19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I fflm 1188 CUMHURÎYH i~,î Meraklt Resimltr [ ÖLÜM ŞUALAR1 Bir Italyan âlimi, 400 metre mesafeden her şeyi ÎBoIo yaktıgını iddia ediyor ölüın jualan hakkında İlk h«yecan uyandına haber 191418 harblndt tsviçrell bir teknisyen tarafından verılmistir. Buna göre meıkur «ualara rastlayan uçaklar gök yuzünden sapır »apır dökülecek, tesir sahasına giren zırhlı arabalar, anında harb dışı edılecektiO vakit herkeste dehşet ve heytcan uyandıran haberin uzun ömürlü oîmaması bunu takib eden yıllarda da ölüm şualanna dair verilen haberlerin şüphe ile karşılan! masına sebeb oldu. Bir sabun köpüğü gibi süratle dağılıp parçalanmasından bir kaç sene sonra Kurt Şinkus Isminde bir Almanm ve gene o sıralarda kendisınden bahsettiren tnt;iliz Grindell Matthew'in ölüm şualan üzerinde yaptıklan tecrübelerden dem vuruldu. Fakat bütün yaygaralaruıa rağmen bunlar tarafından yapılan tecrubelerin de neticesiz kaldığı gorüldü. Aradan bir müddet geçti; 1933 senesınde birdenbire aynı mevzu halk efkârının gene aŞzma düştü. Bu sefer Francesco Magnano admda bir Italyan ölüm şualarını bul1 dıığunu iddia edıyordu Buluş fev| kslâde enteresandı. 34 yaşındaki , Italyan kimyageri telsizle idare e1 dı)en şualara sahib çıkmıştı. Hattâ 100 metre mesafeden bır Fiat otomobilini yakıp kavurduu söyleniyordu. Tecrubelerinde mesafeyi 400 metreve çıkarmış ve bu kadar uzalc tan tuttuğu şualarını oradan geçmekte olan bir kaç tavşana isabet ettirerek hayvanlan bir anda kül edıvermiştı. Haber duyulur duyulmaz derhal işe vaziyet eden Mussolini hükumeti, Magnano'nun buluşıle alâkadar olmaya başladı. Kimvager tarafından icad edılen cihazı yoklamadan geçirdi. Mesafenin uzatılm?sı için araştırmalara karar verıIHiği veya verileceği sıralarda teşebbüsün birdenbire durdurulduğu göruldü. Vazgeçme sebebı, bir mud det meçhul kaldı Sonra anlaşıldı kı Ita'.van hukumeti Magnano'nun mutcakıb tecrubeleri içın lüzumlu masraflardan kaçınmıştı. Bunlar o vakte göre müthiş yekunlara baliğ oluyordu. Beş kilometreye tesir edecek daha büvük bir cibazın imal ve insası aşağı yukan dört milvon lıret istemekte idi Mesafe uzadıkça ıhtiyac duyulan para mıktarı da o nisbette artıyordu. Uzun mesafelerde ölüm şualarını tesirli kılabılmek milyonlara ihtiyac göstermişti. Hükumetin çekingenliğine ve masraftan kaçmmasına rağmen Magnano tecrübelerine devam etti Küçük çapta da olsa cihazın inkişafını temine gayret ediyordu Dıfer taraftan muhtelif memleketlerde tanınmış ilım adamlarile mektublaşmava baçladı Bu arada A'manyada Profesdr Gustav Herz'e mektub yazdı Fakat bu mektub onun gıriştıâi tesebbuslerin sonuncusu oldu. Çunku Gustav Herz aslen Yahudi idi. Kendısıne gelen mektublar sansüre tâbi olduğu için Italvahnın mektubu da Naziler tarafından açıldı. Hâdıse 1943 senesinde cerevan edıvordu. Harb içmde bdvle kıymeth bır keşıf Almanların işine yarayacaktı. Magnano, mektubuna cevab beklerken karşısında bir eün üniformalı S S. subaylannı gördü. Gelenler, CengioHaki evmin kapisında duruyorlardı. Sımdıve kadar hazırladığı taslakhr ve plânlar, tecrübelerıni vaptığı cihazlar Almanlar tarafından musaHere edilirken ne vaüacaâ'nı şas>rdı. Bütün takım taklavatı Berüne götürüluyordu. Bunlarla beraber kendisini de Alrr.anvaya davet edıyorlardı. Emeklerinin mahsullerini kaybetmek endışesile gelenlerin pe şine dustu Onlarla varacaeı yere vardıktan sonra karargâhıru Alman basş?hrinde kurdu Fakat çahsmak için, içinde heves yoktu. ^îucize bir silâhın Almanlar hesabma imalini ve tekemmül ettiriîmesini istemiyordu. 27 gün zoraki çalışmalar'a geçti. Nihavet esaret• ten kurtulmanın bir yolunu bularak memleketıne döndu Kaçmak için ileri sürdüğü bahane şuydu: Guya Cengıo'da muhım bir taslak unutmuştu Onu alıp getirecektı. Buna rağmen yola yalnız başına çıkamadı. Yanmda iki SS. subayı vardı. Milâno istasyonuna geldiği zaman onun hesabına güzel bir tesadüf kaçmasına yardım ettiMuttefıklerin Milanoyu bombardıman ettikleri günlerden birıydı. Meıkez garına düşen bir bomba vekılliğe getirdığini yaşayacaklardır. Tarihî vak'alar cereyan ettikleri yerlerde butun tazeliklerini muhafaza edeıler Seneler, devırler geçer, konuşanlar, karar verenler çoktan ebedıyete karışmış bulunur, fakat kolruklar, masalar, bir kâğıd parçası. o esnada kullanılmış bir küçük kalem, hayallerde bütün o ânı canlandınr. Atatürk un bilârdo oynadığı köşe, Atatürkün unutulmaz sohbetlerıni yaptığı sofrası, çalıştığı salon, nihayet gözlerini hayata yumduğu oda birer müze köşesl olmuştur. Dolmabahçe Saraymm salonlan, hukumdarların, devlet adamlanmn, dıplomatlarm, âlimlerin hatıralarile doludur. Bu hatıralan, eşyalan dağıtıp Dolmabahçe Sarayıru, lahidlerile, vitrinlerıle bir arkeoloji vt tanat müzesi haluıt getirirsek, Avrupa nesrıyatında da yer almı; bir saray muzesini bozmuş oluruz. İstanbulda Avrupanın bü^ik mer kezlerindekine benzer toplu ve büyük bir sanat eserleri muzesinın belki Çırağanda yahud Saray 3ırnu mıntakasında kurulması aynca t tüd edılecek bir mevzudur. İUl>an kimyageri Francesco Magnano * * Paşa Vak'asr f 2 O 1 Certren: MAZRAS KVTTt Tazaa: T. OOSDEAÜZ Zenciler Arasında Büyüyen Kız Beyninden Vurulan Kız Çocuğu Babası ile otomobılle Iskenderiyeye giderken civslrtaki talim merkezinden atılan bir kurşunla tam alnından vurulan 6 yaşındaki Ginette adlı kız, dunyanın en meshur operatorlerınden bırı tarafındsn amehyat edilmek uzere hususf uçakla Londraya geürilmiştir. Kızın beynindekı kurşun çıkarılmısür. Yaşaması mumkün görülmektedir. Resmimiz, ravallı yavrunun Londrada uçaktan indirilişinl göstermektedir. ı Yukarıda resminl gorduğunüz Ma%is adlı kız çocuğu, Afrikada ztncilerın elinden kurtarılmıştır. Zulu dilınden baska hiç bir dil bilmiyen Mavıs, doğduğu gündenberi samm üzerinde yatmıştır. Halen Natal'da Botha adlı bır doktor tarafından evlâd edınilen bu kız çocuğu, ycni elbiselerini pek sevmiştir. Fakat akgilik bu ya, Afrikah bir kadın da, Mavis'in kendi öz kızı olduğunu iddi» etmektedır. her şeyi aüak bullak etmişü. Kanşıklıktan istifade eden Magnano, Almanların gözünden ırak oldu. Italyan partizanlarımn toplandığı Asti dağlanna kaçb. Hürrıyetine | kavuşmakla beraber icadını kaybet mekten üzuntü duyuyordu. Fakat kafasında gene bir şeyler kalmıştıOnlar üzerinde çalışacaktı. Hele harb bitsın, tamamile hür ve serbest dolaşabilsin. bundan sonra yapacağını yapardıNıtekim harb bıtti ve mesalsine kaldığı yerden tekrar ba c ladı. Eski tecrübelerine dayanarak olum şualarını yeniden meydana çıkarmağa yeltendi. 1949 senesine kadar durmadan çalışb Bir gün hiç beklemedıği bır zjyaretçi ile karşılaştı. Zıyaretçi, harb esirlerinin ıadesi için Romada bulunan Sovyet komisyonuna mensub üyelerden bıri idi. Francesco Magnano'yu arayordu. ilk sözü kimyagerin icadına duyduğu alâkaya daırdı. Tecrübelerine Prag'da devam ederse yani So%ryetlerın hizmetıne girıp onlar nam ve hesabına çahşırsa ilk ağzda 10 milyon liret alacaktı Bundan baj ka Sovyetler ona mürefreh bir hayat sağlıyacaklardı Birdenbire karar veremedıği takdırde duşünmesi için bır kaç gün bekleyebilırlerdi. Magnano, teklifin cazıbesine her insan «ibi bir an kapıldı Fakat bunun da Almanyadaki esaret hayatından ne farkı vardı? Baskalan hesabına çalışmak, onlann boyunduruğu altmda venlen emirlere göre hareket etmek; ne olursa olsun reddedecekti ve nitekim dt Praga gıtmekten vazgeçti. Magnano, şimdı Amerikan sanayicilerıle temas halindedır. Bir gün icadının ıstediği şckle gireceğine kanaat getırmiştir. Muhtac olduğu parayı ancak Amerıkahlardan başka kimsenın temin edemiyeceğıni düşünmektedır. Ne ttalyan hukumetınin ve ne de kendi kesesi bu ise kâfı değildir. Şu halde ölüm şualannı müessir hale getirmek için Amenkalılara başvurmaktan başka çıkar yol bulamamıştır. Onun bu icadına blöi dıyenler yanında Inananlar da vardır. Şüpheciler, imkânsızhktan bahsederken, diğerleri de isın ciddiyetıne kanidirler. Bakalım, şimdi 54 yaşında bulunan kimyager Matrnano hakkında istikbal ne diyecek? Olüm şualannı hakikat halınde karsısında mı bulacak, yoksa bu da eskileri gıbi istihfaf mevzuu mu olacak? Tolun Alptekin Bazı Fransızlar da gazcte ile isbirliği etmeğe jlar. Evvelâ Roger Hervç isminde hır adam yazılar yazdı. Herve 1914 te çavus olarak silâh altına alınmıs ve yaraflanmıştı. Tehlikeli bir vazifeyi başarı ile görmus oldugundan dolayı nisanla taltif edılen bu zat 1915 te asteğmen olmus ve 16 ağustos 1916 da Verdun'da esir edilrai^ti Prinı Karl kalesıne kapatılan bu adam gazeteye îngiliz aleyhtarı yazılar yasmaea basladı. Bu xavalh. verdili üc nî7kale içın 137 frank para aldı... TARİH ve HATIRALAR Dolmabahçe sarayı müzesi hakkında Yazan: Haluk Y. Şehsüvaroğlu Saytn Falîh Fıfkı Atay, geçen hafta yazdığı bir başmakale ıle müzelerımızın Dolmabahçe »armyında toplanmasını teklif etti. Bajmuharrir, uırayın bu maksad lçln aslı bozulmaksızm betonlaştınlma•mı, Turk İslâm eserlerile beraber arkeolojik tserlerin d« bu blnada toplanmasuıı istemektedir. Louvre, British Museum, Victoria And, Albert Mustum gıbi dünyaaın tanınmıı müzelerinde eski me denıyet eserleri büyuk bir bilgi vt •anatkâr bir ruhia tasnlf vt teşhirt konulmuştur. Bu müzeler o memleketlerin bütün sanat mpTislnl göa termekte vt bunlarm dısında sadecc askerl müzeltrlt bazı hususi koleksiyonlar ve esyalarıle muhafaza edllen tarih! binalar vt küçük muzeler kalmaktadır. Dunyanın tarih ve sanat merkez. lerinden biri olan İstanbulda ist böyle toplu bir müzt binamız mevcud değildir. Topkapı Sarayı bir •aray müzesi olmaktan çıkmış, Türk sanat eserlerine mahsus bir meşher haline konulmuştur. Fakat dığer taraftan Turk ve Islâm eser. lerinin aynı mevzulardaki bir kı»ım şaheserlerı Suleymanıyede bir medrese bınasında teşhırdedir. Topkapı Sarayıle, Çinili Kösk •rasında yapılan Arkeoloji Müzesi binası ilerıdeki ınkişaflanna müsaid Dolmabahee Saraymdan bir görüımı olmıyan bır saha ıçerısmdedir. Sa. zelerimizi müstakbel inkişaflarını mızin mühim vak'aları cereyan et j ğunun mukadderatile alâkab mü. rayburnu, Sultanahmed meydanı da karşılamak jartile istiıbı kifa mistir. JönTürkltrlt beraber olan zakerelerde bulunmuşlardı. arasındaki yerlerin taşıdığı tarih! yetlidir. Mıthat Pasa ile dığer bazı rical vt Mabeyin daıresmdeki (süfera kakarakter de buralarda yeni ve idAncak bu iaray Tanzimat dev. kumandanlar 29 mayıı 1876 da bu bul salonu), (somaki salon), sidialı binalar inşa etmemızt müsaid rinden bu yana geçen tarihlmizin, sarayı kuaatıp Abdulazizi tahttan yas! mısafırlenn ağırlandığı ve değildir. bir çok hâtıralaril» bzzat bir müze indırmışlerdi. 1877 yılında «arayın muzakerelerın yapıldığı yerlerdir. Ayrıca bugün daha ziyade bir huvıyetıni almif bulunmaktadır. Bu muayede salonunda ilk Mebusan ve Dolmabahçe Sarayında Devlet sanat muzesı halıni almış bulunan hatıralar arasında bizim olduğu Ayan Meclislerımızın açıhs resmi Reislerımizi ziyaret etmış, şerefleTopkapı Sarayında geniş bir saha kadar yabancı milletlerin de alâka yapılmıştı. rıne zıyafetler venlmiş, yahud bu üzerıne yapılmış, eser teşhirine ve sıru çekenler, yabancı neşriyattan Yüz senedir Avrupanın bir çok sarayda misafir edilmış hükümdarmuhafazasına gayrimüsaıd seksı yer alanlar mevcudur. meşhur diplomaüan ve yabancı hu lar ve prensler arasında (Grandük yonlar bılhassa kış mevsimlerinde Yüz senelik bir bina olan Dol kumdarlan bu sarayı ziyaret etmis Konstantın, Imparatoriçe Eugenie, dolaşmayı, müzeden rahatça edilecek istıfadeleri güçleştırmektedir. mabahçe Sarayında inkılâb tarihi ler, burada Osmanlı İmparatorlu İngıltere Krah Eduard VII (Veliahd bir salondan bır salona gitmek i c r olarak) A\usturya Macaristan uzun bahçelerden geçilmekte ve İmparatoru F. Joseph, İran Şahı ısıtılmamış taş bınalarda dolaşılNasraddın Han, Grandük Nikola, ÇOCUKL ARINIZIN tn;<ktadır. Kayser Guillaume II., Bulgar Krah ZİNOE VE SIHHATLİ Bu mevzulardaki tetkıkler, sara. Ferdinand, Sırb Krah Petro KaraOLMALARI IÇİN VÜyın zıyaretıle de bıtmiyecek, ayrıca yorgoviç, Avusturya Macaristan CUTLARININ KALORİBuradan Suleymanıyedeki medreYE İHTİYACI VARDIR. İmparatoru Karl, Yugoslavya Krah Yanlarma vtrtcağiniz «pye de gitmek icab edecektir. Böy Aleksandr, İngilız Krah Eduard birkaç ARI biakUisiyl* lece zamandan fedakârlık edılmekte VIII, İran Şahı Rıza Han Pehlevî, ontarı btsltmif olurb=zan da soğugun tesırinde kahnRumanya Kralı Karol, Yunanistan maktadır. Kralı Paul) vardır. ÇÜNKÜ Bu bakımlardan şımdılik Türk 100 Gram'" •knMkta Abdülazızin Eugenie ile oturduİslâm eserlerıni büyük ve müze ol270 kalorİ varkan 10 ğu. VH. Aduard'la göruştuğu salonmaya elverışli bir binada toplamak •dat (1OO Gram) ARI lar, Avusturya . Macaristan İmzarureti mevcuddur. Bu binarun bimkUteind* 470 kalori paratoru Fıançois Jozef'm yattığı vardır. kurulacağı yerı duşünmek bugünkü oda, mülâkatlarını yaptığı salon, muze davamızın esasını teşkil et. Kayser Vılhelm şerefine ziyafet rnektedır. Sarayburnu Sultanahçekılen bujuk salon ve dığer humed sahası bır çok tarihi âbidelerın kumdarlann ağırlandığı yerler, toplandığı bu bakımdan seyyahların devırlerinin hatıralarile muhafaza da. merakhların da daima gelip gormek ısteyecekleri bir mıntakaedilırse, dunyanın alâkası çekildır miş ve tarihe hizmet edılmiş olur. Yeni Türk . İslâm eserleri müDolmabahçe Sarayı Atatürkün zesı bu sahada vapılmak ıstendıği hatıralarile doludur. Atatürk bu takdirde kül hahnde büyük bir sarayda ilmt toplantılar yapmış, siinşaat m°vzuubahs olamıyacak, yasî goruşmelerde bulunmus, tarıh! HAÜS TAZE SUTLU belki Topkapı Sarayı mutfaklarıle, ı nutkunun bir kısmını burada haBabü Humavun arasındaki denize \ zırlamış, memleketi alâkadar eden bakan sahada tek katlı avn binabazı kararlarını da burada almışlar yapılması düşünülecektir. tır. Bu müzemn şehrin diğer bir taAradan devirler gecip. nesiller rafında yapılması ıleri sürülünce | değiştiği vakit bu sarayda do!aDnlmabahçe Sarayile. yanan Çıra j şanlar mabeyin dairesinin üst kağan Sarayı akla gelmektedır. tmda deniz tarafmdaki köşede APek geniş bir saha üzerinde, mü. tatürkün, İktisad Vekıli Celâl Bateaddid daireleri, bir kaç yüx oda yarla yaptığı konuşmayı vt kendiT« salonlarile bu büyük saray möılni njuui büyük bir itimadla Baj Bundan başka çavus Leblaye de fransızca nesredılmek[te olan bu düşman gazetesine girdi. Leblaye eski bir nju'allımdi. Meb'usluk icin adaylıpını koymus. fakat seçilmeIğe muvaffak olamamıştı. Harb meydanından vücudunde dört kursun yarası olduSu halde hastaneye nakledilen caAlmanlar tarafından tedavi edılmisti. Leblaye but vus. nun üzerine Gazette des Ardennes'e Rirmis ve muntazafman yazılar yazmaga baslamıstı. Ayni tarihlerde düsmanlların çıkardıgı bu cerideve elli yaslarında olan Agust Masse ile alrmışlık Lui Ltvren de intisab etznıslerdi Maast, [vaktile Univers gazetesınde çalışıyordu. Lavern ise yazıf larında Almanların isgal ettikleji yerler halkına karjı | ı gösterdıkleri nezakcti Röklere çıkarıyordu. Ayrıca İvon İViez isminde gens bir kadın da müstevlileri methedi Amerikanın Sesi «Türkiye vilâyetleri programı» na başlıyor NewYork 4 (Anka) Amerikanın Sesi Radyosu, Türkiye vilâyetleri hakkında müzikli bir program serisine başlayacaktır. Bu program her çarşamba günü, akşamki türkçe neşriyatında Türkiye vilâyetlerini sıra ile tasvir edecektır. Evvelce yayınlannda Tiirk dinlevıcilerinden bulunduklan n . lâyetierın hususiyetlerini belirten yazılar isteyen Amerikanın Sesi, 7 ekım çarşamba günu Ankara vılâyeti ile bu program serisine başlamış olacakür. Amerıkanın Sesi, dinileyicılerinden aldığı yazıları da, yazariarın isimlerini vermek suretıle, bu programlarına dahıl edecektir. Nihayet Jorj Toka namında biri da gazeteyt yaman* mıştı. Bu adam vaktile 3 üncü iinıt bir iomürge idareciıi idi. Harbden bir müddet evvel Laon'da cDemokrasi» B zetesıni çıkarıyordu. Laon isgal edıldikten sonra Toke hicret etmemis ve düsmana hizmet etmek emelinde olduğunu bildirmjsti' Bunun uzerıne Toke gazeteye alınmıstı. Toke'nln fecl Wr m»zlsi vardı. 1901 1905 ieneleri arasında Kongo'da yerlilere turlü iskenceler yaomıs, muhakemesiz adam öldürtmüs. zencileri boğdurmus ve bu zavallılardan birini dinamitle berhava ettirmişti, Kongo agırceza mahkemesine verilen idareci 26 agustos 1905 te bes sene hapse mahkum edılmisti. 1913 te de tekrar (fakat bu defa dolandıncılıktan) ceza gıymijti. MEKTEPLER YUMUŞAKSAKAL İCİN AÇUPl/ PALTIAŞ IIÇAKURI OElHİfTİt NCE Hapisten çıktıktan sonra Alzas'lı Alıs Runtz'la evlenmıs olan Toke gazetecilık, vag tuccarlığı, fotografçılık etmiştı. İsgal altında bulunan Laon da dusmanla çok iyı I geçinıyordu. Almancayı bilen karısı geceleri evine birçok (subay davet ediyordu. Burada eğlenilıyor, dansediliyordu Hattâ hızmetci Odet. elbise değistırerek bır sosvete kadı'nı gibi kendini satıyordu. Bu suretle Almanların itimadı(nı kazanmaga muvaffak olan Toke, vaiiyetinden istifade etmekte gecıkmedi. ARI 21,000,000 klal tarafıadan kultanılam O|ulmu« P A L TRAÇ b l Ç A K L A R I slmrii yumuştk •akallı v* yani tr»f plma§« kaflıy«M l*nçl«r ,f,in BİSKÜİLERİ INCE PAL (GOLDTHIN) . Tiirkiyede neşri hakkı yalnız 'gazetemize aiddir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle