Katalog

1§55 [ "f Merah.lt •" Reslmler îklnd Cih»n Harbl içinde bir uçak fabrikasına bomba düşmüş vt orada çakjmakU olan ifçi kadmlardan biri iki kolunu da kaybetmiştır. Bu kadm; kolsvız kalnjasın» ragmen çauşmaya devam etmis, hayattan fimidini hiçbir zaman kesmemistir. İjçi kadın kollannı kaybettikten üç •ene sonr» evlenmis; geçenlerde de bir çocuğu dunvaya gelmijtir. «Kolsuz bir halde yuva kurup, çoluk çocuk «ahibi olaeağim hlç aklıma gelmezdi» diyen kadın çok mes'uddur. Koüarı olmadığmdan, yukarıdaki resımde d« goruldüğü gibi; çocuğun bakımı ile kocası mesgul olmaktadır. İngilterenin E Cesur Annesi En İngiltere Şehirden Röportajlar r Giyim ve ev eşyasının rehine konduğu yer ; \ Dindar faizci olur mu? Pantalona 3 lira Yağmurlu bir günde •ırtındaki caketi rehine koyan adam Kürklü kadının açıkgözlüğü Müşteriler arasındaki e»ki milletvekili Röportajı yapan: REŞAD EN1S Emnlyet Sandığının muhammini bir mücevhere kıjmet biçijor Ttfednin. murabahacının nt dtServisin müduru Bay Zıya anlat paket .. Paket açıldı. Bir atiante kurk... En az yırmı bm lira . mek oldugunu bilir misiniz? Ona b: Fakat, hanımefendırığ'm, »eryakanın kaptırmamışsanız, dehs,e Şu pantalon, bir Üniversite tınl anlıyamazsınız. Bugün yüzde öğrencısınındır. Kıtab parasını, bu visimız ancak 250 liraya kadaK kre30 faizle para veren tefeciler bulun pantalona karsıhk verdığimiı üç di verebiliyor. duğunu duyduğum zaman hayret lirayla tamamladı. Üniversitelerin j Ben 250 lira istemiyonım ki! ler ıçınde kaldım. Bu memleket ın açılış gunlerinde, imtıhan harclan Ya? •anlarını tefecı vt murabahacı elin nın yatınldığı sıralarda müşterıle Yırmi be? lira... den kurtarmayı ılk dusunen «Mıt rimiz daha zıyad» yuksek tahsıl 20,000 liralık kürk sah'bi kadının hat Paşa» olmuş, «Emniyet Sandı genclerıdir. , maksadım «onradan anlamışlar: ğıo, 90 sene evvel bu dirayetli dev Bıraktıklan eşyalan sonra ge Mevsım ilkbahar Yazın bu kıylet adamı tarahndan, mücevher, ri alırlar mı? metli kürkü güveden vasair haşetahvıl üzerin» halkın küçuk kredi Müdür, teessür içinde bajını »al rattan nasıl koruyscak? Sandık, ihtiyaclarını karşılamak için kurul ladı: verdiği paradan senede yüzde 6 fa Maalesef .. Onlan, mezad ma iz aldığma gore, 25 lıranın 6 aylık mus. faizi 75 kuruş .. Kurkünü bundan Murabahacı, faizci, tefecl diyt hallınde satıhğa çıkannz. Melânkohk, hassas insanlann bu daha ucuz hem de sigortalı muadlandırdığımız bu mahluklann, Allahı bile kandırmağa uğraşan ne servıste çalışması oldııkça güç. . hafaza ettirecek bir depovu dünyanın hıç bir yerınde bulamaz. korkunc hılekâr olduklarını, Çu Bakınız, bir gün ne olmuş: Yağmurlu, serin bır sonbahar kurovada tanıdığım bir (haeı* tipi Şimdilik kürk »lmıyoruz, hagünü, orta yaşh bir Bdam girmiş kudretle ifade eder: nımefendi' demışler. tHacı», faizcılikle yaptığı serve mudurun odasma... Hafif hafıf okGerçekten de jimdilik kürk almıtinin zekâtını verecek kadar «dın suruyormuş. Bellı ki hasta... Rehm karşıhğı para almak is yorlarmış. Her eşya cinsınin icab dar» dır. Malımn zekâtı kac lira ettirdıği bakım ve tesislerin hazırtutuyorsa, bir buğday olçeğınin di tiyorum, demıj. lanmasından sonra kürk de «la Hay hay... Ne bırakacaksmız? bine yerleştirir. Üzerim buğdayla caklar, servisi genişleteceklernüş. Şu ceketıme n« verirsiniz? örter. Kapısından geçen fakırı ç«Emniyet Sandığı Umum müdürü Yağmurdan ıslanmış, yenleri, yavirir «işte malımın zekâtı, oğul» Bay Halım, halka daha geni? ölçükaları yıpranmıj bir ceket... der. Koylü sevinc içirâdedır. ölçeği Yukarı katta muhammin gör de hızmet için, Kapahçarşı içindekî koltusruna sıkıştırıp uzaklajuken, Sandal Bedestamnde de bir servis sün .. hacı aga seslpnir: Muhammin yedi lira fiat biçmiş açmayı düşünmuş. Burada, Bele Hey oğul . diyenin bir «Şefkat Sandığı» v»rAdam, derhal ceketi çıkarmıj. Buvur ağam .. Buyrun. nus. Rehuı mukabüi ancak 25 li Şu bir gulek (Çukurovada ki Fakat, bu yağmurda ceketsiz raya kadar para verebılıyormuî. ]e manasına) buğdaym tutarı üç Banka Beledı>e ile temasa geçmiş. nasıl gideccksınız? liradır. Oıta yaşh adam, hıçkırır gıbi ko Şefkat Sdndığı, «Ikrazat Sandığı» Ovle, ağam... hahne getırılmış. Şımdı 100 liraya Al sana üç buçuk llra, gat ba nuşmuş: Dokuz yaşındaki kızım difte kadar para verıhyormuş. ns onu... Köy'u, bu garib alışverisin mrn riden yatıyor. İlâcını almazsam ö Kuçuk kredıye ihtıyacı olan, na eremez Fakat memnunlukla ka lecck .. gramofon. saat, gıyım eşyası vesaıBıraz »onra onu, tiril tiril bir re Bibı esvaiinı satmak ıçın mezad b\ü eder. Kovlü uzaklastıktan >:onra hacı efendi ölçeği bosaltır, dibın gomlekle, sağsnak hahndeki yağ yerme eıden va'andaşlar, burada deki altınUn sandıjhna Mıfler. muıun altmda koşarak uzaklaşır bır Ikrszat Sandığı Rorüncs adeta Malının rekâtmı vererek din bor ken gormuşler. scvınıvoılar. Eşyalsrını vok pahaBir gün de ortavaşlı bir kankocunu yerine getirmiş, bir hile ile sına elden çıkarmaktansa, Sandığa ca, kolrukları altında bır bohçayıa altınlfrını da geri almıştır. Emnivet SandıSı, yalnız mücev gelmıjler. Bohca açılınca, içınden rehın bırakmayı tercıh edıyorlar. * * * her ve halı karşıhğı para vermenin bır gramofon çıkmış. yeter bir yardım olmadığını düşünKadın, sessız sessız hıçkınyorServısin müdür odasmdaki bir müş. Geçen yıl Eminonünde bir muş. Koccsı sınirlenmiş: koltukta oturan mütevazı, yaşh aservis ihdas ederek giyim ve ev Ben, demış; yuz bın lira kay dam gıttıkten sonra, hüvıyetinı öğesyası da kabu'e baştamış. Bana bettim. Sen yuz hrslık bır gramo rendım: Gcçen «ıktidar» ın gozue anlatıldığına gore bu servısin açıl fonunu rehine bırakırken sevdıfiın mılletvekıllennrlen bıri... O da bu masında eski TVaret Bakanı Pro bır ınsanı kaybetınış kadar >anı servısın muşteulerınden haü fesör Muhlis Ete ısrar ctrms. Ban yorsun! Yeni iktıdar sozculerinin haykıkarun raalı olsn bınanın üst katinGuzel kadın. pozyaskrını kuru rışlarını duyar gıbi oluyorum: «Teda btiyuk bir salon, her türlu eş larken eulumsemeğe ujrajıvn'muş ker teker hepsinden hesab soracayayı rutubetten, haşereden koıu H^kkım yok mu' Spnın]<» nı ğız1» yacak bir hale getirilmis. janlandığımız gün bu gramofonla Yenl iktidann tertibleyeceği dma» »tmıgiik Bu talonda neler yok kll tR(lzl mahjer» de hâkimler hey*Biaikletler, burdolablan, plkap• •* tin», Enuılyet Sandıgınm rehin telar, gramofonlar fotoıîraf rnskin» Kflrk gettrenler d* oluyor HT aellüm makbuzunu bir masumiyet leri, paltolar, ctketltr, pantaloo TÜüniz»... Bir ırün çok |ik bir k» vesıkan gibl gS«tererek: tBen blcba c*l<Ü Hlzm«tcUinin «lind» bir güothıml» diyecek insardar dt rar. Musiki dün>asının meşhur hftrikt Demisti; Franz Liszt'in verdiği çocuklarından biri, bir buçuk ajr» cevab judur: yakın bir zaman önce, bir ekim • Evet haşmetmeab: I^ler döndil, yında doğmuştu; 22 ekim 1811 de... fakat ıyılığe doŞrtı aegil! Bu büyük sanatkâr Franz Liszt'dir. Bu soz her halde yeru kralm bek Bugün s«nat dünyası tanınnu? pilediği bir cevab değildi; fakat yanist ve kompozitorün 142 nci doLisrt, Fransanın o sırad3ki gidiğum yıldör.ümunü saygı ile anafinden memnun deâıldi ve düşuncaktır. düğünu olduğu gıbi söylemijti. Li^zt'e dair bir fıkra daha «nlaLUzt, «ihlrli parmaklannı piy«tahm: Sanatkâr Rusya seyahatinde nonun tujları ustundt tltmıt dosarayda konser verirken salon bajkuz yıl eşı güç bulunur bir hâkltanbaşa pırıl pırıl süslü ve asalet miyetl» dola|tırmn, her gittiği yersınıfına mensub kadın, eıkek bir de zaferden zafere ko;«n bir prenj kalabahkla dolu idi. Çar Nikola da gibi karjılanmıştır. Laszt'ın »anat konseri dinliyordu. Piyanist, onun âlemındeki ehemmiyetli yerıni her F. Liszt bir aralık çahnan parçanın bitmemunevver bılır; bız bu satırlarla onun Tuık sanat tarıhı bakınundan sanat dünyasının her tarahnda do sıni beklemeden yanındaki güzel da hususî bir mevki sahıbi oldu laşmağa başladı; piyano resıtalleri kadınlardsn birine iğilip bir »ey ği'nu belııtmek ve doğum yıl vermek için turnelere çıkan &anat söyledığinı farketmiş, konujmanıh donümü gunünde azız hatırasını kâr, her seyahatınden dönüşte yor biraz uzadığın: gorunc* lcontcri yasajgı ıl? jnmak istiyoruz. Liszt, gunluk ve hasretıni güzel Kon'esın !rı bıraka'ak ayağa kalkmiftır. HerBatı musikisinin memleketı.Tıiz sıcak muhabbet ve alâkasıle dınlen kes derin bir hayret içinde ona bakarken Çar: de henüz yayılmağa başladığı dıriyordu. Liszt'in bu kadmdan üç Niçin kestiniz. devam etsenıze. jsralarda bundan yüz yedi yıl ön çocuğu olmustur. Liszt, 1848 de Fransadan aynlaDemıştir. Liszt gu cebabı verce Turki^eye gelerek piyanosunu Türk takdirkârlanna dinletmis, İs rak Weimar'a gelmı^, orada saray mistir: Ha?metpenahın konuştuğu yer tanbulda bu'.unduğu müddet için kilisesi musiki şefnğine tayin edılde çok iyi intibalar almıştır; bunun mistir. Weimar seneleri içinde bir dt musiki bıle susmahdır. SanatkSr bunlan söyledikten son için de Türkiye seyahatinın hâtırası çok senfonik siirler yazmış, lied'ler olarak bir Turk marjı bestelemiştir. bestelemıştır. Meşhur Macar rap ra da kapıya doğru vürümuştür. B ü ^ k sanatkânn İstanbu] seyaLiszt, Macaristanın Raiding ka sodileri de Weımar senelerinin sabasında doğmuştu; musiki isti mahsuludür. Liszt'in Weimar'a yer hati hâdisesjz ve iyi geçmijtir. Padadı altı yaşmda iken, anlaşılmıs, [eşmesınden sonra vücudt getirdıği dısah Abdülmecidin urayında mueserlere iîham veren guzellik, »rbabası ona husust hocalar tutarak tık Kontes D'Agoult'unki değıldir; siki hocası olan Giuseppe Donizetti' pıyano dersi verdirmiştir. Ludwig sanatkânn hayatına ba;ka bır ka ye Vıyana sarayında musiki hocası Van Beethoven, bu hârika çocuğu dının yeni bir revnak ve ihtişam ile ohn kardeji me^hur opera b«steViyanada dinlemis ve takdır etmis jjirmiş oîduğunu göriiyoruz. Bu, kârı Gaetano Donizetti bır tnektub tir. On Bİtı yaşında iken o zamana Polonyalı bir prensesti; adı Sayn yazarak tanmmıs bir piyanistin Ukadar vermi? olduğu konserlerle Wittgenstein'dir. Liszt'in yeni aş tanbulu ziyaet etmek ıstedığini oldukça buyuk bir fohret kazanan kı ona yeni coskunluklar getirmiş, bıldirmiştir. İki kardef Donizetti'Liszt, ParUe giderek oradaki kon bu sıralarda hem gunlük hayatı, lerın tavassutile bu seyahat tanzira servatuara gırmek istemiştır. O za hem ssnatına hâkim olan heyecanı edılmış, Liszt 1846 yılı sonlarında man Macarıstan müstakil bir hüku yeni bır istikamet almıştır; Po İstanbula gelmistir; 1846 senesi tmet degildi, Avusturya idaresinde lonyalı prenses, Fransız kontesi u ralık ayı içinde Dolmabahçe sarabulunuyordu. Avusturya Bajbakını nutturmus, sanatkSr uzun yıüar vmda Padı^ahın vt devlet adammejhur dıpiomat Meternih, bu genc arada ufak tefek bazı maceralara larınm huzurunda muhteşem bir stnatkârm Pariı konservatuanna kapılmaktan kendini alamamakla konser vermis, takdirler kazanmıstaleb* olarak kabul edılmesi için beraber Polonyalı dilbere bağlı tır. Gerek Padisah Abdülmecid, gerek Sadrıâzam Mustafa Resid Paşa kendisine bır tavsiye mektubu ver kalmıştır. sanatkâra alâka ve saygı göstermismistir; fakat Paris konservatuarı Lisrt sanat hayatında bir çok lerdir; Liszt Istanbulda bir müddet müdürü bu yabancıyı mektebe algenc musikieileri v« o arada bes kalmıs, 13 ocak 1847 tanhinde de mamısür. tekâr Rıchard Wagner'l teşvik • saray dışında ücretli bir konser Liszt Pariste yerleslp kalmıj, kon derek onların ilerlemelerine yar vermistir. servatuar dışındaki hocalardan ders dım etmiştir. Franz Liszt, hayabnın sonlarına almı;, bir taraftan da konserler veLiszt zaman umın Paris, Londrt, rerek kendisini takdir ettırmiştir. Roma, İstanbu! ve Sen Petersburg'a doğru ruhl bir karısıklık ve bezAvusturya Başbakanından alınan giderek yuksek sanat muhıtlerinde ginhk hissetmeğe başlamıştı; b« tavsiyenin yapmadığı »eyi tanat konserler vermistir. Her gittiği yer sıralarda Romaya pidertk Papalık kârın piyano tuşları üstunde do de büyük saygı ve alâka ile karsı ^arayında mlsafir kaimıshr; sanatlaşan parmakları yapmıj, Parisın lanmıs, fakat bu seyahatlerinden kârın papaz elacağına dair söylensanat muhıti konserlerıni dinledik her zaman memnun donmemiştır; tıler ortaya çıkmıs, fakat Liszt saten sonra bu yakışıkh Macar de büvük sanatkânn tiüz, sözunu dece bazı dinf besteler vütrude getirerek dönmüştür. likanlısını romantik bir sevgl İle salanmaz, aklına geîeni yapar bir Liszt vetmis be^ ya$ında öimüfadam olduğunu soyliyenler onun bağrına basmıştır. 13 temmuz 1886 da... hakkında bazı hikâyeler anlstırlar. tür; Liszt, 1834 te PariMn meshur gflLisztin' kızı Cosima meşhur zel kadını Kontes D'Agoult ile ta Bunlardan biri sudur: bestekâr. Wagnpr'lt evlenmısti; nışmıştır. Küçük ismi Marıe olan 1845 te Pariste Tuıleries sarayın Ba\TCuth şehrinde otunıyorlardı. bu kadın, Liszt'ten altı yas büvuk da verd.ği bir konserden «onra Ihtiyar Liszt hem kızını görmek, tü; musikişinas 23 yaşında idi, Kon Fransa Krah LouisPhilippe ken hem de Bayreuth musiki festivates de 29 .. Kontes, Danıel Stern disıne yaklasarak: linde bulunmak üzere bu sehre gimüstear imzasile romanlar yazan Sizi bir kere daha dinlemis derken yolda soğuk alıp hastalantanınmıj bir muharnrdi; biri mu tim... O zaman siz küçük bir ço mıs. Bavreuth'a varmca da orada sikici, bin edebiyatçı ikl sanatkâr cuktunuz; ben de henüz Duc d'Or olmüştür; şan ve şerefine ve bübirbirlerin» pek hararetli bır aşkla leans'dım. O vakittenberi isler Ne vük söhretlne lavık bir törenle bağlanmıslardır. Romancmm mu kadar dondü değil mı? Bsyreuth'da gömülmüştür. hayyilesi genc Macar deiikanhsımn maddî, manevj kıymetlerinden ulvf Ucuz otomobil imal Kötü huylu bir bir ilham ahyordu; musıkişirusın ediliyor sanaü guzel Fransız kadınının c»lngiliz artisti zibesile sarılıp beslenıyor ve Liszt, Londra, 21 (Nafen) 38 incl bey Londra 21 (AP.) Bir Londra bu hava içinde değerli kompozis nelmılel otomobil sergısı bugun mahkemesı bugun Shakespeare tyonlar vücude getiriyordu. burada Edınburg Düku tarahndan serlerini t*msilde dünya çapmda Liszt'in sa'şaası gittıkçe artmağa açılmıştır. Burada, ucuz otomobıl bir sohret kazanmıç olan maruf başlamıştı; kansımn eserleri Fran lere bilhassa ehemmiyet verildiği aktor Sır John Gıelgud'u «gayrisanın hududları içinde Fransız o görulmektedir. Bütün büvük oto ahlâkî maksadlar ıçın erkekleri ısku>ucuların eüerinde gezerken, mobil kumpanyaları, kuçuk ve u rarla iz'ac» suçundan 10 «terlin Liszt'in gerek şöhreti, gerek ken cuz otomobil imaline ehcrrmıyet para cezasına mahkum etmiştir disi hududlan asarak medeniyet ve vermislerdir ve sergıde de bu, gö Hâkim, çıplak başlı 49 luk aktöre rülmektedir. derhal gıdip bir hekime danışmaDiğer taraftan alh o^omobil sını da tavsıye etmıştir. Kendisine kumpanyası fiatlannda ındirme yap isnad edılen iz'ac suçunu inkâr ettıklannı da bu vesile ile ilân et mıyen aktor: tNasıl olup da bu mişlerdir. kadar sersemce hareket ettiğiml ',n lıyamıyorum. Yorgundum, bir Kaç N8polide bir kadm tane de çekmit,tım. Hareketlerimden kaçırma vak'ası sorumlu değıldım» demiştir. 20 jnldanberi İngiliz tiyatrosunu". Napoli, 21 (a.a ) Napoli polisi, ıkı kadını kaçıran 15 kışiyi bulıpak en gözde aktörlerinden olan Gieliçin genıs bir arastırmaya girijmlı gud'a geçen yıl, tec givme töreni ve şımdıye kadar 70 kisiyi sorguya sırasında Kraliçe tarahndan asabt çekmıştır. Kadınlarla, hâdısevi çı unvenı tevcıh edilmışti. Aktor. Ju» k=ran gencler Casale'den Napolıye Sezar fılmınde Cassius rolünü oygitmekte olan bır tramvaya bınmis namak için geçen sene ilk defa oi* lerdi. Bir durakta gencler, iki ka rak Hollywod'a gıtmişti. dını zora. başvurarak tramvaydan Bir hâdise daha indirmişler v« kendilerine mftni olLondra 21 (T.HA.) tngiü* mak istiyen vatmanla bıletçiyi ta Kralıyet ailesmin yakın dostlarınbanc?yla tehHid etmişlerdir. dan vt Prenses Margaret'lt uzun zaman arkadaşlık eden Lord MonKanser üzerinde yeni tignof Beaulnu'nun hakkında poçalışmalar lısçe tcvkıf muzekkeresi kesıln*si, Helsinki, 21 (Nafen) İki Fln İngılız saray çevrelerinde büyuk landiyah doktor, gelecek yaz Sao bir tepki yaratmi}tır. Yakışıkhğı ile şohret bulan Lord Paulo'da toplanacak beynelmılel Montagnofun malıkânesınde karr.p kanser konferansına gayet muhim bir rapor göndereceklerini açıkla kuran bır izci topluluğuna mensuo mışlardır. Bazı tıb çevTeleri, muh bazı genJerle gaynahlâki münate\ıyatı tafsılâtıle açıklanmıjan bu sebetleıde bul ınduğu ve bu yizden Hampahire polısince tevkıfine rsporlardan «sansasyonel» diye luzum gorulduğü bıldırümektedir. bahsetmektedirler. Ayrıca Lord Montagnofun arkaBu ikl Finlandiyah doktor da daşlarından sineraa prodüktörü K. bilhassa kansprle tufün arasındaki Hume'un de adı bu meseley» kamunasebetler üzerinde uzun bcylu ıışmntır. durmuşlar v» tecrubeler yapmışlarLord MonUgnof halen Teksasta dır. Yapılan tecrübelerden de an olup, henuz Ingılteı eye donmesıne ı îaşılmıştır ki, ağa daiml surette sıhhatınin müsaadt ttmedığini bututunle bulanan farelerin midesin dirmiştir. ! de tümör husule gelmektedir. Tahkıkatm neticeii merakla bek ı Kramli Bu doktorlar da, kanserle tütün lenmektedir. arasmda kat'î munasebet bulunBir adam kansı ve dört duğu tezini müdafaa etmektedırçocuğunu boğarak öldürdü ler. Bılinrliği gibi bu tezi müdafaa etPablo, Californıa, 21 (a.s.) mekte olanlar, tütunculerın gereken Frak Casteno ısimli bir çelik igçlsi tedbirleri almalannı v« mal! yar Jun gece yatağında uyuyan karısl dımda bulunarak laboratuarlar ile dort çocuğunu boğarak öldurkurulrmasıru temln etmelerini is dukten sonra bir mil mesafede buBo4 KopOktO N«n« Kokukı temislerdlr. Böylelikle tütünde kan lunan k*rakola giderek teslım olaeri husul» getiran maddenln n* •uuştur. Kendısint karısının OldütC bUoldugu da tesbit edilebılecektir. Fa kat bazı bb çtvreleri d» tutünün dırildigi zaman |U cevabı verdi: .Memnun oldum. O, lıuanı bir tuvolcl S"bunu lOOİtt 100 S3fİ:> kanseri huıul» getirdigi yolundakı iddlalan kabul •toemektedirlar. . ,'Sİr halim (okardı.» Doğum yıldönümünde Liszt SARIŞIN KIZ! ve yaptığı Istanbul seyahati t: f. OOKDSAUZ ı SANAT BAHİSLERİJ t SİMLİ ROMANIMIZ t tt \ Çıkan kısmın hülâsası 18S8 senesinde «erkekn rj daha ziyade «Manda» lsmile tanınan tesviyecl Jozef Plenyor lşi serseriliğe ve kabada.vılı#a vurarak Ameli. namı: diğer «sarısın dilber» le tanısıyor. Manda, çok jeçmedenİ | bir çetenin reisi oluyor. Manda, üç senedenberi tgarnm dilber» In kalblna ve I kurmu^ olduğu çeteye hâkim buiunduğu bir sırada Avron .«okağında Domınık Leka. ısminde bır işçi oturmakt* idi ' Gunde sekiz frank kazanan Domınılc parasını kendial İle ) yaşıyan Vıktorın'e verıyor, Viktorin de mutevazi yuvala|rını süsleyıp, cazib bîr hale tokmağa uğrajıyordu. Kadm. , Domunk'i çok »eviyordu... Viktorin. günün birinde Dominik'in kendisinl nikâh edeceğini ve böylece bırhkte fakır. fakat mes'ud olarak ıhtıyarlıyacaklarını umuyordu. Ne vazık ki Dominik, günün birinde bir bardak çarab içmek üzere Manda çetesinın karargâhı olan meyhaneye girmıs bulundu. Manda, IBodur Polo, Julo, Heil ve Pousar. bir kbşeye çekümls, kaolduysa oldu Dominik bunların t ğıd oynuyorlardı. Nasıl arasına karıjtı. Onlarla içti. oynadı, ve l»lr saat geçmeden çete efradınm dostu oldu. Bunların surdükleri hayat tara pek hosuna gitmlştl. Dominik. çekilmek üzere İdi. Fakat tam o gırada «sarışın dilber» geldl. Delikanh böyle likle bir saat daha orada kaldı. Artık Dominik. Allahın rünü o meyhaney» felerek bir seyler içiyordu. Bir akçam da Viktorin'i terkedip gitti. Erteai günü Dominik i«ind«n çüttı ve Manda çetesine dahil oldu. Birkac hafta »onra yeni hayatına tamamen Intibak eden Dominik, cür'et ve teşebbüı fikri layesinde Mandanın blrincl muavini pftyesıne yük»eldl. Artık «tanjın dilber» i her gün görüyordu. Bu güzel kızla gözgöze geldikçe de kalbi çarpıyordu. tSarısın dilber» de bu yakıjıklı ve kuvvetli delikanlmın cazibesine bigâne kalmıyordu. Fakat Dominik, şefı olan Manda'nm metresıne dokunmak hakkını kendlnde görmüyordu. Kopuklar aleminin kanunları buna kat'iyen mâni İdi. Güzel kadının bütün avanslarma soğuk bir nezaketle cevab verdığınden «sarı,şm dilber» bundan ftdeta derin bir hiddet duyuyordu. beyaz sabun çamaşıriçindir cildiniz içlndir PURO PURO sizl güzelleştirir PURO Bir aksam Dominık'le sarısın dilber, so.kakta rastlasdılar. Dıiber. tubaf bir Eekilde gulumsedı Sanki Domı nik'e «koca budala» demek istıjordu DeİTî^nlı bu tesvik ve tariz karjısmda artık irac"esıne hâkınn olamıvarak «sarışın dilber» i belınden yakaladı ve dudaklarma bu puse kondurdu. Sonra kızı Vıktorin'd^n ayrıidıktanberi yalnız yaşadıgı odaya gotürdü. Bu suretle yasadığı muhıt!n kanunlarını ayat altına almıj oluyordu. T»r) Türkiyede neşri hıkkı ya'nu'gazetemize aiddir.