28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 1 EJdm 1952 BİZANSIN İÇYÜZÜ •Yazar* HAROLD LAMB Cevıren: TEVFtK SADULLAH Kader işe karıştı Şehir »En 1" IL E K E T =haberİ6ri i c ME S E L E L E R •I Teodora'nın resmî mevkii böyleTeodora artık içinden geldij|i gibi konuşamadı. Justinien'in şata ce tayin ve tesbit edildikten, Persfatlı unvanlannı, yahud onun sev ten geien teşvik edici harb haberdiği lâkablan ku'Janmamağa dik. leri de halkı coşturduktan sonra, Justinıen vakit kaybetmeden kozun kat ederok: «Efendim bir çok kimselerin asosunu oynayıverdi. Eski bir Roişini birden kendi üzerine ainruş» ma an'anesini hatırlatarak kendisinin müşterekimparator olarak ilâ dedi. «Tabiatile yorgundur. Acaba, nında ısrar etti. başkalannın yapmaları lâzım ge'.en işîeri bu başkâlarına havale edip | Yaşlı ve zengin senatörler grupu, Yumuşak buğday nisbeti yüzde de kendisini, sadece Justinien'e aid kendi statüsquo'larmı (1) muha doksana çıkanlacak; ekmekler işlere hasredemez mi?» faza için bu tekiifi tasvib ettiler. beyazlaşacak Sonra şefkatle kolunu «ıkarak Patrik de böyle bir kararın OrtoBu yıl buğday mahsuüiniin be'edevam etti: doksluğa yardım edeceğini ve şe «Muhakkak ki, bana daima ha hirde, imparator seçimi zamanın ketli olması üzerine hükumet ekkikati söylemelisin. Ben de aynı da herhangi bir ayaklanmayı önli mek çeşnisini değiştirmeğe larar şekilde hareket etmeliyirn. îşte yeceğini idrak etti. Kangrenin ya vermiştir. Bugün yüzde 65 yumuşimdi sana, bu âna kadar iftiharla vaş yavaş bütün vücudüne sirayet şak, yüzde 25 sert buğday ve yüzde kalbimde gizlediğim bir hakikati ettiği bir sırada, hasta yatağmda, 10 çavdar mahlutundan ıınal ediJen söyliyeceğim. Sen yakışıklı, göste çaresizük içinde kıvranan Justin ekmeklerdeki yumuşak buğday nis rişli Anastasiüs'den de, ihtiyar Jus de itiraz etmeden rızasını bağışla beti yüzde doksana çıkarılmaktadır. Bu suretle ekmekler beyazlaşacaktin'den de çok daha büyüksün, şe dı. tır. İ hirdeki halktan kendini imparaJustinien'in müşterek imparatorlu torluğa hasrü vakf edebılecek çap Toprak Ofisi müdürlüşündnn öğğa nasbı Paskalya günü, Hipodrota tek adam sensüv. Justinien!» rendiğimize göre iki gündür değirrau tahrik etmeden, halk arasmda * * * menlere yeni şekilde oağday verilaçık münakaşalar tahrik edilmeden, mektedir. İste tam bu sırada Kader işe ka> sessizce ve süratle başanlıverdi. Diğer taraftan, kendisine müıarifL .. Resmî bır saray memuru Şanlı kicaat ettiğimiz Belediye Iktisad rr.üJustinien'in kendine hâs endişe şileri ve senato önderlerini, Muleri, kendisi üe taht arasındakl teh kaddes Sarayın boş bir ziyafet sa dürü şunlan söylems^tir: « Bize henüz Bakanlıktan resmî likeleri hayli büyültmekle beraber, lonuna; Vitalien'in bıçaklandığı bu tehlikeler, elle tutulur şeyler Delfaks saionuna davet edildiler. bir tebliğ gelmedi. Tebliğ ge'dikten olraamak bakımından, gene de e Burada, tac, erguvani kaftan, kızıl sonra yeniden fiat ayarkması yapı., , « .. . , .,,. [lacaktır. Fırıncılann cllerinrle buT pey büyüktü. Justinien, büyük nücevıkler Justinien verıldı. ., . fuzlu Mavilerle bizatihi Kilisenin Justin'in ve âsa,yatağından e çıkması . artık radır eskı un unla ekmek in.tüne l imkân kalmadığı ve halkın da lunan ki yeni stoklan hıttıkten son ., . . , , mantıkî namzedi olmasma rağmen, na ,. ,. gene de Anastasiüs'ün ânî öiümile Otokrat'in za'fını açık açık görüp başlanabilecektir.» karşılaşılan karagaşalıklan pek sezmesi caiz olmadığı için, bu alâ canlı bir şekilde hatırhyor, Jus metleri Justinien'e Patrik tevdi Millî Epitim ve Sağlık Bakanlan tin'in ölümünden sonra onu mantıkî eyledi. Ankaraya döndüler namzeddn istihlâf edebUeceğinden Millî Türk Tıb kongresinde bulun. An'ane, Justinien tac giyer giykat'iyetle emin olamıyordu. mez refikasıru da kendisi taclan mak üzere ?ehrimlze gelmlf olan SağGerçekten bir hükümdarda ara dırmasını âmirdi. Sessizce Teodora lık B&kânı EkTem Hayrl ÜstündaJ. dün nacak bütün vasıf ve meziyetiere kocasının önünde diz çöktü ve alev akşam 20.10 trenl ile Ankaraya gitmijtlr. sahib olmasma karşılık, sokaklar. alev işlenmiş imparatorluk mücev Milll ESitim, Bakanı Tevflk 1leri dün daki kalabalığı peşine takıp süriik herleri onun da başını, gerdanını, Mllll Eğitim Miidürü Muhiddln Akdlkle berab«r. Beyoğlu Erkek ve Kıı lUeleıile liyecek çekici bir şahsiyetten mah omuzlarmı, belini süsledi. Selçuk Kıı Erstitüsüne giderek denlere rumdu. Bu itibarla Justinien, isyan Bundan sonra halka hitabede bu glrmlslerdlr. Öjtrencilerle konu»»n Bakuvvetile, taraftar kalabahğının bas lunulmadı, muazzam Santa Sophia kan. vatanseverlik v* anaJık mevzuun. kısile kendini seçtirebileceğini ü daki ibadetçiler önünde, müşterek da tavslye ve telkinlerde bulunmuştur. mid edemezdi. Taht üzerindeki id hükümdarlar İçin cülua merasimi Bakan saat 15 te uçakla Ankaraya gltmiştir. dialarma mesned teşkil edebilecek yapılmadı. olan diğer hakiarına gelince, Jus. Louvre Tezyini Sanatlar Miizesi O yaz çıkmazdan evvel, Justin'in tin'in tek varisi olmakla beraber, Miidürü şehrimizde de ömrü söndü. Mukaddes saray ne de olsa sadece evlâdhğı idi. Parls Louvre Tezyini Sanatlar Müzesl Kendisini Otokrafhğa tamamile kapılarından «Justinien hükümdar Miidürü Michel A. Far* bir kaç gün. lâyık gösterecek mükemmel bir oldu! Teodora hükümdar oldu! denberl sehrimizde bulunmaktadır. M. Far*. sonbaharda Pariste Louvre Müzeüt tahsile ve bilgiye sahib olmakla haberi imparatorluğa yayıldı. Türk sanat O gün 527 ağustosunun birinci aa'.onlarırda açılacak beraber, Justin'den evvelki impaeser'.eri sergisi için müzelerimizde tet. ratorların da ya zalim birer askerî günüydü. klkler yapmaktadır. kumandan, yahud da zararsız biBu havadisin ilânı her taraftan Taksi ücretlerine zam yapılacağı rer kırtasiyeci olduklannı unut tasvib aksisadalarını getirdi. Şarhaberi doğru değil mamak lâzımdı. Justin, bu basit km papazları, mihrabları önünde Dünkü akşam gazetelerinden biri, | o . ssker, nasılsa halkın bir zayıf da dize gelip dua etmiş olan dindar ve förlerin halktan fazla para almalarını marını tahrik edivermiş, sevgisini güzel kadını hatırhyarak ondan önlemek maksad'le Beledlyece taksi kazanıvermişti. Ha'ıbuki Justinien pek çok şeyler umdular, ümidlen ücretlerine zam yapıldıijını yazmı^tır. A'âkahlar bu haberin doğru olmade bu ne yapacağı önceden bir diler; garbın papazlan yeni impatürlü kestirilemiyen kalabalığm hU ratorun Ortodoksluk mezhebîerini dlğını, böyle bir zammı gerektlreceK sebeb bulunmadığını bildirmislerdir. lei*' »ahrik edebilecek hiç bir şey idam* etüreceğinden emsniyetle İranlılann dinî toplantılan yoKta. Doğru dürüst bir seçim bahw bsşladılar; "tecrübeli genaMuharremin 10 u münaFebetile şehnutku vermesi bile imkânsızdı. dıin Üsküdar Fazla olarak, hâlâ evinde, sirk törler de onun mevcud refahı ida rimizde bulunan İranlılarve VaHde ha. me ettireceğine güvendiler. Diğer Seyidahmed deresirdeki ten gelme bir kapatmadan başka taraftan, halk demokrasileri de, her nmdaki eamilerde dini toplantılar yapmışlardır. bir sıfatı olmıyan Teodora'yı da zaman oldugu gibi, bu sefer de ye taht yolunda bir engel olarak kabul Sanyer Noterliği ni imparatorun eski istibdada ve etmek lâzımdı. Belki Teodora'y1 vergi rorbalığına bir son vereceği Bundan bir müddet evvel öldürülen kapı dışan etmek ve içlerinden bl ümidile avundular. Ssrıyer Noterinin vazifesi dürden itirLe evlenmek suretile, asil kızlanbaren noter başkâtibi tarafır.dan vekâ. Bunu müteakıb, ilk pazar günü leten görülmektedir. nm, saray kadmlarınm va dolaylsi'.e bunların aile".erinin taraftarlı kandilleria yakıldığı saatte, ergu ğını kazanabilirdi. Fakat Justinien vanl kaftanı üzerinde oldugu hal. bunu yapmak şöyle dursun, aklın de Justinien, Santa Sophia'da, mihrabın yanmdaki kakma fildişinden dan bile geçirmemekte idi. * MİLLÎ Eğitim Müdürü Muhlddin taht üzerindeki yeri aldı ve ken Akdik. dün Yeşi'.köy Pansiyonlu okulla. Şahsan Justinien'e karşı herdi adına terennüm edi'ıen dualan rını gezmlgtir. Okulların bu sene talebhangi bir şeyleri olmıyan Augusleri karşılıyamadığını gören Müdür, teon kadınlarına geljnce, bunlar, dinledi. Karşıda, ışıklar mücevher okul idaresine. gelecek sene için yatak hemen bütün vakanüvislerin par lerin satıhlarına çarptıkça, narin llâvesi Hizumunu bellrtmistlr. şömen kâğıd üzerine işlemiş olduk vücudü alev alev tutuşuyor gibi * BELEDİYE Hukuk İslerl Müdürü ları müşterek bir cümle ile Teo görünen Teodora, ayakları dibinde, Hasan Ferld yıllık iznini ge<;irmektedir. dora'ya saldırmağa berdevamdılar: saray esvablarının ihtişamı içinde Kendlsine mecburi izin verıldiği haberi «Sonradan orospulaşmış bir çok dize ge'.en binlerce tebaasmın u yalanlanmıştır. * BEYOĞLU itfaiye ekipl dün ssat imparatoriçeler gördük ama, şimdi ultusunu dinliyor, iki elinde, tak17 de ye kadar, bir orospunun gelip de dis merasiminin mumlarını tutu Gösteri bir deneme gösterisi yapmıştır. mııvaffakıyetle neticelenmistrr. başımıza impa.atoriçe diye oturdu yordu. ir GÖLCÜK tersanesi onarım Umanı ğunu gören değil, duyan var mı?» «Justinien fethedeceksin! E S ekimde törenle açılacaktır. Bu münasetetle yupılacak olan toplantıya Öfemia'nın hisleri de bundan bediyen August, Tann muhakkak saat 13.45 te başlanacaktır. farksızdı. Bu asalet düfkünü salon sana yardım edecektir! Çok yaşa * AVRL'PA Güzellik Kraiiçesi Gün \ kadınları, yaşîı bir köy kadmını August'ümüz! Çok, çok yaşasın bi sell Başar Zonguldnktan Ankaraya gltmiştir. Auşusta'lığa kabul etmişlerdi ama, zim dindar Augusta'mız!» BEYAZID camil yanında yenlden taclı başlannı gene, güzel, cazib ve Bu nidalar, huşula karışık bir inşa edilen Sahaflar çarşısı cuma günü irade sahibi bir tiyatrocu önünde saat 11.30 da açılacaktır. eğmeğe bir türlü razı olamıyorlar sevinc üıpermesi gibi Teodora'n'.n * ANTALYA Baro Relai Kâzım Azabütün vücudünü dolaştı. Şarabm dı. met İstanbul 4 ürıcü Noterliğine tayin lezzetinrien, haşmet manzarasmdan edilmi; ve dünden itibaren vazifesine Evet, işte bu sırada, sanki Ka ziyade bu nidalar onun içindeki baçlamıştır. derin bir lutufkârhğı gibi, Öferr.ia özleyişi tahrik etti. Hipcdrom'un kızıl ipekiiiere bürünrnüş yatağı j soytarısı, o zamanadîk, hiç bir EKİM 1 MUHARREM 11 içinds clüverdi. Justinien de, he yerde, hiç bir zaman bu derece bümen akabinde, sessiz sadasız Teo yük bir takdir ve sevgi tezahüratı dora ile evleniverdi. Bu izdivac ne görmemişti. f! bütün halk:n hasedini çeken deb(Arkası var) debeli bir merasime vesle oldu, ne V. | 5J7j 12.04) 15^22 17.52 19.25] 4.1S de Patrik hazretleri huzurlarile bu (1) Statusquo; halihazır durumu. E. |12.02j 6.II 9.29 12.00! 1.31 10.25 akdi takdis eylediler. (T.S.) 1 Ekmek çeşnisi değişiyor zmir ve civarında gezerken Yazan: Ic İ 1 4 F M NALINÂI İthalât ve hracatımıza dair tatistik Genel Müdürlüğünün ihalât ve ihracatımız hakkındtyayınladığı mukayeseli rakam lara ; K , 1952 senesinde ağustos sonunakadar olan 8 aylık dış ticaret vı».iyetimiz şöyledir: Sekiz *da 607,800,000 liralık ihracat ve İ006,400,000 liralık ithalât yapmışız. $51 ve 1952 yıllannın 8 aylık ihraatı arasındaki fark gösterilmemişse de ithlâtımızın geçen seneye nazarın, hayli arttığı belirtilmiştir. Fih/ıki 195ı in 8 ayında 682,600,000 üraUc ithalât yaptığımıza göre, bu sen»ki ile aradaki fark 323 milyon lincır; yani geçen senenin 8 ayına nuaran, bu yıl bu kadar fazla ithalât yapmışız. Bu yılın 8 aylık ithalât ve ihracatı arasında da 398,600.(0* liralık bir ithalât fazlalığı kayöedilmiştlr. 0 TKÜÇÜK H ABERLER^) erkekleriM SgTetmek için teskllât Bu yazıya memleket meseleyapmak ve harekete*geçmektir. lerinin İzmir ve bölgelerine akBir kaç gün evvel Hind paviyonu seden esas noktalannı kısaca göznun, bütün dünyayı alâkadar eden den geçiriş desek daha iyi olur. el dokunmamış gibi ince, hayal kaÇünkü İzmir, Akdeniz liman şehirleri arasında, yalnız ticarî değil, didar erişilmez kumaşlarını seyrederğer bakımlardan da hayatî ehemdoktorlannm içtimaî ve medenî | ti tesirinden âzâde olmasıru isteme ken kendi kendime: «Ne yazık ki, miyeti haiz bir vatan parçasıdır. bu paviyon, bütün Hindistan köyilerleme yolunda aldıkları mevki leri, bilhassa demokrasinin inkişafı Şehrin kendisi, Fuardan dolayı arasmda Behçet Uz'un da çok ehem bakımından hayırlı bir alâmettir lüsünü giydiren, kendi ihtiyacını kendi tdmln etmek suretile istikbir kıyamet günü manzarası gös miyetli bir isim olarak anılması kanaatindeyim. lâl mücadelesinde ona kudret veren teriyordu. Haricden, dahilden, köy muhakkaktır. Onun da istikbalde Muhacir meselesi ve toprak tevlerden buraya bir insan akını vardı. bir gün .mühim sokakların birinde ziinde dikkate değer yolsuzluklar dokumalar ve o dokumalann basit Fuar, Behçet Uz'un kıymetli eser heykeli dikileeeğine inanıyorum. den bahsettiler. Bu tabiî fi tarihin usulleri ve vasıtalannı burada teşhir etmiyorlar,» dedim. Evet, bu leri ve izleri arasmda mühim bir Foçadan sonra dolaştığım, Ke denberi olagelmektedir. Fakat inü yer tutan lâtif bir park içindedir. malpaşa, Çeşme ve gördüğüm şlınmaz bir mesele değildir. Me güzel kumaslar. bir avuç şık hanımı Paviyonlar, ziya tertibatı vesaire köyleri tabiat bakımından Allahın selâ çok sene evvel mübadil ola memnun edebilir. fakat asıl lâzım eözü cidden alıyor. Beşten sonra özenip yarattığı yerlerdir. Bazan iki rak gelmiş, yer edinmis, fakat ye olan şey, köylümüzü artık, partal Fuann içi yürünmesi müşkül de taraf. açık yeşilden. olgun altunî rini satrrus olanlardan bazılarınm, kıvafetten kurtarmaktır. 8 aylık ithalâtımmn ihracatımızrecede kalabalıktır. Fuara iştirak bir sarıya kaçan bağ sahası arasın bu defaki tevzide, yeni gelmiş KiBütün köyleri alâkadar eden bir dan fazla olması, bir müddettenberl eden ecnebi mehafilin tek tenkidi, da gidiyorsunuz. Bunlann iki tara bi görünerek yer aldıklannı, yerli mesele de borçlanmn beş sene tecili dış ticaret muvazenemu itibarile bir bunun fazla eğlenceye yer verdiği. fmd"a. zarif meyillerin yükselen, bin \ lerin ve yeni muhacirlerin bazılan ve bankanın yeniden kredi açmaendişe mevzuu olmakla idi. 1952 ticarî gösterilerin ikinci dereceye nın bu yüzden topraksıı kaldıkla sıdır. Bu, hiç süphesiz. iktisadi ba senesinin kalan 4 ayı İçinde yapıdüştüğü, fazla uzun sürdüğü, âdeta bir şekilde. üzerleri çam kaplı ve kımdan da derin ve esaslı bir me lacak ihracat ile bu fark. tamamen yahud çıpîak dağcıklar vardır. Çıp rını söylüyorlar. sadece çalgı ve çığaneye, oyunlara seledir ve mii^n değil, milyarlar olmasa bile kısmen kajatılabilir. lak dağlar, üzerlerini dikenlik sarİktisadt sahada, bu sahil bölgeleryer veren bir panayıra benzernemeselesidir. Köylümüzü kalkmdırsidir. Ben şahsan, bu vesile ile. İz mış meyiller, yerlilerin üzerinde de balıkçılık tekrar uyanmaktadır. mak hiç süphesiz. memleketin baka Çünkü asıl ihracat mevsimi yeni miri, hattâ kendi köylerinin durduklan mühim bir memleKet I ç e s m e < J e b a z l d e p o ı a r yapılmış, ve ve istikrannın temeltaşıdır. Fakat başlamıştır. Bu yıl hububat mahsuve bütün vilâyetlerin tanımalarına meselesini açar: Orman meselesi! elzem olan vasıtalar temin edilmiş bu hususta, değil bizim hattâ gar lümuz, Allaha şükür çok bo\ olduvesile olduğundan dolayı memîeket «Ne zaman Orman Kanununu çi tir. Fakat bu üzerinde durulması bın iktisad mütehassıslannı dinle gu için geçen senekinden daha faziçin çok hayırlı buluyorum. Ken karacaksınız?» diye sorarken ses lâzım gelen meselelerin bu bölge mek, tutulacak yola, ahnacak ka la hububat ihrac edebileceğiz. Nitekim bu yıl 8 ay içinde geçen sedimce tek eksik otelsizliktir. Haric lerinde acı bir sitem seziyorsunuz. de en mühimlerinden biridir. rara, siyaset kanştırmadan hareke neye nazaran 141 milyon liraya yaden ve diğer vilâyetlerden gelenler Ormanlar gidiyor, ormansızlık ikliŞarkı. hattâ bütün garb dünya te geçmek tabiî elzemdir. kın fazla hububat ^ihrac etmişiz. için yatacak yer yok gibidir. Bunun me, sıhhate ve bütün hayatımıza ne sını alâkadar eden meselelerden biBütün temaslar, bir tarafı Cum Pamuk ve tütün ihracatımızın da zararlar getiriyor, bize neye mal ri burada da vardır: Ziraat mıntaönü, İstanbuldaki Hiltonvari şu kadar yüz odalı lüks otellerle aluımaz. oluyor? Bunlan her yerde konuşu kalannda, makinenin artması, (hat huriyet Halk, bir tarafı Demokrat geçen seneklni geçmesini beklemek Parti kahvelerinin ortasındaki, çıHer kazada, bilhassa her keseye yorlar. tâ makine olmadığı yerlerde dahi) narlaralb m'eydanlarda oldu. Her yanlış olmaz. göre küçük otel ve pansiyonlara Istenbulun baş derdi olan asay^. j halİ;",~uiun ifsiz bıIthalâtımızm başlıcalan ise maihtiyac vardır. Bu bir iç • turizmin sizlik İzmir ve havalisinde nisbeten rakır. İşsizlik, atalet, yalnız garbda partiden vatandas vardı. Hensinde, kine, mensucat maddeleri, demir ve Barbın «No Mans land» dediği yani temelini de teşkil edebilir. Dış ehemmiyetsizdir. Oralarda bilhassa tereddinin, veya kargaşalığm, hattâ çeliktir. Geçen yılın 8 ayındaki itturizm ancak iç • turizmden sonra iki bakımdan bu konu üzerinde bir milleti her nevi kötülüğe sev. bitaraf bir mıntakada anlaşmak için halâtunıza nisbetle bu madtlelerde esaslı turette teessüs edebilir. Ve duruluyor. Birincisi kız kaçırma. ketmenin âmili değildir. Bundan toplanmışlann hali vardı. Bu humühim farklar vardır. Meselâ gebunu, sadece, Meryem Ana mezar Bu, bire hemen hemen üç nisbetin dolayı, ziraat mıntakalannda, her suata köylüler. bilhassa bu gezdiğim mıntakalarda, münevverleri kat çen sene 149.100,000 liralık makineIan gibi dinle ticareü kanştıran de artmıştır. Bazılan bunun kızla nevi el sanayii, doğramacılık, dekat geçen bir olgunluk gBsteriyor ye mukabil bu sene 280.600.000 lişeyler temin edemez. n n muvafakatile olduğunu, ana • mircilik, bilhassa dokumacılık öğlar. O kadar ki, memleket ve millet ralık makine ithal etmişiz. Aradaki babanın dava açmasından dolayı or reten mekteblere pek ihtiyac vartzmirin içinde bu defa beni teshizmetinde siyaset, daha doğrusu fark 131 buçuk milyon lira tutmakhir eden, Behçet Uz'un vaktile te talığa velvele saldığını söylüyorlar. dır. Bilhassa dokumacılık bizim gi parti bahis mevzuu olamıvacağını tadır. Makine ithalâtının artması sis etmiş oldugu Çocuk hastanesi böyleleri de olabilir. Fakat ekseri bi pamuk istihsali bol, ve bütün gi gösteren bir alâmet, yani Demok endişe edilecek değil, memnun odir. Bina. güzellik, temizlik, ve ço yetle tek kızı üç, beş kişi kaçırdı yinme levazımını haricden almayı rat ekseriyetin sectiği Halk Partili lunacak bir şeydir. Çünkü memleketimizin maklneleştiğine delâlet cuk hastanesi bakımından pekâlS ğında, cüıaî denilecek derecede çır âdet edinmeğe başlamış bir memle bir beledive reisidir. Almanyada veya Amerikadaki bu kin hâdiselere sebebiyet verdiğine ket için elzemdir. Meselâ köy yavEn »on konuşma köyde, çmarlar etmektedir. Bu makinelerin büyük na mümasil müesseselerden hiç de bakıhrsa, burada kızın muvafakati rularınm hemen hepsinin dizindeki altında, bir kahve önünde güneş ba bir kısmı ziraat makineleri olduğuaşağı değildir.. Fakat beni asıl se bahis mevzuu olamaz. İkinci şıkâyet en aşağı on yerinden yamalı pan tarken oldu. Sokak dört yolağzı, bir na göre, bu yıl ithal edilen makivindiren, hastanenin işlemesi, hem köylerde, ferdlerin çok sık olarak talon yerine, analannın dokuduğu taraftan, öküz arabalan, kamyonlar, nelerle gelecek yıl daha büyük bir şire ve doktor unsuru, ve İzmir sokaklarda ve kahvelerdeki taşkm boyalı pamuk bezlerinden yapılmış ' yüklü esekler gelip geçiyor, bir ta Istihsal elde edcceğimlzi ve bu isbölgesi her nevi hasta çocuklann lıklan, şahsî veya aile haysiyetini pantalon giyseler, temizlik ve gü raftan ahırlanna «moo moo» diye tihsalin daha büyük bir ihracat teşifa ve bakım merkezi olmasıdır. çiğneyen küfürleridir. Bundan bah zellik bakımından daha ne kadar derin sesler çıkararak dönen inek min edeceğini gözönünde tutmak Başhemşire Afife Hanım, İstanbu) sederken, ekseriyeti halim, sabur iyi olurdu. Bizde, el sanayiinin ler. Kahveye sızan ışık, ihtiyar, lâzımdır. hastanelerinde uzun tecrübe gör olan yerlilerin gözlerindeki ateş, zenginleri alâkadar edecek ince gene, hattâ çocuk toplantısınm Geçen teneki 116 buçuk müvon müş olgun, ana yürekli, sakin ve j bu hâdiselerin önü alınmazsa, bir dokumalan, işlemeleri Yardımseyüzlerini aydınlatıyor. Sesler yavas, liralık mensucat maddelerine muâdı kadmlarm iftihar listesine geçi tehlike isareti olacağı kanaatini ve venler tarafından güzel sanatlar desakin. Elli yıl evvelindenberi süku kabil bu yd 146,700,000 liralı!. itharilecek bir varlıktır. Her nevi der riyor. Halk, herhangi hakka teca recesini bulan bir şekilde yapılnu bozmıyan, ilerlememize enael lât yapmamız da halkunızın giyim de müptelâ. her yaşta yavrulara TÜzün derhal önü alınmasını, müte maktadır. Bunu takdir ederiz. Faolmıyan bir hürriyet elde edebil için daha fazla para harcayabilecek nasıl bakıldığmı gördükten sonra cavizin cezasının şiddetli olmasmı. kat yardımseven kardeşlerimizden ır>k. bir idare te»i« etmek kadar geniş bir duruma girdiğinl insanın çocuk olup bu hastaneye adalet cihazmın amansız ve kat'iyet beklediğimiz, köylerde, günlük ilıgelmek için içinde bir heves uya le yürümesini istiyor. En basit tivaclanna cevab verecek dokuma için isimsizlerin ne meşakkatlere gösterir. Giyim eşyası rağbet bulkatiand'ğı konuşuluvor. Bunların Herhalde, İzmir tarihinde, I tandaşımıza kadar idarî cihazın par1 cılığı köy kadınlarına, icab ederse nrasında. Hareket Ordusile İstan masaydı, elbette tacirler bu kadar nıyor. fazla mensucat maddesi ithal etmez bu'a gelr"iş bir zabit de var. An lerdi. latıyor... İhtiyar gözleri, bir milleDemir ve çelik ithalâtına gelince, te yeniden ean verenlerin iman kudretile p«rhyor. Biraz evvel, kö 72 milyondan hemen hemen 99 milyün derdleri konuşulurken bir gen yona yaklaşmışttr. Bu da, memlecin isyanla parlayan gözlerinde de kette demir ve çeliğe ihtiyac gösşimdi sönmeı bir inanc meşalesi teren her türlü inşaat ve imalâtm var. Herkes istikbale iman'a, ümid arttığını gösterir. Görülüyor ki bu yılın 8 ayında le bakıyor, elele çalışacak, icab ederse, bu memleket ve millet ya ithalâtımızın ihracatımızdan 398 kü»asın diye can verecek bir irade ve »ur milyon fazla olması, ilk bakışBugün çıkan 4 üncü sayısında sükun var. Iste. zaman zaman. fi. ta, dış ticaretimiz aleyhinde bir aıunümüzdeki çözülmez gibi müşkül vazenesizlik teşkil etmekte ise da Feyami Safa Alımed Hâşim ve karanlık görünen meseleler ve ithal edilen başlıca maddelerin geçidler üstünde tatlı bir aydmiık nev'i. bu hususta bir endişe mevCaz ve Mehtab isimli yazısı, mehtab karlsr Büyük Türk şairi Ahmed Haşimin öli'ıra döyaratan memba bu vatandaşlann zuu olmamasını icab ettirir. Nihaışıklı ve musıkı kadar ahankli üslubile okuşeğinde yazdığı 'iBitmemiş Şiir» ini tekrar tekkafalan ve kalbleri! îleriye imanı, yet dediğimiz gibi ihracat mevsunl yuculanru bir daha hayran edecektir. rar okuyacak ve ezberliyeceksiniz. insana memleketin isimsiz evlâdlan yeni başlamış oldugu gibi başlıca veriyor. ithalât mallannın makine, demir ve Sular karanrken aynldık. Hoşça çelik gibi, ziraat, sanayi ve imar kalın kardeşler ve evlâdlar! İnanıBenim tahtım bir Mısır askerinin karuna değmez! sahalarında kalkınmamızı temin eyorum ki, îzmirliler, nesilden nesdecek maddeler olması, aradakl le emanet edilen hür ve müstakil Kral Faru§un «son iki günü» nü anlatan bu harikulâde yazırun vatanm'daima^'güvmVeğim^^mu i f a r k t a n kaygılanmamn pek yerinde j İstihsalimizi hafızları olacaklardır! her satın merak ve heyecan doludvır. olmadığını gösterir. ithali yarm artıracak maddelerin I da ihracatımızı artıracaktır. FranYazan: Kralm hususî kâtibi George Kkneth ! saya ihracatımızın ve Almanya ile Çeviren: Mithat Cemal Kuntay j ticaretimizin artması da dikkate şaRuh ve Kâinat kitabı müelyandır ve memnun olmaya değer. lifı Dr. Bedri Ruhselman taElverir ki Almanyaya ondan aldığırafından (Rnh ve Kâinat) mız kadar mal satmak imkânını buYusuf Ziya Ortaç . M. Şevki Vazman adında aylık iıir mecmua yalalım. Meselâ kuru yemişlerimizle Aşk Masalı isimli manzum hikâyesi gönüllekında çıkıyor| Ruhî hâdiseler, Üçüncü Dünya Harbi olacak mı? Olmıyacak Yugoslavya mallannın rekabet etri tatlı bir rüya ile saracak, eski çağlann leztecrübi ispirrtüalizim ile rumı?... En mütehassıs kalem size bu sualin cemesi karşısmda lüzymlu tedbirleri hun tekâmülüne aid ahlâkî zetini tattıracaKtır. vabını verecektir. alalım. me\rzulan ele alan bu mecmua herkes için merakli ve • • istfadeli olacaktır. | ^ Reşad Nuri Güntekin Üstad Romancımız, Paris hayatını anlatan bu nefis yazısmda, Existentiaüste'lerin kulübünde neler gördüğünü en ince ve merakli köşelerine kadar anlatıyor! HALİDE EDİB AVOAB İR RUH ve Kainat Existentialiste'ler Kulübü ! 1 Bir postacı neler görür? Ziraatle uğraşanlann, sanayicilerin, ve esnafın Bankalan var tüccar DECE GELEN B C U M H U K İ Y E T » in Tefri.kası: Tarık o kadar dalmıştı ki, Ekremin içeri girdiğini görmemiş, scsmi işitince yerinden sıçramıştı: Hayırola? Geldiğini haber verdiler, indim. Ne var?. Tarık, telefon haberini aldığı andaki gibi sapsan kesildi. Vak'a, Bursadaki çiftlikte işlenen cinayet, sanki bizzat şahidi olmuş gibi, çiğ bir mağnezyum 'şığı ile aydınlanırcasına. kapkara, kıpkızıl çizgilerle, gözümün önünde canlanrh. Yavaş sesle Ekreme: Kapıyı ört, dedi. • Sonra üç adım attı, kardeşine yaklastı, getirdiği haberi verdi: Zeki, Zehrayı öldürmüş! Ekrem, bir şey anlamamış gibi bskıyordu. Ağzı açık, yüzü seısem, bakışı manasız. bir nüzül sadmesi ile vurulmuş gibi idi. Çehresi tamamen ifadesizdi. Tarık korktu. Kardeşini kolundan tutup sarstı: Ne susuyorsun, konuçsana, dedi. sına sıkıyordu. Buna rağmen elle Onun için, mensub oldugu sımfa diği için, bizi görmeğe kunse gelrinin titrediği, sorgu hâkiminin gö has bir takım yanlış kanaatlerden, miyordu. Ama zaten yalruzlığı seyanlış düşüncelerden kurtulama viyorduk, halimizden memnunduk, zünden kaçmadı. Hâkim, gözlerinin içindeki korku raışb. Ameliyat masasına yatlnlaca bundan daha büyük saadet aramıifadesine, ellerinin titremesine, na ğmı, karrunın yarılacağını aklına yorduk. Kanm ev işi göremediği dim ve âciz görünüşüne rağmen, getirdikçe fenalıklar geçiriyordu. için, bir işçi kadın, gündüzleri yebu adamm halinde dürüst ve merd Beni hastane köşelerine atıp başın mek işini, ortalık işini görmeğe gebir hava seziyordu. Zeki Tüken dan savmak istiyorsun; beni cerrah liyordu Bir de uşak tutmuştum, mezin, o sabah polise verdiği ifadeyi lar elinde öldürtmek istiyorsun diye çiftlik işlerine o bakıyordu. Evin zemin katında ona bir oda vermi}okumuştu. Bütün meslekî hayatında sızlanıyordu. tik, orada yatıp kalkıyordu... benzerine henüz tesadüf etmediği Anası, babası yoktu. Kimsesizdi. 4 Naklcdcıı: HAMDİ VAROGLU bir vak a karşısında idi. Aynı ifaZeki anlatırken, sorgu hâkiminin Benden başka hiç kimsesi yoktu. deyi bizzat sanığın ağzından dinle Zaten Zehra ile o yüzden evlen gözüönünde, hâdisenin cereyan etDoktor, yanmda duran koîtuğa, > şük omuzlu bir adamdı. Esmer tenli mek, vak'anın eşsiz mahiyeti miştim. Bana muhtac, benim yar tiği çiftlik binası canlanıyordu. yığıhrcasına, göçercesine oturdu. | idi; dudaklarımn iki yanındaki iki hakkmda daha iyi fikir edinmek Sanık, sabahleyin erkenden gelip dımıma muhtac bir kadmdan başBu tepeden inme felâket haoeri j kırışık, yüzüne derin bir melâl ve için sabnsızlanıyordu. kasını alamazdım... Neyse, kanmın teslim olduktan sonra çiftliğe gikarşısında onun gösterdiği tepki de, riyordu. Başı eyik oldugu için Sanık içini dolduran bir yükten bu haksız itharru fenama gidiyor den, kapıyı çilingire açtınp içeri kardeşirün telefon muhaveresın gözlerinin rengi görünmüyordu. kurtulma ânının geldiğini hissedince du. Ama öyle hasta, öyle çaresizdi giren zabıtanm raporunda, etraflı den sonraki aksülâmelinin aynı İlk suale cevab vermek için bamalumat vardı. Çiftlik, bodur bir oldu. şını kaldırdığı zaman, sorgu hâki rahntlamış gibi ellerıni cözdü: yüzü ki, bir yandan da acıyor, o ağlar evden, sağında ve solunda, gene aydınlanır gibi oldu. Anlatmağa baş ken ben de beraber ağlıyordum... Zekiyi gözünün önüne getirJi. mi, sanığın, çok parlak, fakat haşZeki ahenksiz bir sesle, ağır ağır bodur iki ahırla bir Mmanuktan Bütün hayatı gayritabiilikler içinde yet dolu, çukura kaçmış göğlerini ladı. ibaretti. Evin önünde ihtiyar bir konuşuyordu. geçen, insanlardan kaçan, tavuk bi görebildi. Zabıt kâtibinin parmaklan altınceviz ağacı, arkada küçük bir duttini. gübre kokusunu. inek böğürGözlerini duvarın bir noktasma luk... Evin içi fakir görünüşlü idi. da, yorgun çatırdılarla öten yazı İsminiz Zeki değil mi? tüsile beygir kişnemesini her şcye Bu Cinayetin işlendiği odaflın penceremakinesinin sesi. sanığın ağzından dikmiş, oradan ayırmıyordu. Evet. tercih eden bu anormal. cemiyet ağır ağır dökülen kelimeleri bir bir itiraf anmı dört gözle bekle'mis, bir sinden bakınca, ova ayaklar altına Soyadmız' kaçkını kardeşini, alabildiğine açılzaptediyordu. kurtuluş beklercesine onu özlemiş serilmiş gözüküyordu. Tükenmez. mış deli gözlerile, kanlara bulan Karınız Zehrayı av tüfeğile Karım hasta idi. Kanseri vardı. gibi idi. Konuştukça, anlattıkça Sanık anlatıyordu: mış bir halde görür gibi oldu. [ \urup öldürmüşsünüz. Bu iddiaya j Belediye hekimi, bu kansere yanlış ferahladığı belli oluyordu. Alnı kı Zehraya kendim bakıyordum. Kısık dişlerinin arasmdan o da: bir diyeceğiniz var mı? teşhis koymuş, uzun zaman yan rışıyordu. Hiç bir şeyi unutmamak, Çiftlikle meşgul olmak için onu Budala! diye söylendi. Sanığın çukur gözlerinde hay lış tedavi tatbik etmişti. İlk zam an her şeyi söylemek için zihnini aza yalnız bırakıp çıktığım zaman çok *** ıetle karışık bir gülümser ifade be lar, ıztırabı azdı. Uzun fasılalarla mî nisbette yorduğu anlaşılıyordu. sıkmtı çekiyordu, fukara. Çiftlik Sorgu hâkimi karşısında ohıran lirdi. şiddetli krizler geçiriyor, bu kriz ! Fakat, sbzlerinin bütün vuzuhluğu büyük değildi. Fakat ne de olsa, adamı, bütün çehre hatlarını bir İddia değil, hâkim bey, itiraf, lerden sonra bitab kalıyordu. Ame'na rağmeh, sesinin perdesinde, ko vaktimi alıyordu. Günde iki defa, bakışta hafızasma hakkedecek ka karımı öldürdüğümü ben kendim liyat olması için teşvik ediyordum, ' nuşuş tarzında, bir nevi rüya, bir bir öğleyin, bir de ikindi üstü gelip, dar keskin, dikkatli nazarlarla süz itiraf ettim. Diyeceğ im var. Uzun ' ısrar ediyordum. Yanaşmıyordu. nevi sayıklama edası vardı. ora süt içiriyordum, dü. I değil, çok kısa sürecek. I Karım Zehra, ben tanıdığım zaman, Bir an durdu, düşündü, sonra deSazuk gene durakladı. v a m ettl: İki büklüm oturduğu için, çökük Sanık, ellerini bitiştirmiş, parmak I bir kozahanede işçi idi. Yani kibar i ı göğsil daha da içerlek gozüken, dülarını biribirine geçirmig, kırarcajaile kızı değildi, demek istiyorum.^ Evimiz matenüıaneye benze j DENİZCİLİK ASIM BANKASI da Deniz islerile, yakm nzak alâkası olanbr için kuruldu. Banka, Karaköydeki binasında yakıada faaliyete geçecek ve h « çeşid Banka muametâtı yapacaktır. Evlere Yemek Tevzî UZ Müessesesi İstanbulun en meshur 3 miıstesna aşçısı nezaretinde sezona girmiştir. Alaturka ve alafranga yem«klerimiz en müşkülpesend zevkleri memnun edecek nefaset, miktar ve fiattedir. 20 Ç E Ş İ D D E N Ibaret Olan Menü Tavuk Piüç, Kuzu Koyun; Dana Sığır; Beyin Dil Ciğer; Balık Çiğ Pirzola Köfte Bonfile Büftek, EÜi Dolmalar, Köfteler; Çorbalar; Salatalar Ordövr; Zeytinyağh ve etll sebzeler, Pilâv, Börek; Makarna; Sütlü ve Unlu tatlılar ve KompostolaT emrinizdedir. 1 B Telefon: 81416. M H M Osmanbey H. Gazi Cad. 204/1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle