22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1» Mayıs 1952 CVMHURİYET H A L B Venizelosun Fas mücahidi Abdülkerimin İranda dün Lübnandaki katılı bir Selîm Sarpere mesajı! göriîşmeleri hâdise oldu Müzakere edilecek işler arasında Arab memleketlerinin Ortadoğunun savunmasına iştirak etıııeleri ve Akdenizin savunması meselesi var Tunus davasının hallinde en mühim rolii ancak Türkiye oynayabilir!» Seçim yüzünden çıkan hâdisede yüzlerce kişi yaralandı Paris 18 (Radyo) Beyruttan bildiriliyor: Yunanistan Başbakan yardımoısı ve Dış Işleri Bakaru Venizelos'un Lübnana yaptığı seyahate buranın siyasî çevreleri Ortadoğu siyaseti bakımından büyük bir ehemmiyet atfetmektedirler. Venizelos'un yarm yapacağı görüşmelerde mühim mevzulara temas edeceği muhakkak addedilmektedir. Gorüşülecek işler arasında bilhassa Arab memleketlerinin Ortadoğunun savunmasına iştirak ctrnelerile Akdeıuz savunması meselesi vardır. Birleşik Amerika Dış Işleri Bakan yardımcılarından Byroade'ın ' bu arada Beyrutta bulunması sırf | bir tesadüf eseri olmadığı üzerinde Yurdumuzdaki hayvan durulmakta ve gdrüşmelerin beynclmilel bir ehemmiyet taşıdığı bemevcudu lirtilmektedir. Ankara, 18 (T.H.A.) Ziraat Arab memleketlennin Ortadoğu savunması plânına iştirak etmeleri Bakanhğı, mufassal bir istatist:!k meselesinde Lübnanın büyük rol yaymlıyarak, Türkiyedeki hayvan oynıyacağı gözden kaçmamaktadır. miktanru açıklamıştır. Venizelos'tan sonra Beyruta diBuna göre memleketimizde 18 ğer bazı siyasî şahsiyetlerin gelme milyon 543 bin 212 koyun, 146 bin si beklenmektedir. 010 merinos. 3 milyon 376 b:n 786 tiftik keçisi, 12 milyon 679 bin 875 kıl keçi, 744 bın 205 manda, 4 milyon 274 bin 208 inek, 3 milyon 904 bin 555 öküz, 895 bin 729 at, 90 bm 754 katır, 1 milyon 337 bin 554 eşek, 83 bin 834 deve, 2 bin 278 domuz mevcud bulunmaktad»r. Bunlarm yekunu ise, 46 milyon Amman. 18 (A.P.) Ürdün Kralı Talal bu sabah tedavi olmak ve 79 binu baliğ olmaktadır. Bu istatistikte, Türkiyede 1924 istirahat etmek içın uçakla Franyılında 22 milyon baş hayvar.uı saya hareket etmiştir. Kraliçe ve çocukları Krala refa mevcud olduğu ve 28 seneae yüzde yüz bır artış kaydedıldiği ayrıkat etmektedirîer. Kralın gaybubeti sırasında ışle ca zikredilmektedir. ri idiare etmek üzere, Başbakan Bu rakamlarda vergiye tâbi olmı Tevfik Abdullah Paşanm başkan yan hayvanlar ve devlete aıd hay. hğmda bir niyabet meclisi kurul vaniar haricdir. muştur. Bunlann yekunu ise 9 milyon Deniz altında gayet eski civarmdadır. Kahire, 18 (T.H.A.) Fransızlarm emri ile, 21 sene evvel memleketinden çikarı'.an Fas Lideri Abdülkerim Hattab, Güvenlik Konssyinin bu devredeki başkanı Türk delegesi Selim Sarpere bir mesaj göndermiştir. Abdülkerim, bu mesajında ezcümle şoy!e demektedir: «Türk milleti ve Türk hükumet!eri asırlardanbsri Arab ve Müslüman devletlerine büyük iyıiikler yapmışlardır. Tunus davasının hallinde en mühim rolü ancak Türkiye oynıyabilir. Bu sebeble, Güvenlik Konseyınde ancak sıze itimad edebiiiriz. Bu davanın halli için müdahalenıze güveniyoruz. Tarihî bağlanmıza itimad ederek siz Türk delegesınden Tunuslulann Fransız zulmünden kurtulması için müdahalenizi taleb ediyoruz.» Yeni hâdiseler Sfax, 18 (a.a.) Merkez posjtanesi mektub kutusuna konulan bir bomba bugün saat 16.20 de infilâk etmiş ve mühim hasariara sebeb olmuştur. İnsanca zayiat yoktur. Demiryoluna bomba Tahran, 18 (T.HA,) Tahraıun şimal bölgesinds yapılmakta clan milletvekilliği seçialnde bugün kanlı bir hâdise çıkmıştır. Komünist Tude Partisi mensubları ile hükumet kuvvetleti arasında vuku bulan çarpışoıada mmtakanın valisi. emniyet müdürü ve jandarma koınutanı yaralanmışlardır. Halk arasında da yüz'.erce yaralı vard.r. Tunus, 18 (T.H.A.) Tunus . Bu hâdise sebebü^ seçim durdurul Sofakes demiryoluna konulan bir muştur. Hukumi kuvvetleri vazil bomba, tren geçerken patlamış, 3 yete hâkim vagon parçaianmıştır. Katar, yol Musaddık Lâ Haye karanndan dan çıkmıştır. sonra istifa edecek Tahran 18 <a.a.) İran B?^baÖ!ü ve yaralı adedi 50 yi bulkanına yakın çevreleria bugün bilmaktadır. Tunus milliyetçileri, Fransız as dirdiklerine göre, doktor Mv.saddık kerî kışlasına giden su borularını İngiliz Iran petrol ıhtilârmı iki da tahrib etmişler ve su tesislerini haftaya kadar Lâhey adalet divânında izah vs mem'.eketin görüşüinkıt^a uğratmışIardiT. nü müdafaa ettikten sonra, acflst ısrael, Rusyaya portakal divanının bu husasta vereceği hüküm ister trarun lehinde. ıstcr aleyhinde olsun, Başbakanaktan isve limon sattı Kudüs, 18 (A.P.) İsrael Dış tifaya karar vcrm'ştir. İşleri Bakanhğı sözcülerınden birmin bildirdiğine göre bu memleket, gelecek mevsim Rusyaya yanm milyon sandık portakal ve limon satmayı kabul etmiştir. Bıldirildiğine göre. Israel, ayrıca Rusyaya muz satarak mukabilinde Sovyetlerden toprak mahsulleri ve bu arada bilhassa buğday ve lohum aimak niyetındedir. Londra Singapur arasında tepkili uçak seferi Londra, 18 (R.) Londra ile Singapur arasında ilk tepkili yolcu uçağı seferini yapan ve dün Londradan kalkan Comet uçağı bugün Singapur'a varmıştır. Comet, 620 kilometre süratle seyretmiştir. Ürdün Kralı TaSal Avrupaya tedaviye giHİ! KENDİ HACMINİN 250 MİSLİ köpük veren sabun... PURO Traş Sabunu bir gemi bulundu Londra 18 (Nafen) Birlçşik Amertkada Florida'da denizfiitı fotogıaflan almakta olan Dr George Crile ve karısı denizin dibinde gayet eski bir harb gemisinin enkazına rastlamışlardır. Tahmin edildiğıne göre, bu gemi 1744 senesinde bir fırtmada batan Loo isimli bir Britanva harb gemisinin enkazıchr. Bunun tesbiti için İngilterede de rnrekete geçilmiş ve İngiliz Amirallığ'mn dosyalarında geminin batması hakkında, geminin süvarisi bulunan Ca ^>n Utting'in ingiliz AmiralliEini Pönderdiği rapor bulunmuştur, tetkik edilmektedir. Beş ırz düşmanı bir kızı kaçırdı Karabük. 18 (Anka) Eflâninin Çelebiler köyünden Ahmed Karadeniz, Burhan Dalgıç, İsmail Yıldız ve iki arkadaşı aralarında anlaşarak, ötedenberi göz koydukları 22 yaşmda Ayşe Uçarı .».or'a dağa kaldırmışlardır. Beş ırz düşmanı kızm babası ile ağabeyilerinin pazara gitme'.erini bekledikten sonra tabancalan çekerek eve girmişler, yengesine sığınan kızcağızı sürüye sürüye zorla alıp götürrrüşlerdir. Vak'a duyuiur duyulmaz bu beş azgmın peşlerine jandarma müfrezeleri çıkarılmışsa da henüz izlerine tesadüf edi.memiştir. ErHaşaratla mücadele geç ele geçecek olan bu ırz düşAnkara 18 (Anka) Tarıra Ba manlarınm götürdükleri Ayşe, kökanlığı senelık beş milyar lirayı yün en güzel ve namuslu oir kızı aşan ziraî ve hayvanî millî geliri olduğu için muhitte teessür uyanmizin bir milyara yakın bir kısmı dırmıştır, nın zarara uğradığını tesbit etmiştir. Bunun için Bakanlık geçen yıl Muvakkat öğretmenler baslanan savaşa bu yıl daha geniş kadroya alınacak mikyasta devam edecektir. Savaş, Körfez ve Marmara mıntakasmda Ankara, 18 (Anka) Milîî Ezeytin sineği ve zeytin güvesi, Sey ğitim Bakanhğı, bir taraftan orta handa yeşil kurt, Niğdede elma ve ilk öğretım okuilarına lüzumiu kurdu. Egede pembe kurt üzerin kadroyu hazırlarken diğer taraftan de bilhassa teksif ettirilecek, Iğdır mes ekî ve teknık öğretmen okulpamuklarır.da görülen tetraniküse larında bulunan muvakkat öğretkarşı ayrışa savaşa gırişilecektir. menlerin daımî kadroya ahnmalan işini Tuzlalar hakkındaki tüzük hususta ele almıştır. Bakanlık. bu bir yönetmelik hizırlamağa başlamıştır. Sicil ve ehliyetieri tamamlandı Ankara 18 (ANKA) Gümrük mÜEaid olan muvakkat öğretrr.enve Tekel Bakanlığınca hiç işletil ler bu yönetmeiiğe göre asil öğmemiş veya işetilmesinden vazgeçil retmenliğe geçirileceklerdir. miş tuzlalarm yabancı memleketlere ihracı şartile gerçek ve tüzel kişilerce işletilebilmesi için Bakanlar Kuruluna yetki veren kanunun tatbik şeklini gösteren bir tüzük hazırlanmıştır. Yakmda Danıştayın tetkikine sunulacak olan tüzük, işletilmelerine izin verilecek tuzlalaruı açdma suret ve şartları ile hesab ve muamelelerinin kontro'.u işletme izninin hangi hallerde geri almabileceğini ayn ayrı göstermektedir. En sert sakalları dahr. 60 saniyede yumuşatır C i i d i besler, tazeleştirir ve güzelleştirir Rahat ve zevkli traş olmak imkânını femin eder Boi Köpakiü Nefis : Saburtu ifOO 4* 140 PUR PKOF. NIMBL'S'UN MAI'RKAJ.AKİ: Korede müttefik tanklarının yaptıklan hücum Seoul, 18 (A.P.) Cumartesi günü rr.erkez cephesindeki bclgede harekete geçen müttefik taı.kları 75 komünist sığınağını ve bir çok makıneli tufek mevziini altüst etmişlerdir. Bu harekât Kumhwa'nın kuzey ve kuzey batısı ile Kumsong"un güney batısı arasındaki sahada cereyan etmiştir. cçenlerde bu sütunlarda yabancı ilâclardan alınmakta olan gümrük resminin artacağına dair aldığım bir Başmalcaleden devam haberi mütalea ederken bunun biİşte bu ahval ve şerait içinde dazim yerli ilâc endüstrisini himaye hi, vazifen, Türk istiklâl ve Cumiçin yapıhyorsa tesirli ve haklı bir huriyetinl kurtarmaktır! Muhtac hareket olamıyacağım yaznuştım. olduğun kudret, damarlarmdaki O yazıdan sonra Gümrük ve Tekel asil kanda mevcuddur.it Bakanhğı, Almanlarla yapılan bir an Büyük Atatürk, 10 Kasun 1938 de laşmanın, bütun yabancı ilâclardan alınmakta olan gümrük resminin Türk milletini kendisLne ebediyen artmamasını icab ettirdiğini bilminnettar bırakarak fâni bayata j dirdi. O cihet böylece hallolundu. veda etti. O şimdi Türk tarihinde 1 Diğer taraftan o yazıdan sonra ve Türk milletinin ruhunda ebedî bir iki ciddî lâboratuar ve müstahhayatmı yaşamaktadır. Atatürk, zar sahibile görüştüm ve ehemmikurtuluş ve istiklâl mücadelesinde, | yetli bazı davaları olduğuna inanbir taraftan dış düşmanlarla nsra j dım. şırken öte yandan da memleket Görüştüğüm fırma sahibleri iç ve içinde yer yer patlak veren isyandış piyasada ciddiyetlerile tanınmış ları bastırmıştı. Ne yazık ki bugün zatlar olduğu için sözleri, fikirlcri Anadoluya gitmek iizere yola çıktıği günlerin 33 üncü yıldönümii Aniara, 18 (Telefonla) İzmir tevdi olundu. Cenaze töreninde ayrı bir kıymet taşıyordu. Bu zatlar her şeyden evvel yerli arifesinde O'na karşı, yarattığı in Valisi ve eski Genelkurmay tkinci bir piyade alayı, bir süvari bökıiâba karşı bazı ruhî ve manevî Başkanı Orgeneral Muzaffer Tuğ lüğü, bir topçu birliği, yüksek rüt müstahzarlann yabancı ilâc gümisyanlara şahid oluyoruz. O'nun bu savulun cenazesi bugün Hacıbay beli subaylar, mülkî erkân ve kor rük resmini arttırmak suretile himaye edilmesine taraftar değildirmillet ve memlekete sağladığı istik ram camiinde kılman namazını diplomatik hazır buîundu. ler. Çünkü bu halde himayeye lâl, Cumhuriyet ve inkıiâb sayesin müteakıb askerî torenle Asrî MeYukarıdaki resim, dünkü cena müstahak olan ve olmıyan ilâclar, de hür ve müstakil yaşamak inikâ zarlıktaki ebedî istirahatgâhma ze törenini göstermektedir. iyisi de, kötüsü de aynı şekilde hinını bulanlar arasında, pek az da maye görmekte ve bundan kalitesi olsa. gafiller ve nankörler çıkıjor. düşiik ve kendi kendini beğendireHeykellerini kıranlardan, resimlemi.ven müstahzarlar istifade etmekrinin gözlerini oyanlardan sonra, tedir. şimdi de kabrini ziyaret etmemek Gene bu zatlarm bana anlattıkiçin direnenler, hattâ «O, putpelarma nazaran böyle gözü kapalı hl restti» diyecek kadar Atatürk düşmaye, asırlarca payidar olacak, manlığı gösterenler çıkıyor. Fakat şahsiyet sahibi, rekabetten korkAtatürk sevgisi ve saygısı yürekmaz bir endüstri yerine, kötü takleruniz.de bütiin tazeliği vı> canlılide dayanan ve münhasıran para lığı ile yaşıyor, Atatürk inkıiâbına kazanmayı gaye ittihaz eden bir iş bağhlığınıız bütun kuvvctile devam ediyor ve bu gibi küstahlık Bu^iin Pariste 6 devlet Dış İşleri Batı Alm'anyaya 12 tümen teşkili, kurmaktan başka bir fayda saelamamaktadır. Esasen Türkiyede hebir donanma yaratmak hakkı lar, lâyık olduğu nefretle karşıla Bakanları arasında bir toplantı nüz sanayi ve ticaret işlerini tannıyor. veriliyor yapılacak! zim eden mevzuat yokken 929 da Bonn 18 (A.P.)" Batı Almanya kabul edilen bir kanunla yerli ilâc O'nun hâtırasuıı ve emanetini Londra 18 ( R ) Fransa. Alve müttefik temsilcileri yarın ba sanayii kontrol altına alınmış ve mukaddes bir vedia, bir bayrak gimanya, İtalya ve Benelux memlerış mukavelesi hazırlıklarım bitır bu suretle yegâne disiplinli. mazbut bi yüksek tutan Türk gencliçi, Aketleri Dış İşleri Bakanlan yarın meyi ümid etmektedirîer. tatürk «Milletçe kazanılan bir bir endüstri şubcsi kurulmuştur. Pariste bir toplantı yapacaklardır. davanın önciisü, kahramanı, kurBu sabah özel bir toplantı yapan Hâdise şudur ki her şeyin olduğu Bu toplantı sırasında, tesis ediletancısı olarak muazzam bir âbide delegeler uzun zamandenberi halle gibi yerli ilâcm da iyisi ve kötücek Avrupa Ordusu mevzuu inceşaklinde canlı ve dinamik bir ruh dilmiyen ve anlaşmanm en zor sü bulunur. Bunlar kısmen hekim* lenecek ve her bir memlekete bu gibi ruhlarunızda yaşıyor, kaiblemaddesi olarak kabul edilen malî ler ve halk tarafından tasfiye edilhususta isabet edecek masraflar rimizde çarpıyor» diye bağırnıak şartlar hakkında müzakereye de mektedir. tesbit edilecektir. suretile infial ve biddetini gösterivam etmişlerdir. Bence .harb gibi, abluka gibi hâlâ Diğer taraftan öğrenildiğine göre, yor. Batı Almanya Şansölyesi ve Dış tehdidi ve tesiri üzerimizden uzakbu memleketler arasındaki iktisaBugün 19 Mayıs bayramında dî bağlann geliştirilmesi için lâ işleri Bakanı Konrad Adenauer laşmamış fevkalâde hallerde ilâcyarın Amerikan, ingiliz ve Fransız sız kalmak tehlikesi düşünülürse Türk gencliğinin, Atatürkün adını zım gelen tedbirler alınacakür. yüksek komiserlerile bu müzake bir yerli ilâc cndüstrisinin kurulave aziz hâtırasını coşkun bir hiirrelerin 31 inci ve muhtemelen so bilmesindeki ehemmiyet kavranır. met ve muhabbetle anan gür sesi, nuncu celsesini akdedeceklerdir. Ancak bunun evvelâ hakikaten ihbir kaç bedbahtın nankürlüpünü Tahminlere göre önümüzdeki haf tiyaca cevab verecek ve dısandan boğacak; eserini emanet ettiği ta sonunda barış mukavelesinin itn gelen emsali ile aynı kuvvette oîgencliğin asil vefakârbğı, sönmez za merasımi yapılacaktır. ması. saniyen muttarid ve sürekli heyecanı ve ebedî şükran duygusıı o büyük kahramanın ruhunu şad Almanyanın yalnız yansı ile im bir imal imkânına dayanması lâedecektir. zalanacak bu barış mukavelesi ne zundır. Yerli müstahzar fabrikatorKshire 18 (a.a ) Mısır Sosya ticesi müttefikler Almanyaya kayıd lannın ileri sürdükleri en esaslı 19 Mayıs Bayramı, milletimize list Partisi lideri Ahmed Hüseyüı sız şartsız teslim olduğu zaman e taleb, memlekette en büyük müş.kutlu olsun. ile aynı partiye mensub beş kişinin linden alınan haklardan bir çoğu teri olan hukumetin aynı tesirdekl yerli ilâcı, yabancı ilâca tercih etABİDİN DAVER yargılanma".arına bugün Kahire nu iade edeceklerdir. mesi davasıdır. Yüksek Harb Divanında devam eYapılan mukavele normal bir badilecektir. Daha pahalı ve dövizle tedarik nş muahedesi olsaydı memlekette40 yaşında bulunan avukat Ah ki işgal kuvvetlerinin de derhaî edilen yabancı ilâc yerine memlemed Hüseyin, geçen 26 ocakta Ka çekilmeleri şartını ihtiva ederdi. ketin en büyük ilim salâhiyetlerinin hirede 300 den fazla binanm yakı Halbuki bu anlaşma bunun aksini tasdikile aynı kıymette olduğu anlıp yağma edilmesile neticelenen derpiş etmektedir. Makavele icab laşılan yerli ilâcın tercihi gümrük kargaşalıkları tertib ve teşvik et lanna göre, takviyeli batı müttefik himayesinden çok daha tesirli şemekten suçlu bulunmaktadır. leri kuvvetleri csavunma birlikle kildc bu endüstrinin gelişmesine Bu yangınlar sırasında 12 kişi ri» namı altında Almanyada kala yardun edecektir. öldüğünden, savcı. Ahmed Hüseyin caklardır. Bu satırlan bitirirken yerli ilâc ile arkadaşları hakkında idam ce'Trieste'yi kaybetmiyeceğiz!» haklı iddialannın Batı Almanya bir ileri savunma fabrikalarının Şimdi diğer milletlerle eşit olar?.'ı zasının tatbikmı istemiştir. (Afp) mevkii manzarası arezttiği ve bu yanıbaşında kendilerinin de kabul konuşabiliriz» France Presse ajansı memlekette 400,000 müttefik askeri ettiği gibi yabancı firmalann isimbulunduğu için müttefikler bazı lerini, resimlerini taklid edenler Paris 18 (Radyo) Bugün Ro memurlan grev ilân ettiler ve halkı böylece aldatanlar bulunhaklan ellerinde tutacaklardır. Paris 18 (A.P.) Fransız HaMada beyanatta bulunan İtalyan Avrupa savunmasına katılmak duğunu da ilâveden geçemedim. «Agence France üzere Batı Almanyaya 12 tümen Savunma Bakanı Triesteden bah berler Ajansı Hulâsa edersek: PresseAfp» memurlan ücret zam teşkili, hava kuvvetleri ve küçük sederek demiştir ki: tlâc gibi doğrudan doğruya sağmı elde etmek için 24 saatlik bir bir donanma yaratmak hususunda lığimızı alâkadar eden bir maddede « Triesteyi kaybetmedik ve hiç grev ilân etmişlerdir. hemen hemen tam bir siyasî ve ik yerli, yabancı diye bir tercihe imbir vakit kaybetmiyeceğiz. Bu hutisadî bağımsızlık verilmektedir. Yunan mayin gemileri kân yoktur. Bunlardan hangisi iyi sustaki kararunızı vermiş bulunuve tesirli ise hekimin onu tavsiye Afrika sahillerine gittiler edeceği, hukumetin onu mübayaa yomz.» Atina 18 (a.a.) 12 Yunan maedeceği muhakkaktır. Lâkin müsaİtalyanın askerî kudretini yeni yin arayıcı ve tarayıcı gemisi bu vi kıymette ve tesirde olduğu zaden geliştirdiğini belirten Bakan sabah Afrika sahillerine hareket j man yerli ilâcm tercih edilmesi etmiştir. şunları söylemiştir: hem iktisadî, hem hayati bir lüzum Orada Atlantik devletleri deniz ile hekimlere ve hükumete tevecı İtalya şimdi kuvvetini yenikuvvetleri tarafından girişilecek cüh eden bir vazifedir. den iktisab etmiştir. Diğer millet mayinlerı toplama talimlerine iştiLondra, 18 (R.) Bu arada hâlâ kilosu, 15 liraya lerle eşit olarak konuşabiliriz » rak edeceklerdir. Bugün İtalyada Fioransa şeh satılan ve gayet itüıasız haıırlanrinde oynanan İngiltere İtalya mış olan yara pamuğuna da dikfutbol maçı 11 berabere sona er kati çekmeden gecemedik. Türkiye miştir. pamuk memleketi olduğu halde Her iki takım muvazene'ıi bir şimdi herkes Isviçreden gelen paoyun çıkarmışlardır. ingiliz takı muklan kullanıyor. Buna ne diyemının oyunu daha teknik olmuş lim? ise de İtalyanlar süratli ve hâkim B. FELEK oynamışlardır. Stadyumda 100.000 den fazla seMemduh Şevket Esendalm yirci bulunmakta idi. 33yıl sonra 19 Mayıs Orgnl. Tuğsavulun cenazesi kaidırıldı Yerli ilâc bahsi Avrupa ordusu meselesi ile yapılacak andlaşma Almanya Kahire hâdiseleri müsebbiblerinin muhakemesi Italya Savunma Bakanının Trieste hakkında demeciî İngilkre İtalya maçı 1 1 beraberükle nelîcelendî Atom bombası tecrübesi geri bırakıldı Las Vegas, 18 (a.a.) Bugün yapılacak olan atom bombası tecrübesi havanm muhalefeti yiizünden başka bir güne bırakılmıştır. tilde'in ona getiıdiği mâzi rüzgârile öyle sarhoştu ki, buna ehemmiyet vermedi. Madam Clotilde neler söylemişti? 0nun o aceleci ve heyecanh sesi hâlâ kulaklannda uğulduyordu. Fakat kendisi Neslihana dair ne öğrenebilmişti?. Neslihan, İnkıiâb Türkiyesinin yetiştirdiği mümtaz ksdm tiplerinden biriydi. Otuz beş senelik hayatı, medenivete yönelen bir cemiyetin bir çok istihalelerini idrak etmiş; bununla beraber, yer yer medeniyet sızmaz bir meskenetin mah şeri içinde geçmişti. Bugün Madam Ciotilde'ler dünyasında bile gıptalar uyandıran bir isme sahib oluşundan duyduğu başlıca iftihar ise, milletinin kabiliyetini cihan efkârına tanıtmak yolundaki başarısı idi. Azimle, sebatla, imanla çalışmış, j mücadele etmiş ve muvaffak olmuştu.. İşte şimdi kendisini en çok dinlendiren bu muazzam kütübhanede gözleri yan kapalı otururken. muhayyelesinde açılan uzak mazisinin ufkuna dalıyor.. ve bu ufuktan on beş yaşmın Neslihanı doğuyor... BİRİNCİ SAFHA Neslihan karnesini elinde boru gibi burarak, mekteb bahçesinin sıcak haziran güneşi içindeki geniş menr.er merdivenlerinden rüzgâr gibi indi. Sokak kapısı önünde duran bir kaç smıf arkadaşı ona gıpta ile bakıyordu. Neslihan gene birinci! Ben de onun gibi akıllı olsam, dünyanın birincisi olurdum... Fransızcayı Sor Superieur kadar güzel konuşuyor . Bütün scrlerle aıası çok iyidir! Neslihan onlara «Allahaısmarladık» demek için durdu. Lâciverd mekteb önlüğü icin'îe ince yapılı. fakat canlı bir çocuktu İri kahverengi gözlerinden üstün Dir zekânm kıvılcımlsrı saçılıyordu. Kendisini tebrik eden arkadaşlanna teşekkür etti. Onlarm kendisüıi kıskandıklannı bilirdi; fakat buna aldırmaz, gene hepsini sever, hepsile hoş geçinirdi. Mektebin önündeki küçük meydanlık iri çmarın gölgesine boğulmuştu. Esasen hafif rüzgârla yapraklar hışırdıyordu. Ağacm altındaki tahta sırada. küçük sınıflardski çocuklarım bekleyen anneler oturuyordu. Neslihan onlann önünden geçti. Tanıdığı bir kaçına gülümserken kendini tüy kadar hafif ve kuş gibi mesud hissediyordu. Sonra, çocuklukla ilk genclik arasındaki o harikulâde çağın rüyalı atmosferi içinde eve doğru koşmağa başladı. Evleri, mektebin bir semt ötesinde, Nuruosmaniye civarında idi. Bu, eski bir konak yavrusuydu. Ve kapısı, güneş yüzü görmiyen bir çıkmaz sokakta bulunuyordu. Kaç kere babası bu köhne binayı satıp daha münasib bir yer almak fikrini ileri sürmüş; fakat annesi buna taraftar olmamıştı. Çünkü, Danyal Beyin bir kere elden çıkardığı mallarm yerine konduğu vâki değildi. Esasen ev, Saide Hanımın malıydı ve ker.disine ilk kocasından kalan emlâkin son parçasıydı. Neslihan, iradesine hayran olduğu annesini saygı ile. ama babasını canı gibi severdi. Kendi tab'mda; annesinin o iradeli vakarı tecessüm ettiği h3İde, ruhunda babasınm mütevazı mizacma ve bazı zaaflarına karşı büvük bir yakınlık ve bağıılık vardı. Bunun için şimdi. karnesi elde eve koştuğu bu sevincli gününde babasını, sevincini paylaşacak samimî bir arkadaş olarak düşünüyor ve arzuluvDrdu. Lâkin Danyal Bey evde değildi. Hattâ İstanbulda da değildi. On gündenberi Bursada idi. Ağabeysi İzzettin Beyin vefatı üzerine, hissedan olduğu çiftliğin karışan işlerine bakmak üzere Bursaya gitmek mec buriyetinde kalmıştı. Danyal Bey ödetenberi ailesinin geçimini (Z.) şirketindeki veznedarlık maaşından ziyade, bu çiftliğin geliri sayesinde yoluna koyabilmekte idi. Ama ne ziraat işlerinden anlar, ne de onlara karışırdı. Sadece ağabeysinin kendisine gönderdiği muayyen bir miktar paraya kanaat ederdi. Saide Hanım bu yüzden kendisile münakaşalar etmişti. O, bir insarun kendi haklarma karşı bu derece lâkaydisini asla hoş görmüyordu. Büyük efendinin veiaUndan beri Bursada neler olmuştu? Bunu' bilen yoktu. İzzeddin Beyin bir kumarbaz olduğu rivayet edilirdi. Bu adam işleri nasıl idare ediyordu? Yıllardanberi topraklar neden bir parça olsun feyiz ve bereket âsân göstermemişti? Niçin o mütevazı gelir hep o muayyen seviyesini muhafaza ediyor, ne artıp ne eksiliyordu?. Bursa bir adımlık yoldu. Danyal Bey istediği zaman gidip vaziyeti görebiliçli. Fakat süregelen ihmalkârlığı yüzünden yıllardanberi çiftliğin semtine bile uğramamıştı. İşte şimdi, on gün evvel alman ağabeysinin ölüm haberi, bu seyahati bir emrivâki şekline sokmuş bulunuyordu. Daha doğrusu ortaya çıkan çok mühim bir durum bu seyahate âmil olmuştu. İzzeddin Bey bir müddet evvel çiftliğin yan hissesini (kendi hissesini) Bursada ipekçilik yapan bir zata rehin etmişti. Rehinin vâdesi gelmiş, geçmiş, borc ödenmemişti. Vâki olan felâket üzerine de, alacaklı çiftliğin diğer hissedan olan Danyal Beyi keyfiyetten haberdar etmişti. Neslihan işin içyuzünü bilmiyordu. Onu üzen şey, bir kaç yılda bir yüzünü gördüğü çatık kaşlı ve öksürüklü bir amcanın ölümü bile değildi. Sadece babasının kısa bir ] müddet için de olsa İstanbuldan ayrılmış olmasıydı. Ağır tokmağı iki defa kaldınp bırektı. Büyük binanın içinde bu darbeler tok akisler yapü. Biraz cenazesi kaldınldı Ankara, 18 (Telefonla) Eskt Bılecik millet\eki:i Memduh. Şevket Esendalın cenazesi bugün öğle namazını müteakıb Hacıbayram camimden kaldırılarak ebedî istirahatgâhma tevdi olundu. sonra da kapı, on altı, on yedi yaşlannda, ufak tefek, kara kuru bir kız tarafmdan açıldı. Kız Neslihanı görünce: O! Neslihan!.. Karneni aldın mı?... diye bağırdı. Aldım Nazh. Sınıfını geçmiş misin? Hem de birincilikle... Sen hiç geri kalır mısın? Ikinciliğe bile tenezzül etmezsin... Haberin var mı? Baban geldi... Babam mı geldi? Evet. Az evvel... Ama surati. asık mı asık... Galiba Bursada işler pek kötü gitmiş .. Gelir gelmez annenle kavga ettiler .. I Neslihan, malta drişeli büyük taşhğa girmişti. Burası o kadar loştu ki, konusurken sokak kapısını aralık tutmuslardı. Nazlı, Saide Hanımın sütninesi Elif Hanımın kızıydı. Allahtan başka kimsesi olmıyan Elif Hanım yıllardanberi bu aileye sığınmış bulunuyordu. Kızı Nazlıyı da onlarm sayesinde yetiştiriyor, okutup yazdmyordu. Fakat kız hem densiz, hem kafasız bir şeydi. Daha orta mektebi bil* bitirememişti. Merdiven başında bir gölge b«» lirdi. Elif Hanım: Neslihan! diye seslendi Efendım. «Cumhuriyet» în edebî tefıikası: 2 yaggfi.KERlMENADlR Kocasını karşılamak üzere otomobili ile hava alanına gitmek için yola çıkmış olan Neslihan bu fikrinden vazgeçerek eve dönünce, kendisini görmeğe gelen eski edebiyat hocası Madam Clotilde ile karşılaştı. Hocası, Neslihanın edebiyat sahasında kazandığı muvaffakıyetlerden dolayı kendisini tebrik ettikten sonra beraberce nıekteb hâtıralannı tazeledileı. İh1iyar kadın, Neslihanuı muvafîakıyetleri karşısında âdeta mest oinıuştu. Roman devam ediyor: Madam Clotilde coşkunlukla: Bir sanat incisi, bir dehâ cevheri vücude getirmişsiniz, dedi Dünyanın en büyük müzelerinde yer almağa lâyık bir şaheser! Bârı sanat erbabı ona baha biçebildi mi? Neslihan bir lâhza sükuttan sonra hafifçe gülümsedi ve sadece: Evet! dedi | Dünkü kısmın hulâsası Madam Clotilde, geminin yüzdüI ğü, sudaki kırmızı balıklarla da biraz oyalandıktan sonra, nihayet yirmi böLmeden müteşekkil bir ceviz kitablığın önünde durmuştu. Nselihanın, her biri dünya çapmda edebî bir kıymeti haiz olan on iki | kitabının her böbnede ayrı dilden cildli birer serisi vardı. Madam Clo,tilde bir çocuk sever gibi kitabların sırünı okşadı ve parmağını en kalın cildin üzerine basarak: Şu. dedi. edebiyat âleminde fırtmalar koparan ve (B. N.) Edebiyat mükâfatını kazanrn meşhuı romanımz değil mi Neslihan? aYal mz Ruhlar?» Evet Madam. Onu tekrar okuyacağım. 0nun satırları arasında insan kendi ruhıle başbaşa kalıyor. Ve kendi ıstır&blarmın tesellisini buluyor. Hayatın problemlerini bundan daha güzel çözen, insanlık âlemini bu kadar vâkîfane ve derin surette tahlü eden bir eser daha yazılmanuştır sanırım. Bu, dörtbaşı mamur bir başan Neslihan! Cihanın, defânıza hayran oluşu boşuna değil!. Neslihanın elini avuçlarına almış hararetle sıkıyordu: Bana bir kitab imzalarsınız. değil mi yavrum? Sizinle ne kadar iftihar ediyorum bilseniz!. Ama, <îBenim edebiyat hocama...» diye yazın:z olmaz mi? Neslihan, Madam Clotilde'in arzu sunu yerine getirdi. Siyah maroken cildli kalın kitabı samimî bir grurla koltuğunun altına sıkıştıran ihtiyar kadın artık aynlmak için müsaade istiyordu: Çok yakında gene gelirim. Daha bir ay kadar İstanbuldayım. Sık sık görüşürüz yavrum... Neslihan, Madam Clotilde'i geçirdikten sonra tekrar kütüphaneye döndü; oradaki rahst koltuklardan birine otuıdu; başmı arkaya yaslayarak gözlerini kapadı. Gene biraz evvelki gibi hafif bir başdönmesi hissetmisti. Fakat Madam Clo (Arkası var) t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle