Katalog

«Bf AfmtM 1951 CDMHUBİYET Umkbiz aşklara da çare bulundu! Aşıklar kampı Radyoaktif harb usulleri hazırianıyor recek tavsıyeier bulunuyor: Şehri terke karar i'erdiğiniz takdırde şu noktalara dıkkat etmelijtntz: Burnunuza ıslak bır mendil tutarak nefes ahn. Hava ile temas etmif sulardan ıçmeyın. Bir gece evvel açıkta kalmış hiç bir şeyi yemeyin, hiç bir şeyi giymeyin. Otomobilinize binmeden evvel îçtnı dışını yıkamayı ihmal etmeyın. Beyannamenin nihayetinde bir harita bulunmaktadır. Bu haritada jehrin cıvarındaki emin yerler işaret edümekte ve yolcuların tehlıkesızce takıb edebilecekleri yollar gosterilmektedır. * * * Buraya kadar okuduklannız, sadace hayalî bir hikâyedir. Fakat radyoaktiv ışmlara karfı nasıl korunulacağını göstermek ıçin olFen adamlarınız bunu ellenndeki duğu kadar; istıkbalde ba?vurulaGeiger aletlerile tesbit edebilir cak yeni bir harb şeklini anlatmak ler. için tertib edilmiştir. Bir sabah şehrin üzerine tayyarelerden beyanname atılıyor. Damlara, sokaklara, avlu ve bahçelere yağan bu beyannameleri ahali merakla kapışıyor. Bunlardan bir taneeini beraber okuyahm: Bu bir bomba olabtlirdi. Fakat can kaybına sebeb olmamak için, bomba yerine beyanname atvyoruz. Hayatınız kırk tekız saat zarfında yapacağvnız hareketlere bağhdır. Bu sabah saat sektzle sekiz buçuk arasında fehrin üzerini bir bulut kaphyacaktır. Bu bulut radyoaktıvdir ve dakikadan dakıkaya alçaldıkça zehirleyici, öldürücü ıtmlan yavaş yavaş her taraja sinecektir. Bu radyoaktiv tsırdan g'dremezsiniz, hissedemezsinız. FaVat mevcuddur ve sizi sarmaktadır. Amt ikahlann «Radyoaktıv harb tekniği» mânasına gelen cRadiological warfare» kelimelerının baş harflerini alarak R W diye bahsettikleri bu yeni ve muhtemel harb şekli, Amerikan ordu ve fen adamlan tarafından uzun zamandanberi duşunulrnektedır. Gayesi, muhayyel beyannamenin başında da işaret edildıği gıbı, can kaybma meydan vermeden bır memleketi tesüm almak olan R W usulunün muvaffak olup olamıyacağı hususunda uzun münakaşalar olmuş ve muhtelif fikirler ilerı surülmüştür. 19491950 senelerinde, o zaman Harbıye Bakanı olan Le\vıs Johnson Amerikan ordusunun «Radyoaktıv harbi» üzermde araştırmalarda bulunduğunu resmen açıklamıştı. Ondan sonra yan resmî kaynaklardan, bu husustaki araştırma ve çalışmalara daır bazı haberler alınmıştır. Fakat meselenin yeniden resmî şekilde ele alındığını son zamanlarda tekrar gördük: Araerikan Atorrj Kuvvetleri Komisyonu Kongreye verdiği bır raporda (tradyoalrtiv maddelerm bır harb silâhı olarak kullanılması hususundaki çalışmrların devam ettiğinı>> bildırmıştir. Rad>oaUtif harb tekniği bahsinde yapılan tecrubelerden gokyüzünü bnlntla kaplıyan tayytreler «Herşeyin çaresi bulundu, aşkaı' çaresi bulunamadı!» iiye ıçıni çeken bedbahtlar çoktur. Vakıâ, aşk tatlı belâdır, ona müptelâ olaniar serden geçerler de yardan geçmezler; fakat, ümidsız bir aşka tutulunca çaresızlıkten derd yanar ve bu sevdadan kurtulmak için basvurmadığı taş kalmıyan âşıklar Ja az değıldir. Öyle bir tanıdığınız varsa kendısine müjde verebilırsinız: Ümidsız aşklara da artık çare bulundu! Meşhur bır sinır doktoru âşıklara müshıl tavsiye ederdi. On IE ıddiasına göre, aşk ruhî bedenî | bir hâdisedir ve vücudde bır aksülâmel vuku bulduğu takdirde ruh da ferahlar... Işi bu kadar basit ve alaylı zavıyeden gormek şüphesiz doğru değıldır Fakat, herşeyın çaresıni ilmî usullerle arayan bazı ruhnat doktorlan şimdi yeni bır usul denıyorlar. Amerıkada kurulan ve dünyada ilk olmak şerefıni kazanan âşıklar kampı bu usulun tatbik sahasıdır. Telâşlanmayın. Kırk sekiz saat içinde bu şehırden ve cıvanndan uzaklaştığınız takdırde stzin içtn hiç bir tehltke yoktur. Aksi takdirde, ouku bulacafc hâdıseleri nrasile bildiriyoruz: Bu0Ün (pazartesi): Hiç bir jey. Sah: Kendınızi «bir tuhaf hissedeceksiniz. Meselâ iştahınız azalacakttr. Çarşamba: Vücudünüzde umu tni bir yorgunluk, halsizlık ve, ihtimal, mtde bulanrm bajlıyacakur. Perşembe: Garib bir sinirîihk ve heyecan htssedeceksmiz. Mıdeniz bulanacak, sık sık isUfra edeceksiniz. Cuma: Renginiz sararacak, hal sizltğtniz artacaktır. Cvmartesi: Dij etleriniz kartamaya, cildinızde mor lekeler gorünmeye bayhyacakttr. Ufak btr çizik hasıl olsa çok kan kaybedecek bir hale geleceksıniz. sanız kendintzi ölüme mahkum etmiş olursunuz. Zıra bu müddet zarfrndo vucudunuzde «tzı 26 hafta içinde öldurecek derecede radyoaktiv t$m birikmiş olacakUr. İkincı hafta ıçınde saçlarınız Dığer taraftan, Los Alamcs'daki dökülmeye başhyacaktır. Hâmıle atom araştırma merkezı, Amerikadınlar çocuklanm duşürmek ksn Atom Kuvvet.erı Komısyonutehükesile karjtîajacokfar, er nun ve Harbıye Bakanlığının işbırkeklerde cinsiyet guddelerinın ıiğı e, «Atom silâhlarınm tesıılerı» faaüyeti duracaktır. ısrr nJe 456 sahıtehk bır kıtab Beyannamenın buraya kadar olan ne^.etm stır. Bu kıtebda §u cumkısnu ainırlerinızi bozmadıysa, o leye rasthyoruz: kumaya devam edebilirsiniz. Bun«Radyoaktıv ışınların bir harb. dan sonraki kısımda size ümid ve silâhı olarak kuîlanıhp kuüanılmıyaoağııı evvelden tahmm etmek her ne kadar kabil deeılse de bu' hususu araştırmak ve ona karşı tedbirler almak yennde olur.» Bundan başka, atom kuvvetı ve atom bombası hakkında etrafh malumatı ihtıva eden «Smıth Raporu» nda da şu satırlar okunuyor: fYüı bin kilovatlık bır atom pi11nin bir günde hasü edeceği radyoaktiv ijinlar geniş bir bölgeyi oturulmaz bir hale getirmeye kâfi gelebılır » Bu bahiste, tllinois Üniversitesi profesörlerınden meshur fizik âlimi Louıs Rıdenour da, «Atom Bılginleri bülteni» nde neşrettığı bır «porda göyle diyor: «Hanford (Washıngton) daki atom pilinın bır ay zarfmda husule getireceği radyoaktiv maddelerle 400 bin kılometre murabbalık saNew York eyaletinin Ruffalo hayı tehlıkeli hale getirmek mümşehrinde akjam 6,30 dan Mnra tıraş kündur.» olmak yasakür. Nihayet, Amerikan subaylarını *•• «askeri bakımdan ehemmıyeti olan Chicago'da dilencilik «ıçile tev mevzulardan haberdar etmek üzekif edilen bir âma, hâkimin: «Siz re» nejredilen «Offiers Call» (Subir kere daha bu mahketne huzu bay Sesi) isimli aylık mecmuada runa gelmijtiniz, değil mi?» «uali son zamanlarda çıkan bir yazıda ne: «Sizi ömrümde görmedim, efen şöyle denilmektedır: «Henüz bütün mânialar aşılmış dim» diye cevab vernuttir. olmamakla beraber, bir vakitler1 *** ancak macera romancılannm mevBir Amerikan gazetesinde su kazuu olan radyoaktiv harb usul, yıb ılânı çıknuştır: «Bir otomobü alabilecek büyuk j leri artık pekâlâ mıimkün oiabilükte, bir adam yüksekliğinde, kır lecek şeyler arasma girmiştir.» *** mızı damb, yepyeni bir garaj kaybolmuştur. Seylâb esnasında KanR W usulıle harbin kabil olabisas City'den ayrılmış ve suların 'eceğıne kani bulunanlar bu şekilcereyanile New Orleans istikame de, harbm önünün alınabıleceğinı tinde gitmiştir.» de söylüyorlar Zira, onlara gdre, atom kuvveti, bomba şeklinde, çok * * * Kaçakçılıkla meşgul bir adamı feci akıbetler doğurduğu için, milletler arasında yeni bır harb silâhı ele veren beş yaşındaki oğlu, baolarak kullanılmak hususunda pek basından şöyle özur dılemıştır: revac bulmamıştır; haıbuki radyo«Ne yapayım, babacığım. Polis aktiv ışınlar, ıhtarlı bir sılâh olaler sık sık eve gelıyorlar, bir şey rak kullanıldığı takdırde, şehırler bulamrymca gıdıyorlardı. Bir daha '^alkını bolge bölge muhacerete gelmesın'er diye, mallann bulun k kertmek, orc'ubıtı da tehlikelı duğu yerı söyledim. Fena mı et bolgelerden uzaklaştırmak suretıle, tim?» bir mem'.eketi nihayet teslım olmaya mecbur edebılecektır. *** Almanyada Wrıezen şehrinın beGene R W harbı üzermde tetkikledıye meclısınde hararetli bir mu lerde bulunan mutehsssıslsrın vernakaşa cereyan ederken, azadan dikleri rakamlara göre, bütün bir biri parmağını beledıye bafkanının memleketı değıl, hattâ tekmil dunyüzüne doğru uzatnuj, ba;kan hiç yayı radyoaktıv ışınlartn tesiri albir şey soylemeden uzanıp bu par tmda bua'cmEk kabildır; yalnız, bu mağı ısırmıştır. i; ıçin bır mılyon atom bombasma muadıl bir radyoaktiv 15ın neş* * * Amerikada yeni yapılan bir rad retmok lâzımdır. R W, hayalcen ilim sahasına yo ahcıaı prc ramın konu i a yahud ilân »aatı başlar başla iaz oto eçmiş bir mevzu ro>î3k'a beaber 'snüz fr^szıye h r I edir ve ; stıkmatık surette durma' tadır. Tilde tatb'k edihp fdı m'n"M «imSoylendiğıne ece bu radyo makinesınden şımdıden bır haylı sa 'ıden ta^ın ec'.r^rmj ecex bır âmillere bağhdır. tılmıştır* Cumartesiden «onra bu ?ehirde fcalmakta devam edecek olur İdeal antıe ilân edilen f edakâr kadın Korede ölen bir Amerikan «ubs.Mrun karısı olan Lynn Earl oir gun, ortahğı too'.arken, mutfaktan duman geHığini görmüş ve bitişık odada uyumakta olan ikiz çocukl»rmı kurtarmak üzere kendini koridora atmıştır. O anda, mutfaktan çıkan yangın yandaki odayı çoktan sarmış bulunuyordu. Genc kadın, çocuklanm kurtarmak için, kendi hayatını feda etmekten bir an tereddüd etmemiş ve kızlanndan birıni dumanlar arasuıdan kurtardıktan sonra onu difarı bırakıp, yan baygın bir halde olmasına rağmen, diğerim kurtarmağa koşmuştur. Lynn Earl'm bu fedakflrlığı, bu *** Âşıklar kampımn kurucusu bır kisi değıldir. Bu şere/ı bırı doktor, bıri de derdlı bu âşık olmak üzsre iki kışı paylaşıyor. Adı John Marky olan zavallı âşık, bır gun Dr. Harold Jee'ye gelerek derd yanıyor ve, asulardanberi bınlerce, mılyonlarca kışınin yaptığı gıbı, «Çaresiz derdlere düştum, aman doktor derdime bır çare'» diye sızlanıyor. Doktor ışi ruhıyat kaidelerıne göre tahhl ve teşhis ediyor. Delikanlıya şu tavsiyede bulunuyor: «Aşk, bır daire içinde cereyan eden bir hâdisedir. Meınnunsaruz daireyi kapatır, sız de içmde kalırsınız. Memnun değılseniz yapılacak şey bu daireyi kırmak ve içinden çıkmaktır.» Doktorun pek feylosofvâri olan bu eevabı karşuında dehkanlı bıraz düşünüyor. Sonra: «Evet, doKtor, doğru söylediniz,» diyor. «Daireyi kırmak lâzım. Fakat nasıl?» Dr. Jee «hasta» sına bu işin nasıl olabileceğini uzun uzadıya anlatyor. Hulâsası şu: Birini seven, dünyasını onun etrafında kurar ve, tıpkı ipekböceği gibi, kendisıne bir koza örer. Bu hayattan memnun ve mesudsa, mesele yok. Fakat kurtulmak istıyorsa, kozayı yanp dısan çıkmafa çalışması lâzımdır. Bu da ancaıt, dünyasını değıştirmek ve genişletmekle kabildır. Doktorun bu tavsiyesi üzerine bizım âşık delikanlı, o sırada aldığl mezuniyetten istıfade ederek, tekbaşına seyahate çıkıyor. Bu aynlış başlangıcda «olümden acu geliyor ama, bir kere karar verdiği v» azmettıği için, bu acıya tahammül ediyor, ılk adımı atıyor. Yolculuk onu ufak bır köye gölundugu Hampton şehri halkı tarafmdan sonsuz bir takdirle ırar türüyor. Bu koye o gun cumarteşılanmış ve kendisi «İdeal Anneı sı pazar tatılini geçırmek üzere on beş kişilık bır genchk kafilesi olarak ilân edümiştir. Resimde fe gelmiştır. Bu on beş kişinin sekızi dakâr ana, iki buçuk yaşında :, yedisi erkektir. Yani, kızlardan iki kozıle beraber, felâketten son • bırının kavalyesı yoktur. Fakat ra dmlenmek üzere gittiği plâjda hangisınin? belli değıl. Çunku b' ılar birbirlerile o kadar iyi ve sagorülüyor. Kampta sevdazede bir kız falma bakıyor ve (aşağıda) eski aşklaruu unntup birbirlerile anlayın yeni bir çift mimî arkadaştırlar ki aralarınd aşk veya flört bahis mevzuu değıldir. Bu böyle olunca, bizim işıkın da onların arasına karışması daha kolay oluyor. Çunkü kendisme kavaıye düşmiyen kız bellı olsaydı belki John onu beğenmezdi ve ara'arına giremezd: Halbuki hemen hemen her kız da kendisıne arkadaş bulabılmesi ıhtımali olduğu içuı ar?larına karışması daha umıd verıcı oluyor. i Kır eğlencelerı, yüruyuş muhtelif sporlar, hulâsa kamp { Şu garib dünya! I ŞAKA BOZVK DÜZEN İnsanlığın halinden, gidişatın bozukluğundan bahsediliyordu. Fey losof ellerini açıp omuz silkti: «Ne yaparsmız! İnsan mükem.mel bir mahluk değildir. Çünkü Allah Âdem Babayı yarattığı zaman fen henüz bugünkü kadar ilerlememışti .* BELÂLAR MLBAREĞİ İki ahpab derdleşiyordu: Bu sabah karımla kavga ettik. Kaldırdı, elindekı çaydanlığı kafamı atu. Hiç böyle şey senin bafına geldi mi? Hayır. Biz çay içmeyiz .. Kah Bir de köpek olacaksm! Kove içerız... ku hassan nerede kaldı? ŞAŞKINLJK Trende: Biletiniz üçüncü mevki. Halbuki burası binnci. Affedersiniz, yanılmışım. Ben burasını ıkinci mevki sanıyordum. TARİF Evlilik nedir? Bekârın rüyası. Peki, bekârhk? Evli adamm rüyası. Tabancayı patlatınca ynmurtayı ateşten indireceksin! Dikkat! B«i santye var.» TARAFI John'un derdinı evvelâ muvakkaten, sonra hemen hemen tamamen unutturuyor. İki gün sonra onlardan ayrüırken kendısını o kadar yalnız hıssedıyor kı derhal bdyle kalabalık bır genclık kalılesı arasına karışmak ıhtıyacını duyuyor. İşte, âşıklar kampı fıkn de bu ıhtıyacdan doğuyor. John Maıky kendi yalnızlıgını ve tesellıye olan ıhtıyacını düşunürken aklrna kendisi çıbıler gelıjor. Ondan sonra a r alarına karışüğı genclere derdm> en bahsedıyor ve onların arasmdan da kendıne benzerlen bulup aaha uzun bir muddet ıcin kamp kurmayı teklıf ediyor. Bu fıkir gelîşe gelişe nihayet oye bir hale gehyor kı ümidsız â»'kar bır kulub tesis edıyorlar. Bu kuiube yazılan aza çoğalınca la, gazete'ıerde ilânlar, eşe dosta haberler vssaire ile nihayet Ameiı^anın şimal bolgelermde dereler va şelâlelerle suslü ormanlık bir j e ı de kamp kuruluyor. *** 1 Aşıklar kampının bugun 787 kişılık mevcudu var. Bunlann 393 ü erkek, 394 ü kız. Hesabca gene oır kız açıkta Fakat çıftler bırdenbıra teşekkül etmedıği ıçin. derdli âşıklar, derdlerını unutuncaya kadar muhtelif eşlerle arkadaşlık edıjurlar. Bunlardan birile anlaşınca kamptan ayrılıp kendılerine mesud bir yuva kurmağa gidıyor'ar. «Sev seni seveni, hâk ile yeksan olsa da; sevme senı sevmıyeni Mısıra sultana olsa da' > diyen ta sözunün doğruluğunu kabul edea Bu aksamı evde başunızı dinlemekle geîirmeğe karar verdik. derdl âşıklar, bir kere kozayı delderdli dıkten Idıkte sonra dünyanın ne kadar ve sizin evi tercih ettik. ve sevılebılecek insanların ne ffAtİLE! jkadar çok olduğunu oğrenıyorlar. y ile Hâdıye ârasmda: f D a n s l diğer «çaresiz derdlilerin» Nişanlma tokat atmışsuı. Ne başma! den? Bana «Fok balığına benziyor^ nf dedi de ondan Peki ama, kardeş, sendeki akıl! İhsah tokat atmakla zayıf.amat ki. MAA8 ALLAH! Mesud baba telefonda arkadaşma müjde veriyordu: Haberin var mıî Üçüz babaü oldum! Öteki taraf anlayamamıştı: Tekrar eder misin? diye sordu. Bttaun benekslıi yok mu? Allah göstermesin! SEVDA Kız adamakıllı tutulmuftu: Babacığım, dıyordu, ne olur, IfRAftTİHIIE Ahmed beni senden isteyince «olur» de, emi? Kİ BİR ENGEl Peki ama, kızım, ayda elli HAĞIR Tf» KOKUIA ra maaş alıyormuş, bu parayla naRINDAN İİZİ sıl geçinirsiniz? Geçiniriz, babacığım. Insan TARACAK mesud olunca günler, çabuk geçer, SÜDOPONO' bilirsin! I KİBARLAR Kibar hizmetçi özür dlledi: Hanımefendi evde ebnadığı işin alfıruzı rica ediyjr. Misaflr de kibardı. Sizinle tamgtığuna çok mem Öyle ise, lutfen söyler mİEİnır, ben de kend'Jenni zıj'arete gele nun oldum... Affedersiniz, isminiz fnediğim için beyanı ıtızar ederım nevdi? SÜDORONÖ; Tuhaf değil mi? Burada >emeklerde nefis! Yazısız hikâye