Katalog

M Kanm 19S2 llllllllllllllltllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllL Dl\YA HADISELERI MEMLEKET ROPORTAJLARI Ben, hemen bütün Türkiveyi Seyhamn bir kazası vardır: Kadirli. Kadirli. Adananın kuzey dotusuna düşer. Torasların eteğıne Kadırh kadar ihmale uğramış, Tür | kurulmuştur. İçinden bir çay akar, kiyede hiç b:r yer yoktur. Bur.a ' 16 ncı asır meadı Savrundur. Savrun suyu pınl rağmen de Kadirli kadar zengm ı denıyetımızde mut | fağımızın ve sofpınl, apaydınlıktır. Dibındeki ak pek az yer eordüm. Kadhlınin büyuk derdi yoldur. ramızın eakıl taşlan parlar. Arka arkaya büyuk dizilmiş balık sürüleri. yukan doğ Kadirli Ceyhan közasına işler. A bir yeri vardır. ru bir ok gibi süzülürler. Suvun radsk; yolun uzunluğu kırk beş Yemek pışırmek dört bir yanmı korpe çmarlar ku kılometredir. Bu yolun nasıl bir en ince ve ustaşatmıstır. Bu çmarlar öyle çoktur ! yol olduğunu, Kadirli halkmm bu j lıklı bir sanat halar ki, üstüste binmişlerdir dersı ' yolsuzluk yüzünden ne büyük bir lini a'.mış, sofraniz. i derd içınde olduşunu. milletin bu ' larda kıymetli K?dirli. Cukurovanın en bakir yüzden ne büyük bir zarara >;ir Çin, Japon porseyerlerinden bırıdir. Bundan beş on dığini soylesem, buna kims«cik!er lenleri, muhtelif yıl c'ncesine kadar, topraklarımn in^nmaz' Her yıl ıki milyonluk bir fakfurlar, aitın, cok kısmma saban değmpmısü. zarar. Bu, hesabı en ince noktasma gümüş, tomb^k ep Sonra. beş on yıl öncesıne kad'ir kadar vapılmış bir sonucdur " e vanî kulıannmışKadirli topraklarımn çoğu batak 27 yıllık Halk Partisi devrinde tır. Uktı Bu bataklıklardan sıtma se böyle gitmis, D. P. devrinde de Osmanh sarayın lirdi. Her yıl, Kadirlinin otuz bin böyle gideceğe benziyor. da ve vezırlerm, insanının tümünü de hemen hemen zençınierın konak. sıtma tutardı. Şimdi o bataklıklar mutfak Ceyhandan Kadirlive gidec3gim armda yok. Bataklıktan kurtulmuş tariaBır otomobil tutmak istedim. 45 teşküâtı daima ge larda ekim bire otuzdan, kırktan kilometrehk yol için tam ellı lira niş bir yer , tutafağı vem^ez. Bir ekin olur kaplan bina'ardan istedıler. Halbuki ben İstanbuldan muş, sokemez. İçine atlı girse gozükmszburava 800900 kılometi elik yolu ayrı olan mutfakEskiden K?dirli hastalar sayrılar, 300 hraya gelchm Aradakı b u m j t larda yalnız muay sarı vü^'ülpr divarıydı. Simdi o kahiş fark ne? Yo!a çıktıktan onra yen yemekler pidar değıl Bu, tooraktaki berckatiş anlaşıldı. Yol öyîesine toprak. şıren mütehassıs tir. Kadirli toprağı için şöyle deröylesine toz. oylesine yar'lmış par aşcılar çahşmıştır. ler: «Bir ölü insanı tepesiaşağı topça parça olmuş ki otomobil topraTopkapı sarayırsğa göm, dışarıda ayakları kımılğa her kilometrede bir çakılıp ka nın Marmaraya dar, canlanır.» lıyor. Çamura değil, yarılıp bir nazır 21 kubbeh Bu söz, Kadirli toDrağının bere hendek olan toprağa çakılıp kah mutfak B. G. Hanser'in şiddetle aleyhinde bulunduğu çok \emek lıastah<ana mi'ptelâ bir kadın iie bir erkek dairelerı ketini iyi söyler. Boyle bir bere yor. Çamur olduğu zamanlar he Fatihten başhyayapılan bir oburluk müsabakasında ket, başka türlü sövlenernez. men hiç bır vasıtayla bu yold'uı rak genişlemiş, II. Bengamin Gayelord Hauser Je güneş şualarmdan faydalanarmvan [ da bile bu şeki de büyük tesirler Kasaba, bir vadidedir. İki yanın geçılmiyor. Kadirli o zamanlar bir Selim devrinde bazılan gibi birdenbıre bütün dün ların elektrık kuvvehle elde edılen ı yaptığma şaşmamak kabil midır? da, iki tepe vardır. Güneş, kasaba mahpusane oluyor. Kadirliler güz mimar Sınan buyaya şöhreti yayılan insanlardan s u n ' ıjınlara vücudlerini arzetmeOp. Mu. ya Torasların ötesinden gelir. DaJ ve kış aylarında dunyadan ^le ek gün mevcud mutİtijadlarımızı değiştirebiliriz dır. «Daima genc kalınız ve mum ,lerinin bile s^ğlıklan bakmından lardan çıkar gibi doğar. Yazın köz çekmek zorunda kalıyorlar. 45 kikün olduğu kadar uzun bir ömre j menfaatler temin edeceğine kaıl ol ,I Geceyansı bir zil çalsa derhal u yığını gibi kavurur, kışın ılımanlık lomctrelik yolu 951 moĞeH yepyeni fakları inşa etmiştir. sahib olunuz!» kitabı neşredilince 1 muştur. yanırsınız." Fakat sonra tekrar u olur. bir otomobille tam 8 saatte dlabilMerasım gunB. G. Hauser, yoğurd, buğday , ; u ^İçVçök~"güç7ük çekersiniz. hemen bir çok dillere çevrildiToros eteklerinden başlıyan ge dik Ne sürat değil mi? leri yeniçerılere ; Bilhassa bütün dünya kadınlan, tanesi bıra mayası ve şerbet rejı H a l b u k i b u k a f l u n a b niş düzlük, güneyde Ceyhan nehDönerken yağmur yağdı Biz bir bu mutfaklarda bu eserde tavsiye olunan bütün mını desteklıyecek aynca bu kok birisi var ki o da kapıcımızdır. Ka rine, batıda Kozan sının, Sumbas hususları tıpatıp takib etmefc için teyl tertıbi de vücude getirmiştir. pı çahndı mı o. gayrihtiyarî bir çayı, Anavarza harabelerine kadar jiple dönüyorduk. Jipler de çamu yemek pişirilir, el kabulünadeta yekdiğerlerile yarışa kalktı Müellife göre bu kokteyl adeta bir düğrneye basar, sonra yanda bırak uzanır. Her yıl binlerce dönüm çel ra saplnıp kalıyor ya, o kadar de çilerin lar. Mr. Gayelord'un bu kitabında kuvvet şurubu, bir hayat iksiridir. tığı rüvasının geri kalan kısmını tik, pamuk, susam, buğday, arpa ğil. Yolda, belki her yüz metrede de, dıvan günleçamura saplanıp kalmış yüklti kam rinde saray mut : Ustad, kokteylinin yapılmasını görmeğe devam eder. Hepsi bu kaesas olarak ele aldığı mevzulardan ekilir Çukurovanm yeri Türkıve yonlara rasladık. Şoförler ne v?pabize şu suretle tarif ediyor: faklannda en nadar da değil: Kapıcı uyukladığı de neyse, Kadirlinin de yeri Çubiri de hiç şüphesiz yiyecek içecek meselesi olması lâzımdı. Evet. gıda ' F a z l a **Ûı olmıyan uzumden halde gelenleri ayak seslerinden kurovada odur. Bu böyledir ama, caklannı şaşırmışlar, bekleşip du dide yemekler ha zırlanırdı. Harem i,i orada da birinci faslı işgal ediyor, Ib i r m l k t a r a I a r a k s l k m ı z B ı r b a r ; tanır, tabiî halde olup olmadıkla Kadirli bir köşede. Torosların kov ruvorlardı. Kadirli Ceyhan yolunda, yani takımile beraber daima genc kalmayı ve uzun ya! d a ğ ' dolduracak kadar su 'stıhsal rını anlar. Oysa ki bu adamda fev nunda unutulup kalmıştır. Hükubu anlattığım yolda, yol demek ne geniş bir kadroya şamayı istiyen'.erin fazla mıktarda ediniz İç.ne bir avuç maydanoz ilâ k=lâHe bir zekâ yahud seziş kudre metin boyle bir yerden, böyle zenve edınız, bir kaç marul yaprağı, ti yoktur. Onu ve melekâtını hare gin, cennet bir kasabadan hiç bir kadar doğru bilmem, bu yolu ke malik olan Osmanlı sarayınm mut da yemeği öteki hizmetçiye veriyor olduktan sonra divanhanei izzet yoğurt, buğday tanesi, bira mayasen Ceyhan nehri vardır. Nehrin büyük bir yekun du. Bu suretle yemek sofraya en ifiyaneleri t«nkin seraserler ve ağır sı yemeleri, bol bol şerbet içmeleri bır mıktar ke:eviz atınız, hepsini kete getiren alışkanhktır. Esasen zaman haberi olmamıştır. Şu Ka köprüsü yoktur. Köprü yerine. tele fak masraflan tutmaktaydı. III. Murad zamanuıda yakın bulunan adama kadar gelı çatmalar ve dibalarla seraser dö. karıştırıp ezerek koyu bir msyi hepimiz kendi sahamızda böyleyiz. dirîide 29 yı^'k Cumhurivet devtavsive olunmaktadır. Genc bir doktorla karısı aynı rinde hükumet eUle yapılmış hiç takilmış bir sal isletiyorlar. 'îidip mutfaklarda bin yüz on yedi kişi yordu. Sonra başhizmetçi bunu a şenüp bir vechile tertib ve tezyin Müellif, daima genc kalmanın haline getinnız. Dünyada bundan geliyor. Salın gidip gelmesi hayli hizmet görüyordu Bır senede otuz larak sofranm üzerine koyuyordu. olmuatu ki manendi beheşti ılliyin 'ezzetli ve bundan kuvvetli hiç bir tecrübeyı yapmışlar. Doktor tele bir tek şeve rast'amazsmızsırnnın perhizde olduğunu soylüzaman alır. Sal, her götürüşünde bin tavuk, yırmi iki bin beş yüzİşte bu suretle yüz kadar lahan ve misali ravzai huİT berin olmuşfon çaldığı îaman derhal uyandığı içki tasavvur etmem. yor. Çünkü yiyip içme hususunda hiç bır karışık'.ığa mahal kalmadan, tu Hususa ki buhurat anber ve B. G. Hauser'ın bulduğu diğer halde çocuk ağladığı vakit hiç far tiyar kövlü kad'n'an patates cıkar yalnız iki kamyon göturebilir. Bu koyun sarfef.ıliyordu. muntazam bir rejim takıb eden sebebden salın başı bir mahşer gimisk ve ör hersu hoşbu olup ve bir sağlık vasıtası da banyodur. kında bile olmuyormuş. Kansı için mağa sabahtan akşama kadar devam Zıyafetlerde ya nız en güzel ye. sofraya doğru âdeta aktı, durdu. insan, bütün uzuvlarımn fazla yotam bunun aksi vuku buluyormuş ederler ve fazla yorulırazlar Se bi kalabalıktır. Salın başında her mekier ıkram edılmez. aynı zaman Hizmetç.ler bunu yaptıktan sonra, ezhari bahan günagün fağfurî ve rulmamalannı ve neticede sağlam Ama bu banyo bızim bildığimiz şegün on beş yirmi kamyon, bilhassa misafirleri tekrar selâmladılar ve mmâ şükuiedanlarla sahai meclıs Hayatımız büyük mikyasta edin , beb? Ihtiyar kadın bu işe seneler güz avkrında. saat'erce bekler du da sazlar dinlenir, sılâh oyunlan, kalmalannı temin eder ki uzun ya kılde bütün vücudü suya batırageldikleri gibi bir intizam dahilin her taraf araste ve memlu idi ..) aureşler seyredilırdışamanın ve daima genc vaşta imiş I «k, sonra da kese ve sabun süre dığımiz âdetlere tâbidir. Buna oü denberi alışık ok'v^undan ancpk de döndülerrur. Bu vuzden sıra almak için (2). Kanuni devrinde Avusturya Segibi zinde olmanın. tek sırrı da ' >ek temizlenme banyosu değildir. tün melekelerimiz iştirak eder. Ge lüzumlu adalelerini hareket ettirir. büyuk kavgalar oluyor Biz, sıra Sefırin maiyetindekiler de PasaGene aynı eserde anlatıldığına Üstada nazaran su mutemadiyen a çenlerde büyük bir sanayici içinde Boksör ise vücudünde mevcud 330 f ri olarak Türkiyede bulunan Busbudur. I phnak için yağmur altmda aaatlernın sofrasına yakın bir yerde bır göre yemekten evvel sesi guzel dört B. G. Hauser, kitabını satın alan ' îcacak ve banyoda ancak kalçaları kasasını açmak için lüzumlu şif adaleyi bu işe iştiralc ettirir ve yo' ce bekledik. Salın iskelesi bir ana becq Amasyada padişahın ordugâhmda İran "sefaret heyetine veri takım Türkler tarafından ikratn gö hafız Kur'andan âyetler okumuşbeş yüz bin okuvucudan sözlerini örtecek kadar su bırikecektir. Bu renin bulunduğu ceb defterini kay rulur. baba cıinüvHu OUıktan bnçanırca lon bır ziyafeti şöyle anlatmaktadır: rüyorlardı.) (1). lardı. Yemek esnasında ^ beder, fakat buna raemen ve «ırf Adalelerimlztaı" terbiyesine daha dinlememek, öğüdlerine kulak as vazhette bacaklar yukarıya kaldısına da vağmur yağıyordu. (silâhşorluk fenninde mahir II. Selim devrinde Edirneye ge mın ( .. İkinci vezir Alı Paşa bir bahmamak gafletinde bulunanlara a rılıp banyonun kanerından dışarı alışkanlık sevkile numaraları gere küçükten başlarız. Küçük iken *** ~ede İraniı ara bir zıyafet verdi. len bir İran sefaret heyetine de So ve cendılik sanatına kadır) kırk cımakta ve onlara kendi tertib et çıkarılacak, bir müddet o durumda ği gibi kul'anarak kasayı açmağa belki yataktan düşeriz ama sonra Kadirlide bir müjde büvük bir «e Bahçe bizim bulunduğumuz yer kullu Mehmed Paşa muhtejem bir adamı (meydana gelip envaı hümuvaffak olur. yavaş yavaş uyumak için bize vemis olduğu rejimi en iyi takib e kalınacaktır. Müellifın bu usulü Bütün hisler'miz alıskanlıTclan rüen yeri insiyakî bir tarzda hattâ vinc bombası gibi patladı Kadirli den oldukça uzakta ve nehir ile ziyafet çekmişti. Sigetvar seferini nerler ve dilâverhkler) göstermiş. den 'deal bir tip göstermektedir: herha'de bilhassa kadın okuyucular J rl lerdi. Bundan sonra mecliste (çenk Greta Garbo. Üstad kitabını yaz için ıcad etmiş olduğuna şüphe mızın tesiri altın< ~ 'r. Me^elâ bir uyurken ölçmeğe alışınz ve yatağı Ceyhan yolu ihale edilmiş. vapıla nyrılmış olmakla beraber tarafımız anlatan (Nüzheti Esrar el Ahbar ve def nevahat) olunmuş ve bunu cakmış. Sevınc. pek az sürdü Son dan gö ülebilıyordu. der Seferi Sigetvar) adlı eser bu dığı sıralarda, tatil ve dinlenme za yoktur. K?.!cahrın büyümesini ön deniz subaymın bir botanik müte mız ne kadar dar olursa olsun muhünerbazlann oyunları takib etra, bırden balon cibı söndu. hassısile kırlarda gezdiğini farzeli ayyen bir hududu geçmeyizmanını geçirmek üzere gitüği Si lemek gayesıle. ... Ali Paşa Sefır ile beraber bir ztyafet hakkında şu malumatı ver mifti Hünerbazlar (âherun tablaSebeb'ni sordum: niz. Mütehassıs otların arasmda mektedir: (... Izhari şevketi d*vTecrübe hayatımızda büyük rol B. G. Hauscı'in I^t?bı çıktıKtan rilya adasmda kaldığı günlerde tentenin altında' uzun oturmuştu. lar delmişler, aynalara, şişelere ok «Bu vol, her yıl ihale edilir, ] kurduğu sistemin bazı noksan ta sonra bir taraftan Av/upa ve Ame bir çok çiçeği görd'icü h?lde göz oynamaktadır. gıymiş leti Osmanî için bezli iktidar ve lar) geçırmişlerdi. , . , ", , i , . Hepsı aynı surette elbıse leri, kuvvetli olması lâi'm gelen himmet ne ise yerine getirip eümraflan bulunduğunun farkma var rıkada yoğurt, sebze ve üzum saTecrübesiz olan çocuk meselâ yuz genc sofraya yemek veriyordu. Sanatkârlar hediyelerle taltif odahi mesafe tayininde çok aldanır. Ço buîun başlsnacak, yarın başlana | H ' mıştır. Zira, o fazla güneşli memle tışlan ziyadeleşmiş. dığer tarpftın bahriyeli bun'.?rın fskına Yemekler sofraya şu suretle geti leden yüz sofra taam hazır olmuş lunuyor ve meclisten çıkanlaruı yeHer Bızim bunlara karnnmz kette bütün halkın müthiş bir faa da bazı banyo fabrikalan, muellifm varmaz. Bunda yegâne saik aiış cuk bazı eşyayı yakın, bazılarını da cak derler, asiı cıkrr.az. yıl ağzımıza riliyordu İptida, birbirinden müsa tu. Her sofrada tatlı ve turş elvan | rmyuıuu. İ H U U . , u.« naim ve kebab v« yahni kırk iki rine yenıleri geliyordu. Hünerbazliyet ve enerji ile çahşmakta ol tavsiye ettıği pozun kolayca alm kanlıktır. uzak zanneder. Beş yaşında mü bir parmak bal süıerler » i faslı Gormıyen, yasamıvan Kadirli Ivmasaya doğru ilerliyorlardı. halde şer çini ana göre tere ve sebze ve lardan sonra tekrar musıki mesafe.erle ayılmış bır Sofraduklarını müşahede etmiştir. Bu masını sağlanacsk banyolar imaiiAdalelerimiz de bu kanuna Ji kemmel pı^ano çpian Mozart yılkurulmuş ve seçiimış parçlar dınnun neticesi, rejimıni takib edecek ne başlamışlardır. Doğru veya yan bidir. Dünyanm en kuvvetli ook dızlan el ile tutulabilecek kadav hiikının volsuzluktan neler çekti n ı n berre ve meze ve yüz sofra kadarı buvuk ^kenceıçındekVvbaşında davetliler yan oturmuş lenmi|ti. olanların aynı zamanda güneş ban ıış bazı fikirlerin, hele bunları top sörünü al'^ kendısine ye"den pata yakın zannedermiş. Fak't yai'na dahi hulvıyat ve eıvarjat ve holardi Hizmetçilerin elleri boştu, yasu yapmaya devam etmeleri hu lu halde umumî efkâra arzeden tes çıkarmak işinı veriniz Adam lar çocuklara mahsus deŞildir. ] randığım bilemez. Bu. başlıbaşına şab ve mezi envaından her sof Zıyafetin son şenliklerini gureşler sankı selâm vermekte bir zorluğa teşkil etmjşti. (Meclise keştkirler susunu da uzun yaşamanın ve da eserlerın, sade hedef tuttukları a cağız bir saat kadar çalıştıktan Şimal memleketlerinin sis ve du bir faciadır. 'Cadirlı faciası.. uğramamak ıster gibiydıler. Selâm rada otuz altışar çini haztr olmuş girip güresçılik kurup zor ve zarla Kırk beş kilometrehk yolu yapima genc kalmanın ikinci şartı ola lanlarda değil, onlarla hiç münase sonra iş göremez hale gelirı, her msnUrına ahşmış bir adamı Akdedı. nice türlü luubbazhklar ve sanat tırmak, bir hükumet içm hiç bir ları el'.erıni ka'çalan üzerine koyrak one sürmüştur. Hattâ, gerçek lbeti yokmuş gibi görünen sahalar tarafı ağrımağa başlar. Halbuki ıh nızın berrak manzarası karşısında Ve seksen pâre seraser hil'at ve ifraziıklar gösterip bir nice desşey değildir. Kadirli gibi bir yerin maktan ve başlarını eğmekten ıbabırakırsanız o da mesafevi tayin elçiierin serdarma üç re's âlâ at tiyarların ve yarar ve tüv&na peh> J yolu bundan tam 29 yıl önce ya retti. e ""Tiez ve ağır hatalara düşer. verdıkten sonra kile | ve avanii nukare ve akmişei sen livanların arkasm yere) getirmişpılmalıydı. Daha ne bekliyoruz? Bu *** rın tâ başında mevki alrruş olan kinden nıoe pâre kumaş ihzar o lerdi. Meclis (kâsezinlerin) gosteİki av k^dar evvel 18 yasında o Daha, bir 29 yıl rru? Ama her yıl rilerile bitmiş ve İranlılar (tâzim hizmetçi yemek kabını alıyor, ya lunmuştu. kn kor bir Ingiüz kızı çok sıcak 2 milyon liraiık bir zarar var.' Bu Bu cümle müretteb ve mükemmel ve tekrım) hareketlerıle sadrıâzaol 2 milyondan daha aza çıkar. nında duran hizmetçiye veriyor, o su ile doldurulan banyova girdiğı ma veda eylemışlerdi. için birdenbire görmeğe başlamıştı. İran elçılerine böyle birbirinden Kız ilk defa annesini gördüğü muhteşem ziyafetler verilır ve şarzaman «anne sen sesin gibi güzelkın bu debdebeye düşkun, güzel sin», babasına da «baba sen şişsanatlar meclubu milletinin mümansın ve elbiselerin kalın. Bunu messilleri memleketlerıne efsanevl zaten bilıyordum» demişti. Yeni hikâyelerle dönerlerdi. görmeğe başladığı dünya onu dehşetli telâşlandınyordu. Çünkü 18 Şah Tahmasebin elçisi de 1576 yaşmda olmasma rağmen yeni bir yılında İstanbulda görülmemiş bir takım alışkanlıklar ve +ecrübeler merasimıe karşılanmıştı. Elçi Tokedinmesi icab ediyordu. Güneşin mak Han 250 kişi ve 500 deveden şualan onu şaşırtıyordu. Yürümeği mürekkeb bir maiyet ile Üsküdara bile berecemiyordu. Hattâ ilk güngelmiş, kendisini Rumeli beylerbeler bu ona o kadar zor geliyordu ki yi ile, ekserisi altın eğerlı atlara eskidenberi ahşmış olduğu gözleribinmiş, başlanna sorguçlu kavukni kapıyor ve ellerile yolunu bullar giymış gümüş âsalı 2500 çavuş, mağa çalışıyordu. müteferrika, sıpahi karşılamıştı. Normal şekılde gören insanlar Kaptan Paşa otuz kadırga ile bile ahşmadıklan şeylerden tevahistikbale çıkmıştı. Gemilerin cn huş ederler. Gözlerin yapılış tarbüyüğünde sefir ile başlıca maiyet zından dolayı insanlar ufkî görmememurlan için altın işlemeli örtü ğe ahşmışlardır. Şakulî vaziyette ile süslenmiş bir sofra hazırlanyi görmezler. Onun için de yukamıştı. rıdan gelecek her tehlike onlan Tokmak Han kadirgadaki sofra daha çok korkutur. Pivade ateşi başına geçip ilk lokmayı ağzına çok daha tehlıkeli olduğu halde, götürdüğü anda kadirgpların büson harbin başlangıçlarına kadar tün topları b'rcen ptılmış ve K'zaskerler göz alışkanlıklarım altüst kulesindeki toplar bu işarete yüz eden uçklardan daha fazla korkardefa ateşlenmekle cevab vermişlardı. Gökten gelen her »ehlike inti. (3) sanı korkutur. Kraliçe Elizabeth'in lamesini Şoförlere göre tavuk hayvanların III. Murada takdim eden İngiliz en akılsızıdır. Cünkü tehlikenın elçisine de Kubbe altmda bir zıyageldiğini gördüğu halde yoldan ufet çekilmişti. Bu merasimde buzakİEşacağına ortasma doğru koşar. lunan bir Ingilız muşahec'elerini Bu hal tavuğun budalalığından ileri şoyle naklermektedir: ( .. O sıragelmez. Hayvan sadece binlerce da yemek hazırlanmıştı, sarayın asenedenberi edindiği ^hşkanlıktan damları yandaki odaya sof'.a kurdukurtulamıyor demektir Otomobil lar. Ziyafette yüz sahan kadar yeolmadığı zamanlar meselâ bir atmek vardı. Çoğu haşlama yahud macadan kurtulmak ıçm yapılacak kızartm^ydı Elçi vezirlerle berahareket kaçmaktı. Tavuk kaçtığı ber yemeğe içeriki odaya geçti. zaman kurtuluyordu, ama ne taBeyzadclerıle adam'aıma da bir o : rafa kaçarsa kaçsın. Hayvan hâlâ kadar çeşid yemek çıkarıldı. Ono usulü tatbik ediyor. Çünkü molar da avlunun aynı tarafındaydl« dern trafıke ahşamamıştır. lar. Ama yemeğe kendi başlarına ,i Fakat insan fena âdetlerini alışkanlıklarım yenmeğe çalışmalıdır fl) Türk mektubları, Hüseyin Mademki yaşıyoruz değışmeye ,iyiCabıd Yalçın tercürresı. ye doğru gitmeye ve fena âdetleri(2) Topkapı Sarayı hazine kısmı mizi terketmeye, iyi âdetler. iyi a1339 sayıiı eser. Nişancı Feridun lışkanhklar ve huylar edinmeye Paşa tarafından kalcme alındığı mecburuz. Gunde bir çejrek saa yapraklı zannedümektedir. 205 kendımizle meşgul olsak ve âdetle25x39 ölçüsünde nesıhle yazılmış rimizden hangisi iyi hangisi kötü eserde pek sanatkârane yapılmış ise ayırd etmeye çalışsak, hepimi: virmi minyatür vardır. kemal derecîsine yaklaşsn bırer in^ (3) Hammer cıld 7. san oluruz ve beşeriyet de bundan Arkası Sa. 7, Sü. 2 de T u v a l e t S a b u n u 100 de 100 saftır |eyler kazanmış olur, Uzun yaşamak için Klorofıl kokteyli ınııummmmııııımnımnmTiıııııııııııııııııiM Kadirli Faciası Yazan: Yaşar Kemal 16 ncı asırda kıyafetler Yazan: Haluk Y. Şehsüvaroğhı TARIHTEA SAH1FELER Yeni kısmetler vaad eden sabun... PURO AYAT ÇALIŞMAKLA AĞUK KORUNMAKLA ÇADAMAUIĞA