14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30E3riml952 CUMTTtrRfYFT f Meraklı ttahisSer f Saatiniz hakkında ne biliyorsunuz? Hem<?n de herkesin bir saati olmasma' raemen pek az kişi bu vakj ti belirten âlete, gösterilmesi gere , i ken ihtimamdan haberdardır. Bu \ \ küçük âlet oldukça dikkat istiyen bir şeydir. Onun için bir saat almadan önce de, a^dıktan sonra da daima dikkat etmek ister. Eğer dakik ve dayanıklı bir saat :stiyorsanız her şeyden önce zevkinizin müsaade ettiği kadar bü yük bir saat alın. İyi bakıldığı tak dırde büyük bir erkek saati size bir ömür boyunca hizmet eder. kadın saatleri de 20 ılâ 25 sene arasınrla yaşarlar. Hiç bir saat saniyesi saniyesine doğru gidemez. Meselâ 400 liraya kadar oian bir tanesi günde 25 saniye ileri veya geri gidebilir. Fiat yarıya düşiince, bu âyarsızlık da iki mislinden fszlasına çıkar ve fark bir dskiksyı bu'.ur. Ucuz adBütün bu imtihanlar tatminkâr dediien 100 lirahk saatlerde de beş netice verdiği takdirde bir de saati dakikauk bir hatayı hoş görmek kurup sesini dinlemeyi ihmal etlâzımdır, Fakat bu ölçüler kol saat meyin. İyi bir saat kurulduğu zaeri için rr.uteberdir. Duvar ve ceb man muntazam ve berrak bir sesle saatleri her zaman daha mukavim çalışmahdır. Bu ij de tamamlandık olurlar. tan sonra saatçinize sorun, eğer Bir çok saatçiler. mallarını satar bu saat mağazasma geleli a.tı ayı sonra larken: «Efendim içinde şu kadar geçmişse önce yağlamasını, veya bu kadar taş vardır» diye size vermesini isteyiniz. rck'.âm yapıp dururiar. Bu kıymetli Bu hususlara dikkat edip de iyi taş:ar, mücevher olarak bir kıymet bir saat almakla iş bitmez. Bundan ifade etmezter. Piyasada tanesini sonra vazife size düşer. Saatinize bir liraya alabilirsiniz. Vazifeieri her gün, daima dikkat etmelisiniz. ise saatin içine yerleştirilen aksaHenüz kurumıyan sağ keşfedilmın birbirine temasını önlemek, medığinden saatin zembereklerini hepsini yerine raptetmekten ibaret çevirmek için ku.lanılan yağ zatir. Tabiî ki içinde az taş oian bir manla pıhtılaşır ve saatinizin işlesaat çabuk bozuiur ama. içinde çok mesine mâni olur. Onun için her taş olan saatin de dayanıkh olması erkek saati iki senede bir, her kaşart değildir. Bir çok kurnaz fab dın saati de bir, bir buçuk senede rikatörler saallere rastgele, lüzum bir yağlanmahdır. suz yere taşiar koyar, müşteriye Bir de aynı derecede mühim o«kıymetli» diye sürerler. İyi bir lan toz meselesi vardır. Sakın ha, ceb saatinde 23, kol saatinde de en saatinizi ustasından başkasma açaz 7, en çok 17 taj bulunmalıdır. tırmayın. Odadaki tabiî tozlar, hatNe az, ne de çok. tâ nefesiniz bile zararlıdır. Bir saat aiacağınız zaman ya paranıza kıyıp iyi tanınmış bir mücevherciye gidin, veya maruf bir saatçiye. Böylelikle belki de bir kaç lira harcamış oiursunuz ama herhangi bir ârıza ânında arkanızda güvenebileceğiniz bir müessese bulursunuz. Yok eğer bir kaç iiranızı Camı kırıldı mı sakın oynamayın. Derhal bir kâğıda sarıp taniiro yollayın. Bir de saatiniz suya düşerse önce benzine batınp sonra da mümkün mertebe acele erbabına göstermeniz lâzımdır. Saati gece yatarken çıkartmak iyidir. Zaten bütün gün kolunuzda sallanır. Hiç olmazsa gece, düz bir yerde durması faydalıdır. Ya gece çıkarttığmız zaman veya gündüz takmadan önce günde yalnız bir kere, zorlamamak şartile, sonuna kadar kurulan saati erin ömrü uzun •lur. Bazı kimseler saatierini kurarken hep aynı istikamette kurmayı daha faydalı zannederler. Bu tamamen yanlış bir telâkkidir. Zorlamadıkça her istikamet aynıdır. Kadınara geiince, onlar büsbütün dikkatli olmalıdırlar. Mutfakta iş yaparken saat kullanmamalıdırdan da çok korkutur. Erkekler için ceb saatleri şayanı tavsiyedir ama, kadınlar için tamamen aksi. Çantalarındaki pudra. kozmotik toziarı dahi saatlerin en büyük riüşmanlarını teşkil ederler. Saat ekonomiöen nefret eder. Nasıl ki bir saat almak içın büyük rr.üesseseleri tercih etmeniz şayanı tavsiye ise tamir ettirmek için de köşe bucak küçük tamircilerden kaçınmanız şayanı tavsiyedir. Kötü bir tamirci, bir çok defalar dikkatslz bir saat sahibinden de beterdir. Mese'.â saatinizi yıkıyacağı zaman ucuz olsun diye kullarulması gereken kimyevî maddeleri kuilanmaz ve üstünkörü bir^emizliği kâfi görür. îşte bütün bu tavsiyelere dikkat ederek seçtiğiniz bir saate. yukarıda söylendiği gibi de baktınız mı onun sizden bile fazla yaşıyacağından emüı olabilirsiniz. Çeviren: Serab Yenseni 1 I ALMANYA MEKTUBLARI VVagner'in doğduğu kasabamn Yiireğir masalı Yazan: Orhan Remzi Bayreuth, ekira «Tannhauser caddesi», «Richard Wagner sokağı», «Parsifal meydaru», «Tristan bulvan», «Rienzi yolu», sağa baksan Wagner, sola baksan Wagner. Bir insanın bütün bir şehre bu şekilde tesahüb eylediği galiba hiç bir yerde görülmemiştir, ancak şurası da bir hakikattir ki, Bayreuth'u Bayreuth yapan Wagner'dir; Bayreuth'tan Wagner ismini alınız, geride sönük, hareketsiz, adı bile işitilmiyen küçük bir kasaba kalır. Meşhur tiyatro binası şimdi bom boş duruyor. Ağustos ayında bu binanın içerisi ve dışansı tıklım tık lım doldu, dünyanın dört bucağmdaki Wagner hayranları, bir haç farizesıni eda eder gibi Bayreuth'a koştular. Bunların arasında yatacak yer bulamıyanlar sokaklarda, park kanapelerinin üzerlerinde gecelediler, milletlerarjsı şöhrete sahib ses sanatkârlan Wagner'in operalarını temsil ettiler, orkestralar çaldı, Wagner üzerinde uzunboylu konuşuldu ve harbden evvelki «Wagner festivali» bu suretle yeniden ihya edümiş oldu. Tiyatro binası. bu yağışlı ve sisli havada, sanki boş kaldığı için pek mağmum görünüyor. Seksen sene evvel Wag ner, gene böyle yağmurlu ve sisli bir günde toyatronun temel taşını kovmuştu. Bayreuth devri. sanatkâr Wagner için bir zafer devridir, buna mukabil politikacı Wagner'in düşüşü de aynı devirde başlar. Dresden'deki meşhur mayıs ihtilâlinde, hürriyet için barikadlann üzerinde dövüşen gene Wagner in yerine, Bayreuthta, Bismark'a kasideler yazan, Prusya militarizmini alkışlayan, mutaassıb milliyetçi, ırkçı, muhteris bir Wagner görürüz. Bayreuth devri Wagner'e en yakın dostu Nietzscheyi kaybettirdiği gibi, bu devrin yarattığı Mytos da, Hitler'e, mücadeleri sırasında manevî bir destek olur. Wagner'in evinin bahçesinde, san atkârın Maecenas'ı say.lan Bavyera Kralı Deli Ludwig'in bir büstü duruyor. Bir gene kız kadar güzel olan bu tüysüz kral, evveldenberi \Vagner'e hayrandır. İsviçreden dö nen Wagner'i yanına çaâırır ve onu himayesine alır. Kral Ludwig insanlardan kaçan bir ruh hastasıdır, vesikalann belirttiğine göre, gayritabiî bir cinsî hayatı varmış. Kral Ludwig, Bayreuth'daki tiyatro binasının inşasmda ve festivallerin tertibinde Wagner'e azami surette yardım gösterir. Wagner'i manen ve maddeten korur, d^ha sonra bir sinir nöbeti sırasında Münich civarındaki göllerin birisine atılarak intihar eder. Bayreuth tiyatro binasının ve Bavreuth festivallerinin tertibinde, lesisinde Deli Kral Ludwig'in yardımmın pek fazla olduğunu söyledik. Bununla beraber Wagner'in ölümünden sonra hakiki manasile ve milletlerarası bir değerde «Wagner festivallerini» devam ettiren, «Bayrueth ruhunUD yaşatan ve bu ruhu sırası geiince siyasete de sokan, güzel, enerjik ve zeki bir kadm vardır ki, gerek Wagner'in ruhu ve gerekse Bayreuth'lular bu kadına karşı şükran hisleri beslemelidirler. Halbuki harbden sonra kadıncağız «Hitler'den dostluktan da fazla bir alâka gördüğü» için, Nazilik töhmeti altında bir hayli hırpalanmıştır. Mevzuun enteresan tarafı bu kadm Alman da değildir, halis İngilizdir. * * * muharrirlcrinden John ingiliz \Villiams'ın Winifred isminde bir kızı vardır. Karısınm pek gene yaşta ölmesi üzerine, John Williams, kızın, daha iyi yetişmesi için Almanyaya tahsile gönderir ve küçük Winifred Almanyanın muhtelif şehirlerinde, leylî mekteblerde okur ve bu arada Wagner muziğine kar ı c kalanarak cLtndsbergerı hapisha. nestoe konulur. 12 aralık 1923 ta. rihtode Wmifr«d Wagner, bu ateşîn gene kadın, bötun gazetelere birer açık mrirttıb göndererek, Hitler'e karşı olan hürmet ve sevgisini şu satırlarla belirtir: «Bütün Bayretıth biliyor ki. biz Wagnex ailesi, daima Adolf Hitler'. in yanındayız. Adolf Hitler'in faaliyetini heyecanla, takdirle takb ediyoruz. Adolf Hltler, vatanı için, tek, büyük ve milli bir Alm?nya yaratmak için, bütün insanlığı re» faha çıkarmak için mücadele ctr~k tedir. Onun şahsı Almanya ve bütün medenî âlem için elzemdir." Noe! geldiği zaman Win:f ?d Wagner, «Laadsberger» hapishanesinde bulunan Hitler'e hediya paketleri gönderir. Müteakıben Hit. Ier'den bir teşekkür mektubu alır ve Hitler bn mektubunda pasta ve çorabdan ziyade yazı yaiacak kâ. ğıda ihtiyacı olduğumı bildirir. Bu. nun üzerine gene kadın, hapisha. neye top top kâğıdlar sevkeder v» Hitler bu kâğıdlara o meşhur eserini. <rMein Kampfı l yazar. Hitler hapisten çıktıktan sonra sık sık Bayreuth'a gelip Siegfried ailesini ziyaret eder. Winifred'in küçük çocuklan ona «Wolf» amca derler. Zira Hitler, geleceğini bildiren telgrafta daima ıWolf» imzasını kullanır. Nazi partisinin baskaru. saatlerce bahçede çocuklarla meşgul olur, Frau Siegfried lle istikbal üzerinde konuşur. Frau Winnifred Wagner'in tek arzusu, Wagner festivallerini eskisi gibl muhteşem hale getirmektir. Hitler de aynı fikirdedir. Nazi lideri, bu hususta elinden gelen yardımı yapacağını va'deder. Beri tarafta Siegfried Wagner daima miizikle meşgtıldür, kansının aksine olarak Hitler'den hiç hoşlanmadığı gibi, siyast mevzulara da alâka göstermez. Siegfried Wagner 1930 yılında 8lünce, Hitler onun dul kansına hakikaten samimf taziye telgrafı çeker. Winifred Waener de 30 ocsk 1933 yılında Hitler iktidara geçtiğl zaman aynı samimiyetle onu tebrik eder. 1933 yıh Wagner festivali tabiidrr ki. muazzam gösteriler içerisinde sçılır, sncak, festivaün de« vam edeceği şüpheli görülür, çünkü Naziler iktidara geiince bütün yahudi müzisyenler Almanyayı terketmek mecburiyetinde kalmıştır. Bu srada Bayreuth'da temsil olunan Waener operalannm mütehassısı sayılan Emanuell List ı'e Alexsnder Kipnis. yahudi aslından epldikleri için festivale iştirak ettirilmezler. ama işin en mühim tarafı festvalde çalacak olan orkestraya şef bulunamaz. 193031 festivallerinde orkestrayı idare eden Toscanini, «Hitler iktidarda kaldıkça Bayreuth'a ayak basmıyacağını* bildirir. Nihayet Richard Strauss imdada yetişir. Strauss'un siyasetle alâkası yoktur, hattâ oğlu «Ari olmıyan» bir kızla evlenmiştir. Strauss'un Bayreuth'a gelmesile herkes rahat bir nefe» alır. Üçüncü Reich'm bu ilk "VVagner festivaline Hitler muhteşem bir slayla gelir. Bu defa üzerinde yapyenl bir üniforma vardır. zayif değildir, yüzünden sıhhat akmaktadır. Wlnifred Wagner'i hürmetle selâmlar. Her ikisi de gayelerin» prismiş mesud lnsanların {ebessümi'io birbirlerine bakışırlar. Yıllar geçer, Hitler her agustos ayında Bayrutha gelip Wagner'l dinler. Frau VVinifred Wagner'in rüyalan hakikat olmuştur. «Wagner festivali» milletlerarası kıymeti haiz bir sanat gösterisi halinl almıştır. Aynı zamanda Üçüncu Reich'm debdebesini ve hasmetini de cihana belli etmeğe vesile teşkil eden bu müzik bayramına Avrupa ve Amerikanın bütün büyük sanatkârlan katılırlar. Frau Wagner, Wagner operalannm LondraNew da temsH edilmesini York Merropoliten operasi'e anlaşmalar yapar. îngiltere ve Amerikanın büyük orkestralan Wagner'in eserlerini calarlar. Ne çare ki, 1939 ağustosunda A\Tupanın semasını kara bulutlar kaplar. Harb çıkmak üzeredir. Hitler gene Bayreuth'a gelir. Bu defa Ingilterenin Berlin büyük elçisi Henderson da Bayreuth'da görülür. Henderson sulhu korumak için buraya 2elmiştir. İngi'iz büyük elçisi Frau Winifred Waçner'e, Ribfcentrop olmadan Hitler'le locasında 'alnız görüşmek istediğini söyler ve bu arzusunu Hitler'de bildirme=mi rica eder. Frau Wagner büvük elcinin arzusunu Führere bildirir. Hit ler. ikinci bir dMünichn e eidilir korkusile katiyetle nhayır» cevabını verir. «Bayreuth masali!> burada bitiyor. Hafifçe ciseleyen yağmurun altında, Vaener'in mezarının ör.ürde duruyorum. Yağmur taneleri. blok şekundeki iri mezar taşmm üzerine çarpıyor ve orada biriktikten sonra ince su yolları me^dana getirerek toprağa dökülüyor... • .: İ | : J ; i | | 1 | j | 1 l i ,! ) ] • • 1 i : \ | ' \ | ! İngiliz ptyadesi, sis bulutlan arkasından süngü hiicumu japarken \lman manevTalannda bir hafta: 12 Manevraların tenkidi... öriimcek ağı miidafaa sistemi Tazan: Abidin Dav'er Wagner şı derin bir hayranlık besler, bu müziğe candan bağlanır. Aradan seneler geçer, Winifred güzel ve kültürlü bir gene kız olur. Vataruna dönmeyi düşünmez, o zamanki Alman yüksek sosyetesinde sık sık Eörülmeğe başlar ve bu sırada Wagner'in oğlu Siegfried İle tanışır, birbirlerinden pek hoşlanırlar. Winifred artık daima Bayreuth'dadır, aynı günlerde, Houston, Stewart Chamberlain isminde Germen ırkmm yüksekliğine inanmış Wagner âşığı bir îngiliz centilmeni ile Wagner'i bir ilâh olarak gören Fransz kontlarmdan Gobineau, Bayreuth'a gelirler ve bu ateşli tWagnerianer» ler, üstadın dul ka nsı Cosima'nın etrafmda toplarurlar. Wagner'in oğlu Siegfried 1914 yılında gene ve güzel İngiliz kızı Winifred ile evlenir, akabinde Birinci Dünya Harbi patlar. Bayreuth'lular düşman tarafa mensub bir kadını aralannda görmek istemezler. Winifred Wagner, tamamile Alman olmak için mezhebini, AngloSakson fikirlerini değiştirir ve hakikaten az bir zaman içerisinde Almandan ziyade Alman haline gelir. Birinci Dünya Harbi bittikten sonra, Siegfried Wagnor ailesi Bayreuth'da sıkıntılı bir hayat sürmeye başlarlar. Wagner tiyatrosunun semtine kimse uğramaz, Wagner müziği unutulur gibi olur. Siegfried^ Wagner, babasının eserlerini çaldırmak üzere o şehirden bu şehire gidip gelmek mecburiyetinde kalır. Eski festival günlerinin heybeti tarihe kanşır. 1919 yılında bir akşam, Münich'li şair Michael Conrad ile tanınmış müzik tenkidoisi Josef Stolzing Czemy. Sieg fried Wa£nerleri ziyaret ederler. Konuşma sırasında bir aralık söz, kurulmakta olsn yeni bir partiye ve onun sefine :elir. Adolf Hitler .smindeki bu yeni parti şefinin aeşli bir hatib olduğu söylenir. Wagner ailesi bu mevzua ehemmiyet vermezler. İki yıl sonra 1922 de Bayreuth'da yeni partinin bir şubesi açılır. 30 eylul 1923 te ise parti şefi Adolf Hitler öğleden sonra ilk defa Bavreuth'a gelir ve «Feithalle» de konuşur. Cumhuriyetçi ve demokrat olan Siegfrieder bu toplantıya gelmezler. Hitler ertesi sabah, evveldenberi fikirlerine hürmet ettiği ve şimdi Bayreuth'da hasta ve yan mpfluç bir halde yaşamaya çalışan Chamberlain'in yanına gider ve konuşması sırasında, Wagner'in çocuklarını ziyaret arzusunu gösterir, Chamberlain de parti şefinin bu isteğini Sieefried Waşnere bildirir. 1 arahk 1923.. Siegfried Wagner ailesi, Hitler'in ziyaretini beklerler. Hitler'in otomobili Pichard Wagner yolu üzerindeki evin önünde durur. Hitler arabadan süratle iner, evin bahçesindeki Kral Ludwig'in büstüne bir göz atar, Siegfried ile karısı onu karşılarlar. Herr Hitler heyecan içerisindedir. Üzerinde biçimsiz, mavi renkte eski bir elbise vardır. Çok zayıftır. Çehresi sapsandır. Wagner.in odasına, bir mabede giriyormuş gibi, bürmet ve huşu içerisinde eirer. Kitablan kanştınr, Wagner'in el yazılannı, fotograflanm, madalyonlarını inceden inceye tetkik eder. Sonra bahçedeki Wagner'in mezarına gider, mezarın başında uzun müddet durur. Mezardan geldiği zaman gözleri yaş içerisindedir. Bu yaşlann hakikî mi, yoksa rol icabı mı olduğu tabiî bilinmez. Herr Hitler bahçede ev sahiblerile dolaşırken, on iki yaşında Linz'de ilk defa «Lohengrin» i dinlediği zaman Wagner'in en büyük Alman olduğunu anladığını hikâye eder ve sonra şöyle der: «Eğer muvaffak olursam Bayreuth'u ihya edeceğim!» Holdfast adı verilen manevra ı ların tenkidinde İngiltare Savunma Bakanı Mareşal Lord Alexander, NATO Kara Kuvvetleri Başkomutanı Fransız Mareşali Juin, Ingilterenin Rhin ordusu komu tanı ve müstakbel İngiliz Genelkurmay Başkanı Orgeneral Harding, onun yerine Rhin ordusu komutanı olan (manevralarda müdiri harekât) Orgeneral Gale, NATO 2 nci Müttefik taktik hava kuvvetleri komutanı (mavi ordunun hava başkomutanı) hava Mareşali Foster, (yeşil ordunun hava başkomutanı İngiliz hava Vismareşali Slemmon il« Türkiye Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Hava Tümgenerali Asım Uçar ile refakatindeki Türk kara ve hava kurmay subayları, müşahidler, gazeteciler; hakem hiz metinde ve manevralarda vazife alanlar bulundular. Tenkid toplantısı Sennelager deki garnizon sinemasınin geniş salonunda yapılmış, Orgeneral Gale, Orgeneral Sir Hardine; hava Mareşali Foster, Fransız Mareşali Juin konuş muşlardır. Tenkidlerin hülâsası İki saat devam eden bu konuşmalardan evvel Mareşal Lord Alexander ordugâha geldiği zaman 17 pâre topla selâmlanmıştır. Onların manevraları tenkid şekilleri pek bizimkilere uymamaktadır. Alınan neticeleri söylüyor ve teşekkür etmekle iktifa ediyorlar. Tenkid sadedind» söylenenlerin hülâsası şudur: 1 Holdfast manevralarile takib edilen şu gayeler genif ölçüde sağlanmıştır: a Kuzey ordular grupumı t»f kil eden İngiliz, Belçika ve Holanda kolorduları ilk defa olarak tam mevcudlarile harekâta iştirak etmişler ve bir takım halind* ça iışmanın iyi bif' örneğini vermislerdir. b Karahava işbirliği geni? ölçüde tatbik edilmiştir. Bu işbirliğine ne kadar fazla ehemmiyet verilse gene azdır. Çünkü harbde bu işbirliğinin hayatî ehemmi yeti vardır. Bununla beraber bu hususta henüz ideal bir doktrin bulunamamıştır. Karşıhkh anla yış ile kara v» hava komutanlarının beraber bulunmak ve öyle çalışmak arzuları işbirliğini lağlar. c Hava üstünlüğü düşmanda olursa kara ordusu çok güç vaziyette kalır. Gizleme ve kamuflâja büvük önem verilrr.elidir. d Uçaklar alçak irtifalarda uçaksavarlara karşı hassastırlar. c Bu manevralarda hava kuvvetleri gerek taktik destekleme: gerekse hava savunma rollerinde kullanılmışlardır. Hava savunmasında geçen seneki manevralara nazaran büyük ilerlemeler kay f Muhabere işleri iyi isWiştir. Belçika ve Holandalılar epeyce ge'işme imkânları bulrruşlardır. 2 Düşman hava kuvvetlerini önlemeleri iyi olmuştur. Hava kuv vetlerinin ilk vazifesi hava harbini kazanmaktır. Kara ordusunun desteklenmesi ikinci vazife olarak gelir. 3 îşbirliği düşüncesi bütün kaf?lara ve ruhlara hâkim, bütün he'rketlere rehber olmalıdır. Bunu ge'iştırmek herkesin vazifesidir. 4 Mevcud radarlann, uçaklann artmış olan sürat ve irtifa kudret ve kabüiyetlerine nazaran daha geliştirilmeleri terektir. 5 Geceleri ucaklar tarahndan yer hedeflerine taarruzlar yapılmıştır. Bu hususta da gelişmeler sağlanmalıdır. 6 Silâhlı kuvvetlerarası işbirliğinin olduğu gibi müttefiklerarası işbirlieinin temelleri atılmıştır. Bu bina yükselecektir. 7 Manevraları fevkalâde bir jekilde idare edenlere, ihtisaslarını esirgemiyen müttefik memleketleriıı değerli müşahidleri ile manevralan takib eden gazetecilere, büyük alâka ve yardımlarda bulunsn Federal Alman hükt'ımet makamlarına ve sivil Alman polisine tefekkür edilmiştir. 8 Manevrada vazife alanlar lebrik edilmiştir. Lord Alexanıler müttefiklerin işbirliğini takdir ediyor Lord Alexander manevralara işÜrak eden ingiliz, Kanada, Belçika, esirgiyorsanız o zaman gözünüzü dört açın. Aiacağınız saati önce parmaklarınızın arasında sıkın. Eğer alt kısmı kuvvetinize mukavemet ederhiyor, bükülüyorsa o zaman kolunuzu çarptığmız zamanki daıbeye de dayanamıyacak demektır. Altın suyuna batmış veya altın kaplama saatle'den kaç.nınız. Bu nevi mal zamanla tene olan temastan, terden aşınır, âdeta yenmiş gibi bir hal alır. Gümüş saatler de bazı şehirler ı de rütubetü havada kararır, onlardan da vazgeçiniz. Bu bakım^an en âlâ saatler çelikten olanla r iır. Çünkü oniar ne terden, n? de havadan müteessir olmazlar. Markalar için fazla bir şey söylenemez. Bu sanayide dünyanın en üeri giden memleketi İsviçredir. Fakat bu da orada yapılan her saatin iyi olduğuna delâlet etmez. İsviçre de ucuz saatler yapmaktadır. Onun için meşhur ata sözünü bir kere daha hatırlamak faydalı olur: «Pahalıdır, vardır hikmeti, ucuzdur, vardır illeti.» Bugün saatçiiık sanayii o kadar ler:emiştir ki bu küçük âletler sadece vakit göstermekle kalmayıp artık tarihi, günü, ayın vaziyetlerini de gösteriyor, kronometre vazifesi de eörüyor. A:acağmız saat nasıl olursa olsun. bir defa kapaeını açtırmayı ihmal etmeyin. Saat kapağının içine rahatça ve iyice oturmahdır. Ayarlamaya ve kurmaya yanyan küçük düğmesi rahatça girip çıkabilmelidir. : İ 1 * \ \ İ ı \ \ Bir İngiliz eri manevra sahasında kamını doyuıuyor Holanda kuvvetleri arasındaki iş ,kendilerine verilen beraberce mabirliğinin takdire değer bir dere nevra yapmak fırsatmdan çok iyi cede olduğunu söylemiş ve Hold istifade etmişlerdir. Geçen sened^n fast manevralarmın kendi fikrincs berl Belçika ve Holanda kuvvetlegayet iyi düşünülmüs. olduğunu ifa rinin elde ettikleri terakki göze de ederek şöyle demiştir: çarpacak derecededir» demiştir. « Hakikaten blr Birleşmiş Mil Kamuflâj o kadar nuıkcmmeldi ki.. letler ekipi teşekkül »tmiş olduğu Diğer askerî müşahidler, evvelki intıbaı hasıl oldu; birbirlerile a yazılanmda müteaddid defalar behenkli bir surett» çalışmaktan ve lirttiğim gibi, bu manevralann en müşterek hedefe varmak için elle dikkate değer tarafı. kamuflâj burinden geleni yapmaktan zevk ve susundaki fevkalâde b^şarı rkiubahtiyarlık duyan bir ekip.» ğunu söylemişlerdir. Filvaki NALord Alexander, bu kadar iyi j TO'nun ikinci taktik hava kuvvetformda birlikler görmediğini ve kıt leri Baskomutam olan Hava Mpıeaların büyük gayret, çok bilgi ve şalı Sir Robert Fosîer kara kuvvetbeceriklilik gösterdiklerini, kendi lerinin kamuflâj yapmaktaKi müslerine verilen rolleri mükemmel tesna kibiliyetleri yüzünden hava surette ifa ettiklerini ilâve etmiştir. keşiflerinin ümid edilen neticeleri vermediğini söylemiştir. Mareşal Juin müttefik ordulann Tanklf.rın harekâtı mcmnuniyeti savaş kudretinin arttığını mucib oMuğu gibi, diişmanın ilersöylüyor lemesini geciktirmek için yppılan NATO'nun ^.ı= .».ı^ ı. .a»ı «ı.o.o tabiî mefruz tahribat da çok rrüA .»i^.ıvii. orta Avrupadaki kara F t kuvvetlerı komutanı olan Fransız ı ,. * essırdi. Mareşalı Juüı de yaptığı tenkidde, Göze çarpan bazı noksanlar manevralara iştirak eden orduları Manevralar, bazı noksanların da methetmiş ve muhtelif millî orduların birbirlerile anlaşmakta ve :ş müşahede edilmesine imkân vpr birliği yapmakta gösterdikleri te miştir. Belçika ve Hilanda müdarakkiyi övmüştür. Fransız Mareşali, faa sistemlerinin düşman kuvvetkuzey Almanyadaki İngiliz ve müt lerini önleme, avcı uçaklarüe teçhitefik kuvvetlerinin savaş kudret zinin müstacel bir iş olduğu anlaBu memleketlerde hava ve tesirlerinde büyük bir ilerl?me şılmıştır. ! olduğunu ve bu terakkinin. bilhas kuvvetlerinin haber verilmesi gibi s a k a r a kuvvetleri arasındaki işbin tevcihi de büyük meseleler halinliği ile, hava ve kara kuvvetleri a dedir. Hava Mareşali Foster, Belrasındaki koordinasyonda kendini ?' k a Holanda ve Batı Almanyada acele bir gözleyici biriıği ve haber gösterdiğini söylemiştir. verme kıt'alsn teşkilini tavsiye etÖrümcek ağlarına benzer bir mistir. Verilen emirlerin muhtelif miidafaa sistemi müttefik ordulavca anlaşılması ve Orgeneral Sir John Harding, matefsiri hususunda da tam bir vahnevralarda kabul edilen miidafaa det tesisi işi ıMaha muhtac görülsistemini üstüste örülmüş bir ömüştür. Harekât halinde yanyana rümcek ağına benzeterek örümcebulunan komşu birl'klerin, birbirğin yaptığı gibi ağın her tarafınlerini at»şlerile dest?kleyebilmdsr: dan düşmana mukabil taaiTuzlarda için aralarında censh irtibatı tesif bulunmak kabil olduğunu söylehususunu tetki . etnıek ve geliştirmiş. «Manevrplar, bu müdafaa Eİsmek lüzumu da kendini gösterteminin pratik bir düşunce mahsulü olduğunu kat'iyetle ispat etmiş | m ı Ş t i r Frankfurt yolile dönüf tir. Savunma plânı, tahkimli müdafaa bölşolerini ör'jmcek ağlarını öyle bir şekilde ihtiva ediyordu ki taarruz eden düçrr.an on'.an ihmal edemez ve bu tahkimli mevzij lerdeki vuruş kabiliyetini haiz miiIteharrik kuvvetler de örümceklermukabil taarruzlarda bulunarak düş manı yeniden teşkilâtlanmak üzere j geri atabilirler» demiştir. Orgeneral Gale'e göre Belçika ve Holanda kuvevtleri terakki etmiştir Manevralarda müdiri harekât olan Orecpneral Sir Richard Gale ki simdi artık Orgeneral Sir Hardine yerine Ingilterenin Rhin ordusu Başkomutanı olmuştur bu manevralann, yalnız kiığıd üzerinde tertiblpnen hareH'tm pintik karakterini ispat etmekle kalmadığını, Ikıymetli dersler de vermiş olduğu)nu söylemi$; «NATO ijuvveueri, Manevralardan döneceğim gün müşahidlerin ve pazetecilerin mem leketlerine dönmeieri işi ile meşgul olan Inçiliz subayı, Düsseldorf'taki HoUnda hava hatlan acentasile telefonla gö'rüştü. Ancak beş gün I sonra, Du?seldorftan ArnterdaTi'a ! uçak olduğunu, fakat o gün akşam j saat 5 te Frankfurt'tan İstanbula bir K.L.M. uçağı olduğunu öğrendi. Frankfurt'a trenle gitmem lâzım geliyordu. Bu büyük Alman şehrine gitmek üzere Paderb.T.n dan trene bindim. Beni hava yüzbaşısı Saffet Ural tesyi etmişti. Once yan hş bir trene binmi^im; bereket versin ki hareketincîen önce farkına vsrıp treni değiştirdim. Bu vagonda gene bir karı koca Alman, geiliba yüzbaşıdan Türk oldu";\'..nu öğjrenm'slerdi ki bana gsyet güler jyüzie bakıyordu. Bir not kâğıdun Sazı'.ar istasyonunda yük vagonlarının yere diiyjace Alman genci fırlayıp dray ederek makası kapamaİHrı yü. kâşıdı yerden abp bana verdi. zünden dün şehrimize gelmesi beklenen Kassel'de tren değitririrken de kal trenler rötar yapmışlardır. Bu arada Ankaradan gelmekte olan yataklı eics. kıp pardesümü giymeme yardım presl S00 daklka rötarl» 14.30 da; ya. etti. Bavulumu kaparak vagonun taksız ekspres 450 dakika rötarla 16.20 kapısından bana uzattı. Bu Alman de, İskenderun postası da 550 dakika gencinin nez^ketine havran oldum. rötarla saat 19.30 da Haydarpaşaya gel mişlerdir. kendisine ve eşine pek çok teşekkür ettim. Frankfurt'un muazzam istasyonun yarım daire deki yüksek dsrnı harbde harab olduğu için tamir ecüliyordu. Esasen bütün istasyonlarda az çok tahribat vardı. Bu şehirdeki K.LM, arenta'ina gi'tim: şidip gelme biletimi göstere rek Sennelapçr'den DüsseHorfa telefon ettirmek suretile yer aytrttığı i mı söyledim. Bi'et'mi aW'?ar ve ye j : rine baska bir bilet verdiler. Ormanlar arasmHan otobüsle ş;eçerek hava m°ydpn'n=ı eeldik. 4 mo törlü uç=k saat 6 da hareket ede \ rek hiç bir yere usr^madan saat 12 ye doğru Yeşüknye indi. Ertesi 2ün K.L.M. den Düsseldorf ile Frankfurt arasmdaki mesafeyi trenle katettiğimi >öyliyerek aradaka farkın iadesini itedim. Biletimin deği?iT<iş olduğunu, neden değiftiriMiğini bir türlü anlamadıkiarını, bunu Frankfurt acentasından soracaklarını, fakat arada i ki farkın iade edilemiyeceğini söy | lediler. Ü?telik az kalsın bilet değişti diye beni borclu çıkpnyorlardı. Ş ; nr!i ben de, bu intıba ve müşahed°!crimtn bacmda K.L.M. için yazdi2"n takdirkâr yazılan geri alıyorum. Hostesleri güzel ve pek nazik, yemekleri bol amma. sizi taşımadıkları ve p=>ra vererek trenle seyahat etn'cıizi tavsiye ettikleri. takriben 180 kilometrelik mesafenin ÜTetir.i geri vermiyecek kadar haksız ve tatsız bir hesab'Uk göstermeleri hoşuma gitmedi. Bu enteresan manevraları bana Mussolüıi'nin torunu ve Ciano'nun k;zı Raimondo Ciano, üç gün takib etmek fırsatım verdikleri için evvel Romada eski faşist ileri gelenlerinden birinin cğlu olan Alessanmuhterem İngiliz Büyük Elçisi Sir 3 Alexanrler Knox Helm ile Sefaret dro GKmta ile evlenmiştir. Bir kaza yüzünden trenler gene rötar yaptı L Mussolini'niıı Torunu Evlendî % Ev sahibleri, Hitler'in, Wagner hakkuıdaki bilgisine şaşarlar. Par. ti şefi bahçede konuşurken zaman zaman sesini yükseltir, nutuk söyîer gibi tavırlar takmır. Bu tavırlar Siegfried'e hiç tesir etmez, fakat kansı Winifred, Hitler'in havasma girer, ona bağlanır. Bu ziyaretten beş hafta sotıra Münih'tıe Hitier'in hükumet dlarbesi vuku bulur. Nazilerin bu kanh ayaklanması sırasında Siegfried ile karısı, Münih'tedirler. Birbirini tutmaz haberler ortalığa yayılır; âsilerin başmda bulunan Ludendorfun öldüğünden, Hitler'in vurulduğundan, Göring'in yaralandığından bahsedilir. Winifred o günkü hâdiseleri heyecanla takib eder, Hitler'in muvaffak olması için Tanrıya yalvarır, ne çare ki onun bu dualan kabul edilmez; hükumet darbesi teşebbüsü akim kalır, Hitler d« ya Ramideki göçmen evlerinin durumu tetk:.k ettirilecek Valt ve Belediye ReiBİ. Rami göçmen mahallesl hakkında yapılan neşrıyat ÜLerlne lç Ulerı Bakaniığından btr tjf. tij heyeti istemlştir. Bu taleb üzer'me. ilgill bakanhklardan birer temsllcLnin iştirak edeceğl bu heyetin teşkill husn. sunda hazırlıklara başlanmıştır. H^yet onümüzdeki günlerde şehıiml. ze gelrcck ve maiıallinde tetkikler. yap. tıktan sonra blr rapor hazırl&yacaktır. basıa aUieleriae teıekkür •dtrio. Resrmmiz, yeni evliith meraum sırasında göstermcktediı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle