22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 Kasım 1952 CUMHÜRIYET IIIIIIKIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIÜ'i MEJ1LEKET İMIKALAR1 * MerakU Bahisler 1 1 Edincik ve Erdek 11111111111111111111111111111111111111M11111111 i î i! 11 i i i i i i Taylundan korunmamn1 j çaresi bulundu AFİAT B A H SLER f Yazan: İstnail Habib Sevük Balıkesirden İzmtre kadar genış l a r ° harabeiere bir şey yapmadı mobüi durduran şoför: «İşte Ermmtakadan İstanbula gelip gidenler i m 1 ' E £ e r ° n l a r kıhna dokunmadı I dek» dediğı vakit görünen manzaBandırmayı görüp tanırlar ama da yalnız biz onları kısmen taş j rarun dilberliğıne şaşakaldım: MPBandırma körfezmin hemen öte gulle yaptıksa. ne gam, vatan mu ğer biri eski Cıhan Harbınde, diyanındaki Edincikle Erdek sapa dafaasında kullanmışız demektır; ğeri Yünan ricatmde geçırdığı iki Schubert'i çocuklar bile her görd'uk Napoleon Bonapart'ın İtalyanın yerde olduklan için bilinmezler. O kısmen de o harpba artıklarmı Mi büyük yangınla kule donduğu için leri yerde tanırdı. Viyana yüın her şımalinde, Avusturya ordularını raya ancak onlar içın gitmek ge mar Sınan kendı eserlerinde mal yeni baştan, plân dairesınde, evlemevsiminı hakkile yaşayan bir fmuteaddıd noktalarda mağlub etrek ve onlar böyle bir gidişe o ka zeme dıye kullandıysa. o malzeme ri hep kârgir olarak yapılıp cadhirdi Karlann dağarı, ovaları kaplere de ne saadet, değıl mı ki onlar deleri hep ferah olçulerle açılaa tıği ve sürüp çıkardığı 1797 yılının dar da çok lâvıktırlar ki .. ladığı kış günlennde Vıyananın öyle bir dehanın eserlerinde ebe Erdek, bahann renk renk kalıçekış günlerinde, karlı bir geced« Viİki zıd körfez: çam ormanlarının başka bir güzeller halinde işledıği dalgalı sahaya yananın fakırlere mahsus bir maMarmaranın Anadolu kıyısına diyete erdiler. lıği vardı Baljar, karlarm eridigi, serilmiş o beyaz beyaz evlen'e hallesinin küçük bir evinde, daha daracık bir berzahla bağlanıp sekiz j Edinrik ve mukaddes çmar: toprağın suyu yudum yudum içtdği Banchrma Gonen şosesınden, tümseklerin koyu yeşıHiğini denisonra dünyada bestelediği şarkılayüz metrelik zirvesile çahmlı çagüneşlı nisan günlerinde gene bu ri.e unutulmaz bir isım bırakacak lımlı kurulan Kapıdağı yanmadası giderken de gelirken de, ancak ku zin aynalı maviliğine akçettırirken ormanlarda başka bir hava hâkisa çiık bir kısmı göründüğu ıçın bir bir beldeden ziyade bir tabloyu anolan Franz Schubert doğuyordu. dar berzahın ıki ysnmda iki kordırıyordu olurdu Yaz günlerinde Tunanın tem Karm lâpa lâpa yağdığı ve camlarfez yaratır. Doğudaki Bandır koy hissi veren Edinciğin içıne girbel aktığı bu devtrde, sessizliğin, Erdek ve Yavuz: da rüyet imkânını kald^rdığl bu ma korfezı batıdaki Erdek korfezm dığıniz zaman beş bin nüfuslu enı sükunetin ona verdiği huzur içia» Beldenin doâu tarafından Anagecenin sabahında küçük serçe kuşden kat kat hırçındır. Eskiden Ka konu bir kasaba olduğunu gorürsunuz. Kapıdağı parke kaynağı, dolu kıyısına doğru he\ulâî bir oade neşe'i şarkılara yer verirdi ları, soğuktan uşumuş olduklrını pıdağı şimdiki gıbi yarım defıl Edinciğin parkeli sokakları on lina başı gibi ılerlıven buvük buFakat Sonbaharla Schubert, rogösteren bir sokulganlıkla Schutam adaydı ve Bandırma ile Erdek mantık bir hüviyete bürunür, işte bert'in doğumuna sahne olan odakörfezleri de tek bir deniz kanah ; l k l k ı!°metre kare tutuyor. Sağ sol run Erdek körfezıne iki tane lio zaman Ane Marıa'nın do»aı»undanın camlarmı gagalarıle vu uyor, halindeydiler. Fakat kanalın doğu her taraf zevtın ağaclarüe neftı bir man hedıve etmektedir Burunun ki sır, anlaşılırdı. belki de on ar da bu sevınce bu sutarafmdaki hırçın kısım batıdaki yeşılhk ıçınde. Karşıda Erdek kor doğu tarafındakine Çmar lımanı Yirmısinden sonra da ilk platonik retle iştirak ediyorlardı. Ne de olsakin kısma bütün çakıllannı ve fezinın dıb havzpsı geniş bır kavis deniyor. Hem derin, hem bütün askın heyecanlannı duymağa b»şsa bu küçük ev, bu bir taş aviukumlannı yığarak saldıra saldıra çizerek pırıltıh bır mavılıkle gerıl havalara karşı emnivetli Dörtte Uzakdoğuda bir tayfunun yaptığı tahribat başlamış bulunuyordu. İlk göz ağnya bakan pencereler, babasının her nihayet kanalın en dar yerini bir mış Mademki bu yer bu kaddr üç tarafı kara ile cevrılı olan ou sı Therâse Grob olmuştu. Tam üç buçuk kilometre enliliğinde bir j güzeldır, elbette buradan şairler de denız parçr•="'"aç'k kalan tarafı • İkmcı Dünya Harbin.n sonlarına tuıasının yakında kopmak uzere oi sabah ilkokula gitmek üzere indıği Franz Schubert nı da karşıdaki Tavşanlı adası em •doğru Japonya üzerme yapılan «e duğu haberlerıni verıyorlardı. Öy merdıvenler, o gece yağan karla pek tatlı soprano sesi, pek begeni yıl, gencliğinin en hararetli seneberzahla doldurduğu için hem Ka yetışecektı. İşte•fer esnasmda Okınava adasmın A le bir tayfun ki saatte 180 kilomet tamamen kapanmıştı. Dondurucu pıdağı adalıktan çıktı, hem deBen umardım ki gele hurreme niyete almiş. Emnıyet ve derinlikl.yordu 16 yaşma geldiği zaman ar leruıi bu kıza bağlamiftı. Onunla cânan bu gece ten baska bu linrmın bir de gö hnerikaluar tarafmdan ne kadar bü re hızla esen rüzgârlarıle bır an bır soğuğu tesirsiz bırakmak için j t l k k i : ^ e korosundan ayrılmışti. Zi başbaşa yüzleroe defm, Viyana orBandırma körfezi artık kendi baDiye başhyan gazelıle çok taze lunmcmezhk vasfı var. Bağrına sı İyük fedakârlıklar ve can kaybı ne da Pasifık kıyı.arına hucum ede ocakta yanan odun parçalan arttımanlarının yaz günlerinln en ııcak şına tepinip durmağa mecbur kalra büluğ yası onun o ince ve su terennümler yapan Ravzi Ve ışte pmanlan gayet iyi saklıyor. Onun İtıcesmde ele geçirildıği malumdur. cek.. Mütehassıslar, hemen evvel rılırken, bu mütevazı ilkmekteb hodeminde, her an serin ve ferah olan 4. gibi şeffai sesını de bozmuştu. Şimdi 17 ncı asırda: «Sevgıli beni çağır butun bu vasıflarını Almanlar ıLa İFakat gerçekten bu adanm işgali o ce tesbıt edilmiş kararların tatbiki casının aıle yuvasına katılan küçük gölgeliklerinde gezınmiş, ağaç dibEskinin efsanevi beldesi: meşhur musıkışinas «Salierı» den jfedakârlıklann yapılmasma değer ışme g^rıştıler. Bır taraftan ıhtıyati Schubert'in geçımi için şimdi, baba ders alıyor, kompozitör olmak he lerinde oturarak, ona şarkılanndan Kapıdağı daha Büyük İskender masa onun semtine şıkâyet ede ıvı b'liyor olacak ki henuz Yavuz jdi. Çünkü Uzak Doğuda ondan tedbirler almuken diğer taraftan v» annede derm bir düşünce hâbazılannı talim etmeğe çahşmıştı. zamanmda bile ada halindeydi. ede gönlum gıder» diye şuh şürler olmadan sularımıza kendı ismile jdaha mühim bır stratejık nokta da tayfunun takıb etmekte olduğu kımdi. Fakat her şeye ve herkese vesile çırpınıyordu. Sankı sihırli Ah, eger hayat hep böyle gitseydi Şuhî: gelen Goben doğruca o Çınar li Itaaavvur oiunamamaktadır Bundan Adanm cenubdaki en dar yerinde, yol tesbıt olundu. Elde edilen ne çare bulan, yiyecek ve gıyfecek lut bir el, yaşayacağı kısa bir ömrün ne mesud, ne bahtiyar sayılacakh. yani şimdiki berzahın şimal tarc F e ry» d ederek kuyuna elbette varır m 3 n m a g l d ı o demirler Evet orası dil emektar Yavuzumuzun ilk gözağ jdolayı da kendısıne «Pasıfık Okya tıceye göre Okinava adası tam o: feden buyuk Tanrı, bu çatınm al vakıt er ni boşa geçirmemek için Kuşlaruı dallarda sanki bu iki »*vfında Sizik isimli muhteşem bir :nusunun Cebelitanğı» adı veriımış felâketlı hava hâdısesinın yolu ü tında yaşayan insanlara da keremin elinden tutarak parlak bir is gilinin ağızlarmdan dökülüp, dalga belde vardı. Marmara zaten mer Yâr etmez ise Şuhîi divânce rısı. tıkbale doğru onu çekmekte istıcal İtir. zerinde idı. teklif den ihsanlarda bulundu. Kardeşleri dalga yayılan nağmelerini taklide mer yatağı. Ada kıyısındaki bu Erdek ve Atatürk: Radyo vesair vasıtalarla bütün nin muhabbetı, annesinın ihtımamı gösteriyordu Babasma yardım ettiği çalışır gibi onlara refakat etmeleri Hele Edinciğin yetiştirdığı en Amerikahlar, böyle güç aldıXlan beldenin kale burclan bile kâmilen Erdek önundeki İskele limanı da 16 ile 19 yaş arasındaki yıllarda .mermerdenmiş. Büyük tiyatronun eski şair, 15 inci asırda, İstanbulun sağda Moloz burnile ıki kavis çizi jve kızıllann o bolgede takındıkları Okinava'ya baştanaşağı alârm işa ve bu doğumla babasmdan müzik bestelediği şarkı ar ki içlerınde ne tatlı bir manzara idi. Bu şarkıfetih yılında, yanı 1453 te doğan yor. İskele karşısındaki Zeytin • •tavır dolayısile ehemmiyetı gunden retı verıldi Haîkın tavsiye edilei dersi istiyen bir kaç ailenin talebi, larla da Goethe ile Schiller'den Hai. her tarafı hep başka renkte mermer «Süleymanname», dası Mağara hamamile meşhur •güne artan Okinava'yi hi bi su cek tedbirleri alması ve gayet ih bu doğumun uğurlu olduğunu müj «Margarit çıkınk başında^> «Sürü ne ve Ludvig Uhland'dan parçalar k ' i hiç bir sütunlarla bezelidir. Hele şehrin FirdevsiTavil; deliyen ilk haberlerdi. Çocukluğu cü Kronos», «Vlnebr Kralı» gibı vardı. Bütün ömründe alb yüzü ortasında yükselen heybetli mabe «Ferasetnameı gibi eserlerin mü Burası sahiden görulecek şey. O•retle terketmek istemedıler, dünya tıyatlı bulunması belirtildi. parçalar vardı, pek beğenilmiş, dilTavsiye edilen tedbirler arasında ellifi. Siz işin garabetine bakınız, tuz metre karelik bir su havzasını :.sulhü tamamile kuruıuncaya kadar geçen liedleri, ona bu sahada mutdin mermerleri. Yunanlı hatib ALichtental adı verilen bır banliyö lerde bütün o devrin Viyanasmı lak bir üstünlük temin etmiçti. Büristid bu mabedi medhederken: anası onu Belkıs harabelerini t;e enikonu bir kubbe kaplamaktadır. îorada kalmaya karar verdiler. As bılhassa şunlar vardı: kasabasmın korularında ve Tunanın dolaşmıştı. Çocuklugundan ölünce yük bır fanteziye sahib olan Schu1 Vaktıle damların uçmaması «Her taşı başlıbaşına bir binaya zerken doğurmuş. Fakat bizim Güneş görmedığinden insan orada jkerî merkezler, hava üsleri kurarak içijı üzerleri'nden geçirilmi^ ve yayılıp bir sınır manzumesı gibi da ya kadar sadık kaldığı yegâne ül bert, tabiati bütün husuaiyetlerile değer ve binanın kendi de başlıba golgesine oturup Edıncıkhlerle soh kendini başka bir âleme girmiş sa jyerleştıler. bet ettiğımiz şu büyük çınar o şa nıyor. Göz ahştıktan sonra bu baş J Güzel.. Fakat, ada stratejık ehem yere kuvvetbce çakumış kazıkUra ğıldığı büyuk şehrin içinde akan kü, hürriyeti bütün zevkile yaşa birbirinden ayırd etmiş, yapraklajına bır şehre bedeldır» dedi. irden de çok daha yaşh. Dört met ka âlem rüyalı bir mahiyet aldı. Jmiyeti dolayısile «Pasifiğin Cebelı bağlanmış çelik tellerin vaziyetini derelerinden birinin kenarında geç mak, ciğerlerinn bütün kudTetile nn hışırtısını, rüzgârlann uğultusuTexier'nin Iki alayı: mişti. Ağaçlarla ve kuşlarla arka teneffüs etmektı. Hayatı boyunca hiç Romahlarla muttefik geçinen bu re kutrunda, yalnız yaşh değil Suyu yalnız şifalı değil, kışm «• • tarığı» gibi enteresan bir isim al bır daha gozden geçırmek. Durum: daşhk eden Schubert, ilk Liedlerıni, kimseye mınnettar kaîmamağa, ira nu, kuş'arın sevincini, yağmur dam da aksakhk varsa düzeltmek. lalarmm muttarid seslerini büyuk belde Romanın çöküşünden sonra mukaddes çmar, çünkü Rumelinin •masına rağmen müthiş bır tehlikeye ılk fatihi ve tarihlmizin ilk büyük cak, yazm serin olduğu için kera •maruzdu. Büyük Okyanusta zaman 2 B.r kaç günlük yiyecek ih iık şarkılarını kuş seslerıle su ses desm> istedığı gıbı ku.lanmağa, baş bir kudretle tasvir ve terennüm eyBizansın eline geçer. Sinirikte en çaph kahramanı Suleyman Paşa metli de. Atatürk Savorana yatile •zaman başgösteren tayfunlar sade tiyacı tedarik edılerek evlere ka lerınden a'.dığı ılhamla bestehyor kalannm dalkavuğu olmaktansa ya lemiştir. Liedlerıni bıze nakleden meşhur heykel «mabudlar anası» , . . hasta yattığı şezlongdan Erpanmak ve fırtına esnasmda kat'i: du Yedi yaşına geldığı zaman ılk şamamağa ehemmiyet vermışti Bu müzik âletleri, sanki onunla beraismini taşıyan haşmetli eeerdi. Şeh fetih plânlannı onun gölgesinde deği ve iki limanmı gezdikten son •oradaki yerli halka aid mallan hakeman derslerını babasından alı sebeble teklif edilen çeşidli cazib, ber söyler, konuşur, anlattığı hıçkıhazırladı. •rab etmek, insanca bir çok kayıb yen dışanya çıkmamak. rin en büyük ziyneti ve övüncüy yordu. Sesi bir bülbü! letafetıle a paralı teklıfleri reddetmış ve bu ra: «Ne güzel yer, ne güzel, Erdekteki dilberlik: •!ara sebeb olmakla kalmıyor, AHalka bu nasihatler verıbrken kisler yapıyor v"e bu tatlı ahenk yüzden de daima sıkıntıh, müşkül rıklan, göz yaşlannı bize duyurur. müş. Hıristiyan Bizans sırf halkı şimdiye kadar neye gelmemişim» Sihirli bir kudret, Schuberfi» eeer> •merıkan askerî tesıslerini, uçakla beri yanda da Amerıkan pskeri he; Edıncikten, iyi bir şose üzeringüldürmek için bu putperestler a köyün papazmda derin tesirler bı bir hayat yaşamıştı. Bestelediği şar lerine hâkimdir. diye hayıflanmış. Evet Erdek, o •rını vesaireyı de berbad ediyor, vetı kendısıne aıd ıhtıynt teab:rbidesini İstanbulun halk meydanm de, karşı körfezi g göre göre, tatlı İ de, k a ş rakıyordu. Onun deiâletıle küçük, kılan hiç addedilecek ehemmiyetsiz büyük Türkün dünyamızdan aynda teşhir ediyor. Gülmüşler, gül kavislerle berzaha inen otomobil lırken gozlennde goturdüğü son •mühim miktarda Amer.kan aske lerinı alıyordu. sevimli, zeki ve istidadlı Schubert bir fiatla tâbilere satarken de şa Tam üç yıl, Th6r£te ile geçen •inin yaralanmasına ve ölmesıne B29 uçaklarına mensub subay için, saray kilisesınin korosunda hane bir müstağni idı. Yalnız arkamüşler ve sonunda tabiatile heykel Kapıdağı yarımadasma gırdikten ıki güzellıkten biri Boğaziçıyse ditatlı günler, ona müzik istidadını, •bir vesile teşki! edıyordu. lar, astsubaylar ve erier vazıfeleri yer hazırlanmış bulunuyordu. paramparça edilmış. Elden giden sonra körfezin kavsini dolanarak daşlan tarafmdan fazla sevildiği ve yaratma kudretmi köpürtüp tajırtkarşı sırtın duruğuna varmca oto ğeri sensm. İ Bu vazıyet karşısında Amerika başmda bulunmaya ve fırtına bişlar: yalnız o olsa bir şey değil, onuncu mış, Schönbrun Habsburg sarayının pek beğenildıği için t ona ufak kâr a c ı b ifakat ne yazık ki bunun »onu •hıar, tayfunların tahribatının önu başlamaz motörlerı mümkün olan asrın tam ortasmda korkunclar kor r Kıbns Türk lisesinde iazıl ayrjhkla bitmiştir. Buna. Ticaret Odası Meelisinin muhteşem kilisesı, mihrabm loşlu temin edecek bır çok vesileler de ] h ;ne geçilmeden adada kahnamıya süratle işletmeğe davet olundular. kuncu bir zelzele Sinirik beldesini propaganda yapılmamış bugünkü toplantısı Bu suretle o kocaman ve asır u ğu, pencerelerden guçlükle sızan icad edıhyordu. Bır çok seyahat üyük sebeb, kızm aılesinin muhaİcağı neticesine vardılar ve orada hiç bir şey ayakta kalmıyacasına Kıbns Turk Lisesl Merunlar Birli. olmuşrur. Kız taraiı, delikanler yaptı, bazı konserier de tertib yerle bir etti, Türkler Ondördüncü ı tîtanbul Ticaret Odası Meclısı bugun Sinden ve Kıbns Turk Lıseslnden aldı. îıcab eden tedbirlerı almayı karar çak.arın muthış ruzgâr 'araf'ndan hafif ışıklar, Hazretı İsa'nın çarmı. Imın sabıt bir mesleği, kendilerin* saat 15 te toplanacaktır Toplantıda :laştırdılar. Mütehassıslar ince.eme bırer kuru yaprak gib: kapılıp go ha gerilmış nahif vücudü, solgun edıldi. Orta boylu, fakat küçük yaasırda oralan ellerine geçirince o bılhassa Sanavı Odaslle olan munase ğımıl mektubl&rda, Kıbrı» Turk Llse. pılı idi. Bilhassa karnı bütün aza itimad telkin edecek muayy«n bir haşmetli beldenin yalnız harabeie betler goruşulecek ve bu od&nın mali slnde kızı,: propaganda yapıldığına îlere gıriştiler. Meseleyi uzun uzun turülmesınin onüne geçılmek ıste ,yüzü, goklere bakan yan açık gözsından daha ileri gıtmış, ona karak mesleği olmayışmdan bahsetarüşlerdaır Anltara Ajansı tarafmdan 10 ka. rine konuyorlar. Fakat oraya «Bel durumunu takv.ye İçin kendlsıne verüe sım 1952 tarlhınde verllen haber y». :etüd ettikten sonra bir takım mü niliyordu Onlara nazaran mınımını eri, yüzlerce yıl evvel işlendiği söy sayılabılecek tepkili avcı uçakları lenen bu korkunç zulmün, kilise a teristik bir tip bahşetmışti. Gözlük di. Kendisini beslemekten âciz bir jhım sonuçlara vardılar. kıs» ismini vermişler, çünkü Kur cek hısse kar^rlaştırılacaktır. Irnlanmaktadır. insana, kızlannı nasıl vereceklerdi? | Aradan aylar geçmiş ve sonbaha ıse kendılerı içın 6nceden kazılıp tjuşunda yaşayan tımsali, onun ço camlan arkasında parlayan zeki Haber aldığımıza Eore Sanayı ve Tianda Suleyman Peygamberle BelBu yara, sanatkârda uzun yıllar Halk tipi sadcyağ caret Odası bu senen'n mayıs aymda |rın gırmış bu unması dolayısile tay h3zırlanmış olan çukurlara bırer cuk nıhu üzerinde öyle müessır bir gözlerı, her zaman dağınık gorünen kısın maceralan uzun uzun anlatıBeledlye tarafmdan hazırlanan halk rol oynuyordu ki Bach'm bestele saçlan, boynunda kolalı ve her la kanamış, bir çok lledlerin», meslaajrıldıklarından ancak bu tarihten ev. birer ve ıhtimamla yerle$tırı dıler. lırmış. Orhanın oğlu Suleyman t pı sadeyaj omra 'dekı aydan ıtıba jfunlann esmelerı zamanı gelmişti. diği kilise ilâhileTİni terennüm eden man temiz duran yakası! Ve o de rine, sonatlanna mevzu olmu}tur. • Derken bütün Uzak Doğu radyo Adadaki bütun dukkân'ar Paşa işte bunun için Rumeliye vel Ticaret Odası tara£ınd.ın sanajı. ren satıja çıkarılacaktır. cllerden tahsıl edilen aidat Sanayl O. sesi, bu müşahede karşısında titri virde Viyanada âdet olduğu veçhile Eserlerinin çogunda ujnidsiz, çoHalk tipı sadeyajın fıatı henuz teıbıt •ıstasyonlan korkunc bir tayfun fırgeçmek hulyalanna o mukaddes dasına terkedılecektır. Arkası Sa. 6, Sü. 6 de. Arkası Sa. 6, Sü. 6 da yor, daha fazla ınceliyordu. Onun taktığı papıyon siyah kravatile, edılmemijtlr. harabeiere bakarak tutulmus. Yanlışhğın asıl sebebi: Biz oraya neye Belkıs demişlz? Charle Texier da elbet biliyordu. Büyük İskender ada kıyısındaki Sizik'i Anadoluya bağlamak için iki köprü yaptırarak birinin baRAKİPSİZ BİR şında yükselttiği büyük kuleye Balkız adını verir. İskenderden on GÜZELLİK MÜSTAHZARI üç asır sonraki o büyük zelzeleyle Sizik ortadan kalktı. fakat Balkız MÜESSIR BİR CILT KREMİ adı daha hafifleşerek Belkıs oluyor. O zelzeleden dort asır sonra Sizik harabeleri bize geçince, mademki Saba MH'kesi Belkısın ismi J Kur'ai a geçer, Peygamber Süleym=n'n da avak basmış olması lâzım lliiilı gelen o yerler bizim için artık mukaddesti. Evet Orhanoğlu Süleyman Paşa o yerlerin o kutsiyet havası için de En mutlu rüyasını gordü. Bunu biz sövliveceğimize en salâhiyetli . . . Cildinizin flizli k o l a n güzellioini ol"ia söyletelım. Schubert'in ölümünün yıldönümü günlerinde Yazan: Dr. Samih Nafiz Tansu f /A • Tuvalet Sabunu meydana <ıkorır. ^ Âsık Paşazade der ki: Kit^bını halk dilile yazan o en eski ve en can tarihçimiz Âşık Paşazade yazar: «Suleyman Paşa bir gün gezerken Avdıncığa geldi» Evet Edinciğin eski ismi öyle idi. Orayı Emir Aydm admda bir dilâver kurdurdu. Halk dili yumuşatıp inceltmeyi sevdiği için Balkızı Belkıs yaptığı gibi Aydıncık da F'incik oluyor. Devam edelim: tıTemaşalığa geldi Gördü bir garib binalar. Biraz durdu. Hiç söy]°medi. Ecebev derler bir aziz vardı, ve hem hayli bahadur anılurdu. Dedi: «Hanum tefekküre vardun» Süleyman Paşa ider: « Bu denni geçmek fikrin ıderin Söyle gecem ki kâfirin haberi olmıva.» (S 47) Küçücük Osman lı bevliğinden koskoca bir imparatorluk çıkışmın başı işte bu konum Bir takazamn cevabı: «Yeni Dünya Cografyası» isimli on iki büyük cildlik eserin müellifi E'i=;?e Reclas gayet tarafsız, hem edib hem edebli, yetmiş yıl öneeki eserinde tam bir ilim rükudetile, o taraf arın tabiî güzelliğini anlattıktan sonra, şövle deyip geçer: «Eski muhteşem Sizikten şimdi manasız bazı harabe parçaları kaldı i> Hslbuki onun hem ırkdaşı. hem zamanddşı olan Texier Türk im paratorluğuna kar=ı duvduSu kini, âlimlığine yakısmıvacağı için, saklamağa çalısıp durduğu halde «Küçük Asya» da, ver yer onun bu kinini sezip duruvoruz. Sanki onuncu asır ortas'nr'aki zelzelenin yere serdiği Sizik hqrab°ler'ni sadece biz mahvetmişiz gibi bütün o somaki direklerle çeşidli mermerlerın bizim tarafımızdan: «Ya Boğazlardaki balvemeı toplarına taş gülle vevahud Mimar Sinanm dehasına ma'zeme» yqpıl ^ğını anlatır. O zelzeledenberi bizim elimıze geçen dört utrlık zaman içinde Bizanalı Hususi bir formülle imal edilen Y e n ! Puro Tuvalet Sabunu, eildinizi besler, lcorur, kadife gibi yumuşak, (ifek gibi taze yapar, teninize sevgi ve hayranlık yarotan sihirli bir GÜZELLİK verir. ) ,S %> Yeni Puro Tuvalet Sabunu 14 gün zarfmda cazibenizi arttırmayı garanti eder. J«x ~J LÜKS APAÜTMAN M/fifl£6İ MUSTAKİL KONFOHLU ÇVL£k LÜKS OTOMOBİLLER "CHHİS CAAFT» Û£MZM0TOBU 20.000 ,1000,500, £fO. fOOİ PABA /K/iAMİY£L£/i/ % ^ Bol Kopuklu Nefis Kokulu ^ M/tt/SUS SÜMERBANK %U¥^ 99 faal Tuvalet Sabunu 100 de 100 softır. J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle