Katalog

B Kamn 1952 Büyük Millet Meclisinin yedind devresinde, o zaman Aydın mebusu ve riyaset divanı kâtıbîerından Yazan: Chester Wılmot Revizyon heyeti, bu plânların olan Adnan Menderesin «Toprak tatbik kabiliyetinden mahrum Kanunu» vesilesile söylediği nutku Meclis adeta nefes almadan olduğuna dair rapor verdi Eisenhower'in komutası alündaki j nüfuz önlenecekti. dinlemişti. Ayarh bir ses, akan bir kuvvetlerden bir kısmının, Sicilya ı Batı müttefikleri Almanyaya İS' ifade, inandıran bir eda karşısmharekâtı biter bitmez çekilmesi ka , ter Fransadan, ister Holandadan Bir revizyon heyetinin, şehircilik da hepimiz anladık ki iyi bir hatib ranna biraz da Büyük Okyanusta isterse Iskandınav memleketlerın mütehassısı Prost tarafından ha karşısındayız. Konuşmasını iyi oiki durum sebeb olmuştu. Birman den yürüsunler, bu memleketlerı zırlanan imar plânlan üzerinde in len bir kimse bütun karşısmc'akiyada vaziyet gittikçe vahimleşiyor, sulh devrinde de demokrasi ceplv celemeler yaptığı malumdur. Öğ leri kendiyle doldurur. BaşbakanJapon tazyiki günden güne artıyor sinde kalacakları muhakkaktı. Fa rendiğimize göre heyet çalışmaları hğındanberi verdiği nutuklarla nidu kat Balkan memleketleri Kızılord nı bitirmiş, bu husustaki raporunu tabetinin yamanlığını herkese isGenelkurmay dairesinin bu endi tarafından kurtarılacak olursa bv ilgılilere vernuştir. Rapora naza pat etti. Hele bu seferki Kayse.i ran, gerek nâzım plân, gerekse ve Malatva nutuklan . RaIyodan şesine artık Roosevelt de iştirak e , bölgenm demokrat cephesınde k dıyordu. Başkanın endişe du>inası lacağı kolay kolay iddıa edılemez' bolge tatbik plâniarı tatbik kabili dinliyebildiğim hulâsalan bile gözyetinden mahrumdur ve yenıden ı lerimin önünde vedi sekiz yıl önna bir sebeb daha vardı: di. Halbuki orta ve doğu Avmpa Yeni şeçimlere bir buçuk sene da demokrasi havasının tekrar yer tanzimi gerekmektedir. Komisyon; ceki «Toprak Kanunu» hatibini kalmıştı ve MarcArthur onun kar leştırilmesi Ingılterenın ve dolayı Bayındırhk, Ulaştırma, Mıllî Sa j canlandırmağa kifavet etmişti. Hatibliğin kıymeti: şısına, Cumhuriyetçilerin kuvvetll sile Amerikanın menfaati icabıydı vunma, Ekonomi, Gümrük, İstanbul Üniversitesi, Teknik Üniversr Hitlerden sonra Stalin Gene mebusluğum zamanı İsmail bir adayı olarak çıkabilirdi. Zira, te, Denizcilik Bankası, Sanayi ve Hakkı Baltacıoğlu, Meclis koridoChurchill, daha 1943 yıiında, hâ MacArthur'ün arkadaşları ve taraf â tarlan Büyük Okyanustaki duru L ilkonce Hitleri mağlub etmey Ticaret Odalan genel meclisleıi runun bir köşesinde bu satırlan nvın bir an önce düzeltilmesi lftzım kendisine gaye olarak almi} olmak temsilcılerile Belediye İmar ve İk yazanla yaptığı mülâkatı, o zamange'diği hususunda ısrar ediyorlardı la beraber, Stalin'in emellerıne sed t'sad mudurlerinden mürekkeb bir lar çıkarmakta olduğu «Yeni AHarb esnasında askeri plânlan çekmek lüzumunu da gittikçe daha komisyon kurulmasmı, herşeyden dam» mecmuasının iki nüshasınd hazırlarken demokrat memleketle iyi bir jekılde anlıyor ve bu cıhet önce liman ve sanayi bölgeleri hak neşrederken, mülâkat yazısmın baı rın devlet adamlan dahilî siyaset ten yana endışe duyuyordu. Bunun kmda teklifler hazırlanmasmı is taraflarında mevzu icabı hitabetir kudretinden bahisle şöyle demişti cereyanlannı ve umum! efkân da içindır ik bir taraftan Hıtlerın ma, temektedir. hesaba katmak zorundadırlar. Bu, lubiyetini temin ederken bir tarai Gene rapora göre, Prost'un plân «Nutuk güzel sanatiar arasında be bilhassa Amerika içiçn de böyle tan da sulhu koruyacak bir plân lannda sehrin bugünkü mesken nim en çok sevdiğim, en orijina dir. Vâkıa Roosevelt ve Marshal hazırlamak utiyordu. Bu suretle durumu, endüstri tesisleri, ticaret ve en yaratıcı bulduğum sanattır oevvelâ Hitler» plânını tatbik eder yalnız harb değil, sulh da kazanıl ve ekonomık vaziyeti nazan itiba Butün Garb medenivetirun kavrıağ: olan eski Yunanda hitabet hayau ken büyük bir muvaffakiyet gös mıs olacaktı. ra alınmamıştır. en önde piden lâzimes.vr'i Yunan termişlerdi. Fakat, ilkönce JaponAmenkahların boyle bir gaye vı çok iyi bilen Fenelon «Yunanhla yaya karsı çarpışılması lftzım geldi ya niyetleri yoktu. Amerikan Gene Amerika Ticaret Bakanı da herşey halka, halk da söze bağğini ileri sürenleri de hesaba kat kurmayjığı ordularının Avrupaya Yardımcısı gitti lıdır» der. Onım için söze hâkim mak icab ediyordu. Amerikan kay gönderılişıni halkın nazarında an naklanrun îngilizlerin Afrika ve Av cak Almanyayı mumkun olduğu k < Amerika Ttcaret Bakanı Yardımcısı o'.an halka da hâkim oluyor. Atina a rupadaki siyasi gayelerinde daha dar çabuk mağlub etmekle haklı Schneider dun saat 11 30 da Atr France büyük hatib Demosten tekbaşını fazla harcanması bu muhalif tara gösterebileceklerini düsünuyorlardı. uçajı ile jehrimızden ayrılmıjtır. Ro bir ordu olabilmişti. Yunanistan mada blrkaç gun kalacak olan Schneider yenen Makedonya Kralı yalnız om fın mücadelesine yardım etmek o Bunun için de, askeri harekât plân. oradan Parıse gidecektır. yenemedi. lurdu. larını tesbit ederken bunlara siyas İstanbul sergisi hazırhklan Knvvet Te tiya»et düsüncelerin hâkim olmamasını is953 yılı istanbul Sergisi hazırlıklaVmmî ama eahil değil: Diger taraftan, cevvela Hitler» tiyorlardı. rın» baslandığını bildlrmıstık. öğrenKayserinin Hükumet meydanın diğlmize gore, sergl lçln bir ftstu ha. plânında da Washingtoo1a Londra Bu hususta Roosevelt de, Amerida yirminbinlik bir dinleyici kütarasında görüs farkı vardı. Ameri kan Genelkurmaylığı ja aynı fıkir zırlanması kararlastırılmiîtır. Dalml Encumen üyelerınden üçünün lesine hitab eden Başbakanın bilhas kalılar riyazi hareket ediyorlar, İn deydiler. Hattâ Roosevelt, harb Ticaret ve Sanayi Odalan mUmenllle sa bizim büyük halk kütlesindek gilizler ise daha fazla reallst dü plânlannın siyasî mülâhazalaruı rinin lıtlraklle pazartesl gunü bir top realistliği anlatması en çok dikka•ünüyorlardı. tesiri altında kalmamasına o kadar lantı yapılacak, statu hazırianacaktır. timi çekti. 1950 seçimi arifesinde Amerikaya göra, mademki baa dikkat ediyordu ki askeri mesele. Şiddetli Iodos, limanda vapur gazetemiz namına Ege sahasını gez düşman Almtnya ldi, ona karsı en leri hiç bir bakımdan Dı» İsleri Badiğim sıra, Balıkesirde hemşerim seferlerini aksattı müesslr silâhlarla ve en keatirme kanlığı ile münakaşa etmeğe yanaı Marmarada hukum suren tiddetll lo Sıtkı Yırcahnın idarehanesine uğ yoldan Fransadan taarruza geç mıyordu. do« fırtınası yüzunden dun sabah Üs radığım zaman konuşmuştum: Bi mek lftzımdı. Almanlar Fransada Amerikan Dıs İsleri Bakanı Cor. kudarla Beslktas arasında Şehir Hatt zim en büyük aldanışımız ümmî ile vapurları sefer yapamamıs, Kabatas kuvvetli bir durumda bulunuyorcahili ayırmamaktır. Biz cahil san larsa İngilterede, bu kuvvetle başa dell Hull, Pearl Harbour baskının Üskudar araba vapurlan da işlıyeme dığımız Türk köylüsünden degi! dan önce Roosevelt'ın harb konse mlstlr. Bu sebeble Slrked ile Üskudar çıkacak derecede büyük bir kuvvet asıl okuttuk sandığımız yanm bll1 toplamak icab ederdi. Amerikalıla yinde aza idı. Pearl Harbour'dan arasında seferler tertlb edllmntlr. Kar ginden korkmalıyız. Türk köylü' sonra ise, Bakan askeri meselelerin t*l . Yalova araba vapuru seferleri de nn nazariyeıi »u ldi: gece tatll Kndi sünün çoğunluğu mekteb görmedigörüsüldüğü hiç bir toplanüya ça köy, Köprüolunmustur. Köprü . v*purDüsmanın harb . Bogaı hatlarınd» ği için ümmidir ama cahil asla. daha kuvvetli bir mekanizma ku ğırümamıstı. Mr. Hull haüralarında !ar intlzamım kaybetmlj ve bütün «e. Onda asırlann koynundan akıp ferierde gecıkmeler olmustur. rulursa karsı taraf mağlub edilir şöyle diyor: len frenklerin «ampirik» dedigi tHitler'* karsı giri$ilecek taarruz Van gölü işletmesi kalkınma ve gayeye ulaşılırdı. tahammüli bir ilim var. Bu gövdel programının tatbikına başlandı ilim onun surdüğü toprak gib İngüizler ise, düşmana karjı kuv da ordular nereye çıkacak ve hangi DerıUcilık Bankası. Van golu islet. vetçe üstün gelebileceklerini kabul yolları takib edecek, bu meseleler meıl lçln hazırladığı kalkınma progra. sağlamdır. Zaten hepimizin en bü etmıyorlar, harbi daha ziyade ma hakkında gerek Baskan, gerek as mını tatblka baslamıjtır. Isletme ıhtl yük hurur kaynağımız o sağlamnevralarla karanmayı düsünüyor kcrî müsavırleri benim hiç bir za yacını karjılamak iizere hlzmete komılaa » 0 toffluk «üepten baska 500 lardı. Bunun için düsmanın üzerine man fikrimi •ortnanuslardır.» yolcu gemlsinin Amerlkanın bu tavn talrınnt^fi tonluk bir yuk ve bulunmaktadır. de doğrudan doğruya değil, arka kaSnsasına baslanmıs TAHIRE BEKER pıdan yürümeyi tercih ediyorlardı. bir dereceye kadar, Avrupa siyaset Aync», Kurdalan ve Tug arasında Almanyaya karşı eıas taarruz adamlarına karaı Amerikalıların lslemek Uzere kalorıferll ve radyolu 1kl ile hareketinin batıdan yapılması bah bMİedikleri itünadsırhğm «eridir. otobüa yaptırılmıstır. Gevasta bir yolcu NEDİM TUNCER bekleme salonu, Tuğda da buvük bir sinde Ingiltere de Amerikanın g5 Amerikada «skidenberi bir kanaat faraj lnja halindedlr. Nişanlandılar. rüşünü kabul ediyordu. Fakat tn vardır: Amerikan dlplomatları düVan golu sahıllenndekl 10 lskeleye gilterenin Avrupada harb bahsinde rüsttürler, fakat kurnaz değıllerdir; Hâve olarak Üremld ve Arın mevıcl. Heybelıada 27 kasım 952 Amerikaya niabetle daha büyük onun için, bir takım gizli planlan itHnde lkl Iskele yapılması kararlas. tırılmıstir. bir tecrübesi olduğu için, düsmanı >lan zeld Avnıpah devlet adamlan Denizcilik Bankası Umum Mudurevvelâ başka tarailardan zayıflat arafından kandırümalan miimtunMuavinlerınden Osman Dardagan bu mak, yıpratmak, ondan sonra bü dür. mevzu İle blzıat mesgul olmaktadır. yuk taarruza geçmek istiyorlardı. Amerikan OetMlkurmay mencubMuamele vergisi tasansı Işte, Churchill'in Fransa harekâtın y üzerinde bir anlaşmazlık dan önce Akdeniz harekâtına giriı lan Churchill'i pek fazla takdir etl»tanbul Ticaret Odası Meclısi dun mek hususunda ısrar edisinin se mekle beraber, onun okert plânla oplanarak evvelce hazırlamıs olduğu beblerinden biri buydu. nnın isabetine pek lnanmıyorlar Huamele vergisi tasarısı meseleslnl go Sulh cephesi e bir takıcn «iyas! gayeleri olma •usmüjtur. CMa. hazırladığı ta»arıyı Ankarada sından füphe ediyorlardı. Ingiliz Başbakanının Akdeniz haOdalar Blrliglne göndennistl. Blrlikten rekâtile ulaşmak istediği bir diğer Churchill, Sicilya harekatımın gelen mukabıl Usan buna tamamen gaye daha vardı ki o da Balkanla talyaya tesmil edilmesi hususunda :ıd bulunmuştur. Ticaret Odası, eski sarıyı tellf ddemedıgmden Ankaraya ra dairdi. Amerikalıların muhtelif bakımlar. Gerek Churchill, gerek İngiliz an gösterdikleri isteksizliklere e ıç aza gondererek tezınl s«vunacak ve ıknaa muvaffak olamadığı Genelkurmaykğı, Almanyaya karsı emmiyet vermiyor ve plânını tat takdırde davasın doğrudan dogruya taarruzun güneyden yapılmasuu ^ «metmı» bulunuyordu. Bu Mlllet Meclislnde takib lmkânlannı veya yapılabileceğini hiç bir zaman m a k s a d l î Ua "»avıs sonunda vanmd. arıyacaktır. » mayıs sonunda, yanında ! H. P. Kadıköy ilçesi bir siyasî iddia etmiş değillerdi. Fakat Chur Amerikan ve Ingiliz Kurmay Baschdl Akdeniz ve Balkanlarda mah kanları (Marshall ve Brooke) oldu. toplantı tertib etti dud ve oyalayıcı hareketlerle bir ğu halde, Cezayire geçti Müşterek C H P Kadıkoy ılçesı 30 kasım pa taraftan Almanyanın harb goicünü genelkurmay heyetimn Eisenho •** gunu saat 10 30 da ılçe bınasında •Flklr hurriyetı ve buna yapılan teca yıpratmak ıstıyordu, bir taraftan wer'e bıraktığı mahdud salâhi vuzler, me\nılu siyasi bır toplantı yetten mumkun olduğu kadar isti tertlb etımstir da ileride elde edılecek sulhu da fade etmek istiyordu. kazanmak gayesini güduyordu: Dı«er taraftan, C. H P Yedıkule GELECEK YAZI: Türkiyenin semt ocağı da aynı gun >apılacak siChurchill'in plâmna göre, Alman yaya karşı Akdeniz ve Balkanlar h a r l >e girmeskıi Rusya niçin isti. ya«l toplantıyı muteakıb torenle acılacaktır. or dan gırişılecek hareketlerde Türk J du? kuvvetîeri veya Yunan ve YugosKASIM 2 8 Rebiülevvel 10 lav çetelerı buyuk bir yardımda bulunacaklardı. Bu sayede bir tat 3 raftan Almanya o bolgelere asker ü çekerek batı sınınm zayıf bırakaa cak ve oradan yapılacak taarruzla V. J 7 02 12 01 14 29 16 43 18 20 5.18 haıb kazanılacaktı; bir taraftan da E | 2 19 7 19 9 46 12 00 1 37 12 35 Balkanlarda ve doğu Avrupada Rus ChurchilHıt Balkan =haberleri Devlet her şeyden üstün Prost'un imar Plânı ve Türkiye plânlan ~ Yazan: * < ^ » ^ ^ ^ ^ ^ N ISMAIL HABİB SEVÜK lığa dayanıyor. Başbakanımızm bu ciheti iyi belirtmesi ayrı bir hazzımız oldu. Ferahh istikamet: Malatyada onbeş binlik bir kalabalık önünde bu rakamlara, «Cum huriyett muhabirleri yazdıgı için, inanıyorum söylediği nutukta da Başbakanın en çok şu sözü üzerinde durduk: «Hukumet yalnız filân partinin veya zümrenin değil, bütün Türklerin hükumetidir.» Eğor bu tamamile böyleyse muhalefetin «partizan hükumet» demesi doğru olmamak lâzım gelir. Yok eğer muhalefetin o hükmünde bir doğruluk varsa iktidara düşen en acele vazife de o şeametli doğruluğu kökünden kaldırmak olmahdır. Şimdiki nutuklar iktidann bu hedefe yöneldiğini göstermesi itibariie gönüllere ancak ferahhk verebilir. Atatürkün serefli eseri: Eski Balkan partıcilıği olgunlaşmamış milletlere uyabilecek bır ayıbdı. Türk milleti bütün tarih boyunca dünva çaph devletler kurdu. Ona devleti herşeyin üstünde tutmak yaraşır. Bunu pek iyi bilen Atatürk kendi kurduğu Cumhuriyet Türkiyesinde devlet şerefini herşeyden yüksek tutardı. Onun «İçeride sulh, dışanda sulh» demesinin asıl iç manası gudur: Bu devlete ne dışarıdan, ne içeriden yan bakılamaz. Dışandan bakacak kem gözlere ordunun süngüsü nasıl bir kefilse içeriden bakacaklara karşı da onun gür sesi: «Şehirde polis, dağda jandarma devletin mümessilidır» dedi. On'uı devlet işlerinde hiç bir lâübaliliğe tahammülü olmadığını dünkü ıktidarla bugünkü iktidann bütün ileri gelenleri yakından bilirler. Devlet şerefi onca herşeyin üstündeydi. Evet Atatürkün zaferi ka' henüz zanıp vatanı kurtardıktan sonrv Şehir NALINA HIHINA Kunuri zaferimiz en şerefli eseri, yaratüğı bu devlet şerefldir. Eski bir yaranın ibreti: Devlet serefinin müsbet derei için Atatürkün eseri nasıl bir ablde heybeti taşıyorsa devlet |erefile oynamanın en acıklı nümunesini de Saracoğlu hükurr.etindeki cVariık Vergisi» ile gördük. Herşeyden önce şunu söyliyelim ki devlet her türlü kudretin sahibidir.' Hele cihan harbi gibi bir devrede zaruret başgösterince hükumet en ağır tedbirlere başvurtbilr. Hata varlık vergisinin kendinde değil tatbik tarzındaydı. Aynı dükkânda müslümandan vergi almayıp gayrimüslimden almak gibi şakavet mahiyetii bir haksızlığı devlet şerefini bilen hiç bir hükumet yapamaz. Bunlan «imdi söylemiyoruz. Halk Parti'inin 17 mart 1944 deki gizli toplanm tısında verdiğimiz nutukta, o z» man bahsi bile yasak edilen varlık vergisinden en acı bir lisanla konuştuğumuz, nutuktan sonraki iltifatlarından bellidir, herkesten ziyade muhterem Adnan Menderesin unutmamıs olacağına eminiz. Şimdi o eski yarayı neye deşeriz? Onu ne unutmağa kalkmanın, ne unutturmağa yeltenmenin faydası da yoktur. manası da. Aksine o acıklı yarayı, bir daha devlet şerefile oynamîmak için, en ibretli bir ders halinde hatırlayıp durmalıyıt. İktidarda kabnanm çaresi: Evet devlet serefıle oynamaya gelmez. Devleti değil de sadeoe kendi partisini düşünmeğe çalışan hiç bir rejim hiç bir yerde ayakta kalamadı. Bütün ileri demokrasilere bakuıız. Üctidara gelen partıler kendilerini hep devleti kalkmdırmakla mükellef bilirler. İktidarda sadece kendi partisini düşünen bir rejim kendi kuyusunu kazıyor demektir. Zaten hiç bir millette hiç bir parti, partili olarak çoğunlukta olamaz Her yerde çoğunluğu partisiz olanlar teskil ediyor. Bu partlsizler iktidarların kendi partilerine ne kadar iyi baktıklanna değil devleti ne kadar iyi idare ettiklerine bakar. İktidar ancak bunu saglıyanların hakkıdır. Bıığday satışı Üzerinde Almanlarla müzakereler ün Kunuri zaferlnin üçiincü yıldönümünü kut ladık. Kunuri'ye zaler «Byonunuı ama, Birleşmis MiUetler ordusa ve bn arada Türk tugayı da muharebe meydanını kızıl Çinlilere terkederek yüzlerce kilometre geri çekilmişlerdir. Bn, nasıl zafer diyecek düşmanlar bulunabilir. Buna, kahraman Türk tugayı için cgalib sayılır bu yolda mağlub» mısraile cevab vermek de mümkündür; fakat Kunuri savaşı, gerçekten Kore Birliğimiz için, maddeten ve manen büyük bir zafer olmustur. Bir defa iki taraftan yüzbinlerin çarpıştığı bir meydan muharebesbiin, günlerce süren umumi (..reyanı içinde, 4000 kişilik bir Türk birliği, baskın şeklinde bü taarruza uğranuş ve cephesi yanlmış olan Birleşmis MiUetler ordusunu mağlub durumdan gallb vaıiyeto geçiremetdi. Bu bakundan Kora tagayımızın Kunuri savasında, kendisine verilen vazifeyi nasıl başardığını tetkik etmek ve bunun bir mağ. lubiyet mi, yoksa zafer mi olduğunu araştırmak lâzundır. Kızıl Çin ordusu, üstün kuv» vetlerle Birleşmis MiUetler ordusuna karsı muvaffakıyetle taarruza geçtifi zaman, ilıtiyatta bulunan Türk tugayı hemcn cepheye süriilraüş ve kendisine 8 ind Ordunun rlcatini örtmek vazifcsi vctilmistir. Bn, tuga>iıni7* en bjhranlı bir zamanda verilen Ilk nmharebe vazifesi idi. Kuillar, 8 ind O>c!ıi}U gerisinden çevinnek maksadÜe Türk tugaymı Inüıa rtmek istfdiler ve Birll; o b e 10 nıMi kn^vrtle taarruz ettiler. Bn çok iistim kovvet, 8 inci ordunun geri çekilmesini temin etmek için kahramanca direnen tugayunızı da ihata etti. Vaziyet ümidsizdl. Fakat »avaş meydanlarında Allah Allah naralarile daima hârikalar yaratmış olan o keskin, o alev gibi Türk süngüsü, bn ümidsiz vaziyette hem tugayımızı, hem de 8 ind Ordu/u kurtardı. Işte dövüşen büyük kuvvetlere nazaran bir avuc denilebilecek kadar az olan kahraman kuv vetimizin yarattığı savas hârikas., bu bakundan bir zafer olmustur. Türk tugayı, meselâ cephenin merkezindeki Güney Kore tümeni gi< bi, yok oluverseydl, 8 inci Orda, gerisine düşen düşman tarafından imha edilecektl. Böyle bir imhayı önlemek, zafer değil de nedir? Türk ordusa 1922 ağustosunda kazandığı İstiklâl Harbi zaferinden sonra, 1950 ye kadar, Dersim isya. nından başka hiç bir ateş imtihanı geçirmemiştL Dersim harekâtı ise, teşkilâtlı ve her türlü silâhlarla mücehhez bir orduya karşı yapılmıs bir muharebe değildi. Tugayınuı Kunuri savaşlannda, en guç bir vaziyette dövüs.erek parlak bir imtinan vermek suretile ordumuzun ezeli ve ebedi kabramanlığının şanlı bir ömeğini daha yaratmış; Türk ordusunun ve milletinin prestijinî, bütün dünyada bir anda yükseltmişti. Kahramanlanmız, bil hassa Amerikayı, hayret ve hayranlık içinde bırakmış, AmerikalıIara Türkiyenin en güvenilir bir dost o zaman henüz müttefık de» ğildik olduğu kanaatini aşılamı^iı. Bu da Kunuri savaşlarının temin ettiği bir manevî zaferdir ve manası, hiç şüphesiz, muharebe meydanında kazanılmış olan maddi zaferden çok daha büyüktür. AKBABA'nın birinci cildl tamajn olmustur. Sağ'lam ve zarif bir kapak içinde, fiatı 10 liradır. Koleksiyon yapanlar için yaldızh cild kapaklan hazu olmuştur. Fiatı 250 kuruştur. Satış Yeri: Akbaba, Nuruosmaniye, No. 57, İstanbul. Haber verlldljine göre Toprak Mahsullert OfUlle Almany» arasınd», küllıyetli mlktaTda bugday aatıjı lçln müzakere ve muhab*r»t cereyan etmektedlr. Almanların 107 dolar verdlklert, Ofisln ise tonuna 110 dolar i»ted!gl an. lasılm»ktadır. İki tarafın mutabık kalmssı mümkün oldugu takdlrde Almanyaya büyuk hacimde bugdajr levklne derhal batlanacaktır. Dere ağizlan temizlenlyor Belediye İle Denlzctllk Bankası arasında varılan anlaşma gereğınce. çehir dahillndekl dereagızlarının Uraklarla temlzlenmesine başlanmıstır. Arnavudkdy dereji aSzı İle Tarabya koyu Uç metre derirliğinde taraklan. mıs. Kurbağalıderenin buyuk bir kısmı temızlenmiştlr. Hâlen tstinye dereslnln temizlenme. sıre çalışılmaktadır. 35. 36. 37 ncl Ikraıtılyc Evtcrl 1952 it S N Ç KLS : O E İİ n 29 ARALIK Bü ÇEKİLIŞE 3 Bahçeli Ev TAHSIS EDlLMJŞTİR. Aynea KSOO Kra tuiannda para ihromlytleri BankımuJa »ç!ıraca|ın)i en ı t 150 liralılc bir Usamrf bcubı Ue ijlüıiniy dcBtyuuz! Bir gazinonun kaçak inşaatı yıktınlacak Kordon blö gazlnosunun arka^ında lnşa ettırilen yazlık kısmın ruh'satşız ve kaçak olarak japtırıldığı ayrıcs Belediye arsalarma da tecav\ız edıldiğl Kore harbi başlar başlamaz, hüanlaşılmıştır Da'm! Komis\on tarafından bu kısmın yıktırılması kararlaş kumetimizin her devletten önce, Birleşmis Milletlerüı yüksek idealaşmıştır. lini gerçekleştirmek ve Amerikaya Gazeteciler Cemiyeti kongresi yardım etmek için asker gönderGazetecılcr Cemiyeti rıyasetmden' mek karannı vermiş obnasuu, o 26 Kasım 1952 de toplanması takarnir eden cemiyetımi7in senolsk mutad top. zaman tenkid etmiş olanlanmız bu lantısının eksen>et olmadığı için 3 çifte zafer karşısında, yanlış düaralık 1952 çarşamba gvnıı saat 14 e şündüklerini jılamışlardır. bırakıldıgını »ayın azaya blldlrırız. Kore savaşlarma iştirak ederck yaralandıktan sonra yurda dönen bazı gazi subaylanmız, bu muharebeltr hakkuıda bir kaç eser yaz. dılar. Fakat bu eserler ve o savaşlar hakkında gene kahramau subaylarımızm gazetelerde, intişar eden hâtıralan ve gazetelerimizin Kore muhabirleri tarafından yanlan yazılar ve dünkü de dahil olmak üzere radyoda yapılan konu$malar. bu şanlı zaierimizin tabiatia tam bir tarihçesi olamadı. Geneîkurmay Eğitim Dairesi Yedinci şubesi tarafından üç ayda bir nesredilen Ordu Dergisinin 1952 haznanına kadar neşredilen sayılannda, Koredeki tugayımızm savaşlarına dair hiç bir yazı çıkmadt. Bu derginin, Kunuri muharebelerindenberi intişar eden bütün sayılaruıa bakarsanız, sanki Kore harbine iştirak etmemisiz gibi, bir ilgisizlk görürsünüz. Derginin 1952 haziranmdan sonraki sayısını henüz göremedim ama, üç yıllık neşriyata bakarak onda da bu mevzuun ihmal ediimiş olduğunu tahmin cdiyor ve üzülüyorum. Kunuri .afsrinin üçüncü yıldönümünü kutlarken Ordu Derçisinde bu me\.«ıun ele almmasını temepni edivorum. Tü "k ordu^una diinya ölçüsünde büyük bir şan ve şeref kazandıran o savaşlann tarihçesini, esaslı bir surette yaîmak, Ordu Dergisinin en baş vazifesidir. Tarihi yapmak, fakat yazmamak âdctimizden vazgeçelim. Türkiye İŞ Bankası M EV L1 D SAİME ÖZEGEN'in Olumunun 3 uncu senesine I raslıyan 28 11/1952 Cuma gunu I Şısli camıınde ikindi namazmdan I sonra ruhunu şadeylemek uzere j Mevhdı Şerıf akutuiacağmdan I arzu eden akraba ve dostlarının [teîrıfleri rica olunur. Kızlan Nihal Ike. Vısal Arıkan Gonul Çavusoğiu S O L M V Ş ve BOZULMAKTA olan T A R İ H İ ve E S K İ R E S İ M L E H İ N İ Z 1 1 ı EKREM Bizzat nezareti altında hazırlanıp mühürlü kaplarla tevzi edilmekte olan aiafranga ve saray usulü alaturka bol porsiyonlu nefıs yemekleri ile mütenevvi pasta ve tatlılannı bir defa tecrübe etmek, sizi bir çok zahmet ve kü fetlerden kurtarır. Kurtuluş Bayır sokak 50 • 56. Tel: 84474. YEĞEN'in % Yarın akşam gene bura'ıa bu üzere, Hayri devam ettirecekti. çekecekti. Bir sebeb bulmak, bir luşalım, dedi. Belli olmaz, bir de Hayri, Bursada, doğrusu, iyi iş münasebet düşürmek lâzundı. bakarsın, yarın sana, marş marş görmüştü. Zekinin işlediği cinayeYatağına yattı. Sağına, soluna denm. tin, o zamana kadar gizli kalan döndü, nafile. Hiç bir şey bulamı Hay ağzını öpeyim, Reşid f{;a mal alıp verme safhası, gerçekten yordu. Akşamki alkolün buharile bey. Sen kumandayı ver hele, üst de çok işe yanyacak bir jeydi. dolu beyni çalışmaz olmuştu. Mevcud korkutma sebeblerine bu tarafına karışma. Yarın akşama kadar belki bir da eklendi miydi, artık istikbalden şey düşünürüm, diye söylendi. O *** da olmazsa, ihtimal ki Hayrinin Ertesi akşam aynı meyhanedı endişeye mahal kalmıyordu. Reşid, bir an için, Zekiye aid akhna bir çare gelir. Hele yann olbuluşmpk üzere ayrıldıkları za sun; bu gece bir uyuyayım da, yaletrikası: 5 9 Vakledcn: HAMDİ VAROĞLU m a n s a a t geceyarısına yaklaşıyor ifşaat meselesinin bir gelir membaı olmak tan çıkması ihtimalini nna Allah kerim! du. Reşid, Havrivi köprü başında Sen o kocakarının ne 'turıaz fendim. zaman gelince ben sana bıraktı. Sirkecideki oteline gitmek düsünüyordu. Kendisine para ver*** rim. Malum ya, iş dediğin, tavuşey olduğunu bılmezsin. Ötekileri icab eden talimatı verecğim. Biı mekten Rukive hala bıkar da, Ler üzere yürüdü. ğun altındaki yumurtaya .ıze.. Ertesi akşam, Reşid, Galatadaki bırak. Hattâ avukatını da, •ioktoru kere, tepeden inme gideceksm. AZihni meşguldü Yapacağı işe bir kiyi Mürüvvete hakikî hüviyetile nu da. ama o Rukıye hala, aumal fallayacaklar. Bu herif de nered'n Açıkta fazla kaldı mıydı cılk çıkı türlü karar veremivordu. Bir >an anlatıverirse. bu ihtimal hemen ta> koltuk meyhaneye girdiği vakit, lah. ^eytanın yattığı kovuğu bilen çıktı? diye düşünecekler. O 3aj verir de lış adım. herşeyi mahvedebilirdi. hakkuk edebilirdi Hayrinin Bur Hayriyi kendisinden evvel oraya Korkmaaa! Benim alk çıkan bir cadaloz. Butün korkum ondan, kınlıktan istifade edip vuracaksın, Zaten Hayri ile ortaklaşa iş yap sadan getirdiği malumaü da, işte gelmiş buldu. Saat henüz erken işim yoktur. Bir tanesi çıktı, c dd aramızdaki anlaşmayı bir sezdi vurabildiğin kadar. mak mecburiyeti de, bu kararsız o zaman kullanacaklardı. Çünkü, olduğu için içerisi tenha idi. Hayişte bu Mürüvvetle miydi, inad olsun diye, hınzırliK lığm neticesi idi. Meyhane arkadaşı Zekinin, Zehra ile arasında, vak riden başka, öteki masalarda, tek Anhyorum gibi. 3*n, tabif, Reşid, bir kahkaha attı: olsun diye bir kulp buiur. işi köidiler. Reşid, daha Tarıktan ılk tile bir alışveriş yapılmış olduğu, tük bir kaç müşteri oturuyordu. bu işlerde benden dıha ustasın, Hoş, o da cılk çıkb tayılmaz kundpn mahveder. büyük parayı aldığı tarihte, gene cinayette bu ahşverişin de belki te Garson, paçavrası kolunda, büfeReşid ağabey. Daha doğrusu. aim Yani sen bana bir nevi vekâ'et diye kadar benim bu tarakta berim ya, dedi. Evlenmemiş olsaydım, ajTiı kötü meyhanede bol bol para siri bulunduğu, zamanmda adale den masalara tembel tembel dolaşimdi bu Zeki Bey aı'esi Jenı'en vermek istivorsun, değil mi? yoktu Bizimkisi, çurçur iç. Bun maden damarını nereden bal .•'ak yerken, ispirtonun tesirile çenesi tin gözünden nasılsa kaçmıştı. Bu şıyor; patron, tezgâhta, ellerini ke Onun gibi bir şey. Me<.eiâ "ir lar büyük dalavere. Sen taıif etfazla işlediği, sırrını içinde tutama nu ortaya atmak tehdidi, bu defa netlemiş, yolacak müşteri bekliyoryerde, bu meseleyi ben ağ^ırr lan mezsen yüzüme gözüme bulaştırı tım, değil mi? Bak şu kısmete ya dığı bir gece ona açılmış, içine ka da Tarıkla doktor Ekremi bulmak du. hu! Ben Muruvvetle evlenece^İm, rıştığı vukuatı anlatmiştı. Onu bir çin mükemmel bir vasıta olurdu. kaçırmışım da sen Huymuşsun. Jşin rım. Reşid oturdu. rakı ısmarladı, mesonra boşanacağım, neden sonra, kere böyle sırdaş ettikten sonra, ud l d l Z mݧ %r&Zl,° !£% !! Üî!! ~ Merak e W ben s.na, He a ayağıma kısmet boyle tıkır tıkır artık arkası sökün etmişti. İçinde Plân mükemmeldi. Hesablar doğ ze istedi. Garson, siparişleri getirru idi. Bütün ihtimaller yerinde mek için uzaklaştığı sırada, Hayri verece gelecek! Hay be kurban olduğum yuvarlandığı maceranm biribirini düşünülmüştü. İşin tek noksanı, sordu: ğün. Ama, dediğim gibi, za nan Yaradan! ş takib eden safhalarını Hayriden Yutarlar mı?. di meselesi. İki üç gün sabret. Be Ne haber, Resid ağabey? İkisi de, cıvımak üzere idi. gizlemesine imkân kplmamıştı. Son harekete geçileceği idi Yutarlar mı ne demek? nim âdetimdir. Bir işe Reşid, can sıkmtısile kaşlarını Kadehlerin sayısı arttıkça, mü ra, Reşid. Rukive hala ile yppt'â' hu, ben onlara neler yutturdum; vakit, dort gun, beş gün, r.i hafta Reşid. y y , ctele geldi. odoSina girdi, kaldırdı: ü>7irland' Hâlâ bu bır şey mı? Hem sen izahat ver duşünürum. Fakat hafta sonunda zakere edılen kazanclı i S ı n m u son görüjmede kend"=tne yüz Hra düşüî.uynr. hâ'â ıcat'î bir karara Hiç bir haber yok, bırader, vaffakıyetli neticesi aylık temin edince, kafa kafaya meğe mecbur değilsin ki! da, bır yurudum mu, a r ^ „ ,ş so ha parlak şekilde tecelli dedi. Akşamdanberi kafa patlatıvermişler, ilerisi için bir gelir kay vaıamıyordu İzahat vermeden derdiıni nasıl ükır gıder. Hayrinin, Rukiye halaya olsun, yorum, ne yapacağımızı kestıremeneşeleri artıyordu. nağı aramışlar, onu da bulmuşlar•nlatınm? Inşallah. ağabey, öyle olsun. Son kadehleri kaldırırlarka, Re dı. Şantaiın bundin sonraki kısıru Zekiye yahud ötekilere olsun, teBırak şimdi bu teferruatı Ama pek bir hafta uzatmasan de fid; J nı, gene Reşıdin idaresinde olmak peden inme bir müracaatte bulun j (Arkası m) ması, süpheyi derhal kendi üzerine j GECE GELEN FOTO SABAH'ta İ H I A E D İ L İ R . Galatasaray 289 Tel: 40108 ELEKTHİK SAYAÇLARI f/n etnin CUMHURİYET Nüshası 15 kuruştur Abone şeraiti Türkiye U n Ki Senellk 42.00 Altı »ylık Z2J0 Oç »yıık 12 00 Bir »Tiık 4.30 D t K K A T Rarie Llra Kr. 8100 43.00 M.00 tn en T t.ts SANAYİ TEÇHİZATI T.A.O. «U, B.^kal.» C«dd«»l 7677 Tatalon : 44810 Gozetemiza gönderilen tvratt v ımzıia •MfrcdiMn «djjfflafıı tad* olunmrj tUnlartinn macuUyet kabul