Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
i Afusfas 1958 Ctl «3 ON « A O L E F* Ortadosıı csaşmakaleâen devam eseri midir; yoksa Fransız hükumeti henüz bu hususta bir karara varmamış mıdır? Bunu kestirmek şimdilik mümkün değildir. Meselenin esasına gelince, Amerikanın Ortadoğu müdafaa teşkilâtını kurmak işinin daha fazla sürüncemede bırakılmamasını istemesi çok yerindedir. Çünkü Sovyet Rusyanın bir tecavüzüne karşı kuııılan müdafaa hattımn bu cephesi açıktır. Türkiyenin Atlantik Paktına girmesi ile NATO müdafaa teşkilâtı Kuzey Buz Okyanusundan Kafkasyaya kadar uzanmış; fakat Türkiyenin doğu kanadı Irandan Kızıl Denize kadar açık kalmıştır. Ortadoğu bugünkü kanşjk halile bilhassa Türkiye için bir emniyet sahası teşkil etmemektedir. İran, İngiltere ve Amerikaya karşı cephe almıştır. Sovyet Rusya, komşu devleti kendi peykleri arasına sokmak için çalışıyor. Bir diktatör vaziyetine ginniş olan Başbakan Musaddık, petrol ihtilâfını halletmek için İngilizlerle müzakereyi kabnl etmişken birdenbire bundan vazgeçmiştir. Bu hareketin sebebi meçhul ise de Mnsaddıkın Moskovanın tazyıkı ile bn yola girdiğini tahmin etmek yanlış olmaz. Ortadoğuda vaziyet böyle meşkuk olunca müdafaa teşkilâtım bir an evvel kurmak ve hazırlıklı bulunmak lüzumu açıkça kendini göstermektedir. Türkiyenin stratejik durumn bakımından bn teşkilâtın ehemmiyeti aşikârdır. İran, peykler arasma girmese dahi, Sovyet Rusya bir tecavüze kalkıştığı takdirde, bu memleketi kolayca istilâ edebilir ve sağ kanadımızı çevirebilir. İran ile 470 kilnmetrelik hududumuz vardır. Ortadoğuda başlıvacak bir Rus taamızunun yalnız İranı işgal ile kalmıyacağı, Irakı ve Surlyeyi de istilâya kalkışacağı muhakkak olduğu için 378 kilometrelik Irak ve 789 kilometrelik Snriye hudndlanraız da müdafaa ediünek lâzun gelecektir. Bunlara Sovyet Rnsya ile olan 590 kilometrelik hududumuzu da ilâve edince Türkiyenin 2127 kilometrelik doğu ve güney doğu kara htıdudlannı müdafaa etmesi lâzım gelecektir. Bulgaristanla olan 200 kilometrelik hududumuzu ve Karadenizde 154S kilometre tutan kıyılanmızı da gözönünde tutunca nasü çetin bir stratejik durumla karşılaşacağımız anlaşıhr. Türkiyenin yükünti hafifletmek için Ortadoğu müdafaa teskilâtının bir an evvel kurulması kat'î bir zarurettir. Bu itibarla Amerika Savunma Baknnlığının. şimdilik Mısırın iştiraki olmaksızın bu teşkilâtı kurmak yolundaki teşebbüsü gajet yerindedir. Temenni ederiz ki hemen filiyata geçilsin ve tekrar boşuna vakit kaybedilmesin. Tünkü geceler çeşidli hâdiselere gebedir. CUMHURİYET Pasifik Konferansı Rusya, Berlinde hâdise Ingilterede roket istihsali çıkarmaya çalışıyor Doğu Almanyadan gönderilen kızıl nümayişçilerle Batı polisi çarpıstılar Rus ve Peyk askerî şefleri konferansı Prag'da başlayan toplantılarda askerî kuvvetlerin bjrleştinJmesi düşünülüyor Londra 3 (Nafen) Sovyet Rusya ile peykleri askerî şeflerinin Prag şehrinde mühim bir konferans akdetmekte oldukları öğrenilmiştir. Buraya gelen raporlara göre, komü nist kurmay subayları irasmda komünist Çini temsilen General Yun Ti de bulunmaktadır. Aynı raporlara göre, bu ıtonferansın hedefi, komünist i'rdularının bırleştirilmesi veya bunlar arasındaki bağlarm kuvvetlencUrilmesidir. Tahmin edildiğine göre, Sovyetler gelecek senenin sonuna kadar i peyklerin askeri gücünü son haddine çıkarmak niyetindedirler. Diğer taraftan Prag konferaıısında Sovyet askerî şeflerinin şüîâyetlerini kat'î bir lisanla ortaya atacaklan ve peyklerden «yeni bir tasfiye» istiyecekleri de söylenmektedir. Mısır ve İran O şte, siyaset bağında birbirine | j bakarak kararan iki iizüm! U Mısır ve İran. Her ikisi de Batıdan şikâyetçL Her ikisi de karnını bir türlü doyuramıyan milyonlan nasıl tarmin edeceğini bilmiyor. Her ikisinde de müfrit unsurlar dinciler ve komü. nistler vaziyete hâkün. Şimdi herkes bu iki memieketten Itahsediyor. Bu sözlerde daima hakikat hisseleri vardır; fakat bizce bu iki memleketin müşterek hastalığı açlıktır. Ve bu hastahğın bulundugu yerde daima komünistlik ve irtica artar. Mısırda patlak vercn askerî ihtilâl Kralı devirmekle sor.a ermiş değildir. Bunu, askeri darbeyi idare eden General de söylemektedir. Mısırda her Mısırlı senede 7580 günlük iş bulabiliyor. Üst tarafı boşta geziyor. Zaten el emeğinin çok ucuz olduğu bir yerde bir insar.ın 80 gün kazanıp 365 gün ye> mesi aç kalması demektir. Mısırda toprak Mısırlıyı doyurmamaktadır. Üstelik bu topraklar zenginlerin elindedir. İranda da vaziyet şekli itibarile başka, mahiyeti itibarile aynıdır. İranda Ingilizler petrolu işletirken de sefalet vardı. Bunu gidermek için İran, petrolu kendine ma/ etmek istedi. Ve hastalık büsbütün rehamet peyda etti. İngiliz İran Şirkeri petrolu işletirken hükumct bütçesice senede 400 milyon Türk lirası veriyordu. Bu para kesildi. Bu şirket perrollan çalıştırırkcn binlerce İranlıya iş veriyordu. Abadan İranlılar için bir kazanç ve zenginlik yeri idi. Orası şimdi tamamen boj ve ölü bir şehirdir. İran gibi sefaletten şikâyet eden memleketin tek ekonomik kaynağı kuruyunca durum büsbü» tün ağırlaştL Son defa da Şahm, vaziyeti hislerin tesirinden kurtarıp aklıselime devretmek teşebbüsü de bilindiği gibi oradaki müfrit unsurların ihtilâlile akim kaldL Bunun neücesi olarak İranda da bir diktatörlük kuruldu. Şahı tahtından atmadılarsa da taınamen tesirsiz bir vaziyete getirdilcr. Şündi ne olabilir? Mısırda bir Krallık ve taht an'anesi yoktur. Faruk Mısınn üçür.cü Kralı idi. Onun için Mısır Cumhuriyete gidebilir. Bu derhal olabilir veya merhale merhale yapılır. Muhakkak olan şudur ki artık hükumeti kim kurarsa kursun partiler ne karar verirse versin son hükumet darbesini vurmuş olan General orada diktatörlük edecektir. Ba kendi teşebbüsünün mantıkî ve zarurî bir neticesidir. İranda Doktor Musaddık, Mısırlı General kadar da vaziyete hâkim değildir. Orada işi Kâşanî adındaki din Uderi idare etmekte, komünistler de dümen tutmaktadırlar. Eğer komünistler vaziyete hâkim olurlarsa Şahı atarlar ve her yerde olduğu gibi bir .halk hükumcti. kur&rlar. Ondaıt sonra İran bir peyk olur. Doktor Musaddık bunu istenıtz; fakat istemek ve istememek artık onun elinden çıkmıştır; çünkü Musaddık sokak politikasına yakasını kaptırmış, ordudaki Amerikalılan kovmuştur. Biıtün bunlar komünistlerin orada sayı hesabile kazançlar sağladığıııın delilidir. Bunun soııu nereye vanr? Politikada falcılık kolay değildir; fakat alâmetlerc bakıp hükmetmek raümkundür. Mısırda bir Müessesan Meclisi toplanması, ve peyderpey arazi reforması yapılması, bizim varlık vcrgisine benzer bir vergi ihdas edilmesi ihtimal dahilindedir. İngilizlerle olan ihtilâfın şu günlerde hallini beklcmek abes olur. Buna ne Mısırlılar, ne İngilizler yanaşır. Ama İngilizlerin Süveyşi tahliyeleri ilk anlaşma adımı olabilir. Sudan işi Mısır için Süveyşten çok daha mıihimdir. Kendi topraklarında karnı doyamıyan Mısırlıl&rın zengin Sudandan istifade etmesi ancak Mısırdaki sefaletin kalkuimasuıa esaslı bir çare olabilir; ama Sudanlı bunu ister mi?. İngilizler buna razı ohırlar mı' Mısır davasının dıiğüm noktası budur. İrana gelince; petrolu kendi kendine işletemez. Mevcud petrclu da satamaz. İranın yaşanıası için petrol lâzundır. Petrolu ya Batılılar, ya Ruslar işletir. Batılılarla müzakereyi kabul etmiyen Musaddık Ruslarla anlaşmaya kalkınca dünya politikasının en hassas tcliıie dokıınn:uş olacaktır. Bunun nelicesi de îranın Rus mihverine döıunesi demektir. Maalesef İrandaki durum, hâdiselerin bu istikamette inkisaf edeceğini tahmine müsaiddir. Fakat Ruslar da İran potrollannı işletcmezler. Çünkü deniz tarikile ihracat yapamazlar. İranı boydan boya katedecek bir boru döşeyip petrolu Rusyaya akıtmak da çok güç ve çok pahalıdır. Ruslar bövle bir yükün altıııa giremezler; fakat İran artık bu muhakemeyi yapacak halde değildir. Ve onun bu durumile en çok ve yakmdan alâkalı olan memleket de Türkiyedir. B. FELEK HAMİŞBirçok okuyucularım ve dostlarım benden, şu güreşçiler hâdisesinin gazetede izahıru istiyorîar. Bunu yapacağım: fakat hâdiselerin hislerden ziypde akılla tahlil edileceği zamanı bekliyorum. Bu da uzak değildir. B. F. eçen sene San Francisco şehrinde Japonya ile banş andlaşması akdedilirken, Birieşik Amerikanuı liderliği altında bir «Pasifik paktı» nın Paris 3 (R.) Sovyetlerin, Ber Berlin radyo istasyonunu muhasara da teşkili derpiş edilmiş ve bu ara linde hâdiseler çıkarmaya çalıştık etmişlerdir. Ingiliz komutanınm dün gönderda VV'ashington ile Avustralya ve lan bildirilmektedir. Rusların emri Yeni Zelanda arasında muahedeler ile hareket eden «Doğu Almanya [diği protesto mektubuna Sovyet hazırlanarak imzalanmıştı. O ta genclik teşkilâtı», Batıh makamla makamları verdikleri cevabda Rus rihte, Pasifik paktının temelleri ad nn müsaade vermemelerine rağ kamyonlannın İngiliz askerlerine dedilen bu muahedeler değişik men Batı Berline girmişler ve nü itaat etmek mecburiyetinde olmadı maksadlarla kaleme alınmıştı. Bir mayişler yapmışlardır. Bu arada ğını bildirmeleri üzerine Ingilizler ieşik Amerika, Japonya ile yumu j Batı Almanya polisi ile bu komü radyo binasmı yeniden muhasara şak bir barış andlaşması yapılması nistler arasında çarpışmalar olmuş, kararı verip derhal filiyata geçmişnı istemiş, Avustralya ile Yeni Ze 13 komünist tevkif edilmiştir. lerdir. landa da, bu kadar yumuşak bir Ruslar kendilerine aid olan bu Diğer taraftan, İngiliz kuvvetleri sulh andlaşmasuıın Japonyanın ye bugün Batı Berlinde Sovyet radyo binaya bundan sonra yalnız bir kaniden silâhlanmasına yol açacağını istasyon binasını yeniden muhasara pıdan ve İngiliz askerlerinin konve memleketlerinin de günün bi etmişlerdir. Bir Rus kamyonunun trolu altında girmeye mecbur olarinde yeniden istilâ tehlikesi ile îngiliz askerî polisinin emrine ita caklar ve son zamanlarda yaptıkkarşı karşıya kalacağını belirtmiş at etmemesi ve polislerden binne lan gıbi kaçırdıklan Almanları lerdi. Birieşik Amerika, bir taraf kasden çarpması hâdisesini protes radyo binasına saklamak imkânıntan Japonya ile mutedil banşı im to etmek üzere İngiliz makamlan dan mahnım kalacaklardır. zalamak. diğer taraftan bn Pasifik mmıınııılllllllllllltlllilllinfflffllllllllimillimMimiHMtmııı,,,,,,.,., memleketlerini de San Francisco konferansına katılmaya razı etmek maksadile onlara askerî garanti vermişti. Şimdi Honolulu'da bn sabah sçıParis, 3 (a.a.) (Afp): İyi haber lacak olan Pasifik konferansında. İzmir, 3 (T.H.A.) Korede Türk Japonyayı değil, fakat komünizmi kahramanlığmı dünyaya gösterdik alan çevrelerden öğrenildiğine göhedef tutan bir müdafaa andlaşma ten sonra nöbetlerini ikinci değiştir re. Avrupa savunma topluluğu yarsınm hazırlanmasına gayret edile me birliğimize bırakan gazilerimizin dımcı komisyonunda bulunan hecektir. 110 subay, 111 astsubay ve 1541 yet başkanları 12 ağustosta ParisBeyaz Saray, Kuzey Atlantik erden müteşekkil kafilesi, yann sa te toplanacaklardır. Bu toplantı sıPaktuıı andınr bir savunma şebe bah saat 9 sulannda General El rasmda Belçika Başbakanı Van kesini de Pasifikte kurmak niyetin tinge gemisi ile izmire gelmiş ola Houtte'un talebi üzerine, topluludedir. Truman idaresi, devamlı su caktır. ğa mensub memleketierde askerlik rette Uzakdoğuyu, Pasifik cepheBu münasebetle kahramanları müddetleruıin yeknasak hale getilerini ihmal etmiş olmakla suçlan karşılamak üzere, büyük merasim rilmesi mevzuu incelenecektir. dınlmıştır. Muhalefet de, l>u nokta programı hazırlanmış bulunmaktaDoguda açılacak ilkokullar iizerinde ısrarla durmuştur. Cum dır. huriyetçiler ve resmi başkan adayErlerimizin terhis muamelelerinin Ankara, 3 (Telefonla) Önümüz lan General Eisenhrmer, iktidara derhal tekemmül ettirilebilmesi için deki ders yıhndan itibaren doğu geündiği takdirde Uzakdoğuya ö 'ilgili makamlar taraftndan her Anadoluda 350 yeni ilkokulun açılnem verileceğini, burada komüniztürlü tedbirler alınmış bulunmak ması kararlaştınlmıştır. me sed çekileceği, kızıllann geri tadır. atılacaklannı söylemişlerdir. arttırılıyor Ağır harb gemilerine de roket atnıa tesisleri konulmakta olduğu bildirildi Londra 3 (Nafen) İngiliz eksperlerinin, radyo ile idare edilen roketler sahasında elde ettikleri inkişafla. bu silâhı ordu için elzem hale getirdikleri kaydedilmektedir. Anlaşıldığına göre, önümüzdeki beş sene içinde radyo ile idare edilen roketler, İngiltere ordusunun teçhizatı arasında standard malzerne haline gelecektir. Bir cok tersanelerde, radyo ile idare edilecek roketleri kullanacak harb gemileri üzerinde ehemmiyetle durulduğu bildirilmektedir. Bazı gemiler, bu roketleri kullanacak şekilde tâdil edilmektedir. Roketleri idare edecek bazı harb gemileri de yeni olarak inşa edilecektir. Buaların plânları hazırlanmaktadır. Bilhassa ağır harb gemilerine, hava dafi roket tertibatı kurulacağı kaydedilmektedir. Böylelikle düşmanın hava akınlan gemiden idare edilecek roketlerle durdurulabilecektir. Bu tesisler sayesinde, geminin radarında düşman uçağı görüldüğü anda otomatik bir şekilde roket sahverilecek ve hedefe doğru tevcih edilerek götürülecektir. Roket. hareketinden bir kaç saniye sonra hedefi bulmuş olacakür. Bazı gemilerde kurulmakta olan roket tesisleri de, diğer harb gemilerile mücadelede kullanılacaktır. Bu roketler, en ağır top mermilerinin delemiyeceği çelik levhaları parçalayabilecektir. Kızılhaç Cemiyeti ve komünistler Taranto, 3 (a.a.) Kızılhaç Cem.yeti ana nizamnamesinin yeniden tanzimine aid olarak tâli hukuk komisyonu tarafından yapılan teklıf, konferans genel oturumunca 16 muhalife karşı 62 oyla tasvib ve kabul edilmiştir. Sovyet Rusya, komünist Çin ve Kuzey Kore heyetleri, ne milletlerarası ve ne de tarafsız olmıyan bir komiteye haklar ve vazifeler tanıyan statüleri kabul edemıyeceklerini bildirmişlerdır. Umumi komisyon başkanlığını yapmakta bulunan Fransız delegesi Andre Francoi Poncet, komünist heyetlerin bu durumlarından hayrete düştüğünü söylemiş ve demokratik esasların teme.ini teşkil eden seçim tarzınm azınlık mukabelesınde çoğunluk tarafından verilen kararlar olduğunu belirttr.ıştir. Büyük ziraî kalkınma plânı tamamlanıyor Ankara, 3 (Anka) Tarım Bakanlığı, tetkikleri bittikçe tatbik mevkiine koyduğu ziraat şubelerine aid işleri kül halinde bir programa bağiamaktadır. Bu programm ihtiyac gösterdiği tahsisat Meclisten istenilecektir. Çayır ve mer'alaruı ıslahı, hayvan yemi yetiştirilmesi, tohum cüısınin ıslahı, çıftçinin küçük ziraat ve makinelerile teçhizi, tavukçuluk, arıcılık ve bağcılık hay van cinsinin ıslahı bu programda yer alacak mevzular arasındadır. Koreden bugün İzmire Avrupa savunma gelecek kafile iopluluğu konferansı Paylaşılamıyan sevgili Ankara 3 (Anka) Etimesud kah vesinde îbrahim Mızrak adında birisi, Osman Şahin adlı arkadaşını tabanca ile öldürmüş, sonra gidip teslim olmuştur. Katil, Şahinin, sevdiği kıza göz dikmesine tahammül edemiyerek bu işi yaptığmı söylemiş tir. EMLÂK KREDi BANKASI Âğusfos Çehilişi T Ü R K İ Y E Birieşik Amerika Dış İşleri Bakanı Acheson, seçimlerden evvel Pasifik savunmasmı teşkilâtlandırmak hususunda müsbet adımlar atmaya muvaffak olduğu takdirde muhakkak ki Demokrat Partiyi bu bakımdan da kuvvetlendirmiş olacaktır. Fakat bn hedefe süratle var mak kolay olmıyacaktır. Bugün Amerikan askerî garantisini almış olmalanna rağmen, Avustralya ile Yeni Zelanda hâlâ Japon militarizminin canlanmasından korkmakta ve Tokyoda yeni bir ordu teşkiline muhalefet etmektedirler. Halbuki Pasifiğin, Uzakdoğunun müdafaası için Japonyanın yeniden silâhlanması elzemdir. Avrupa savunması için Almanya ne ise, Uzakdoğu müdafaası için de Japonya odur. Bir taraftan Japonyadaki Amerikan iısleri. diğer taraftan Washington ile Pasifik memleketleri arasında akdcdilecek muahcde. geniş bir nisbette Japon militariznıinin doğmasına, yayılmasına raâni olabilecektir. Korede kızıllann aliiminyum fabrikaları fahrib edildi TUTUM BANKASI'nın 29 Ağustos Çekilişinde BEBEKTE YA1J BOYTJNDA MUHTEŞEM KORULUK IÇINDE Tokyo, 3 (a.a.) (Afp): Uzak Doğu hava kuvvetleri komutanhğı tarafından yayınlanan tebliğ, 30 ternmuz gecesi üstün uçarkaleler tarafından toplu halde yapılan taarruz sonunda Kuzey Kore «Hafif madenler doğu kumpanyası» na aid alümınyum fabrika'arı artık kul lanılmaz hale getirilmiştir. İlk tahmüfltrF göre, bombardıman neticesinde mevcud 70 fabrika binasından 22 si ve bir kalhane tamamile yok edilmiş, elektrık transforrrMrtör!e''nden yüzde ellısi ve denrryjl, duiiğ^ lehrıh. .olunıııuşUır. Bu akm sırasında Okinava adasında konakhyan 63 üstün uçarkale, bulut tabakalan arasmdan eîektrik cihazlar yard'mı ile hedeflere bir milyon 200 bin libre bomba atmışlardır. Üstün uçarkalelerden hiç bir kaybolmamış. bu arada müdahaleye yeltenen 55 komünist av uçağından biri tahrib olunmuş ve dığerleri kaçmıştır. flPARTIMAN DAİRESİ ne SAHİB OLMAK İÇİN 5 AĞUSTOS AKSAMINA KADAR 100 Bu LİKAIIK çekiliştc aynea zengin Bir hesab aç,tınnız, Hesabmız varsa çoğalttmfe*.i Birieşik Amerika Dış Işleri Bakanı Acheson, Avustralva ile l e n i Gişelerimiz daima tutumln insanlann emrine âmadedir.. Zelanda temsilcilerini iknaa muvaffak olduğu ve diğer Pasılik dcvGALATA : Bankalar Caddesi No. 43 letlerinin de bu müdafaa paktına İZMİR : Mımar Kemaleddin Caddesi No. 28 girmolerini sağladığı takdirde bede Mütareke görüşmclcri yeniden ISTANBUL : Yeni Postuhane meydanı Muhzırcıbaşı sokak fine ulaşmış. bu cephede de komütalik edildi No. 5 nizme karşı kuvvetli bir sed çekilTokyo 3 (T.HA.) Bir haftaKADDCÖY : Çaışı tramvay durağı Kadıköy Palas altında miş olacaktır Fakat bu işin, Ame danberi ilk defa olmak üzere. KoNo. 5/7 rikan seçimlerinin yapıldığı kdsnn redeki mütareke görüşmelerinde ayına kadar tamamlanması ihtimal Birleşmiş Milletler ve Kuzey Koleri zayıftır. reyi temsil eden delegeler toplanÖmer Sami COŞAR mışlar ve cüz'î terakkıler kaydedildikten sonra, Birleşmiş Milletler j Miinih müzik festivaline başdelegesinin teklifi üzerine. ge } lecek hafta toplanmak üzere dağıl ] davet edilen genc mışlardır. j sanatkârımız Bugünkü toplantı yarım saat sür | Ankara, 3 (Telefonla) Cumhur müştür. Maamafih, delegelerin kur , Başkanhğı filârmonik orkestrası may heyetleri görüşmelere devam | genc sanatkârlanndan Erdoğan edeceklerdir. Çaplı, Münih müzik festivaline daPROF. NİMBÜS'ÜN MACER ALARI: vet edilmiştir. Halen Münihte bulunan genc sanatkâr ilk konserını bu ayın 6 sında Münih radyosunda verecektir. PÂRA İKRAMİYELERİ Yisamira! Cassady bugün Ankaraya gidecek Limanımızda bulunan 6 ncı Birkşik Amenkan filosu bugün saat I 13.30 da gazetecilere gezdınlecektir. Ayrıca, filo komutanı Visamiral Cassady bugün uçakla Ankaraya gidecek ve Türk askerî şahsiyetleri ile temaslarda bulunacaktır. 8 Ağustos Akşamına Açtırmak Kadar Bir Tasarruf Suretiyle Siz d Faydalanımz. Hesabı Ikramiye Keşidelerimizden BİR BEYAZ BANKASI Maliye Bakanı Eskişehirde Eskişehir, 3 (a.a.) Bugün toplanacak olan Demokrat Parti il kongresinde hazır bulunmak üzere Ma'iye Bakanı Hasan Polatkan, İstanbuidan şehrim'ze gelmiştir. CÖMLEKLİNİN Geç«n Mücadele Yıllorı POMANI Idealist Bir Doktorun Anadoluda Gazetemizde bir kısmı tefrika edilen bu eserin tamamı ÇIKTI. NEBİOGLU YAYINEVİ İstanbul İrana bir göktaşı düştü Tahran, 3 (a.a.) (Afp): Dün Tahranın 70 kilometre batısına bir göktaşı düşmüş ve yerde 12 metre derinliğinde bir çukur açmışür. Taşın düşüşü sırasmdaki sarsınü 5 kilometrelik bir bölgede şiddetle hissedilmiştir. Bir teknık heyet inceleme yapmak üzere hâdise yerine sitmistir. Sporda ve Günlük Çalışmalarda 4 4 • t'umhuriyet» in edebî tefrikası:77 İEEÎ NADİR Estağfurullah! Tekrar özür dile'ira. Söyle, derdin nedir? Sütne derin derin içuıi çekti. Ve su'.anan gözlerini başörtüsünün ucuna sildi: Şöyle tam karşıma otur... Ay! Bu koltuklar da insanı içine doğru cekiyor... O zile neye bastın? Ben çay falan istemem... Bir acı kahve yeter.. A kuzum, benim derdim dağlara taşlara.. Bu felâket de ba. şıma nereden geldi bilmem ki!. Ne felâketi sütneciğim? Daha ne olsun? O Allahm belâsı damadım kızıma bastı sopayı. bastı sopayı. Artık bir arada yaşamaları kabil değil!. Benzi uçan Neslihan: Sebeb ne? diye sordu. Sebeb mi? Hıh!. Sebebi pekâlâ bilirsin... Sanki şimdiye kadar bir gün hoş geçindiler mi? Her saat, her dakika hırgür... Tabiî, esas mesele parasızlık... Bir erkek, erkek olmalı yavrum... Onu bunu bılmem, kan parası yiyen kocaya ben erkek demem... Kehle gibiUrttan geçinmek bunlann canına minnet.. Işte benim damadım olacak kokmuş herif de o makuleden... Senın soyun diye gücüne gitmesin.. Töbeler olsun, Yusuf berbad bir şey oldu.. Nazlı sana her şeyi açıkça söyleyemiyor... Söylenecek şeyler değil ki a gözüm.. Ne çare? Başa gelen çekilir... Eh, kendisi nasıl dilerse öyle yaşasın.. Ama kansının namusunu düşünmesi gerek!. İki kolum yanıma gelecek kızım. billâhi bu adam menfaati için nikâhındaki karısını elin heriflerine peşkeş çekiyor... Bunu ben şu kulaklanmla duydum, şu gözlerimle gördüm... Önünde sonunda bu kadın yoldan çıkarsa, kabahat kimde?. Nazlım onun uğrunda bunca yıl saçını süpürge etti... Onun çamaşırlarmı kendi elile yıkadı, papuçlarını bile | kendi elüe boyadı. Lâkin kötiıye yaranılmaz kü. Herif başımızın oelâsı... Neslihan asabiyete kapılmamağa çahşıyordu. Yusuf hakkında kullarulan bu lısaa ve ona edilen bu iltiralar kendisini ötedenberi çileden çıkartmakta idi. Evet, onun aleyhinde söylenenlerin hiç birine inanmıyordu. Çünkü onu tanıdığı kadar, bu ana kızı da tanıyordu. Herhslde Nazlmın dillerde dolaşan rezaletleri. bu garazkârane ithamlardan çok daha açık birer hakikatti. Doğru, Nazlı kocasınm papuçlarını boyuyordu; ama bu, onun her boyadan boyamasına mâni teşkil etmiyordu. Daha geçenlerde, bir karaborsacmın kendısine hediye etmiş olduğu bir astrağan mantonun dedikodusu ortada çalkanmış durmuştu. Vâkıa Yusuf da, bu hallere göz yumduğu içüı, suçlu idi. Lâkın bu ikı cadaloz, zavallı oğlanı aptala döndürmüşlerdi. Parasını elinden çekip alıyorlar, boyuna onun maddî imkânını aşan masraf kapıları açıyorlardı. Yusuf Neslihana her şeyi anlatıyor; her vakit de onun ır.üşfık kalbinden, teselli ve yardım yolunda önemli bir lutuf kopanyordu! Demek gene parasızlık yüzünden kavga ettiler? dedi. E, başlangıçta. tabiî. Arkadan da iş kısknnçlık davasına döküldü.. Hani bir bu eksikti... Kötünün on parmağında on kara vardır, derler a, pek doğru kızım... Karısını başkalannın kucağına elile atmak isteyen o namussuz herif, kendi kucakladığı oğlanlann, karısüe yatmasına. ... Neslihan: Sus, rica ederim!.. diye bağırdı. Böyle sözler duymak istemiyorum sütne!. Sen benden ne istiyorsun? Onu çabuk söyle... Elif Hanıra ellerini beline koydu: Ne o? Bir acelen mi var?. Bana bak Neslihan... Ben senin anam emzirmiş olan kadmım... Bana hürmeti bil!. Buraya koşup gelişim elbette sebebsiz değil!. Ama senden isteyeceğim şeyden önce, benden duyduklann kulağına girsin.. Bu sırada telefon çaldı. Neslihan, karyolanın yanındaki reseptöre uzandı: Alo!. Dolgun bir erkek sesi: Bendeniz Sezai Kafadar, dedi. Neslihan Danyal Hanımefendi ile görüşmek istiyorum... Buyurun, benim efendim. Hürmetler ederim hanımefendi. Sizi rahatsız ettiğim için affımı : dilerim. Bendenizi hatırladuıız mı? I Yusufun arkadaşi şu,' idealist hikâyeci değil misiniz? Tâ kendisi hanımefendi... Sizden bir istirhamım var... Çok mühim bir mesele hakkında sizinle görüşmek istiyorum.. Ama çpk mühim... Sizi ne vakit tasdi edebilirim?. Hemen hemen unutmuş olduğu bu ekzantrik muharririn böyle birdenbire ortaya çıkışı Neslihanı şaşırtmıştı. Kendisile görüşmek istediği mühim mesele ne olabüirdi? Hoş, ne olursa olsun, bu adama karşı muhafaza etticji antipati, onu evine sokmasma raâni idi. Kısa bir düşünceden sonra kararını verdi: Beyefendi, maalesef günlerim hep dolu... Sizden özür dilerim... Aman, kulunuz olayım efendim! Görüşmek istediğim, hayatî önemde bir meseledir. Hangi saarte emrederseniz, gelebilirim. Vaktinizi de beş on dakikadan fazla almam... Neslihan bu ısrar karşısmda zihnini süratle seferber etti. Ve başka bir çare buldu: Şu halde.. Dışanda bir yerde görüşelim... Hayhay efendim. Nerede emrediyorsunuz? Benim yann Tarabyada bir işim var. Saat beşte Tokatliyana gelırsiniz, orada bir lâhza görüşebiliriz. ,„ . <Arkası var) Her çeşit adale ağrılarına karşı en iyi ilfiç SAYIN DOKTORLARA TÜBERKÜLOZUN YENİ İLÎGI A Z İ D Hollandada çocuk felci artıyor La Haye, 3 (a.a.) Bütün Hol* landa böıgesinde 2027 temmuz »rası yeniden 107 çocuk felci kay» dedilmiştir. Bununla beraber şim» diye kadar hiç bir ölüm vak'ası ol mamıştır. Beher tablette 50 Mg. «Acide isonicotinique Hydrazide» ihtiva eden (50) ve (100) tabletlik şişelerde ecza depolannda ve e o a nelerde bol mıktarda mevcuddur.