20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 Arlaık 1952 Başbakan dün yeni bütçeyi müdafaa etti BaştarnU ! inci sahijede Bu miktan fevkalâde ihtiyatlı olarak hesablıyoruz, Yoksa rahat rahat 1 milyar demek mumkundur. ihtiyatlı olarak hesab ettiğimız halde, boylece, 1 milyar 292 mılyon liralık bir ihracat kabılıyetimiz ortaya çıkmaktadır. Bu mıktara aynı devreye aid Amerıkan yardımının Avrupa uzerinden kullanılacak asgart rnık^an olan 63 mılyon Urayı üâve edecek olursak, elde edeceğımız senelık tedıye ımkânlan y»kununun 1 mılygr 355 mılyon lira olduğunu goruruz. Geçen seneki tedıye muvazenesinın ithalât dışmdaki açığııu teşkıl eden 54,8 mılyon lıranın, ıçınde bujunduğumuz bu devrede de aynen tekerrur edeceğini kabul edecek olursak, bu yıl ıthalâta tahsıs edilebılecek miktarı, dışarıdan mal satın alabılmek imkânlannı 1952 1953 devresi için de asgari bır hesabla 1 milyar 300 milyon olarak kabul etmek hatâlı değildır. Şımdı bu miktardan devre dahiline girtn yani 1953 Haziranına kadar Udiyesi lâzımgelen borçlanmız yekununu tejkil eden 225 milyon Jırayı duşecek olursak geriye 1 mılyar 75 mılyon kalır ki bu ithal imkânlarımıtla geçen sene ithalit için yaptığımıı tediytler arasında yalnız 61 milyon liralık bir fark, bir noksanlık bulunduğunu gösterir Borçlann ödenmesi Bu bilânçoya geçen devreden müdtvver borçların ödenmesi de ithal edildiğine göre, içinde bulunduğumuz devrede, ithalât tedıye Imkânlarının asgarî geçen devre kadar tahakku k edeceğini kabul etmek her halde nikbinlık »ayılmaz. Bilhassa gümrüklerimizde muhtelif sebeblerle normalin fevkinde bir teraküm olduğu ve bunlardaa bir kumının da çekilme8i, bu bütçemizin yürürlüje girdiği tarihten sonra vukua geleceği gozönüns almırıa, 1952 gelirlerinden ithaütla alâkalı olanların fi'li tahakkukuna nazaran 1953 bütçesinde görülen 25 milyon lira fazlaya tahakkuk etmiyecek bir tahmin n*»«rile bakılmaması lâzjmgelir. Öy!e tacavvur olunuyor ki sanki iflâf masası başındayız ve biitiin borclarımızın hemen tediyesi isten mektedir. Halbuki borclarımızın hepfinin bu devre icinde mutlaka ödenmesi zarureti asla bahiı mevnıu değildir. Hatti bir kıımının vadeleri bile tavin edılmemiştirBu devre ieinde ödenjek mecburiyetinde bulunduîhımuz, miktar iadece 225 milyon liradır. Muamelesi d»varn eden bir tüccann borçlannı IMadikec yeniden istikraz akd»t«nek imkânını da eldp ettiğini bilBnek lâzımdır. Boyle bir devlr bahis mevzuu olms'a dahi,sene eli»'zde 1 milvar 75 milvon lira kalıyor ki bu miktar. ithalât ihtivaclarımızr tamamile karşılayacak bir ir»'Warrfır. Gecen seneki ile ara4aki fark. demin de bildirdİRİm riJji. Sl milvon liradan ibarettir. SuHU da gözönünde tntmak gerektir ki bir senedenberi. liberasyon s ! stenvnin bu memlekette idame ediümiyeceği, «r geç ithalâtta tahdidter yapılaca§ı şavi?<nnın devamı o faman iths'Sta sörülmemiş bir nız vermiştir. Tacirler, şon santimine kadar ellerindeki parayı ithalâtta kultandılar. hattâ geçen aiustosta Jthalât 60 milyon dolara kadar yük «eldi ve o ay 38 milyon dolar açık verdik. Bu verdiğim misal, en k8tü vaziyete düştüğümüz hakkın îaki «avialann mihrak noktasını teş kil eder. Bundan sonra aylık açık JO küsur milvona düştü ve geçen •y 2 milyon dolara kadar indi. Bu şv ise 500 bin lira ilerideyiz. Önütnüzdeki aylar, peniş mikvasta döviı terakümü avlan ©laraktır. Çün kü tati| mevs'mıne Keldik. Açığımız Bi?, fevkalâde metodık hesablar yapaa ve işl çok sıkı hesaba bağlavan mecul inunlar olarak, 61 milyonluk bir açığımız olduğunu kabul ediyoruz. Bu devrede. bu hesaba Röre. eeçen devreden kalan borclardan 225 milvon lira ödeveceğiz Üstelik geçen s*r>e>ki kadar da ithalât yapacağız. Bütün bu hesablar, bu rakamlar, iktisad! ve mal! şartlann aleyhimizde olduğn hakkındaki şayialann ne kadar yer siz ve mesnedsiz bulunduğunu acıkça göstsrmektedir. Dış ticaretin daralması neticesinde 2 milyarlık gelir bütçesinin tahakkuk ettirilemıyeceği hakkındaki iddialann boşluğu «ia mevdandadır. Biz gümrük varidatında 25 milyonluk bir tezayüd nazara aldık ki bu ecasen tahassül etmiş miktardır vc halen gümriiklerde mevcud olup çıkartılmamif mallar bu fazlahğı karşılayacak bir imkân göstermektedir. Önümüzdeki devre için ithal imkânlarımız, sadece belirttiğımiz miktarlardaa ibaret diye de hesab edilmemelidir. Bir devletia hayatında daha bır takım imkânların mevcud olduğunu da derpış lüzumu vardır. Meselâ makirıe ve kimya endustrisi kurumu fabrikalanna Nato yolu ile asgari 10, azamî 25 milyon dolarlık bır siparış yapılmısı üzerinde görüşülmektedır. Ay rıca 23 milyan sterlinlik tesisat içoı memleketimize bir imkân ayrılmış bulunmaktadır. Bütun bunlar yukarıdaki hesablarımızm haricin 3edir, Vazıh olan bu bilârıçodan sonra sayın arkadaşlarıma başta ışaret ettığün bir noktayı tekrar arzetmek isterim. Muvazene hesablarımızm taalluk ettiği devre 1) temmuz 1952 30 haziran 1953) devresidir. Bütçe devresi ise 1954 şubat sonunda nihavet bulmaktadır. Binaenaleyh 1953 1954 istıhsal devres>nin de mühin» bir kısırunı içne almaktadır. Hesablarımızda önümüîdeki 195354 utihsal devresinin ancak içinde bulundupumuz cevre derecesinde verimli olacağı nazara alınmıştır. Bu ise ekonomimizın süratli gelışmesi muvacehesinde lüzumundan fazla ihtiyath bir tahmin olarak kabul edilmek lâzımdır, memnuniyetle kaydetmek isterim ki yüksek komisyotı. yurdumuzda ikı yıldan'neri görülen iktisadî kalkınmanın bu memleketın asırlardanberi kaydetmedigi bir vüs'at ve süratle tahakkuk etmekte olduğunu ittifakla t«s bit etmiş bulunmaktadîr. Döviz ve altın Buna mukabil bazı arkadaslanmı» da döviz ve altın mevcudlarmdı görülen tenakusun endişe verici bir hal aldığını ve dahil oldttğumuz ödeme sıstemlerinîn işleyen tarzı karşısında bu imkânlann sür»tle eriyeceğini ileri sürüyorlar. Öyle tasavvur olunuyor ki. biz geni» ölçüde tahdid tedbirlerine başvurmak mecburiyetinde kalacağız ve binnetie» gayrikabili içtinab olarak memleket bir fiat ve bütçe muvaıenesizliiine yuvarlanaeakür. Bir takım bedbin isaalar. memleketin malî ve iktisadi havatma v« emniyetint teıir icra etmektedir. Paramızın kıymetini dü«ürmiyeceftiz diye müteaddid defplar tekzibler yapmağa mecbur kaldık. Bu nevi sayialar, malî ve ikti;adi haya tımıza mütkülât getirir. Bu endiselerden tahdid tedbirlerine ve büt çe muvazenesizlipine ve dovij borelarımızm tediyesine matuf olanlannı yukarıdaki izahlar ve rakamlarla gidermiş olduğum kanaa^indeyim İleri sürülen mülâhazaiardan döviz ve altuı stoklanmıza t«alluk eden kısmını «İa »imdi teşrih edeceğim. Arkadaşlanmızrisn bazılan bu rezevlerimizi Türk paraımın mesnedleri arasında ve hattâ başında görerek mütalealanm bu mebdeden yürütmüş bulunmak tadırlar. 1914 ten önceki dünva telâkkilerinden kalan bu itiyad ve kanaate bugün ne tatbıkat ne de naıariyatta yer verılmemekte oldu ğunu ve bunlar» münhasıran •ediye vasıtası nzarile bakıldığını tebarüz ettirmek isterim. Hal bövle olunca bu mevcudlann daimi bir temevvüce tâbi olm^sı kadar tabiî bir |ey tasavvur olunamaz. Şu halde meseleyi, bu altın stokunun sarfı meselesi şeklınde değ'l, m'ahallinde sarfı meselesi şeklinde ortaya koymak lâzım gel.r. Bu HususU en ileri gayret vs basireti gosterdığımizı şu nisbetl?r kâfi bir vuzuhla ortaya koymaktadır: Istıhsal, kalkınma ve yatınm ile ilgili maddeler, kıymet itibarile umumî ithalâtımızın 1950 de <^58 ini, 1951 de % 59 unu, 1952 de % 65 ini teşkil etmektedir. Son nisbetler sayesındedir ki memleketimız pek kısa bir zamand« âdeta formolojik bir taha^'ül geçirerek bugünkü ekonomık sev;yesıne ulaşmış bulunmaktadır. Bir miktar döviz ve altın yerine sayısı ve verimi gıttikçe artan müstahsil vatandaşlar, randımanı mütemadiyen yükselen if yerieri, saha ve verimi gıttikçe genişleyen vatan topraklan karşısında banka pozisyonlarmda tesbit edilen stok azalmasını rnukayese etmeğe ben imkân gorememekteyim. İbrgcat artışı Bu noktayı daha maddî ve müjahhas bir netice olarak ifade etmek lâzımgelirse yalnız iki yılda elde ettiğimiz ihracat artışının devrgldığımız altın değerine muadil bulunduğunu tebarüz ettirmek kâfidir zannederim. Dığer bir şekilde ifade edelim. Şayed ithalâtıraızı eski miktarlarda tesbit etmiş olsa idik, devraldığımız altın •tokunu son iki yıl içinde iki misline çıkarmak iftea bile değildi. Altının, kasalarda Eaklanmaktan ziyade, ıktısadî hayatta vatandaşın yaşama ve istıhsal seviyesini artbracak istikamette kuilarulması yerinde olur. Altın ve döviz ihtiyatımn kasalarunızda en fazla bulundufu devirde, memleketin iktuadî ve içtımaî »efaleti de en ileri derecede idi. Bugün, altın ve doviz ihtiyatlannın erıdıği hakkında yersiz feryadların yükseldiği devirde ise. vatandaşm yaşayij seviyesi, is ve istıhsal hacmi, dij tiearet yekunu, butçe gelıri, memleketimizin glmdıye kadar görmedıği en ileri aoktaya vasıl olmujtur. Memlekete, istıhsali arttıracak muazzam potansıyel getırdık, istihsal âlet ve vasıtası ithal ettık. llemleketı, şimdıye kadar gorülmemif bir şekilde teçhiz etmiş bulunuyoruz. Butün bunlar, memleketın yannını inga edecek olan butçemizi 5 milyara çıkaracak olan ılk vasıtalardır. Bunu yaptığımızdan dolayı gurur ve ütıhar duymaktayız. On defa daha bu noktadan ışe tekrar bajlasak, takıb edeceğırniz yol aynen bu olacaktır. Pamuklar Pamuklar satılamıyacak ve elde kalacak denilıyor. Yalnus Sınat Kalkınma Bankası yenı kurulaeak pamuklu mensucat fabrıkaları için 36 mılyon liralık kredı açmış bulunmaktadır. 133 bın iğ kullanacak olan bu yeni fabrıkaların bir kısmı 1953 yazında faalıyete geçecek ve memleket pamuğunu bizzat ışleyerek kıymetlendırecektır. Elimizdeki stokların satılması mevzuuna gelıyorum. Esef ve teessurle şunu kaydedeyim ki hükumetin malî ve ıktısadi durumunun fena ve ihtıyaç içinde bulunduğu, malların çurumeğe mahkum olduğu yolundaki partızan neşriyatın mıll! menfaatler aleyhindeki neticeleri gorülmuştür. Bu tarzdaki velveleli neşriyat karjısında alıcılar tereddude düsmüş veyahut istığna gostermeği kendi menfaatlerine daha uygun bulmuşlardır. Bu yüzden memleketımizin uğradığj zararlar mevcuddur. Fakft bütün bu menfi gayretlere rağmen, devre sonunda elimizde bir ton bile stok mal kalmıyacaktır. Memleketünizin iktisadî cıhazlan ma bakımından çok genif ölçüde ithalâta ihtiyacı vardır ve ithalit yapılacaktır. Dış tiearet durumu dolayısile, 1953 gelir bütçesinin tahakkuk etmiyeceği yolundaki iddialara gelince, evvelâ uiak bir istitrat yapacağım: Devlet gelirlerl Devlet gelirleri tediye muvazenesine dayanmaz, Devlet gelirleri bir bütun halinde memleket ekonomisine istinad eder. Tediye muvazenesi bu bütünün cüz'ülerinden bi risidir. Aksi halde bütün devlet gelirlerini, tediye muvarenesine bir emsal tatbik etmek suretile gayet basit bir hesab amelıyesi ile tesbit etmek mumkün olurdu. Dıs tiearet ile.ilgili bütun gelirleri, devlet varidatının aneak yuzde 25 ıne tekabül eden 2 milyarlık bir butçe için gelir tahminleri tahakkuk etmiyecektir, iddiasının hskikatle ilgiai yoktur. Gelir tahminleri yapılırken yalnız tediye muvazenesi açık mıdırî Kapalı mıdır? Buna bakılmaz. Yapacağımız ithalâta bakılır. İhracat hacmindeki gelişmeye, ihraç mallarımızdaki stoklara, yapabıleceğimiz ihracata bakılır. İthalât fiatlarına, ithalât bedellerinin ödenme vadelerine bakılır, ithalât rejimine bakılır. Dünya fiatlarına bakılır. İthalâtın azalmasının veya çoğalmasının diğer gelir kısımları uzerindeki tesirleri ne olacakür? Buna bakılır ve daha bir çok âmiller nazara alınır. İthalât hacmi Başbakan, sozlerini şöyle biürmiştir: « İsUr carî masraflarla, isterse •atırımlara taalluk etsin, masraf bütçesinin tatbiki bakımından ithalât hacminin bir kıymet ifade etmesi tabiidir. Ancak bu kıymeti, arkadaşlarımdan bazılarının lüzumsuz yere izam ettiklerine işaret eylemek isterim. Buraya kadar verilen izahat ithalatımızda bir durmanın mevzuu bahis olmadığmı »çıkça gösterdiğine nazaran masraf bütçemizin tatbikın da da herhangi bir tereddude düşmeğe mahal olamıyacağı aşikârdır. Hükumet olarak biz bütün ileri sürülen tenkid ve temennileri mem nunlukla kaydediyoru*. Bu seneki tenkidlerin bizi başka senelerden ileri olarak takviye edici, hattâ takdir edici bir mahiyet taçıdığuu memnuniyetle müşahede ettim. Söz lerimi burada bitirirken her zaman emirlerinize âmâde olduğumuzu ve seve seve hizmetinizde bulunduğumu arzediyorum.» MacArthur'ün Kore plânı siyasî fırtma kopardı NewYork 11 (|t. A.F.) G«neral McArthur'üa Kore harbini sona erdirecek bir plâna sahib olduğu ve bunu General Eisenhower'e bildireceği hususundaki haberler Washingtonda iiyasi bir trtınanın patlak vermesine yol açmıstır. Bugün Başkan Truman, General McArthur'ü çok ağır bir turette itham etmiştir. Koreden Hellena knıvazörü Ue Pearl Harbour'a gelmis olan ve oradan da uçakla Amerikaya hareket edecek olan General Eisenhower'in, General McArthur Ue birUkU Beyaz Saraya avdet edılmelerinin burada Kore meselesinin ve McArthur plânımn incelenmesinin istenmesi uzerine Truman bir basın konferansında beyanatta bulunmustur. Başkan, General MeArthur'ün orduda kayıdll olduğunu, bütün omrunce de kayıdlı kalacağını tasrıh etmiş ve demiştir ki: « Koreden döndükten sonra General MeArthur'ün bana rapor vermesi ve plânını Eunması lâzım gelırdi, herhangi durust bır adam boyle yapardı » Tıuman, McArthur'ü itham edivor Başkan Truman, General MeArthur'ün Kore harbindeki rolü ile buraya dönüsünden sonra cereyan eden hâdıseleri gs'zden geçırirkea acı bir dil kullaoarak şoyle demi$« McArthur, ancak bir mülâkat istedıği takdirde, kendısini kabul derim. McArthur, hâlâ ordu hizmetindedir ve harbi sona erdirmeğe matuf plânlarımn mahıyetini hükumete bildirmekle mükelleftir. General McArthur, Kore harbine dair yanlıs malumat yaymaktan tahsan mesuldür ve Washingtona dönijnce beni ziyaret etmemekle nezaket kaidesine riayet etmemijr.» Avrupa Kavgası Yeto meselesinin içyüzü nedir? (Ikmci tahifeden devarni Bir şeref meselesi Başkan, Gürzon hattını Rus Leh hududu olarak kabul etmeğe hazır olduğunu bildirdi, fakat Stalin' in de Lwow şehrini ve civarındaki petrol kuyularuu Lehıstana buakacağına emin olduğunu soyledi. Stettinius bu bahiste şoyk diyor: matı verdiginl açıklamıstır: 1 Çinliler Kore harbine müdahale etmiyeceklerdır. 2 Ocak 1951 de Koredeki Amerikan tümenlerinden birini geri çekmek ve diğer bir tümenin yerini almak üzere Almanyaya göndermek mümkün olaeaktır. 3 McArthur, o zaman harbin fi'len pona erdiğinden emin davranmıstır. Bilindiği gibi Truman nisan 1951 de McArthur'ü o zamanki vazifesin den azletmiştir. Eiscnhowere hüeumlar Truman, generallerin bana söyleyecekleri bir şey varsa kendilerini kabule hazırun, demis ve Eisenhower'in, Tokyoda yaptığı ve Kore harbini sona erdirmek için herhangi bir hüner veya mucize gösterecek olmadığını belirten beyanatına temasla demis,tir ki: Gıda maddeleri nizanuıamesi ve esnaf Gazetecüer, bu malumatın nelerden ibaret olduğunu sorunea. Truman, 14 ekim 1950 de Wake «dasmda cereyan eden tarih! mülâkatta MeArthur'ün kendisine su raalu « Seçin» kampanyajı sırasında benim de Koreye gideceğimi söylemekliğim teklü ve tavsiye edildi. Bunun herhangi bir gayeye hlzmet etmiyeceğini ve sadece demagoji olacağını gözönünde tutarak bu yoldaki teklifleri reddettim. Nitekim böyle bir beyanın demagoji olduğu da meydana çıkta. Fakat tabiatile Eisenhower, bu seyahati ılân ettikten sonra, gitmeğe mecburdu.» Görüşmelerin bu safhasuıda, Cum hur Başkanlığı basın sekreteri vekili, Roger Tubby, Başkarun kulağına iğilerek Truman'a bir şeyler söylemistir. Başkan gazetecilere dönmüş ve demiştir ki: « Tubby, Eisenhower'in seyahatinden bazı iyi neticeler doğabileceğini haürlattı. Bunun gerçekleşmesi halinde dünyanın en bahtiyar adamı ben olunım.. Dramatik hava Cumhur Başkanı Truman fcugün kü b«sın konferansıns barız olarak her iki general.e savaşa hazır bir vaziyette gelmiftir. Toplantıya GELECEK YAZI: Stalin'in Yaldramatik bir hava vermek içın, tada cevirdiği manevra. sualcevablar başlamadan evvel, ba tın, televızyon ve sinema fotografKİRALIK çılarının resımler çekmeierıne müsaade etmiftir. Ba$taraf\ 1 inci sahifede I nın kat'ileşmesi isi uzun müddet lannı da mümkün kılmaktadır. sürüncemede kalmaktadır. Etikette zikredilmiyen vasıflar I içinde bulunduğumuz devre daki mallar, iki doktor raporu ile , B. M. M. ne teklif edilecek bir tadurumlan tesbit edildikten sonra sannın kanunlasmasmdan sonra mahallinde imha edilebilecektir. kurulaeak Belediye mahkemeleri Yeni talimatnsraede meselâ pey bu gibi ihtilâflan ele alacak ve en nirlerin inek, mandıı, koyun ve kısa zamanda neticelendırecektır keçi sutlerinden yapılacağı tasrih Gıda maddeleri talımatnamesmtRoosevelt, bu hususta ısrar et edilmekte, yarım yağlı ve yavan den en fazla şikâyet edenler mamediğini, fakat bunu sadece bir diye dörda aynlmaktadır. Tam yağ j hallebicilerdır. Mahallebicilerin idmülâhaza mevzuu olarak ileri sür b peynirlerin 100 granjında en az dia ettıklenne göre, gıda maddeleri 40, yağsızlarda 30, yarım yağlılar talimatnamesinde zıkredilen yağ düğünü de aynca belirtti.» da 20 gramdan az süt yağı bulun kesafeti Istanbulda istıhsal edilen Bu suretle Roosevelt, kendisine mıyacaktır. inek, koyun, manda ve keçi :,ütpetrol kuyularının Lehıstan için Peynirlerin üstlerine konulacak lerinin yağ kesafetıne uymaBiaktahayatî ehemmıyette olduğuna daıı etiketlerde cinsleri ile yağ miktar dır. Buna sebeb hayvan sahiblerinin hayvanlanna yedirdıkleri yemmüşavirleri tarafından malumat lan yazılı bulunâcaktır. Bozuk peynirlerin tarifi talimat lerdir. verılmış olmasına rağmen, bunu namede açık bir şekilde yapılmışIyi beslenmiyen hayvanlardan bir dava olarak ele almıyor ve tır. Utihsal edilen sutlerin kalitesi nbrStalin'in ancak mülâhazasına arTereyağlar ise sütün sağıldığı hay mal beslenen bır hayvandan |stıhzediyordu. Çünkü yalnız hudud vanın adile adlandınlacakür. sal edilen sütten %20 nisbetinde meselesinde değil, yeni bir Leh Pastörize sütten hususî bir itina düşüktür. devletinin kurulraası bahsinde de ' ile yapdmış, içinde hiç bir yabanBelirtildiğine göre, kullannuk ükendisini ancak bir ara bulucu a madde bulunmıyan ve taze bir zere satın alınan sütun yağ kesahalde piyasaya arzedilecek yağlara feti hiç bir n m m kat'î olarak anolarak görüyordu. hususî pastörize teiîyağ ve aynı lasılamamakta, sonradan meydana Chuchill daha önee de Gürzon şekilde hazurlanmıs, fakat pastöri çıkmaktadır. Sütün yağ derecesini hattının hudud olarak tayin edil ze edilmemi» sütten yapılan teremesini müdafaa etmişti. Fakat, şa yarlara da hususî tereyağ adı ve peşinen ve kaf î şekilde tayin edebilînek için her mahallebicinin bir yed Stalin Roosevelt'in Lwow pli rilecektir. kimyahanesi bulunması gerektiği nım kabul edecek olursa bunun Bütün bu maddelerin etiketleri ifade edilmektedir. «İngilterenin takdir ve stayiçle kar üı Tinde, iptidal maddelerinin men Netice olarak ecnaf bu talimat» şılayacağı güzel bir hareket ola şei ve liüsteriyi ilgilendirecek her n«nı»ııiıı oefidli hükum] erinden şicağını» söylüyordu. Bununla bera husus belirtilecektir. kftyatçidlr. K. Kip ber, Başbakan kendisini hudud me Şimdiyt kadar nızamnameye riaselelerinden ziyade Lehistanı.\ is yet etmiyen müesseseler Beyoğlu tiklâl ve hâkimiyetinin alâ'âdar ilçesinde 4, Eminönü ilçesinde 11, ettiğini, Roosevelt gibi kendisinin Beşıktaş llçesinde 3 tür. Bunlar de Varşovada (tamamile Leh mil hakkında gerekll tahkikata baflanletini temsil eden bir hükumet» mıştır. kt •Miımın li/nnva a*tun görmek istedığini bildirdi ve memFakat verilen cezalann kafilef1 IterUa 790 T8T.* lekette serbest bir seçim yapılma mesi için esnafa bir itiraj hakkı 100 DoUr 280.50 t » J0 • sınj teklif etti: zira, Lehistan da tanınmıştır. Bu itiraz mahkemel*ı* 100 Fruuıı Irangl 0^« AJ0 100 Utt «4.80 44.80 vası uğruna büyük tehlıkelere ab yapılabüecektir. Bu şekil ise ceza100 Uriçn rrtncı 64.03 M.0S lan İngiltere için bu, bir şeref me ya müstahak bazı esnafın istismar 100 Florln Î148 40 7348.40 vasıtası olmakta, ve veriltn cezaselesi olmuştu. 100 BtlçÜLA trmod 5 «0 5.60 BORSA Fasta dün yeniden çarpışmalar oldu Baştarafr 1 inci sahıjede nun dışı ilin edilmistir. Diğer Uraftan İstiklâl partisi ile birlikte son kan§ıklıklardan mes'ul tutulan 12 Fransız komünisti de yakalanarak Fransaya sürülmüslerdir. Bunlar, Kazablanka hidiselerinden evvel Fasa gelmislerdi. Tevkif edilen 27 Fash idareci ise memleketın güneyindeki bir askeri kampa gonderılmişlerdir. Tevkif edılenler arasında İstiklâl partısının genel sekreter vekili Muhammed Liazidı de bulunmaktadır. Fasta göze batan bir huzursuzluğun mevcud olduğu görulmektedir. Numayışçılerle Fransız polısl arasında son gunlerde vukua gelen müteaddıd çarpışmalarda 300 Arabm olduğu zannedılmektedır. 7 Avrupalı da katledılmiştir. Fransız makamları, Fas Komünist partısıne mensub idarecılerı de tevkif ettirmışlerdir. Bunların arasında bir Rusun bulunduğu ve tahrık vazıfesıni gördukleri kaydedılmektedır. Bugün tevkifleri protesto maksadıle 500 kadar Faslı Rabat şehrıne yurümuşler fakat şehir dışında Fransız polisi tarafından karşılanarak dağıtılmışlardır. Bu çarpışma esnasında 100 nümayjşçi tevkif edılmistir. 100 Drmbml 1£7« ISlt 100 Çekoslovak Kur. 660 (60 lOOtsvec Kur M 12 50 54.12 50 % ESHAM ve TAHVİLÂT 7 FAIZU TAHVTLLEK |S.2S B25 • UM ' JS.S5 ' *4 9 0 ' |4.65 • 25 35* 25.40 • 24.40* 22.60 115.40* Ba$tam1\ l inci sahıfede annm mılletimize mal olmadığını iddia eden Samsun milletvekilı Hasan Fehmi Ustaoğlunun D. P. den ihraa hidiMsini tevincle karşılar. 2 Malatyada gazeteci Ahmed Emin Yalmanın jahsındaki hür f'k re ve ıleri zihniyete karşı girışılen suıkasdi nefretle kaydeder. 3 Atatürkün izinde ve inkılâblarında ısrarla vürümek karannda olan Türk genclığıni bu nurlu olda yürümekten hiç bir mani aiıkoyamıyacaktır. Beyannamenin bundan sonraki kısım an, diğer demeklerin faahyetlerme hasredilmıstır. Beyannamede, Doğu Üniversite5inin biran evvel açılroası bunun yanında Izmir Üniversitesiain de Hukuk Fakültesinı faaliyete geçirmek suretile kurulmuş olaıası temenni edılmektedır. Türkiye Mıllî Talebe Federasyonu, mart ayı sonunda Samsunda Atatürkün heykeli dıbınde bir miting akdedılmesıni de kararlastırmıştır. Büjiik T.M.T. Federasyonu Doğo Almanyada geniş Izmirde bir beyanna iatfiye yapılıyor Baştarafi l tncı sahijede me neşretti sırada kömür bulunmaz olmuştur. Dığer taraftan bir çok fabrikalar da kapılannı kapamışlar, işçiler işsiz kalmışlardır. Bu fabrikaların Rusya için çalışan fabrikalar olmaa da, Sovyetlerın mudahalelerini serleştirmiştir. Doğu Almanya Komünist partisinin organı Neues Deucthland gazetesi bu sabah, boyle bir tasfiyenin başladığuu okuyucularına bıldirmiftir. Bu gazete, yalnız muhendisleri itham etmekle kalmamış fakat bir tamanlar «Sovyet madalyalan» alan gozde işçilerın de şimdi komünist rejimini «unuttuklaruıı» ve sabotaj yaptıklarını kaydetmıştir. Doğu Almanya kizıl lideri Herr Ulbright, hususî mılis teşkilâtım, mevcud kömür buhranını incelemek ve «suçluları» ortaya çıkarmakla vazıfelendirmiştır. I Yeni Adliye Sarayı civarında tramvay yoluna iki dakıka mesafede Dizdariye Çeşme sokak 21 sayılı yarım donüm, bahçe içerisinde denıze nazır, her konfonı haiz apartıman daireleri kiralıktır. Muracaat: ^ karşısındaki 14 No. ya. H D A İRELE R Sıvaj • Erzurum I Sıvaı . Zrafrum %3 1941 Demlryolu 1942 Demlryolu II 1942 Demlryolu m Millt Müdif» I M1UI Mudaiu II M11U MücUfa UI MıUI Müdafu IV Zlratt Bankan I 1952 Zıraat B. 1941 Demlryolu Kalkımna I Kalkınma n Kalkırjna III 1948 lstıkrajı I 1918 UUkrazı U 1949 istîkrazı 6 FAIZLİ T4HVİLLEB 11325 114 8 0 ' 114.70 • 114 70 • 114 20 114 20 113.70* 24 00 24 4fl • 113 00 • 109 75 » 110 70.» 103 65 183 65 » 5 f AIZI.I TAHVH.LER Erganl Ikramıyeli MU)! Mudftfan » Demiryolu IV • 1841 D. Yolu V 1951 tahvlll 1952 Zlraat B III 1952 Zıraat B IV PARO/ ÇOCUK HAHASI <?, 4,S » ^IZI.I TAHVILLER 1949 tahvıh 104 75 • Bank Hisseleri ve Maden Şirketleri Merkez Bank. Garantl Bank. Obhgasyon And. Yapı Kredı Bank. ts Bankası N. T Tıcaret B. Arslan Çimento Şark Değırmenlerl Osmaniı B. % 60 HUse And 243 00 114 C0 139 50 13 50 3550 5 75 • 35.00 26 50 75 00 34 50 490.000 FT 401 Fr. 1İ&Ö126Û dava sahibi sorguya çekildi İzmir 11 (Anka) ^ Son irticai hâdiseler arasında adı geçen Büviık Dava gazetesi sahibi Hasan Üçışıklar dün gece Balıkesir Emniyet âmirıle jandarma yüzbaşısı»ve iki polıs nezaretınde jeeple şehrımize getirilmiş, bugün de savcılıkta sorguya çekilmıştir. Hasan, irtica ile alâkası olmadığını, cahil olduğu için maksadını iyı ifade edemediğıni, yayınlarının yanlış anlaşıldığını söylemistir. Üçışıklar, cennetin anahtarının kendi elınde bulunduğunu, mektub TitOi Belgrad Biiyiik Elçimizi kabul etti Londra, 11 (A P.) Belgrad radyosunun bugunkü bir haberıne goFe, Türkiyenm yeni Belgrad Buyuk Elçisi Agâh Aksel bugun Mareşal Tito tarafından kabul edilmiştır. Mülâkatta Yugoslav hariciyesi protokol sefi Slaven Smodlama hazır bulunmuştur. yazdığı kimselere peygamber postundan birer parça vereceğıni soylemekte ve bu vatandaşları kendisine bağlamağa çahşmakta idi. Hasan, super murşıd Necib Fazılla da | mektublaşıyordu. PARÎS BORSASI ALTIN FIAT1 (1) (1) kılo altın dolar Albay Cicekü Mısırda Muayenehane nakli ^ Kulak. Bsjrun. Rosjaz (Ağız; Dis) HasUlıklan Mutehassısı Operator Doktor Baştarajı 1 inci sahifede ve iktisadî meseleler ve Arab mem leketleri arasında şümu'.lü işbirhği imkânları etrafında göruşmeler yapacağı bildırılmektedir. Aynı zamanda Ortadoğu savunma projesinin de inceleneceğı kaydedılmiştır. 3 eroin satıcısı yakalandı tlskudar semtının tan nmış eroın satıcılanndan Salâhaddın Acarbay ile fuç ortakları Kor Esad ve Kırık Abduilah evvelki gece yapılan bır baskm net.cesinde yakalanmışlar, Aıialete verılnuîlerdir. StRBFST PİYASADA DÖM2LER Turkl^ Accant Sterlın efektli Dolar çekler Dolar efektıf Dolar N V. Isvlçre Fr SARİ'.AFLADA 1125113S 470472 470472 4834SS 113115 ALTIN ZİYAEDDİN MAKTAY Cağaloğlu. Saglık Müdürlüğü karşısm'la Kardeşler apar tımanına taşmmıştır. •••^ Telefon: 23197 • O B B Reşad •125 Cumharıyet 5S.00 Ligılız 39.20 Gulden 6.09 K'Jlçe Saat 17 4e tesbit edildl. l*) lsareuüer Borsada muaxo«Je gorenlerdlr. (DH.AI »]&na CİLDİNİZİN GİZLİ KALAN ÇU<ARAN SABU» Parisfeki askerî toplanfı Baştarafı 1 inci sahijede Mareşal Papagos'un tekribi Atina 11 (a a.) (afp) Mareşal Papagos, basına verdiği tebliğde aŞımdiye kadar Kuzey Atlantik andlajması güney doğu komutanlığı emrinde bulunan Yunan ve İtalyan deniz kuvvetlerinin AkJe nizdeki İngiliz donanması komuta nı AjBİral Mountbatten komutasi' na verileceği haberi doğru değil' dir.» demiştir. A \ DERHAK ... MecidiyekSyOndeki Yeni Puro Sabun Fabrikasında yepyeni bir formülle imal edilmiştir™ Yeni Puro, kalite ve nefaset bakımından plyasada satın alabileceglniz en UstUn tuvalet sabunudur. Yeni Puro Tuvalet Sabunu cildinizi besler, temizler... bir çiçek tazeliği verir... yüziinüze, bambaşka bir Güzellik ve elhirlj. bir Cazibe temin eder. Komonvelf iktisadî konferansı Baştaraf\ 1 inci sahijede 2 İmparatorluk topluluğu Ut'hsali ve kıymetini arttırmak, hayat standardıdını ayakte tutmak içia salim bir iktisadî prensipe teşvik edüecektir. 3 Dünya yüzünde mümkün olduğu kadar genıj sahada $ok taraflı bır tıcaret ve tedıye sistemi 1 yapılmalidir. 108. 0 o faal BOL KÖPOKLO • NEFİS KOKULU TUVALET SABUNU PURO ' y YÜZDE YDZ SAFT1R ^^^•1 Pnro Güzellik Metodn Hergün bir dakika müddet1e kremti PURO köpüğü ile cildinize masaj yapınız sonra bot su ile yıkayınızl Daha genç, daha cazip, daha güzei olursunuz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle