm» demisti Henri bilâhartj polise haber vermek iatemis, fakat Mestorino rnâni olmus, tu. On yedl yaıında bulunan Süıan da cinayete sahid o l ] mustu. Dinleyiciler hayret içinde ldiler. Namu»lu kimse1 lere benziyen bu dört »ahld nasil olrlu da bir insanm kat1 ledildigini gördükleri halde ses çıkarmamırlardı. Nihayet Mestorino'nun baldızı SUzan da tahid'ere mahsus mevkide göründu Kız gözlerl verde, ağlamaklı bir sesle faciayı anlattı: (Eniftem klmseye bir tey sdylememem için yalvardığından ses çıkarmadım. Bizlere kargıi çok iyi. çok müşfik idi. Neden enistenizin metresl olduSunuzu »öyledinlz? Bilmem, bazı dostlar böyle bir tav' siyede bulundular.,.» Kız bu lözlerden gonta titremeğe) basladı ve bayılır glbl oldu. Ruhlar koklatılarak ayıltıldıl ve mahkeme rei»i »orgusuna devam etti: «Trufem'in cesedini siz mi b?ze lardınır? Hayır. hayir ne münasebet, 0 işi Şarl yaptı Herhalde ölçüyü »Iz verdlniz... AUı.l yedi metre lâzım demiısiniz..». SUzan. cesedi beıinci kattan aşagıda bekliyen otomobile kadar lndirmek İçin gece enistesine yardım ettiğini itiraf etti. Meatorino, cesedi kaj pınin önüne silrüklerken, Süzan da kapıcıyı lâf» tutmu#' tu. lfade verdiktcn sonra Süzan bsyüdı... (Arkan var) l Türkiyede ?neşri hakkı. yafni2"gaıet<m:ze aıHdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle