Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 17 Arahk 1952 1 Almanyanın istilâsında İngilizAmerikan ihtilâfı Yakacak flurıımıı Yazan: Chester W!İmot 23 Hitler, yeni silâhlarile üstünlük elde edemiyeceğini anlamıştı, Kızılordunun ilerlemesi üzerine Rusya ile Batı devletleri arasında siyasî bir ihtilâf çıkacağına dair beslediği ümide de artık güvenemiyeceğini kabul ediyordu. Bununla beraber, teslim olmayı hâlâ aklından bile geçirmiyordu. Führer kararını vermişti: Alman ordusunun mukavemetini arttırmak için, Cenevıe anlaşmasuu çiğniyecek, elindeki esirlere «insafsızca» muamelelerde bulunacaktı. Buna karşılık düşman da Alman esirlerine aynı sekilde mukabele cdecekti ki böyle bir akıbete uğramamak için Alman askerleri düşmana teslün olmaktan kaçınacaklardı. * Donitz, böyle bir hareketin faydasmdan çok zararı olacağını hatırlatınca Hitler kararım tatbiktan bir dereceye kadar çekindi, fakat ondan sonraki hareketlerinde daima «insafsızca» davTanmak temayulünü gösterdi. Hitler'in teslim olmamak azmini Alman milleti de takviye ediyordu. Zira, memlekette bir çöküntü olursa mületin büyük bir kargaşahk içine düşmesi tehlikesine şimdi Rus istilâsı korkusu da katılmıştı. Bu durum karşısmda Almanlar, mağlubiyeti mukadder saymakla beraber, teslim olm=ik için henüz mevcud şeraiti müsaid bulmuyorlardı. Zira Ruslar Oder nehri kıyılarına kadar gelmişlerdi, Batı devletleri ise Siegfried hatünda idiler. Almanlar bu vaziyette teslim olurlarsa, İngiliz ve Amerikahlardan ziyade Rusların işgali altma düşeceklerdi. Bunun önüne geçmek için de Rusları Oder kıyılarında tutmak ve İngiliz Amerikan kuvvetlerine de Ren'i aşıp memleketin içerilerkıe doğru uzanma imkânmı vermek lâzımdı. Almanyada istilâ yarışı Hitler her iki cephede âzamî mukavemet kararmda olmakla beraber, kendini şimdi doğu cephesine daha fazla ehemmiyet vermek zorunda görüyordu. Ardennes muharebelerinden sonra İngiliz Amerikan kuvvetlerinin yeni bir taarruza geçebilmeleri için en aşağı iki ay lâzım geldiğini düşünerek ve Berlin için yakın bir tehlike hissederek, Batıdaki «Panzer» kıta' larlnın yarısından fazlasını doğuya çekti. Öyle ki, 1945 şubatında doğu cophesine yeniden gönderilen tink ların sayısı 1.675 i buldu. Halbuki Batı cephesine ancak 67 tank gönderildi. Bununla beraber, Hitler'in doğuya ehemmiyet vererek batı cephesini boşaltmakta olduğunu ve bir müddet sonra bu cephenin daha da zayıflıyacağını Müttefik Başkomutanlığı da anlamıştı. Fakat Eisenhower plânmda değişiklik yapmak lüzumunu hissetmedi. «Geniş bir cephe üzerinden geçilecek yeni bir sHdetli hücumla Hitler Almar.yasına son darbenin indirilebileceğinU düşünüy'ordu. Düşmanın kış taarruzunu geri püskürtmüş olan General, karşı taarruza geçmek için baharı beklemeğe lüzum görmüyordu. İngiliz Genelkurmay Başkanı Brooke ise, Almanya üzerine geniş =haberleri | ASKERLİK BAHİSLERİ j HEM NALINA M1HINA Vali dün odun ve kömür tanzim satış merkezlerini gezdi bir cepheden değil, muayyen bir hedef gözeterek taarruza geçilmesiDün sabah odun ve kömür tanne taraftardı. Zira, İngiliz Amezim satış merkezleri, Vali ve Berikan kuvvetlerinin Ren boyunda lediye Reisi tarafından gezilmiştir. çarpışmaya devam ederken RuslaDepolarda yakacak miktarı, fiat rm Oder'i geçip Elbe'ye ve Kuzey ve nakil işleri hakkında Valiye denizi sahillerine kadar gelmeleringerekli izahat verilmiştir. den endişe ediyor ve kuzey AlmanŞehirde bol miktarda mangal kö yayı Ruslardan önce ele geçirmeyi mürü ve odun mevcuddur. Komüdüşünüyordu. rün perakende satış fiatı 16 kuruş•Harbin en büyük ihtilâfı» tur. Meşe odunu 13 lira 25 kuruşBununla beraber, İngiltere Eisen tan, karışık odunun çekisi de 12 hower plânına itiraz edemiyor ve lira 65 kuruştan satılmaktadır. kendi plâninı müdafaadan çekiniTanzim satış merkezlerinden başyordu. Zira Roosevelt, askerî ha ka, merr.urlar kooperatifi de memur rekâtta siyasî düşüncelere yer ver azalarına kömür ve odun dağıtmak miyeceğini açıkça bildirmişti. tadır. Unkapanındaki depolardan sonİngiliz ve Amerikan görüşlerinin münakaga edildiği bir toplantıda ra kok kömürü tevzi mahalline giEisenhower'in kurmay başkanı Ge den Vali, eskiden sıra bekliyen vagemiden neral Bedell Smith Amerikan •e tandaşların ilk gelecek zini şöyle müdafaa etti: Aşağı Ren süratle kömür almaları için gerekli bölgesinde 35 tümenden fazla bir teJbirleri aldırmıştır. Maden ve kok kömürleri darlığı kuvvet tutulamazdı, halbuki bu kadarcık bir kuvvet ne Runr vâdUini da mühim nisbette azalmağa başalmağa, ne de Alman harb gücünü lamıştır. Hatay gemisile dün sabah hezimete uğratmağa kâfi defnldi. Zonguldaktan maden kömürü gelBununla beraber, Motngomery'nin miş, bol moktarda linyit de satışa komutasmdaki ordulara hepsinden arzedilmiştir. Kadeş ve Suad vafazla ehemmiyet verilecek ve bu purları yükledikleri kok kömürlekuvvetlerin mümkün olduğu kadar rini yakmda limanımıza getireceksüratle aşağı Ren bölgesine ulaşma lerdir. sına çalışılacuktı. Bu teminat İngilizleri tatınin et Şehir Meclisi üyelerinden biri medi ve bunun üzerine başhyan D. P. den ihrac edildi münakaşa, Shenvood'un dediği gibi D. P. teşkılâtı içmcie huzıırs'jzluğa harbin en şiddetli ihtilâf ve çe sebeb oldukları iddıasıle Haysıyet Dlvnkişmesi oldu. Nihayet Marshall da nınca partiden çıkarılan ve cezalanvayı şu şekilde halletti: Müşterek dırılanlar hakkındakı Genel Meıkez kararı II tdare Kuruluna blldirllmlş ve başkomutanlığm plâninı İngilizler alîkahlara tebllğ edllrr.lşf.r. kabul etmiyecek olurlarsa .EisenBunlar arasında. Şehlr Mecliai üyelehowtr'e istifa etmekten başka ça rinden Nakl Hıncal da bulunmaktadır. resi kahnadığını» bildirecekti. BuÖğrendığımıze gore. evveîce I] Haynun üzerine İngilizler görüşlerinde aiyet Divaınna verllmls olan 7 D. P lıye ald tAİıkıkat dcrinleştırilmektedir. Bunısrar etmediler. larclan uçu Şehir Meclisi uyesidîr. Montçomery Bradley rekabeti Lodos fırtınası dün de devam etti Eisenhower'in Ren boyunca geçBlrkaç gundenberi Marmarada hutiği geniş hareket 8 şubat sabahı kum suren lodos fırtınajı dun de şidbaşladı. Hitler en büyük ehemmi detın! kaybetmetnış, sabahın erken sayeti doğu cephesine vermekle be atınden Itıbaren Harem Sulacak ve Anadolu seferleri Uraber, batı cephesini de henüz ta mumi olarak bütun yapılamamıştır.dakihatlarda 515 mamile zayıflatmamıştı. Bunun için kalık geciknıeler vuku bulmu^tur. Müttefikler gene hat:rı sayılır bir Cene dun sabah Kartala apcak lkı araba vapuru seferi yapılabilmişür. mııkavemetle karşılaştılar. Almanlar cepheyi adım adım müMevlâna levhası dafaa ediyorlardı. Siegfried hattıHasan Âli Yucelin Mevlâna hakkınnın eksik tarafları t:mamlanmamış da yazdığı mpnzume, bir levha hahı^olmakla beraber. ormanın taHî rna de. zemınlne buyuk Turk şaırının turnialarmdan i^'ifade edilerek bazı beslnm resmi konulmuş olarak basılmıj. olumunun \ıldonumu munasebeyeni tertibat alınrnıştı. t'le bııgun yaym'anmıstır. Bunıınla beraber Rundstedt, Ren'i Bir Amerikan vapuru 700 binek müdafaa için geriye çekilmeyi .*üatı getirdi şünüyordu. Fakat, bu ihtiyacl bilAmerikan bandıralı <CoIumbia Hedirdiği zaman Hit'er. Jodl'a şu ceigts« da Arfccsı Sa. 4, Sü. 4 te askeri nakliye gemisi dun saat 16 700 yardım programı geı»Stnce YT» KUT ÖXDER ile FAIİN PEKBELGİV Nişanlandılar. 16 12 952 binek atı getırmış, hayvanlaun tahiiyesıne dun saat 21 den sonra başlarımıştır. General Eisenhower, Kore davasım nasıl halledebilir? General Eisenhower, Kore harbi dolayısile iktidara hücum etmış ve bu harbi bitirmeğe söz vermiştir. Kendısine muvaffakıyetler tementıi ederiz. Koredeki harbe son verebilmek için Eisenhovverin ne gibi çarelere başvuracağını üarın olarak bilmiyoruz. Batı ordulanm.ı bu meş hur Başkomutanı kendi nefsina itimad etmekte haklı oldırğu gibi Amerıkan mületinin de itima l:m kzzanarak Başkanlığa seçilmış ve dünyanın karışık meselp'.erini halletmek gibi ağır bir vazife ve mesuliyeti uhdesine almıştır. Biz Eısenhower'in, taıihteki emsali gibi, kazandığı zafertere yenilerinı ilâve etmek sevdasıııa düşmiyeceğini, onlarm âkıbetlerini |/ek iyi bıldığini, insanhğı sulha goturmenin bütün çarelerını aray.ıcağım tahmin ediyoruz, bununln berabeı, bazılaruıın tahmin ettıkleri pıbi Eisenhouer, Kore meselesini silâhla halletmek yolunu tutar /e bunda aceie ederse hataya düşmüş olur.. «Dünya nereye gidiyor?» ndındaki kıtabımda Batıhların Sovyct istilâsını muayyen sahalarda durdurabileceklenni fakat Rusyaya derhal mukabil taarruz yapacak duruma gelmediklerini, Avrupa ve Ortaduğu savunması ikmal edilmeden bir harb çıkarsa, bu sahaların ıstılâya Bugünkü mi'him konferans SEKSOLOJİ. mecmuasının daveti üzerine Amerikadan gelen, cinsî meselcler üzerinde beynelmilel şöhreti haiz: Prof. Dr. Abraham Stone Bugün ılk konferansını saat 17,30 da Eminönü öğrenci lokîli (eski Halkevi) «Evhlik terbiyesi» mevzuunda veracektir. Giriş serbesttir. Konferans • türkçrye çevrilecektir. Blrleşmiş Milletlerde Velo'cular ikileşti! irleşmif Milletlerin nzun isimli bir komitesinde İnjfiltere Sovyet Kusya ile aynı mesele ttzerinde birleşmiş. Bunu, İngilterenin dostn ve müttefiki Türkiyeyi bmkıp düşmanı Sovyet Rusyadan bu^dav ve hububat alması için ikinci bir anlaşma sanmaymız. Demokrat İngilterenin komunist Rusya ile aynı fikirde olduğu mesele mahud Vetonun kaldınlmıyarak ipkmdır. Milletlerin hak v» hürriyetierine hürmetkâr devletler cephesinde bulunan İngiltere, miH«tlerin hak ve hürriyetlerini hie« favaa ve yoketmeğe uğraşan lunl çariık ile beraber Güvenlik Konseyini mefluc bir hale getiren Vetoyu müdafaa etmiştir. 1945 tenberi Veto hakkını hiç kullandığını dnymadığunıs İngiltere, bu hakkı U den fazla kullanan Sovyet Busya ile aynı ağzı kullanmışttr. İngiliz delegest, bu konuda Todlğl demecde Sovyet Ruaynun, 14 BMmleketin Birleşmis MlUeUer kunıluns ka. bulune marü olmak İçin 28 ker* Veto. sunu kullanmak auretil« bu b&kkını filhâklka kötüya kulUnmlf oldugunu, fakat Veto hakUrını «uilatlmal «rmi. yen memleketlerln cezalandınlmaları. nın dognı olamıyacagını Böyletnlytlr. •,'• r General Fahri Belen J uğrayabileceğını, kuvvet muvazene ! stratejiyi, sağlam bir mesnedolarak, sine ve stratejik sebeblere L>lm<ıd ı kabul edeceklerini tahmin etmiyoettirmiştim. Bu hususta Amenka rum. Cumhuriyetçi Partinin dış sidevlet adamlarının ve askerî şah yasette tutacağı yol da açık olarak siyetlerinin ortaya attığı fikirler de ifade olunmuş ve cihan efkârı tatşöyle hulâsa edilebilir: min edılmiş bulunmaktadır. Buna «Amerika bu sırada bir harbi go rağmen, muzafler bir komutan olan ze alamaz, Avrupa ve Ortadoğu kay yeni Başkanın daha cezrî hareketbedilir. Yalnız atom üstünlüğune lerde bulunacağuıa ve muvaffak olgüvenerek, kara kuvvetleri çok us rnak için bir harbi göze alacağına tün ve havada bir varhk olan bir inananlar da vardır, Bu yazıyı bu manzumeye karçı harbe gırmek inancda olanlar için yazıyorum. doğru değildir. Sulhu korumanın tn *** ij'i yolu, mütecaviz, yeni bir dünya Amerika bugünkü silâhlanma gay harbi çıkardığı takdirde onu mah retlerini devam ettirebilirse 1954 se vedecek derecede kuvvetli bir hür nesine kadar Avrupa savunmasınm dünya kurulmasıdır. Amerika U temın edıleceği ve 1957 senesine kazakdoğuda harbi genişletirse Rus dar da Batıhların taarruz edecek bir yanın tuzağma düşecektir.» duruma gelecekleri kabul olunmakBu sözler iktidardaki resmî şah tadır. Hal böyle iken büyük bir s'.rasiyetlere aid olmakla beraber, Cum tej olan Eisenhovver'den hazırhksız huriyetçi Partide de bu fıkirde bir taarruz hareketi beklenemezse olanlar çoktur. Bunların yanında de, Kore ve Çindeki ihtilâtlar dünHoower ve Taft ile taraftarlarırun yayı bir harbe süriikleyebilir. Amebugünkü silâhlanma gayretlerini de rika Cumhuriyetçi Partisinde Asyaçok gördükleri malumdur. Ameri ya Avrupadan zıyade ehemmiyet kada infıradcılık kıymetini kaybet veren bir gdrüş, belirmeğe başlımışmi§ ise de onun yerini, «geniş in tır. Bu zihniyetin genişlemesi, Avfiradcılık» almıştır. Ekserisi Cum rupa ve Ortadoğunun ihmal edılhuriyet Partisinin içinde buluııan mesini, Amerikanuı Asyaya angaje bu genij infiradcılar, Amerikayı de olmasım ve hür milletlerin Batı ve nizaşırı üslerden ve eski düny.ının Uzakdoğuda ikiye bölünmesini inbazı mühim yerlerinden korumak tac edebilir, bu itibarla Kore haristemektedirler ki, bu fikrin yayıl binin genişlemesi vo bunun netic»ması Rusyaya ümid veren âmıllerin leri tetkike değer bir mevzudur. başmda gelmekte ve Rusya da proUzakdoğu harekâtmın genişlemepagandasıru bu sahaya tevcih ctmiş sinden İngiltere ve Fransa çekinbulunmaktadır. Amerikada yeni ıkmektedirler. Amerikanın Uzakdoğutidarın böyle bir gaflete düşeceğini, da girişeceği büyük ölçüde bir tahür milletlerin de böyle çürük bir arruza Batılılar mâni olamasalar 4 GÜN KALDI ALMAN SIEMENS TELEFONLABI bile, böyle bir harekete katılamıyacaklarmı tahmin ediyorum. Müdafaasmı bile hazırlayarmyan Avrupadan Uzakdoğuya kuvvet gön dermek strateji bakımından büyük bir hata olur. Farzı muhal böyle bir hataya düşmek, Stalin'i çok memnun edebilir, esasen Stalin bütün muvaffakıyetlerini temin eden bu gibi hatalara minnettardır. Amerikan kuvvetlerinin kâmiien Uzakdoğuda tesbit edilmesi şöyle dursun, bu esas kuvvetin Avrupa ve Asyada iki müsavi grupa ayrılması bile Batıhların zafer imkânlannı ortadan kaldırabilir. Amerika, İkinci Cihan Harbinde Büyük Okyanusta Japonya tarafından taarruza uğradığı halde, buıadaki adaları Japon istilâsına terkederek esas kuvvetlerini Avrupaya getirmiş ve müttefikler, buyük kuvvetlerini Avıupada toplamak sayesinde zaferi temin etmişlerdir. Bugünkü şartlara göre bu husus daha ziyade önem kazanmıştır.; çünkü Avrupadaki düşman daha kuvvetli ve mağlub edilmesi daha güçtür, batıda başlıca kuvvet olan İngiltere ve Fransa, daha zayıftırlar. O zaman Avrupayı ist.lâ eden taraf Amerikayı tehdid euemezdi ve en nihayet batı medeniyeti tehlikede değildi. Bugün hür dünya, müşterek medeniyeti müdafaa etmek gibi, âli bir vazife ile karşı karşıya bulunmaktadır. Bundan başka hava ve denizaltl süâhının mazhar olduğu terakkiler sayesinde Batıya hâkim olan bir dovlet, Amerikayı da tehdid ve tecrid edebilir. Bu itibarla Amerikanın batı dünyasına arkasını çevirip, Asyanın derinliklerine dalmas», yal nız Avrupayı değil, Amerikayı da tehlikeye düşürür. Böyle yanlıs bir istikametin takibi büyük ihtilâflara yol açar ve Stalin'i kâhin mevkıine sokar. Bu mahzurlan önlemek için Amerika Batıya yardıma devam ve Batıhlan da memnun etmek suretile Uzakdoğuda büyük ölçüde taarruzî harekâta geçebilir mi? Bunun için evvelâ Amerikarun b'iyle bir harekete hazır bulunması ve Çinde seri netice alabilecek iınkânlann mevcud olması, bir harbi ve muazzam Millî Savunma m'Jtsraflarını göze alması lâzımdır. Halouki yeni iktidar millete tasarruf vadediyor, iktısadî ve askerî yard.mı kısmağa da mütemayildir. Ameri Arkas\ Sa. 7, Sü. 1 d « Demek ki İngiltere, hattâ kendisinin müdafaa ettigi yüıda yüz haklı davalarda bile, kızıl çarlığm bu kadar kötüye kullandıgı Vetonun kaldınlmasını kendisi için bir «ceza» telâkki ediyor. Veto Sovyet Rusyanın elinde, Birleşmi} Milletlerin sinesine 50 defa saplanmıs bir bıçaktır. İngiltere, günün birinde belki kullanınnt diye o bı« çağını Rusya ile beraber kendi elinden alınmasınu ceza» addediyor. Fakat kızıl çariık bu bıçağl o kadar çok kullanmı; ve daha da kullanacaktır ki bn gidişle İngiltere, Güvenlik Konseyinin delik de§ik olmuş vücudünde Vetosunu saplayacak yer bLİanuyaeak ve işte, asıl o zaman «cezalandırılmıj» olacaktır. Mumsöndü oyunu! atalağzından İstanbula elektrîk verildiği zaman, artık eereyan kesilmesi gibi nâhoş ârızalar olmıyacağı söylenmişti. Halbuki son zamanlarda lehirde ıık sık uzu^ süren eereyan kesilmeleri oluyor. Mumlar yakılarak ışık temin ediliyorsa da tramvaylar durup yollan tıkıyor. şehrin münakalesi bozuluyor, fabrikalar, tezgâhlar çalışamıyor; karanlıkta kalan sinemalarda, caddelerde uygunsuzluklar oluyor. İki defadır, elektrik cereyanı kesildiği ve asansörler durduğu için 6 kath bir binaya çıkmak cesaretini gösteremiyerek geriye dönmek ve yapacağun işten vazgeçmek mec buriyetinde kaldığım için bu â n lalann i; hayatına da ne kadar tesir ettiğini bizzat anlamış bulunuyorum. Elektrik İdaresi, artık bu tatsız mumsöndü oyununa son vermelidir. Ç Trenden atlıyan bir adam tekerlekler altında parçalandı Dun sabah Yedikulede bir tren kazası olmuştur. Edırneden şehrımıze gelmekte olan postakatarı sabah saat 8 30 da Yedıkule ıstasyonuna girdlği sırada tren yolcu'arından orta yaşlı bir edam yere atiamak istem'ştir. Ayajı kayan yolcu tekerleklerın arasına girmiş ve parçalarak feci şekılde olmuştur. Kazazeden'n Kazlıçeşmede çahşan hamallardan b!risi olduğu tPhrain edllmekte, tahkikata devam olunmaktadır. IOOO MEYLÂNA 17 Aralık 1273 te dünyadan göctü. 679 yıl sonra Ş Sokaklara numara?!.. HOCASIZ MUHASİB Prof. K. Kömürcanın (Oğretmen siz defter usulü 5 L.), (Halkın ticaret aritmetiğini 2.5 L.), (Ihtisas kazanmak için dahi yeni muhasebesini 3.5 L.), (Ihtisas muhasebe (^KÜÇÜK HABERLER^) lerini 5 L.) okumak kâfidir. İnkı* GETRONAGAN Ermenl Llsesinin lâb ve Dcbal Kitabevlerinde bulu65 ıncı yıldonumu yarın saat 21.15 te nur. KAÇIRMA ALTINI «Mevlâna Celâledtfin» de. insanlık ve bilgi âlemine doğdu .. nın geçen yı! basılan ve bir yıl içinde tükenen bu kitabı, esaslı tadiller ve ilâvelerle yeniden ve yepyeni bir kitab olarak basılmıştır. Büyük mütefekkirn felsefesi, insanî görüşü, şiiri ve bütün varlığı, ancak bu kitabdan anlaşılır ve bu kitab, Abdülbâki Gölpınarîı YILIN ANSIKLOPEDİSI Cmumi nğbet rekoranu laran, v*ktinden ewel mevcodu tükenen, En bttyttk takvimcilerin, âlimleriıı, »airterin, filozoflaruı, mutefekkhierin, doktorlann, muharrirlerin. nıkâyerîlerin, hmzırladıklan. Her yıl seve seve aJdı£ınız: SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİMİ Sadece bir Ukvim de£U, hakikl bir bilgi hazinmidir. Avfardtnberi mtttehassMİar* hutrlmtılmakte olan bu egsta takvime sahib olmak fıraatuıı İMçınnayuus~. Pangaltıda Inci Sinemasında kutlanacaktır. Lise oğretmen ve ojrencilerınden murekkeb bir heyet dun Milli Eğıtım Mudurunu ziyaret ve torene davet etn.iştır. * KONYA Yuksek Tahsil Dernegtnin yıllık gcnel kurul toplantısı 21 aralık pa/ar guiıiı saat 10 da Btyazıd ilkokulunda yapılacaktır. • ISTANBUL Teknlk Okulu Talebe Derneğmin kongrest 20 aralık cumartesi gıınu saat 1415 te okulda yapılacaktır. • BATI Almanya Buyuk EIçisl Dr. Wilhelm Haas dün sabahkl trenle Ankaraya gitmlştir. Mevlâna Celâleddin dir. İNKILÂP KİTABEVİ H ARALIK 17 Rebiülevvel 29 GUnej SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİMİ Yeni yıbn en knvvetii «nsiKtopedlk eserl • Bayiinizden istemekte aceîe ediniz. olac*ktiK V. E. â o J Tarihî simalardan: 20 Aralık 952 Cumartesi Gününe Kadar 100 LİRALIK bir hesabla şansınızı deneyiniz. 6 M s 1 7.20 12.10 14.30 16.42 18.211 5 33 2.38 7.281 »48|12.0OI 1.39112.50 j Yazan: Muhiddin Celâl Duru NEVLEVÎ (Kültür Kitabevi) ÂKBANK İstanbul Yenj Fostahane Caddesi No. 47 ri sordu: Karar verdiniz mi, Zeki bey? Evet, verdim. Miras meselesini sizin istediğiniz şekilde halledeceğiz. Yalnız, derhal para vermeme imkân yok. Ya! Niçin? Çünkü, çiftliğin satış beılelini ben esasen taksitle alıyorum. İlk ahnan taksitler, tabiî, şimdiye kadar harcandı. Bir vâris çıkacağını bilmediğim için Cemile hammın hissesini ayırmağı düşünmemış tim, elbette. Bundan sonraki taksitler, zamanında tahsil edildikçe, Cemile hanımın hissesi de odenecektir. Hayri yutkundu. Şimdiye kadar hep iki ihtimal üzerinde zihin yorduğu için, Zekiden ya red, yahud muvafakat cevabı alacağını hesaba katmış, kendisine, ona göre bir yol çizmişti. Halbuki şimdi, bu iki şıkkı da birleştiren bir üçüncü ihtimalle karşılaşıyordu. Bu yan kabul, yan red cevabı onu şaşırtmışü. Sür'atle karar veremedi. Cemilenin yüzüne baktı. Ondan meded umdu. Sonra, gene Zekiye döndü: Peki, ama bu taksitler ne zaman alınacak? Onu size, Tarıkla konuştuktan sonra söyliyebilirim. Paralan tahsil eden odur. Doğrusunu jsreıseniz, ne zamaniar tahsil edııoi^ıni unuttum. (Arkasj var; ehir Meclisi, olağanüstü toplan» tısında İstanbulun sokaklarınt numara vermek gibi olağanüstU bir karar alacakmi}. Bu süper olağanüstü fikir kimin aklına geldiv^O bravo ona! New York'ta ve dî«ep bazı Amerikan jehirlerinde caddeler ve sokaklar numaralı ise de, Lnndra, Paris, Berlin. Viyana gibl büyük şehirlerde numara yerine isim kullanılır. New York dama tahtası gibi bir şehirdir; onun için cadde ve sokaklaruıın numaralı nlması. bir kolayhk teskil eder. İstanbulumuz öyle midir? 15 yıl kadar önce basılmış olan Şehir Rehberinde, isimlendirilmiş sokaklarımızın 6214 olduğu yazılıdır. Şimdi belki sokak sayısı daha artmıştır. Bir kısmı çıkmaz sokak, büyük bir kısmı da 4050 metra uzunlugunda olan bn binlerce dolambaclı sokağa numara verilirse, akılda rutulması güç olan bir sürü rakam arasmda halimiz nice olur? 5849 numaralı sokağı aradınsa bul bakalım. İstanbul, Lnndra, Paris gibi eski büyük şehirlerin cadde ve sok.ıklarındaki isimlerle bu şehirlerin, hattâ memleketlerin tarihi yaşar. Biz $imdi tarihi isimleri kaldırıp yerine manasız, renksiz numaralar koymakla şehrimizin tarihini yok etmekten başka bir şey yapmış olmayız. Şehir Meclisinin yapaoak başka i;i mi yok? Bunu da biz mi öğretelim? pazartesi günü akşamı tstanbul Radyosunda, sanatkftr Perihan Altındağ Sözerinin konserl vardı. Tam o saatte spiker, mazereti dolayısile Perihamn gelemiyeceğinl ve yerine Sadi Hoşsesin plâklan caluıacağmı söyledî. Sadi Hoşses de. ismi üstünde güzel gesli ve değerli bir sanatkârdır ama Perihan değildir ve biri kadın ve diğeri erkektir. Sanki Perihanın hiç bir plâğı yokmuş gibi Sadi Hofiesin plâklannın eahıunası garib bir bnluşrur. Bu işi idare eden zata, maze reti yüzünden gelemiyen sanatkSrlann yerine onlann plftklaruu çalmanın daha doğru olacağını da bİı mi öğretelim? GECE GELEN «J.l AŞ.HL'KIYET» in letrütası: Şu Cemile ile yalnız konuşamaz m.yım acaba? dedi. Yalnız mı? Yani yanında o adam olmadan mı? Evet. Vallahi bi'mem ki! Herif, kadının ayağını sektirmiyor. Daima beraberler. Nerede oturuyor? Onu da bilmiyorum. Yoksa bu Hayrı, Cemilenin yani Cemile onun metresi filân mı acab=o Zannetmem. Adreslerini öğrenemez miyiz? Güç ış. Kendıleri söylemek istemıyonar. B.r kaç defa sordum, lâkıriı karıştırdılar. Een öğrenlnm. Nasıl oğrenırsın? Peşlerine düşerım. Ka, o dur. Ama çok dikkat'i davranmak lâzım. Hissederlerse, ış erabsaçına döner. Daha başka bir şey yaparım. Otel garsonlarmdan birini peşleri7 8 Nakledcn: HAMDİ VAKOGLU !sun yani? ne takanm. Hayır efendim. Ama hiç de Bu daha doğru olur. Peki son ra ne yapaeaksın? ğilse, daha az bir para ile iktifa Cemilenin nerede oturduğur.u etme=;ni temin ec'e'im. öğrendikten sonra bir haber yollı • Sanmam, ağabey. Ama bir yacağım, kendisile yalnız görüşmek kere tecrübe et. istediğimi söyliyeceğım. I Evet, bunu yapmam lâzım. Jfa bunu Hayrıye haber ve Yarın bana geldiklerı zaman, kat'î rirse? karanmı vermiş gibi davranınm, Tahmin etmem. Eğer Hayri gün kazanırım. Sonra onları takıb ile gizli bir alâkası yoksa vermez. ettitir, yerlerini öğrenirim. Üst ta Varsa? rafı kolay. Varsa, o zaman da tevil ede Kolay değil, asıl güçlük o zarim. Bu adamla benım âşıkane mü man başlıyacak. nasebeüm var dıye bana ıtirafta Kolay dediğim, yani, Cenviebulunacak değil, tabiî. Binaenaleyh, aramızdaki meseleyi yabancı kim ye haber gönderip çağırtmak koseler dışında halletmeği daha uy lay. Tank, Zekinin çok tesirli olacağun gordüm, derim. ğını tahmin ettiği bu usulden pek Pekâlâ. Farzet ki Cemile, Hay riye hiç bir şey söylemedi. seninie hayır ummuyordu. Fakat yumuşak yauıız ıconusmağı kabul etti. Bun davranmanın daha iyi olacağını, Zekinin kaprislerine aykırı haredan ne iayda umuyorsun'.' ket etmemekten belki de iyi neti i ajiız görüşürsem ben onu ik ce alabileceğini ümid ediyordu. na ecerim. Allah muvaffakıyet versın. Isteğinden vazgeçer mi diyor ı dedi. Yalnız, neticeden beni ha berdar etmeği unutma. Cemile ile Hayrinin gelmeieıine bir Olur. Hele yarın olsun, gelsin saat kala, ilk verdiği karardan vazler, yerlerini bulayım, sana da geçti. Kadınm adresini öğrenmek söylerim. için, onu garsonla takib ettirmiye Kaçta gelecekler?. cekti. Arkalanndan kendisi gide Bugünkü gibi. Ben sana tele cekti. Ne olur ne olmaz, diye düfon ederim. şünmüştü. Kendi işini1 kendi gör Peki, bekliyeceğim. mesi daha iyi idi. Tank ayrıldı. Zeki, o gittikten Bekleme odası.v indi; beklemeğe sonra, kahvede yarım saat daha başladı. Misafırlerin gelmesine daoturdu. Son dakikada aklına gelen ha yarım saat vakıt vardı. Pencebu çareyi ertesi gün nasıl tatbik renin önünde, ayakta durdu, cadedeceğini düşündüdeyi seyretti. Sicim gibi, ince bir Otelde, Veli isimli, alıkça bir yağmur yağıyordu. Bu biraz canuu garson vardı. Alık oluşu daha iyi sıktı. «Yağmur yağdığı için gelidi. Böyle işlerde fazla açıkgöz mezlerse?» diye düşündü. Sonra adam kullanmak faycîadan ziyade bu ihtimalin yersiz olduğuna kazarar verirdi. Hayri ile Cemilenm naat getirdi. Koskoca bir dâva pepeşine onu katacaktı. şinde koşan, bir çok şeyleri göze Adresi öğrendikten sonra nasıl almış adamlar için yağmurun ehareket edeceğini de düşündü. hemmiyeti mi olurdu? Miras ve para işine son derece Buna rağmen, gene endişesi geçehemmiyet veriyormuş gibi, gayet miyordu. Otelin önünden geçip etraflı, gayet tefemıatlı hesablarbiraz ilerideki durakta mola veren la plâninı hazırlıyordu. Hakikatte her tramvaydan, karşı kaltlııımm yegâne düşüncesi, Cemileyi yanlız kenaruıda duran her otomobilden görüp onunla konuşmaktan ibaretonlann ineceğini umuyordu. ü. Birden, karşı kaldırımda onlan Ne konuşacaktı? Bunu bilmiyorgördü. du. Onunla konuşmak istiyoıdu, o Sağa sola bakındıktan sonra, kckadar. Onunla da değil, Zehra ile ko şarak bu tarafa geçtiler, otelü girdiler. nuşmak istiyordu. Kendini ne ka>'ar zorîasa, zibııini Zeki, yüreği çarparak, gözlerini bir kere kaptırd^ğı bu sauit lıkir odanm kapısına dıkmişü. İKİ daden ayrılamıyordu. kika sonra önde Hayri, arkada CeO geceyi ve ertesi günü büyük mile, içeri girdiler. Yer gösterdi, bir sabırsızlık içinde geçirdi. Bir oturdular. Daha Zekinin söz. söymiijde alrrns gibi üinid Ijinde 1di. • îerriesine meydan bırötmadaı»*ay Saçlarımın parlaklık ve canlılığını SRPİKSİN modern saç ilâcına borçluyum... Ya|lıba|lar,kuru kepek 8açlar, Tokad geced Bu akstm « a t 21 dan Hbalıa kadar, Takslra Belediye Gurlnotunda Tokad Okiıtma ve Yardıra Demeîl bt» gece tertib etmistir. ? d o sirli ??"'• MV1'Wİ&,. puandır. J S A / / ^ CUMHURİYET Nüshası 15 kurnştnr Türkiye Harta Abone jeraiti Senellk Altı aylık Oç ayıık Bİı ayıık Us* KJ. Lira KA 42.00 8100 22.50 43.00 12.00 14.00 4.50 t.ot Eczana, parfümorl vı btrtar dükkânlarında utılır. <jondtrtlen rrrafc c« yaz\UB iu«rediU<n edUmeain tod« olmma* tlanlardan meffullyet kAbul D t K K A T