19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Âvrupanın iç şehirleri Türk yolcu vapurlarının isimlerini bilmiyor Denizcilik Bankasuıın Avrupa acentalan yabancılar elindedir; bu yabancı acentalar, mensub olduklan memleketin veya ortak buhınduldan kumpanyalann vapurlaruu ön I plânda tutmakta, Türk gemilerini propagandaya yanaşmamaktadır Avrupa sahillerinden İç şehirlere girıldikçe Türk bayrağını taşıyan gemıler hakkıııda yabancılarm hıç bir bilgiye sahıb olmadığı derhal anlasılıyor. Memleketimizin propagandasını, ban küçük eksikliklerine rağmen muvaffakiyetle yapan va purlanmızın isml Âvrupanın hemen hiç bir büvük şehrinde bilinmiyor. Otellerdeki lstihbarat memurlannın ve seyahat acentalarının, Türk yolcu vapurlanna dalr hiç bir bilgiye sahib olmadıftını görüo de üzülmemek kabil mi? Kısa bir tetkik ve müşahededen •onra bunun sebebl kendillğinden ortaya çıkıyor: Denizcilik Bankasının, kendi reklâm ve propagandalarını Türk acenta ve müesseselerine yaptırmayışı... ve büyük gemlcilik şirketleri kurmuş olan Isveç, Norveç, tngiltere, Fransa veltalyanm bu işlerde çahşan elemanlan hep kendi kanlanndan lnsanlar taraftndan görülüyor. Bu takdirde Işlerin canü göntilden yapılacajhna füphe yok. Türk gemilerinln reklâm. propagmnda ve bilet satışmda aeentahk yapanlann her şeyden önce kendi mllletinin menfaatinl gözönüne alacağını düşünerek başka bir hareket tam taklb etmek lâzımdır. Bu bakımdan Denizcilik Bankasına yenl ve çok mühim bir iş düşmektedir. Aksi halde, büyük hasılat yapmıyan dl§er yolcu vapurlanmız da Baraelona hattında boş olarak işleyen «Adana» vapurunun skibetine uğrar. Akdenizde sefer yapan Denizcilik Bankası vapurlannın, yolculan umumiyetle memnun etmesine rağmen, blr yabancı geml şirketlnin kazanc ve şöhret seviyeslne yakla«amaması sebeblerinden blri de şudur: Denizcilik Bankasınm her acentası, aynı zamanda kendi memleketinln millf denlzcilik kumpanyalanndan birlnin ortağı veya tabil acentasıdır. Milll duygular ve onu takiben malî meniaatler acentalar tarafmdan ön plânda tutulunca Denizcilik Bankası Avrupada asla tanmamaz. Bu yüzden gemlleri de, müsaid mevsimlerde bile, Akdeniz limanlanndan dolu olarak hareket edemez. Meğer ki bütün vapurlan tAnkara> nın mflkemmelliğinde olsun ve propagandasını valnız başına yapmış bulunsun. Halen Bankanm reklâm ve propaganda müdürlüğü külliyetll mlktarda broşür ve aflş bastırmakta, acentalanna göndermektedir. Fakat bu acentalar reklâm malzemelerlnl vitrlnlertne koymağa lüzum görmiyecek kadar müstağnldir. îşte bu iebeble Fransa, Italya, tngiltere ve tspanya sehlrlerinde aeentalann vitrinlerinde yabancı vapur kumpanyalannın renk renk afişlerl ve reklâm vasıtalan yanında Türk vapurlannın islmlerine rastlanmamaktadır. Diğer taraftan, Tekel mamulleri Için de aynı şeyler sSyleneblllr. Bu idare de tıpkı Benizcllik Bankası gibl yabancı aeentalannı o memleketin adamlanndan seçrr.iştlr. tvi vasıftakı Türk tütünü de, Vlrginia ve difer clns tfltflnler karşısmda reklamsızhk sebeblle aranmaz olmuştur. Fransa ve Ingllterede aranmıyan Türk tütünfl, buralard* teşkilât kurulsa blU fazla rağbet gonnemefe maalesef mahkumdur. Bu derdler» deva olmak Için bu mflesseselerln Arnıp» «ehirlerlnde rekllm ve mformation bürolan kur ması leab etmektedlr. Bu bürolarda çalışacak ehliyetll memleket evladlannın çalısnıa?! elbetfe kl müsbet netlceler v*recektir. Oenab Orankan Üniversite bugün açılıyor Türkiye Büyük Millet Meclisi Dr. Yazan: Doçent Nurullah Kunter Uiır. Buradaki infaz tâbiri, maddl İniazı hatırlattığı için yersizdir. Hiç olmazsa infaz karan vermek denılmeli idi. Kaldı ki infaz karan vermek salâhıyeti de bir hayli su götürür. Anayasanın 53 üncü maddesi mucibince mnhkemeler müstakıl olduğuna, 54 üncü madde mucibince mahkemelerır. mukaıTecatını Büyük Millet Meclisinın hiç bir veçhile tebdıl ve tağyir edenıiye^eğine göre kat'ileşmiş bir idam hükmünün infazını, Meclisin inf^z kararına bağlamaya hukuken imk^a yoktur. Bu kırardan maksad şudur: Büyük Millet Meclisi hususl affa eaiâhiyetlidir, yani verılmif olan cezaları değiştırebilir, azaltabilir, kaldırabillr. Her mahkumiyet hükmü hakkında Meclisin bu salâhiyetini kullamp kullanmıyacağı sorulmamaktadir. Fakat Anayasa, ölüm cezasınm ağırlığı karşısında, dosyalann otomatik olarak Meclise gltmesini ve her hâdi?ede Meclisin af salâhiyetıni kullanıp kullanamıyacagı hakkında bir karar vermesini istemektedir. Meclisin infaza karar vermesi, af salâhiyttini kullanmaya mahal görmediŞini behrtmesidır. Aksı takdirde Meclis cezayı affedeimtlyaratın tasdiki ve feshi» maddl bakımdan tejril değil, ieraidir. Bunun gibi bakanların işledikleri vazife suçlanndan dolayı Yüce Divan kuruhnası hakkında Büyük Millet Meclisinın verdigi karar da teşrii değildir, kazaldir. Filhaklka bakanlar hakkında âmme davası, Büyük Millet Mecllsinin cezal mesulıyerl gerrktiren hususlarda Mecliı tahkikatı gerektiğüıe karar vermesut açılır. llk tahkikata tekabül eden Meclls tahkikatı •onunda Büyük Millet Meclisinin verdiği Yüce Divana sevk kararı da, son tahki'sa'ın içılmaaı karan mahiyetindedir. Biz şahsan maddl kıstasa taraitar olduğumuzdan Anayasamızda tutulan yolu doSru bulmamaktayız. Fınl başlıklannda vazifeden değil, organdan bahsedlbnesi mahiyjti itibarile teşnl olmıyan vazıfslerin teşril diye gösterilmesine mâni olacakür. Anayasamızm ıslahı sırasında bu noktanın nazara aluıacaği'u umarız. Büyük Millet Meclisinin vazifeleri mevzuunda ölüm cezasınn da temaı etmek isteriz. Anay / «tmahkemelerden sadır olup kat'iyec kesbetmiş olan idam hükümlerinın iniazı» m da Büyük Millet Meclisinin vazifeleri arasında laymakI oek yani değişürecek, azaltacak j veya büsbütün kaldıracaktır. Meclis öusurf af »alâhlyetinl serbestç» kullanabilir. Fakat bunun için mahkem« dosyasını el« alıp hükmün doğru veya yanlış olduğunu araştiracak değildir. Meclis, mahkeme hükmünü doğru olarak kabul edecek, fakat şu veya bu sebeble ölüm cezasını uygun görmiyecektır. Büyük Millet Meclisimizin tarihinde nadir olmakla beraber, bazı hâdiselerde delillerin münakaşasuıa kadar gidildiği, hata hâkimlerin tekdır hakkına bıl« kanşıldığı maalesef görülmüştür. Bugün teşri organımız, sadece Büyük Millet Meclisinden ibarettır. Teşri faaliyeti mevzuunda Büyük Millet Meclisinin durumunu tetVk ederken tek ve çift meclis sistemlenne de temas edilmesi zanıridir. Tek ve çift meclis meselesi, âmme hukukunun münakaşah meselelerinden biridir. Tek meclU tarafta.'ları, milletin iradesini izhar edecek meclisin tek olması lâzım geldığini, bu sistentin işleri çabuklaştırmı.c bakımından faydalı olduğunu soylerler. Buna mukabil çift mecln taraitarlan da millet iradesinin ikl meclis Dıarife'ile izharına mâni olmadığını. ikitıci meclisin, kaTinların süratle ve dolayısıle hatalı çıkm?sma karşı teminat teşkil ettiğint, tek meclis istıbdadını önledıg'nı soylemektedırîeı Çift meclis taraftarlannm tezı bize iaha kuvvet'1, daha ikna edici gelmektedır. Filhakika, teşri organının en nühim vazifesi kanun yapmaktır. Kanun yapma mevzuunda matlub olan Ja çabuk kanun yapmak değil, lyi ıcanun yapmaktır. Bu itibarla tek meclis tistemini, çabuk kanun yapan sistemdir, diy» müdafaa edenlere hak verememekteyiz. Diğer taraftan iki meclisin müştereken milll iradeyi izhar etmesinin pekâlâ mümkün olduğu kanaatindsyiz. îkinci meclisin ne şeldlde kurulması lâzm gelecegi meselesi, lleride, Anayasanın tâdil ve ıslahı ele ahndığı zaman «etkik edilecek bir mes'il'.'dir. Büyük Millet Meclisimizin Jördüncü toplantı devresinın 0160116ket için faydalı v« baaarüı olmasını dileriz. Askerî ferfi tasarısı hakkında Btrl Fen Fakflkesl talonunda Türkiye Büyük MiUet M»cll«i diğeri Marmara sinemasında ik: dün dokuzuncu dönfminln dörd3ncü toplantı devr««in« girmiştir. Biz ayn tören yapılacak de bu veaile ila teşri organımız olan îstanbul Ünlversitesi bugün Fen Büyük Millet Meclisini ele almak Fakültesi konferana salonunda ve ve bu mevzua taalluk eden bazı Marmara sinematında yapılacak hukukl meıeleleri tetkik etmek Ifikl ayn açılış törenlle yeni ders yı tiyonut. lına başlıyacaktır. Bilüıdiği gibl devletler, umuml Fen Fakültesi konferans salo menfaatleri temin etmek gayesile bulunurlar. nunda yapılacak törende Rektör, çeşidli faaliyetlerd» dekanlar ve profesörler akademik Cemiyetin hukulcl, siyasl ve içttr kıyafetlerile hazır bulunacaklar ve nizamını temsü ve lfade eden devletin llk vazifesi cemiyetin nizım Rektör bir konuşma yapacaktır. Mamra slnemasındakl meraalm, ihtlyacını karşılamaktır. Bundan îstanbul Üniversitesi Talebe birliği sonra umuml üıtiyaçlarm tatmini gelir. Zamanla devletlerin vazifeleri tarafmdan tertlblenmlştlr. çoğalmaktadır. Artık sadece nizam. Programa gBre, saat 10 da lstik koruyan polU devlet Urihe kanf181 marşile törene başlanacak ve mışür. blr dakikalık ihtiram duruşundan Umuml bakjmdan çok çeşidl sonra, Ercümend Ekrem Talu, Bedll Faik ve bir öğrend birer ko olan, birer birer sayılması imkflnsız bulunan devlet faaliyetleri, nunuşma yapacaklardır. kukî bakımdan üçe ayrılmaktadır. Törene Hüseyin Cahld Yalçm da Devlet faaliyetlerinln teari, icra ve davet edilmiştir. kaza faaliyetleri olarak tasnlfi artk öğrencilerin, Üniversltede yapı klâsik bir hale gelmiştir. Dîneb lacak merasimde kendllerine de kl devlet faaliyetlerınin hukukl rakonuşma hakkı taleb etmeleri ve kımdan bu üç çeşidden ibaret oldileklerinln Rektörlük tarahndan duğunu hemen herkes kabul etreddedilmesi üzerine, bu yıl îstan mektedir. İhtılâf, isimd» ve sayıda bul Üniversitesi İkl oyn törenle değil, bunlan birbirinden ayıran yeni derı yıhna başlıyacaktır. kıstas tadır. Ban müellifler, takib edilen gayeyi nazara ahrlar. Bunlara göre teşril faaliyetler, hukukun Vall rahatsıı yaratılması gayesi ile yapılan faaVall ve Beledlye Relal Prof. GCkay liyetlerdir. Hukukun muhafazası rahataızlanmıstır. gayesi ile yapılanlar da kazal faaSoguk algınlıgından muztarlb bulu. iyetlerdlr. nan Prof Gökayın «teşl dün 39.2 ye kadar yukselmiştlr. Blrkaç gün çalışamıyacağı ve Uti. rahat edecegl blldlrtlmektedlr. Prof. Gökay bugun Ünivresitenln açtl i | törenlnde haıır bulunamıyaeaktır. Vall ve Bleedlye Relsimlze olsun dertı. kerl Terfi Kannnn tasaruı, birkaç Jefa degiştikten ve bir dcfa da Meelisten jeri aitndıktan aonra, nlhayet Askeri Şftrada yenl »*kHnl aldı. Bundan sonra Bakanlar Kunılunda gözden geçirikrek ta»vib edildikten sonra, Büyük MiUet Meclisine funnlacak, Milll Savunma Komisyonuna havale ve orada tetkik edilecek ve nihaye* Mtılis umuml heyetinde müzakereıi japılarak en son şeklini alaeak v« Cumhur Başkanlığı taraimdaa ilân edilerek yürürlüğe girecektir. Bütün bu miizakere ve kanunl for. maUtelerin Büyük Millet MedUinin bu toplantı devrcsind» «ür'atle ikmal edileceğini ünıid «der r» bıuıu dileriz. Çünkü mbaylanını. zın çoktanberl beklediği T» kadro. lan gençleştirmck turetila ordvmuzda bir inkılâb yapacak olaa bu kanun hayli gecikmiştir. Yeni kanun tasaruırun en mühim mümeyyiz vasfı, terfide kı. dem yerine liyakat T» çaiıskanldc arannrasıdır. Terflda liyakat v» çahşkanbğın esaı olarak kabultt doğru olmakla beraber, baikil» tatbikı pek kolay değildir. Nitckim dünkü Cunıhuriyette (ıkan T* Askeri Şuranın aldığı kdrarlaım akislerinden hahscden bir Ankara haberinde şö\le deniliyordat cüzerinde en çok durulan efhet, terfıe esas olarak kabul «dilan liyakat ve çahşkanlık vasıflai'inı de» ğerlendırecek olan sidl âmirlerinın, hıç bir tesıre kapılmadan k». naatlerıni ifade edebilecek b!r te* ra/sızlık gösterebılmeleri v dcğe*i leiıdırmeyi sıhhatle yapabilecek bı» Ulm ve bilgiye sahıb olmalan keyf.yetidir. Filhakika liyakat esan Bemıeketimizde çok e\velden tatbik • • dıjnij ve fakat sırf bılgiail aicıl âmirleri ve ilümas yüzündta kbtfi nctıceleri görülerek bu uaulden vazgeçilmişti. Şahsın meslek hukukunu çuk ym. kından ılgıendııen bu ehemnuyet'l hususun Meclis Savunma Konuayorunda bütün subaylan memnun edecek bir formüle bağlanmaaı beklenmektedir » Japon Büyük Elçisi Romaya girti Hemlekcttmlzdeld Japon Büyük Dçlal dün uçakia Romsya gitmlıtir. Bir askeri heyetimiz Batı Almanyaya girti 16 kijillk blr askeri heyetimiı dün sMt 11 d* uçakia Münich'e hareket etmtstir. Heyet uyeleri NATO merkeıl çevre. nd« ve Batı Almanyada askert tet. klkier yapaeaJctır. tstanbul îşçi Sendikalan Birliği Yapı Kooperatifınin Mecidiyeköyünde inşa ettırdiği 10 ev dün saat 11 de törenle sahiblerine teslim edilmiştir. Me.asimde Sendikalar temsliclleri, kooperatif üyel^eri v« işçıler hazır bulunmuştur. Gene dun saat 15 te Şehremininde Arpacamii mahallesinde Safabostan namı ile maruf arsalarda inşa edilecek 147 işçi evinin temeli törenle atılmıştır. Bu törende Çalışma Bakanlığı tstanbul bölge müdürlüğü mensublan, gendıkalar temsılcüeri ve kooperatif üyeleri hazır bulunmuştur. Evler bir lene zarfmda tamamlanacaktır. Diin 147 işçi evinin Tnrkiye Terziler Fetemeli alıldı derasyonu» kuruluyor Bugün Istanbul Umum Terziler Demeginde yapılacak bir toplantıda «Türklyt Terziler Federasyonu» meselesl gerüşülecektir. Toplanüya muhtelif illerden gelecek terzl derneği idarecileri kafalacakür. Bildirildigine gör», federatyoo. ana nlzamnamesl hazırlanır hazırlanmaz vilâyete verilecektir. Federasyonuh başlıca gayeleri arasınd» kumaj ihtikânru önlemek, lannü ve sanatkân inkişaf ettirmek, me«lekl akademiler kurmak da vardır. Bir genc. jiletle arkadaşını jüziindcn yaraladı Resml dalreler ve okullar ba tabah açılıyor Cumhurlyet Bayramı münasebetile gecen çarsamba günündenberl tatll bulunan resml dalreler ve okullar bu sabah açılacaktır. 10 kasım töreni münasebetil« demiryollannda yapılacak tenzifât AtatÜrkOn Anıt.Kabre nakll tBrenlne ••tandasların genlf «Içüde katılabll. meel İçin Devlet Demlryolları Umum dürlUffU tarafmdan trenlerd* jrapılan tenzllat bugünden ltlbajren tatblk mevkllne konulacaktır. Üçer kljlllk (rupUr hallnd. I.» ka. aım tarlhleri arasında Ankaray» glde. oek sivll halka yüıde 50, Onlvenltell. l«r* yüıde 75 temllât yapılacaktır. BUetler gldljdonüt vnllecekUr. tmrahor caddesinde Ismail» ald kah. vede dun saat 1130 da Sam«ty»ll ikl 11 yaşında bir çocuk, arkadaşını g»nc »rkadaş arasında kanlı blr kjıvra yaraladı olmujtur. Cami aokagında 31 t»yüı rrt» otu. Tenerde 11 yaıınd» Talçın. oyun ran Nu'l Vural bilârdo oynadıklan esnasında çıkan blr kavga netieesl ar. •ırsda çıkan münakaj» n*tlc«lnde kadajı AbduUahı çakı lle kolundan ve Yenl bir ermenlce fasete Irdur Yeşıladayı yuzünün muhtelll basından yaralamıstır. intJşara başladı yerlerlnden Jlletle yaralaır.ıstır. Abanoz sokağında bir kadın Yaralı Erdur Ye«lladarun t*d«viı! »ehrlmizd» ıJogo VurU lsnll* fünbıçaklandı delik «rmenlc* blr f»ıet« nefrine baf Ctrrahpaj» hastanesinde y»ptırılmıı, sanık yakalanmıjtır. l«nmıjtır. Bajarılsr dilerlz. Evvelkl gün Beyoglund» Aban« ao. kağır.da 31 aayılı genel evde blr yaıa. lama olmu». bu evde »ermajre Nurten Özmen, Mehmed lsmlnde blri tarafını muhtellf yerlerlnden bıçaklanroıa. tır. İngilizce lisan denlerl Atatürkün Maarif Vekili v» en yakın arkadaşlarından biri olan Hamdullah Suphl Tanrıöver, O'nu, bütün kıvmetlerile cephe cephe anlatıyor. Hamdullah Suphi AYDABİR Meanuuuun Sah günkü »ayısında.. Türklye Muallirrder Blrllgl tM»fın. dan her haftanın pazarteıl, çarsamba ve aalı. cuma günleri olmak Urere İkl kur hallnde lngıllzce Ilsan derslerl ve. rllmesl kararlaştınlmıstır. Herkesln iş. tlrak edebıleceğl bu derslere kayıd mu. amelesi hergün sat 1719 arasında Çem. berllta^takl Blrllk merkezlnde yapıl maktadır. Milletin muhafazaaı v» milll kültürün gellstirilmesi gayeaile yapılan faaliyetler de icral faaliyetleri meydana getlrir. Bazı hukukçular da devl«tin üç çeşid faallyetinl, bu faaliyeti Ifa eden organların mahiyetine ve ifada takib edilen usullere bıkarak tayın »derler. Uzvl ve şekll kıstaa taraftarlan olan bu hukukçulara göre, teşril organ tarafmdan teşril şeklllerl» yapılan faaliyetler teşri faaliyetlsridir. Kaza organı tarafmdan yapılanlar kaza, icra organı tarafmdan yapılanlar da icra faaliyetleridir. Blr diğer fikre göre de devletin faaliyetlerini hukukl mevzularını» ve netic*lerin» göre a>ırmak lcab eder. Böyle maddl bir kıstas ileri süren bu 'lkin taraftarlan devletiı f 'nliyetîenni, hukukl meizu'an ve netioeleri bakımından yani maddt mahiv^tlerine göre şoyle ayırmak*adırlar: Teşri faaliyeti. devletin gerek ferdler ve gerek kendisi hakkmda umuml ve objektif mahiyette hukuk kaideleri yararmnsı faaliyetidlr. tcra ve idare faaliyeti ise hukukun gerçekleşrnesini temin eden, ferdi ve sübjektif kaideler ve vasıfiar meydana getiren, bir takım ferdt ve subjektif hukukl tasaıî uflarla Ifa edilen faaliyetlerdir. Kaıa '?ayeü de, hukukun teşekkülü veya »erçekleşmesı sırasında cerek ferder arasuıda gerek ferdlerle devlet rt diğer hükml şahıslar arasında ıkan ihtilâflı vaziyetleri ortadan :aldırarak bozulan hukukl nizarru erlne getiren faaliyetlerdir. Çeşidll fiklrler ve kıstaslar bakımından anayasamızı ve Büyük Millet Meclisimizin durumunu tetkik edersek devlet faaliyotlerinln uzvl ve şekll aynlığı ile maddî ayııhğının biroirine uymadığını göürüz. Anayasamızda «vazıfeı teşrii,e«, «vazifsi lcraiye» ve «kuvvel azaive» başhklı üç a>Ti fasıl varhr. Fakat bu fasülarda maddl baumdan teşril, icrai ve kazal vazifelerden bahsedibnlı değildir. Nazara alınan kıstas, uzvl ve şekll kıstastır, çünkü bu fasıllard* teşrit cral ve kazal organlnrdan ve bunanr faallyetinden bahsedilmekt»ir. Büyük Millet Meclisimlz, Türklve levletinin teşri organıdır. Madd! >akımından teşril olan kanunlın yapar. Ancak teşri organı olan Büyük Millet Mecllsinin her faaliyeti, maddt bakımdan teşril değildlr.Eüyük Millet Mecllsinin maddl bakımdan İcral ve kazal olan faallretleri de vardır. Meselâ Annvasa• n 26 n a maddosinde tayılı olan u vazifelerden tinhisar ve mall taahıüdü mutazammın mukavelât v« I 1HODA DEFİLESİ 5 Kasım Perşembe, »aat 16 da. Terzüer: BAŞKURT KÖKSAL ENGÎN tSEN NECMİ VARDAR FEMİNA Şapka Salonu lştiraklle Iskarpinler ve çantalar TANCA'nındır. Yerlerinizi gazino mürliriyetinden ayırtınız. ^^mmmmmmmmmmm TEL : 82904 TAKSİM BELEDİYE Gazinosunda ^ I ^ I ^ H I ^ I ^ I B EN GÜZEL: Şilr • Bİklye * TahUI • Tenkid * Makale + Fıkra • Slnema Tiyatro yazarlan ve bol resimle İ^TANBUL SANATEDEBİYAT DERGİSİ 52 sahife 50 knruşa 4 kasımda çıkıyor. Yurdun bütün bayilerinde arayınız. TEŞEKKÜR AYTEN ÇİFTÇİ'nin Zor olacak doğumunu vaktlnde teşhls ederek müdahal* ile, aancıtız dojuımı. nu büyük blr haıakatle yapan; bebeğl v« anneslnl blzlert bagıjlıyan H Pa?a AJ. haManesl çok kı>Tnetll Jlnekolog Operatonl sayın Dr. SAİM SACLJK'a V» müşflk yardımlarını eslrgemlyen ebe Şaıiy» Islek* te|ekküTİerlMlzlıı lbltgına garetenlzln tavaasutunu rlca ederlz. B. Babuı: Cemll GUçlü, Annesl Hamiye Güçlü, Eşl Nevzad Çlftçl INKESTİRMEYOL!.. Ö L Ü M Merhume Emls har.ıtrın oglu, Fevzlye Boydajın eji. Ibrahlra Boydaj İle Ay?e Boydasın ve merhum Zlya Boydaşın kardesl Izmırln tanınmıs tüccarından MUSTAFA MURAD BOYDAŞ Hakkın rahmetlne ka\Tiîmuîtur. Cenalesl 2 kaıım 1953 (ünU Tefvlkiyı Caml. Inde oğle namazı kılmdıktan sonra Te. rlköy aile kabrine defnedllecektlr. Mev. lâ rahmet eylljc. Boydaı «llesl Dul Bayan Jülyet Çıraciyan. Bay ve Ba>an Dıkran Haçaduryan. Bay ve Ba. yan Harlton Glnovlç, Bay ve Bayan Berç Sedef ve «vlâdı, esi, babaiarı, ka. yınpedeı*lerî, bılyukbabaları olan **• Subaylann terfie hak kaıaomak içuı liyakatli ve çalıjkan olduklan âmirleri tarafından verilecek »1cilıere bağlı bulunduğuna jöre ba iki vasfı tavin edeceklerin evvelâ herhangi his ve şahsi bir MDcbta tarafgirlik etmemeleri, sonıa da bilhassa liyakat mevzuunda doğrH bir huküm verebüecek meslekl bOgiye sahib olmalan lâzımdır. Tarafgirlikten ictinab mevx«uııda herhangi bir »icll âmirinia şahsî hislerine ve düşüncelerine t»mamile hâkim olması icab eder. Bir âmirin sahsan hoşlanmadıfı (ahfkan ve liyakatli bir robayra hpkkını yememesi lâzımdır. Aynı ı«manda kâfi derecede çakskan v« liyakatli olmıyan, fakat kendinl scvdirmenin yolunu bilen blr n baya da terfiini temin edecek tit sicii vermek (en İctinab etmek ferektir. Böyle yapılmadı^ takdfrdt meselâ bir emir subayı müstahak olmadifi terfie mazhar olduğu halde çahşkan ve liyakatli blr nıbaym terfi hakkı kaybolur, Slcil âmirleri de insan olduklan için bazılan hislerine kapılarak böyle haksıılık. lar yapabilirler. Moral kınklıçtrm mcydan vermemek için bunu tnlemek lâzımdır. Bay KİRKOR ÇİRACİYAN'ın (Sabık demır tüccan) ânl olarak vefat etlglnl dertn teessürle bildlrirler Cenaze meratlml yarın Hlı 3 k u ı m 1953 saat 15 30 da Beyoğlu Ba. lıkpaıarı Üç Horan Ermenl klllseslnde İcra olunacaktır. ljbu llân husust daveüy* yertnt ka. Imdlr. Cenaz* Levazımatı ve Mrvlı GARBtS CELtL, Tel 4274S Arkan Sa. 6, Sü.. t i» CUNHURIYET NUshası 15 kuroştnr Abone şeraiÜ Türkiy« Har!« •«Mllk Altı aylık Oç aylık Blr aybk Ltra KT. 41.00 12.50 12 00 4 50 Llra Ki, tl.M 43.M 14.01 1.00 KASIM 2 SAFER 24 1 9 5 3 Yılının Son Ikramıye Çekılışı ^ 1 V. ] «32 1158 14 48| 17.04 18.38 4 52 1,27| 6.53| 9.41 12.00[ 1.33 11.47 30ARAUK»BAHÇEÜ 6 EV 1954 Yth Ikromıye Planı ı S A T I L I K • BAHÇELİ 3 0 E V : | . 5 0 0 . 0 0 0 LİRA Î Sarıyerde deniz kenarında 236 metrekare arsa. Müracaat: Telefon: 41297 ve 21770. Gazetemlze gör.derılen evrak n 7»2iia» neşredüstn edllmejln lade olunmas. tlanlardan mesullyet kabul edilmeı D t KK A T CumHuriyet'in EDEBÎ TEFRİKAS1 NO : 7 7 2 K&sım 1953 Pazartesı Bazı geceler evin denize karşı goniş balkonunda otururlardı. Celâl bey, onlara bılmediklerı yerlerden. uzak Asya memleketlerinden bahsederdi. Mumtaz, buyiık ış adamınm dostluğundan dehşetli gurur duyardı Fakat, o yalnız Feyza için konuşur. yalnız onun fıkirlerile alâkalamrdı. Bir gun, genc kadın bahçesinde dolaşırken, köşkün önünde bir otomobil durdu. Bu, Celâl beyin arabasj idi. Bu saatte, Mumtaz evde yokken, nıye geliyordu? Mubakkak. şoför yalnızdı. Bir haber getirmıçti. Evet. işte bahçıvana bir şeyler söylüyordu. Feyza, adamın ne istedığini anlamak için ilerledL Fakat otomobil boş değildi. Celâl bey, onu görünce, yere atladı: Evde misiniz? Misafiriniz var mı7 Hayır, yalnızım. Ben, bizim Pendikteki yenl fabrika inşaabnı gSrmeğe gitmişttm. Dönerken uğradım. Altıda, Modada randevum var. Aradakı zaman zarfında, yarım saat kadar size arkadaşlık edebılir miyim? ^eyza şaşırch Kocası bulunmadığı vakitler erkek misafir kabul etmeğe alışık değildi. Yslmz zavallı Nebil bey . Fakat o sayılmazdı. Ne BÖyliyeceğini bilemiyordu. Fakat geleni de kovamazdı ya?.. Biraz mütereddid kapıyı açü: Buyurun, dedi. Ihlamurun gölgesinde oturdular Genc kadın, kendi kendine .bu faptığı fazla cür'et» diyor. içmden ona hiraz kızıyordu. Fakat, aynı ramanda da. kalbinde büyük bir sevmc vardı .Gene beni aradı Benı görrr.ek, benımle yalnız bulunmak istedi » Celâl bey: Acaba sizi rahatsız ettun mi? diye sordu; belki meşguldünüz Bir işiniz vardı... Hayır. Ben sizin gibi her daklkası dolu bir kimse değilim ki! Ekseri günler bomboş otururum. Bahçede dolaşırım; kitab okurum; sokağa çıkmağa bile üşenirim. Ama, sizi kıskanıycrum. Çünkü çalışmahın saadet olduğuna inanırım. Ben de. Din kitabları, Ademin cennetten kovuluşunu anl?tırlarken, Allahm, yarattığı kuluna ceza olarak: ıBundan sonra ekmeğini alnımn terile kazanacaksm» dediğini yazarlar. Halbuki, çalışma bir ceza değildir. Zevktir, gayedir. Öyle değil mi? Erkek, karşısındakine baktı: Feyza ev kıyafeti ile idi. Üstünde basmadan bir elbise... Ayağında topuksuz papuçlar... Hiç boyanmamıştı. Onu, bu halile, her zamandan dsha genc, daha zarif buldu. Evet; dedi, çahşmak, Tanrının insanlara mükftfatıdır. Çok defa, düşünürüm ki, Allah etrafımıza müşkülleri, tehlikeleri yığmıssa, bu, zaferimizi daha şanlı yapmak, muvaffakıyetimlzi daha şerefll kılmak lçindlr. Bu fiklr benl kamçılar, bana gayret verir. Daha şevkle talihimi yenmeğe çalışırım. Mütevekkil değilsiniz. Hayır, değilim. Bence tevekkül budalaca blr za'ftır. Fakat bazan kader... Kader mi? Fakat, herkes kendi kaderinl kendi yapar. Onu değiştirmek her zaman elimizdedir. Oyle ml »anıyorsunuz? Muhakkak. Her şahu, miknatısın çellği çekifi gibi, felâketi veya s?adeti, muvsffakıyeti veya mağlübiyeti âdeta kendine çağırır. Dikkat edin, ekseri, bir hayatta, başarılar yahud hezimetler silsile halinde birbırini takib eder. tekerrür eder Bunda, hâdiselerin zannettiğiniz kadar rolü yoktur. Bunu yapan daha ziyade kendi karakterimiz, kabiliyetlerimiz, hareket tarzımızdır. Etrafına göz gezdirdi. Yanda. ulu çamlann meydana getirdiği koruluk; karşıda, iki tarafı agaclıklı yolua ucunda denla.^ Derin bir nefes aldı: Ne güzel manzara... Feyza: Ben de, dedi, bu bahçeyi çokseverim. Biliyorsunuz, değil mi? Vaktile bu kısım da büyük köjke aiddl. Sonradan anneannem onu Mümtaza sattı. Küçüklüğüm burada geçmiştir. Hele bu ıhlamur ağacı, daha o zamandan benim derd ortağımdı. Bir üzüntüm oldu mu, onun gölgesine sığınır, saklanırdım. Ona biraz çocukluğunu anlatb: Kuzinlerlnin güzel elbiselerini hayran hayran seyreden küçük kra; daima birinci olmak için uğraşan, şan, şöhret hayalleri kuran çahşkan talebeyi... Erkek onu alâka ile, muhabbetle dinliyordu: O zamankl «siz> 1 tanımak isterdim. Sonra o da kendi gencliğinden bahsetü. Çok lamiml, çok arksdaşça konusuyorlardı. Fakat bu, Feyzanın Nebil beyde bulduğu emin, ahat dostluk değildi: Buna blraı tehlike çeşnisi d* kanaıyordu. Nlhayet, Celftl bey kalkb. Randmuuna feç kalmamaaı lâzımdı. Aynhrken: Cavidan hanımın balotuna gelecckainlz, değil ml? diye sordu. Bir mâni çıkmazsa, evet. Otomobilden gene kadına »lilı tekrar »elâm gönderdl. Uzun bej raba uzaklaşo. Köçtyi döndü. O gittikten lonra, Feyza gtn« koltufuna yerleştl. Demin •Bylenta her kelime yenidtn zihninden geçiyordu. Sanki her blrinde ayn bir değer, ayn bir mana vırdı. Evet, bu ahbablık günden güne tehlikeli olmağa başlıyordu. Ama, bu kadar zevkll bir arkadaşhktan nasıl kolay kolay vazgeçilebilirdi?' Tekrar kapı açıldı. Bu sefer, gelen Mümtazdı. Genc kadın hayret etti: Hıç bir zaman bu kadar erkenden eve dönmezdi. Uzaktan ona baktı. Öyle bitkin, âdeta lhtiyarlamıı, çökmüş gibi bir hali vardı H, telâşlandı. Epeydir, kocaaınıa BHesU, uaunttUft oldutuam iarkt^dftl Ukte, Neclâ hâdisesindenberl, Mümtaza karşı soğuktu. Çok fazla alâkarla» olmarnışü. Ama, bugün, perişanhğı ilk nazarda göze çarpıyordu. Acaba hasta mıydı? Arasıra midesinden şıkâyet ederdi. Doktorlar ağrıların âsabl olduğunu, uzvl bir rahatsızlık bulunmadığmı söyiemiş,lerdi Merak etti. Yerinden kalktı. Onu karşılıyarak: Nen var? diye sordu. Bir şeyim yok. Biraz yorgunum. Inanmadı. Hasta mısın? Fena bir haber mi aldın? Mumtaz, ısrar edilince, nihayet dayanamadr Yukarıya, odamıza çıkahm. dedi. Orada kendisini şezlongun üstüne attı: Mahvoldum, Feyza. Koca adam, yüzükoyun uzanmış. başı yastıklann arasma gBmüHl, ağlıyordu. Karısı onun yanına oturdu. Küçük blr çocuğa yapar gibi saçlarını okşadı: Söyle, canım. Derdini söyle Belki bir çare buluruz. O zaman anlattı: Vsdesi gelrriş bir bonoyu ödiyerr.iyordu. Bütün ticarî itıbarı, her şeyi sarsılacaktı: Üç gün içinde bu parayı bulmam lâzım. Yoksa .. Yoksa... Dur, telâşlanma. Soğukkanhlıkla düsünelim. Niye bu kadar ümidsizliğe kapılıyorsun? Mahmız, mülkümüz var. Evi, yahud apartamanı rehine koyarız; satarız. Hepsi ipotekli, zaten. Feyza şaşırdr Bu kadar mı fena vazlyete düşmüşlerdi?! Mumtaz: Hayır, bunu verebilirsem kur*ulacağız. diye çırpmıyordtL Bir çok yerde birikmiş alarakl=rı v»rdı Fakat şımdi onlan * > f » »W =demıvnrdu Eeklemeğe de vakit yoktu: Üç gün, yalnız üç gün kalmıju. Kaç paralık bu bono?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle