23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Teınmu CUMHURIYET V O Eisenhower'in zafferi eneral Eisenhower'in, Cumhuriyetçi Partinin Şikago kongresi tarafın«lan oybirliğile Başkan adaylığına getirilmesi, kasun aymdaki genel seçimlerin neticesi ne olursa olsun, Birleşik Amerikanm umumî dış siyasetinde büyük değişiklikler olmıyacağına kaf! bir delil olarak gösterilebilir. 1947 senesinde «Truman doktrini» ile temelleri atılıp daha sonralan Marshall plânı ve Knzey Atlantik Paktı ile genişletilmiş, kuvvetlendirilmiş olan komünizmin tehdid ettiği memleketlere yardım programının kesilmesi tehlikesi bertaraf edilmiştir denilebilir. Senelerdenberi Cumhuriyetçi Par tinin en nüfuzlu şahsiyeti olan, parti mekanizmasma tamamile hâkim bulunan senatör Taft, Şikagr» kongresinde daha bundan dört ay evvel partiye giren Cumhnriyetçi olduğunu söyleyen Gcneral Eisenhower'e yenilmiştir. Yinni <enedenberi muhalefet sıralanndan avrılmam» olan Cumhnriyetçiler, 1952 senesinde de yerlerini iktidarın Iskemlelerile değiştirmeğe. muvaffak olamadıkları takdirde partinin çökme tehlikesi yeçireceğini ve bundan da kurtnlmanın kolay olmıyacaçını hesablamaktadırlar. Bunun icindir ki, şimdiye kadar müteaddid secimlere girmiş ve bunlardan mağlüb çıkmış olan senatör Taft'ı bir yana bırakmışlar, yeni bir sima olan ve halk tarafından çok tutulan General Eisenhower'i desteklemişlerdir. Cumhuriyetçi Partl iıinde büyük bir ekseriyet, senatör Taft tarafından takib edilmesî istenilen infîradcı siyasetin yalnız Avrupa için bir tehlike teşkil etmîyeceeine. fa. kat önünde sonunda Birleşik Amerikayı da müşkül bir duruma düşüreceğine inanmıştır ve bn inanç dünkü reylerle tesirini göstermiştir. Bugün Birleşik Amerikanın muazzam sanayiinin dahi milletlerarneı işbirliğine dayandıfı kabul edilmekte ve bu işbirüğinden menin Amerikan havat standardma da tesir edebileceği gizlenmemektedir. Bunun içindir kî, konifrede ekseriyet, Kuzey Atlantik Paktı ordularınm knnıimasmda. Avrupa Ordusunun teşkilinde büyük bir rol oynayan, hfır memleketlere yardım yapılmasına taraftar olan General Eisenhower'i kendine lider seçmiş ve onun etrahnda toplannvştır. Diğer taraftan, parti kongTesinre tasvib olunan ve Sovyet tecavüz unsurlannın geldikleri yerlere sürülmelerini hedef tutan proerramın tatbik mevkiine konnlması da, komünist tehdidine karşı cephe almış olan memleketler arasmdaki işbirHçinin azaltılmasını değil aksine olarak kuvvetlendirilmesinl mecbnrî kılar. Kremlindekilerin. dün gece Şikaeodan dünyaya yayılan haberden hic de memnun olmıyacaklan aşikârdır. İnfiradn bir siyasete rüciı edecek bir Amerika. Stalin^in arayıp da bulamadığı bir fırsat olacaktı. Şimdi bu ihtimal tamamile ortadan kalkmnktadır. Ömer Sami COŞAR II A L E R r BİR DAKİKAr Tunus şehirlerinde bombalar patlıyor Fransızlar, İstiklâl Partisi liderlerini dün serbest bıraktılar Tunus, 11 (a.a.) (Afp): Son 24 saat zarfında Sfax'da dört bomba infilâk etmlştir. Dün akşam üzeri Sfax ban'.iyösündeki Moulinville karma okulunun giriş kapısmda patlayan bomba hafif hasara sebeb olmuştur. Biraz sonra patlayan diğer bir bombarun yarattığı hasar ehemmiyetsizdir. Sabaha karşı üçte, şehirden çıkış yolunda da bir bomba patlamıştır. Nihayet. patlayan dördüncü bomba S£ax komutanının ıkametgâhını ehemmiyetli şekilde hasara uğratmıştır. Gabes bölgesinde jeep otomobillerile dolaşmakta oîan Tunuslu memur'.ara ateş açılmışsa da hiç biri yaralanmamıştır. Öte yandan, Tunus şehrinde hiç bir hâdise cereyan etmemiştir. Paris Belediyesinin kızıllara "femizleme falurası,, Kızıl beyarmameler yapıştınlmak suretile kirletilen duvarlann temizlenme masrafı komü nistlere ödettirilecek Paris, 11 (Nafen) Komünist beyannameleri ile Paris şehrinin duvarlanm kirletmlş olan komünist partisine yüklü bir «temizleme faturası» nan gönderildiği bildirilmektedir. Paris belediyesi, General Ridgway'in Fransız başkentini ziyareti esnasmda duvarlara yazı yazan, bunîarı kirleten komünistlerin suçiu olduklannı, şehria güzelliğini bozduklarını bildirmiş ve bu duvarlarm temizlenmesi ile ilgili masrafın komünist partisi tarafından ödeneceğini parti merkezine tebliğ ermiştir. Komünistler, şehrin her tarafına beyannameler yapıştırmışlardı. Ev sahibieri, dükkâncılar bundan şikâyetçi olduklannı bildirmişlerdir. Şimdi bunlar tarafından hazırlanmakta olan masraf faturalarının yüzlerce sterlini bulacağı zannedilmektedir. Bir fabrikanm duvan bu şekilde kirletildiğinden, fabrika sahibi mahallî komünist çıartisi ş*fi aleyhinde bir zarar ziyan davası açmıştır. Bu duvarlardaki beyanna. melerin temizlenmesi ve burasınm yenir'en boyanması 500 Türk lirasma mal olmuştur ki şimdi bu para komünistlerden istirdat edilecektir. Itikâfa davet Etin pahalanması Tcarşısında, Yeni İstanbul gazetesinde, bir arkadaşımız teklif ediyor: Ete grev yapalım. Et yemiyelim de kasa.bla.nn aklı başma, gelsin! Et yememek kolay. Fakat pahalanan herşeyde bu tedbire başvurursak halimiz nice olur? Meselâ kumaşlar ve terziler malum. O halde elbise ycptırmıyalım. Kösele ve ayakkabıct da meydanda. YaItnayak gezelim. Ne bileyim? Hattâ, vapur biletlerine de zam geliyor. Yüzme öğrenelim, binmiyelim. Iji vallâhi, bu gidişle Trapist papazlanna döneceğiz! D. N. Kuzey Koreye öldürücü bir hava akını yapıldı Akına iştirak eden 650 müttefîk uçağı cephanelikleri, sanayi merkezlerini yerle bir ettiler Seoul 11 (A.P.) Korede çarpışan Müttefik devletlerden beşine aid en az 650 harb uçağı bugün komünist kuzey başkenti PiyongYang'a Kore harbinin en tahribkâr akınlarmdan birini yapmış ve komünistlere aid 2 sanpyi merkezini daha yok etmişlerdir. Büyük hava akınına Amerika. Ingiltere. Avustralya, Güney Afrika ve Güney Kore hava kuvvetlerine aid uçaklar katılmıştır. 5 inci Amerikan hava gücü karargâhı akşama doğru verdiği son haberde akmın hâlâ devam etmekte olduğunu kaydetmiş ve bunun belki de Kore harbinin en büyük hava taarruzu olduğunu belirtmiş tir. Verilen malumata göre, Birleşmiş Milletler pilotları ilk ağızda komünist ordusuna aid muha bere merkezlerini, 3 cepane fabrikası ile diğer bir çok sanayi miiesseselerini ve PiyongYang'da kâin askerî ikmal ve sevkiyat mer kezlerini tahrib etmişlerdir. AP Muhabiri Stan Carter hedef bölgesi üzerinde yaptığı mü şahede uçuşunu müteakıb gönderdiği ilk haberde PiyongYang'ın yanmakta olduğunu bildirmiş ve tahribatın genişliğini belirtmiştir. Karadaki üsler ve uçak gemilerinden havalanan Müttefik uçakların bir kısmı ise PiyongYang'm güneyinde batı Korede kâin Hwangju ve Sarivon'u bombalamışlardır. i Bu iki şehir, PiyongYang ile cephe arasında önemli birer demiryolu kavşağıdır. 5 inci Amerikan hava gücünün bir sözeüsüne göre, müttefik pilotlar haftalardanberi bu merkezlere risaleler yağdırmış ve bu beyannamelerde sivil halka hava akınlan yapılacağı ihbar edilmiştir. Pj'ongyang yakınlannda Birlesmiş Milletler kuvvetlerine mensub harb esirlerinin bulunduğu bir kampın 1 veya 2 Km. yakmlanna bombalar düşmüşse de, pilotlara gerek bu kamp ve gerekse diğer 4 kamp bilhassa isabet vuku bulmaması hususunda sıkı talimat verilmiştir. Yeni akm, vüs'ati itibarile geçen ay sonlannda Kuzey Kore elektrik santrallarına yapılan akına benzemektedir. Verilen malumata göre, büyük akma öncülük yapan filolar, komünist uçaksavar bataryalanra bombalamış ve makinelitüfek ateşile taramıştır. Bundan sonra ava bombardıman uçaklan hedeflere roketler ve bombalarla yüklenmiştir. 250 harb uçağından müteşekkil ikinci bir dalga bu ilk filolan takib etmiştir. Akşam üzerine doğru komünist Kore başkenti bombalanmaktaydı. 100 den fazla tepkili av uçağı da, akıncılan komünist av uçaklarına karşı korumak için Piyongyangın kuzeyinden Mançtırya hududuna kadar uzanan sahada devriye gezmiştir. A.P. muhabiri Carter'in verdiği malumata göre, akm sırasında, bazılan radarla kontrolu 100 kadar komünist uçaksavar topu müttefik uçaklara sıkı bir ateş açmıştır. İsfanbulda nakil vasıtaları ehir vapurlannın ziyan etmekte olması üzerine ortaya çıkmış bir durum vardır: Bu müessese ziyan etmektedir. > Kendi iddiasuıa göre bn zaran ancak ücretleri arttırmakla kapamak mümkündür. Bundan başka bu işletmeyi ihtiyaca cevab verecek hale getirmek de lâzımdır. Bunun için de bazı nakil hizmetlerinin tevhidî icab eder. Yıllardanberi bu sürnnlarda bir davayı ileri sürmekteyiz: Istanbulda bütün nakliyatın bir elden idaresi lâzımdır. Bu, mutlaka bütün nakil vasıtalannm bir tek idare altuıda birleşürilmesi demek değildir. I AvTupanra bir çok yerlerinde ayn ayn sirketler, hizmetlerini birleştirmişlerdir. Birinin bileti öteki tarafından kabul edilmekte. vasıtalar birbirile uraumi bir tarife altında buluşmaktadır. Bugün Istanbulda, değil idare beraberliği, hattâ muhteîif nakil vasıtalarının birbirini tutması bile uzak bir hayal olarak telâkki edilmektedir. Hikmeti vücudü iskele ile irtibat tesisinden ibaret olan KadıköyÜsküdar Tram vay şirketi bile vapurlarla iltisakı güçlükle temin ederken, türlü rürlü isimler ve namlar altında, riirlü türlü sahiblere aid muhtelif nakil vasıtalaruun birbirlerile iltisakı kendi kendine olmaz. Bunun için şehirde bir umuml nakliyatı tanzim edecek koordinasyon cihazına ihtiyac vardır. Boğaziçine muvazi olarak işleyen vapurlarla otobüslerin bugünkü durumu birbirini yıkmaktan ibarettir. Halbuki bu hizmetleri birbirini ikmal edecek şekle sokmak lâzımdır. Trenler, vapurlar, tramvaylar, otobüsler hep yekdiğerine rekabetle birbirinin çukurunu kazan birer müessese haline gelmiştir. Bunun için her şeyden evvel bu müesseselerin birbirlerile, ziyan etmemek için işbirliği yapmalan zarureti vardır. ikinci zaruret de, halktn daha iyi taşınması için tarifelerini düzenlemeleridir. Bütün bu kısa mütaleadan sonra varacağımız netice şudur ki Denizyolları, hattâ Otobüs ve Tramvay İdareleri şimdiki ve ilerideki zararlarmı telâfi etmek ve Istanbulluyu daha iyi taşımak için derhal elele vermeğe mecburdurlar. Böyle olmazsa, bunların her biri, bu şekilde insan]an taşımak için ayn ayrı ziyan eder, ayn ayn zam isterler. Bunun da ilerisi yokrur. Bu satırlan bitirirken. yalnız şehir vapurlaruıın bu yüzden maruz kaldığı zarartn günde 13 bin lira olduğunu söylemek kâfidir. Çünkü DU idarenin her gün yaptığı 520 seferin tahakkuku için çalıştırdığı 42 vapurun bu seferlerdeki nakil kapasitesi 360 bin yolcu iken fi'len taşınan yolcuların adedi günde 113 bin kişi dir ki üçte birden eksiktir. Yani bu vapurlar, üçte iki boşuna çalışırlar. Vann usttarafın ı siz kiyas ediniz. Uderler serbest bırakıldılar Tunus, 11 (T.H.A.) Tunustski Fransız kaynaklanndan verilen bir habere göre, bundan bir kaç ay evvel Fransıztlar tarafından siirgün edılen Tunus İstiklâl partisi liderleri bugün serbest bırakılmışlardır. Bu karardan yalnız İstiklâl partisinin tamnmış simalarından Hab:b Burgeba istisna edilmiş; kendisi mevkuf bulunduğu yerden aiınarak sıhhati için daha müsaid bir yere nakledi'.miştir. Büyük Brifanyadaki Müslümanların kongresi Londra 11 (Nafen) Büyük Britanyada yaşamakta olan Müslümanların konçresi burada açılmıştır. Bu kongre, Büyük Britanya dahilinde İslâm dininin yayılması işi ile meşgul olmuştur. Müslümanlar koneresi, bu yolda iyi neticeler alındığına dsir demeçler dinlemiştir. •İslamic Review» dergisinin müdürü Mevlâna Abdulmecid, bunun İ>T bir başlaneıc olduğuna işaret etmiş ve bundan böy.e İslâm dinini Eüyük Britanya dahilinde yaymak için her sene bu kongrenin toplanması lâzım geldiğini sövlemiştir. Müslüman kongresi iki gün devam etmiştir. Bu konerede, Müslüman olan bir İnşiliz J. E. B. Faruk Farmer, kongrenin ana eayelerinin ns olduğunu anlarrr.ıştır. Toplantılar, Wrking Camünde yapılmıştır. Kongrede konuşan Dr. S. M. Abdullah, İslâm âleminin medeniyetin birleştirilmesinde mühim bir rol oynadığmı hahrlatm'Ş. dünvada sulhun kurulmasmda İslâm dünvasma mühim vazifeler düştüğünü söylemiştir. Mumaileyhin ilâve ettiğine göre, Türkivenin, Pakistamn. Endonpzvamn. Libyanm mevcudiyeti. İslâm âleminin mühim bir rol oynamaya hazır olduğunu göctennistir. Konyada kurulacak şeker fabrikası Konya 11 (Telefonla) Yeni şeker fabrikalanndan birisinin şehrimizde kurulması meselesi bugün resmen tahakkuk etmiştir. Kurulacak olan şeker fabrikasının yerini tesbit etmek ve Konya pancar ekicileri kooperatifini kurmak üzere ŞekeT Şirketi Umum Müdürü Baha Esad Tekand beraberinde mühendıslerden mürekkeb iki teknik heyet ve Konya milletvekilleri olduğu halde şehrimize gelmiştir. Fabrikamn yeri yarın tesbit edilmiş olacaktır. Fabrika günde 1800 2000 ton pan car işliyecek ve normal bir kampanyada 150 bin ton kadar pancan şekere çevirecektir. F.brikanm şeker istihsali yılda 22.000 25.000 ton arasında olacskür. Aynca Konyanın hayvancıhk bölgesi olduğu, nazan dikkate almarak. diğer fabrikalardar. tamamen farklı olarak küspe kurutma tesislerini de ihtiva edeotktir. Bu suretle kampanya zamanında yaş küspe alamıyan çiftçiye uzak bölgelerde dahi olsalar kuru küspe gönderilmesi sağlar.acaktır. İsmet Inönü Ege bölgesine gidecek Ankara 11 (ANKM C. H. P. Genel Başkanı İsmet İnönü, ağustos ayının ortalarında Ege bölgesinde 15 gün devam edecek bir seyahate çıkacaktır. İsmet İnönü otomobille yapacağı bu seyahat sırasında Egenin belli başlı il ve ilçelerine uğnyarak vatandaşlarla hasbıhallerde bulunduktan başka iç ve dış siyasete dair önemli nutuklar da verecektir. İnönünün bilhassa İzmirde mühim bir nutuk söyliyeceği tahmin edilmektedir. Ankara Üniversitesi imtihanlannda alınan neticeler Ankara, 11 (T.HA.) Ankara Üniversitesi ikinci sömestr imtihanlan sona ermiştir. Alıran netıcelere göre Hukuk Fakültesinden 104, Veter.ner Fakültesinden 29 sivil ve 16 asker olmak üzere 45, Fen Fakültesinden Fizik Ko u 2, Kimya Kolu 1. Matematik Kolu 4 olmak üzere 7, Dıl TarihCoğrafya Fakültesinden 42 öğrenci mezun olmuşlardır. Tıb ve Z raat Fakültelerinde imtihanlara devam edilmektedir. Evita Peron ağır hasta Buenos Aires 11 (a.a.) (Reuter): General Peron'un iki gündür vazifesi başına gelmeyişi burada eşi madam Peron'un gitgide «sönrnekte» olduğu umumi kanaatini uyandırmıştır. Bilindiği gibi 33 yaşlarmda bulunan madam Peron geçen kasım a>ında mühim bir srr.eliyat geçirmış 25 haziranda da sıhhatinin süratle fenaya doğru gitmekte olduğu haber verilmişti. Japonyada miithiş bir fırtına Tokyo, 11 (A P ) Bugün Osaka bölgesinde patlak veren 40 yıldanberi görülmcmiş şiddette fırtınalar 49 kişinin ölümüne sebebiyet 'ermiştir. Dün gece ve bugün devam eden bu fırtmalarda aynca 67 kişi yaralanmıştır. Bu bölge, Japonyanın sanayi merkezi olup, Osaka. Kioto, Nara ve Kobe'den müteşekkildir. Fırtma daha güneye düşen Kure ve Hiroşima şehirlerinde de tahrıbat yapmıştır. Böîgede tahminen 305 ev harab oîmuş ve 75 binden fazla çeşidli bina sular altuıda kalmıştır. «Rüyam» kotrası Akdenize açıldı rağmen, yolculuk normal devam ediyor. (Rüyam) da bu mukavemet ve denizcilik, arkadaşlarımızda bu enerji ve iman olduktan sonra ferah ferah 25 temmuzda Istanbulda bulunacağımıza inanıyoruz. (Baştarajı 1 inci sahifede) Yatta bir röportaj Amiral Mounbatten Yunanistanda bekleniyor Atma, 11 (A.P.) İngıliz Akdenız donanması başkomutanı Amiral Lord Mounbatten'in yarın 7 günlük bir ziyaret için Yunanistana gelmesi beklenmektedir. Amiralin sancak gemisi Glasgow kruvazörü Fal^ron körfpzinde demırliyecektir. Gemiye denizaltılar, ve muhribîerden muteşekkıl bir fi!o refakat edecekür. İkameti sıraısmda Lord Mountbatten, Yunan siyasî lıderlerile gönişecek ve muh temelen Atlantik Paktmın Avrupa Ku\^etleri Başkomutanı General Ridgway ile Atinada bu'uşacakür. Lady MountbaUen ile iki kızmuı da Ingılız Amirallık Da:resine aid Sürpriz yatı ile buraya ge.meleri bekîenmektedir. Yunan Kral ve Kral:çesi, Lord ve Lady Mountbatten ile kızlan şerefine yazlık sarayda bir öğle ziyafeti verecektır. Yunanistandan sonra Lord Mountbatten Suriye ve İsraele de gidecektir. Ulaştırma Bakanının tetkikleri Edirne, 11 (aa.) Ulaştırma Bakanı Seyfı Kurtbek bugün yanmda Devlet Demiryollan Umum Müdürü ve Alpullu Şeker Fabrikası Müdürü bulunduğu balde saat 15 de Kırklareünden buraya gelmiştir. Seyfi Kurtbek, geoe Demokrat iokalmde yapılan t«>lantıda halkm dileklerini dinlcrr.ış ve muhtelif ulaştırma meseleleri hakkında izah^rda bulunmuştur. Bakan. yann Uzunköprüye gidecektir. Kütahyada yeni kurulan fabrika Kütahya. 11 (T.H.A.) Sümerbank, Toprak Sanayiı Turk Anonim Şirketi ve Koçak Limited Ortaklığının kurdukları fabrikalara iîâve olarak bugün yenıden inşa edilen üçüncü keram.k fabrikası faaliyete geçmiştir. Aynca Sümerbank, 1 milyon liralık ve Koçak Limited Ortaklığı da 150 bin liralık yeni iıâvelerle iş hacmini genişletmişler ve bu suretie çiniciliğin kalkınması hususun da büyük bir hamlenin gerçeklemesine yardım etmişlerdir. VVarner Bros film stüdyolanndaki yangin Burbank (California) 10 (A.P) Dün Wamer Bros. film stüdyolarında çıkmış olan yangın hakkmda tahkikat yspan savcı yardımcısı Mr. M. Hatcher, yangının bir kaza eseri olarak başladığını gösteren «bir çok deliller» mevcud olduğunu söylemişse de sonradan kasid eseri bulunmadığı kanaatine vanlmıştır. Stüdyo sözcülerinden biri de bugün zararın 4,500,000 ile 6.000.000 dolar arasında olduğunu belirt| miştir. Mr. Hatcher, yangının başlamış olduğu yerin tesbit edildiğini, fakat bunu başlatmak için kullanılmış olan şeyin bulunamadığını ifade etmiştir. Yangın sırasında 18 kişi yaralanmıştır Ankarada bir kamyon kazası Ankara, 11 (Telefonla) Bu sabah Gölbaşında bir kamyon kazası olmuşur. Ehliyeti olmadığı anlaşılan Mehmed Öztürk idaresindeki :amyon. içinde 14 yolcu olduğu halde 22 nci kilometrede devrilmiştir. Kaza neticesinde iki aylık Cahide adındakı bir çocuk ölmüş, 10 kişi ağır, iki kişi de hafıf yaralanmışlardır. Yaraiılar Nümune Hastanesine kaldırılmışlardır. Silâhlı bir çarpışma Mardin, 11 (Anka) Gergüş ilçesine bağlı Ayınkaf bucağının Hıssın köyünde. 24 köylü arasında silâhlı bir çarpışma olmuş. 6 kişi ölmüştür. 4 ağır yarah buiunmaktadır. Yaralılar Memleket Hastanesine kaldırılmış. sanıklardan 12 si yakalanmıştır. Yakalanan sanıklardan 11 tüfek, 1 hançer e e geçirilmiştir. Kavganm sebebi heruiz anlaşılamamıştır. Tahkikata devam edilmektedir. Hava Astsubay Olculu Ankara, 11 (T H.A.) Kava Kuv vetleri Komutanlığı. ordunun hava personeli ihtiyacını karşılamak gayesile hava astsubay okuluna bu yıl yeniden öğrenci almağa karar vermiştir. Alınacak öğrencilerin ortaokul veya muadili ve sanat okulu mezunu olması lâzımdır. Alınan talebeler pilot olarak yetiştirılmiyecekler, telsizci ve makinist gibi diğer smıflara yetiştirileceklerdir. Kahve fiatlan yükseliyor Brezılya hukumeti ihrac edılen kahvelere yeni bir vergi koymus oldugundan fiatlar oldukça yukselmıştir. Haricde kahvenin tonu 420 Ingilizdır. Bizim pıyasalarda da fiatların yukselmesine intizar olunmaktadır. Şimdiki fiatlar 73574! arasldır. Kral Tallâl için Mısır, doktor gönderiyor Kahire. 11 (T.H.A.) Sağiık Bakanhğı Akıl ve Sinir Dairesi Müdürü Muharr.med Kâmii Havli Bey ile Mısırın tamnmış mütehassıslanndan Profesör Nacat, beraberlerinde mütehassıs bir heyet olduğu halde Kral Faruğun emri ile bu hafta başında Ürdüne hareket edecektir. Heyetin Ürdün Kralını tedavi etmek üzere vazifelendirildiği bildirilıncktedir. NIJVIBI'S"IIN Güneş lekeleri, radyo neşriyatına tesir edecek Londra 11 (Nafen) Güneş lekeleri yüzünden önümüzdeki günler içinde kısa dalga radyo neşriyatının bozulması muhtemel görülmektedir. Gelecek salıya lekeler güneşin tam ortasma yaklaşacak ve böylelikle radyo neşriyatı da büsbütün felce uğrayacaktır. ARI: Hukuk Fakültesinin yeni mezunlan İstanbul Üniversıtesi Hukuk Fakültesinden bu sene haziran devresinde 21 öğrenci mezun olmuşlardır. 19481949 yılında Üniversite Hukuk Fakültesine 1200 küsur kişi girmiş, bunlardan ancak 21 öğrenci imtihanlarda muvaffak olmak suretile mezun olmuşlardır. lngilterenin nüfusu Londra 11 (Nafen) Son statistiklere göre, İngilterenin nuhusu 49 milyonu bulmuştur. Aynı kaynaklara eöre. kadın'.ar çcsunluâu teşkil etmektedirler. İki milyon daha fazla kadın bulunduğu kaydedîlmektedir. Belirtildiğine göre, doğum azaldığından ve sıhhat servislerile ölüm [ nisbeti de düşürüldiiâünden genc ı lerin adedi azalrmş. ihtiyarlarm sa1 yükselmiştir. vıs, Texas'da feei bir cinayet Houston (Birleşik Amerika) 11 CA.Pt Texas'ın bu şehrinde bugün Renard Haywood adlı 34 yaşinda bir Havagücü Yüzbaşısı şehrin Anıt hastanesinde Hemşireler Yurduna zorla girmiş ve kendisine yiiz vermiyen kızı, iki hastane müs j tahdpminini ve kendisini öldürmuş Milletlerarası cild hastalıktür. Öldürülen kız, Hemşireler Olan kongresi kulu öğreneilerinden 24 yaşmda Carol Cupper'dir. Yüzbaşı Haywood Ankara. 11 (T.HA ) Bu ayın evvelâ Alman yapısı bir Luger ta sonunda Londrada MilVtlerarası banca ile kendisine mâni olmak is Cild Hastahkları kongresi topianateven iki gece bekçisini vurduktan eaktır. Bu kongrede Türkiyeyi tem sonra genc kızla bir odaya kapan sil etmesi kararlaştırılan cild hasmıstır. iki silâh sesi duyulmuş ve talıklan mütehassısı doktor AH kapı kınhnca her ikisi ölü bulun Atal bugün Londraya müteveccihen şehrimizden hareket etmiştir. muştur. Tanca 10 (A.P.) Buradaki nrtınah koyda demirli duran yat, on gün kadar kendisinden haber alınamamış olmasmdan dolayı parçalandığı söylenen bir hayalet tekne değildir. Associated Press'in muhabirlerin den bir tanesi, küçuk bir motörle sırsıklam bir halde tekneye gitmij ve kotranın sahibi Haşim Mardin kendisine yardım ederek onu güverteys almıştır. Muhabire, süratle türkçe konuştuğu arkadaşı ve yarduncısı Nihad Bekdiki de takdim etmiştir. Mardin'in samimî «hoş geldiniz» ibaresini tercüme eden Bekdik, bu ıfırunah havada bize kadar gelmekle siz. bizden daha büyük bir cesaret gösterdiniz» demiştir. Mardin yaü NewYorkU satın rlmış, TRüyam» ismini koymuş ve Bekdik, iki gazeteci ve bir sinema operatörü ile Atlantik denizini geç miştir. 18 haziranda hareket etmişler ve 8 temmuzda buraya gelmişlerdir. Bekdik, fırtuıadan gayri başka hâdise olmadığını, bir direk kınldığını ve bunun telsizi bozduğunu anlatmıştır. Bekdik, teknenin batmış olduğu yolundaki söylentileri mükemmel ingilizcesile gülerek ya lanlamıştır. Bekdik, «yarın seyahatimizin ikinci kısmma başlamayı arzu ediyoruzs demiştir. Mürettebat arasında, hepsi ama tördür, Cumhuriyet muhabiri Vedad Abud. Vatan muhabiri Tunç Yalman ve sinema operatörü Faruk Kenç bulunmaktadır. Associated Press'in muhabiri, 14 kişi alabilecek tekneyi gezdikten sonra, «bu kadar ufak bir tekne ile yaptığınız bu iş tebrike şayandır» demiş ve Atlantiğin 17 gün, 14 saat, 50 dakikada geçildiğini öğrenmiştir. Bekdik, «biz bunu zevk için yaptık ve belki de Türk donan masmdaki genclik günlerimizi yeniden yaşamak istedik» demiştir. Mrdin de eski bir ticaret gemisi kaptanı olduğu için deniz seyrüseferinin bu iki srkadaş için pek fazla sırrı kalmadığına hükmedilebilir. iki dost, şimdi, Istanbulda bir armato< firmasınm ortaklandırlar. B. FELEK Ingilterede kızıl papaza karşı infial Londra 11 (A.P.) Amerikalılan Kuzey Kore ve Çinde mikrob harbi yapmıs, obnanla suçlandıran Kızıl papaz lâkabile maruf Canterbury pikoposu aleyhindeki infial ve tehevvur dalgası genişlmektedir. İngiliz Parîâmentosu mensublan, bir taraftan bu din adamının şimdiki vazifesinden uzaklaştınlmasını isterlerken, Mufiâazakâr Parü mebusu Bayan İrene Ward bugünkü kızal papazm «ihanet» suçundan yargılanmasını istemiştir. Kadm mebus, 78 yaşındaki piskopos Dr. Johnson'u «düşman propagandası yspmakla» suçlandırmış ve hükumetten bu şahıs hakkında kanunî takibata girişilmesini istemiştir. Millî bankalanmız Ankara, 11 (T.H.A.) Türk pa. rasmın kıymetini koruma hakkmdaki 13 sayılı karara ilişik olarak 41 ve 43 sayılı tebliğlerın birmci maddeîerinde sayılan bankaiar meyanına Akhisar Tütüncüler Bankası, Denizcilik Bankası ve Türkiye Emlâk Kredi Bankası da ilâve edilmiştir. Millî bankalanmız arasına katılan bu üç bankaya aid kararname tasdikten çıkmış ve buîünkü Resmî Gazetede neşredilmiştır. Tortum şelâlesi inşaatı ihale edildi sordu. Gazanfer Bey. yeni bitirdiği bir minyatür gemiyi dalgın dalgın gözden geçirerek gülücnsedi: Çünkü, e\rvelâ romancı, kitabını, kendi tezgâhmda ve yüzde doksan kendi hesabma satacak bir esnafla, yani tâbi ile bağdaşmak; sonra da cemiyet karşısında imtihan vermek zorundadır... Sana yardım etmek isterdim; fakat benim yapabileceğim bütün yardım, seni bir kitabcıya tavsiye etmekten ibarettir. Kitabcılar ise, haftada böyle bir kaç tavsiye alırlar. Bunlar arasmda piyangonun kime çıkacağı bilinmez... İstersen romanını önce bir gazetede tefrika ettintıeğe teşebbüs et! Bu suretle eser kendi reklâmını da kendisi yapmış olur ama.., Gazetecileri de tanımazsuı... Yani... Gazanfer Bey içini çekti; Ah! Neslihan... Bu iş senin ağrısız başına çatkı... İyi, hos ama, nene lâzımdı? Şu gemiciklerimi yaparken bana yardım etmen, sana daha faydah olabilirdi... Neslihan pürheyecan; Ben size gene yardım ederim üstadım, dedi. Romanımı basürmak buna mâni değil ki!.. Bastırırsan, daha baskalarını da yazmak istersin... Basüramasam da gene yazacağım... A.rUk yazmadan duramam. Ankara 11 (TJÎ.A.) Bir müddet evvel teşebbüse geçilen Srzurum Tortum şelâlesinin elektifikasişi inşa safhasına gelmiştir. Erzuruma 110 kilometre mesafede bulunan ve 15 bin kilovathk bir enerji kaynağı o lan ve 2 milyon liraya mal olacak inşaat kısmı müteahhide ihale edilmiş bulunmaktadu. Şimdilik bu inşaata ilsve olarak 9 milyon lira sarfile 7 bin 500 küovathk enerji istisal edilecek olan üışaatın temel atma merasimi 1 ağustosta yapılacakür. Havai at ve jeneratörlere aid olan 7 milyon liralık kısmın inşaatı da bugünlerda ihale edilecektir. 1954 yılında inşaatı ikma! edileceği tahmin edilen bu enerji kaynağı Erzurum ve havalisinin elektrik ihtiyacım tamamen karşıhyacaktır. İnşaa'j ve tesisat halen hükumet tarafından yapılmakta olan bu enerji kaynağının işletilmesi için Erzurumda bir anonim şirket kurulmuştur. İnşaaton hitammda Erzurum Tortum şelâlesi anonim şırketi adı altuıda kurulan şirkete tesisler de\Tedilecektir. «Cumhuriyet» in edebî tefrikası: yqgqru;KERİHENAPİR Sabırlı ol ve ona tesire ça ış Neslihan, bu gencin. kendisine döktü: Ben. dedi; Yusufun gidişatmı Nazlı... Ergeç aklı başuıa gelir .. bir kaç kere açıktan açığa sulanÇünkü iyi"çocuktur... dıeını gördü. Fakat gerek babasma hiç beğenmiyorum. Bir alay aylak Hah! İyi çocukmus... Bana karla düşüp kalkıyor... Açlıktan neolan hürmeti ve gerek kız kardeşişı dünyanm en kötüsü... Bencil. ne karşı beslediği sevgi yüzünden fesi kokarken. kumardan, işretten inatçı, cahil. şahsiyetsiz bir herif... bu küstahlıkları ciddiye almak ıs baş kaldırmıyor... Hem sıhhati. ı Nazlı ağlayarak daha bir yiğın şihem ahlâkı bozuldu.. Nerede ıse temedi. Danyal Bey de bu ailede yalnız işinden de atacaklar... Sürünecc kâyet yağdırdı. Neslihan artık ona bu oğlandan hoşlanmıyordu. Ev ğiz vallahi... Onunla evlendiğime cevab vermiyor; çünkü Yusuf hakkında duyduğu bu acı sözleri ancak lâdlarına iyi terbiye verememiş ol bin kere pişmanım... Neslihan bu sözleri üzgünlükle sükutia hazmedebiliyordu. Aynı zaduğundan ötürü Gazanfer Beyi ayıblıyor; fırsat buldukça da, ona dinledi. İşin aksini iddia etmek manda Nazlırun ısürabından bir bu yolda üstü kapalı sitemler et boştu. Lâkin Yufusu bu hayata nevi öc zevki de almakta idi. Kalsürük.eyen amillerde Nazlırun ye binde boğmağa mahkum olduğu hismekten kendini alamıyordu. Bu hususta Neslihan en ziyade ri yok muydu? İçi ona karşı hınc ler, bu durumda kendine rağmenSirzat için endişede idi. Oğlunu la doluydu. Ondan nefret ediyor vicdanını kör, insanlığını sağır edi. . L t l e temastan mümkün olduğu du. Bununla beraber sakın bır ve yordu. kadar uzak tutmağa çabşıyordu. bessumie: Evet bu hayat melodramının onu Çünkü aüe muhitinde arkadaş yok j Sen niçin kendisine manı ol ilgilendiren bir tek cephesi vardı: sulu olan çocuk bu zirzob gence \ muyorsun? dedi. Yusufun mesud olamaması... Ona bayılıyor, annesinin sıkı tenbihle j Bu da lâf mı? Beni dinliyor karşı her yönden müsamaha ile dorine rağmen, onun peşinden ayrıl baksana! Beni artık adam yerin e luydu. Onu bedbaht eden kadere Ona olanlar bile koymuyor ayol mak istemiyorduu karşı isyan duyuyor; yaşamannı onoldu .. Gözüm kör olsun. bu hayaÇok geçmeden, Neslihanın uzeca günden güne taşınmaz bir yük ta tahammül edemiyeceğim... Fcrine titrediği birisi daha İffetıe haline geldiğini arüamak yüreğini dakârhğımı şu kadarcık takdir etcanciğer dost oldu: Yusuf... sızlatıyordu. Bu zavallı gencin aülBir gün Nazlı Neslihana içini medikten sonra... I dığı sahalarda ne aradığmı yalnız kendisinin bildiğine emindi. *** Nesiihan, biten romanmm altma imzasını attıktan sonra, gözlerinden taşan yaşları südi. İçinde duyduğu büyük heyecan, dünyaya gelen bir evlâd karşısmda hissedilenin aynı idi. Bu kitab, kendi canmdan, kendi özünden yuğrulmuştu. Onun her sahifesinde, hattâ her satınnda ruhunun bir parçası vardı. Ve orada tasvir ettiği hayat, âdeta huşu verici br tesirle şahlanıyordu. Kahramanların sahifelerden fırlayıp, kendilerine verdiği hüviyetleri ve çizdiği portrelerile odada gezindiklerini, etrafmı aldıklannı ve konuşup gülüştüklerini görüyor gibiydi. Hulâsa, orada her şey o kadar canlı idi ki, kendisine ilham vermiş olan hakiİd unsurlar, şimdi bunlarm soluk birer nıüsveddesi halinde kalmış bulunuyordu. Neslihan, vaktini boş yere harcamadığına emindi. Masa üzerinde duran bu bir tomar yazıh kâğıd, şüphesiz büyük bir varlıktı. Bunu hissediyor ve onu vücude getiren kendisi değilmiş de, kendisine hayat veren o imiş gibi, karşısında bir nevi tevazu duyuyordu. Romanı evvelâ Gazanfer Bey okudu. Neslihan onun intıbaını öğrenmek için sabırsızlanıyordu. Fakat şair bir zaman hiç bir şey söylemedi. Neslihan onun sükutundan menfi ms^aifr çıkardı ye üzülme ğe başladı. Derken bir gün şair onu bir köşeye çekti ve dedi ki; Bu roman, bütun yabıız ınsanların, o derin iç yalnızlığını bilen insanların romam.. Her münzevi, manevî yoksulluklarımn samimî ve çok güzel tahlillerini onda bulabilirler. Ona, kendi varlığının eşi ixniş gibi, candan bağlanabilir... Bu romanda «İdeal» romanesk bır ıklimde beslenmiş, aynı zamanda ona gerçek bir şahsiyet verilmiş.. Orada bizi ışıtan guneşten başka bir güneş, bizi yaşatan havadan başka bir hava var... İnsan ruhunun muhtac olduğu her şey var... Ve her şeyden ziyade bir ölmezlik var... Neslihanın, heyecandan kısılmış olan ellerini tuttu, gözleri yaşararak sıktı: Seni tebrik ederim yavrum. Insan romancı olmaz, romancı doğar. Eğer şansın varsa, dehanı bütun dünyaya tarutabilirsin... Neslihan kısık bir sesle: Sahi mi? dedi. Fakat beni dinle kıztm. Her yeni istidad bir inkişaf sahasına muhtacdır. Eğer bu sahayı bulamazsa, iklimini bulamıyan bir nebat gibi, ölüp gitmeğe mahkumdur. Sana şans dileyişim bu yüzden... Eğer bu eseri basürabilirsen, o sana şöhretle beraber, servet de getirecektir. Eğer bastıramazsan Neslihan süratle: Niçin basbramıvayım? diye TEŞEKKÜR E$lm Seyyare Erslnin hastalığmın apandisıt olcuğunu hemen anlıyarak ameliyatla iztırablarına nthayet veren Amlral Brlstol Amerikan hastanesi operatörü Dr. SEDAD ATIKKANa ve Dr. Oğuz, Dr Semıh ve diğer doktorlarla katın başherajıresi Bayan Nurhayat ıle hemşırelere ve hususl hemşire Beh:ce Gur.doğana teşekkurlertmın sayın gazetenızle iblâğını rıca ederim. Nafiz Ersin M E V L İD Alle biıvuğumu2 me litım Avukat NECATİ YALIM'ın vefatının kırkmcı gunune musadif 13 temmuz 1952 pazar gunü öğle namazını müteakıb Bebek Carr.imde memleketi. rrızır. tanırmış Mevüdhan'.arı tarafın. dan Mevlidı Şerıf kıraat olunacagından butun akraba, dcst, meslckdaş ve muvekklllerıle am eöeı ıhvanı dirun buyurmaları rıca olunur. Yalım ailesi * * * r Bay Vell \ e Bayan Gjlsum kızı D. D. Yolları Cer atelyesi Kızılay hemşire. lerinden Utirahati ruhu irın. bugun ikindi namazmı müteakıb Fatıh Macarkardeşler c»ddesindeki Dülgerzade Cam.inde. Ha. fız Mecıd Seslgur tarafından Mevlidl Şerif okunacağından kendlslnl seven. lcrln tegriflerl rıca olunur. E5I. Atıf Meral Türk Jtalyan kültür andlaşması Roma, 11 (a.a.) (Afp): İtalyan Mebuslar Meclisi, 17 temmuz 1951 tarihınde Ankarada Türkiye ile İtalya arasında aktedilmiş bulunan kültürel anlaşmanın tasdik ve tatbik mevkiine konulmasına mütedair (Arkosı var) kanun tasarısıru tasvib etmiştir. LEMAN MERAL'in
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle