Katalog

CUMHURİÜKT 30 Kasmt 1953 İHEM YILDÖNÜMÜ "Uçan daire,,ler Sehir =haberleri T l için ilk eser Kırım Muharebesî Sehrimizde dün 3 Tepkili uçak kovaladığı uçan daireye yaklaşamadı yangın oldu Üc gün zarfmda üçüncü defadur binden bihaber bir çok Amerikalı | Muhlelif semtlerde çıkan yanki mahud daireler kendilerinden gazetenin ortaya attığı yeni buluşla gınlar genişlemeden söndürüldü bahsettıriyorlardı. Carpenter'in an doktor Mirachi'nin sözleri arasmda lattıklanndan başka, gazeteler 18 bir rablta aramaya koyuldular. Vak Dün sehrimizin muhtelif semtlp" temmuz 1952 tarihinde Arjantinde tile Amexika hava kuvvetlerinde rinde itfaiyenin müdahalesini icab Veronica'da uçan daireler görüldü çalısmış olan Dr. Mirachi, ilkinden ettiren 3 yanguı olmuştur. ğünü bildiriyorlardı. Birleşik Ame daha korkunç yeni bir Pearl HarSaat 10.48 de Haseki hastanesiniü rikada Richard Case tarafından bour faciasının vuku bulacağını iddia etmişti. Uçan dairelerin yarat ek paviyonunria çalışan ameleîerin yapılan müşahadenin bir kaç saat banîıdığı tek katlı şantiye kulübesi sonra Veronica şehri üzerinde altı tığı psikoz bu yüzden daha ağır bir yanmışür. «»daire» görülmüştü. Yüzlerce insan hal aldu İkinci hâdise Tahtakalede saat Ayhı zamanda yapılan müşahebunların hareketini takib edebilJ »ıişü. Cisimler semada kavisler çiz delerin sayısı da gittikçe çoğahyor 16.03 de vukua selmiştir. Uzunçarşı öikten sonra birdenbire yükselmis, du. Halbuki «uçan daireler. mu caddesinde 227 sayılı 2 katlı Yemişammasının Amerika topraklarına çihanında Jak Kirkora aid renkli ler ve gözden kaybolmuş.ardı. karşı yöneltilır.iş geniş çapta bir kâğıd imalâthanesi henüz öğrenüe18 temmuz 1952 günü Dayton'da miyen bir sebebden dolayı tutuşUnited Press Ajansı Yüzbası Ed keşif hareketi olobileceğini göstemuş, iki pencere çerçevesile ban Ruppelt'ten bir mülâkat istedi. Üs ren hiç bir emare yoktu. Gizli rakâeıdlar yandıktan sonra itfaiye taKomutanı General Saraford'un mü porlarda bile bundan bahsedilmiraf'ndan söndü.ülmüştür. lâkat verilmemesi hususunda kat'î yordu. Yalnız bir defa, 18 temmuz gecesi, bir uçan daire o şekilde tnaNihayet saat 17 5<î da Nişantaşı emirleri vardı. Fakat bu defa Ruppelt sorulanlara cevab vermeye me nevralar yaptı ki içindekilerin yere İsçi Sieortalan hastenesirrin bacalun kıhndı. Filhakika o sıralarda inmek istedikleri sanıldı. Bir kaç smın tutuştuğu ihbar edilmiş. oüherhangi bir red cevabı korku ve saat evvel Florida'da Patrich hava yümesine meydan verilmeden sönçüpheyi daha da artırmaktan başka üssü pilotlan, saha yakınında ka dürülmüstür visler çizen esrarengiz dört cisim bir şeye yarayamazdı. Ajans muhabiri yüzbaşıya 5u su görmüşlerdi. Bunlar henüz gözden Büyük Atatü^ün ruhuna dün kaybolmuşlardı ki beşinci bir daire Mevlid okutturuMu •li sordu: batı istikametinden geldi ve üssün Ebedl Şcf ruhuna Hava kuvvetleri. dairelerin bir üstünde 180 derecelik bir dönüs ya ithaf edilmek Azlz Atatürkün Makbule üzere hemşlresi galati ruyet neticesinde görüldük parak korkunç bir süratle tekrar Atadan tarafından dün bile namazını müteakıb Süle>maniye Camilnde Mev. leri kanaatinde midir? dönüp geldiği yere gitti. lld okutturulmuştur. Sehrimizin en Hayır. Şahidlerin gökte bir ş.ey Sırı Washingtonda »eçkin hafızlannın okudugu bu Mevgördüklerine kaniiz. Fakat bu cis20 temmuz günü nihayet sıra Ude mahşerl bir kalabahk iştirmk et. min ne olduğunu bilmiyoruz. mistir. İkinci bir suale cevab veren Rup Washingtona da geldi. Hâdise basşehtrle civannı ve da Bir ^Hınan flrması memleketipelt, radarla idare olunan tepkili mizde motör montaj fabrikası uçaklann bu «daire» leri kovala ha ziyade <Washington hava limanı kurmak istiyor dıklarını, fakat yaklaşamadıklarmı kontrol merkezi» ismi verilen penAfananyanın en büyük endüstrl mO. söyledi. Saatte 3600 kilometre sür ceresiz bir binayı alâkalandırdı. Bu merkez, alanın kontrol kule seselerlnden Büssing kamyon ve otoetle seyreden daireler büe takib sile daimt temastadır. Bulunduğu bü» fabrikalan sahiblerlnden Egger Bü». edilmişti. bina müstakil olup alandaki kule «lng iki gündenberl jehrimizde bulun. 28 haziran 1952 de Saabrucker den 400 metre mesafededir. Opera maktadır. tstanbul Belediye otobUslerbıl lmal Zeitung gazetesinde çıkan bir ma törler uçaklann kalkışıru, geli?ini etmekte olan bu fabrikanın sahlblerln. kalede Spitzberg'de muazzam bir ve inişini kontrol ederler. den olan Egger Büsslng, memleketl. madenî uçan dairenin görüldüğü mizde bir motör montaj ve karoserl 19/20 temmuz geceyarısı sekiz fabrikuının teslsinln mümkün olup bildiriliyordu. trafik kontrolörü ve şef kontrolör olmıyacaSını tetklk etmek ve ilgill Gazeteye göre Hinlopen boğaHarry G. Barnes, kontrol dairesine Bakanhklarla temas etmek üzere dün zmdan geçmekte olan altı pilot, gelerek nöbet almışlardı. Gece ay akşamkl ekspresle Ankaraya hareket radyolarınm acayib bir şekilde pactmiştir. dınlıkü, trafik azdı. Sekiz kişi, serarit yaptığmı farketmişlerdi. Uçak Kömiir tanzim satışlan kiz saat sürecek olan nöbetlerine kolu bir kavis çizerek hâdisenin hazırlanıyorlardı. Şehrimiz Belediyesl tarafından giıl. sebebini anlamağa çalıstığı sırada, şilen kömür tanzim »atışlarına devam Barnes o sırada radartn fosforhl, edilmektedir. Talebde bulunan komürfüo komutanı Olaf Larsen kar tabdkası üstünde mavi renkli maden altmış santim kutrunda müdevver cülere malları deDoîarına kadar götü. d;n raamul muazzam bir dairenin cam levhayı muayene ediyordu. rülmektedir. Bupune kadar kömur tan. zim satışı yapan bayllere 317.432 kilo yjttığmı Börmüştü. Norsel isminde Levha hafif mor bir ışık veriyordu. kömur verllmlştlr. Bir saatin akrebi gibi hareket eden bir raket mütehaseasını da yanlarıPaket kön'irleıi hâmîl olan şüep de na alan NorveçÜ hava subaylan kırmızı ibre dakikada altı defa cam halen yoldadır. 3 arahkta şehrlmiıe skili uçaklsrla cismin yanına inerek levhanın üzerinde dönmekte idi. eelecek olan ambalâilı kömürlerin tev. icinde kimse olmadîfıAı fWbrt*et Buna muvazi olafak yakın bir te ziln« derbal başlanacaktır peye dikilmig olan radarın anteni Muğlalıiar kongresi rri$lerdl. Gene Saarbrücker Zelttmg'a g3re, de dönüyordu. Muğla Merke2 ve tlçelerl Okutma ve YatdnDİaşma Derneğ:nin mutad sene. ohız sekiz metre kutrühda ölen İtîr lik konsresl ire bizce meçhul bir madenderı ya ibre gösterir. Kontrol merkezi o an yapılmıştır. Beyazıd Yılmaz hanmda P'lmıştı. Plexielasstan bir kubbenin için alandan bir kaç kilometre uKongTede bilhassa üyelerin llplslzllgi altına yerleştirilen merkezl bir ka zakta bulunan bir uçağı takib et üzerinde durulır.uş ve mutlak suretle subeler açılması ve Ankarada kurulan marada cismin haricden idaresini mekte idi. Bilindiği gibi huzme utemin edecek bir sürü âlet konmug çağa isabet ettikçe bundan hasıl Muğla Kültür Derneği ile temasa gecilmesl istenmijtir. tu. Parazitleri bu âletlerden biri olan akis antene gelir ve kadranda Eskl İdare heyetinln lbrası ve yapıyordu. Dairenin dış kenartna küçük bir nokta görülür. Bu nokta çller raporunun okunmasından denet. sonra yıldız şeklinde yerleştirilen roket yani uçağın yeni vaziyeti her on yeni ldare hevetl »eçlmlne geçllmiş ve ler muharrik kuvveti temin etmek saniyede değişir. Bu suretle uçağın neticede baskanhSa Ali Abah. başkan te idi. Daire uçtuğu zaman dıs. ke takib ettiği yol anlaşüır. Birinci vekilllglne Atıf Özer penel sekreteritğe Turpud Bo. nar, hareketsiz olan merkez! kama nokta kayboluncaya kadar yedi Bllgiç Dögerll. muhasiblige Tabak, üye. hı. veznedarltSa Hüsevin ranm etrahnda dönmekte idi. nokta daha kadranda yer bulur. liklere Atllâ Şenol. Nahtd Ment"=e ve Daire sökülerek Earvik'e göndeTecrübeli bir kontrolör olan murakıblıklar» Doç. Ali Rıza Özbek Tevflk Uzundemlr şeçilmişlerdir. rilmişti. Mütehassısların muayenesi Barnes, noktalar arasındaki mesaşu neticeleri venr.işti: Daire hiç felerden bir uçağın süratini tesbit Eiektrik Fakültesi Talebe Cemibir yere konmadan 28900 kilometre etmesini biliyordu. Hattâ ekrana yelinin kongresi sona erdi katedebilecek kudrette idi. Yüz alt ölçü tatbik etmek suretile uçağm Istanbul Teknik Üniversite?! E'ektrlk mış küometre irtifâa çıkablleeek vaziyetini ve alana nisbetle uzaklı Fakültesi Tslebe Cemlyetlnln 27 kasım ve büyük miktarda infilSk maddesi ğını tayin edecek durumda idi. 1953 tarihinde bashyan yıllık kongresi taşıyabileoek şekilde inşa edilmişti. Saat geceyarısından sonra yanma :kl gün devam etmlş ve seçimler netl. ceslnde aşaSıdakl talebeleT idare heyeGazetede bundan sonra barut fı doğru Barnes mevkiini terkederek tine secilmlşierdir: çısma ateş verebilecek bir cümle büroya girdi. Ekranın önündeki yeErcümend Öztzmlr. Feridun Kumru. rinl kontrolör Nugent aldı. Yanmda oğlu, Tur?ud Kahveciojlu Hasan Soy. vardı: , sal. FTesko. Avhan Ay. Dairenin içinde bulurtan krono Ritchey ve Copeland isimli iki ar ban Mordo Bülned Haykır, Türell Eryö. Fırat, ÖZCT ır.etre ve âletlerin üstündeki yazı kadaşı daha vardı. ner. Ce'Sl Dışpmar. Saat 24 40 ta ekranda gayet vazıh lar rusça idi. Bundan dolayı daireEski bir gazeteci vefat etti nin Sovyet Rusyadan geldiği tah bir surette görülebilen yedi çizgi Eski gazetecilerden M Sıfır C. Razi min edilmektedir. Düşmesine sebeb peyda oldu Nugent, erkana yakmYalkın vrfat etmlstir. Ceraıesi pazartesl o'arak ahcı radyo âletinin bir bo dan baktı. Sanki bu uçaklar yok pjnü Kocamustafapaça Camiinden kal. tan var olmuştu. Nereden çıktıkla dırılarak Merkezefendi kabristanına zukluğu gösterilmektedir. nm anlamak, izah etmek imkânPceMtr. Kederll ailesine baş. Bütün haberler kontrol ediliyor dil«riz. sızdı. Birleşik Amerika Hava Kuvvet(Arkası var) leri teşkilâtma mensub kimse bu Kasım 30 Rebiülevvel 22 hikâyenin hakikatine inanmadı. Bugiinkü hava Fakat her zaman elduğu gibi tahkiB Dün bütun gün devam eden güzel 3 c knta girişildi. Ancak tahmin edildi hava Istanbulluhılan Bevindirmiş, ki} M > < E ği gibi Norveç hükumeti böyle bir içinde bahardan bir gün yaşatmıştır. Yeşilköy Meteoroloji Istasyorundan uçan dairenin mevcudiyetinden haV. ] 7.04 12.03 14.28 16.42 18 19] 5.20 bugünkü EÜ. berdar olmadığını bildirdi. Fakat aldığımız malumata gSre blraz yükse. hunet dünküne nazaran E. | 2.22 7 21 9.48 1 2 00 1 37 12.37 artık olan olmuştu. Norveçin tekzi lecektir. İngütere, Fransa, İtalya askerlerile yanyana Kırım sahralarında harbettiğimizin yüzüncü senesi oluyor. Tarihte Korım muharebesi ismini alan bu mücadele nasıl başladı. Vak'aların zahirî suretleri bu harbi âdeta bir mezheb mücadelesi vaziyette gelmişti. Verdiği bir nota şeklinde göstermektedir. Hakikatte ile bu hakkın tasdikını istemişti. Rusyanm hududsuz genişleme siya Müzakereler sonunda arzusunu tatsetini durdurmak, onu Hind yolları min edici bir nota müsveddesi have Akdeniz ülkeleri sınırlarından zırlattı. O vakit Büyük Reşid Paşa uzaklaştırmaktır. Bir asır sonra da ıktidar mevkiine gelince Mençikof'a gene Rusyanın bu genişleme ihtira esasen Türklerin kilise hürriyetlesının önüne geçümek istendiğini rine eskidenberi hürmetkâr bulungörüyoruz. duğunu, verüecek notada hukuku İlkin bir mezheb mücadelesi şek padisahinin gayet sarih cümlelerle linde başlayan Kudüsteki Mukad tasrih edilmesi iktiza edeceğini bildes Mah:ller meselesi on dokuzun dirdi. cu asır orlalarında tamamile siyasî Mençikol birdenbire Istanbulu bir şekle bürünerek Avrupa dev terketti. Çar, Türk padişahının beş letlerinin büyük bir kısmını harb parmağmı yanağımda hissediyorum, sahnelerine sürüklemiştir. Büyük diyordu. 3 temmuz 1853 tarihinde ihülâlden sonra Fransa eski dini Rus orduları Prut suyunu geçtiler. mevkiini kaybetmişti. Fakat ihtilâl Bize tâbi olan Rumanya toprrklanbittikten, Krallık iadei teessüs ey na girdiier. 25 eylulde Babıâlide ledikten sonra Fransada dinî hissi toplanan büyük bir meclis Rusyaya yat yeniden alevlenmiş, şarkta bir harb ilânını Padişaha arzetti. Rus çok katolik misyonerler büyük tej Ordu Kumandanına bir tebliğ yolkilât vücude getirmişlerdi. 1848 in lanılmasına ve prensliği on beş kılâbında Cumhur Reisi seçilen Nagünde tahliye etmesine, aksi takpoleon, bu dinl heyecandan istifade dirde harb ilân edilmiş telâkki oluederek katoliklerin Kudüste Munacağma dair karar verildi. Harb kaddes Mahallerde âyin icra ede23 ekimde ilân edilip muhasamata bilmeleri hakkjnı aldı. Bu tarihî hak, İsa'nın doğduğu ve öldüğü yer başlanmıştı. 3 kasım 1853 tarihinde lerde yapılan kiliselerde dua ede Rus donanır.ası Sinob limanında bilmek müsaadesi idi. Esasen eski havanın muhalefetinden dolayı slpadisahlar zamanında lutfen veri ğmmış olan donanmamra bastırdı. len, fakat büyük ihtilâldenberi ih Vukua gelen muharebede donanmal olunan bu salâhiyetleri yeniden mamız harab oldu. Sinob vak'ası, vermekle din serbestisine karşı Avrupada büyük heyecan uyandırgösterdiğimiz müsamahayı tekrar mıştı. Rusya bu suretle Karadenizetmiş oluyorduk. Halbuki Ortodoks deki hâkimiyetini tesis etmiş olumezhebinde olan hıristiyanlar bu yordu. İngiltere ve Fransa donankarara siddetle itiraz etmekte idi maları Çanakkale boğazmdan geçeler. Müslüman olan Türkler bu iki rek Istanbula gelmişlerdi. Karadehıristiyan mezhebi arasmda hakem nize çıktılar. Rus donanması Kıolmak vaziyetine düşmüşlerdi. 1853 rımda Sivastopol harb limanma sısenesi martının birinci günü İstan ğındı. Rusyaya Eflâk ve Buğdaru bula yüksek salâhiyetle ve zengin tahliye etmesi için verilen ültimabir maiyetle gelen Rus murahhas toma Rus Çan cevab bile vermeheyeti reisi (Mençikof) vaziyeti mişti. Kışm bizim ordularımız Tuna büsbütün değistirmişti. Kiliseler a boylannda rouzafferane bir surette rasmdaki mukaddes mahaller me harbettiler. Rusyanm Rumanyayı selesi siyasî bir şekil almıştı. Men tahliye etmemesi işimize geliyordu. çikov, ortodokslann Rus himaye Çünkü bu vaziyet karşısında Avussinde olduğunu ve mukaddes ma turya da bizim lehimize muharebehallerden istifade hakkının yalnız ye girmek mecburiyetinde kalacakonlsra raci bulunduğunu iddia edi tı. Şark cenahmın Rusya tarafından yordu. Babıâliye pek küstah ihata edilmesi hiç işine gelmezdi. bir 1 Harb dâhCeri yetiştiren, fakat NALINA M1HINA Tiirkİran dosiluğu Emin Ali Yazan Çavh masum siyasiler tarafından idare olunan Prusya bir asır sonra başma gelecek faciayı hiç görmiyerek ve sezmiyerek bitaraf kaldı. Avusturya ile anlaştıktan sonra İngütere ve Fransa, Rus Çarına Eflâk ve Buğdsnm tahliyesi hakkında bir ültimatom verdiler. Çar red cevabı verdi. Bu suretle Fransa ve İngiltere bizimle bir muahede akdederek harbe girmeyi ve bir imd:d ordusu yollamayı 12 mart 1854 tarihinde taahhüd ettiler. On beş gün sonra 27 mart tarihinde bilfiil harbe giriştiler. Rusya yazın muharebelere devam etmiş, SilUtreyi zorlamış, fakat bir netice elde edememişti. Aleyhinde vukua gelen bu ittifaka karşı harb sahnelerini terkederek Eflâk ve Buğdanı tamamile tahliye etti. Bizim ve Avusturyanm askerleri eylul aylannda Rumanyayı işgal etüler. Rusya, müttefik ordularını Rus ya sahralarma çekmek ve bu suretle Birinci Napoleon devrindeki hezimeti tekrar ettirmek istiyordu. Fakat kendisine ne taraftan hücum edileceğini tamamile kestirememişti. Kırıma ihrac hareketini düsünmemişti. Baltık sahillerinde, Lehistanda asker toplamıştı. Halbuki İngiltere ve Fransanın tek bir emeli vardı. Akdenizde, Hindistan yollannda bir Rus kuvveti istemiyorlardı. 14 eylul 1854 te Sivastopol civarında Kırıma ihrac hareketi yaptılar. Bu, Rumanya hareket sshasından ve harbin sebeb oMuğu hâdiseden büsbütün ayrı, Rus donanmasının sığınak yerini, tersanelerini, limanlannı tahrib eylemek ga ye»ini hedef tutuyordu. Karaya çıkan müttefik askerleri parlak muvaffakıyetler kazanmışlar, fakat Sivastopola birdenbire hücuma cesaret edetnemişlerdi Ruslar doranmalarıru liman ağzında kendi ellerile batırarak Sıvastopolu denizden bir hücuma karşı koymuşlar, karadan istihkâm hatlarını takviye etmişlerdi. Burada on dokuzuncu asrın kanlı muharebelerinden biri cereyan etti. O vakit henüz ittihadlarını ikmal etmemiş olan İtilyanlar da harb sahnesine yetiştiler. Bir seneye yakın muhasaradan «mra şiddetli bir hücumla kale düştü. İngilizler harbin devamını istiyorlardı. Napoleon hükfhnet darbesi yapar^k kendisini imparator üân ettirmişti. Muzaffer bir hükümdar gibi hareket ediyordu. 1856 senesi martında Pariste suîh muahedesi akdolundu. Muahede hiç bir hükumetin dahilî işlerimize karışamıyacağmı ve Karadenizin bitaraflığmı tasdik ediyordu. Rusya Karadenizde donanma fajsa edemiyesekti. Müttefik hükumetler, Akdenue inmesi ihtimali olan bir kuvveti bertaraf etmişler, Rusyanm genişlemesine mâni olmuşlardır. Bu, yüz sene önceki cidal acaba siyasî bir tesadüf müdür, yoksa tarihi mukadderatın icbsn altmda vukua gelmiş bir hâdise midir. Son ittihacîlarımız ve ittifaklarımız buna lüzumlu bir cevab veriyor. Bugün de ajiıı siyasî manzumelerin birleştiğini eörüyoruz. Tarihî bir zaruret karşısındsyız. Bir düzeltme: Bedri Rahminin dünkü yazısının sonlanna doğru: «Ya bir gün Ankaranm aklma eser de bize acayib bir müdür gönderir?e. cümlesi yanlışlıkla başka türlü dizibni$tir. Düzeltir ve özür dileriz. Yıl sonunda bir kişiye 3 0 0 0 Hemen Şube ve Ajanslanmızda ALTIN 150 (Assarî 90 000 lira) liralık bir hesab actırınız. Aynca 147 talihliye altınlar Posta ücreti bankava aid her verden mevduat kabul edllir. A K B A NK 19 53 Yılının En büyük ikramiyesl Göztepede ürk İran Dostluk Ctmiyeti, evvelki aksanı, İranm Ankara Büyik Elçisi iken Roma Büyük Elçiliğir.e tayin edibnis olan Ekselâns İbrahim Zend ile refikası şerefine Liman Lokantasında bir veda ziyafeti terHb etti. Hakikatea çok samimî bir dostluk ve kardeşlik havası içinfe geçen bu 100 kişilik ziyafette refikalan U« Büyük Hçi İbrahim Zend ile İstanbnl Valisi ve Belediye Bakanı Prof. Gökay, İstanbul Merkez Kumandanı Genenl Kâzmı Demirkan. İran Başkansolosu. Türk İran Dostluk Cemiyetinin İstanbu.da bulunnn azalan ve eşleri, sehrimizin Türk ve İranlı bir çok tcnınmış sinuüan da bulucduliir. Ziyafette Büyük Bçi İbrahim Zend, Hamdullah Suphi Tannöver ve tüccardan İranlı Yaşar Ali Türk İran dostluğunun ehemmiyetini tebariiz ettiren nuruklar söy. lediler. Sa>nn İbrahim Zend'In tiirkçe soylediği güzel nurukta: «Biz Türkiyede kendimizi asla yabancı hissermedik. Bu dost muhit.e daima kardeş muam«lesi gördük) sözleri çok alkış.landı. Bu munasebetle yeni kurulmuş ol. n Turk . Iran D^tluk C=m vetl kuruc . larının ve erkânımn şu zatlar oldup.. nu oğrendık: Büyuk Mıl'.et Meclisl Reisi Ref «. KoralUn İle Dış Isleri Baksnı Prr:. Fuad Köpmlü. İran Buyuk E.çısl Eks • . lâns Ali Msnsur cemiyet:n fahrî ba. kamdırlar, Cemlyetin Reisi tstar.t .1 m'lletvekıli Dr. Sani Yaver. Ik.nci E . İ3İ tüccardan Hüseyin Ehröbi Vm\r i Kâtlbi avukat İ?mall Sıtkı OJuzbe . oğlu, tuccarcan Ismaıl KasiT.zace de veznedardır. Mar.isa m:lletv . klli Hamdullah Suchi Tanrıöver. E . zurum milletvekıll Enver Karan. A; ı mtiletvekiH Kasım Knfrevi tuccard ı Yaşar Ali tııccardan Rıza Kehnem\i>., bönkacı tzzet Şcrifzade. İrar.hlir H. . yır Cemiyetl Reisi Rıza Leki de cen .. yetln ileri gelen azalarıdır. Cemiyet, yeni îran Buyuk Elç:si E selânı Ali Mansur'a çektiğl telgaft : • Asll kardej İran mllleti ile Eüyv. t Turk mületınin birblrlerini daha zly.. de sevmelerine ve aradaki dostluk m . najebetlerinin daha Jİyadş kuvvet b . lacağına inanan cemlyetlmlz Zatl asilâ. nelennin de bu yoîda buyuk hızmetlur Ifa buyuracağınıza kanl olduğumuzdaı Allahımızdan size büyük muvaffakıyetler bahş buyurmasmı candan dileriz» demiı ve Buyuk Elçi de gu cevabı ver. mljtir: «Türklye ve traıun lyl nlyetli ve dost jahslyetlerl tarafından teşkll edllen bu eemiyet. iki memleket halkınm blrblr. lerine karjı besledikleri manevl rabı. taların barlz bir nişanesldlr ve hepl. mlzin. bilhassa tran ve Türkiyenln resml mümesail ve rnemurlarınm vazlfesl bu esası gözönünde bulundunır&k ara. dakl dostlugu daima tevsi v« tahklm. den lbaret olmahdır. Ben, kendl paytma, gerek tran Der. lett Şahlnsahlainln re»m! mümesalll m. fatile ve gerek şahil temayülümün »ev. klle. bu doetlufu kuvvetlendlrTr.ek yo. lunda butün lhtlmam ve çalırmamı esirgemiyecegime v» Türklye İle tranın birbırlerine yakla$malarını candan »rzu eden lyi niyetll lnsanlarla birleşerek. Ik! neclb mllletlmlz arasında dcathık vo kültür bağlarım » n haddine ulaştır. mak İçin bütü gayretleriml Mrfedece. gime »öz veririm.» "' Türk İran Dostluk Cemtyetinin tfşekkülü, iki kotnşu ve kardeş millet arasındaki dostluğu takviyo bakımından çofc hayırlı bir teşebbüstür. Türkiye İle İran, aralanndaki tarih, din ve kültür bağlanndan dolayı olduğu gibi, mukadderat itibarile de birbirlerile dost çok sıkı dost, hattâ müttefik obnak zaruretindedirler. Biz Türkler, İranm kederi ile mükedder, saadeti il« ntesnd olduk. Son zamanlarda hırsı piri illetine mübteiâ olan ihöyar Başvekil Musaddık'ın memleket ve milletini felâkete doğru götürdüğünü Kordükçe çok esef duyuyordnk. Nihayet Şah Hazretleri, İran ordnsunun yardımı ile Türk İran dostluğuna da zararı dokunan bu tehlikeli adamı i; başmdan attı. İranm Musaddık'tan kurtuluşn Türkiyede büyük memnıınlukla karsılamnışrır. Yeni kurulmuş olan Türk İran Dostluk Cemiyetine iki kardes millet arasındaki münasebetleri kuvvetlendirmek yolundaki mesaisinde büyük başanlar dileriz. Türkive iKİranm kaderleri birdir; yürüdükleri yol da bir olmalıdır. 0MNIMPEX P.K.1185 Galaia Tel.46191 istanbvl 2 APARTIMAN DA1RESİ A y r ı c a : 35.000 Lirahk TURK TİCARET BANKASI Tesis Tarihl: 1914 PARA ÎKRAMİYELERİ 7 Arahk akşamına kadar Liralık hesab açtırmayı Unutmaym, (17883) Sermayesi: 11.000.000 Bllumum banka muamelâtı Kiralık kasalar Bütün Avrupada eecen travel Cek muamplâtı Her ay bir ikramiye keşidesi Her 150 lirava bir kur'a nnmarası EMNİYET SANDIĞI SAYIN DOKTOR ve ECZACILARA RAFACİLLİN FORTİFİED 300.000.ü.Cr. Procaine 10O.0O0.ü.Cr. Sodium Penicillin G. ve Penicillin G. ile I § 1 TÜRK TİCARET BANKASI hatıra takılmıştı. On altı yaşında idi... Bir metro durağı... Tesadüfen karşılaştığı bir gemici... Alelâde bir macera... Ve gemicinin Saygon'dan getirerek kendisine bıraktığı Siyam kedisi: İru. Bahrivelinin akıbeti hakkında hiç bir haber almamıştı. Fakat kediyi ahkoymuştu. Iru'nun ismini hatırlamak bile yüzüne acı bir mana vermişti. Her an kendisini rahatsız eden marzarayı silmek için bir sigara vakmış. ve hatıralarına dalmıştı. Neşasiz, üzücü çocukluğunu görür gibi oluyordu. Daha on iki yaşmda iken, yetimh=ne. onu Paris civanndaki bir çih liğe hizmetçi olarak yerleştirmışti Çiftlik sahibesi Şantal'î ineklerin yanuıda yatırmış ve her fırsatta dövmüştü. Küçük kız oradan kaçmış, fakat bir müfettiş, sığındığı kahvede onu tekrar yakalamışb. Kahveci kadın iyi bir insandı. Şantal'a bakmayı deruhde etmişti. Müfettiş, çocuğu orada bırakmsğa razı olmuştu. İşte çiftlik hizmetçiliğinden sonra, kahvecilik etmeğe bajUyacaktı... Ne çirkin hâbralar... On beş yaşına gelince adamakıUı •elleşmiştL Sarhoşun bdri olan patronu ona rah;t vermez o'.rnuştu. Bir kere daha mecburen ka;mıştı. Yetimhane, bu defa, Şanıa.'i yaşlı bir kadının yanına hızmetçi olarak yerleştirmişti. Orada rah&ttı. Her ay bir müfettiş kendisini görmeğe geliyoıdu. Bu tatsız ziya RAFACOMBİNE S.P.P. l.gr. Dihydro Streptomycin ve 300.000.ü.Cr. Procaine Penicillin G + lOO.OOO.ü.Cr. Sodium Penicillin G. Yeniden ithal edilmiş ve bol miktarda piyasaya arzedilmiştir. PEDRELLİ TİCARET T.A.O. P.K. 1352. Tel: 40887 Kasımpaşadaki kayıkhane kısmen yandı Kasımpasada Marmara Boğaz Komu, tanlıjına aid tek kattan ibaret kayık. hane. sobadan sıçrıyan kıvılcımlar yiı. zunden evvelki gece rutuşıruş. kısmer yandıktan sonra itfaiye ve eratın gay. retile »öndürülmüstür. kovulursun..» sözlerini, merdivenden hızh hızlı inen gene kızın kulağına fısıldamıştı. «Aynhk» bü sözlere ehemmiyet vermemiş, içerisi müşterilerle dolu büyük salona, dudaklannda en nefis tebessümile girmişti. «Ayrıhk»... Isim ağızdan ağza dolaşıyor, sağHan soldan «nefis», «hârika!), «ne güztl» keîimeleri ışitiüyordu. Müdire, kszandığı muvaffakıyetm sessizce zevkine varmağa çalışırken seyirci hanımlar da elbiseyi begenrliklerini her hareketlerile belli ediyoriardı. Ayrıhk, salonda on bir kere dolaştıktan sonra tam kavbolacağı esnada, içeri girdieindenberi elile tuttuğu gözlüğü altından onu mütemadiyen süzen rr.üşterilerden Madam Berton çatalh çirkin bir sesle: Lutfen biraz yaklaşır mısmız, dedi. Avnhk dudaklarmdan eksik olmıyan tebessümü ile ?eri dönraeğe merbur oldu. Madam 3e'+^T\ r"îisenin kumaşını muayene ile meşgul dü.. Bu kadifeye bayıldım.. Ne dersiniz azizim? Bu sual. sağmda cturan ve fikrini söylemek arrusvmda kat'iyyen bulunmadığım gösteren zata soruluyordu. Vallahi bilmem. Bu elbisenin aze fevkalâde yakışacağını tahmin ediyorum. " (Arkası var) K C U M H U R İ Y E T » faı Tefrikası lazan: GL'l' DES LARS Empresş, of Australia transatlanti»i Akdeniz sularında ilerliyor. Gerride verilen gala pek muhteşem... Temek salonu dolu... yalnız orta y«rde tek kişilik bir masa boş dunıyor ve herkesin merakını tahrik e livor. Nihayet onun sahibesi de g izüküvor. Uzunbovlu, harikulâde g ızel bir kadın... Bir Fransız... Bütiın gözler ona dönüyor ve kısa bir n^.ftrldet için hüliin tnükâleme mevzularım o teşkil ediyor. Yemekten sonra sakin, eneriik yüzlü bir adam Eober Niko kendisine yaklaşıyor ve dansa davet ediyor. Konuşurlarken anhyoruz ki kadının ismi Şantal<•»... Çok.... çok uzaklara gidiyor. Fober Niko ise bir mühendistir. Sinçapurdaki yeni elektrik tesislerinin idaresini ele almak maksadile seyahat ediyor. Ertesi sabah gözlerini açtıği zaman Şantal'e kahvaltısı ile beraber Dünkü kısmın hulâsası kunete ihtiyacınız var Doktor, fam dö şambr'la Dİrtıkte uzaklasmıştı. Şantal bir an ha/jketsiz k:ldı. Sonra makineleîrııiş hareketlerle yerinden kalkarak do labdan bir bavul çıkar'tı. içind • • ^ir kitab alarak, sendeliyen admı larla yatağma doğru ilerledi Kitab elinde kendiliğinden açıldı. Ş^ntal'in nazarları X=vier de Maistee'in şu sözlerine taVıldı: «N°den kendi kendimi aldatmağ^ çahşayım? KenÇeviren: BERRİN B. BÜKTAŞ dimden baska bir muhit. Allahtan başka bir dostum olmrnalı. BenliŞantal'in yüzü tekrar asabîleşimizi a n c k onda bulabiluız. Elbir sürü mektub da veriyorlar. Geveda j'sbancılar...» mideki bütün tanmmış simalar. mişti: zenginler kendisidni briç partisine Bu hayvanlardan nefret edeAll?h mı bir dost? Eğer Allah veya kokteyle davet etmektedirler. rim. insanların dostu olsa idi onlara bu Bu arada mühendis Rober Niko da Hurafata inanır nısmız? belâları verebilir mi idi? onu barda bekleriiğini bildiriyor. Belki .. «Kalbimin görmek arzusu ile yan Şantal bara giriyor. Mühendisie Baygmken sizi soydurdum ve dığl bu insanlardan kaçıyorum.» yanyana iskemlelere otuvnvorlar. muayene ettim. Sol bacağınızm en «Hücresini sevenlerin onda sulh ve Bu sırada kucağında bir Siyam ke üstünde ve amudu fıkarinin aşağı sükun bulacağım da biliyorum • disi bnlunan Mr. Smith isimli bir sında bir kaç tane pembe yuvarlak Kamarası artık onun hücresi olyolcu içeri giriyor. Kedi sıçrayıp leke gördüm Ürtikeriniz var mı malı idi. Çünkü gene kadın pek az baruı üstüne atlıvor. M"henHis gü dır? svvel cüzzama tutulmuştu. zel kediyi tutup Şantal'e uzatıvor] Evet Dün akşam istakoz yeve bu hareket üzerine genc kadın Kitab elinden düşmüştü. Kapakta müthiş bir darbe yemiş gibi ba mekle hata ettim. Ne olursa'olsun mühim bir şey şu yaZılar vardı: , yılıp yere yuvarlanıyor. Onu derDr. Ramlo bal kamarasma naklediyorlar. Göz değil Biraz istirahat etmeniz lâCüzzcmblar psikolojisi lerini açınca doktor konuşuyor: zım, efendim. Öğlsyin hafif yiyiniz. Akşsma bir şeyiniz kalmaz. Bu küçük eseri her açışında ha(Roman devam ediyor) Şahsa'n, Mrs. Smithten kedisini ka yatmm bir parçası gözünde canla Hiç bir şey değil aeçti .. E marasında bırakmasını rica ede nıyordu. Zaten de biraz onun içinhemmiyetsiz bir kaza Nasıl oMu? eeğim. Yakında görüşüruz harum di ki, kendisine fenalık ettığinı bilKorktunuz mu? Mrs. Smith'in ke efendi. En ufak bir rahatsızlık his mesine rağmen, vazgeçemediği bir disinden mi korktunuz? diye ;>oru sederseniz, beni çağırtmakta lerc ilâc gibi. Dr. R;mlo'nun eserini mü yordu. düd etmeyin... Şündilik yalnu sa temadiyen okuyordu. Zihnine bir ret ancak beş dakika sürüyordu. Şantal sorulan suallere, memnun ve mesud olduğunu söyliyerek, cevab verivordu. Müfettiş. idaresi güç olan bir çocuğun nihayet düzeldiiçini görmekten hem rahatlamış, hem de müftehir olarak, oradan ayrılıyordu. Şantal ,yaşlı hanımmm vanında tamamen serbest yaşıyor, şemicisi ile de gezebiliyordu. Gemici unutulur unutulmaz, garajda çahşan Dir makinist onun yerini tutmus, fakat işi ciddive alıp evlenmek lâfını açar açmaz, talıammülfersa olmağa başlamıştı. İşte o vakittenberi sürüp gelen hâdiselerle dolu bir hayat.. Gene kadın başından geçen bütün maceraları hatırlamağa çalışıyor, fakat muvaffak olamıyordu: Ne kadar da çok tuhaf.. Yalnız, yetimhanenin artık reşid olduğunu, hür olduğunu bildirdiği günü hic unutmıyacaktı. On iki yaşındanberi çahştığı muhtelif yerlerde kazandığı para biriktirılmiş ve kendisine o gün veriknişti. Şantal kimseye veda etmek zahmetine bile katlanmadan, parasdıru alnuş. gitmişti. Nihayet hayatını istediğî gibi kurabilecekti. Dokuz senedir kazanılmış, biriktiribniş para, kırk sekiz saatte sarfedilmişti: Esvab, ipek çorab, şapka. manikür, sigara... Şantal güzelliğini belirtebilmek için hazırlanıyordu Aynı akşam. Place Blanche'ta bir barda. hayata, büytf.v maceraya atılıyordu: Fakirliğinden onu kurtaracak ve güzelliğine hak ettiği manayı verecek macera.. On ay içinde Montmartre'dan Montparnasse'a, Champs Elise'den Republique'e kadar ne kadar bar, dansing, gece kulübü varsa, hepsini dolaştı. nM^rsel ve Arno» terzihanesi Şantal'i onların birinden bulup çıkarmış ve meşhur mankenleri arasmda kendisine yer vemiişti. Marsel ve Arno ayn ayrı iki insan değil, bir tek kimseyi gösteriyordu. Ter?ia.înenüı çift ismi, adı zaten Marsel olmıyan Madam Ruaye'ni işarst ediyordu. Herkes ona yalnız «Madama diye hitab tdiyordu. Çoktan ölmüş kocasınm da adı Arno değildi. Müdire, geçktnce bir ka^mdı Arkaya doğrj taradığı kısa beyaz ssçlan, tercihan giydiği tayyörlcile daha çok bir erkeğe benziyordu. Sonbahar koleksiyonu harikulâde olmuştu. Görüneh her mank.i, başsatıcı giydiği elbisenin ismil? takdim edivordu: cEsrar.. Rüva.. Sü kut..» Esran giyen gene kızın sarı saçları omuzlarına dokülüyord'i. Yeşilli bakışlarının derinliği bitmez gibiydi. «Rüya» yı, 1900 senelerir.' haürlatan kızıl saçları toplanmış güzel bir kız giyiyordu.. «Sükut» ise mat cildli, siyah saçlı gözleri utangac bir şekılde vere bakan uzv.n boylu bir manken tarafuıdan takdim ediliyordu. Fakat seyircilerin en beğendikleri elbise «aynhk» olmustu. Jladam Ruaye'nin sesi alçak perdeden: «Şantal. gene ihtar ediyorum ;bir . daha geç kalırsan