19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 Arahk I95Z Ne rahat yazılacak bir konu!.. maya teşebbüs etmek, akıl için Onu bunu gücendirecek diye çok zor olmıyan bir hal tarzıdır korku vermez, zülfiyâra dokunmaz, Diplomasiyi «düşmanları dost etme her türlü tahlile elverisli bir mesanatıdır» diye tanıyanlan hak Dünkü toplantıda bir beyanna sele. Her devirde yazılacak en zalı görmez misiniz? Dostları düşman ChurshiU Stalin'e gönderdiği pro [ uzun ve çetin bir savaşa mecbur edenlere ne isim verileceğini lume yayınlandı, son zamanlardaki rarsız, aynı zamanda en alâka çetestodan sonra Koosevelt'e de •jun ı lacağımızı düşünüyorduk.» kici bir bahis... Her meziyetinden yapar.» derler. Doğrudur. Bize aid I Aklım bana gösterir dalâlet gatlarda, kamuslarda aradım, bula Atatürk aleyhdan faaliyetler lan yazıyordu: ,' Hakikaten, Hitler'le nazi il«:rı gebaska hakkında konuşuldukça ken ve zamanımıza yakın olduğu için | beytinde aklın, doğru yolu göste madım. Bilen ve bulan varsa te «Bence artık Ruslara hakaretin lenlerinin Berchtesgaden civannda nefretle karşılandı disi artmasa bile kıymeti çoğalır. ancak bir derecesine kadar taham bir dağ istihkâmına çekilerek son Osmanlı tarihindeki misallerini iyi recek yerde yanlış yollara çektiğini şekkürle kendilerinden öğrenmeğ< Neden bu böyle? diyeceksiniz. mül edebileceğimizi bildirmemız bir müdafaaya hazırlandıklannı frıös Teknik Ökulu Talebe Derneği biliriz. Ama bütün tarihte mutlak 'söylerken bir çelişmeye düşmüş hazırım. Sebeb, basit. Çünkü herkes, ken iktidarı temsil edenlerin çoğu ak görünür. Fakat unutmamah ki bu lâzımdır ve bu hususta İngiltere i'e teren emareleT de vardı. 11 mart kongresi yapılmış, kongre bir de Bu akıl bahsi nereden hatırıma Amerikanın azimkâr bir yol tut tarihli gizli bir istihbarat raporun beyanname yayınlamıştır. Bu be dindeki aklı beğenir de ondan!. hna geleni yapmış ve böyle yap beyti, kendine değil, Mecnuna söy geldi, onu da açıklıyayım. OrtaçağBeser tarihi, şimdiye kadar aklın tıkları için de deliden farksız kal letrrdştir. Leylânın aşkı ile aklı alt da ve ondan sonraki zamanlarda ması icab etmektedir. Zira istikbali I da belirtildiği gibi «Alman müdafaa yannamede şöyle denilmektedir: «Atatürk gencliğinin bir uzvu o dan şikâyet etmiş bir tek ferdin is mışlardır. Bazı Roma ve Bizans im üst olan Mecnun böyle düşünmekte geri kalmış diyarlarda çok kere aancak bu şekilde kurtarabiliriz. Ken p'ânı her şeyden önce Alp bölgesidilerinden korktuğumuza ve tehJid nîn muhafazasım gözetmek tema lan biz Teknik Okullular, son za mini kaydetmiş midir? Servet de paratorlan, bizim Sultan İl)rahim serbesttir. İş bu hürriyeti kazana kıllar ya kiraya veya iltizama vekarşısmda boyun iğeceğimize kanaat yülünü gösteriyordu.» Kuzey İtal manlarda Atatürk ve onun devrim seniz sizde vardır, bende yok. Şöh den daha makul görünmezler. On bilinceye kadardır. rilir, yahud sadece nakle uyduru getirirlerse ileride onlarla işbirîiği yada inadcı bir mukavemet göster lerine hücum ederek menfur ga ret deseniz bende çoktur, sizde kıt ların böyle oluşları, akıl denilen Genifl kültürü ve işindeki derin lurdu. Meselâ bir devrin büyük vı etmemize imkân kalmaz sanırım.» menin ve altıncı SS panzer ordu yelerine ulaşmak istiyenleri nef Fakat akıl?.. Sizdeki bendekinden tutucu frenden mahrum oluşlarıdır. uzmanlığı ile tanınmış ve talebele akıllı tanınmış bir adamı, bir meHulâsa, daha mart ayı çıkmadan, sunu. Oder üzerinde kendisini mü retle karşı larız. Bu şahıslar, züm aşağı, bendeki de sizdekinden ba Zaten «akıl» kelimesinin asıl ma ri, dostları tarafından «Deli» diye selede ne söyleıse milyonlarca inYalta anlaşmasınm o zamana ka him bir vazife beklerken, Tuna va reler, devrim ve Atatürk aleyhtarı yağı olabilir mi? Çünkü siz, kend nası da bunu pek açık gösterir. anılan bir doktor dostum, «ben a san ona uyuverir, rahat ederlerdi, dar tatbik sahasma konulan bütün disine göndermenin başka ne ma faaliyetleri karşısında kendilerini aklınızdan, ben de bendekinden Kamusda Mütercim Osman Efen dımı deliye çıkarmak için otuz se Yahud da filân kitabda, filân bilher "an ezmeğe hazır devriro genc memnunuzdur. Aklından şikâyet e di bu kelimenin «devenin ayağını ne çalıştım.. derdi. Büyük gayret maddelerini Ruslar ya çiğnemişler, nası oîabilirdi? gin şöyle buyurmuş diye kafa yorliğini bulacaklardır. Memleketimiz dene hiç rastgeldiniz mi? Hafıza büküp bilekçesini koluna bağlayahud da kale almarruşlardı. Churdeğil mi? Sonunda kazandığı şey, madan onun dediğini kabul ederlerAyni raporda şöylo detıiliyordu: de artık mukaddes mefhumlarımı »ını beğenmiyen, muhakemesinin mak» demek olduğunu söyler. Nichil, Amerika ile İngilterenin bu l:akıymeti az gdrülecek bir şey sayı di. Ferdin kendi aklını bağımsız bir «O bölge, arazi bakımmdan, nezın istisman ile menfaat istismar kuvveti sebebile bazı şeyleri kafarışık siyasî durumu dikkate almatekim Takîl, devenin dizini bağla lamaz. Çünkü herkes onu bu sıfa yargıç olarak kullanması, eski Yumen hemen geçid vermez bir sarpcılığı yapmak devri kapanmıştır. laruu ve orduiannın Berline kadar sında kolay tutamadığından yana mak, yani onu istediği gibi hareket tile her sözünde ve her hareketinde nandan sonra Renaissance'ta görülıktadır. Mevcud deliller gösteriilerleyerek Rusyaya karşı, onu <aAtatürk ve devrimci Türk genc yakıla bahsedenler çıkabilir. Faka yor ki külliyetli miktarda SS kıten alıkoymak anlamındadır. Onun mazur görmektedir. Bir nevi bağı lür. XVIII. asır Amerika ve Avruahhüdlerine riayet ettirmek husuaları ve bilhassa seçilmiş birlikler leri daima azimli ve kudreti fcala aklından?.. .çin akıllı adam, sözlerinde ve ha şıklık. muafiyet... Bir kere tifoya pası, bu başhyan ferd sorumlulusunda kullanılacak bir koz elde tisistematik bir şekilde Avustury.ya caktır. • Dikkat edin, .bu işe akıl erdire reketlerinde kendini tutacak ruh tutulanın bir daha tutulma tehli ğunu ve akıl yetkisini siyasî remelerini istiyordu. Bu, batı dev'.etYapılan seçimlerde başkanlığa medim», «buna bir türlü akhm yat bağına sahib olandır. doğru çekilmektedir. Nazi idarisikesinden kurtulması gibi. Fakat jimlere tatbik etmiştir ki, demokleri için bir daha bulamıyacak'an min bazı mühim bakarılan ve şah Servet Sılay, idare heyetine Işık madı>, <akıl, sır ermez. gibi sözBazı filozoflar, aklın herkeste bu türlü delilikleri kazanmak da rasi denilen bu idare tarzı, ferdin bir fırsattı. Uğuroğuz, Yüksel ler, söyliyenlerin düinde «b«n akıl eşit olduğunu ileri sürerler. Bunu kolay değildir. Bir çok meziyetleri müstakil akıl sahibi olarak kabul siyetleri de çoktan aynı bölgcye Sezer, Ahmed Martm son haftasında Eisen'ıo gitmişlerdir.» Sungurçetin, Münir Arın, Şeref sızım», veya «aklım zayıf» mana herkesin aynı derecede akıl sahibi ve kıymetleri nefsinde toplamak edilmesi rejimidir. Ferdlerin oylabati cephesindeki son taarruÖzgüç, Orhan Eremler, Nazım Ya sına gelmekten ziyade aklın hü olduğu manasına almamalıdır. De lâzımdır. Bizde eskiden herkese ben rma ve düşüncelerine göre vücud Berlinden daha mühim *unun plânlarmı tamamlamak üvuz, Muzaffer Ermeç, Erdoğan Yur küm vermesine bırakılmış şeyin mek istedikleri, herkeste doğruyu zemiyen, «nev'i şahsına münhasır» bulan çokluğun siyasî kudreti ebir hedef lereyken, Ruslann Londra ve dakul seçilmişlerdir. akla uygun, mâkul olmadığını ifa anlıştan ayırma kudreti vardır; dedikleri, tok ve doğru sözlü a line alması manasına gelen demokEisenhower'in istihbarat hey»ti, ehington için cnaişe mevzuu olan de eder. Yani akıl sahibinin kendi ;akat gayret ve emek sarfederek damlar vardı ki, kalabalıktan bun rasi, bir akıl idaresi demektir. »orluk çıkarma ve düşmanhk zih Hitler ve inadcı arkadaşlan Alp hakkındaki menfî bir kanaatini de düşünme yollarını öğrenme suretile ları ayırtnak için «deli» derlerdi. »iyetlerinden haberdar oldu. O za kalesine çekilecek olurlarsa ortaya Şu halde bizim demokrasimizin ğil, kendi dışmdaki bir şeyin esa u kudretin meydana çıkacağıdır. Meselâ Müsir Deli Fuad Paşa çıkacak durumu pek karanlık gömana kadar, müttefiklerarası müiaistikbali de, vatandaş aklmın istiksen akıl harici olmasıru gösterir. Yoksa Aristodaki akıl ile peşasının bumlardan biridir. «Orada,» diyorlarch, sebaün dostane bir işbirliği jsası rüyorlardı. lâline bağlıdır. Nakle iman etsek İnsanda akıl denen ve doğru dü bir mühim siyasî meseleyi halletMeşhur bir hâdisin meali olan dahilinde devam ettiğini samyorda «gerek tabiî ş>rtların, gerekse tn bile onun da akıl ile anlaşılacağını şünme için gene iruan tarafından mek için çektiği sıkıntıları görüp şu hikmet, ne kadar manalıdır: ve, siyasî mahiyette hiç bir talimıt müessir gizli silâhlann yardımı iie, takdir edecek bir terbiye seviyesine konmuş esaslı prensiplere dayanan üzülmemesini, her jeyin ola•Akıllı düsman, akılsız dosttan almadığı için, plânlannı hazırlarken Almanyayı şimdiye kadar ayakta yükselmemiz lâzımdır. Oylarda, ebu mühim melekenin ne olduğunu :ağına varacağını söyliyen harem iyidir.» sadece askerî düşüncelerle hare'tet tutan kuvvetler memleketin yeniDün öğleden eonra Beşiktaı lstikaşitlik demek, ekıllarda eşitlik deden canlanmasını temin edebilir metinde gltmekte olan Ortaköy . Aksa anlamada en emniyetli yol. deli de ğasının aklı bir olur mu? Birdir etmişti. Gayesi de zaferi mümKün Bunu kendi hayatında tecrübe e mektir. Aklın görünüşünde ve göhakkındaki liyende akıl aranır mı? Ziya Paşaolduğu kadar kısa zamanda ve mura ler. Orada yeni Alman silâhlan r»y tramvayının sol tarafına asılan diklerimizin akıllılar denler, pek iyi takdir ederler. tyi rüsünde ayrılıklar olabilir. Bu aykün olduğu kadar az can kaybile bomba işlemes fabrikalarda iır.al 12 yajlannda Cemal lsminde bir çocuk hükümleridir. İlâhlığına veya da 'a: lik ediyorum diye bu türlü akıLsız rılıkların sert, kırıcı ve yıkıcı saKabataş Lskelesl istikaYâ dehre gelmeseydim, ya aklım dostlar tarafından yapıbnıj kötüedilebilir, yeraltı mağaralannda metten gelen bircivannda aksi çarpma ha mütevazi olduğu zaman krallıkazanmaktı. tramvayın vaşlar doğurmasını önliyecek tek ğına, sultanlığına, mürşidliğine, önolmasaydı lüklerle uğrasmak, hemen herkesin yiyecek ve teçhizat saklanabilir ve slle dü$müş ve ağır surette yaralan«Hitler saâ kaldıkça» sigorta, gene akıldır. Fakat ;u ince bilhassa seçilen gencler çete har mı?tır. Derhal İlkyardım haatanesine derliğine inanmış bir delinin, ken ledirten iflte bu haldir. başına sarılmış. belâlardandır. Akıllı nokta mühimdir: «Akıl, sade bende Alman ordusu bütün muharebe bine hazırlanabilir. Hulâsa, bu MJ kaldırılan Cemal ölmüştür. disini tedavi eden akıl doktoru Edebiyaümızda kimseye benzemi düşmanın zarar vermek için yap var; benden başkalarında yok.» disahalannda kat'î bir hezimete uğ retle, Almanyayı işgal kuvvet'.eTahklkata devam edilmektedir, için düşündüklerini işitmek; hayli •en ve kimseyi kendine benzetmi tığı tedbirleri hesablayıp ona göre yenin aklı, demokrasiye değil, dikramış olmakla bersber, Eisenhe rinden kurtarabilecek eizli bir c.rkeyifli, fakat çok da düşündürücüGöçmen nıahallesinde Şair savunma çareleri bulmak, veya or tatörlere, mutlak iktidar düşkünleen Fuzulî: wer'in hesablarında yer alan yen i bir dunun teşkil ve teçhizi mümkündür. Talebeliğimizde toptaşını geMehmed Akifi anma töreni adaki menfaat zıddiyetini kaldır rine yaraşır bir akıldır. Ondan kenBen aklden isterim delâlet düşünce vardı. Generalin kurmay dür.» zerken, rahmetli Mazhar Osman Göçmenlere Yardım Derneği Gencler başkanı Bedell Smith «Eisenhovver dimizi muhafaza etmeliyiz. Herkesiçin bir zır deli şöyle söylemişti: dün saat 16 da Ramide Taşlıtarin altı büyük karan» isimli yazısın te, en asağı kendindeki kadar akıl Bu mülâhazalar karşısında Eisen kolu Mehmed Akifln 15 inci b'lüm yılltda Bu deli herif bize olmıyacak da bunu şöyle anlatıyordu Bomba gibi patlıyacak bir eser: kabul etmiyenlerden mürekkeb bir hower, Almanyanın yeniden kal dönümü münasebetile bir anma töreni sualler soruyor. Ben sertabib olacemiyette demokrasl olamaz. De«Ruhr bölgesini aldıktan sonra kınmasl tehlikesini Berlinin isga tertib etmijtir. Ik[ daklkalık bir taygı yım da ona bir sual sorayım, cevab mokrasinin amaçlarından biri şu bize bir kanaat geldi: Hitler sağ Hnden daha ön plânda tutuyorrîu duruşundan fionra, Galatasaray lisesi versin de göreyim. türkçe ögretmeni ve Müdür Muavinl kanaati bütün ferdlerde canlı tutakaldıkça Almanya teslim olrmya Zira, Berlin artık askerî bir hedef Alaeddln Şumnu şairln' hayatını ve İçimizden biri soracağının ne olbilmektir: caktı. Bunun için, Alman ordusu mahiyetini kaybermıs, onun yerini edebi şahsiyetini bçlirtmlç. müteakıben nun geri kalan kısımlarını birer bi düşmanın kat'î mağlubiyeti düşün öjrenciler tarafından, şairin İstiklâl duğunu söylemesini isteyince de: Benim Allah olmadığımı isbat «Akıl, akıldan üstündiir!» rer ünha ettikten sonra, 3gtı A cesi almıştı. Zaten, Oder kıyılarına marjı. Çanakkale sehidleri ve di|er etsin, bakalım!.. Fakat bu amacın ne kadar güç vusturyarun Alp bölgesine ve güney gelen Ruslar Ferlinin 50 kilometre seçme şilrleri okunmuştur Töreni kalabalık blr göçmen kütlesi Demişti. Zor iş doğrusu. Bir migerçekleîebileceğini bir kere de son ' Bavyeraya kadar sokulup oraîarda Arkası Sa, 4, Sü. 4 te aiâka İle takib etmisür. Amerika seçim mücadelelerinde de hastasına neler yemiyeceğini Bir Fransız tiyatro trupu dün saymak gibi bir şey. gördük. Asırlardır demokratik bir şehrimize geldi ruhla kendi kendisini idare eden Bu kemale gelmemiş, timarhane Bir iki güne kadar çıkıyor.. Şehrimirde temslller verecek olan bu yüz seksen milyonluk medenî dışı kalmış nice nice deliler görülFransız Brunoy tiyatro trupu dün uçakkütle, Ikinci Dünya Harbi zaferiAllah sanan la sehrimize gelmiştir. Trup. şu artist müştür ki, kendini ne sembol olmuş bir vatandaşlarma lerden muteçekkildlr: Blanchette Bru mecnuna nisbetle daha çok, hattâ siyasî muarızları tarafından yapılan noy, Jean Lora. Yvette Andreyor. Co bütün çağdaşları için belâ olmuşlette Richard, George Rollin. Eduard hücumları, onun da yeni girdiği bu lar, başlarından büyük işiere buRosini ve idareci Jacques Barrot. hayattaki aksamalarını kimbilir nalaşarak insanlığı olmıyacak felâketsıl bir duyguyla seyretmektedir? Balık tanzim satışlan iyi lere ve derdlere sürüklemişlerdir. Kendimizde ve bütün dünyadaki netice verdi Okuyup işittiklerimize bokılır, yapdayların biriken tecrübelerile ibret Beledlyenln balık tanzim satışlan tıkları da gözönüne getirilirse muaHOLLAMDA SÜTÜ YAVRULARIN12IN gözümüzü açıp onlara bakmakta bü iyl netice vermiştlr. Önümüzdeki hafta sınmız Hitler bu akıllı, hattâ dâhi yük faydalar vardır. Akıl da bilenKasımpaşa ve Kazlıçeşmede de birer delilerden biri sayılmak icab eder. İDEAL GIDASIDIR. balık satıs yeri açılacaktır.' mek ister. Görgü ve bilgi, onun Belediye Balıkhaneye verdiji emlr Milletinin bir sene sonraki halini biley taşıdır. Demokrasimiz gencHer Eczanede bulunur. 400 gramlık kutusu Ie. balıkların daha düşük olan ihrac düşünemiyen bu macera adamı, Aldir, daha tecrübesiz diye üzülmi350 kuruştur. fiatı üzerinden satılmasını bildirm.iş manlığın bin yıl sonrasını tayin eyelim: tir. İhjacat fiatı toptan fiatına nis deceğine inanmıştı. Ne yaptığını ve betle yüzde on düşüktür. sonunda kendisinin de ne olduğunu «Akıl, yaşt» değil. başUdır.» Kiracısını yaraladı ^ Ord. Prof. Dr. SIDDIK SAMÎ ONAR'ın hep gördük. * yeter ki, aklımızı başunıza almış Alemdar Pertevpaşa sokak 17 numaDeli ile devletli, akhna geleni İDARE HUKUKU'nun UMUMÎ ESASLARI bulunalım. rada oturan Vahab Çakmak. kiracısı Aysel Döneç ile kavga etmiş. kesici Üç cildden mürekkeb eseri çıktı İstanbul Tercüme ve Nejriyat bir âletle kadını kaburgalarından ve 1332, Bürosu Galata Tersane (Mahmudiye) caddesi No 2 Tel: 40332, | j sol ayağmdan yaralıyarak kaçmıştır. Eisenhower, Berlini Teknik Okulu niçin almadı? Talebe Derneği Yazan: Chester Wıimot =haberleri kongresi İ f K Ö E D E \ A K IL Yazan: HASAN ÂLİ YÜCEL 1 t f J U M NALINA r l l l l 1 M1HINA İki kuvvet arasında demokratik bir toplanlı ralannda demokratik ve samimi bir hasbıhal cereyan eden bu iki kuv vetin biri iktidar partisi başkanı ve Hükumet Reisi Başbakanı muh terem Adnan Menderes. öteki de matbuatttr. Demokrat memleketlerde matbuata dördüncü kuvvet derler. Öteki üç kuvvet de malum olduğu üzere teşriî kuvvet (parlamento), icra kuvveti (hükumet) ve acialet (mahkemeler) dir. Bizde uzun yıllar, dördüncü kuvvete ehemmiyet verilmiyerek ekseriya icra kuvvetinin elinde ve emrinde bir hükumet orgaıu sayılmış; yalnız Jhtiyac duyulduğu ve zaruret hasıl olduğu zaman, matbuata kıymet ve ehemmiyet verilmiştir. Matbuatın en büyük kudret kaynağı hürriyettir. Bu kaynağı kıstınız mı, yahud büsbütün tıkadınız mı, demokrat rejimlerin dördüncü kuvveti mefluç ve cansn kalır. Bunun zarannı da memleket ve aynı zamanda matbuat hürriyetini zincire vuranlar çeker. Demokrat memleketlerde meselâ Amerikada. aynı zamanda hem devlet, hem hükumet reisi olan Cumhur Başkanı, Dış tşleri Bakanı her hafta. diğer Bakanlar da zaman zaman basın konferanslan yaparlar ve gazetecilerin sorduklan suallere cevablar verirler, isterlerse aynca beyanatta bulunurlar. İkinci Dünya Harbi içinde, Cumhur Başkanı (ölü değil) müteveffa Roosevelt, memleket dahilinde uzun seyahatlere çıktığı zaman, hususî trenine bağlanan bir vagonla gazetecileri de götüriir, onlara telefonla malumat verirdi. Bir defasında gizli bir teftiş seyaharine çıkmış ve matbuattan sakladığı bu seyahatta gazetecileri götürmediği için dönüşte yaptığı basın konferansmda dördüncü kuvvetin sitemlerine maruz kalmıştı. Bizde de Başbakanlar, Bakanlar, hattâ İstanbul Valisi ve Belediye Reisi, harb içinde basın toplantılan yaparlardı. tstanbulda sıkıyönetim varken bu toplantılara komutan da iştirak ederdi. Vali ve Belediye Reisi Dr. Lutfi Kırdar çok demokratik bir tarzda gazetecilerle hasbıhal, hattâ münakaşa ederken Sıkıyönetim Komutanı hrsattan faydalanarak basın mensublarına hoşuna gitmiyen yazıtarından dolayı çıkışırdı. Böyle aylık toplantılardan birinde Komutan. blr liste hazırlatmış; tstanbul gazetelerinde çıkan 80 den fazla haber, fıkra ve başmakaleyi muahaze etmişti. Ga* zeteciler Komutanın gazete Kapatmak salâhiyetini dilediği ve keyfl istediği gibi kullandığını bildikleri için, yüzde 99 u haksız ve manasız olan bu itablara se^, c^aramamıs.lardı. ' * " Komutanın hiddetint ,tahrlk eden o yazılar arasında bu satırlann naçiz muharririnin de bir kaç yazısı vardı. Bu yazılarda hiç bir kusur görmediğim için itiraz etmek cesaretini göstermiştim. Bir tanesi harbin yalnız hava bombardımanlarile kazanılamıyacağma dair teknik bir yazı idi ve Brest limanma iltica eden Alman zırhlılarının sayısız bora bardımanlara rağmen harb dışı edilemeyişlerinin, İngilizler tarafından kabul edilmiş olmasını buna delil gösteriyordum. Ankaraya gittiğim zaman, bu yazunı ve diğerlerini Başbakan rahmetli Refik Saydama okuyarak, eğer bu yazılardan dolayı Sıkıyönetim Komutanı azabına uğnyacak ve gazetemiz kapatılacaksa, hiç bir fikir ve müalea serdedemiyeceğimizi, matbuat hürriyetinin sıfıra ineceğini belirterek sansür konulmasını tercih etmek icab edeceğini söylemiştim. Merhum sözlerime hak vermiş, Komutanın dikkatini çekeceğini vadetmişti. Fakat sonradan dış haberleri tek sürun üzerine ve 24 puntodan daha büyük başlık koymamak şartile neşretmek gibl hakikaten acayib bir yasak konulmuj ve gazeteler ikide birde kapatümıştı. Tramvaya asılan bir çocuk kamyon çarpmasile düştü ve öldü BÂBYO.K. 8 V it a m in1 i 1 Yaralı ilkyardım hastanesine kaldırılmış, Vahabın aranmasına başlanmıştır. GÜZELLİÖİNİZE fAHSİVET VERECEK OLAN (^KÜÇÜK HABERLER^) • TÜRKİYE Milli Genclik komitesl Genel kurulu 26 arahk cuma giınü saat 10 da Beyazıd Marmara lokallnde toplanacaktır. Genel kurulda «eçimler yapılacak ve fç İsleri Bakanlığınca gösterilen lüzum üzerine tüzüğün eksik kısımları tamamlanacaktır. * KARS Llsesinden Yetişenler Cemiyeti Genel Kurulu dün bir toplantı yapnustır. SELÂNİK BANKASI'nın 1953 yılına aid Mecidiyeköyünde bir cinayet 10 0 . 0 0 0 Liralık PARA ikrsmiyelerinin ilk keşidesi 3 Mart 1953 te yapılacaktır. Mecidiyeköyünde Tepeüstünde 88 numaralı evde oturan ve askeTllgini yap. makta olan Yaıar Çelikkoparan. eskldenberi kavgslı bulundugu Süleyman ismlnde blrini bıçakla sırtlndan ve muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Yaralı. kaldırıldığı Şişli hastanestnde ölmüs. vak'ayı müteakıb kaçan katilin aranılmasına bMlanılmıştır. ARALIK 22 Rebiülâhır 4 DİKKAT: Keşidelerimizdeki kazanma şansuuzın yiiksek olduğiınu anuttnayınız. Tafsilât Gişelerimizde BİR SÎL6T ALf HAVATjN 6OVUNCARAHAT H " "»İUÎ F î V A N @ O r I V. ] 7.23 1213 14.32 2.391 16.44,18.23; 5.35 12.51 7.281 9.48ı 12.00ı 1.39! köşkiinde yangın çıkmış. süratle yetisen itfalye tarafından »ödürülmüştür. İmara Muhtac Muhitleri GiizelBaşbakanımızın Ankara. tstanbul leştirme Derneğinin kongresi ve İzmirin muvaf'k, muhalif, taİstanbul İli İmara Muhtac Muhitleri Güzelleştirme Dernegi yıllık kongre rafsız ve iki taraflı gazetelerlnin 19 arkadaşı sini 29 arahk pazartesi günü gaat 18 'aşmuharrirlerinden da Cağalogiu Öğrenci lokalinde (eski oplıyarak yaptığı son hasbıhal baEmlnönü Halkevl) yapacaktır. na, bir zamanlar dördüncü kuvvete karşı nasıl bir kıymet ve ne dereErenköyünde yangın eye kadar ehemmiyet verildiğini Erenköy Tellikavak sokağınds Blhçeler Müdürü İbrahimin 3 kath akşab hatırlattı. CE GELEN «CL>1HUKIVET» ın letrikası: Otel kâtibi. şu anda, haklarında tahkikat yapılan yol culardan yana her halde kuş kulu idi. Ikinci bir sivil mcmurjn gelip bu sefer Cemile Hanımla görüşmesini, onu alıp götürmesini tabiî karşılaması icab ederdi. Ama ihtiyatlı davranmak daha iyi idi. Otele girdiği zaman, kâtib yerinde yoktu. Karşısına, garsonla kapıcı arası bir adam çıktı. Muzaffer buna daha ziyade memnun oldu. Cemilenin oda numarasını verdi, kendisini görmek istediğini söyledi. Kapıcıya benziyen adam: j Peki, haber vereyim, hele azıcık otur, dedı. Ayaklarını tenbel tenbel sürüyerek uzaklaştı. Biraz sonra döndü: Kadın, bu hiç tanımadığı adamı görünce şaşırmıştı. Benim, diye kekeledi. Bursadan geldiniz, değil mi? Evet, niçin soruyorsunaz? Soyadınız, Çalık mı? Evet, ama niçm soruyorsunuz? Benimle teraber, biraz merkeze kadar gelir misiniz? Cemilenin birdenbire benzi sararmıştı. Merkeze mi? dedi. Ne için var merkezde? Bir tahkikat için çağınyorlar. Kadmın çok korktuğu halinden bel'i oluyordu. Ayakta duramamış, oradaki iskemlelerden birine çöküvermişti. Ellerini bitiştirdi, kısılan sesile sordu: Sakleden: HAMDİ VAROGLU söyleyiverecekti. Kabil olduğu kadar yumuşatmağa çalıştığı oir sesle: Telâş etmeyin efendim, dedi korkulacak bir şey yok. Merhum zevcinize aid bir iş hakkında sizden malumat istiyorlar. Şahid olarak ifadenizi alacaklar; yanm saatlik iş, tekrar dönüp geleceksiniz. Cemilenin yüreğine biraz su ser pilmişti. Heyecanı arasında, hiç kimseyi tanımadığı, hiç kimse tarafından tanınmadığı bu ^ehirde, zabıtanm, meçhul bir adam olan kocasına dair kendisinden malumat istemesinin ne kadar mantıksız bir iddia olduğunu bile düşünemedi. Kâtib Muzaffer çok kolay olacağını tahmin ettiği bu işi hayli sıkıntılı başarmıştı. Kadının halindeki biçarelik yüreğine garib bir ezginlik veriyor, bu şekilde aldatmakla ona büyük bir fenalık ediyormuş gibi, vicdan azabına benzer bir his duyuyordu. Cemileyi, Zekinin oturduğu otelin önünde indirmenin de aynca güç olacağını duşünmeğe başlamışü. Otele girilinceye kadar, bu vazife tamamile onun üzerinde idi. Kadının hazırlanması uzun sürmedi. Beş dakika sonra beraber çıktılar, bir taksiye bindiler. Hareket ettikleri zaman, Cemile sordu: Neye dairmiş bu tahkikat, biliyor musunuz? Hayır, bilmiyorum. Ama her halde mühim bir şey değil. Otomobil Karaköy köprüsüne gelince, Cemile hayret etti. Polis merkezi karjl tarafta Evet. Beyoğlunda. Gene sustular. Muzaffer, kadını meşgul etmek, zihninde dolaşabilecek şüphelerin birikmesine meydan vermemek için konuşmak, onun dikkatini başka tarafa çekmek istiyor, fakat lâkırdı bulamıyordu. Zekinin oturduğu otelin önüne geldikleri zaman, Muzaffer, şoföre durmasını söyledi, sonra Cemileye: Burada biraz işimiz var, dedi. Yarım saat kadar sürer. Inin de, ;irelim, sonra başka bir otomobille merkeze gideriz. Kadın, önce bir tereddüd geçirdi. Ne düşündüğü belli değildi. O;urduğu yerden iğilip baktı: Burası Zeki beyin oturduğu tel, dedi. Onun bu sozü Muzaffere ilham Tahkikat mı?.. Ne tahkikatı? Şimdi geliyor, haberinl getir Benim merkezde bir işim yok ki.. ; Muzaffer, yüreğinin telâş ve kor3eş dakika sonra da, Cemile gö ' ku ile çarptığını yüzünün oiçare •riiktü. | ifadesüıden anladığı bu kadının Cemile Hanı^n siz misiniz? haline acıdı. Neredeyse .haKikati verdi. İşinin nisbeten kolaylaştığını görmüş, memnun olmujtu. Zeki bey mi? Tuhaf şey, ben de buraya Zeki bey isminde birini görmeğe geliyorum zaten. Ben onunla konusurken siz beni beklersiniz, dedi. Cemile, zeki bakışlarını onun yüzünde bir an dolaşürdı. Sonra hiç bir şey söylemeden indi. Otele girdiler. Muzaffer bekleme salonuqun kapısını itti, yana çekilip Cemileye yol verdi. Kadın içeri girince kapıyı hemen örttü, uzaklaştı. Cemile salona girince, karsuında, ayakta duran Zekiyi görmüştü. Birden, irkildi. Bir adım geri attı. Fakat Zeki, ona doğru yürümüş, elini tutmuş, öteki elile omzundan âdeta zorla bastırarak kadını orada bir sandalyeye oturtmuştu. Aynı zamanda, heyecanlı bir sesle: Hoş geldiniz Cemile hanım, dedi. Evvelâ özür dilerim. Sizi buraya hile ile getirttiğim için özür dilerim. Başka türlü, sizi yalnız görmeme imkân yoktu. Halbuki sizinle yüz yüze ve başbaşa konuşmak ihtiyacmda idim. Cemile, müdafaa vaziyeti alır gibi, iki elile mantosunun yakasını sımsıkı tutuyor, ürkek bakışlarını Zekinin yüzüne dikmiş, endişe için de bekliyordu. Bu sözlerin manasını kavrıyamamış gibi idi. Zeki, onun bu ürkeküğini ve en dişesini gidermek için teminat verdi: Korkuyor gibisiniz, Cemile ha nım. Korkacak bir şey yok. Maksadım sadece sizinle dostça konuşmak. Sonra gene otelinize döneceksiniz... Merkeze çağrılmanız, tahkikat için ifadenizin almacağı filân hep yalan. Dediğim gibi, sizi görebilmek için bu hileyi ben uydurdum... Cemile, ellerini yakasından indirmişti. Bu teminat, yüreğini ferahlatmışa benziyordu. Gözlerindeki endişeli ifade azalmıştı. Beni buraya getiren polis, mer keze gideceğiz demişti. Hayır. Gitmiyeceksiniz, zaten o polis filân değildi. Demek ki bir tahkikat filan yok. Hayır. Yalnız, konuaacağız, o kadar. Zeki, bir sandalye çekti, Cemilenin karşısına oturdu. Gene kadın, ilk heyecan ve korku ânını geçirdikten sonra, her zamanki gibi, gözlerini gene yere indirmişti. Zeki, sesine kabil olduğu kadar fazla yumuşaklık vermeğe çalısarak: Beni dinleyin, Cemile hanım, dedi. Evvelâ, sizi buraya niçin bu şekilde çağırdığımı, daha doğrusu çağırmağa mecbur olduğumu anlatayım. Otelde size oda kiraladığını, sizin oraya olan hesabınızı ödediğini işittiğim Reşid beyin kim olduğunu bilir misiniz? (Arkası varj j i\ BÜLBÜL MENEMENCİOĞLU ile MUSTAFA YARIÇ Nişanlandılar. 21 12 1952 Türk Devrim Ocaklan Meclis Başkanlığına bir telgraf gönderdi Türk Devrim Ocaklan Utanbul teşkiâtı tarafından Büyük Millet Meclisi îaşkanlığma anayasa dllinin değişti•ilmesi münasebetile bir telgraf gönerılmlş. anayasa dllinde yapılması düünülen değisikliğin tam yetkili bir llim kuruiuna verilmesi rlca edllııştir. Mühim tlân Bu akşam saat 915 te ATLAS Sahnesinde Fransız Komedi Tiyâtrosu Fakat... Böylesuıi görmedinız Bıirün en beğrnilen saat: ARDATH İlk Gala Temsili JEUDEDAMES 17 T a şl ı lsvicre Hassas Saati I NOT: Bu akşam oynanacağı ilân edilen «Jean de La Lune» piyesi yerine teknik sebebler dolayısile «Jeu de Dames» piyesi temsil edilecektir. 22 Arahk tarihi için satılmış olan biletler bu akşam muteberdir. CUMHURIYET Niishası 15 kuruşluı Abone şeraiti Stmcllk Alt» aylık Üç » y m Btl tyıık Tiirkiye Ll/a Ki. 4200 22.50 1200 4.50 Harlc Ura K.t. 811» 43 00 24.00 9 00 Cazttemıtf ponaerıl4?«ı «vralc c« vuz'tat neşTediltin tditmeıın tadrn elunnuu mesuılyet kabuJ edllma U t K K A T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle