Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 6 aKsım 1953 1 Ber ögretmenin sağlık Irz diişmanı karnesi bulunacak ihtivar 2 seneye Dün Mahmudpaşa ilkokulunda yapılan bir toplantıda, yeni sağlık yönetmeliğinin öğretmenler için zorluklar doğurduğu belirtildi Mıllî Eğıtım Müdürlüğü ilk öğre kedilmektedir. Karneler bu durutim müfettişleri, Sağlık müfettişle mu tesbit bakımından ele aimn. ri, Millî Eğitim memurlan dün saat tır. Memurlar bir haftadan fazla 14 te Mahmudpaşa ilk okulunda bir izin için sağlık kurullarından rapor toplantı yaptıışlardır. almağa mecbur tutulmaktadırlar. Millî Eğitim Müdür vekili Feyzı Yapılan toplantıda konuşanlar, Ertemin başkanbğmda yapılan ou öğretmenlerm aynı şartlara tâbı oltoplantıda, Sağlık Bakanlığınca me raa zorluklarından bahsetrrüşler ve murlar ve öğretmenler ıçin tamım yönetmeliğin incelenmesi seçilen bir edilen sağlık yönetmelıği incclen komisyona havale edilmiştir. nıiştir. Aym toplantıda okul sağlık dujağlık yönetmeliğine göre, her rumları gbrüşiilmüş, öğretmenlerin meraur ve oğretmen bır scğlık bu mevzuda yeter bilgıleri oL^ kamesine sahib olacak, müessese için, sağlık seminerlerî yapıîması, doktoruna bu karne ıle müracaat edecek, bu suretle çalışanlann tağ seminerlerde en muvaffak öğretlık durumları, aldıklan raporlar menin okulda sağlık kolunu ıdare etmesi gıbi teklifler tesbit edıltesbit edilecektir. Bilindiği gibi devamlı rapor alan miştir. Bunlar da komisyun tarave tedavisi mümkün olmıyan hasta fından incelenerek karara bağlanahğa sahib memurlar tekaüde sev caktır. MiumımıımnıınııınımnnııınıınnEuııııııııııııııııınnMiiMiı •»« l ( l \ f IHEM NAUNA M1HINA mahkum oldu Cezayı az gören halk mahkeme koridorunda Nişan'ı linç etmek istedi Bir kaç gün evvel Bakırköyde 8 yaşında bir kız çocuğuna tecavüze kalkijan 60 yaşında Nişan isimli bir kunduracmın yakalandığmı bildirmiştik. Dün 6. asliye ceza mahkemesine verilen ihtiyar 2 sene ağır hapse mahkum edilmiştir. Kunduracmın bu menfur hareketi bütün Bakırköyde nefretle kar şılannuş ve bir çok kimse duruşmayı takibe gelmiştir. Mahkeme, karannı bildirince salondaki halk cezayı az bulmus ve mınltılar yüksehTieğe başlarruştır. Bir sene kadar evvel de Türk bayrafını çiğnediği için mahkum olan Nişan koridora çıkanlıp kelepçesi takılırken galeyana gelen halk suçlunun üzerine saldırarak linç etrnek istemiştir. Koridorda bulunan polis ve jandarmalar hâdiseye müdahale etmişler ve Nişanı Cezaevine götürmüşlerdir. Osmanlı İmparatorluğunu yere seren mikrobun devlet bünyesine girdiği gün Bu, yalnız bir şe!i7adenin katli faciası değil, imparatorluğun en haşmetli devrinde en şeametli Ûti mikrobun devlet bünyesine aşılanmasıdır. Bu iki şeamet koskoca cihan imparatorluğunu için için kemirerek nihayet onu yere serdi. Sanşın Rus dilberi: İlk Osmanlı padişahlan luristiysn kaduılarile cvlenirlerdi. Fakat bunlar kral hanedanlanna mensub prenseslerdi. Fakat Kanunl zamanında saraya getirilen Sus esirlerinden sanşın bir dilber o muhteşem hükümdarm kalbinl fethidiyerdi. Bu cariye 28 mayıs 1524 te İkinci Selimi doğurunca «Haseki» oldu. Yani padişahın zevceliği pâyesine yükselmişti. Aslanlan *itreten koca Süleyman artık bir Ahunun esiridir. Âhu yalnız güzel değil zeki ve haris de. İstiyor ki faltanat kocasuıdan sonra kendi oğluna kalsın. Sadnazam Makbul Ibrahim Paşa ise Gülbahar Sultandan doğan şehzade Mustafaya taraftar. Rus dilberi için için kocasını işleye işleye nihayet 14 mart 1536 gecesı Sadnazamı yatağında boğdurtmağa muvaffak olur. «Mak bul» İbrahim maktul olmuştu. Sevgili kıza damad: Hurremin kızı Mihrimah Sultan da yalnız güzel ve zeki değil babasının en sevgılisi. Bir dedigi iki olmamaktadır. Her kız anası gibi, huistiyanlıktan ihtida etme değil. Doğup büyüme müslüman. Bir çok hayrat ve hasenatla kalbleri fethediyor. Yalnız anası gıbi onun da en büyük ihtirası babasından sonra Osmanlı tahtuıda anasının doğurduğu kardeşlerinden birini görmek ı İstanbul radyosunda en çok geçen isim! J | stanbnl radyosunda kimin isml II çok geçer? Meşhur musiki saU natkârlarından radyoda okuyan ve çalan bazılannın 'isimlerini >ahud da bazı devamlı reklâmlan hatırlayacaksınız. Hayır, bilemediniz; radyomuzda her akşam kısa şehir haberleri okunurken mütemadiyen adı geçen bahtiyar insan, sevimli ve sevgili Vali ve Belediye Reisimizdır. Eskiden bu haberlerde «İstanbul Valisi ve Belediye Reisi Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay» denilirdi; şimdi ihtisar edilerek kısaca «tstanbul Valisi ve Belediye Reisi» deniliyor. Çünkü artık Prof Fahreddin Kerim Gökayın İstanbul Valisi ve Belediye Reisi olduğunu, meşhur tâbirile Mısırdaki sağır sultan bile duyup öğrenmiştir. Geçenlerde bir akşam, bir dostun evinde toplanmıştık. Radyo Ga/etesinde Şerif Arzık dostumuzun çiğnediği dış siyaset sakızını diı !edikten sonra, spiker kısa şehir haberlerini veriyoruz der demez, içimizden biri «Vali ve Belediye Reisi» diye onu takdim etti. Hakikaten de Spiker, Vali ve Belediye Reisi bu sabah Kadıköy ve havalisinde yapılan yollan terüş etmiştir di>e kısa haberlerin birincisini verdi. İkinci habere geçerken arkadaşımu gene «Vali ve Belediye Reisi» dedi. Spiker, Dünya Üniversiteleri Yardımlaşma Cemiyeti Reisi bilmem kimin Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökaya bir mcktub gondererek bir müddet evvel şehrimizde yapılan toplantıya iştirak edenlere gösterdiği sıcak kabul ve misafirpenerlikten dolayı kendisine teşekkür ettiğini söyledi. ISMAIL Yazan:« HABIB Araba vapurlarının Kaynar su ile haşlanan inşaatı ilerliyor bir çocuk öidü Denlzcilik Bankası Halic »ersanesındo insa tdılen «Kartal» araba vapurunun pervaneleri takı'.mıstır. Salon tefrisataıa da devam olunmakta ve makineleri yerleştirılmektedir. Aynı tersscede yapılrnpkta olan «Kabataş» araba vıpunınun da inşaaü ilerlemektedir. ' Vapurun bütün makineleri tersanenin ustaları taraiır.dan imal edilmektedir. Aynca Bayındırbk Bakanlığı hesabına Halicde yapünlan liman şamandıralan tamamlanmış ve alâkahlara teslim edilmiştir. Bu çamandıralar Ereğli limanındaki yerlerine bağlan.iuştır. Devlet Denizyollannın bu tersaneye bağlı İskenderun şantiysine ısmarladığı büyük hububat şatlannın dördüncüsü de İdareye teslim edilmiştir. Diğer dört şatın inşasına gene bu şanüyelerde devam olunmaktadır. Ticaret ve Zahire Borsasının bülteninden şikâyetler Tlcaret ve Zahlre Borsası tarafmdan yayınlanan bultenın aon fıat hareket. lerini gbıtermedıgtnden sikâyet edil. mektedir. Filvaki bazı flatların «ylar. danberi deglşmedlğı gcrulmektedlr Borsanın 24 ekım tarihli cetvelinde Iç cevtz fiatının altı aydanberi, Dt. yarbakır pırincüıln uç aydanberi. grav. yar peynlrlnln blr senedenberl, zeytin. yagınm bir aydanberi Trabzon yağınm lki aydanberl. tiftık derismm altı ay. danberı değlş.medij{l muşahede edıl. mektedir ki bunlar realiteye uymamak. tadır. «Ankara» vapuru 435 yolcu ile seferdcn döndii «Ankara» vapuru dun saat 16 da 435 yolcu, 520 ton yuk ve 19 otomobil lle Sımall Akdeniz hattı kıı^progra»ının İlk seferinden llroanımua donmustur. • Gemlnin Barselonada bulunuju Cum. huriyet Bayramımıza tesaduf ettiğinden bu munasebetle 500 kışılik btr balo ve. rilmistlr. Bu baloya vall. askerl ku. mandan ve liman reisi İle şehrın üerı gelenlerl davet edilmış ve Ispanyol ar. tıstlerinden murekkeb blr bale grupu gemlde gösteriler yapmıştır. Basketbol antrenörü bir buçuk ay okullanmızda çahşacak Millî basketbol takımının antrenBru olarak memleketımıze davet edilen spor uzmanı Ellet Van Zand, müddetının bir buçuk ayını okullarımıza tahsıs etmış. tır Eliet Van Zand. bu zaman zarfm. da Darusşaıaka, Galatasaray, Kabataş ve Haydarpaşa Liselerinde ve tstanbul Eğıtım Enstitüsünde çalışacaktır. Millî Eğitim Sağlık şefi terfi etti Isanbul Mılli Eğitim Mudurluğu Tef. «s Saghk Sefi Dr. Hıkmet Sezer. blr üst dereceye terfi etmistir. 30575 öğrenciye aşı yapüdı Diftert ttfo. tetanoz karma as.ui o. kullara tatbik edilmektedir. Üç gun lçinde Beyoglu, Emmbnü. Bejlktaş; Sa. rıyer bölgeıi İlk okullarında 30575 öğ. renct asılanmi] bulunmaktadır. Beyoglu bolgesinde 51 okulda 15975 Cğrenci. Eminonü bolgesi 19 İlkokulunda S8R7 öğrencl, Be^ktaşta 25 okulda 6607 bgrencı ve Sarıyerde 15 okulda 2106 öğrenciye a|i tatbik edilmiştir. LÂMİA YALGIN lle Dr. İSMET ÖNCEL Evlendiler. İstanbul 5.11953 Halıcıoğlunda Çiftsalan sokağııi' da 44 sayılı evde oturan Seyfi Tarın 6 yaşındaki kızı Neriman, evvelki gece ateş ile oynadığı oir sırada mangalın üzerinde bulunan Kaynar su tenceresıni üzerine devirrriş ve vücudürrün muhtelif yerlerinden haşl.uımıştır. Şişli Çocuk hastanesine yatınlan. Neriman Tar, dün sabah dlmüştür. Hâdiseye el koyan polis. küçuk feızın ölümünde ihmali bulunanlam tesbitine çahşmaktadır. Tütün piyasalanmn açılması İçin lıanrlık tstihsal bolgeierınden gelen haberle. re gore bu leneki tütıln piyasalarının asıLması ıçıa hazırlıklara geçıirol^tır. Mustahsil, piyasanın blr an evvel a. çılmaıı makıadlle Ugill makamlar nez. dınde teşebbuslerde bulunmuftuı. Diğer taraKan eylul aymda Ilmanı. mızdan muhtelif memlekelere blr mıl. yon 474 bin llra deâerinde yaprak tütun ıhrac edilrnıştır. Bu mıktardan 900 bln liralık tütun Flnlandıyaya göndertlmit. tir. Alemdar Nahiye Müdürlüğünün yeni çalışma yeri Şlmdlye kadar Tcpkapı Sarayj med. hallndekl blnada is goren Alemdar Nahiye Müdürlugü, Yerebatanda Emnl. >et Komıserlığinın bulunduğu binaya tajınmıstır. Alemdar Nahiye Mudur. lugü, duîı sabahtan ltibaren bu bınanın ıkınci katında çalışraağa baslamıstır. Bakırköy D. P. ilçe kuruVu bir toplantı tertib etti Bakırkdy D. P. D«e Idare Kurulu 8 kasım pazar gunü saat 14 de siyasl blr tolpantı tertm etmiştlr. Toplantıya istanbul mılletvekıllerı de çağırılmıştır. VazHeyi ihmalden sanık gümrük müfettişi ile muayene memuru t i * * î beraet ettiler Blr müddet once Arif Hanoğlu ye e»kl gumruk muhafaza komutanı Albay Narru Oker'ın ıhbarı uzerıne, 7 bavul kaçak eş>anın yurda sokulmasma goz yumduklsrı ıddıasıle raahkemeye veri. len gumrjıt mufettışı Kadrı Dağ ve muajene nıerruru Zıya Turanın duruş. malarına dı.n 9 Aslıye Ceza Mahke. mesmJe de^m edilmiştir. Dunku cebede Savcı dinlenen jahld. erin ıfidelerınden anlaşıldığı uzere ortada ıddıa ve ıhbar edıldığı gibı «uç gorulmedığını nıuhb rlerın de butun da^e'.lere rağn.en durjşmoya gelmedık. lerıru, >ud3 krçak eş>a soktt.ğu iddia îdılen Mıd2ıaîın sadece br bavulu bu. unduğunu. ıleri sürerek sanıkların be. raettnl taleb etml?. mahkeme de bu steğe uyarak her ıkı sanığın beraeti. ne karar vermıştır. Bir yaokecisi mahkum oldu Evvelki gün blr sahsm üzerinden pa. ra çaldıktan aonra yakalanan Suley. man isımlı bir yankesıci dun meşhuden sevkedildig! 8. Asüye Ceza Mahkeme. sır.de 2 sene 6 ay hapse mahkum ol. muştur. Konservatııar oda musikisl konseri Konservatuarın her pazar «abahı Takslm Belediye Gazinosunda vermekte olduğu konserlerln dordüncüsu de Oda' musikisl olarak 8 kasım pazar sabahı saat 11 de gene aynı ulonda verilecek. tir. Bu konıerde plyanlst Cemal Reaid Rey ve arkadasları Schumann. Bocche. rlnl, Brahmj'ın eserlerlnl çalacaklardır. Galatasarayblar Cemiyetinin çayı Galatasaraylılar Cemiyetinin senelik çayı yarın Takslm Belediye Gazinosun. da verilecektır. Her «ene bütun Galata. saraylıları blr araya toplamak gaye. sile yapılan bu çaya bu sene gazinonun pavyon orkestrası da istırak edecektir. Yeniköyde kıskanclık yüzünden kanlı bir kavga Yeniköyde kıskanclığm sebebiyet verdiği kanb bir kavga olmuştur. 8 kişi birbirine girmis, bunlardan ıkisi yaralanmıştır. Modada Nusre:bey sokağmda 68 sayılı evde oturan Osman Kavrak, beraberinde arkadaşlan Ahmed Ak yıldız ve Ramazan olduğu halde, Güzin Birgün adlı geoel kadızu alarak içki içmek ve eğlenmek üzere Beyazyalı gazinosuna gitmişler ve bir rnasaya yerlesmiş.lerdir. Bir müddet sonra Güzin tirgünün dostu kahveci Hüseyin Bozkurd, kardeşi Osman ve arkadaşları Lâz Gafur ile er Kenan gazinoya gelmışler, iki grup arasında G u ı n Birgün yüzünden şiddetli bir münakaşa başgöstermiştir. Bu suada Osman Bozkurd bıçağını sıyıraıak Guzin Bırgünü burnundan ve Os man Kavrağı baldırından yaralanıış, Lâz Gafur da tabancasını çekerek hasımlarını ölümle tehdid etmişıır. Hâdıseye Sanyer polisi el koymuştur. Yaralıların tedavüeri yapılmış, sanıklar yakalanaiuk tahkikata başlanmıştır. Bir Abnan Ticaret heyeti geliyor Bu ay lçinde memleketımlze gelecek ılan bir Alraan tıcaret heyeti bazı rau. jayaalarda bulunacaktır. Heyet Anka. ada gorüşmeler >aptıktan |onra İzmlre e gtdecekir. Alnıanya son gıinlerde 5000 ton pa. ıuk satın ataııstır. Heyetin panıuk. tan başka incır, tutün, uzura; fmdık" e memleketımızdekı mevcud ham mad. delerden satın alacağı bildirilmektedır. Belediye Sara>irun inşaa ihale edildi Saraçhanebaşında Ataturk bulvan üzerınde inşa edilecek Belediye Sarayı. run ihalesı dun Belediye Daiml Komls. •onu tarafından yapılmıştır. 7 mılyon bedelle artırmaya çıkarılan Belediye Sarayının ıhaleslnl bir firrna >uzde 12 kırmıstır. Bu suretîe, yapılacak Bele. dı>e Sarayı 6.36 513 liraya çıkacaktır. Bır.nm temeli bu ay Içınde torenle atılacaktu. 50 milyon liralık tahvilkre dair mukavele yarın imzalanıyor Enılâk ve Kredi Bankası Ue Beledi. >enin fikaracagı 50 milyon liralık tahvıl mevzuunda mukavele lmzalamak zere Ankaraya giden heyet pazar gunü donecektır. Verilen malumat* göre mukavele ya. rın lmzalanacaktır. Küçiik Fikret haklundaki beraet karan tasdik edildi Blr müddet evvel Milli takınüo tsviç. reye giderken bavulunda 100 dolar bu. unan Fenerbahçell küçuk Fikret hak. kında 6. Asliye Ceza mahkemest tarafından verilen beraet kararı temyizce tasdik edilmljtlr. KASIM 6 SAFER 28 En rahat yol yoludur! tir. Ana kız bu emel uğruna sımsıkı birleştiler. Kanunl sevgili kıznıı iyi bir asker olan Rüstem Pasaya verecek. Fakat rakibleri onda cüzzam illeti olduğunu söyleyince Hekimbaşına başvuruldu. Cüzzamh vücudünde bit kat'iyyen yaşıyamaznuş. Rüstem Paşanm gömleğinde ise bir bit bulununca cihan padişahına damad oluverir. Bir bıt yüzünden böyle bir ikbale çıkmak. Bu hâdise üzerine söylenen şu beyt divan edebiyatında bir darbımesel pâyesine yüksebnişti: Olunca bir kişinin bebtı kavî tâlii yâr Kehlest dâhi mahallinde ânın îşe yarar Damadın yamanlığı: Hadım Süleyman Paşa Sadnazam, Deli Hüsrev Paşa ikinci vezir. Yeni damad da üçüncü vezir. Kendi önündeki o iki ihtiyan atlatırsa sadaret kendine kısmet olacaK İkisi arasına başlar fitne koymağa. İki ihtiyarın birbirine kini öyle kıvamına gelir ki nihayet bir divan içtimaında, birbirlerine sövüp saymayı hançer çekecek kadar ileri götürürler. Her iki ihtiyar tekaüd edilip Rüstem Paşa 28 kasım 1544 te Sadrıazam oldu. Hurrem ve Mıh rimah Sultanlarla devlete kadrn nüfuzu girmişti. Bu nüfuz sonralan büyüye büyüye ckadınlar saltanatı» diye dallı budaklı bir ihtişam kazanacak, yeni damadın sadaretinde de rüşvet kapısı açıldı. Müver rih Peçevî alaylı bir eda ile anlatıı. Rüstem Paşa mürteşimiş amma rüş vet babında insafı da elden bırakmıyormuş. Nitekim Erzurum Beylerbeyi «at pahası deyui) bej bın altm verdiği halde Sadnazam Paşa vOl mansabın bu kadara tahammülü yoktur» deyu üç binini alakoyup iki binini iade eder' Haşmetli tereke: Eh, dunya Rüstem Paşaya da kalacak değil ya. Neden sonra 15 tem muz 1561 de öldüğü zaman bıraKtığı terekenin akla durgunluk verecek heybetine b.ikmız; hem de JU tereke onun *ervetinin tamamı leğıl bir kısmıdır: 780 bin altın, 5ı.^ murassa altın eğer, 130 çift altır üzengi, 860 Biurassa kılıc, 1İÖG altın üsküf, yani tepesj iri ve püskullu başlık, 130 mur&ssa Kur'an, 5 bin hü'at, 1500 gumüş tulga, yanî irhlı başlık, 1000 yük gümüş külçesi, 2900 küheylân. 1160 deve, Anadolu ve Rumelide 1000 tfne çiftlık .. Say da say. Tabiî bunların hepsi ıüşvet malı değıldi. Kanunî gibi bir padişaha iki defada, 14 yı\, 7 ay, 19 gün sadnazamhk yapan bir devlet adamının elbette serveti olacastı. Fa Turist seferlerinin bu rişli fiatlanna yemek v« tneşrubat dahildir. Birdahaki seyahatinizi S A S ' I D tazyikli hava trrtibatlı lükt DC6 uçakları ile yapınız. Bütün seferlerde lüka mer. ki mevcuttur. Seyahat Acentelerl veya Iskandinavya Havayolları âürolarına müracaat ediniz. İthal mallan üzerindeki pozisyon ihtilâflannı inceliyecek komisyon Ithal mallan Üzerindeki pozisyon lh. ülâflarını tetklk için blr müddetten. beri Merkez Bankasmda talışmakta olan komlsyonun vazifelerl yeni dıj tlcaret ejlmine gBre Ticaret Odasına devredll. mlsur. Bu maksadla odada yeni blr servis kurularak faallyete geçmlştlr. Bu servla ju zatlardan murekkebdir: Merkez Bankası Miıdurü Fahreddln UUf, Bolge Ticaret Mudüru Muiuin Baç. Ticaret Odası Umumî Kâibi Zeki Zey. bekoğlu Sanayi Odasından Halld Gü. leryüz. Kambiyo ve Girij gumrük mıl. dürlerl. Heyet dün Tlcaret Odasında ilk tcp. ilantısım Fahreddln Ulaıın başkanlı. ğında aktederek bazı mühlm ihtilâflirı ıncelemiştır. Heyet bundan boyle pa. zartesi ve perşembe gunleri toplanacak. tır. Bir taksi Vefa bozacısuun dükkânına girdi Şof3r Hüseyin. dun aabahm erken saatlerinde idareslndeki 11990 plâka sajılı taksl İle Vefada köşeyi döner. ken dnüne çıkan bir sahsı ezmemek için direkslyonu sola kırmıı ve Vefa bozacısının dükkânına bındlrmiştlr. Taksi ve dukkânın vltrinleri hasara uğramj?, şofor karakola celbedılerek tahkikata başlanmıstır İSTANBUL: Takslm, Cumhurlyet Cad. V. ] 6 37 11J8 14.42] 17.00| 18.341 4.57 E | 137! 6.57] 9.42|12 00j1.33Ul;5T 1 ANKARA Atslürk Bulvarı, BüyUK i.nem« Tel: 2B620 Altmbakkal. Tel: 83276 Üçüncü haber başlarken aynı arkadas. gene «Vali ve Belediye Reisi» dedi; spiker de yapılacak otomobil yarışlanna Bayındırhk Bakanının, belediyemizin, İstanbul gazetelerinin tahsis ettiği kupalarla Türkiye Turizra Kunılunun mükâfatlannm 29 kasunda tstanbul Valisi ve Belediye Reisi tarafmdan dağıtılacağını bildirdi. Dördüncü haber başlarken arkadaşımız «Vali ve Belediye Reisi» nakaratım tekrarladı. Spiker onu gene yalana çıkarmadı. Vali ve Belediye Reisinin emrile belediyenin seyyar satış barakalan yapturıhnasına karar verdiğini soyledi. Her haber okunurken arkadaşımış gülerek «Vali ve belediye Reisi» diyor, spiker de onu tasdik eder gibi mutlaka sevimli Vali ve Belediye Reisimizden bahsediyordu. Kadıköyünde bozuk ekmek çıkaran bazı fırınların Vali ve Belediye Reisinin emrile İktisad Müdürlüğü tarafında kontroluna başlandığını bildirdi. Arkasından Esnaf Birlikleri mensublannın Taksim gazinosunda bir toplantı yaptıMannı v» toplantıda Vali ve Belediye Reisinin de bulunduğu hakkındakl haberi okudn. Bu haberde Vali ve Bcledive Reisimizin adı uç defa geçli. Prof. Gbkay, söylediği nuSinema bileti karaborsacılığı Bir yolcu otobüsü Yeşilköy Sinema bileti karaboraacılığının gun. asfaltında hendeğe yuvarlandı tukta, «Vali ve Belediye Reisi oladen gune genışledıği gurulmektedir. Yuz Arkası Sa. 7, Sü. 3 de Dıın sabah saat 7.45 te Yeşilkoy u . kurujluk bıletleri bır buçuk hatta iki liraya »atan karaborsacılar sinemaların {altı uzerınde ucuz atlatılan bır ta$ıt önünü lstila etmi« vazıyettedlr. Halkın kazası olmuştur. Bahçellevlerde'n Yeşilkby istikameti. sinema ve «anat zevkinl kendılerıne bır lstısmar vasltası yapan bu karaborsa. ne doğru seyretmekte olan 3176 plâka cılığın Bnlenmesi için her sinema kapı. sayılı 40 kı;ilık otobüs, köpruvu geçsına bir memur dlkilmesl istenmektedır. tıkten sonra karşısına çıkan bir taksiye Sinemacılar ve Turk Fılm Produktor. çarpmamak İçin direksiyon kırdığı sı. Prof. Dr. lerl Cemıjeti Başkanı Kâzım Yurdakul rada kızak yaparak yolun sag tarafın. İHSAN HİLMİ bu mevzu etraiında izahat vererek de. caki hendeğe devrilml^tir. mlştlr ki: Otobüste bulunan 15 yolcudan bazı. ALANTAR c Sinema karaborsacılığı artık ta. ları hafıf jekilde yaralanmij. otobus hammül edilmez bir hal alroıştır. Halk, hasara uğramıştır. Tahkikat devam et. | Avrupa seyahatinden dönmüş, karaborsacılara haraç vermeden sıne. mektedir hastslarını kabule başlarmştır. maya gldemez olmuştur. Bir kadın banyoda ateşin Slneraalann sınıflandınlması lüzu. üzerine düşerek yandı mu da belirmiştır. Cemıyetımiz bu yol. Clbahde Tiftık sokağmda 28 3 sayılı da teşebbuslere geçmiş bulunmaktadır Dığer taraftan vergı nisbetlerının ındi. evde oturan Ha=ene Bılgîli. ban>oja aldığı mangaldan çıkan gazlardan le. rllmesıni de tstedık. Nüshası 15 kunıştur Bize kalırsa karaborsacıların icrayı nalık geçırmlş ve muvazenesini kajbe. sanat etmelerine biraz halkımız sebeb derek ateşin uzenne duimustür. Abone şeraiti Türkiye Haric olmaktadır. Kınue bilet almasa ounlar Vucudünün muhtelil yerlerinden teh. da geçinemez.» likell sekilde yanan Hasene Bilgilı, Senelik Bejoğlu Ilkyardım hastanesine kaldı• Balık fiatlan Altı ayllk rılmıştır. Oç sylık Mevslm icabı balık akını devam et. Elektrik direkleri değiştiriliyor Blr aylık mektedlr. Dun de. Balıkhaneden balık tanzim satış yerlerine kullıyetli mik. I E T.T. Umum Mudurlüjü; sehirde D İ K K A T tarda balık sevkedilmiştir. ebkıyen elektrik dıreklermi değıştirrne. Kolyoz 125 . 150. ufaua 125 . 150. ya ğe karar vermıştir Bu arada, ilk ola. Gazetemtze gönderllen evrak ve ymzılar ym 50 . 100 ve palamut çlftl 200 . 260 rak Galata koprüsünde 12 dıreğin ye. neşredıUin edumesln iade olunmaz, mlerile değıştırıhnesine başlanmıştır. bânlardan mesullyet kabul edilmez kuruştan gonderılmıştlr. getirip günaha girmen ve bu cins efsaneye vücud vermen» deyu muhkem tenbih etti ve dahi buyur dular ki bizim de evvel bahard sefere azimetimiz mukarrerdir» B ı sözde padişah plânının dışa ve içe aid iki yüzünü görüyoruz. Zâhiren kat rüşvetten geîenle, devletten şehzadeye toz kondurmuyor görü «elenin h;.ngıs: daha fazla? Orasını necek, hakikatte ise İrana sefer açAllah bilir. mak bahanesile şehzade haklanaTapılan şehzade: cak. Kanunî Süleymonın büyük oğlu Otağdaki fed sahne: şehzade Mustafa gene, güclü kuvvetli, bahadır, âlim, şair, ve civuıBundan tam 400 yıl önce 5 teşmerd bir şehsü^ar. Bir çok nokta rinievvel 1553 perşembe günü, padi lardan dedesıni andırdığı için her şah, ordusunun başında Konya Ekes ona istikbalin Yavuzu gibi bak reğlisine vanp otağ kurdu. Ertesi maktadır. Bütün halk ve orlu onu gün şehzade tantanalı merasimle taparcasına sevıyor. Babasının ga huzura kabul edilecek. İkinci vezir zeline nazire olarak yazdığı şiirde meşhur Tamışvar fatihi Kara Aholduğu gibi: «Nâz sahrasın^a kan med Paşa yapılacak suikasdi sezindöken gamza oklarile gönül aslanı lediği için şehzadeyi ikaza ça avhyan o âhu gözlüler mıdir?» mıştır. Civanmerd şehzade masummanasında güzel beyıtler yaratı luğuna güvenerek aldırıs etaıedi. yordu: Ertesi cuma SEbahı, vezirler yaya Nâz sahrâsında tiri gamzci hunriz olarak hünnetle şehzadeyi otağa Ue götürürler. Yaklaşınca atuıdan inen Şiri sazdeyleyen ol çeşmî âhular şehzade babasının elini öpmek üze;e mıdır otağa girdi. Biıden yedi dilsiz üzerine saldırmasm mı? Güclü kuv«gibi» redifli bir gazelinin «mak vetli şehzade bu cellâd dilsizlîrin ta'ı beytinde, yani şairin ismi ge lıer birini bir yumrukta yere serçen son beyitte, vücudce katra ka mektedir. Fakat güreş fenninde dar mahdud oluşumuza karş< iç ta mahir olan Boşnak Mustafa şehza biatçe, yani manevî kıymet bakı deyi yere serince... Bu, sonra vezir, mından Osmanlı gibi gen/ş olabi Kıbrıs fatihi, ve îran serdan meşleceğimiz haklundaki tezadı şöyle hur Lala Mustafa Paşa olacak. ifade edebiliyordu: Faciadan sonra: Katradan kemdir vücudun Mustafa Bütün ordu matem içinde. Taşamma aceb Nazmedip dürler düker tab'ın senin lıcalı şair Yahya o gece 42 beyitlik derya «nhi bir mersiye yazdı. «Mekri Rüstemo i tarihe düşüren şair hakik! Evet bu delikanlı herkesin ta katilin kim olduğunu açıklıyordu. parcasma sevdiği bir kıymetti. B'i Şiir derhal elden ele yayılır. Bu, kadar çok sevilmek altmışlık bir şairin kellesıle oynaması demekti. ihtiyar olan padişah için bir tehiı Peçevili müverrih İbrahim Efendı ke olamaz mı? şaire ne yaptığmı sorar. Hayır, o Kurulan ağ: bunu ölümünden sonra yayılsın di İşte dışarıda ve hükumetin ba ye yazmış. Fakat çok candan bir şında Rüstem Paşa. içeride ve sara arkadaşına mahrem olarak okuduyın hariminde karısıle kaynanasının ğu halde heyecandan o da başkasıkurduklan üçuzlu komplo şehza na okurken... Fakat orduda galeyan deye ksrşı ağlarım o en ınce nokta o kadar kuvvetli ki şaire bir şey dan örmeğe başlar. Sadnazam or yapılmadıktan başka Rüstem Paşa duyla Anadoluda. Bir yandan şeh sadaretten azledilip sadaret asker zade gÜDhe uyandıracak hareKet tarafmdan çok sevılen ikinci vezir lerlf kışkırt'lırken digeı yandan Ahmed Paşaya verıldi ama Hurrem uydurma mektublar hazırlanıyor. ve Mihrimah Sultanlann merkine Nihayet Rüstem Paşa sıpahllerden uğıayacağını düsünen paşa sadaŞemsi Ağa ile bir telhis gönderdi. reti kabulden itizar eder. Padişah Bu Şemsi Ağa scnra paşalığa yük onu azletmiyeceğine dair yemin etselip Üçüncü Murad zamamnda tığinden kabul edıyor. Fakat iki sepadişah musahibi olacaktır. Solajt ne sonra 29 eylul 1559 da idam edilzade (S 522) «Kendi manzurnesm di. M?.jemki azlediîmiyeceğine clair de boyle yazar ki...» diye Şemsi yemin var, öyleyse Rustenı Paşayı Paşanın huzurdaki halveti nazmen tekrar sadarete getirmek için Ahyâzdıgıni. spyjjyerek tatlı tatlı an med Paşanın idamı lâzım gelmîşti. latır. Rüstem Paşa bu ikinci sadaretinde şair Yahyadan da intikam almak Padişahın plânı: Telhısi okuyan padişah der ki: ıçin padişahtan izin istedi ise de «Mustafa hâşâ ki saltanat davası padişah: «Bırak, onunla uğraşma» için bunun gibi küstahlık etmeğe dedi. Facıadan tek kurtulan şair cüret ede ve bu makule harek».t oldu. Mersiyesi dört asırdır divai andan sadır ola. Zınhar bir dahi şi'rinin hamasetli bir necabet vesibunun gibi beyhude sozleri lisana kası hdlinde yaşıyor. SEVUK CUMHURİYET EDEBÎ TEFRİKAS1 Cumhurıyet'in KOŞKTE 0TUMNLAR Kaaıro 1953 Cuma MQ Bıraksınlar onu! Kimse bir şey söylemesin. Boş teselli lâfları istemiyor. Üstune varmasmlar! Lâle neredeydi Yârabbi! Acaba plâja mı gıtrrtişıt? Hangı plâja? Bir defa: «Öyle fens oldum ki, demisti; bugüıı yüzerken, birden bacağıma kramp girdi.» Belki gene, yapyalnız, denizde uzaklara açılmışken aym şey başına gelmişti. Ve oracıkta, kimsenin haberi yokken... Çıldıracaktı. Işte, bir polis kapıya doğru yurüyordu. Titriyerek bekledi: Şımdı içeriye girecektı. Felâket haberini verecekti: <<BoğuIdu> diyecekti. Zihninden geçirdıği bu kelime onu dehşet içinde bıraktı. Polis yaklaştı, geçti; köş.eyi saptı. Ohl değıldil İçeride saat çaldı: İ5. Acaba bir otomobile atlasa, bütün karakollan, plâj'an gezse, sorsa.. Heyecandan, üzüntuden bayılacakü. «Evlâdıma ne oldu? Evlâdım, evlâdım ... Mümtaza da telefon edecekü. O da baksın, arasın... Birden bahçıvan: Hanımefendi; geliyor!.. diye bağırdı. Inanamadı: Sahi mi' Nerede? Hani? Koştu. Arkasmd^n hızmetçi de yetişti. Adamın şröstertliâi tar fj baktılar: Evet o idL Yanılmıyordu. İşte yeşil keten en aıısı, güllü plâj çantası. rüzgârda havalanan kumral saçları... •Allahım! Sana çok şükurl. Bahçıvan: Nerede kaldınız? Herkesi korkuttunuz. diyerek onu karşıladı Gene kız bisikletinden indi Bu telâş ne 9 Ne oluyor kuzum? Yüzünde fena bir ifade vaıdı. Feyza: Dehsetlı merak ettim, derii; =ant 3 5. Aysel ısrar etti. Yemeğe bırakmadılar Ben de oturdum. Hizmetci Öâhi küçükhanım, diye çıkış.tı. Haber verseydinız bari. Hanımefendi bu saate kadar aç bekledi. Lâle omuzlarını silkti: Ne yapayım?! Yeseydi! Feyz^ onu içeriye çağırdı. «Gel» ded\ Kapıyı kapjttıktan sonra: Neıedeydm? diye sordu. Soylecüm ya! Ayseldeydim. Hayır, orada değildin. Ya?! Öyle mi?l Evet, öyle. Neredon biliyorsun? Onlara telefon ettim. Snrdum. «GelmedU dediler. Kız, hışımla başım kaldırciı: Demek beni kontrol edıyorsun. Ne hakla? Meydan okuyordu: Bak, Lâle, beni bugün çok üzaün. Şimdl de sinlrlendirm? r ı^da l.onuşmana müsaade etmfin. Soyle, neredeyı'in? Nereye istersem giderim. 18 yaşımı geçtim. Serbestim. Seni takib etmek, korumak benim vazıfemdir. Elbette soracs[ Birden, Lâlenin tepesi attı: • Sen kim oluyorsun? Ne karışıyorsun? Ortadın çıkmışsın ta'ı • '{üm etrreğe kalkışıyorsun. Bıktım. Yeter artık. Benim kendi an' aem var. Korum3k icab ederse. o korur beni. Ben sana annenden çok fazla annelik ettim. Evet, âleme karşı öyle. Sen mütehakkimsin. Hoşuna gitti beni vumruğun altın 'a tutmak. Sirsi sinsi, güya sever gibi görünerek beni ivucunun içinde ezdin. Nereye gittiğimi merak ediyorsun, değil mi? Peki, söyliyeyım, öyleyse Bır dplikanlı ile plâjdayJım. Sonra da be• ber yemek yedik. İçin rahatladı mı gimdi? Git, gene babama yeü§tir, • istersen! Lâle. deli misin?! Ne voı? Scnden mi korkacağım?! tNamus» diye tutturmuîSUn. Bir erkekle iki defa d.ns etsem, gözün bende. Biraz da kendin* bak. Sen, ihtiyar sevgillnle görüşürken, ben sana mâni oldum mu? Mütemadiyen teîefon ederdin; tezkere yollardm: <Nebil bey gelsin> diye. Nendi Nebil bey? Babamı aldattm ama ben aldanmadım. Siz, köşelerde gizlice fısıldaşırken, içimden gülerdim. Ne yapmah? Seninki de ihtiyardı. Daha gencini bulamamıştın! Sus diyorum sana! Utanmıyor musun?! • Hayır susmıyacağım. Artık gözlerim açıldı: Hilelerini anladım. Kendi kulağımla işittim. Bir gün âşığına söylemiştin; .Mümtazın verdiği büt'İT parayı harcamam, bir kısmını biriküririm» demiştın. Tabii, babîmın parasmı benden kaçırıyorsun. Hepsini kendine alıyorsun. Kudurmuş gibi bağırıyordu. Ona sesini ijittirebilmek için üvey annesi de haykırdı: Evet, biriktirdlm. Ama gene senln içm blriktirdim. Sana çihaz hazırlıyayım, sana örtü işjiyeyim diye... O da kurnazlığından. Arada 510 liralık blr paeavrayı sandığa koyarak: «Lâleye sarfediyorum» diyebilmek için. Diktatörsün, hodbinsin! Beni kenarda bırakıp her şeye sahib olmağa çalışıyorsun. Babamı hep aleyhime kışkırttın. Benden soğuttun. Daima aramıza girdin. Hodbin!... Hodbin!... Gene kadm artık cevab vermiyordu. Dehşetle, kendi ruhunun, larşısmdakinin zihnhvleki korkunç aksini seyrediyordu. «Demek beni bu kadar fena, bu kadar ahlâksız biliyor» diye düşünüyordu. Sanki bir çiban patlamıs, blr apse deşilmistl. Senelerdenberi bütün birikmiş kinler ortaya dökülüyordu. Kız, devam ediyordu: Kabil olsa beni hep evde hapsedeceksin. Hiç kimseye çıkar"iıyacaksın. Biraz fazla boyansam, kızarsın. Dekolte giydirmezsin. Çünkü, güzel olmamı istemiyorsun. Çünkü beni kıskanıyorsun. Gencım diye kıskanıyorsun. Sen .. Sen... Feyzamn tahammülü kalmrmışü. Daha fazla dinliyemczdi. Deli cibl dışarıya fırladı. Merdivenleri çıktı. Kendi odasma kapandı. Her tarafı asablyetten titriyoı Ut. Hayahnı u^'una feda ettiği çocuk, ona bunlaıı söylemişti. Nankoı bu kedi gibi ok§a>:şlara ürmalamakla rau kabele etmişti. Kendi kendisine: «Budala, dedi; budala? Bütün 5mrünce kalbini boş yere harcadm, demek!» * Otursmıyordu. Mütemadiyen geziniyordu. «Ne hali varsa görsün. Yüzüne bile bakmam. Cam isterse gitsin; annesile otursun; sokaklarda sürtsün!» Bütün sinirleri gerilmişti. Meğer ne fenaynus, herkes;« insanlar ne fenaymış! İşte, fedakârlıklannın mükâfatı. «Hodbin» demişti. «Ben hodbm, oyle mi? Onu, cammı veıiıcesine sevdim, hep iyiliği için uğraştım diye mi hodbin?.'» Hizmetçi gene kapıya vurdu: 1 Hanımefendi; yemeğinız . Artık geç oldu. Yemiyeceğım. Kendini bir koltuğun üstune attı. Öyle yorgun, öyle perişandı ki! Bir ara, bahçede konuşmalar duydu. Uzanarak pencereden baktı: Lâlenin arkadaş.ı Aysel gelmiştL Lâle. kspının önüne çıkmış, onu karşıhyordu. İki gene kız, kolkola içeriye girdiler. Az sonra, aşağıda bir müzik sesi işiüldi: Gramofon çalıyorlardı. Lâle gülüyordu. Kahkahalar aüyordu. Işte, şarkı söylüyordu. Demek, bu kavga ona tesir bile etmemişti. Bir kaç dakika içinde Ler şeyi unutmuştu. Bütün bunları söyledikten sonra gülebiliyordu; eğlenebiliyordu. «Ne şuursuzluk, ne sathilik, Yârabbi! Hrlbuki ben, buhran içindeyim!» Duramıyordu. Bir hareket yapmak ihtiyacmı duyuyordu. Kalktı; üstune bir esvab geçirdi. Duşünmemek ıçin yürümek, nâmütenahi yurümek istiyordu. Evden çıktı Önünü görmeden aidiyordu. Gayesiz, sırf vücudünü yorarak, beynini işletmemek için. O baini arük sevmiyordu. Bitmişü. Tamamen bitmi^ü. Lâle öyle lâflar söylemişti ki, onu bir daha ömrü oldukça affedemezdi. Camiin önünden geçerken, mütevazi yeldirmeli bir kadın karşısma dikildi. O tarafta oturan, arasıra ufak tefek dikişlerini diktirdiği fakir bir duldu. Durdu. Onurla biraz konuştu. Ona çocuklannı sordu. Bu, iyi bir kadındı. Nankör değıldi. Ins^na sadakat dolu gözlerle bakıyordu. Cam» isaret ediyordu: 'Arkası varf ••.; : .a:::