24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
f RJm 10S2 IIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIM CUMHURİYET Almanyadaki manevralarda bir hafta Diiııya Olayları Bılindiği gibi televizyon, Ameri [yamn meşhur zenginlerinden biri kanın yaşayış tarzını altüst etmiş idi. Hemen hemen baştanaşağı dün tir, Bu hal yalnız televizyonun bir yayı dolaşmış ve bu seyahat esnaeğlence vasıtası olmasından ileri smda antika sayılabilecek ne görgelmiştir. İşin vüs'ati (15 milyon dü ve buldu ise satın alm;ş, hepsialıcı posta olduğuna göre) milli ni memleketine getirmişti. Baron endüstri meydana getirmiştir. Fa Von Heydt'in kendi ihtisası dahiFransız büyük ihtilâlinln gizli kat bunun yanında televizyonun linde topladığı eşyadan vücude gesebeb olduğu bir ruhî halet var ki tirdiği koleksiyon adeta Louvre ve kapakiı kalmış, tarih sahifelerine gözünün önünden geçen manzara Britsh Museum'daki benzerlerile geçmemiş safhalan arasınd'a, delara hayran kalan seyirci bunun kıyas edilebilecek bir zenginlikte nilebilir ki, Greive isimli bir Ingilizin kanştığı Madam Du Barry'nin farkmda bile olrruyor. idi. hâdisesi en büyük Bu hal televizyonun çocuklar üNe yazık kl İkinci Dünya Harbi mücevherleri zerinde yaptığı berbaJ tesirdir. Bun | sonunda, Baron Von Heydt'in ika ! muamma olarak kalmıştır. Kral On Beşinci Louis'nin göz' dan tegafül edenler Amerikan Tıb metgâhının ve müzesinin doğu AlCemiyeti mecmuasını okurlarsa manyada olması o kıymetli eserle desi Du Barry, Louvenciennes şagafletlerinin farkma varırlar. rin Ruslann eline geçmesine sebe tosunun bulunduğu aynı isimli kazenginliği ile Amerikan Tıb cemiyeti bir kaç ty biyet vermiş. sanat ve antika eser sabada son derece âşığı Baron da eli kolu bomboş şöhret bulmuştu. Şatosunun binbir önce bir komisyon kurarak bunu i teşkil eden mütehassıslara televiz ! memleketten çıkmaya mecbur edil gece masallanna hâs debdebeli eşya ile dolu olduğu, en alelâde eşya yonun çocuklar üzerindeki tesirle mişti. ya varıncaya kadar her şeyin alrini tetkik etmeğe mcmur etmiştir. Işte Baron Von Heydt bu acıklı tınlarla, kıymetli taşlarla, necefSözü geçen komisyon çalışmalarını m a c e r a y / M. îtten'e anlattı ve şa lerle süslü bulunduğu söyleniyor. bitirmiştir. Fakat aldığı netice cid yed tavassut eder de eşyayı Rusdu. Şatoda çekmeler dolusu eimas, j ; den endişe vericidir. lann elinden kurtarabilirse onlan odalar dolusu gümüş takımı, bir ı Komisvon televizyonun çocuklar : Zurich şehrine hediye ve teberru e tabur askeri giydirecek sırmalı, üzeıine çok fer.a tesir ve bilhassa deceğini söyledi. ipekli kumaş var, denıyordu. KöyVillânın ferag muamelesi tamam lüler, bu harikulâde servetin med j âsablarmı son derece bozduğunu landı. İçinde icab eden taksimat ve hini işite işite artak alışmışlardı. kesin olarak tesbit etmiştir. Televizyon programlarını munta tertibat yapıldı. Iş, yalnız Huslan Lâfını ediyorlar, dedikodusunu yazaman takib etmek fırsatını bulan ! kandınp Baron Von Heydt'in de pıyoriar, fakat hased etmiyorlardı. çocuklardan yüzde 76 sı bu alet ğerli koleksiyonunu doğu Alman Du Barry'nin, o aralık âşıkı olan Dük SosseBrissac'la âlenen birevlerine eirdikten sonra çok sinirli yadan getirtmeğe kalmıştı. olmuşlardır. Ama, Sovyetler, ellerine geçrmş iikte yaşaması da göze batmıyordu. j Çocuklann yüzde 85 i eskisinden böyle kıymetli şeyleri kolay kolay köylüleril. ' fazla korkmağa başlamışlardır. Ni hattâ sahibi bile ölsa başkasına şato sahibesi arasındaki iyi tnüna; hayet bu çocukların yüzde elli biri bırakmaya yanaşırlar mı? sebet, hiç bir tehdide, hiç bir bottrnaklarını yemeğe alışmıştır. TırOnun için meseleyi müzakereye zulma tehlikesine maruz defil gibi naklarmı yemek ne demektir? Bu memur İsviçre heyetini her top gözüküyordu. Derken, ihtılâlin ük günlerinden ;hal çocuğun âsabında bozukluklar [ lantıda bir bahane ile atlatarak işi itibaren. kasabada bir yabana ahusule geldiğini, hattâ bu bozuk [ savsaklamaya koyuldular. ' luklann bilâhare hayatını tehdid Nihayet, vaziyeti kesin bir şekil dam peyda oldu. Etrafta divil diElma ağaçlan arasmda bir tankçı asker etmek mevkiinde olduğunu göster de Isviçrelilerin lehine çevirmcğe vil dolaşıyor, kâh köyde, kâh ciOtomobilimlz, köyler arasında dikkat ve itina ile tatbik edilir, de mek gibi bembeyaz ekmekler de mez mi? kim muvarfak oldu biliyor musu varda gözüküyor, görenleri meraka bile iki tarafına ağaç dikilerek bul di. Üniformama rağmen, bir ca pek nefisti. I Cinaî sahneler nuz? Meselâ, murahhas heyetin düşürüyordu. Bu hüviyeti meçhul var haline getirilmiş olan asfalt sus veya sabotajcı olmam ihtiHolandalı askcrler yemişiere j Bu fenalık nereden ileri geliyor? başkanı diyeceksiniz siz.. hayır.. adamm bir İngiliz olduğu, bir müd yollardan süratle ilerliyor. Bu Al mali olabileceğinden ben karargâel siirmiiyorUr | Amerikan Tıb cemiyetinin ıddiası Alelâde bir kunduracı. dettenberi kasabadaki otellerden man köyleri ne kadar mamur. İ ha giremiy?ceğim. Siz geziniz. Ben birinde oturduğu, hattâ pansiyoner Holandalı askerler arasında fran na bakılırsa buna sebeb Amerika Ne münasebet? Çok garib ve ye olarak oda tuttuğu çok geçmeden kinci Dünya Harbi içinde müttefik burada beklerim. sızca bilenlerin çokluğu dikkatimi cinavetlere fazla hava kuvvetleri buralardaki köyBiz iki gazeteci ne olur ne olmaz çektiği gibi, bahçedeki yemişiere y p r v e r i ı m e s i d i r . Televizyonda suç rinde bir münasebet. öğrenilmişti. İngilizin adı Greive'lere hemen hemen hiç bomba at düşüncesile kartlanmız elimizde olasla el sürmediklerini de hayret v e c i n a y c t ı e r m her türlüsü fazla | Efendim, Sovyet Rusysnın kuru di. Oraya niçin gelmişti, ne yapımamışlar. General Eisenhower or duğu halde, ormandan içeri girdik. ve takdirle gördürn. O kadar ki ye] pullandınlmaktadır. Me ' cusu ve komünizmin babası sayılan yordu, neci idi? Bunlan bilen yokdulan da 194445 te ya bu bolgeden Ağacların altına gizlenmiş ve üst re düşmüş olgun elma. armud ve a l l a r ı d m ı p Lenin vaktile Çarlık idaresi altmda tu. Otelci. sadece. bu meçhul şahhalkından televizU ) s Almanya içerilerine taarruz etme lerine ihtiyaten, kamuflaj aflan ör rrcor erîklere de iltifat etmiyorlarsın fransızcayı fasih konuştuğunu, yon makinesi olanlar bir hafta zar bulunan Rusyadan kaçıp İsviçreye mişler, yahud da Alman ordusu tülmüş tanklar ve motörlü vasıta dı. iltica ettiği zaman Zuriche gelmiş kendisini karşısına a.ıp bol bol fında cinayet, yaralama, eşkiyahk, buralarda mukavemet etmemiş o lar arasından geçerek ilerledik. ABizi gezdiren batarya komutanı hırsızlık, kavga, dövüş, kan gütme, i v e bu kunduracının evinde pansi traş ettiğmi, ama lâflarından bir lacak ki köyler harab olmamış. Ü | ğaclann dibinde yer yer hâki renk yüzbaşı ile bir teğmen ve muhabe y o j kesmç gi b ; sekız yüz elli vak'a ' yoner olarak oturmuştu. Orada kal şey anlamadığını söylüyordu. çüncü bir ihtimal de çok çalışkan li çadırlar kurulmuş; buniarın üs , re kamyonu assubay çavuşla kar seyretmişlerdir. ğıdı müddetçe aynı tabağın içindeki Bir sabah, kasabada bir haber olan Almanlann yanıp yıkılan köy tüne de ağlar gerilmişti. Bir motör, ! şdıklı sigara ikramlarından sonra, bardağı ile çay içmiş ve çalkandı. Madam Du Barry'nin geBu vaziyeti tesbit eden Tıb cemi , cemi lerini tamir etmiş olmalandır. Çün elektrik istihsal ederek çadırlann pek nazik olan Holandalılara teşekceyi Pariste geçirmeğe gitmesinden yeti komisyonu televizyon şirketle '•*>"• <:ayı aynı teneke kaşık ile kakü çiftlikler, köy evleri, çarşılan içine ışık veriyordu. Holandalılar kür ederek avnldık. rine programlarını daha büyük bir I nştırmıştı. Işte o tabağı, bardag! ve : faydalanan hırsızlar şatoya girmisarasından geçerken hiç bir harabe bir kantin çadırı kurmayı da ihmal Çiftlikte Alman kadınlan. kızlan tenbi ! kaşığı kunduracı olduğu gibi mu ! j e r j mücevherat namına ne buldu görmüyoruz; yalnız büyuk kasabaetmişti Sakla samanı gelir larsa aşırmışlardı. Çalman mücevnPZlrıama ^ r r l " 1içecek : ^ . . . ^ y ^ ! |iVC Ç°CUklan' . ^ . ' ™ ? ^ " . P ? !as . t U bulunmu,tur.] a nB tavsıyeler L ^ dağıtıhyordu. Or memnun olacaklar ki Holandalı h u larda, küçük şehirlerde harbin ha yiyecek ve herlerin değeri iki milyon frangı bir netice verecek mi? Amerika zamanı! tıralan göze çarpıyor; yanmış, yı manın içindeki patikada cipler gi kerler gibi bize de güler yüz gösI şimdiki televizyon programlannm Baron Von Heydt'in koleksiyon buluyordu. dip geliyordu. Oııııanda k^ybolmak teriyorlardı. Yalnız bağh olan kökılmış binalara rastlıyoruz. genc neslın istikbalini tehlik?ye ! lannın iadesi için Ruslarla cereyan Şato kalabaiık oîduğu için. hırtehlikesini düşünerek fazla ileri git pekler, o kadar misafirperver değilBu güzel tarlarlar ve bahçeler gördüğü gün elbette ; etmekte olan müzakerelere aid taf sızların gece vakti de olsa bu kameden döndük. Kimse bize bir şey diler: biraz uzaklarmdan geçerken arasında nasıl manevra alacak ve bu silâtı gazetelerden takib etmikte o | labalık yere nasıl girmeğe muvafsoımamıştı. 1 yapılacak? bile havlayıp durarak bekçilik va* '• u : 1 '* : ~ ! lan kunduracı, bir gün hükumetin fak olabildiklerine akıi erdirilemiönüne geçecektir. Manevra sahası olan bu yerlerde zifesini yapıyorlardı. Bir Holanda ileri mevziinde yor«*u. Yalrr I dıg kapıda möbef ilgili idaresine müracaat ederek Zurich şehrine bir müze ekilmemiş ve bakılmamış bir kanş Bir Alman koyünün Yüzbaşıyı da alarak ağaclar ara Ne dersiniz, dedi, Lenin'in her bekliyen ve oriadan kaybolan genc toprak yok. Her taraf tarlalar, bah sma gizlenmiş olan otomobilimize birahanesinde kazandıran fincan ve bıçak zaman çay içtiği bardrkla tabağını bir asker, gün ortası, kasabadan uçeler, zerzevat bostanlan, otlaklar bindik; Holanda tümeninin ileri zak bir yerde, sarhoş bir halde buO gün bize B. Mess'deki Alman Bir müddet evvel İsviçrenin Zü ve çayı karıştırmak için kuilandığı : ve koruluklarla dolu. Alman köy hatlarını görmeye gittik. Biraz sonkızının dağıttığı kumanyalarla ge rich şehrinde bir çok değerli antika teneke kaşığı Ruslara versem buna j lu$muştu. Ifsdesinde, hiç bir şey lüleri tarlalarda çahşıyorlar, bahçe ra, ağacları gayet sık bir ormana çinmiştik. Bu kumanya paketlerinkarşılık onlar da Von Heydt'in ko hatır'ıamaHığını, yalnız, tanımadığı lerde ağaclardan elma, armud, girdik. Bu ormandan otomobilimiz de sekizer tane peynirli. sövüşlü, eserleri ihtiva eden yeni bir müze açıldı. Bu müzeye bina olarak bun leksiyonunu bize bırakmazlar raı bir takım adamların kendisini mey mürdüm eriği topluyorlar. Bizdeki güçlükle geçti. Ormanın düz ara domatesli ve salatalı sandviç ile bir kadar j haneye götürüp sızmcaya acaba? gibi yalnız kadınlar çalışmıyor; da ziye bakan bir cephesine geldik. börek, bir üzümlü kuru pasta, bi dan tam bir asır önce musikişinas İsviçre hükumetinin ilgili idaresi i içirdiklerini söylemişti. ha çok erkekler çahşıyorlar. Çit Orada bir miktar asker çukurlar rer tane de armud vardı. Kamımız Wagner'in ikamet etmiş olduğu İşte, Greive isimli meçhul şahıs, bu lerle çevrilmiş otlaklarda kocaman kazıyorlardı. Holandalı yüzbaşı, bi acıktıkça bunlardan yemiştik. Ho Wesendonck villâsı intihab edil suz fikri hiç de manas:z ve uyjrun bu sırada ortada gözüktü. Şato sa görmedi. Teklifi hemen İsviçre mişti. memeli iri inekler otluyor. Bunlar, zi karşılayan bir genc çavuşa ken landa birliklerini görmek işi bitük, , . , , . ,. . , T, r, hibesinin elmas'pnnm çalındıgı haGeıek müzenin kunılmasında, gebizdeki gibi başı boş bırakıl dini ve bizi takdim etti. Herneden ten sonra, bir köyün küçük birahaheyetıne bildirdi, onlar da Rus he,. . . , ,• Z u u A, mış değil; her köylünün inekleri se bu defa kendisinden vesikasıru nesine girdik. Orada kahve ve bifa rekse içindeki eşyanın ted^rik edil yetine sundular. J ! Rusların Lenin'in hatıralarına ne vadısının uydurma bir haber olduğu kendi arazisindeki yeşil otian ye sormadılar. Bize top, nıakinelitüfek, içtik, Birahanenin hem tezgâhtan mesınde kader ve tesadüf kadar hakkındaki dedikoduyu körükieme mekle meşgul. Böyle olması, köy bazuka mevzileıini gösterdiler. Bun hem garsonu olan genc Almanla hiç bir şey mühim rol oynamamış derece değer verdikleri malum. rışıyor, Du Barry'nin aleyhinde ğe başiadı. Köylüîerin arasına kaHiç nazlanmadan ve güçlük çıkar sinsi sinsi tahrik'.er lülerimiz arasında bazı kanlı bir se lar oırnanın önündeki düziükten sahibi olan kadın, bizi güler yüzle t ı r yapıyordu. kil alsn mer'a kavgalanna meydan gelecek düşmana karşı hazırlan karşıladılar. Kadının bir küçük kıAlmanyanın eski bankerlerinden madan değiş tokuşa razı oldular. Vak'adan üç gün sonra, hırsızlan vermiyor. mıştı. Fransız meslekdaym, bir ye zı vardı. Masamıza sokuldu; Ho Baron Von Heydt güzel sanatların Kunduracı eski pansiyonerinin ya bulana iki bin altın mükâfat veKendi kendime şöyle düşünüyo dek subay olduğu için, silâhlara landah vüzbaşı çocuk ve anası ile I bir iki şubesine aid Asya eserlerin digârlannı elden çıkardı ama, bir rileceğine dair yapılan ilâna kurum 160 bin kişinin iştirak ettiği çok merakh ve her gördüğü silâh almanca konuştu. Kadın, bir Türk den mürekkeb bir sergiyi gezerken, tabakla bir bardak ve bir teneke lak asılmaması iç:n köylüleri gene manevralar hızını aldığı zaman, bü hakkında malumat sahibi idi. Bun ı gazetpcisi olduğumu öğrenince ba eski kıymetli eşyanın maddi ve I kaşığa mukabil Zurich şehri de dün o teşvik etmiş. bir kaç gün sonra, tün bu güzel tarlalar ve yemiş ların Fransı zordusunda da bulu na daha gü'er yüz gösterdi. Çocu manevî değerlerini tesbit etmekte [ yada eşleri nadir antika eserleri ih Paris garetelerinden birinde. hırbahçeleri tanklar, kamyonlar, mo nup bulunmadığını biliyordu. ğa yiyemedipim sandviçleri verdi j dünyanın en tanınmış uzmanlarm tiva eden çok zengin bir müze ka sıılık vak'asınm uydurma olduğutörlü toplar ve piyadeler tarafından Mükemmcl surctte maskelenmiş na dair çıkan bir makaleyi de, kaeim zaman a'madı: aııcak anasının • dan sayılan M. Hittene rastjîeldi. zandı. çianenecek. Gerçi bu yüzden zarar Opera Mundi sabada ağızdan ağza gene o yaytoplar ısran üzerine aldı ve bana bir Baron Von Heydt vaktile Almangören Almanlara tazminat verileederims Ağacların altında gizlenmiş bir iDankeşön = teşekkür cek amma, ne de olsa bu kadar eayrılırken top mevziine geldik. Fakat top o bastırdı. Birp.haneden mekle elde edilen meruat büyük ana. kız, otorr^tilimize kadar geltahribat görecek. Patatesler ve şe kadar iyi maskelenmişti ki yanı diler ve ellerini ;allayarak bizi sebaşına geldiğimiz halde eöremiyorker pancarlan, sebzeler mahvolalâmetlediler. cak; yeni tohum atılmış tarlaların duk. Toprağı derince kazaiak topu içine yerleştirmişler; üstüne bir ağ Alman topraklarında Holanda biraltı üstüne gelecek. Her halde bu ve bakımlı ve verimli topraklar, ma germişler, ağın üstünü de ağac dal liklerinin bulunduruimayışı larile sımsıkı örtmüşlerdi. Topun manevra münasebetile A'manyaya nevra yapmaya müsaid değil. Bir Holanda tümeni karargâhında önüne geçtik. Namlunun ağzı dahi gelmiş olan Holanda askerlerinin Otomobilimiz. 80100 kilometre görünmüyordu; savaş başlayınca köylülere kaışı dostça muameleleri süratle bir saat kadar, kâh düm kaldırmak üzere ağac dallarile ör ve çoğunun almanca bilmeleri. Aldüz. kâh hafif dalgalı araziden tülmüştü. Top çavuşu bize fransız manlar üzerinde iyi bir tesir hu?ugeçtikten sonra, nihayet bir orman ca izahat verdi; bataryanın diğer le getirmiş olduŞunu mü";ahede etkenanna vardı. Bu, bir Alman pi toplannın da ormanın içerisinde tim. Bir Türk hava rMicrali ve yade birliği gibi muntazam, orma mevzilenmiş olduğunu söyledi. Ken yiızbaşısı nın önünde Holandalı nöbetçiler disine bir Türk sigarası ikram etvardı. îndik, ormanın içindeki pa tim; pek beğendi. Bütün toplar teAkşam Sennelageı'deki genel katikanın çamurlu kısımlarına, harb lefonla birbirlerine bağh olduğu rargâha döndüğümüz zaman. eviçinde kısa bir zamanda uçak mey gibi sırtta taşman bir telsiztelefon velce tanıştığım Belçikalı gazetecidanları yapılmak için kullanılan ve radyo cihazı gösterdiler. ler, burada bir Türk generali ile bir delikli demir döşemeler konulrouşZehirli mantarlarla dolu olan or Türk subayının bulunduğunu bana tu; otomobiller, kamyonlar ve cip mandan avnldık ve başka bir bir müjdelediler. Bizimkileri aramağa ler batmasm diye. Patikanın bir ta liği görmeğe gittik. Bu, bir topçu karar verdün. Biraz sonra, bir nagirdiğini rafına bir kışiamn cümle kapısını bataryası idi ve bir çiftliğin bahço va yüzbaşısının salona andıran küçük bir karakol çadırı sine yerleşmişti. Gene iyice maske gördüm. Havacı subaylarm üniforkurulmuştu. Bizi bir onbaşı karşı lenmiş olan bir muhabere kamyo malan hep birbirine benzediği için ladı ve yanımızdaki Holandalı yüz nuna gittik. Buradaki assubay bizi kalabalıkta bizim subayı bulmak başıya bir selâm çaktı. Yüzbaşı, nezaketle karşıladı. Batarjanın mev kolay değildi. General ise generalkim olduğumuzu ve ormanın içinde zilerini yüzbaşısmdan müsaade aia lere mahsus A. Mess'de idi. Biraz gİ7İenmiş olan tümen karargâhmı mayınca gösteremiyeceğini söyledi. sonra. bir hava yüzbaşısının salona yaklaştığını ziyaret etmek istediğimizi söyledi. Kamyondaki telefonla bir yerle girdiğini ve yaVuma hemen gördüm. Göğsünde hiç bir nişaıı Holandalı yüzbaşı kendi ordusunun görüştü ve yüzbaşısının şimdi geleceğini bildirdi. Biraz son rozeti bulunmadığına dikkat edinkarargâhına giremiyor Fransız gazetecisi ile ben bir pa ra bir jeeple yüzbaşı geldi. Bize ce bu yüzbaşının Türk olduğunu saport vazifesini gören vesika kart refakat eden yüzbaşı ile görüştük anladım. larımızı gösterdik. Onbaşı çadıra ten sonra, bizi topların yanına gö« Burada hiç beklemediğiniz gırerek oradaki çavuşa keyfiyeti türdü. bir vatandaşla karşılaşıyorsunuz,» bildirdi. Yüzbaşı ile çavuş arasmBir bataryada gördüklerim bu diye kendimi tanıttım. da, anlayamadığımız Holanda dili toplar da aynı şekilde mükemmel « Hava Yüzbaşısı Saffet Ural, ile bir muhavere geçti. Çavuş teîe surette maskelenmişti. dedi; ben de sizi arıyordum. Bufona sanlarak bir yerle bir şeyler raya geldiğinizi öğrendim. Harb AYeni tip bir birlik mutfağı kademisinin diploma tevzii törekonuştu. Yüzbaşı, Topları gördükten sonra, balar ninde sizi görmüştüm. Oradan sizi Ben vesikamı yanıma almayı unutmuşum; dedi. Beni içeri bırak yanın mutfağına gittik. Yemekler, tanıyorum.» mıyorlar. Çavuş komutanına vazi iki tarafında bir benzin ocağı ya« Buradaki Türk generali nan dört kazanda pişiriliyordu. Ica, kim?» yeti bildirdi. Biraz bekliyeceğiz. Biraz sonra, bir subay geldi; yüz bında bu kazanların miktannı daha i « Hava Kuvvetlpri Komutanlığı başı ile konuştu. O da, telefonla arttırmak da mümkündü. Yeni tip Kurmay Başkanı Tümgeneral Asım kendi âmirine vaziyeti anlattıktan ocaklar asker konakladığı zaman Uçar. Akşam yemeğinden sonra, sonra, yüzbaşıya red cevabı verdi. gayet kullanışlı idi. Yemekleri ça vaziyetin izahı için yapılacak konBiz iki gazeteci ormanın içine girip bucak pişiriyordu; fakat bunların feransta generali görürsünüz.» Akşam yemeğinden sonra, konfe gezebilecektik. Fakat Holandalı yürüyüş halinde de kazan kaynayüzbaşı, vesikası olmadığı için içe masını temin eden tekerlekli ocak rans salonunda General Asım Uri giremiyecekti. Yüzbaşı mutavaat lar gibi, her an askere sıcak ye çarla da tanıştım ve ondan sonra, mek verilmesini temin etmek müııı bu yabancılar muhitinde iki Tüık etti. kün değildi. Çünkü bir yere yer vatandaşı ve subayı bulunduğu için Casııs korkusu îeştirilip düzenlenmesi ve sabit ola j çok ferahladım. Ertesi günden ıtiYüzbcşı: Bizim ordumuzda bu gibi for rafc yemek pişirilmesi icab ediyor baren de heponlarla beraber mamaliteler ve emirler çok büyük du. Askeriere verilen dört kap ye. [ nevraları takib «ttim. Askerî harekât Hollanda karargâhı Yazan: Abidin Dav'er İBÜIIIIIIlllinillIlIIIIIIIIIIIIIIlllllllllllIllllllIltlll Televizyonun çocuklar bölgesinde üzerindeki fena MERAKLl SAHİFEIER TARİHTEN Bir muamma Derleyen: HatHK Yaroğto 4. A »»»•») SADECE EKMEK KÂFİ DEĞİL Madame Da Barry mıştı. Makale imzasızdı. Fakat ya cağını kanşürarak mücevherat a« zanın bizzat Greive olduğu, hırsız ramakla meşguldü. Buluyordu da. hk vak'ası uydurmadır dedikodusu Şatonun dış kapısına aiçeri girmek nu da onun çıkardığı, bu mevzu yasaktır» ibaresi yazıh bir levha daki sinsi faaliyetlerinden anlaşı asılmıştı. İngilizi, mesaisi sırasında hyordu. Hele Kontes. mücevherle rahatsız edenin boyhyacağı yer gi« rinin Londrada ele geçtigi habe. yotindi. Devlet adına, miliet ad:na, rini alıp da oraya gitmeğe karar sözümona miri tadadla meşgul tek başına yapmak verince, Greive'in ekmeğine yağ serseri, bu istiyordu. Genel emniyet komrtesürülmüş oldu. Komedi tamamlandı, diyordu. sinden tsabık Kral On Beşinci Kan, servttini kumazca yabancı Louis'nin eski metresinin hazı laher memlekete kaçırdıktan sonra, işte dığı 'sü5kasde iştir»k eden kim varsa tevkif etmek» salâhiyekendisi de hicret ediyor. tini aldığından, şatonun bütün hizFransız ihtiiâlinde, bir İngilizin, metkârlan hapse atılmıştı. Ancak, kendi memleketinden kalkıp Franhanımlan aleyhinde bir ihbarda bugelmesi, Louvenciennes gibi lunmak şartile serbest bırakıîabilebir kasabada, bir otelde işsiz güçceklerdi. Denis Morin isimli bir süz oturup kasabanm dedikodulatanesi müstesna, bütün hizmetkârrile vakit geçirmesi akla uzak gibi lar, hanımlan aleyhine birer iftira görünürse de işin içyüzü tamamen uydurdular. Bu Denis Morin de, itbaşka idi. Greive, kendi memlekehamnamesi bizzat Greive tarafıntinde de, gittiği başka memleketdan kaleme alınmak suretile, gilerde de muhtelif sebeblerle dikiş yotinde can verdi. tutturamıyan serserilerdendi. FranBütün bu işler, mahud mücevsa ihtilâli patiak verdiği zaman, daherat hırsızlığı meselesine dayandıha ihtüâlin ilk günlerinden iübağı için, bu meseleye dair olarak ren, dünyanın dört tarafından, buherhangi bir malumat vermesi muh lanık suda balık avlamak istiyen temel kimler varsa, Greive bunaçıkgözler orayı gözlerine kestir. ların hepsinin idamını kararlaştırmişlerdi. Yağma edilecek çatolar, mıştı. Kafasına koyduğu bu işi de şantajla parası sızdırılacak asiizabaşardı. Şatonun müdavimlerinden deler, korkudan sinmeğe başlamış olup Londraya Kontesle birlikte hsnedan gözdeleri dolu bir memgitmiş olan sövalye d"Escourre ilekette, bu tıynette adamlara bol dam edildi; ondan bazı şeyler işitekmek vardı. Greive, bu macerapemiş olması muhtemel. yeğeni Larestler güruhuna katılıp Fransaya bondie. idam edildi. Madam Du gelmiş, kendi ayarında iki serseri Barry'nin serveti hakkında en iyi daha btKmuş, Du Barry gibi milmalumata sahib buiunan ban ! :sr yone bir kral mctresinin yaşadıgı Vandeniver, idam edildi. Bu huLouvenciennes kasabası dururken susta belki bildiği şeyler vardır dibaşka yerlerde kısmet aramağa ye, her ihtimale karşı, bankerin oğüzum görmemış, kasabaya çöreklu da idam edildi. enmifti. Yanındaki iki hempasile Louvenciennes'de bir tethış haMrlikte. mükemmel bir saçayak ısı esiyordu. Greive. şatoya kaşkil ediyor'ıardı. panmış, tarife sığmaz bir yığın teşMadam Du Barry, Londradan ma kil eden kıymetli eşya ve mücevesef eli boş dönmüştü. Gerçi, mü herat ortasında oturuyor. köylüleevherlerini çalan hırsızlar hakika ri huzuruna çağırıp haşlıyor, taren yakayı ele vermişlerdi. Hapis takhyor, Kontesin servetini nereye nede idiler. Fakat cürümlerini sakladığını söy>mezlerse giyotini ıır türlü itiraf etmiyorlardı. İtiraf boylıyacakları tehdidile zavalhların •tmedikleri müddetçe de, yabancı ödünü patlatıyordu. Zira, şatonun ıir memleketteki hırsızlık vak'asmı neresi araştınlsa kıymetli bir mal muhakeme edecek bir İngiliz mah meydana çıkıyordu. Ağac diblerikemesi buımağa imkân yoktu. ne paralar gömülmüştü, havuzlara Madam Du Barry, bu arada, sl mücevherler atılmıştı. maslanndan bir türlü vazgeçemeGreive'in bu şekilde tehdid ettiği diği için, bir Londra seyahatini da insanlardan bir kadın, giyotinden a göze almıştı. Bu sefer beş ay kurtulmak için gırtlağım keserek ırada kaldı. Dönüp geldiği zaman, intihar etti. Kontese yardım edip Ijouvenciennes şatosunun her ta altm bir sofra takımını onunla bir•afını mühürlü buldu. Greive, ay likte saklıyan şatonun eski müsarca Londrada ka.an şato sahibe tahdemlerinden Deliant, Versailles sinin bu uzun gaybübiyeti yabancı hapishanesine girerken korkudan memlekete göç sayılacağını ileri öldü. Karısı, ustura ile gırtlağım sürmüş, şatodaki servetin, bu su kesip kendini öldürriii. Vsktile hu•etle milli servetler arasına girdiği zur ve sükun içinde ya=ıyan Loujahanesile, Konvansyon meclisi ta venciennes kasabası, şimdi, yıldı•afından, kendisini ?ato muhafıı rım inmiş gibi altüst bir halde idi, lığına tayin ettirmenin yolunu bul Şimdi, her ev bir matemhane idi, muştu. Du Barry, tekmil eşyası res her yuvada bir dehşet kasırgası mi mühürler tsşıyan şatosuna, füesiyordu. tursuzca yerleşti. Fakat rahat ede *** medi. Greive, sağa baş vurmuş, soGreive durmadan envanter yapbaşvurmuş, Kontes aleyhindeki makla meşguldü. Yakm tarihte, iftiralarını arttırdıkça arttırmış, Kontesin kıymetli eşyasmın mezad nihayet, yanına üç, dört kişi alıp edileceği ilân olundu. Fakat aradan Konvansyon meclisine gitmiş, «u günler, aylar geçti, mezaddan ses mumi ahlâk» namına bu kadının çıkmadı. Büyük parçalar müstesna, kellesini istediklerini söylemişti. yükte hafif, pahada ağır, şatonun Du Barry tevkif edildi. Onun hapse atıldığı günden ilk sorgusu yapılacağı tarihe kadar geçen ik ay zarfmda, Greive'in, bu kadmı mahvetmek, ölüme sürüklemek için sarfetrnekten bir dakika geri kalmadığı gayret şaşılacak kadar muazıamdır. İhtiiâl mahkemesi savcısı FouquierTinvılle'in hazırladığı dava dosyasının bir tek evrakı yoktu ki onun şahsî himmetile hazırlanmış olmasın. Davanuı bütün unsurlarını o topladı, davaya esas teşkil edecek bütün iftiralan o uydurdu, sahidler listesini o tanzim etti, sahicUeri birer birer ziyaret etti, mahkemede verecekleri ifadeleri on lara bir bir öğretti. Du Barry'nin tevkifini takib eden ilk geceden itibaren Greive, altı aydan fazla ikamet etmek sartile Louvenciennes şatosuna yerleşmişti. Belediyeden ücret alan beş muhafız, şato duvarlarmm etrafında nöbet bekliyorlar, içeride çalışmakta olan Greive'i kimsenin rahatsız etmemesine dikkat ediyorlardı. Greive, şatonun kıyuını butekmil emvali ortadan kaybolup gitti. Hattâ, hırsızlar tarafından çaınan ve muhakeme neticesine kadar Londrada muhafaza altına al'.nan mahud elmaslar da, sırra kadem bastı. *** Greive'in de izi kavholdu. Bütün bu muazzam dolabı kuran ve çeviren bu adam, Terör devresi geçtikten sonra Fransadan kaçü, muhtelif memleketlerde dolaştı. Amerikaya bile gitti. İmparatorluk devrinde Brükselde oturuyordu. 23 şubat 1809 da öldüğü zaman altmif bir yaştnda idi. Ihtilâl devrinin bu muamma adamı hakkında bir tek kişinin mütaleasından başka. tarihte hiç bir iz kalmamıçtır. Kontesin mücevherlerinin çalınması hâdisesine aid : dosyanın üzerinde, neden sonra yazıldığı anlaşılan, fakat kimin tarafından yazıldığı bilinmiyen şu iba re görülmektedir: «Hırsız Grele, yahud Graile isim li bir İngiüzdi. Fakat kendisinden hiç şüphe edilmemişti.» 1 OLAMAZ CAPAMARKA i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle