Katalog

2Ekfanl93S CTJMHUKlYErfc Merahh Resimler Garib Dünya Olayları Bir zamanlar dünyanın paylasamadıgı ntilyoner kadının macerası! Geçenlerde İsviçrede Madam Guiness isminde dünyanın en zengin ve asil kadınlaruıdan biri hırsızlık suçile yakalanarak hapse atılmıştı. Bir zamanlar Avrupanın en yüksek sosyetesine" dahil olan bu kadm ktmdir ve neden böyle adi bir hırsızhğa tenezzül etmiştir? Aslen bir İtalyan prensesi olan Madam Guiness evvelâ bir İngiliz diplomatına varmış, bilâhare Montova markisile evlenmiş, nihayet İrlandalı banker Semour Guiness'in hayat arkadaşı clmuştur. Bugü'r. ise yakm dostu Baronçs Altishofen'den beş milyon değerinde mücevher çaldığını itiraf etmiştir. Ayrıca bu arkadaşmdan bir milyon kıymetinde gümüs ve biblo aşırmış, bir Amerikan siaorta şirketini 15 milj'on do'.andıiTnıştır. Bunu neden yapmıştır? Neden olacak, parası kalmadıgı için. Prcnsesin İsviçre polisine verdiği cevab budurHalbuki Seymour in;7 scnesinde öldüğü zsman karısına yüz milyon İngiliz lirahk bir servet bırakmıatı. Madam Gvıin«*;s bu fâni âlemin en büyüklerile senlı benli idi. Altında Eolls Roysc arabası, Bi'rn dc köşkü, Gotaad'da şatosu, Venedik ve MonteCarlo'da viliaları^ vardı. Parise celdigi Mman Ritz'de oturuıdu, Dostları arasında Apah^n, Msreşal Montgomcry. meşhur Toscanini, Kral Umberto bulunuyordu. Fakat şimdi İsviçre zahıtası b'i kadının hayatını didikliyerek onu senclerfe ışgal etmiş olduğu kaideıien indirmektedir. Royce arabası, Gotaat'dakl vi'lâ. Norklingen'deki fato ile çıktı. Eskisi kadar zengin değilse de serbestti. Hemşiresil» Avrupa şehirl»rini dolaşmaâa başladı. Madam Guiness canlı, nüktedan ve konuşmasını bilir bir kadın olduğundan herkesin hoşuna gidiyordu Züppeliği hâd derecede idi. Dost'.an arasında temas temin etmeğe bayıhr, boşansnlan banştırmağa uçraşırdı. Kızkardeşi de aynı kafsda bir karlındı. İyi ama iki kardeş ne ile yaşıyordu? Onlarm yaş?ıdıkları âlemde i|lerin bu basit tsrafı pek araştınlmaz. Kadmm hâlâ davalı olduğu, mirasçilaruı kendisine bir milyon 250 bin İsviçre frangı vermek istedikleri biliniyordu... Fakst Madam Guinefs bu kadar parayı kabul etmıyt;rek iki milyon istiyordu. Demok bekliyecek kadaı parası vardı. Ama iki kardeş r.eden hep b?şkalnnnııı evinne ypşıyo.'lard:? Senede üç ay kadar Gotaad'daki villâlannda yaşarlar, gcri kalın zam?nUnnı dost evlerinde gcçirirlerdi. Fskat kendi evlerine kimseyi kabul etmezlerdi. Bunun spbebi vardı İki hemşiremn paraları kalmsmıştı. Elbiseieri de tittikce basıtloşiyordu. Modavı tr.kib tderaiyorlar, yünlü veya pamuklu p;arıb şeyler giyiyorlardıBur.a rağmen her tarafa girmenin volunu bulmuşlardı. Doitlarına takılıyorlar ve davet edılmedikleri yerlcre gidiyorlaıdı. Hattâ son zamanlarda Marki de Cııevas'ın meçhur b=ı!c fe.'tivaüne de eitnıek ist;mişlerdi. Fakat peşine takılnıklan zat Isviçreye dön'nek mecburiyetir.de olduğunu söyliyerek bunlardan kurtulmanm çaresini bulmustu. Esa'îEn Madam Guinpss nasıl olsa bu baleye pidemiyccekti. Çünkü Isviç'e polif=i t.Trafındon yakalanarak sorsuya çcki'di. Ba»it bir aşçı kadın, Madam Guır.css'ı pcrişan etmişti. Kâdise Lucerne'dc Madam Guiness'in eski dostlarındân biri >hn Barnr.es Altıshcfen'in Hans ;simli viilâsında c=royan etti. Guin'ss altı aydanben burada müsafcre'.en oturmakta idi. O <nin İtalyaya hareket edecekti. Tam zideceği sırada aklı basınHan gitmiş olan aşçı kadın koşarak hanımına: Aman madam. dedi, dostunuz gümüş kahve takımını a^ırdı götürüyor! Baroness hayretler içinde kalmıştı. Gümüş kahve takımı kadının mantosu altında bulundu. Artık Madam Guiness'in maskesi düşmüj tü. (Fransıı basını) RESIMU ROMAMZ Paşa Vak'asr .: 9. GOBDKAyi ( 17 1 Cevlren: MAZHAR KUNT G.'Tn hafta Japonyada büyük bir kasırga olduğunu, 50 kişinin öldüğüıü, yüzlerc» insanın da yaralandıs.;n; bildirm'ptik. Yu'andaVi rsim^e k = 'ir2amn ağır surette tahrih e*tiği Japon jehirlerin rîon V,i i görülmek*edir. HsvaHa uçmakta oUnla', ı m ' "1 Japonyadaki büyük HarplaTİan korıardi'iı tah + a n a r ^ o l a r ı . kir*> rri'H'Prn 1 ''. kasırga r Hr*'t •';İ7f«ârın pvlcrrVn, GİZLİ HARBİN ESRARENGİZ ADAMI j Pierre âlenen kurşuna dizildiği halde bugün bile bu çocuğun idam edilmis olduğuna inanmak istemiyenler var. Bu inançta olanlar bir takım iddialar ileri sürmektedirler. Bizim bu hususta söyliyecek sözümüz yok. Yalnıı faal ve dürüst bir gazeteci olan | Kombaluzye tarahndan 7 mayıs 1935 te bir dereide yaymlanan| hikâyeyi kısaca nakletmekle iktifa edeceğiz. O tarihlerde Adri' ya*ik memleketl«rinde röportaj yapan arkadaşımız, bir gün' Dubıovnik'de bulunduğu sırada bir grabaeı ile kahveye girmiş.'; Az ötede bir rahib oturmuş limonata içiyormuş. Gazeteci bun£ dan hayrete düjmüs, çünkü rahibin siması hiç de kendisine ya|" bancı gelmemij. Gazetecinin hayretinl gören arabacı o zamsnV ahibin Pierre Lenuar isminde bir Fraıısız olduğunu bildırmiş. Yazan: Waîdo Brandt tP31 cenesi aralık ayının befin î . ei şunü, W'iifnd Grattaard, sabahın onunda, Wilhemstrasse deki gsnel k;trargâha, elinde sarı deri j den bir valizle girip yarım saat «onra çtkmıştı. Bu giriş ve ukıştan sonra, Alman casusluk servisiliin e'ine, İngiliz mukabil casusluk teşkilâtını iki sene uğraştıracsk kadar mühim bir koz K^çmiş olduğunu. o gü«, üç kişiden kaçka h ç kimse tahmin bl'e edemezdi. Nitekim, o tarihten takriben iki «y. sonra, bir çok h^di.=eıer, Enteilicens servisi şaşkına cevırdi. Southend'le Douvres arasında, ycdı tane uçaksavar bataryası bir hıfta içinde kullamlmaz hale getirildi. On beş gün sonra, Plymouth açıklannda, sekiz yük gemisinden mürekkeb bir konvoyun baçında giden 7000 tonluk H. M. S. Amphion kruvazörünün baştarafında jiddetli bir infilâk oldu. Hiç kimseden şüpheye imkân olmadığı için, bu sabotaj hareketlerinin içyvrü meydana çıkarılamadı. B ından on beş gün sonra, bir gc:ııı tezguhında inşa halmde bulunan üç tekne, iki saat içinde, kız^klan üstünde darmadığın olmnştu. İngilizlerin muhakkak nazaıüe baktıkları bir ş«!y vaıdı kl o da bu işlepi yapanm bir şebeke Entellicens serviı, bu dedijim üç değil, tek bir kişi olduğu ldl. Bu tariht», üç ayn fehirde üç ot«l oadam, oradan oraya dolaşıyor, esdasırua bof ksldıjını, Lewia adırarengiz surette, malzemıyi keminın ilk harfi olan L nin, Ilorbert riyordu. admın ilk harfi olan N nin •• P e . Öte yandan, 1942 senesi baılannterin ilk harfi olan P nin, alfabeda, Liverpool'da, Cardiffte v» nln 12 nci, 14 üncü v* 18 n a harfG!ascow'da üç Alman casusu yaleri olduğun» dikkat etmijti.. Aykalanmıştı. Bunlar muhtemel olanca, 1941 de yapılan bütün sabotaj rak kurşuna dizildi. Fakat hiç bihareketlerinin, Büyük Britanyanın risi, bu sabotaj hareketlerin» doğbatı kısmında, her ayın 12, 14 ve rudan doğruya istirak etmif değil16 ncı günleri vukua geldiği keydi. Vazifeleri, İngilterenin batı kısfiyeti de bu buluşla karşılaştırıldı. mına mahsus olmak üzere vücude Halbuki, 1942 senesi • ocak ayının getirilen zincirde birer halka ol12. 14 ve 16 ncı günleri ne Carmaktan ibaretti. Esasen bu üç cadiffte, ne Liverpoorda. ne de Glassustan hiç birisi İngilizlere, işe yarayacak bilgi verememişa; çünkü ] cow'da sabotaj olmuştu. Bu müher halkası müstakil olan ou zin şahedeler neticesinde, Entellicens ciri, bilhassa bu şekilde tasarlayıp servis, otellerdeki odalarım işpal viicude getiren bendim. Her ajan etmiyen üç yolcuyu, hiç değilse bu "için ayn bir şifrem vardı. Bu sif odaları tutan adamları araştırmak relcr yirmi dört saatte bir değişi icab ettiği kansatine vardı. Üç casusun yakalanması esas yordu Batı zincirinin parçalanmasına bpnim tarahmdan bir teah itibarile esef edilecek bir şey olhur sebeb oldu. Aşağıda görüle makla beraber, İn<;iliz m'.ık?bil ceği gibi. önlenmesi imkânsız bir casusluk servisini bir adidi ilfri şey olan bu gecikme o günsü faa götürmüş değildi. İngüteıenm celivct programuıu gerçekleştirraeme nub kıyılanndaki on sahil bataıyssı, bu tevkiflerden sonra dı, raöar mâni oldu. tesislerile ve bunlara bağlı dinleEntellicens servis şaşkın bİT dume şebekesile birlikte, ^ynı osrsrrumda idi, halbuki aylardanberi, engiz, izahı imkânsız şekilde. üç hşher' alma servisleri arasındaki ay müddetle muattal kaldı. Muirtibat mükemmeldi. O üç A'm?n hakkak olan bir şey vardı ki, her •janı beni tammıyorlardı, vazifesabotajda, ben en yakm şehir veya leri sadece Cardiff, Isiverpool ve kasabanm otelinde. en keskin bira Glascovv şehirlerine gelişimi hazırdüşkünleri veya iskambil oyunrulamaktan ibaretti. Aldıklan talimat, larile arkadaşlık ediyordum. Cdam şu sşağıki usul dairesinde, muayda şüpheli hiç bir şey yoktu. Bütün yen bir otelde bir oda tutacaklnneşyam Wilfrid Glataart'ın \Vılna dairdi. Meselâ 13 ocak 1942 de, helmstrasse'deki genel karargâba prensip itibarile, Cardiffte, Seaggirdiği sırada elinde taşıdığına benram otelinde, Louis Thorton namızeyen valizdi. Dikkatli bir kimsena: 14 ocakta, Liverpool'da. Torpe nin süphesini celbedebilecek trk otPİinde, Norbet Scott namına; 16 hususiyet, bu valizin içindeki efoc?kta Glascow'da, Granborne otevabların ve ilâcların azhğile tezad linde, Peter Farley namına tutulteşkil eden büyücek hacmi idi. muş birer odam bulunacaktı. Berlinden hareketimden evvel. sahotpj Şimdi, tarih sırasile hâdise'ıeri harekPtlerinin her ayın 12. 14, 16 anlatayım: 1940 ta, Amiens önünde, ncı Rünleri İngilterenin batı kıs bir Fransız şarapnelile, sağ bacamında yapılması kat'î olarak ka ğımdan ağır yara almıştım, dizkararlnştınlmıştı. O günler. Alman j pağımın altmdan kestiler. Hastaneuçnklan, benim çalışma bölgemde den taburcu edildim ve Hamburga bombardıman yapmıyacaklardı. gönderildim, bir müddet sonra da Halbuki 1942 senesi ocak ayın | bana bir takma bacak yaptılar. Neda. muayyen tarihlerde, o üç şeh | kahatim esnasında idi ki, Hr tesare cidemedim. Lewis Thorton. Nor düf neticesi olarak, İns;ilter?de t i r bert Scott ve Peter Farley namına sabotaj teşkilâtı kurmak aklıma tutulan odalar bos kaldı. İşte, İn geldi. Fakat o zamana kadar eşi giliz mukabil casusluk servisleri, Rörülmedik bir şey olan bu te^küât bu noktada kendilerini gösteıdi dünyanın en acayib mahluku olaler, tekmil İngiltere ülkesinde, tat rak tanıdiğım bir adamın hüneri bik ettikleri metodun pek m'jkem ve dayanıkhğı sayesinde gerçekleşmel şekilde ayarlanmış oldujunu tirilebildi. isbat ettiler. Otellerin her cünkü 1941 ekim ayında bir gün, vakit durumlan. pek tabiî olarak. ince geçirmek için Bingen cambazhaneden inceye tetkik edilmexteydi. sine girmistim. O gün cambazhane d« müstesna bir program vardı. Tem sili büyük bir heyecanla seyrettim. Tam programm beşinci kısmını gördükten sonra idi ki, ansızın harbi düşündüm. Çünkü, bir an içinde bir plân tasarlamış, bu plânın korkunç neticelerini de zihnımde ölçmüştüm. Bir hafta sonra, Berlinde, Wühelmstrasse'deki genel kararsâha davet edilmiş bulunuyordum. Beni Alman gizli servislerinin en büvük şeflerinden biri olan General Beom bizzat kabul etti. Plânırru anlattım. Üç gün sonra da, Bingen cambazhanesi müdürü Glaîaart, elinde san bir valizle, genel karargihın kapısından içeri girmişti. General Boem'in odasında, Glataart'a, valizini açmasını soyledim. Glataart, valizini actı, o zaman, gözlerimin önünde, Bingen cambazhanesinin beşinci numarası'cereyan etmeğe başladı. bu lurnrfrayı yapan, dünyanın en küçük cücelerinden, Karlo adile maruf «Pire adam» lâkabh Franz Bıshoffı'u Karlo, ayakta iken 71 san'.im geliyordu. Üstelik, bacaklarmı en.sesinden dolaştırarak iki kat olabiliyordu. Sahneye bir soytarınm elindeki valizin içinde çeliyor, valizden fırlıyor. sahnede bir bin türlü maskarahklar yaptıktan sonra tekrar valize giriyordu. Karlo, bacaklarını ensesinden dolaştırdığı zaman 39 santimetre kutrunda bir top ha'ine geliyordu. O gün patronu Glataart'la ve kendisüe yapılan anlaşmadan sonra, Karlo Wilhemstrasse'deki karargâh binasında yatıp kalkrmğa başladı. Tam manasile bir enterne hayatı yaşıyor, General Boem'den, Gizli Servisler Müdürü Aberstithten, bir de benden başka yüz'inü kimse görmüyordu. İki ay müddetle. Aherstjrh'in direkt:fi altmria hazırhk çahşmalarma devam ettik: sonra günün birinde, sureti mahsusada yaptınlmış bir vaüze Karlo'yu yerleştirerek yola çıktım. Valizin içinde. minimini bir oda vardı. Karlo, gayet hünerli şekilde yapıîrruf bir hava deliği tertıbatı Rayesinde, rahatça teneffüs edebiliyordu. 20 aralık 1941 gecesi, vaüzim karnıma sımsıkı baglı, Karlo valizin içinde. kendimi boşluğa bırakışım Sözümün önüne geliyor. Yore indiğim zr.man kırıhr. yaralarınm korkusile. takma bacağı da valize yerleştirmiştim. Siyah ipek parF.^ütüm Londranın batı banHvösüne takriben 20 kilometre mesafede geniş bir çayırlığın üstünde, acay;b bir deniz anası gibi dalg,alaruyordu.. Yumuşak çayır'ara, mii' 1 '! fartMadam Guiness bucün 62 yaşınlar altında konıfult. Bir 'oıi 5=ü.a I dadır Aslen Napolilidir. Vaktile smda bulunuyorduk. Fakat biz m I fszla parası yok, fakat büyük vc için şimdi bambaşka çeşid lir tpoı j eski bir şöhrets sahibdi. Yiımi yabaşlıyordu. şına gelince Churchill'in skrabaOn beş gün. biçare Karlo. c n sınrian İngiiterenin Roma sefareti sıkıntıs'.ndan pat'.adı. L,ondrada j müsteşan Frewen'le evlendi. Fakat oturduğum otelin ocîasında ptre bu evlilik az sürdü. K'.rlın bir müdgündüz mahpus yaşıyor; peHele det sonra hoşarıarak Virki Strozzi rin arkasına îrizlenip melul meaıl ) ile nikâh'andı. Onda da fazla p?ra sokağı seyrcdiyordu. Nıhayet. bir ı yoktu. 1930 senesinde Marki karıilâc fsbrikası simsarhöı "ouîdum. sını terkederek ba?ka birile evlendi. 1936 ya kadar bekâr kalan kaBu iş. tam bana göre idi. dın bu sefcr Guiness'le birlesti. O 2u ıden itibaven, harikuj.He bir ! Benjamin Guiness genc değiHi. macera başladı. Humphrey Bamfş ' O tarihte tam 63 yaşlar?nda bu'utakma adı alt'.nda. sahildrki kjiFL nuyordu. Fakat kadın nihay^t bol baları dolaşıyor, ilk uçaksa'ar ba paraya kavuşmuştu. taryaları yakınında, gece karanlıKarı kocsnın Londrada pek yağında Karlo'yu valizden çıkaııp şadıklan yoktu Mevsime göre İiselıveriyordum. Karlo, tabyaiarın etrafını kusa viçreye, Portekize, İtalyaya, Biartan kum torbalarına benzeyen bir riç'e gidıyorlarcı. Madam Guiness torba içinde, cambazhanede iıiıms İsvıçreyi tarcıh ediyordu. Hattâ ra yapar gibi tostoparlak, yuvar Gotaad'da on dört odah güzel oır villâ satın almı^tı. lana yuvarlana, bataryalara doğru Fakat koca 1947 de Normanrliyagidiyor, torbaların arasuıa soku.uda attan düşerek öldü. O sıralarda yor, dinamitini yerlestiriyor, sonra kadın İsviçrede bulunduğundnn gene yuvarlanarak, arasıra otiarın, bazılarınm söyledikleri gibi kocayahud kumların arasma sakiana sının ölümünü tacil etmiş olamazdı. Bu kış yakacak sıkıntısı saklana geri dönüyordu. Şurası muhakkak ki kocası ölüçekilmiyecek İngiltere batısındaki işlcrimizi münden bir müddet evvel boşaııbozan, Karlo'nun anî hastalığı oldu. mak istediğinı dostlarına söyîemış Be!«5tyenin ysptıjı tetklklere göre bu s»ne jehrimiz.rte 500 000 kilo man. Liverpool'e gitmek üzere trene bulunuyordu. cal komuru l!e 15.000 çeki odun vardır. binmeden bir saat evvel. cücem birKocanın ölümü üzcrine tam dc Kok kömürü tevzlatı d» bltmlj glbldlr. denbire fenahk hissetti. bcn de kuz miras davası açıldı. Nihayet Bu »ene yakarak »ıkıntısı çekilmiye. ajanlanmı vaktinde haberdar ede Madam Guiness bu fırtınadan Rclls reSi sanılmaktadır. medim. Tabiî, doktora müraeaat etmeğe imkân yoktu. Benim doktorluk bilgilerim de, ilk tedavi adı verilen tedbirlerden ö'teye geçmiyordu. Mümessili olduğum ecza fabrikası direktörüne başvurdum, bir yeğenimin hastahğını bahane ederek akıl danıştım. Yeğenimin annesi Küya mutessıb bir kadın olduğu için oğlunu doktora göstermek istemiyordu. Hastanğıi) Bu keşidede büyük ikramiyeyi teskil eden ârâzını anlattım, diş etlerinin beyazlaştığını, bakışlann sönük olIstanbul, Kadıköy, Göztepe 389 ada, 94 parselduğunu, tımakların gevrediğini izah ettim. Doktor, bu ârâzın kandeki Apartımanın 1 No. lı Dairesi Beyoğlu sızhk alâmetleri olduğunu, çocuğa kuvvet ilâcları vermek, bol boj haAjansımi7 mudilerinden 17050 Hesab No. lı va aldırmak şart olduğunu söyledi. Karlo'ya hava aldırmak güç işdi. Onu sokağa, ancak valizin içinde çıkarabiliyordum. Buna rağmen, 1944 senesi şubatında. Battersea Isabet etmiştir. Parkta. akşamları, hafifçe topallayan bir efendinin, sırtında bahriye İkramiye kazanan diğer mudilerimiz aşağıda gösterilmiştir. kostümü, başında hasır japka buHesab No. İ S Mİ İkramiye TL. Aid olduğu şube lunan bir küçük çocuğu gezdirmekle meşgul olduğu görüldü. 6416 Süleyman Fethi Kökçii 500 Utanbul Şubesi Hattâ bir gün, Karlo'ya kırmızı bir balon almıştım da bir küçük 24664 Veysel Gülümser 200 kız yanımıza gelmiş. ooğlum» la 7771 M. Gündem 200 Ankara Merkczl oynamak için benden müsaade is40585 Celâl Gözüfuiu 200 Adana Şubesi temişti. Vaktin geç olduğunu bahaBeyoğlu Ajansı 19640 ErtuğTUİ Esad 200 ne ettim, Karlo ile birlikte oradan Ankara Merkez! 11955 R. Kavruk 100 uzsklaştım. 13319 S. Kanbır 100 13248 İ. Berk 100 Karlo iyileşti, tekrar faaliyete 5312 C. Tüzemen ıoo başladık. Fakat bir ay sonra hasta11668 Yener Kulaksızoğlu lık nüksetti. Bu sefer vaziyet kötüna M. Topan 100 leşmişti. Karlo, kansızlığın yağ beğ 8474 R. Karaman 100 layıcı nev'ine yakalanmıştı, cüssesi 40481 Seyhan Veremle Savaş bir misli artmıştı. Kısa zamanda Adana Şubesi Derneği 100 valize sığmaz oldu. İşi olduğu yerİstanbul Şubesi 6192 Cevad Aksu 100 de bırakıp Almanyaya dönmeğe 7319 Hakkı Coşkun 100 karar verdim. 2185 F. T. Kardeş. 100 Karanlık bir gece. bir helikopter, Bahçekapı Ajansı 1237 E. Devlet 100 bizi ingilterenin karaya indiğimiz 7131'A H. Türkmen 100 golf sahasından aldı. Karlo'yu bir 12790 F. Ramazanoğlu 100 torbaya yerleştirmiştim. Almnnya2070 İ. Pandilidis 100 da onu hemen tedavi altma a!dı753 Kemai Bayndost 100 lar, hâdiseler bizi birbirimizden Beyoğlu Ajansı 19431 Hacer Şenyuva 100 ayırmakta gecikmedi. 31143 Güneş Zabunoğlu 100 Bundan bir ay evvel Karlsruhe'de bulunuyordum. Bingen cambazhanesinin oraya geldiğini gazetelerde okudum. Tabiî, hemen seyre koştum. Programın beşinci kısmında, Karlo'nun yerde yuvarlaruşmı seyrettim. 4 Ekim 1953 Pazar günü saat 10 d* O anda, elimde olmadan kapıldığım hoyecanuı sebebini, seyircilerMr. R. J. PIERCE den hiç kimsenin anlamasma elBebek Cevdet Paşa caddcsi No. 168 Direkli Yalı Apartımaru beUe imkân yoktu. Etrafı kah(Asfalt üzerinde) Rüstik yemek odası takımı, koltuklar, açılır kahadan kınp geçiren bu minimini yatak kanape, Beautyrest, yaylı somyalar, yatak odaları ve cücenin, gizü harbin en büyük aher eve lâzım pratik eşyalar. damlarınrîan biri olduğunu, muGeleniere bir aiiz^Uik ziyafeti' hakkak ki kimse tahmin edemezdi. PORTAKAL H. V. Aynı zamanda Pierre hakkında malumat verebilecek bir Rusj' tanıdığını da bildirmiş. Rusla görüşen gazeteciye anlatılanlariı şöyledir: y SUMERBANK 30 Eylul 1953 Çeküişi taiihlileri Bay AZİZ SÖZERİ'ye «1915 senesi haziran ayınd» düş^nan ajanı olan Şöllerit görüjmelere giriştiğl eaman nkıntıda bulunan Pierre, kendMne para temin edecek bir çar» arıyordu. Bu zavallı aynı zamanda beyaz zehir kullanıyordu. Bu yolda o kadar Ueri gitmişti ki günde iki gram morfin ona hiç geliyordu. Aklı başuıa geldiği vakltler Pierre, yaptığı ijten nadim oluyordu... Şöller, zavallı Pierre'den malujnat eldt edebilmek için istediğinden fazla beyaı zehlr temin ediyordu. Pierre, bir gün Lozanda bir dansingde üç Fransızla tarujtı. Bunlar Fransız istihbarat servisinin kullandığı gec* hırsızları idL Dört arkadaj, içtikçe, dilleri ds çözüldü. Nihayet üç gec« hırsızı, Pierre'e buralara niçin geldiklerinl söylemekte tnahzur görmediler: Lozanda| Avusturya Kon*oloshanesinl soyacaklar ve böylelikle orada toplanmij bulunan bütün gizli evrakı elde edeceklerdi. Pierre'den kendilerine yardım etmeslni, ijlerini kolayla§tırnı?.sını istiyorlardı. Pierre teklifi kabul ederek binaya girecekleri gece konsolos ve kâtibini uzaklaştıracağını vâdetti. SUMERBANK AMERİKAN EŞYA MUZAYEDESI { Pierre vâdi gereğince Avusturya konsolosunu gördü ve biı', 3rkadaşın Framadan mühim maiimat getirdiğini söyledi. Gecç de telefon ederek bu arkadaşla görüsmek üzera konsolosu Uşi'ye d (Arkası var) )), ÇsTülİ£tV*d« neşri hakkı yafnız * ga^rtteriıoe aiddir.